Şehir Hakkında; Ülkemizin kalabalık şehirlerinden biri olan Balıkesir, Güney Marmara bölümünde bir kısmı da Ege Bölgesi’nde konumlanıyor. Her sene yaz aylarında ziyaretçilerin severek gittiği tatil beldelerini bünyesinde bulunduruyor olup deniz, kum ve güneşin yanı sıra kültürel geziler için de oldukça harika bir yer. Bir yanı Marmara Denizi diğer tarafı ise Ege Denizi suları ile çevrili olup mavi bayraklı plajlara sahiptir. Balıkesir’de yapılacak şeyler için yazımıza okumaya devam edin…
Kullanılacak Kartlar;
Şehir İçi Ulaşım; Oldukça geniş bir ulaşım ağına sahip olan Balıkesir’de ağırlıklı olarak halk otobüsleri ile minibüsler tercih ediliyor.
İkonik gezi noktaları; Kuşkusuz ilk akıllara gelen yer sağladığı muhteşem oksijeni ile Kaz Dağı Milli Parkı, İda Dağı yamaçlarında konumlanan mozaikleri ile ünlü Antandros Antik Kenti, 266 kuş türüne ev sahipliği yapan Manyas Kuş Cenneti, harikulade bir manzaraya ev sahipliği yapan Şeytan Sofrası, cıvıl cıvıl haliyle Sarımsaklı Plajı, Türkiye’nin en önemli müzelerinden biri olan Rahmi Koç Müzesi ve daha pek çok yer ikonik nokta olarak aday gösterilebilir.
Burası Neresi? Altınoluk-Edremit karayoluna 2 kilometre mesafede bulunan Antandros Antik Kenti, Edremit Körfezi’nde bulunan Troas Kenti’dir. Kazdağı’nın güney yamaçlarında, Mysia ve Aiolis’i Troas’a kavuşturan yolu kontrol noktasında, denize dik şekilde uzanıyor olup, Kaletaşı Tepesi’nin eteklerindedir.
Kuruluşu hakkında antik kaynaklardan edin,len farklı bilgilere rağmen, tüm kaynaklarda Antandros’un popüler tersanelere sahip olduğu konusu geçmektedir. Herodotos’un bir Pelasg yerleşimi olarak sözünü ettiği antik kentin Vergilius, Phryg yaşam alanı olarak sözünü etmiştir.
Vergilius’un Aeneas isimli eserinde M.Ö. 1200 senelerinde Akhalar ile Troalılar arasında gerçekleşen savaşın ardından yıkılan Troia kentinden kaçmış olan Aeneas ve yanındaki kişilerin Phryg yerleşimi olup, İda Dağı eteklerinde yer alan Antandros’ta donanmalarını kurduklarından bahsetmiştir.
Kent hakkında bilgi edinmeye yardımcı olan antik yazarların biri de Strabon, Geographika ismindeki kitabında Antandros’un bir Leleg yerleşimi olduğunu geçirmektedir. Tarihi sıralamayı destekler nitelikteki bir bilgi de Antandros’un Attika-Delos Deniz Birliği’ne girmesidir. Bu birliğe üye olan kentlerin vergiler ve ödeme yapılan yılların kayıtlarına bakıldığında ilk olarak M.Ö. 425 senesinde rastlanmıştır.
İsmi ilk olarak, 1842 senesinde Heinrich Kiepert’in Avcılar Köyü camisinin duvarında Antandros isminin geçtiği yazıtı bulması ile saptanmıştır. Ayrıca Kaletaşı Tepesi’ne tırmanmış ve bölgedeki yerleşim alanını kanıtlayacak mermer ve seramik parçaları bulmuştur. 2000 senesinde yapılan yüzey araştırmaları neticesinde 2001 senesinde sistemli kazı çalışmaları başlamıştır.
Burası Neresi? 1829 senesinde Giritli Mehmet Paşa tarafından İstanbul Galata Kulesi’ne benzer yapıda olacak şekilde silindir biçimde inşa edilmiştir. Kocasaat adı ile bilinen kulenin esi tüm eski mahallelerden duyulmakta ve yüksek yerlerden görülmektedir.
Dumlupınar Mahalesi’nin girişinde yer alan saat kulesi, 1897 senesinde deprem sebebiyle yıkılması üzerine 1901 senesinde günümüzdeki halini alacak şekilde yapılmıştır. Kare prizma biçimindeki binanın yapımında beyaz kesme taşlar kullanılmış olup kabartma işçilikler ile de süslenmiştir. En üst katı kubbe ile örtülmüş ve büyükçe de bir çan eklenmiştir. Alt katında ise şehrin her bir noktasını gören bir saat konulmuştur.
2-2 metre ve 20 metre yüksekliğine sahip olup geniş olan orta kısımda “s” biçimindeki küçük konsollar üzerine oturtulmuş şekildedir ve dört bir yanında birer balkon ile ince uzun dikdörtgen pencereleri mevcut. En üst tarafında ise ahşap direkler üzerine konulmuş kubbeli bir köşkü var. Kulenin asıl temelleri toprak altında olup arşivlerdeki görüntülere bakıldığında günümüzdeki yapıyla herhangi bir fark olmadığı gözükmektedir. Bu da orjinaline uygun şekilde restore edildiğinin bir kanıtıdır.
Burası Neresi? 2003 senesinde faaliyete açılan Bandırma Arkeoloji Müzesi, devlet ile vatandaş iş birliği ile yapılmıştır. Bahçesi ile toplamda 4 bin 500 metrekarelik bir alana yayılan müzeye bakıldığında Osmanlı Dönemi mimarisinin etkilerine rastlanabilmektedir. Bahçenin en alt katı otopark alanı olarak kullanılmakta olup farklı dönemlere ait eserler ile bezenmiştir.
Müzede yer alan eserler Eski Tunç Çağı’ndan başlayarak 20. yüzyılın başlarına dek olan süre içerisindeki zaman dilimine ait olan eserler özenle sergilenmekte. 1149 tane eseri bünyesinde barındıran müzenin sergi salonlarında bulunan eserlerin büyük bölümü Daskyleion Ören Yeri ve Kyzikos Antik Kentinde yapılan bilimsel kazı çalışmalarında elde edilen eserlerdir.
Neden Gitmeliyim? Çoğunluk olarak Pers ve Roma Dönemine ait bu eserler, M.Ö. 5 ve 4. yüzyıla ait Mühür Baskıları ve yine aynı döneme ait olan Mezar Steli, Attis Karyatid’i, Kharitleri simgeleyen Rölyef, Kyzikos sikkeleri ve Pers sikkeleri ön plana çıkan tarihi eserler arasındadır. 1952 senesinde, Daskyleion Ören Yeri, Hisartepe Pers Satraplık Merkezi, Satraplığın Paradeisos’ta Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal öncülüğünde başlatılan kazı çalışmaları 1960 senesine dek devam etmişlerdir.
Akabinde 1988 senesinde Prof. Dr. Tomris Bakır tarafından tekrardan kazılar başlatılmış olup günümüzde hala devam etmektedir. M.Ö. 2 bin yıl sonlarında Troya Savaşları’ndan sonra bölgeye Dioellerin gelmesiyle birlikte Daskyleion’un tarihi başlamıştır. Son zamanlarda yapılan çalışmalar ile kesinliği kanıtlanan Frigler ve Lidyalılar ardından M.Ö. 5 ve 4. yüzyıllarda tüm Anadolu’da olduğu gibi Daskyleion’da Pers Uygarlığının hükmü altına girerek önemli bir merkez haline gelmiştir.
Bandırma Arkeoloji Müzesi ve il çevresindeki müzelerde; mezar stelleri, fildişi eserler, dokuma tezgah ağırlıkları, İran‘daki büyük şahın batıdaki satrapları ile yazışmaların kanıtı olan Mühür Baskılar ve Zoroastrizm dininin rahipleri magosları gösteren kabartmalı bloklar sergilenmektedir.
Burası Neresi? Müzeye dönüştürülene dek belediye binası olarak kullanılan yapı, 1840 senesinde Karesi Sancağı Defterdarı Giridizade Mehmet Paşa’nın konağı olarak yaptırılmış olup sonrasında 1800 yıllarında çıkan bir yangın sonucu yok olmuştur. Sonraki yıllarda torunu Halit Paşa konağı yapılmış ve Kurtuluş Savaşı sırasında önemli hizmetlerin verildiği bir yer haline dönüşmüştür.
1919 senesinde İzmir‘in işgal edilmesiyle birlikte Balıkesirlilerin toplanarak silahlı mücadele kararlarının alındığı ve Kuva-yi Milliye ruhunun başlatıldığı bina, uzun seneler boyunca II. Kolordu Komutanlığı’na ve Ali Hikmet Paşa’ya da karargah olarak kullanılmıştır.
İzmir Şimal Cepheleri Heyeti tarafınca çalışma merkezi olan konak içerisinde 1913 senesinde okuma yurdu olarak kullanılmış ve 1998 senesinde de “Milli Mücadele Tarihimiz Kitaplığı” olarak kullanılmıştır. 1923 senesinde ise Mustafa Kemal Atatürk Balıkesir’i ziyaret ettiği sırada burada kalmıştır.
Neden Gitmeliyim? Milli mücadele çalışmaları sırasında karargah olarak kullanılan bu binanın müze olarak açılması için belediye 1985 ve 1986 senelerinde harekete geçirici iki meclis kararı çıkartılmıştır. Sonrasında süresiz olarak kullanılmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı, Eski Eserler Genel Müdürlüğü’ne devredilmiştir.
1987 senesinde Müze Müdürlüğü’nün kurulmasının ardından, onarım çalışmaları hızlandırılmış ve eser toplama çalışmaları bitirildikten sonra 1996 tarihinde faaliyet göstermeye başlanmıştır.
İki farklı koleksiyonu olan müze, 120 metrekarelik bir alanı kapsıyor olup zemin katında; teşkilatın kurulmasına öncülük etmiş olan 41 kişinin aldıkları yazılı kararlar, kongre kararları, bu isimlerin eşyaları, fotoğrafları ve Atatürk’ün şehri ziyaret ettiği sırada çekilen fotoğrafları yer alıyor. İkinci katta ise arkeolojik ve etnografik eserler bulunuyor.
Burası Neresi? Çamlık Koyu’nun sonundaki Şeytan Softası yamaçlarında bulunan Tımarhane Adası sadece ismiyle değil tepede yer alan değişik yapılarıyla da ilgiyi üzerine çekmektedir. Girintili, çıkıntılı ve yanındaki manastırın çevresini sarmalayan kayalar, rüzgarda çıkan uğultular ve sesleri de çıkarması dikkat çekiyor.
Eski zamanlarda burada yaşayan Rumların Agia Paraşkevi adını verdikleri Çamlık Koyu’nde yer alan Sarımsak Yarımadası’nın devamı niteliğindeki Tımarhane Adası’na Türkler ise Taşlı Manastır adını vermişlerdir.
Bugünden 70 sene öncesine kadar psikoterapi merkezi ve çiftlik binalarının da yer aldığı Bölgedeki diğer yapılarda Dalyan Boğazı mevkiinin bir başka kıyısında konumlanan Deliklitaş’tır. Ortasında yer alan delik sebebiyle bu ismi alan katran renge sahip Deliklitaş, koyun sığ kısmında kumlardan meydana gelen dilin uç kısmında bulunuyor.
Neden Gitmeliyim? Adaya ismini veren Taşlı Manastır’ın kemerli pencereleri ve arkasında bir koridor arta kalan kısımlardır. Ada Çamlık Koyu’nun karşısında bulunan ada eki zamanlarda psikoterapi merkezi olarak hizmet vermiştir. Ruhsal bozuklukları olan kimseler buraya getirilip bırakılırmış. Doğal güzellikler ve kayalıklardan esen rüzgarla akılları başlarına gelene değin tekrar halkın arasında karışmalarına sağlanırmış.
Burası Neresi? Bandırma‘nın 30 kilometre güneyindeki Kuş Cenneti’ne yakın Ergili Köyü sınırları içerisinde yer alıyor. M.Ö. 7. yüzyılda Daskylos ismi ile bilinen popüler Lydia Kralı’nın, Sardis’ten hanedan kavgaları nedeniyle buraya geliyor ve adını Daskyleion’dan alıyor. Daskyleion’da kralın oğlu Gyges doğmuş arından Lydia’ya geri çağrılmıştır. Gyges Lydia’ya kral olmasından sonra kente M.Ö. 650 yıllarında Daskylos’un yeri anlamına gelen Daskyleion denilmiştir.
Troya gibi erken dönem yerleşimlerinin olduğu kent, antik yazarlara göre M.Ö. 12. yüzyıl Aoellerden belirli bir grup Daskyleion’a gelip yerleşmişlerdir. Fakat kenti Kalkolitik Dönem’e kadar götürecek olan buluntular yüzey araştırmalarında elde edilmiştir. 1952 yılında buradaki ilk araştırmayı Kurt Bittel yapmıştır.
Antik metinlerden alınan bilgiler neticesinde Daskyleion’un bugünkü adı olan Hisartepe’yi almıştır. 1954 senesinde Prof. Dr. Ekrem Akurgal’ın başlattığı kazı çalışmalar 1960 senesine kadar devam etmiş olup 1988 yılında Prof Dr. Tomris Bakır tarafından çalışmalara yeniden başlatılmıştır.
Kuş Cenneti ile Daskyleion, doğal ve tarihi yönden birbirine kavuşmaktadır. Doğal güzellikleri ve yörenin jeopolitik konuma sahip olması sebebiyle gölün güneyine kurulmuştur. M.Ö. 334 senesinde Büyük İskender’in kurduğu dünya imparatorluğu ile Persleri tarihten silmeye karar vermiş ve Pers valilik merkezi olan Daskyleion’uda popülerliğini ve güzelliğini duyduğu Paradeisos için ele geçirmeyi düşünmüştür.
Büyük İskender öncesi zamanlarda; Trakya, Boğazlar, Marmara Denizi, Propontis ve Küçük Frigya bölgelerinin kontrolü ve ekonomik yönetimi ellerinde tutma olanağına önem veriş olan devletler, jeopolitik konumu sebebiyle Daskyleion’ da her dönemde etkin olan bir kale ve yerleşimin varlığını korumuşlardır.
Daskyleion döneminde yaşamış olan devletlere ait buluntular, yapılan kazı çalışmaları neticesinde gün yüzüne çıkmıştır. Yaklaşık olarak 5 bin yıl öncesindeki Prehistorik Çağ’larda bölgedeki yerleşimi kanıtlayan taş baltalar ve çakmak taşından dilgilerin yanı sıra yanında M.Ö. 1700-1800 yıllarına tarihlenen steatitten yapılmış bir Babil ürünü silindir mühür, hem yörenin, hem de Anadolu’nun bu tarihlerde Ön Asya kültürleri ile olan ilişkilerine ilişkin durumu ortaya koymaktadır.
M.Ö. 1200 yıllarında Dorlar ismi ile bilinen kavim kuzey yönünden önce Yunanistan‘a arından Trakya ve Boğazlar üzerinde geçerek Daskyleion’a gelmişler, ancak bu kavime ait herhangi bir kalıntı elde edilememiştir. Dorların ardından Trakya’dan Anadolu’ya göç eden Friglerin burada yaşadıklarına dair gerek yazılı gerekse kullanmış oldukları eşyalar el edilmiştir.
Burası Neresi? Çarşıda en göze çarpan kısımlardan biri olan tarihi evler toplam 1860 adet kadardır. Bu yönden bakıldığında Türkiye‘deki en çok kayır altına alınan tarihi evler burada bulunuyor. Taş işçiliği ön plana çıkan evler Rum ustalar tarafından inşa edilmiştir. Buraya özgü sarımsak taşının kullanılması üzerine yapılan evlerin bir eşi benzeri daha yok.
Küçük ve birbirine bitişik olarak yapılan evler 2 ve 3 katlı biçimdedir. Harikulade tahta ve taş işçiliği, pencere, kapı ile tarihi yansıtan evler arasında gezinirken dar ve arnavut kaldırımlı sokaklarda yürümek sizleri zorlayabilir. Burada yapılacak eğlenceli şeylerden biri olup gidince yapılması gereken şeylerdendir.
Neden Gitmeliyim? Ayvalık‘ta gezilecek yerler dendi mi sırayı ilk olarak tarihi Rum evleri alıyor olup ardından Ayvalık Limanı, Atatürk Bulvarı, Ayazma Kilisesi, Saatli Cami, Taksiyarhis Anıt Müzesi, Çınarlı Cami ve Hamidiye Cami bu burada gezebileceğiniz önemli yerlerdir.
Bölgedeki ufak ama canlı caddeler arasında yer alan Talatpaşa Caddesi’ndeki en popüler noktalar olan Güler ve İmren Pastaneleri burada konumlanıyor. Akşam saatlerinde ise cadde üzerinde hediyelik eşya pazarları kurulmakta.
Burası Neresi? Karesi Beyliği zamanında bölgeye yerleşen Türk boyları, Orta Asya’dan bu yana çalıştırdıkları yel değirmenlerini Balıkesir ve çevresinde yapmışlardır. Taneleri öğütmek amacıyla dönmekte olan bir milin etrafına yerleştirilmiş kanatlardan meydana gelen yel değirmeni bulunduğu noktada şuan hiç bir şey yok.
Eski valilerden Alaeddin Yüksel, turizm açısından katkısı olacağını düşünmüş ve rüzgar enerjisi ile ilgili bir proje geliştirmek maksadıyla yel değirmenlerini koruma altına almış olup, toplamda 33 tanesi tespit edilmiştir. Ancak büyük çoğunluğu işlevlerini kaybetmiş haldelermiş. Son dönemlerde kültürel miras olarak görülen yel değirmenleri, popüler Biennaals İnternatıonals’da Fotoğrafiu Europo dergilerinde yayımlanmış ve üzerine bir de ödül almıştır.
Neden Gitmeliyim? Balıkesir’in önemli yapıları arasında yer alan Tarihi Yel Değirmeni’nden geriye pek bir şey kaldığı söylenemez. Dünyanın şehri tanımasına yardımcı olan kültürel değer değirmenin bir bölümü şehir içine taşınmıştır. Pek çok ziyaretçinin dikkatini çekmeyi başaran turizm noktasını ziyaret ederek geçmişe kısa bir yolculuk yapabilir ve Balıkesir’de parasız yapacağınız aktiviteler arasına ekleyebilirsiniz.
Konum: Merkez karakol Köyü
Burası Neresi? Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı içerisinde hizmetlerine devam eden Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı, 2007 senesinde Cunda Adası’nda faaliyet göstermektedir. Kullanılan yapı 1920 senesindeki Türkiye-Yunanistan nüfus değişimlerinin ardından kullanılmamaya yüz tutmuş tarihi Agios Yannis Şapeli ile hemen yanında yer alan büyük yel değirmenidir.
Neden Gitmeliyim? 15. yüzyılda inşa edilen bu yapı, manastır bir parçası olup, Rahmi M. Koç öncülüğünde onarım çalışması ile yeniden yaptırılmıştır. Bina, Büyükelçi Necdet Kent’e ait olup oğlu tarafından vakfa bağışlanmıştır. İçerisinde 1300’ü geçecek sayıda kitap yer alacak şekilde yapılmıştır. Bunun üzerine bu kitaplığa Necdet Kent’in ve eşi Sevim Kent’in adları konmuştur. Balıkesir’e gelip yolunuz Ayvalık’a düşerse kültür turu olarak buraya değerlendirebilirsiniz.
Burası Neresi? Avşa merkezde yer alan sıralı küçük dükkan ve restoranları göreceğiniz çarşıda, samimi esnaflar ile kendinizi senelerdir burada yaşıyormuş gibi hissedeceksiniz. Her bir dükkan farklı eşyaların satışını yapıyor. Takı, magnet, bardak, çeşitli ev eşyası ve daha nicesini bulabileceğiniz dükkanlardan, hem kendiniz hemde sevdikleriniz için hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz.
Bolca kitap bulabileceğiniz dükkanları da es geçmeyelim! Kendinize bir kitap satın alıp sahilde kitabınızı okurken keyfinize keyif katabilirsiniz. Yaz aylarının vazgeçilmezi dondurmacılar… Her tatil beldesinde olduğu gibi buranında kendine has lezzete sahip dondurmacılarından lezzetli dondurmalar yiyin. Anlayacağınız üzere bu çarşıda yok yok. Her ihtiyaca ve isteğe yönelik malzemeyi temin edebilirsiniz.
Burası Neresi? Marmara Bölgesi’nde yer alan Kazdağı Milli Parkı, bölgede mutlaka yapmanız gerekenlerden biridir. Edremit ilçesine bağlı olan yer antik çağlarda İda Dağı adı ile bilinmekteydi. Bahar ve yaz aylarında yaydığı müthiş kokusu, doğa içerisinde duyduğunuz suyun sesi, göze hitap eden yeşillik, kaliteli oksijeni ve tatlı köyleriyle görülmeye değer bir rota haline dönüşmüştür. Kaz Dağlarını öyle bir günde keşfetmeniz mümkün değil bir hafta sonunuzu ayırarak konaklamanızı öneriyorum.
Neden Gitmeliyim? 1994 senesinde Milli Park statüsü verilen Kazdağı’nın kapsadığı alan toplamda 20 bin 935 hektar olup en yüksek yerin ise bin metre olduğu bilinmektedir. Bünyesinde barındırdığı çeşitli bitki örtüsü ile yarattığı benzersiz atmosferde çadır kampı, doğa yürüyüşü ve fotoğrafçılık aktiviteleri yapılabilmekte.
Zeytinli ilçesinden hareketle Kazdağı’na doğru ilerlediğinizde yolun ikiye ayrıldığını göreceksiniz. Bu yol ayrımının sola doğru saptığınız zaman Beyoba Köyü güzergahından Hasan Boğuldu Pinik Alanı’na doğru ilerleyebilirsiniz. Eğer kendi aracınızla gideceksiniz yalnızca otopark ücreti ödeyerek giriş yapabiliyorsunuz.
Bahsi geçen yoldan sağa doğru giderseniz de Kazdağı Milli Parkı’na ulaşıyorsunuz. Paraka girebilmeniz için bir yer kılavuzuna sahip olmanız gerekiyor. Aksi takdirde malesef giremiyorsunuz. Edremit-Zeytinli’de yer alan bilgi ofisine giderek buradan kılavuz için bilgi alabilir ve rehberler eşliğinde girebilirsiniz.
Bunun için ödemeniz gereken ücret 50 ile 150 TL arasında değişiklik gösteriyor. Rehber ile beraber 1700 metre tepede yer alan Sarıkız Tepesi’ne ulaşarak eşsiz manzaranın keyfini sürebilirsiniz. Tabi eğer bunun için yanınızda küçük yaşta çocukların bulunmaması tavsiye ediliyor.
Edremit, Kazdağı yamaçlarında kurulan ve son derece sağlıklı bir yaşam sürülebilen harika bir yerdir. Doğanın tarih ile güçlü birleşimine tanık olacağınız bu park dünya üzerindeki sayılı yerlerden olup ülkemizin 34 milli parkından biridir. Eko sistemi; bitki ve hayvan türü açısından en zengin yerlerden biri olarak gösterilip, bunlardan en fazla öne çıkanı Kazdağı köknarı’dır. 1988 senesinde çıkartılan yasa ile koruma altına alınmıştır.
10 sene boyunca süren Troya Savaşı neticesinde Odysseus’un bu ağacın kerestesinden yaptığı tahta at ile Troyalıların aldattığı konusu anlatılagelmekte. Bu sebeptendir ki, endemik bulunan Kacdağı Köknarı’nın bir diğer adı da Troya Çamı’dır.
Yaklaşık olarak 900 farklı çeşidin kaydı olup, bunlardan 23 tanesi sadece bu dağda başta olmak züere 68 ülke çapında da az bitki bulunuyor. Tam bir av noktası olan dağlarda çok fazla yaban domuzu bulunuyor. Av turizmi için gerekli izin belgeleri acentalar tarafından yalnızca yaban dpmuzu,çakal ve tilki avlamak için yapılmakta.
Doğa severlerin es geçemeyeceği Kazdağı, fotoğraf çekme meraklıları içinde oldukça uygun hatta en uygun rota diyebilirim. Bunun için özellikle sonbahar ayları tercih ediliyor. Elbette ki yürüyüş için daha elverişli bir yer olamaz! Pek çok parkuru olan parkta, uzun yürüyüşler gerçekleştirdikten sonra serinlemek için sahile inip kendinizi Ege denizine bırakabilirsiniz. Her yıl ağustos ayında Kazdağı Ayazma’da Geleneksel Kazdağı Güzellik Yarışması düzenleniyor. Etkinliğin tarihte yapılan ilk güzellik yarışmasına ev sahipliği yapması sebebiyle dikkat çekici olabilir.
İlyada Destanı’nda tanrıların İda Dağı’nda yaşam sürdüklerinden ve Truva Savaşı’nı buradan izleyerek yönettiklerinden bahseden Homeros’u destekler nitelikte yapılan bir çalışma neticesinde, bir tepe üzerine inşa edilen bu yapının Zeus’a ait olduğunu varsayılmaktadır. Dede Tepe üzerine konumlanan Zeus Altları, bir kayanın işlenmesi ile meydana getirilmiştir.
Kaya kütlesi üzerine yine oyulan basamaklar ile ulaşılıyor. İçerisinde; sunak nişler, oturma alanları, sarnıç mekanları yer alıyor. Sunağın hemen altında yer alan oda büyüklüğüne sahip su sarnıça Zeus Mağarası adı verilmiştir. Sunağın yanındaki alanda ise Çanakkale Savaşları2na katılım gösteren Erdem Dede’nin yatırı yer alıyor. Hal böyleyken bölge ve etrafı günümüzde halen kutsal olma niteliğini elinde tutmaktadır.
Yeşil doğa ile bezenmiş olan Hasan Boğuldu Göleti, gelen misafirlerine harika zaman geçirmeleri için imkanlar sunmaktadır. Özellikle yaz dönemlerinde sıcaktan bunalanların kendilerini serin sularına attıkları göletin çevresinde piknik yapabileceğiniz alanlar mevcut.
Eremit’e 17 kilometre kadar mesafede bulunan köy bir alevi köyü olup, en ilgi çeken şeyi ise Tahtakuşlar Etnografya Müzesi’ni bünyesinde bulunduruyor olması. Türkiye’nin ilk özel etnografya müzesi olan bu müze içerisinde; yörük kültürüne ait eşya ve Kazdağı’na ait bitkileri sergiliyor.
Kazdağı’nın en yüksek tepesi olan bu tepe, muhteşem bir seyir noktası olup Sarıkız adında bir heykel yer alıyor burada. Heykel hakkında oldukça ilginç bir hikaye dilden dile süregelmiş. Bu hikayeyi merak edenler için Küçükkuyu gezilecek yerler yazımızı okumasını öneriyorum.
Burası Neresi? İçerisinde sayıca fazla bitki bulunduran Şahindere Kanyonu, büyük bir oksijen deposu olup 800’den fazla bitkiye ev sahipliği yapıyor. Yakından inceleyebilir, fotoğraflayabilir ancak toplayamazsınız! Yürüyüş yapmak için herhangi bir yürüyüş parkuru bulunmuyor.
Ayrıca çok geniş bir alana yayılması sebebiyle de kaybolma riski oldukça yüksek. Bu nedenle dikkat etmeniz fayda var. Ayrıca dilerseniz suya girip serinleyebilirsiniz. Pek çok turist tarafından ziyaret edilmesi üzerine yatırımlar ile aktivite sayısı ve ekstrem sporları gerçekleştirmek için olanaklar sağlanmıştır.
Kanyon içerisinde girdikten sonra aracınızı bırakıp buradan yaya şekilde ilerlemeniz gerekiyor. İlk göreceğiniz şey piknik yapabileceğiniz masalar yer alıyor. Mangal yaparak sevdikleriniz ile hoş saatler geçirebilirsiniz. Kanyonun her yerine izin almadan giriş yapılamıyor. Yalnızca diğer bazı noktalara rehber öncülüğünde gezebiliyorsunuz.
Bahsettiğim üzere içerisinde herhangi bir yürüyüş yolu mevcut değil. Kanyona giriş yaptıktan sonra 1 kilometre uzunluğunda doğal bir parkur var. Yürürken yaz dönemlerinde serinlemek için kendini suya atan insanları görebilmeniz mümkün. Su oldukça soğuk yalnız biden söylemesi. Eğer sizde girmek isterseniz de, yanınıza yedek kıyafet ve havlu getirmeniz işinize yarar.
Dere içinde yürürken kayganlık konusuna dikkat edin! Şelaleye giden yol oldukça zorlayıcı. Yanınıza küçük yaşta bir çocuk ile bu işe kalkışmayın. Yine aynı şekilde hava akımı nedeniyle havanın soğuması üzerine dere üzerindeki masaların çocuklu aileler için uygun olmadığını belirtelim. Masaları kullanmak için para ödemenize gerek kalmıyor. 6 kişilik masalar ve mangal düzeneği hali hazırda olup, su ihtiyacı ve tuvalet olanakları bulunuyor.
Burası Neresi? Bandırma’da bulunan Kuş Cenneti Milli Parkı, Manyas Kuş Cenneti olarak da bilinmektedir. Türkiye’nin en küçük milli parkı olma niteliğine sahip olan park içerisinde toplamda 266 kuş türüne rastlanıyor.
Şehre artı bir değer katan Manyas Kuş Gölü, sayılı parklar arasında yer alıyor. İçerisinde barındırdığı kuş çeşitliliği ile milli park niteliğine sahip olan yer, 1975 senesinde Avrupa konseyi tarafından A sınıfı Avrupa Diploması almaya hak kazanmıştır.
Prof. Dr. Curt Kosswig tarafından bulunan kuş cenneti, doğa severler tarafından kısa zaman içerisinde benimsenmiş ve sık uğranan bir yer haline gelmiştir. 1952 senesinde kurulan inceleme komisyonu vesilesiyle doğal hayat için elverişli noktalar kuşların yaşam alanı haline dönüşmüştür. Çevresi sazlıklarla bezeli olan gölün kıyı çevresi bataklık ve ağaçlık deltalar ile çevrelenmiştir.
Ülkemizin doğal güzelliği parkın gölü, 3 metre kadar derinliğe sahip olup tatlı su gölüdür. Suyun sürekli olarak bulanık olmasının sebebi, içerisinde koloidal kil bulunmasından kaynaklanıyor. Gölün dibinde yaşayan canlılar için uygun ortam yaratması, yaban hayatın gelişmesine imkan sağlamıştır.
Küçük olsa da yıl boyu ziyaretçi akınına uğrayan park, 1938 senesinde bulunmuş olup incelemeler sonucunda günümüzdeki haline dönüştürülmüştür. Kuşların yaşamlarını mart-temmuz ayları arasında gözetleme kulesinden inceleme olanağına sahipsiniz. Bunun yanı sıra kuşlara ait genel özellikleri ve yaşam şekilleri hakkında genel bilgiler veren müdürlükler mevcut.
Toplamda 24 hektarlık bir alanı kapsayan milli park, içerisinde barındırdığı kuş türleri ile ilgiyi üzerine çekmeyi başarmaktadır. 20 kilometre uzunluğunda ve 14 kilometre olan tatlı su gölü olup sıcaklığı ılık seviyede ve 266 kuş türüne sahiptir. Aynı zamanda 118 bitki çeşidi ve 23 türde balığa doğal yaşamı sunmaktadır.
Bulunduğu yer nedeniyle göçmen kuşların önemli merkezlerinden biri olup, su hareketliliği sayesinde eko sisteme oldukça fazla yarar sağlamaktadır. Küçük bir alana da sahip olsa, yüzlerce kuş için üreme, konaklama ve beslenmesi için elverişlidir.
Park içerisinde yaşam süren kuş türleri arasında; tepeli pelikan, küçük karabatak , küçük akbalıkçıl , gece balıkçılı, sumru ve mahmuzlu kızkuşu için ülkemizdeki önemli üreme alanları arasında yer alıyor. Göç döneminde ise birçok ak pelikan, kış döneminde ise tepeli pelikan, küçük karabatak ve dikkuyruk burada besleniyor.
Burası Neresi? Ortadoks Cemaati’nin inşa ettiği kilise, 1873 senesinde Cunda Adası’nda bulunan Anakent Kilisesi üzerine yapılmış olup Taksiyarhis’e, yani Koruyucu Baş Melekler Cebrail ve Mikhail’e itafen yapılmıştır. Adadaki önemli anıt yapısı olarak ön plana çıkmaktadır.
Tek kubbeye sahip olan kilise, bazilika biçiminde zamanında sık olarak kullanılan Neo Klasik mimari özellikte yapılmıştır. Cephesinin süsü üçgen alınlık, sarımsak taşından yapılmış yapılmış olup ion başlıklı iki sütun ve iki pilaster, kemerli pencereler, bu üslubu yansıtmaktadır.
Sahip olduğu iki çan kulesinden günümüze yalnızca bir tanesi ulaşabilmiş. Yığma tekniği kullanılarak inşa edilen duvarlar ve sövelerde, bölgenin popüler taş ocaklarından çıkarılan sarımsak taşından yapılmış.
Yapı, 1927-28 tarihlerinde minaresiz camiye dönüştürülmüştür. Bu esnada ise ikonostas sökülüp tasvirlerin üzerileri kapatılmıştır. 1944 depreminde meydana gelen deprem neticesinde terk edilmeye yüz tutmuş. Ardından zaman içerisinde tahrip olan yeri bakımsızlıktan yıpranmıştır.
1976 senesinde Ayvalık ve etrafındaki 17 bin 900 hektarlık alan doğal sit alanı olarak ilan edilerek Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescil edilmiştir. 2011 senesinde Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı’na verilen kilise binasının restorasyonu yapılmıştır.
Neden Gitmeliyim? İçerisinde oyuncaklardan buharlı modellere, bebek arabalarından zaman ölçümü aletlerine kadar çok fazla eşyayı bulunduruyor olup, geçmişten günümüze gelişim gösteren endüstri ve mühendislikle ilgili objelerden meydana gelmektedir. Anıt müze olma niteliği taşıyan kilisede, Hz. İsa’nın yaşamının anlatıldığı mermer simgeler yer alıyor. Bu mermerler kabartma ve altın bezemeli yapısı ile göz alıcı.
Kaçırmayın! Kilisede dönem dönem farklı etkinlikler gerçekleştiriliyor olup, sergiler bunun yanında temmuz ayında düzenlenen AİMA Ayvalık Müzik Festivali’nde müzik dinletileri ve konserleri oluyor.
Taksiyarhis Anıt Müzesi’nde zaman zaman çeşitli etkinlikler yapılıyor. Sergilerin yanısıra genelde Temmuz aylarında
Burası Neresi? Cunda dendi mi akıllara ilk gelen yerlerden birisi de Taş Kahve olup, sahil kenarından sıralanmış pek çok kahveden biridir. Rumlardan kalan bu yapının ismi tarihi binadan almaktadır. İster sahil kenarı masalarında isterseniz de taş duvarlı yüksek tavanlı yapının içerisinde yaz aylarında dahi serin bir ortam sunan binanın içerisini tercih edebilirsiniz.
Neden Gitmeliyim? Yapının mimari özellikleri sayesinde eski dönemleri aratmayan görüntüsü ile pek çok filmin çekildiği bir noktadır. Damla sakızı ve dibek kahvesi ile ünlü olan kahve dükkanında atıştırmalıklar, ayvalık tostu, kahvaltı, çiğ börek gibi seçenekler mevcut. Ayrıca damla sakızlı dondurmasını da denemeden ayrılmayın derim.
Burası Neresi? Edremit’in köylerinden Tahtakuşlar Köyü, ülkemizdeki sayılı etnografya müzelerinden biri olup, açılan ilk köy müze olma niteliğini elinde bulunduruyor. 1991 senesinde faaliyete açılan müzenin kurucusu köyde dünyaya gelen Alibey Kudar’dır. Müze içerisinde sergilenmekte olan eseler; Moğol baskısı ile Orta Asya’dan, Anadolu’nun Toros Dağları’na dek gelerek Türkiye’ye gelen ve burada konar göçer bir yaşam süren Türk boylarının geleneklerini, kullandıklarını malzemeleri, çadır ve yapmış oldukları sanat eserleri yer alıyor.
Tahtacılar ismini almalarının yegane sebebi, Türkmenlerin tahta işlemeciliğinin meşhur oluşundan kaynaklanıyor. Fatih sultan Mehmet’in emir vermesi üzerine fetih hareketlerine katkı sağlamaları için toplamda 67 adet gemi yapan Tahtalar, 1860 senesinde ise Vali Ahmet Vefik Paşa’nın emir vermesiyle yerleşik hayata geçmişlerdir. Yerleşik düzene geçmeleriyle bölgeye Kuşlar Bayırı adını vermişlerdir. 1946 senesinde yeteneklerini göz önünde bulunduran halk bu özelliklerine binaen, bölgenin adını Tahtakuşlar olarak değişmişlerdir.
Neden Gitmeliyim? İlk olarak Türkmen kültürünün unutulmaması gayesiyle elinde bulunan eserler ile sergi açan Alibey Kudar’ın başlattığı bu hareketle ile temelleri atılmıştır. Binaya girince orta noktada hemen tahta işleme tezgahını göreceksiniz. Ağaç kütüklerini diledikleri gibi kesip şekillendirmeye yarayan bu tezgahın etrafında köye ait fotoğraf, bakır ve tunç kaplar, ev aletleri sergilenmekte.
Müzeye girdiğinizde, müzenin orta yerinde tahta işleme tezgahı karşılar sizi. Ağaç kütüklerinin istenildiği şekilde kesilip biçim verilmesine yarayan işleme tezgahının yanlarında ise köye ait fotoğraflar, bakır ve tunç kaplar, ev aletleri sergileniyor. Müzenin içindeki odalardan birinde özel sanat eserlerinin sergilendiği bir sanat galerisi de bulunuyor.
1950 senelerine dek Türkmenlerin kullandığı örnek bir çadır de müze içerisinde yer alan eşyalardan olup, çadırların orijinal halleri ardıç ağaçlarından yapılırken müzede bulunanlar kavak ağaçlarından yapılmıştır. Türkmenlerin geçmiş dönemde kullanmış oldukları giysi, kıyafet, para keseleri, heybeler ve kilimler yer alıyor.
En dikkat çeken şey ise, dünyada sergilenmekte olan içi doldurulmuş en büyük deri sırtlı deniz kaplumbağasıdır. Güney Amerika sahillerinde yaşam süren kaplumbağa yolunu şaşırmış olacak ki, 1997 senesinde Ege sahilerinde balıkçıların ağlarına takılmış ve ölmüştür. Toplam kilosu 360 olup uzunluğu ise 197 cm’dir. Her sene bozulmaması için sürekli olarak özel bir madde ile yenileniyor.
Burası Neresi? 2001 senesinde faaliyete açılan Adatepe Zeytinyağı Müzesi, zeytinyağının üretimi hakkında bilgi veriyor olup esasında bir fabrikadır. Uzun dönem boyunca sabun imalatı yapılan bina sonrasında restore edilerek günümüzdeki haline dönüştürülmüştür.
Neden Gitmeliyim? Zeytinyağı ve zeytinyağ ile yapılan sabun gibi malzemelerin üretim aşamaları, üretimde kullanılan presler, zeytin toplama aletleri ve saklamak için kullanılan kaplar içerisinde yer alıyor. Tüm aletlerin önünde işlevi ile ilgili ayrıntılı bilgi panoları bulunuyor.
Binaya girdiğiniz takdirde zeytinyağları korumak amacıyla amfora şeklinde kapları göreceksiniz. Zeytinyağlar bekletildiklerinde renkleri, tatları ve kokularını kaybetmeleri kolay olduğundan hava ile temasını kesmek için dar ağızlı, ortası geniş, dibiyse tortu toplayan dar kaplarda saklanırlarmış.
İki katlı olarak inşa edilen müzenin üstünden de altından da görebileceğiniz bir kazan mevcut. Kazan, sabun üretimi için kullanılıyor olup, kaynatılan zeytinyağı içine sabuncu sodası ismi verilen, zeytinyağın reaksiyona girmesiyle katılaşmasını sağlayan madde ekleniyor ve bu sabun kaplara dökülüyormuş.
Soğuyup kuruması için bırakılan sabunlar raspa ismi verilmiş olan düzeltici araçlar ile düzeltilerek, bıçaklarla kesilip damgalanır ve hazır hale getirilirmiş. Bu süreçler ile ilgili pek çok bilgiyi bulabileceğiniz müzeden çıkarken sabun, zeytinyağı, şampuan, krem gibi zeytinyağlı ürünler satın alabilirsiniz.
Burası Neresi? Ayvalık’ta gidebileceğiniz en popüler noktalardan biri olan Şeytan Sofrası, görüp görebileceğiniz en iyi manzara alanına sahiptir. Merkez ilçeye 8 kilometre mesafede yer alan manzara alanı, esasında volkanik bir yapılanma ardından meydana gelmiştir. İsmini ise buradan aldığı düşünülen Şeytan’ın ayak izinden almaktadır.
Neden Gitmeliyim? Sonuç olarak efsane olduğu düşünülse de Şeytan’ın ayak izi olduğu inanılan ayak izi demir bir kafes içerisinde alınmıştır. Dönem içerisinde insanların batıl inançları artmış ve ayak izine dilek dilemeye ve bozuk para atmaya başlamışlardır. Bugünse bu olay ticarete dökmüş olup bilmeyen yada yanında bulunmayanlar için kırmızı kurdele satıyorlar. Bu nedenle demir kafes çevresinde her tarafı kırmızı kurdeledir.
Kaçırmayın! Buraya arabanızla gelirseniz bir otopark alanıyla birlikte iki kafe ve restoranda bulunuyor. Başta Midilli olmak üzere etrafındaki adalar ile beraber bu benzersiz manzaraya bir şeyler yiyip içerek günün keyfini çıkartabilirsiniz. Özellikle gün batımında tercih edilen tepede muhteşem manzara fotoğrafları çekebilirsiniz.
Burası Neresi? Şeytan Sofras’nın ardından körfezi en iyi görebileceğiniz noktalardan iti olan Cennet Tepesi, Ayvalık’ın Armutçuk bölgesinde yer alıyor. Çok yüksekte konumlanmayan tepeye ulaşım oldukça rahattır. Pek çok kişi tarafından gece gündüz farketmeksizin sıkla uğranılan manzara noktasında harika fotoğraflar çekilin!
Burası Neresi? Adalar Kenti olan Ayvalık’ta bulunan Adalar Tabiat Parkı, küçüklü büyüklü toplamda 22 adadan meydana gelmekte olup Ayvalık Adaları olarak adlandırılan bölümde 20 tanesi yer alıyor. Toplam büyüklüğü 17.950 hektarlık alanıyla ülkemizin en büyük tabiat parkı olma niteliğine sahiptir. El değmemiş doğası ve tarihi Ege Bölgesi’nin değerli bir noktası.
1995 senesinde Ayvalık Adaları Tabiat Parkı sıfatını alıp toplam 20 adayı içerisinde bulunduran park alanlarıyla bir iç deniz gibi algılanarak ilçeyi korunaklı bir koy haline dönüştürüyor. Çeşitli mini ekosistemlerin bulunduğu ve yine farklı endemik türde olacak şekilde bitki ve balık türüyle eşsiz bir alan.
Akdeniz’de sadece iki noktada yer alan kızıl mercanların bulunduğu park dalan her kişinin seviyesine uygun olacak şekilde 30 civarında dalış noktasının bulunduğu ve bunlar arasından bir takımının sahip olduğu mercan yatakları sebebiyle de ülkemiz kıyıları içinde de benzeri bulunmayan dalış noktaları oluşturuyor.
Pleistosen’de meydana gelen tektonik hareketler neticesinde çöken Ege çanağındaki tepelerin su üzerine kalması sonucunda oluşmuş birer jeomorfolojik birimlerdir. Oluşmasında büyük katkısı olan eski dağ uzantıları ile denizaltı topografyasını etkileyerek denizaltında ender doğal peyzaj güzelliklerini belirlemiş.
Adaların etrafını sardığı körfezin meydana getirdiği görsel peyzaj ile tarihi kilise ve manastırları, eski dönem kent dokusunun mimarisi ve taş evleri ile birinci derece doğal sit alanı olan bu yerde, deniz canlıları ve doğal farklılık kadar doğal, kültürel ve arkeolojik yönden parkın güzelliğine güzellik katıyor.
Kaçırmayın! Cunda Adası, Kız Adası, Maden Adası, Balık Adası, Güvercin Adası, Hasır Adası ve Poyraz Adası’nın birbiri ile harikulade uyumu gözlerini kamaştıracak. Balıkesir’e geldiğiniz takdirde her bir adayı keşfetmek için düzenlenen tekne turlarına katılabilir, muhteşem fotoğraflar çekerek, tüm anılarınızı ölümsüzleştirebilirsiniz.
Burası Neresi? Yeşil doğa içerisinde gürül gürül akan bir şelale düşünün… Düşüncesi dahi sizi alıp bambaşka diyarlara götürüyor değil mi? Balıkesir’de ziyaret edebileceğiniz duraklar arasında yer alan şelale, gidince yapılması gereken şeylerden biridir. Sarıkız Yaylası’ndan doğan Sutüven Şelalesi, Kızılkeçili Çayı’na karışarak akmaya devam eder ve Hasan Boğuldu Göleti’ne ulaşır.
Neden Gitmeliyim? 17 metre yükseklikten dökülen su, kar sularının ermesi ile beraber ilkbaharda çoşku ile akan nisan ve mayıs aylarında gitmenizi tavsiye ederim. Etrafındaki ağaçların eşliğinde doğa yürüyüşleri gerçekleştirebileceğiniz alanda, köy halkı tarafından kurulan tezgahlarda yöresel ürünler bulunuyor. Dağcılık, trekking, doğa yürüyüşleri burada yapabileceğiniz aktiviteler arasında yer alıyor.
Kazdağı yamaçlarında bulunan şelale, deniz seviyesinden 798 metre yüksekliktedir. Çevresi zeytinlikler ile bezeli olan şelalenin Hasan Boğuldu Göleti bulunuyor. Kayalar arasında oluşmuş olan gölet bir havuz niteliğinde olup, etraflarında büfe ve restoranlar yer alıyor. Ayrıca Romalılardan kaldığı düşünülen su kemerlerini de inceleyebilirsiniz.
Burası Neresi? Erdek ilçe sınırları içerisinde yer alan Kapıdağ Yarımadası, antik çağlardan bu yana yerleşim yeri olarak kullanılmaktadır. Yarımada olması sebebiyle ilk olarak bölgenin bir ada olduğu fakat kara ile ada arasındaki dolum sonucu birleşmesiyle bir yarımadaya dönüşmüştür. Bu yarımadanın % 70’i ormanlık alanlardan meydana geliyor olup, toplamda 300 kilometrekarelik bir alanı kapsamaktadır.
Belirli bir alanın üzerinde yaşam süren insanların yaptıkları aktiviteler ile ekonomik kullanımlarına yönelik olarak faaliyetler yürütülmektedir. Yarımada üzerinde tarımsal faaliyetler, turizm, ormancılık, madencilik gibi faaliyetler yürütülmektedir. Erdek, Bursa, Bandırma gibi noktalara olan yakınlığı sebebiyle konumu sebebiyle kıyı yerleşim noktalarında dönemsel olarak turizm faaliyetlerinin yürütülmesine imkan sağlamaktadır. Özellikle de Erdek ve Ocaklar tarafından kurulan Tatlısu ile Aşağıyapıcı yerleşim noktaları yaz dönemlerinde turizm potansiyelinin en canlı olduğu yerlerdir.
Kyzikos Antik Kenti; buraya gelen ilk topluluk olan Dolianlar olduğu varsayılıyor olup, Kyzikos Antik Kenti Roma döneminin en büyük sütun başı bulunmaktadır. Bu yer yarımada içerisindeki Düzler Köyü yakınlarında görülür.
Hadrianus Tapınağı; Antik kent içerisinde yer alan Hadrianus Tapınağı, dünya üzerindeki sekizinci harika olarak sıfatlandırılıyor. Uzunluğunun ise 116 metre olduğu bilinmekte.
Kirazlı Manastırı; Eskiden Rumların dini görevlerini yerine getirdikleri alan olan Kirazlı Manastır’ını da görmeden geçmeyin!
Zeytinli Ada; Adanın tepesinde bulunan iki zeytin ağacından sebep Zeytin Ada adını almış olan bu yerde Meryem Ana Kilisesi bulunuyor. Fakat halen arkeolojik çalışmalar devam ediyor olup, ziyarete kapalı durumdadır.
Seyit Gazi Tepesi; Bu tepeden Erdek’i rahatça görebiliyorsunuz. Seyit Gazi Türbesi’nin burada yer alması sebebiyle bu ismi almıştır.
Sahil Şeridi; Yaz dönemlerinin popüler noktası olan yarımadanın temiz ve tuzsuz suyu ve sahil şeridi ile Kurbağalı ve Çuğra Halk Plajları’na gidebilirsiniz. Burada konaklama yapabileceğiniz pek çok hoteli pansiyon, apart gibi alternatifler bulunuyor.
Burası Neresi? Ayvalık’taki popüler plajlardan biri olan Sarımsaklı Plajı, merkez ilçeye 6 kilometre mesafede yer alıyor olup, yaklaşık 7 kilometre uzunluğunda ve 100 metre genişliğindedir. En yoğun tercih edilen plajın suyu oldukça soğuk, denizi ise bir o kadar berraktır. Plaj boyunca kafe, restoran, otel, pansiyonlar mevcutken yan yana 22 tane plaj bulunuyor. Kendi bütçenize göre pek çok alternatif bulunuyor. Aynı zamanda pek çok su sporunu da yapabileceğiniz bu plaja gün içerisinde yanaşan balıkçı teknesi, kavun içi dondurmasını denemenizi tavsiye ederim.
Burası Neresi? Harika bir manzaraya sahip olan Cunda Adası Aşıklar Tepesi, bölgeyi kuş bakışı görebileceğiniz simgesel noktalardan biridir. Burada ilk yel değirmeni olan yapı konumlanıyor olup, 2007 senesinde yoğun olarak buraya gelen Rahmi Koç tarafından onarılarak kütüphane ve kafe olarak hizmete açılmıştır. Bu tepede isterseniz çayınızı içebilirsiniz. Burayı yapılacaklar listenize eklemeyi ihmal etmetin derim!
Burası Neresi? Termal turizmi ile de ön plana çıkan Balıkesir’in Susurluk ilçesinde birçok kaplıca yer alıyor. İpekler Kaplıcası, ilçe merkezine 20 kilometre, Acı Maden Suyu Kaplıcası ilçe merkezine 1 kilometre, Yıldız Kaplıcası ise 10 kilometre mesafede yer alıyor. Tüm hepsinde termal otelleri mevcut.
Kaplıca suları; romatizma, nevralji, nevrit, polinevrit, felçler, kırık-çıkıklar ve kadın hastalıklarına iyi gelmekte olup termal suyun içerisinde ise sodyum bikarbonatlı, klorürlü ve radon bulunmaktadır.
Neden Gitmeliyim? Ayrıca çamurlu sularının da şifalı olduğu biliniyor. Sağlığınız için tatil yapmak istiyorsanız, burayı tercih edebilirsiniz. Geleceğiniz otellerde sizin hastalığınıza uygun olacak şekilde banyo süre ve saatleri size göre ayarlanıyor.
Burası Neresi? Balıkesir’de yiyebileceğiniz lezzetler arasında balıklar yer alıyor olup Ayvalık’ta Deniz Yıldızı Restoran’ta gitmenizi önereceğim. Muhteşem deniz manzarası eşliğinde hem gözünüz hemde karnınız doyacak. Lezzetli mezeleri tercih edebileceğiniz mekanda en güzel balıkları yiyeceğinizden şüpheniz olmasın!
Burası Neresi? Popüler tatlı olan höşmerimi yiyebileceğiniz muhteşem restoranlardan Tellioğlu Değirmen Cafe & Restoran’da lezzetli yemekler yiyebilirsiniz. Temizlik ve kaliteli servisi ile dikkat çeken mekan, kafanızı dinleyip damağınızı şenlendirmek için birebir.
Burası Neresi? 1978 senesinden bu yana kalitesinden ödün vermeden, şehri sevmesine katkı sağlayan restoran, deniz manzarasına karşı konulan masalarda hoş sohbet eşliğinde lezzetli yemek yiyebileceğiniz yerlerden. Diğer yerlere oranla bir tık daha pahalı olan restoranda, göz dolduran masadan kalkarken son derece keyifli olacaksınız. Et balık ve balık ürünlerini tercih edebileceğiniz bu yerin müdavimi olabilirsiniz. Biden demesi!
Burası Neresi? 1924 senesinden beridir Balıkesir’in önemli restoranlarından olan Ömür, kalitesi ile ön plana çıkıyor olup ev yemeklerinin duraklarındandır. Başta işkembe olmak üzere, ev yemekleri, ev yapımı koyun yoğurdu ve çok daha fazlası için buraya gelebilirsiniz. Sıcak ortamı, hızlı servisi ve dopdolu porsiyonları ile sizleri bekliyor.
Burası Neresi? Şehre gelip döner yemek isterseniz gidebileceğiniz yerlerden biri olan hünkar Kömürde Döner, ağır ağır kömür ateşinde pişiyor olup lezzetine doyum olmuyor. İskender üzerine dökülen tereyağ lezzetine lezzet katıyor adeta.
Burası Neresi? Köfte dendi mi akıllara gelen ilk yerlerden biri olan Köfteci Şaban, enfes lezzetteki köftelerden yiyebilirsiniz. Yemeğin akabinde kaymaklı ekmek kadayıfı sipariş ederek keyfinizi ikiye katlayabilirsiniz. Sıcak ve samimi ortamda yemek yiyerek ekonomik bir öğün için önerebiliriz.
Burası Neresi? Bir gelenin tekrar tekrar geldiği restoranlardan biri olan Kanaat Lokantası, şehrin en popüler pideli et çorbası oldukça meşhur. Etin en güzel halini bulacağınız lokantada porsiyonları oldukça bol tutuyorlar.
Burası Neresi? Balıkesir’de hoş vakit geçireceğiniz Aniva Cunda’da meze ve atıştırmalıkların yanında istediğiniz içecekleri tercih edebilirsiniz. Son derece kaliteyle hazırlanan yemekleri canlı müzik eşliğinde yiyerek eğlenceli bir akşam geçirebiliyorsunuz.
Burası Neresi? Kahvaltıdan tutun mangala kadar günün her öğünü gelebileceğiniz yerlerden biri olan Madradan Et & Mangal & Kahvaltı, yaptıkları sunumlar ile gönlünüzü çelecek. Doğanın kucağında bir yemek keyfi yemek isterseniz, çocuklu aileler için düzenlenmiş olan mekana gelebilir ve keyifli vakit geçirebilirsiniz.
Burası Neresi? Balıkesir’e kadar gidip de şöyle bir manzaraya karşı balık yemeden dönmek ayıptır! Bunu yapmak için gelebileceğiniz yerlerden olan Balıkçı Bahtiyar, Cunda’nın meze ve taze balıklarından yiyebilirsiniz.
Burası Neresi? Yaz demeden kış demeden gelip leziz yemekler yiyebileceğiniz Güneşli Köy Konağı’nın serpme kahvaltısı oldukça meşhur. Keyif içerisinde kahvaltının tadını çıkartabileceğiniz bu mekanda, bir yandan köy ve yaylası havası alırken yemek sonrası bir kahve içerek son dokunuşu yapabilirsiniz. Balıkesir’i tepeden izlemek ve kaiteli oksijen almak için burayı listenize eklemeyi unutmayın!
Yamaç Paraşütü Hakkında; Kaliteli bir hizmet solarak sunulan yamaç paraşütü aktivitesi, Balıkesir’de yapacağınız eğlenceli şeyler arasında yerini alıyor. Havanın el verişli olmasıyla beraber, profesyonel pilotlar ile birlikte oldukça keyifli bir uçuş deneyimi yaşayabilirsiniz. Bunun için bir eğitime yada sertifikaya ihtiyaç duyulmuyor.
Yamaç paraşütü için en sık tercih edilen yerlerin başında geliyor olup, genel olarak Türkmentepe bunun başında geliyor. Toplamda 560 metre yükseklikteki bu bölgede şehrin eşsiz manzarasını izleyebileceğiniz gibi daha pek çok noktada mevcut. Macera ve adrenalin seviyorsanız, şehre geldiğinizde mutlaka yapmanızı öneririm.
Tüplü Dalış Hakkında; Ülkemizin tatil kesimlerinin hepsinde olduğu gibi Balıkesir-Ayvalık’da tüple dalış yaparak harikulade deniz altı dünyasının kapılarını aralayabilirsiniz. Bu aktiviteyi yapabileceğiniz en iyi yer şüphesiz Ayvalık’tır. Ayvalık merkez ilçede ve çevresine yaygın olarak gözünüze çarpan acenteler yada kaldığınız otel vasıtasıyla tur satın alabilirsiniz. Pek çok firmaya rezervasyon yaparak gün ve saati bir gece öncesinde ayarlamanız gerekiyor.
Neden Gitmeliyim? Hemen hemen 60 farklı dalış noktasının yer aldığı bölgede, kırmızı mercan kayalıkları, kırmızı denizyıldızı ve nadir rastlanan pek çok balık türünü yakından inceleyerek keyifli bir tatil geçirmek için adım atabilirsiniz. Deneyimli ekipler ile beraber yapılan dalışlar, oldukça güvenilirdir.
Eğer daha önce yapmadıysanız, 5 metreyi bulan derinliği ineceğinizi ve toplamda 15-20 dakika arasında su altında zaman geçireceksiniz. Elbette firmadan firmaya değişiklik gösteriyor. Balıkesir’de yapılacak şeyler listenize ekleyerek, Ayvalık’ın serin sularında denizaltı dünyasını keşfedebilirsiniz. Turlar içerisinde öğle yemeği dahil olmakla beraber, tüm dalış ekipmanları da içinde olacak şekilde fiyatlar 150-200 TL arasında değişmektedir.
Doğa Yürüyüşü ve Trekking Hakkında; Edremit’te bulunan Kazdağı’nda macera dolu bir gün için doğa yürüyüşü ve trekking turlarına katılım gösterebilirsiniz. Yalnız iki aktivitede yürüyüş olsa da birbirleri ile sıklıkla karıştırılmaktadır. Trekking arazi koşullarına bağlı olarak doğa yürüyüşlerine kıyasla daha zorlayıcı bir parkura sahiptir.
İçerisinde çeşitli patika ve engebeli arazilerin bulunuyor olup genellikle genç yaştaki ve fiziki olarak daha kuvvetli kişilerce tercih ediliyor. Doğa yürüyüşü ise, hiking olarak bildiğimiz herkesin gerçekleştirebileceği yürüyüşlerdir.
Dağcılık sporuna ilgi duyan kişilerce Edremit ve etrafındaki sayısı oldukça fazla olan patikada yürüyüş deneyimi yaşamanızı ve yanınızdakilerin de buna iştirak etmesini sağlamanızın yararlı olacağı kaçınılmaz!
Kazdağı içerisinde yapacaksanız milli park sınırları olduğu için gruplara ücret karşılığında bir zorunlu rehber verilmektedir. Bunun sebebi hem bilgilendirici oluşu hemde doğayı korumaktır.
Jet Ski Hakkında; Hız tutkunlarının en sevdiği aktivitelerden olan jet ski, Ayvalık’ta en yoğun tercih edilen su sporlarından biridir. Sınırsızca hız yapmak, güven içerisinde olmak ve stres atmak için birebir olan bu spor, Sarımsaklı’ya gelip de, daha önceden denemediyseniz denemeden geri dönmemenizi söylemek durumundayım! Konakladığınız işletmeden yada sokakta bulunan firmalardan satın alabileceğiniz turlar ile yapabileceğiniz gibi hemen deniz kıyısında da binebileceğiniz jet skiyi mutlaka ki denemeniz gerekiyor.
Banana Hakkında; Toplu olarak tercih edebileceğiniz aileniz ve arkadaşlarınız ile doyasıya eğlenebileceğiniz Banana’ya, Ayvalık sahillerinde binebilirsiniz. Bir seferde 7-8 kişinin binebileceği ve sizleri suya atma gayesinde olan bir kaptan eşliğinde bol gülmeli bol suya düşmeli bir aktivite yaşayacaksınız. Tekene bağlanarak sert manevralar yapılıyor olup, bu anlarınızı kameraya çekebileceğiniz bir hizmette mevcut. Can yeleği giyiyor, güvenlik önlemleri alınıyor ardından Ayvalık ve Sarımsaklı sularında eğlenceli anlar başlıyor.
Parasailing Hakkında; Yine Ayvalık sahillerinde yapabileceğiniz etkinliklerden biri olan parasailing, son zamanlardaki popüleritesi ile yoğun ilgi ile karşılaşmaya başlamıştır. Bu durum tur satan firmaların çoğalmasına haliyle de fiyatlar rekabetinden mütevellit, oldukça uygun olarak satın almanıza yararı vardır.
Ayvalık’ın güzel denizine nazır şekilde, metrelerce yükseklikten uçarken kayıt yapabilirken daha sonra bu eğlenceli videoyu izleme şansına da sahipsiniz. Bir sürat teknesinin ardına bağlanarak, paraşütünüz havalanarak sizi göğe yükselten bir aktivite. Bizim eğlenceğinizden şüphemiz yok pek sizin yapmaya cesaretiniz var mı? 🙂
Tur hakkında; Sabah saat 08:00’da buluşularak Çanakkale‘ye doğru yola koyuluyor. Güzergah üzerinden yolcular alınarak, Çanakkale’de rehberi alarak feribota biniliyor ve ardından Kilitbahir’e geçiliyor. Burada; muharebe alanları, savaş mezarları, anıtlar ve savaşla ilgili kalıntılardan meydana gelen 33 bin hektarlık bölgenin tarihini karış karış keşfedeceksiniz.
Buradan Çanakkale Zaferi’nin gidişatını belirleyen Seyit Onbaşı’nın Anıtı’na gidiliyor. Sonra asıl şehitliklerin bulunduğu yere akabinde ise Şehitler Abidesi ile Seddül Bahir’i yakından göreceksiniz. Öğle yemeği arası veriliyor olup, 57. Alay Şehitliği’ni ziyaret ederek rehberinizden gerekli bilgileri ediniyorsunuz.
Yolunuza Conkbayırı ile devam edilip, bu milli parkın içerisinde; 250 bini aşkın Türk ve yine 250 bini aşkın Avustralya, Yeni Zelenda, İngiliz ve Fransız askerlerin savaş mezarları, anıtlarıyla birlikte batık gemiler, toplar, siperler, kaleler, burçlar ve savaşla ilgili pek çok buluntunun yer aldığı bu topraklardaki gezi turu tamamlanıyor. Saat 17:30’da feribota binerek geri dönüş yolculuğuna çıkılıyor. Çanakkale Turu için yemekli 150, yemeksiz 130 TL olacak şekilde iki farklı alternatif bulunuyor.
Fiyat Dahilindeki Hizmetler;
Fiyat Dahilinde Olmayanlar Hizmetler;
Tur hakkında; Sabah saat 07:00’da buluşulup Kuşadası‘na doğru yola çıkılıyor. Meyve şarapları ile popüler olan Rum Köyü Şirince’de duruluyor. Otantik atmosfere sahip tarihi evleri ve sokaklarında özgürce dolaşarak, şarap evlerinde elde edilen meyve şaraplarının üretim aşamasını dinledikten sonra dileyen kişiler satın alabiliyorlar. Köy içinde geziyi tamamladıktan sonra öğle yemeği için bir mola veriliyor. İzmir’in Selçuk ilçesindeki Bülbüldağı’nda bulunan ve Meryem’in son zamanlarını burada geçirdiğine inanılan Meryem Ana Evi bir sonraki durak oluyor.
Buradaki Kutsal Çeşmede müslümanlar için kutsal görülen Dilek Duvarına adak bırakmak isteyen kişiler kağıtlarını bırakabilirler. Sonrasında Efes Antik Şehri’ne geçiliyor. Tamamı mermerden inşa edilmiş olan antik kentte rehberiniz ile birlikte Hadrian Tapınağı, Domitian Tapınağı, Serapis Tapınağı, Meryem Ana Kilisesi, Yukarı Agora ve Bazilika, Odeon, Belediye Sarayı, Hamam ve umumi tuvalet ile kütüphane olan Selsius Kütüphanesine gibi kalıntılar hakkında bilgi alarak yakından inceleniyor.
Tarih içerisindeki önemli liman konumu ile ünlü tatil yerleri arasında bulunan Kuşadası’nda buluşmak üzere bir saatlik bir mola veriliyor. Bu süre zarfı içerisinde alışveriş yaparak vakit geçirebilirsiniz. Buluştuktan sonra geri dönüş yoluna koyuluyor. Efes-Kuşadası Turu için kişi başı 200 TL ödeme yapmanız gerekiyor.
Fiyat Dahilinde Olan Hizmetler;
Fiyata Dahilinde Olmayan Hizmetler;
Tur hakkında; Saat 09:00 saatlerinde Akçay’da bulunan merkez ofiste buluşuluyor. Buradan Land Rover Jeepe binerek Ege’yi Marmara’dan ayıran ve antik dönemde İda Dağı olarak bilinen Kaz Dağı, Biga yarımadasının en yüksek noktasına yola çıkılıyor.
Avcılar Köyü istikameti üzerinde milli parkın giriş kapısına varılıyor. Çam ağaçlarının düşerek gölgelik oluşturduğu yolda Dereçatı, Düden alnı bölgelerine varılarak rehber ile beraber dağ içerisinde yürüyüş gerçekleştiriliyor. Zengin oksijeni ile bilinen ve hatta Alpler ile kıyaslanan Şahindere Kanyonu’nda mola verilerek öğle yemeği yeniliyor.
Seyir alanında körfezin yeşil ve maviyi birbirine kavuşturan manzaranın tadını çıkardıktan sonra dönüş için yola çıkılıyor. Yürüyüş esnasında her bir adımda başka bir endemik bitkiye rastlayacak olup, içinize çektiğiniz her bir soluğun kıymetini bilin! Jeep Safari Turu-Şahindere Kanyonu için kişi başı ödemeniz gereken ücret 150 TL’dir.
Fiyat Dahilinde Olan Hizmetler;
Fiyat Dahilinde Olmayan Hizmetler;
Tur hakkında; Yazlık beldelerde arabalardan kurtularak daha rahat hareket edip, trafik yaratmayacağınız ve kolaylıkla gezebileceğiniz bisikletler her zaman daha ön plandadır. Mayıs ve eylül aylarında mutlaka denemenizi tavsiye ettiğim bisiklet kiralama aktivitelerinden yararlanmalısınız.
Dağ yolları, deniz kıyıları, plajlar ve daha birçok çeşitli noktada gezebilirken, şehir içerisinde de keyifli vakit geçirebilirsiniz. Alibey Adası içerisinde tek veya dört kişilik olacak şekilde bisikletler bulunuyor. İhtiyacınıza uygun olacak şekilde kiralayarak bisikletin tadını çıkartabilirsiniz.
Ayvalık küçük bir alana yayıldığı için bisiklet ile kolaylıkla gezilebilmektedir. Cunda Adası’ndaki Tabiat Parkı ve Pateriça Yarımadası özellikle rotanızı çevirebileceğiniz yerler arasında. Ada ve Ayvalık’ta kalacağınız otellerin hemen hemen hepsinde makul fiyatlara bisiklet kiralayabilirsiniz. Hatta otellerden bazısı ücretsiz olarak imkan sunmakta.
Tur hakkında; Ayvalık’ın ardından en çok ilgi gören tatil beldeleri arasında yer alan Edremit’te tekne turu yapmak oldukça keyifli olacaktır. Dağın, bitkinin olduğu kadar denizi ile de sizleri büyüleyecek olan bu belde de pek çok yerel firma tarafından tekne turları düzenleniyor.
Buraya yolunuz düştüğü takdirde deneyimlemeyi es geçmemeniz gereken tekne turu için rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Burada yer alan en güzel koylara giderek hem denizin hem de güneşin tadına varabilirsiniz. Sabah kahvaltısının ardından başlayan turlar akşam dün batmadan bitmektedir.
Tur dahilindeki hizmetler arasında öğle yemeği ve yerli içecekler yer alıyor. Yüzme molası verildiği zaman tur katılımcılarına yemekler ikram edilerek, akabinde müzikli köpük partileri düzenleniyor. Turun tamamlanmasıyla firma şirketleri sizleri konakladığınız yerlere bırakıyorlar.
Salı yada cuma günü katılım gösterirseniz, günübirlik olacak şekilde Dikili sahillerine de gidebilirsiniz. Eğer farklı bir seçenek isterseniz de uzun vakitli turlar ile çeşitli koylara gidebilirsiniz. Ayvalık için 70 TL, Dikili içinse 85 TL ödeyerek turları gerçekleştirebilirsiniz.
**Sizler için hazırlamış olduğumuz yapılacak listesi burada son buluyor. Yazımızda Balıkesir’de yapılacak şeyler hakkında elimizden geldiğince bilgi vermeye çalıştık. Sizde deneyim ve önerilerinizi bizimle paylaşırsanız seviniriz. İlginizi çekebileceğini düşündüğümüz diğer yazılar;
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…