Gezginlerin en popüler seyahat rotalarından biri olan ülkenin görülmesi gereken yerlerinin hepsini İspanya gezilecek yerler yazımızda keşfedebilirsiniz.
Listemizin ilk sırasında;
Sagrada Familia Bazilikası, Barselona’nın simgesi olmakla beraber en önemli yapısı ve Katalan mimar Antoni Gaudi’nin en büyük eseridir.
Bu bina ilginç yapısı ile dünyadaki en alışılmadık tapınaklardan biri olmasıyla oldukça ilgi görmektedir. Bu nedenle bu görkemli bazilika şehre gidenler tarafından mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.
Park Güell, çizgi filmlerden fırlamış gibi duran yapılarıyla Barselona’nın en ünlü ve en sıra dışı parkıdır. Bu eser de Antoni Gaudi tarafından yapılmış ve Sagrada Familia Bazalikası’ndan sonra yarattığı en önemli eseridir.
Projede Park Güell’de ortak bahçeleri bulunan, 60 evden oluşan bir site meydana getirmek planlansa da yalnızca evlerden ikisinin birleştirilebilmesi sonucunda proje iptal edilmiş ve park 1922’den sonra halkın kullanımına açılmıştır.
La Rambla Caddesi, Barselona’nın en önemli ve turistik caddelerinden biridir. Cadde Port Vell ve Plaça de Catalunya arasında yer alır.
Cadde kafeleri, hediyelik eşyalar satan dükkanları, çiçekçileri ve kitapçıları ile şehrin tam kalbindedir. Ayrıca bu renkli cadde sokak sanatçılarının gösterileriyle de oldukça dikkat çekmektedir.
Barcelona gezilecek yerler yazımızı inceleyerek, şehrin görülmesi gereken diğer yerleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Casa Mila ya da diğer adıyla La Pedrera 1906-1970 yılları arasında sanat meraklısı olan politikacı Pere Mila için Antoni Gaudi tarafından inşa edilmiştir.
Passeig ve Gracia Bulvarı’nda yer alan yapı mimarisiyle dikkat çekse de aslında en çok sıra dışı çatısı ilgi görmektedir. Ayrıca eser Antoni Gaudi’nin Sagrada Famila Bazalikası’ndan sonra şehirde dikkat çeken ikinci büyük yapıtıdır.
Barselona’nın en önemli dini yapılarından olan Barselona Katedrali gotik mimarisiyle dikkat çekmektedir. Katedralin inşasına 2. Jaume’nin emriyle başlanmış, ancak 20.yy’da Ana Sivri kulenin inşasıyla tamamlanmıştır.
Müze, 1963 yılında kurulmuş ve Picasso’nun kişisel eşyalarının yanı sıra “mavi dönemim” dediği 1901-1904 yılları arasındaki eserleri yer almıştır. Barselona Picasso Müzesi şehirde ilgi çeken yerlerden biri olması nedeniyle turistler tarafından rağbet görmektedir.
Poble Espanyol Müzesi küçük bir İspanyol köyü şeklinde tasarlanmış bir açık hava müzesidir. Joseph Puigi Cadafalch tarafından tasarlanan müzenin inşa edilme amacı, İspanya’nın farklı yerlerinin ve mimari ile kültür yapılarının sergilenmesidir.
13 ayda inşa edilmiş olan müze, yapılma aşamasında 6 aylık bir proje olarak düşünülmüş olsa da gördüğü yoğun ilgi nedeniyle kalıcı olmuş ve şehrin en turistik yerlerinden biri haline gelmiştir.
Eski bir Roma formu üzerine inşa edilen katedralin bazı kısımları bu nedenle 5.yy’a ait. Gotik tarzda yapılan yapı, İspanya’daki kiliselerin içinde en naif ve detaylı olanı olabilir. Katedral içinde yer alan müze de görülmeye değer. Müzede, Romanesk üslupla yapılmış, muhteşem güzellikteki “Yaradılış Kilimi” sergileniyor.
Girona Katedrali, dünyanın en ünlü dizilerinden biri olan Game of Thrones’e de ev sahipliği yapmış. 90 basamaklı Rokoko tarzı merdivenleri size tanıdık gelecektir. Her köşesi tarih ve sanat olan bu eser, şehirde turistlerin ilgisini hayli çekiyor.
Şehrin simgesi olan Basilica del Pilar şehrin mutlaka görülmesi gereken noktalarından biri. Eğer buraya geldiysen bu etkileyici bazilikayı mutlaka görmelisiniz. Bazilikanın içinde ise fotoğraf çekmek yasak.
Bu kilise 14. yy ’da La Ribera sakinleri tarafından yapılmıştır. Gotik mimarisiyle ilgi gören kilisenin deniz kenarında yer alması etkileyiciliğini olumlu yönde etkilemiştir. Bu nedenle şehirdeki diğer kiliselere nazaran daha özel bir yere sahiptir.
Girona Katedrali’nin keşfedip merdivenlerden aşağı indiğinizde, sol tarafınızda Katalanmimarisinin en önemli eserlerinden birinin göreceksiniz. La Pia Almoina, 13.yy’da inşa edilen ve uzun yıllar evsizlere, yardıma muhtaç insanlara yuva olan bir bina. Günümüzde ise Mimarlık Koleji olarak kullanılıyor.
Pazar, Rambla de Sant Joseph’de yer almaktadır. Yöresel lezzetleri tatmak ve sanatsal faaliyetler dışında bir şeyler yapmak isteyenlerin uğrak mekanı haline gelmiş oldukça ünlü bir pazardır.
Pazar yerli halk ve turistlerin uyum içinde olduğu, hoş görünümü ile ilgi çeken oldukça güzel ve renkli bir mekandır. Sürekli kalabalık ve hareketli atmosferi rağbet görmesinin başlıca nedenlerindendir.
Ünlü ressam Goya’ya dair bir müze olan Goya Müzesi, ziyaretçilerine 3 katlı bir yapı içinde hizmet veriyor.
Birbirine dayanan rengarenk onlarca evden oluşan Onyar Evleri, nehir boyunca uzanıyor. Girona düşünüldüğünde ilk akla gelen görüntüyü de yine bu evler oluşturur.
Fransız kuşatması sırasında yıkılan surların yerine inşa edilen evler, güneşli bir günde ziyaret ettiğinizde kusursuz fotoğraflar verecek.
Tepesindeki renkli ve ilgi çekici bir küple dikkatleri üzerine çeken Pompidou Merkezi’nin açılışı 2015 yılında gerçekleştirilmiştir. Binanın içinde Frida Kahlo, Picasso gibi çok önemli isimlerin 80’den fazla eseri incelenebilmektedir. Müzede aynı zamanda görsel ve işitsel teknolojilerle müzenin işlevselliği arttırılmıştır.
Paris’in ünlü kulesi Eyfel’i de tasarlayan şirket tarafından inşa edilen köprü, farklı mimarisiyle beğeni topluyor. 1877 yılında yapılan Pont de Ferro, eski ve yeni şehri Onyar Nehri üzerinden bağlıyor. Güzel bir Girona manzarası da sunan bu kırmızı köprüde, bir fotoğrafınız olmalı.
Yerli halkın en çok ilgi gösterdiği caddelerin başında gelen Larios Caddesi alışveriş yapmak, gece hayatı ve keyifli kafelerde eğlenceli zamanlar geçirmek için uğrayabileceğiniz en önemli yerlerin başında geliyor.
Keltlere ait olan ve kentin 100 km. batısında bulunan Ronda, iki tepe arasında bulunan köprünün etkileyici görünümüyle mutlaka görülmesi gereken noktalardan biri.
Tibidabo Dağı her şeyden önce ilginç hikâyesi ile dikkat çekmektedir. Bir rivayete göre burası İsa’ya şeytanın tüm kutsallığı karşısında bütün dünyayı teklif ettiği dağdır. Dağın olduğu bölgede en çok dikkat çeken yer lunapark ve İsa’nın kutsal kalbi ismindeki heykeldir. Lunaparktaki oyuncaklar 20. yy’dan kalmış ve orijinalliğinden hiçbir şey kaybetmemiş oyuncaklardır.
Meydan birbirinden güzel çeşmeler ve heykellerle dolu olması nedeniyle şehrin en meşhur meydanıdır. Meydanın en önemli özelliği, tüm sokakların başladığı yer olmasıdır. Ayrıca meydanda pek çok markaya ait mağazalar da yer almaktadır.
Barselona’nın tarihi dokusuyla ve Orta Çağ havasıyla ünlü bir şehridir. Burada ziyaret edilebilecek yerler; Ana Katedral, Sant Feliu Kilisesi, Bany Arabs, Girona surları ve Llbertat caddesi… Özellikle Libertat caddesinde bulunan cafe ve restoranlarda vakit geçirmek oldukça eğlencelidir. Girona gezilecek yerler yazımızı inceleyerek, şehrin görülmesi gereken diğer yerleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Torre Agbar Gökdeleni, şehrin en önemli simgelerinden biridir. Carrer badajoz ve Avingude diagonal arasında yer alan 38 katlı bir gökdelendir. Bina göğe doğru uzanan, oval şekilli ve oldukça dikkat çekici bir binadır. Bina, Fransız mimar Jean Nouvel ve İspanyol firması iş birliği ile inşa edilmiştir.
1997 yılında inşa edilen Guggenheim Müzesi, şehrin ziyaret edilmesi gereken en önemli yerlerinden biridir. Bina, özellikle dış mimarisi ile Bilbao’yu ziyaret edenler tarafından ilgi görmektedir. Bilbao gezilecek yerler yazımızı inceleyerek, şehrin görülmesi gereken diğer yerleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Nou Camp Stadyumu, F.C. Barselona futbol takımına ev sahipliği yapmaktadır. Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise 11. En büyük stadyumu olan Nou Camp, 1957 yılında yapılmıştır. Stadyumun en önemli bir diğer özelliği de stadyum içerisine reklam almayan tek spor kulübü olmasıdır. Bunun nedeni ise, stadyumun oldukça estetik bir görüntüye sahip olması ile bu görüntüye reklam yakışmayacağı. Futbol severler tarafından yoğun ilgi gören stadyum özellikle erkek turistler tarafından rağbet görmektedir.
2011 yılında Alman mimar Jürgen Mayer-Hermann’ın tasarladığı yapı halk arasında “mantar” olarak adlandırılmaktadır. Yapının 30 metre yüksekliğindeki terasına asansörlerle çıkarak şehir manzarasının tadını çıkarabiliyorsunuz.
Sevilla Katedrali’nin de bulunduğu bölge şehrin en fazla turist geçen duraklarından biri. Sevilla gezilecek yerler yazımızı inceleyerek, şehrin görülmesi gereken diğer yerleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Yaklaşık 600 yıllık bir eser olan Las Palmas Katedrali, Gran Canaria adasının en önemli ve eski ibadet yerlerinden biri. Adanın simgesi haline de gelen katedral Neo-klasik tarza inşa edilmiş ve iç mekanları gotik tarzda düzenlenmiş. Katedral içinde yer alan Kutsal Sanat Müzesi’nde onlarca dini tablo sergileniyor. Yüzlerce yıllık el yazması, ahşap heykeller ve farklı süs eşyaları gibi sanat eserlerini de içeren büyük bir koleksiyon da bulacaksınız.
İspanya’ya gelmişken Boğa Güreşi Alanı’nı görmeden olmaz değil mi! Boğa güreşi festivallerine ev sahipliği yapan arena, diğer zamanlarda da ziyaretçiler tarafından büyük ilgi görüyor.
Müslümanlar şehri terk ettikten yüzlerce yıl sonra yaptırılan hamam, Arap ve Roma hamamı tarzlarına bağlı kalarak tasarlanmış. İspanya’nın halka açık tek hamamı olduğu da söyleniyor. Hamam içinde; soğuk ve sıcak oda, yerden ısıtmalı odalar ve soyunma odaları da bulunuyor. Arap Hamamı haftanın her günü 10.00-14.00 arası hizmet veriyor.
Dünyanın en büyük gotik katedrali unvanına sahip olan Sevilla Katedrali 16. yüzyıldan bu yana hizmet vermektedir. Katedral aynı zamanda 1987 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunuyor.
Giralda Çan Kulesi ise şehrin önemli simge yapılarından biri olarak kabul edilmekte ve ziyaretçilerden büyük ilgi görmektedir.
Şehrin simgesi bazilikanın hemen yanından bulunan Ebro Nehri, bazilikanın muhteşem siluetine oldukça fazla katkıda bulunuyor. Nehrin kenarında yürüyüş yapabilir, çok keyifli zamanla geçirebilirsiniz.
1996 yılında yapılan şehrin en çarpıcı mimari yapılarından biri olan City of Art and Sciences, 6 farklı binanın birleşiminden oluşuyor. Eski Turia nehir yatağında 350 bin metrekarelik bir alanda bulunan kompleksi mutlaka ziyaret etmelisiniz.
San Juan Playa, La Playa de San Juan kasabasında, Alicante şehrine yaklaşık 20 dakikalık sürüş mesafesinde bulunan 7 kilometre uzunluğundaki güzel bir plaja ev sahipliği yapmaktadır. Temiz beyaz kum, derin mavi su, kaliteli restoran ve bar arayanlar için ideal bir tercih. Alicante gezilecek yerler yazımızı inceleyerek, şehrin görülmesi gereken diğer yerleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Adrenalin dolu bir tatil planınız varsa ve sadece yüzüp güneşin altında dikilmek istemiyorsanız, o zaman Cala Saladeta’ya gitmelisiniz. Daha derin sulara ve kayalıklı kumsala sahip olan plajda, sorunsuz atlayışlar yapabilirsiniz. Tabii yine de dikkatli olmakta fayda var. Temiz denizi ve uçsuz bucaksız manzarasını saymıyoruz bile.
İbiza’nın yer altının da güzelliğini görmek için gidebileceğiniz Cova de Can Marça’nın içinde oluşmuş sarkıt ve dikitlerin 100.000 yıllık oldukları düşünülüyor. Rehberli turlarla gezeceğiniz mağarada, kullanılan ışıklar ve hafif hafif size eşlik eden müzikle fantastik bir ortam yaratılmış. Bu benzersiz yolculuğa her gün 10.30-17.30 saatleri arasında çıkabilirsiniz. İbiza gezilecek yerler yazımızı inceleyerek, şehrin görülmesi gereken diğer yerleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Uzayıp giden okyanus manzarasıyla Maspalomas Plajı, adanın en güzel plajlarından biri. Hem denizin hem de çölün iç içe uyumunu görebileceğiniz plaj Las Palmas şehrinin merkezinde yer alıyor. Adanın keyfinin en güzel çıkacağı yerlerden biri olduğunu söylemeliyiz.
Canelobre’nin görkemli mağaraları, Alicante şehrine yaklaşık 24 kilometre uzaklıktaki Busot’un yakınında bulunuyor. Mağaralar İspanya’nın en büyük ve en derin mağara sistemlerinden biridir. Bu mağaraların keşfinin 740’a kadar uzandığı düşünülüyor. Bugünkü şeklini alması ise yedi milyon yılda mümkün olabilecek bir durum. Sarkıtların ve dikitlerin turizm amacıyla zekice ışıklandırıldığını göreceksiniz. Mağaraların başlıca çekiciliği şamdan biçimidir. Bir de unutmadan ekleyelim. Geziler sadece rehberli turlar ile yapılıyor.
Bloklar halinde Mısır’dan Madrid’e taşınan Debod Tapınağı, İspanyol arkeologların çalışmalarıyla birleştirilerek ülkenin önemli tarihi yapıları arasındaki yerini almıştır.
Madrid’e geldiğinizde görmeniz gereken bir diğer önemli meydan ise Plaza Mayor. Çevresi tarihi binalarla çevrili meydan etrafında pek çok cafe ve restoran bulunuyor.
1400’lü yıllarda Gotik bir mimari ile ortaya çıkarılan kentin bu eski yerleşim bölgesi, ziyaretçileri şehrin sokaklarında tarihi bir yolculuğa davet ediyor.
Maria Luisa Parkı’nda bulunan Plaza de Espana, özgün mimarisi ile ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Avrupa’nın en güzel noktalarından olan İspanya’nın gezilecek yerlerini nasıl buldunuz? Düşüncelerinizi bizlerle yorumlar kısmından paylaşırsanız çok seviniriz. Hayallerinizi süsleyen İspanya tatiline çıkmak için bizce en güzel zamanlar Nisan-Mayıs ayları. İlkbahar döneminde İspanya uçuş fiyatları Türk Hava Yolları’nda 785 ₺, Pegasus Airlines’da 478 ₺’ye kadar düşüyor. Sizde biletinizi erkenden alın, karlı çıkın !
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…