Avrupa’nın en yeşil şehirlerinden olan Moldova’nın başkenti Kişinev’de görmeniz gereken yerleri sizler için derledik. Farklı bir şehri ve yeni bir kültürü tanımak isterseniz ‘’ Kişinev Gezilecek Yerler ’’ yazımızda Bic Nehri kenarına kurulmuş bu harika şehri keşfedebilirsiniz. Kişinev Botanik Bahçesi 1950 yılında Moldova Bilimler Akademisi tarafından kurulmuş olan bahçe,76 hektarlık alanda yaklaşık on bin bitki türünü barındırmaktadır. … Devamını oku…
Brüksel’e geldiğiniz ve şehrin görülmesi gereken yerlerini bir güzel keşfettiniz. Sırada ne var? Tabii ki alışveriş keyfi… Brüksel’de her zevke hitap eden hatıra ve hediyelik eşyalar, yiyecekler ve içecekler bulunuyor. Hazırlamış olduğumuz alışveriş rehberi ile sizlere Brüksel’deki alışveriş dünyası hakkında bilgiler sunmaya çalıştık. Brüksel Alışveriş Rehberi Brüksel’de alışveriş yaparken en yaygın olarak Euro para birimi … Devamını oku…
Almanya tatillerinin özünü tarih, kültür ve tabiat güzellikleri oluşturuyor. Avrupa’ya yapacağınız gezide kararsızsanız veya Almanya üzerinde duruyorsanız bu yazımızdaki ipuçları size yardımcı olacaktır. Almanya o kadar büyük bir ülke ki, bir bütün halinde gezilecek yerler listesi oluşturmak çok zor. Belli başlı şehirleri ve bölgeleri az çok herkes biliyor. Ülkenin derinlerine inmeden, öne çıkan noktaları ”Almanya’da … Devamını oku…
Kuzey Norveç’in en büyük şehri olan Tromso, Arctic Circle’ın 217 mil kuzeyinde gezilecek yerleriyle dikkat çekmektedir.
Coğrafyadan dolayı denizcilikte ileri giden Tromso turistlere farklı mekânlar sunuyor. Gidenlerin çokça anlattığı noktaları Tromso gezilecek yerler listesinde bir araya getirdik. 13. yüzyılda kurulan Tromso önemli bir balıkçı limanı olduğu kadar Norveç’in ünlü kuzey ışıklarını görmek için de güzel bir yer. Mayıs ortasından temmuz ortasına kadar harika kareler yakalayabilirsiniz.
#1 Tromso Gezilecek Yerler
Listenin ilk sırasında;
1- Tromso Üniversitesi Müzesi
Tromso Üniversitesi Müzesi, Kuzey Norveç’i keşfetmeye başlamak için ideal duraklar arasındadır. Bölgedeki yerli halklarından Sami ile ünlü kaşif/maceraperest Johan Adrian Jacobsen’i anlatan eserleri burada görebilirsiniz. Kuzey Işıkları için de özel bir ayrılmış.
2- Tromso Arctic-Alpine Botanic Garden
Tromso Artic-Alpine Botanik Bahçesi ve benzersiz koleksiyonları Kuzey Norveç’in florasına ilgi duyanlar için harika vakit geçirme yerleridir. Bitkiler kar yağışına rağmen mayıs ayından itibaren çiçek açmaya başlıyor. Mor, sarı, kırmızı tonlarında yüzlerce çeşit bitkiyi ekim ayına kadar canlı renkleriyle görme şansınız var.
3- Elverhoy Kilisesi
Tromso’nun şehir merkezinin batısında Elverhoy Kilisesi yer alıyor. 1803’te inşa edilen bu güzel kırmızı ahşap yapı, başlangıçta şehrin katedralinin bulunduğu yerdeydi. 1861’de günümüzdeki yerine taşındı. İç mekanındaki işçilikler turistlerin ilgisini çekiyor.
4- Arktik Katedral
Anakaradaki Tromso köprüsünden hemen önce Arktik Katedrali olarak bilinen nefis Tromsdal Kilisesi bulunur. Günümüzde Norveç’tecesur modern mimarinin çarpıcı örneği olarak gösterilir. 1965’te Jan Inge Hovig tarafından tasarlanmış. Özellikle doğu kısmında hayranlık uyandıran tasvirler var.
5- Tromso Katedrali
1861’de inşa edilen Tromso Katedrali, şehir merkezindeki ana rıhtımın güneybatısındadır. Ahşap katedralin sunak parçası, Adolp Tidemand’s Resurrection’ın muhteşem bir kopyasıdır. Diğer önemli özellikler arasında, Gustov Vigeland tarafından tasarlanan ve 1960 yılında kurulan kilisenin önündeki büyük vitray pencereler yer alıyor.
6- Kuzey Norveç Bilim Merkezi
Norveç’in en büyük planetaryumuna ev sahipliği yapan Kuzey Norveç Bilim Merkezi, ziyaretçilere büyük dijital ekranda Tromso’nun muhteşem kuzey ışıklarına yakından bakma heyecanı sunuyor. Diğer bölümlerde evrensel soruların cevaplarını arayacaksınız.
7- Polaria
Arktika bölgesine adanan Polaria, Tromso’da kesinlikle ıskalanmaması gereken bir müze. Tromso’nun merkezine sadece birkaç dakika yürüme mesafesinde bulunur ve Arktik akvaryum sergileri ile panoramik sunumlara sahiptir. Kuzeyde yaşayan hayvanlara yönelik çalışmalar da yer alır.
8- Floya Dağı
Dağ sayısıyla meşhur Norveç’te kötü diye bir şey yoktur. Tromso’nun en güzel manzaralarından biri, teleferikle ulaşılabilen Floya Dağı’ndadır. Daha yükseklere çıkmak isterseniz çaba harcamanız gerekiyor. Pişman olmayacağınızı söyleyebiliriz 🙂
9- Kuzey Işıkları Festivali
1988’de düzenlenmeye başlanan festival ocak ayının sonlarında veya şubat ayının başında organize edilir. Jan Garbarek, Mari Boine ve Dee Dee Bridgewater gibi sanatçıların yanı sıra İskandinavya’nın en iyi senfonik orkestralarını festival alanında toplar.
10- Skansen
1879’da bir gümrük istasyonu olarak ortaya çıkan Skansen,Tromso’nun en eski evidir. 13. yüzyıldan gelen Orta Çağ surlarının kalıntılarını burada görebilirsiniz.
11- Hella, Kvaloy
Tromso’nun 33 mil güneyinde yer alan Hella köyünde açıkhava müzesi, şelale gibi vardır. Ziyaretçiler köy civarında güzel geçirecektir.
12- Mack’s Brewery
Resmi olarak Macks Olbryggery olarak bilinen bira fabrikası, yer değiştirmeden önce dünyanın en kuzeydeki bira fabrikasıydı. 1877’de Ludwig Markus Mack’in kurduğu yer Norveç’in en iyi bira üreten yerleri arasında gösterilir.
13- Perspektivet Müzesi
19. yüzyılda neo-klasik bir binanın içinde yer alan bu müze, Tromso’nun geçmişini ve bugününü anlatıyor. Koleksiyonlar çoğunlukla gezginler ve kaşiflerin fotoğrafları, dergileri ve belgeleriyle sağlanır. Sadece Norveç’i her yönden temsil eden dini ve kültürel sergiler de vardır.
Norveç’in Tromso kentinde birbirinden güzel turistik yer var. Dağlara da çıkabilir, liman kısmında sade bir gezi de yapabilirsiniz. Her gününüzü farklı yaşayabileceğiniz için sıkılmanız mümkün değil.
Avrupa Birliği’ne başkentlik yapan bir şehir konumunda bulunan Brüksel, yılın her döneminde ziyaretçi yoğunluğu yaşamaktadır. Şehre her yıl politik nedenlerle ziyaret edenlerin yanı sıra pek çok turist de gelmektedir. Bu da şehirde yoğun bir konaklama ihtiyacını da beraberinde getirmektedir. Bu yazımızda şehirde bulunan konaklama seçenekleri hakkında bilgilere ve otel tavsiyelerine yer verdik. Eğer siz de … Devamını oku…
Özellikle yurt dışı gezi planlayanlar için cevabı bulunması gereken en önemli soru konaklama olmaktadır. Eğer tatil esnasında tadınızın kaçmasını istemiyorsanız bu sorunun cevabını çok iyi bir şekilde bulmanız gerekmektedir. Rio De Janeiro’da nerede kalınır sorusu bu şehre gelenlerin mutlaka cevaplaması gereken bir sorudur. Siz de bu sorunun cevabını arıyorsanız yazımızın devamını okuyabilirsiniz. Rio De Janeiro’da Nerede … Devamını oku…
Bulgaristan‘ın turizm anlamındaki en önemli şehirlerinden biri olan Varna, gerek görülmesi gereken tarihi yerleriyle gerekse yaz turizmi için büyük bir potansiyele sahip olmasıyla ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Ülkemizden ve diğer pek çok Avrupa ülkesinden daha uygun fiyatlara tatil yapma olanağı sunan Varna, konaklama anlamında da hayli geniş seçenekler sunuyor. Yazımızda sizler için Varna’da nerede kalınır sorusunun … Devamını oku…
Diğer Avrupa başkentleri ile kıyaslandığında 1 milyonluk nüfusuyla oldukça minimal bir başkent olan Kopenhag, Danimarka‘nın en önemli turizm destinasyonlarından biri. Şehir tarihi, doğal ve kültürel güzellikleri ve zenginliği ile her yıl birçok ziyaretçinin rotasına girmeyi başarıyor. Siz de bu şehri gezi listenize dahil etmeye karar verdiyseniz Kopenhag’da nerede kalınır sorusu sizin de cevabını bulmanız gereken … Devamını oku…
Alışveriş denince akla ilk olarak gelen yerlerin arasında Kıbrıs da var. Tatilciler burada kendi zevklerine göre kaliteli ürünler bulabiliyor. Kıbrıs’ın alışveriş noktaları, yerel ve yabancı ürünler olarak kategorize edilmiş durumda. Yani adaya özgü yöresel ögelerin bulunduğu çarşı, pazar ve dükkanları gezerken tasarım ürünlerini de bu alışveriş noktalarında bulabilirsiniz. Kuzey Kıbrıs, alışveriş için ürün skalasını geniş … Devamını oku…
Dubai, sadece Dünya’nın en yüksek binasını bünyesinde barındırmasıyla ünlü değil. Şehir aynı zamanda dev AVM’leri, mağazaları ve pazarlarıyla tam bir alışveriş mekanı. Dubai’ye geldiğinizde yöresel ürünlerden tutun da dünyanın en tanınmış markalarına kadar her şeyi burada bulmanız mümkün olabilmektedir. Ancak uygun fiyat beklememeniz konusunda sizi baştan uyaralım. Dilerseniz şimdi sizler için hazırladığımız Dubai alışveriş rehberi … Devamını oku…
Pennsylvania eyaletinin en büyük şehri olan Philadelphia aynı zamanda Amerika’nın da en büyük şehirlerinden biridir. Amerikan tarihinde önemli bir yere sahip olan Philadelphia şehri, ülkenin tarihine yön veren birçok kararın alınmasına şahitlik etmiştir. Bu nedenle Amerika tarihini merak eden birçok gezgin ülkenin bu önemli şehrini gezi rotalarına eklemektedir. Eğer Philadelphia’ya bir gezi düşünüyorsanız ve henüz … Devamını oku…
Amerika, dünyanın hemen her yerinden ziyaretçi alan bir rüya ülke konumunda bulunuyor. Ülkeyi ziyaret edenlerin büyük kısmı ise Amerika’yı tam bir alışveriş cenneti olarak görüyor. Amerika’nın Californiya eyaletine bağlı bulunan Los Angeles, Amerika’nın geneli gibi büyük bir alışveriş denizi olarak ziyaretçilerine çok geniş alıveriş seçenekleri sunuyor. Biz de bu nedenle takipçilerimiz için Los Angeles alışveriş … Devamını oku…
Avusturya’nın kuzey kesiminin başkenti Linz; Viyana ve Graz’dan sonra ülkenin en büyük üçüncü şehridir. Tuna Nehri’nin ikiye böldüğü kenti turizm gözünden inceleyeceğiz.
Yazıyı okumaya devam ederseniz Linz gezilecek yerler hakkında ipuçları toplayacaksınız.
Kiliseler, müzeler, kültürel etkinlikleri ile ünlü olan Linz birçok bilim adamının ve sanatçının da evidir. Adalbert Stifter, Wolfgang Mozart ve Anton Bruckner, Johannes Kepler’i örnek verebiliriz. Tuna Nehri’nin konumu da etkileyici olunca Linz’de keyifli bir tatil yapmamak için bahane kalmıyor.
#1 Linz Gezilecek Yerler
Listenin ilk sırasında;
1-Schlossmuseum Linz
Tuna Nehri’ne bakan heybetli Linz Kalesi, yüzyıllar boyu şehre egemen olmuştur. Kayıtlar, 9. yüzyılın başlarından bu yana kalenin var olduğunu gösteriyor. Eski yapının duvarları ve Friedrich Kapısı halen görülmektedir. Günümüzde sergi amaçlı kullanılan yerde resim, heykel, zırh, Romave Orta Çağ dönemlerinden kalan ürünler bulunuyor. Güney kanadında teknoloji ve doğa ilgili sergiler göze çarpar.
2-Aziz Martin Kilisesi
Römerstrasse’de, Linz Kalesi’nin hemen altında, orjinal biçimde korunması için büyük çaba sarf edilen Aziz Martin Kilisesi var. Roma duvar kalıntıları üzerine inşa edilmiş olan 8. yüzyıl kilisesi, en eski Carolingen mimarisinin özelliklerini taşıyor. 15. yüzyılda yapılan freskleri, eski kapıları, pencere taslaklarını, Roma yazıtlarını görebilirsiniz.
3-Ars Electronica Center
“Geleceğin Müzesi” olarak adlandırılan Ars Elecktronica, 1996 yılında kuruldu. 2009 yılında ise Tuna Nehri üzerindeki ultra modern yere taşındı. Dinamik bir teknoloji merkezi olarak tasarlanan merkezde; iklim değişikliği ve kirlilik, uzay keşfi, biyoteknoloji ve robotlar gibi konular işleniyor. Yani, modern dünyayı ilgilendiren bilimsel konuları Ars Elecktronica’da irdeleyebiliyorsunuz.
Ayrıca her yıl Ars Electronica Festival organize edilerek bilgisayar müziği, animasyon, interaktif sanat, web tasarım liderleri tanıtılıyor. Gün batımından sonra bu taraflarda olursanız Tuna Nehri kıyısında yürüyüş yapmayı unutmayın.
4- Lentos Sanat Müzesi
Linz’in Tuna kıyısındaki son derece modern müzelerinden olan Lentos, 2003 yılında Yen Galeri’nin halefi olarak kapılarını açtı. O zaman beri Avusturya’nın en önemli sanat galerileri arasında yer almıştır. Klasik modernizmin başyapıtları ve 19. yüzyıl örnekleri olmak üzere 1,500’den fazla eser sergileniyor. Eskizler ve fotoğraf koleksiyonları da tarihi olayları aydınlatacak cinsten.
5-Yeni Katedral
Üç koridorlu, Neo-Gotik anlayışla donatılmış, şapeliyle de kendinden söz ettiren turistik katedraldir. 1862-1924 arası üzerinde çalışılan katedralin mimari planı Vinzenz Statz’a ait. Viyana‘daki Aziz Stephen Katedrali’nden daha geniş alana sahip olması farkını belli ediyor.
6- St. Florian Augustinian Abbey
Linz’e sadece 20 dakikalık mesafede olan güney bölgesinde 800’lü yıllarda inşa edilen manastır bulunuyor. Hristiyanlara göre kutsal görev sırasında şehit olan Florian’ın mezarı üzerine kurulmuştur. Günümüzde gördüğümüz barok yapı ise 1686-1751 arası eklenmiş. Manastırda bazen koro konserleri olduğu için gezinizi bu tarihlere denk getirmemeye çalışın. Etkinlik zamanlarında gezilere pek izin verilmiyor.
7- Botanik Bahçeleri
Freinberg’in doğu eteklerinde, şehir merkezine 30 dakikalık yürüme mesafesinde olan çok güzel bir botanik bahçesi var. Linz’deki botanik bahçeleri Avrupa’nınen etkileyici botanik bahçeleri arasında gösterilir. 10 binden fazla bitkiye ev sahipliği yapan yerde egzotik çiçekler çok dikkat çekiyor. Konserler ve festival zamanlarında daha fazla keyif almanız mümkün.
8- Wilhering Manastırı
Linz’in yaklaşık 8 kilometre batısındaki küçük bir kasaba olan Wilhering, 12. yüzyıldan kalma bir Sistercian Manastırı ile ünlüdür. 1146’da kurulan manastır, yangın sonrası 18. yüzyılda tekrar tekrar inşa edildi. Avusturya’nın en iyi Rokoko iç mekanı olarak gösterilir. Wilhering’e tekne ile gelebiliyorsanız çok keyif verici bir yolculuk sizi bekliyor.
9- Çelik Dünyası
Linz, Avusturya’nın çelik endüstrisine yön veren bir şehir. Ülkenin en büyük çelik üreticisi Voestalpine AG, geziniz sırasında uğramak isteyeceğiniz bir yer. Çeliğin üretim sürecini başından sonuna kadar izleme şansını değerlendirmek fena olmayacaktır.
10- Hauptplatz ve Landstrasse
1,200 metre uzunluğundaki Landstrasse, Promenade’den ana tren istasyonuna doğru uzanır ve Linz’in tarihi şehir merkezini keşfetmek için en iyi yerlerdendir. Doğu tarafında 1772’de yapılan Ursuline Kilisesi ve 1674-1726 arasında inşa edilen Carmelite Kilisesi bulunur. Çevresi tarihi binalarla çevrili olan bölgede Linz’in sırlarını keşfetmeye hazır mısınız?
11- Pöstlingberg
Linz’in Urfahr bölgesinin üstünde, Pöstlingberg olarak bilinen tepe bulunur. Bu tepede Hac Kilisesi yer alıyor ve yerli yabancı turistlerin ziyaretleriyle hareketli saatler geçiriyor.
12- Eski Katedral
Genellikle “Linz’in Eski Katedrali” (Alter Dom) olarak anılan ikiz kuleli Cizvit St. Ignatius Kilisesi, zengin İtalyan süslemeleri ile meşhurdur. Yüzyıllarda boyu çeşitli sanatçıların elinden bir şeyler kazanan katedral çoklu sergi alanı gibidir. Bundan dolayı turistlerin merak ettiği yerler arasındadır.
*Linz gezilecek yerler fazlasıyla ilginizi çekmiş olmalı. Avrupa’ya bir seyahat düşünüyorsanız Linz ve Avusturya şehirlerini mutlaka tavsiye ediyoruz. Kültürel miraslarını iyi koruyan yerel halk, turizm faaliyetleri ile geçmişini, bugününü ve geleceğini gelenlere anlatıyor.
Linz gezilecek yerler hakkında bildiklerinizi aşağıda yer alan yorumlar kısmından bizlere ulaştırabilirsiniz.
Birbirinden güzel mimarileri ile görenleri kendine hayran bırakan İtalyan şehri Pisa, gezilecek yerleri, tarihi dokusu ve muhteşem atmosferiyle sizlere harika bir gezinin kapılarını aralıyor…
Pisa gezilecek yerler yazımızda ise sizlere şehirde mutlaka görmeniz gereken gezi rotalarını derledik.
Dünyaca ünlü Pisa Kulesi’ne ev sahipliği yapan kent aynı zamanda tarihin önemli bilim adamı ve filozoflarından Galileo Galilei’nin memleketi olmasıyla da ününe ün katıyor.
UNESCO tarafından Dünya Mirasları Listesi’ne alınan pek çok yapısıyla Pisa, gezginleri ve seyahat etmeyi sevenleri cezbeden cazibe merkezlerinden biri aynı zamanda.
#1 Pisa Gezilecek Yerler
Dilerseniz birlikte inceleyelim;
1- Pisa Kulesi
Şehrin simgesi haline gelen Pisa Kulesi, 1063 yılında yaptırılan Pisa kentinin Piazza dei Miracoli meydanında yer alan İtalya’nın dünyaca ünlü yapılarından biridir. 56 metre yüksekliğindeki kulenin tepesine 294 basamaklı bir merdivenle çıkılmakta ve turistler bu noktada fotoğraf çektirebilmek için uzun kuyruklar oluşturmaktadır.
Temelde düz olarak inşa edilen çan kulesi, yapının yer aldığı toprak elverişsiz olduğu için çökmek yerine eğilmeye başlamış ve bugünkü halini almıştır.
2- Katedral Meydanı
Avrupa’da dev bir akım olan Orta Çağ sanatının en önemli merkezi olan Piazza dei Miracoli– Katedral Meydanı, kent merkezinde yer alan 8 bin 87 hektarlık bir alan üzerine kurulu meydandır. Dünyanın en iyi mimari komplekslerinden biri olan meydan, Katolik Kilisesi tarafından da kutsandıktan sonra etrafı dört büyük dini yapı tarafından çevrelenmiştir.
Diğer yandan Katedral Meydanı, 1987 yılından beri UNESCO tarafından koruma altına alınan Pissa’nın en ünlü turistik meydanlarından biridir.
3- Pisa Katedrali
Roma Katolik Katedraline adanan Pisa Katedrali, Romanesk mimarisinin dikkat çeken örneklerinden birini gözler önüne seriyor. 1092 yılından beri varlığını koruyan dini yapı, İtalya’nın ünlü mimarları Busheto ve Rainaldo tarafından tasarlanmış şehrin en turistik noktalarından biri.
Pisa Kulesi ile yan yana olması sebebiyle de ziyaretçi akınına uğrayan katedral, ihtişamıyla görenleri kendine hayran bırakıyor. 16. yüzyıl freskleri ve mozaik detaylarıyla iç tasarımı da en az dış mimarisi kadar dikkat çekiyor.
4- Şövalyeler Meydanı
Pisa’nın Orta Çağ döneminde siyasi merkezi olarak kabul edilen Şövalyeler Meydanı, 16. Yüzyıldan sonra Aziz Stephen Şövalyeleri Meclisi’nin karargahlarından biri haline geldi ve şövalyelerin eğitimleri bu noktada gerçekleşti.
Pek çok tarihi olaya şahitlik etmesi sebebiyle Pisa için özel bir yere sahip meydan, günümüzde halkın buluşma noktası ve şehrin ünlü üniversitelerinden biri olan ”Scuola Normale di Pisa” kurumuna ev sahipliği yapıyor.
5- Snopie Müzesi
Eşsiz mimarisi ve etkileyici freskleri ile sanat severlerin hayranlığını kazanan Sinopie Müzesi, 14. ve 15. yüzyıldan kalma nadide eserlere ev sahipliği yapan bir müze.. Dönemin pek çok duvar çizimine yer veren müzede, o dönemi anlatan kısa filmler ve fresko boyama konusundaki incelikler anlatılır.
6- Palazzo della Carovana
1564 yılında inşa edilen Plazzo della Carovana,Aziz Stephen Şövalyeleri’nin ikamet ettiği saray olarak kullanılmış tarihi bir yapı. Ziyaretçilerine şövalyelerin kişisel eşyalarını ve o dönemden kalma mobilyaları sunan müzeyi, ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.
7- Opera Del Duomo Müzesi
Pisa’nın sanata verdiği önemi en net şekilde görebileceğiniz Opera Del Duomo Müzesi, 1986 yılından beri hizmet veren şehrin etkileyici sanat merkezlerinden biri.
Orta Çağ’dan kalma heykelleri gözlemleyebileceğiniz müzede, 19. yüzyılın başından itibaren bir dizi restorasyon çalışmasından geçen müzenin yer aldığı tarihi binanın, ihtişamlı mimarisi de görenleri kendine hayran bırakmaktadır.
8- Plazzo Blu
Sahip olduğu mavi renkten adını alan Plazzo Blu, kent merkezinde yer alan sergiler ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan tarihi bir yapı. 8. yüzyılda Plazzo’yu satın alan Rus sahiplerinin zevkine göre tasarlanan bina, Pisa’nın en ünlü sanat merkezlerinden biri olarak bilinir.
9- San Matteo Ulusal Müze
Şehrin önemli sanat merkezlerinden biri de San Matteo Ulusal Müzesi’dir. Orta Çağ’dan kalma pek çok esere yer veren müzede; Nicola Pisano, Donatello gibi dünyaca ünlü pek çok sanatçının koleksiyonlarını görebilmeniz mümkün..
13. yüzyıldan, 15. yüzyıla kadar dönemin en ünlü sanatçıları tarafından yapılan antik resim koleksiyonuna, dini heykel ve antik seramik koleksiyonlarına ev sahipliği yapan müze, şehre gelen sanatseverlerin mutlaka ziyaret ettiği gezi noktaları arasında yer alır.
10- San Paolo a Ripa D’arno
Şehrin mimarisiyle görenleri kendine hayran bırakan kilisesi San Paolo a Ripa D’arno, bir Roma Katolik kilisesidir. 1032 yılından bugüne hizmet veren kilisenin 925 yılında inşa edildiği bilinmektedir.
Bir dizi restore çalışmasından geçtikten sonra kilisenin arka tarafına Romanesk mimarinin bir ürünü olan Aziz Agatha Şapeli inşa edildi.
11- Pisa Vaftizhanesi
1152 yılında inşasına başlanmasına rağmen ancak 1363 yılında tamamlanabilen Pisa Vaftizhanesi, şehrin Roma Katolik dini yapılarından bir diğeridir. Ünlü Pisa Kulesi’nin hemen yakınında konumlanan yapı, dış mimarisiyle şehrin mimarlık harikalarından biri olarak görülmektedir.
12- Pisa Anıt Mezarlığı
1277 yılından günümüze kadar gelen Pisa Anıt Mezarlığı, 1146 yılında yaşanan Haçlı Seferlerinde yaşamını yitiren Ubaldo Lanfranchi ve dönemin Pisa Başpiskoposu anısına yaptırılan mezar alanıdır.
Rivayete göre mezarlığın olduğu bölüme gömülen cesetlerin çürümeyeceği ve yüz yıllar geçse de bu topraklarda gömülü olan bedenlerin muhafaza edildiği söyleniyor.
Reparata kilisesi eski vaftizhanesinin kalıntılarının olduğu bölümde yer alan eski mezarlık, Pisa’nın UNESCO tarafından koruma altına alınan mabetlerinden biridir.
13- Pisa Charterhouse
Carthus dönemine ait olan manastır Pisa Charterhouse, Pisa’nın 10 kilometre dışında Doğal Tarih Müzesi’ne ait eski bir dini yapıdır. 1366 yılında inşa edilen manastır, Val Graziosa tarafından tasarlanmış, 17 ve 18. yüzyılarda ise bir dizi restore çalışmasından geçerek Barok mimarisi kullanılarak yenilenmiştir.
Günümüzde şehrin önemli turistik merkezlerinden biri olarak gösterilen yapının ziyaretçileri de bir hayli fazla..
14- Putti Çeşmesi
Putti Çeşmesi, Pisa Kulesi’nin hemen önünde yer alan şehrin tarihi çeşmelerinden biridir. Çocuk melekler olarak tasvir edilen üç çocuk heykelinin yer aldığı anıt çeşme, sanat severlerin dikkatle incelediği şehrin en önemli heykel çalışmalarından biri olarak kabul edilir.
*Pisa gezilecek yerler yazımıza ek tavsiye gezi noktalarını aşağıda yer alan yorumlar kısmından bizlere iletebilirsiniz.
Avrupa’nın pek çok tarihi olaya şahitlik eden ülkesi Polonya, 38 milyonluk nüfusu ve 312 bin kilometrekarelik yüz ölçümüyle kıtanın en büyük ülkelerinden biri..
Polonya gezilecek yerler yazımızda sizlere ülkeye yapacağınız seyahatte mutlaka görmeniz gereken gezi rotalarını derledik. Dilerseniz sözü fazla uzatmadan yazımıza başlayalım..
Köklü bir tarihe sahip olan ülkede gezilecek yerler ise sınırsız.. Ülkemizden de pek çok öğrencinin eğitim için göç ettiği Polonya, kültürel değerleri ve tarihi ögeleriyle de tam bir turizm cenneti..
#1 Polonya Gezilecek Yerler
Listenin ilk sırasında;
1- Wawel Katedrali
Polonya’nın Roma Katolik kiliselerinden biri olan Wawel Katedrali, 900 yılı geçkin bir süredir Krakow şehrinde yer alan tarihi yapılardan biri.. Bir dizi restoreden geçen katedralin farklı mimarisi ise şehre gelen turistlerin yoğun ilgisine maruz kalıyor.
Ülkenin ulusal kutsal alanlarından biri olan katedral, tarih boyunca hükümdarların taç giyme törenlerine ev sahipliği yapmış..
2- Wieliczka Tuz Madeni
Krakow kenti yakınlarında yer alan Wieliczka Tuz Madeni, dünyanın en eski tuz madenlerinden biridir. Geçmiş dönemde pek çok Lehistan Kralı’nın evlilik törenlerinin yapıldığı madenin tarih öncesi çağlardan beri kullanıldığı bilinmektedir.
Derinliği 327 metre olan maden günümüzde ülkeye gelen turistlerin mutlaka uğradığı gezi noktalarından biri… Kapalı alan korkunuz yoksa mutlaka bir rehber eşliğinde ziyaret etmeli, tuzdan yapılma heykelleri ve cilde mucizevi şekilde iyi gelen göl suyunu denemenizi tavsiye ederiz.
3- Auschwitz – Birkenau Toplama Kampları
İkinci Dünya Savaşı’nda, Nazi Almanyası tarafından kurulan ve tarihin en acı olaylarına şahitlik eden Auschwits-Birkenau toplama kampları, Krakow’un 60 kilometre batısında MonovtitzKöyü’nde yer alır.
Yahudi soykırımının dehşet verici katliamlarına şahitlik eden kampa, savaş zamanında toplamda 1.3 milyon insan yerleştirilmiş, 900 bin kişi gaz odalarında hayatını kaybederken 200 bine yakın insan eksik beslenme, hastalık ve kötü muameleden hayatını kaybetmiştir.
Soykırım yıllar sonra pek çok tepkiye sebep olsa da o yıllarda engel olunamamış insanlık tarihinin utançlarından biri olarak kayıtlara düşmüştür. UNESCO tarafından koruma altına alınan bu iki kamp kalıntıları günümüzde Yahudi mezarlığı, Auschwitz- Birkenau Devlet Müzesi ve Holokost anma mekanı olarak kamuya açılmıştır.
4- Bialowieza Ormanı
UNESCO tarafından Dünya Mirasları Listesi’ne alınan Bialowieza Ormanı, Polonya’nın en ünlü doğa parklarından biridir. Bir ucu Beyaz Rusya’ya kadar dayanan orman, en ağır toprak hayvanlarından biri olan 500 adet Avrupa bizonuna ev sahipliği yapmaktadır.
Ülkeye gelen turistlerin mutlaka ziyaret ettiği orman bölgesinde keyifli bir yürüyüş yapabilir eğer şanslıysanız bizonlardan birini bile görebilirsiniz.
5- Varşova Eski Şehir
Polonya’nın başkenti Varşova’nın en önemli turistik noktalarından biri olan Eski Şehir, içerisinde yer alan restoranları, kafeleri ve alışveriş dükkanlarıyla ülkenin her saat canlı kalabilen nadir noktalarından biridir.
13. Yüzyıldan günümüze kadar gelen şehir, 1980 yılında UNESCO tarafından da koruma altına alınmış.. Alman Ordusu tarafından ağır darbeler almasına rağmen günümüzde hala ülkenin tarihi ve kültürel değerlerinin toplandığı nokta olarak gösterilmektedir.
6- Malbork Kalesi
Çok büyük bir alan üzerine kurulu olan Malbork Kalesi, dünyanın en büyük kalesi olarak gösterilen Polonya’nın simgesi haline gelmiş yapılardan biridir. Klasik Orta Çağ mimarisine sahip kale, 1997 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne alınmış ve o tarihten bugüne titizlikle korunmuş..
1406 yılında inşa edildiği düşünülen Malbork Kalesi ihtişamlı görüntüsü, yemyeşil bahçesi ve muhteşem gölüyle ülkenin en fazla turist ağırlayan noktalarından biri.
7-Kraków Cloth Hall
Polonya’nın en bilindik gezi noktalarından biri de Krakow Cloth Hall… Rönesans döneminden kalma yapı, eşsiz mimarisi ve ihtişamıyla görenleri kendine hayran bırakıyor.
Kent meydanında yer alan binanın üst katında yer alan müzede, 19. yüzyılda Polonya resim ve heykel sanatına dair koleksiyonlar yer alırken pek çok dünyaca ünlü sanatçının eserlerine de rastlamanız mümkün…
8- St. Mary’s Bazilikası
Orijinalı 1220 yılında inşa edilen St. Mary’s Kilisesi, bir Tatar baskını sırasında imha edilmiş ve hemen sonrasında bazilika olarak tekrar inşasına başlanmıştır. Dış görünümü olduğu kadar iç mimarisiyle de dikkat çeken bazilikanın, zarif ahşap oyma tasarımı oldukça ilginç nüanslara sahip..
Eğer bazilikayı yazın seyahat etmeyi düşünüyorsanız, binanın kulesine tırmanıp muhteşem şehir manzarasını izlemenizi tavsiye ederiz.
9- Wilanow Sarayı
Barok mimarisinin en güzel örneklerinden birine şahitlik edeceğiniz Wilanow Sarayı’nın 1677 yılında inşa edildiği düşünülüyor. İçerisinde heykel ve resim sanatının muhteşem örnekleriyle karşılaşacağınız sarayın yer aldığı İtalyan bahçesi de en az yapı kadar dikkat çekiyor. Oldukça şık dizayn edilen sarayın, uzun bir dönem Kraliyet Ailesinin ikamet ettiği bina olması da diğer önemli noktalardan biri.
10- Slowinski Ulusal Parkı
Polonya’nın kuzeyinde yer alan Slowinski Milli Parkı, 32 kilometre uzunluğundaki bir sahil.. Hareketli kum tepelerine sahip park, Polonya Çevre Bakanlığı tarafından yönetiliyor.
Geçmişte parkın olduğu alanda Baltık Denizi var iken zamanla gelgitler sonucu kum tepeleri oluşarak günümüzde yer alan kum tepelerini oluşturmuş ve ülkenin en popüler gezi duraklarından biri haline gelmiştir. Muhteşem fotoğraflar çekileceğiniz milli parkı ziyaret etmenizi şiddetle tavsiye ederiz…
11-Jasna Gora Manastırı
Ülkenin kutsal noktalarından biri olarak kabul edilen Jasna Gora Manastırı, Polonya halkı için bir haç ve türbe görevi gören dini yapılardan biridir. Oldukça zengin tarihi miraslara ev sahipliği yapan manastırda Polonya başkanı Lech Waesa’nın 1983 yılında aldığı Nobel Barış Ödülü madalyası da yer alıyor.
Ülkenin ulusal tarihi anıtlarından biri olarak gösterilen dini yapı, farklı mimarisiyle de dikkatleri üzerinde topluyor.
12- Planty Parkı
Krakow şehrinin en büyük parklarından biri olarak gösterilen Planty Parkı, 19. yüzyıldan kalma Orta Çağ surları ile Eski Şehri çevreleyen tarihi bir alan aynı zamanda. 20 bin metrekarelik alan üzerine kurulu olan parkta sayısız anıt, çeşme ve peyzaj mimarisiyle görenleri kendine hayran bırakan otuzdan fazla küçük bahçeden oluşuyor.
13- Lazienki Sarayı
Başkentin en büyük parkına sahip olan Lazienki Sarayı, tamı tamına 76 hektarlık bir alan üzerinde yer alıyor. Neo Klasik mimarisiyle etkileyici bir görünüme sahip olan sarayın 1600’lü yıllarda yapıldığı ve o dönemde şehrin en güzel yapısı olarak gösterildiği biliniyor.
İki ayrı bölüme ayrılan sarayın tasarımını ise Tylman Gamerski ve Domenico Merlini üstlenmiş.. Yapının içerisinde Polonya’nın en önemli resim tabloları ve heykel çalışmalarından oluşan küçük bir koleksiyon da yer alıyor.
14- Varşova Ayaklanma Müzesi
İkinci Dünya Savaşı sırasında Polonya Halk Ordusu tarafından şehri Nazi Almanya’sının elinden geri alabilmek için başlatılan Varşova Ayaklanması, pek çok mücadelenin ardından başarıyla sonuçlanmıştı.
O günlere ithafen açılmak istenen müze fikri ise 1983 yılında ortaya çıksa da projenin gerçekleştirilmesi 2004 yılına kadar sürmüş ve ses getiren bir koleksiyonu ziyaretçilerine sunmaya başlamıştır.
Müzede yer alan sergide direniş yıllarını anlatan pek çok kanıt, belge ve fotoğrafın yanı sıra o yıllardan kalma pek çok şeyin titizlikle korunduğuna oldukça şaşıracaksınız. Direnişin olduğu dönemde sevgililerin birbirlerine yazdıkları mektupların dahi saklandığı müze, yılda tamı tamına 600 bin ziyaretçi ağırlıyor.
15- Wroclaw Eski Şehir Meydanı
Worclaw’ın kent merkezinde yer alan Pazar Meydanı, 13. Yüzyıldan kalma eski bir meydan. Gotik tarzdaki Belediye Binası’na da ev sahipliği yapan meydan köklü tarihiyle ülkede yoğun ilgi çeken turistik noktalardan biri.
Belediye binası, büyük salon ve bir de müzeye ev sahipliği yapan meydan, şehrin en hareketli noktalarından biri aynı zamanda.
16- Polis Akademisi Müzesi
Avrupa’nın en eski askeri hava alanlarından biri olan Rakowice-Czyny Havaalanı’nın birkaç bina ve bölümünün devralınmasıyla açılan Krakow Havacılık Müzesi, uçak, motor ve dünya havacılık tarihi hakkında detaylı bilgilere ulaşabileceğiniz harika bir merkez.
Eski dönem pek çok havacılık aracının sergilendiği müzede yer alan koleksiyon, Avrupa’nın önde gelen koleksiyonlarından biri olarak gösteriliyor aynı zamanda. Ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.
Günümüzde pek çok sergiye ev sahipliği yapan bir müze görevi gören Barbican, ihtişamlı surları ve Gotik mimarisiyle bir zamanların emniyet binası aslınıda. Avrupa’da hala ayakta kalan 1400’lü yılların üç karakolundan biri olan Barbican’ın uzun bir tarihi geçmişi var.
O dönemlerde St. Florian Kapısı’ndan geçen ve şehre giren herkes için bir kontrol noktası var sayılan yapı günümüzde turistik merkezlerden biri olarak Krakow’un en önemli cazibe merkezleri arasında.
25 milyon nüfusuyla Amerika’nın en büyük şehirlerinden biri olan Los Angeles, zengin kültürü, renkli gece hayatı ve birçok gezilecek yeriyle ziyaretçilerin en fazla ilgi gösterdiği yerlerden biri olmayı başarıyor. Los Angeles, ülkenin en keyifli şehirlerinden biri ve burada tatil yapmak gerçekten çok güzel bir duygu. Ancak bu şehre geldiğinizde Los Angeles’te nerede kalınır sorusunun cevabını … Devamını oku…
Kuzey Kafkasya bölgesinde Rusya Federasyonu’na bağlı olan Krasnodar gezilecek yeriyle turistlerin ilgi gösterdiği yerlerden biri. Aynı denizi paylaştığımız Rusya, yüz ölçümü bakımından çok geniş alanlara sahip. Hal böyle olunca onlarca, hatta yüzlerce gezilecek yerleri oluyor. Bu içeriğimizde Krasnodar’ı ele alacağız. Samsun ile kardeş şehir olan kentte nereler varmış birlikte göreceğiz. Krasnodar gezilecek yerler listesiyle keşfe … Devamını oku…
Bodrum’un merkezinde yer alan alışveriş noktaları yerli ve yabancı turistlerin sürekli gittiği noktalardan biri. Bodrum’un alışveriş noktaları çarşılar, butikler ve Bodrum’un ara sokaklarında yer alan hediyelik eşya dükkanları gibi yerlerden oluşmaktadır. Bodrum Çarşısı Bodrum’a dair hediyelik ve özel eşyaları satan dükkanları bulabileceğiniz şirin bir çarşıdır. Bodrum Çarşısı’nda yazlık ayakkabılar, bez kıyafetler, el yapımı Bodrum’un simgeleri, … Devamını oku…
Kafkasya’nın en eski şehirlerinden Azerbaycan’ın Gence şehri, 5.yy’a kadar uzanan geçmişiyle tarihi bir şehir. Farklı mimari tarzı, tarihi yerleri ve birleşmiş kültürüyle Gence gezilecek yerler, size hem tanıdık hem de yabancı bir tat verecek. Dede Korkut Hikayeleri’nde adını sıkça duyduğumuz Gence, edebiyata yön vermiş ünlü şair Nizami Gencevi gibi bir ustayı da yetiştirmiş. Uzun yıllar … Devamını oku…
Makedonya Cumhuriyeti, Batı dünyasının tüm olanaklarına sahipken hala gizli bir hazine gibi turistleri kendine doğru çekiyor.
Balkanların güzel memleketlerinden ülkeyi, Makedonya gezilecek yerler listemizde inceledik ve önemli noktaları sizlerle paylaştık.
Makedonya’nın coğrafyası farklı kültürlerle etkileşime açıktır. Akdeniz, Roma, Yunan, Arnavutluk ve Osmanlı’dan tarih boyunca kültür alışverişi yapılmış. Muhteşem tarihi cazibe merkezleri ve harabeleriyle yüzyıllardır doğal bir cennet gibidir.
#1 Makedonya Gezilecek Yerler
Listenin ilk sırasında;
1- Skopje
Türkçe adıyla Üsküp, Avrupa’nın eklektik şehirlerindendir. Her tarafında müze, çeşme, köprü ve heykel bulunuyor. Makedonya’nın ulusal kimliğinin oluşmasında bu eserlerin önemi büyüktür. Taş Köprü, Sveti Kaplıcalar Kilisesi, Tvrdina Kalesi ve Eski TürkÇarşısı gibi yerler turizmin ağırlıklı olduğu yerlere örnek verilebilir. Üsküp’ün gece hayatı için de Makedonija Caddesi’ni tercih edebilirsiniz.
=> Üsküp Eski Çarşıhakkında detaylı bilgi için bağlantı linkine tıklayın.
Bir zamanlar “konsoloslar şehri” olarak bilinen eski bir Osmanlı kasabasıdır. Diplomatik işlerin yürütülmesi için burası bir merkez gibi kullanılmış. “Zarif ve sofistike” tanımını rahatlıkla yapabiliriz. Türk camileri ve 18. yüzyıldan kalma geleneksel evler güzel bir deneyim yaşatıyor. Kahvenizi yudumlarken etrafı seyredebileceğiniz güzel mekânlar da var.
3- Prilep
Prilep birkaç benzersiz şeyle ünlüdür. İlk olarak; Makedonya’nın tütün sermayesini elinde bulunduruyor. İkincisi; Orta Çağ’dan kalan kilise ve manastırlar tarihi gezintilere olanak sağlıyor. Prilep’in yerlileri geleneklerini korumak için özverili çalışmalara imza atmakta.
4- Krusevo
Sadece 10 bin vatandaşa sahip olmasına rağmen, Krusevo bir zamanlar bağımsız bir şehirdi. Makedonlar, Osmanlı’dan ayrılıp bağımsız olmak için bu şehirde güçlerini birleştirmişler. Dolayısıyla Krusevo, Makedonya tarihinde önemli bir yere sahiptir.
5- Mavrovo Ulusal Parkı
Kayak yapmak için mükemmel bir yer olan Mavrovo; kilometrelerce orman, kanyon, şelale ve karst alanları içeren Makedonya’nın en büyük kış tatil beldesidir. Ülkenin en yüksek zirvesini Mt Korab’ı (2764 metre) da görebilirsiniz. Ziyaret zamanınız fark etmeksizin her dönem burada şaşırtıcı manzaraları seyredebilirsiniz. Doğaseverler çeşitli fauna ve flora arasında dolaşıp, göl çevresinde yürüyüşe çıkabilir.
Ülkenin üç büyük milli parkının en eskisidir. Bitola yakınlarında bulunan Pelister, 2600 metrelik dağ ile sekiz doruk noktasını günlük gezginlere sunuyor. Adeta bir kaçış alanı diyebiliriz. Doğa meraklıları kara geyik, kurt, ayı, kartal, keklik gibi hayvanları görmek için buraya gelmeyi tercih ediyor. Köprüler, nehirler ve kayalıklarla macera eksiksiz yaşanıyor.
Ülkedeki en önemli arkeolojik alanlardan biri Stobi’de bulunur. 7. yüzyılda Paeonia Kralı tarafından kurulan kent, Romalılara ve Bizanslılara kadar birkaç kez el değiştirdi. Eski bir Roma ticaret rotasında stratejik olarak yer alan Stobi, Sırbistan’dakiTuna’dan Yunanistan’daki Ege Denizi’ne kadar tüccarların hızlı hareket edebildiği bir bölgeydi. Üsküp’ten sadece bir saatlik mesafededir.
8- Gevgelija
Muhtemelen tüm Makedonya’nın en gözde turistik yeri olan Gevgelija, eğlence adına büyük bir üne sahiptir. Kumarhaneler, beş yıldızlı oteller, gece kulüpleri, galeriler ve konser mekanları nedeniyle buraya “Makedonya Las Vegas‘ı” deniyor.
Kumar masalarından uzak duranlardansanız kükürtlü hamamları, spa tesislerini, ormanlık alanları da tercih edebilirsiniz.
9- Povardarie
Makedonya’da 24 bin hektarı aşkın üzüm bağı var. Bağcılık konusunda da 2000 yıllık bir tecrübe konuşuyor. Dünyaca ünlü Makedon şarapları Provardarie’de üretilmektedir. Vranec ve Smederevka en popülerler arasında yer alıyor. Ziyaretiniz sırasında tadımlık deneme şansını kaçırmayın. Şaraphaneleri de gezip üretim sürecini ve sonrasını deneyimleyebilirsiniz.
10- Strumica
Strumica, keşfedilmeye değer birçok harika cazibe merkeziyle Doğu Makedonya’da bulunuyor. Smolare ve Kolesino şelalelerine doğru yürüyüş yaparak keyifli bir tur yapabilirsiniz. Veljusa ve Vodoca gibi çarpıcı manastırlarda mola verip yerliler ile sohbet etmeyi de düşünebilirsiniz. 11. yüzyılda inşa edilmiş St. Bogorodica Eleusa’yı görmeyi sakın unutmayın.
11- Ohrid
Şehrin en büyük gölü olan Ohrid, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndedir. Ohrid şehir olarak da UNESCO’nun radarına girmiştir. Aziz Sofya Kilisesi, antik tiyatro, Aziz Clement Kilisesi ve Tsar Samuil’in Kalesi inanılmaz bir keyif vadediyor. 2800 metreye kadar yükselen dağ ile Ohrid sadece kültürel değil, doğa anlamında da güzel bir konuma sahip. Ülkenin en zengin ve en eski manastırlarından Aziz Naum buraya 30 kilometre uzaktadır.
12- Struga
“Şiir Şehri” olarak adlandırılan Struga dolaşırken rahatladığınız güzel, şirin bir kasaba. Makedonya’nın ulusal marşı “Denes nad Makedonija se raga” Struga doğumlu Vlado Maleski tarafından yazılmış. Turistler genelde Eski Çarşı, Aziz George Kilisesi, Halveti Teke ve Goce Delcev Caddesi’ni geziyor.
13- Tikves Gölü
1968 yılında inşa edilen Tikves Gölü ülkenin en büyük ve en eski yapay gölüdür. Gölde tüplü dalış, yelken, kayak ve kano gibi aktiviteler sunuluyor. Yaz aylarında ise yamaç paraşütü ve dağ bisikleti grupları buluşmalarını burada gerçekleştiriyor. Vadinin verimli topraklarında birçok meyve bahçesi de bulunur. Organik meyveleri yanınızda götürebilirsiniz.
14- Kumanovo
Üsküp’ün dışında yer alan Kumanovo, ülkenin en büyük şehirlerinden biridir ve Makedon-Sırp kültürünün fantastik bir karışımıdır. Roma, Arnavut ve Türk azınlıklarının etnik izleri de Kumanovo’ya renklilik katmış.
*Balkanlara doğru bir tatil düşünceniz varsa Makedonya’yı seçenekleriniz arasına alabilirsiniz. Ülkenin tarihsel yolculuğunda başka kültürlerle sürekli