Covid-19 pandemisi ile birlikte pek çok insanın seyahat etme şekli büyük ölçüde değişti. Yine de, yeni normal ile birlikte uygulanan seyahat yönergelerine rağmen, dünyanın geri kalanıyla bağlantı kurma arzusu her zamankinden daha güçlü bir şekilde büyüyor ve çoğu, bu boşa geçen 1 senenin sonrasında yeni yerler görebilmek için can atıyor ve planlar yapıyor.
Bizler de, seyahat endüstrisinin önde gelen yayıncı sitelerinden yaptığımız araştırmalar sonrası sizlere bir liste hazırlamak istedik. İçeriğimiz, dünyanın seyahat edilebilir en iyi ülkelerini kapsayan bilgiler içermektedir. Çoğunlukla aile ve balayı çiftleri için ideal olan ülkeler, özellikle Asya ülkeleri ile birlikte sırt çantalı gezginlere de hitap etmektedir. Bununla birlikte başta Avrupa olmak üzere listemizde yer alan çoğu ülkeye ülkemizden direkt uçuşlarla gidebilmek mümkündür.
Pandeminin erken zamanda biteceğini umuyor ve şimdiden bir sonraki seyahatiniz için plan yapmanızı umuyoruz. Henüz uçak biletinizi almadan önce, bu büyüleyici ülkeler hakkında bilmeniz gerekenler için okumaya devam edin.
Avrupa’nın tam kalbinde yer alan İsviçre, Avusturya, Fransa, Almanya, İtalya ve Lihtenştayn ülkeleri ile çevrili küçük bir ülkedir. Sahip olduğu muazzam doğal zenginlikleri ile dünya turizm endüstrisinde önemli bir yere sahip olan İsviçre, Alpler başta olmak üzere 4.500 metreyi aşan yükseltileri ile Avrupa’nın en yüksek zirvelerini oluşturuyor. Tüm bu doğal zenginlikleri ziyaretçilerine pek çok şelale, el değmemiş gölet alanlar, yemyeşil vadiler ve çadır kamp alanları sürüyor.
Şehir merkezlerine indiğimizde ise gözlerin pasını silen şahane mimari yapılara sahip binalar, keyifli vakitler geçirebileceğiniz bar ve restoranlar ile birlikte alışveriş merkezleri ile her seyahat konseptine uygun kompakt bir ülkedir. İsviçre, Aralık ayından Mart ayına kadar soğuk geçen iklimi ve yağan kar yağışlarıyla birlikte kayak severlere de kış turizmi adına keyifli noktalar sunuyor. Düzenli ulaşım altyapısı ile ülke içerisinde otobüs, tren ve havayolu ile bir şehirden diğerine sorunsuz bir şekilde ulaşım sağlanabilmektedir. İsviçre’de gezilecek yerler, konaklama, ulaşım, yeme içme ve alışveriş hakkında detaylı bilgiler için diğer içeriklerimizi bloğumuzdan okuyabilirsiniz.
Kuzey Orta Avrupa’da yer alan Almanya, gelişmiş sanayisi, turistik yapıları ve diğer Avrupa ülkelerine olan kusursuz bağlantısı ile kıtanın önemli ülkelerinden biridir. Doğusunda Polonya, güneydoğusunda Balkan ülkeleri, güneyinde Avusturya ve İsviçre, güneybatısında Fransa, batıda Lüksemburg ve Belçika, kuzeybatıda Hollanda ve kuzeyinde Danimarka ile çevrilidir. Ülkenin kuzeyi Baltık ve kuzeybatıda Kuzey Denizi’ne açılan bir koridor olması nedeniyle bu bölgede pek çok doğal zenginliği görebilmek mümkün. Bununla birlikte ülkenin güneyi ve orta kesimleri tarih-kültür açısından ziyaretçilerine geleneksel pek çok zenginlik sunmaktadır.
Almanya’da Bavyera kültürünü keşfedebilir, yine aynı şekilde ülkenin farklı noktalarına has zengin bir mutfak kültürünü benimseyebilirsiniz. Birçok köy ve kasabası Ortaçağ dönemine ait kalelere sahipken, gelişmiş şehir merkezleri de iyi planlanmış modern bir yaşama yönelik alışveriş yerleri, restoranlar ve eğlence mekânlara sahiptir.
Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinden biri olan Almanya’da gezilecek yerler, yapılacak şeyler, ulaşım ve konaklama ile birlikte yeme içme ve eğlence yerleri için yazdığımız diğer içeriklere göz atabilir ve bir sonraki Almanya seyahatinizi planlayabilirsiniz.
Avrupa’nın batısında Büyük Britanya Krallığı ve Kuzey İrlanda’yı oluşturan dört ülkeden biri olan İngiltere, kıtanın gelişmiş modern ülkelerinden biridir. Yılda milyonlarca yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği İngiltere aynı zamanda dünyanın pek çok noktasından göç alan bir yerdir. Bu göçler beraberinde İngiltere’yi kültürel ve çeşitlilik anlamında bir hayli zengin kılmaktadır.
Yer yer bazı yüksek dağlara, küçük tepelere ve düz arazilere sahip ülkenin denize olan kıyıları eko turizmi adına burayı ideal kılmaktadır. Bununla birlikte başkent Londra, yeme içmeden alışveriş yerlerine, tarihi turistik yerlerden gece hayatına kadar pek çok farklılığı ziyaretçilerine en iyi şekilde sunmaktadır. Oxford ve Cambridge şehirlerine baktığımızda ise akademik anlamda dünyaya ün salmış eğitim yerleri ve bu üniversitelerde okuyan pek çok yabancı öğrencilerin olduğu bir yerdir.
İngiltere neredeyse yılın tüm aylarında yağmur alan bir ülkedir. Ancak, yaz ayları son derece ılık ve dolaşmak için terletmeyen şahane bir havaya sahiptir. Kış ayları ise oldukça soğuk geçen İngiltere’yi ziyaret etmek için en iyi aylar Nisan’dan Eylül’e kadar olan zaman dilimidir. Bu süre zarfında başkent Londra ile birlikte ülkenin diğer bölgelerini keşfetmek, yürüyüş yapmak ve açık hava etkinliklerine katılmak için hava gayet ideal olacaktır.
Kış turizminin popüler duraklarından biri olan İsveç, Avrupa’nın önemli kayak merkezlerine ev sahipliği yapan kıtanın cazibe merkezlerinden biridir. Çoğunlukla kış aylarında kayak severler tarafından tercih edilen İsveç, aynı zamanda yaz aylarında Stockholm ve Göteborg gibi görkemli şehirleriyle de güneşin parlak tonları altında ziyaretçilerine ışıltılı bir mimari manzara, eğlence yerleri, alışveriş merkezleri ve yeme içme mekânları sunuyor.
Başkent Stockholm’de su yolları üzerinde tekne turları yaparken kıyıdaki ışıltılı yapıları keşfedebilir, düzenli metro ulaşım hatları ile şehri bir baştan bir başa kolaylıkla dolaşabilirsiniz. Vasa Müzesi, Katarina Sofia Sarayı ve Drottningholm Sarayı başkentte görülebilecek yerlerden yalnızca bir kaçıdır. Bununla birlikte ülkenin kültür sanat adına da gelişmiş şehri olan Stockholm’e Türkiye’den düzenli uçuşlarla gelebilir ve birkaç gün kalarak başkenti ve çevresini keşfedebilirsiniz.
İsveç gezi rehberi kategorimizde Stockholm başta olmak üzere Göteborg ve diğer popüler turistik şehirler hakkında bilgileri okuyabilir ve bir sonraki İsveç seyahatinizi rahatlıkla planlayabilirsiniz.
Batı Avrupa’da yer alan Hollanda, güneyinde Belçika, doğusunda Almanya, kuzeybatısında Kuzey Denizi ile çevrili olan nispeten küçük bir ülkedir. Hollanda’yı önemli kılan bir neden ise Kuzey Denizi’ne olan kıyısı nedeniyle İngiltere ve İskandinav ülkelerine deniz yolu ticaretinin yapılıyor olmasıdır. Bununla birlikte başkent Amsterdam’ın bir liman şehri olması hem kara hem de deniz zenginliği bakımından şehri ziyaret edenlere eşsiz bir zenginlik sunmaktadır.
Hollanda, Avrupa’da Türk nüfusunun da yaşadığı ülkelerden biridir. Başkent Amsterdam’da Türk restoranlarına rastlamak mümkündür. Ülkenin cazibe merkezi her ne kadar Amsterdam olsa da, burada birçok şehir ve kırsal yerlerdeki köyler ziyaretçilerine tarih, kültür-sanat ve doğa açısından fazlasıyla zenginlik sunar. Fakat Amsterdam her halükarda ülkeyi keşfetmek için iyi bir başlangıç noktasıdır. Nitekim kanallar boyunca bisiklet sürmekten kafelerin tadını çıkararak Amsterdam’ı hissedebilir ve ülkede geçireceğiniz süre boyunca diğer günler civar yerlerdeki kırsal yerlere giderek keşfe devam edebilirsiniz.
İlgi çekici yerlerden bazıları Kraliyet Sarayı, Van Gogh Müzesi ve Hollanda Ulusal Müzesi’dir. Hollanda kültürü, mutfağı ve popüler turistik şehirleri hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki bağlantıya tıklayabilir ve Hollanda hakkında yazdığımız tüm içeriklere göz atabilirsiniz.
Kuzeyin incisi Norveç, sahip olduğu hayranlık uyandıran bir birinden güzel doğal manzaraları, fiyortları, rengârenk balıkçı kasabaları, vadileri ve tematik park alanları ile her ne kadar mevsimsel olarak soğuk olsa da, sahip olduğu ışıltılı zenginlikleri ile ziyaretçilerinin içini ısıtan bir ülkedir. İskandinav ülkeleri arasında yaşam standardı bakımından refah ve gelişmiş bir ülke olan Norveç, doğusunda İsveç ve Finlandiya, güneyinde Danimarka ve Almanya ile çevrilidir. Batısı tamamıyla Kuzey Denizi ve Norveç Denizi ile çevrili olan Norveç bu bakımdan deniz ürünleri üzerine dünyaya hatırı sayılır miktarda ihraç gerçekleştirmektedir.
Başkent Oslo’da aradığınız hemen her şeyi bulabilmek mümkündür. Son derece modern yeme içme yerleri, eğlence mekânları ve alışveriş merkezleri ile birlikte Bergen’de müthiş doğal manzaralara tanıklık edebilirsiniz. İstanbul’dan düzenli olarak Türk Hava Yolları ile başkent Oslo’ya gelebilmek mümkün. Ülke genelinde iyi bir ulaşım altyapısı mevcut olup, Oslo’dan Stockholm gibi komşu şehirlere de hızlı treni kullanarak harika doğal manzaralar eşliğinde ulaşım sağlamak mümkündür.
Batı Avrupa’nın en büyük ülkesi olan Fransa, Belçika, Lüksemburg, Almanya, İsviçre, İtalya, İspanya ve Andorra ile çevrili Atlantik Okyanusu’na kıyı popüler bir Avrupa turizm destinasyonudur. Ülkenin doğu ve güneyindeki Alpler ve Pireneler dağlarının yanı sıra orta ve kuzey bölgelerindeki nehirler ile birlikte batısındaki plajlar ile son derece güzel doğal manzaralara ev sahipliği yapan Fransa, yazları ılık, kış ayları ise karasal ikliminin getirdiği soğuklarıyla meşhurdur. Fransa’yı yıl boyunca ziyaret edebilir ve keyif alabilirsiniz.
Ülkenin başkenti Paris ise yalnızca Fransa için değil tüm dünyaca bilinen ve milyonlarca insanın hayatlarında mutlaka bir defa bile olsa ziyaret etmek istediği şehirlerden biridir. Meşhur Eyfel Kulesi’ne ek olarak Notre-Dame Katedrali ile özdeşleşen Paris’in modern kafelerinde rahatlayabilir, zarif alışveriş merkezlerinde alışverişler yapabilir, şık restoranlarında ülke mutfağına özgü yemeklerden deneyebilirsiniz.
Fransa, yalnızca Paris’le değil aynı zamanda Nice, St. Tropez ve Marsilya gibi şehirleriyle de ülkeyi ziyaret eden turistlere çok şey vadetmektedir. Akdeniz boyunca uzanan güzel sahil şeridi Fransız Rivierası’nın küçük kasabalarında kırların tadını çıkarırken, Lyon’da UNESCO Dünya Mirası ve mimari zarafete sahip olan Lyon ve Strasburg gibi şehirleri keşfedebilirsiniz.
Danimarka’nın dünyanın en mutlu ülkesi olduğunu daha önce duymuş muydunuz? Buranın dünyanın en mutlu ülkesi olarak kabul gördüğünü anlamak pek de zor olmasa gerek. Avrupa’nın en renkli mimarilerine ev sahipliği yapan başkent Kopenhag başta olmak üzere çevre yerlerdeki kırsal alanlar ile tam bir masalsı cenneti andıran cazip yerler mevcut. Danimarka, nispeten küçük bir ülke olsa da, burada görülecek ve yapılacak bir dolu şey vardır.
Ülkenin pek çok yerinde eski kaleleri keşfetmekten başınız dönebilir. Dönüp Kopenhag’ın canlı şehir hayatına kendini kaptırdığınızda ise, modern mağazalar, şık restoranlar ve ışıltılı alışveriş merkezleri ile eşsiz bir tatil dönemi yaşıyorsunuz. Başkent Kopenhag, çok sayıda birbirinden ilginç turistik cazibe merkezi sunmaktadır. Bununla birlikte eski şehirlerden biri olan Roskilde’de güzel Gotik kilisenin yanı sıra adeta bir açık hava müzesini andıran Aarhus şehri ve bir liman kenti olan Svendborg size aradığınız tüm her şeyi fazlasıyla sunacaktır.
Türkiye’den Danimarka’nın başkenti Kopenhag’a Türk Hava Yolları ile düzenli olarak uçuşlar gerçekleşmektedir. Danimarka’da sadece Kopenhag’dan daha fazlasını görmek için yazdığımız içeriklere göz atabilir ve seyahatinizi planlayabilirsiniz.
Kuzeyin bir başka incisi Finlandiya. Burası için kuzeyin saklı bir cenneti diyebiliriz. Pırıl pırıl beyaz bir örtüyle kaplı kış gecelerinde kuzey ışıklarını izlemek ne heyecan verici olur. Bu ülkeye âşık olmak için binlerce neden var. Kuzey Laponya’nın ışıltılı kuzey ışıklarından, modern Helsinki’ye kadar, Finlandiya keşfedilmeyi bekliyor. Finlandiya’yı ziyaret etmek için en iyi zaman yaz ayları olsa da, kış mevsiminde de burada yapılacak bir dolu şey vardır. İlk olarak kuzey ışıklarını ziyaret ederken, ardından devasa tepelerinden kayağın tadını çıkarabilir, rahat kafelerinde sıcak içeceklerinizi yudumlayarak anın tadını çıkarabilirsiniz.
Avrupa’dan düzenli uçuşların yapıldığı başkent Helsinki’ye İstanbul’dan da düzenli olarak kalkan THY uçakları ile gidebilmek mümkündür. Her bütçeye uygun konaklama yerlerinin yanı sıra alışveriş yapabileceğiniz modern alışveriş merkezleri ve tazen deniz ürünlerini yiyebileceğiniz şık restoranlar bulunmaktadır.
Ülkenin tüm şehirleri iyi bir ulaşım altyapısı ile başkent Helsinki’ye bağlıdır. Ülkede hızlı trenler ile bir baştan diğer bir başa gidebilmeniz mümkün. Eğer Finlandiya’da unutulmayacak bir tatil deneyimi arıyorsanız Laponya’nın kış güzelliğini görmek için mutlaka doğru mevsimde geldiğinizden emin olun.
Avrupa’nın en çok ziyaret edilen ülkelerinden biri olan İtalya’ya dünyanın pek çok noktasından milyonlarca insan akın ediyor. Bu güzel ülke ziyaretçisine pek çok şey vadediyor. Venedik’in güzel kanallarından Toskana’nın şaraplarına, Roma’nın Arnavut kaldırımlı sokaklarından Floransa’nın baş döndüren mimari yapısına kadar her noktası keşfedilmeyi bekliyor.
İtalya denildiğinde akla ilk olarak şüphesiz Roma ve Venedik gelebilir. Pekâlâ, bu doğrudur. Bu iki nadide şehirde her zevke uygun bir şeyler bulabilmek mümkündür. Ancak, Amalfi sahilleri ve Cinque Terre’de sizin için iyi birer durak olabilir.
Eğer yeni evli bir çiftseniz balayı tatili için İtalya’nı düşünebilir, harika bir hafta geçirebilirsiniz. Ülkenin kırsal kasabaları da doğayla bütünleşebileceğiniz pek çok vadi ve tepelere ev sahipliği yapıyor. Avrupa kıtasının adeta bir mücevheri olan İtalya’ya Türkiye’den düzenli olarak kalkan uçaklarla ulaşım sağlamak mümkündür. Ayrıca popüler çevre şehirlerden de İtalya’nın önemli kentlerine otobüs, uçak ve tren ile ulaşabilmek mümkündür.
İtalya’yı tam anlamıyla keşfetmek için buraya birkaç defa gelmek daha doğru olacaktır. Moda, gastronomi, tarih ve sanata dair aradığınız her şeyi İtalya’da bulabileceğinize eminiz. Bu güzel ülke hakkında bizler de çok sayıda içerik yazdık. Dilerseniz İtalya gezi rehberi linkine tıklayabilir ve İtalya hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Avrupa’nın en popüler ve nispeten ucuz ülkelerinden biri olan Avusturya’yı yılın neredeyse tüm ayı ziyaret edebilmek mümkündür. Almanya’ya komşu olan ülke, başkent Viyana’nın sunduğu tarihi yapılar ve Amadeus Mozart’ın doğum yeri olan Salzburg şehirleri ile ön plana çıkan popüler bir turistik destinasyondur.
Avusturya çoğunlukla yüksek dağlardan oluşan bir ülkedir. Bu nedenle, eko turizm adına çok şey vadeder. Yemyeşil tepelerden göz alıcı vadilere, şelalelerden tematik parklara ve hatta termal yerlere kadar ferah bir seyahat deneyimi için Avusturya tercih edilebilir.
Görkemli Alp manzaralarını da yine burada görebilmek mümkündür. Anıtsal Habsburg mimarisi, şık kafe ve barları, modern alışveriş merkezleri ve restoranları ile her zevke hitap eden cazibe merkezlerine sahiptir. Başkent Viyana’ya ülkemizden kalkan uçaklar ile rahat bir şekilde ulaşım sağlanabilir. Ziyaret etmek için en iyi zaman ise İlkbaharın son aylarından Sonbahar başına kadar olan zaman dilimidir. Ancak, yüksek rakımlı yerlerde yağmur oranının fazla olduğunu aklınızdan çıkarmamalı ve hazırlık gelmelisinizdir.
Avusturya hakkında daha fazla bilgi öğrenmek isteyebilirsiniz. Blogumuzda Avusturya hakkında gezilecek yerlerden yeme içmeye, alışveriş ve havalimanı/şehir merkezi ulaşımı üzerine işinize yarayacak içerikler hazırladık.
Tıpkı İtalya gibi, İspanya da Avrupa’nın en çok ziyaret edilen ülkelerinden biridir. Ülkenin en önemli turistik varış noktası olan Barselona’da geçireceğiniz 1 hafta ile unutulmaz bir tatil deneyimi yaşayabilir, gastronomiden eğlenceye, tarihten kültür sanata kadar çok zengin bir mirasın içine dalış yaparak kendinizi burada şımartabilirsiniz. Şehir, elbette Antoni Gaudi’nin eşsiz mimari yapıları görmek için bile gidilmeye değerdir. Sagrada Familia Katedrali se burada görmeniz gereken en önemli yerlerden biridir.
Başkent Madrid ise yine aynı zenginlikte bir yere sahiptir. Prado Müzesi, Kraliyet Sarayı, şık kafe ve restoranlar ve eğlencenin uğrak yeri olan Plaza Mayor ziyaret edebileceğiniz yerler arasındadır. Bununla birlikte Sevilla ve Granada şehirleri de size güzel saraylar, rahat meydanlar, beyaz badanalı evler ve park alanları sunacaktır.
Güneş ışınlarına daha fazla maruz kalmak isterseniz Malaga ve diğer sahil şehirlerine giderek buranın geniş sahil şeritlerinde keyifli bir vakit geçirebilirsiniz. İspanya’yı yılın tüm ayı ziyaret edebilir, aradığınız her şeyi neredeyse eksiksiz bir şekilde bulabilirsiniz.
Batı Avrupa’da denize kıyısı olmayan küçük bir ülke olan Lüksemburg, çoğunlukla Avrupa’da küçük bir yerleşim yeri olarak görülse de, hiç sıkılmadan en azından 1 haftanızı dolu dolu geçirebileceğiniz zenginlikte şey vadediyor. Batı Avrupa’nın şaşırtıcı ülkelerinden biri olan Lüksemburg, henüz pek fazla keşfedilmemiş pek çok zenginliği de içerisinde barındırıyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan tarihi Lüksemburg şehri, Arnavut kaldırımlı sokaklarından Alzette Nehri’nin kıyısındaki cennetimsi yerlere, görkemli tarihi yapılardan kıvrımlı yollara kadar yavaşçacık tempoda yürüyerek keyifli bir şekilde keşfetmeye değer bir yerdir.
Ülkede çok sayıda tarihi Ortaçağ kaleleri bulunmaktadır. Yine sarp kayalara gizlenmiş kuleleri ve muazzam doğası burayı adeta bir peri masalına dönüştürüyor. Başkent, lüks restoran ve eğlencenin 24 saat devam ettiği barlara sahip. Alışveriş için yine tüm popüler markaların yer aldığı alışveriş merkezleri ve alışveriş yapabileceğiniz geniş Pazar yerleri bulunmaktadır.
Mullerthal bölgesinde yürüyüşe çıkabilir, batıdaki Moselle boyunca üzüm bağlarını dolaşabilirsiniz. Lüksemburg hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki bağlantıyı tıklayabilir ve ülke hakkında yazdığımız diğer içerikleri okuyabilirsiniz.
Avrupa kıtasının güneybatısında Kuzey Atlas Okyanusu’na kıyı olan Portekiz, Porto ve Lizbon şehirleri ile ön plana çıkan dik yamaçlı caddeleri, rahat kafe ve barları, şık restoranları ve şarapları ile özellikle gurme gezginlere hitap eden son derece zarif bir ülkedir. Portekiz’de herkes için mutlaka yapılacak bir şeyler bulunur. Tarihi Porto ve Coimbra şehirlerinden kültürel zenginliği yoğun olan Lizbon’a kadar çarpıcı anıtlar ve müzeler, doğal alanlar ve taze deniz ürünlerine sahip restoranları ile hem bireysel hem de çiftler için keyifli bir duraktır.
Avrupa’nın çok yüksek miktarda güneş ışığı alan Algarve’de denizin ve doğanın tadını çıkarırken, Porto ve Lizbon’da tarih ve kültüre doyabilirsiniz. Burası aynı zamanda Avrupa’nın diğer ülkelere kıyasla nispeten bütçe dostu ülkelerinden biridir. Neredeyse dijital göçebeler için bir üs olan Portekiz’de görülecek ve yapılacak pek çok şey vardır.
Portekiz hakkında daha fazla bilgi almak için aşağıdaki bağlantıyı tıklayabilir, Porto ve Lizbon gibi turistik şehirler hakkında ayrıntılı yazılarımızı okuyabilirsiniz.
Avrupa’nın güneydoğu kıyısında Akdeniz’in sıcacık sularına kıyı şirin tatil beldeleri, başkent Atina’nın capcanlı atmosferi ve Selanik gibi tarihi ve kültürel şehirleriyle ön plana çıkan Yunanistan, nispeten düşük bütçeyle güzel bir hafta sonu kaçamağı veya 1 haftalık bir tur için tercih edilebilecek ülkelerden biridir. Ülkemiz komşu bu tarihi ülkede neredeyse her yerden bir tarih fışkırıyor desek doğru olur.
Tarihi kalıntıların, beyaz badanalı tek katlı evlerin ve masmavi Akdeniz’in sıcak suları burayı adeta bir cazibe merkezi yapıyor. Mikonos’ta deniz tatili yaparken, başkent Atina’da tarihi bir tura çıkabilirsiniz. Çarpıcı adaları, altın sarısı kumsalları ve inanılmaz plajları ile dünyanın pek çok noktasından turisti kendisine çekmektedir.
Ülkemizden Yunanistan’a karayolu, havayolu ve denizyolu ile ulaşabilmek mümkündür. Uygun fiyatlı uçak biletlerinin de sıklıkla olması burayı tercih etme noktasında öne çıkıyor. Tabii, Yunanistan’ın bizden Schengen Vizesi istediğini de aklınızdan çıkarmamalısınız.
Eğer başkent Atina’yı ziyaret etmeyi planlıyorsanız Akropolis ve Parthenon’un dolaşmayı unutmayın! Atina başta olmak üzere meşhur Yunan adaları hakkında daha fazla bilgi öğrenmek isterseniz sizler için yazdığımız diğer içeriklere göz atabilirsiniz.
Avrupa’nın kuzeyinde, Baltık Denizi’ne cephe noktada yer alan Polonya, Almanya, Çekya, Slovakya, Ukrayna, Belarus, Litvanya ve Rusya ile çevrili bir ülkedir. Ülke içerisinde baş döndüren tarihi kaleler, tarihi şehirler, onlarca UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan anıt yerler, ormanlar, gölet alanlar ve akarsuları keşfedebilirsiniz.
Başkent Varşova, ziyaretçilerine rahat kafeler, taze deniz ürünleri sunan şık restoranlar, alışveriş merkezleri ve turistik bir dolu yapılacak aktivite sunmaktadır. Bununla birlikte civar şehirlerdeki kırsal hayatı deneyimleyebileceğiniz yürüyüş parkurları, seyir terasları ve çadır kamp alanları bulunmaktadır.
Polonya’nın tarihi şehirlerinde Eski kent ve Pazar meydanlarını dolaşırken lokal insanların süslemeli tezgahlarına gözünüz ilişebilir. Buralardan yöreye özgü hediyelik eşyalardan satın alabilir veya Pazar yerlerine giderek kendinize taze meyvelerden alabilirsiniz.
İstanbul’dan başkent Varşova’ya düzenli olarak uçuşlar gerçekleştirilmektedir. Varşova Havalimanı’ndan şehir merkezine ulaşım başta olmak üzere işinize yarayacak pek çok içeriği yine bloğumuzdan okuyabilir ve seyahatinizi planlayabilirsiniz.
Asya ile Avrupa arasında önemli bir kavşak noktası olan Türkiye, Bizans İmparatorluğu’ndan Osmanlı’ya, Roma döneminden Anadolu Selçuklularına kadar uzanan kadim bir tarihin merkezi konumunda olan bir ülkedir. Türkiye’nin ziyaretçilerine sunabileceği pek çok zenginlik bulunmaktadır. Kuzeyinde müthiş doğal manzaralara tanık olurken, doğusunda damak çatlatan birbirinden lezzetli yemekleri bulabilir, güney sahillerine indiğinizde inanılmaz plajlarda Akdeniz’in masmavi sularına kulaç atarken, batıda birden fazla UNESCO eseri olan tarihi yapılara tanık olabilirsiniz.
İstanbul, İzmir, Antalya ve Kapadokya gibi turistik destinasyonların yanı sıra Karadeniz bölgesinde yaylalara çıkabilir, temiz bir dağ havası alırken, coşkun akan nehirlerde rafting keyfi yapabilirsiniz. Antep ve Hatay’da yöresel yemekleri tadabilir ve sahil şeridi boyunca Antalya’ya uzanan müthiş bir yol gezisi yapabilirsiniz.
Metropol kent İstanbul’da ise, alışverişten gece hayatına uzanan bir günü bitirirken, yarın için Sultanahmet ve çevresi için planlar yapabilir, aheste aheste yürürken burnunuza gelen kahve kokularını takip ederek kendinizi Kapalı Çarşı’da bulabilirsiniz.
Türkiye’nin pek çok şehrinde gezilecek yerler, yapılacak şeyler, alışveriş ve yeme içme üzerine yazdığımız onlarca içeriğe göz atabilir ve bir Türk olarak ne kadar çok görülecek yer ve yapılacak şey olduğuna tanık olabilirsiniz.
Çekya denildiğinde akla ilk gelen şey şüphesiz Prag olacaktır. Avrupa’nın en popüler turistik cazibe merkezlerinden biri olan Prag, inanılmaz derece güzel Avrupa şehirlerinden biridir. Ülkenin başkenti olan Prag şehri, çok kompakt bir düzende, tarihi pek çok anıtın her köşe başında belirdiği, bir caddenin başında kahvenizi yudumlarken güneşin batışının yansıdığı kale ve tarihi yapıları görmek insana inanılmaz bir dinginlik katacaktır.
Brno ve Ostrava gibi şehirleri ise doğayla bütünleşmek isteyen gezginler için iyi birer durak olabilir. Bununla birlikte Cesky Krumlov’da termal havuzların keyfini çıkarabilir ve ardından tekrar Prag’a gelerek tatilinizin son günlerini burada noktalayabilirsiniz.
Başkent Prag, çevre yerlerdeki diğer Avrupa kentlerine iyi bir ulaşım bağlantısı sunmaktadır. Ayrıca İstanbul’dan düzenli olarak uçuşlar da yapılmaktadır.
Çekya’da keşfedilmeyi bekleyen çok sayıda kaleler, anıtlar, Ortaçağ kasabaları, huzurlu köy yerleri ve güzel doğal alanlar bulunmaktadır. Ülke hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz aşağıdaki bağlantıyı tıklayabilir, Prag ve diğer şehirler hakkında yapılacak şeyler, görülecek yerler ve daha fazlası hakkında bilgi alabilirsiniz.
Her geçen yıl turist sayısını katlayan Hırvatistan, Avrupa’nın turizm bakımından gelişmekte olan ülkelerinden biridir. Adriyatik’e kıyı olan ülke, büyüklü küçüklü gölet alanları, şelaleler, adalar, kırsal alanlar ve plaj yerleri ile yaz aylarının deniz tatili adına uğrak yerleri arasında gelmektedir. Tipik bir Akdeniz iklimine sahip olan Hırvatistan’da yazlar sıcak, kışlar ise ılıman geçmektedir. Çoğunlukla yaz ayları tercih edilen ülkede başkent Zagreb, ülkeyi ziyaret eden pek çok insanın il varış yeri olmaktadır. Başkent bir Avrupa şehri görünümünde modern, meydanları, alışveriş yerleri, restoran ve tarihi yapıları ile göze hitap eden zarafettedir.
Schengen bölgesi ülkeleri arasında yer alan Hırvatistan’a gitmek için Schengen vize sahibi olmak gerekiyor. İstanbul’dan Zagreb’e düzenli olarak uçuşlar yapılmakta olup seyahat süresi ortalama 2 saattir. Başkent Zagreb’den kıyı kentlerine düzenli hareket eden otobüslerle erişim sağlanabiliyor. Yine tüm büyük şehirleri ve kıyı kentlerinde yeterince konforlu ve her bütçeye uygun konaklama yerleri bulunmaktadır. Bununla birlikte diğer Avrupa şehirlerinden Hırvatistan’ın birkaç büyük şehrine otobüslerle doğrudan ulaşabilmek mümkündür.
Hırvatistan’ı dolaşmanın en iyi yolu ise arabadır. Zagreb’de araç kiralaması yapabileceğiniz pek çok ofis yer almaktadır. Bakımlı yollarında güvenli bir sürüş yapabilir ve dolambaçlı yollarından geçerek müthiş Adriyatik manzaralı bir yolculuk deneyimi yaşayabilirsiniz.
Geniş dağlık ve yayla yerleri, kayak ve snowboard merkezleri doğal kaynaklar, çarpıcı mağaralar ve daha fazlası… Slovakya, Avrupa’nın doğa tutkunlarına sunduğu eşsiz rotalardan biridir. Polonya, Çek Cumhuriyeti, Avusturya, Macaristan ve Ukrayna ile çevrili olan Slovakya, kuzeyinde yüksek rakımlı dağlar ve güneyinde Tuna havzası il tam bir doğal cennet.
Başkent Bratislava, Arnavut kaldırımlı sokakları, şirin meydanları ve rahat kafeleri ile küçük fakat içerisinde pek çok zenginlik barındıran bir şehirdir. Neredeyse 1 günde bile keşfedebileceğiniz şehir size fazlasıyla şey sunacaktır. 5,5 milyona yakın nüfusu ile küçük bir ülke olan Slovakya, özellikle sırt çantalı gezginler başta olmak üzere, kayak severler ve tarih meraklıları için çok şey vadediyor. Modern bir kayak merkezi alt yapısına sahip olan ülke kış turizmi bakımından Avrupa’nın önemli duraklarından biridir.
Başkent Bratislava’ya düzenli olarak İstanbul kalkışlı uçuşlar gerçekleşmektedir. Yaz-kış ziyaret edebileceğiniz Slovakya hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz bloğumuzdan gezi rehberlerini okuyabilir ve seyahatinizi planlayabilirsiniz.
Avrupa’nın doğusunda kalan Romanya, kuzeydoğusunda Ukrayna ve Moldova, kuzeybatıda Macaristan, güneybatıda Sırbistan ve güneyde Bulgaristan ile çevrili, diğer Avrupa ülkelerine kıyasla nispeten büyük bir ülkedir. İçinden nehirlerin geçtiği şehirler hep sevilmiştir. Her ne kadar başkent Bükreş’ten bir nehir geçmese de, Avrupa’yı bir baştan diğer bir başa dolaşan Tuna Nehri, Bükreş’e oldukça yakın bir konumda bulunmaktadır. Karadeniz’e de kıyısı bulunan ülke, tipik bir Karadeniz iklimine sahip olup, ülkenin neredeyse tamamına yakını yemyeşil bir bitki örtüsü ile kaplıdır. Bu da, Romanya’yı doğal bir cennet haline dönüştürmektedir.
Başkent Bükreş, kültür sanat bakımından ziyaretçilerini doyuracak sayıda müzeye sahiptir. Bununla birlikte şehrin en ünlü caddesi olan Zafer Bulvarı içerisinde yer alan restoranlar, alışveriş merkezleri ve eğlence mekânları gününüzü iyi bir şekilde değerlendirebileceğiniz alternatifi sunmaktadır.
Romanya seyahatinizde görebileceğiniz yerler arasında Neogotik Kulesi, Teleki ve Banffy Sarayı, Ulusal Sanat Müzesi, Fransisken Manastırı ve Büyük Mahmudiye Camii’ni söyleyebiliriz. İstanbul’dan Bükreş’e doğrudan giden otobüslerin yanı sıra düzenli olarak uçuşlar da gerçekleşmektedir. Havayolu ile 1 saat 10 dakikalık bir sürede ulaşım sağlamak mümkündür. Havalimanından şehir merkezine ulaşım, gezilecek yerler ve yapılacak diğer şeyler hakkında bilgiler için Romanya gezi rehberi kategorisindeki içeriklerimize göz atabilirsiniz.
Avrupa’nın kuzeyinde, Baltık Denizi’ne kıyı olan Estonya, her türden açık hava aktiviteleri seven gezginler için mükemmel bir varış noktasıdır. Doğa ve deniz ile iç içe olan ülke inanılmaz derecede bakımlı doğal koruma alanları, çok sayıda doğa macera aktiviteleri, başkent Tallinn’in tarihi yapıları ile ziyaret edilmeye değer destinasyonlardan biridir.
Başkent Tallinn’de yapılacak bir dolu harika şey vardır. Şehrin ünlü caddelerinden biri olan Aziz Catherine Geçidi sizi 700 yıllık bir tarihin içine sürükleyecektir. Cadde boyunca sayısız şirin restoranlar, yerel zanaatkârların yöreye özgü sattıkları el yapımı hediyelik eşya tezgâhları, şarap mahzenleri ve butik kafeleri ile bir saniye bile ayrılmak istemeyeceğiniz formda bir yer.
Eski Kent bölgesi ise yine güzel kafe ve restoranlara ek olarak alışveriş yapabileceğiniz mağazalara ev sahipliği yapıyor. Başkent dışına çıktığınızda Parnu uğramak isteyebileceğiniz bir diğer durak olabilir. Yine Tartu da gezginlere vakitlerinizi keyifli geçirebilecekleri aktiviteler ve gezilecek yerler sunmaktadır. Estonya seyahatinizde araç kiralamayı düşünebilirsiniz. Çünkü ülkenin bakımlı yolları ve tüm yol boyunca müthiş doğa manzaraları bulunmaktadır.
Yemyeşil doğa manzaralı birbirinden güzel yerler, göller, dağlar ve güzel bir mimariden oluşan bir ülkeyi keşfetmek isterseniz Slovenya doğru bir tercih olabilir. Slovenya, rahat yaşam tarzı, doğal aktivite alanları, kayak, yüzme ve termal yerleri ile müthiş bir yerdir. Öyle ki, başkent Lübliyana, 2016 yılında Avrupa’nın Yeşil Başkenti ödülüne layık görülmüş.
Slovenya’ya bir seyahat gerçekleştirmek aynı zamanda sağlıklı bir yaşam için de düşünebileceğiniz yerler arasındadır. Kaplıcalar ve sağlık tesisleri, göller ve yüzülebilecek havuzlar burayı doğa ve denizin muhteşem bir uyumuna dönüştürüyor. Yöreye özgü yemekleri de bir o kadar lezzetli ve başkentin caddelerinde bu yemeklerden yiyebileceğiniz pek çok restoran bulunmaktadır.
Ülke genelinde konaklama 20-30 Dolar civarıdır. Bununla birlikte güzel bir restoranda bir akşam yemeği 10-20 Dolar ve şehiriçi ulaşıma da mesafeye bağlı olarak 3-5 Dolar arası ödersiniz. Ülkede gidebileceğiniz başlıca şehirler ise Lübliyana, Bled ve Maribor’dur. Her şehrin kendine has bir yapısı ve doğal güzellikleri bulunmaktadır. Özellikle Maribor’da üzüm bağlarını dolaşmaya çıkabilir, ünlü şaraplarını tadım için aktivitelere katılabilirsiniz.
Bulgaristan birçoklarına soğuk ve sıra dışı bir ülke gibi gelebilir ancak size sunabileceği bazı farklılıklarının olduğunu söyleyebiliriz. Karadeniz’e kıyısı olan ülke, hem doğa turizmi hem de tarih ve kültür tutkunları için güzel şeyler sunuyor. Avrupa’nın nispeten düşük bütçeli tatiller için tercih edilen ülkesi Bulgaristan da birbirinden çarpıcı mimari yapılara tanık olabilir, Varna kıyılarına gidip denizin keyfini çıkarabilir, başkent Sofya’da modern bir hayatın içerisinde dalış yapabilirsiniz. Eğer, Avrupa’da Paris ve Londra gibi kalabalık şehirlerden ziyade daha sakin bir rota arayışındaysanız Bulgaristan sizin için iyi bir tercih olacaktır.
Ülkemize komşu bu küçük Avrupa şehrine havayolu ve karayolu ile gidebilmek mümkün. İstanbul’dan düzenli olarak başkent Sofya’ya otobüsler hareket etmektedir. Bulgaristan, özellikle kış mevsiminde kayak tutkunlarının tercih ettiği bir ülke de olmaktadır. Meşhur Bansko Kayak Merkezi’ne her yıl binlerce kayak tutkunu gelmektedir.
Ülke genelinde görülecek yerler arasında ise Rila Manastırı, Aleksandr Nevski Katedrali ve Filibe Antik Roma Tiyatrosu bulunmaktadır. Bulgaristan, AB üyesi bir ülke olsa da Schengen kapsamı dışında olduğu için ülkeye girişlerde Bulgaristan vizesi almanız gerekmektedir.
Litvanya, Letonya, Rusya, Polonya ve Belarus arasında yer alan harika bir küçük Avrupa ülkesidir. Baltık Baltık Denizi’ne kıyı bir ülke olan Litvanya, birkaç gün geçirmek için yeterince iyi şeyler sunuyor. Başkent Vilnius ve ikinci büyük şehir Kaunas’ı ziyaret edebilir veya kırsal yerlerine giderek doğanın tüm güzel yanlarını keşfedebilirsiniz. Eğer 1 hafta kadar kalmayı planlıyorsanız Litvanya kıyıları da ziyaret edebilirsiniz.
Ülkeye ilk varış yeri olan Vilnius, güzel bir Barok şehridir. Oldukça derli toplu bir kent görünümüne sahip olan başkent sokak ve caddelerini adımlayarak dahi keşfedebilirsiniz. Birbirinden güzel binalar, her sokak arasında hayranlık uyandıran şirin meydanlara tanık olabilirsiniz.
Trakai ise meşhur kalesi ile bilinen bir şehirdir. Kaleye bir köprü ile ulaşabilir ve etrafın keyfini çıkarabilirsiniz. Ülkenin ikinci en büyük şehri Kaunas yalnızca iki günde keşfedebileceğiniz bir şehir. Burada güzel kilise mimarilerini ve diğer geleneksel mimarideki yapıları görebilirsiniz. Hemen her şehrinin sunduğu bazı zenginlikler burayı Avrupa’da ziyaret edilmeye değer kılan nedenler arasındadır.
Baltık ülkeleri seyahatinizde Litvanya’yı görmenizi tavsiye eder, seyahatinizi planlamak için bloğumuzdaki ülke hakkında yazdığımız diğer içeriklere göz atmanızı öneririz.
Oldukça küçük bir Baltık ülkesi olan Letonya, 2 milyona yakın nüfusu ile kendi içinde son derece mutlu bir ülkedir. Başkent Riga şehri ile daha çok bilinen Letonya, harikulade doğal manzaraları, gölleri, yürüyüş parkurları, tırmanma ve kamp alanları ile doğa tutkunu pek çok gezgine eşsiz fırsatlar sunan bir yer.
Başkent Riga, eksi kent bölgesi, tarihi kiliseler, Arnavut kaldırımlı mistik sokakları ve çarpıcı binaları ile şüphesiz ülkenin en güzel ve en turistik şehridir. Ancak ülke genelinde Riga dışında çok daha fazlası var. Burada geçireceğiniz en az 1 haftalık bir sürede ülkenin tüm en güzel doğal alanlarını keşfedebilir, yapılacak bir dolu aktivite bulabilirsiniz.
Ülkede buz hokeyi diğer tüm spor dallarına oranla fazlasıyla popülerdir. Kış mevsiminde Letonya’ya gitmeyi planlıyorsanız bir sonraki buz hokeyi maçına bilet alabilirsiniz. Bununla birlikte taze balıkların, sebze ve meyvelerin satıldığı açık Pazar alanlarına giderek lokal insanların arasına karışabilir ve yerel alışveriş kültürünü deneyimleyebilirsiniz.
Letonya hakkında işinize yarayacak birden fazla içerik yayınladık. Dilerseniz bunlara bir göz atabilir ve seyahatinizi planlayabilirsiniz.
Tarihi uzun ve trajik bir ülke olan Ukrayna 1991 yılında bağımsızlığına kavuşan ancak kökleri Rusya’ya uzanan derin bir tarihin beşiğinde doğu Avrupa’nın gelişmekte olan ülkelerinden biridir. Başkent Kiev ile anılan ülke Polonya’ya sınır olan Lviv şehriyle de her yıl yıl binlerce turistin ziyaret etmesine neden oluyor. Ülkemizden de Ukrayna’ya giden pek çok sırt çantalı gezginin olduğunu söyleyebiliriz.
İstanbul, Ankara ve İzmir gibi üç büyük şehirden Kiev’e düzenli olarak uçuşlar yapılmaktadır. Başkent Kiev, Kreşatik Caddesi boyunca uzanan modern kafe ve restoranları ile meydan çevresini saran açık hava yerleri ile vakit geçirmek için ideal yerlerden bazılarıdır. Bununla birlikte Lviv tam anlamıyla tam bir Ortaçağ şehrini andırır güzelliktedir. Arnavut taşlarıyla örülü sokakları, baş döndüren güzellikteki tarihi yapıları, kafe ve restoranları ile zamanın nasıl geçtiğini anlamayacağınız niteliklere sahiptir.
Ukrayna kış aylarında aşırı soğuk oluyor. Ancak yaz aylarında gezmek için son derece idealdir. Şehir merkezlerinin dışına çıktığınızda kırsal yerlere giderek güzel bir doğa ile karşılaşabilir, birbirinden güzel manzaraları fotoğraflayabilirsiniz.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla 1991 yılında bağımsızlığını ilan eden bir diğer ülke olan Belarus, Doğu Avrupa’da bulunan, doğusunda Rusya, kuzeyinde Litvanya ve Letonya, batısında Polonya ve güneyinde Ukrayna ile çevrili olan nispeten küçük bir ülkedir. Denize kıyısı olmayan Belarus, bu açığını 11.000’den fazla gölet alanı, doğal güzellikleri ve mimari yapıları ile kapatmaya çalışıyor desek doğru olur.
Başkent Minsk, birkaç gün vakit geçirmek için ideal bir şehirdir. Tipik olarak gezilecek birkaç güzel mimariye sahip kilise binası, kafe ve restoran yerleri bulunmaktadır. Avrupa geneline göre nispeten düşük bütçeli bir seyahat etmeye imkân tanıyan Belarus, konaklama, yeme içme ve ulaşıma çok fazla para harcamadan uygun fiyatlı bir tatil yapmanız için idealdir.
Başkent Minsk’e İstanbul’dan THY ile doğrudan uçuşlar bulunmaktadır. Ancak daha uygun maliyetli bir uçuş isterseniz size önerimiz Kiev aktarmalı gitmek olacaktır. İster Kiev’den tekrar uçakla gidebilir veya karayolu ile Kiev’den Minsk’e doğrudan otobüslerle ulaşabilirsiniz.
Balkanlar’ın popüler turizm destinasyonlarından biri olan Sırbistan, gezilecek yerlerden yeme içmeye, gece hayatından doğal alanlara kadar çeşitli zenginliği içerisinde barındıran ve ziyaretçisine sunan renkli ve kozmopolit bir ülkedir. Türk vatandaşlarına da sağladığı vize serbestisi ile Balkanlar seyahati planlayan pek çok insanın rotasına bulunan Sırbistan bu açıdan da oldukça popülerdir.
Kuzeyinde Macaristan, batısında Hırvatistan, Bosna Hersek ve Karadağ, güneyinde Kuzey Makedonya ve Kosova, doğusunda ise Romanya ve Bulgaristan ile çevrilidir. Tuna ve Sava nehirlerinin başkent Belgrad’a kattığı muazzam güzelliği ve güneşin batışını Kalemegdan’dan izlemeye değer. Bununla birlikte şehrin kalbi olan Cumhuriyet Meydanı, bir şeyler yiyip içebileceğiniz restoranlara ve alışveriş yerlerine sahiptir.
Sırbistan da yine Avrupa’da düşük bütçeli seyahat etmek için tercih edebileceğiniz ülkelerden biridir. Konaklama 15-20 Dolar civarıdır. Üstelik şehir merkezinde! Yeme içme de öğün başına 10 Dolar ile iyi bir yemek yiyebilirsiniz. Belgrad dışında festivalleri ile ünlü şehri Novi Sad’ı ziyaret edebilir, Kuzey Makedonya’ya doğru giderken yol üzerine Niş’i de ziyaret edebilirsiniz.
İzlanda tam anlamıyla cennetten bir parça gibidir. Çarpıcı doğal manzaraları, mavi lagünleri, Kuzey ışıkları ve başkent Reykjavik’in rengârenk kutu evleri burayı diğer Avrupa ülkelerinden bir çırpıda ayırıyor. İzlanda’yı hayatınız boyunca en az 1 kere bile olsa ziyaret etmelisiniz. Eminiz her yolculuğunuzda yepyeni şeylerle karşılayacak, unutulmayacak bir deneyim yaşayacaksınızdır.
Eğer doğa tutkunu biriyseniz İzlanda’nın sunabileceği pek çok şeyden yararlanabilirsiniz. Trekking, kamp, tüplü dalış, tırmanış ve Kuzey Işıkları gibi aktiviteler ülkenin dünya turizm endüstrisinde öne çıkan niteliklerinden sadece birkaçıdır.
İzlanda’ya seyahat etmek için en iyi zaman Mayıs ayından Ağustos ayına kadar olan zaman dilimidir. Bu süre zarfında pek fazla yağışla karşılaşmaz ve şehir merkezlerinde rahatlıkla dolaşabilirsiniz. Ancak Kuzey Işıkları gibi doğa olanlarını görmek için kış mevsiminde gelmek daha doğru olacaktır. Görece pahalı bir ülke olduğunu söyleyebiliriz. Konaklama ve yeme içme için iyi bir bütçe ayırmak durumundasınız.
Adriyatik kıyısında yer alan Karadağ, Balkanlar’da ziyaret edilebilecek popüler bir turizm ülkesidir. Doğusunda Arnavutluk ve Kosova, kuzeyinde Sırbistan ve batısında Hırvatistan ile Bosna Hersek yer alıyor. Diğer Balkan ülkeleri gibi Karadağ da, Türk vatandaşları için vizesiz gidilebilen bir ülkedir. Özellikle tarihi Kotor ve Budva şehirleri tam anlamıyla bir Ortaç şehridir. Bu iki şehir ülkeye gelen neredeyse tüm turistlerin adeta bir çekim merkezidir.
Tarihi Kotor ve Budva kaleleri müthiş bir Adriyatik manzarasına ek olarak, Arnavut taşlarıyla örülü şirin sokakları, butik mağaza ve yeme içme yerleri ile dünyanın nadide yerleri arasında gelmektedir. Kültür, sanat ve tarih adına sizi fazlasıyla tatmin edecek olan Karadağ da Sveti Stefan’ı dolaşabilir, Kotor Kalesi’ne çıkarak muazzam bir manzaraya tanık olabilirsiniz.
İstanbul’dan Karadağ’ın başkenti Podgoritsa’ya düzenli olarak uçuşlar bulunmaktadır. 1 saat 50 dakikalık bir uçuş sonrası başkente inebilir ve lokal otobüsler ile Kotor veya Budva’ya geçebilirsiniz. Ulaşım, gezilecek yerler, yeme içme ve daha fazlası hakkında bilgi sahibi olmak için Karadağ gezi rehberine göz atabilirsiniz.
Rotamızı bu defa uzak doğuya çeviriyoruz. Listemizin ilk sırasında dünyanın en gelişmiş ve modern ülkelerinden biri olan Japonya var. 130 milyona yakın nüfus ile sanayi anlamında dünyada önemli bir paya sahip olan Japonya elbette turizm açısından da son derece zengin ve ziyaretçilerine sunduğu pek çok çeşitliliğe sahip bir ülke. İnanması güç fakat toplam 6,852 adadan meydana gelen Japonya’da doğal aktivitelerden, kültür sanata, tarihi yapılardan eğlenceye ve yeme içmeye kadar geniş bir yelpazede en az 1 haftanızı ayırarak bu ülkeyi özümseyebilirsiniz. Elbette bu süre bu denli zenginliği keşfetmek adına yeterli olmayacaktır fakat mutlaka görülmesi gereken yerleri görebilecek, yapılacak bazı aktiviteleri deneyimleyebileceksinizdir.
Uzak doğu mutfağına karşı bir ilginiz varsa Japonya’da özellikle taze deniz ürünlerini tadabileceğiniz onlarca yemek çeşidi bulunuyor. Japonya seyahatinizde sizi belki de en çok zorlayacak şey alfabesi olabilir. Ancak ülkede İngilizce konuşan sayısı da bir o kadar fazladır. İstanbul’dan Türk Hava Yolları ile Japonya’nın başkenti Tokyo’ya düzenli olarak uçuşlar gerçekleştirilmektedir.
Japonya genelinde gezilecek yerler, ne nerede yenir bilgileri, alışveriş yerleri ve yapılacak aktiviteler hakkında derinlemesine bilgi almak için aşağıdaki bağlantıyı tıklayarak Japonya hakkında yazdığımız diğer içeriklere göz atabilirsiniz.
Dört büyük eski uygarlıktan biri olan Çin Halk Cumhuriyeti, muazzam derecede gizemli ve güzel yerleri ile dünya üzerinde hayatınızda 1 defa bile olsa keşfetmek isteyebileceğiniz nadide ülkelerden biridir. Çin Seddi’nden görkemli tapınaklara, farklı ve çeşitli tatlardan modern kent yaşantısına kadar deneyimleyebileceğiniz farklı konseptte aktiviteler sahiptir.
Çin’de görülmeye değer pek çok yer olduğunu söyleyebiliriz. Antik harabeler, nefes kesen dağ manzaraları, modern mimariler ve doğada yapabileceğiniz pek çok aktiviteler. Sırt çantalı gezginler ve aileler için ideal bir destinasyon olan Çin de Pekin, Şangay ve Hangzhou şehirlerini gezebilir hem eski hem de modern tarih açısından birbiriyle uyumlu zenginliği yerine görebilirsiniz. Burada görülmeye değer birçok saray kompleksi bulunmaktadır. Bununla birlikte göz alıcı tapınaklar da fotoğraflamaya değerdir.
Çin’in antik uygarlığına açılan bir pencere olan Xian ise Pekin’den sonra ziyaret edebileceğiniz ülkenin eski ulusal başkenti ve ikinci büyük şehridir. Özellikle Terracotta Ordusu burada mutlaka görülmelidir.
Asya kıtasının modern ülkelerinden biri olan Singapur, kültür ve tarihin en güzel örneklerini görebileceğiniz ve lezzetli yemeklerini deneyimleyebileceğiniz bir ülkedir. Resmi adıyla Singapur Cumhuriyeti olan ülke, hem bir şehir hem de Güneydoğu Asya’da bulunan bir ülkedir. Asya’nın en çok ziyaret edilen ülkelerinden biri olan Singapur, modern bir kent yaşamı ile eski kent bölgelerinin tarihi mirasının bir karışımına ev sahipliği yapmaktadır.
Singapur, çeşitli dini inanca sahip insanların yaşadığı mükemmel bir kozmopolit ülkedir. Ülkede neredeyse bir ritüel halini alan yemek yemek ve ardından alışveriş yapmak sizi de kendisine çekecektir. Şehir merkezlerinde ülke mutfağına özgü deneyimleyebileceğiniz şık restoranlar ve bir şeyler satın alabileceğiniz alışveriş merkezleri bulunmaktadır.
Sentosa Adası, Singapur Hayvanat Bahçesi, Botanik Bahçesi ve Singapur Gece Safarisi gibi çok sayıda seçenek de burada geçireceğiniz süreyi eğlenceli kılmak adına yapabileceğiniz aktiviteler arasında yer almaktadır. Mükemmel manzaraları ve yapılacak bir dolu aktiviteleriyle Singapur, Asya’da seyahat edilen popüler noktalardan biridir.
Güney Kore, seyahat etmek ve keşfetmek için inanılmaz bir ülkedir. Bazı inanılmaz manzaraları, el değmemiş sahil şeritleri ve göz alıcı tapınakları ile görülmeye değer yerlerden biridir. Eğer tapınakları yerinde görmek istiyorsanız rotanızı Güney Kore’ye çevirmelisiniz. Çünkü burada hepsi birbirinden zarif sayısız tapınak bulunmaktadır.
Başkent Seul, Güney Kore seyahatinde ülkeyi dolaşmaya başlamak için iyi bir başlangıç noktasıdır. Ülkede ziyaret edilebilecek en iyi yerlerden bazıları bu şehirdedir. Bunun yanı sıra bir sürü tarihi yerleri, sokakları ve alışveriş yerlerine ek olarak restoranlara sahiptir. Seul’de Changdeokgung Sarayı’na gidebilir, alışveriş için Myeongdong’a uğrayabilirsiniz. Daha fazla tapınak görmek için ise doğrudan Jogyesa, Bongeunsa Tapınağı ve Gwanghwamun Kapısı’na gidebilirsiniz.
Güney Kore seyahatinizde gezilecek yerler, alışveriş yerleri, sokak yemekleri ve diğer yapılacak turistik aktiviteler için Güney Kore gezi rehberi kategorimizde yer alan diğer içeriklerimize göz atabilirsiniz.
Sanat, tarih, mimari ve kültür… Rusya, sayısız gezilecek yerler, yapılacak aktiviteler, doğal manzaraları ve alışveriş yerlerine ev sahipliği yapan popüler bir turizm destinasyonudur. Avrupa ile Asya arasında bir kavşak olan Rusya’yı her yıl yüz binlerce yabancı turist ziyaret ediyor.
Başkent Moskova’da muhteşem bir mimari, eşsiz sanat müzeleri, benzersiz mimariler ve gece hayatına tanık olabilirsiniz. Rusya’nın kültür başkenti olan St. Petersburg ise UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan muazzam modern bir kenttir. Yaz aylarında şehir, gece yarısında bile güneşin neredeyse hiç batmadığı bir zaman diliminde Beyaz Geceler Festivali ile hayat buluyor.
Günümüze kadar korunarak gelen antik Rus mimarisini görmek, şehir merkezinden kırsal alanlara kaçıp Murmansk’da Kuzey Işıklarını görebilirsiniz. Bunun yanı sıra Karelya’da uçsuz bucaksız ormanlarla çevrili cennetten bir parça gibi gölet alanları görebilir, derinlemesine bir keşif için Yakutistan’a kadar uzayan eşsiz bir yol macerasına çıkabilirsiniz.
Sırt çantalı gezginlerin kalbini çarptıran zengin çeşitlilikte kültür, yemek ve çarpıcı mimarilerin yer aldığı Hindistan dünya üzerinde hayatınız boyunca en az 1 defa dahi olsa görmeniz gereken ülkelerden biridir.
Kışın daha ılıman, yazın ise kavurucu sıcaklıkları olan Hindistan’da birkaç güne sığmayacak bollukta bir çeşitlilik vardır. Bu ülkeyi keşfetmek için herhalde birden fazla kez gelmek gerekir. Öyle ki kuzeyden güneye, doğudan batıya hemen her şehrinde eşsiz tapınaklar, geleneksel bir kültür, mimari yapılar, yemek çeşitliliği, dini ritüeller bulunuyor.
Ülkede gidebileceğiniz şehirler arasında Yeni Delhi, Jaipur, Varanasi ve Mumbai yer almaktadır. Eğer ölü yakma törenlerini merak ediyorsanız Varanasi’ye gelebilir ve burada Hindular için kutsal olan Ganj Nehri’ne inerek bu töreni yerinde görebilirsiniz.
Hindistan’ı anlatmak için yüzlerce sayfa yazı yazmak gerekir. Ülke hakkında daha fazla bilgi almak için bloğumuzdaki diğer içeriklere göz atabilir, Hindistan seyahatinizi planlayabilirsiniz.
Tayland, uzun süreli seyahatler, sırt çantalı gezginler, deniz tatili ve çocuklu aileler için kesinlikle tercih edilebilecek yerlerden biridir. Asya’ya seyahat planı içerisinde olan pek çok insanın belki de adımını attığı ilk ülkelerden biri olan Tayland, deniz tatili ve doğal manzaralar açısından ziyaretçilerine sunabileceği pek çok şey vardır.
Altın sarısı kumsallara sahip plajları, şaşırtıcı derecede güzel olan adaları, gece hayatı, yemek çeşitliliği ve alışveriş yerleri ile tatilinizi dolu dolu geçirebileceğiniz bir yer. Başkent Bangkok’ta çeşitli tapınakları ziyaret edebilir ardından rotayı Phuket ve Pattaya’ya çevirebilirsiniz. Burada capcanlı bir ortamla karşı karşıya kalacak, turkuaz mavisi berrak sulara kulaç atarak denizin tadını çıkarabileceksiniz.
Ülke içerisinde ulaşım kolaydır, yemekleri çok fazla baharatlı olsa da genellikle iyidir ve hijyen görece daha iyidir. Konaklama açısından da her bütçeye hitap eden hosteller ve oteller bulunmaktadır. Eğer Tayland’da vaktinizin çoğunu popüler sahil yerlerinde geçirmeyi düşünüyorsanız buralarda yaşam biraz daha maliyetlidir ancak genel sırt çantalı bir gezgin için günde 35 Dolar seviyelerinde bir harcama yapabilir ve günü sonlandırabilirsiniz.
Tayland ve Singapur arasında yer alan Malezya, kültürel zenginlik ve manzara çeşitliliği açısından tatmin eden kompakt bir ülkedir. Nüfusunun yarısından fazlası Müslüman olan ülkede %20 kadar Budizm, %10 ise Hıristiyanlık inancına sahip insan yaşamaktadır. Bu çeşitlilik de Malezya’yı dini ve kültürel açıdan oldukça zengin kılmaktadır.
Malezya seyahatinize ilk olarak başkent Kuala Lumpur’dan başlayabilirsiniz. Burada görülebilecek yerler arasında ülke ile özdeşleşen sembolik yapı Petronas Kuleleri’ni ziyaret ederek başlayabilirsiniz. Malacca’da gece hayatını deneyimleyebilir, Penang’a giderek geleneksel kültürü yerinde hissedebilir ve Kameron yaylalarına giderek doğayla bütünleşebilirsiniz.
Tayland ve Kamboçya’ya kıyasla yüksek bütçe gerektiren bir ülke olan Malezya, sırt çantalı gezginlerin görece günde 40-50 Dolar arası bir ücretle yaşayabileceği bir yerdir. Türk vatandaşlarından girişte vize istemeyen Malezya, Asya seyahati planlayanlar için tavsiye edebileceğimiz destinasyonlardan biridir.
17.500’den fazla adadan oluşan bir takımadalar ülkesi olan Endonezya, muazzam bir doğal güzelliğe, şaşırtıcı bir kültürel zenginliğe, antik tarihe ve büyüleyici bir mimari yapıya sahip olan ülkedir. Bali’nin pirinç tarlalarından Borneo ormanlarına, Papua’nın karla kaplı tepelerinden antik tapınaklara kadar inanılmaz bir zenginliğe ev sahipliği yapıyor.
Dünyanın pek çok noktasında yaşayan çoğu sırt çantalı gezgin, Asya seyahat planlarına mutlaka Endonezya’yı ekler ve adanın daha az ziyaret edilen bölgelerini keşfetmek için buraya gelirler. Bali’de rahat bir tatil köyünde yaşamak veya Hindu kültürünü keşfetmek burada deneyimlenmesi gereken yalnızca iki aktiviteden biridir.
Yemek çeşitliliği olan ve dünyanın en pahalı kahvesinin de buradan çıktığını bilmek biraz şaşırtıcı olabilir. Bunun ötesinde keşfedebileceğiniz onlarca tapınak ve doğal manzaralar bulunuyor. Endonezya, coğrafi konumu nedeniyle, yıl boyunca tropikal bir iklime sahiptir. Kurak mevsim Mayıs ayından Eylül’e kadar sürerken, yağışlı mevsim ise Ekim ve Nisan aylarıdır.
Endonezya hakkında daha fazla bilgi için bloğumuzu ziyaret edebilir, Java, Lombok, Jakarta, Bali ve daha fazlası hakkında bilgi alabilirsiniz.
Güneydoğu Asya’nın bir diğer güzel ülkelerinden biri olan Vietnam, yemyeşil dağ manzaraları, hareketli şehir hayatı, altın sarısı kumsallara sahip plajları ile sırt çantalı gezginlerin hedef varış yerlerinden biridir. Ülkenin iki önemli şehri olan Hanoi ve Ho Chi Minh kentleri modern şehir hayatını deneyimleyebileceğiniz yerlerin başında geliyor.
Şehirden uzaklaşıp kırsal alanlara gittiğinizde ise denize kıyı lüks tatil köyleri, uzun kumsallara sahip plajlar ve yürüyüş yapabileceğiniz enfes bir doğayla karşı karşıya kalıyorsunuz. Vietnam gibi çeşitliliği bol olan bir ülkeyi tek seferde deneyimlemek kolay değildir ancak en azından 2 haftalık bir süre ile ülkenin görülmesi gereken yerleri ve deneyimlenebilecek çoğu aktiviteyi yapabilirsiniz.
Vietnam’ı ziyaret etmek için açıkçası doğru ya da yanlış bir zaman dilimi yok. Tropikal bir ülke olan Vietnam’da Ocak-Mart ayları rahat bir şekilde gezebilirsiniz. Vietnam’a Singapur, Kuala Lumpur veya Bangkok gibi şehirlerden AirAsia ile düşük maliyetli bir uçuş gerçekleştirerek varış yapabilirsiniz.
Filipinler tam anlamıyla baştan çıkarıcı bir ülkedir. Kristal berraklığında suları, zengin ve çeşitli irili ufaklı adaları, kartpostal güzelliğinde beyaz kumlu plajları, yemek çeşitliliği ve gezilecek yerleri ile ülkede nereye seyahat edeceğinize karar vermeniz biraz zor olabilir. Yüzmeyi seven insanların burada cennet gibi sahilleri bulacağını söyleyebiliriz. Heyecan verici adalar arası dalış turları, doğa harikası yerlerde yürüyüş ve bir dolu yapılacak aktivite vardır. Ayrıca şelale gezileri ve insan yapımı pirinç teraslarını dolaşabilir, asırlık tarihi simge yapıları ve mimarileri keşfedebilirsiniz.
Filipinler’i gezmek için en ideal aylar Kasım ayından Haziran’a kadar olan süredir. Bu aylar Filipinler’deki çoğu yere seyahat etmek için en iyi zaman olarak kabul edilir. Yağışlı mevsim ise Temmuz ayından Ekim ayına kadar olan süreyi kapsamaktadır.
Tropikal bir bölgede bulunan Sri Lanka’yı Asya’daki bir diğer görülecek destinasyon olarak listeye alabiliriz. Hint mutfağından etkilenen Sri Lanka’da baharatlı ve köri soslu enfes yemekleri tadabilir veya ülkenin genelinde Çin, Hint ve Japon mutfaklarını bulabilirler.
Burası için gerçek anlamda fotoğrafçıların hac yeri desek doğru olur. Çarpıcı doğa manzaraları, büyüleyici mimari hazineler, sonsuz bir fotoğraf çekme fırsatı sunmaktadır. Başkent Kolombo’da daha çok şehir hayatını deneyimlerken ada ülkesinin iç kesimlerine giderek kırsal hayatı deneyimleyebilirsiniz. Adaya feribotla ulaşımlar 2011 yılından bu yana askıya alınmış. Bu nedenle Hindistan üzeri havayolu ile Sri Lanka’ya ulaşımınızı sağlayabilirsiniz.
Altın tapınaklar ülkesi Myanmar hızla gelişiyor ve değişiyor. Büyüleyici bir coğrafi güzelliğin yanı sıra sayısız göz alıcı tapınakları, arkeoloji alanları ve dini ritüelleri ile böylesine farklı bir coğrafyaya sahip olan ülkenin insanlara sunduğu elbette buzdağının yalnızca görünen bir kısmıdır.
Hindistan, Çin, Tayland, Laos ve Bangladeş arasında yer alan Myanmar’da çok fazla çeşitlilik bulabilirsiniz. 132 farklı etnik kökene sahip insanların farklı gelenekleri, sömürge mimarisinden kalan zarif kalıntılar, Burma’nın plajları ve Budizm’in zengin çeşitliliği gezginleri burada cezbeden şeylerden bazılarıdır.
Hazar Denizi kıyısında Kafkasların incisi olan Azerbaycan için Avrupa ve Asya kültürlerinin karışımı bir ülke diyebiliriz. Sovyetlerin dağılması ile bağımsızlığını kazanan Azerbaycan her geçen yıl kendini yenileyen gelişmekte olan bir ülkedir. Çoğu insan buraya fazla bir beklenti içerisine girmeden gelseler de, karşılaştıkları tarih, kültür ve zengin bir mutfak karşısında hayranlıklarını gizleyemezler.
Başkent Bakü, İçeri Şeher eski kent bölgesiyle ziyaretçilerine geniş bir tarih-kültür çeşitliliği sunmaktadır. Eski kent bölgesi aynı zamanda şık restoranların, eğlence mekânlarının ve butik alışveriş mağazalarının olduğu yerdir. Yaz aylarında Hazar kıyılarına inerek doğanın tadını çıkarabilir, Bulvar’da keyifli bir yürüyüş yapabilirsiniz. Alışveriş için Targovi’ye gelebilirsiniz. Burada dünyaca ünlü markaların mağazaları yer almaktadır.
Daha çok ülkenin kültürel dinamiklerinin peşinden giden sırt çantalı bir gezginseniz Gence şehrine gidebilir ve 1 gününüzü dolu dolu geçirebilirsiniz.
Azerbaycan’a ülkemizden otobüsle doğrudan ulaşım sağlayabilirsiniz. Bununla birlikte İstanbul ve Ankara’dan Bakü’ye doğrudan havayolu ile gidebilmek de mümkündür. İki ülke arası vizesiz olup uygun fiyatlı bir hafta sonu kaçamağı için tercih edebilirsiniz. Azerbaycan, daha önce yurt dışına çıkmamış kişilere önerebileceğiniz yerlerden biridir. Burada yabancılık çekmeden rahatça dolaşabilir ve iletişim konusunda da sıkıntı yaşamazsınız.
Yüzölçümü bakımından dünyanın en büyük dokuzuncu ülkesi olan Kazakistan, Orta Asya’da, kuzeyinde Rusya, doğusunda Çin ve Moğolistan, güneyinde Kırgızistan ve Özbekistan ve batısında Hazar Denizi’ne kıyı Gürcistan ve Azerbaycan ülkeleri ile çevrili yedi bağımsız Türk devletlerinden biridir.
Başkent Nur-Sultan ve Almatı ülkede en çok ziyaret edilen iki turistik şehirdir. Ülke topraklarında farklı yükseltilerde dağlar, gölet alanlar ve kayak merkezleri bulunuyor. Şehir merkezlerine indiğinizde ise anıtlar, opera ve bale salonları, antik çağdan kalma anıt yerleri, yöresel mutfağın yer aldığı restoranlar ve alışveriş merkezleri bulunmaktadır.
Kazakistan, büyük coğrafi ve kültürel zenginliğe sahip bir ülkedir. Orta Asya coğrafyasının en yüksek sıra dağlarından biri olan Tanrı Dağları’nın eteklerinde yer alan Almatı kış sporları bakımından oldukça tatminkârdır. Bunun yanı sıra Hazar kıyısındaki plaj ve kaplıcaları turistlere güzel imkânlar sunmaktadır. Doğaseverler Issık Gölü’ne giderek burada yürüyüş yapabilir veya kamp dahi atabilirler.
Türkiye’den Pegasus ve THY başkent Nur-Sultan ve Almatı şehirlerine düzenli olarak uçuş seferleri düzenlemektedir. Ülke hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki bağlantıyı tıklayabilir ve diğer içeriklerimize göz atabilirsiniz.
Arap Yarımadası’nın güneydoğusunda bulunan Birleşik Arap Emirlikleri, Umman ve Suudi Arabistan ile komşu olan bir Orta Doğu ülkesidir. Abu Dabi, Dubai, Acman, Füceyre, Resü’l-Hayme, Şarika ve Ummül-Kayveyn olmak üzere yedi emirlikten oluşmaktadır. Ülkenin başkenti Abu Dabi’dir. Abu Dabi aynı zamanda siyasi, endüstriyel ve kültür merkezi konumundadır.
Birleşik Arap Emirlikleri, Arap Yarımadası’nın petrol zengini, gelişmiş ülkelerindendir. Gelirinin yaklaşık %70’ini petrol gelirleri oluşturmaktadır. Milli geliri çok yüksek olan bir ülkedir ve kişi başına düşen milli gelir de oldukça yüksektir. Petrol gelirlerinin yanı sıra ülkede inşaat ve sanayi de oldukça gelişmiştir ve ülke nüfusunun önemli bir kısmına istihdam sağlamaktadır.
En önemli ve en büyük şehri olan Dubai, diğer emirliklere oranla daha çok ekonomik çeşitliliğe sahiptir. Özellikle de turizm gelirleri önemli yer tutar. Dubai dünyada en çok turist ağırlayan ülkelerin başında gelmektedir. Aynı zamanda alışveriş imkânlarıyla da ünlüdür.
Birleşik Arap Emirlikleri, İslami kurallara uygun bir mutfağa sahiptir. Yabancılara alkol satışı yapılsa da yerli halkın alkol alması yasaktır. Ülkede Arap mutfağının esintileri varken, batı mutfağını yansıtan pahalı restoranlara özellikle Dubai ve Abu Dabi’de rastlanır.
İsrail, Batı Asya’da bulunan, Kızıldeniz’in kuzey kıyısında ve Akdeniz’in güneydoğu kıyısında yer alan, yüzölçümü küçük bir ülkedir. Başkenti Kudüs olan ülkede, teknoloji ve ekonominin merkezi Tel Aviv’dir.
Ülkede Mescid-i Aksa ve Ağlama Duvarı gibi önemli dini yapılar bulunmakta, bu nedenle de inanç turizmi yaygınlaşmaktadır. Bu özelliklerinden dolayı İsrail her yıl Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler tarafından ziyaret edilmektedir. İsrail’de pek çok arkeolojik yapı korunmakta ve sergilenmektedir. Bu tür tarihi yapılar bir anlamda ülkede turizmi arttırmaktadır. Aynı zamanda sıcak iklimi nedeniyle de deniz turizmi için oldukça elverişli bir ülkedir. Ülkenin en önemli şehri olan Tel Aviv gece hayatıyla ünlüdür. Oldukça renkli gece hayatı bölgeye gelen turistlerin ilgisini çekmektedir. Şehrin en ünlü yeri Rothschild Bulvarı’dır. En iyi bar ve gece kulüpleri burada bulunur. Bölgeye gelen turistler gündüz ünlü restoranlarda yemek yiyebilecekleri gibi gece saat 11’den sonra eğlenceye başlayabilirler.
İsrail mutfağı çoğunlukla yerli yemeklerden oluşurken bölgeye gelen Yahudi göçmenlerin İsrail mutfağına olan etkisi de oldukça fazladır. Farklı kültürler nedeniyle mutfak çeşitliliği çok fazla olurken İsrail yerlileri inançları gereği et ve süt ürünlerini bir arada tüketmezler. Ayrıca ülke de her yerde alkol bulunsa da İsrailliler tarafından çok fazla tüketilmez.
Basra körfezi ülkesi olan Katar, Arap Yarımadası’nın doğusunda bulunur. Tek kara sınırı Suudi Arabistan olan ülkenin üç tarafı Basra körfezi ile çevrilidir. Hava sıcaklığının yaz aylarında 50 dereceye kadar ulaştığı ülkede insanlar genellikle dışarı çıkmamayı tercih eder. Kış ayları ise Katar’da vakit geçirmek için daha uygundur. Bu nedenle de Ekim, Kasım ve Aralık aylarında bölge daha çok turistlere ev sahipliği yapar.
7 ayrı belediyeye bölünmüş olan Katar’ın en büyük ve gelişmiş şehri başkent Doha’dır. Turizm açısından gelişmiş olan ülkenin başkenti Doha’da birçok ünlü zincir restoran bulunmaktadır. Katar’da genel olarak Orta Doğu mutfağı hâkimdir. Özellikle Türk damak tadına uygun yemekleri ve kebapları bölgeyi ziyaret eden turistler her yerde bulabilir.
Katar, üç tarafı denizlerle çevrili olması, Şubat ayında bile denize girilebilmesi, uçsuz bucaksız çöllerinde birçok aktivite yapılabilmesi nedeniyle birçok turistin uğrak yeridir. Ülke de toplu taşıma yok denecek kadar azdır bu nedenle de gitmeden önce araba kiralamak gerekir. Katardan ayrılmadan önce de mutlaka hediyelik eşya dükkânları ziyaret edilmelidir.
Arap Yarımadasının en büyük ülkesi olan Suudi Arabistan, kuzeybatısı Ürdün, kuzeyi Irak, doğusu Kuveyt, Katar, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, güneyi ise Yemen ve Umman ile çevrili olan ve resmi olarak Arap krallığı adıyla anılan bir ülkedir. Diğer körfez ülkeleri gibi ekonomik anlamda oldukça hızlı gelişen bir ülke olan Suudi Arabistan, dünyanın en büyük petrol ekonomisine sahiptir.
Şeriat kurallarının geçerli olduğu ülkede kadınlar sosyal hayat içerisinde neredeyse hiç yoktur. Kadınların yanlarında aile bireylerinde bir erkek olmadan ülkeye girmeleri bile yasaklanmıştır. Sokağa çıkacak olan kadınların ise vücutlarının her yeri kapalı olacak şekilde çıkması zorunludur. Sıcaklığın 50 dereceye kadar çıktığı ülkede sosyal yaşantı genelde akşam saatlerinde başlar. Gündüzleri çoğu mağaza kapalı olurken gece geç saatlere kadar alışveriş yapmak mümkündür.
Suudi Arabistan İslamiyet’in doğduğu yerdir ve en önemli şehirleri ise Mekke ve Medine’dir. Bu bölgeler hac ve umre mevsimlerinde çok fazla turiste ev sahipliği yapar. Ülkede her bütçeye uygun konaklama olanakları mevcuttur. Hac mevsimi dışında bölgeyi gezmek isteyen turistlerin ise hava şartları nedeniyle daha çok kış aylarında gitmeleri tavsiye edilir.
Arap mutfağı Türk mutfağı ile benzer özellikler gösterir ancak kullanılan baharatlar ve yağlar nedeniyle aynı lezzeti vermeyebilir. Araplar genelde elleriyle yemek yerler. Bu durum Arap kültürünün en dikkat çekici özelliğidir.
Orta Doğu’nun merkezinde bulunan Ürdün, kuzeyde Suriye ve Irak, güneyde ve doğuda Suudi Arabistan, batıda ise İsrail ve Batı Şeria ile çevrilmiş olan bir Arap ülkesidir. Tarih boyunca birçok kültüre ve dine ev sahipliği yapmış olan ülke Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler için kutsal kabul edilen toprakların birleştiği yerde bulunmaktadır. Diğer Arap ülkelerine oranla eğitim oranı oldukça yüksek olan Ürdün ekonomik gelirinin yaklaşık %20’sini eğitime harcamaktadır.
Orta doğunun en modern ve en güvenilir ülkesi olan Ürdün’de hem tarihi hem de doğal güzellikleri bakımından görülmeye değer birçok yer vardır. Bunların başında deniz seviyesinin 400 metre altında bulunan Lut gölü gelmektedir. Aynı zamanda Dünya’nın 7 harikasından biri olarak kabul edilen ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Kayıp Kent Petra, ülkede görülmesi gereken yerler arasındadır.
Ürdün, çöl ikliminin hâkim olduğu bir ülkedir ve yaz ayları oldukça sıcak ve kuraktır. Ülkeyi ziyaret etmek için en uygun dönem eylül, ekim, nisan ve mayıs aylarıdır. Şehir içinde ulaşım için taksi, otobüs, shuttle ve araba kiralama seçenekleri mevcuttur. Bölgeyi ziyaret eden turistlerin konaklayabileceği her bütçeye uygun otel bulunabilir. Aynı zamanda mutfak konusunda da oldukça iddialıdır.
Resmi adıyla Mısır Arap Cumhuriyeti olarak bilinen Mısır, Kuzey Afrika’nın en büyük nüfusuna sahip ülkedir. 7000 yıllık bir geçmişe sahip olan Mısır, Orta Doğu ve Kuzey Afrika arasında bir köprü niteliğindedir. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır ve bu kültürlerin etkisini hala taşımaktadır. Turizm açısından oldukça gelişmiş olan ülkede hem kültür hem tarihi hem de doğal güzellikler açısından görülmeye değer birçok yer vardır. Görülmeye değer yerlerin başında herkesin bildiği dünyanın 7 harikasından biri olan Piramitler gelmektedir. Piramitlerin bulunduğu Kahire’nin Gize bölgesinde aynı zamanda görülmesi gereken birçok önemli antik kalıntılar vardır. Antik Mısır’ın en büyük kalıntılarının bulunduğu Mısır Müzesi ülkenin en önemli müzesidir ve yıl boyunca çok sayıda ziyaretçiyi ağırlar.
Mısır’da çöl iklimi etkisi görülür bu nedenle de yazları sıcaklık oldukça yüksektir. Ülkeyi ziyaret etmek için en uygun zaman sonbahar ve kış aylarıdır. O dönemde bile sıcaklıklar ortalamanın üzerinde olabilir. Dünya’nın en büyük turizm bölgelerinden biri olan Mısır birçok medeniyete ev sahipliği yaptığı için zengin bir mutfağa sahiptir.
Güney Afrika, Afrika kıtasının güneyinde yer alır. Kuzeyinde Bostvana, Zimbabve, Mozambik, Esvatini ve Namibya, güney doğusunda Hint Okyanusu, güney ve güney batısında Atlas Okyanusu bulunan bir ülkedir. Güney Afrika’da alışılmışın aksine 3 başkent bulunur. Ülkenin coğrafi konumundan dolayı farklı iklimler görülmektedir. Batı bölgesinde çöl iklimi, güneydoğu bölgesinde tropikal iklim, batı kıyı kesimlerinde ılıman okyanus iklimi, güney kıyı kesimlerinde ise yarı kurak iklim yaşanmaktadır. Bu nedenle de her mevsimde ve her bölgede yapılabilecek farklı turizm aktiviteleri yapılabilir.
Ülkenin gelir kaynağını maden rezervleri ve tarım ve turizm gelirleri oluşturmaktadır. Özellikle dünyanın en güzel şehirlerinden biri olarak adlandırılan Cape Town turizm gelirlerinin büyük bir bölümünü karşılamaktadır. Cape Town’da Fok Adası yolculuğu, köpek balıkları arasında kafesle dalış, iki okyanusun birleştiği Ümit Burnu’nu görme, penguenlerle beraber güneşlenme gibi yapılabilecek birçok aktivite vardır. Hepsini kısa bir zamana sığdırmak mümkün değildir. Bu yüzden güney Afrika turu için uzun bir zaman ayırmak gerekir.
Kuzey Afrika’da bulunan bir ülke olan Fas, 720,000 kilometre kare yüzölçümüne sahiptir. Akdeniz ve okyanus sahilleri, verimli topraklarıyla Fas, Kuzey Afrika’nın önde gelen ülkelerinden biri olmuştur. Ülkenin başkenti olan Rabat, önemli bir eğitim merkezidir ve tarihsel anıtlarıyla, 17. yüzyıldan kalma hisarıyla en çok turist çeken bölgedir. En az Rabat kadar ziyaretçi ağırlayan Kazablanka ve Marakeş ise turistlere keyifli bir gezi vadediyor. Ülkemize yakın olması, vizesiz seyahat edilebilme imkânı olması nedeniyle de Türk vatandaşları tarafından yurt dışı gezileri için tercih ediliyor.
Diğer Afrika ülkeleri gibi Fas’ta da yaz aylarında oldukça yüksek sıcaklıklar görülür. Bu nedenle de rahat bir seyahat geçirmek için kış aylarında gitmek daha doğru olur. Ancak gece ile gündüz arasında çok fazla sıcaklık farkı oluğunu unutmayıp hazırlıklı gitmekte fayda var. Tüm hazırlıkları yapıp gittikten sonra sıra geldi konaklamaya. Turistlerin konaklama için en çok tercih ettiği yer gezilecek yerlere yakın olması nedeniyle Kazablanka’dır. Lüks otellerden pansiyona kadar her bütçeye uygun birçok seçenek vardır. Bu bölgelerde ulaşım daha çok otobüs ve trenle sağlanır ancak turistler daha çok taksiyi tercih ederler. Afrika’nın en etkileyici mutfağına sahip olan Fas’ta birçok kültürün etkisini taşıyan zengin yemek çeşitlerinden dilediğinizi seçebilirsiniz.
Afrika kıtasının doğusunda yer alan Kenya, Hint okyanusu kıyısında yer alan oldukça kalabalık bir ülkedir. Tropikal iklime sahip olması ve uçsuz bucaksız mükemmel bir sahil şeridine sahip olması nedeniyle turistlerin uğrak mekânı olmaktadır. Hayvan çeşitliliği bakımından oldukça zengin olan Kenya da çok sayıda ulusal park bulunmaktadır. Onlarca çeşit hayvanın bulunduğu bu ulusal parklarda yapılabilecek en iyi aktivite ise kesinlikle safaridir. Kenya da görülmesi gereken yerlerin başında ise Ulusal Müze, Afrika kabilesine ait bilgilerin bulunabileceği Ulusal Arşivler, Demiryolu Müzesi, Jamia Camii ve AFEW Zürafa Merkezi yer almaktadır.
Kenya’nın ekonomik gelirinin büyük çoğunluğunu tarım ve hayvancılık oluşturmaktadır. Ancak tarıma elverişli alanların azlığı nedeniyle ülke ekonomisine katkısı çok fazla değildir ve Kenya halkının yaşam kalitesi çok iyi değildir. Ülkede açlık ve susuzluk ciddi bir sorun oluşturmaktadır.
Başkent Nairobi, Kenya’nın en kalabalık yeridir. Yeme içme ve konaklama konusunda en uygun yer bu bölgedir. Ortalama otellerden süper lüks otellere kadar birçok konaklama seçeneğinin bulunduğu Kenya mutfak kültürü açısından ise Hint mutfağına benzer. Kenya’dan ayrılırken hediyelik eşya almak isteyenler için birçok seçenek vardır. Antikalar, el sanatları, geleneksel ürünler, boncuk takılar aynı zamanda dünyaca ünlü çay ve kahve hediye seçenekleri arasındadır.
Afrika kıtasının batısında yer alan Gana, çok eskilere dayanan derin bir kültüre ve birçok doğal güzelliklere sahiptir. Dünyanın en büyük kakao üreticilerinden olan Gana aynı zamanda zengin altın ve elmas kaynaklarına sahiptir. Buna rağmen dünyanın en yoksul ülkeleri arasında yer alır. Tropikal yağmur ormanları, sahil şeridi ve savan bölgesi olmak üzere birçok farklı güzelliği içerisinde barındıran Kenya, biyoçeşitlilik açısından da oldukça zengindir ve görenleri kendine hayran bırakan bir doğaya sahiptir.
Tipik bir tropikal iklim bölgesi olan Gana yılın her döneminde çok fazla yağış almaktadır. Yağışların az olduğu ve ziyaretin en uygun olduğu dönem aralık ve ocak aylarıdır. Ziyaretçilerine bir Afrika seyahatinden beklenen her şeyi sunan Gana’da sahillerde denize girebilir, ulusal parklarda özgürce dolaşan hayvanları izleyebilir, kültürel turlar yapabilir, Başkent Accra’nın hareketli gece hayatında eğlenebilirsiniz.
Tropikal iklimin hâkim olduğu ülkede tüm meyve ve sebzeleri bulabilmek mümkündür. Çok fazla zengin olmayan Gana mutfağında değişik lezzetler bulabilmek mümkündür. Merkezi yerlerde bulunan birçok otel ve restoranda Gana mutfağı ve dünya mutfağı yemekleri rahatça bulunabilir.
Tunus, kuzey Afrika’da yer alan, Akdeniz’e kıyısı olan bir Arap İslam ülkesidir. Batısında Cezayir, doğusunda Libya, kuzeyinde ise Akdeniz yer alır. Güney kısmı Sahra Çölü ile kaplı olan ülkenin diğer toprakları tarıma oldukça elverişlidir ve ülke ekonomisi tarıma dayalıdır. Zeytin üretiminde önemli bir yere sahip olmasının yanı sıra narenciye, meyve, sebze ve hurma yetiştiriciliği de önemli yere sahiptir.
Son yıllarda ülkede turizm sektöründe önemli yatırımlar yapılmıştır. Sıcak bir iklime sahip olan Tunus, deniz tatili son zamanlarda oldukça gelişmiştir. Modern yaşam ve tarihin bir arada olduğu ülkede zanaat ve kültür gezisi açısından görülmesi gereken birçok yer vardır. Zaytuna Camii, Sidi Bou Said, Kartaca, Bardo Müzesi, Avenue Habib Bourguiba ve bunların dışında görenleri etkileyecek birçok cami, müze, medrese ve hamam vardır. Ayrıca şehirde yöresel ürünlerin bulunduğu ve bölgenin kültürünü yansıtan çarşılar ziyaretçilerin oldukça keyifli vakit geçirmesini sağlayacaktır.
Büyük bir kısmının çölle kaplı olduğu ülkede safari turlarının popüler olması da kaçınılmazdır. Aynı zamanda Tunus aralık ayının son haftasında düzenlenen Sahra Festivali ile de ünlüdür. Akdeniz havzasının diğer bölgeleriyle benzerlik taşıyan Tunus mutfağı oldukça zengindir.
Güneybatı Asya’da, Arap Yarımadası’nın güneydoğu kıyısında yer alan Umman, resmi adıyla Umman Sultanlığı olarak anılan bir Arap ülkesidir. Eşsiz sahilleri ve tarihi yapılarıyla her yıl dünyanın her yerinden milyonlarca turiste ev sahipliği yapan Umman’da uçsuz bucaksız çöllerde kamp kurabilir, deve yürüyüşlerine katılabilir, muhteşem kanyonları gezebilir, bembeyaz kumsallara sahip masmavi denizlerin tadını çıkarabilirsiniz.
Çöl ikliminin hâkim olduğu Umman yıl boyunca sıcak ve kuraktır. Yazları 50 derecenin üzerine çıkan sıcaklıklarda seyahat etmek biraz zor olacaktır. Bu nedenle de ülkeyi ziyaret etmek için en doğru zaman Ekim ve Nisan ayları arasıdır. Umman’ı ziyaret edenlerin aklına nerelerde kalınabileceği ve şehirde ulaşımın nasıl olduğu gibi konular takılmaktadır. Toplu taşımanın çok fazla gelişmediği Umman’da en iyi seçenek taksi ve araç kiralamadır. Konaklama açısından ise çok seçenek vardır. Macera severler için çöl kampları, lüks sevenler için denize kıyısı olan lüks oteller ve orta fiyatlı pansiyonlara kadar herkese hitap eden seçenekler mevcuttur. Geniş yemek alternatiflerine sahip olan ülke, genellikle Arap mutfağına benzese de Türk mutfağı ile benzer özelliklere de sahiptir. Umman’dan ayrılmadan sevdiklerinize hediye almak isterseniz birçok otantik hediyelik eşya, kilim, tütsü, cezve gibi geleneksel eşya, hurma veya yöresel baharatlar alabileceğiniz birçok çarşı bulabilirsiniz.
Doğu Akdeniz’in kıyısında yer alan Lübnan, yönetim şekli Cumhuriyet olan bir Orta Doğu ve Arap ülkesidir. Doğunun Paris’i olarak anılan ülkenin Başkenti Beyrut’tur. Beyrut, ülke tarihine ışık tutan müzeleriyle ünlüdür ve ülkenin hem kültürel hem de ekonomik merkezi konumundadır. Lübnan orta doğunun en çok turistin ziyaret ettiği ülkelerden biridir. Akdeniz ikliminin hâkim olduğu ülke kıyı Şeridi boyunca muhteşem plajlara sahiptir ve deniz turizmi oldukça gelişmiştir. Çok küçük bir ülke olmasına rağmen önemli tarihi yapılara sahip olan ülkenin tarihi çok eski dönemlere dayanır. Antik çağın önemli medeniyetlerinden olan Fenikeliler bu ülkede yaşamış ve önemli tarihi kalıntıları günümüze kadar gelmiştir.
Akdeniz kıyılarında bulunan Lübnan ılıman iklime sahiptir. Bu nedenle de yılın her döneminde seyahat edilebilir. Turistlerin en yoğun olduğu yaz ayları diğer zamanlara göre daha hareketli ve eğlencelidir. Lübnan’a giderken akıllarda kalan en önemli soru konaklama ve şehir içi ulaşım imkânlarının ne şekilde olduğu ve yeme içme imkânıdır. Konaklama açısında en çok seçeneğin olduğu yer başkent Beyrut’tur. 5 yıldızlı otellerden pansiyonlara kadar birçok seçenek mevcuttur. Otele yerleştikten sonra şehir içi ulaşım için genellikle taksi kullanılır. Toplu taşıma vardır ama çok yaygın değildir. Pek çok kültürün iç içe geçtiği Lübnan’da mutfak ve yemek kültürü de oldukça gelişmiştir. Şehir merkezinde Lübnan yemeklerinin bulunduğu birçok otel ve restoran vardır.
Amerika kıtasının en kuzeyinde yer alan Kanada yüzölçümü bakımından dünyanın en büyük ikinci ülkesidir ve ülke topraklarının büyük çoğunluğu Rocky Dağları’ndan oluşmaktadır. Üç tarafı okyanuslarla çevrili olan Kanada’nın doğusunda Atlas Okyanusu, batısında Pasifik Okyanusu, kuzeyinde Arktik Okyanusu yer alır. Güneyinde ise Amerika Birleşik Devletleri ile dünyanın en büyük kara sınırına sahiptir. Dünyanın en güzel ve en yaşanılır ülkesi olan Kanada’da insanların yaşam kalitesi üst düzeydedir. Kanada doğal güzellikler bakımından oldukça zengindir. Ülkenin kuzeyinde kalan kısımları genellikle soğuktur ve ciddi yağış almaktadır ancak güneydeki alanlar yaz aylarında oldukça sıcaktır. Nüfusun büyük çoğunluğu da güneyde yaşamaktadır.
Kanada’da turizm sektörü oldukça gelişmiştir. Hem yaz hem de kış aylarında doğal güzellikleriyle birçok turiste ev sahipliği yapar. Yaz aylarında müzik, tiyatro, film alanlarında çeşitli etkinlikler düzenlenirken, kış turizminde en önemli faktör kayak sporudur. Turistler tarafından ilgi gören gezilebilecek diğer yerler ise saymakla bitmez. Niagara Şelalesi, Notre Dame Bazilikası, Kanada Savaş Müzesi, Royal BC Müzesi, Parliament Tepesi, Ontario Sanat Galerisi bunlardan sadece birkaçı.
Orta ve Kuzey Amerika’da, Kanada ve Meksika arasında bulunan Amerika Birleşik Devletleri, elli eyalet ve bir federal bölgeden oluşan, Federal Anayasal Cumhuriyeti ile yönetilen bir ülkedir. 9.8 milyon kilometrekare yüzölçümüyle dünyanın en büyük 4. ülkesi olan Amerika Birleşik Devletleri’nin federal bölgesi Washington, en kalabalık şehri ise New York’tur. Her anlamda dünyanın en gelişmiş ülkelerinden olan ülke aynı zamanda dünyanın en önemli ticaret merkezidir.
Geniş bir alanı kaplayan Amerika Birleşik Devletleri’nde iklim çeşitliliği çok fazladır. Ülkenin bir kısmı yaz turizmi açısından gelişmişken bir kısmında kış turizmi daha yaygındır. Doğal güzelliklerin göze çarptığı bölge her dönem çok fazla turiste ev sahipliği yapmaktadır. Beyaz Saray, Özgürlük Heykeli, Times Meydanı, Empire State Binası, Central Park, Brooklyn Köprüsü, Metropolitan Müzesi, Hollwood Bulvarı, Disneyland görülmesi gereken Amerika’nın sembolü olan yerlerdir.
Çok sayıda öğrenciye ve turiste ev sahipliği yapan ülkede her bütçeye uygun birçok otel ve her bütçeye uygun restoran vardır. Genel olarak fast-food ile ünlü bir mutfağı olsa da her ülkeye ait yemeklerin olduğu birçok restoran vardır.
Kuzeyde Amerika Birleşik Devletleri, güney ve batıda Büyük Okyanus, güney doğuda Guatemala, Belize ve Karayip Denizi, doğuda ise Meksika Körfezi ile çevrili olan Meksika, Kuzey Amerika kıtasının güney yarısında yer alır. Latin Amerika kültürünü tam anlamıyla yansıtan Meksika kültürel zenginlikle çevrili rengârenk sokakları ile dünyanın en eski medeniyetlerinden olan Aztek ve Maya medeniyetlerinin de anavatanıdır.
Dünyanın en zengin doğal çeşitliliğine sahip Meksika, sıcak iklimi ve uzun sahil şeridi ile müzeleri, dünyaca ünlü mutfağı, eşsiz doğası ve tarihi mimarisiyle yılın her döneminde en çok turiste ev sahipliği yapan ülkelerden biridir. Sahip olduğu geniş coğrafyası nedeniyle kuzey ve güney bölgeleri arasında sıcaklık farklılıkları görülmektedir. Hem tropikal iklimin hem de çöl ikliminin yaşandığı ülkede sörf yapabilir, balinaları izleyebilir, resmi olarak koruma altına alınmış yaklaşık 2500 çeşit bitki ve hayvan topluluklarının bulunduğu ekolojik parkları ziyaret edebilir, çölde safari yapabilirsiniz.
Bölgeye giden turistler için başkent Mexico City’de Sokak satıcıları, pazarlar, lüks mağazalar, antikacılar gibi geniş bir alışveriş yelpazesi vardır. Yerli ve yabancı turistlerin yılın her döneminde akın ettiği Meksika’da uygun fiyatlı pansiyonlardan, pahalı otellere kadar birçok konaklama imkânı bulunmaktadır.
Kosta Rika, küçük bir orta Amerika ülkesidir. Aynı zamanda Orta Amerika’nın en gelişmiş ve refah seviyesi en yüksek ülkelerinden biridir. Hem doğası hem de sıcacık insanlarıyla gidenlere evindeymiş gibi hissettiren ülke dünyanın en mutlu ülkesi olarak bilinmektedir. Zengin sahil şeritlerine ve muhteşem plajlara sahip olan ülkenin kuzeyinde Nikaragua, güney doğusunda Panama ile komşudur. Batı kıyılarında Büyük Okyanus, Doğu kıyısında ise Karayip Denizi vardır. Tropikal iklimi nedeniyle hayvan ve bitki çeşitliliği bakımından da oldukça zengindir ve doğal güzellikleri şelalelerle süslenmektedir.
Tropikal iklimin yoğun olarak yaşandığı ülkeye gitmek için en doğru zaman yağışın az olduğu Aralık- Nisan ayları arasındır. Bu dönem hem denizin keyfini hem de doğal güzelliklerin tadını çıkarmak için en uygun dönemdir. Görülebilecek yerlerin başında dünyanın 7 harikasından biri olan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Coco Adası gelmektedir. Aynı zamanda Pasifik ve Karayip sahilleri, geniş yağmur ormanları, volkanik dağlar. Her yıl ziyaret eden milyonlarca turisti büyülemektedir.
Dominik Cumhuriyeti, doğal güzellikleri ve eşsiz doğasıyla ünlü, Hispanyola adasında bulunan bir ülkedir. Karayipler bölgesinin en önemli turizm bölgesi olan Dominik Cumhuriyeti, yenidünya keşfi sırasında Kristof Kolomb’un ilk ayak bastığı yerdir. Adeta bir turizm cenneti olan ülke masmavi denizi, bembeyaz kumsalları, dağları, nehirleri, şelaleleri, şehirleri ve sıcak insanları ile Karayip denizlerinde görülmesi gereken en popüler yerlerden biri.
İklim koşulları nedeniyle Ekim-Mayıs ayları arası ülkeyi ziyaret etmek için en uygun dönemdir. Turistik amaçlı geziler için Türk vatandaşlarına 90 güne kadar vizesiz gitme imkânı sunmasından dolayı ülkemiz vatandaşları tarafından en çok tercih edilen ülkeler arasındadır. Tatilcilerin dolu dolu zaman geçirmesi için gereken her şeyin olduğu Dominik Cumhuriyeti’nde kano, bisiklet, dalış, trekking gibi sporlar yapılabilir, müzeler ve arkeolojik alanlar ziyaret edilebilir.
Tüm turistik bölgelerde her kesimden ziyaretçinin bütçesine uygun konaklama imkânlarının olduğu ülkede pansiyonlardan lüks tatil köylerine kadar birçok yer bulunmaktadır. Aynı zamanda Latin Amerika, Orta Amerika ve tüm dünya lezzetlerini barındıran birçok restoran olmasıyla da turistler yemek konusunda asla sıkıntı çekmeyecektir. Dominik Cumhuriyeti’ne gitmek isteyenler için son bir tavsiye; şehir içi ulaşım ve şehirlerarası ulaşım için mutlaka kaskolu bir araba kiralayın. Bu hem daha güvenli hem de taksiye göre daha ekonomik olacaktır.
Kolombiya ve Kosta Rika arasında yer alan, Karayip Denizi ve Büyük Okyanus kıyısında yer alan bir Orta Amerika ülkesidir. Ülkenin en önemli özelliği Büyük Okyanus ve Atlas Okyanusu’nu birleştiren Panama kanalının geçmesidir. Büyük limanlarıyla dünya ticaretinde önemli bir yere sahip olmasına rağmen Panama’da kişi başına düşen milli gelir oldukça düşüktür.
Deniz tatili düşünenler için cennet niteliğinde bir ülke olan Panama, diğer orta Amerika ülkeleri gibi Türk vatandaşlarından vize istememekte, bu nedenle de Türk vatandaşları tarafından en çok ziyaret edilen Orta Amerika ülkelerinden biri olmaktadır. El değmemiş doğal güzellikleri ve aktif yanardağlarının yanında ülkenin sembolü olan Panama Kanalı, dev gökdelenler ve arkasındaki eski şehrin uyumu ile Panama her yıl yerli yabancı birçok turiste ev sahipliği yapmaktadır.
Şehrin en modern ve konaklama açısından en gelişmiş bölgesi başkent Panama City’dir ancak gezilecek yerlere uzak olması nedeniyle daha çok Casco Viejo tercih edilir. Bu bölgede hem gece hayatı canlıdır hem de gezilecek yerlere yakındır. Şehir içi ulaşım fiyatlarının uygun olduğu ülkede en iyi seçenek taksidir. Ancak otobüs hatları ve metro hattı da son zamanlarda gelişme göstermiştir. Amerika, İspanya ve Afrika yemeklerinin karışımından oluşan tropik lezzetlerin bolca bulunduğu Panama mutfağı ise oldukça zengin bir menüye sahiptir.
Tarihi mayalara dayanan Guatemala, doğaseverlerin olduğu gibi tarih severlerin de ilgisini çekmektedir. Doğal güzellikleri, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki antik kentleri, büyük dağları ve muhteşem kumsallarıyla gezmeye ve görmeye doyamayacağınız şehirlerden biri. Ülke ile aynı adı taşıyan ve tarihi güzellikleriyle öne çıkan başkent Guatemala’da görülmesi gereken birçok yer vardır. Antik kalıntılar, Ulusal Kütüphane ve Arkeoloji ve Etoloji Müzesi gidenlerin mutlaka görmesi gereken yerler arasındadır.
Guatemala genel olarak Orta Amerika mutfağının izlerini taşır. Yoğun baharatların kullanıldığı mutfakta ayrıca pirinç ve baharatların da önemli bir yeri vardır. Özellikle değişik tropikal meyveler ve Guatemala’nın en çok ihraç ettiği ürün olan kahve mutlaka tadılmalıdır. Konaklama için daha güvenli olması açısından kalabalık yerleri tercih etmenizde fayda var. Otelin yeri çok önemli değildir çünkü şehir içi otobüs hatları çok yaygındır ve gezilebilecek her yere otobüsle gidilebilmektedir.
Resmi adıyla Brezilya Federal Cumhuriyeti olarak anılan Güney Amerika ülkesi Brezilya, kıtanın en büyük ve en kalabalık ülkesidir. Ekvador ve Şili hariç tüm Güney Amerika ülkeleri ile komşu olan Brezilya’nın Atlas Okyanusu’nda da uzun bir kıyısı vardır. Dünyada gezilip görülmesi gereken bir numaralı yer olmaya aday olan Brezilya’ da Rio Karnavalı, bitmeyen gece hayatı, dünyanın en büyük şelalesi Iguazu, Amazon Ormanları, Ipanema ve Copacabana plajları ve İsa heykeli ile gezip görenleri kendine hayran bırakan cinsten bir yer.
Büyük bir yüzölçümüne sahip olan Brezilya’da tropik ilkimden ekvatoral iklime, yarı kurak iklimden ılıman iklime kadar farklı iklimler görülür. Ülkenin güney kesimleri ziyaret için Aralık-Nisan aylarında uygunken, kuzey kesimleri Haziran-Kasım ayları arasında gezmek için daha uygundur. Brezilya’da Rio De Janeiro Plajlarında denizin ve güneşin tadını çıkarabilir, şelalelerle süslü Tijuca Milli Parkı’nda doğanın tadını çıkarabilir, akşamları eğlenceli gece hayatında eğlendikten sonra bütçenize uygun otelde konaklayabilir, deniz ürünlerinden çeşit çeşit yemeklerin yapıldığı Brezilya’nın zengin mutfağının yemeklerini tadabilirsiniz.
Güney Amerika’nın güney konisi bölgesinde, Atlas Okyanusu ile And Dağları arasında uzanan resmi adıyla Arjantin Cumhuriyeti olarak anılan Arjantin, muhteşem doğası, şehirleri, lezzetli yemekleri, uçsuz bucaksız plajları ve canlı sosyal yaşamıyla görülmesi gereken ülkelerden biridir. Türk vatandaşlarına vizesiz gitme imkânı olan ülkelerden biri olan Arjantin bu nedenle ülkemizden çok fazla turist gitmektedir. 90 güne kadar kalma izni olan Arjantin’de eğer çok severseniz 90 gün daha kalabilirsiniz. Arjantin’de gezilecek yerler saymakla bitmez bu nedenle tatil için uzun bir zaman ayırmak gerekir. Gezilecek yerlerin başında Buenos Aires, Mar Del Plata, Rosario, Cordoba, Mendoza gelmektedir.
Büyük yüz ölçümüne sahip olan ülkenin güneyinde çöl iklimi yaşanırken kuzeyinde dev buzullar görülebilmektedir. İnsanların bir tatilde aradığı her şeyi bulabileceği ülke olan Arjantin doğal güzelliklerden tarihi ve kültüre kadar her şeyi vaat ediyor. Vizesiz gidilebilen ülkelerden olması nedeniyle ülkemiz vatandaşları tarafından da çok fazla ziyaret edilen Arjantin et ağırlıklı yemekleriyle ve geniş et menüsüyle de dünyaya nam salmış durumda.
Şili, Arjantin’in batısında bulunan bir Güney Amerika ülkesidir. And Dağları ile Büyük Okyanus arasında kalmaktadır ve kuzeyden güneye 4300 km boyunca uzanan dünyanın en uzun ülkesidir. Güney bölgelerinde kutup iklimi yaşanırken kuzey bölgelerinde çöl ikliminin hâkim olduğu Şili bu tezatlıkla her yerinde muhteşem manzaraların eşsiz doğanın görülebileceği bir ülke. Yerli ve yabancı birçok turistin her akın ettiği ülke de görenleri büyüleyecek birçok yer ve yapılacak birçok aktivite mevcut. Başkent Santiago’da şehrin en kalabalık ve hareketli meydanı olarak bilinen Plaza de Armas çevresinde alışveriş yapabilirsiniz, tarihi dokusu ve ihtişamıyla öne çıkan Santiago Kateedrali’ni ziyaret edebilirsiniz. San Cristobal Tepesine çıkıp büyüleyici manzaranın tadını çıkarıp eşsiz fotoğraflar çekebilirsiniz. Aynı zamanda macerayı seviyorsanız dünyanın en kurak ve sıcak çölü olan Atacama Çölü’nde safari yapabilir ya da güney Amerika kıtasının en eski müzesi olan MNBA Güzel Sanatlar Müzesi’ni ziyaret edebilir birçok ünlü sanatçının eserlerini görebilirsiniz.
Diğer güney Amerika ülkelerinin aksine Latin kültürünü çok fazla yansıtmayan Şili daha çok Avrupa havasını yansıtan oldukça modern ve gelişmiş bir şehir. Türk vatandaşlarının vizesiz gidebileceği ülkelerden biri olan Şili’nin başkenti Santiago da üzerinde ay yıldız bulunan bir Atatürk büstü var. Bu Şili’nin Atatürk’e ne kadar değer verdiğini göstermekte ve Şili’nin Türkler için olan önemini de arttırmaktadır.
Bağımsızlığını 1800’lü yıllarda kazanan Peru, kuzeyinde Kolombiya, batısında Büyük Okyanus, güneyinde Şili bulunan bir Güney Amerika ülkesidir. Peru tarih boyunca yerleşim gösteren medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. İnka İmparatorluğu’nun bu bölgede yaşam sürdüğü bilinmektedir. Bundan sebepten ötürü Peru, dünya arkeolojik miras bakımından dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir. Peru aynı zamanda eşsiz bir mutfak kültürü, doğal ve zengin doğal kaynakları, bakir ormanları, temiz denizi ile dünya turizmi açısından oldukça popüler ve ilgi çekici bir ülkedir.
Bölge yağmur ormanlarına ev sahipliği yapmaktadır. Bölgede önemli altın ve gümüş kaynakları yer almaktadır. Ancak ekonomik anlamda tam bağımsızlık sağlanamadığı için tüm bu kaynaklar yabancı şirketler tarafından çıkarılıp satılmaktadır. Yaz aylarında Peru’yu ziyaret edenler, çeşitli etkinliklere, karnavallara ve festivallere katılıp bu coşkuyu özgün bir kültürün içinde yaşama imkânına erişebilmektedirler. Aynı zamanda ülkede birçok adrenalin içeren spor yapılabilmektedir. Sörf, paraşüt, bungee jumping, zipline gibi adrenalin sporları bölgede yoğun olarak gerçekleştirilmektedir. Machu Picchu bölgenin en önemli turistik bölgesidir ve yılda milyonlarca turist tarafından ziyaret edilmektedir. Peru’yu ziyaret etmek için en uygun aylar ise Mayıs ve Eylül arası olarak söylenebilir.
Güney Amerika kıtasının yüz ölçümü olarak büyük ülkelerinden biri olan Kolombiya’nın kuzeyinde Panama, doğusunda Venezuela, batısında Büyük Okyanus yer almaktadır. Kolombiya Üniter Parlamenter sistem yani Cumhuriyet ile yönetilmektedir. Güney Amerika bölgesinin ekonomik gelişmişlik anlamında önemli ülkelerinden biridir. Bölgenin en büyük 3. ekonomisine sahiptir. Kolombiya tarihi değere sahip bir ülkedir. İlk medeniyetlerin bu bölgede var olduğu bilinmektedir. Bu sebeple bölgede UNESCO tarafından koruma altına alınan alanlar bulunmaktadır.
Karayip’in kıyısında bulunan ülkede enfes görsellerle çevrili kumsallar, mercanlar ve sahil şeridinin yanında, kar ve buzullar ile kaplı dağlar aynı zaman diliminde yer alabilmektedir. Kolombiya dünya kahve ticaretine yön veren ülkelerdendir. Kahve ticareti anlamından üretim anlamında dünya üzerinde 3. Sırada yer almaktadır. Yer altı kaynaklarının da yer aldığı Kolombiya dünyaya birçok ürün ihraç etmektedir. Bu sayede ekonomik bağımsızlığını sağlamaktadır. Kolombiya tarihi dokusu, eşsiz doğası ve kendine özgü coğrafyasından dolayı yılda milyonlarca turisti ağırlamaktadır. Turizm, ülke ekonomisini kalkındıran kalemlerden birini oluşturmaktadır. Kolombiya dans ve müzik kültürü olan bir ülkedir. Bu sayede her yıl çeşitli karnavallar ve etkinlikler düzenlenmekte, bu sayede binlerce kişi ülkede ağırlanmaktadır. Bölgeyi ziyaret için en uygun zaman dilimi Mayıs-Eylül arası olacaktır.
Doğusunda Brezilya, güneyinde Arjantin, batısında ise Peru gibi ülkelerin bulunduğu Bolivya, tüm bu büyük komşularının tam ortasında, Güney Amerika bölgesinde yer almaktadır. Bolivya, Güney Amerika bölgesinin en az asimile olmuş, kendi kültürünü ve yapısını korumuş ülkesidir. Ülke, ismini Simon Bolivar’dan almaktadır. Simon Bolivar ülkeyi İspanyol sömürgesinden ve esaretinden kurtaran liderin ismidir. Bolivya’nın zengin yer altı kaynakları olmasına rağmen halen daha sömürge altında olduğu için bu kaynakları kullanamamaktadır. Bundan dolayı bölgenin en az geliri olan gelişmemiş ülkelerinden biridir. Bolivya tropikal bir ülkedir. Yüksekler serin ve yağışlı, daha alçak yerler ise basınç farkından dolayı bunaltıcı ve sıcak bir havaya sahiptir. Bundan dolayı halkın çoğunluğu yüksek kesimlerde yaşamaktadır.
Bolivya mutfak kültüründe et yemekleri hâkim sürmektedir. Bolivya mutfağının çoğu yemeğin de et ürünleri ve baharat kullanılmaktadır. Bolivya ülkesinin denize kıyısı bulunmamaktadır. Güney Amerika’da denize kıyısı olmayan iki ülkeden biri de Bolivya’dır. Bu coğrafi konumundan dolayı turizm açısından komşularının birkaç adım gerisinde kalan Bolivya, temel ekonomik kazanım anlamında tarım faaliyetleri yürütmektedir. Bolivya’yı ziyaret etmek için Nisan-Eylül arası en uygun zaman olacaktır.
Güney Amerika bölgesinde yer alan Ekvador, Cumhuriyet yönetim şekli ile yönetilmektedir. Ekvador’un kuzeyinde Kolombiya, batı bölgesinde Büyük Okyanus, doğusunda ise Peru yer almaktadır. Ekvator çizgisinin geçtiği bu bölge, içerisinde farklı coğrafi koşulları ve iklim alanları bulunan üç ayrı bölgeye bölünmüş durumdadır. Yağmur ormanlarının da bulunduğu Ekvador bölgesinde tropikal bitkiler sıklıklar yetişmektedir. Özellikle muz, ananas, avokado gibi meyvelerin dünyaya ihraç eden Ekvador’da, aynı zamanda kakao, kahve, tütün ve şeker gibi özgün bitkiler de yetişmektedir. Nüfus olarak kıyı şeritleri ve dağlık alanlara yayılan bu bölgede, halkın çoğunluğu dağlık bölgelerde yaşamaktadır.
Temel uğraşın tarım faaliyetleri olduğu ülkede, ekonomik anlamda bir gelişmişlikten bahsedebilmek pek mümkün değildir. Ancak farklı coğrafi koşulları ve kendine özgü doğası ile her yıl binlerce turist bölgede ağırlanmaktadır. Ekvador bölgesinde balta girmemiş olarak adlandırılan ormanlık arazilerde yaşayan kabilelerin olduğu bilinmektedir. Ancak devlet bu bölgenin özgünlüğünden dolayı bu insanların hayatlarına ve yaşam tarzlarına müdahale etmemektedir. Günümüz iletişim çağında halen daha teknolojisizi kabilelerin var olması, bu bölgeyi tüm dünyada çekici hale getirmektedir. Ekvador ülkesinin Haziran-Ekim tarihleri arasında ziyaret etmeniz güzel bir deneyim için önemli olacaktır.
Güney yarım kürede yer alan ve bir ada ülkesi olan Avustralya, Birleşmiş Milletler tarafından yer yıl yaşanabilir en iyi 5 ülkeden biri olarak seçilmektedir. Yüksek yaşam standartlarının bir hayli iyi bir derecede olduğu bu ülke, oldukça düşük bir suç oranına da sahiptir. Yaz turizmi için oldukça ideal bir ülke olan Avustralya eşsiz doğası, temiz denizi, tarihi bölgeleriyle dünyada önemli bir turizmi merkezidir. Avustralya hem bir ada ülkesidir, hem de aynı zamanda bir kıtadır. Bu özelliğinden dolayı dünyada tek olma özelliğini taşımaktadır. Avustralya dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biridir. Bu durum bölgeye tarihi bir özellik kazandırmaktadır.
Ülke nüfusunun neredeyse tamamı sahil bölgelerde yaşamaktadır. Avustralya dünyanın en temiz havasına sahip ülkesi olma unvanını da elinde tutmaktadır. Tarih boyunca birçok medeniyeti topraklarında barındırdığı için kültürel anlamda oldukça çeşitli bir bölge olan Avustralya, aynı zamanda dünyanın en uzun golf sahasına da sahiptir. Şarap kültürü anlamında Fransa ile yarışır bir konumda olan Avustralya, 70’den fazla şarap bölgesine sahiptir. Avustralya Güney yarım kürede yer aldığı için Kış aylarında en sıcak günlerini yaşamaktadır. Bundan dolayı bölgeyi ziyaret için bu aylar tercih edilebilir.
Okyanusya’da yer alan Yeni Zelanda güney yarım kürede yer alan bir ada ülkesidir. En yakın komşusu Avustralya’ya yaklaşık 2 bin kilometre uzaklıkta bulunan bu ada ülkesi coğrafi yapısının özgünlüğünden dolayı yılda milyonlarca turiste ev sahipliği yapmaktadır. Yeni Zelanda kara parçası olarak 2 büyük ada ve birçok adacıktan oluşmaktadır. Bu ada ülkesi Güney yarım kürede yer aldığı için yılın 260 günü güneşli olma özelliği taşımaktadır. Bu özellikten dolayı turizm açısından dünya üzerindeki önemli coğrafyalardan bir tanesidir.
Yeni Zelanda geniş bir kara parçasından meydana gelmesine karşın, nüfus olarak oldukça düşük noktada yer almaktadır. Ekonomik anlamda ve kişi başı düşen milli gelir alanında son derece refah bir seviyede bulunan bu ada ülkesi, resmi dil olarak İngilizce kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalara göre oldukça güvenilir ve rahat bir şehir olarak seçilen Yeni Zelanda kendine has mutfak kültürü, eşsiz görsel şovlar eşliğinde gerçekleşen su sporları ve tamamen kendine özgü bir spor olan Rugb karşılaşmaları ile tüm dünyada yoğun bir ilgi odağı haline gelmiştir. Yeni Zelanda coğrafi özelliklerinden dolayı her zaman ziyaret edilebilir ancak tercihen Kasım-Mart ayları arası en uygun tatil aralığıdır.
Dünya’nın en rahat ve en güzel yaşanabilir ülkelerini sizler için derledik. En güzel destinasyonlar ve yapılacak bir dolu aktiviteleri keşfedin! Ülkeler hakkında daha fazla bilgi için ilgili ülkenin gezi rehberi kategorisini ziyaret edebilir, yeme içmeden gezilecek yerlere, alışverişten ulaşıma varıncaya kadar tüm detayları tek bir yerden okuyabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…
Yorumları Gör
çok faydalı bir paylaşım emeğinize sağlık