Hakkında; Bitki örtüsü ve kaliteli oksijeni ile gelen ziyaretçilerini kendine hayran bırakan Bursa, Marmara Bölgesi’nde konumlanıyor olup etrafını Balıkesir, Kütahya, Bilecik, Sakarya, Kocaeli ve Yalova ilçeleri çevrelenmiş durumdadır. Geçmişi M.Ö 4. yüzyıla dayanan şehirde, Osmanlı İmparatorluğu’nun temellerinin atıldığından pek çok tarihi yapıyla doğal güzelliği bir arada bulabilirsiniz. Türkiye‘nin en büyük dördüncü büyük şehri olan Bursa’nın nüfusu toplamda 2 bin 900 milyona yaklaşmaktadır. Sizler için hazırlamış olduğumuz Bursa’da yapılacak şeyler listemiz için okumaya devam edin;
Kullanılan kartlar;
Şehir içi ulaşım; Ulaşım ağının geniş olduğu Bursa kentinde dolmuş, otobüs, tramvay, metro, teleferik, metro, minibüs ve taksi gibi tüm ulaşım araçları mevcuttur. 1998 senesinde açılan metro hattı, doğu ve batı olarak iki yönde hizmet veriyor. Birinci hat Emek’ten başlar ve son hattı Arabayatağı’nda son bulurken ikinci hat ise Uludağ Üniversitesi’nden başlar. Çok sık kullanılan otobüs ise yedi ilçede birden faaliyet gösteriyor olup şehrin dışındaki köy ve kasabalara ulaşım sağlıyor. Cumhuriyet Caddesi’nden başlayan tramvay Zafer Meydanı ile Davutkadı durakları arasındadır.
İkonik gezi noktaları; Bursa’da gezmeniz gereken ikonik noktalar arasında öncelik Ulu Cami’nin olup sırasıyla Yeşil Türbe, Kapalı Çarşı, Orhan Gazi-Osman Gazi Türbeleri ve Uludağ Kayak Merkezi yer alıyor.
Pazar günü ne yapılır; Bir pazar günü Tarihi Çınar’da kahvaltı yaparak güne başlayabilir ardından Atatürk Kent Ormanı’nda güzel bir yürüyüş ve ardından Koza Han’da kahve keyfi yapabilirsiniz.
Burası Neresi? Bursa Uludağ yolu güzergahında bulunan İnkaya Mahallesi’ndeki çınarın 600 yıllık geçmişi ile tüm dikkatleri üzerine çekiyor. İsmini Osmanlı Devleti’nin ilk köylerinden biri olan İnkaya’dan alan görkemli çınar ağacının çağı 3 yüksekliği ise 35 metredir. Ülkemizdeki en yaşlı ağaçlardan biri olan İnkaya, yerli yabancı tüm turistlerin uğrak noktasından biridir. Şehrin gürültülü yaşamından uzaklaşarak nefes almak ve kafa dinlemek için bu tarihi çınara gelerek buradaki mangal restoranı, çay bahçesi, market ve hediyelik eşya dükkanlarından yararlanabilirsiniz. Lezzetli ve organik ürünlerden oluşan kahvaltısının yanında ballı meyve salatasını denemenizi öneririm. Yerli kadınlar bahçelerinde yetiştirdikleri organik sebze ve meyveleri ile yaptıkları el işi eşyaları satarak geçim sağlamaktadırlar.
Burası Neresi? Bursa’nın fethini yeniden yaşatma gayesinde olan müze, Bursa’nın Osmanlı Devleti hakimiyeti altına girmesinden sonra başlayan süreci bizlere aktarıyor. 360 derecelik bir bina içerisinde, Bursa’nın fetih edilişi tüm detaylarıyla yansıtılmıştır. Sahip olduğu bu özelliği ile dünyadaki en büyük panaromik müze olarak listelerde yerini almıştır. Bursa’nın onur verici olan müzesi, sadece fetihten değil beylik dönemlerinden Osmanlı Cihan Devleti’ne dönüşümünü de resmediliyor. Bir arşiv niteliği taşıyan bu yer tüm ziyaretçilerin gezip görmesi gereken önemli bir noktadır.
Burası Neresi? Bursa’daki en büyük kent ormanlarından biri olan Atatürk Kent Ormanı, 150 hektarlık alanı kapsamaktadır. Gelenlerin kullanabilmesi için piknik alanları, seyir terası, mescit, çocuk oyun alanı, tenis masaları ve voleybol oyun alanları mevcuttur. Yiyecek içecek ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz büfeler, piknik yapmak isteyenler için piknik alanları ve onlar içinde bulaşık yıkama yerleri bulunmaktadır.
Alana girdiğiniz de ilk olarak geniş bir alan göreceksiniz. Burada spor ve at binme faaliyetlerini gerçekleştirebilirsiniz. Sağ kısmında Misi adında manzaraya karşı piknik yapabileceğiniz açık ve kapalı olmak üzere çardaklar yer alıyor. Sol kısmında ise Doburca adındaki asıl Bursa manzarası var. Böyle olunca da çok sık tercih edilmektedir. Hafta içi gelmeye özen gösterirseniz daha rahat edersiniz.
Atatürk Kent Ormanı’na Nasıl Ulaşırım; Acemler metro istasyonunda indikten sonra B20/A – B20/B numaralı otobüslere binerek ormanın hemen altındaki cadde de inerek kısa bir yürüyüş ardından ulaşabilirsiniz.
Burası Neresi? 1980 senesinin başlarında yapılan açıkhava tiyatrosu Uluslararası Bursa Festivali’nin toplu şekilde yapılması amacıyla kısa bir zaman içerisinde yapılmıştır. Toplam kapasitesi 5 bin kişi olup 3 bin 500’ü koltuk 1500 ise ayakta olacak şekildedir. Bursalılar yoğun olarak geldiği Kültürpark, yaz akşamlarında pek çok konsere, dans yarışmalarına, tiyatrolara ve gösterilere ev sahipliği yapmaktadır.
Burası Neresi? Osmanlı Devleti’nin doğup yükseldiği bu topraklarda ki Koza Han, günümüzde alışveriş yeri olarak faaliyet göstermekte olup ne tarihi ne de mimari değerinden hiçbir şey kaybetmeden varlığını korumaya devam etmektedir. Yapıldığı zaman içerisinde yanında yer alan Pirinç Hanı ile birlikte şehrin en önemli iki handan biri olan Koza Han zaman içerisinde Yeni Han, Beylik Han, Yeni Kervansaray, Simkeş Han, Han-ı Cedid, Han-ı Cedid-i Amire gibi adlar almıştır. Fakat sonunda sık olarak ipek ticaretinin yapılması nedeniyle Koza Han isminde mutabık kalınmıştır. En ünlü noktalardan biri olan Koca Han yalnızca bir alışveriş merkezi olarak değil, pek çok yerli ve yabancı diplomat, iş adamı hatta İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in de ziyaret ettiği bu yapı mimari ve tarihi değerinden dolayı da Bursa geziniz sırasında uğramanız gereken duraklardan biri olmalı.
1941 senesinde Sultan II. Beyazıd tarafından İstanbul‘da kendisi için yaptırmış olduğu cami ve külliyeye gelir kaynağı olması için Mimar Abdül ula bin Pulat’a yaptırmıştır. Önceki yıllarda burada ipek böceği kozalarının satışı yapılırmış. Buda ipek böceği ve ipek kumaş ticareti Bursa’nın bugün bile tekstil sektöründe koruduğu önemi yaratan kilometre taşlarındandır. Orta avluda bir mescit ve şadırvan yer alıyor olup, toplamda 95 odaya sahip han, yapıldığı günden itibaren ipek tüccarlarının meskeni haline dönüşmüştür. Öyle ki ipek tüccarlarının handa iki oda tutarak birini satış için kullanırken diğerini ise depo olarak kullandığı söylenilmektedir. 1672 ve 1685 yılları içerisinde geçirdiği onarım çalışmalarıyla en son ki görünümüne 1950 senesinde kavuşmuş ve bugün mağazalarla dolu olan son halini almış.
İki yapıdan meydana gelen Koca Han’ın ilki avlu ortasında yer alan avlu ve dikdörtgen yapıdaki iki katlı binası iken diğeri ise dönemin tüccarlarının atlarını dağladıkları günümüzdeki Dış Koza Han adıyla bilinen ahırlardır. Ana binanın alt katında 45, üst katında 50 oda mevcut. Bunlar bugün mağaza olarak kullanılmakta. Odaların önü revaklar ile çevrili olup esasında üst katta revaklar başta ahşapken yapılan restorasyon çalışmalarıyla kagire çevrilmiş ve üzerileri kubbe ile örtülmüş. Avludaki mescid günümüze dek ulaşamamış olup tüccarları, alıcıları ve turistleri seyrederek dinlenmek isteyenlere içecek servisinin de yapıldığı kafeler bulunuyor.
Bursa Koza Han Nerede ve Nasıl Gidilir? Ulaşımı oldukça rahat olan Koza Han’a Ulu Cami ile Orhan Cami arasındaki Orhangazi Parkı’ndan da girişi bulunuyor. Bunun dışında Heykel – Atatürk Caddesi otobüslerini kullanarak da ulaşabilirsiniz.
Burası Neresi? Uludağ’ın yamaçlarında konumlanan Bursa’nın en otantik atmosferine sahip olan Cumalıkızık küçük bir hafta sonu veya günübirlik kaçamak için en elverişli noktalardan biri. Tarihi 14. yüzyıla dek uzanan ve oldukça korunaklı mimarisi ile UNESCO Dünya Mirasları Geçici Listesi’nde bulunan bu köy, kafa dinleyip kültürel bir gezi yaparak bolca fotoğraf çekilebilirsiniz.
Bursa’nın Yıldırım ilçesine bağlı olan Cumalıkızık Uludağ’ın eteklerinde kurulan kızık köylerinden hala ayakta olan beşinden biridir. Orijinalliğinden hiçbir şey kaybetmemiş olan Cumalıkızık, kendini en iyi şekilde korumuş olanıdır. Değirmenlikızık, Fidyekızık, Dallıkızık gibi toplamda 10 küsürden fazla kızık köyü varlığını koruyamamış ve günümüze kadar gelememiş. Yörede çekilen diziler sayesinde oldukça yoğun turist akınına uğrayan Cumalıkızık’da Osmanlı Dönemi’nden kalan tarihi cami, Etnoğrafya Müzesi gibi tarihi yapıları, şirin mi şirin evler, yerel, organik gıda satışı gibi cezbedici yer ve faaliyetleri ile de bu akını memnun etmeyi başarmaktadır.
1300’lü yıllara dayanan geçmişi ile Osman Gazi’nin Bursa’yı fethetmesini emretmesinin ardından Kızık Boyu’ndan 7 Bey’in çabalarıyla alınan bölge o tarihten beri bir Türk memleketi olmuştur. Oğuz Türkleri’nin 24 boyundan biri olan ve adının anlamı güçlü, disiplinli, sadık olan Cumalıkızık’ın ilk ismi; buranın ilk fethedilmesinden sonra hemen cami yapıldığı için Camikızık’mış. Fakat diğer Kızık Köy halkının Cuma namazı için buraya gelmesinden sonra isim değişerek Cumalıkızık olmuş. Cumalıkızık’ın hiç bir şekilde değişmemesinin nedenlerinden biri de köylülerin birbirine olan bağlılıkları denilebilir. Köye yabancı herhangi birinin alınmaması, ev ve arsa satılmaması gibi.
Kış aylarında karlar altında bahar aylarında ise yeşiller altında kalan Cumalıkızık’ta mutlaka yapmanız gereken şeylerden biri tarihi evleri ziyaret etmek ve Bursa’nın lezzetli yemeklerini yemektir. Meydandaki caminin hemen yanında yer alan ve 1917 senesinde yapılan Zekiye Hatun Çeşmesi ile Osmanlı Dönemi’nden kama tek kubbeli hamam da köyün tarihi yapıları arasında. Köydeki geçmişi yansıtan Cumalıkızık Etnoğrafya Müzesi ile de köyün tarihi hakkında oldukça detaylı bilgiye sahip olabileceksiniz.
Caminin birkaç sokak ilerisinde dünyanın en dar ikinci geçidi olarak bilinen Cin Aralığı ise fotoğraf çekmek için oldukça uygun noktalardan. Arnavut kaldırımlı taşların döşendiği bu geçit, Yunan İşgali sırasında düşman askerlerinden saklanıp kaçmak amacıyla kullanılmıştır. Köy meydanında satışa sunulan hediyelik eşya ve yöresel yiyecekler ise cabası.
Köyün doğu ksmında Ihlamurcu Mevkii’ndeki Bizans Kilisesi kalıntıları tarih ve arkeoloji meraklıları için görülmeyen değer. Köy sokakları boylu boyunca konaklar ve konaklarda yer alan restoran, kafe ve kahvaltı dükkanları ile dolu olup gidince yapmanız gereken şeylerdendir. Bir kahvaltı dükkanına girin ve leziz gözlemeleri ve organik yiyeceklerinden hazırlanan serpme kahvaltılarının tadına varın.
Günümüzde 180 tanesi ayakta kalmış olan ve çoğu restoran, kafe ve butik olarak faaliyet gösteren Cumalıkızık Evleri, gölgeyi ülke çapında meşhur eden önemli bir detaydır. Genel olarak iki bazısı ise üç kattan oluşan evleri klasik anlamda Anadolu mimarisinde yapılmıştır. Giriş katında mutfak, kiler gibi ortak kullan alanları yer alırken üst katı ise bir ana salon ve çevresinde yatak odalarından oluşuyor. Yapımında moloz, taş ve ahşap kullanılmış olup evlerin üst katları cumba denilen, sokakla bağlantıyı sağlamaya yarayan çıkıntılara sahiptir. Adeta bir sanat eseri denilebilecek kapı kulpları ve tokmakları ise detaylarıyla dikkat eden gezginlerin ilgisini çekecektir hemen.
Dış cepheleri farklı renklerde olan evlerin bir diğer özelliği ise oldukça geni olmaları. Nedeni ise ailelerin hep birlikte aynı ev içerisinde yaşıyor oluşu. Bu evlerin bazılarını gezebiliyorsunuz. Aralarında en dikkat çekeni ise Kınalı Kar dizisinin de çekildiği Kınalı Kar Ağa’nın Konağı, köyün en eski evi olan Küpeli Konak ve gitmişken yemek de yiyebileceğiniz Bulanlar Konak ve restoranı.
Cumalıkızık Nerede Nasıl Gidilir? Bursa şehir merkezine 11 kilometre mesafede yer alan Cumalıkızık’a ulaşım oldukça rahat. Bursa Kent Meydan’nından kalkan minibüsler ile yaklaşık 30 dakika süren yolculuğun ardından direkt köye gidebilirsiniz. Kent metrosu Bursaray’ı kullanarak Cumalıkızık/Değirmenönü İstasyonu’nda inip, buradan ise bir minibüs ile aktarma yaparak 5 dakikanın ardından köye varabilirsiniz. Eğer kendi aracınız ile gidecekseniz Eskişehir-Ankara İstikameti’ne dönüp Cumalıkızık tabelalarını takip edebilirsiniz.
Cumalıkızık’ta Nerede Kalınır? Otel yönünden çokta alternatifin bulunmadığı bu küçük köyde Konak tek seçenek. Bursa merkezde kalmayı tercih ederseniz İbis Bursa, Kitapevi Otel, Aloft Bursa Hotel‘i tercih edebilirsiniz.
Burası Neresi? 1963 senesinde faaliyete geren teleferik, Türkiye‘nin ilk teleferik hattı olma niteliğine sahip olup toplamda 144 kabini ile oldukça güvenli bir yolculuk geçirmenize olanak sağlıyor. Kabinlerin toplam kapasitesi 8 kişilik olup toplamda 1500 kapasiteye sahiptir. Gece veya gündüz istediğiniz her zaman diliminde hizmete açık olan bu teleferik yağmur kar demeden sarsıntısız şekilde devam ediyor. Eğer korkunuz varsa bunu en az seviyeye indirerek yapmanıza imkan veriyor diyebilirim.
Bursa’nın Tefferüç semtindeki Merkez İstasyonu’ndan hareket ederek 1231 metre yükseklikte yer alan Kadıyayla İstasyonu’na ulaşıyorsunuz. Buradan farklı bir vagona binerek 1635 metre yükseklikteki Sarıalan’a 12 dakikada ulaşacaksınız. Son olarak buradan da 1810 metre daha yükseğe çıkarak 2. Bölge oteller istasyonuna varabilir, buradaki market, restoran, kafe ve hediyelik eşya dükkanlarını ziyaret edebilirsiniz. Bursa merkezden Uludağ’ın tepesine çıkan keyifli bir yolculuk ile yaz ile kışı aynı saatler içerisinde yaşayacaksınız. Bursa’da yapılacak listesine eklemeniz gereken teleferiğe binmeden dönmemeniz gerektiğini düşünüyorum. Kentin en güzel seyir noktası olan tepeye ulaştığınızda manzaranın tadını çıkartın!
Hakkında; Ülkemizdeki ilk ve tek bölge devlet senfoni orkestrası ünvanını taşıyan orkestra, 1995 senesinde zamanın Uludağ Üniversitesi Rektörü prof. Dr. Ayhan Kızıl’ın öncülüğü ile Eğitim Fakültesi Müzik Bölümünde görev yapan Azerbaycanlı sanatçı eğitmenler ve Türk öğretim görevlilerinin katılım gösterdiği bir yaylı çalgılar oda orkestrası kurulmuştur. 1996 senesinde ise Büyükşehir Belediyesi başkanının desteği ile nefesli ve vurma çalgılar topluluğu kurulmuş. bir yıl ara ile kurulan bu iki topluluğun birleştirilmesi kararı verilmiş ve Bursa Senfoni Orkestrası adını almıştır.
1998 tarihli resmi gazetede yayınlanarak Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası resmen kurulmuştur. Orkestraya sınavlar sonucu sanatçı alımı yapılmış olup 1999-2000 senelerinde sanat hayatına başlamıştır. Kurulduğu günden itibaren 3-4 sene gibi kısa bir süre içerisinde sanat yönünden hızla gelişerek pek çok uluslararası festivalde bulunmuştur. Bu festivaller arasında; İstanbul Uluslararası Gitar Festivali açılış konseri , 1999 senesinden beridir Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı Bursa Uluslararası Festivali’nde geleneksel olarak her sene açılış konserinde, Hattuşaş 1. Uluslararası Sanat ve Kültür Festivali, 1.Side Uluslararası Festivali açılış konseri, KKTC Bellapais festivali sayılabilir.
Çocuk ve gençler için ücretsiz eğitim konserleri veren orkestra, 2009- 2011 senelerinde 16 bin çocuğa ücretsiz olarak ulaşan ve izleyicilerin sevdiği sanatçıların aynı zamanda oyunculuk da yaptığı Yaramaz Notalar adlı senfonik oyunu sergilemiştir. Orkestranın bir diğer başarısı ise 2012 senesinde yapılan Andante Dergisi’nce düzenlenen Klasik Müzik Ödülleri’nde Türkiye’nin her bir noktasından gelen 200’ün üzerinde profesyonelin oyu ile Yılın Orkestrası Ödülü’ne layık görülmüştür. Ödülü kazanan ilk ve tek devlet orkestrası olma özelliğine shaiptir.
İlk olma konusundaki başarısı ile dikkatleri üzerine çekiyor olup çoğu dünya isimlerini ağırlamıştır. Bu isimler arasında; E. Tabakov, A. Rudin, B. Fromanger, T. Strugala, A. Baran, A. Sarıca, G. Onay ve daha pek çok sanatçımız bulunurken ödüllü uluslararası solistler arasında da; Valerie Oistrakh, Shlomo Mıntz, Vanessa Mae, Alexander Markov, Gilles Apap, Soyoung Yoon, Roman KIım, Petr Wagner, Wenzel Fuchs, Rafael Wallfisch bulunuyor.
Burası Neresi? 2015 senesinde ilki düzenlenen Nilüfer Müzik Festivali, müzik türleri arasında bir denge kurduğu sahnesiyle ön plana çıkan ülkemizdeki tek butik müzik festivali her sene bir çok insana kapılarını açıyor. Şehir dışından gelen ziyaretçilerin rahatlıkla ulaşabileceği güvenli bir ortamı da beraberinde sunuyor. Nilüferli köy kadın derneklerince hazırlanan ve vegan olma üzere her ihtiyacı karşılayan hijyenik gıda seçeneklerine oldukça makul fiyatlara alabilirsiniz. Festival alanında bulunan oyunlarla hoş vakit geçirebilirsiniz.
Burası Neresi? Kültürel, tarihsel, sosyal ve ekonomik zenginliği tanıtmak amacıyla Bursa hakkında ne kadar belge, eşya, kitap, görsel malzeme, ses ve görüntü kayıtlarını bünyesinde bulunduran Bursa Kent Müzesi içerisinde; kalıcı veya geçici sergiler düzenlenmektedir. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan müzede interaktif bir müzecilik anlayışı benimsemektedir. 1926 senesinde adliye binası olarak inşa edilmiş olup 75 sene boyunca da Bursa Adliyesi olarak faaliyet göstermiştir. 2001 senesinde belediye tarafından Adalet Bakanlığı arasında varılan anlaşma neticesinde 2004 senesinde Bursa Kent Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.
Müze üç kattan meydana geliyor. Zemin katında bulunan ilk galeri Uygarlıklar Kenti Bursa ismini taşımaktadır. Kronolojik olarak bir anlatım sırasıyla Bursa ve etrafındaki ilk uygarlıklardan, Osmanlı Dönemi’ne ve Kurtuluş Savaşı yıllarına uzanan Bursa tarihi ile hakkında bilgiler aktarılıyor. İkinci galerinin ismi ise; Çağdaş Bursa olup içerisinde Cumhuriyet Dönemi’nde yeniden şekillenen kentin günümüze kadar geçirdiği evreler anlatılmaktadır.
Birinci kata ulaştığımızda Yaşam ve Kültürüyle Bursa adındaki temalı galeride şehre mührünü vurmuş olan ve unutulmaya yüz tutmuş olan gelenek ve görenekleri, alışkanlıkları anlatılmaktadır. Bodrum kata geldiğimiz de ise El Sanatları Çarşısı, İpek Kenti Bursa ve Üreten Bursa bölümlerini görüyoruz. El Sanatları Çarşısı’nda; kumaşçı, arabacı, nalbant, saraç, semerci, yemenici gibi dükkanların özgün dekor ve canlandırmaları yer alıyor. Tüm bunların yanında üç tane de geçici sergi salonu bulunuyor. Bu salonda sergiler farklı zaman aralıklarında yenilenerek ziyaretçilerine kapılarını açıyor. Etkinlikler Salonu ve Eğitim Atölyesi de mevcut.
Burası Neresi? Bursa’daki en popüler eğlence mekanlarının bulunduğu Arap Şükrü Sokağı Çiçek Pasajı’nın hemen girişinde yer alıyor. Şehrin tarihi dokusunu yansıtan sokak, Osmanlı tarafından fethedildikten sonra Orhan Gazi’nin kale surlarını buranın hemen yanında yer alan mahalleye Musevilerin yerleşmesine musade etmiş. İspanya’dan gelen Yahudiler 1492 yılında II. Beyazıd tarafından buraya yerleştirilmişler. Günümüzde hala yaşamlarını devam ettiren yaklaşık 20-30 hane Yahudi’nin ibadethaneleri olan Geruş ve Mayor sinagogları da burada yer almaktadır. Yahudi Mahallesi adı ile de bilinen Arap Şükrü, 50 sene içerisindeki değişimi sonucunda kentin ön plana çıkan eğlence merkezlerinden biri haline dönüşmüştür. Arap Şükrü ismindeki bir esnafın bu sokakta bir yer açmasıyla trafiğe kapatılan sokak şehirde yapabileceğiniz eğlenceli şeyler arasındadır.
Burası Neresi? Bursa-İzmir karayolu güzergahında yer alan Karacabey ilçesine 14 kilometre mesafede konumlanan Ulubat Kuş Cenneti, 44 sene önce kurulmuş olup burayı Mustafa Bilgiç ve eşi kimseden destek almaksızın işletiyorlar. 20 dönümlük bir araziyi kapsayan kuş cennetinde pek çok kuş çeşidinin yanında sülün, keklik, gümüş sülün, paçalı tavuklar, takla güvercinleri, papağanlar ve tabii ki insanda hayranlık uyandıran tavuskuşu üreticiliği yapılıyor. Oldukça geniş araziyi kapsayınca Mustafa Bey çiftliği bol bol mavi selvi, limoni selvi, yalancı selvi, ladin ve sedir ağaçlarıyla bezemiş. Eğer sonbaharda giderseniz buraya tüy dökme mevsimine denk geleceğinizden kuşları çıplak görebilme ihtimaliniz yüksek. Giriş fiyatları oldukça uygun olup burada aynı zamanda piknik de yapabilirsiniz. Çocuklarınız ile gelirseniz burada ki oyun parkında keyifli vakit geçirerek eğlenebilecekleri gibi günlük yaşam akışı içerisinde göremeyecekleri hayvanlar ile tanıştırabilirsiniz. Şehirde yapılması gereken önemli etkinliklerden biridir es geçmeyin!
Burası Neresi? Tarihi Çamlı Kafe, Bursa’nın Trilye ilçesindeki Zeytinbağı’nda Konumlanıyor olup, çok fazla bilinmediği için fakat bilenlerin de yoğun olarak gidip ziyaret ettiği göz alıcı manzaraya sahip tarihi bir mekan. Huzuru iliklerinize kadar hissedebileceğiniz sakin konumu ve berrak gibi deniziyle gelenleri kendine hayran bırakıyor. Özelikle aileler hafta sonları güzel havanın tadını çıkartmak için burayı tercih ediyorlar.
Kahvaltıdan tutun abur cubura kadar envai çeşit yemeği bulabileceğiniz mekanın en ünlüsü kuşkusuz gözlemeleri. Sizi çeken tarafı ise bu hoş manzara karşısında uygun fiyat karşılığında bir şey yiyip içmek oluyor sanırım. Zira başka bir yerde karşılaşabileceğiniz bir durum değil. Ortalama kahvaltı için 20-25 TL yemek içinse 15-25 TL civarı ödeyerek hesaplı bir gün geçirebilirsiniz. İsterseniz çay bahçesinin içinde isterseniz de çam ağaçlarının yarattığı gölgelikte yer alan tahta bank ve masalarda gönlünüzce oturabilirsiniz.
Burası Neresi? Orhaneli’ne bağlı Sadağı Köyü’nde yer alan Bursa’nın ikinci büyük kanyonu olan Sadağı Kanyonu, ismini konumlandığı köyden almıştır. Kanyonun yürüyüş yolunun son noktasında Roma İmparatoru Hadrianus’un karısı için yaptırmış olduğu kaya hamamı mevcuttur. Hamam içerisinde 60 derecelik sıcak su çıkıyor, bu su hala da yakınında yer alan termal otelde kullanılıyor.
Neden Gitmeliyim? Gürül gürül akan suyun ahengi eşliğinde yürüyüş yapmanın verdiği keyfi başka yer bulamazsınız. Birkaç fotoğraf karesi çekmeyi ihmal etmeyin! Kanyan genelikle kahvaltı ve piknik için tercih edilen yere yiyeceğinizi kendiniz götürebileceğiniz gibi Orhaneli’nden bulunan kasaptan et alabilir mangalı ise kanyonun içerisinde yer alan tesisten satın alabilirsiniz. Köylüler tarafından satılan mevsimlik meyvelerden de alabilirsiniz. Sadağı Kanyonu trekking denemesi yapmak içinarklı bir deneyim oldukça elverişli bir yer.
Burası Neresi? Bursa’nın İnegöl ilçesinde konumlanan Oylat Deresi’nin hemen batı kenarındaki kanyonda yer alan oluşumunu tamamlamış fosil mağara Türkiye’nin en büyük ikinci mağarası olma niteliğine sahip. Oylat, doğası gereği ormanla çevrili manzarası ve şifa kaynağı suyu ile son dönemlerin en gözde yerleri arasında bulunuyor. İki kattan oluşan mağara tam bir dikit, sarkıt ve sütun cenneti denilebilir.
Binlerce yılda meydana gelen mağara içerisinde, tavandan damlayan su damlacıkları göletleri oluşturuyor. Mağaranın ilk bölümü, 2-5 metre arası genişliği ve 15 metre yüksekliği olan galerilerden oluşurken ikinci bölümü, çöküntü sonucu meydana gelen salonu kapsar. Mağaranın içerisindeki %90 nem oranı sayesinde, astım ve bronşit hastalarına iyi geldiği söyleniyor. Mağaranın hemen girişinde bir çay bahçesi bulunuyor.içerisini gezip efor sarf ettikten sonra dinlemek için çok güzel düşünüldüğünü söyleyebilirim.
Burası Neresi? Belediye tarafından kentin kültür ve turizm hayatını zenginleştirmek ve sosyokültürel hayatı aktifleştirmek amacıyla yürütülen tarihi kültürel mirası devam ettirip korumak için yapılan proje kapsamında Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde Bursa Merinos Tekstil Sanayi Müzesi kurulması ile ilgili çalışmalar yürütülmektedir. Müze açılışı 1938 senesinde Atatürk tarafından gerçekleşmiş olup, Cumhuriyet ve Bursa tarihinin ikonik işletmelerinden biri olan Merinos Yünlü Müessesi onarılarak müze mimarisine uygun bir şekilde tasarlanmıştır. Sergileme düzeni ile ilgili oluşturulan konseptte, eski Bursa Merinos Fabrikası’nda gerçekleştirilen üretim sürecinin tanıtılması hedefler arasındadır.
Neden Gitmeliyim? Bu doğrultuda ham yün elyafın gelişinden, ipliğin oluşumuna, iplik dokumanın el edilişinden, boya ve terbiye işlemlerinin yapımına tüm süreçte yararlanılan makinalar ve malzemelerin dört ayrı salonda sergilenecek bir şekilde düzenlenmiştir. Ayrıca elyaf, iplik ve kumaşların fiziksel ve kimyasal testlerinde kullanılan cihazlar içinde bir laboratuvar kısmı oluşturulmuştur. Ortaya çıkarılan tasarımda tekstil makinalarının ziyaretçiler tarafından da rahat şekilde anlaşılabilmesi adına detaylandırılmıştır. Bu makinalar hakkında bilgi edinebilmesi için bilgilendirici panolar konularak rahat okunabilmesi sağlanmıştır.
İki kattan oluşan bu yapının ilk katı kültür ve tarih mirasının tanıtımında farklı sergilerin düzenlenmesi gayesiyle bir sergi salonu yapılmıştır. İkinci katta ise Cumhuriyetin önemli ressamları arasında yer alan Malik Aksel’e ait bir galeri salonu mevcut durumdadır. 2011 senesinde kapılarını ziyaretçilerine açan Merinos Tekstil Sanayi Müzesi, 4 ana kısımdan meydana geliyor. Her bölümde sıraya konularak kirli yün yapağının hangi aşamalardan geçerek yünlü kumaşlara dönüşmesinin hikayesini yansıtıyor. Bu bölümlerin yanı sıra Atatürk odası, müdür odası, Bursa ipekçiliğinin geçmişine ışık tutan ve salı, çarşamba, perşembe, cuma günleri kozadan ipek çekimi ile birlikte ipekli dokuma da bölümlerinden biridir. Şehirde parasız yapabileceğiniz en iyi aktivitelerden biridir. Mutlaka gidin ve görün derim!
Burası Neresi? Bursa şehir merkezine 84 kilometre mesafede yer alan Mustafa Kemal Paşa ilçesindeki Suuçtu Şelalesi, bir fay hattının çökmesiyle meydana gelmiştir. 38 metrelik bir yükseklikten düşen şelale yaz aylarında suyun azalmasına karşın kış aylarında doldurduğu göleti ile hoş bir görüntü meydana getiriyor. Keyifli bir gezi alanı ve piknik yeri olarak tercih edilen şelalenin etrafını çevreleyen kayın ağaçları ve kaliteli oksijeni ile Bursa’da yapılması gereken şeylerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Şelale yoluna ulaştığınızda 17 kilometrelik bir yol sizi bekliyor. Yol virajlı ancak asfaltı da bir o kadar düzgün. Yol boyu göğe değen ağaçlar size eşlik ediyor olacak. Pek çok küçük ve eski yapısından bir şey kaybetmemiş olan tatlı mı tatlı köylerinden içerisinden geçeceksiniz.
Mustafa Kemal Paşa ilçesinin içme suyu ihtiyacını karşılayan şelale kışın 30 metreyi genişliği ise selde 50 metreye kadar ulaşıyor. Etrafındaki ve suyun içindeki ahşap piknik masaları ve ocaklarıyla piknik severlerin uğrak noktası. Kayın, meşe, çam, alfat ağaçlarıyla bezeli alan oksijen yönünden de oldukça zengindir. Yaz dönemlerinde serinletici etkisiyle de tercih noktası haline dönüşmüş. Tepede yer alan alabalık restoranına giderek lezzetli bir balık yiyebilirsiniz.
Burası Neresi? Türkiye’nin tek Anadolu Arabaları Müzesi’nde; Üçpınar Tümülüsü’nde yapılan kazı çalışmalarında çıkarılan at arabası parçaları ve tekerlekleri konu alan bir galeri ve tümülüsteki bir mezar odası canlandırılmıştır. Umurbey Mahallesi’nde 1998-2002 seneleri arasında eski bir ipek fabrikasının onarılması sonucu açılmış bir müzedir. Toplamda 30 bin metrekarelik bir alanı kapsayan müzede, çift beygirli Bursa at arabalarından günümüzdeki otomobillere geçiş hikayesini ele almaktadır. Geçmişten günümüze dek gelen gelişim hikayesi hakkında tüm detayları bulabileceğiniz müzeyi ziyaret etmeden şehirden ayrılmayın!
Burası Neresi? 17. yüzyılda inşa edilmiş Bursa evleri, ailelerin gelir durumlarına balı olarak değişkenlik göstermektedir. Maddi durumu iyi olan ailelerin evleri konak şeklindeyken, orta düzey bir ailenin maddi durumuna göre ise evleri yine iki katlı şekilde olup özellikleri farklılık gösteriyor. Genel olarak çoğu Bursa evinde sofa, mutfak, cumbalı ya da balkonlu biçimde oda, şadırvan, avlu ve su kuyusu vardır. Evlerde; ahır, kiler, ambar gibi sıcak ve korunaklı yerler alt katta olurken, bahçeleri çardak, ahır, fırın, ambar, çeşme, samanlık, tuvalet ve hamam yerleri bulunurmuş.
Neden Gitmeliyim? Günümüze kadar ulaşabilen en iyi örneklerden biri de eski evliyalardan Somoncu Baba Evi ile Muradiye’de bulunan Osmanlı Evi’dir. Hatta öyle ki bu müzeye dönüştürülmüş evin içerisini de gezme olanağınız da var. 18. yüzyıldan beri ahşap süslemelerin, aşı boyası uygulamalarının yaygın şekilde görülmektedir. Bu özel görüntü ile sizi tarihi yolculuğa çıkaracak olan Bursa’nın tarihi evleri görenleri burada yaşamaya teşvik eden cinsten.
Burası Neresi? Osmanlı Devleti’nin bir devlet olarak kuruluşuna şahit olan Bursa’nın her bir köşesi ayrı bir tarihi yansıtıyor. Kuruluş ve yükselme dönemine ait olan cami, han ve türbeler kenti farklı kılıyor. Osman Gazi ve Orhan Gazi tarihin yazılmasını sağlayan baba-oğul iki devlet büyüğü olup imparatorluk kurucusudur.Bu önemli iki insanın naaşları şehirde görmeniz gereken önemli türbelerden ikisidir.
Selçuklu Devleti’nin yıkılmasıyla 1300’lü yıllarda bağımsızlığını ilan ederek Osmanlı İmparatorluğu’nun temelerini atan Osman Gazi’nin hayatını kaybetmesinin ardından oğullarından Orhan Gazi başa geçmiş ve 16 bin kilometrekarelik bir bölgeye yayılmış olup fetihlerle de 95’e çıkarmıştır. Bizans Dönemi’nde Saint Elie Kilisesi olarak inşa edilen yapının kalıntıları, Orhan Gazi’nin Bursa’yı fethetmesinden sonra babası Osman Gazi için türbeye dönüştürülmüş ve naaşı buraya taşınmıştır. Kendi vefatının ardından naaşı buraya konuşmuştur.
1801 senesinde yangın çıkması, 1854 senesinde ise depremden harap sonucunda bir müddet bakımsız halde kalmış ancak bu durum çok uzun sürmemiştir. 1868 senesinde Abdülaziz tarafından iki ayrı yapı olarak tekrardan yapılması emredilmiş ve bugünkü hali olan Osman Gazi Türbesi ve Orhan Gazi Türbesi meydana gelmiştir.
Neden Gitmeliyim? Parkı içerisinde sağ tarafta Osman Gazi Türbesi erken dönem Osmanlı mimarisinde yoğun olarak görülen yapısı olan sekizgen şeklinde yapılmıştır. Yapının duvarlarında kesme taş kullanılan yapının en tepesinde de bir kubbe yer alıyor. Osman Gazi’nin sedef kakmalı süslemeler ile işlenmiş sandukası türbenin tam ortasında konumlanıyor. Türbe içerisinde ayrıca; oğlu Alaaddin Paşa’nın, torunu İbrahim Bey’in, gelini Asporça Hatun’un, Hüdavendigar’ın oğlu Savcı Bey’in ve kimin olduğu bilinmeyen başka kişilerin de sandukaları yer alıyor.
Osman Gazi Türbesi’nin tam karşısında bulunan Orhan Gazi Türbesi daha farklı bir yapıdadır. Kare şekline sahip olan türbe sade ve oldukça zarif süslemelere sahip pencereleri ile göze hitap ediyor. Kubbenin tam altında bulunan sanduka Orhan Gazi’nin sandukası olup yanı sıra eşi Nilüfer Hatun, çocukları ve bazı yakınlarının da sandukaları yer alıyor.
Osman Gazi Türbesi ve Orhan Gazi Türbesi Nerede ve Nasıl Gidilir? Metro kullanarak gitmek isterseniz Şehreküstü İstasyonu‘nda inip 10 dakika yürüyerek ulaşım sağlayabilirsiniz. Otobüs kullanacaksanız da Heykel – Atatürk Caddesi’nden kalkan otobüsleri kullanabilirsiniz.
Burası Neresi? Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı olan Gölyazı Köyü, Ulubatı Gölü kıyısında konumlanan eşsiz güzellikteki gün batımının keyfini doyasıya yaşayın. Samimi inanları, dokunulmamış doğası ile ülkemizin en iyi yerleşim noktalarından biridir. Kurtuluş Savaşı esnasında Rumların yaşamlarını devam ettirdikleri yerlerin başında bulunan Gölyazı Köyü, yaşanan mübadele sonucunda Türklerin eline de geçmeyi başarmış.
Köyün girişinin arka bölümünde ise antik bir kent bulunuyor ve gelen misafirler burayı ziyaret edebilmektedirler. Sit alanı olan bölgede köy meydanına geldiğiniz bir çınar ağacı, kahvehane ve cami sizi karşılıyor olacak. Tarihi Roma Dönemi’ne kadar uzanan bu köyü yıl içerisinde pek sık turist tarafından ziyaret edilmektedir. Üstüne üstlük Roma Dönemi’nden kalma evlerini de görebilmeniz olası. Köyün başlıca geçim kaynağı balıkçılık ve zeytinciliktir.
Neden Gitmeliyim? Tarihi atmosferi içinize kadar soluyabileceğiniz Gölyazı, Apollon Krallığının merkezi olarak da bilinmektedir. Köyde her sene düzenlenen bir leylek şenliği de yapılmaktadır. İnce bir yarım ada üzerine konumlanmış olup köyün kıyısında bulunan Ulubat Gölü tektonik bir çöküntü sonucu oluşmuştur. Oldukça sığ olan bu göl yüzmek için oldukça uygun olup burada bulunan kayıklarla da açılarak ufak bir tur yapabilirsiniz. Bir diğer özelliği ise birbirinden çeşitli kuş türünü yakından inceleyebileceğiniz bir kuş cenneti olmasıdır.
Gölyazı Köyü Nerede ve Nasıl Gidilir? Nilüfer ilçesine bağlı olan Gölyazı Ulubat Gölü’nün kıyısında yer alıyor. İlçeden kalkan minibüsler ile rahat ulaşım sağlayabilirsiniz.
Burası Neresi? Niğbolu Zaferi’nin ardından Yıldırım Beyazıd tarafından 1396 yılında yapımına başlanılan ve 1399 yılında tamamlanan Ulu Cami günümüzde şehri merkezi Atatürk Caddesi üzerinde konumlanmaktadır. Caminin içerisinde istila, deprem, yangın gibi badireleri atlatarak çeşitli restorasyon çalışmalarından geçmiştir. Dikdörtgen şeklindeki Ulu Cami Erken Dönem Osmanlı Mimarisi örneklerinden biri olan cami, çok kubbeli camiler arasında en büyük ve en anıtsal olanıdır. Toplamda yirmi kubbesi olan caminin orta kısmındaki kubbenin üstü camlı olup, altında tam on altı köşeli büyük mermer bir şadırvan yer alıyor.
Niğbolu Zaferi ardından Yıldırım Beyazid şehre 20 cami inşa edilmesini emretmiş fakat Emir Sultan Hazretleri yeni oluşan bu şehre cami sayısının fazla olacağı düşüncesinden yola çıkarak 20 kubbeli bir caminin yapılması fikrini öne sürmüştür. Söz önemli derecede olan Emir Sultan Hazretleri’nin bu fikri Yıldırım Beyazid tarafından kabul görmüş ve böylelikle caminin yapımına başlanmıştır. Caminin doğu, batı ve kuzey cepheleri olmak üzere üç kapısı bulunmaktadır. İki minaresinden batı bölümde olanı Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılmıştır.
Yapımında kullanılan kündekari tekniği ile Antepli Hacı Mehmed bin Abdülaziz ed-Devvaki tarafından yapılmış olan minber, caminin en özgün ve en güzel eserlerinden biri olup, eşine az rastlanılır bir sanat eseridir. Doğu yakasında güneş sistemi batı yakasında ise galaksi sistemi yer alırken evrenin kül olarak tasvir edildiği söylenenler arasındadır. Gezegenlerin boyutları ve yörüngeleri gerçek oranlar ile örtüşmektedir. Mührabı ise, 1571 senesinde Mehmed Usta tarafından yaptırılmıştır. Cami içerisinde 19. yüzyılın ikinci yarısında ve 20. yüzyılın başlarında duvarlarla yazılmış olduğu anlaşılan 192 adet yazı, hat sanatının özgün örnekleri arasında gösterilmektedir.
Burası Neresi? Çelebi Mehmet Han’ın isteği üzerine Mimar Hacı İvaz Paşa tarafından yapılan Bursa Yeşil Cami’nin inşasına 1414 senesinde başlanmış olup 1919 senesinde de tamamlanmıştır. Caminin en önemli eserlerinden biri olarak görülüyor. Ters bir T harfini şeklinde tasarlanan, iki büyük kubbeli cami adını da minarelerinde kullanılan yeşil çimen rengi çinilerinden almıştır. Yalnız bu çiniler artık günümüzde mevcut değil. Toplamda 2 bin kişi kapasiteli caminin nakkaşı ise Nakkaş Ali olup tüm bu ince süslemeler 1424 yılında tamamlanmış.
Hemen karşısındaki türbe tepede bir yerde konumlanıyor olup aynı mimar Hacı İvaz Paşa’nın bir başka eseridir. Mimari süslemeler konusunda Nakkaş Ali ve Nakkaş Mehmed el Mecnun destek olmuşlardır. Dönem içerisinde farklı onarımlardan geçerek türbenin son restorasyonu ise 1945 yılında Mimar Macit Rüştü Kural tarafından yapılmış. Zemin kattaki sanduka ve bodrum kattaki tonozlu mezar odası olmak üzere iki kattan oluşan türbede Çelebi Mehmet Sultan’ın kızları Selçuk Hatun, Ayşe Hatun, Hafsa Hatun ve Sitti Hatun’un, oğulları Mahmut ve Yusuf’un mezarları bulunuyor.
Caminin aynı zaman bir devlet dairesi olarak yapılmasıdır. Caminin içindeki ibadet noktasının her iki yanında yer alan odalar sancaklardan gelen görevlilerin devlet meselelerini görüştüğü salonlar olarak planlanmıştır. Uzun zaman boyunca doğu bölümündeki salon Anadolu Beylerbeyliği’nden, batı bölümündeki oda ise Rumeli Beylerbeyliği’nden gelenler tarafından kullanılmıştır. Daha sonraları bu salonlar mahkeme salonu olarak da kullanılmış. İkinci katta ise hünkar dairesi ve saray daireleri yer alıyor.
Bursa Yeşil Cami ve Yeşil Türbe Nerede ve Nasıl Gidilir? Yıldırım Mahallesi’nde yer alan cami ve türbeye şehrin her yerinden kakan otobüslerle ulaşabilirsiniz. Şehreküstü Meydanı‘ndan 35C veya 35B numaralı otobüsleri kullanabilirsiniz.
Burası Neresi? Bursa’daki çarşının en eski bölümünü meydana getiren Uzun Çarşı, Emir Han’ın kuzeyindeki dükkanlardan oluşmaya başlamıştır. Eski belgelerden anlaşıldığı üzere günümüzdeki kapalıçarşının 15. yüzyılın ilk yarısında Uzun Çarşı ismi ile anıldığı bilinmektedir. Uzun Çarşı aksı dönem içerisinde kuzey ve güney kısımlarında hanlara sırtını dayamış şekilde küçük iş yerleri kurulmuştur. Sırasıyla elbiseciler, şekerciler, ayakkabıcılar ve bıçakçılar yer alıyor. Bu dükkanlar açık attırma usulü ile satılarak Sûk-i Sultani olarak da adlandırılan bu çarşıda gerçekleştirilmiştir. Günümüzde tadını çıkartarak gezip, alışveriş yapabileceğiniz çarşı içerisinde yoğun olarak kuyumcu esnafına ait dükkanları yer alıyor.
Burası Neresi? Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş dönemine ait birçok tarihi eser ve yapıya ev sahipliği yapan Bursa’daki dikkat çekici yapılardan biri de 1442 yılına tarihlenen Irgandı Köprüsü’dür. Köprünün inşası hakkında epeyce söylenti mevcut. Köprü hakkında pek çok araştırmacı ve yabancı gezginin Kadı Sicilleri’ndeki zaten kısıtlı olan köprüyle ilgili bilgilerin Evliya Çelebi, Katip Çelebi gibi seyyahların, Charles Texier, Julia Pardoe kayıtlarında farklılık göstermektedir. İncelene bu kayıtlar arasındaki en mantıklı olanı ise Irgandı Ali oğlu Hoca Muhlisiddin tarafından yaptırılmış olduğudur.
Dükkanlar tahmin edildiği üzere ilk başlarda yoktu fakat köprü ayaklarının içerisindeki odalar ve bunları üst kata bağlayan geçitler göz önüne alındığında daha planlama aşamasında dükkanların burada olması gerektiği düşünülmüş ancak yapılmamış. Tahminen köprünün yapımından 100 yıl sonra üzerine o dönemde ahşaptan dükkanlar eklenmiş. Sonrasında ise çeşitli yangınlar ve depremlerden zarar gören dükkanların yerine kagir yapılar inşa edilmiş. Orijinal hali en son 1854 senesinde görülmüş olup o dönem içerisinde çekilen fotoğraflardan anlaşılıyor.
1855 senesinde arkasında oldukça büyük bir harabe bırakan depremin ardından köprüye yeniden dükkanlar inşa edilmiştir. Sınırlı kaynaklara karşın yapılar orjinalliğinden oldukça uzak şekildedir. Bu tarihten sonra çok kez meydana gelen deprem, yangın, savaş ve bombalama geçirmesinin ardından son olarak Bursa Belediyesi tarafından 2004 senesinde esasına uygun şekilde onarılarak bir ticaret ve sanat merkezi haline gelmiştir.
Köprü 11 metre genişliğinde ve 300 metre uzunluğunda olup üzerinde toplam 30 dükkan bulunuyor. Altta kemerlerin her iki yanına burada mola veren ya da ticaret nedeniyle duran tüccarların atlarının dinlenmesi için ahırlar yapılmış. Köprü kemerinin yanlarında üst kattaki dükkanların depo olarak kullanabilmesi adına odalar bulunuyor. Günümüzde 20’nin üzerinde dükkan zanaatkarlara kapılarını aralamış durumda. Geleneksel halk sanat atölyelerinin bulunduğu köprüde her sene ekim ayında Irgandı Köprüsü Uluslararası Sanat Günleri düzenlenmektedir.
Irgandı Köprüsü Nerede ve Nasıl Gidilir? Yıldırım ve Osmangazi ilçeleri arasındaki Gökdere üzerindeki köprüye metro ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Metroda Gökdere Durağı‘nda indikten sonra 10 dakika yürümeniz yeterlidir.
Burası Neresi? Parka adımınızı attığınız anda sağ tarafında Orhan Gazi Türbesi’ni göreceksiniz. Sol tarafında ise Osman Gazi Türbesi. Türbe ziyaretlerinizi gerçekleştirdikten sonra parkın tam ortasında yer alan altı kattan meydana gelen 65 metre uzunluğundaki saat kulesini görebilirsiniz. Kule önceki zamanlarda Bursa Belediyesi tarafından yangın gözetleme kulesi olarak da kullanılmaktaymış. Parkın yine sol bölümünde yer alan İstiklal Savaşı Şehitler Abidesi ve kulenin hemen sağ tarafında küçük bir kafe mevcut. Bu kafede küçük bir mola vererek Bursa’nın manzarasını seyredebilir, bir şeyler yudumlayarak yorgunluğunuzu atabilirsiniz.
Burası Neresi? Marmara Bölgesi’nin en büyük Türkiye’nin ise sen büyük beşinci doğal gölü olma niteliğine sahip İznik Gölü’nin derinliği 80 metre olan tektonik oluşumlu tatlu su gölüdür. Gölün çevresi tarım alanları ve zeytinlikler ile çevrili şekildedir. Bölge sık sazlıklar arasında karışık koloniler kuran 30 çift karabatak ve 250 çift gece ile özel çevre koruma alanı ölçütlerine uymaktadır.Göl 1990 yılında SİT alanı olarak ilan edilmiştir. Yaklaşık olarak 9 bin hektar tarım arazisi göl suyuyla sulanmış olup, yapımı süregelen tesislerle bu alanın 6 bin 945 hektar daha artırılması öngörülmüştür. Bunun yanında göl kıyısındaki tarım alanlarının sulanması için çiftçiler tarafından pompayla su çekilmekte. Tatlı su gölü olup sazan ve yayın balığı ile kerevit yetişmektedir. Turizm yönünden de oldukça önemli olan İznik Gölü’nde yüzme, kano ve sörf gibi su sporları yapılmaktadır.
Burası Neresi? Bursa’nın en yoğun caddeleri arasında bulunan Cumhuriyet Caddesi, şehrin tempolu yaşamını yakından görebilmek için gezinizin bir iki saatini burada geçirebilirsiniz. Cadde, Zafer Meydanı ile Gökdere Bulvarı arasında boylu boyunca uzanıyor olup genellikle züccaciye, halı ve perde satışı olmak üzere toplamda 270 işletmeye ev sahipliği yapmaktadır. Caddenin geçmişine baktığımızda II. Abdülhamit dönemine kadar uzandığı görülmektedir. Mahmud Reşid Paşa tarafından yaptırılan yola, padişaha ithafen “Hamidiye Caddesi” adı verilmiştir. İlerleyen dönemlerde adını “Meşrutiyet” olarak değiştirilen caddenin, yeni ismini ise 1926 yılında almış. 2004 senesinde onarım çalışmaları içerisinde araç girişlerine kapalı hale getirilerek yayalar için güvenli bir hale dönüştürülmüştür. Tramvaya atlatın ve caddeyi gezmenin tadına varın!
Burası Neresi? Osmangazi Belediyesi tarafından çift katlı otobüs ile şehir turu ile Bursa’da yer alan tarihi ve turistik yerleri gezdiren otobüste Türkçe, Arapça, İngilizce ve Almanca dillerinde bilgiler veriliyor olup otobüs, 7 gün 24 saat turistlere ve Bursalı vatandaşlara hizmet ediyor. Bir bilet satın alarak 24 saat boyunca sınırsız biniş hakkına sahip oluyorsunuz. Saltanatkapı’dan başlayan şehir turu Heykel, İnönü Caddesi, Haşimişcan Caddesi, Altıparmak, Kükürtlü, Çekirge, Muradiye hattını takip ederek Tophane’de son buluyor. Bilet fiyatları; tam 20 TL, öğrenci 12 TL olarak belirlenmiş olup tek turluk bilet fiyatı ise 5 TL’dir.
Tur hakkında; Belirlenen noktalardan tura başlıyor olup ilk olarak Maşukiye’ye varılıyor. Öncelik olarak rehber eşliğinde 2 kilometrelik bir dere kenarından yürüyerek şelaleye ulaşım sağlanıyor. Ardından 45 dakikalık bir serbest zamanınız olacak. Burada zepline, atv veya dev salıncakta vakit geçirebilirsiniz. Serbest zamanın bitmesiyle 2 saat süren yolculuk ile ikinci durak olan Gölcük Tabiat Parkı’na gidiliyor. Buradaki serbest zamanın sonrasında Abant Gölü’ne geçiliyor. İsteyenler öğlen yemeğini Abant Çamlık Restaurant’ta yiyebilirler. Yemekten sonra manzarayı fotoğraflayarak kendimize güzel anılar biriktiyoruz. Akşam 23:00 saatlerinde Bursa’ya geri varılıyor. Turun fiyatı ise 140 TL’dir.
Fiyat Dahilindeki Hizmetler;
Fiyat Dahilinde Olmayan Hizmetler;
Tur hakkında; Belirlenen saat ve duraklardan araca binerek günübirlik Bozcaada turu için yola çıkılıyor. Gece boyunca yolculuk yapıyor olup Bozcada’ya geçmek üzere Geyikli’ye varılıyor ve burada feribotu beklerken çay-kahve için kısa bir serbest zaman tanınıyor. Ardından feribota binerek Bozcaada’ya varılıyor. Bölgenin tatlı mı tatlı sokakları ile Rum evleri, üzüm bağları, berrak denizi ile kendine hayran bırakan Bozcaada’nın sokaklarını gezmek üzere yola konuluyor. Sokaklarda gezerken yöresel lezzetlerin tatarına bakabilir, sakızlı kurabiye, çeşit çeşit reçeller, mevsiminden üzüm, çeşitli hediyelik eşyalar alabilirsiniz.
Şarap fabrikasında şarap yapımı hakkında bilgi edinip damaklarınızı şenlendiren şaraplardan satın alabilirsiniz. Adayı gezdikten sonra kısa bir serbest zamanınız olacak. Dilerseniz popüler plajı Ayazma’da denize girebilir ve adanın denizinden yararlanabilirsiniz. Veya merkezde kalarak Ege’nin balıklarından tutun adaya has mezeleri tadabileceğiniz restoranlarda vakit geçirebilirsiniz. Çınaraltında kısa bir kahve molası ve fotoğraf çekiminin ardından feribota binerek Bursa’ya dönüş başlıyor. Turun fiyatı 140 TL’dir.
Fiyat Dahilindeki Hizmetler;
Fiyat Dahilinde Olmayan Hizmetler;
Tur hakkında; Belirlenen saat ve duraklarda buluşarak yolculuğa koyulunuyor. İlk olarak nefis kokulu Lavanta Bahçeleri’ne varılıyor. Burada leziz bir kahvaltı yapmak isteyenler kahvaltılarını yaparken sonrasında harika hatıra fotoğrafları çekiliyor. Ayrıca buradan lavantadan elde edilen ürünlerden satın alabilirsiniz. Ardından diğer rota olan Salda Gölü’ne devam ediliyor. Göle girip muhteşem fotoğraflar çekebilirsiniz. Pamukkale Travertenleri’ne geçerek rehberden gerekli tüm bilgileri alıyorsunuz. Gece 24:00’da Bursa’da bindiğiniz noktalara geri bırakılıyorsunuz. Tur fiyatı 159 TL’dir.
Fiyat Dahilinde Olan Hizmetler;
Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler;
Burası Neresi? Bursa İl Çevre ve Orman Müdürülüğü tarafından 2008 senesinde inşasına başlamış olup yapımı 2010 senesinde tamamlanmış. Karacabey Ovakorusu’nda konumlanan bu yerin amacı nesli tükenmekte olan hayvan ve bitki türlerini geçici süre içerisinde tedavi ve rehabilitasyonunu sağlamaktır. 28 bin 611 hektarlık alanı kapsayan merkez, bu amaçla yapılan ilk tesis olup dünyada yalnızca birkaç örneğe sahiptir. Yasadışı yollar ile ülkeye sokulan yabani hayvanların tedavileri burada yapılıyor ve ülkelerine veya doğal ortamlarına bırakılıyor. İçerisinde; aslan-kaplan, su kuşları, kurt-tilki, yırtıcı kuşlar, sürüngenler, geyik-karaca ve maymunlar için tedavi ve rehabilitasyon bölümleri bulunmaktadır.
Burası Neresi? 1997 senesinde Bursa’nın Çekirge Caddesi üzerinde yer alan eski trafo binası Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı tarafından yeniden hayata geçirilerek Sanat Evi olarak hizmete açılmıştır. Bursa’nın kültürel simgesi haline dönüşmüş olan Karagöz anıtının karşısında olması sebebiyle diğer adı da Karagöz Evi’dir. Karagöz oyunlarının sergilendiği bu salonda Karagöz – Hacivat galerisi, kukla galerisi, ihtisas kütüphanesi ve Tasvir yapım atölyesi yer alıyor. 10 yılı geride bırakan Karagöz Evi belediye tarafından müzeye dönüştürülmüş olup faaliyetine bu sıfatla devam etmektedir.
Burası Neresi? 1998 senesinde hizmete açılan Bursa Hayvanat Bahçesi, hayvanların doğal yaşam alanlarına elverişli biçimde tasarlanmış olan barınaklar bulunuyor. Avrupa‘daki sayılı parklar arasında yerini alan hayvanat bahçesi içerisinde; ayı, kurt, aslan, leopar, yırtıcı kuşlar, lama, yaban eşeği, deve, maymun bölümlerinin yanı sıra deve kuşları ve zebralarında bulunduğu Afrika Savağı bölümü gibi 55 türde 500 hayvanı barındırmaktadır.
Neden Gitmeliyim? Turistlerin ilgi odağı olan mekan, mimari tasarımıyla hayvanları daha yakından inceleme fırsatı sunuyor. Düzenledikleri eğitim ve etkinlikler iletanı – sev – koru temalarıyla doğa ve hayvan sevgisini aşılayarak bilincin arttırılmasını kendine misyon edinmiştir. Gelenlerin eğlenceli vakit geçirebilmesi için çocuk oyun alanları, slayt, film gösterimleri, birebir eğitim imkanları alabilecekleri sınıflar yer alıyor.
Kaçırmayın! Her yıl ziyaretçi sayısı katlanarak devam eden bu hayvanları yaşatmayı bir görev edinmiş olan hayvanat bahçesi, istediğiniz ve bulabileceğiniz tüm imkanları size sağlıyor. İçinde saatlerce vakit geçirebileceğiniz bu mekanı çok seveceksiniz.
Burası Neresi? 2011 senesinde faaliyete giren Bursa’nın ilk ve tek akvaryumu niteliğini taşıyan Kaplıkaya Cazibe Merkezi, şehrin en yoğun olarak ziyaret edilen noktaları arasında yerini alıyor. Yeşil bir alan üzerinde kurulu olan alan; spor parkı ve kafeleri ile ziyaretçilerine tam bir hizmet sağlamaktadır.
Neden Gitmeliyim? Toplamda bin metrekarelik bir alana yayılan akvaryumda toplamda 60’dan fazla su canlısı yaşam sürdürmektedir. Özellikle burada bulunan lunaparklar ilgi odağı olmuş haldedir. Aynı zamanda Kaplıkaya piknik alanları ile de hafta sonları ilçe halkının akın ettiği mükemmel bir yerdir. Sabah saatlerinde gelip yerinizi kapmanızda yarar var. Zira oldukça kalabalık oluyor.
Burası Neresi? Büyükşehir belediyesinde düzenlenen proje kapsamında ülkemizin bilim ve teknoloji alanlarına katkı sağlamak amacıyla rol model olmayı hedefleyen Bilim ve Teknoloji Merkezi, genç yaştaki kişilerin ilgini bu yöne çekmek, konuyu anlaşılır düzeyde aktarmak amacı gütmektedir. 14 farklı alandaki özel tasarım galeriler ve 270 tane deney düzeneği olan merkez içerisinde; eğitim salonları, kimya ve fizik deneylerinin yapıldığı laboratuvarlar, simülasyon cihazları, 3 boyutlu sinema salonlar ve bunların yanı sıra atölye çalışmalarının, bilimsel şovların yapıldığı yoğun bir içerik bulunmaktadır.
Burası Neresi? As Merkez Alışveriş Merkezi içerisinde yer alan buz pateni şehir halkı ve küçük yaştaki çocuklar için her zaman ilgi odağı olmuştur. Her gün saat 10:00-22:00 saatleri arasında açık olan paten, Artistik Buz Pateni’ni öğrenmek isteyenler kişiler için profesyonel eğitmenlerden birbir ders alabilir ve kurslara katılarak kendilerin geliştirebilmeleri için elverişlidir. Sadece kurs ve eğitim zamanları değil bunun dışında da paten kaymak isteyen herkes 45 dakikalık seanslarda eğlence dolu dakikalar yaşayabilirler.
Burası Neresi? Uludağ’ın zirvesindeki çarpıcı güzelliği ile ön plana çıkan Bakacak, 1720 metre yükseklikte inanılmaz bir manzaraya ev sahipliği ediyor. Bursa’nın yıldırım ilçesi net olacak şekilde açık havalarda Marmara Denizi’ne kadar oldukça geniş bir görüş imkanı sağlayan teras Uludağ’ın kuzey yamacına doğru bakmaktadır. Etrafa baktığınızda karşınıza çıkan manzara karşısında gözleriniz kamaşabilir.
Neden Gitmeliyim? Güzelliği ile büyülenirken eğer yükseklik korkunuz varsa bir yandan da sizi küçük bir heyecan sarabilir.Ancak korkacak endişe edecek herhangi bir durum söz konusu değil. En azından güvenlik yönünden. 🙂 Manzarayı izlediğiniz platform bir yükselti üzerine yapılmadığı için içiniz rahat olsun. Uludağ’a gelmiş bir misafir bu manzaranın keyfini sürüp kuş bakışı görmek için mutlaka buraya uğrarlar. Oteller bölgesine yakın terasa arabayla asfalt bir yoldan rahatlıkla ulaşılabiliyor. Bu yol güzergahındaki en son nokta Bakacak Tepesi’dir.
Uludağ Bakacak Seyir Terası Nerede ve Nasıl Gidilir? Terasın konumlandığı alan aynı zamanda Jandarma Karakolu’nun ve Uludağ iletişimini sağlayan radyolink istasyonlarının da bulunduğu yer. Eğer özel aracınız ile gelmeyi düşünüyorsanız öncelik olarak 2. Oteller Bölgesi olarak adlandırılan yere ulaşmanız gerekiyor. Otellerin yer aldığı tepeden Çobankaya Kamp Alanı’na doğru ilerleyin ve hatta geçerek devam edin.
Burası Neresi? 1955 senesinde Bursa şehir merkezine zamanın belediye başkanı olan Reşat Oyal tarafından açılışı yapılmıştır. Toplamda 390 bin metrekarelik bir alanı kapsayan park, şehir merkezinden fazla uzağa gitmeden doğanın kucağında vakit geçirebileceğiniz imkan sağlanmıştır. Diğer bilinen ismi ile Kültürpark’ta; koşu, bisiklet ve yürüyüş yolları, çocuk oyun parkları, oturma ve dinlenme masaları, gölgelikler, heykeller, lunapark ve temel ihtiyaç yapıları bulunmaktadır. Aynı zamanda içerisindeki gölde yunus tipi bisikletler ile tur atabilirsiniz. Bahar dönemlerinde 6 bin ağacın yaydığı koku, kuş cıvıltıları ve doğanın benzersiz görünümü içinize huzur ile kaplayacak.
Neden Gitmeliyim? Sabahları yürüyüş yapıp ardından kafelerden birinde çay-kahve içersek hoş bir sohbete dalabilirsiniz. İçerisinde bulunan açık hava tiyatrosu da çeşitli organizasyon ve gösterilere ev sahipliği yapıyor olup takip etmek için web sitesini ziyaret edin. Lunaparkta da doyasıya eğlenebilirsiniz. Bilet fiyatları 7,5 TL olarak belirlenmiştir.
Burası Neresi? Doğancı Barajı’ndan gelen akarsuyun etrafının kapatılmasıyla meydana gelen yapay bir göl olan Dağyenice Göleti’nde, barınan ağaçlar kuruyarak muhteşem bir yansıma oluşturmaktadır. Bursa’nın tarihi köylerinden biri olan Misi Köyü’nün yakınlarındaki Dağyenice Bursa’da Uludağ’dan sonra en bilinen kamp alanları arasında gösteriliyor.
Neden Gitmeliyiz? Uludağ’a kadar uzanan bir yürüyüş parkına sahip olup, kamp, piknik ve balık tutmak isteyenler için birebir bir destinasyon. Tüm bunların yanında offroad, ATV motor keyfi de yapabilirsiniz. Bursa’da en ünlü kamp yerlerinin arasındaki en iyi coğrafi konuma sahip olduğunu söyleyebilirim. Yalnız kış dönemlerinde doğrudan göl kenarında esen rüzgar oldukça sert bu sebeple orman içini tercih etmelisiniz bu aylarda. Gölde balık tutma hazzı ise bambaşka. Eğer ilginiz varsa olta takımlarınızı yanınızda getirin mutlaka. Göle karşı kahve yudumlamakta semaverde çay keyfide ayrı bir keyif.
Kaçırmayın! Göle karşı oturup çayınızı yudumlarken kaz ve karabatakları beslemeyi de ihmal etmeyin!
Burası Neresi? Yaz dönemlerinde tatile gidemeyen yerli halk için en uygun adres Bursa Ninova Aqua Park’tır. 2013 senesinde hizmete açılan adrenalin dolu park içerisinde; restoran, canlı müzik, şezlongta güneşlenme keyfi, yenilenen soyunma odaları ve duş yerleri ile gelen misafirlerine tam anlamıyla imkan sunmaktadır. Aynı zamanda; havuz başında düğün, nikah, sünnet gibi özel günlere ev sahipliği yapmaktadır.
Neden Gitmeliyim? Multislide, türbülans, kule adlarında açık kapalı olmak üzere eğlencenin tadını alacağınız pek çok kaydırak mevcuttur. Tabi küçüklerde unutulmamış elbette. Bebek ve çocuklar için özel kaydırak ve havuz da bulunuyor. Hem eğlenmek hem de yazın hararetini atmak için gidilecebilecek en ideal noktalardan biri.
Burası Neresi? Tarihi kadar doğal yaşam alanlarıyla da ön plana çıkan Botanik Park, oldukça modern bir tesis yapısına sahiptir. Osmangazi ilçesindeki bilinen ismiyle Soğanlı Botanik Parkı en güzel örneklerinden. Bildiğiniz üzere şehir hayatı yorgunluğunu atıp kafa dinlemek günümüz şartlarında büyük bir nimet haline geldi. Bursalıların ve Bursa’ya gelenlerin hafta sonu eğlenceli şeyler yapmak adına tercih ettikleri bir yer haine dönüşmüş. Belki biraz yürüyüş, belki spor ya da çocuklar için gerek eğitici gerek eğlenceli faaliyetler ile haşır neşir edilmesi gayesiyle gidiyorlar.
1998 senesinde hizmete açılan Soğanlı Botanik Parkı’nda esasında çok uzun zamandan beridir hayvanat bahçesi yer alıyormuş. Doğal ortamlarından koparılarak kafeslere tıkılan hayvanlar zamanında oldukça tepki de çekmiş. 1991 senesinde artık görmezden gelinmeyerek Bursa Belediye tarafından yenilenerek hem en modern hem de hayvanlar için en sağlıklı şartlarda yeniden düzenlenerek baştan aşağı yenilenmiştir. 1999 senesine kadar süren çalışmalar neticesinde Avrupa Hayvanat Bahçesi ve Akvaryumları Birliği’nden danışmanlık alınarak her hayvan türünün ihtiyaçlarına uygun şekilde sosyalleşme imkanları sağlanmış ve Bursa Hayvanat Bahçesi 1999 yılında kapılarını açmış.
Ülkemiz iklim koşullarında yetişmeyen bitki ve ağaçların barındığı bu park, 20 yıla yakındır kapılarını ziyaretçilerine açmaktadır. Yalnızca spor ve eğlence için değil aynı zamanda bitkisel araştırma ve bilimsel çalışmalara da açık bir park olup yerli ve yabancı tum herkesin dikkatini üzerine çekiyor. Toplamda 400 bin metrekarelik geniş alanı kapsayan Soğanlı Botanik Parkı’nda; 3 büyük gölet, su oyunları havuzu ve 2 adet çocuk oyun alanı mevcut. 12 kilometrelik yürüyüş yolu, 1 kilometrelik bisiklet yolu da botanik parkı sporseverlere sunduğu imkanlardan.
150 çeşitte 8 bine yakın ağacın, 76 farklı çeşitte çalı türünün, çim, dam koruğu, kokulu ballıca, mayası lotu, kedi nanesi gibi 20 farklı çeşitte yer örtücü bitkinin ve 27 farklı türde 6 bin gülün bulunduğu parkta bahçeler de çeşitli temalara veya iklimlere göre düzenlenmiş durumda. Burada tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz büfeler, tuvaletler, pastane, bisiklet kiralayabileceğiniz bir bisiklet evi ile 17. ve 18. Yüzyıldaki Bursa konaklarının birer kopyasının bulunduğu Bursa Evleri Bölümü bulunuyor. 30 dakikalık bisiklet kiralama ücreti 5 olarak, 1 saatlik bisiklet kiralama fiyatı ise 10 TL olarak ücretlendirilmiştir.
Kaçırmayın! Her sene gerçekleştirilen Uluslararası Lale Festivali nedeniyle 200-250 bin lale dikimi yapılmaktadır. Bu muhteşem görüntüyü kaçırmayın! Fotoğraf makinelerinizin ve telefonlarınızın şarjının eksiksiz olduğunu kontrol edin. Küçük bir tüyo otomobil girişi yasak ama otopark alanlarına ücretsiz park etme imkanı sağlanıyor.
Burası Neresi? Bursa Misi Köyü bugün bilinen adıyla Gümüştepe Mahallesi, Bursa’nın en doğal kalmış olan köylerinden biri olma niteliğine sahiptir. Tarihi M.S. 183 yılına uzanan köy 1989 senesinde kentsel sit alanı olarak ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Böylelikle bu dokunulmazlığı ile beton illetinden kurtulmuştur. Nilüfer Belediyesi tarafından yeniden inşa edilmiştir. Yıkılmaya yüz tutan eski evleri onararak sosyal alanlar haline dönüştürülmüştür. Bursa şehir merkezine yakın gezilecek bu köy doğa ile iç içe geçebileceğiniz bir yer olarak 2 bin yıllık geçmişe sahiptir.
M.S. 183 senesinde Alex ismindeki bir kesiş, 85 kişi ile Hristiyanlara öncülük olacak şekilde İnkaya ve Misi köylerine yerleştikleri, konsülün toplanarak İncil tartışması yapıldığı tarihi kayıtlarda geçiyor. Bugün gördüğümüz kalıntılarda manastır civarında İncil’in bir nüshasının gömülü olduğuna inanılmaktadır. Bu kalıntılar sebebiyle bölge Hristiyanlar için de oldukça önem taşımaktadır. Şehir merkezine 12 kilometre mesafede olan köy, asma yaprağı, misket üzümü, pekmezi ve şarabıyla ön plana çıkıyor.
sadece burada yetişen ve özel bir aromaya sahip olan misket üzümünden elde edilmektedir. Ayrıyetten bu üzümlerle yapılan pekmezin sağlıksal açıdan mühim olduğu bilinmektedir. Diğer bir geçim kaynağı ise ipek böcekçiliğidir. Bu sayede yerleşim alanlarının buna uygun şekilde biçimlenmiştir. Buna ek olarak evlerin genişliği de ipek böcekçiliğine göre inşa edilmiştir. Osmanlı mimarisini görebileceğimiz Misi’de Kavacık Sultan Yatırı Müslümanlar için önemlidir.
Bu köyde yaşamış olan Kavacık Sultan kabri köyde bulunan dağda bir kayanın içinde olduğu rivayet ediliyor. Günümüzde bölgede yer alan çeşmeden akan suyun Kavacık Sultan’ın gözyaşları olduğuna inanılır ve misafirler tarafından dilenen dileklerin gerçek olduğu söylenir. Gelenlerin ruhunu doyuracak kadar yeşilliğe sahip olan Misi Köyü, piknik severlerin sıkça uğradığı bir nokta haline gelmiştir. Piknik için Nilüfer Çayı’nın kenarı oldukça elverişlidir. Burada kendinize bir yer bulabilmek için erkenden gelmeniz gerekiyor. Özellikle de hafta sonları.
Meyve ağaçları, kavak ağaçları, çınar ağaçları ve mahallenin içinden geçen Nilüfer Çayı yazın sıcaklığını serinleten bambaşka bir güzelliği ortaya koymaktadır. Ayrıca burada şehrin en iti karting pistini bulacaksınız. Adrenalin tutkunlarını seveceği bu aktivite ile eğlenceli vakit geçirebilirsiniz.
Burada uğramanız gereken yerlerin başında hiç şüphesiz Çocuk Kütüphanesi yer alıyor. Küçük yaştaki çocuklar için faaliyet gösteren kütüphane girerken para ödemenize gerek kalmıyor. Etnografya Evi’nin içerisindeki dokuma tezgahları, yöresel el işlemeleri, kıyafetler ve bir de Karagöz perdesi bulunuyor. Makul bir fiyata evi gezebilirsiniz. Belediye tarafından 90 araçlık bir karavan alanı da mevcut. Tesisin içerisinde; WC, duşlar, lavabolar, sıcak ve soğuk su, mutfak çamaşır yıkama, musluğu ve elektrik panosu ve elektrik sayacı gibi kamp alanında işinize yarayacak pek çok imkan bulunuyor.
Misi Köyü’ne Nasıl Gidilir? Orhaneli yolu güzergahı üzerindeki Gümüştepe (Misi) Mahallesi’ne kent merkezinden belediye otobüsü seferleri ile ulaşım sağlanıyor.
Burası Neresi? Oasis Dalış ve Doğa Spor Merkezi’nin genç, dinamik ve alanında tecrübe sahibi kadrolarıyla yoğun olarak dalış gezileri yapılmak üzere outdoor, alternatif sporlar ve birbirinden farklı organizasyonlarla şehir gürültüsünden uzaklaşmak isteyenlere oldukça güvenli sosyal bir ortam sunuyor. Yaz dönemlerinde dalış kış dönemlerinde ise kayak eğitimleri veriliyor. Oldukça sıcak ve samimi ortam ile son derece profesyonel hizmet veriliyor.
Burası Neresi? 2015 senesinde Bursa Belediyesi tarafından düzenlenerek kadınlar için hizmete açılan Kurşunlu Plajı, Bursa’nın Gemlik ilçesine bağlıdır. Merkeze 40 kilometre mesafede yer alan plaj, konumu itibari ile dışarıdan görülmeye imkan vermiyor. Bu sebeptendir ki kadınlar gönül rahatlığı ile denize girebilirler. Sahil ve denizin içi çakıl taşlarıyla örtülü olduğundan deniz ayakkabısı götürmenizde yarar var. 3 bin metre uzunluğa ve 200 metrekare genişliğe sahip olan plajda ahşap yürüyüş yolları, cankurtaran iskelesi yer almaktadır. 9 yaşından büyük erkek çocuklarının girmesi yasak olan plaj, ücretsizdir. Buraya Merinos’tan 102 ve Gemlik’ten 103 numaralı otobüslerle ulaşabilirsiniz.
Burası Neresi? Bursa’nın Mudanya ilçesinde yer alan Eşkel Plajı, şehir merkezine 60 kilometre mesafede yer alır. 20-25 metre genişliğe sahip olan plaj ve denizin tabanı ince kumlardan oluşmaktadır. Oldukça temiz ve berrak olan suyu ile Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından yapılan ölçümler sonucu “iyi kalite” niteliğini almaya hak kazanmıştır. Sığ denizi ile çocuklu aileler ve yüzme bilmeyen kişiler için gönül rahatlığı ile tercih edilebilir. İçerisinde tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz işletmeler mevcut. Konaklayabileceğiniz pansiyon ve lezzetli yemekleri yiyebileceğiniz restoranlar bulunuyor. Plaja halk otobüsleri ve Küçük Sanayi Metro İstasyonu’ndan kalkan otobüsler ile ulaşabilirsiniz.
Burası Neresi? Bursa şehir merkezine 40 kilometre mesafede yer alan plaj, Mudanya ve Gemlik sahil şeritleri arasında yer alıyor. Sahil uzunluğu toplamda 300 metre olan plaj, ince kumdan oluşmaktadır. Sığ olan temiz suyu, her kesim yüzücüler için tercih ediliyor. Diğer tüm plajlarda olduğu gibi Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından yapılan ölçümlerde iyi kalite sıfatını almıştır. Plajda tüm ihtiyaçlara hitap eden; tuvalet, duş, soyunma kabini, voleybol sahası, büfe, etkinlik alanı ve kafeler bulunmaktadır. Kumsaz’a merkezinden kalkan otobüs ve minibüsler ile buraya ulaşım sağlayabilirsiniz.
Burası Neresi? Gemlik-Narlı yolu güzergahında konumlanan plaj, Bursa’nın en gözde yerleri arasında yerini almaktadır. Kamp alanının açılış amacı lise ve üniversite sınavlarına hazırlanan gençlere destek olurken tesis iki bölümden oluşan tesisin toplamda 43 odası ve iki adet Bungalow bulunmaktadır. Basket, futbol, voleybol gibi spor etkinlik alanlarının yanı sıra masa tenisi, gibi golf alanı, langırt, okçuluk, kano gibi etkinlikler gerçekleştiriliyor. Tabi tiyatro, müzik, el sanatı ve halk oyunlarını da es geçmemek lazım.Uyarı; gelenler eşofman, şapka, gözlük, mayo, havlu, terlik, güneş kremi ve temizlik malzemelerini yanlarında getirmeliler.
Burası Neresi? Bursa merkeze 26 kilometre uzaklıkta bulunan Çobankaya Kampı, yalnızca yaz aylarında açıktır. Alan içerisinde 150 çadır ve bungalov evleri mevcuttur. Aynı zamanda bir adet kır gazinosu ve satış büfesi bulunan kampta, tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. Doğada yapmayı tercih ettiğiniz tatilinizde kendinizi tamamen onun kucağına bırakmak en doğrusu. Dere ve akarsularda kulaç atabilir, uzun yürüyüşler yapabilir, burada düzenlenen gezi etkinliklerine katılımda bulunabilirsiniz. Sıcak bir akşam gününde hafif rüzgar eşliğinde, ateş başında bir şeyler yudumlarken büyük keyif alabilirsiniz.
Burası Neresi? Keles ilçe merkezine yakın bir noktada bulunan Kocayayla’nın çevresi karaçam ağaçlarıyla bezeli olup, Bursa’da bulunan en büyük yaylalardan biridir. Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde Osman Gazi ve Orhan Gazi’ye ev sahipliği yaptığı varsayılan Kocayayla’da, Nilüfer Hatunla düğününün burada gerçekleştiğine inanılıyor. Kocayayla’nın hemen yanında yer alan ve Bursa’nın içme suyunu karşılayan Nilüfer Çayı, Nilüfer Hatun’a ithafen bu ismi almıştır. 400 bin metrekarelik alanda piknik yapılıyor olup Çadır kampı ve karavan için ideal olan alanda yanı zamanda restoran ve kafedemevcut. Keles’te gezilecek yerler arasında Baraklı göleti, Keles deresi, Tepel geçidi bulunmaktadır.
Burası Neresi? Balık ve zeytin dedin mi ilk akla gelen yer tartışmasız Tirilye’dir herhalde. Zamanın en kalabalık nüfusa sahip kasabası, Avrupa’ya şarap ve zeytinyağı ihraç ediyordu. Önceki tarihlerde yaşayan Rumlar’dan kalma; yedi kilise, üç manastır ve üç de ayazma bulunuyor ancak bunlardan yalnızca üç tanesi günümüze kadar ulaşabilmiş. Kısmende olsa Aya Yani Manastırı, Hagios Sergios Manastırı, kasabanın hemen çıkışında Eşkel Köyü yolunda Batheos Rhyakos Soteros Manastırı ve bir diğeri ise Hagios Ioannes Rum Kilisesi’dir.
Çevreyi fotoğraflamayı seviyorsanız, Tirilye Çarşısı’nı dolaştıktan sonra kendinizi sokaklara atın. Taş Mektep, Kemerli Kilise, Dündar Evi, Fatih Cami gibi tarihi noktaları görmeniz gereken yerler arasında. Rengarenk sokakları ve son derece misafirperver davranan yerel halkıyla Tirilye siz misafirlerini bekliyor.
Kaçırmayın! Balık açısından oldukça zengin olan kasabada birçok balık restoranı mevcut. E birine girip yerinde yersiniz artık. Tirilye çarşısına uğramanız şart! Zeytin, zeytinyağı, ve zeytinden yapılan ne kadar çeşit şey varsa hepsini bulabilirsiniz. Çıtır kabak reçeli gibi yöreye özgü lezzetleri de denemeden geçmeyin.
Burası Neresi? Kış dönemlerinde Bursa’nın önemli turizm noktalarından biri olan Uludağ, yerli ve yabancı ziyaretçiler için oldukça yoğun bir ilgi görmektedir. Doğal güzellikleri ve bu konuda ki üstün başarılarıyla her yıl en çok tercih edilmesine şaşırılmamalı. Konumlandığı dağ en yüksek olma niteliğine sahip olup tahmini olarak 2543 metre yüksekliktedir. Türkiye’nin her bir noktasından buraya akın ediliyor olup 1933 senesinde Uludağ’a inşa edilen otel ile ününe ün katmıştır. Düzenli olarak gerçekleştirilen otobüs seferleri rahat ulaşılabilir olmasıyla da ön plana çıkmayı başarmasında rol oynar. Şehirde bulunan Uludağ modern tesislerin 1963 yılında faaliyete açılmasıyla birlikte 2014 senesinde Türkiye’nin ilk teleferiği, dördüncü büyük kent olan Bursa’nın hemen yanında olması ile dağ ve kış turizminin merkezidir.
Ülkemizin en büyük kayak merkezi olan Uludağ en uzun kış mevsimi ekim-nisan aralığında kar bulunuyor oluşu ve muhteşem manzaraya ev sahipliği yapıyor oluşu burayı eşsiz kılmaktadır. Dağın zirve noktasından açık havalarda İstanbul, Marmara Denizi ve etrafındaki yakın yerlerin görülmesi de cabası. Doğu, kuzey yamaçlarının Bursa Ovası’na noktalarında sıcak su kaynağının da yer alıyor oluşu kaplıcaların oluşmasına neden olmuştur. Uludağ’a ait olan 15 özel, 12’de kamuya ait olan konaklama tesisi mevcut. Buralara ait birçok telesiyej ve teleski hattı var. Hepsi tüm işletmecilerin ortak olduğu Uludağ SkiPass Ortak Girişimi (USOG) şirketi tarafından tek elden yönetiliyor.
Burası Neresi? Kaplıcanın kadın ve erkek bölümleri farklı tarihlerde yapılmıştır. I. Murad tarafından 1380 tarihlerinde yapılmış olan erkekler kısmında ili eyvan, bir halvet ve bir de hela yer alıyor. Erkekler bölümünün soğukluk kısmı ve kadınlar bölümü ise II. Bayezıd tarafından 16. yüzyılda inşa ettirilmiştir. Kaplıcanın duvarları ile kubbe kasnağı kesme taştan yapılmıştır. Başka bir dönemde ikinci bir kasnak oluşturularak kubbe meyili azaltılmış ve kiremit ile örtülmüş. II. Beyazıd Dönemi’ndeki hali hazırda olan hamama şimdilerde giriş olarak kullanılan cemakanlı bir kısım eklenmiştir. Kagir olan ana binalara 19. yüzyıl ortalarına gelindiğinde ahşap otel odaları ilave edilmiştir.
Kaplıca mülkiyeti Osman Efendi’ye geçmesinin ardından 1930 tarihlerinin sonunda otel bölümü, hamamı üç taraftan çevreleyecek biçimde büyütülmüş, kuzeyine tonozlu bir banyo halveti, güneyine uzun bir sıra banyolar dairesi eklenmiştir. 1978 yılına dek otel olarak faaliyet gösteren tesislerin, 1978’de Uludağ Üniversitesi tarafından bir rehabilitasyon merkezi şeklinde değerlendirilmek üzere kamulaştırılmasına karar verilmiş ve 1981’de Üniversite’ye tesislerin devredilmiştir. Ardından başlatılan yenileme çalışmaları 1922 senesine dek tamamlanmıştır.
Kaplıcalar Bademli Bahçe Kaynağı’na bağlı olup Bursa merkez ilçe ile Çekirge arasındadır. Toplamda yeni kaynağa sahip olan Kükürtlü’nün, oteli, Yeni Kaplıca, Kaynarca ve Karamustafapaşa hamamları bu kaynağa bağlıdır. Suyun içerisi kükürt ve radyoaktifli olup banyo ve içme olarak Vakıfbahçe Kaynağı ile aynı özelliklere sahiptir. Ayrıca Kükürtlü suları periferik damar hastalıklarına ve kronik iltihaplı hastalıklara iyi gelmektedir.
Burası Neresi? Abdal Mahallesi’nde bulunan Ördekli Hamamı, çifte hamam şekline uygun olup Eski Yeni Hamam adıyla da bilinmektedir. İnşasında Yıldırım Beyazıd Dönemi’ne başlamış olup Bursa’nın Timur ordusu tarafından işgali sebebiyle yapımı yarım bırakılmış fakat Çelebi Mehmed döneminde tamamlanabilmiştir. 1485 yılında hamamın duvarlarına Çandarlı İbrahim Paşa bir çeşme yaptırmıştır. Uzun bir süre yıkık durumda olan yapı, 2006-2008 yılları arasında kültür merkezi hizmeti vermek üzere restore edilmiştir. Hamam içerisinde biri büyük diğeri küçük iki adet seminer salonu, fuaye salonu, kahve salonu, sergi salonları, geleneksel sanatlar kurs ve uygulama salonları ve Türk mutfağından yemeklerin sunulacağı bölümler yer mevcut.
Burası Neresi? Bursa’da 54 senelik bir isim olan Cemal/Cemil Usta, Uludağ Kepapçısı’nın kurucuları olup aslen Bulgaristan göçmenidirler. Bu işin en başındaki isim İskender’in yanında senelerce çalıştıktan sonra artık kendi yerlerini açmaya karar vererek bu lokantayı kurarlar. Tek bir gün aksatmaksızın her sabah işlerinin başında olan ustalar birer sene arayla hayatlarını kaybetmişler ve arından bayrağı Ramazan Usta devralmıştır. Eski garajın yerinde olan 2 metrekarelik küçük dükkanda tabiri caizse deli gibi çalışarak en güzelini sunmak için çaba sarf ediyorlar.
Dönerde kullanılmak üzere dana ve koyunlar İnegöl’den getiriliyor olup lezzetindeki sırın koyun eti olduğu biliniyor. Yemekler yenip karınlar doyduğunda güzel bir süt helvası yenmesi işin adabıdır. Üstü hafif yanık, tarçın ve isterseniz de ceviz ile sunulan tatlı bölgede yiyebileceğiniz meşhurlardan. Bu tip lokantalarda Bursa helvası ismiyle de biliniyor. O kadar hafif ki iki üç demeden fark etmeyebilirsiniz.
Burası Neresi? İskenderiyle olduğu kadar pideli köftesiyle de meşhur olan Bursa’da Küçük Saray Pideli Köftecisi’nde yemeden geri dönmeyin derim. Yemeğin ardından sütlü kadayıfı denemenizi de öneririm.
Burası Neresi? Köfte için tercih edebileceğiniz Çiçek Izgara en doğru adres dense yanlış olmaz. Senelerdir hizmet veren işletme hem yerli hemde yabancı misafirler tarafından oldukça sevilen mekanın köftesini mutlaka yiyin.
Burası Neresi? Yıllar boyu aldığı göçler sebebiyle mutfağı bir hayli zenginlemiştir. Mayalı hamur kullanılarak yapılan Cantık, bir Tatar böreği çeşidi olup Bursa ilimizde de oldukça popülerdir. Her adımda bir cantıkçılara rastlamanız mümkün. Ama bunlar arasında en bilineni Tarihi Kayhan Çarşısı’nın sonunda, Eski Tekel Binası’nın arkasında konumlanmış olan Acı Dayı’dır. Bu nefis lezzeti tatmadan Bursa’dan dönmeyin!
Burası Neresi? Edirne‘ye has şekli olan yaprak döner Bursa’da pek yaygın değilmiş Ciğerci Tahsin’e kadar. Ciğerin tadını Bursalılara alıştıran Ciğerci Tahsin, halk ıyaprak ciğer sevdalısı yapmıştır. Taze ve yumuşak oluşu Edirne’yi dahi kıskandıracak şekilde.
Burası Neresi? Çekirge Meydan’da faaliyete başlayan Dürümcü Bekir Usta, günümüzde neredeyse tüm semtlerde şubesiyle Bursalılara hizmet vermeye devam ediyor. Dürümleriyle oldukça meşhur olan Bekir Usta’nın her bir şubesinde aynı kalite ve lezzetle hayatına devam ediyor.
Burası Neresi? Yalnıza et döneri ile değil tavuk döneri ile de popüler olan Bursa’nun en büyük tavuk dönercisi kuşkusuz Demir Amca’dır. Burada yediğiniz tavuk dönerin yumuşak ve lezzetli oluşu ayağınızın alışmasına neden olacak. Burayı ziyaret ettiğiniz takdirde şayet uğramazsanız çok şey kaybedersiniz.
Burası Neresi? Esnaf lokantası olan Rumeli Kardeşler Sofrası’nda yok yok desek yeridir. Osmanlı Mutfağı’ndan tutun şimdiki yemeklere, tatlıdan zeytinyağlılara kadar zengin menüsü ile her zaman bir numaralı mekanlardan olmuştur. Aynı zamanda uygun fiyatı ile de karın kadar göz de dolduruyor.
Burası Neresi? Simidiyle efsaneleşmiş olan Abda Simit Fırını’nda simitler, 1969 senesine kadar uzanan tarihi ile hizmete açıldığı ilk günden bu yana odun ateşinde pişiyor. Yanında mütevazi kahvaltıların, küçük atıştıkmalıkların ve çay molalarının Bursa’daki en güzel rotalardan biridir. Midenizi zerre rahatsız etmeyecek olan Bursa simidine kesinlikle zeytin ve krem peynir eşlik etmeli. Yanına birde sıcak bir çay keyfinizi yerine getirecek. Farklı bir lezzet denemek isterseniz tahinli pidesini de deneyin derim.
Burası Neresi? Tuz Pazarı içerisindeki bir handa yer alan Kardeşler Pide Salonu, öğle saatlerinde gidilecek lezzet noktalarından biri haline gelmiştir. Bildiğimiz pide boyutlarına oranla daha büyük ve yuvarlak biçimde olan bu pidelerin yanına en güzel soğuk bir ayran gider. Küçük bir mekan olan bu salonda fiyatlarda oldukça makul.
Burası Neresi? Gürse ilçesine bağlı Dışkaya Köyü Bursa’da yamaç paraşütü yapabilmek mümkün kılıyor. Oldukça iyi bir tesis olan bu atlama noktasında dönem dönem büyük çapta yarışmalar düzenleniyor. GÜRHAVK adı ile bilinen Gürsu Havacılık Kulübü’nün sürekli olarak atlayışlarına ve etkinliklerine tanıklık etmektedir. Erkenden rezervasyon yaptırarak hava durumunun elverişli olması halinde harika bir uçuş deneyimini kulüp üyeleri ile birlikte sizler de deneyimleyebilirsiniz.
Burası Neresi? Türkiye’deki ilk Kablolu Su kayağı Tesisi olan Sukaypark, Osmangazi Belediyesi tarafından yapılmıştır. Tesis ile yılın her günü kayak yapma imkanı sunuyor. Kışın Uludağ, yazın Sukay Park Bursa’nın tatilcilere sunduğu en iyi nimetlerdendir. 100 dönümlük bir araziyi kapsayan park içerisinde; çocuk oyun parkı, yürüyüş ve koşu parkurları, restoran, kafe, spor kıyafeti satın alabileceğiniz veya kiralayabileceğiniz mağaza, su kayağı okulu ile spor tesisi bulunmaktadır. Her yaştan insana hitap ediyor olup, vücudun tüm kaslarını çalıştırarak formda kalmanıza yardımcı oluyor. Her sene yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken Sukaypark’da, uzman eğitmenler yaz boyu eğitim vermektedir.
Burası Neresi? Şehrin en uzun ve profesyonel karting pistlerinden biri olup Misi Köyü yolu istikametinde yer alıyor. Adrenalin ve hız tutkunlarının harika saatler geçirebileceği bir hizmet sunuyor.
Burası Neresi? Doğa sporu severlerin atlatılmaması gereken bir yer varsa oda Narlıdere’de kaya tırmanışı yapmaktır. Bursa şehir merkezine yarım saatlik bir mesafede olan bu yer bölgenin en popüler rotalarından. Aralarından en meşhuru mağara güzergahıdır. Ama fazlasını isterseniz de Kilimli Gölü tırmanış rotasını tercih edebilirsiniz.
Burası Neresi? Kuş sesleri işliğinde adrenalin dolu bir gün sizleri bekliyor. Yediden yetmişe her yaş kesimine hitap eden Extrempark’ta eşsiz bir heyecana sizde ortak olun. Ülkemizdeki en büyük ipli parkurlarından biri olan bu park toplamda 2 bin metrekarelik alanı kapsıyor olup çocuklar için Macera Alanı, 15 metre yüksekliğindeki yarışma yapılabilecek Tırmanma Duvarı, Serbest Atlayış, Dev Salıncak, Dev Trambolin, Salto Trambolin, Bungee Trambolin, Suni Kayak Merkezi, 1 kilometrelik Dağ Kızağı-Alpin Croster, Zip Line ve Tubing sevdikleriniz beraber hoşça vakit geçirebileceğiniz Seyir Terasları bulunuyor.
**Sizler için hazırlamış olduğumuz yapılacak listesi burada son buluyor. Yazımızda Bursa’da yapılacak şeyler hakkında elimizden geldiğince bilgi vermeye çalıştık. Sizde deneyim ve önerilerinizi bizimle paylaşırsanız seviniriz. İlginizi çekebileceğini düşündüğümüz diğer yazılar;
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…