Şehir Hakkında; Karabük’ün turistik bir ilçesi olan Safranbolu, oldukça sakin ve doğal bir tatil için tercih edilen yerlerin başında geliyor. Eskiden ismi “Zafranbolu” olan ilçe, ismini bölgede yetişen safran bitkisinden almıştır. Tarihi Safranbolu evleri ile ünlü olan şehir, Osmanlı kent mimarisini yansıtması ve özgün bir mimariye sahip olmasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alıyor. Meşhur evlerinin yanı sıra tarihi değerleri, kent kültürü, yaşam tarzı, gelenek ve görenekleri, yöresel yemekleri ve doğal güzellikleri ile çok otantik bir şehirdir. Safranbolu’nun gezilecek yerleri listesinde daha fazlasını görmeye hazır olun!
Kaç Günde Gezilir; Safranbolu’yu 1-2 günde gezebilmeniz mümkün.
Ziyaret Etmek İçin En İyi Zaman; Kış aylarında çok soğuk ve karlı, yaz aylarında ise kalabalık olduğu için, Safranbolu’yu ilkbahar aylarında ziyaret edebilirsiniz.
Müze Kartları; Türkiye’nin birçok şehrinde geçerli olan Müzekart, Kültür Bakanlığı’na bağlı tüm müzelerde ücretsiz giriş yapma imkanı tanıyor.
Havalimanı Merkez Ulaşım; Safranbolu’ya en yakın havalimanı Kastamonu Havalimanı ve Ankara Esenboğa Havalimanı’dır. Kastamonu Havalimanı, Safranbolu’ya 136 km’dir ve merkeze direkt toplu taşıma aracı yoktur. Şehir içi otobüslerini kullanarak Kastamonu otogarına, oradan da dolmuşlarla Safranbolu’ya geçebilirsiniz. Ankara Esenboğa Havalimanı ise Safranbolu’ya 240 km’dir ve buradan özel araçla Safranbolu’ya 3 saatte ulaşabilirsiniz.
Ne Yenir; Safranbolu’nun meşhur lezzetleri arasında, cevizli keşli yayım, peruhi, safranlı zerde, safran çayı ve Safranbolu lokumu yer alıyor. Bu konuda daha detaylı bilgi için Safranbolu’nun yöresel yemekleri yazımıza bir göz atın!
Burası neresi? Yüzlerce yıllık bir süreçte oluşan Türk kent kültürünü günümüzde hala yaşamasını sağlayan Safranbolu evleri, önemli yapı taşlarından biri olup, aynı zamanda Safranbolu’nun en sembolik yapılarından biridir. Merkezde, 18. 19. ve 20. yüzyıllarda yapılmış yaklaşık 2 bin geleneksel Türk evi yer alıyor ve bunların çoğunun yasal koruma altında olduğu biliniyor. Bu evler ”Şehir” ve ”Bağlar” adı verilen iki ayrı kesimde bulunuyor. Yolları ve sokakları tamamen taş kaplı olan Safranbolu’da, evlerin avluları ve meydanları da taş kaplıdır. Bu taş kaplama tarzının; rutubeti aza indirmesiyle, sel sularına karşı dayanıklı olmasıyla ve ağaç köklerinin yeterli su almasıyla uygun bir yapıda olduğu biliniyor.
Evlerin boyutunu ve biçimini belirleyen üç temel unsur vardır: çok nüfuslu aile yapısı, yağışlı iklim, kültürel ve maddi zenginlik. Geçmiş dönemlerde; iki veya üç çocuklu ailelerin yaşadığı evlerde evlenen erkek çocuğu ayrı eve çıkmaz, eve gelen gelinle birlikte amca, hala, yenge ve torun gibi akrabalarla hep birlikte yaşanırmış. Bazı evlerde haremlik ve selamlık bölümleri bile bulunurken, evlerin zemin katları da hayvanlara ayrılırmış. Havanın yağışlı olduğu zamanlarda ise, hem insanların hem de hayvanların yiyecekleri, ısınmak için kullandıkları odunlar ile birlikte evin içerisindeki kapalı alanlarda muhafaza edilirmiş. İşte bu açıdan evler oldukça büyük hacimli olma özelliğine sahip.
Neden gitmeliyim? Düzenli ve dengeli bir şekilde inşa edilen Safranbolu evleri, komşuların görüşünü engellemeyecek şekildedir. Evlerin yapımında; taş, kerpiç, alaturka kiremit ve ahşap kullanılmış ve bahçeler sokaktan taş duvarlarla ayrılmış. Bölgede belirli bir düzen oluşturulmuş ve doğa, insan, ev, sokak, çarşı gibi dengeler gözetilmiş. Nasıl mı? Karşılıklı iki yamaca inşa edilen bu evler, birbirinin manzarasını ve güneşini hiçbir zaman kapatmaz! Birer inci tanesi gibi dizilerek, ortaya muhteşem bir görüntü çıkarır. Safranbolu’ya geldiğinizde, bu tarihi evlerin arasında dolaşmadan gideyim demeyin!
Burası neresi? Tarihi Saat Kulesi, Safranbolu’nun tarihi eserlerinin sergilendiği vadinin ortasındaki Kale’nin üzerinde yer alıyor. Padişah III. Selim’in sadrazamı olan İzzet Mehmet Paşa tarafından 1790’lı yıllarında inşa ettirilmiş. Türkiye’deki saat kulelerinden farklı olarak, içine çıkılabilen en eski saat kulesidir ve aynı zamanda çalışır bir durumdadır. Bulunduğu kalenin de en eski yapısı olan Tarihi Saat Kulesi, 12 metre yüksekliğinde olup, taş duvarlı ve yalın bir yapıdır. Haftada bir kurularak, yaklaşık 200 yılı aşkın bir süredir aralıksız çalışıyor.
Burası neresi? Kale olarak adlandırılan tepeye inşa edilen Hükümet Konağı, 1976 yılına kadar kullanılmış ancak bu tarihlerde gerçekleşen yangın sonucunda tamamen kullanılamaz hale gelmiş. Kültür Bakanlığı tarafından, 2000 yılında restorasyon çalışmalarına başlanmış ve tam 6 yıl sonra restorasyon çalışmaları tamamlanınca, Kent Tarihi Müzesi olarak yeniden hizmete açılmış. Ziyaretçilere, Safranbolu’nun kültürel, tarihsel ve sosyal zenginliğini tanıtmak ve göstermek amacıyla kurulmuş olan müzede, kent ile ilgili belge, eşya, görsel malzeme, ses ve görüntü kayıtları bulunuyor. Bu verileri kullanarak, sürekli olarak sergiler düzenlenmesiyle de biliniyor.
Müzenin bölümleri; Müze üç kattan oluşuyor ve müzedeki eserler, kronolojik bir sırayla sergileniyor. Müzenin birinci katında; Safranbolu’nun ve evlerinin tarihçesi, haritaları, kültürel yayınları, uydu görüntüleri, sergi ve konferans salonu yer alıyor. İkinci katta; Cumhuriyet dönemine ait kıyafetler sergilenirken, Osmanlı döneminden Cumhuriyet dönemine kadar kent ile ilgili tarihi bilgiler görsel detaylarla anlatılıyor. Aynı zamanda Roma, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait madeni paralar ve geleneksel Safranbolu yaşamında kullanılan eşyalar sergileniyor. Zemin katta ise; kentin ticari hayatı ve geleneksel el sanatları ile ilgili fotoğraflı bilgiler yer alıyor. Üstelik Safranbolu’daki önemli esnafların çalışma ortamları özgün bir şekilde canlandırılıyor.
Burası neresi? 18. ve 19. yüzyıl Türk toplumunun geçmişini, kültürünü ve yaşama biçiminin en güzel örneklerinden biri olan bu ev, Safranbolu Kışlası kumandanı Hacı Mehmet Efendi’nin eviydi. Bu ev; Hacı Mehmet Efendi’ye yarbay karşılığı olan ”Kaim-Makam” denilmesinden dolayı, halk arasında Kaim-Makam Evi olarak anılmaya başlandı. Mimari özelliklerini ve kentsel dokusunu günümüze kadar taşıyan bu ev, kamulaştırılıp restorasyon çalışmalarına girerek, 1981 yılında Kaymakamlar Evi olarak hizmete açıldı. İlk açıldığı zamanlarda Eğitim Merkezi olarak kullanılan Kaymakamlar Evi, yoğun ilgiyle karşılaşınca Müze Ev olarak kullanılmaya başlandı.
Bahçesi ve hizmetli evi iyileştirilerek kafeterya olarak kullanılan müze, Safranbolu Çarşısı’nda Hıdırlık Yokuşu Sokağı üzerinde yer alıyor. Özgün bir Türk evi niteliğine sahip olan müze, üç katlı bir yapıdır ve iki ayrı sokaktan iki ayrı girişi vardır. Her ihtiyaca göre hazırlanan 7 odalı Kaymakamlar Müze Evi’nde, duvarlar dışında her şey ahşap olup, bu ahşapların birbirine tutturulması için çivi kullanılmıştır. Haremlik ve selamlık uygulamasına göre tasarlanan evler, hanımların daha rahat hareket edebilmesi için ayarlanmış. Örneğin, mutfakta yemek yapan kadınlar, bir dönme dolabı aracılığı ile yemekleri erkeklere verirdi. Kadın, hazırladığı yemeği dönme dolaba koyar ve sonra tahtaya vurur. Dönme dolabın arkasında kalan kişi de yemeğin hazır olduğunu anlayarak, dolabı çevirir ve yemeğine kavuşurdu. Bu sayede kadınlar ve erkekler birbirlerini görmezdi.
Sekizgen olarak tasarlanan odalara, köşelere yapılan kapılardan giriş sağlıyorsunuz ve içeri girinceye kadar odada neler olduğunu göremiyorsunuz. Ailelerin birbirlerinden rahatsız olmamaları için bu şekilde düzenlenmiş. Evlerde yatak odaları bulunmuyor ve onun yerine yastık ve yorganların yer aldığı yüklük bölmeler bulunuyor. Bu bölmelerin altında da Hamamlık yani banyo bulunuyor. Normalde evlerdeki odaların tavanları ahşap ve süslemeler ile dolu ancak çocuk odaları çok daha sade bir şekilde dizayn edilmiş. Bu sayede çocukların dikkatlerinin dağılmamaları önlenmiş.
Neden gitmeliyim? Müze, 7 oda ile birlikte geleneksel malzemelerle döşenerek ziyaretçilere sunulmuş. Eski zamanın yaşantısına uygun olarak da canlandırma ve yerel müziklerle, bizim bahsettiklerimiz anlatılmaya çalışılmış. Üstelik o kadar güzel anlatılmış ki hayran kalacağınız kesin!
Burası neresi? Safranbolu’da 800 yıllık bir tarihi geçmişe sahip olan deri tabakhanesi, Safranbolu’nun tarihinde önemli bir yere hakimdir. Belli bir zamana kadar üretime devam etmiş ve sonrasında kapatılmıştır. Günümüzde ise, Sarıtunç Tabakhane Müzesi olarak hizmet vermeye başlamış. Sonraki yıllarda ise, müzenin üst kısmına Kahve Müzesi açılmış ve bu müze Türkiye’de ilk müze olma özelliğini taşıyor. İç dekorasyonu ile göz dolduran bu müzede, çeşit çeşit kahvelerin tadına bakabilirsiniz. Kahve tutkunlarının bir numaralı adresli olacak gibi duruyor! 🙂
Burası neresi? Tarihi Saat Kulesi ve Kent Tarihi Müzesi çevresinde yer alan açık hava müzesinde, 1901 yılında II. Abdülhamit’in tahta çıkmasının şerefine Anadolu’nun her bir yanında yapılması istenen saat kulelerinin minyatürleri yer alıyor. Osmanlı döneminin kültürel izlerini taşıyan bu saat kuleleri, Tarihi Saat Kulesi’nin hemen yanında konumlanıyor. Balıkesir’den Erzurum’a kadar 14, Bosna Hersek’ten ise 1 olmak üzere toplamda 15 saat minyatürü bu parkta sergileniyor. Çeşitli illerden toplanan bu saat minyatürlerine, şaşıracağınız bir gerçek!
Burası neresi? Çikolata ustası Mesut Kırımlı tarafından açılan Çikolata Müzesi’nde; han, hamam, cami, çeşme, köprü, konak, cam teras, safran çiçeği ve bir mağaranın çikolatan yapılmış maketleri yer alıyor. Çikolata Müzesi, belirli bir ısıda tutulan ve musluktan çikolata akan havuzuyla da oldukça ilgi görüyor. Bunun yanı sıra, içerisinde birçok devlet adamının ve siyasetçinin çikolatan portreleri de yer alıyor.
Burası neresi? Safranbolu sınırları içerisinde yer alan, Tokatlı Kanyonu üzerine yapılan Kristal Cam Teras, yerli ve yabancı birçok turistin ilgisini çekiyor. Bölge, üç kanyonun birleşmesiyle oluşuyor ve nefes kesen bir seyir terasına ev sahipliği yapıyor. Zemini tamamen camla kaplı olan Kristal Teras, yerden 80 metre yüksekliğinde olup, bir uçurumun üzerine kuruludur. Baştan uyaralım, yükseklik korkunuz varsa gerçekten bu yer sizi ürkütebilir! Üstelik yürürken sallandığını da belirtmeliyiz ama merak etmeyin 75 ton yük taşıyabilecek sağlamlıkta. Ayrıca böylesine şahane manzarayı ve atmosferi başka bir yerde zor bulursunuz, bizden söylemesi…
Neden gitmeliyim? Teras, şu anda 30 kişi ile sınırlıdır ve çok kalabalık bir zamanda gittiyseniz, gerçekten beklemeye değer bir nitelikte. Yeşillikler ve devasa kayalıklar arasında muhteşem bir görüntüye sahip olan bu yer, akşamları ışıklandırma sistemi ile bambaşka bir görüntüye bürünüyor. Temiz hava eşliğinde, hem yürüyüş yapabilir hem manzarayı seyredebilir hem de harika fotoğraflar çekebilirsiniz. Özellikle en uca kadar gitmeli ve doya doya bu kısımda fotoğraf çekilmelisiniz. Aynı zamanda bu alanda bir kafeterya yer alıyor ve yeme-içme ihtiyaçlarınızı buradan karşılayabiliyorsunuz. Yaz-kış demeden eşsiz bir görüntüye hakim olan Kristal Teras’ı, mutlaka Safranbolu’nun gezilecek yerleri listesine eklemelisiniz.
Burası neresi? Tarihi bir yer olan Hıdırlık Tepesi, muhteşem bir manzaraya sahip olduğu için Safranbolu’nun önemli yerlerinden biridir. Safranbolu’yu kuş bakışı seyredebileceğiniz en güzel tepelerden biri olan bu yer, aslında kente gelen Türklerin ilk yerleştikleri bir köydür. Daha sonralarda Hıdırellez kutlamalarının yapıldığı mekan haline dönüşen tepe, günümüzde ise turistik noktalardan biri haline gelmiştir.
Neden gitmeliyim? Tepede; Orhan Gazi döneminde yaşamış Şehzade Gazi Süleyman Paşa’nın kumandanlarından biri olan Hıdır Bey’in türbesi, Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Dr. Ali Yaver Ataman’ın anıt mezarı, Köstendil Kaymakamı Hasan Paşa’nın türbesi ile birlikte iki namazgah yer alıyor. Tepenin muhteşem manzarasını seyre dalmadan önce, bu türbeleri ziyaret edebilirsiniz. Sonrasında ise, doya doya manzaranın tadını çıkarın! Kentin tarihi ve doğal güzellikleri buradan bir başka görünüyor. Ayrıca tepede yer alan çay bahçesinde de oturup bir şeyler içebilirsiniz.
Burası neresi? Safranbolulu Karabaşzade Hüseyin Efendi (Cinci Hoca) tarafından, 1645 yılında yaptırılan Cinci Hanı, şehrin tam merkezinde yer alıyor. Han olarak en göze çarpan bir yapı olan Cinci Hanı, tam olarak bilinmese de, Koca Mimar Kazım Ağa tarafından yapıldığı tahmin ediliyor. 20. yüzyıla kadar kervansaray olarak kullanılan Cinci Hanı, 20. yüzyılın başlarından itibaren de esnaflar tarafından depo olarak kullanılmış. Daha sonraki yıllarda ise, restore edilerek otel olarak kullanılmaya başlanmış. İki katlı olan han; 63 odalı olup, otel, restoran ve kafe bar olarak hizmet vermeye devam ediyor.
Burası neresi? Çeşme Mahallesi’nin Çarşı içerisinde yer alan Tarihi Cinci Hamamı, yine Cinci Hüseyin Hoca tarafından yaptırılmış olup, annesi Hamide Hatun vakfına kayıtlıdır. Kadınlar ve erkekler olarak ayrı kısımlardan oluşan hamamda, iki bölümde aynı şekilde dizayn edilmiş. Ancak kadın ve erkek girişleri farklı sokaklara açılıyor. Haçvari sıcaklıklı hamamlar grubuna giren bu hamam, restore edilerek günün her saatinde hizmet vermeye devam ediyor.
Burası neresi? İncekaya Köyü sınırlarında yer alan, Tokatlı Kanyonu üzerinde tarihi bir yapı olan İncekaya Su Kemeri, Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından yaptırılmış. Suyu karşı tarafa taşımak için kullanılan bu eserin, ne zaman inşa edildiği tam olarak bilinmiyor ancak tarihinin 17. yüzyıla dayandığı tahmin ediliyor. Bu durum, 1794-1798 yılları arasında onarımı yapılarak halka yeniden kazandırılmasından dolayı anlaşılıyor. Toplam 6 kemerden oluşan İncekaya Su Kemeri, yaklaşık 60 metre yüksekliğe sahiptir. Büyük kemerin üzerinde yer alan 5 gözlü bölüm, taştan ve Horasan harcından yapılmış. Kanaldan geçen suyun akış hızının dengelenmesi adına, su kemeri üç kıvrımlı şekilde inşa edilmiş. Kemerden geçen su Asmazlar Konağı’nın bahçesindeki su terazisine, su terazisinden de kentte yer alan çeşmelere dağıtılmış.
Burası neresi? Safranbolu’nun en ilgi çekici ve en güzel evlerinden biri olan Havuzlu Asmazlar Konağı, 1989’dan itibaren otelcilik hizmeti veriyor. Her mevsim kapılarını açan konak, Türkiye’nin otele dönüştürülen ilk tarihi köşkü olma özelliğine sahiptir. Merkezde yer alan Havuzlu Asmazlar Konağı, bir zamanlar Safranbolu’nun ileri gelenlerinden Asmazlar ailesine ait bir yapıdır ve 19. yüzyılın başlarında inşa edilmiştir. Üç konaktan oluşan bu yer, bahçesi ve havuzuyla göz dolduruyor desek yanılmayız.
Burası neresi? Yazıköy’de yer alan 200 yıllık tarihi Rum su değirmeni, ilk günkü gibi hizmet vermeye devam ediyor. Tarihi değirmende un ve salep öğütülmesinin yanı sıra elektrik bile üretiliyor. 1820 yılında Rumlardan satın alınan bu değirmen, zaman zaman eskiye gitse de, 2010 yılında restore edilerek yeniden kullanılmaya başlanmış. Değirmenin en önemli özelliği ise; ark taşına alttan sürekli suyun çarpması ve ürünü soğuk olarak üretmesidir. Günümüzde ise bir restoran olarak işletilen bu bölge, gezi listenizde olmalı!
Burası neresi? Karabük Orman İşletme Müdürlüğü tarafından düzenlenerek hizmete sunulan Karabük Kent Ormanı, yürüyüş ve spor yapmak için oldukça ideal bir yerdir. Ormanın içerisindeki asırlık ağaçların arasında yürüyüş yapmakla kalmayacak, ilginç görsellere de şahit olacaksınız. Temiz hava alabileceğiniz, stres atabileceğiniz, rahat ve güvenli bir şekilde gezip yürüyebileceğiniz ve bol bol huzur bulabileceğiniz bir yerdir. Ayrıca ormanın girişinde yer alan cafe ve lokantadan da istediğiniz gibi yararlanabilirsiniz.
Burası neresi? Karabük Orman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı özel bir sektör tarafından işletilen Çamlık Tabiat Parkı, piknik, spor, aktivite ve kamp alanı olarak faaliyet gösteriyor. Mangal ocakları, masalar ve gölgeliklerin bulunduğu kamp alanında, girişler ücretlidir. Piknik alanı içerisinde ise; büfe, çocuk oyun alanı, kır lokantası, tuvalet ve yürüyüş parkurları bulunuyor. Piknik ve kamp dışında, bisiklete binebilir, doğa yürüyüşleri yapabilir, fotoğraf çekebilir ve sakin, sessiz bir gün geçirebilirsiniz.
Burası neresi? Safranbolu gezilecek yerler listesinde mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri de Tokatlı Kanyonu’dur. Bir ucu Tokatlı Köyü’ne, diğer ucu Safranbolu’nun Eski Çarşısı’na çıkan bu kanyon, 9 km uzunluğunda doğa harikası bir yerdir. Merkezin kuzeyinde yer alan Tokatlı Kanyonu, özellikle son yıllarda, yerli ve yabancı pek çok turist tarafından fazlasıyla ilgi görüyor. Etrafının yemyeşil ağaçlarla çevrelenmesi ve şırıl şırıl akan suları ile adeta kendinizden geçecek ve bol bol oksijen depolayacaksınız.
Neden gitmeliyim? Kanyonun muhteşem manzarasının yanı sıra içerisinde yapacağınız aktiviteler de oldukça göz alıcı. Burada; paintball oynayabilir, doğa yürüyüşü ve atla gezinti yapabilir, çadır ve kamp alanlarında konaklayabilirsiniz. Doğayla iç içe kalıp, sincapların, kazların ve çeşitli kuş türlerine rastlayarak yakından gözlem yapabilirsiniz. Kuş cıvıltıları ve şelalenin sesi eşliğinde, yürüyüş yapacak ve tertemiz havayı soluyacaksınız. Sevdiklerinizle paintball oynamak ya da ata binmek istemezseniz, kanyon içerisindeki ağaçların gölgesine kurulu olan masalarda oturup dinlenebilirsiniz. Acıkırsanız da yanınızda getirdiklerinizde piknik ya da mangal yapabilirsiniz.
Burası neresi? Safranbolu ile Bulak Köyü sınırında bir vadide yer alan Bulak Mağarası, bir diğer adıyla da bilinen Mencilis Mağarası, Türkiye’nin en uzun mağaralarından biri olarak biliniyor. Oluşumunun yaklaşık 3 milyon yıl önce başladığı tahmin edilen mağara, 6 km uzunluğunda olup, sadece 400 metresi gezmeye uygun bir şekilde ışıklandırılmış. Karstik erimeler sonucunda oluşan mağara, sarkıt ve dikitlerle harika bir atmosfere imza atıyor. Safranbolu’ya 8 km uzaklıkta yer alan mağara, yatay olarak gelişmiş, çok katlı, kaynak konumlu aktif ve fosil bölümlerden oluşuyor.
Neden gitmeliyim? Üç kattan oluşan mağaranın alt katında; Safranbolu’nun içme suyuna katkıda bulunan bir kaynak yer alıyor. Üst katında ise; sarkıt, dikit, sütun, duvar ve perde damla taşları yer alıyor. Derin bir vadinin içerisinde bulunduğu için, yaklaşık 150 basamaklı bir merdivenden tırmanarak mağaraya ulaşıyorsunuz. Mağaraya ulaştığınızda ise, içerisinde yer alan şelaleye ve göle hayranlık duyacağınız kesin. Aynı zamanda mağaranın, nefes darlığına, astım ve bronşit gibi hastalıklara iyi geldiği de biliniyor.
Burası neresi? Safranbolu’nun en ilginç, en şaşırtıcı ve en eğlenceli yerlerinden biri olan Tepetaklak Konak, 2018 yılında açılmış. Çocuklarınızla gelebileceğiniz alternatif yerlerden biri olmakla beraber, aynı zamanda sizin için de keyifli zamanlar geçirebileceğiniz yerlerin başında geliyor. Nostaljik ev eşyaları ile dizayn edilmiş bu mekanda, tahmin edersiniz ki her şey ters! Karadeniz bölgesinin ilk ters ev projesi olan Tepetaklak Konak, 7’den 70’e herkesin akınına uğruyor. Özellikle fotoğraf çekmeyi sevenlerin bir numaralı adresi olan bu evi, Safranbolu gezilecek yerler listenize kesinlikle eklemelisiniz.
Burası neresi? Safranbolu’ya bağlı olan Yörük Köyü, Osmanlı mimarisinin en iyi korunduğu yerlerden biridir. Dar sokakları, bahçeleri saran ahşap çitler, cumbalı evleri ile Yörük Köyü, Türkiye’nin en güzel köylerinden biri olmayı başarıyor. Köy, 1997 yılında sit alanı ilan edilmiş ve yapısını bozmadan o tarihten günümüze kadar gelebilmiş. Cumalıkızık ile birlikte UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Yörük Köyü, adeta açık hava müzesidir.
Köyün kuruluş tarihi tam olarak bilinmese de, 11. yüzyıla kadar dayandığı tahmin ediliyor. Bir rivayete göre; Hüseyin, Davut ve Hacı olan 3 kardeş bu köye yerleşmiş. Sonrasında ise, Davut ve Hacı obalarıyla birlikte bu köyden ayrılarak, Davutobası ve Hacılarobası köylerini kurmuşlar. Ancak Hüseyin, obasıyla birlikte bu köyde kalmış. Ayrıca 1450-1780 yılları arasında köy halkının büyük bir çoğunluğunun İstanbul’a göç ettiği biliniyor ancak bunun tam olarak nedeni bilinmiyor.
Neden gitmeliyim? Araçla girmenin yasak olduğu köyün, 140 haneli olduğunu ve çoğunun belli aralıklarla köyü ziyaret ettiğini söyleyebiliriz. Yörük Köyü, aynı zamanda Safranbolu mimarisinden de güzel örnekler sunar. Aynı Safranbolu evleri gibi, buradaki evlerde birbirine benzer ve aynı şekilde inşa edilmiştir. Bazı evler restore edilerek daha da güzelleşse de, bazı evler de harap ve virane bir haldedir. Cıvıl cıvıl köyün sokaklarında dolaşırken, sıcakkanlı esnaflarla hoş sohbetler edebilirsiniz. Nar ve dut ağaçlarıyla çevrelenen köyün meşhur lezzetleri de bir başka!
Burası neresi? Karadeniz Bölgesi’nin batı tarafında yer alan Bartın, 59 km’lik bir sahil şeridine sahip olup, Bartın Çayı ile çevrelenmiştir. Köklü tarihi ve turistik değerlerinin yanı sıra milli parkları, şelaleleri, denizi, ormanları, çınar ağaçları, ahşap evleri, dar sokakları ve yaylaları ile bir kez de olsa ziyaret edilmeli.
Neden gitmeliyim? Bartın’a geldiğinizde; Ağlayan Ağaç, Kapısuyu Koyu, İnkumu Plajı, Karaman Koyu, Balamba Tabiat Parkı, Göldere Şelalesi ve daha birçok yere uğramalısınız. Dilerseniz, Bartın gezilecek yerleri listesinde daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz, bizden söylemesi.
Safranbolu Bartın arası mesafe 77 km olup, arabayla yolculuk yaklaşık 1 saat sürer.
Burası neresi? Bartın’ın çok sevilen kasabası olan Amasra, şirin mi şirin bir liman kentidir. Karadeniz’in en güzel beldelerinden biri olmasının yanı sıra, rakı-balık mekanlarıyla da şehrin özgün yerlerinden biridir. Beş bin yıl önce, üç tarafı koy olan bir buruna inşa edilen Amasra’da, bugün 5-6 bin kişi yaşıyor. Roma döneminde, 20-25 bin kişinin yaşadığı bilinen Amasra’da, birçok tarihi kalıntı görmeniz mümkün. Tarihi ve dini yapılarıyla birlikte temiz havası ile kendinizden geçecek, gezilecek yerleriyle mest olacaksınız.
Neden gitmeliyim? Amasra’ya geldiğinizde; Amasra Müzesi, Kemere Köprüsü, Direkli Kaya, Büyük ve Küçük Liman Plajı, Amasra Merkez ve Amasra Kalesi’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz. Bu yerler ve daha fazlası için Amasra gezilecek yerler yazımıza göz atabilirsiniz.
Safranbolu Amasra arası mesafe 92 km olup, arabayla yolculuk 1 saat 23 dakika sürer.
Burası neresi? Tipik bir Karadeniz şehri olan Kastamonu, dağlarla ve yeşilliklerle çevrili harika bir doğa güzelliğe sahiptir. Kastamonu, pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığı için, tarihi açıdan da oldukça önemli bir şehirdir. Aynı zamanda Kastamonu’nun ismini nasıl aldığı ile ilgili birkaç rivayette vardır. Birincisi; Bizans Dönemi’nde Kommenlerin Kalesi anlamına gelen ”Kastra Kommeni” ifadesinden türeyerek bu ismi aldığıdır. İkincisi ise; Bizanslı Moni’ye aşık olan Türk komutanının ”Kastım Moni” diyerek şehri kuşatmasından dolayı bu ismi aldığıdır.
Neden gitmeliyim? Medreseleri, camileri, külliyelerinin yanı sıra mağaraları, şelaleleri ve kanyonları ile gezilecek pek çok yeri vardır Kastamonu’nun… Kastamonu’yu ziyaret ettiğinizde; Ilıca Şelalesi, Gideros Koyu, Arkeoloji Müzesi, Kastamonu Kalesi, İnebolu, Küre Dağları ve Ilgaz Dağı Milli Parkları gibi daha pek çok yere uğramalısınız. Bu yerler hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak ve yeni yerler keşfetmek isterseniz, Kastamonu’da görülecek yerleri inceleyebilirsiniz.
Safranbolu Kastamonu arası mesafe 111 km, arabayla yolculuk 1 saat 30 dakika sürer.
Burası neresi? Türkiye’nin başkenti olan Ankara, aynı zamanda ülkemizin en kalabalık ikinci şehridir. Binlerce yıllık tarihin izlerini taşıyan Ankara, kültürel zenginlikleri, coğrafi ve siyasi konumu, sanat ve sosyal yaşamı ile olmazsa olmazlarımızdandır. Tarihi anıtları, eğlence yerleri, parkları, kutsal dini yerleri, müzeleri ve daha pek çok gezilecek yeriyle olağanüstü bir yerdir. Lafı fazla uzatmadan, daha kapsamlı yazımız olan Ankara gezilecek yerler listesine göz atmanızı tavsiye ediyoruz.
Safranbolu Ankara arası mesafe 250 km olup, arabayla yolculuk yaklaşık 3 saat sürer.
Burası neresi? İzzet Mehmet Paşa Camisi’nin altından geçen Demirciler Çarşısı, Akçasu deresinin iki yakasına kurulmuştur. Sıcak ve soğuk demircilik el sanatlarının yapıldığı ve üretiminin yaşamasını sağlayan tek lonca çarşısıdır. Çarşıda dolaşırken, bakırcı ve kalaycı esnaflarının da bu çarşı içerisinde çalıştığını görebilirsiniz.
Burası neresi? Safranbolu’nun tarihi yerlerin başında gelen Safranbolu Yemeniciler Arastası, birbirine bitişik 48 ahşap dükkandan oluşuyor. Çarşının bu düzenin, Osmanlı dönemine kadar uzandığı biliniyor. Çünkü o dönemlerde de; aynı meslek grubunda çalışanlara bu tarz çarşılar yapılır ve yorgancılar, yastıkçılar gibi çeşitli gruplar çarşılarda yer alırdı. Ayakkabıların satıldığı bu çarşı ”Yemeniciler” ismini, ayakkabılara, pabuç, çarık ve yemeni denildiği için almıştır. Uzun yıllar lonca sistemiyle yürütülen çarşı, kendine özgü bir mimariye sahip olmasıyla dikkat çekiyor.
Neden gitmeliyim? İlk zamanlarda bu çarşı, Köprülü Mehmet Paşa Camisi’nin masraflarını karşılayan bir vakıf çarşısıydı. Günümüzde ise; her mevsim birçok ziyaretçinin akın ettiği turistik yerlerin başında geliyor. Tarihi dokusunu korumayı başaran çarşının içerisinde; hediyelik eşya dükkanları, kahvehaneler, lokantalar ve el emeği ürünlerin satıldığı tezgahlar bulunuyor.
Burası neresi? Farklı bir alternatif olarak tercih edebileceğiniz yerler arasında Safranpark AVM bulunuyor. Yeme-içme gibi ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz, pek çok çeşit mağazadan alışveriş yapabileceğiniz, eğlenceli alanlarında vakit öldürebileceğiniz bir yerdir burası.
Burası neresi? Tarihi dokusunu koruyan Eski Safranbolu Çarşısı, Safranbolu’da kesinlikle görülmeye değer bir çarşıdır. Yöreye ait; lokum, maket evler ve daha birçok yöreye özgü hediyelik eşyalar satın alabilir ve hem kendinizi hem de sevdiklerinizi şımartabilirsiniz. Yerli ve yabancı birçok turiste rastlayacağınız bu çarşının sokaklarında dolaşmalı ve tarihini yakından hissetmelisiniz. Resmen huzur bulacaksınız!
Bu konu hakkında daha kapsamlı bilgiye ulaşmak için Safranbolu’nun tarihi yerleri adlı yazımızı incelemelisiniz.
Safranbolu’nun gece hayatı genelde sakin, dinlendirici ve eğlenceli mekanlara sahiptir. Yemek yiyip şarap içebileceğiniz, canlı müzik dinleyebileceğiniz mükemmel mekanlardan birine oturmalı ve güzel bir akşam geçirmelisiniz. Bunun için birkaç tavsiye vermek gerekirse; hem cafe hem de bar olarak hizmet veren Aquarius’a gidebilir ve canlı müziğin tadını çıkarabilirsiniz. Bunun dışında, Gümüş Konak Otel’in barı olan Dam Bar, Arasna Otel’in barı, Address Bar, Bar Gülevi ve Türk Evi gibi mekanları da tercih edebilirsiniz.
Karabük’ün en gelişmiş, en turistik ve en popüler şehri olan Safranbolu’da, ulaşım olanakları da bir hayli geniştir. Karabük-Safranbolu arası karşılıklı olarak gün içerisinde birçok sefer bulunuyor ancak hafta sonu seferlerin sayısı azalıyor. Aynı zamanda taksileri kullanabilir ya da özel bir araç kiralayabilirsiniz.
İçeriğimiz son olarak 22.05.2023 tarihinde editörlerimiz tarafından güncellenmiştir. Yazımızın genişlemesine ve gelişmesine katkı sunmak isterseniz fikir ve önerileriniz için bize yorum kısmından yazabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…
Yorumları Gör
Çikolata müzesi oldukça vasat çikolata çeşmesi bozulmuş havuzun içinde sinekler dolu idi hepsi ölmüş pislik içinde. İkram için ümitlenmeyin sıcak çikolata ikramı yokmuş. Hayal kırıklığı...
Talihsizlik için üzüldüğümüzü bildirir ve yorumunuz için teşekkür ederiz. Diğer okuyucularımızın yorumunuzu dikkate alacağından eminiz.
Merhaba , elinize sağlık sayenizde safranbolu'yu gitmeden keşfettim :) safranbolu'da Tepetaklak Konaka gittim çok bir özelliği yok 15 tl giriş ücreti verdim ama içeri girdiğimde içim cız etti :) bence kişi başı 5 tl uygundur orası için.
Görüşleriniz ve önerileriniz bizim için çok değerli, bu güzel yorumunuz için de ayrıca çok teşekkür ederim. :)
Çok güzeler
safranbolu hakkında verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. sizin önerdiklerinizi harfiyen yapacağım. ancak yazınızın ne zaman hazırlandığı yönünde bir yerlerde tarih göremedim.(bilmiyorum belkide ben bulamadım) nacizane tavsiyem gezdiğini tarihide bir yere not olarak eklerseniz fiyatları değerlendirme şansımız olur.
Merhaba Emre Bey; Öneriniz için teşekkür ederiz, keyifli okumalar dilerim. :)
Safranbolu'da yaşıyorum ve hiç gitmediğim 1-2 yer var . Safranbolu evlerinde büyümüş biri olarak evleri kesinlikle görmenizi tavsiye ediyorum . Cam teras ve kanyon girişleri aynı yerde ve kanyon girişinde Zipline'a da binebilirsiniz . Tam ücretini bilmiyorum ama kesinlikle parasına değer .