Şehir Hakkında: Nevşehir, Kayseri, Niğde, Aksaray ve Kırşehir illerini himayesinde barındıran Kapadokya, doğal kaya oluşumları, ilginç yeraltı şehirleri ve olağanüstü manzarasıyla, adeta peri masalından çıkmış gibi bir yer… Gün doğarken o meşhur balonların kalkışı ve peri bacaları arasından yükselişi ile yaşayacağınız muhteşem atmosferi hiç unutamayacaksınız.
Kapadokya’nın hangi bölgesinde olursanız olun, harika manzarasıyla karşılacak ve her birini fotoğraflamak için can atacaksınız. Aynı zamanda vadi, kilise ve daha pek çok yapıyı, yürüyüş parkurlarına katılarak keşfedecek ve maceraya atılacaksınız. Kapadokya, tarihi, sanatı ve kültürüyle bize bırakılan bir miras, mucizevi bir bölgedir.
Kaç Günde Gezilir? Kapadokya’yı 3 günde gezmeniz mümkün.
Ziyaret İçin En İyi Zaman? Ziyaret etmek için en iyi zaman, ilkbahar ve sonbahar aylarıdır.
Müze Kartları: Türkiye’nin birçok şehrinde geçerli olan Müzekart, Kültür Bakanlığı’na bağlı tüm müzelerde ücretsiz giriş yapma imkanı tanıyor. Böylelikle Kapadokya’da bulunan müzelere ve turistik yerlere, bu kartı kullanarak ücretsiz ya da indirimli giriş yapabiliyorsunuz.
Havalimanı Merkez Ulaşım: Bu konu hakkında daha kapsamlı bilgiye, “Kapadokya Havalimanı Ulaşım Rehberi” yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Ne Yenir? Kapadokya’nın en meşhur lezzetleri arasında; testi kebabı, sızgıt ve dolaz yer alıyor. Diğer yöresel tatları merak ederseniz, işte ‘’Kapadokya Yöresel Yemekleri’’ yazımız!
Burası neresi? Kapadokya’nın en önemli simgesi olarak bilinen Peri Bacaları, görenleri hayrete düşüyor ve doğal oluşumu nedeniyle de resmen hayranlık uyandırıyor. Dilerseniz, merak edenler için bu doğal oluşumdan kısaca bahsedelim.
Binlerce yıl öncesinde; Kapadokya bölgesi iç deniz, Erciyes Dağı, Güllüdağ ve Hasandağı ise aktif yanardağlardı. Bu yanardağların zamanla püskürttüğü lav ve küller, iç denizi kurutarak, bir tüf tabakası oluşturuyor ve tabakalar içerisinde kil, kum, kül ve sert lav parçaları bulunuyordu. İşte bu oluşan tabakalar, yağmur ve rüzgarlar sebebiyle zamanla aşınıyor ve şimdiki halini alıyor.
Neden gitmeliyim? Aynı zamanda Peri Bacaları’nın, birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını ve bu doğal oluşumlarda barınan insanların yaşamının Paleolitik döneme kadar uzandığını söylemeliyiz. Şaşırtıcı değil mi? Burada insanlar nasıl yaşamış ve dahası -ki asıl soru- bu oluşumlar nasıl bozulmadan, bir zarar görmeden hala aynı şekilde durabiliyor?
Dünyanın birçok yerinde, bu şekilde oluşumlara rastlayabilirsiniz ancak buradaki Peri Bacaları bir başka! Neden dünyanın 7 harikasından biri olarak gösterildiğini, ziyaret ettiğinizde anlayacaksınız…
Burası neresi? Kapadokya’nın bir diğer önemli ve ünlü simgesi olan Üç Güzeller, iki büyük, bir küçük peri bacasından oluşur. Diğer peri bacalarından ayrılan yanlarından biri görüntüsü, diğer yanı ise hakkında anlatılan efsanelerdir.
Neden gitmeliyim? Yerli ve yabancı birçok turistin ilgi odağı olan Üç Güzeller, fotoğraf çekenlerin durağı olmaktan da geri kalmıyor. Özellikle gün batımında çıkan harika fotoğraflar sayesinde, özel günler için fazlasıyla çekim yapıldığını da ekleyelim.
Kapadokya gezilecek yerler rotanızı hemen güncelleyerek, mutlaka görülmesi gereken bu simgesel yapıları listenize eklemelisiniz. Aynı zamanda yerliler tarafından duyacağınız birbirinden farklı efsanelere tanıklık edecek ve belki de çok hoşunuza gidecek…
Burası neresi? Galip Körükçü tarafından açılan müze, dünyanın en ilginç 15 müzesi arasında yer alıyor. Aynı zamanda Guinness Rekorlar Kitabı’na giren saç müzesinde, yaklaşık 16 bine yakın kadın saçı bulunuyor. Kulağa oldukça garip geliyor değil mi? 🙂 Bazıları bu müzeyi ziyaret ederken şaşırıp kalıyor, bazılarının ise midesi kaldırmıyor diyebiliriz. Ancak müzenin hikayesinden etkilenip, siz de bu akıma katılmak isteyebilirsiniz.
Hikayeye göre; çömlek ustası olan Galip Körükçü’nün atölyesine, Fransız bir turist kadın gelir ve birbirlerinden çok etkilenirler. Aralarında duygusal bir bağ oluştuktan 3 ay sonra, kadın ülkesine geri dönmek zorunda kalır ve Galip Körükçü ise, ondan anı olarak bir tutam saç bırakmasını ister. Bunun üzerine atölyesinin duvarına bu saçı asar ve hikayeyi duyan her kadın bir akım oluşturarak buna devam eder. Böylece zaman geçtikçe, atölye de müzeye dönüşmüş olur.
Neden gitmeliyim? Gelen her ziyaretçi, bir tutam saç ile birlikte telefon numarasını ve hatta bir vesikalığını da bırakır. Tabii ki telefon numarası ve vesikalık isteğe bağlı! Sadece birkaç kişi buraya tekrar geldiğinde, kendi saçını daha kolay bir şekilde bulmak için bunu tercih eder.
Müzenin sadece saçlardan oluşmadığını, aynı zamanda Kapadokya’yı hatırlatacak, el emeğiyle yapılan hediyelik eşyaların da bulunduğunu ekleyelim. Hediyelik eşyalar arasında dolaşırken, peçete ve mendillerle donatılmış, bir dilek ağacıyla karışılacaksınız. Buraya kadar gelmişken, bir peçeteye gerçekleşmesini istediğiniz dileğinizi yazıp, ağaca asmayı unutmayın!
Kaçırmayın! Galip Körükçü her yıl rastgele bir çekiliş yapar ve 20 kişiyi Kapadokya’ya davet eder. Ayrıca Kapadokya’ya gelen ziyaretçilerinin tüm masraflarını da karşılamayı göze alır. Bu müzeye uğramadan gitmeyin, belki o şanslı kişi siz olursunuz. 🙂
Uyarı! Müzede, insanların telefon numaraları ve resimleri yer aldığı için, fotoğraf çekilmesinin yasak olduğunu unutmayın!
Burası neresi? Kapadokya’daki en özel oluşumlardan biri olan Göreme Açık Hava Müzesi, ilk olarak Aziz Basil tarafından dini eğitim ve düşünce merkezi olarak açılmış. Açıldıktan sonra engebeli arazisinden dolayı iyi gizlenmiş olup, Asil Basil’in fikirleri ve dini eğitim sistemi burada öğretilmeye başlanmış.
Neden gitmeliyim? UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi’ne giren Göreme Açık Hava Müzesi’nde; çokça sayıda kilise, manastır, şapel ve yemekhane bulunuyor. Müzedeki kiliseler, mimarisine ve zamanlarına göre ‘’Sütunlu’’ ve ‘’Yılanlı’’ olmak üzere kendi arasında ikiye ayrılıyor. Sütunlu kiliselerde; duvar resimleri birer hikaye anlatırken, Yılanlı kiliselerde; resimlerin bir hikaye anlatması söz konusu değil.
Müzeyi, kendiniz gezebilirsiniz ancak bir rehber ile gezmek daha keyifli olacaktır. Böylelikle kiliseler hakkında daha detaylı bilgiye ulaşabilir, içerisindeki resimleri daha kapsamlı inceleyebilirsiniz. Hristiyanlığın tarihini, gelişim sürecini ve Hz. İsa’nın hayatının canlandırılmasını yakından takip edecek, resimlerin hiç bozulmadan aynı kalmasına çok şaşıracaksınız.
İpucu: Müzede çok fazla kilise bulunsa dahi her birini maalesef gezemiyorsunuz. Çünkü bazıları çökme tehlikesinden dolayı kapatılmış. Ziyarete açık kiliseler arasında; Kızlar ve Erkekler Manastırı, Aziz Basil Şapeli, Azize Barbara Şapeli, Azize Katerina Şapeli, Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise ve Tokalı Kilise yer alıyor.
Burası neresi? Ürgüp’e 10 km uzaklıktaki Mustafapaşa’da yer alan Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi, Türkiye’nin ilk el yapımı bebek müzesidir. Aynı zamanda ‘’Bebek Müzesi’’ olarak da bilinen bu müze, Sibel Radiye Kül tarafından açılmıştır.
Neden gitmeliyim? Müzenin içerisinde yaklaşık 3 bin adet el yapımı bebek bulunuyor ve neredeyse hepsi bir tarihe dayanıyor. Nasreddin Hoca, Yunus Emre, Mevlana, Aşık Veysel, Dede Korkut ve Osmanlı padişahları gibi daha pek çok iz bırakmış isimlerin dekore edildiğini bu müzede göreceksiniz. Ayrıca çoğu el yapımı bebeğin armağan edilmesi de ayrı bir özellik olup, yerli-yabancı birçok turist tarafından yoğun ilgi gördüğünün kanıtıdır.
Tarihten izler taşıyan bu müzeye, aynı zamanda çocuklarınızla da gelebilirsiniz. Onların da ilgisini çekecek ve oyuncakları merak edip her birini yakından tanımış olacaklar. Yorulduğunuzda ya da bir ihtiyacınız olduğunda fazla uzaklaşmanıza da gerek kalmayacak. Çünkü müzede bu ihtiyaclarınızı karşılayacağınız alternatifler mevcut.
Burası neresi? Ürgüp’ün Ortahisar beldesinde yer alan müze, bölgenin ilk etnografya müzesi olduğu için özel bir konumdadır. Müzede; Kapadokya yöresine ait yaşam biçimi, mankenlerle canlandırılarak anlatılırken, aynı zamanda Kapadokya’nın kültür ve tarihi de tanıtılır. İçerisinde bir kafeteryaya da yer veren müze, 12 odadan oluşuyor. Odalarda, halkın günlük yaşantılarından esintiler görecek ve bu kültürü yakından öğrenmiş olacaksınız.
Burası neresi? Kapadokya’nın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Zelve Vadisi, aynı zamanda peri bacalarının da en yoğun görüldüğü bir yerdir. Üç vadiden oluşan Zelve Vadisi, Kapadokya’daki en önemli vadilerden biri olup, içerisinde birçok kilise ve manastıra yer verir.
Vadi, sadece bu özelliklerden oluşmuyor elbette… Çok eski tarihlerde bir köy olan bu bölge, erozyon nedeniyle zamanla açık hava müzesine dönüşüyor. Müzede; manastır ve kilise dışında, birçok yerleşim yerine, tünele, değirmene, cami ve daha pek çok yapıya rastlıyorsunuz.
Neden gitmeliyim? Zelve Açık Hava Müzesi’nde, trekking yaparak bu vadileri dolaşabilir, açık hava müzesinin tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca müzede yer alan en önemli kiliselere -Balıklı Kilise, Üzümlü Kilise ve Geyikli Kilise- uğramadan gitmeyin!
Burası neresi? Ürgüp’ün Temenni Tepesi’nde yer alan müze, etnografik ve arkeolojik olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Müzede sergilenen eserler 1965 yılından itibaren toplanmış olup, 1971 yılında tamamen faaliyete geçmiştir.
Müzenin girişinde; Mustafapaşa kasabasından elde edilen mamut dişi fosilleri, teşhir salonunda ise; Acıgöl çevresinden çıkarılan deniz mahsulü fosilleri yer alıyor. Arkeolojik bölümde; Helenistik, Eski Turunç Çağı, Roma ve Bizans dönemlerine ait el yapımı seramikler ile birlikte metal ve cam eserler sergileniyor. Aynı zamanda bu bölümde; altın, gümüş, bronz sikke ve madalyalara da yer veriliyor.
Son olarak etnografik bölümde ise; yörenin yaşantısını ve kültürünü yansıtan eşyalar sergileniyor. Bu eşyalar arasında; maden, taş, seramik eserler, fenerler, lambalar, gümüş takılar, kemerler, mutfak gereçleri, el yazmaları, kadın-erkek kıyafetleri, silahlar gibi daha pek çok şey mevcut.
Neden gitmeliyim? Kapadokya’nın tarihini ve kültürünü iyice kavramadan gitmem diyorsanız, mutlaka bu müzeye gelmelisiniz. İnsanlık öncesine ait eserleri görmek, tanımak ve öğrenmek istemez misiniz? Dahası tüm geçmiş tarihe ait detayları ve sorularınızın cevaplarını kendiniz keşfedip, bizzat öğreneceksiniz.
Burası neresi? Avanos’ta yer alan Güray Müze, çanak-çömlek ve seramik gibi eserlerin bir arada toplandığı müzedir. Müze 3 bölümden oluşur ve çeşitli kültür etkinliklere ya da toplantılara da zaman zaman yer verir. Kayalardan oyularak inşa edilen müze, Avanos’un en eski çömlek atölyesi ve Türkiye’nin ilk seramik müzesidir.
Müzenin birinci bölümü, Antik Eserler Salonu olarak adlandırılıp, içerisinde eski çağlardan günümüze kadar kronolojik olarak serginlenmiş, çömlek ve seramiklerin orijinalleri yer alıyor. İkinci bölüm, Modern Eserler Salonu olarak adlandırılarak, içerisinde son yüzyıla ait, ünlü sanatçıların eserleri sergileniyor. Son bölümde ise; bir sergi salonu, kütüphane ve kafeterya gibi birçok alternatif bulunuyor.
Burası neresi? Avanos’ta yer alan köprü, Kızılırmak üzerine kurulu olup çelik halatlarla tutturulmuştur. Hem çelik halatlarla tutturulmuş olması hem de yerle çok az temas etmesinden dolayı üzerinde yürürken sallanır.
Özellikle çok kişi üzerinden geçtiğinde, daha fazla sallanarak keyifli ve farklı bir deneyim yaşamanızı sağlayabilir. Hatta bu sebeple yerel halk tarafından da Sallanan Tahta Köprü olarak adlandırılır.
Neden gitmeyelim? Köprünün sağında ve solundaki korkuluklarda çokça sayıda asma kilit göreceksiniz. Bu asma kilitler, sevgileri ömür boyu sürsün diye çiftler tarafından asılır ve anahtarları nehre atılır. Eğer ki sizin de böyle inançlarınız varsa, geldiğinizde bir asma kilitte siz asın. 🙂
Kaçırmayın! Tüm bunlar dışında; köprünün etrafındaki yeşillik ile huzur bulacak, suyun üzerinde gezinen ördekler ile neşeleneceksiniz.
Burası neresi? Abdülhamit döneminde, Avanoslu Kurena Arif Bey´in katkıları ile yapımına başlanan köprü, Macar ustalar tarafından 1990 yılında tamamlanmıştır. Köprünün ayakları, Türk ustalar tarafından yapılmış olup, burada kullanılan Avanos taşları ise bir zarara uğramadan sapasağlam günümüze kadar gelmiştir. Zamanla değişime giden köprü, yenilenerek genişletilmiştir. Tarihi dokusuyla, kültürümüze ve değerlerimize hitap eden Taş Köprü, adeta tarihi eser konumundadır.
Burası neresi? Göreme Panorama Manzara İzleme Noktası, Göreme’ye 2 km uzaklıkta olup, Göreme – Uçhisar yolu üzerinden kolaylıkla ulaşım sağlayabilirsiniz. Bu bölge, Güvercinlik Vadisi’nin bitişinde, Salkım Tepesi’nde yer alıyor. Uçhisar Kalesi’ni, nazar ve çömleklerle süslenmiş ağaçları ve Erciyes Dağı’nı bile bu tepeden görebiliyorsunuz.
Neden gitmeliyim? Kapadokya’nın manzarasını seyretmeye doyamayacağınız bu yerde, bol bol fotoğraf çekileceğiniz çok aşikar. Özellikle gün batımındaki o renk geçişleriyle ortaya çıkan görüntünün, kartpostallardakinin neredeyse aynısı olduğunu görecek ve ressamların fırçasından çıkan o muhteşem eserlere benzediğini düşüneceksiniz.
Kaçırmayın! Çevresindeki hediyelik eşya dükkanlarına uğramayı ve yine bu tepede yer alan Göreme Panorama Cafe’de bir şeyler yiyip içmeyi unutmayın!
İpucu: Hangi mevsimde geldiğinizi bilmeyerek, akşamları serin olacağını belirterek yanınıza mutlaka bir şeyler getirmenizi tavsiye ederiz.
Burası neresi? Kutsal bir yer olarak bilinen Temenni Tepesi, Ürgüp’ün merkezinde yer alıyor. Kutsal sayılmasının nedenlerinden biri; antik çağlarda insanların buraya gömülmek için can atmasıdır. O kadar yarış halindelermiş ki bu isteklerinden dolayı, iki kişilik mezarlar beş kişi sığabilecek şekilde ayarlanmış.
Bu sebepten ötürü; tepede birçok mezar taşına rastlamanız mümkün. Yalnız mezar taşı değil aynı zamanda iki tane de türbe yer alıyor. Hatta ‘’Temenni’’ ismini, türbede dilek tutulup çaput bağlanmasından aldığı biliniyor.
Neden gitmeliyim? Temenni Tepesi, Ürgüp’ün her yerinden görülecek kadar bir yüksekliğe sahiptir. Kaya duvarlardan oluşan tepenin seyir balkonuna çıkmak için, bir tünelden geçmeniz gerekiyor ve kayalardan oyularak açılan bu tünel, yaklaşık 80 – 100 metre uzunluğundadır. Ulaştığınız zaman, Ürgüp’ün tüm manzarası ayaklarınızın altında olacak… Dahası Erciyes Dağı’nı da göreceksiniz!
Burası neresi? Göreme’de yer alan Sunset View Point bölgesi, yine seyredip hayranlık duyacağınız harika manzaralardan birine sahip. En popüler izleme noktalarından biri olan bölgeye, ister gün doğumunda ister gün batarken gelin… Her geldiğinizde başka bir manzarayla karşılaşacaksınız.
Neden gitmeliyim? Gün doğumunda, özellikle erken saatlerde, gelip balonların kalkışını yakalamaya bakın! Hava aydınlanmaya yavaş yavaş başlarken, balonların yükselişi ile inanılmaz bir görüntüye şahit olacaksınız. İşte o an, fotoğraf çekmek için tam sırası! Hem balonların gökyüzünde yarattığı o muhteşem manzarayı fotoğraflamayı hem de kendinizi fotoğrafa dahil etmeyi unutmayın!
Burası neresi? Göreme’de yer alan park, çok köklü bir tarihi geçmişe sahip olmasının yanı sıra inanılmaz bir doğa güzelliğe sahiptir. Her yıl binlerce turisti ağırlayan Göreme Milli Parkı’nda, bolca manastır, kilise, şapel ve şarap yapımı mekanlar vardır. Parkın geçmiş tarihten izler taşıdığını görmek ve yörenin kültürünü yakından keşfetmek, harika bir duygu olsa gerek…
İçerisinde; Göreme Açık Hava Müzesi, Zelve Ören Yeri, Ürgüp, Ortahisar, Çavuşin ve Avcılar gibi birçok yeri kapsayan park, UNESCO tarafından 1985 yılında Dünya Miras Listesi’ne girmiştir. Hatta Derinkuyu Yeraltı Şehri, Kaymaklı Yeraltı Şehri, Karlık Kilisesi, Aziz Theodore Kilisesi, Karain Güvercinlikleri ve Soğanlı Arkeolojik Alanı olmak üzere yedi bölümde listeye dahil edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Göreme Milli Parkı’nı ziyaret ettiğinizde, tarihe ışık tutan bu yerleri bir an önce kendi listenize eklemeyi unutmayın! Ayrıca sadece tarihi yerlerini değil, farklı aktiviteler yaparak da gezinizi keyifli hale getirebilirsiniz.
Ata binebilir, balon turlarına ya da ATV safari turlarına katılabilir, parkta gezintiye çıkabilirsiniz. Doğaseverler ise, burada bir yürüyüşe çıkmaya ne derler acaba? Cevabın olumlu olduğunu ve bir an önce adım atmanız gerektiğini düşünüyoruz. 🙂
Burası neresi? Göreme ve Çavuşin Köyü arasında kalan Güllüdere Vadisi, peri bacalarının en güzel görüntülendiği bir bölgedir. Aynı zamanda trekking yapacağınız alanlara sahip olan vadi, yürüyüş için ideal noktalardan biridir.
Neden gitmeliyim? Bu yürüyüş sırasında, gün batımının ya da doğuşunun eşsiz manzarasıyla karşılaşacak ve harika fotoğraflar yakalayacaksınız. Dahası birçok kilise ve manastırı bünyesinde barındıran vadi, tarihi dokusuyla da sizi cezbedecek.
Tarihi sevenler ve merak edenler arasındaysanız, Üç Haçlı Kilise, Ayvalı Kilise, Yovakim – Anna Kilisesi, Haçlı Kilise ve Sütunlu Kilisesi’ni ziyaret ederek yürüyüşünüzü tamamlamayı unutmayın!
Burası neresi? Aksaray’da yer alan Ihlara Vadisi, Nevşehir’e 66 km mesafede yer alıyor ve ister düzenlenen tur aracıyla ister özel aracınızla kolaylıkla ulaşım sağlayabilirsiniz. Dünyanın en büyük kanyonları arasında bulunan vadi, Melendiz Çayı’nın aşınmasıyla oluşmuş harika bir jeolojik yapıdır.
Neden gitmeliyim? Vadiye ulaşmak kolay demiştik ancak vadiyi dolaşmak o kadar kolay olmayabilir. 🙂 Tam olarak 397 basamak merdiven inmeniz gerekiyor! Biraz yorucu olsa da Melendiz Çayı’nın olduğu kısma vardığınızda, karşılaşacağınız manzara karşısında buna değeceğini anlayacaksınız. Ayrıca alanda bulunan dinlenme noktalarında dinlenerek, hafif esen rüzgarla manzaranın tadını çıkaracaksınız.
Kaçırmayın! Vadide yer alan; Sümbüllü Kilise, Ağaçaltı Kilisesi, Yılanlı Kilise, Eğritaş Kilisesi, Karanlıkkale Kilisesi, Pürenliseki Kilisesi ve Kokar Kilisesi’ni ziyaret etmeyi aklınızdan çıkarmayın!
İpucu: Vadinin girişinde bulunan büfede, ihtiyacınız olan her şeyi bulmanız mümkün. Çünkü aşağıya doğru indikçe, başka herhangi bir büfeye rastlamayacaksınız. Ayrıca hemen yanında lavaboların olduğunu da ekleyelim.
Burası neresi? Zorlu bir yürüyüş sonrası ulaşacağınız Aşk Vadisi, Göreme’de yer alıyor ve iki farklı yoldan gidilebiliyor. Ancak araçla bunun zor olacağını söylemeliyiz. Genellikle doğa yürüyüşü yapmayı sevenlerin adresi olan bu vadiye, ya Göreme – Avanos ya da Uçhisar – Göreme parkurlarından birini tercih ederek ulaşım sağlayabilirsiniz.
Uçhisar – Göreme parkurunu tercih edecekler, yürüyüş esnasında ‘’Bağıltepe’’ tabelasını gördüklerinde, doğru yolda olduklarını bilmeliler! Çünkü vadinin bu şekilde de adlandırıldığını unutmamakta fayda var.
Neden gitmeliyim? Aşıklar Vadisi olarak da bilinen bu vadi, efsanelere konu olmuş hikayesiyle de sizleri etkileyecek türden. Tabii ki sadece hikayesi ile değil! Ayaklarınızın altına serdiği manzara ile büyüleneceksiniz… Peri bacalarını kuş bakışı görmek, her birinin farklı boyutlarda ve renklerde olduğunu keşfetmek paha biçilemez olacak. Yalnız farklı renkler dediğimiz için, aklınıza bambaşka renk tonları da gelmesin. 🙂
İpucu: Uzun bir yürüyüş yapacağınız için, spor ayakkabı giymenizi tavsiye ediyoruz.
Burası neresi? Göreme Açık Hava Müzesi içerisinde yer alan Paşabağ Rahipler Vadisi’ne, Zelve yolundan rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz. Vadi o kadar geniş ve refah ki geldiğinizde ne demek istediğimizi anlayacaksınız. Ayrıca çok eski tarihlerde, bu bölgede keşişlerin inzivaya çekildiğini ekleyerek, vadinin bir diğer adının da ‘’Keşişler Vadisi’’ olarak adlandırıldığını belirtelim.
Neden gitmeliyim? Peri bacalarını görmeye doyamadıysanız, yine seyretmesi en güzel noktalardan birine geldiğiniz bir gerçek. Harika görüntüsüyle hayranlık duyacağınız vadide, yerli ve yabancı birçok turistin akın ettiğine şahit olacaksınız. Hatta develerin üzerinde gezintiye çıkan pek çok turisti görecek, belki de onlardan biri de siz olacaksınız. 🙂
Kaçırmayın! Vadinin girişinde bulunan hediyelik eşyalardan, kendinize ya da sevdiklerinize küçük hediyeler alabilirsiniz. Ayrıca acıktığınızda veya bir şeyler içmek istediğinizde, etraftaki çay ocaklarından ihtiyaçlarınızı giderebilirsiniz.
Burası neresi? Göreme ve Uçhisar arasında yer alan Güvercinlik Vadisi, Kapadokya’nın en meşhur noktalarından biri olup, yine harika bir manzaraya eşlik eder. Vadi, ismini burada yetiştirilen güvercinlerden alır. Güvercinlerin yetiştirilmesinin asıl sebebi ise, güvercin gübrelerinin üzüm yetiştiriciliğinde kullanılması ve daha kaliteli olmasıdır.
Neden gitmeliyim? Güvercinlik Vadisi’nin içerisindeki şelaleye, etrafı dolaşırken göreceğiniz küçük meyveliklere ve vadinin manzarasına hayran kalacaksınız. Üstelik burada bir dilek ağacı, nazar ağacı da deniliyor, bulunuyor ve ziyaretçiler tarafından önünde bol bol fotoğraf çekiniliyor. Sadece fotoğraf çekinilmiyor tabii ki! Birçok insan dileklerinin gerçek olacağına inandığı için, ağaca nazar boncuğu takarak bir dilek tutuyor.
Aynı zamanda ağacın etrafında, hediyelik eşya satan birçok satıcıya veya dükkana denk geleceksiniz. Yöreye ait eşyaları merak edip, göz gezdirebilir ya da evinize götürmek, yakınlarınıza hediye etmek için satın alabilirsiniz. Hemen karşısındaki kafelerde bir şeyler içip dinlenebileceğiniz gibi, çanak çömlek yapılışını yakından izleme şansı da elde edebilirsiniz. Hatta izlemek yerine, siz de deneyebilirsiniz. 🙂
Burası neresi? Avanos’ta bulunan Devrent Vadisi, masalsı bir görünüme sahip olduğu için ‘’Hayal Vadisi’’ olarak da adlandırılıyor. Ayrıca gün batımı renklerinin, kayalara yansımasından dolayı ‘’Pembe Vadi’’ olarak da biliniyor. Avanos – Ürgüp yolundan ya da Paşabağı – Zelve yolundan birini tercih ederek vadiye ulaşabilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Kapadokya’da birçok farklı noktadan peri bacalarını görebilirsiniz ancak bu vadiden görülen peri bacalarının şekilleri, öyle bir denk gelmiş ki sanki hepsi ayrı bir karaktere bürünmüş. Bir deveyi andırıyor mu desek, foku mu, kuşu mu, atı mı, tavşanı mı ya da Meryem Ana’yı mı andırıyor desek… Ne desek?
Dilerseniz, gelin ve peri bacalarının şeklinin neye benzediğine siz karar verin. 🙂 Zaten hayal vadisi olmasının bir sebebi de bu, sizin hayal gücünüze kalmış her şey!
Kaçırmayın! Meşhur Asmalı Konak dizisini hatırlayanlar için hemen söylüyoruz, dizinin arka planında çoğunluk olarak bu vadi kullanılmış. Dizinin hayranı olanlar ve merak edenler için, belki de bir adres olur. Dahası giriş kısmında bulunan hediyelik eşya dükkanlarından kendinizi şımartabilirsiniz.
Burası neresi? Göreme Açıkhava Müzesi’nin arasında yer alan Zemi Vadisi, trekking bölgesi olup, doğa severler tarafından fazla ilgi görmektedir. Yürüyüş bölgesi olduğu için, diğer yerlere göre daha yumuşak bir zemine sahiptir ve bu nedenle yürürken zorlanmayacaksınız. Ayrıca vadinin içinden Zemi Deresi geçer ve vadi ismini buradan alır.
Neden gitmeliyim? Yine vadi girişinde hediyelik eşya satan satıcıların bulunması, işinize yarayacak cinsten. Vadinin içine doğru ilerledikçe, karşılaşacağınız meyve ağaçlarının renk cümbüşüne hayranlık duyacaksınız. Daha da ilerledikçe, Görkündere Kilisesi, Saklı Kilise, Sarnıç Kilisesi ve El-Nazar Kilisesi’ne rastlayacaksınız.
Burası neresi? Çavuşin Köyü ve Ortahisar arasında bulunan Kızılçukur Vadisi, kızıl renkli tüf kayalarıyla olağanüstü bir görüntüye sahip. Özellikle de gün batımına denk geldiğiniz zaman, bu muhteşem manzara karşısında duygusal ve romantik anlar yaşayabilirsiniz. Bu özelliğinden ötürü, bazen sadece ‘’Kızıl Vadi’’ olarak anılır.
Neden gitmeliyim? Çoğu ziyaretçi, sırf güzel fotoğraflar yakalamak için, bilerek gün batımında gelmeyi tercih ediyor ki haksız da sayılmazlar. Kızıl renkli kayalara, gün batımının nasıl yansıdığını hayal edin ve vadinin tamamen kızıl olduğunu düşünün… Gerçekten görmek isteyeceğiniz bir manzara!
Aynı zamanda vadi bir yürüyüş bölgesidir ve Üzümlü Kilisesi’nden başlayarak vadide bulunan diğer kiliselere de göz gezdirebilirsiniz. Direkli Kilise, Haçlı Kilise ve Anna Johachim Kilisesi gibi kiliselere rastlayabilirsiniz. Yorulduğunuzda ve bir şeyler yeme-içme ihtiyacı duyduğunuzda vadide bulunan restorandan yararlanabilirsiniz.
Burası neresi? Kapadokya’nın en büyük yeraltı şehri olan Derinkuyu Yeraltı Şehri, Nevşehir’e 33 km uzaklıkta konumlanıyor. Roma İmparatorluğu’nun zulmünden kaçan Hristiyanların, saklanıp yaşadığı bir bölge olan yeraltı şehri, 8 kattan oluşuyor. Bu katlarda; mutfak, şaraphane, oturma odaları, ahır, erzak depoları, misyoner okulu, mezarlık, vaftizhane, kilise, toplantı salonu, su kuyusu gibi birçok şey bulunuyordu.
Turnikelerden geçip içeriye doğru giriş yaptığınızda, oldukça dar tünellerden geçeceğinizi, ışığın gittikçe karardığını ve içerisinin loş aydınlatmalarla donatıldığını bilmelisiniz. Katları dolaşırken, tünel ve kapılardan geçmeniz gerekiyor ki bazı zamanlarda bunda zorlanabilirsiniz. Çünkü o kadar dar olacak ki eğilerek hatta emekleyerek geçmek zorunda kalacaksınız. Bu nedenle; kıyafetlerinizi doğru seçtiğinizden emin olun. 🙂
Neden gitmeliyim? Belirli gruplar halinde gezebileceğiniz yeraltı şehri, kesinlikle görülmeye değer bir noktadır. Derinkuyu Yeraltı Şehri’ni dolaştıkça, sizi geçmişe sürükleyecek ve tarihe resmen ayna tutacak! Tüm bunların nasıl meydana geldiğini ve nasıl burada yaşandığını sorgulayacak, yakından şahit olacak ve çok şaşıracaksınız.
Uyarı! Klostrofobisi olanlar, bu gezintiden hoşlanmayabilirler ve bu yüzden kendilerine güvenmiyorlarsa dikkat etmeliler!
Burası neresi? Kapadokya’nın en önemli yeraltı şehirlerden biri olan Kaymaklı Yeraltı Şehri, Nevşehir’e 20 km uzaklıkta bulunan Kaymaklı kasabasında yer alıyor. Yeraltı şehri yine 8 kattan oluşsa dahi, sadece 4 katı ziyaretçilere açıktır. Birçok farklı sayıdaki uygarlıkların izlerini taşıyan yeraltı şehrinin, tarihi açıdan ne derece zengin olduğunu tahmin edebilirsiniz.
İçerisinde; kilise, ahır, yaşam alanları, mezarlık, erzak depoları, mutfaklar, oturma odaları, bakır işletme atölyesi, su mahzenleri gibi daha pek çok kalıntının varlığını hissedeceksiniz. Evet, bu küçük ve dar alanlara, odalar, eşyalar ve daha aklınıza gelen ne varsa her şey sığıyordu.
Neden gitmeliyim? Kaymaklı Yeraltı Şehri’ni dolaşmasının en güzel yanı da; giriş ve çıkışın oklarla gösterilmesidir. Geziye başlarken kırmızı okları, çıkarken de mavi okları takip etmeniz yeterli olacak. Ayrıca havalandırma sistemiyle, ne kadar aşağıya inerseniz inin herhangi bir havasızlık sorunu yaşamayacaksınız.
Burası neresi? İsmini, yer aldığı köyden alan Mazı Yeraltı Şehri, Kapadokya’da en son keşfedilen yeraltı şehirlerinden biridir. Bir çoban tarafından tesadüfen bulunmuş ve sonrasında arkeologların yaptığı kazılarla ortaya çıkmıştır. Yeraltı şehri, 8 kattan oluşuyor ve 4 farklı girişi bulunuyor.
Girişin kapatılmasını sağlayan sürgü taşı, diğer yeraltı şehirlerine göre farklı bir özelliktir. Yine içerisinde diğer yeraltı şehirleriyle benzer olan odalar, alanlar ve eşyalar yer alıyordu. Dolaşırken, geçmişin izlerini keşfettikçe farklı duygulara kapılacağınız bir gerçek…
Burası neresi? Manastır Vadisi’nin girişinde bulunan Güzelyurt Yeraltı Şehri, yine Bizans döneminden kalma bir yapıdır. Girişte ahırın yer aldığı ve bu kısımdan merdivenle üst kata çıkıldığında, gözetleme alanının bulunduğu gözlemlenmiş ancak gözetleme alanından daha yukarısına su akıntısı nedeniyle ilerlemek pek mümkün olmamış.
Burası neresi? Avanos’a 14 km uzaklıkta konumlanan Özkonak Yeraltı Şehri, diğer pek çok yeraltı şehrinde olduğu gibi, hava bacalarının, su kuyusunun, sürgü taşlarının ve şaraphanelerin bulunduğunu bilmelisiniz. Ancak tek fark olarak, burada haberleşmek adına uzun ve dar deliklerin yapıldığını göreceksiniz. Bir apartman gibi inşa edilen yeraltı şehri, 4 kattan oluşuyor.
Burası neresi? Nevşehir’in Acıgöl ilçesinin 10 km kuzeyinde, Tatlarin kasabasının Kale tepesinde bulunan yeraltı şehri, Acıgöl Yeraltı Şehri olarak da biliniyor. Tatlarin Yeraltı Şehri’nin sivil yerleşim alanı dışında, daha çok askeri ya da dini amaçlarla kullanıldığı düşünülüp, bir manastır veya Garnizon olduğu bilinmekteydi. Yeraltı şehrinin sadece iki katı gezilebiliyor ve diğerlerinden farklı olarak bir tuvalete sahip olması dikkat çekiyor.
Kapadokya’da yaklaşık 150 – 200 tane yeraltı şehrinin bulunduğuna inanamayacaksınız fakat doğru. 🙂 İlk geldiğinizde ya da kısıtlı bir zamanınız varsa, her birini ziyaret edecek vakit bulamayabilirsiniz ve zaten hepsi bu kadar popüler değil. Popüler olanları listenize ekleyerek, gezi rotanıza dahil edebilirsiniz.
Burası neresi? Kapadokya’daki en can alıcı noktalardan biri olan Asmalı Konak’ı bilmeyen yoktur sanırım? 2000’li yılların unutulmaz TV dizisi Asmalı Konak, 7’den 70’e herkesin sevdiği, merakla izlediği ve yeni bölümlerini sabısızlıkla beklediği bir diziydi.
Bilmeyenler ve ilk defa duyanlar hemen araştırmaya başlayacak, bilenler ise şöyle bir geçmişe yolculuk yapacaklar. 🙂 Fakat anlatacaklarımız henüz bitmedi, bu yüzden yolculuğa çıkmadan veya araştırmaya başlamadan önce, okumaya devam edelim…
İşte bu meşhur dizimiz, Ürgüp’te iki farklı konakta çekiliyordu ve hala turistler tarafından yoğun ilgi gördüğünü belirtmeliyiz. İlk konak; Mustafapaşa beldesinde, Ürgüp’e km uzaklıkta yer alıyor ve şu anda hem restoran hem de otel olarak işletiliyor. İkinci konak ise; Ürgüp’ün 800 metre uzağında yer alıyor ve şu anda müze olarak faaliyet gösteriyor. Müze içerisinde; dizideki odalar, avlu ve oyuncuların kullandığı eşyalar bulunuyor.
Neden gitmeliyim? Dilerseniz, ilk konağa gelerek ya otelde konaklayabilir ya da restoranda güzel bir yemek yiyebilirsiniz. Bir diğer tercih olarak da; ikinci konağa gelerek, avlunun bahçesinde yer alan çay bahçesinde oturup manzaranın tadını çıkarabilir veya müzeyi gezerek fotoğraf albümünüzü genişletebilirsiniz. Tercih size kalmış!
Burası neresi? Kapadokya’nın en meşhur özellikleriden biri de el yapımı şaraplardır. Kapadokya’yı gezip dolaştıktan sonra, bu kaliteli ve nefis tatları tatmak için, Turasan Şarap Mahzeni’ne gelmenizi tavsiye ediyoruz.
Sektörde adını çokça kez duyurmuş Hasan Turasan’ın çalışmalarıyla, günümüze kadar gelmiş olan bu yer, hala popülerliğini yitirmemiş. Üstelik fiyatların oldukça uygun olması ve personellerin samimi, sıcakkanlı olması da birçok ziyaretçiyi toplayacak cinsten.
Neden gitmeliyim? Geldiğiniz zaman, sadece şarapların tadına bakmak zorunda değilsiniz. İsteğe bağlı olarak, bu kaliteli ve lezzetli şarapların nasıl üretildiğini de bizzat görebiliyorsunuz. Çeşit çeşit şarapların bulunduğu mahzen, her bütçeye hitap ediyor ve eve dönmeden dilediğiniz kadar satın alabiliyorsunuz.
Burası neresi? Kapadokya’nın en büyük ilçelerinden biri olan Ürgüp, binlerce yıllık tarihi geçmişe dayanıyor. Birçok farklı uygarlığa ev sahipliği yapan Ürgüp, Nevşehir’e 20 km uzaklıkta bulunuyor. İçi oyulmuş kayalar üzerine yapılan taş evlerin mimari yapısına bayılacak ve tarihi dokusunu yakından hissedeceksiniz.
Neden gitmeliyim? Ürgüp, hem hareketli hem de kalabalık bir ilçe olup, içerisinde birçok farklı restorana, kafeye, otele ve dükkana yer verir. Eski evlerden oluşan pansiyonlar veyahut mağara oteller sizi çok şaşırtacak. Yani o bildiğiniz ya da tahmin ettiğiniz oteller gibi değiller. 🙂 Kapadokya’yı ziyaret ettiğinizde, gezmeniz gereken çoğu yerin Ürgüp’te bulunduğunu görecek ve neden diğerlerinden daha popüler olduğunu anlayacaksınız.
Burası neresi? Nevşehir’e 12 km uzaklıkta yer alan Göreme, eşsiz manzarasıyla büyüleyen, tarihi yapılarıyla göz dolduran bir yerdir. Birçok noktası ile Unesco Dünya Mirasları arasına giren Göreme, resmen Kapadokya’nın kalbidir. Geçmişte ‘’Korama’’ ismiyle anılıp, zamanla Göreme’ye dönüşen bu yer, peri bacaları arasında balonların yükseldiği en harika manzaraya sahip noktalardandır.
Neden gitmeliyim? Etrafı vadilerle çevrili olan Göreme, birçok tarihi kalıntıya sahip olup, kilise, mezar ve daha pek çok yapıyı içerisinde barındırır. Göreme Açık Hava Müzesi, Zemi Vadisi, Paşabağ Vadisi, Güllüdere Vadisi ve Aşk Vadisi, mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler arasında. Özellikle de butik otellerin, kayalara oyularak yapılan odalarına hayran kalacaksınız.
Burası neresi? Nevşehir’e 7 km uzaklıkta bulunan Uçhisar, bölgenin çok eski yerleşim yerlerinden biri olduğu için, farklı birçok topluluğun izlerini taşır. Aynı zamanda Uçhisar, tarihi sokakları, taş evleri, vadileri ve görkemli kalesiyle olağanüstü bir konuma sahiptir.
Halk tarafından ‘’Kapadokya’nın gözü’’ olarak adlandırılan bu görkemli kale, Hristiyanların gizlenme ve savunma sığınağı olmuş, Selçuklular döneminde ise gözetleme kulesi olarak kullanılmış. Uçhisar Kalesi, iki peri bacasının siluetini yansıtır ve bunlardan büyüğüne ‘’Ağanın Kalesi’’, küçüğüne ise ‘’Çavuşun Kalesi’’ dendiği bilinir.
Neden gitmeliyim? Kapadokya’nın en yüksek noktasına sahip olan bu kale, Erciyes Dağı’ndan, Hasan Dağı’na kadar tüm Kapadokya’nın panoramik manzarasını gözler önüne serer. Şöyle mükemmel bir manzarayı doya doya seyretmeyi kim istemez ki? Ayrıca sadece Uçhisar Kalesi’ne değil, aynı zamanda daha birçok kaleye yer veren Uçhisar bölgesinde, Güvercinlik Vadisi ve Göreme Milli Parkı da oldukça popüler noktalardır.
Burası neresi? Kapadokya’ya geldiğinizde, Göreme, Ürgüp ve Ortahisar gibi birbirlerine çok yakın olan bölgeleri, otomatik ziyaret etmiş oluyorsunuz. Çünkü gezip göreceğiniz yerler bu beldelerin içerisinde! Ortahisar’a geldiğinizde ise; mutlaka Ortahisar Kalesi’ne, Etnografya Müzesi’ne ve Üzümlü Kilisesi’ne uğramayı unutmayın! Bunun dışında, Ortahisar’da daha pek çok kilise, manastır ve kale bulunuyor. Herbirini listeye ekleyin ve rotanıza devam edin!
Burası neresi? Kızılırmak Nehri’nin iki yakasına kurulu olan Avanos, Nevşehir’e 18 km uzaklıkta yer alıyor. Halıcılık ve çanak çömlek gibi el sanatların popüler yeri olan Avanos, vadileri, yeraltı şehirleri ve kiliseleriyle de oldukça ün yapmış bir yerdir.
Yalnız çanak ve çömleğin yapıldığı bir yer olarak değil, aynı zamanda el yapımı şarapların yapılmasıyla da bir hayli popülerdir. Avanos’ta kesinlikle uğramanız gereken yerlerin başında; Paşabağı, Zelve Vadisi, Özkonak Yeraltı Şehri, Lahit Mezar ve Güllüdere Kilisesi geliyor.
Burası neresi? Avanos’a bağlı olan Çavuşin Köyü, çok az kişi tarafından bilinse de, mutlaka gidilmesi gereken yerler arasında. Oldukça küçük bir yerleşim yeri olan köy, trekking bölgesidir ve bu özelliğiyle fazlasıyla dikkat çekmekte. Burada sürekli olarak yürüyüş turları düzenlenir ve hatta at, ATV ve balon turları gibi farklı alternatiflere de katılabiliyorsunuz.
Farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan köyde, tarihi birçok esintiyi hissedecek ve çok şaşıracaksınız. İçerisinde yer alan kilise ve manastırların her birini tek tek gezmek isteyecek, hatta bir tanesine bile uğramadan geri dönmeyi düşünmeyeceksiniz.
Burası neresi? Eski bir Rum köyü olan Mustafapaşa, antik çağlarda ‘’Sinasos’’ olarak adlandırılıyordu. Nevşehir’e 25 km, Ürgüp’e de 6 km uzaklıkta yer alan bölge, tarih açışından oldukça zengin bir yapıya sahiptir. Diğer turistik noktalara göre geri planda kalsa da, içerisinde çok fazla doğal güzelliği barındırır.
Aslında diğer yerler kadar bilinmemesi, sizin için artı bir özellik olabilir. Çünkü kalabalıktan biraz uzaklaşıp, kafanızı dinleyebilir ve rahatça gezintiye çıkabilirsiniz. Aziz Nikolaos Manastırı, Mehmet Şakirpaşa Medresesi, Konstantin Helena Kilisesi, Aziz Basil Şapeli, Asmalı Konak ve daha fazlasını ziyaret etmelisiniz.
Burası neresi? Doğa güzellikleriyle, buram buram tarih kokan bir şehir… Kapadokya’yla bütünleşmiş ve olağanüstü bir kültüre hakim olan Nevşehir, Kapadokya’ya uğrayacakların ilk adresi. Halkın çanak çömlekle uğraşması, el yapımı şarapların üretimi, misafirperver ve sıcakkanlı olması, tekrar tekrar gelmenize neden. Ayrca buraya gelmeden önce, Nevşehir’de gezilecek yerler yazımıza bir göz atmanızı ve bir plan yapmanızı tavsiye ederiz…
Burası neresi? Çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Aksaray, köklü bir tarihi geçmişi himayesinde barındırır. Kapadokya’nın hemen yanı başında yer alan ilimiz, gezilecek yerleriyle de beklenileni karşılıyor diyebiliriz. Aksaray’ın gezilecek yerlerini merak ediyorsanız, işte sizin için listelediğimiz yazımız: Aksaray Gezilecek Yerler
Burası neresi? Kayseri denildiğinde akla ilk olarak Erciyes Dağı, sonrada pastırma ve sucuk geldiğini hepimiz biliyoruz, değil mi? 🙂 Ayriyeten birçok kişi tarafından önyargıyla bakılsa da, aslında kendine has bir özelliği, gezilecek bir sürü yeri vardır. Bir kere tarihi camileri, antik kentleri ve müzelerinin çokluğuna aşırı derecede şaşıracaksınız. Erciye Dağı dışında, Ali Dağı’na, paraşüt alanına, Sultan Sazlığı’na, Eski Talas’a, Mazakaland Eğlence Merkezi’ne hayran olacaksınız.
Neden gitmeliyim? Çoğunlukla öğrencilerin bulunduğu Talas’ta, sıra sıra dizilmiş birçok cafe ve restoran mevcut ve siz hangisine oturup dinleneceğinize karar bile veremeyeceksiniz. Biraz daha yürüyüp Eski Talas’a doğru ilerledikçe, taş evlere ve cafelere rastlayacak ve bu farklı yapıların önünde fotoğraf çekileceksiniz. Kısacası Kayseri’yi hafife almayın ve diğer yerlerini merak ederseniz, Kayseri gezilecek yerler yazımıza da bir bakın!
Burası neresi? Kapadokya’nın bir parçası olan diğer ilimiz Niğde, doğal güzellikleri ve kültür zenginlikleri ile görülmesi gereken yerler arasında. Niğde’de başlıca popüler olan Niğde Arkeoloji Müzesi’ni, Niğde Kalesi’ni, Çinili ve Narlı Göl’ü, Aladağlar Milli Parkı’nı ziyaret edin ve daha fazlasını Niğde’de gezilecek yerler yazımızda keşfedin!
Burası neresi? Pek çok farklı topluluğa ev sahipliği yapan Kırşehir, tarih, kültür ve değerler açısından büyük önem taşır. Aynı zamanda ünlü ve önemli ozanların, aşıkların Kırşehir’den çıkması da cabası…
Camileri, medreseleri, kiliseleri, kaleleri, yeraltı şehirleri ve daha birçok yeri, geldiğinizde teker teker keşfedeceksiniz. Bunlardan çok fazla bahsetmeden, devamı için mutlaka Kırşehir gezilecek yerler yazımıza göz atmalısınız!
Kapadokya’da, peri bacalarının arasında gezinirken, balonları seyrederken, vaktin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız bile. İşte bu durum geceleri de geçerli… Beklemediğiniz kadar hareketli ve enerjik bir gece hayatına sahip olan Kapadokya’da çok eğleneceksiniz. Özellikle Türk gecelerinde, hem eğlencenin tadını çıkaracak hem de kültürümüzü daha yakından tanıyacaksınız. Kaya içine oyulmuş mekanlarda, oryantal, semaha, kına gecesi ve halk oyunları gibi birçok gösteri ve etkinliği de yer verildiğini söylemeliyiz.
Tabii ki tek eğlence Türk geceleri değil! Her yaştan kesime uygun mekanlar mevcut. Disko seviyorsanız ayrı, rock seviyorsanız ayrı, canlı müzik seviyorsanız ayrı… İstediğiniz mekana giderek, gönlünüzce eğlenmeye bakın! Ayrıca ‘’Kapadokya Gece Hayatı’’ yazımızı inceleyerek, daha detaylı bilgiye ulaşın!
Biraz geçmişe gidelim mi? Buradan 60 milyon öncesine mesela? O zamanlar Kapadokya bir iç deniz, Erciyes, Hasan ve Güllü Dağı ise aktif yanardağlardı. Bu aktif yanardağların püskürttüğü lavlarla oluşan tabakaların, yağmur ve rüzgar sebebiyle zamanla aşınması ve sonrasında farklı oluşumları meydana getirmesi… Doğal oluşumlarla meydana gelen Kapadokya bölgesine, hiç insan eli değmemiş desek yanılmış oluruz. İnsan yaşamının Paleolitik döneme kadar uzandığını ve birçok farklı medeniyete ev sahipliği yaptığını söylemeliyiz. Özellikle bölgedeki peri bacaları, mağaralar, kayalara oyulmuş yeraltı şehirleri ve kiliseler, Roma döneminde Hristiyanların kaçıp saklanması için mükemmel noktalardı.
Kapadokya’ya geldiğinizde, her birinin bozulmadığını görmek sizi şaşırtacak. Dahası sayamadığımız birçok yapıya da şahit olacaksınız. Kapadokya, tarihi ve kültürüyle sizi fazlasıyla etkisi altına alacak! Hazır olun…
Kapadokya’da el yapımı şarapların, çanak çömleğin, halı ve kilim dokumacılığın ön planda olduğunu az çok hepimiz anladık. Üstelik her gezdiğiniz yerde, bir hediyelik eşya dükkanına ya da tezgahına denk geleceğinizi de biliyorsunuz. Eve dönmeden önce, bu el yapımı ürünlerden birkaç tane almak isteyeceğinizi tahmin ediyoruz. Ayrıca Kapadokya’ya henüz gelmediyseniz, nereden ne alabilirim gibi bir düşüncesiniz varsa o zaman buyrun: Kapadokya Alışveriş Rehberi
Kapadokya’da gezeceğiniz yerler ve ilçeler birbirine yakın olsa da, şehir içi ulaşımın biraz zor olduğunu söylemekte fayda var. Bu yüzden özel aracınızla gelmenizi ya da bir araç kiralamanızı tavsiye ediyoruz. Eğer bu mümkün değilse, bir ATV ya da motor da kiralayabilirsiniz. Böylece safariye de çıkmış olursunuz. 🙂 Maceracı ve farklı deneyimlere alışıksanız, dağ bisikleti ile bir gezintiye çıkmanız da mümkün.
Tüm bunlar dışında, tabii ki dolmuş ve taksi gibi ulaşım araçlarını kullanabiliyorsunuz. Dolmuşlar, yarım saat veya bir saat arasında kalkıyor, fiyatları ise 3 – 6₺ arasında değişiyor. Üstelik seferler akşam 19.00’da sona eriyor. Fiyatlar makul olsa da, hem çok uzun süre beklemiş oluyorsunuz hem de akşam 19.00’den sonra dolmuşları kullanamıyorsunuz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…