Ülkemizin eşsiz güzelliklerinin bizlere sunduğu imkânlar saymakla bitmez. Özellikle Akdeniz ve Ege koylarının doğal güzelliklerine şahit olup huzurlu ve deniz ile iç içe bir tatil geçirmenizi sağlayan bir konsept olan mavi tur son zamanlarda çok popüler bir hal almıştır. Şehrin kalabalığından uzak, sevdiklerinizle denizin, rüzgârın ve güneşin tadını doyasıya çıkarabileceğiniz mavi yolculuk sizleri eşsiz plajlar, tarih, lezzetli yemekler ve göz alıcı koylarla buluşturuyor.
Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunan yeşilin ve mavinin buluştuğu koylar, dünyanın en güzel mavi tur rotaları üzerinde bulunuyor. Özellikle Antalya, Bodrum, Fethiye ve Marmaris üzerinde yapılan mavi turlar Türkiye’nin turizm gelirlerinin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Denizle iç içe bir tatil geçirmek isteyen yerli ve yabancı turistlerin yaz turizminde en çok ilgi gösterdiği aktivitelerden biri olan tekne turu içerdiği aktivitelerle tatilcilere eşsiz deneyimler sunuyor.
Tekne yolcuları mavi tur boyunca Türkiye’nin en güzel adalarını, koylarını ve plajlarını görme şansını elde edebilirler. Gün boyu denizin ve güneşin tadını çıkarmanın yanı sıra tekne turu rotası üzerinde bulunan duraklama yerlerinde yapılan aktivitelere de katılarak eğlencenin tadını çıkarabilirsiniz. Günübirlikte veya birkaç gün süren mavi tur sırasında eşsiz koylarda dalış yapılabilir, rota üzerinde bulunan tarihi yerler ziyaret edebilir, eşsiz yürüyüş yollarında yapılan yürüyüşlerin sonunda doğa harikası şelalelerle karşılaşabilirsiniz. Teknede kaldığınız süre boyunca anı yaşayabilir ve size sunulan muhteşem yemeklerin tadını çıkarabilirsiniz.
Kara tatillerinde birkaç günde görmenizin mümkün olmayacağı, araçlarla ulaşımın bile olmadığı ülkemizin eşsiz doğal güzellikleri size sunan mavi yolculuk, unutulmaz bir tatil geçirmeniz için size sunulan muhteşem bir fırsattır. Ülkemizdeki tüm mavi tur rotaları, sizlere sunduğu imkânları ve mavi tur sırasında görebileceğiniz eşsiz güzellikleri yazımızda bulabilirisiniz.
Bodrum–Datça yarımadası arasında yer alan Gökova Körfezi, görenlerin yeryüzündeki cennet olarak tanımladığı bir yer. Ülkemizin en önemli tatil rotalarından biri olan Bodrum mavi tur için en çok tercih edilen yerdir. Bodrum’dan başlayan mavi turların en uğrak yeri ise Gökova Körfezi, çam kokulu ormanlarla kaplı, her türlü rüzgâra kapalı korunaklı koyları ile güvenli bir konaklama imkânı sunan Gökova Körfezi, masmavi denizi ile ve yemyeşil doğası ile tatilcilerin en sevdiği mavi tur rotalarından biridir.
Tekne turu Bodrum’dan başlıyor ve Orak Adası, İngiliz Limanı, Kleopatra Adası, Çanak Koyu, Okluk Koyu, Tuzla Koyu, Pabuç Burnu ve adını sayamadığımız daha birçok eşsiz koy üzerinden sürüp gidiyor. Koylardan birine demir attıktan sonra, ister masmavi sularda yüzebilir, isterseniz çam ağaçları ve zeytin ağaçları ile süslü ormanlarda yürüyüş yapabilirsiniz. Tekne ile Gökova Körfezi’nde gezerken boynunda nazarlık taşıyan denizkızı heykelini de mutlaka görmelisiniz.
Bodrum-Datça yarımadasında Gökova Körfezi’nde bulunan İngiliz Koyu, yemyeşil çam ormanlarının arasında kalmış adeta cenneti andıran bir yer. Öylesine korunaklı bir yer ki Gökova Körfezi’nin dalgalı suları buraya hiç uğramaz. Bu nedenle de mavi yolculuğa çıkan teknelerin konaklayabilecekleri en güvenilir yerdir. Hava koşullarından hiçbir şekilde etkilenmeyen koy muhteşem doğası ile tatilini deniz ve doğa ile iç içe geçirmek isteyenler için en doğru adres.
Aynı zamanda İngiliz Limanı olarak da anılan İngiliz Koyu’nun bu adı almasının da bir nedeni var. Koy öylesine korunaklı ki İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman donanmasından kaçan İngiliz donanmasına ait bir gemi birkaç ay burada saklanabilmiştir. Yılın her dönemi sakin ve huzurlu olan İngiliz koyu, sakin, turkuaz mavisi sularda yüzmek isteyenlerin mavi yolculuk sırasında gidilecek yerler listesinde ilk sıralarda yer almalıdır.
Birinci derece sit alanı olan Aspat Koyu el değmemiş bir doğal güzelliğe sahip. Masmavi denizinin yanında yemyeşil doğasında birçok akarsu, dağ ve bir kale bulunuyor. Mavi yolculuğunuz sırasında Aspat koyunun eşsiz mavi sularında yüzebilir, akarsu manzarasının tadını çıkarabilir ve tarihi Çiftlik Kalesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Girişin ücretli olması nedeniyle çok kalabalık olmayan kumlu plajlarda güneşin tadını çıkarabilir, sıcak kumlardan serin sulara atlayabilirsiniz.
Egenin bunaltıcı sıcağında dağlarla çevrili Aspat Koyunda dağın gölgesinde serinleyebilir, muhteşem manzaraya karşı yürüyüş yapabilir, koy içerisinde bulunan işletmede mola verebilirsiniz. Tarihi ve doğal güzellikleriyle mavi rota üzerinde bulunan en güzel yerlerden biri olan Aspat koyu, sığ denizi ile çocuklu ailelerinde güvenle konaklayabileceği bir yer. Gerçek hayattan uzaklaşıp doğa ile iç içe bir tatil geçirmek istiyorsanız rotanıza burayı da eklemelisiniz.
Her anı farklı bir güzelliğe sahip mavi yolculuk turunun rotalarından biri olan Bağla Koyu, Bodrum’un en sakin ve huzurlu köşelerinden biri. Bodrum merkeze sadece 14 km uzaklıkta olan Bağla Koyu, Bodrum’un tüm güzelliklerini yansıtan bir yer. Akyarlar ve Ortakent Yahşi arasında bulunan Bağla koyu, Bodrum’da sakince denize girmek isteyenlerin aradığı alternatiflerden biri. Tertemiz ve el değmemiş plajlarda güneşe karşı uzanıp daha sonra berrak denizde yüzüp günlük hayattan uzaklaşabileceğiniz bir yer.
Bağla koyu çevresinde bulunan kamping alanları kamp tatilini sevenlerin en çok tercih ettiği yerlerden biri. Mavi yolculuk rotasında bulunan en güzel koylardan biri olan Bağla koyu Daha çok Bodrum’a yakın olması nedeniyle tercih edilmektedir. Bu sayede hem Bodrum’un eğlenceli gece hayatının tadını çıkarabilir hem de ailenizle birlikte tarihi müzeleri, antik şehirleri, tiyatroları ve kaleleri ziyaret edebilirsiniz.
Ege denizinde Bodrum körfezinde bulunan Karaada, Bodrum limanının tam karşısında yer alır. Yemyeşil çam ormanlarıyla kaplı ada mavi yolculukların ve tekne turlarının uğrak yerlerinden biridir. Bodrum yarımadasının en büyük adası olan Karaada, mavi yolculuk rotalarının en popüler noktasıdır. Bu adayı en cazip kılansa teknelerin demir attığı yerde bulunan mağaralardır. Mağarada bulunan sıcak su kaynağı ve şifalı çamurun cilt hastalıklarına iyi geldiği söylenir. Hatta bir rivayete göre Kleopatra’nın güzelliğini buradaki çamurdan aldığı söylenir.
Birbirinden güzel koy ve plajlara ev sahipliği yapan Bodrum Karaada’nın en güzel plajı akvaryum gibi bir denize sahip olan Poyraz Limanı’dır. Poyraz Limanı, tekne turu rotalarının uğrak limanıdır. Tatili sırasında biraz adrenalin isteyenlerin tercihi olan adada binlerce yıl önce meteor düşmesiyle oluşan bir çukur var. Sığ suların birden derinleştiği bu çukura yüksekten atlamak tatilcilerin en keyifli aktivitesi.
Bodrum’da yapılan her tekne turunda mutlaka bu koya uğranılır. Öylesine berrak bir denizi var ki zamanında akvaryum koyunu görenler berraklığından dolayı bu adı vermişler. Berraklığının nedeni belki de buraya kara ile ulaşımın mümkün olmaması. Tekne turlarının uğrak noktası olan Akvaryum koyu, Gümbet’in batı ucunda bulunan küçük küçük koylardan ve bu koyların önünü keserek bir boğaz oluşturan adadan oluşuyor.
Ender güzelliğiyle, el değmemiş cennetten bir köşeyi oluşturan koy, adanın açıklarında 30 metreye kadar derinleşmekte ancak yine de suyun dibi görülebilmektedir. Cam gibi tertemiz denizde, eşsiz manzaraya karşı yüzme deneyimini yaşamak paha biçilemez bir deneyim. Pırıl pırıl Ege denizini keşfedeceğiniz, Bodrum’un doğal güzelliklerinin yansıması olan Adaboğazı’nı görmeden tatilinizi bitirmeyin.
Karıcık koyunun tam karşısında bulunan Orak Adası, adını orağa benzeyen şeklinden alır. Kristal berraklığındaki sularla çevrilmiş ada, Bodrum’a sadece 16 km uzaklığında. Bu nedenle Bodrum’dan yapılan günübirlik tekne turlarının uğrak noktası. Aynı zamanda sakinliğiyle hem mavi yolculuklar için harika bir durak hem de dalış tutkunları için oldukça ideal bir nokta. Denizin berraklığı adada yerleşimin olmamasından geliyor muhtemelen. Adanın yamaçlarında bulunan zeytinlikler ve çam ağaçları masmavi denizin üstünde uzanıyor.
Muğla’da görebileceğiniz en güzel denizlerden birine sahip olan Orak adası etrafında birçok canlı çeşitliliği de bulunduruyor. Bu da dalış tutkunlarının burayı çok sevmesinin en büyük nedenidir. Ancak burayı seven sadece dalış tutkunları değil. Bu eşsiz adayı ve etrafındaki koyları gören herkes tekrar tekrar buraya gelmek istiyor. Tertemiz ve masmavi denizi ile görenleri kendine hayran bırakan adanın etrafında bulunan iki korunaklı koy özellikle mavi yolculuklarda konaklamak için oldukça güvenli.
Bodrum’a 6 mil uzaklıkta bulunan Pabuç burnu, şeklini pabuca benzemesinden alır. Adeta bir havuz gibi durgun olan doğu kıyıları mavi tur teknelerinin demirlenmesi için oldukça güvenlidir. Zümrüt renkli suları, yemyeşil eşsiz doğası, tatilini huzurlu ve sakin geçirmek isteyenlerin uğrak mekânıdır. Geceleri koyda demirleyen tekne yolcuları tertemiz suların üstünde kahvaltı yaptıktan sonra kendilerini Bodrum’un eşsiz sularına bırakarak bunaltıcı sıcaklardan biraz olsun uzaklaşırlar.
Pabuç burnunun kuzeyinde eşsiz bir koy bulunur: Pabuç Koyu. Rüzgâra karşı korunaklı bu koyun kuzey tarafında bir de tatil köyü bulunur. Koyun batı tarafı ise bembeyaz kumları, tertemiz denizi ve sığ suları ile tam demir atıp kalmalık bir yer. Karayolu ile de ulaşımın bulunmasına rağmen, tüm güzellikleri denizden görülebilen Pabuç burnunu tekne turu rotalarınıza ekleyin.
Türkiye’de gidilebilecek en güzel yerlerden olan Marmaris, eşsiz plajları ve koyları ile ön plana çıkıyor. Orhaniye’de içerisinde muhteşem plaj ve koylar barındıran bölgelerden biri. Marmaris’e 30 km uzaklıkta bulunan Orhaniye, muhteşem doğası, çam ormanlarıyla kaplı panoramik manzarası ile cennet gibi bir güzelliğe sahip. Tarihi kalıntıları ve kalesi ile ünlü olan Orhaniye doğa, deniz ve tarihi gezi yapmak isteyenlerin uğrak noktası.
Orhaniye’de bulunan Hisarönü körfezi, önemli yat demirleme limanlarından biridir. Marmaris-Muğla rotasındaki mavi tur tekneleri geceyi geçirmek için burayı kullanırlar. Bölgede yapılan aktiviteler ile turistler eşsiz bir tatil deneyimi yaşayabilirler. Kızkumu plajında harika vakit geçirebilir, jeep safari yapabilir, körfezin ortasında bulunan adanın tepesindeki tarihi kaleyi görebilirsiniz. Dağlarla çevrili bir gölü andıran Orhaniye’de huzurlu, sakin ve şehrin gürültüsünden uzak bir tatil geçirebilirsiniz.
Orhaniye bölgesinin en meşhur yeri dünyaca ünlü Kızkumu plajı. Her yıl binlerce turisti ağırlayan bölgede ilk dikkatinizi çeken denizin ortasındaki yol, uzaktan bakınca insanların denizin üstünde yürüyormuş gibi göründüğü yer biraz sığ bir denize sahip. Bu nedenle de özellikle çocuklu ailelerin ilk tercihi Kızkumu plajı oluyor. Etrafında teknelerin demirlediği koy en çok da ortasında kanal gibi uzanan yolun üzerinde yürümek isteyenlerin gitmek istediği bir yer.
Bu yolun bir de hikâyesi var. Zamanında bölgede yaşayan kralın kızı korsanlardan kaçmak için denize doğru koşmuş. Ancak yüzme bilmiyormuş ve cebine doldurduğu kumları denize serperek ilerlemiş. Kumlar bittiğinde ise boğulmuş. Prensesin oluşturduğu yol da günümüze kadar gelmiş ve bölgeye de bu yüzden Kızkumu adı verilmiş. Tekne turlarının uğrak mekânı olan bölgede jet-ski ve muz gibi sporları yapabileceğiniz bir spor merkezi de bulunuyor. Tatilinize eğlence katmak için Kızkumu plajını rotanıza ekleyin.
Marmaris-Datça yolu üzerinde bulunan Emel Sayın koyu, Muğla’da yeşilin ve mavinin buluştuğu doğal güzelliklerden biri. Adını da her yıl Datça’da tatilini geçiren ve Datça’da düzenlenen Badem Festivali’nde şarkılar söyleyen Emel Sayın’dan alır. Her yıl yerli ve yabancı binlerce turisti ağırlayan koy, Marmaris’in en popüler koylarından biri. Kamp tatili yapmayı sevenlerin uğrak noktası olan Emel Sayın Koyunda kamp alanları da mevcut. Duş, tuvalet, çamaşırhane, yemekhane, büfe gibi hizmetler de sunuluyor.
Marmaris’e 25 km uzaklıkta bulunan koya karadan ulaşım bol virajlı yollar nedeniyle biraz zor olsa da gittikten sonra tüm zahmete değiyor. Karayolu tercih etmeyenler ise tekne turlarının uğrak noktası olan koya tekne ile gidebilirler. Yolunuz Emel Sayın Koyuna düşerse çam ağaçlarıyla kaplı ormanda dinlenebilir, pırıl pırıl, Emel Sayın’ın gözlerine benzeyen masmavi denizde yüzebilir, çadır kurarak denize karşı yıldızların altında uyuyabilirsiniz. Keyifli tatil rotanıza bu eşsiz koyu da ekleyin.
Hisarönü körfezinde bulunan irili ufaklı adalardan biri olan Dişlice adası diğer adı ile de Aşk Adası bölgenin en önemli adalarından biri. Üzerinde martılardan başka canlının yaşamadığı ada, hem Marmaris tekne turlarının hem de mavi yolculukların uğrak noktalarından biri. Mavinin bin bir türünü görebileceğiniz adanın çevresinde yüzlerce çeşit balık yaşıyor. Su o kadar berrak ki yukarıdan balıkların fotoğraflarını bile çekebilirsiniz. Adanın tepesine çıkabilir hem panoramik manzaranın tadını çıkarabilir hem de fotoğraf çekerek en güzel anlarınızı ölümsüzleştirebilirsiniz.
Uzaktan bakınca adanın kayalık yapısı dev dişlere benzer. Volkanik patlamalar sonucu oluşan bu görüntüler adaya adını vermiştir. Kayalık yapısı nedeniyle tırmanış yapmak isteyenlerin, kayaların arasında kano ile gezmek isteyenlerin uğrak noktası olmuştur. Tabi ki adanın her tarafı kayalıktan oluşmaz. Eşsiz plajlara sahip olan Dişlice adasının berrak sularında yüzmenin de keyfini çıkarabilirsiniz. Sadece tekne ile ulaşımın olduğu Dişlice Adasını rotanıza mutlaka ekleyin.
Gökova körfezi ve Hisarönü körfezi arasında kalan Bencik koyu bir liman özelliği taşımaktadır. Bu nedenle de tekne turlarının ve uzun mavi yolculukların duraklama noktalarından biridir. Yemyeşil çam ormanlarıyla çevrili koy sert esen rüzgârlara karşı korunaklı olması nedeniyle geceyi geçirmek için teknelerin demir atabileceği en uygun noktalardan biri. Denizden itibaren uzanan ormanları ve saatlerce yüzebileceğiniz sakin denizi ile tatilinizin en huzurlu zamanlarını geçirebileceğiniz Bencik koyu manzarası hafızalarından silinmeyecek güzellikte.
Koya ulaşıp keyfini çıkardıktan sonra başka yerler görmek isterseniz yarım saatlik yürüyüşten sonra Bördübet koyuna ulaşabilirsiniz. Koyda bulunan tesiste konaklayabilir, dilerseniz kamp alanında kamp tatili yapabilirsiniz. Kara yolu ile de ulaşımın bulunduğu koy, son zamanlarda birçok yerli ve yabancı turistin uğrak noktası olmuş durumdadır. Ege’nin sakin ve huzurlu atmosferini iliklerinize kadar size hissettirecek Bencik Koyu doğal güzellikleriyle sizleri bekliyor.
Selimiye köyüne 1 mil uzaklıkta olan Kamelya Adası, Marmaris tekne turlarının düzenli olarak uğradığı yerlerden bir tanesidir. Eski zamanlarda yerleşim yeri olan, ancak şimdi keçilerden ve eşeklerden başka sakini olmayan adada gezilecek birçok yer mevcut. Yüzlerce yıllık zeytin ağaçları, tarihi manastırı, yüzmek için ideal olan berrak denizi ile mavi tur rotanızda mutlaka bulunması gereken bir yer. Denizin dibinde bulunan onlarca balık türü suyun berraklığında adeta yüzeydeymiş gibi gözükür. Ancak balıkları yakından görmek isteyen dalış tutkunları buraya deniz gözlüğü ve şnorkelle gelmeli ve denizin üstü gibi harika olan derinlikleri de görmeli.
Denizden çıkıp adayı keşfe çıktığınızda sizi adanın yerlileri olan keçiler karşılar. Biraz yürüdüğünüzde karşınıza girişinde harika mozaiklerle sizi karşılayan tarihi manastır çıkar. İçerisinde ise görenleri büyüleyen İsa freskleri sizi tarih yolculuğuna çıkarır. Adanın tepelerine çıktığınızda karşınızdaki mükemmel manzara fotoğraf çekmeniz için sizi bekler. Keşfetmek için birkaç saatin yeterli olduğu ada, hem denizin ve güneşin tadını çıkarmanın hem de adayı gezip dinlenmeniz için harika bir yer.
Gümüşlük’ün hemen kıyısında bulunan Tavşan Adası, buranın sembolü olmuş yerlerden biri. Oldukça farklı olan adaya Gümüşlük sahilinden yaklaşık bir metre derinlikteki kumların üzerinden yürüyerek gidilebiliyor. Tavşan Adası hem doğa sporu sevenlere eşsiz bir yürüyüş imkânı sunuyor hem de adanın tepesindeki muhteşem manzarayı görme imkânı sunuyor. Zamanında adayı karaya bağlayan eski limanın sular altındaki kalıntıları günümüzde hala bazı yerlerde görülebiliyor. Aynı zamanda son yıllarda yapılan antik kazılar sonucu keşfedilen Myndos Antik Kenti ziyaretçileri tarihte adeta yolculuğa çıkarıyor.
Adaya adını veren ada sakini sevimli tavşanlar adanın en popüler özelliği. Özellikle de minik misafirler tavşanları görmek ve beslemek için buraya gidiyor. Üzerinde antik şehir bulunan adada kazı çalışmaları hala devam ettiği için Gümüşlük için önemli bir bölge. Gümüşlük’ten ulaşımın çok kolay olduğu, Bodrum’un incisi gümüşlük manzarasını en güzel şekilde seyredebileceğiniz Tavşan Adası tatil rotanızda mutlaka bulunmalı.
Marmaris’in güneybatısında yer alan Bozukkale, hem doğal güzellikleri hem de tarihi kalıntılarıyla unutulmaz bir tatil deneyimi sunmaktadır. Bir tatil için gerekli olan tüm imkânları sunan bölge hem gece hem gündüz farklı eğlenceler sunuyor. Tertemiz plajlara sahip olan koylarında dilediğiniz gibi yüzebilir gece ise bölgede bulunan tesislerde eğlenebilirsiniz. Marmaris-Bodrum rotasında seyahat eden teknelerin geceleri konakladığı Bozukkale körfezi, rüzgâra karşı korunaklı konumu ile mavi yolculuk teknelerinin en önemli durağı.
Karayolu ile ulaşımın çok zor olduğu koylarda sadece tekne yolcularına hizmet veren üç adet restoran mevcut. Tepenin üzerinde bulunan Loryma Antik Kenti’nin en önemli kalıntısı 120 metre uzunluğunda 10 metre genişliğindeki kaledir. Kalenin sadece bir bölümü günümüze kadar geldiği için bölge Bozukkale adını almıştır. Körfezin kuzey kanadında ulaşılması zor bir noktada bir antik çağ kalesi daha vardır. Tatilinde adrenalin isteyen doğa tutkunlarının adada yapacağı en güzel aktivitelerden biri de bu adaya ulaşmaktır.
Marmaris’in 24 km kuzeybatısında bulunan Karacasöğüt, denizde fırtınalar kopsa bile en ufak bir rüzgârın uğramadığı bir koy. Hem denizden hem de karadan ulaşım olsa da doğal güzelliğini kaybetmeyen Karacasöğüt, yıllar önce çıkan yangının izlerini taşımasına rağmen güzelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş. Etkileyici doğal manzaraya, el değmemiş koya, doğal havuza sahip bir şelaleye, mağaraya ve antik kent kalıntılarına sahip olan bölge mavi tur teknelerinin uğrak noktası.
Çam ormanlarının denizle buluştuğu yer olan Karacasöğüt koyunda yapılacak birçok aktivite var. Küçük bir marina, iskele, restoran, market ve yelken okulu bulunuyor. Tatiliniz sırasında birçok yelkenliyi size eşlik ederken görebilirsiniz. Ormanlık alanlarda trekking yaparak tarihi kalıntıları görme şansı elde ediliyor. Görülmeye değer güzellikteki 25 metre yüksekliğe sahip Karacasöğüt Şelalesi, döküldüğü yerde doğal havuz oluşturuyor. Sadece lastik botla ulaşım sağlanan Somalıkaya Düdeni ve Suçıktı Mağarası tatilcilere eşsiz bir deneyim sunuyor. Hem kara hem de deniz tatillerinde uğranması gereken noktalardan biri olan bu eşsiz yer sadece yüzmek ve güneşlenmek için değil eşsiz bir tatil geçirmek için rotanıza Karacasöğüt koyunu ekleyin.
Maldivler’in denizine rakip olacak bir denize sahip olan Sedir Adası, Yabancılar arasında Kleopatra adası olarak bilinir. Adını eskiden adada bolca bulunan sedir ağaçlarından almıştır. Marmaris’e 16 km uzaklıktaki ada ülkemizde kesinlikle görülmesi gereken yerlerinden biri. Adanın her koyu ve plajı birbirinden güzel ancak Kleopatra plajı bir başka. Muazzam güzellikteki altın rengi kumları bu plajı özel kılıyor. Rivayete göre Kleopatra, bu kumları zamanında Kuzey Afrika’dan özel olarak getirtmiş ve kumlar günümüze kadar gelmiş. Kumlar o kadar özel ki kumsalın etrafı bu kumları adadan kimsenin çıkarmaması için korunuyor.
Tertemiz korunaklı denizi mavi tur teknelerinin uğrak noktasıdır. Adada konaklanacak tesis bulunmuyor, kamp yapılmasına da izin verilmiyor. Ancak plaj ziyaretçileri için küçük bir tesis bulunuyor. Marmaris’ten kalkan tekneler ile yarım saate ulaşılabilen ada eşsiz bir renge sahip denizde yüzme imkânı sunuyor sizlere.
Marmaris’in 27 km güneybatısında yer alır Kumlubük Koyu. Ulaşımı biraz zor olsa da kalabalıktan kaçıp ücretsiz, geniş ve sakin bir plajda, doğa ve denizle iç içe vakit geçirmek istiyorsanız zorlu yolculuğa değer. O kadar sakin bir yer ki koyda ineklerle bile karşılaşabilirsiniz. Nefes kesen denizi, yaklaşık iki km boyunca uzanan plajı ile Marmaris’in en popüler koylarından biri. Ancak şunu da belirtmeliyiz ki denizi ve plajı ne kadar güzelse bir o kadar da soğuk. Ayrıca hızlı bir şekilde derinleşiyor bu nedenle çocuklu ailelerin dikkatli olmasında fayda var.
Kumlubük koyu balık restoranları ile ünlü. Mavi yolculuk sırasında burada konaklarsanız geceleri Marmaris’in eşsiz denizine karşı balığınızı yiyebilirsiniz. Yerleşim yerinin fazla olmasına karşın doğal güzelliklerin korunduğu bölge de doğa yürüyüşü alanları, bisiklet parkurları ve spor alanları bulunuyor. Koyu gezerken mutlaka görmeniz gereken yaklaşık 500 yıl öncesine ait olduğu düşünülen bir mağara da bulunuyor. Sessiz, güvenli ve tam bir doğa harikası olan Kumlubük Koyu, doğa fotoğrafları çekerek unutulmaz anlar yakalayabileceğiniz harika bir yer.
Marmaris merkeze 33 km uzaklıkta yer alan Çiftlik Koyu, çevresinde yoğun bir yerleşim yeri olmayan, doğa ile iç içe olabileceğiniz muhteşem bir yer. Marmaris tatillerinizde mis kokulu çam ağaçlarının ve masmavi denizin tadını çıkarabileceğiniz koyda günlük hayatın stresinden kısa bir süre için bile olsa uzaklaşabilirsiniz, cenneti andıran manzarayı seyredebilirsiniz. Yerli ve yabancı turistlerin favori yerlerinden olan koy, günü birlik tekne turları yapan teknelerin ve mavi tur gemilerinin uğrak noktası.
Suyu soğuk olmayan, dalgasız, berrak sularında rahatça yüzebileceğiniz, doyasıya güneşlenebileceğiniz bir koy burası. İri kumlarla kaplı plajı da buranın önemli özelliklerinden biridir. Teknelerin sıkça mola verdiği koy, sualtı dalış aktivitelerinin de en önemli noktalarından biri. Dalış yapmak isteyen birçok yerli ve yabancı turist yıl boyunca koyu ziyaret ediyor. Hem konaklanabilecek hem de gezilebilecek bir yer burası. Konaklamak için bir adet lüks otel birkaç da pansiyon var. Aynı zamanda ziyaretleriniz sırasında dinlenip lezzetli yemek yiyebileceğiniz bir restoran da bulunuyor.
Muğla’nın birbirinden güzel koylarından biri olan Marmaris’e bağlı Gebekse Koyu, berrak denizi ile yaz tatillerinizde uğramanız gereken yerlerden biri. Çakıl plajı ile ünlü olan koy, Orhaniye’ye 11 km uzaklıktadır. Turkuazın her tonunun bulunduğu koyun öylesine temiz bir suyu var ki çıplak gözle bile denizin dibi görülebilir. Bu nedenle de dalış tutkunlarının sıklıkla ziyaret ettiği bir yer olma özelliğini taşır. Doğa, deniz tutkunları için mükemmel bir durak olan koyda, tarih meraklıları için de tarihi kalıntılar bulunuyor. Tarihi Gebe kilise, antik kalıntılarıyla birlikte çağlar boyunca ayakta kalmış ve günümüze kadar gelmiş.
Şehrin gürültüsünden uzakta, doğa ile iç içe, size manzaranın içindeymiş hissi veren koy mavi yolculuk teknelerinin uğrak noktası. Koyun en dikkat çeken özelliği zaman zaman caretta carettaların uğradığı bir yer olması, eğer şanslı gününüzdeyseniz caretta carettalarla tanışma şansını elde edebilirsiniz. Karayolu ile ulaşımı olmayan Gebekse Koyu el değmemiş güzellikleriyle misafirlerini karşılıyor.
Marmaris’e 45 km uzaklıktaki Selimiye koyu son yıllarda hem yerli hem de yabancı turistlerin trend rotası haline gelmiştir. Büyük, şatafatlı otellerden uzak, doğa ile iç içe bir tatil geçirmek isteyenlerin ilk tercihleri arasında yer alan muhteşem güzellikteki Selimiye Koyu, denizi, plajı, Hydas Antik Kenti kalıntıları, çevresinde bulunan komşu koyları ve adaları ile bir tatilden beklenilen her şeyi veriyor. Yeşilin hâkim olduğu koylarda öyle pek büyük plajlar olmasa da temizliği ve berraklığı yetiyor.
Bozburun yarımadasında bulunan bu gizli kalmış cennet, yat turizmi ile öne çıkıyor. Aynı zamanda mavi yolculuk tekneleri de geceleri konaklamak için Selimiye’yi tercih ediyor. Konaklamak için çok büyük oteller olmasa da küçük pansiyonlar ve restoranlar mevcut. Tarih meraklıları içinde birçok antik şehir ve tarihi kale kalıntıları bulunuyor. Selimiye’de Helenistik döneme ait şehir surları, fener kilise ve antik tiyatro kalıntıları da tarih meraklılarını bekliyor.
Marmaris’e 29 km uzaklıkta bulunan Bördübet Koyu, koruma altına alınmış el değmemiş doğasıyla, yemyeşil çam ormanları arasında denizin ve güneşin tadını çıkarmak isteyenlerin uğrak noktası. Yerleşimin olmadığı koyda sadece rüzgârın, dalgaların sesini ve kuş seslerini duyabilirsiniz. Çok sayıda kuşun yaşadığı koya zamanında İngilizler kuş yatağı anlamına gelen ‘bird’s bed’ adını vermişlerdir ve günümüzde de Bördübet olarak adlandırılmaktadır.
Hem denizden hem de karadan ulaşımın olduğu bölgeyi özel kılan en önemli şey içerisinde 600 metre uzunluğunda bir dere bulunması. Derenin denize döküldüğü 1 km uzunluğundaki plaj ise görülmeye değer. Şişme bot ve kano ile derede gezintiye çıkma, doğa yürüyüşleri, trekking, rüzgar sörfü, kayak, balık tutma, bisikletle koyu dolaşmak gibi aktivitelerin yapılabildiği koy, huzurlu bir tatilden beklenilen her şeyi sunar. Mavi yolculuk teknelerinin uğramadan geçmediği doğa harikası koy sizin de tatil rotanızda olmalı.
Marmaris’e 24 km uzaklıkta bulunan Amos Koyu, sakin ve tertemiz denizi ile belki de Marmaris’in en güzel koylarından biri. Turunç ile Kumlubük arasında yer alan koy, tekne rotaları üzerinde bulunuyor. Akvaryum gibi bir denize sahip Amos Koyu, tatilinizi ölümsüzleştirecek harika fotoğraflar çekebileceğiniz bir yer. Hem karadan hem de denizden ulaşım mevcut ancak toplu taşıma olmadığı için özel araçla gidilebilir. Yine de en güzeli Marmaris’in eşsiz manzarasına karşı tekne turları ile gitmek.
Tarih meraklıları için Amos Koyunda yaklaşık 2200 yıllık bir geçmişe sahip Amos Antik Kenti bulunuyor. Antik kenti ziyaret etmenin yanında eşsiz doğanın içerisindeki yürüyüş yollarında trekking yapabilirsiniz. Yüksek tepelerden güneşin batışını izleyebilirsiniz. Teknenizin demir atmasıyla birlikte şnorkelle dalış yapabilir, cam gibi denizin içerisindeki balık çeşitliliğini görebilirsiniz. Günlük hayatın stresinden biraz olsun uzaklaşıp iyileşmek için gidebileceğiniz sadece kuş ve böcek sesleri ile tatilinizi geçirebileceğiniz harika bir yer.
Marmaris’in çıkışında buluna Abdi Reis Koyunun diğer adı da Akvaryum koyu. Denizi öylesine berrak ki akvaryum adını almayı sonuna kadar hak ediyor. Dalış için de çok uygun bir yer. Dalış severlerin en çok tercih ettiği yer olan koyda sürekli dalış aktiviteleri yapılmakta ve dalış dersleri verilmektedir. Muhteşem bir su altı manzarasına ve balık çeşitliliğine sahip olan koyda dalış dersi alabilir ya da profesyonelseniz uzun ve eğlenceli bir dalış serüveni yaşayabilirsiniz. Marmaris tekne turlarının uğrak noktası olan Fosforlu mağara yakınında olan koyda deniz trafiği çok yoğundur.
Dillere destan bir güzelliğe sahip koy hem yerli hem de yabancı turistlerin uğrak noktasıdır. Çarşaf gibi denizi, bol güneşi, incecik kumları ve eşsiz manzarası tekne rotalarının üzerindeki en güzel yer olmaya aday olan koy, hem denizin üstünde hem de altında size harika manzaralar sunar.
Marmaris Cennet adası üzerinde bulunan bu şirin mağarayı her yıl binlerce turist ziyaret ediyor. Turkuaz denizin ve yeşil doğanın mağara içindeki suya yansımasından dolayı ortaya doğal ve büyüleyici bir görüntü çıkmış ve mağara bu adı almıştır. Marmaris’ten kalkan bütün günübirlik gezi teknelerinin ve mavi yolculuğa çıkan özel teknelerin uğrak yeri olan eşi benzeri bulunmayan bu mağaraya ulaşım sadece tekne ile gerçekleştirilebilir. Hatta tekne küçükse mağaranın içerisine girmek bile mümkün.
Bir diğer adı da ’dilek mağarası’ olan fosforlu mağaraya gelenler mağaranın içine bozuk para atarsa dileğinin gerçekleşeceğine inanıyor. Bu eşsiz, nefes kesici doğal oluşumu mağarada huzur dolu bir şekilde yüzmek oldukça farklı bir deneyim yaşatıyor. Hem tatilinize eğlence katmak hem de dilek dileyip gerçekleşmesini beklemek için Marmaris tekne turlarında yerinizi almalısınız.
Yemyeşil ormanların rengi denize yansımış ve deniz mavi, yeşil, turkuaz bir renk almıştır. Görenleri büyüleyen mavi ile yeşilin en güzel buluşmasını yansıtan berrak denizi Yeşil Deniz Koyu’nu Marmaris’in en güzel koylarından biri olmaya aday göstermektedir. Marmaris’te sadece böylesine farklı bir deniz bu koyda vardır ve bu özellik tekne turu düzenleyen firmaların uğrak noktası olmasına yetmiştir.
Karadan ulaşımı olmayan, geniş bir plajı da olmayan yeşil deniz koyu, tekne ile uğramak ve eşsiz yeşil sularda yüzmek için en güzel yer. Tekte turları sırasında ziyaret eden turistleri kendine hayran bırakacak bir güzelliğe sahip. Herkes tarafından görülmesi gereken el değmemiş doğası ve muhteşem denizi ile görebileceğiniz en muhteşem renklere sahip denizde yüzmek, tatilinizi ayrıcalıklı geçirmeniz için büyük bir şans. Tatilinizi Marmaris’te geçiriyorsanız tekne turu ile Yeşil Deniz Koyuna gitmemek büyük kayıp olacaktır.
El değmemiş koyları, yemyeşil ormanlık alanları ve cam gibi suları ile Marmaris’te bulunan henüz tam olarak keşfedilmemiş bir yer. Yeşilliklerle çevrili doğası ile doğa fotoğrafçıları için bulunmaz bir yer olan adayı, Marmaris tatillerinizde mutlaka görmelisiniz. Deniz ve doğanın en güzel şekilde bütünleştiği, sessizliği ve sakinliği ile ruhunuzu dinlendirecek Fenerli Ada, Marmaris tekne turları için olmazsa olmaz bir destinasyon.
Gökova körfezinde bulunan ada, Camgöbeği rengi suları ile tur teknelerinin yüzme molası verdiği en güzel yerlerden biri. Yeşilin ve mavinin harmanlandığı bu doğa harikası doğal koruma alanı ilan edilmiş ve diğer bölgelere göre bozulmamış doğasıyla görenleri cezp ediyor. Tekne gezileri sırasında fener adasında mola verip saatlerce çarşaf gibi suda yüzmenin ve güneşlenmenin keyfini çıkarabilirsiniz.
Ülkemizde bulunan her koy adını ya tarihteki olaylardan ya da sahip olduğu doğal özelliklerden almıştır. Bunlardan biri de Marmaris’te bulunan adını koyu mavi denizinin renginden alan Lacivert Koyu. Mavinin her tonunu barındıran denizi ve muhteşem doğası ile görenleri büyüleyen koy, hem yerli hem de yabancı turistlerin oldukça ilgisini çekmektedir. El değmemiş güzelliğini asırlardır korumayı başarmış ve Marmaris’ten düzenlenen günübirlik tekne turlarının uğrak noktası olmuştur.
Denizin lacivert rengi almasının en büyük nedeni, suyun 80 metre derinliğe kadar ulaşmasıdır. Yüzmek isteyenleri bu derinlik biraz ürkütse de koyun muhteşem güzelliğini gördükten sonra kimse bu derinliği önemsemiyor. Kalabalık gruplarla yüzmek oldukça eğlenceliyken bir de size balıklar eşlik ediyor. Civarda bulunan mağaralar da teknelerin bu koya uğramalarının nedenlerinden biri. Lacivert koyda mola veren teknelerin misafirleri kendilerini lacivert sulara bırakarak en güzel şekilde denizin tadını çıkarıyor.
Dalaman‘a 15 km uzaklıkta bulunan Sarsala Koyu, el değmemiş doğal güzellikleriyle, turkuaz rengi ve ince kumlu plajıyla görenleri büyülüyor. Koyda yerleşim alanı bulunmaması nedeniyle günübirlik geziler düzenleniyor. Karadan da ulaşımın olması nedeniyle hafta sonları biraz kalabalık olabiliyor ama yine de verdiği huzurdan hiç bir şey kaybetmiyor. Çok fazla bilinmeyen, bu nedenle de oldukça korunaklı olan koy bu nedenle güzelliğine zarar gelmeden bu güne kadar gelmiş.
Koy öylesine korunaklı ki sıcacık bir suya sahip. Öyle ki bazı yıllar Şubat ayında bile denize girilebiliyor. Sakinliği, sessizliği ve korunaklı olması teknelerin uğrak noktası olması için başlı başına bir neden. Tekne sakinleri yemyeşil ağaçlarla çevrilmiş mavinin her tonunu barındıran, çarşaf gibi denizde yüzmenin tadının çıkarıyor. Denizinin dalgasız ve sığ olması çocuklu ailelerin bu bölgeyi tercih etmelerinin en büyük nedeni.
Göcek’in kara ile ulaşımı olan ve denize ücretsiz girilebilen koylarından biri olan Ayten koyu, sakin ve huzurlu bir gün geçirmek isteyenlerin uğrak noktası. Etrafı çam ağaçlarıyla çevrili koyda ağaçlar ve deniz o kadar iç içe ki şemsiyeye ihtiyaç duymazsınız. Turkuaz rengi sularda yüzmek başlı başına bir keyifken, çamların içerisinde sevdiklerinizle piknik yapmak unutulmaz anlarınıza bir yenisini daha ekliyor.
Göcek merkeze 10 km uzaklıkta olan koy etrafında harika kamp alanları bulunuyor. Ancak etrafta hiçbir tesis bulunmaması tuvalet açısından sıkıntı yaratabiliyor. Bu nedenle de uzun süre kalmak için uygun bir yer olmadığını belirtmemiz gerek. Denizi oldukça ılık ve temiz ancak, taşlık olması nedeniyle kimi tatilci rahatsız olabiliyor. Ayten koyunda yüzmenin en güzel alternatifi tekne turu ile buraya gelip açıkta yüzmek. İşte bu tatilcilerin unutulmaz anlar yaşamasını sağlıyor.
Göcek açıklarında bulunan en güzel adalardan biri olan Domuz adası, eski zamanlarda adada çok sayıda domuz yaşamasından dolayı bu adı almıştır ancak günümüzde Prens Adası olarak da adlandırılmaktadır. Yemyeşil doğasıyla görenleri büyüleyen ada özel mülk olmasından dolayı ziyarete kapalıdır. Ancak açıklarında demirleyip Göcek’in muhteşem sularında yüzmek mümkün.
Göcek yarımadasına en yakın ada olma özelliğini taşıyan Domuz Adası, inanılmaz güzellikte doğal yapılara, korunaklı koylara ve tarihi kalıntılara sahip. Tarihi kalıntılara zarar vermemek adına teknelerin bazı bölgelerde kıyıya yanaşmaları mümkün değildir. Kuzey bölümünde ise mavi yolculuk teknelerinin demir atabildiği korunaklı koylar vardır. Tarih meraklılarının görmek için can attığı tarihi kalıntılarının bir kısmı suyun üzerinde görünürken suyun altında kalan kısımlarını görmek için yanınızda mutlaka deniz gözlüğü bulundurmalısınız. Cam gibi berrak denizin dibini görmek hiçte zor olmayacaktır. Çam ve zeytin ağaçlarıyla kaplı bu eşsiz adanın etrafında yüzmek sizin için harika bir deneyim olacak.
Göcek koylarının en büyük koylarından biri Kille Bükü. Zümrüt yeşili çam ağaçlarıyla çevrelenen Kille Bükü, dalga sesleriyle, kuş cıvıltılarıyla, doğa ile iç içe vakit geçirebileceğiniz harika bir nokta. Kara ile ulaşım var ancak yol çok bozu bu yüzden de kara yolu ile çok kişi gitmiyor. Ancak deniz trafiğinin oldukça yoğun olduğu bir koy. Mavi yolculuk rotası üzerinde bulunan ve günübirlik tekne turlarının uğrak mekanı olan Kille Bükü, korunaklı olması ile geceleri konaklamak içi oldukça uygun.
Muhteşem bir doğaya sahip bu koy uzun plajıyla dikkat çekiyor. Geniş sahil size insanlardan uzakta ister kumsalda ister çamların arasında yüzme imkanı veriyor. Sahilin arkasında kalan bölgede geniş bir ova bulunuyor. Bu bölgede bulunan tarihi kilise tarih meraklılarının çok ilgisini çekiyor. Koya gidecek olursanız kiliseyi mutlaka ziyaret edin. Mavi tur yolculuğunuzda rotanıza eklemeniz gereken yerlerin başında gelen Kille Koyu, sörf gibi su sporlarını gerçekleştirmenize de imkan tanıyor.
Kleopatra koyu olarak da bilinen Hamam Koyu, adını koy içinde bulunan Bizans döneminden kalma hamam kalıntılarından almıştır. İskelenin yanında, bir kısmı sular altında kalmış kalıntının içinden çıkan sıcak su kaynağının Kleopatra’nın güzellik sırrı olduğuna inanılır. Bu rivayeti duyan turistler de mutlaka tatil rotalarına burayı da ekler. Yeşilin ve mavinin buluştuğu muhteşem güzellikteki koy hem tarihi ile hem de doğal güzellikleri ile mavi yolculuk rotalarının uğrak noktasıdır.
Temiz denizi ile ön plana çıkan Hamam Koyu, dalış tutkunlarının da tercihi konumunda, hamamın doğu kısmı çok derindir ve suyun altında kalan kısımda da hamamın kalıntıları vardır. Şnorkelle dalarak hem bu tarihi kalıntıları görebilir hem de çeşit çeşit balıklarla yüzebilirsiniz. Koya demir attıktan sonra da gezintiye çıkıp birçok yer görebilirsiniz. Zeytin ve çam ağaçlarıyla süslü patika yollarda yürüyebilir, tepeden muhteşem manzarayı izleyebilirsiniz. Yorulmazsanız bir saatlik bir yolculuğun ardından Lydae Antik Kenti’ne ulaşabilirsiniz.
Marmaris ilçesine bağlı bir tatil beldesi olan Bozburun eşsiz koyları ile ünlüdür. Bozburun’un cennet gibi koylarından biri olan Ada Boğazı, cam gibi sularda yüzebileceğiniz, şnorkelle dalarak balıklara eşlik edebileceğiniz en güzel yerlerden biri. Doğuda Kızılada, batıda Kiseli Ada arasında kalan kısımda bulunan dar boğaz bölgeyi bilmeyen tekneler için çok güvenli değildir. Boğaza girdikten sonra yemyeşil ormanları ve mavinin her tonunu barındıran denizi ile sonra tablo gibi bir manzara sizi karşılar.
Zemini kumluk olan kıyılarda güneşin geldiği yöne göre renk değiştiren deniz sizlere sürekli bir renk cümbüşü sunar. Turkuaz mavisi sularda yüzüp karada dinlenmek isterseniz eski Rum köylerinden kalma tarihi yapılar sizi karşılar. Püfür püfür esen rüzgarı ile tam bir boğaz havansa sahip olan Ada boğazında, yazın sıcak günlerinde masmavi serin sularda yüzebilirsiniz. Tur teknelerinin uğrak mekanı olan boğaz her ne kadar kalabalık olsa da demir atabileceğiniz bir yer mutlaka bulursunuz. Hiç sıkılmadan günlerce kalabileceğiniz Ada Boğazı’nı tatil rotanıza mutlaka ekleyin.
Bozburun yarımadasının karadan gidilebilen en son ucu olan Serçe limanı, mavi tur teknelerinin demirlemek için en çok tercih ettiği destinasyonlardan biri. Etrafta yerleşim yerinin olmaması limandaki suyun pırıl pırıl olmasını sağlıyor. Kıyıda sadece mavi tur yolcularına hizmet veren bir restoran, birkaç balıkçı teknesi ve denizden gelen misafirler bulunuyor. Bir de sahilde ufak tefek ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz bir kafe var. Karadan ulaşımın kolay olmasına rağmen çok müdavimi olmayan koy, sessiz sakin, huzur içinde bir tatil geçirmek istiyorsanız tam size göre.
Suyun berraklığı, kıyının sessizliği, dipte yüzen balıkların görüntüsü ile unutulmaz anlar yaşayıp bu anları fotoğraflayarak ölümsüzleştirebilirsiniz. İster buraya günübirlik kara yolu ile gelebilir. İsterseniz mavi yolculuk rotanıza ekleyerek cam gibi denizde yüzmenin keyfini çıkarabilirsiniz. En sert havalarda bile teknelerin sığınabileceği şekilde inşa edilmiş Serçe limanı mutlaka gidip görmeniz gereken bir yer.
Hisarönü körfezinin güney batısında yer alan Hisarönü Dirsekbükü koyu, Marmaris’in en korunaklı ve en büyük koylarından biridir. Ağıl Burnu’nun hemen güneyinde yer alır ve batıya doğru çizme şeklinde devam eder. Kara ulaşımı olmayan koy öylesine el değmemiş ve sakindir ki kuşların ve dalgaların sesinden başka ses duyulmaz. Denizinin temiz olması ve korunaklı olması nedeniyle mavi tur teknelerinin mutlaka uğradığı bir yerdir.
Koyun güney tarafında bulunan plajda tüm gün güneşlenip güneşin tadını çıkarabilir, daha sonra masmavi sularda serinleyebilirsiniz. Plajın yanında köy ekmeği yapan köylülerin teknelerinden köy ekmeği alabilirsiniz. Biraz daha ilerlerseniz bir taş ekmek fırınına ve dağ kenarına yapılmış bir restoran görürsünüz. Restoranın yolu ve suyu yok ama mükemmel bir manzara sizi karşılar. Koyun dibinin kum olması, el değmemiş doğal güzelliklere sahip olması, makilik yamaçları ve muhteşem havası burayı tur teknelerinin ilk uğradıkları yer haline getirmiştir. Gerçek anlamda bir tatil geçirmek için rotanıza mutlaka eklemelisiniz.
Fethiye’nin dünyaca ünlü plajı Ölüdeniz, dünyanın en güzel plajları listesinde her zaman yerini korumuştur. Yeşilin ve mavinin buluştuğu tam bir doğa harikası olan Ölüdeniz, adını suyunun çarşaf gibi dümdüz olmasından almıştır. Tatilinizi cam gibi sularda yüzerek, su sporları yaparak, yamaç paraşütü yaparak veya izleyerek geçirmek istiyorsanız tatil listenize ilk Ölüdeniz’i eklemelisiniz.
Ölüdeniz, konumu nedeniyle tıpkı bir göl gibi durgun ve sıcaktır. Birbirinden güzel çok sayıda plajın bulunduğu Ölüdeniz, mavi yolculuk rotalarının da değişmez noktasıdır. Ölüdeniz plajlarının turkuaz rengi sularında jet-ski, yelken, sörf gibi birçok aktivite yapabilir tatilinize eğlence katabilirsiniz. Adrenalinden hoşlanıyorsanız Babadağ’a çıkıp yamaç paraşütü ile dünyanın en güzel yerlerinden biri olan Ölüdeniz’i kuş bakışı seyredebilirsiniz. Dünyanın her yerinden her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapan Ölüdeniz’i tatil rotanıza mutlaka eklemelisiniz.
Türkiye’nin en ünlü koylarından biri olan Kelebekler Vadisi, Ölüdeniz’e 9 km uzaklıkta bulunan etrafı 350 metre yükseklikte dağlarla çevrili, karadan ulaşımın olmadığı el değmemiş bir doğa harikasıdır. Adını vadide bulunan onlarca çeşit kelebekten almıştır ve sahip olduğu endemik tür kelebekler nedeniyle birinci derece sit alanı ilan edilmiştir. Vadideki ender kelebekleri görebilmek için biraz tırmanmak gerekse de göreceğiniz manzara zahmetine değiyor. Vadinin ortasında Akdeniz’e dökülen 50 m yüksekliğinde bir şelale bulunuyor.
Tekne turlarının uğramadan geçmediği Kelebekler Vadisi’nde 300 m uzunluğundaki kumsalda dilediğiniz gibi güneşlenebilirsiniz. Kelebek turuna çıkabilir ve yıl boyu akan küçük şelalenin sesi ile huzuru bulabilirsiniz. Kamp tatili yapmayı seviyorsanız çadır kurabilir, yıldızların altında turkuaz denize karşı uykuya dalabilirsiniz. Ulaşımın sadece deniz yolu ile sağlandığı Kelebekler Vadisi’ne sadece 30 dakikada Ölüdeniz’den ulaşabilir, huzurun, sessizliğin ve muhteşem manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
Ölüdeniz’e 17 km uzaklıktaki Faralya Köyü’nde bulunan Kabak Koyu, 200 metrelik küçük bir kumsala sahip. Ancak plajı öylesine özel ki 1. derece doğal sit alanı ilan edilmiştir. Bu yüzden inşaat yapmak yasaktır. Koya karadan ulaşımın zor olması nedeniyle de çok fazla ziyaretçisi yoktur. Koyun doğal güzelliğini koruyabilmesi de buradan kaynaklanmıştır. Kelebekler vadisine komşu olan Kabak Koyu, üç tarafı dağlarla çevrili olan bir kanyon görünümündedir. Bembeyaz inci kumu koyu önemli kılan en önemli özelliğidir.
Fethiye’nin doğal güzelliğini gözler önüne seren koyda, su sporları yapabilir, ormanda yürüyüş yapabilir, arkeolojik kalıntıları ziyaret edebilir, denizin ve plajın tadını çıkarabilirsiniz. Kamp tatilini tercih ediyorsanız muhteşem kamp alanlarında çadırınızı kurabilir veya her türlü imkanın bulunduğu lüks bungalovlarda konaklayabilirsiniz. Doğa tatili sevenlerin gözü kapalı tercih edebileceği kabak koyu, sakinliğiyle mavi yolculukların da uğrak noktası.
Gemiler adası Fethiye’ye 9 km uzaklıkta bulunan doğa ve tarihin iç içe geçtiği bir adadır. Gemiler Adası’na Belcekız plajından kalkan teknelerle veya karayolundan ulaşım sağlanır. Adaya ayak bastıktan sonra eşsiz yürüyüş yollarını takip ederek adanın tepesine ulaşabilir, Ölüdeniz’i, Kelebekler Vadisi’ni ve Göcek Körfezi’ni görebilirsiniz. Tarih meraklısıysanız ada üzerinde bulunan Bizans’tan kalma kilise kalıntılarını mutlaka görmelisiniz. Bölgenin Hristiyanlığın yayılma merkezi olduğu söylentileri adayı Hristiyan turistler için de önemli kılmaktadır.
Gemiler adasının karşısında bulunan Gemiler Koyu, muhteşem doğası ile birlikte eşsiz bir manzara sunuyor ziyaretçilere. Koyda tarihi öneme sahip Açıkhava kilisesinin bulunması ve 1. derece sit alanı olması, bölgeye girişin ücretli olmasına neden olmuştur. Cüzi bir ücretle koya giriş yaptıktan sonra denizin, güneşin, doğanın tadını çıkarabilir, tarihi kalıntıları rehber eşliğinde gezebilirsiniz. Tarihi kilisenin tabanında bulunan mozaiklere hayran kalacaksınız. Bu muhteşem adayı ve koyu mavi tur rotanıza mutlaka eklemelisiniz.
Fethiye’ye 15 km uzaklıkta bulunan Katrancı Tabiat parkında bulunan Katrancı koyu, hem kamp yapabileceğiniz hem de günübirlik denize girebileceğiniz, çam ağaçlarıyla kaplı muhteşem doğası ile misafirlerini bekliyor. İki farklı koyun bulunduğu Katrancı’da koylardan biri günübirlik geziler için diğeri ise kamp yapmak için kullanılıyor. Çam ve okaliptüs ağaçlarıyla kaplı tabiat parkında, tertemiz berrak sularda, kalabalıktan uzak bir tatil geçirmek istiyorsanız, Fethiye tekne turları ile mutlaka Katrancı Koyunu ziyaret etmelisiniz.
Dalgasız, berrak, kumlu denizi mavi yolculuk rotalarının üzerinde bulunuyor. Oldukça korunaklı olması nedeniyle tekneler demirleyip güvenle geceyi burada geçirebiliyor. Orman içinde bulunan dinlenme alanları tatilcilere tuvalet, duş, büfe, şezlong, şemsiye gibi hizmetler veriyor. Aynı zamanda kamp alanları ve bungalov kiralayabileceğiniz tesisler bulunuyor. Fethiye’nin az bilinen yerlerinden olan Katrancı Koyu, orman manzarası eşliğinde denize girebileceğiniz, huzurun tadını çıkarabileceğiniz bir yer.
Göcek-Fethiye karayolu üzerinde bulunan Günlüklü Koyu, adının dünyada sadece Kanada ve ülkemizde bulunan günlük ağaçlarından almıştır. Muhteşem plajlarda güneşlenebileceğiniz, masmavi sığ sularda yüzebileceğiniz, günlük ağaçlarının altında serinleyebileceğiniz Günlüklü Koyu, mili park statüsündedir. Bu yüzden giriş ücretlidir. Ancak koya giriş yaptıktan sonra verilen ücrete tamamen değdiğini görürsünüz.
Günlüklü Koyunun denizi biraz çakıllıdır ancak denizi öylesine durgun ve dalgasızdır ki yüzmek büyük keyif verir. Sezonda çok sayıda yerli ve yabancı turistin akın ettiği koy çok kalabalık ve hareketlidir. Koyda bir otel, pansiyon ve gece kulübü gibi işletmeler bulunur. Konaklamak isterseniz bu seçenekleri tercih edebilir, ya da karavanda geceyi geçirebilirsiniz. Düzenli olarak tekne turlarının düzenlendiği, mavi yolculuk rotalarının uğrak noktası olan Günlüklü Koyu, tatilinizi doğa ve denizle iç içe geçirmek isteyen ziyaretçilerini ağırlamaktadır.
Fethiye’nin eşsiz denizini gözler önüne seren Tarzan koyu, ağaçların denizin üstüne doğru uzandığı, denizle ormanın iç içe geçtiği muhteşem bir koydur. Tatilciler suyun üstündeki ağaçlardan iplerle sarkarak denize atlayabilirler. Bu nedenle koy Tarzan Koyu adını almıştır. Sadece tekne ile ulaşımın sağlanmasından dolayı nispeten sakin bir yerdir. Ancak etrafında tur teknelerinin uğrak noktası olan birçok ada ve koy bulunmasından dolayı deniz trafiği oldukça yoğundur.
Gündüz büyük tekneler dalga oluştursa da sabah erken saatlerde ve akşama doğru çarşaf gibi bir denize sahiptir. Rüzgarlara karşı korunaklı olan Tarzan Koyu, uzun mavi yolculuklarda gecenin geçirilebilmesi için oldukça elverişlidir. Gündüz onlarca teknenin ziyaret ettiği, etrafında tatilcilerin piknik yapıp yüzdüğü koy sakinlik istiyorsanız size hitap etmez. Ancak kalabalık dağıldığında doğanın ve denizin tadını doyasıya çıkarabilirsiniz.
Ölüdeniz’e sadece birkaç km uzaklıkta bulunan Kıdrak Koyu, çam ağaçları arasındaki bembeyaz plajıyla dikkat çekmektedir. Tabiat parkı içerisinde yer alan plajı muhteşem bir görüntüye sahip olsa da denizi taşlık ve aniden derinleşiyor. Biraz da dalgalıdır. Bu yüzden çocuklu aileler ve iyi yüzme bilmeyenler tercih etmemelidir. Zaten plajın girişinde uyarı yazıları da vardır.
Kıdrak Koyu, Faralya köyü ve Kabak Koyu yolu üzerinde bulunur. Yoldan geçenler çam ve okaliptüs ağaçlarıyla süslü tablo gibi manzarayı görünce buraya mutlaka uğrar. Kumsalda bulunan fastfood seçenekleri ve içecekler bulunan büfe, duş ve tuvalet, yoldan geçenler için iyi bir mola yeridir. Mangal yerleri her gün onlarca piknikçi ağırlar. Halka açık plajda şezlong ve şemsiye ücretli olsa da kendi hasırınızı ve sandalyenizi getirip güneşin ve denizin keyfini çıkarabilirsiniz. Fethiye’nin kalabalığından uzaklaşıp kafa dinlemek için gidebileceğiniz Kıdrak Koyu, mavi yolculuk rotasının da gidilecek ilk yerleri arasındadır.
Mavinin ve yeşilin her tonunu barındıran Datça koyları her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapmaktadır. Datça merkeze sadece 3 km uzaklıktaki Kargu Koyu, merkezden yürüyerek rahatlıkla gidilebilecek uzaklıkta. Bu yüzden de biraz kalabalık olabilir. Merkeze hem bu kadar yakın olup hem de bu karda temiz kalmış çok az plaj olmasından dolayı tatilciler bu koyu tercih etmektedir. Çadırınızı, katlanır sandalyenizi alıp gün boyu denize girip güneşlenebileceğiniz, okaliptüs ve çam ağalarının gölgesinde serinleyebileceğiniz koy, Datça’nın güzelliğini gözler önüne seriyor.
Kargı koyu üç tarafının ormanlarla ve dağlarla çevrili olmasından dolayı oldukça korunaklı ve rüzgar almıyor ve denizi de çarşaf gibi ancak plajı biraz çakıllı. Koya tatlı su kaynağı karıştığı için de suyu biraz soğuk ama Egenin kavurucu sıcağında suyun soğukluğu ilaç gibi geliyor. Taşlı ve berrak denizi de şnorkelle dalmak için çok uygun. Denizin altındaki birbirinden renkli balıklarla yüzmenin keyfini çıkarabilirsiniz. Korunaklı özelliğiyle mavi yolculuk rotalarının uğrak noktası olan Kargı Koyu mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri.
Çam ağaçlarıyla çevrili tablo gibi bir manzarası olan Lindos Koyu Hisarönü Körfezi’nin yakınlarında bulunan doğa harikası bir yer. Koy Datça’nın en doğusunda bulunuyor. Sonrasında ise Marmaris geliyor. Karadan ulaşımın olması koyu daha cazip kılıyor. Şemsiyesini hasırını alıp gelen herkes gün boyu denizin ve güneşin tadını çıkarıyor.
Datça’nın korunaklı koylarından biri olan Lindos, gün boyu onlarca tekneye ev sahipliği yapıyor. Marmaris’ten kalkan günübirlik tekne turlarının ve mavi yolculuk tekneleri bu koya uğramadan geçmiyor. Gün boyu turkuaz mavisi sularda yüzebilir, güneşin tadını çıkarabilir, yemyeşil çam ormanlarının oksijenini içinize çekebilirsiniz. Yaşadığınız büyük şehirlerin griliğinden, tozundan uzakta ruhunuzu dinlendirebileceğiniz anlar geçirmek istiyorsanız tatil rotanıza Lindos Koyunu da eklemelisiniz.
Oksijen yoğunluğu açısında Türkiye’nin birinci bölgesi olan Datça’da, çam ormanları ile denizin buluştuğu koylardan biri olan Aktur Koyu, ülkemizin cennet köşelerinden biri. Ülkemizin en güzel koylarından biri olduğu geçtiğimiz yıllarda tescillenmiştir. Mavi bayraklı iki adet plajı bulunan koy özellikle de kamp tatilinden hoşlanıyorsanız ilk tercih ettiğiniz yer olacak. Koyda karavan ve çadır gibi yüzlerce kamp ünitesinin bulunduğu bir tesis bulunuyor. Konaklamak için her türlü imkanın bulunduğu Aktur’da ister karavanınızda ister çadırda yıldızların altında doğa ile iç içe bir tatil geçirebilirsiniz.
Tertemiz denizi ve göz alıcı kumsala sahip olan koy, etrafında kalabalık tesisler olmasından dolayı hem denizden hem de karadan çok ilgi görüyor. Koyun etrafında gün boyu onlarca tekne görebilirsiniz çünkü mavi tura çıkan tekneler burada demir atıyor. Keşfedilecek birçok doğal güzelliğin olduğu Aktur Koyu, Datça tatilinizde mutlaka uğramanız gereken koylardan biri.
Yeşil ve maviden başka renk göremeyeceğiniz Armutlu Su Koyuna gittiğinizde oksijenden başınız dönebilir. Üç tarafı yemyeşil çam ormanlarıyla çevrili koy öylesine korunaklı ve sakin ki teknenizi demirledikten sonra denize atlayıp havuzda yüzer gibi çarşaf gibi denizde yüzebilirsiniz. Mavi yolculuk teknelerinin ve günübirlik teknelerin uğramadan geçmediği Armutlu Su koyu, dalış meraklılarının da uğrak noktasıdır. Dip yapısı ve canlı çeşitliliği ile mükemmel bir dalış noktası olan koy, yıl boyu birçok dalgıca ev sahipliği yapar.
Suyun berraklığından dolayı akvaryum olarak adlandırılan koya karadan ulaşım da mümkündür. Arkada bulunan Kargı koyu ile Armutlu Su koyu arasında yürüyüş patikası vardır. Unutulmaz bir doğa yürüyüşüyle de koya ulaşabilirsiniz. Dalış yapabileceğiniz, çam ormanlarının içinden yürüyüş yapabileceğiniz, denizin, güneşin tadını doyasıya çıkarıp, oksijene tam anlamıyla doyacağınız eşsiz koyu tatil listenize mutlaka eklemelisiniz.
Milas ilçesine bağlı şirin bir köy olan Çökertme Koyu, Gökova Körfezi kıyısında bulunan bir Koydur. Görülmeye değer güzelliğe sahip, doğa ile iç içe, masmavi denizin karşısındaki kahvaltı yapıp, akşam gün batına karşı balık yiyebileceğiniz tablo gibi koy, aileleriyle birlikte huzurlu bir tatil geçirmek isteyenlerin çok tercih ettiği bir yerdir. Bu küçük köyde çok fazla işletme bulunmuyor. Konaklamak isteyenler köy sakinlerinin pansiyona çevirdiği evleri tercih edebilir. Hizmet kalitesi 5 yıldızlı otelleri aratmaz.
Köyde çok fazla gezilecek yer bulunmasa da doğal güzellikleri görülmeye değer. Koyda bulunan restoranlarda yiyebileceğiniz en taze ve en güzel balıkları bulabilirsiniz. Geceleri eğlenecek bir yer ararsanız burası size pek uygun değil. Ancak mehtaba karşı yemek yerken hafif bir müzik size eşlik eder. Sessizliği ve huzuru arıyorsanız tatil listenize eklenmeniz gereken Çökertme Koyu, mavi turlarında mutlaka uğradıkları noktalardan biridir.
Eşsiz deniz manzarası ve tertemiz deniziyle Gökova körfezinde yer alan Tuzla Koyu, bölgede bulunan koylar arasında denize girmeye ve mavi yolculuk yapmaya en ideal koylardan biridir. 2.5 mil genişliğindeki koy, batıdan doğuya doğru harika bir sahil boyunca uzanmaktadır. Tuzla koyunda tertemiz denizin tadını çıkarabilir, güneşin su ile buluşmasından ortaya çıkan muhteşem görsel anın tanıklık edebilir ve şehrin gürültüsünden uzakta mavi yolculuk ile stres atabilirsiniz.
Körfezdeki tekne turlarının en çok demirlediği koylardan biri olan Tuzla Koyunun tam ortasında bir adacık bulunmaktadır. Mavi tekne turları ile bu koyları ziyaret eden her birey bu adacıkları görebilir ve çeşitli yüzme etkinlikleri ile bu muhteşem Koyun tadını çıkarabilir. Tekne turları ile birlikte çeşitli etkinlikler yaşamak da mümkündür. Tekne turu boyunca bu Koya demirleyen teknelerde çeşitli müzik, dans etkinlikleri yaşamanız ve tatiliniz boyunca harika vakitler geçirmeniz mümkündür.
Muğla Gökova körfezinin kuzeyinde yer alan Sedir Adası, bölgenin en önemli turistik bölgelerinden bir tanesidir. Sedir Adası aynı zamanda Kleopatra Plajı olarak da bilinmektedir. Tarihi söylentilere göre Kleopatra’nın burada bulunduğu ve bu adada yüzdüğüne inanılmaktadır. Sedir Adası altın gibi parlayan tertemiz kumsalı, pırıl pırıl parlayan masmavi denizi ile her yıl yerli ve yabancı binlerce turiste ev sahipliği yapmaktadır. Mavi tekne turları ile adaya ulaşabilmek mümkündür. Sedir Ada’sında yalnızca eşsiz denizin ve doğasını çıkarmakla kalmayıp, aynı zamanda bölgede geziler düzenleyerek tarihi kalıntıları gözlemleyebilir ve doğa ile baş başa piknik yapabilirsiniz.
Sedir Adasında yüzmek için Kleopatra plajı en doğru tercih olacaktır. Aynı zamanda Cedrae Antik Kenti alanında Romalılar dönemine ait tarihi kalıntılar da bulunmaktadır. Ada içerisinde birkaç tane daha tarihi dokusu korunmuş köy bulunmaktadır. Sedir Adasında özellikle Haziran-Temmuz ayı dönemlerinde dalış etkinlikleri düzenlenmekte, farklı aktiviteler ile ada canlı tutulmaya çalışılmaktadır. Denizin, kumsalın, doğanın ve tarihi kalıntıların iç içe olduğu harika bir tatil için Sedir Adasını mutlaka tercih etmelisiniz.
Antalya’nın en gözde koylarından bir tanesi olan Hidayet Koyu, Kaş merkezine yalnızca 3 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Hidayet koyunda yalnızca mavi yolculuk ile tekne turlarında harika vakit geçirmekle kalmayacaksınız aynı zamanda bu koyda konaklamak da mümkündür. Hidayet Koyu farklı yapan en bariz özelliği, çakıl taşlı kumsalıdır. Bu kumsalda şezlonglarda güneşlenebilir, doğanın tadını çıkarabilir, çakıllı kumsalda yürüyüş yapabilirsiniz. Tekne turları ile koya ulaştıktan sonra tekne turunun aktivitesi içinde gözlük ve şnorkel ile dalış yapabilir, cam gibi parlayan tertemiz denizinde farklı çeşitlerde balıkları gözlemleyebilirsiniz.
Hidayet Koyu farklı çeşitlerde balıklara ev sahipliği yaptığı gibi, görülmesi gereken muhteşem bir su altı bitki örtüsüne de sahiptir. Yaz aylarında bu koy ziyaretçiler tarafından sıklıkla tercih edilmektedir. Ailenizle ya da yalnız bir şekilde doğa ile tamamen iç içe, şehrin yoğunluğundan gürültüsünden ve stresinden uzakta harika bir tatil deneyimine tanıklık edebilirsiniz.
Antalya ilinin Kaş ilçesinde yer alan Çoban Koyu bölgenin nadir bakir kalmış koylarından bir tanesidir. Çoban Koyu tamamen korunmuş doğal yapısı ile ziyaretçilerinin ilgisini çekmektedir. Çoban Koyuna tekne turları ile ulaşabilmek mümkündür. Tekne turları dinlendirici ve huzur verici tatil kapsamında değerlendirilebilir. Tertemiz deniz üzerinde demirleyerek yüzme keyfi, koyların doğal kalmış sahillerinde dinlenme olanağı, insanlara mükemmel bir dinlenme ve kafa dinleme imkanı sunacaktır.
Çoban Koyuna ulaşırken tekne turlarının paket içeriğinde yer alan eşsiz yöresel lezzetleri tatma imkanına da erişebileceksiniz. Koy içerisinde deniz gözlüğü ile birlikte dalış yaparak farklı ekolojik canlıları gözlemleyebilecek, aynı zamanda koyun incecik kumunda güneşin tadını çıkarabileceksiniz. Deniz, kum ve güneş üçlüsünün bir de sakinlik ve dinginlik ile birleştiğinde ortaya çıkaracağı bireysel motivasyonu tatmak ve hem bedeninizi hem de zihninizi tazelemek isteyen herkes mutlaka tekne turları ile mavi yolculuk yaparak Çoban Koyunu ziyaret etmelidir.
İsim olarak hem Fakdere hem de Ufakdere olarak geçen bu koy, Çoban Koyunun kuzeydoğu kısmında yer almaktadır. Ufakdere Koyu doğu ve batı tarafları birbirinde ayrı şekilde gelişim göstermiştir. Ufakdere Koyunun doğu tarafında bölgeyi ziyaret eden yerli ya da yabancı turistlerin ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri her türlü tesisler bulunmaktadır. Ufakdere Koyunu ziyaret edecek olanlar koyun doğu kısmında yiyecek içecek gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Ufakdere Koyunun batı kısmı ise daha bakir kalabilmeyi başarmıştır.
Ufakdere Koyunun batı kısmında genellikle tekne turları düzenlenmekte ve tekneler bu alanda demirlemektedir. Ufakdere Koynun batı kısmında deniz zemini kumsal olduğundan dolayı demirleme işlemi burada yapılmaktadır. Ufakdere Koyunda demirleyen tekneler tatilcilere muhteşem bir deneyim sunmaktadır. Ufakdere Koyunda denize girme imkanını yaşamak mümkünken, aynı zamanda kumsal da güneşlenme imkanı ve kayalardan suya atlama aktivitelerini gerçekleştirebilirsiniz. Doğal bir tatil deneyimi için Ufakdere Koyunu mavi yolculuk ile tekne turları vasıtasıyla ziyaret edebilirsiniz.
Kaş ilçesinin Kalkan bölgesinde yer alan Fırnaz Koyu, yıl boyunca özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı birçok turist tarafından ziyaret edilmektedir. Fırnaz Koyu bölgedeki birçok koydan deniz rengi olarak ayrılmaktadır. Fırnaz Koyunda deniz turkuaz bir renge sahiptir. Koyun kıyı kesimleri boyunca zeytin ağaçları ile çevrilmiş durumdadır. Bu coğrafi yapı Fırnaz Koyunu tekne turları ile ziyaret eden bireylere eşsiz bir manzara sunmaktadır. Fırnaz Koyuna bölgede tekne turu hizmeti veren turlar ile ulaşabilmek mümkündür.
Mavi bir yolculuk için tercih edilmesi gereken bakir bir konum olan Fırnaz Koyu Kaş bölgesinin önemli bir turizm alanlarından bir tanesidir. Mavi yolculuk düzenleyen tekneler ile Fırnaz Koyuna ulaşınca yapılması gereken en önemli aktivitelerden bir tanesi de gözlük ile dalış yapmaktadır. Tamamen doğal ve görülmesi gereken bir deniz altı bitki örtüsüne sahip bu alanda dalış yaparak, güneşlenerek ve tekne de huzurlu vakit geçirerek, şehrin yoğunluğundan uzakta etkileyici bir tatil deneyimi yaşayabilirsiniz. Tekne turları hizmeti içerisinde yemek imkanı da bulunduğundan o konuda da içiniz rahat olabilir.
İnönü Koyu tamamen kendine has coğrafi yapısıyla oldukça ilgi çekmektedir. Koyun girişi bir mağara girişini andırmaktadır. Kaş limanına 45 dakikalık bir mesafede bulunan İnönü koyu tamamen doğal, herhangi bir tesis içinde bulundurmayan bir yapıda yer almaktadır. Özellikle denizi gözle görülür bir derecede berrak olan İnönü Koyunda denizin dibini yukarıdan görebilmek mümkündür. İnönü Koyuna mavi turlar ile tekne yolculuğu yaparak ulaşabilirsiniz. Ancak İnönü Koyu fazla tercih edilmediğinden dolayı her tur teknesinin uğradığı bir destinasyon değildir.
İnönü Koyuna uğrayan turları tercih ederek bu eşsiz doğa harikası bölgeye ulaşabilir ve son derece berrak ve ılık sularında yüzebilirsiniz. Bu bölge soğuk su akıntılarını da barındırdığı için su sıcaklığı kısa mesafelerle değişim gösterebilmektedir. İnönü Koyu sık tercih edilmediğinden sessizlik ve sakinliği içerisinde tamamen barındırmaktadır. İnsanlara farklı bir tatil deneyimi sunan bu alanda kendinizi tamamen sıfırlamış ve zihnen rahatlamış hissedeceksiniz. Doğa ile baş başa kalmak için tekne turları ile bu alanı ziyaret etmeye geç kalmayın.
Aperlai Koyu Antalya bölgesinin önemli turistik alanlarındandır. Aperlai yalnızca bir koy değil, aynı zamanda bir antik kent statüsünde görülmektedir. Roma döneminde bir liman kenti olarak kullanılan bu alan tarih boyunca kendine özgü tarihi dokusunu koruyarak günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır. Aperlai Koyu içerisinde eski dönemlerden kalma birçok lahit ve sur kalıntılarını gözle görebilmek mümkündür. Kaş bölgesinden kiralayabileceğiniz tekneler ile Aperlei Koyunu ziyaret edebilir, bu bölgenin tarihi yapısını gözlemleyebilir, aynı zamanda tertemiz denizinin de tadını çıkarabilirsiniz.
Yüzmek için oldukça berrak bir denize sahip olan Aperlai Koyu günümüzde hem tarihi hem de deniz ve kumsal tatilini içeren güncel bir tatil anlayışına hitap etmektedir. Kalabalık otellerde, yoğun tatil bölgelerinde, sessizliğin ve dinlenmenin pek mümkün olmadığı turistik bölgelere nazaran Aperlai Koyunda mavi yolculuk ile huzura yelken açabilir, çadırınız ile birlikte Koyun eteklerinde sakin ve sessiz bir şekilde konaklayabilirsiniz.
Kaş civarında görebileceğiniz en sakin koylardan biri olan Kocakarı koyu, mavinin ve yeşilin her tonunu barındıran eşsiz bir güzelliğe sahip. Gün boyu cam pırıl pırıl denizde yüzebileceğiniz, sahilde güneşlenebileceğiniz koyun en büyük özelliği size unutulmaz bir gün batımı manzarası sunması. Hayatınız boyunca görebileceğiniz en güzel gün batımını burada fotoğraflayabilir, unutulmaz anlarınızı ölümsüzleştirebilirsiniz. Günlük tekne turlarının ve mavi tur teknelerinin demirleyebileceği korunaklı bir yer olan Kocakarı Koyunda tekne trafiği oldukça yoğun.
Rivayete göre zamanında burada yaşlı bir kadın tek başına yaşarmış. O öldükten sonra koya bu isim verilmiş. Denizin tadını doyasıya çıkarabileceğiniz, sahilde sakince kitabınızı okuyup güneşlenebileceğiniz koy, unutulmaz bir tatil geçirmeniz için her şeyi önünüze seriyor. Son olarak şunu da belirtelim. Koyun bazı yerleri kayalık yapıda olduğu için suyun dibi de en az üstü kadar efsane. Buraya gelirken yanınıza şnorkellerinizi ve deniz gözlüğünüzü almayı unutmayın.
Kaş merkezine 3 km uzaklıktaki plaj, 2010 yılından beri her yıl mavi bayrak alan Antalya’nın en güzel plajlarından biridir. Kaş sahillerinin en büyük koyunda bulunan plaj, berrak, temiz, ılık ve sığ denizi ile özellikle çocuklu aileler tarafından sıklıkla tercih ediliyor. Merkeze yakın olması ve ulaşımın kolay olması nedeniyle oldukça kalabalık olan Akçegerme Plajı çakıllı bir yapıya sahip ancak yer yer kumlu bir yapısı da var. Bu da son zamanlarda Altın Plaj olarak anılmasına neden olmuştur.
Plajda bulunan büyük tesis, son derece modern bir yapıya sahip. Yeme, içme, plaj hizmetleri, duş, WC gibi ihtiyaç duyduğunuz her hizmet sunuluyor. Plajın önemli özeliklerinden biri de tatilinize eğlence katacak birçok aktivite alanı bulması. Tenis kortu, su kayağı, çocuk parkı, bar, plaj voleybolu sahası, amfi tiyatro, havuz ve aqua park bunlardan bir kaçı. Mavi tur teknelerinin geçiş noktasında bulunan plaj açıklarında her gün onlarca tekne görebilirsiniz. Ayrıca eğer şanslı gününüzdeyseniz sevimli deniz kaplumbağaları caretta carettaları da görebilirsiniz.
Antalya’nın tarihi ile ünlü kaş ilçesinde bulunan Küçük çakıl plajı dünyanın en küçük ama en özel plajı. Merkeze oldukça yakın bir mesafede bulunan plaj, kayalıkların arasında kalmış küçücük bir koyu andırıyor. Küçükçakıl plajı Kaş’ın en güzel plajları arasında gösteriliyor. Kaynak sularının üzerinde bulunduğu için suyu oldukça soğuk ama Antalya’nın kavurucu sıcağında ilaç gibi geliyor. Plaj öylesine harika ki merkezde gezinirken serinlemek isterseniz hemen girip suyun tadını çıkarabilirsiniz.
Görenlerin hayran kaldığı küçücük plaj, en çok da rengi ile dikkat çekiyor. Etrafında tesisler bulunmasına rağmen o kadar temiz ki görenler şaşırıyor. Eşi benzeri olmayan doğal güzellikteki yer şezlong ve şemsiye için yeterli alana sahip değil. Bu gibi hizmetler için plajın iki yanındaki tesislerden faydalanabilirsiniz. Kaş tatiliniz sırasında eğer dünyanın en küçük ama en güzel plajında yüzmek isterseniz rotanıza mutlaka ekleyin.
Demre ilçesinde bulunan Kekova Adası’nda, irili ufaklı kayalıklarıyla dikkat çeken Gökkaya Koyu, Demre’nin en güzel koylarından biridir. Kayalıklar arasında kalmış, berrak ve temiz deniziyle görenleri kendine hayran bırakan koyun plaj alanı yoktur ancak açıkları yüzmek için çok uygundur. Etrafı dağlarla çevrili olması koyun korunaklı olmasını sağlamıştır. Koy hiçbir şekilde rüzgar almaz. Çarşaf gibi denizi mavi yolculuk teknelerinin geceleri konaklamak için oldukça güvenlidir. Geceleri ortam oldukça sakin ve sessizdir.
Gündüzleri Gökkaya Koyu trafiği oldukça yoğundur. Günübirlik tekneler öğle yemeği için ya da yüzme molası vermek için burada demir atarlar. Zeminde soğuk su kaynaklarının olması suyun soğuk olmasına neden olmuştur ancak burada yüzmek, kano ile gezmek çok keyiflidir. Kayalık yapısı ve suyun berraklığı dalış için de çok uygundur. Gün boyunca koyda dalış tekneleri görebilirsiniz. Güvertede dinlenirken kayalıkların üstündeki Likya medeniyetine ait kalıntıları izleyebilir tarihe tanıklık edebilirsiniz.
Antalya’nın en güzel, en gizemli turistik noktalarından biri olan Kekova, Kaş ve Demre arasında bulunan küçük bir adadır. Her noktası tarih kokan, deniziyle ve doğasıyla görenleri kendine hayran bırakan Kekova, sular altında kalan Likya medeniyetinden kalma şehri ile ünlüdür. Batık şehir olarak adlandırılan bölge, eski zamanlarda meydana gelen depremler sonucunda suyun altında kalmış, ye suyun altını gizli bir cennete dönüşmüştür. Yapılan çekimler sonucunda suyun altında koca bir antik şehir olduğu gözlenmiştir. Batık şehrin su üzerindeki kalıntıları ise görenleri büyülemektedir.
Bölge koruma alanı altında olduğu için yüzmek ve dalış yapmak yasaktır. Ancak tur tekneleri her gün yakınlardan geçer ve su öylesine berraktır ki yukarıdan bile altta kalan şehri görebilirsiniz. Antik şehrin ayakta kalan kısımları ise kayalıklardan yukarı doğru tüm ihtişamıyla yükselir. Tarihi özellikleri ve Akdeniz’in en temiz denizine sahip olması nedeniyle her yıl binlerce turisti ağırlamaktadır.
Antalya’nın gizli kalmış cenneti Üçağız Köyü, Likya medeniyetinden kalma tarihi kalıntılara ev sahipliği yapan, dünyanın en güzel köylerinden biri. Denizin kenarındaki Likya lahitleri, tekne ile geçenlere adeta selam veriyor ve tarihi gözler önüne seriyor. El değmemiş doğal güzelliği, masmavi denizi ile günübirlik gezilerin uğrak noktası olan köy, tarihi kalıntılar içinde sessiz, sakin bir gün geçirmek isteyenlerin ilgi odağı durumunda. Birinci derece doğal sit alanı ilan edilen köy, anıt mezarları, batık kenti, ahşap pansiyonları ile masalsı bir yolculuk sunuyor.
Doğal bir liman görünümünde olan Üçağız Köyü, tur teknelerinin de uğrak noktası. Tekneden inip köye ayak bastıktan sonra sahildeki balık lokantalarında denize karşı balığınızı yiyebilir, tarihi Likya yolunda yürüyüş yaparak tarihe tanıklık edebilir, antik kalıntıları yakından görebilirsiniz. Konaklamak isterseniz doğa ile bütünleşmiş tarihi pansiyonlara kalabilirsiniz. Bu masalsı cenneti tatil rotanıza eklemeyi unutmayın.
Dünyanın en etkileyici tekne turlarının Kaş bölgesinde yapıldığını söylemek yanlış olmaz. Kaş’ın birbirinden muhteşem koylarının bulunduğu bu coğrafyayı tanımak size unutulmaz anlar sunar. Karadan ulaşımı olmayan bu muhteşem yer adeta bir vadi gibi kayalıklara doğru incelerek uzanıyor. El değmemiş temiz, berrak bir denizi olan koy, oldukça da sessiz ve sakin. Çeşit çeşit mavi rengi içerisinde barındıran koy, kaç koylarında balık sürülerine en sık rastlayabileceğiniz koylardan biri. Şnorkelle dalış yaparak onlarca balıkla birlikte yüzebilirsiniz.
Günübirlik tekne turlarının genlikle öğle yemeği için mola verdikleri koy, Kaş bölgesinde yüzmeye en elverişli koylardan biri. Üç tarafı yüksek kayalıklarla çevrili koyda kanyonda yüzüyormuş gibi hissedebilir, farklı bir deneyim yaşayabilirsiniz. Tarihi kalıntıları ile ve doğal güzellikleriyle her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapan Kaş tatilinizde, yağlıca Koyunda yüzme deneyimini mutlaka yaşamalısınız.
Her köşesi rüya gibi olan Antalya’nın Kumluca ilçesine bağlı Adrasan plajı, 2 km uzunluğuyla ve pırıl pırıl deniziyle Antalya’nın en ünlü plajlarından biridir. Girişin ücretsiz olması yerli ve yabancı turistlerin buraya akın akın gelmesinin en önemli nedenidir. Uzun sahil şeridinin sol tarafı çakıllı, sağ tarafı ise incecik kumlarla kaplıdır. Denizi oldukça sığdır. Çocuklu aileler ve yeni yüzme öğrenenler Adrasan’ı güvenle tercih edebilir.
Yemyeşil ormanlık alanlarla çevrili koy, mavi tur teknelerinin uğrak noktasıdır. Kıyıda bulunan imkanlar nedeniyle bir çok özel tekne burada duraklamaktadır. Plaj ücretsizdir ve plajda bulunan tesiste duş, wc gibi imkanlar vardır. Şezlong ve şemsiye yine bu tesis tarafından belli bir ücret karşılığı temin edilebilir. Ülkemizin en büyük tatil bölgesi Antalya da bulunan Adrasan koyu tatilinizi unutulmaz kılacak her şeyi size sunar. Tatili sadece yüzme ve güneşlenme olarak düşünmüyorsanız dalış okulu bulunan, tekne turları düzenlenen, yamaç paraşütü yapabileceğiniz, balık avlayabileceğiniz ve kamp yapabileceğiniz Adrasan’ı tercih etmelisiniz.
Türkiye’nin Maldivleri olarak adlandırılan Suluada, Kumluca’ya bağlı Adrasan bölgesinin tam karşısında yer alan küçük ve el değmemiş bir adadır. İsmini adada bulunan ve şifalı olduğu söylenen tatlı su kaynaklarından aldığı söylenen Suluada, bembeyaz kumları ve turkuaz denizi ile Maldivleri aratmayan bir güzelliğe sahiptir. Adada birbirinden güzel iki kumsal ve birçok mağara vardır. Günü birlik tur tekneleri ile mağaraları yakınan görme imkanına sahip olabilirsiniz.
Yüzmeye ve güneşlenmeye doyamayacağınız ada son yıllarda öylesine popüler olmuştur ki tertemiz plajı kirlenme tehlikesi altındadır. Ancak koruma altına alınarak bunun önüne geçilmiştir. Hiçbir tesisin bulunmadığı adada kamp yapmak için bile izin almak gerekir. Adayı popüler kılan bir diğer nokta eşsiz su altı mağaralarında yüzerek adanın karşısına geçme imkanı olmaz. Bunun için şnorkel ve paletlerinizi mutlaka yanınıza almalısınız. Akdeniz fokları ve orfozların yuvası durumunda olan Suluada, dalış yapmak için de oldukça elverişlidir. Eğer şanslı gününüzdeyseniz yunuslarla bile yüzebilirsiniz.
Tarihi Likya yolu üzerinde bulunan Gelidonya Feneri’ne 5 km uzaklıkta bulunan Korsan Koyu, tekne turlarının uğradığı sevimli koylardan biridir. Karadan ulaşımın da kolay olduğu koy, kamp tatili sevenlerin de ilk adresidir. Gördüğünüz anda denizin ve kumsalın tadının çıkarmak için can atacağınız Korsan Koyu, tertemiz, turkuaz rengi, dalgasız çarşaf gibi denizi ve şirin kumsalı ile görenleri büyülüyor. Eski çağlarda bu bölge korsanların eline geçmiş. Adını da bu hikayeden almış.
Koyda bir mağara bulunmaktadır. İçeri doğru ilerlediğinizde ise Melanippe Antik Kent kalıntılarıyla karşılaşır, Antalya’nın her köşesinde olduğu gibi burada da tarihe tanıklık edersiniz. Tarihi Likya yolu üzerinde doğa işe iç içe yürüyüş yapabilir, Gelidonya fenerine ulaşıp eşsiz güzellikteki manzarayı seyredebilirsiniz. Günübirlik tur teknelerinin yüzme molası verdiği, uzun mavi tur teknelerinin geceleri konakladığı korunaklı koy, Antalya’da görmeniz gereken yerler arasındadır.
Antalya’nın Kumluca ilçesine bağlı Olimpos, ülkemizin en özel plajları arasındadır. Caretta carettaların evi olan plaj aynı zamanda her yıl yüz binlerce turiste ev sahipliği yapmaktadır. Doğal güzellikleriyle, antik kalıntılarıyla milli park statüsünde olan Olimpos hem tarihle hem de doğa ile iç içe tatil yapmak isteyenlerin uğrak noktasıdır. Kalabalıktan uzak, doğanın dengesini bozmadan inşa edilmiş bungalovlarda konaklayıp, şehrin gürültüsünden uzak huzurlu bir tatil geçirmek veya kamp yapıp kendi çadırınızda geceleri yıldızların altında uykuya dalmak istiyorsanız bu bölge tam size göre.
Çam ormanlarıyla çevrili kilometrelerce uzunluktaki plaj bazı yayınlarda Avrupa’nın en iyi plajları arasında gösterilmektedir. Milli park sınırları içinde olduğu için betonlaşmaya izin verilmemesi be doğallığını koruması bunda en büyük etkendir. Size tekne turları ile gidip ediniz ve güneşin tadını çıkarma, tepeye tırmanarak eşsiz manzarayı seyredebilme, yamaç paraşütü yapıp tatilinize adrenalin katabilme imkanı sunan Olimpos ülkemizin en önemli tatil noktalarından biridir.
Adrasan’da yer alan Porto Ceneviz Koyu, karadan ulaşım olmayan bu yüzden de bakir kalmış koylardan biridir. Turkuaz rengi sulara sahip olan koy, Beydağları milli parkı sınırları içinde olmasından dolayı 1. derece doğal sit alanıdır. Denizinin temizliği, berraklığı ve eşsiz doğasıyla görenleri kendine hayran bırakan koy, günübirlik tur teknelerinin uğramadan geçmediği yüzmeye en elverişli koylardan biridir.
Koyun yamaçlarında Cenevizlilerden kalma bir kale kalıntısı vardır. Adını da buradan aldığı söylenmektedir. Koyun hemen arkasında bulunan yalancı koy Akdeniz foklarının ve caretta carettaların yaşam alanıdır. Şanslı gününüzdeyseniz bu sevimli canlılarla karşılaşabilirsiniz. Mavi ile yeşilin iç içe geçtiği en güzel noktalardan biri olan koy, incecik kumlarla kaplı bir plaja sahiptir ve denizi biraz derindir. Bu yüzden çocuklu aileler için pek uygun değildir. Korunaklı yapısı ve dalgasız denizi uzun mavi yolculukların da uğrak noktasıdır. Koyda yapılaşma olmadığı için ışık kirliliğinden tamamen uzak olan koy geceleri yıldızları seyredebileceğiniz en güzel yerlerden biridir.
Adrasan üzerinde yer alan Akseki Koyu, bölgede bulunan en geniş ama en ıssız koylardan biridir. Yüksek kayalıklarla ve kızıl çam ağaçlarıyla çevrili koy, çam ağaçlarının renginin denize yansımasıyla yemyeşil renklidir. Diğer koylardan farklı olan bu özellik koyu eşsiz kılmaktadır. Adını kayalıkların bıçak gibi keskin olmasından almıştır. Kayalıkların arasındaki plajın ince kumunun cilde iyi geldiği yönünde söylentiler vardır. Rüzgar almayan korunaklı yapısı nedeniyle her zaman dalgasız bir denize sahip olan koy, mavi tur teknelerinin de geceleri konaklamak için demir attığı noktalardan biridir.
Su altı canlılarının çeşitliliğinin fazla olduğu koy, dalış yapmaya da oldukça elverişlidir. Akseki Koyunda konaklama alanları, elektrik ve tatlı su yoktu bu nedenle de kamp yapmak için uygun değildir. Karadan ulaşımın olmadığı koy, bu sayede doğal güzelliğini korumayı başarmıştır. Adrasan sahilinden her gün gerçekleştirilen tekne turları ile gidip görebileceğiniz, dilediğiniz gibi yüzebilip, güneşlenebileceğiniz bu doğa harikası yeri mutlaka görmelisiniz.
İrili ufaklı birçok plajın bulunduğu Antalya’da bilinen dünyaca ünlü plajların dışında keşfedilmemiş, el değmemiş, doğa harikası birçok plaj vardır. Büyük plajların ve koyların yanında çok dikkat çekmese de Aktaş plajı da doğal güzellikleriyle, denizinin berraklığıyla, sessiz, sakin oluşu ile dikkat çekmektedir. Mavikent mevkiinde yer alan plajın sahil şeridi çakıl taşlarıyla kaplıdır. Sığ denize sahip olması, plajın çocuklu aileler ve yüzmeyi yeni öğrenenlerin tarafından tercih edilmesine neden olmaktadır.
Plajda bulunan küçük atlama iskelesi eğlenceli vakitler geçirmesini sağlamaktadır. Sakin bir ortamda hoşça vakit geçirip eğlenmek, denizin, güneşin tadını doyasıya çıkarmak isteyen gençlerin tercih ettiği plaj etrafında yerleşimin olmadığı gözlerden uzak bir yerdir. Plaj yakınlarında tesis yoktur bu nedenle de gidenlerin tedarikli olması gerekir. Mükemmel bir gün batımı manzarasına sahip olan Aktaş Plajı, Kumluca da katılacağınız tekne turlarıyla mutlaka gidip görmeniz gereken yerlerden biridir.
Musa Dağı’nın eteklerinde bulunan Sazak Koyu, huzurlu bir kamp tatili yapmak isteyenlerin yazları adeta istila ettiği doğa ile iç içe bir yerdir. Koy öylesine medeniyetten uzak ve doğal ki, geceleri yaban domuzları ziyaretinize gelebilir. Koyun kenarları geniş kayalıklarla kaplı ve geniş kumsalı ormanla bütünleşiyor. Görenlerin yüzmek için sabırsızlandığı masmavi, berrak, dalgasız denizinde canlıların çeşitliliğine şahit olabilirsiniz. Dalış yapmak için elverişli olan bölgeye gelmeden önce yanınıza mutlaka deniz gözlüklerinizi ve şnorkellerinizi almalısınız.
Adrasan tekne turlarının ilk durağı olan koyda tekneler genellikle yüzme molası verir. Burada deniz kaplumbağalarıyla ve balıklarla yüzebilir, sahile çıkıp güneşlenebilir, sevimli patikada yürüyüş yapabilirsiniz. Koyun iç kısımları çadır kurmak için oldukça elverişlidir. Yaz boyunca deniz kenarında ormanın içinde, doğa ile baş başa bir tatil yapmak istiyorsanız doğru adrestesiniz.
Finike merkeze 3km uzaklıkta bulunan koy, hiç bozulmamış el değmemiş doğasıyla, eşsiz bir güzelliğe sahiptir. Dalgasız, berrak denizi kayalıklarla ve servi ağaçlarıyla çevrilidir. Bu yüzden yol kenarından geçen araçlar tarafından görülmez. Denizi sığdır ve çocuklu aileler tarafından tercih edilir. Deniz kenarında gün boyu piknikçilerin eğlendiğini görebilirsiniz. Koy ve çevresinde tesis bulunmaması buranın doğal güzelliğinin korunmasında etkili olmuştur.
Eski zamanlarda korsan yatağı olan koy bugün yerini caretta carettalara bırakmıştır. Nesli tükenmekte olan bu sevimli canlıların beslenme alanıdır. Aynı zamanda Akdeniz foklarının da uğrak yeridir. Günübirlik turların yüzme molası verdiği koy, Mavi yolculuk rotalarının da konaklama listelerinde yerini alır. Korunaklı yapısı geceleri konaklamaya oldukça uygundur. Kayalıklarda güneşlenmek, çarşaf gibi denizde yüzmek ve ağaçların gölgesinde piknik yaparak tatilinizi geçirmek istiyorsanız rotanıza Andrea Doria koyunu ekleyin.
Likya döneminde liman olarak kullanılan Gökliman plajı Finike’ye 6 km uzaklıkta bulunan sessiz, sakin, küçük bir plajdır. Finike’nin temizliğiyle ünlü mavi bayraklı plajlarından biri olan Gökliman sadece yüzmek ve güneşlenmek isteyenlerin değil, tarih meraklılarının da buraya akın etmesine neden olmuştur. Limanın her köşesinde bulunan Likya dönemine ait tarihi kalıntılar arasında yüzme deneyimi tatilcilere unutulmaz anlar yaşatıyor.
Uzaktan bakınca turkuaz rengi ile denizi ile görenleri kendine çeken Gökliman plajı, sığ ve sakin denizi ile özellikle çocuklu aileler tarafından tercihe ediliyor. Doğa ile iç içe huzurlu saatler geçirirken etrafta birçok küçük balıkçı teknesi ve tur teknesi görebilirsiniz. Karadan ulaşım oldukça kolaydır ve plajda bulunan belediyeye ait nezih işletme her türlü ihtiyacınızı karşılamaktadır. Tarihin ve doğal güzelliklerin birleştiği ne güzel yerlerden biri olan Gökliman Plajını huzurlu bir gün için mutlaka tercih etmelisiniz.
Gökliman Koyunu geçtikten hemen sonra karşılaşacağınız plaj, küçük, çakıllı bir plaja sahiptir. Adını da plajının çakıllı olmasından alır. Plajın etrafındaki dağlar, görenleri hayrete düşürecek doğal güzelliklere sahiptir. Yeşilin ve mavinin muhteşem buluşmasını en güzel şekilde gözler önüne gelen Çağıllı Plaj, doğanın içinde gizli bir cenneti andırır. Plajın merkeze uzak olması ve sadece özel araçla ulaşılması, bölgenin az keşfedilmesini sağlamış böylece, tertemiz kalmayı başarmıştır.
200 metre uzunluğundaki plaj, sakin, dalgasız bir denizde sahiptir. Denizi oldukça sığ olması ve hemen derinleşmemesi, çocuklu aileler ve yüzmeyi yeni öğrenenler için uygun bir ortam oluşturmuştur. Plaja giriş ücretsizdir. İster kendi şemsiyenizi, hasırınızı alarak hiçbir ücret ödemeden denizin güneşin tadını çıkarabilir, isterseniz plajda bulunan tesisten ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. Sakinliği ve korunaklı olması ile mavi yolculuk teknelerinin uğrak noktası olan Çağıllı Plaj, mutlaka yüzme deneyimi yaşamanız gereken yerlerden biridir.
Eşek Adası’nın hemen batısında bulunan Mavi koy, adı gibi mavinin her tonunu barındıran, küçük şirin bir yerdir. Tıptı akvaryum gibi içerisindeki balıkları suyun üzerinden bile görebileceğiniz Koy, bu özelliğiyle akvaryum olarak da anılmaktadır. Su öylesine berrak ki, 20 metre derinliğe kadar net bir şekilde görülebiliyor. Dalış yaparak balıklarla yüzebileceğiniz ender koylardan biri olan Mavi Koy, dalış tutkunlarının uğrak noktasıdır.
Ulaşımın sadece deniz yolu ile sağlanması, yerleşim yerinin bulunmaması bölgenin sessiz, sakin, tertemiz ve huzurlu olmasını sağlamıştır. Korunaklı olması ve sakinliği, uzun mavi yolculuk teknelerinin konaklama noktalarından biri olmasına neden olmuştur. Gündüzleri şnorkelle dalarak balıklarla yüzebilir, denizin güneşin keyfini çıkarabilir, geceleri ise muhteşem gökyüzü manzarası altında uykuya dalabilirsiniz. Su altı dünyasını yakından keşfedebileceğiniz Mavi Koya giderken yanınıza deniz gözlüklerinizi ve şnorkellerinizi almayı unutmayın.
Çeşme’nin hatta ülkemizin popüler koylarından biri olan Aya Yorgi Koyu, en ünlü beach club işletmelerine ev sahipliği yapıyor. Çeşme merkeze çok yakın olan koy, gündüzlerin denize girilen, güneşlenilen bir yer olsa da geceleri muhteşem DJ performansları ile eğlenebileceğiniz bambaşka bir atmosfere bürünüyor. Eşsiz güzelliğiyle mavi yolculuk rotalarının duraklarından biri olan koyda gün boyu lüks yatları görebilmeniz mümkün. İnanılmaz güzellikteki koy hiçbir şekilde rüzgar almıyor. Bu özelliğiyle İzmir’deki en güzel yüzme noktalarında biri olma özelliğini taşıyor.
Mükemmel, sakin dalgasız denizi, o kadar berrak ki yüzerken denizin altındaki balıkları görebilirsiniz. Lüks plajlar görenleri cezp etse de koya hakim olan bütün plajlar ücretlidir ve çevreye göre biraz da pahalıdır. Ama yılda bir kere tatile çıkıyorum doyasıya keyfini çıkarmak istiyorum diyorsanız; gecesiyle gündüzüyle tatilinizin her anının unutulmaz olmasını istiyorsanız Aya Yorgi Koyu doğru adres.
Alaçatı ve ovacık arasında bulunan Delikli Koy, turist kalabalığı ile dolu olan Çeşme’nin bakir kalmış koylarından biri. Ancak son yıllarda burası da kalabalıktan nasibini almaya başlamıştır. Adını doğal oluşumlarla kayalıklarda oluşan deliklerden alan koy, bu kayalıklarda fotoğraf çektirmek için gelenlerin akınına uğramaya başlamıştır. Beyaz kayaların oluşturduğu manzara, durgun, berrak deniz ve muhteşem doğa görenleri hayran bırakmaktadır.
Çeşme plajlarına göre daha sakin olan koy, özellikle günübirlik tekne turlarının uğrak noktası, denizi biraz soğuk ancak Çeşmenin kavurucu sıcağında ilaç gibi geliyor. Deniz bazı yerlerde aniden derinleşebiliyor. Bu nedenle çocuklu aileler ve yüzme bilmeyenler için çok uygun değil. Koyda işletme bulunmaması nedeniyle tedarikli gitmenizi öneririz. Sakinliği nedeniyle karavan tatilleri için uygun olan bölgede yer yer çadır kamplarını da görebilmek mümkün. Çeşme’nin kalabalığından ve gürültüsünden uzak, doğa ile iç içe huzurlu bir tatil için mutlaka gitmelisiniz.
Dikili merkeze 10 km uzaklıkta bulunan Zindancık Koyu geceleri çok fazla ay ışığı görülmediği için bu adı almıştır. İnsanlar tarafından çok fazla keşfedilmeyen küçük bir alana sahip olan koyun, etrafındaki birkaç özel mülk hariç herhangi bir işletme bulunmamaktadır. Geniş bir sahil şeridi yoktur ve kayalıklarla çevrilidir. Dilediğiniz yerden denize atlayarak gün boyu sakin, masmavi denizde yüzmenin tadını çıkarabilirsiniz.
Kalabalık sahillerden uzak denizin ve güneşin tadının çıkarabileceğiniz Zindancık Koyu, turkuaz berrak deniziyle ve su altı çeşitliliğiyle de oldukça ünlü. Günübirlik gezi teknelerinin uğrak noktası olan koya tek ulaşım denizden sağlanmıyor. Sahilde yer alan evlerinin arasından geçerek buraya ulaşabilir, özel mülk sahiplerini rahatsız etmeden dilediğinizce denizin tadını çıkarabilirsiniz. Yürüyerek 5 dakikada Killik koyuna gidebilir farklı güzelliklere şahit olabilirsiniz ya da 15 dakikalık yüzme mesafesinde olan kayalıklara yüzebilirsiniz. Turkuaz mavisi denizin altını da keşfetmek için deniz gözlüklerinizi yanınıza almayı unutmayın.
Günümüzde özel mülk olarak kullanılan ve bir zeytin işletme tesisi bulunan koya sadece denizden ulaşım sağlanmaktadır. Karadan ulaşımın yasak olduğu koy, taşların arasından çıkan şifalı kil ile meşhurdur. Her gün insanlar tekne turlarıyla akın akın Hanımın Koyuna gitmekte hem muhteşem denizden hem de şifalı kilden faydalanmaktadır. Turkuaz rengi, kumlu, tertemiz denizi size eşsiz bir yüzme deneyimi yaşatırken, kayalıklarda bulunan killer size şifa olacaktır.
Dikili ve çevresinde düzenlenen tekne turlarının ilk durağı olan koy, hem denizin ve doğanın tadının çıkarmak isteyenler hem de şifa bulmak isteyenler tarafından çok fazla tercih ediliyor. Ege’nin eşsiz denizinin tadını çıkarırken, muhteşem koyları gezerken geçireceğiniz tatilinize Hanımın Koyunu da ekleyerek hem fiziksel sağlığınız, hem de ruhunuz için eşsiz bir tatil deneyimi yaşayabilirsiniz.
Tropik adaları aratmayan Dikili Koylarından biri olan Killik Koyu, bademli koyunun hemen yanında bulunan biraz daha küçük bir koydur. Denizi, doğası Dikili’nin diğer plajlarına benzese de çok farklı bir özelliği vardır. Çevresindeki kayalıklarda bulunan doğal killerden dolayı, yılın neredeyse her döneminde binlerce turiste ev sahipliği yapan koy, bembeyaz kumları ve turkuaz denizi ile de görenleri kendine hayran bırakıyor.
Koyun etrafından geçerken vücutlarına kil sürmüş yeşil insanlar görebilirsiniz. Killerle şifa bulduktan sonra masmavi, ılık denize atlayıp hem killerden vücudunuzu arındırabilir hem de Ege’nin muhteşem denizinin tadını çıkarabilirsiniz. Mavi tur rotalarının uğrak noktalarından birinde bulunan Killik koyunda birkaç küçük işletme vardır. Şezlong ve şemsiye gibi ihtiyaçlarınızı buradan karşılayabilir, öğle yemeğinizi ege denizine karşı yiyebilirsiniz. Kamp tatili seviyorsanız bölgedeki kamp alanlarında çadırınızı kurabilirsiniz. Plajda her türlü işletmenin bulunması burayı kamp tatili için uygun hale getirmiştir.
İzmir’in Dikili ilçesine bağlı güzel bir köy olan Bademli yakınlarında bulunan Garip adası, Maldivleri aratmayan doğa harikası bir adadır. Bademli limanını tam karşısında bulunan ada, henüz tam olarak keşfedilmemiştir ve el değmemiş doğal güzelliklerini korumaktadır. Turkuaz rengi denize, yumuşacık bembeyaz kumlara ve zeytin ağaçlarına sahip olan ada adeta gizli bir cennet gibi misafirlerini karşılıyor.
Günübirlik tekne turları yüzme ve yemek molalarını genellikle burada veriyor. Böylece muhteşem ada manzarasına karşı yemek yiyebiliyorsunuz. Tamamen bakir kalmış adada otel, pansiyon gibi hiçbir işletme bulunmuyor. Yani adanın her yeri size ait. Adada bulunduğunuz süre boyunca dilediğimiz gibi denizin, güneşin tadını çıkarabilirsiniz. Ege bölgesinin tüm güzelliklerini içerisinde barındıran Garip Adası, son yıllarda turist akınına uğramaktadır. Ama yine de sessizliğini ve sakinliğini korumuştur. Doğa ve deniz tutkunlarının gözdesi olan, görenlerin tekrar görmek isteyeceği ada ege tatillerinizde mutlaka görmeniz gereken yerlerden biridir.
Ege’nin Maldivleri olarak adlandırılan Kalem Adası, Dikili açıklarında yer alan, tropik adaları aratmayan güzelliğe sahip olan bir adadır. Turkuaz denizi ve bembeyaz ince kumlu plajlarıyla dikkat çeken adada bulunan tek bir işletme vardır. İşletmede konaklayanlara plaj ücretsiz olsa da tur tekneleriyle buraya gelenler belli bir ücret karşılığında plajdan yararlanabilmektedir. Ada üzerinde bulunan lüks otel çevreye göre biraz pahalıdır. Ancak muhteşem imkanlara sahiptir.
Kalem Adası’nda konaklamak bütçenizi aşarsa kalem adasıyla aynı güzelliğe sahip Bademli Köyünde kalabilir, günübirlik tekne turlarıyla tüm adaları görebilirsiniz. Hem denizi hem sahili hem de su sporları gibi aktiviteleri ile Kalem Adası ziyaretçilerine unutulmaz bir tatil imkanı sunuyor. Yüzmeyi seviyorsanız Kalem Adası’nın arkasında bulunan Garip Adası’na yüzerek geçebilirsiniz. Yüzerken yanınıza deniz gözlüklerinizi alarak akvaryum olarak adlandırılan boğazdaki canlı çeşitliliğine sahip olabilirsiniz. Şehrin kalabalığından, gürültüsünden uzak, muhteşem bir tatil deneyimi yaşamak istiyorsanız Kalem Adası tam size göre.
Dikili’nin tropik adalarla yarışacak güzellikteki adaları olan Kalem Adası ve Garip Adası arasında kalan boğaz Akvaryum Koyu olarak adlandırılıyor. Lacivert ve turkuaz yengi denizi, denizin altındaki canlı çeşitliliği yüzme keyfini bambaşka bir noktaya taşıyor. Bakir bir cennet olan Garip adaya günübirlik tekne turlarıyla gidip, Akvaryum Koyundan yüzerek karşıdaki Kalem Adasına gidebilirsiniz. Yolculuğunuz sırasında şnorkellerinizi, deniz gözlüklerinizi ve paletlerinizi yanınıza almanızı tavsiye ederiz. Böylece en az etraftaki adalar kadar eşsiz güzellikte olan denizin dibini de seyredebilirsiniz.
Mavi tur rotalarının geçiş noktasında olan Akvaryum Koyu, teknelerin demir atıp konakladığı noktalardan biridir. Yolcular burada denize atlayarak kendilerini Maldivlerde hissederek turkuaz mavisi sularda yüzmenin keyfini çıkarırlar. Akvaryum Koyunun etrafındaki adalardan biri olan Kalem Adası’nda bulunan işletmede konaklayarak da Akvaryum Koyunun tadını doyasıya çıkarabilirsiniz. Türkiye’nin Maldivleri Dikili’nin en güzel denizi olan Akvaryum Koyunda yüzme deneyimini mutlaka yaşamalısınız.
Dikili ilçesine bağlı Bademli Köyü’ne bağlı olan koy, dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen sıcak su kaynaklarına sahip olan eşsiz bir koydur. Kilometrelerce uzanan ince kumlu dev plajı yer yer halka açıkken bazı yerler de özel işletmelere aittir. Turkuaz rengi tertemiz denizi, oldukça fazladır ve hafif dalgalıdır. Çocuklu aileler ve yeni yüzme öğrenenler için oldukça elverişli olan koy, yaz boyunca binlerce turiste ev sahipliği yapmaktadır.
Ilıca koyu hemen deniz kıyısında bulunan ılıca suyu ile meşhurdur. Adını da buradan almıştır. Ülkemizin başka bir yerinde jeotermal su ile denizin bu kadar iç içe olduğu başka bir yer yoktur. Ilıcanın etrafında herhangi bir tesis bulunmaması buranın doğallığını korumasında en büyük etken olmuştur. 65 dereceyi bulan ılıca suyu sıcaklığı etkisini denizde de hissettirir. Deniz suyu sıcaklığı da 40 derecenin üzerindedir. Günübirlik teknelerin ılıcaya uğramak için mola verdiği bir yer olan koy, mavi yolculuğa çıkan özel yatlarında rotalarında bulunmaktadır. Hem şifa suyundan faydalanmak, hem de Ege’nin atmosferini iliklerinize kadar hissetmek istiyorsanız Ilıca Koyunu rotanıza eklemelisiniz.
Binlerce yıl öncesinin tarihi kalıntılarının hala üzerinde bulunduran İzmir’in önemli turizm bölgelerinden biri olan Seferihisar, tarih boyunca yaşayan medeniyetlerin izlerini hala taşır. Birçok antik kent bulunan şehir tarihi kadar doğal güzellikleri, denizi ve koyları ile de ünlüdür. Seferihisar’da bulunan ünlü koylardan biride Harabeler Koyudur. Tün Seferihisar’da olduğu gibi bu koy da tarihi özellikleriyle ön plana çıkar.
Zamanında deniz ticareti yapılan eski Yunan liman köyüne ait olan koy, geçmişin izlerini hala taşımaktadır. Kayalardan oyma merdivenleri ve eski ev kalıntılarını günümüzde hala görebilirsiniz. Aynı zamanda koyun bir diğer özelliği de matbaanın kurulduğu ilk liman köyü olmasıdır. Tarihi özelliklerinin yanında eşsiz turkuaz ve mavi suları ile yüzmek isteyenlerin de uğrak noktası olan koy, günübirlik tekne turlarının ilk duraklarından biridir. Seferihisar’dan kalkan teknelerle buraya gelerek hem tarihe tanıklık edebilir hem de Ege’nin büyüleyici denizinin tadını çıkarabilirsiniz.
Seferihisar’ın muhteşem koylarını görebileceğiniz tekne turlarıyla gidebileceğiniz mağaralar bölgesinde doğal olaylar sonucunda oluşmuş irili ufaklı birçok mağara görebilirsiniz. Yüzyıllardır dalgaların ve rüzgarın etkisiyle oluşan mağaralar muhteşem manzarasıyla görenleri büyülüyor. Tekneniz küçükse mağaranın içine girme ihtimaliniz de var. Ancak mağaraların için çok güvenli olmadığı için sadece fotoğraf çekebilmek için yakınından geçiliyor. Böylece eşsiz fotoğraflar çekme şansını elde edebiliyorsunuz.
Eski zamanlarda bölgede sık sık fok balıkları görülürmüş. Bu yüzden de mağaralara fok mağarası denirmiş. Ancak günümüzde foklara pek rastlayan yok. Etrafında yerleşimin olmaması ve teknelerin çok yanaşmaması bölgenin suyunun tertemiz olmasını sağlamıştır. Eğer tekneniz mağara açıklarında demirlerse suyun altını görebileceğiniz berrak sularda yüzebilir, eğer şnorkeliniz varsa suyun altındaki balıklara eşlik edebilirsiniz. Ülkemizde bulunan doğa harikalarından olan mağaraları görmeden Seferihisar tatilinize son vermeyin deriz.
Seferihisar’ın en güzel plajlarından biri olan Akvaryum plajı, turkuaz rengi deniziyle görenleri büyülüyor. Denizi öylesine berrak ki, suyun altını tamamen görebiliyorsunuz. Zaten bu yüzden de Akvaryum Plajı olarak adlandırılıyor. Sarı ince kumlu plajı güneşlenmek için ne karda idealken, tertemiz denizi de yüzmek için o kadar idealdir. Ancak şunu da belirtmeliyiz ki plajdan denize karışan kaynak suyu sayesinde deniz gerçekten tam anlamıyla buz gibi. Seferihisar tekne turlarının son durağı olan koy yüzmek için son şansınız. Buz gibi suya kendinizi bırakarak günü noktalayabilirsiniz.
Plaj yer yer aniden derinleşen bir yapıya sahiptir. Bu yüzden çocuklu aileler pek tercih etmiyor. Arkadaşlarınızla gündüz yüzmenin ve güneşlenmenin tadına varabileceğiniz plajda akşam da eşsiz gün batımı manzarasına karşı yürüyüş yapabilirsiniz. Plaj çevresinde bulunan tesislerde yeme, içme gibi tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabilir, kalabalıktan uzak sessiz, sakin bir gün geçirebilirsiniz.
Seferihisar’ın görülmeye değer koylarından biri olan Taş Ada koyu, adını koyun ağzında bulunan büyük kayadan almıştır. Denizin tamamen bembeyaz kumlardan oluştuğu koy, yer yer mavi, yer yer turkuaz rengi deniziyle görenleri büyülüyor. Seferihisar’ın her yerinde su aynı güzellikle olsa da bu koydaki suyun berraklığına hayran kalacaksınız. 25 metre derinliğine kadar çıplak gözle suyun dibini görebilmeniz berraklığın kanıtı niteliğinde.
Bembeyaz kumsallarla çevrili koyun denizi oldukça sığ olduğu için çocuklu aileler ve yüzmeyi yeni öğrenenler için oldukça elverişli. Koy rüzgara karşı da oldukça korunaklı. Bu yüzden çevrede birçok mavi tur teknelerini görebilirsiniz. Günü birlik teknelerle gidebileceğiniz Taş Ada Koyunda ister plajda güneşlenebilir, ister masmavi sularda yüzebilir, isterseniz yürüyüş yapabilirsiniz. Ege’nin tüm güzelliğini gözler önüne seren Koy, sessizlik, sakinlik ve huzur arayan misafirlerini bekliyor.
Milli parkın girişine 9 km uzaklıktadır. Yaklaşık 1 kilometrelik bir plaj alanına sahip olan koy, milli parkın en uzun plajına sahiptir. Koyda bulunan kavak ağaçları nedeniyle bu adı almıştır. Yeşil ve mavinin iç içe geçtiği en güzel noktalardan biri olan Kavaklıburun Koyu, tamamen doğa ile iç içe bir yerdir. Hatta zaman zaman yaban domuzlarıyla karşılaşabilirsiniz. Ancak korkmayın zararsız hayvanlardır.
Çam ağaçlarıyla çevrili koyun oksijenden başınızı döndürebilecek kadar temiz bir havası var. Denizi öylesine temiz ve berrak ki akvaryumu andırıyor. Mavinin her tonunu görebileceğiniz denizi sığ ve durgun deniz çocuklu aileler için oldukça ideal. Denizi taşlık olsa da çocuklu aileler ve yüzmeyi yeni öğrenenlerin ilk tercihleri arasında yer alıyor. Koyun arkasında geniş bir ormanlık alan yer alıyor. Bu bölgeyi keşfeden kamp tutkunları çadırlarıyla birlikte doğanın içinde harika bir tatil geçiriyor. Ailenizle birlikte hem piknik yapıp hem de denizin ve güneşin tadını çıkarmak istiyorsanız Kavaklıburun Koyunu tercih edebilirsiniz.
Kavaklıburun Koyunun hemen yanında bulunan Karasu Koyu, 450 metre uzunluğunda küçük ama doğal bir plaja sahip. Milli parkın kapısına en uzak koy olan Karasu Koyu, makilerle, yer yer de kızılçam ormanlarıyla kaplı. Ormanlık alanında bol bol piknik alanları mevcut. Bu nedenle de yaz aylarında çocuklu aileler burayı hiç boş bırakmıyor. Aynı zamanda sırt çantalı gezginler de çadırlarını kurup denizin ve doğanın tadını çıkarıyor. Koyda bulunan duş, WC ve soyunma kabinleri de burayı kampçılar için popüler hale getiriyor.
İçmeler Koyu, tertemiz, berrak bir denize sahip. Plaj yer yer taşlı olsa da insanlar suyun güzelliğine odaklandığı için taşlar rahatsız etmiyor. Deniz çok sığ değil ama aniden de derinleşmiyor. Dikkatli olunduğu sürece çocuklu aileler de gönül rahatlığıyla plajda eğlenebilir. Eğlenceli ama sakin bir gün için gereken her şeye sahip olan İçmeler Koyunda önce pikniğinizi yapıp sevdiklerinizle eğlenebilir, daha sonra denizin ve güneşin tadını çıkarabilir, gün boyu eğlenceli anlar yaşayabilirsiniz.
Dilek yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nın hemen girişinde bulunan İçmeler Koyu, milli parkın içerisindeki parka yakın olmasından dolayı genellikle çok kalabalıktır. Ancak aileleri çoğunlukta olduğu için kalabalık insanı rahatsız etmez. Orman içerisinde piknik alanında bulunan masalar siz konforlu bir piknik imkanı sunar. Çocuklarınızla ormanda ve parkta eğlenceli vakitler geçirdikten sonra tüm gün dilediğinizce denizin tadını çıkarabilirsiniz.
Lacivert-mavi karışımı tertemiz, berrak denizi kumlu ve sığdır. Çocuklar ve yüzme bilmeyenler güvenle denizde eğlenebilir. Sahil şeridi küçük olmasına rağmen ormanlık alan oldukça geniştir. İçmeler Koyu2na karadan ulaşım çok kolaydır. Anayoldan ayrıldıktan sonra kolayca koya ulaşılabilir. Deniz trafiğiniz de yoğun olduğu koy, her gün onlarca tekneyi ağırlar. Yüzmenin, güneşlenmenin ve doğanın tadını çıkarmanın sınırsız olduğu İçmeler Koyunu tatil rotanıza mutlaka eklemelisiniz.
Aydın bölgesinde yer alan belli başlı plajlar ve milli park bulunmaktadır. Bu plajlarında en büyüklerinden biri olan Aydınlık Koyu, bölgenin denize girilebilecek en özel koylarından biridir. Aydınlık Koyunda deniz son derece temiz olmakla birlikte oldukça da derindir. Deniz kıyısı ise kumsal bir özellikle bulunmamaktadır. Kıyı bölgeler taşlık olarak şekillenmiştir. Aydınlık Koyu yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada tatil yapılabilecek özel bölgelerden biridir. Yıl boyunca yerli ve yabancı binlerce turist bu bölgede ağırlanmaktadır.
Aydınlık Koyuna bölgede hizmet veren tekne turu şirketleri ile mavi yolculuk yaparak ulaşabilirsiniz. Bu tekne turları ile milli park içerisinde yer alan tüm plajlara ulaşım sağlayabilir, bölgenin doğal coğrafyasını gözlemleyebilir, aynı zamanda mükemmel bir manzaranın içerisinde kendiniz bulabilirsiniz. Bölgede hizmet veren tekne turları içerisinde çeşitli etkinlikleri yaşamak ve tur boyunca yemek hizmeti almak da alınan hizmetin içerisinde yer alacaktır.
Aydın’ın Didim bölgesinde yer alan Dalyanaki Koyu, çevrenin sık ziyaret edilen koylarından biridir. Didim merkeze 10 kilometrelim bir mesafede bulunan Dalyanaki Koyu doğal bir liman statüsünde de yer almaktadır. Dalyanaki Koyunun denizi son derece dalgasız ve sakin bir yapıdadır. Bunun sebebi bölgenin coğrafi konumundan kaynaklanmaktadır. Bu sebeple bir nevi havuz gibi bir yapıda olan Dalyanaki Koyunda yüzmek son derece eğlenceli ve kolaydır. Dalyanaki Koyu kumsalı tertemiz sarı kumlardan oluşmaktadır. Derin olmayan bir özelliği bulunan Dalyanaki Koyu çocuklar için ve yüzme bilmeyenler için çok uygun bir plajdır.
Dalyanaki Koyunda tesisleşme bulunmamaktadır. Bu sebepte bölgeyi ziyaret etmek isteyenler temel ihtiyaçlarını mutlaka yanında götürmelidir. Dalyanaki Koyu teknelerin yoğun olarak uğradığı noktalardan biri olmasa da, özellikle bu bölgeye gelen belli başlı tekne tur şirketleri de bulunmaktadır. Dalyanaki Koyunun doğal bir liman gibi olduğundan bahsetmiştir. Doğal liman özelliğinden ötürü Koya çok sayıda balıkçı teknesi fırtınalardan ve dalgalardan kaçmak için sığınmaktadır.
Bölgenin en berrak ve temiz denizine sahip koylarından biri olan Akvaryum Koyu ve Plajı, tekne turlarının sık uğradığı noktalardan biridir. Akvaryum koyunun denizinin dibini görmek mümkündür. Bu özelliğinden dolayı Akvaryum ismini alan koyda yüzerken çeşit çeşit balıkları gözlemleyebilir, su altı bitki örtüsü hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Akvaryum Koyu mavi ile yeşilin bir arada olduğu eşsiz bir görsele sahip etkileyici bir Koydur. Ağaçların ardından oluşan kumsalda denize girebilir, sessiz sakin ve huzurlu bir ortamda doğal bir tatil deneyimi yaşayabilirsiniz.
Akvaryum Koyuna tekne turları ile ulaştığınızda tekneler mümkün olduğu kadar kıyıya yanaşabileceğinden bu özel koyda vakit geçirme, dalış yapma imkanına erişebilirsiniz. Akvaryum Plajında temel ihtiyaçların karşılanabileceği tesisler bulunmaktadır. Bu olanak Akvaryum koyu ve plajını diğer koylara ve plajlara göre bir adım öne çıkarmaktadır. Çevre iskelelerden kalkarak bu koylara uğrayan tekne turlarına katılabilir, hiç unutamayacağınız mükemmel bir tatil deneyimi yaşayabilirsiniz.
Didim Akkum plajı bölgenin doğal plajlarından biridir. Akkum Sağtur Koyu plajı genelde ailelerin araçları ile gelip piknik yaptığı, kampçıların çadır kurarak konakladığı bir koy olarak karşımıza çıkmaktadır. Akkum plajı bölgenin en sakin denizine sahiptir. Yıl boyunca dalgalı olmayan Akkum koyu plajı çeşitli su sporlarının yapılmasına da imkan tanımaktadır. Akkum Sağtur Koyu ve plajının bir diğer özelliği ise kumlarının rengidir. Adının kum renginden alan Akkum plajı beyaz kumları ile son derece ilgi çekici bir plajdır.
Akkum Koyunun doğal yapısı ve korunaklı doğasından dolayı tekne turları ile bu bölgede mavi yolculuk yapmak ve demir atarak burada vakit geçirmek çok özel bir deneyimdir. Akkum plajında çadır kurarak vakit geçirmek bu bölgede sık yapılan bir durumdur. Plajda herhangi bir tesis bulunmamasından dolayı Akkum Sağtur Koyunu ziyaret edecek olan tatilciler mutlaka temel ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Akkum Koyuna uğrayan teknelerden tertemiz denizde yüzebileceğiniz gibi etkinlik dahilinde sizlere sunulmuş olan su sporlarını da tecrübe edebileceksiniz.
Didim’in en gözle koylarından biri olan Cennet koyu yeşil ağaçlar boyunca uzanan incecik kumsalıyla, berrak parlak denizi ile yıl boyunca yerli ve yabancı binlerce turisti ağırlamaktadır. Çevrede bulunan çoğu plaja nazaran daha sessiz ve sakin bir yapıda şekillenen cennet koyu, tur teknelerinin de sık uğrak noktalarından biridir. Cennet koyunda tesisleşme oranı oldukça düşüktür. Cennet Koyunda yalnızca birkaç işletme bulunmaktadır. Bu sebep ile Cennet Koyuna gelirken temel ihtiyaçların da getirilmesi elzem bir durumdur.
Cennet Koyunun tur teknelerinin uğrak noktalarından biri olduğundan söz etmiştir. Mavi yolculuk ile bu alanlarda tekne turuna çıkarak tertemiz denize girebilir, dalış yapabilir ve güneşin doğa ile birleşen çarpıcı güzelliği ile manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Cennet Koyunun denizi son derece temiz olduğundan dolayı tekne turları bu alanda dalış etkinlikleri düzenlemekte, su altı dünyasını gözlemlemeye olanak tanımaktadır. Bu eşsiz tatile ulaşmak için bölgeyi mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Didim’in en özel plajlarından biri olan Sarıkum Plajı, adını kumsallarının sarı renginden dolayı almaktadır. Sarıkum plajına yüzmek için, dalış yapmak için, piknik yapmak için gelmek mümkündür. Sessiz ve sakin yapısı ile ön plana çıkan Sarıkum plajına toplu taşıma gibi imkanlarla ulaşmak mümkün değildir. Sarıkum Plajına özel aracınızla ulaşabileceğiniz gibi, tekne turları ile de ulaşabilmek mümkündür. Sarıkum Plajında bulunan koyda balık tutabilmek, dalış yapabilmek tekne turları ile gerçekleştirilebilen etkinliklerdendir.
Sarıkum plajı konum olarak harika bir doğaya sahiptir. Şehrin yoğunluğundan ve kalabalığından uzaklaşıp, tertemiz denize girmek ve doğa ile iç içe kamp yapmak isteyen tüm misafirler için Sarıkum plajı son derece doğru bir tercih olacaktır. Sarıkum plajında herhangi bir tesis imkanı bulunmamaktadır. Aynı zamanda duş, tuvalet gibi ihtiyaçları karşılayacak alanlarda bu plajda yer almamaktadır. Tamamen bakir kalan Sarıkum Plajı huzur verici bir tatil deneyimi için misafirlerinin beklemektedir.
Saplı Ada, Akbük bölgesinde bulunan Akbük Koyuna 80 metrelik bir mesafede bulunan, volkanik kalıntıların birikmesi sonucu oluşmuştur. Saplı Ada, el değmemiş doğası, eşsiz manzarası ile bölgenin turizm anlamında önemli bir simgesidir. Saplı Ada’ya kıyı şeridinden denizin çekildiği zamanlarda yürüyerek ulaşabilmek mümkündür. Deniz suyu seviyesinin sığ olduğu andan itibaren kara ile ada arasından oluşan yürüme alanından bu imkana sahip olabilirsiniz.
Saplı Ada, doğal sit alanı olarak korunmaktadır. Bu sebeple Saplı Ada’da herhangi bir işletme, otel, tesis gibi yatırımlara müsaade edilmemektedir. Ada üzerinde sadece belli oranda ağaçlar ve kumsal bulunmaktadır. Bu doğal yapısından dolayı merak uyandıran Saplı Ada, tekne turları ile çevre koyları ziyaret eden misafirlerin uğrak noktalarından biridir. Saplı Adanın kıyı şeridinden temiz denize girmek mükemmel bir anı olarak hayatlara kazınacaktır. Bu muhteşem doğa parçasına tekne turları ile ulaşarak harika bir tatil deneyimini kaçırmayın.
Didim’in en bakir ve sakin plajlarından bir olan Manastır Koyu ve Plajı sessiz ve huzurlu bir ortam arayanlar için tercih edilen bir bölgedir. Manastır Koyu yoğun kalabalıklar ve insan karmaşasından uzak bir yapıda bulunmaktadır. Genellikle yaz aylarında ziyaretçilerini ağırlayan bu koy diğer aylarda daha sakin bir durumda yer almaktadır. Manastır Koyu plajı incecik kum tanelerinden oluşan kumsaldan oluşmaktadır. Bu kumsallarda güneşlenip denize girebilmek mümkündür.
Manastır Koyu ve Plajlarına tekne turları ile de ulaşılabilir. Özellikle sessiz ve sakin huzurlu bir tatil deneyimlemek isteyen misafirler Manastır Koyunda demirleyerek bu imkanı yaşayabilirler. Manastır Koyunun en önemli avantajı daha sakin olmasıdır. Bu sakinlik koyun daha temiz ve denizinin de daha berrak olmasını sağlamaktadır. Manastır Koyunda hizmet veren işletmeler ve tesisler bulunmamaktadır. Sadece yaz aylarında hizmet veren küçük çaplı büfelerden hizmet alınabilmektedir. Deniz turizmi açısından da önemli bir noktada duran Manastır Koyuna ulaşabilmek için deniz yolunu seçmek en kolay yöntem olacaktır.
Akbük Koyu Didim’e yaklaşık olarak 30 kilometrelik bir mesafede bulunmaktadır. Akbük Koyu yerleşik nüfusun bulunduğu bir bölgede bulunmaktadır. Bölgede 4 bin civarında bir nüfus devamlı olarak yaşamaktadır. Ancak özellikle yaz aylarında bölgeye gelen turistlerden dolayı bölgenin nüfusu 8-9 kat oranında artış göstermektedir. Akbük Koyunun en belirgin özelliği sahip olduğu tertemiz havasıdır. Akbük Koyuna tekne turları ile ulaşmak burada demirlemek de son derece mümkündür. Akbük Koyunda mavi yolculuk ile ulaşarak tertemiz denizin, doğal bitki örtüsünün ve eşsiz bir manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
Günümüzde değişen tatil anlayışının en belirgin temsilcilerinden olan bu bölgeyi ziyaret ederek, sessiz sakin ve dinlendirici bir tatil imkanına erişebilirsiniz. Aynı zamanda dalış yapma imkanına da Akbük Koyunda sahipsiniz. Bölgede tekne turu için hizmet veren birçok firma bulunmaktadır. Tekne turlarında bulunan yemekli ve çeşitli etkinlikleri içinde barındıran bu organizasyonu yaşamak için Akbük Koyu sizleri bekliyor.
Ayvalık bölgesinin koylarından biri olan Akvaryum Koyu, bölgeyi ziyaret eden misafirlerin uğrak yerlerinden biridir. Akvaryum Koyu sık olarak ziyaret edilmesine rağmen bölgede bakir kalıp kendi doğallığını korumayı başarabilen nadir koylardan biridir. Akvaryum Koyu ismini, denizinin berraklığından, renginin temizliğinden ve suyun dibinin yukarıdan net olarak görülebilmesinden dolayı, bir akvaryumu andırmasından almaktadır.
Tekne turları ile mavi yolculuk yaparak Akvaryum Adasına ulaşınca, deniz gözlüğü ve şnorkel ile dalış etkinliği yaparak pırıl pırıl denize dalabilir, bölgeye has olan deniz canlılarını gözlemleyebilir, Akvaryum Koyunun özgün deniz altı bitki örtüsüne tanıklık edebilirsiniz. Akvaryum Koyunun ziyaretçilerine sağlamış olduğu doğal ortam, sessizlik ve sakinlik içerisinde dinlenmek için birebirdir. Yoğun iş temposuna ve hayatın koşuşturmasına bir mola vermek isteyen herkes, mavi yolculuk ile tekne turu yaparak mutlaka bölgeyi ziyaret etmelidir. Akvaryum Koyuna ulaşmak için bölgede bulunan birçok işletmeden fiyat ve etkinlik bilgisi alınabilmektedir.
Cunda adası Ayvalık ilçesine bağlı adalardan bir tanesidir. Ege Denizinde bulunan adalar içerisinde en büyük dördüncü ada olarak bu grupta yer almaktadır. Cunda Adası ülkemizdeki en önemli turistik destinasyonlardan bir tanesidir. Yıl boyunca binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaretine uğrayan Cunda Adası içerisinde birçok turizm tesisini ve otelleri barındırmaktadır. Cunda Adası görsel güzelliği, temiz denizi ve kendine has mimari yapısı ile bu kadar popüler hala gelmiştir. Cunda Adasında yerleşik olarak yaşayan 5 bin kadar nüfus bulunmaktadır. Ancak adanın nüfusu yazlıklardan ve otellerden dolayı yaz aylarında 25 bin dolaylarına ulaşmaktadır.
Cunda adası sahil şeridini tekne turları ile dolaşarak mavi yolculuk yapmak mümkündür. Tekne turları bölgede birçok işletme tarafından hizmet olarak sunulmaktadır. Tekne turlarında bölgeyi tamamen dolaşmak mümkünken, bu tur boyunca farklı koylarda da yüzebilme, dalış yapabilme ve teknede yemek yeme gibi ek hizmetler de sunulmaktadır. Cunda Adası hem doğası, hem coğrafyası hem de tarihi özelliği ile yılın her mevsiminde ziyaretçilerini ağırlamayı beklemektedir.
Balıkesir ilinin Ayvalık bölgesinde yer alan Ortunç Koyu, çadır kurup kam yapmak için bölgede sık tercih edilen koylardan bir tanesidir. Ortunç Koyunun kuzeyinde ve güney doğusunda yerleşmiş tesisler yer almamaktadır. Bu tesislerden Koyu ziyaret eden yerli ve yabancı turistler hizmet alabilmektedir. Ortunç Koyuna tekne turları ile ulaşmak son derece mümkündür. Ayvalık ve bölge ilçelerden kalkan tekneler Ortunç Koyuna mutlaka uğramaktadır. Çoğu teknenin buraya uğramasından dolayı bu koy diğer koylara nazaran biraz daha yoğun olabilmektedir. Özellikle öğlen saatlerinde kalabalık olabilen bu koy akşam saatlerinde daha sakin hale gelmektedir.
Ortunç Koyunun denizi son derece berrak ve neredeyse zemini görülebilen bir denizdir. Bu sebepten dolayı bu koya mavi yolculuk yaparak tekneler ile ulaşarak, bu eşsiz denizin tadını çıkarabilir, doğa ile iç içe dinlendirici bir tatilin tadını çıkarabilirsiniz. Ortunç Koyunda plaja denize girmek de mümkündür. İncecik kumlara sahip olan bu plajda çadır kurmak ve ateş yapmak doğayı korumak adına yasaklanmıştır.
Çanakkale’de bulunan Morto Koyu Gelibolu Yarımadasının stratejik anlamda en önemli koylarından biridir. 1. Dünya Savaşı’nda İngiliz birliklerinin en sık çıkarma yaptığı Morto Koyu, Türk tarihi açısından da değerli bir yere sahiptir. Morto koyu İngilizler tarafından işgal edildiğinde direkt olarak Fransızlara devredilmiştir. Fransızlar bu Koya askeri gemiler ile sürekli çıkarma yapmakta, birliklerimizi tehdit etmekteydi. Ancak yoğun mücadeleler ile yapılan savaşlarda Türk birlikleri Fransız birliklerini püskürterek topraklarımızı geri almayı başarmıştır.
Morto Fransızca ‘ölüm’ anlamına gelmektedir. Morto koyu yalnızca tarihi anlamda bir önem taşımamaktadır. Aynı zamanda Gelibolu yarımadasının en bakir ve doğal koylarından biri olmayı başaran Morto Koyu, günümüzde yerli ve yabancı birçok misafirini ağırlamaktadır. Morto Koyuna tekneler ile mavi yolculuk yapma imkanı bulunmaktadır. Bu yolculuk ile Morto Koyunun berrak denizinde yüzebilir, deniz gözlükleri ile birlikte kendine has deniz altı bitki örtüsüne sahip bu alanı gözlemleme imkanına sahip olabilirsiniz.
Çanakkale’de Seddülbahir bölgesinde bulunan en büyük koylardan biri olan Tekke koyu eşsiz doğal güzelliğinin yanında tarihi değer ve önem olarak da dikkat çekmektedir. Çanakkale savaşı sırasında İngiliz birlikleri Tekke Koyundan saldırı düzenlemiş ve askeri birliklerimizi geri çekilmeye zorlayarak bu koyu ele geçirmişlerdir. Savaş sırasında belli bir süre İngiliz birliklerinin taarruz bölgesi olan Tekke Koyu savaş sonrasında İngilizleri geri püskürterek geri alınmıştır. Tarihi anlamda böyle bir değere sahip olan Tekke Koyu o dönemden beri günümüzde kadar kendisini doğal olarak korumayı başarabilmiştir.
Tertemiz kumdan oluşan plajında denize girerek yüzmek ve ferahlamak mümkündür. Çanakkale bölgesinin iklim karakterini tamamen içerisinde barındıran bu koy berrak denizin, incecik kumsalın ve doğal bitki örtüsünün bir arada olduğu mükemmel bir dinlenme alanıdır. Tekke koyuna karadan ulaşım sağlayabileceğiniz gibi, mavi yolculuk ile tekneler ile de ulaşım sağlayabilirsiniz. Tekke Koyunda dalış etkinlikleri gerçekleştirerek Çanakkale Savaşı’nın kalıntılarını gözlemleyebilir, denizin kumun ve güneşin tadını çıkarabilirsiniz.
Çanakkale il sınırları içerisinde bulunan Karanlık Liman, bölgenin sessizliği, sakinliği ve doğallığı ile göze çarpan tatil bölgelerinden biridir. Karanlık Liman ismi bölgenin coğrafi yapısından dolayı bölgede kullanılan isim olarak dikkat çekmektedir. Koyun hemen arkasında yer alan tepe hattından dolayı güneş doğduğu anda bu koy tepe hattından dolayı daha geç aydınlanmaktadır. Bu sebepten dolayı bölgenin adı karanlık liman olarak bilinmektedir. Karanlık Liman’da küçük ahşap evler, balıkçı barınakları bulunmaktadır. Karanlık Liman’daki koya araçlarla girmek mümkün değildir. Bu sebepten ötürü koy, doğal kalabilmeyi başarmıştır.
Karanlık Liman Türk tarihinde önemli bir yere de sahiptir. 1. Dünya Savaşı’nda Nusret Mayın gemisinin mayın döşediği bu bölgede Fransız zırhlısı Bouvet burada batmıştır. Arkeolojik anlamda 3. Derece sit alanı olan Karanlık Liman’da tekne turları ile demirlemek ve yüzmek de mümkündür. Bölgenin sessizliği ve dinginliğinin insana katacağı ferahlama hissi çoğu tatil şeklinin insana katamayacağı bir durumdur. Bu ferahlığa erişebilmek için mavi yolculuk ile Karanlık Limanda tatil fırsatını ertelemeyin.
Mersin‘in Silifke ilçesinde yer alan Boğsak Adası bölge halkının en çok tercih ettiği tatil bölgelerinden bir tanesidir. Boğsak Adası Silifke iskelesine yaklaşık olarak 20 kilometre uzaklıktadır. Boğsak adası günübirlik ziyarete uygun bir bölge olmasının yanında, çadırlarda konaklamak, karavan ile konaklamak da için son derece uygundur. Boğsak adasında yer alan Boğsak koyu ise bölgenin en dinlendirici, en bakir ve doğal koylarından biridir.
Boğsak adasın içerisinde Bizans döneminden kalma tarihi kalıntılar da bulunmaktadır. Mezar kalıntıları, tarihi kilise kalıntıları ve tarihi evlerin kalıntıları bunlardan bazılarıdır. Boğsak Adasında koy boyunca sıralı uzanan balık lokantaları ve çeşitli hizmetler alınabilen tesisler bulunmaktadır. Güneşin doğal parıltısının denize vurduğu, altın sarısı kumsalların incecik dokusu ve doğal bitki örtüsünün tarihi kalıntılar ile birleştiği eşsiz bir tatil deneyimi için tekne turları ile mavi yolculuk yaparak Boğsak Adasına ulaşmak mükemmel bir tatil deneyimi yaşamaya olanak sağlayacaktır.
Silifke bölgesinin kıyı alanında keşfedilen Dana Adası, dünya üzerindeki ilk tersanelerden biri olarak kayıtlarda yerini almıştır. Dana adasının tarihi M.Ö. 12. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Adanın belirli bölgelerinde bulunan antik kalıntılara göre ada tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, aynı zamanda birçok alanda belirli bir faaliyetin yürütülmesi için devletlere ev sahipliği yapmıştır. Günümüzde Dana adasında herhangi bir yerleşim yeri ve turizm tesisi bulunmamaktadır. Bu sebepten ötürü Dana adası son derece bakir ve doğal coğrafi yapısını korumuş durumdadır.
Çevre ilçelerden ve sahillerden Dana Adasına tekne turları ile mavi yolculuk yaparak ulaşmak mümkündür. Adanın sahip olduğu berrak sulardan ötürü, adaya tekne turları ile demirleyip dalış etkinlikleri gerçekleştirmek son derece mümkündür. Mavi yolculuğun insanlara katmış olduğu rahatlatıcı etkiden, güneşin, suyun, sessizliğin o eşsiz güzelliğinden sizde yararlanmak için Dana Adasının özel coğrafyasına davetlisiniz.
Mersin il sınırları içerisinde bulunana Tisan Adası Silifke bölgesine yaklaşık olarak 30 kilometrelik bir mesafede yer almaktadır. Eşsiz doğası, tarihi kimliği ile yıl boyunca binlerce yerli ve yabancı turisti misafir etmektedir. Tisan Adası antik bir kent kimliği de taşımaktadır. Romalılar ve Bizans dönemine kadar uzayan bir tarihe uzanan bu ada, içerisinde onlarca tarihi kalıntıyı barındırmaktadır. Tisan Adasında bulunan koylar yüzmek için harika bir denize sahiptir.
Tisan Adası içerisinde iki koy bulunmaktadır. Doğu-Batı ekseninde yerleşen bu koylar turkuaz bir denize, beyaz kumsallara ve bölgeye has iklimde yetişen ağalara ev sahipliği yapmaktadır. Tisan adasına Silifke’den kalkan tekne turları ile mavi yolculuk yaparak ulaşabilirsiniz. Tisan adası bölgede bakir kalmayı başarabilmiş ender turistik yerlerden bir tanesidir. Doğa ile iç içe, şehrin gürültüsünden ve yoğunluğundan uzakta dinlendirici bir tatil isteyenler mutlaka mavi yolculuk ile Tisan adasını tercih etmelidir. Ziyaretçiler Tisan Adasında berrak denizin tadını çıkarabilirken, aynı zamanda antik kalıntılarla tarihi bir yolculuğa çıkma fırsatına da sahip olabileceklerdir.
Ülkemiz zengin bir tarihe, lezzetli yemekleriyle geniş bir mutfak kültürüne ve yüzlerce gezilecek yerlere ev sahipliği yapıyor. Ancak bunun da ötesinde doğal güzelliklerinin yanı sıra ışıl ışıl parıldayan turkuaz renkte denizi, altın sarısı kumsalları ve adeta insanı büyüleyen saklı cennet diye tabir edeceğimiz koylarıyla insanı kendine aşık ediyor.
Listemizde yer alan tüm yerler ülkemizin en nadide yerleri arasında yer almaktadır. Bu birbirinden güzel koyları ziyaret etmek isteyebilirsiniz. https://www.maviyolculuk.net ile hayalin ve hayatın mavisine bir yolculuğa çıkmak için rotanızı hemen planlayın ve kendinizi hayatın mavisine bırakın.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…