Şehir hakkında: Ülkemizin batı Karadeniz kısmında konumlanan bir şehir olan Bolu, Ankara ve İstanbul yolu üzerinde oldukça mühim bir geçiş noktası olup rahatlıkla ulaşılabilir. Yaklaşık 311 bin 810 kişilik nüfusu ile geçim kaynağı genel olarak ormancılık, sanayi ve tarım sektörleridir. Muhteşem doğası, enfes yemekleri ve yapılacak aktivitesi ile karşınızda Bolu’da yapılacak şeyler listesi…
Kullanılan kartlar;
Şehir İçi Ulaşım; Şehirde yapacağınız ulaşımda belediye halk otobüsleri ve minibüsleri kullanabilirsiniz. Kullanacağınız bu araçlarda ise Bolukart geçerlidir. Dilerseniz de 1, 3 ve 5 kullanımlık Kullan-at şeklindeki ulaşım kartlarından ve temassız akıllı kartları tercih edebilirsiniz.
İkonik gezi noktaları; Bolu dendi mi akıllara ilk gelen yer kuşkusuz Yedigöller Milli Parkı başta olmak üzere, kış aylarının vazgeçilmez etkinlik noktası Kartalkaya Kayak Merkezi, dinlendirici etkisiyle Abant Gölü Milli Parkı ve çok daha fazlası…
Pazar günü ne yapılır; Sabah Abant’ta seçeceğiniz bir restoranda nefis bir kahvaltı ile güne başlayıp ardından Abant Gölü kenarında bir yürüyüş oldukça cezbedici bir gün vaat ediyor.
Burası Neresi? Bolu şehir merkezinde yer alan Bolu Müzesi’nde, ilçe ve çevresinden elde edilen varlıkların sergilenmesi amacıyla 1975 senesinde Müze Memurluğu kurulmuştur. Belirli bir dönem Güzel Sanatlar Galerisi içerisinde faaliyetlerini sürdüren Müze Memurluğu, 1976 senesinde günümüzde hala hizmet vermeye devam ettiği Fırka Tepesi adı ile bilinen bölgede yapımı tamamlanan Bolu Kültür Sitesi binasına taşınmıştır. Bundan bir yıl sonrada sahip olduğu koleksiyon eserlerini sergilemek üzere açılmıştır.
2006 senesinde yeniden düzenlenen müze içerisinde; kronolojik sırayla sergilenmekte olan Arkeolojik, Sikke ve Etnografik eserler zemin ve ikinci katlarda yer alıyor. Toplamda 17 bin 58 adet eserin yer alıyor olup bunun 1677 tanesi etnografik, 3 bin 266 tanesi arkeolojik, 12 bin 95 tanesi ise sikkedir.
Müzenin hemen girişinde yer alan Arkeoloji Salonu’nda; Neolitik, Eski Tunç, Frig, Urartu, Lydia, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait mermer,cam, maden ve pişmiş toprak eserler kronolojik bir sıra içerisinde ziyaretçilerine sunulmaktadır. Aynı zamanda Claudiopolis Antik Kenti’nin nekropolünden çıkarılan Roma dönemi tuğla mezar örneği ile iskelet ve mezar hediyeleri ile birlikte arkeoloji salonunda yerini almaktadır.
Eserler arasında; tarihi M.Ö. 2 bine dayanan Seben-Korucuk Köyü kalıntıları, M.Ö. binli yıllara uzanan Değirmenözü Köyü kalıntıları, Helenistik Dönem’deki Göynük – Susuzkınık Köyü kalıntıları ile yine çeşitli köylerden çıkarılaHerakles Heykeli, Kadın Başı, Hermes Büstü, Nymphe Heykeli ve Gladyatör Mezar Stelin sağlık tanrısı Asklepios, kızı Hygeia ve yardımcısı Telesphoros Heykelcikleri bulunuyor olup oldukça önemlidirler.
Arkeoloji salonu içerisinde oldukça zengin bir sikke koleksiyonu mevcut olup altın, gümüş ve bronz sikkelerden meydana gelmektedir. İki kısım şeklinde sergilenen sikkeler grubunda Grek şehir ve krallık sikkeleri ile Roma ve Bizans İmparatorlarına ait olan sikkeler sergileniyor.
İslami sikkeler kısmındaysa Emevi, Artuklu, Selçuklu, İlhanlı, Osmanlı vb. İslami kültürlere ait sikke örneklerini göreceksiniz. Bu kısımda da üç farklı grup biçiminde sergilenmekte olan Osmanlı defineleri sikkeleri en ilgi çeken eserlerdir.
Müzenin ikinci katın bulunan salonda 19. ve 20. yüzyılın ilk yarısına uzanan geçmişi ile yakın tarihe dayanan günlük yaşamda kullanılmakta olan etnografik eserler bulunuyor. Eserler; silah koleksiyonu, dini eserler, takılar, Mudurnu yöresi oya örnekleri, gündelik yaşama ait madeni eserler, işleme ve dokumalar ile kıyafetlerden oluşurken klaisk bir Bolu evine ait olan mutfak ve oturma odası ile ayrı bir vitrinde de Bolu’da Kına Gecesi tasarımları sergilenmektedir.
Büyük taşlar ile pişirilmiş toprak eserler müzenin bahçesinde sergilenmektedir. Eserler Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait olup, Roma dönemine ait lahitler, mezar stelleri, heykel kaideleri, sütunlar, sütun kaideleri, sütun başlıkları, friz, arşitrav vb. mimari elemanlar; Bizans dönemine ait vaftiz teknesi gibi mimari parçalar ile Osmanlı dönemine ait kitabeli mezar taşları bulunmaktadır.
Burası Neresi? Göynük’e 22 kilometre mesafede yer alan Sünnet Gölü Tabiat Parkı, Erenler ve Korudağ Tepeleri arasında bulunuyor. 18 hektar büyüklüğündeki göl, etrafındaki dere ve diğer kaynaklardan besleniyor. Derinliği 22 metre kadar olup burada mercan ve alabalık tutabilirsiniz. A tipi bir mesire alanı olan park 2011 senesinde ise tabiat parkı olarak nitelendirilmiştir. Özel sektöre kiralanan işletme 45 oda ve 115 yatak kapasitesi ile konaklama hizmeti vermektedir. Gölün etrafında piknik, yürüyüş ve bisiklet turunu keyifle yapabilirsiniz.
Neden Gitmeliyim? Derin bir vadide meydana gelen depremin neticesinde tıkanarak oluşan gölün ortasında bir yapay ada bulunuyor olup, burada ördekler, kazlar, çocuk oyun alanı ve bir de tesis yer alıyor. Öyle ki çocukların oyun oynadıkları alanda gezen tavşan gibi sevimli hayvanlar eğlenceli bir hal oluşturuyor. Gölün çevresinde bulunan yeşillikler içerisinde piknik ve yürüyüş yapabilir veya göl üstündeki alabalık tesislerinde yemek yiyebilirsiniz.
Burası Neresi? Şehirde kamp yapabileceğiniz popüler noktalardan biri olan Aladağ Göksu Tabiat Parkı, doğa tutkunları için vazgeçilmez bir mekandır. Yılın her mevsimi hizmete açık olan park özellikle Ankara‘dan oldukça sık ziyaretçi ağırlıyor olup ulaşılabilirliği kolaydır. Gölet güzelliği ile göz dolduruyor olup yayla evlerinin görüntüsü ise hayran bırakacak cinsten. Kış mevsiminde gelirseniz soğuk olacağı için yanınıza kalın ve termal giysiler getirin! Kamp yapmak için birebir olan yere gelince girişinde kafe ve çadır kiralayabileceğiniz bir de işletme göreceksiniz. Eğer burayı Bolu’da yapılacak şeyler listenize eklerseniz keyifli vakit geçireceğinizden şüphem yok.
Burası Neresi? Bolu merkezde bulunan hamamların en iyilerinden biri olup adını taşıdığı Tabaklar Mahallesi’nde konumlanıyor. Tahvil Mehmet Paşa tarafından 16. yüzyılda yapılan yapıda kadın ve erkek bölümleri ayrı olacak şekilde inşa edilmiştir. Yapımında moloz taş kullanılmış olan hamamda kadınlar bölümü erkeklerinden daha büyüktür. İlk yapıldığı zamanda soyunmalık, soğukluk, sıcaklık olmak üzere üç kısım biçiminde inşa edilmiş. Fakat geçmiş zamanda yapılan yol çalışmaları neticesinde soyunmalık bölümü ne yazık ki yıkılmıştır. Bugün kafetarya olarak faaliyet gösteren hamama bir şeyler içmek uğrayabilirsiniz.
Burası Neresi? Bolu’ya geldiğiniz takdirde yapılacak şeylerden biri mutlaka Akkaya Travertenleri olup Pamukkale Travertenleri’ne benzetilmektedir. Büründüğü beyaz görüntüsü ile ziyaretçileri kendine hayran bırakan Akkaya, kaynağından çıkan sodalı su içilebiliyor. 20 derecenin üzerindeki sıcaklığa sahip olan travertenler, yer altından çıkan zengin suyun karbon gazı uçmasıyla geriye kalan kireç neticesinde sahip olduğu görüntüye kavuşuyor.
Neden Gitmeliyim? Geldiğinizde ilk görebileceğiniz şey büyük yüzme havuzudur. İçerisine girebildiğiniz gibi bunun için belirli bir ücret ödemeniz gerekiyor tabi ki. Yazın sıcaklarından kaçıp serinleyebileceğiniz noktalar arasında Akkaya yer alıyor.
Kadın ve erkek girişleri farklı olacak şekilde olup havuz bir panel ile bölünmüş biçimdedir. Büyük havuzdan ileriye doğru gittiğinizde ayaklarınızı sokabileceğiniz sodalı havuzlar bulunuyor. Bölgeden çıkan suyu içebilir ve hatta yanınıza getireceğiniz şişelere de doldurabilirsiniz.
Travertenlerin hemen üstünde bulunan yeşillik alanda piknik yapabileceğiniz bir yer olarak düzenlenmiş olup yanınıza ihtiyaç malzemeleri getirdiğiniz takdirde orman manzarasına karşı piknik keyfi yapabilirsiniz.
Burası Neresi? Bolu’nun Mudurnu ilçesinde yer alan Yıldırım Bayezid Cami, 14. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş bir külliye yapısıdır. Osmanlı mimarisi içerisindeki tek kubbeli planın en sade biçimde uygulandığı erken örneklerden biri olma sebebiyle ayrı bir öneme sahiptir. Cami, medrese ve çifte hamamdan oluşan külliye Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılmış olduğundan onun ismi ile anılmaktadır. Mudurnu’daki en büyük cami olma sıfatına sahip olan caminin bir diğer bilinen adı da halk arasında Büyük Cami’dir.
Üç gözlü, üzeri kubbe ile örtülmüş olan cemaat yeri ile merkezi planlı kubbeli bir plan şemasını gösteriyor. Yapının tamamı moloz taşlarla inşa edilmiş olup cümle kapısında mermer kullanılmış. Yüksek bir kasnak üzerine konulmuş kubbenin geçişleri tromplar ile sağlanmış.
Son cemaat bölümü yandan iki duvar ile kapatılmış biçimde ve cümle kapısı ile aynı noktadır. Aydınlanmasını sağlayan pencereler güneyde, doğuda, batıda ve kasnak kısımlarında bulunuyor. Minare ise cemaat yerinin önünde bağımsız bir noktadayken 1744 senesinde caminin sağına tekrardan yapılmıştır.
Caminin bir de şadırvanı varmış ancak günümüze kadar gelememiş. 1999 senesinde hasar alan cami yeniden yapılan çalışmalardan sonra 2001 senesinde tekrardan kullanıma açılmıştır. Mihrabı mermerden dikdörtgen bir nişten yapılarak meydana getirilmiştir. Çevresinde ise süslemeli ayetler mevcut.
Günümüzde mevcut olmayan medresenin caminin kuzeyinde veya kuzeydoğusunda olduğunu düşünülmektedir. 1382 tarihi vakfiyesinde geçiyor olup yapım tarihi olduğu düşünülmektedir. Hamam yapısının üzerinde yer alan kitabede medreseyle ilgili herhangi bir bilgi bulunmuyor. Ancak daha önceleri 1922 senelerinde hapishane olarak kullanıldığı hakkında bilgiye ulaşılmaktadır. Sonrasında da tamamen ortadan kalkmıştır yapı.
Külliyeden günümüze yalnızca hamam ulaşmıştır. Mudurnu Hamamı olarak da bilinen yapı, 1382 senesinde yapılmış olup erken Osmanlı mimarisinin mühim örneklerindendir. Mermer kapısının üzerindeki kitabeden mimarinin Ömer İbrahim olduğu anlaşılıyor. Mimarisinde bahsedecek olursam; erkekler bölümündeki soyunmalık kısmı 20 metre çapında bir kubbeli ile örtülmüş şekildedir. Hamamın her iki kısmı bir uçtan diğer uca birleştirilmiş ve kadınlar bölümü ise daha büyük olacak şekilde yapılmıştır.
1964-65 senelerinde yangın felaketi gerçekleşmiş olup 1968 senesinde ise restore edilmiştir. Daha sonralarında işletilmesi üzerine kiralanmıştır. Son olarak 2006 senesinde detaylı bir restorasyon çalışmasının ardından uzun bir dönem faaliyet göstermeyen kadınlar bölümü de hizmete açılmıştır. Günümüzde Mudurnu Belediyesi tarafından işletiliyor.
Burası Neresi? Eski bir yerleşim yeri olan Sebeni M.Ö. 2 binli yıllara ait olan tören baltası, kaseler, testiler, damga, kargı ve heykelciklerin keşfedilmesiyle Çeltikdere Vadisi’ndeki yerleşim kalıntılarının geçmişine ışık tutacak özelliktedir. Aynı zamanda Solaklari Seylik, Kabak ve Muslar’da mevcut olan kaya evleri ve mağaralar yaşamın eski dönemlere dek uzandığının adeta bir kanıtıdır.
İlk olarak Hititler olmak üzere ardından sırasıyla; Frig, Lidya ve kısa bir süre Perslerin hükmü altına girdiği bilinmektedir. M.Ö. 334 senesinde sonra Bitinya sınırları içerisinde alınan Seben, Bitinya’nın da Romalıların egemenliği altına geçmesiyle ikiye bölünen Roma’nın akabinde Bizans’ın eline geçmiştir.
Neden Gitmeliyim? Solaklar Köyü’ndeki bu kaya evleri, merkeze 4 kilometre kadar mesafede yer alıyor olup Kuzderesi’nin meydana getirdiği vadinin kuzeyindeki kayalık yamaçta konumlanıyor. Bu evler 4-5 katlı şekilde yapılmış ve her bir evin katı bacalar ile birbirlerine bağlanmış şekildedir.
Günümüzde sadece üç katı ziyaret edilmeye açık olup evlerin girişinde belirli oyuklar yapılarak hayvan barınakları olduğu varsayılan yerler yapılmıştır. Sıklıkla ziyaret edilen evler, 2009 senesinde 1. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı olarak koruma altına alınmıştır
Burası Neresi? Bolu köyleri yer yer Sarıalan Yaylası’nı meydana getirmektedir. Yayvan çanak görüntüsünü yansıtan yaylada yan yana sıralanmış olan tahta evleri görmeniz mümkün. Sessiz ve huzurlu yapısı insanı burada yaşamaya teşvik ediyor. Yaylanın ismi mayıs ayının gelmesiyle açan sarı çiçeklerinden almıştır.
Neden Gitmeliyim? Sarıalan’a çıkan yol yavaş yavaş yükselerek gidiyor olup, oldukça değişik bir görüntü oluşturuyor. Bu yoldan devam ettiğiniz takdirde ormana doğru girmeye başlıyorsunuz. Ardından bir otelin yer aldığı düzlük alana ulaşacaksınız. Buraya geldiğinizde göreceğiniz 360 derecelik manzara içinizi ısıtacak.
Sarıalan otellerinin verandasında Kartalkaya’nın zirvesine doğru göz gezdirin. Mayıs aylarında karların altından sarı ırmak gibi akıp dağın yamaçlarından süzülen çiçeklerin oluşturduğu cümbüş göz banyosu yapmanızı sağlıyor. Burada duyabileceğiniz tek ses ineklerin boyunlarındaki çan sesleri. Gece dahi oturup gökyüzündeki parlak yıldızların üzerinizi bir yorgan misali örtüşüne şahit olabilirsiniz. Kısa yürüyüşler yaparak doğanın tadını çıkartabilirsiniz.
Burası Neresi? Bolu’nun Mudurnu ilçesinde yer alan evler şehir merkezine 52 kilometre kadar uzaklıkta bulunuyor. Mudurnu’nun özel yapıları olan Eski Türk evleri, Safranbolu’nun tarihi evleri gibi bir yapıya sahip olup geçmişi birkaç yüzyıl öncesine kadar uzanmaktadır.
Osmanlı’nın kent mimarisini yansıtan önemli örneklerinden olan evler, Kentsel Sit Alanı koruma altına alınan ilçede 207 konut, 20 dini kültürel yapı, 2 doğal anıt, 2 askeri yapı, çeşme ve hamam olmak üzere toplam 231 tane tarihi yapı mevcut. Bundandır ki Bolu’ya geldiğiniz takdirde yapılması gereken şeylerden biridir.
Neden Gitmeliyim? 2014 senesinde UNESCO Dünya Mirası Listesine girmeyi başaran ilçe Mudurnu Tarihi Ahi Kenti adı ile de bilinmektedir. Armutçular Konağı ve Keyvanlar Konağı özellikle ziyaret edilmelidir! Eski sivil mimari örneklerinin en biçimde yansıtmaktadır.
Konaklardan bir bölümü pansiyon olarak kullanılırken birçoğu da Bolu’nun lezzetli yöresel yemeklerinin tanıtımları yapılmaktadır. Genel olarak bakıldığında iki yada üç katlı olacak biçimde inşa edilen evlerin dışa yönelik şahniş ve cumbalı olduğu görülmektedir.
Evlerdeki ahşap kapı ve pencerelerde Osmanlı ağaç işçiliğinin en iyi örneklerini görebilirsiniz. Buna ek olarak harikulade tavan süslemeleri ve ahşap oyma sanatının en güzel örneklerini de söylemek mümkün. Konakların bazılarında köy kadınlarının kendilerinin yapmış oldukları yöresel ürün tezgahlarında sergileniyor.
Kaçırmayın! Eğer isterseniz buradan kendiniz ve sevdikleriniz için hatıralar alabilirsiniz. Mudurnu’nun pişmaniyesini mutlaka öneririm. Mudurnu Saray Helvaları olarak bilinen pişmaniyelerin tadını denemelisiniz.
Burası Neresi? Tarihi evler ile ön plana çıkıyor olup Eskişehir, Bilecik, Ankara ve Sakarya illeri ile komşu olan Bolu’nun Göynük ilçesi bölgede görülmeye değer tarihi bir değerdir. Ülkemizin önemli gezi yerlerinden biri olan bu nokta uğut marmelatı, şeker fasulyesi, tokalı örtüleri ve tahta oymacılık eserleriyle de oldukça popülerdir.
Kentsel SİT Alanı olarak koruma altına alınan evlerin her biri oldukça önemlidir. 20. yüzyılın başlarında yapılan evlerin hemen hemen hepsi iki yada üç katlı olacak şekildedir. Evlerin önünde hayat isminde avlular mevcut olup huzurlu ortamı ile 2017 yılı başında Citta- Slow yani Sakin Şehir adını almaya hak kazanmıştır.
Neden Gitmeliyim? Yaklaşık olarak 100-150 yıllık bir geçmişe sahip olan evler, Anadolu Türklerinin hayat tarzını, yerleşim biçimlerini ve geleneklerini yansıtmaları yönünden mühimdir. 137 tane tarihi konut, türbe, hamam, çeşme, kule, 21 cami ve hazire olmak üzere toplam 158 adet tarihi konut ile 14. yüzyılda Gazi Süleyman Paşa tarafından inşa ettirilmiş tarihi hamam, konak ve cami gibi tarihi yapılar mevcuttur.
Kaçırmayın! Ahşap yapıdaki evler ve ahşap oymacılığı sanatı görülmeye değer niteliktedir. Mudurnu’da olduğu gibi burada da Osmanlı’nın geleneksel ahşap sanatının en iyi örneklerini yakından inceleyebilirsiniz.
Burası Neresi? Şehrin simgesi haline gelen Göynük Zafer Kulesi, 1922 senesinde Cumhuriyetin ilk zamanlarında dönemin kaymakamıHurşit Bey tarafından yaptırılmıştır. Sakarya Meydan Muharebesi’nin kazanılması ve Türk ordusunun verdiği mücadeleyi temsili olarak yaptırılan Göynük Zafer Kulesi, şehrin en hakim noktasında konumlanıyor.
Göynük’teki diğer evlerin ahşap dokusuna uygun şekilde inşa ettirilen kule, altıgen bir temel üzerine kurulmuş ve üç kattan meydana gelmektedir. Bolu kartpostallarını değişmeyen görüntüsü Göynük Zafer Kulesi’ni ziyaret etmek için para ödemenize de gerek kalmıyor üstelik. Öyleyse hiç vakit kaybetmeden Bolu’dayapılacak şeyler listenize bu mimarlık harikası kuleyi ekleyin! Göynük Zafer Kulesi’ne Bolu şehir merkezinden düzenli aralıklarla hareket eden Göynük minibüslerine binerek ulaşım sağlayabilirsiniz.
Burası Neresi? Bolu’ya 37 kilometre mesafede yer alan Yeniçağa ilçesinde bulunan göl, bir çanak gölü olup . 989 metre yüksekliğe ve 2780 dekarlık bir alana sahiptir. Farklı kuş türlerini görebileceğiniz gölün kıyısında bir de gözlem kulesi mevcut. Özellikle de göç zamanlarında arı şahini ve balık kartalı gibi kuş türleri için oldukça önemli bir bölgedir. Gölde yaşayan sazan, karabalık ve kerevit balıklarını tutabilirsiniz.
Neden Gitmeliyiz? Yeniçağa Gölü’nün alt havzasında bulunan 384 farklı bitki taksonunun 12’si Türkiye’deki endemiktir. Aynı zamanda endemik olmasa da 8 bitki türe rastlanmaktadır. Bu yönden ülkemizdeki 112 bitki alanlarından biri olma niteliğine sahip olmuştur.
Sulak alan, açık su yüzeyi, sazlık ve bataklıklar gibi çeşitli karakterlere sahip göl yaban hayatı yönüyle de oldukça değerlidir. Bunların çevresindeki orman ve tarım alanları ise yaban hayatını destekler nitelikte olup bölgede balıkçık, kuş gözlemciliği ve doğa yürüyüşü gibi farklı aktiviteleri gerçekleştirebilirsiniz.
Burası Neresi? 127 hektarlık alanı kapsayan Abant Gölü, denizden 1350 metre yükseklikteki yer alıyor olup yer altında oluşan çöküntüler sonucunda büyük taş blokların vadiyi doldurması ile meydana gelmiştir. Tektonik kökenli bir fay hattı üzerinde konumlanan göl, dağlardan akan kar sularıyla beslenmektedir.
Marmara ve Karadeniz Bölgeleri’nin kesiştiği bölgede yer alan Bolu’nun Mudurnu ilçesindeki Abant‘ta yeişen ağaç türleri ve endemik bitkileri de bünyesinde barındırmaktadır. Bunlar arasında; çam, köknar, ardıç, kayın, meşe, kavak ve gürgen ve bunun yanında ormangülü, fındık, çilek ve nane gibi türlerin ihtişamlı güzelliğiyle başınızı döndürecektir.
Parkın 1196 hektarlık bölümü 1988 senesinde koruma altına alınarak tabiat parkı olarak nitelendirilmiştir. Yılın her mevsimi farklı bir güzelliği olan parkta 1400 metreden 1700 metreye kadar birçok tepe mevcut. Gözünüzün alabildiği kadarıyla ormanlarında ise; tilki, çakal, kurt, ayı, domuz, geyik, karaca, tavşan, sincap, gelincik, yaban kazları, yaban ördekleri, balıkçıl, sakarmeke, karabatak, turna, şahin, doğan, kara akbaba, kaya kartalı, atmaca, baykuş, toygar, alakabak, puhu, gökdoğan, ağaçkakan, karatavuk, bülbül, ispinoz ve saka hayvan türleri yaşam sürmektedir.
Neden Gitmeliyim? Etrafında 7 kilometre uzunlukta olan yürüyüş parkurları için elverişli hale getirilmiş olup balık tutmayı sevenler belirli bir ücret ödeyerek olta alıp balık tutabilirsiniz. Aynı zamanda gölün çevresindeki at arabaları yada araçlar ile de turlar gerçekleştirebilirsiniz.
Piknik de yapabileceğiniz alanlar masalar ile bezenmiş olup mangal yakmadan dönmeyin! Yanınızda herhangi bir şey taşımanıza ihtiyaç yok. Her şeyi buradan satın alarak yapabilirsiniz. Yaz dönemlerinde sıcaktan kaçıp ferahlayabileceğiniz bu alanda bulunan buz gibi dağ suları ile kendinize gelebilirsiniz.
Doğanın bir armağanı olan bu bölge kaliteli oksijeni ile başınız dönecek! Bu güzel görüntüye karşı fotoğraflar çekilip sosyal medyalarınızda paylaşmalısınız! Aynı zamanda kamp yapabileceğiniz karavan ve çadır alanları yer alıyor. 25 TL ödeyerek kamp etkinliğini gerçekleştirebilirsiniz.
Burası Neresi? Bolu’ya yaklaşık olarak 13 kilometre mesafede bulunan Gölcük Tabiat Parkı, suni olarak yapılmış bir göl olup 1217 metre yükseklikte konumlanıyor. Etrafında çam, göknar, kayın, gürgen ve karışık türde ağaç türleri ile sarılmış olan görüntüsü ile aklınızı başınızdan alacak. Göl ve çevresi Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tescillenerek tabiat parkı ilan edilmiştir.
Neden Gitmeliyim? İçerisinde Devlet Konukevi olarak bir ev mevcut olup hemen yanında restoran, kır lokantası, kafeterya, büfe, mescit ve bungalov tipi konaklama tesisleri yer almaktadır. Buraya gelerek kafanızı dinleyebilir, fotoğraf çekebilir, belirli zamanlarında sportif olta balıkçılığı yapabilir, bisiklet turu ve piknik için vakit ayırabilirsiniz.
Burası Neresi? Samandere Şelalesi Tabiat Parkı, Düzce‘ye 26 kilometre mesafede yer alıyor olup ülkemizin tescil edilen ilk tabiat parkıdır. Yaz aylarında bölgenin yakınlarında tatil yapılacak yerler arasındaki şelale, hafta sonu kaçamakları için ideal bir nokta. Burada piknik yapıp keyifli vakit geçirebilirsiniz. Bitki örtüsünün verdiği göz zevki ile su sesinin verdiği dinginliğin birleşmesiyle oluşan ortamdaki mesire ve piknik alanları, yürüyüş parkurları ve dinlenme tesisleri ile farklı aktiviteleri değerlendirebilirsiniz.
Neden Gitmeliyim? Üstüne üstlük konaklama alternatifi de bulunuyor. 10 hektarlık bir alana yayılan şelale, Uğursuyu ile birleşerek Efteni Gölü’ne kavuşuyor. Buradan da Melen Suyu ile birleşerek Akçakoca sınırından Karadeniz’e dökülmektedir. Bulunduğu köyün adını alan park, doğa olaylarının oluşmasıyla meydana gelmiş olup 500 metre dere boyunca ağaçlar, üç adet şelale ve Cadı Kazanı adı verilmiş derin bir bölümü kapsayan yerde tescillenmiştir.
Burası Neresi? Bıçkı Deresi’nde yer alan şelale, 120 metre yükseklikten dökülüyor olup üç ayrı patika ve merdivenler ile gezilebilmektedir. Kış aylarında büründüğü beyazlık ve yaz aylarında ise açan çiçekler ile gözlerinize bayram ettiriyor. Bir ressamın elinden çıkmışcasına bir görüntüye sahip olup doğanın kucağında piknik yaparak hoş saatler geçirebilirsiniz.
Şelalenin etrafında; kayın, gürgen, köknar, porsuk sıklamen, menekşe, sarıçam, karaçam, kestane, ıhlamur, akçaağaç, dişbudak, ceviz, orman kavağı, böğürtlen, üvez, alıç, taflan, kantaron otu, kardelen, arap sümbülü, burçak ve daha fazlasına sahip bitki örtüsüne sahiptir.
Neden Gitmeliyim? Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından Orman İçi Dinlenme Yeri olarak sıfatlandırılan Güzeldere’de; trekking, kampçılık, at binme, bisiklet binme, foto-safari aktiviteler gerçekleştirilebilmektedir.
Şehre yakınlığı ile ulaşılabilirliği oldukça rahat olup daha çok ziyaret edilebilmesi hususunda etkili olmaktadır. Bolu tatiliniz esnasında mutlaka gitmeniz gereken yerler arasındadır. Doğanın kucağına kendinize atabileceğiniz bölgeyi keşfetmediyseniz şimdi tam sırası.
Burası Neresi? Bolu Belediyesi tarafından tasarlanan projenin 2018 senesinde faaliyete geçirilmesiyle hizmete açılan parkın içi çizgi film karakterleri ve masal kahramanlarının heykelleriyle görenleri bir masal dünyasının içerisine çekiyor. Oldukça renkli görüntülere ve eğlence seçenekleri ile olanak sunan Masal Park’ta, Taş Devri karakterlerinden, Pamuk Prenses’e kadar pek çok kahraman bulunuyor.
Neden Gitmeliyim? Nuh’un Gemisi ile ilgiyi üzerine çekiyor olup düzenlenen yürüyüş ve bisiklet parkurları da mevcut. Çocuklarınız parkta oyun oynarken sizde onları kafede vakit geçirebilirsiniz. Dolayısıyla bu harika parkı Bolu’da çocuklarınız ile yapılabilecek eğlenceli şeylerden biri olarak değerlendirebilirsiniz.
Burası Neresi? Bolu’da sevdiklerinizle eğlenceli vakit geçirebileceğiniz yerlerin başında gelen lunapark şehir merkezinde yer alıyor olup çocuklu aileler ve gençler tarafından yoğun olarak ziyaret edilen yerlerden biridir. Bu lunaparkta yediden yetmişe herkesin binebileceği oyuncaklar mevcut.
Burası Neresi? Bolu’nun Seben ilçesinde bulunan Pavlu Kaplıcası, 78 derece su sıcaklığı ile en sıcak sulardan biri olup özellikle de mide ve solunum yolları rahatsızlıklarına şifa olduğunu bilinen bilgiler arasındadır. Sağlık turizminin popüler noktalarından biri olan kaplıcaları ziyaret edebilirsiniz. Günübirlik olarak da gidebileceğiniz bu yerde dilerseniz konaklayabilirsiniz. Ancak aklınıza dört dörtlük bir yer gelmesin. Ortalamanın biraz altında olduğunu söylemek mümkün.
Burası Neresi? Köroğlu Dağları’nda konumlanan Kartalkaya Kayak Merkezi, 1800-2200 metrelik alanda kayılabiliyor olup Alp disiplini ve tur kayağına elverişlidir. Yarı ılıman iklimin görüldüğü bölgede çam ormanları yoğun şekilde yer kaplamaktadır.
Köroğlu’nun en tepesinde yer alan bu kayak merkezinden görülen manzara karşısında mest olabilirsiniz. İçerisinde bulunan pistler ile ormanlık alan iç içe biçimde olduğu için ağaçların arasında kayak yapabilme olanağına sahip oluyorsunuz.
Neden Gitmeliyim? Türkiye‘deki beş kaliteli kayak merkezlerinden biri olan Kartalkaya’ya aralık ve şubat aylarında gidiliyor daha çok. Bolu’ya 38 kilometre uzaklıkta yer alıyor olup kar ve kayak etkinliği yapma imkanı mevcut. Toplamda on üç çeşit pist bulunuyor ve konaklama alternatifleri de oldukça fazla. Kış aylarında kar kalınlığı 3 metre kadar oluyor olup deneyimli kayakçıların ihtiyaçlarını karşılar nitelikte.
Konaklama; Kaya Otel’lerinin üç, Kartal Otel’lerinin ise iki oteli bulunuyor burada. Toplamda 2 bin kişilik yatak kapasitesine sahip olup, kayak merkezine daha uzak mesafeleri tercih edebilirsiniz.
Burası Neresi? Gerede’de bulunan Esentepe Arkut Dağı Kayak Merkezi, Kartalkaya kadar büyük değilse de ekonomik oluşu nedeniyle sıkla tercih ediliyor. Sırtını çam ağaçlarına dayayan Esentepe, yaz dönemlerinde de oldukça müthiş bir serinliğe sahiptir.
Ön plana çıkan en önemli özelliği de ana yola en yakın noktada yer alan bir kayak merkezi oluşudur. 5 dakikalık bir uzaklıkta yer alıyor. Yılın her mevsimi ilgiyi üzerine çeken bu bölge 900 metrelik slalom, 5000 metrelik mukavemet pistine sahiptir.
İki adet mekanik tesis yer alıyor olup konaklamanız için 4 kilometre mesafede yer alan Gerede’yi düşünebilirsiniz. Kayağa yeni merak salanlar için uygun bir rotadır. 2005 yılında Uluslararası FIS kupası kayaklı koşu yarışmaları Arkut Dağı Kayak Merkezi’nde yapılmış ve 2008 yılında ise “Anadolu Kayak Maratonu” gerçekleştirilmiştir.
Kayak milli takımları hazırlık kampı süreçleri burada geçiriyorlar. Yaz dönemlerinde de gidebileceğiniz Esentepe Arkut Dağı’nda; piknik, trekking, off-road, dağ bisikleti ve çim kayağı aktivitelerini yapabilirsiniz.
Burası Neresi? 1642 hektarlık geniş bir alana yayılan Yedigöller Milli Parkı, Bolu’ya 42 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Milli parkın içerisinde yer alan Köyyeri bölgesinde Bizans Dönemi’nden kalan yapılardan çok önceki dönemlerden bu yana yerleşim yeri olduğu anlaşılıyor.
1965 yılında milli park niteliğine sahip olan Yedigöller Milli Parkı, kayan kütlelerin vadilerin önünü kapaması ile meydana gelmiştir. Gerek yüzeysel gerekse yeraltı akışlar ile birbirine bağlanan yedi ayrı gölden oluşmaktadır. Bu gölleri Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl meydana getiriyor.
Göller arasında 100 metre kadar yükselti farkı bulunan iki plato üzerinde konumlanıyor. Bunlardan 780 metre kadar yükseklikte yer alan platodaki göllerin en büyüğü ise adından anlaşılacağı üzere Büyükgöl’dür. 1969 yılında Türkiye’deki ilk alabalık tesisi kurulmuş olup canlı balık yetiştiriciliği için kullanılmaktadır.
Diğer platodan 100 metre yükseklikte bulunan Nazlıgöl ise en geniş olma sıfatına sahiptir. Göl dibinden sızan sular kuzeydoğusunda yüzeye çıkarak şelale oluşmasına sebep oluyor. Böylelikle de Şelale Gölü adını almıştır. Aynı noktada; Sazlıgöl, İncegöl ve Küçükgöl yer alıyor.
Neden Gitmeliyim? Büyükgöl ve Deringöl’de eylül ve mayıs aylarında ücret karşılığında sportif olta balıkçılığı yapabiliyorsunuz. Tam bir cennet olarak adlandırabileceğimiz milli park içerisinde; ayı, domuz, kurt, tilki, sansar, sincap, geyik, karaca ve tavşan, yabani ördek, yabani güvercin ve kekliğe ev sahipliği yaparken 100’ün üzerinde de kuş türü yaşamlarını sürdürmektedirler.
Parkın içerisinde en dikkatinizi çekebilecek yer Kapankaya Manzara Seyir Yeri denilebilir. Burada durup harikulade güzellikteki göl ve bitkiyi inceleyebilme fırsatına sahip olabilirsiniz. İçerisinde yürüyüş parkurları, şelaleleri, spor etkinlikleri, piknik alanları ve kamp gibi seçeneklerde mevcut üstelik. Ayrıca 72 yataklı bungalov evlerde konaklama ve restoran hizmetinden yararlanabilirsiniz.
Burası Neresi? Bolu’da yemek yiyebileceğiniz ilk rotalardan biri Mercan-i Restaurant olup tarih ile lezzetin birlikte harmanlandığı bu yer, 1880 senelerinde yapılmış bir geleneksel Bolu evidir. Harika tasarlanmış bir atmosfer eşliğinde yöreye özgü yemekleri deneyimlemek için oldukça uygun. Burada Mercan spesiyal, Bolu Beyi, Köroğlu kebabı, değirmen kebabı, irmik helvası ve tahinli kabak tatlısını tercih edebilirsiniz. Bolu merkezde bir gezinti sonrası yemek molası için ideal.
Burası Neresi? Eski Orta Hamam’ın onarılmasıyla restorana dönüştürülen Kubbealtı, oryantalist havasıyla birlikte birbirinden lezzetli olan gözleme çeşitlerini sunuyor misafirlerine. Gelenlerin sonsuz bir memnuniyet ile ayrıldıkları mekanda en fazla yoğurtlu gözlemeler tercih ediliyor. Ardından tatlı niyetine cevizli, çikolatalı, tahinli veya Antep fıstıklı katmer de yiyebilirsiniz.
Burası Neresi? Şehir merkezinde 10 senedir faaliyet gösteren Biber Restoran’ın menüsü her gün taze yemekler ile düzenleniyor. Her gün farklı çeşitte yemekleri yiyebileceğiniz restoranda bir de pide ve lahmacun çıkıyor. abant köftesi, kuzu tandır, Ankara tava, yaprak döner gibi çeşitleri de tercih edebilirsiniz. Yemeğin sonrası çayın yanında ağzınızı tatlandıracak kaymaklı ekmek kadayıfı, fıstıklı tel kadayıf ve fırın sütlaç söyleyebilirsiniz.
Burası Neresi? Anadolu’nun farklı lezzetlerini Bolu’ya has bir yorumla deneyimlemek için Oklava’ya gitmenizi öneririm. Burada kahvaltı yapabiliyorken kumpir gibi sevilen lezzetleri de yiyebiliyorsunuz. Bolu’da güzel bir geziye başlamadan önce kahvaltınızı yaparak güne dinamik bir şekilde başlayabilirsiniz. Özellikle yoğurtlu gözleme ve kumpir en sık tercih edilenlerden. Yerel halktan teyzelerimizin el açması ile yapılan gözlemeleri özellikle tatmadan geri dönmeyin. E sonrasında kumda bir kahve keyfi yaparsınız artık.
Burası Neresi? 1996 senesinde kurulmuş olan Yörem Mantı Unlu Mamuller’de kaliteli hizmeti ve bol keseden porsiyonları ile gerek midenize gerekse ruhunuza hitap eden bir yer. En fazla Bolu etli mantısı, kıtır mantı ve çiğ börek tercih ediliyor. Yaprak sarması oldukça meşhur olup denemeden es geçmemelisiniz!
Burası Neresi? Lezzetli bir yemek için güzel bir alternatif olan Paşazade Göynük Sofrası’nda geleneksel yemekler servis ediliyor. Sulu yemek, pide ve lahmacunları ile oldukça geniş seçenek sunuyorlar. En fazla tercih edilenleri ise güveçte yaprak sarma, güveçte mantar, cevizli yoğurtlu özel Bolu mantısı ve ciğer yer almaktadır.
Burası Neresi? Televizyonlara çıkmış olan Mengen Lezzet Dünyası özel kahvaltısı ile dillere destan. Yolunuz buraya düştüğü takdirde buraya mutlaka uğramanızı tavsiye ederim. Bunun dışında Mengen köfte ve bulgur çorbası gibi yemekleri ile birlikte zeytinyağlılar, sulu yemek ve ızgara çeşitlerini bulabilirsiniz.
Burası Neresi? Bir aile işletmesi olan Cemil Piknik, iki farklı seçenek olarak şömineli kapalı ve açık olmak üzere yaz-kış hizmet vermektedir. Abant köy kahvaltısı, abant köftesi ve ızgara sucuk ekmek oldukça popüler burada. Düşününki dışarı da her yeri örten bir beyazlık, içeride çatır çatır yanan şömine karşısında ısınırken sucuk ekmeğinizi yiyorsunuz. bolu’da yapmanız gereken önemli aktivitelerden biri olan sucuk ekmeği mutlaka deneyin
Burası Neresi? Şehrin muhteşem yeşilliği ve su seslerin eşliğinde Abant Park Mangal’da et mangal ve alabalık seçenekleriyle muhteşem bir deneyim sunuyor. Erken saatlerde tercih ederseniz kahvaltı yaparken, günün ilerleyen saatlerinde taze alabalıkları, ızgarada pişmiş sucukları, Abant köftesini veya kiremitte pişen lezzetleri tercih edebilirsiniz.
Burası Neresi? Abant Gölü’nün yakınlardan yer alan Örencik Yaylası’nda tüm gün uçuş gerçekleştirebilirsiniz. Yaylaya 30 metrelik küçük bir eğitim tepesi olup normal uçuşlar içinse 180 metrelik tepeler mevcuttur. Uçuş yapmak için kalkış noktasına araç ile ulaşım sağlıyor olup bu nokta yeşil alandan oluşmaktadır.
Uçuş yapılan iki tepede de yılın her mevsimi uçuşlar gerçekleştirilebilmektedir. 20 kilometre ve üzerindeki şiddetli rüzgarlar hariç! Ülkemizdeki popüler uçuş noktalardan biri olup zorluk yönünden başlangıç, orta ve ileri olmak üzere açıklanabilir. eğitim uçuşları içinde kullanılan noktada ortalama olarak 5 – 60 dakika kadar havada kalabiliyorsunuz.
**Sizler için hazırlamış olduğumuz yapılacak listesi burada son buluyor. Yazımızda Bolu’da yapılacak şeyler hakkında elimizden geldiğince bilgi vermeye çalıştık. Sizde deneyim ve önerilerinizi bizimle paylaşırsanız seviniriz. İlginizi çekebileceğini düşündüğümüz diğer yazılar;
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…