Cenova

İtalya’nın Ligurya bölgesinde bulunmasıyla birlikte aynı zamanda bölgenin başkenti olma görevini de üstlenen Cenova, ülkenin en büyük altıncı şehri olarak biliniyor. İtalya’nın en büyük limanına sahip olan kent; kültür, sanat, mimari ve müzik gibi alanlarda da oldukça gelişmiş bir şehir olma özelliğini taşıyor. Bölge, tüm bu özellikleri sayesinde 2004 yılı içinde Avrupa Kültür Başkenti seçilmiş ve mimari yapıları sayesinde 2006’da UNESCO Dünya Mirasları listesine girmeye hak kazanmış. Marsilya, Odessa ve Sakız Adası gibi illerle kardeş şehri olmasıyla bilinen Cenova, bu listeye ülkemizden Beyoğlu semtini de eklemiş bulunuyor.

Tarihindeki ilk yerleşim izleri M.Ö 5. yüzyıla kadar uzanan Cenova şehri, 1100 yılında ülkede kurulmuş olan bağımsız bölgelerden biriymiş. 1284’te tarihi açıdan oldukça önemli olan Venedik – Ceneviz savaşlarında aktif olarak rol alan Cenova, Venedik’e karşı büyük üstünlük sağlamış. 15. yüzyılda dünyanın en iyi iki bankasının Cenova kentinde kurulması, bölgenin ekonomik özgürlüğünü kazanmasını ve dünyaya adını duyurmasını sağlamış. Şehir, ekonomi, ticaret ve sanayi alanında hızlı gelişmeler sergileyerek bugünkü haline gelmeyi başarmış.

Sıcak ve ılıman bir iklimin hâkim olduğu Cenova şehrinde, yıllık ortalama sıcaklık değeri 19 derece civarında seyrediyor. Şehirde genellikle sıcak bir havanın yaşandığını söylemek pek de yanlış olmaz. Kış aylarında kar yağışı çok nadir görülürken, yağmur belirli aralıklarla yağıyor. Yılın en soğuk geçen dönemi, ortalama 9 derece ile ocak ayı ve temmuz yaklaşık 30 derece ile en sıcak geçen ay olarak biliniyor. Tatil planınızda Cenova’ya da yer verecekseniz; bahar ya da yaz aylarında gitmeniz gayet uygun olacaktır. 2017 yılında yapılan araştırmalar; kent nüfusunun yaklaşık 583 bin civarında olduğunu gösteriyor.

Tarih kokan sokakları, sanatla çevrili meydanları ve şirin sokaklarıyla her dönem dünyanın dört bir yanından ziyaretçi çeken şehir, doğal güzellikleriyle de göz dolduruyor. Eskiden villa olan ancak günümüzde müzeye dönüştürülen Palazzo Reale, ihtişamlı mimarisiyle ilgi odağı haline geliyor. Avrupa’nın ikinci en büyük akvaryumu olan Cenova Akvaryumu, turistlerin akın ettiği bir destinasyon olarak biliniyor. 5000’den fazla deniz canlısının görülebileceği bu akvaryum mutlaka gezilecek yerler listesine eklenmeli. Galata Museo del Mare, kentin tüm tarihine tanık olabileceğiniz bir müze olmasıyla birlikte ses ve ışık efektleri ile sizin geçmişe kısa bir yolculuk yapmanızı sağlayarak muhteşem bir deneyim yaratıyor.

Cenova bölgesine Türkiye üzerinden direkt uçuşlar düzenleniyor ve yolculuk ortalama 3 saatlik bir zaman dilimini kapsıyor. Geniş demiryolu ağına sahip şehrin neredeyse tümü trenle gezilebilir.

İtalya’ya yolculuk yapmak isteyen vatandaşlardan bordo pasaport sahibi olanların Schengen vizesi alması mecburidir. Yeşil, siyah ve gri pasaport sahipleri ise vize alınmasına gerek olmadan 180 gün içinde 90 günü aşmamak şartı ile ülkeye seyahat edebilir.