Şehir hakkında; M.Ö. 18. yüzyıla uzanan tarihi ile Simerlilerin bir kolu olan Gaslar yaşam sürmekteymiş. Böylelikle ismini Gasların şehri anlamına gelen Gas tumanna olarak almıştır. Zamanla bu isim dönüşerek Kastamonu olarak günümüze kadar gelmiştir. Oldukça eski bir geçmişe sahip olan Kastamonu hem doğası hemde tarihi ile gezginlerin dikkatini üzerine çekmeyi başarıyor. Güzel şehrimiz Kastamonu’da yapılacak şeyler hakkında detaylı bilgi için okumaya devam edin;
Kullanılan kartlar;
Şehir içi ulaşım; Belediye otobüsleri ve taksi kullanılıyor olup otobüs biletilerinin fiyatı tam için 2 TL, öğrenci için 1,5 TL olarak fiyatlandırılmıştır.
İkonik gezi noktaları; Tarihi bir yolculuk için ilk adımda yapılması gereken Kastamonu Kalesi’nden gezmeye başlamak, akabinde binlerce senelik geçmişi ile yapılan arkeolojik çalışmalardan elde edilen eserleirn sergilendiği Kastamonu Arkeoloji Müzesi, ilginç oluşumları ile Ilgarini Mağarası, birbirinden farklı aktiviteyi gerçekleştirebileceğiniz Horma ve Çatak Kanyonları, benzersiz doğal güzelliğe sahip olan Küre Dağları Milli Parkı ve tabiki popüler kayak merkezleri arasında yerini alan Ilgaz Dağı Milli Parkı yer alıyor.
Pazar günü ne yapılır; İzbeli Çiftliği’nde organik ürünler ile yapacağınız kahvaltının ardından çevre ve doğayı gezebilir ve bölgenin tadının çıkartabilirsiniz.
Burası Neresi? 1917 senesinde Milli Mimari akımının öncüsü olan Mimar Kemaleddin Bey’i çizmiş olduğu binada faaliyet gösteren müze, 1945 senesinde depo olarak kullanılmış olup 1951 senesinde ise resmi olarak açılışı yapımıştır. Eserler sayısı baz alındığından Türkiye‘nin en önemli müzeleri arasında yerini alan arkeoloji müzesi içerisinde toplamda 31 bin 282 tanesi sikke, toplamda 32 bin 904 eser sergilenmektedir.
Neden Gitmeliyim? Üç farklı bölüme ayrılıyor olup birinci bölümde taş eserler seksiyonu olarak adlandırılmış olup içerisinde heykeller, mezar stelleri ve lahitler bulunuyor. Dikkat çekenlerden en mühimi tümülüs mezar kazı çalışmasında elde edilen lahir içerisindeki eşyalar ile beraber sergiye sunulan mezarda sahibi Satry heykeli kuşkusuz.
İkinci bölüm Mustafa Kemal Atatürk ve Şapka İnkılabı olarak adlandırılıyor. Atamızın Kastamonu ziyaretleri sırasında Şapka İnkılabına dair CHP Halk Fırkası’nın kullandığı ve günümüzdeki müze binası önünde ikinci olarak nutuk vermiştir. Bu kısımda Atatürk’e ait olan kişisel eşyalara ve inkılaba dair dökümanlar yer alıyor.
Üçüncü bölümde ise tarihi sıraya uygun şekilde Kastaomunu ve etrafında elde edilen taş, metali pişen toprak, cam gibi eserler Bizans dönemine kadar uzanacak şekilde sergileniyor. Birbirinden dikkat çekici eserlerin bulunduğu bo bölümün ön plana çıkanı ise Devrekani Kızık kazılarında bulunan madeni eserlerdir.
Dinsel ritiellerde kullanılan bu kaplar arasında bilhassa boğa başlı ryhton adı verilen kaplar, diğer yandna Hitit hiyeroglifi ile yazılmış bilgilerin yer aldığı çanaklar oldukça önem arz etmektedir. Bu çanak hiyeroglifle Taprammi ismi yazılmış olup yapılan betimlemeler ile iki tane yaban hayvanının çiftleşmesi resmedilmiştir.
Bu da Türkiye’de Hitit Dönemi eserleri ile kıyaslandığında aynı betimlemeye sahip olmadığı görülmektedir. Eser sahip olduğu bu özelliği ile müzeyi diğerlerine oranla farklı kılıyor. Diğer özel eserlerden biri de kazı çalışmalarında bulunan sorguçlu miğfere sahip asker heykelciğidir.
Bu durumun gerek ülkemiz olsun gerek dünya üzerinde pek eşi benzerine rastlandığı söylenemez. Yine bu kazılar sırasında Hitit Dönemi’nde camdan elde edilmiş deniz kabuğu da dünya üzerindeki arkeolojik çalışmalar incelendiği zaman en ender görülen örneklerdendir.
Burası Neresi? M.Ö. 64 yılında Romalıların hakimiyeti altına giren Pompeipolis Antik Kenti, Paphlagonia yada diğer ismi ile Paflagonya antik bölgenin eyalet merkezi olan Zımbıllı Tepesi’nde kurulan kent akropol ve devlet büyüklerinin oturduğu yer olarak hizmet vermiştir.
Romalıların bu bölgeyi egemenliklerinin altına aldıktan sonra Romalı General Pompeus Magnus isminde sahip olmasından ötürü Taşköprü’ye Pompeipolis adını vermişlerdir. Etiler Orta Anadolu’da yaşam sürürken Taşköprü ve etrafından Gasga adındaki devlet yaşam sürmüştür.
Gaslar yapmış oldukları savaşlar neticesinde Eti’lere yenilerek Paflagonya Eti egemenliğine girmiş ve Bizans Dönemi’nde Kastamonu gelişince Pompeiopolis küçülmeye gitmiştir. M.Ö. 66 senesinde birçok yetkiye sahip olan Roma generali Pompeus Magnus, Anadolu’ya geçemediği için bir önceki zamanda General Lucullus tarafından dağıtılarak Mithradetes ordularını aramaya başlamıştır.
M.Ö. 63 senesinde Mithradates’in vefat etmesi ile sona eren savaşların ardından Pompeius bölgeyi Roma yönetimi altında tekrardan düzenlemiştir. Bu yönetim sistemi içerisinde askerler yalnızca Romalı olup, yerli yönetim ise halk tarafınca yönetilebilecekti.
Bu sisteme göre romalıların eline geçen Pontus Bölgesinde on bir şehir oluşturulmuştur. Bunlar; Amasrist- Amasra, Sinope-Sinop , Amisos- Samsun, Pompeiopolis- Taşköprü, Neapolis-Vezirköprü, Neocaesarea-Niksar, Zela -Zile, Sebasteia-Sivas, Amaseia olarak sayılabilir.
Tüm yetkiye sahip olan Romalı General Pompeus Magnus, Pompeiopolisi yaptığı düzenleme ile Roma tipi tekrardan meydana getirildi. Bunun böyle olduğuna dair, antik kentin araştırmasında bulunan arkeolojik materyaller kanıtlamaktadır. Buranın başkenti günümüzdeki Çankırı o dönemlerdeki ismi ile Gangra Antik Kenti’dir.
Kısa zamanda büyük gelişim gösteren şehir, bunun neticesinde ise kendisine ait sikkeler basılmaya devam edilmiştir. Roma İmparatoru’nun damadı Klaudius Severus, kenti yeniden ayaklandırmıştır. Bu kent Metropolis Sebaste, Paphlagonia’nın ana ve kutsal şehri olarak anılmaya başlamıştır.
Hristiyanlığın Yayılması; M.Ö. 150 ve 300’lü yıllar arasında Hristiyanlık dini resmi olacak şekilde yayılmaya başlar. M.S. 325 senesinde, Paphlagonia Antik Bölgesi’nin Psikoposluk merkezi olan Pompeiopolis Antik Kenti, neticede Hristiyanlığın merkezine dönüşmüştür. Akabinde yükselen şehrin Hristiyanlık merkezi oluşu M.S. 13. yüzyıla dek devam etmiştir.
Ancak Anadolu’ya Arap ve Sasani akınları M.S. 7. yy’da zarar görmesine neden olmuştur. Sebebi ise kentin kale surları ile sarılıp korunaklı bir hale getirilmemesinden kaynaklanmaktadır. Tam olarak Kastamonu Kalesi’de bu yüzden inşa edilmiştir. Halk kaleye taşınmış olup 11. yüzyıla dek akınlardan kendilerini korumak üzere yaşam sürmüşlerdir.
Türkler Gelişi; 1084 senesinde kent Emir Karatigin Bey tarafından ele geçirilermiş olup bölgenin Türklere geçmesine olanak sağlamıştır. Ancak Bizans İmparatorluğu yüznden bu durum çokta uzun sürmez. 1212 senesinde dek bu ele geçirme durumu devamlı olarak değişmiştir.
Çobanoğulları Beyliği Emir Hüsameddin Bey, Taşköprü çevresi ve antik bölgeyi tümüyle Türklerin eline geçip kalmasını sağlamıştır. Bu dönemden itibaren Türklerin yerleşim bölgesi haline gelmiştir. Zımbıllı Tepesi ise kent bu andan sonra terk edilmeye mahkum olmuştur.
Bölgeyi yerleşim alanı olarak kullanmış olan Avşar, İreğür, Çavundur, Çetmi, Kayı’lar görülmekte olup Çobanoğulları Beyliği’nin ardından 1300’lü yıllarda Candaroğulları Beyliği’nin eline geçmiştir. 1460 tarihinden sonra da tamamıyla Osmanlı Devleti’ne geçtiği görülmektedir.
Antik Kentin Kalıntıları; Elde edilen ilk buluntular 1801 senesinde Fransız konsolosu Pascale Fourcade tarafından okunmuştur. Osmanlı’ya buranın popüler Pompeiopolis Antik kenti olduğunu söyler. Bu kalıntılar büyük ölçüde toprağın altında olmasından 2014 senesinde bu kazılara devam edilmiştir.
Bilge kişilere göre mühim buluntulara rastlanmış olan kentin Roma başkentlerinden biri olduğunu olması sebebiyle Efes Antik Kenti’ni andıran yenisi olabileceği düşünülüyor. Bu zamana dek yapılan çalışmalarda elde edilenler, Kastamonu Müzesi’nde ziyaretçilerine sergilenmektedir.
Çevresinde herhangi bir kalıntı bulunmadığı gibi Kastamonu Müzesi’nce yapılan çalışmalar ile pek çok sayıda zarar görmemiş olan mozaikler meydana çıkarılmıştır. M.Ö. 2. yüzyıla ait dönemin Roma İmparatoru Marc Aurel’in figürünün yer aldığı gümüş sikke bulunuyor.
Burası Neresi? 1997 senesinde onarım çalışmaları tamamlanan Liva Paşa Konağı Etnografya Müzesi, 1887 senesinde inşa edilen Liva Paşa Konağı gibi özel bir mekanda yer alıyor. Bodrum katı ile beraber tam 4 kattan meydana gelen konağın yalnızca 3 katı kullanılmaktadır. Birinci katta Kastamonu’nun yakın geçmişine ait fotoğrafların sunulduğu serdi ve müze kitaplığı yer alıyor.
İkinci katında ise Kastamonu’ya ait olan gelenek ve zanaatların sergilendiği kısımdır. Urgancılık, dokumacılık, taş baskı, ağaç işleri, ayakkabı ve yemenicilik bölümlerinin yer aldığı alanlar şehrin ne denli köklü ve gelişmiş olduğuna dair bilgiler veriyor bizlere.
Buradaki birbirinden özel eserlerin içerisinde ön plana çıkan yapısı ise Kasaba Köyü Mahmutbey Cami’ye ait kapıdır. Kapı diyip geçmemek gerekiyor ki, tam anlamıyla bir sanat eseri olarak karşılıyor bizi. Kentteki en değerli eser olarak biliniyor.
Binanın en üst katı ise klasik bir Kastamonu konağındaki yerleşim, odaların işlevlerinin mankenleri ise canlandırıldığı kısımdır. Şehrin tanıtımı için Kastamonu’da yapılacak şeyler listenize eklemenizi tavsiye ederim.
Burası Neresi? Dipsizgöl herhangi bir akarsu ile beslenmiyor olup su gölün altından kaynıyor. İsmini ise gölün altındaki çıkış kaynağındaki derinliğin volkanik hareketlerinin neticesinde artmasından almaktadır. Bir krater gölü olan bu gö doğal olarak meydana gelmiş olup 1550 rakıma sahip ve yaklaşık 40 metredir.
Ormanlar ile bezeli olan gölde gürgen, meşe ve büyükçe karaçam ağaçları bulunuyor. Bunun yanı sıra burada karaca, kurt, tilki, sansar, gelincik, sincap, domuz, bıldırcın, doğan, baykuş, çulluk, yılan, kaplumbağ, ağaçkakan ve kertenkele gibi canlılar yaşam sürmektedir.
Neden Gitmeliyim? Bakanlığın verdiği karar ile 2011 senesinde tabiat parkı olarak ilan edilen Dipsizgöl Tabiat Parkı, toplamda 5 hektar büyüklüğe sahip bir arazi üzerine yayılmaktadır. Tosya ilçesinin Çiftler Köyü sınırında bulunan Dipsizgöl’e yine bu köyden geçilerek ulaşılıyor.
Burada güzel bir piknik yapmak, doğa yürüyüşleri gerçekleştirmek, fotoğraf çekmek, çadır kampı yapmak, şenliklere katılmak ve olta balıkçılığı yapabilirsiniz. Bir haftasonu için tercih edebileceğiniz parkta birbirinden eğlenceli şeyler sizleri bekliyor olacak.
Gölün kıyısında bir konaklama ve lokanta hizmeti verilmektedir. Toplamda 8 odaya sahip olan binanın dışında 8-9 adet bungalov ev bulunuyor. Yaz kış farketmeksizin istediğiniz zaman burayı ziyaret edebilirsiniz.
Burası Neresi? Herkesin bilgisi dahilinde olduğuna inandığım genl bir bilgi olan Hababam Sınıfı gibi popüler film serisinin yazarı Rıfat Ilgaz’ın doğduğu Cide’deki Rıfat Ilgaz Müzesi, kıymetli yazarın hayatını yitirmesi üzerine restore edilerek müze olarak faaliyete açılmıştır. Kastamonu’yu ziyaret eden kişilerin mutlaka geldikleri yer olan bu müze içerisinde Rıfat Ilgaz’a ait eserlerinin yanında kişisel eşyaları, çalışma masası, kitaplığı, karyolası ve hayatının bir bölümünü kapsayan fotoğraflar bulunuyor. Eğer buraya gelirseniz aileniz ile beraber müzeyi ziyaret ederek gezinizi keyifli hale getirebilirsiniz.
Burası Neresi? Kastamonu’da Pınarbaşı ilçesinde konumlanan Horma Kanyonu’nun içinde geçen Zara Çayı, buradan 4 kilometre kadar mesafede yer alıyor. Bu nedenle kanyonu zyaret edecekseniz yanınızda bir rehberin bulunması ve sizi yönlendirmesi daha doğru olacaktır.
İçerisinde ve çevresinde pek çok doğal oluşumun yer aldığı kanyonda su çıkaran kayadan, dağlara, tepelere ve denize rastlanmaktadır. Buraya geldiğiniz takdirde sizi birçok aktivite bekliyor olacak ve eğlenceli şeyler yapabileceksiniz.
Neden Gitmeliyim? Özel olarak düzenlenmiş olan yürüyüş alanları ve dinlenme yerleri mevcut olan Horma’dan başlayarak Ilıca Şelalesi’ne kadar yürüyebilirsiniz. Karadeniz Bölgesi’nin en güzel yerlerini bir araya getiren kanyonu doğa fotoğrafları çekmeyi seven kişilerce olduka yoğun olarak tercih ediyor.
Oturduğunuz yerde rahatlıkla kanyonu tepeden seyrederek manzaranın tadına varacaksınız. Heybetli kaya ve dağları ile bilhassa gökyüzüne ulaşan kayaların üzerinde gezmek zevk verecek. Yürüyüş parkuru ile tam anlamıyla doğanın kucağında olabileceğiniz bir alan oluşturulmuş itinayla.
Horma Kanyonu Nerede; Batı Karadeniz’de Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinde konumlanan Horma Kanyonu, Ilıca Şelalesi yolu güğzergahı üzerindedir.
Burası Neresi? Kentin simgesel yapısı hale gelen Kastamonu Kalesi, köklü tarihi ile birlikte oldukça önemli bir yere sahiptir. İnşa edildiği zamandan bu yana dek birçok kez onarılan kale bazı bölümleri ile sapa sağlam şekilde günümüze kadar ulaşmıştır.
M.S. 12. yüzyılda Türklerin buraya yaptıkları akınlar sebebi ile Komnenoslar tarafından korunması için yapılmıştır. Dış surları 18. yüzyılın sonlarında doğa ve insanların etkisi ile hasar yaratmaları sebebi ile yok olmuştur. Yapım zamanı Orta Çağ Bizans mimari yapısı olarak inşa edilmiş olsa da yapılan onarımlar ile Türk-Osmanlı mimarisini olduköa iyi şekilde yansıtıyor.
Doğal bir kaya üzerine oturtulan kale, sahip olduğu bu konum ile şehrin birçok noktasından ihtişamlı şekide görümektedir. 2005 senesinde Kastamonu Belesiyesi tarafından onarılaran kale, merkezden 120 metre yükseklikte olmasına karşın oldukça kolay ulaşım sağlanmaktadır.
Bilhassa konumu ile birçok medeniyetin yaşam sürdüğü çoklu kültürel yapısı ile ön plana çıkıyor. Kalede bulunan sarnıçlari zindanlar, kaçış tünelleri ile birlikte Türbeler yer alıyor. Sahip olduğu bu nitelikler ile her sene oldukça fazla turistin ilgisini üzerine çekiyor.
Kale Nerede; Kastamonu’nun merkez noktasından yer alan kale, kentteki en hakim konumda bulunuyor. Alternatifi bulunan ulaşım yolları ile kaleye varabileceğiniz gibi tam olarak gitmek içinse ufak bir tırmanış yaparak gidebilirsiniz.
Burası Neresi? 1746 senesinde Reisül Küttab Hacı Mustafa Efendi tarafından Nasrullah Cami arkasındaki medrese inşa edilmiştir. 2001 senesinde Kastamonu Valiliği’nce yapılan çalışmalar neticesinde turizme açılmıştır. Toplamda 21 tane dükkanın bulunduğu bu el sanatları çarşısı içerisinde kültürel el zanaatının bulunduğu gibi yerel şifalı bitki ve ürünlerinden, Kastamonu yöresel mutfağına uzanan geniş bir gezi yapma şansına da sahip olunabiliyor.
Burası Neresi? Üç katlı olarak inşa edilen İnebolu Evleri, bordo ve beyaz renklerde olup genellikle bahçelerinde erik, fındık, dut, elma, ceviz gibi meyve ağaçları, su kuyusu ve çardak bulunduran şirin evler bulunuyor.
Evlerde bordo rengi kullanılmasının sebebi ise Aşı Köyü’nde topraktan el edilen Aşı boyasından yapılıyor ve ahşap evler 20 sene boyunca rahatlıkla koruyabiliyor. Dört yönüde eğimli olan bu çatılar, Marla Taşı olarak adlandırılıyor olup denizden çıkartılmış olan ince ve geniş taşlar kullanılarak yapılmıştır.
Çatının yapımında taş kullanılmasının sebebi ise Karadeniz Bölgesi’ndeki sert rüzgarlarına karşın dayanıklı olmasıdır. Marla taşının ısı yalıtımı olması içinde tercih ediliyor. Bodrum katlarının rutubetlerinin önüne geçmek ve soğuktan korunması adına taşlar ile örülmüştür.
İnebolu merkez ilçede bodrum katlar iş yeri ya da kiler olarak kullanılıyor olup kırsal bölgelerde ağırlıklı şekilde ahır olarak kullanılmaktadır. Katların hepsi yüksek tavanlıdır ve pencereler ile bezelidir. Bağımsız olarak bir daire biçiminde tplanlanan ana salona açılıyor.
Evin giriş noktaları dışarıdan merdiven ile veya ayrı bir kapı girişinden ayrılıyor. Bunun sebebi ise oldukça geniş aileler tarafından kullanılmış olması. Tüm katlarda tuvalet ve banyo yer alıyor. Pek çok evde iki odanın bulunduğu çatı katları mevcut. Hala restore çalışmaları yapılıyor olup Kültür Bakanlığı, Kastamonu Valiliği ve Ankara Mimarlar Odası tarafından Yaşatma Projesi adı altında koruma altına alınmıştır.
Burası Neresi? 1884-1885 seneleri arasında Kastamonu’da vali olan Abdurrahman Nureddin Paşa’nın yaptırdığı Kastamonu Saat Kulesi, ihtişamlı görüntüsü ile oldukça göz alıcıdır. Yapının üzerindeki saat yine bu vali tarafındna Avrupa’dan getirtilmiştir.
12 metre yüksekliğe sahip olan saat kulesi, açık sarı ve açık yeşil renklerdeki taşlar yapımında kullanılmıştır. Yuvarlak kemerli bir kapıdan geçerek içeri girebiliyorsunuz. İç taraftan iki katlı olan kulenin her bir yanına yuvarlak ve oldukça geniş pencereler açılmıştır.
Neden Gitmeliyim? Hükümet Konağı’nın sarkasında bulunan Sarayüstü Tepesi’nde konumlanan Saat Kulesi, ikonik yapılardan biridir. Halk arasında bu kule için bir sürgün hikayesi mevcut. Denilene ögre İstanbul Sarayburnu’nda vakitsiz çalan çanı, padişahın hamile cariyelerinden bir tanesinin çocğunu kaybetmesine neden olmuştur.
Durum böyle olunca bu saat kulesi Kastamonu’ya sürgün edilmiştir. Kentin manzarasını keyifli izleyebileceğiniz kulenin gölgesinde oturup birşeyler yudumlayabilirsiniz. Kastamonu’da parasız yapılacak şeyler listenize eklemelisiniz!
Burası Neresi? Tarihte farklı evrelerinde birçok seyyahın notlarında yer alan yörenin kayırlara geçen tarihi Hititler ile başlıyor. Akabinde Frigyalılar ve Lidyalılar bölgeye hakim olmuştur. M.Ö. 4. yüzyılda Perslerin hükmü altına giren Küre Dağları ve etrafı, Makedonya Kralı Büyük İskender tarafından fethedilmiştir.
Burası Pontus Krallığı’na bağlı olduğu için M.Ö. I. yy’da Paflagonya ismini almıştır. Roma’nın akabinde Bizanslılar devralmıştır. Küre Dağları ismi dağların orta kısmında konumlanan Küre ilçesinin isminden gelmektedir.
Bakırlı pirit yataklarının bulunduğu Kastamonu ilçesi, diğer bilinen adı ile İsfendiyar Dağları 1291–1461 arasında bölgede egemen olan sekizinci Candaroğulları Beyi olan İsfendiyar Bey’e itaf edilmiştir.
Yalnızca doğal değer yönünden zengin değildir, aynı zamanda geçmiş zamandan günümüze kültürel değere sahiptir. Bu kültürel değerler; kendine has mimari dokusunu muhafaza eden köy evleri, kadınların günlük yaşamlarında giydikleri kıyafetler, elsanatları ve yerel has yemeklere dek pek çok şey sayılabilir.
Birtakım bitki ve hayvan çeşidi tıbbi, aromatik ve gastronomik amaçlar için kullanılmıştır. 1998 senesinde Dünya Doğayı Koruma Vakfı tarafından Avrupa Ormanları’nda koruma konusunda ilk sıralarda yer almaktadır. 2000 senesinde Küre Dağları milli park olarak ilan edilmiştir. Bu durum Yaşayan Gezegen Kampanyası kapsamında Türkiye’nin Dünyaya Armağanı olarak kabul görmüştür.
2012 senesinde bu yana Avrupa’nın koruma alanlarının ikonu Pan Park’lar arasında yerini almıştır. Bu durumda ise Küre Dağları, Avrupa’nın 13’üncü ülkemizin de Pan Park’ı olarak görümektedir.
Küre Dağları Milli Parkı, Batı Karadeniz Bölümü’nün Küre Dağları üzerinde en zengin flora ve faunaya sahip yörelerinden biridir. Bölgenin henüz kullanılmayan el değmemiş yerlerinden biri olup alanın geniş bir kısmı ise Kastamonu il sınırları içerisinde bulunuyor.
Parkta yaşam süren canlılar arasında; geyik, karaca, ayı, kurt, tilki, çakal, tavşan, yaban domuzu, ötücü kuşlar ve yırtıcı kuşlar ile sürüngenler yer alıyor. Burada kalmak için en iyi tercihiniz Eko Turizm merkezi olan Paşa Konağı’dır.
Burası Neresi? Devrekani Çayı’nın Küre Dağları’nda meydana getirdiği aşındırmalar neticeside oluşan Valla Kanyon, benzersiz manrası ve sunduğu aktiviteler ile her sene ziyaretçi sayısını katlamaktadır. Kanyonun sahip olduğu en mühim özellik ise dünya üzerindeki en derin ikinci kanyonu olmasıdır.
Dolayısıyla da Türkiye’nin de en derin ilk kanyonu olarak varlığını sürdürüyor. Bu derinlik bazı noktalar 100 metre kadar iniyor olup buradan geçmek oldukça uzun sürüyor. Aynı zamanda zor ve tehlikelidir. İçerisinde 40’dan fazla şelalenin bulunuyor ve girdaplarda can kayıpları yaşanıyor.
Eğer geçmek istiyorsanız yeterli eğitime sahip olmanız gerekiyor kesinlikle! Ona göre izin verilmektedir. Uçurum noktası 1000 metre yüksekliğine sahip olup içerisinde yaban hayvanları yaşam sürmektedir. Şahin ve akbaba gibi yırtıcı kuşlara da rastlanmaktadır.
Neden Gitmeliyim? Kanyonu ziyarete gelenler için seyir terası bulunmaktadır. Demirdan inşa edilen bir terasın bulunuyor. Buraya merdivenler ile çıkılabiliyor. Engelliler içinde belirli bir noktaya kadar yürüyüş yolu yapılmıştır.
Buraya gelirken yanınızda bir rehberin size eşlik etmesi gezinizi kolaylaştıracaktır. Buraya giripte aynı yerden çıkmak olası değildir. Cide’ye bağlı Hamitli Köyü yolu güzergaından çıkıyorsunuz. Şelalelerin oluşturuğu büyük havuzlara girerek yüzebilirsiniz.
Ancak çok dikkatlı olmasınız! Zira içerisinde çarpabileceğiniz kayalar bulunuyor. Bu nedenle bu büyük havuzların olduğu noktaya rehber olmadan geçemiyorsunuz. Sizi karşılayacak risklere karşı kısa bir eğitim alacaksınız aynı zamanda.
Valla Kanyonu Nerededir ve Nasıl Gidilir; Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinde yer alan Valla Kanyonu, Murtabaşı Köyü’nden geçerek Cide’ye kadar uzanmaktadır. İlçeye 25 kilometre mesafede bulunan kanyon, Valla Mahallesi’nden kanyona bir yol bulunuyor.
Bu mahalleye gelmek için ise şehir merkezinden kalkan toplu taşıma araçları kullanılabilmektedir. Mahalleden devam ederek orman içerisindeki yolu kullanarak kanyon ve seyir terasına ulaşım sağlayabilirsiniz.
Burası Neresi? Toplam uzunluğu 858 metre olan Ilgarini Mağarası’nın derinliği ise 250 metre kadardır. Köyden 1 buçuk-2 saat kadar bir yürüyüş yaparak varabilirsiniz. Fakar ormanlık bir alan olması sebebiyle kaybolma riski bulunuyor. Bu sebeple yanınızda bir rehberin bulunması daha iyi oalcaktır. Kemerli girişi bulunan mağaradan içeri girdiğinizde iki farklı yol olduğunu göreceksiniz.
Neden Gitmeliyim? İçinde Genç Roma ve Bizans Dönemleri’ne ait olan şapeli mezar ve sarnıçlar barındırıyor olup giriş kısmında yer alan köy yıkıntısının da Genç Bizans Dönemi’ne ait olduğu varsayılmaktadır. İki ayrılımış olan yolun sağ tarafı Avize Salon olarak adlandırılıyor. Bu salonda su sarnıcıi oda ve sarkıtlar bulunuyor.
250 metre derinliğe doğru giden sol tarafında M.Ö. 2 bin yılına dayanan insan yaşamına dair izler görülüyor. Mağara dünyadaki en büyük dördüncü mağarası olarak Milletler Kalkınma Programı ve FAO tarafından seçilmiştir.
Burası Neresi? Doğal bir oluşum olarak karşımıza çıkan Ilıca Şelalesi, pek çok şelalede olduğu gibi görüldüğü zaman büyüleyici bir etki bırakıyor üstünüzde. Etrafı ile de oldukça güzel görüntüler ortaya çıkaran bu şelale bölgesi, gürütültü şehir yaşamından kaçıp kafa dinlemek için muazzam bir yerdir.
Kastamonu’yu ziyaret eden herkesin mutlaka yapması gereken şeylerden biri olan Ilıca, 14 metre yükseklikten dökülüyor. Şehrin Pınarbaşı ilçesine 11 kilometre kadar uzaklıkta yer alıyor olup Horma Kanyonu içerisinden akmakta olan Zara Çayı ve kanyonun çıkışında konumlanıyor.
Neden Gitmeliyim? Şelalenin yer aldığı noktaya geldiğinizde şelelaye ulaşmak için yürüyüş yapmanız gerekiyorç Kanyon noktasındna geliyorsanız yürüyüşü ahşap bir platform üzerinde yeşil ağaçlarının arasında yapıyorsunuz. Suyun düşerken ortaya çıkan ses ve görüntü ile hipnozite bir ortam oluşturuyor. Eğer yüksek bir noktadan izlemek istiyorsanız bu alanlarda mevcut.
Ilıca Şelalesi bilhassa yaz, ilkbahar ve sonbahar aylarında ziyaret ediliyor olup yaz dönemlerinde şelalenin aktığı noktada oluşan büyük havuzda yüzebilirsiniz. Sıcak havaların bunaltıcı atmosferinden arınarak kendinizi şehre yakın olan bu güzel alana atabilirsiniz. Ilıca Şelalesi’nde kamp yapabilir veya farklı konaklama seçenekleri tercih edebilirsiniz.
Ilıca Şelalesi Nerededir ve Nasıl Gidilir; Pınarbaşı ilçesinde yer alan Ilıca Şelalesi, kendisi ile aynı adı taşıyan köyde konumlanıyor. İlçeye 11 kiometre uzaklıkta yer alan şelale, merkeze şehre ise 107 kilometre mesafededir. Pınarbaşı’ndan yolda bulunan tabelaları takiben bölgeye ulaşabilirisiniz. Bu güzergah virajlı yollardan meydana geliyor. Bu nedenle dikkat etmenizda yarar var!
Burası Neresi? Kastamonu’nun batı yönündeki Cide ilçesinde bulunna Gideros Koyu, sahip olduğu doğal görüntü ile adeta bir tablo gibi görünüyor olup huzu veren, sessiz ve sakin bir ortam sağlıyor. Burası için Amazon kadınlarının yaşadığından ve korsanların saklanmak için kullandıkları yerlerden biri olduğu konusunda pek çok varsayım mevcut.
Neden Gitmeliyim? Ancak bir gerçek vardır ki o da; Gideros Koyu gibi yerlere Karadeniz Bölgesi’nde çok nadir görüldüğüdür. Koy, Karadeniz’in sert dalgalarından korunması için oldukça elverişli bir liman olma özelliğini taşımaktadır. Bu bölgede almak istiyorsanız seçenekeriniz mevcut. Burada oldukça lezzetli balıklar yiyebilir ve berrak denizin kulaç atabilirsiniz.
Gerek yerli gerekse yabancı turistlerin kamp için tercih ediyorlar. Karadeniz’e doğru açılan bir ağız olma niteliğine sahip olup adını bir dönem burada yaşamış olan Cenevizlilerden almıştır. Eskiden korsanlardan saklanmak ve korunmak adına kullanıldığı yönünde söylentiler mevcuttur. Kayalar üzerinde Cenevizlilere ait olan kale ve anıtlar yer alıyor. Tatil yapmak için gelebileceğiniz bir alternaiftir.
Burası Neresi? Kastaonu’ya 97 kilometre uzaklıkta yer alan Şenpazar ilçesinde konumlanan Şehriban Kanyonu, kardelen çiçeği ile nam salmış oldukça tatlı bir yerleşim alanıdır. Ayrıca 335 metre yüksekliğe de sahip olduğu bilinen bilgiler arasındadır.
Küre Dağları Mili Parkı içerisinde bulunan Şenpazar ilçesi, Karadeniz’in jeolojik yapısına elverişli olacak biçimde genç kıvrımlı dağlar ile etralıca sraılmıştır. Alp kıvrımları ailesi içerisinde ait oan yeryüzündeki en genç tepğeler arasınd abulunan bu dağlık bölgede yemyeşil ormnaık alanlar ile bezelidir.
Karadeniz’in batı yönünden yükselmeye başlayan Küre Dağları ilçenin denizle arasında bir sınır meydana getirmektedir. Dağlık ve engebeli yerlerin bulunduğu arazide akasrsuların meydana getirdiği oldukça derin vadiler bulunuyor. İlçe ile aynı ada sahip olan dere yatağının aktığı uzunca bir vadi koridorunda konumlanıyor.
Şenpazar Çayı, Azdavay sınırlarında doğuyor olup Değirmen, Fabrika, Göcet, Küpçüler derelerini kapsamakta. Doğu batı yönünde ilerleyen vadinin son kısmında kuzeye doğru kıvrılan derin ve vahşi kaynağa giriyor. Harmangeriş Köyü’nün yakınlarındaki Kayaköy bölgesinde başlayan Şehriban Kanyonu’nda Şenpazar Çayı akıyor olup 4 kilometrelik bir tüneli andırmaktadır.
Deneyimli bir ekip tarafından ekipmanlar kullanılarak 8 saat kadar bir sürede geçilebilmktedir. Heybetli ve korkutucu bir yapıya sahip olan Şehriban Kanyonu’nda hala daha küçük şelale ve göletler oluşturarak akış yönlerinde devam etmektedirler.
Burası Neresi? İlkbahar aylarının gelmesi ile beraber açan meyve ağaçları ve çiçek bahçeleri eşliğindeki İstiklal Yolu, bu bölgede tanık olabileceğiniz en güzel manzaralardan birine sahiptir. Tarihi havasını iliklerinize kadar hissedebileceğiniz yürüyüş yolunun önemi Kurtuluş Savaşı dönemlerine dayanmaktadır.
Bu sebepten ötürü takalar ile İnebolu’ya görütülen cephaneler, bu güzergahtan Anadolu’nun dört bir yanına ulaştırılmıştır. 1800’lü senelerde mahkumların kazma ve kürekler ile yaptıkları bu yol, İnebolu’dan başlayarak Kastamonu’ya oradan Çankırı’ya ve son olarak Ankara’da son buluyor.
Neden Gitmeliyim? Bugün yalnızca İnebolu-Kastamonu yolu arasında olan yolun bir bölümü önceki zamanlarda kağnı yolu olarak kullanılırken 2007 senesinde kırmızı ve beyaz renkler ile işratelenerek bir yürüyüş parkuru noktası haline getirilmiştir. Bu yolun ik kısmı İnebolu’dan Çuhadaroğlu’na tırmanan dağ köylerinden meydana geliyorken Karacehhennem Boğazı’nıayaklar altına seren bir yayladan geçip Küre ilçesine varıyosunuz.
Buradan hareketle Ödemiş ormanlarından geçerek Seydiler ilçesine ulaşıyorsunuz. Bu yol üzerinde göreceğiniz havadaki vagonlar ilginizi hayli çekecektir. Bunlar Küre’deki madenleri İnebolu Limanı’na taşıyan eski teleferik hattından kalmadır.
Burası Neresi? Ilgaz Dağı bulunduğu coğrafi konum nedeni ile arazi yapısı genel olarak serpantiler, şistler ve volkanik kayaçlardan meydana geliyor. Dağ oluşumu açısındna incelendiğinde oldukça dikka çekici yer yapısına sahiptir. Ülkemizin en uzun ve bir o kadar kareketli kırık hattı olan kuzey Anadolu Fayı, Ilgaz Dağı’nın yamacından geçiyor.
Farklı karakterlerde vadi, sırt ve doruklar orata çıkmaktadır. Aynı zamanda önemli bir değere sahip peyzaj özelliğini bizlere yansıtıyor olup dağın yamaçlarından zirveye doğru karaçam, kızılçam, köknar türleri hakimdir. Oldukça zengin orman altı topluluğu destek vermektedir.
İçerisinde ise karaca, geyik, yaban domuzu, kurt, ayı, tilki gibi hayvan türleri yaşam sürrken dünya üzerinde ender görülen bitki çeşitlerinden sayılı olanlarına rastlayabilirsiniz. Jeolojik ve jeomorfolojik oluşumları ile görkemli orman görüntüsünün meydana getirdiği peyzaj alanı adeta bgir kartpostalı andırıyor.
Neden Gitmeliyim? Ankara‘ya yakın bir kayak spor merkezi olan milli park doğa yürüyüşü, çadır kampı, karavan kampı ve diğer günübirlik aktiviteler için tercih ediliyor. Milli parkın içindeki Baldıran Vadisi’nde Karasu Deresi’nde alabalık üretme istasyonları ve avlanma göletleri hizmet veriyor.
Haziranve eylül ayları arasında sportif olta balıkçılığı yapılabilmektedir. Bunun yanı sıra yılın her günü dilediğiniz zaman üretim istasyonlarından balık alma şansınız bulunuyor. Ilgaz Kış Sporları Turizm Merkezi’nde 800 metre uzunluğa sahip olan kayak pisti ile 1500 metre uzunluğunda iki tane telesiyej ve teleksi tesisi faaliyet gösteriyor.
Konaklama; Buraya gelenler konaklamak ve yeme/içme ihtiyaçlarını karşılamak adına Kastamonu İl Sınırları içerisinde özel bir işletme ve bir de otel ile kamuya ait Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğü Tesisleri ile Ankara Üniversitesi Ilgaz Tesisleri mevcut.
Bunlar arasında; Kayak Federasyonu Tesisleri, Ilgaz Askeri Misafirhanesi, Ilgaz Dağbaşı Otel, Doruk Otel, Tarım Ve Orman Bakanlığı Misafirhanesi, Örsem Ankara Üniversitesi Tesisleri, Ilgaz Mountain National Park ve Ferko Ilgaz Mountain Resort bulunuyor.
Burada kayak yapmak isterseniz eğer kişisel kayak malzemeleriniz yoksa burada kiralama imkanına sahipsiniz. Kıyafet ve kayak malzemeleri parça başına ücretlendiriliyor. Her parça 20 TL olmakla beraber kayak yapmayı bilmiyorsanız kızak kiralayabilirsiniz.
Telesiyej ücretleri ise şu şekildedir; tek çıkışlı olarak 15 TL günlük limitsiz kayak ücreti ise 75 TL olarak belirtilmektedir. Böylelikle de ülkemizde uygun fiyata kar keyfi yapabileceğiniz bir alternatiftir. Kastamonu’da yapılacak şeyler arasında kesinlikle yer almalı!
Burası Neresi? Şehir merkezindeki cami, meydanı, şadırvanı ve köprüsü ile akabinde eklenen medrese ile ibr külliyeye dönüştürülmüştür. 1506 yılında II. Beyazıd döneminde Nasrullah Kadı tarafından ina ettirilen cami, şehrin en büyük camisi olma sıfatına sahiptir.
1746 senesinde büyütülmesine karar verilip 6 kubbeye sahip olan bu yapı, 9 kubbeli bir hale gelmiştir. Cami içerisinde işlenen hatlar ve süslemeler ise hattat Ahmet Şevket Efendi taraınfan yapılmıştır.
Mili Mücadele dönemlerinde Anadolu’yu karış karış gezerek Kurtuluş Savaşı’na destek toplayan Mehmet Akif Ersoy, bu camide vaaz vererek halkı mücadele için yüreklendirmiştir. Cami yapısının içindeki şadırvanda su havuzları 1506 senesinde cami ile beraber inşa eidlmiştir.
1752 senesinde ise Bedii ismindeki hayırsever tarafından yapılmıtır. Yerel halk arasında dolaşan bilgiye göre buradaki şadırvandan bir kez su içen kişi ömrü boyunca ya yedi kere Kastamonu’yu ziyaret edecek ya da buraya yerleşmek üzerinedir.
Burası Neresi? Şehir merkezinde bulunan kütüphanesi 1924 senesinde tamamlanmış olup ilk açıldığı zamanlar kütüphane olarak kullanılmış olsa da sonraki zamanlarda vilayet ve jandarma gibi farklı amaçlar için kullanılanılmıştır. 1925 senesinde Atatürk’ün belirli bir miktar para bağışlaması ile ilk Memleket Kütüphanesi hizmete açılmıştır. İki katlı olan kagir bina, 1916 yılında Milli Kütüphane sıfatını almasının akabinde 2022 senesinde yapılan onarım çalışmaları ile resim ve fotoğraf galerisi olarak açılmıştır.
Burası Neresi? 860 dönümlük bir arazi üzerinde yer alan İzbeli Çiftliği’ndeki konağın dört bir tarafı ormanlar ile bezeli olup oldukça büyük bir çiftliktir. Çiftlik için Avcı Mehmet adı ile bilinen IV. Mehmet tarafından 1651 senesinde İzbeli ailesine bağışlandığı konusundan bir bilgi yer alıyor. Osmanlı ordusuda büyük başarılara imza atan sipahiler burada yetiştilmiştir.
Osmanlı Padişahı IV. Mehmet’in fermanı seneler boyu bünyesinde bulunduran çiftlikteki konak şu anda bir müze olarak hizmet vermektedir. Her bir odasında farklı dönemleri yansıtan konaktağın eşyaları eşyalar Sabiha İzbeli tarafından yıllarca korunmuştur.
1925 senesinde Atatürk’ün Kastamonu şehrini ziyaret ettiği sırada kullanmış olduğu yatak örtüsü İzbali ailesince Kent Tarihi Müzesi’ne sergilenmesi üzerine verilmiştir. 2002 senesinden bu yana turizme açılan çiftlikte çakmaklı tüfekler, kılıçlar, aydınlatma araçları ve birçok otantik malzeme sergilenmesi üzerine bulunuyor.
Yerli ve yabancı olan tüm ziyaretçilere suni ve hormon kullanılmadan hayvan gübresi kullanarak yetiştiriliyor ve sunumunu yapılıyor. Favori yemekler arasında etli ekmeği, eğşi ve ayran yer alıyor.
Seneler geçip giderken her gün değeri daha çok artıyor olup bu tarihi atmosferi gelecek nesillere katlanarak aktarıyor. Burada 15 TL karşılığında kahvaltınızı yaparak güne başlayabilirsiniz. Üstelik tüm heps organik.
Konağa giriş yaptığınızda sobalı odada kestane dahi yiyebilirsiz. Kendiniz pişirip kendiniz afiyetle yiyorsunuz. 🙂 Hayvanları yakından inceleyip dokunarak sevebileceğiniz gibi harika bir manzaraya da konağın balkonun şahit olabiliyorsunuz.
Burası Neresi? Gelen herkesi son derece etkileyen Çatak Kanyonu, tam bir doğa harikası olarak karşımıza çıkıyor. Her sene git gide daha da çok ilgi gören kanyon sahip olduğu cam seyir terası ile de hem doğanın manzarasını hemde şehir manzarasını görme olanağı sağlıyor.
Akarsuyun aşındırması sonucu ile meydana gelen Çatak, Türkiye’de yer alan 22 kanyondan bir tanesidir. Azdavay ilçesinde yer alan kanyonun seyir terası, ilçe belediyesi tarafınca inşa edilerek ziyarete açılmıştır. Çatak 1 ve Çatak 2 adları ile şehrin en uzun akarsu kanyondan akarak Karadeniz’e kavuşmaktadır.
Neden Gitmeliyim? Dünyadaki en büyük 4. kanyon olma niteliği taşıyan kanyonun uzunluğu kuzey ve güney yönlerine doğru toplamda 6 kilometredir. Derinliği ise 900 metreye kadar çıkıyor olup terasın yapıldığı kısmın yüksekliği ise 500 metre kadadır. Toplamda 250 kişilik bir kapasiteyi taşıyabiliyor olup 16 metresi kanyon boşluğundadır. 10 metre genişliğindeki ve 33 metre boyundaki bu teras 60 bin tona kadar ağırlık taşıyabiliyor.
Kanyonun çevresinde yabani ve yırtıcı hayvanlar görülürken Devrekani Çayı’nı da izleyebilirisniz. Engelli vatandaşlar içinse bir yürüyüş yolu bulunuyor. Yürüyüş yapmak içinse 1500 metre uzunluğa sahip olan yürüyüş parkuru mevcut. Adrenalin için tercih etmek istiyorsanız da beklentilerinize cevap verecektir. Seyir terasında İnsgram pozları vermeyi ihmal etme!
Çatak Kanyonu Nerededir ve Nasıl Gidilir; Kastamonu’nun Azdavay ilçesinde konumlanan kanyon, şehir merkezine 8 kilometre kadar mesafede yer almaktadır. Doğa turizmi için oldukça önemli bir yer haline gelen noktaÇatak Köprüsü’nden başlayıp İnönü’ye kadar devam ediyor.
Merkeze yakın olması nedeni ile 10 dakika gibi kısa bir süre içerisinde ulaşım sağlanıyor olup araç kullanarak gidebilirsiniz. Ormanın içerisinde geçerek de terasa ulaşabilirsiniz. İnebolu – Küre yolu güzergahından istikamet ile ulaşılan kanyonun yolları engebeli olduğu için dikkat etmenizde yarar var. Şahsi aracınız yoksa Azdavay’dan kalkan araçlara binerek gelebilirsiniz.
Burası Neresi? Tarihi havası ile 550 senelik bir bedesten olan Cem Sultan Bedesteni’nde leziz ve eşsiz bir yemek yiyebilirsiniz. Sunumları ile oldukça ilgi çekici olan mekanda Kastamonu tiridi, etli ekmek, Cem Sultan tatlısı ve diğerleri için Kastamonu’daki diğer yemekleri sizler ile bir araya getiriyor.
Burası Neresi? Kastamonu’da yiyebileceğiniz ne kadar yöresel yemek varsa Münire Sultan Sofrası’nda yiyebilirsiniz. Pastırma, banduma, ekşili pilav, Ecevit çorbası denemek isterseniz bu restorana gelebilirsiniz. Sıcak ve samimi ortamı ile şehirde uğramanız gereken yerler arasında bulunuyor.
Burası Neresi? Kentte gelebileceğiniz lezzet rotalarından biri olan Etli Restoran, saç kavurmadan tutun yöresel ekmeğe kadar pek çok yemeği yiyebilirsiniz. Tüm yemekleri çok seveceksiniz. Dört kata sahip olan iç açıcı Etli Restoran, Kastamonu’da nam salmış olan yerlerden biri olup senelerce bu varlığını devam ettirecek gibi gözüküyor.
Burası Neresi? Kastamonu’nun eşsiz lezzeti olan Tiridi en iyi şekilde yapılan yerlerden biri olup oldukça küçük ve samimi bir mekandır. Turistik bir gezi için geliyorsanız burayı mutlaka ziyaret etmeniz gerekiyor.
Burası Neresi? Geziniz sırasında kısa bir mola vererek Canolu Restoran’a gidebilirsiniz. Tatlıdan tuzluya pek çok yemeği seçebilirsiniz. Kolay ulaşabileceğiniz bu mekana arabanız ile gelirseniz otoparkını da kullanabilirsiniz. Zengin menüsü ile geleceğinize hoşnut olacağınız gibi yerel menüsünde aynı zamanda fast food da bulabilirsiniz. Tıka basa dolu tabaklara oldukça uygun fiyat ödeyeceksiniz.
Burası Neresi? İştahınızı kabartacak olan bu mekanda pastırmalı ekmekten, etli ekmeğe, saç kavurmadan daha birçoğuna ulaşabilirsiniz. Taze şekilde sofralarınıza gelen yemekleri ile tercih edebileceğiniz bir yer. Kaya Pide ve Kebap Salonu siz ziyaretçilerini bekliyor.
Burası Neresi? Popüler olan etli ekmeğini Daday usulünde yemek için Avt Restoran’a giderek, çıtır hamuru arasında en güzel şekilde pişiriliyor. Pişmiş olan kıyma ve kuşbaşı etler, damaklarınızı çatlatacak. Eğer pide sevmiyorsanız enfes güveç tatlarını da tercih edebilirsiniz. Oldukça hızlı biçimde servis ediliyor olup misafirperver bir mekandır.
Burası Neresi? Kastamonu’ndaki konaklar sokağında yer alan Eflanili Konağı’na gelerek Hindi eti kullanılarak yapılan bandurmayı burada tadabilirsiniz. Tarihi atmosferi üzerine taşıyan konak, senelerdir çalışmasını devam ettiriyor olup şehrin yemeklerinin kültürüne tanık olabilirsiniz.
Burası Neresi? Ülkemizin sarımsak üretimi yapan Taşküprü’de her sene organize edilen Uluslararası Taşköprü Kültür ve Sarımsak Festivali oldukça eğlenceli geçmektedir. Ağustos ayında yapılan festival etkinlikleri Taşköprü Belediyesi’nde düzenlenmektedir. Oldukça ünlü ve bir o adar kaliteli olan bu sarımsaklar İbn-i Sina’lardan tutun lokman hekimlerin reçetelerine kadar birçok alanda kullanılmıştır. Böylesine faydalı bir ürünü, Paflagonya’ya ev sahipliği yapan Pompeiopolis Antik Kentini ve misafirperverliği dünya geneline tanıtmak amacıyla yapılıyor.
Burası Neresi? İnebolu ilçesinde gerçekleştirilen yamaç paraşütü, hem doğa turizmi ve yamaç paraşütü yapmak için İnebolu Sportif Havacılık ve Doğa Sporları Kulübü Derneği tarafından uçuş eğitimleri yapılmaktadır. İlk etapta teorik olarak başlanan dersler daha sonrasında pratiğe geçiyorlar. Verilen eğitimde uçuş sırasında gerçekleşebilen olaylar, malzemeler hakkında bilgi, hava durumları ve aerodinamik bilgisi veriliyor. Eğitimlerini tamamlayan maceracı kişiler uçmaya el verişli olan bir tepeye giderek uçuş yapabiliyorlar.
**Sizler için hazırlamış olduğumuz yapılacak listesi burada son buluyor. Yazımızda Kastamonu’da yapılacak şeyler hakkında elimizden geldiğince bilgi vermeye çalıştık. Sizde deneyim ve önerilerinizi bizimle paylaşırsanız seviniriz. İlginizi çekebileceğini düşündüğümüz diğer yazılar;
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…