“Kuzeyin Venedik’i” olarak da bilinen Brugge, günümüze kadar korunan Orta Çağ mimarisi, etkileyici kanalları, göz alıcı “rahibe işi” dantelleri ve leziz çikolatalarıyla ziyaretçilerine büyülü anlar yaşatan yerlerden biri olarak tanınıyor. Şehir Belçika’nın Flaman bölgesinde yer alıyor. Aynı zamanda bölgenin de başkenti olan Brugge’de nüfusun çoğunluğu Flamanlardan oluşuyor. Bu yüzden Belçika’nın genelinde iki dil olarak yazılan tabelalar yerine şehirde Flamanca hakim dil olarak tercih ediliyor. Kamusal alanda Flamanca hakim olsa da hukuksal anlamda üç ana dil kullanılmaya devam ediliyor.
Brugge’un tarih sayfalarındaki yeri 9. yüzyılda Vikinglerin şehri keşfetmesiyle başlıyor. Şehrin adı eski İskandinav kelimesi olan ‘’Brygga’’ kelimesinden geliyor. Brygga kelimesi ise liman veya demirleme yeri anlamını taşıyor. Tarihte hem yükseliş hem de büyük düşüşler yaşayan şehir 12. yüzyılda ticaret şehri statüsünü kazandı. Brugge coğrafyası en önemli ticaret merkezi hem de menkul kıymetler borsacılığının da geliştiği ilk şehirdi. 14. yüzyılda ambar görevi gören şehir bu yükselişini devam ettiremedi ve 16. yüzyılda adeta bir çöküş dönemine girdi. 20. yüzyılda çöküş döneminden çıkarak tekrar yükselişe geçen Brugge, günümüzde uluslararası turizm destinasyonları arasında gösteriliyor.
Brugge’e ilk gittiğiniz andan itibaren şehir sizi mükemmel çikolata kokuları ve Orta Çağ’a ışınlayan Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla karşılıyor. Brugge, Avrupa’nın günümüze kadar gelen en önemli Orta Çağ kenti olduğu için şehirde gezilecek birçok tarihi yapı bulunuyor. Ziyaretiniz sırasında şehrin en önemli meydanı olan Grote Markt, en eski ve en az zarar gören yapısı Aziz Salvator Katedrali, Orta Çağ’dan kalma eserlere ev sahipliği yapan Historium Müzesi, Belçika ve Brugge biralarını tanıtan Bruges Beer Museum’u ve su sesleriyle huzur bulabileceğiniz Koningin Astrid Park’ı ziyaret etmelisiniz. Brugge da kışlar oldukça soğuk geçtiği için ziyaretinizi yaz aylarına denk getirmenizde fayda var. Ayrıca festivallerin birçoğu da yazın gerçekleştiği için yaz ayları turistler tarafından daha çok tercih ediliyor. Yazın düzenlenen Feest in T’ Park, Cactus Festival, Reiefeest ve MA Festival’in güncel etkinlik takvimlerine göz atabilirsiniz. Şehrin kültürü, müzikleri ve yemeklerinin de tanıtıldığı festivallerde waffle, patates kızartması ve midye yemeden Brugge seyahatinizi sonlandırmamalısınız.
Türkiye’den Brugge’e aktarmasız uçuşlar bulunmakla birlikte daha uygun fiyatlı aktarmalı uçuş seferlerini de değerlendirebilirsiniz. Şehri ziyaret edebilmek için kalkış noktanızı İstanbul olarak belirlemeniz gerekiyor. Brüksel merkezden yapacağınız tren yolculuğu ile Brugge’e yaklaşık 1 saatte varabilirsiniz. Şehrin Kuzey Denizi’ne kıyısı olduğu için deniz yoluyla da ulaşmak mümkün.
Belçika, Schengen ülkelerinden biri olduğu için Brugge şehrini ziyaret etmek isteyen Türk vatandaşlarının Schengen Vizesi almaları gerekiyor. Vize almak için Belçika Konsolosluğu tarafından yetkilendirilmiş olan Vfs Global Belçika firmasına başvuru yapabilirsiniz.