Hakkında; Balıkesir ilçesinin en batısında konumlanan destinasyon, kış dönemlerinde yoğun nüfusa sahipken yaz aylarında bu sayı katlanmaktadır. Zeytin ağaçları ile Ege Denizi’nin buluştuğu bu topraklarda hem doğadan hemde eskiden yaşam süren Rumların izlerini yansıtan tatı tatil beldesine her sene oldukça fazla sayıda turist gelmektedir. Ayvalık‘ta yapılacak şeyler hakkında bilgi almak için yazımızın devamını okuyun;
Kullanılan kartlar;
Şehir içi ulaşım; Yaygın olarak motor, taksi, minibüs ve halk otobüsleri kullanılıyor olup bisiklet kullanan kişilerin sayısıda oldukça fazladır. Bisikleti kolayca kiralayabileceğiniz yerler mevcut. Cunda’ya gitmek içinse haftanın her günü saat 06:30 ile 01:00’da minibüslerini kullanabilirsiniz. Bunun yanı sıra feribotlar da yine aynı saatlerde Cunda’ya doğru hareket etmektedir.
İkonik gezi noktaları; Gün batımını en iyi şekilde izleyebileceğiniz Şeytan Sofrası, , tarihi evleri, balık restoranarı ile Cunda Adası, denize girelecek en popüler yer olan Sarımsaklı Plajları, içerisinde toplam 5 bin ağacın bulunduğu doğa harikası Kozak Yaylası, tarihi atmosferi ile hayran kalacağınız Ayvalık evleri ve mimari görünümü ile dikkat çekici Ayvalık Taksiyarhis Kilisesi bölgedeki ikonik gezi noktaları arasında yer alıyor.
Pazar günü ne yapılır; Meşhur Ayvalık tostu yiyerek başlayıp güne başladıktan sonra Sarımsaklı’nın muhteşem plajında yüzebilirsiniz. Bu sırada sahile yanaşan teknelerde kavun içine konulmuş lezzetli dondurmalardan yiyip sıcak havanın hararetinden biraz olsun kurtulabiliyorsunuz. Akşam saatinde karnınızı doyurduktan sonra çarşıya çıkıp biraz dolaşın ve küçük hedyeler satın alın.
Burası Neresi? Zeytin diyarı olarak anılan Ayvalık’ta zeytin bir kültürel varlık olarak görülüyor. Bölgenin her bir tarafını çevreleyen ve sayısı 2 milyonu aşan birçok kişinin geçim kaynağı zeytin ağaçları, seneler evvel delice ismi verilen zeytin ağaçlarının aşılanması ile meydana gelmiştir.
Coğrafyanın toprak yapısından ötürü kendine has özellikleri taşıyan zeytin, Kazdağları’ndan geçerek bahçelere dek uzanan rüzgardan ve zeytinlik bölgenin hafif eğimli ve tarıma elverişli oluşu yapısından gelmektedir.
Neden Gitmeliyim? E böyle bir şanlı zenginliğe sahip olan Ayvalık’ın bir de müzesi olması oldukça olası bir durum. 1960’lı senelerden 1980’lere kadar Vakıflar Zeytindağı Fabrikası olarak faaliyet gösteren bina 2012 senesinde hizmete açılmıştır.
Ayvalık Belediyesi Zeytin Müzesi, fabrika zamanlarından kalan birçok eşyayı göreceksiniz. Bunlar; zeytin hamuru hazırlayan taş ve bıçaklar, bu hamuru taşıyan arabalar, hamurdan zeytinyağını çıkaran presler, kara su ile yağı ayıran düzenekler ve zeytinyağı üretim teknolojisine ait pek sayıdaki aletlerdir.
Mordern müzecilik anlayışını benimseyerek hazırlanan müzede bulunan panolar da zeytin, zeytinyağı ve sabunun hikayesini konu alıyor. Yaptıkları çalışmalar neticesinde Ayvalık’ın zeytin diyarı olarak anılması hususunda oldukça büyük katkıları sayesinde Ayvalıklara büyük ölçde minnetdarlar.
Burası Neresi? Cunda Adası Rum Ortodoks cemaatince 1873 senesinde eski temelleri üzerine Metropol Kilisesi olarak inşa eidlmiştir. Bu senelerde adanın büyük bir kısmı Rum nüfusu 8 bin ile 10 bin kişiymi. Bu kilise Koruyucu Baş Melekler Cebrail ve Mikhail için yapılmış olup hala daha bu anıtsal niteliğe sahiptir.
Mimari Yapısı;
Tek kubbeli bir bazilike biçiminde, dikdörtgen planlı olan kilise binası sık kullanılan Neo Klasik mimari üslup baz alınarak yapılmıştır. Cephesindeki süs üçgen alınlık, kemerli pencereler, sarımsak taşından yapılmış arşitravı taşıyan ion başlıklı iki sütün ve iki pilaster bu üsluba örnektir.
Günümüzde iki çan kulesinden yalnızca biri sapadağlam şekilde gelebilmiştir. Yığma tekniği kullanılarak örülen duvarlar, bölgedeki taş oacaklarından elde edilen sarımsak taşları kullanılmıştır. Dört adet sütüni naosu kuzey ve güney yönlerindeki iki nefe ayırmaktadır.
Bu sütunlar tuğladan yapılmış olyp kireç harçlı sıva ve alçı ile kaplanmış haldedir. Batı yönde narteks kısmı bulunuyor olup doğu da ise iki nef ve bema, geç Bizans zamanının kilisesinin mimarisine benzeyen dışarıya taşkın üç apsis ile son ermiştir.
Bemanın apsisi daha çok ve yan apsisler ise daha küçük boyuttadır. Nefler ve bema tonozlar ile örtülü olup üç yarım kubbe ile bitirilmiş. Galeri kadınlar kısmı olarak yapılmıştır. İç kısmı kireç harçlı sıva ve alçı ile kaplanmıştır, dini motifler, bitkisel ve geometrik şekiller ile süslenmiş.
Geçmişi Hakkında;
Bu kilise 1927 ile 28 tılları arasında minaresiz bir camiye dönüştürülmüştür. Bu esnada ikonostas sökülmüş ve bu tasvirlerin üstü boya ile kapanmıştır. 1944 senesinde meydana gelen deprem neticesinde büyük hasar gören bina kullanılmamak üzere terk edilmiştir.
Zaman içerisinde insanların etkisiyle hasar gören bina oldukça bakımsız kalması üzerine yıpranmıştır. 1976 senesinde Ayvalık ve etrafındaki 17 bin 900 hektarlık bölge, doğal ve tarihi sit alanı olarak koruma altına alınmıştır.
Onarım çalışmaları yapılan müzede bu çalışmaar dahilinde geçecek zaman diliminde çökmeler sonucu binanın hasar görmemesi adına ahşap malzemeler ile askıya alınmıştır. Fakat zaman geçtikçe bu ahşap çürümüş ve kilise korumasız halde kalmıştır.
2011 senesinde Vakıflar Meclisi kararı ile Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı’na tahsis edilmiştir. Ve böylelikle tekrar yapılmıştır. 2014 senesinde hizmete açılan Taksiyarhis Kilisesi, Cunda’da en çok ziyaret edilen turistik yerlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Neden Gitmeliyim? İçerisinde oyuncaklardan buharlı modellere, bebek arabalarından zaman ölçüm aletlerine kadar oldukça geniş bir sergi eşya yelpazesine sahip olup bütün ülkelere, geçişten günümüze dek olan tüm dönemlere ait endüstri ve mühendislikle ilgili objelerden meydana geliyor.
En ilgi çeken koleksiyonu ise eski model otomobiller, motosiklet ve bisikletler, buharlı iş makinaları, çocuk oyuncakları, geçmişten günümüzü saat, daktilo ve fotoğraf makinaları modelleri, bebek oyuncakları, denizcilik araç ve gereçleri, goyuncak araba modelleri, geçmişten günümüze önemli yapıların modelleri ve maketleri, günlük hayatta kullanılan ev araç ve gereçler bulunuyor.
Burası Neresi? Ayvalık’taki ilk kilise olan Taksiyarhis Kilisesi’nin 3 farklı dönem yaşadığı varsayılıyor. 15. yüzyılda bir minik bir kilise olarak yapılan yapı, Bemanın üzerinde Pavlus ve Petrus’un tanrıya sunulduğu anın freskosu anlatılmaktadır.
Güney yönündeki bahçe girişinin üzerinde bulunan 1753 senelik kitabe üç kubbeli olan iki katlı bazilikal biçimindeki yapı ikinci dönem yapıya bilgi veriyor. Girişin hemen üzerindeki 1844 yılına tarihlenen kitabe üçüncü dönem bazilikası olan beşik tonozlu ve üst taşıyıcılarının hepsi ahşap malzeme kullanılarak yapılmıştır.
Üç nefe sahip olan kiliseye girişler batı yönünde yer alan üç ana kapıdan yapılıyor. Kilisenin orta nefindeki arslan betimlemeye sahio olan alçı rölyefle bezenen ambon bulunuyor ve buraya dönen merdiven ile çıkılıyor.
Hz. İsa’nın yaşamının konu alındığı mermer simgeler ile süslenmiş, yine mermer kabartma ve altın bezeli olan ikonostasisi geçerek arka kısımdaki apsise varılıyor. Buranın ikinci katına çıktığınızda ise 16 pencereye sahip ahşap, U şeklindeki galeri, kadınlar kısmı olarak ayrılmış bir gynaikeiondur.
Meydana gelen deprem neticesinde içerisinde farklı dönemlerde hasar görmüş olan yapı, onarım çalışmaları ile süsleri üzerinde değişiklikler yapılmak durumunda kalınmıştır. 1927 senesinden sonra Tekel Deposu olarak kullanılmıştır.
2012 senesinde kullanımamak üzere terk edilen bina, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kullanılmak üzere yenilenmiş ve Taksiyarhis Anıt Müzesi ismi ile Balıkesir Kuva-yi Milliye Müzesi’ne bağlı bir birim olarak faaliyete açılmıştır.
Burası Neresi? 1462 senesinde Fatih Sultan Mehmet’in bu adayı alarak Küçükköy kuruluyor olup eski ismi ile yeniçeri anlamını taşıyan Yeniçahori, 300 azap muhafızı ve 200’de yeniçerinin yerleşmesi üzerine kurulmuştur. Zamanla Müslüman Boşnakların ve Midilli’den gelen insanların yerleşmesi üzerine karışık bir hal almış olup içerisinde birçok tarihi yapı mevcut.
Neden Gitmeliyim? Köyün köklü tarihini en iyi anlayabileceğiniz yerlerden biri dekent müzesini gezip görmektedir. Ayvalık Belediyesi’nin yaptığı katkılar sonucunda 2014 senesinde hizmete açlmıştır. Küçükköy’le alakalı tüm eşyaların ve resimlerin sergilendiği müzenin ismi Göç Müzesi olarak konulmuştur. Meydandaki cami avlusu içerisinde eskiden köy okulu olarak kullanılan oldukça eski bir binada bulunuyor. Göç eden göçmenlerin buraya gelmesi üzerine döküman ve nesneler mevcut.
Burası Neresi? En ünlü yerlerden biri olan tarihi yel değirmenleri, Bodrum’un, Çeşme’nin ardından en çok bilinen bu yer Ayvalık Cunda Adası’nda bulunuyor. Dönem içerisinde bilinirliliği daha fazla artan değirmenler Ayvalık’ta yapılacak şeyler listenizde olmayı hak ediyor.
Cunda’da bulunan üç adet tarihi değirmenlerden biri özel bir işletme tarafındna onarılarak restoran ve şarap evi olarak kullanılırken, ikinci değirmen ise Rahmi Koç tarafından restore edilmiş olup Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı’nın hemen yanında bulunuyor.
Neden Gitmeliyim? Onarım çalışmaları yapılan değirmenler adanın ikonik yapılardan biridir. Geri kalan değirmenler restore edilmediği için orada öylece duruyor. Tarihi atmosferini hala korumaya devam eden yapıların manzarası oldukça iyi.
Burası neresi? Ayvalık sokaklarını mesken tutan Antika bit pazarı, cumartesi ve pazar günlerinde Ayvalık’taki otobüs durağının arkasında bulunan sokakta kuruluyor. Aklınıza gelebilecek birçok ürünün satışının yapıldığı bu pazar, kullanılan manevi değeri olan eşyaları birden fazla yerde kullanım rahatlığı sağlıyor. Bir kitaplıktan, antika ahşap kapıya kadar çok fazla değerli malzeme satın alabilir ve akabinde burada yer alan kafelerde bir şeyler içebilirsiniz.
Burası Neresi? Kemal Paşa Mahallesi’ndeki binalar arasında gizlenmiş olan ayazma Kilisesi, içerisinde su kutsal olarak görülüyor olup bir diğer adı Faneromeni Kilisesi olarak bilinmektedir. Bu ismi ise kutsal su anlamına gelmektedir. Kilisenin giriş noktasında 1890 yılında yapıldığına dair bilgi mevcut.
Bölgenin geç dönem yapısı olarak karşımıza çıkıyor olup düz bir zemine inşa edilen kilise ızgara planlı dokusunu taşıyor. Toplamda 200 metrekarelik bir alana yayılan 150 metrekarelik kilisenin diğer kiliselere kıyasla farklı olmasının nedeni dini kaygılar göz önünde bulundurulmadan kuzeydoğu– Güneybatı yönünde yapılmıştır.
Apsisi bulunmayan kilisenin güneydoğu ve kuzeybatı yönlerinde dört tane penceresi bulunuyor olup kuzeybatı yönünde yer alan kapısı daha sonraları kapatıldığı gibi güneydoğu yönündeki kapıda kapatılarak pencereye çevrilmiştir.
Kuzeydoğu duvarlarında ise iki tane kapı eklenmiş. Zamanla farklı gayeler ile kullanılan kiliseye asma kata benzer bir kat çıkılmıştır. Kare planlı olarak bölümlere ayrılan bu çatı katındaki her bir bölümün orta noktasına alçıdan yapılmış olan çiçek kabartmaları konulmuştur.
Kilisedeki en dikkat çekici olan yer naos bölümüne giriş güneybatı yönünden tek kapıyla yapılıyor. Girişinceki dört sütun balıkları Korint tipinde inşa eidlmiş. Başlıkların üzeri ise arşitravla kapatılmış haldedir. Üstte de üçgen alınlık bulunuyor. Bu da yunan tapınaklarını anımsatıyor.
Neo-klasik mimari tarzı kullanılarak yapılan geç tarihe sahip binanın yapımında Sarımsak taşı kullanılmıştır. Hatta bir dönem burası zeytinyağı fabrikası olarakta kullanılmıştır. Bu sebeple farklı eklemeler yapılarak iç bölümlerdeki anıtsal nitelik taşıyan yerleri yok olmuştur haliyle.
Ayazma Kilisesi, alınan izinler neticesinde günümüz zamanında müzeye çevrilmiştir. Kilisenin inşa dönemi hakkında ortaya atılan bir de hikaye var. Küçük bir kız her gece rüyasında Meryem Anayı görmekteymiş. Devamlı olarak aynı yerde durup buradaki kaynaktan fışkıran sudan içip küçük kıza da burayı işaret etmekteymiş.
Her gece aynı rüyanın tekrarlanması üzerine bunun bir çeşit haber olduğu düşünülerek kent meclisine konu ediliyor. Bir araya gelen din adamları kızın tarif ettiği noktaya gelerek kazı yapmışlar ve kızın tam olarak rüyasında gördüğü şekilde topraktan suyun fışkırdığını görürler. Akabinde buraya kilise ina edilmiş ve su ise koruma altına alınmıştır.
Burası Neresi? Gür bir ormanlık alana sahip olan Kozak Yaylası, muazzam bir güzeliğe sahip olup doğası ile sizleri büyüleyecek. Baktığınızda sonu gelmeyen bir görüntü ile karşılaşıyor olacaksınız. Bilhassa fıstık çam ormanları ile ön plana çıkan bu yer, mutlaka yapmanız gereken şeyler arasında yer alıyor.
Ülkemizin en dikkat çekici yaylalar arasında bulunna Kozak, yaşam alanlarına olan yakınlığına birde doğal güzelliği eklenence oldukça huzurlu bir ortam sunuyor. Her yıl sık olarak turistler tarafından gelinen yaylada doğa ile iç içe vakit geçirebilirsiniz.
Deniz seviyesinden 500 ile 1000 metre arasında değişim gösteren yüksekliği ile birlikte sağlam bir manzaraya sahiptir. Ege Bölgesi’nin en sıcak yerlerinden biri olması sebebilye yaz veya kış konumlandığı rakıma göre kolay şekilde ziyaret etmek mümkündür.
Neden Gitmeliyim? İsmini çam kozalığından alan Kozak Yaylası, Madra Dağı’nın yamaçlarında bulunuyor. Fıstık çamları ile donanmış olan orman sık ve gür bir çeşitliliğe sahiptir. Doğa yürüyüşleri gerçekleştirmek için kaliteli bir oksijene sahip olan Kozak, serpme kahvaltısı ile birlikte diğer öğünler için birçok özel restoranı bünyesinde barındırıyor.
Aynı zamanda buraya bağlı olan diğer köylere de gidebilirsiniz. Düzlük bir alan ile birlikte harika bir ormanlık sunan alan içerisinde de çadır kampı yapabilirsiniz. Yapılacak şeyler listenize ekleyerek bu güzellikten mahrum kalmamanızı dilerim.
Burası Neresi? En çok tescillenen tarihi yapıyı bünyesinde barındıran bölgelerden biri olan Ayvalık’taki evler oldukça fazla olup pek çok kişi tarafından hala kullanılıyor. 1970’li senelerden bu yana sit alanı olarak koruma altına alınmış olup merkezde 1800 tanesi tescilli iken 3 bin kadarı da tescilli değildir.
Son dönemlerde Ayvalık çarşısının yanındaki sokaktaki Macaron bölgesinde bulunan Rum evlerden bazısı onarılarak butik otel, sanat atöyesi ve daha pek çok farklı hizmet alanlarına çevrilmiştir. Kimisi de hala geçmiş zamanlardaki hali ile günümüzde boy gösteriyor olup her birinin taşıdığı tarihi atmosfer bambaşka.
Neden Gitmeliyim? Buradaki tarihi bir konakta kalarak Ayvalık’ın çarşısını, mor salkımlar ile süslü sokaklarındaki kahve dükkanlarını gezerek içeceğinizi keyif içinde yudumlayabilirisiniz. Kendinizi asla yabancı hissetmeyeceğiniz yerde, doğal tarihi yapısı içerisinde hayata entegre olup akacaksınız.
Temiz oksijeni ve 20’den fazla adası ile itinayla korunan bu destinasyon, Ege’nin geleneğini, kilometrelerce uzunluğa sahip olan sahil şeridini, dar sokakarı ve meşhur zeytini ile tadını çıkartabileceğiniz popüler ilçede mıhteşem bir zaman dilimi sizleri bekliyor olacak.
Yunanistan’daki Midilli Adası’na yakın konumda bulunan Ege sahilindeki Ayvalık, geçmişten günümüze kadar uzanan tarihi ilk günkü kadar koruyabilmekte. Burada yaşam süren her bir birey ne şanski Ayvalık’ın değerini bilip koruma konusunda da son derece hassaslar.
Burası Neresi? Bir yeri tanımak istiyorsanız en iyi yöntem sokaklarında özgürce yürümektedir. Eğlenceli görünümü ile sıcacık bir havaya sahip olan dar ve arnavut kaldırımlı sokaklarda yürüyerek keşif turuna başlayabilirsiniz. Rum ustalar tarafından inşa edilen evlerinden kimisinin butik otel ile kafe olarak hizmet verdiğini göreceksiniz.
Neden gitmeliyim? Renkli çiçeklere sahip olan sokaklarda eğlenceli anlar yaşayacak ve yüzünüzde gülücekler oluşmasına neden olacak. Her çeşitten dükkan ve kafelerin yer aldığı sokaklar haftasonları kurulan antika pazarları ve perşembe günleri kurulan pazarlardan alışveriş yapabilirsiniz.
Burası Neresi? Sarımsak Yarımadası’nın batı yönünün en uç noktasındaki 1,5 kilometre uzunluğunda Badavut Sahili, çamlık alanlar ile kumsalın birleşmesi ile yaz dönemlerinde esern güçlü poyraza kapalı olduğu için gerek bulunduğu yer ve sığ denizi ile bilinen bir yer.
Merkez noktadan minibüsler ile hareket ederek buraya gelebilirsiniz. Yarım saat süren yolculuğun ardından buraya varıyor ve 10,5 kilometrelik parkurunbüyük bir kısmı adalar ile çevrili olup denizin kıyısından geçmektedir.Yolculuk için kullanılan tekneler yan yana sıralandığı rıhtımdan başlayarak marinaya yakın bir yerde klasik Rum everini göreceksiniz.
Ancak esas heyecanlandıran unsurlar az daha ötesindeki noktada başlıyor. Ünlü besteci İlhan Usmanbaş’ı uzun bir dönem yaşam sürdüğü 112 senelik kuleli taş ev ve hemen önünde deniz fenerine benzeyen minik bir yalı göz alıcı şeylerden biridir.
Taştan yapılan bir biblo inceliğine sahip Çamlık Cami’ne geldiğiniz zaman ülkemizin ilk zeytinyağı imparatorlarının kökşklerinin yan yana dizili olduğunu göreceksiniz. Buranın içerisinde bulunan çamlar, köşkleri çay bahçeleri ile adeta bir Büyükada’ı andırıyor.
Burası Neresi? Ayvalık merkezi noktada yer alan Saatli Cami, bir anıt olma özelliğini taşıyor olup üzerinde bulunan saat ile oldukça ilgi çekmektedir. Günümüze kadar sapasağlam gelmiş olan cami hakkında 1850 yılından sonra yapıldığına dair bilgi mevcut. İlk etapta kili olarak yapılmış olan bu yapı, Aya Yanni ismi anılmaktaydı. 1928 senesinde camiye dönüştürülen kilisenin üzerine eklenen saatten dolayı Saatli Cami ismini almıştır. Caminin mimarisindeki estetiği gelen herkesi kendine hayran bırakıyor.
Burası Neresi? Ege’nin güzelliklerinin bir parçası olan Patriça Koyu, görenleri hayli etkileyen bir yerdir. Deniz seviyesi sığ olan bu koyda ilk giriş kısmı taşlık olup geri kalanı ise kumludur. Dingin bir suya sahip olan koyda hoş bir tatil geçirebilirsiniz.
Sit alanı olarak koruma altına aılnan bu yerde aynı zamanda piknik yapma imkanınızda var. Konaklayacak yeri olarak Ayvalık’ı tercih edebilir, akşam saatlerinde buraya gelerek hoş sohbetli bir gece yaşayabilirsiniz.
Pateriça adı ile bilinen eski döneme ait olan Rum Köyü Patriça’daki bu koy, Cunda’nın iç noktalarında bulunduğundan ulaşımı çok kolay değildir. Yapısı dolayısı ile bozulmamış olup doğallığını koruyabilmektedir.
Çok değil 30-35 tane ev bulunuyor olup kaşık şekline benziyor. Rumca kaşık anlamına gelen Pateriça’ya kendi aracınız ile gidebilir veya Ayvalık merkez noktadan kalkan Cunda – Çataltepe minibüsleriyle buraya gelebilirsiniz.
Tam karşısındaki Güvercin Adası’ndaki kiliseyi görmek isterseniz buradan kalkan kayıkları kiralayarak geçebilirsiniz. Eski konutların restore edilerek kullanıma sunulan butik oteller bulunuyor.
Burası Neresi? Benzersiz bir doğayı bizlere sunan Ayvalık, el değmemiş bakir doğası ile Kzuey Ege Bölgesi’nin en değerli bölgelerinden biri olan Ayvalık Adarlar Doğal Tabiat Parkı, küçüklü büyüklü 19 adet ada ve denizin bir kısmı da içine katılacak şekilde 19 bin 624 hektarlık bir alana yayılmaktadır.
Bu alanın 1930 hektarı orman, 1179 hektarı hazine arazisi, 872 hektarı özel mülkiyet ve 15 bin 643 hektarı ise denizdir. Bakanlar kurulu tarafından tabiat parkı olarak koruma altına alınmıştır. Parkın içerisindeki zeytinlik alanları, geleneksel yapısı ile şekil almış olan dokusu ve tarihi alanları ve peyzaj zenginliği gözler önüne seriliyor.
Adaların etrafını sardığı körfezin meydana getirdiği görsel peyzaj alanı ile tarihi kilise ve masatırları, kültürel mimarisinin yansıtıdığı eski şehir dokuları ve yerleşim şeklini meydana getiren taş evleriyle birinci derece doğal sit alanı olarak biliniyor.
Neden Gitmeliyim? Deniz canlıları ve doğanın sunduğu çeşitlilikten doğal, geleneksel ve arkeolojik yönden Ayvalık Adaları Tabiat Parkı’nı faklı kılıyor. Bu aktiviteler arasında; doğa yürüyüşü, fotoğrafçılık, dağcılık, botanik gezisi, olta balıkçılığı, piknik ve bisiklet gibi pek çok etklinlik bulunuyor.
Burası Neresi? Ayvalık’ın Küçükköy beldesinde konumlanan Sarımsaklı Plajı’nın bir hikayesi bulunuyor. O da; bölgede çıkartılan sarımsı renkteki taşlar kullanılarak pek çok kilise ve ev yapımlarında kullanılmaktaymış. Sarımsaklı Plajı da adını bu taşlardan almıştır. 15. yüzyıldan beri Sarımsaklı ve etrafında yerleşim alanı olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Osmanlı’ya vergi ödemekle yükümlü olan Midlli Adaso Prensi Gateluzio vergileri vermeyi geciktirince Fatih Sultan Mehmet bölgeye bir donanma göndermiştir. Böylelikle Midilli Adası ele geçirilmiştir. Buraya yeniçeriler yerleştirilmiş olup akabinde 1983-1913 senesinde Yugoslavya’dan ve Yunanistan’dan gelen Türkler bu bölgeye yerleştirilmiştir.
Neden Gitmeliyim? Plaja gelmek epey kolaydır. Ayvalık’ın otel ve plaj Sarımsaklı Plajı’nın uzunluğu 7 kilometre kadar uzunluğa sahiptir. Muazzam bir güzelliğe sahip olan Sarımsaklı Plajları adı altında toplam 22 tane plaj bulunuyor. Konaklamak için kamp alanları,otel, motel ve apart seçenekleri mevcut.
Bu bölgede konaklama seçenekleri arasında kamplar ve oteller de yer alıyor. Her bütçeye uygun olarak birbirinden güzel oteller yer alıyor. Güzdüz plajda yüzüp, eğlenceli aktiviteler gerçekleştiren ve tekneler ile tura çıkanlar tatilciler akşam saatlerinde ise güneşin batışını izliyorlar.
Temiz ve ince kuma sahip olan plajın tabana sahip olup mavi bayrağı almaya hak kazanmıştır. Temiz ve turkuaz renkteki suya girmek için sabırsızlanacaksınız. Eğlence için etrafında birçok restoran, bar, disko gibi işletmeler yer alıyor. Plaja girişler ücretsizdri. Yalnız şemsiye ve şezlong kullanamak isterseniz kiralamak durumundasınız. Eğer kendi şemsiyenizi getirseniz buna gerek kalmıyor.
Burası Neresi? Burasının Piri Reis’in Kitab-i Bahriye eserinde ismi geçen Yunda Adalarından Galat olduğu düşünülmekte olup Ulusal Kurtuluş’un ardından emperyalist düşmana karşı duran komutana ithafen Alibey Adası ismi verilmiştir. Her iki isimin de kullanıldığı adaya Ayvalıklı Rumlar kokulu ada anlamına gelen Moshonis adı ile anmaya başlamışlardır. Bu durumunda popüler bir korsandan geldiği bilinen bilgiler arasında yer almaktadır.
Ada, Ayvalık’ı açık denize karşı korunaklı hale getiriyor olup Ayvalık’tan bakıldığı zaman sol tarafındanki boğaza Dalyan Boğazı, sağ tarafındaki boğaza ise Dolap Boğazı ismi verilmiştir. Eski dönemlerde bir sandalın geçebileceği kadar sığ oan Dalyan Boğazı, 1880 senesinde 2 yıllık bir çalışmanın ardından açılmıştır.
Ülkemizdeki ilk boğaz köprüsü olma niteliğine sahip olan bu köprüden hemen önce adaya geniş bir sal yardımı ile ulaşılırmış. Bundan 10 yıl öncesine dek böyle yaşanırken köprünün yapımından sonra Ayvalık’a gelmek adına 500 metre uzunluğa sahip bir geçit mevcut. 1900 senelerinde 8 ile 100 bin kişinin yaşam sürdüğü adada günümüzde 2 bin kişi yaşıyor.
O tarihlerde 4 tane ilkokula, 1 kız okuluna ve 1 öksüz yurduna sahipken şimdilerdeyse 1 ilköğretim okuluna ve 1’de yetiştirme yurduna sahiptir. Yılda 100 bin kilogramı aşan ahtapot ve dışarıdan gelen 500 bin kilogram üzüm üretim yapılmaktaymış.
Saim Hüseyin Onen’den alınan bilgiye göre 31 Mart olayının ardından 1908 senesinde bucak oluyor. Osmanlı yönetiminde Midilli Valiliğine bağlı olan bir ilçe olan Cunda’nın belediyesi ve okulla sahip bir yerken en az Ayvalık kadar zengin bir yermiş.
Göz alıcı binaların fazlalığı, Ayvalık’ı büyük ölçüde harap eden 1944 depremi olduktan sonra gözden kaybolmuş ve günümüzdeki Cunda’yı meydana getirir. Demokrat parti döneminde bir halk oylaması yapımış olup Ayvalık’ın iki mahalleli bir uzantısına dönüşmüştür.
Neden Gitmeliyim? Yaz aylarında Ayvalık’tan Cunda’ya her saat başı motorlar kalkıyor olup gitmek için kara yolunu da tercih edebilirsiniz. Eğer adanın mini minnak tepelerine çıkarsanız tüm güzellikler ile birlikte koy ve boğazların ayaklarınızın altına serildiğini göreceksiniz.
Eski uygarlık ve insanların yaşam sürdüğü bu adada ve çevresinde gezebileceğiniz pek çok yer bulunuyor. Kordon boyu yan yana sıralanmış olan balık restoranları bulunuyor olup çoğu kişi tarafından ziyaret ediliyor.
Akşam güneş batarken sahile gelip damak tadınıza uygun balığı yerken sevdiğiniz bir içecek ile de gecenizi taçlandırabilirsiniz. Ayvalık’a gidince mutlaka yapılması gereken şeylerden biri de tekne turudur. Bu tura katılarak Cunda Adası’nı keşfederken Ayvalık’ın koylarını da ziyaret edebilirisniz.
Adanın tarih kokan sokaklarında gezinirken güzel fotoğraflar çekilebilir, bisiklet turuna çıkabilir ve canlı gece hayatının tadını çıkartabilirsiniz. Sokaklarda dolaşırken kendiniz ve sevdikleriniz için hediye almayı ihmal etmeyin!
Burası Neresi? Cunda‘nın meşhur mekanlarından biri olan Taş Kahve, sahil kenarında yan yana dizilmiş olan kahvelerden bir tanesidir. Rumlardan günümüze ulaşan bu bina ismini tarihi yapılardan alıyor. Dilerseniz sahil kenarına atılmış masalarda dilerseniz de taş duvarlı yüksek tavanlı kahvenin içerisinde oturup bir şeyeler yudumlayabilirsiniz.
Neden Gitmeliyim? Bu binanın sahip olduğu mimari özellikleri dolayısıyla eski zamanları aratmayan görünümü ile birçok film burada çekilmiştir. Damla sakızı ve dibek kahvesinin ön plana çıktığı kahve dükkanında acıkırsanız ayvalık tostu, kahvaltı, çiğ börek gibi yiyecekleri de mevcut. Tüm bunların yanında damla sakızlı dondurmasını da tatmadan dönmeyin!
Burası Neresi? Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı içerisinde faaliyet veren Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı, 2007 senesinden bu yana Cunda Adası’nda hizmet vermektedir. Kent kitaplığı olarak kullanılan bu yapı 1920 senesinde Türkiye–Yunanistan nüfus mübadelelerinin akabinde kullanılmamaya yüz tutan tarihi Agios Yannis Şapeli ile hemen yanında yer alan büyük yel değirmenidir.
Neden Gitmeliyim? 15. yüzyılda yapılan bu yapı, manastırın bir bölümü olup Rahmi M. Koç tarafından restore edilerek yeniden yaptırılmıştır. Bu bina Büyükelçi Necdet Kent’indir ve oğlu vakfa bağışlamıştır. İçerisinde 1300 taneden fazla kitap bulunuyor. Bu sebepten ötürü bu kitaplığa Necdet Kent’in ve eşi Sevim Kent’in adı verilmiştir.
Burası neresi? Eski adı ile Yeniçahori, Ayvalık’ta bilinirliliği artan yerlerin başında gelmeye başlanan tatlı köylerden biridir. Fatih Sultan Mehmet’in Midilli’ye sefer düzenlemek istemesi ile Yeniçeri Obası olarak kurdurmuş olduğu köye dönem içerisinde Rumlar yerleşmiş olup 1800’lü senelerde Rum Köyü olarak biliniyormuş.
Evlerin mimari yapısında bile görüp hissedebileceğiniz Rum Köyü atmosferini her bir köşesinde hissedeceksiniz. Mübadele dönemi sırasında Rumlar köyden ayrıldığı esnada Makedon Boşnaklarının yerleştiği bu köy, Boşnakların yavaş yavaş Sarımsaklı’ya yerleşmesiyle boşalmıştır.
Son zamanlarda artan bilinirliliği ile ilgiyi üzerine çeken bu yer, tekrardan dönüşüm içerisinde girmiş. Eski ve bir o kadar harabe olan evleri alanların çoğu sanat galerisi, atölye ve kafe olarak kullanımak üzere hizmete açılmıştır. Bu sebepten dolayı da Sanat Köyü olarak adlandırılmıştır.
Neden gitmeliyim? Birçok sanatçıya ait eserleri gidip görebileceğiniz galeri ve atölyelere katılım göstererek çalışmalarda bulunabilirsiniz. Konaklamanız için butik oteller ve onarım çalışmaları ile turizme kazandırılan evlerde bulunuyor. Köy meydanındaki caminin hemen karşısında yer alan Küçükköy Müzesi’ni gezip, yanındaki çay bahçesinde içinizi ferahlatacak ünlü karadut suyundan içmelisiniz.
Burası Neresi? Şeytan Sofrası’ndan sonra körfezi en güzel şekilde görebileceğiniz noktalardan bir tanesi de Cennet Tepesi’dir. Ayvalık’ın Armutçuk ilçesinde bulunan bu seyir noktası aşırı bir yükseklikte bulunmadığı için rahatlıkla gidebilirsiniz. Birçok kişinin gezi noktasına dahil ettiği Cennet Tepesi, sabah akşam herkesin uğrak yeri haline gelmektedir. Bugüzel manzaraya karşı hoş fotoğraflar çekilebilirsiniz ve kendinize bir hatıra bırakabilirsiniz.
Burası Neresi? Ayvalık’ın en ünlü yerlerinden biri olan Şeytan Sofrası, bölgede izleyebileceğiniz en güzel manzaraya sahiptir. Merkeze 8 kilometre kadar uzaklıkta yer alan manzara seyir noktası, normalde volkanik bir yapılanmasının sonucunda meydana gelmiştir. İsmininde buradan almış olduğu söylenen Şeytan’ın ayak izinden almıştır.
Neden Gitmeliyim? Her ne kadar bunun bir efsaneden ibaret olduğu düşünükse de Şeytan’ın ayak izi olduğu varsayılan ayak izi demir bir kafes ile çevrelenmiş durumdadır. İnsanların batıl inançları artmaya başlamış, ayak izine giderek dilek dileme ve para atmaya başlamışlar. Günümüzde ise biraz daha ticaret kaymış olup kırmızı kurdele satışları yapılarak kafesin etrafına bağlanan bir duruma gelmiştir.
Kaçırmayın! Kendi arabanız ile gelirseniz bir otopark alanına ve iki kafe ile restorantı göreceksiniz. İlk olarak Midilli olmak üzere adalar ile birlikte muhteşem manzaraya karşı yemek yiyerek tadını çıkartabilirsiniz. Bilhassa gün batımında gelinerek fotoğraflar çekiliyor.
Burası neresi? Çocuklu ailelerin ve tabiki yaş farketmeksizin tüm yetişkinlerin sınırsızca eğlenebileceği bir yer! Olurda yaz tatilinizi burada geçirmeye karar verirseniz mutlaka bir gecenizi bu eğlence noktasına ayırmanız konusunda ısrarcıyım. Pek çok seçenek bulunuyor olup dilediğiniz tüm herşeye binebilirsiniz.
Burası Neresi? Ayvalık’ta yaptığınız gezinin ardından hemen yanında Cunda Adası’na gelerek 2003 senesinden bu yana hizmet vermekte olan Ayna’ya gelebilirsiniz. Menüsü ağırlıklı olarak Akdeniz ve Girit mutfağına ait yemekler bulunuyor. Seçebileceğiniz yemekler arasında rokalı ve karidesli makarna, papalina ve asma yaprağında sardalya yer alıyor.
Burası Neresi? Yapacağınız gezi sonrasında yorgunluğunuzu atabileceğimiz yerlerin başında gelen Şeytanın Kahvesi’nde koruk şerbeti içerek ağzınızın tatlandırabilirsiniz. Mekanın ünlü lezzetlerinden birtane olan bu içecek için köy kahvesine benzeyen bu yer sıcak yaz aylarında ağacın gölgesine sığınarak içeceğinizi yudumlayabileceğiniz gibi öte yandan masa oyunu oynayabilirsiniz. Aynı zamanda bir de kütüphanesi bulunuyor buranın. Kitaplara düşkünseniz burayı hayli seveceksiniz!
Burası Neresi? Atatürk’ün doğduğu sene yapılan ve daha sonraları ise onarım görerek günümüze ulaştırılan bu tarihi yapı şuanda Rum Meyhanesi olarak faaliyet gösteriyor. Burada yiyebileceğiniz şeyler arasında; Rum, Yahudi, Çerkez ve Ermeni mezeler ve lezzetli balık tarifleri yer alırken samimi ortam sunuyor. Gelen herkesin memnun olacak şekilde ayrıldığı bu restoranda; patlıcan mezesi, işkembe ezmesi, zargana, istavrit ve tekiri denemeniz gerekiyor.
Burası Neresi? Ayvalık’ta tatlı yiyecekseniz akıllara ilk gelen Cafe Karamel oluyor. Eskiciler Sokağı’nda bulunan bu kafe, baştan aşağı mavi renge boyanmış ve içi ise vintage eşyalar ile süslenmiş olup harika bir atmosfer yakalanmış durumdadır. Burada damla sakızlı muhallebi, profiterol ve irmik tatlısını deneyebilirsiniz. Eğer yolunuz buraya düşerse soğuk bir limonata sipariş etmeyi es geçmeyin!
Burası Neresi? Popüleritesi Ayvalık’ı aşıp ülkemizin en iyi restoranlarından biri Bay Nihat Restoran, dönemin farklı zamanların bir çok ünlüyü misafir etmiştir. Toplamda neredeyse 100 meze çeşidine sahip olan mekanın en bilinen yemeği balık sucuğu, soslu kılıç balığı ve balık pastırması bulunuyor. Bukunduğu bina tarihi bir yapı olan bu restoranda batı müziği eliğinde lezzetli yemeklerinizi yerken öte yndan da buranın keyfini çıkartabilirsiniz.
Burası Neresi? 33 senedir Cunda Adası’nda faaliyet gösteren Günay Restoran’da ot mezeleri ve farklı çeşitteki balık tarifleri ile ön plana çıkıyor. Deniz kastanesi mezesi ve özel yemekler arasında bulunan zeytinyağlılar oldukça ünlüdür. Fransız ve İspanyolların en çok bayıldıkları bu mezeler, Türkler arasında da popüleritesini artırmaya başlamıştır.
Burası Neresi? Midilli’nin yemeklerini en iyi ve aslında kopmayacak şekilde sunan Nesos Restoran’da yaklaşık 40 çeşit ot mezesi bulunuyor. 1990 senesinden bu yana faaliyet göstren bu mekanın en gözde yemeklerinden biri de beyaz soslu buğulama balığıdır. Bu yemeği tatmak için gözünüz kapalı Nesos’a gelmelisiniz! Girit kabaklı kalamar, kaşarlı kalamar, kalamar ızgara, folyoda kalamar, kalamar yahni, kalamar tava ve kalamar güveç gibi kalamarın ön planda tutuldığu yemekler gelenlerden tam not alıyor.
Burası Neresi? Ayvalık’ın dondurma konusunda bir numaralı adresi olan güler Pastanesi, 1946 senesinden bu yana aynı ölçüde devam ediyor. Yerli ve yabancı halk tarafından ziyaret edilen bu mekanın üzüm suyu ile tat verilen zeytinyağ aromasına sahip kurabiyelerinden yemeniz lazım! Neredeyse hemen hemen tüm ürünlerinde sakız kullanııyor olup Midilli Adası’ndan getirilen Güler Pastanesi’nin meşhur sakızlı ve kakaolu dondurmasına bayılacaksınız.
Tüplü Dalış Hakkında; Deniz altı dünyasını keşfetmek için yapılacak en güzel aktivitelerden biri olan tüplü dalış için Ayvalık en elverişli yerlerdendir. Merkez nokta ve çevresinde sık olarak görülen firmalar veya konakladığınız otel ile bir tur satın alabilirsiniz. Birçok firmaya rezerve yapmak için dalış yapmak istediğiniz gün ve saati önceden ayarlamanız gerekiyor.
Neden Gitmeliyim? Neredeyse 60 tane dalış noktasına sahip olan bölgede dalış sırasında kırmızı mercan kayalıkları, kırmızı denizyıldızı ve az görülen pek çok balık türünü yakından görüp hoş bir tatil geçirmek için mutlaka deneyin. Profesyonel ekip tarafından gerçekleştirilen dalışlar, oldukça güvenilirlik teşkil etmektedir.
Daha önce denemediyseniz 5 metrelik derinliğe sahip alanda dalış yapılıyor olup 15-20 dakikalık bir zaman diliminde su altında kalacaksınız. Bu süre her firamada değişkenlik gösterebilir. Turların içerisinde genellikle öğle yemeği bulunuyor ve tüm dalış için gerekli malzemeler ile beraber ortalama fiyatları 150-200 TL arasındadır.
Jet Ski Hakkında; Hız severlerin sevdiği etkinliklerden biri olan jet ski, Ayvalık’ta en yoğun yapılan su sporlarından bir tanesidir. Özgürce hız yapabileceğiniz, stres atma aktivitelerinden olup güven içerisinde yapabilirsiniz. Sarımsaklı’ya gelip size sunduğumuz aktivitelerden birini denemeden dönerseniz eğlencenin tadını çıkartmadınız demektir. Kaldığınız işletmelerden veya cadde üzerinde bulunan acentalardan tur satın alabilirken hemen deniz kıyısında da binebilirsiniz.
Banana Hakkında; Kalabalık bir grup ile gittiyseniz toplu olarak binebileceğiniz eğlenceli aktivitelerden biri olan banana yine Ayvalık’ın en sevilen şeylerinden biridir. 7-8 kişinin aynı anda binebileceği bir sefer sırasında sık sık suya düşeceksiniz. Bir tekneye bağlanarak sert manevralar yapılıyor ve bu esnada kameraya çekilebileceğiniz bir hizmeti de var. İnanılmaz bir anı kalmasını sağlayabilirsiniz. Gerekli tüm güvenlik önlemlerin alındığı aktivite sırasında Ayvalık ve Sarımsaklı sıralarında eğlenceli anlar yaşayacaksınız.
Parasailing Hakkında; Bir diğer etkinliklerden olan parasailing, son dönemlerde oldukça popüler bir hal almıştır. Metrelerce yükseklikten uçarken kayıt yapılabiliyorken akabinde çekilem bu videoyu izleyebiliyorsunuz. Deniz manzarası eşliğinde bir sürat teknesine bağlanarak paraşüt ile gökyüzüne yükseliyorsunuz. Cesaretiniz varsa mutlaka yapmanızı tavsiye edyorum!
Tur hakkında; Sabah saat belirlenen 08:30 saatinde Ayvalık Limanı’nda buluşarak buradan hareket ediliyor. 10:30’da Midilli Adası’na varılıyor olup pasaport kontrollerinin arasından merkez noktada yer alan Osmanlı Dönemi camisi olan Yeni Cami e tam karşısındaki Hamam ziyaret ediliyor.
Çarşı içerisinde yürüyüp Agıa Terapıs Kilise’ne gidilip Kaloni’den geçerek Molivos’a ulaşılıyor. Petra’da bulunan 124 basamaklı kilise gezildikten sonra Molivos’a doğru yola çıkılıyor. İlk olarak Molyvos Kalesi karşınıza çıkıyor. Buradan başlayan tur şehrin sokaklarında O;smanlı Dönemi’nden kalan cami, çeşme ve cumbalı evlerini göreceksiniz.
Bu sokaklardan yürüyüp alışveriş yapacak ve en güzel manzaraya sahip restoranlarda öğle yemeği için mola veriliyor olacak. Toplamda 2 saat süren bu molanın akabinde Mandamados Köyü’ne gitmek üzere hareket ediliyor. Ortadoks inancına sahip kişiler ve tüm herkes için özel bir anlam taşıyan Taksiarhis Manastırı ziyaret ediliyor.
Dönüş yoluna geçildiğinde Osmanlı Dönemi ve sonrasının en ihtişamlı oteli olan Sarlıca Palas’ı görme şansını yakalayacaksınız. Saat 18:00’da gümrükte olacak ve pasaport kontrolünün ardından FreeShop’ta alışveriş arası veriliyor. Saat 19:00 saatlerinde ise ülkeye giriş yapmak üzere yola koyuluyor.
Fiyata Dahil Olan Hizmetler;
Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler;
**Sizler için hazırlamış olduğumuz yapılacak listesi burada son buluyor. Yazımızda Ayvalık’ta yapılacak şeyler hakkında elimizden geldiğince bilgi vermeye çalıştık. Sizde deneyim ve önerilerinizi bizimle paylaşırsanız seviniriz. İlginizi çekebileceğini düşündüğümüz diğer yazılar;
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…