Anadolu’daki 900 yıllık Türk tarihinin izlerini göreceğiniz kentte, Osmanlı döneminden kalma mimariler oldukça fazla. Kervansaraylar, hanlar, hamamlar, camiler, kaleler derken kendinize Tokat’ın tarihi yerleri ile muhteşem bir gezi planı hazırlamaya ne dersiniz?
Tokat tarihi hakkında; Tokat tarihinin Geç Kalkolitik döneme yani MÖ 4000 ve 5000’li yıllara kadar uzandığı tahmin edilmektedir. Şehir geçmişten günümüze pek çok farklı isimle anılmıştır; Komana, Comano Pontika, Evdoksia, Dokia, Dokat…
14 devletin ve 5 beyliğin egemen olduğu şehirde Hatti, Hitit, Frig, Med, Pers, Büyük İskender, Pontus, Roma, Bizans, Arap, Danişment, Anadolu Selçuklu, İlhanlı, Beylikler, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti bölgede hakimiyet kuran önemli toplulukların bir kısmıdır.
Uzun yıllar parlak ve gözde bir konumda bulunan Tokat, Osmanlı zamanında, 17. yüzyılda eski gösterişli ve ilgi odağı olduğu günlerden uzaklaşmıştır. 1920 senesine gelindiğinde imzalanan Sevr Antlaşması ile Tokat, parçalanan Anadolu’nun Türk toprağı olarak kalan kısmına dahil olmuştur. Rum güçlerinin saldırılarına maruz kalsa da Tokat, birlik ve beraberliğini koruyarak, parçalanmaktan korunmuştur.
Tokat’ın en ünlüleri; Tokat Kalesi ve Tarihi Tokat Saat Kulesi bizce, Tokat’ın en meşhur tarihi yerleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır.
Tokat gezi tavsiyesi; Hem doğal hem tarihi bir yer olan Ballıca Mağarası’nı da vaktiniz kalırsa mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz. Süre olarak ise sadece tarihi noktalar gezmek istiyorsanız 1 gün ya da bilemediniz 2 gün yeterli olacaktır. Tokat gezisi sırasında size rehberlik edecek “900 Adımda 900 Sene” isimli uygulamaya sadık kalmak ise, Tokat’ın tarihi hakkında size çok fayda sağlayacaktır. Tabi geziniz sırasında Tokat’ın muhteşem yöresel yemeklerinin tadına bakmayı da ihmal etmeyin.
Müzekart; Tokat’taki tarihi yerler ziyaret edilirken Müzekart kullanma gereği duymayacağınız için sırf Tokat için Müzekart satın almanız gerekli değil. Tabi gezi rotanızda farklı noktalar da bulunuyorsa o zaman Müzekart sahibi olmayı düşünebilirsiniz.
Burası neresi? Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat’ın annesi Mahperi Hatun adına yaptırdığı bu kervansaray, Tokat’ın Pazar ilçesinde yer alır. Kitabesine göre 1238 senesinde inşa edilmiştir. Özellikle yaz mevsiminde, turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği gözde gezi noktalarından biri haline gelmiştir.
Neden gitmeliyim? Yapı, yıllar içinde büyük oranda tahrip olmuş ve 1999 senesinde restore edilmiştir. Yaz aylarında açık olan kervansaray, günümüzde düğün, nişan gibi çeşitli organizasyonlara da ev sahipliği yapmaktadır. Günümüzde cafe olarak işletilen yapı içinde bir şeyler yiyip içebilirsiniz.
Burası neresi? 1626-1632 yılları arasında yaptırılan Taşhan, büyük bir Osmanlı eseridir. Dikdörtgen ve iki katlı olan hanın ortasında avlu bulunuyor. 112 odalı yapının nostaljik özelliği bozulmadan otele çevrilmesi yönünde projeler var. Günümüzde ise kafe ve alışveriş dükkanlarıyla çevrili durumda. Bazı odalar ise sanat atölyesi olarak değerlendirilmektedir.
Neden gitmeliyim? Han, güzelliği ile görenleri büyüleyen ve Anadolu’daki en güzel hanlardan biri olma özelliği ile görülmeye değer bir ziyaret noktası. Han içinde bulunan dükkanlar yöresel kıyafetler, camdan eşyalar, takılar ve çeşitli hediyelik eşyalar almak için de şehrin önemli durakları arasında bulunmaktadır. Özellikle Tokat’a özgü baskılı sofra bezlerini almanızı öneriyoruz.
Burası neresi? Takyeciler Camii’nin güneyinde olan Deveciler Hanı terk edilmiş, harap bir haldeydi. Şu an devlet konservatuvarı olarak kullanılıyor. Moloz taş, kesme taş ve tuğla ile inşa edilen han iki katlıdır ve revaklı avluya sahiptir. Han, aynı zamanda “Fatih Mehmed Hanı” olarak da adlandırılmaktadır.
Hana ait bir kitabe bulunmamaktadır ve bu nedenle yapım tarihi tam olarak bilinmemektedir ancak 15. yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir. Hanın alt katında 27, üst katında ise 28 oda bulunmaktadır. Yola cepheli kısımlarda ise dükkanlar yer almaktadır. Daha dayanıklı olması için yapı, çelik payandalarla desteklenmiştir.
Neden gitmeliyim? Deveciler Hanı, döneminden çok daha ileri bir düşünce ile inşa edilmiştir ve ziyaretçilerin tek kişilik odalarda kalmasına olanak tanımıştır ve bu özelliği ile hayli dikkat çekici bir yapıdır. Medresenin yakında otele dönüştürülerek hizmet vermesi planlanmaktadır.
Burası neresi? Geçmişte Gazioğlu Hanı olarak isimlendirilmiş ancak son yıllarda yaptığı özel üretim ile ismini de üretimiyle eş değer olarak değiştirmiş Yazmacılar Hanı, Sulusokak’a çıkarken yol üzerinde göreceğiniz tarihi yapılardan bir diğeri. Uzun yıllar sonra kapanan han, son günlerde yeniden restore edilmiş ve butik otel olarak kullanıma açılmıştır.
Neden gitmeliyim? Yazmacılar Hanı’nı tarihi dokusunun yanı sıra konaklama amacıyla da tercih edebilirsiniz.
Burası neresi? Osmanlı’dan kalma hamam kültürünün oldukça gelişmiş olduğu Tokat’ın en önemli kültürel miraslarından bir diğeri de Sultan hamamı… 13. yüzyıldan kalma yapı, Tokat’ın Su İçmez Mahallesi’nde yer alıyor. 1976 yılında bir dizi tadilattan geçen hamamın erkekler bölümü 4 eyvan, 4 halvetli, kadınlar bölümü ise üç eyvanlı ve üç halvetli planda inşa edilmiştir.
Burası neresi? Ali Paşa Hamamı, Tokat’ın merkezinde olduğu için ulaşım açısından zorluğu yok. Aynı isimle Ali Paşa Camii de hemen yanındadır. 1572 tarihli hamam, kesme taş kullanılarak inşa edilmiş. Osmanlı hamam mimarisinin güzel bir örneğidir. 1939 ve 1943 senelerinde Tokat’ta meydana gelen depremlerde ciddi hasar görmüş ve onarılarak günümüze kadar ulaşması sağlanmıştır.
Kadın ve erkek bölümü ayrı olup, birbirine bitişiktir. İki bölüm arasındaki tek fark erkek bölümünün sıcaklık kısmı haç planlıdır ve göbek taşının üzeri kubbe ile örtülmüştür. Farklı boyutlardaki kubbelerle örtülmüştür. Kubbelerin üstü 1966 senesinde kurşun ile kaplanarak daha sağlam bir hale gelmesi sağlanmıştır. Hamam günümüzde hala aktif olarak kullanılmaktadır.
Neden gitmeliyim? Hamam, tarihi dokusunun yanı sıra hamam kültürünü tanımak isteyenler ve aklanıp paklanmak isteyenler için Tokat’ta görülmesi gereken tarihi yerler arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Pervane Hamamı 1275 yılından beri varlığını devam ettiriyor. Selçuklu vezirlerinden Pervane Muineddin tarafından yaptırıldığı tahmin edilir. Hamam kendi içinde kadın ve erkek olarak ikiye ayrılıyor. Hamamın yapımı esnasında moloz taş ve tuğla kullanılmıştır. Hamamda günlük 90 ton su hazır bulundurulmaktadır.
Neden gitmeliyim? 1951’de belediyenin yaptığı restorasyon neticesinde cazibesini kaybeden hamam yine de görülmeli diyoruz. Görmenizi gerektiren en önemli gerekçelerin başında ise Pervane Hamamı’nın Tokat’ın en eski hamamlarından biri olması gelmektedir.
Burası neresi? Tokat’a turistik gezi düzenleyenler ilk önce merkezde bulunan Tokat Kalesi’ni ziyaret etmektedir. Yüksek bir tepede inşa edilen kale hakkında kesin bilgi bulunmuyor. Tahminlere göre 5. veya 6. yüzyılda yaptırılmış. Dikkatli incelendiğinde doğal kaya kütlesinin oyularak kalenin iskeletinin ortaya çıktığı anlaşılıyor. Surlar ve odalar günümüzde de ilk günkü sağlamlığını koruyor.
Kalede 500 yıl boyunca Bizans egemenliği devam etmiş ve 1074 senesinde Danişmend Melik Gazi tarafından fethedilerek Türk hakimiyetine girmiştir. Sonrasında ise Selçuklular, İlhanlılar ve Osmanlılar da kalenin hakimi olmuştur. Kale Osmanlı zamanında bir zindan olarak kullanılmış ve Bizans İmparatoru A. Diogenis gibi tarihte önemli yere sahip olan birçok kişi bu kalede esir edilmiştir. Güneydoğu kısmında kaya mezarlarının da olduğu belirtilen kalenin iç kısımlarında gizli tünellerin de kazıldığı bilinmektedir. Kale, şehre hakim bir konumda bulunduğundan Tokat manzarası için de gidilmesi gereken yerler arasında yer almaktadır.
Neden gitmeliyim? Tokat Kalesi, Tokat’ın tarihi hakkında ziyaret edilebilecek en önemli duraklardan biridir ve şehrin sembol yapılarının başında gelmektedir. Bu nedenle siz de Tokat’a geldiğinizde mutlaka bu etkileyici ve günümüze kadar sağlam bir şekilde ulaşmayı başarmış kaleyi görmelisiniz. Kaledeki devam eden restorasyon çalışmalarının ardından şehir turizmi açısından çok daha değerli bir noktaya geleceğini düşünüyoruz.
Burası neresi? Kelkit ve Tozanlı çaylarının kesiştiği noktada bulunan Boğazkesen Kalesi, Karalar Kalesi ve Kaleboğazı isimleriyle de anılmaktadır. Kalenin Pontus Kralı VI. Mithridat zamanında inşa edildiği düşünülmektedir. Kale, Selçuklu ve Osmanlı zamanında da kullanılmıştır.
Kaleye ulaşımı sağlayan Boğazkesen Köprüsü’ne ait ayaklar da günümüze kadar ulaşmayı başarmış tarihi eserler arasında bulunmaktadır. Köprünün yürüme kısmı yok olmuş olsa da ayak kısımları yapıyı hala görülmeye değer kılmaktadır. Köprüdeki Selçuklu arması ise yapının o dönem onarım gördüğünü göstermektedir ancak bu arma da ne yazık ki günümüzde kaybolmuştur.
Burası neresi? Kale, günümüzde “Bağpınar” ismiyle bilinen Emeri Köyü sınırları içinde bulunmaktadır. Köy ise Erbaa ilçesindedir. Kalenin Helenistik dönemde inşa edilmiş olduğu düşünülmektedir.
Neden gitmeliyim? Kale üzerindeki oyulmuş kaya mezarları ise kalenin en çok dikkat çeken özelliğidir. Kaleden seyredeceğiniz muazzam manzara ise ziyaretinizi daha da keyifli kılacak.
Burası neresi? Hakkında çok bilgi toplanamayan kale, Niksar ilçesinde bulunur ve günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Maduru ve Çanakçı derelerinin arasındaki yüksek bir tepeye inşa edilmesi, stratejik bir hamle olarak görülebilir. Kale, toplamda 11 km uzunluktaki surlarla çevrelenmiştir ve bu surların bir kısmı günümüze kadar gelmeyi başarmıştır.
Pontus Krallığı döneminde inşa edildiği düşünülen kalenin ilk adının “Kaberia” olduğu bilinmektedir. Danişmend, Bizans ve Selçuklular zamanında kaleye eklemeler yapıldığı düşünülmektedir. Bu nedenle kale içinde hem kilise hem de cami kalıntılarına rastlanmaktadır.
Neden gitmeliyim? Niksar Kalesi, sadece Tokat’ın değil Anadolu’nun da önemli kalelerinden biri olmuştur ve Anadolu’daki ikinci büyük kale olma özelliği sayesinde tarihte olduğu gibi bugün de oldukça önemli bir konumda bulunmaktadır. Aynı zamanda kale içinde izlerine rastlanan medresenin de Anadolu’nun ilk medresesi olduğu düşünülmektedir.
Burası neresi? Zile Ovası’na hakim bir konumda bulunan Zile Kalesi, MS 1. yüzyılda yapılmıştır. Kitabeler sayesinde hakkında birçok şey nesilden nesle aktarılmış. 1336’da Ertena Bey Alâeddin Bey döneminde onarıldığını bu kitabe aracılığıyla öğreniyoruz. Bununla beraber, Sezar meşhur sözü olan “Veni vidi vici”yi, Zile Kalesi’nde söylemiştir. Kalenin surlarında kesme moloz taş kullanılmış ve surlar burçlarla desteklenmiştir.
Neden gitmeliyim? Her açıdan sağlam olan kalenin yapımında moloz ve kesme taş kullanılmış. Duvarları ise yuvarlak burçlarla güçlendirilmiş. Roma ve Bizans dönemlerinden kalma mimari kalıntıları da görebilirsiniz.
Burası neresi? Tokat’ın Sulusaray ilçesinde bulunan bu antik kent, Roma döneminden kalmadır ve o dönemdeki en önemli yerleşim yerlerinden biri olmuştur. Antik kente ait kalıntılar, 1987-1990 yılları arasında yoğunluk kazanan çalışmalar neticesinde ortaya çıkarılmıştır ve bölgedeki yerleşimin Erken Tunç Çağı’na kadar uzandığı anlaşılmıştır. Bölgedeki esas araştırma çalışmaları ise 2013-2015 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Yerleşim yeri aynı zamanda “Hereakleopolis” ismiyle de anılmıştır.
Neden gitmeliyim? Açıkhava müzesi olarak görülebilecek olan Sulusaray Antik Kenti, her yıl birçok yerli ve yabancı tarihsever tarafından ziyaret edilmektedir.
Burası neresi? Yalınyazı Köyü’nde yer alan Maşat Höyük’te 1973 – 1984 arasında yapılan kazılar sonucu Hititlere ait çivi yazılı tabletlere ulaşıldı. Burada ortaya çıkarılan eserler için Tokat tarihini aydınlatan en önemli eserler diyebiliriz. Çıkarılan tabletler ve eşyalar Tokat Müzesi’nde sergileniyor.
Höyükte yapılan çalışmalarla beraber MÖ 3000’de Eski Tunç, MÖ 2000’de Hitit, MÖ 1000’de Frig çağının yaşandığı anlaşılmış. Hitit saray mimarisinin nasıl olduğunu yine buradaki kalıntılardan rahatça anlayabiliyoruz.
Neden gitmeliyim? Ne yazık ki hava koşulları bu kalıntılara zarar veriyor. Tarihi mirasın korunması için önlemlerin artırılması gerek. Şehir merkezindeki tabela haricinde bir levha bulunmadığı için kalıntıları bulmak biraz zor olabiliyor.
Burası neresi? Erbaa’da yer alan Horoztepe’de M.Ö. 3000 yılına ait mezarlar bulunmuştur. Eski insanların adetleri olan “ölüyle gömülen eşyalar”a burada da rastlanmış. Bölge ilk olarak Prof. Dr. Kılıç Ökten tarafından 1944 senesinde gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde ortaya çıkarılmıştır. Zaman içinde gerçekleştirilen çeşitli araştırmalar neticesinde antik bölgenin 83 bin metrekarelik bir alana yayıldığı anlaşılmaktadır.
Madeni ve altın süs eşyaları Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi‘nde görebilirsiniz. Çıkarılan eserler arasından en önemlisi bronzdan yapılmış çocuğunu emziren kadın heykelidir. Horoztepe’de zaman zaman kaçak kazılar da yapılmıştır. Bu kazılar sırasında bulunan eserleri dünyanın çeşitli müzelerinde görme şansınız var.
Neden gitmeliyim? Horoztepe, özellikle Eski Tunç Çağı ve Hitit dönemine ait şehrin geçmişiyle ilgili çok önemli ipuçlarını taşıdığı için Tokat’ın antik kentleri içinde önemli bir yere sahiptir.
Burası neresi? Roma ve Bizans dönemlerinde Komana önemli yerleşim merkezlerinden biri olmuştur ve Ana Tanrıça Ma’ya adanmış çok özel bir antik bölgedir. Günümüzde de mesire yeri olarak faaliyet göstermektedir. 1940’lı yıllarda yapılan kazılar neticesinde Roma dönemine ve 1300 yıl öncesine, Helenistik çağına ait kalıntılar bulunmuştur. Bu kalıntılardan yola çıkılarak eskiden Komana’da saray ve tapınak olduğu tespit edilmiştir.
Komana Antik Kenti’nin yıllar içinde el değiştirmesinin ardından bölgeye hakim olan Selçuklu ve Osmanlı zamanlarında da çok önemli bir üretim merkezi olduğu anlaşılmaktadır. Bölgenin verimli arazileri sayesinde tarımsal üretim ve ticari faaliyetler oldukça başarılı bir şekilde yürütülmüştür.
Burası neresi? Çamlıbel kasabası yakınında olan Aktepe Höyüğü Tunç, Hitit ve Frig Dönemlerine ait mirası günümüze taşıyor. Bölgede bu dönemlere ait çok sayıda seramik kalıntısına rastlanmıştır. Burası, ova seviyesinden yaklaşık 20 metre yükseklikte yer almaktadır ve 400 metreden daha uzun bir alanı kaplamaktadır.
Burası neresi? Şehir merkezinde konumlanan cami, 11. Selim döneminde yaptırılmış. 1572’de inşası biten Ali Paşa Camii için hamam ve türbeden oluşan bir külliyedir diyebiliriz. Mimar Sinan ekolünde, Osmanlı mimarisine değinen caminin tek kubbesi ve tek minaresi vardır.
Camiye adını veren Ali Paşa, Bosnalıdır ve Enderun’da yetişerek hanedan ailesine damat olarak dahil olmuştur. Anadolu’da çeşitli önemli görevlerde bulunmuştur. 1572 senesinde hayata gözlerini yummuştur. Cami inşası tamamlanmadan Ali Paşa’nın ölümü üzerine cami ile ilgili maddi sıkıntılar ortaya çıkmış ve ucuz olması nedeniyle ahşap malzeme tercih edilmiştir. Caminin şadırvanı da ahşaptan inşa edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Burası hem bir cami hem de türbe olması nedeniyle daha fazla öneme sahip bir tarihi yerdir. Osmanlı döneminden kalma muhteşem bir mimari ve dini bir eser olması ise buranın değerini katlamaktadır. Caminin 2019 senesinde gerçekleştirilen bakım çalışmaları de yapının gelecek nesillere ulaştırılması açısından çok önemli bir hamle olmuştur.
Burası neresi? Selçuklulardan günümüze ulaşan ve döneminden farklı ve özel mimari detaylara sahip olan Silahtar Ömer Paşa Camii, Erbaa ilçe sınırları içinde bulunmaktadır. 1082 senesinde inşa edilmiş olan camideki ahşap mimari unsurlar oldukça dikkat çekicidir ve yapı, çivi kullanılmadan kündekari tekniği ile inşa edilmiştir. Selçuklu dönemine ait çini ve taş süsleme örnekleri de oldukça ilgi çekicidir.
Osmanlı döneminde, 1707 senesinde cami için bir dernek kurulmuş ve bu dernek caminin korunması ve tadilat işlemleri için çalışmalar yürütmüştür. 2007 senesinde restorasyonu tamamlanan bu tarihi cami, yeniden ibadete açılmıştır.
Burası neresi? Behzat Çayı’nın yanında olduğu için adı da buradan gelmektedir. Behzat Camii, Kanuni Sultan Süleyman’ın isteği üzerine 1535’te inşa edilmiştir. Cami Şirvanlı Behzat Hoca adına yapılmıştır ve kendisinin kabri de cami bahçesi içinde yer almaktadır.
Kesme taştan yapılan minaresi en dikkat çekici noktalarından biridir. Günümüzde ibadetlere devam edilen camii, turistik gezilerin de gözde durağı haline gelmiştir. 1980 senesinde meydana gelen sel felaketinden zarar gören yapı, Ahmet Lütfi Paşa’nın gayretleri ile onarılmıştır.
Kaçırmayın! Cami ile yan yana bir konumda bulunan tarihi Saat Kulesi‘ni de mutlaka ziyaret etmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Orijinalliğini en fazla koruyan camilerimizden biridir. Süslemeleri ve mimari zekası açısından örnek gösterilir. Büyük ilgi gören Ulu Camii, kuş evine ev sahipliği yapması sebebiyle de turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği gezi noktalarından biri haline gelmiştir. Camini Çelebi Mehmed’in oğlu II. Murad zamanında inşa edildiği düşünülmektedir. Dikdörtgen bir planla yapılmıştır. Caminin ahşap kısımlarında hündekari tekniği göze çarpmaktadır.
Neden gitmeliyim? Tokat Ulu Camii, Anadolu’daki doğu-batı yönünde iki son cemaat yerine sahip tek cami olması nedeniyle büyük ilgi görmektedir. Cami içindeki çeşitli bitki motifleriyle yapılmış süslemeler ise caminin çok daha samimi ve etkileyici bir hal almasını sağlamıştır.
Burası neresi? Sulu Sokak’ta yer alan ünlü Yağbasan Medresesi’nin hemen karşısında yer alan Takyeciler Camii, yapım tekniği ve kullanılan malzemeler göz önüne alındığında 15. yüzyıldan kalma tarihi ibadet merkezlerinden biri olduğu anlaşılmaktadır. Pek çok savaşa ve olaya şahitlik etmiş caminin kareye yakın dikdörtgen planı ve çok kubbeli oluşu Osmanlı döneminden kalma izlerin belirgin bir göstergesidir. Caminin inşasında moloz ve tuğla birlikte kullanılmıştır.
Kaçırmayın! Tam bir huzur iklimi yaşatan camiyi ziyaretiniz sırasındaki avlusundaki çay ocağından bir bardak demli bir çay alıp huzurun sesini dinlemeyi ihmal etmeyin.
Burası neresi? Hatuniye Camii olarak da bilinen Tokat’ın ünlü Meydan Camii, 11. Beyazıt’ın annesi Gülbahar Hatun adına yaptırılmış Osmanlı eserlerinden biridir. Bu nedenle cami “Hatuniye Camii” ismiyle de bilinmektedir. Kesme taşlardan inşa edilen caminin inşa tarihi 1458 olarak bilinmektedir. Cami, 1942 senesindeki depremde ciddi bir şekilde hasar görse de onarılarak günümüze gelmesi sağlanmıştır.
Yapı ilk olarak medreseye de sahip kompleks bir yapı olarak inşa edilmiş olsa da zamanla cami dışındaki yapılar yok olmuş ve günümüze yalnızca cami kısmı ulaşabilmiştir. Camiye ait şadırvan ise 1913 senesinde eklenmiştir. Özellikle ahşap işleme sanatıyla ortaya çıkarılmış muhteşem kapıları görülmeye değerdir.
Burası neresi? Moğol emirlerinden Sentimuroğlu Nurettin’e ait bir türbedir ve tam ismi Nureddin İbn-i Esentimur Türbesi’dir. “Sivri Tekke” olarak da bilinmektedir. 1314’te yapılan türbe, kesme taştan kare mekan üstüne konumlandırılmıştır. Türbe, 1935 yılında restorasyon çalışmaları ile sağlamlaştırılmıştır. Sekizgen yıldızlı külahıyla hemen fark edilecek önemli bir yapıdır.
Türbeye adını veren Esentimur’un “Sen Timur” yani Saint Timur şeklinde telaffuz edilmesi kendisinin Hristiyan bir aziz olabileceği yönünde fikirler doğmasına neden olmuştur. Hatta bölgedeki insanlar özellikle perşembe günleri türbeye gelmekte ve adaklar adayarak mumlar yakmaktadır.
Burası neresi? Selçuklu emirlerinden Ebü’l-Kasım b. Ali et- Tusi’nin türbesi, Tokat’ın en eski caddesi Sulusokak’ın yukarısında yer almaktadır. 1233-1234 yıllarında yapılmıştır. Kare planlı türbenin, sekizgen şeklinde yüksek bir kubbe kasnağı bulunmaktadır. Bölge halkının fazlasıyla hassasiyet gösterdiği Ali Tusi Türbesi, Tokat’ta mutlaka görmeniz gereken yerler arasındadır.
Burası neresi? 1902 yılından beri Tokat’ın Behzat semtinde yükselen tarihi Saat Kulesi, Tokat’ın hemen her yerinden görülebilen oldukça ihtişamlı bir yapıdır. Kesme taşlardan inşa edilen kule, II. Abdülhamid’in padişah oluşunun 25. yılı anısına mutasarrıf Bekir Bey ve Enver Bey tarafından yaptırılmıştır. Kulenin yüksekliği 33 metredir.
Her saat başında ve yarım saatlerde iki dakika ara ile çalan saat kulesinin sesini Behzat semtinin hemen her noktasından rahatlıkla işitebilirsiniz. Saatin her 8 günde bir kurulması gerekmektedir ve saati kurmak için görevli 132 basamaktan oluşan bir merdiveni çıkmaktadır.
Neden gitmeliyim? Tokat Saat Kulesi, Tokat’ın simge yapılarından biridir ve oldukça merkezi bir noktada bulunmaktadır. Bu nedenle Tokat’a gelenler için mutlaka görülmesi gereken önemli tarihi yerler arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Osmanlı döneminde Tokat, tekstil, bakır ve ipek dükkanlarının sıklıkla bulunduğu ticaret merkezlerinden biriymiş. Çoğu ürün İstanbul’a Tokat’tan yollanır, bölge esnafı da ‘’Sık Dişi Helası’nın’’ olduğu konumda satışlarına devam edermiş. Burada çalışan esnafın acil ihtiyaçları için inşa edilen umumi tuvaletler sık dişi diye anılıyor. Sık Dişini Helası içinden çıkarılan tuvalet taşları ise gerçekten hayret uyandırıcı. Günümüzde ise Belediye tarafından onarılarak, yapının müze haline getirilmesi ve “Su ve Temizlik Müzesi” ismiyle ziyarete açılması planlanmaktadır.
Burası neresi? Soğukpınar Mahallesi’ndeki Mevlevihane 17. yüzyılda Sülun Muslu Paşa tarafından yaptırılmış. Mimari açıdan son derece gösterişlidir. 3 bin metrekarelik alana yayılan Mevlevihane, Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde de geçmektedir. Mevlana’nın Tokat’a göndermiş olduğu halifelerden Fahreddini Iraki’nin, 13. yüzyılda yapılan zaviyedeki çalışmaları neticesinde Mevlevilik Tokat’ta kendine önemli bir yer edinmiştir.
Zaviyenin, 15. yüzyılda Uzun Hasan tarafından yakılmasının ardından Yeniçeri Ağalarından Sülün Mustafa Ağa Paşa tarafından 1638 senesinde yeniden yaptırılmıştır. Bina zemin, giriş ve üst olarak üçe ayrılmıştır. Zemin katta beş oda bulunur. Çeşitli hizmetlerin görüldüğü yer çoğunlukla zemin kattadır. Giriş katına ise dışarıdan bir merdivenle çıkılır. Bu kat semahaneye ayrılmıştır.
Neden gitmeliyim? Tokat’ta Mevleviliğin yayılmasında büyük öneme sahip zaviyelerden biri olması nedeniyle Tokat Mevlevihanesi, Tokat’ın en önemli tarihi noktaları arasında bulunmaktadır. Döneminin mimari özelliklerini taşıması ve muhteşem ağaç işçiliğine sahip olması da yapıyı görülmeye değer kılan özelliklerindendir.
Burası neresi? Danişment Beyliği’nden Nizamettin Yağıbasan tarafından yaptırılan Yağbasan Medresesi’nin 1151-1152 yılları arasında yaptırıldığı belirtilmektedir. Medrese, “Çukur Medresesi” olarak da adlandırılmaktadır. Medresenin en önemli özelliği ise Anadolu’da kapalı avlu planıyla yapılmış ilk medreselerden biri olmasıdır.
Tokat’ta ve Niksar’da aynı isimle iki medrese inşa edilmiştir. Tokat’taki medresenin avlu kubbesi 14 metre çapa sahiptir ve orta kısımda 10 metrelik bir açıklık bulunmaktadır. Niksar’daki medrese ise Anadolu’da tıp alanında eğitim veren ilk medrese olması nedeniyle büyük öneme sahiptir. Her iki medrese de kapalı avlu planına sahiptir.
Burası neresi? Erbaa’nın Çamdibi Köyü’ne çok yakın bir konumda bulunan Kilise Suyu, Bizanslılar döneminde yapılmış bir su kaynağıdır. Berrak ve lezzetli bir su kaynağı olan Kilise Suyu, değirmeni döndürecek kadar kuvvetlidir ve tarihte ilk su değirmeninin bu su kaynağının olduğu noktada yapılmış olabileceği düşünülmektedir.
Pınarın bulunduğu yerdeki yarım kubbeli yapı ise pınarın mimari ve estetik açıdan ne kadar değerli olduğunu bize göstermektedir. Kaynak suyu günümüzde tarım arazilerinin sulanması amacıyla değerlendirilmektedir.
Evliya Çelebi’nin bu yer için söylediği bir söz vardır:
“Sultan çarşısı kadar güzel bir çarşıdır. Halep ve Bursa çarşıları gibi gayet tertipli kurulmuştur.”
Burası neresi? Tokat Valiliği bu bölgeyi hareketlendirmek için restorasyon projesini hayata geçirecek. Yazma, bakır ve el sanatları gibi ürünler eski günlerde olduğu gibi burada tezgahlarda yerini alacak. Yapının ne zaman ve kim tarafından yapıldığı hakkında tam bir bilgiye ulaşılamamıştır ve araştırmalar neticesinde 15. veya 16. yüzyılda inşa edilmiş olabileceği düşünülmektedir. Bedestenin inşasında kesme taş kullanılmıştır. Üstü ise dokuz kubbe ile örtülüdür.
Tokat Müzesi ilk olarak 1926 senesinde kurulmuş ve bir süre boyunca Gökmedrese içinde hizmet vermiştir. Zamanla hem depo hem de sergi alanlarının yetersiz kalması nedeniyle 3 Mart 2012 tarihinde Arastalı Bedesten içinde hizmet vermeye başlamıştır.
Neden gitmeliyim? Tokat’ın tarihi hakkında önemli ipuçlarını ve objeleri görmek istiyorsanız Tokat Müzesi mutlaka uğramanız gereken yerlerin başında gelmektedir. Müze içinde bedesten kısmında pek çok önemli arkeolojik eser sergilenmektedir. Serginin başlangıcı ise Turhal Ulutepe’de elde edilen kalıntılardır.
Müzenin arasta kısmında ise daha çok etnografik eserlere rastlanmaktadır. Bölge halkının yaşamına dair eserler, zanaat dallarıyla ilgili nesneler, giyim-kuşam, halı, takı gibi objeler görülebilmektedir. Aynı zamanda gerek Müslümanlara gerekse de Romalılara ait çeşitli mezar taşları da bulunmaktadır.
Burası neresi? Kelkit Çayı üzerinde bulunan Talazan Köprüsü, 13. yüzyılda Selçuklular zamanından kalma bir tarihi eserdir. 8 kemerli bir yapıya sahip olan köprü, günümüze kadar çok sağlam bir şekilde ulaşmayı başarmıştır ve günümüzde hala aktif olarak kullanılmaktadır.
Köprünün genişliği 5,5 metre kadar ve uzunluğu 161 metredir. 1939 ve 1942 yıllarında bölgede meydana gelen depremlerde zarar görmüş olan yapı, son olarak 2010-2012 yıllarında gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları ile güçlendirilmiştir.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…
Yorumları Gör
yorum yok
Abi ya bu şehir çok güzel. Ben siirtliyim. Bizim şehre bin basar. Özellikle tashan.
abi çok güzel bende tokatlı olduğum için süper
Horoztepe tanıtımı için metne yerleştirilmiş fotoğraf Göbeklitepe ye ait.
Fotoğrafçılıkta kullanılan teknikle iki görüntü birleştirilmeye çalışılmış ancak başarılı bir sonuç olmamış.
Tokat'ın tanıtımı için düzeltilmesi gerekir.
Sayın FEZA OTAG,
Uyarınız için teşekkürler. İçerikteki fotoğrafı düzenledik. Eğer yazımıza eklememizi istediğiniz bir fotoğrafınız var ise bize biletbayicom@gmail.com adresinden ulaştırmanız yeterlidir.
Tavsiyeleriniz için teşekkür eder, iyi günler dileriz.
Tohatlıyıh gardaş
Ödevi vardı sağolun.
Bu arada ben de Tokat'lıyım♥
Merhaba Zeynep hanım
Yardımcı olabildiysek ne mutlu bize :)
Emeğiniz için çok çok teşekkürler.Bir Tokatlı olarak memleketimle her daim gurur duydum.Guzel şehrimizin daha fazla tanıtılması ve hakettiği değeri görmesi arzusundayim ve bu yolda gostermis olduğunuz ilgiye ve bu güzel tanıtıma tekrar teşekkür ederim.
Merhaba
Sizlerin katkıları ile bu yazıyı daha iyi geliştireceğimize inanıyoruz
Lütfen duyarlı olalım Tokat'ta gezilecek yerleri bize iletin:)
İlginiz için teşekkür ederiz
Çok eksik var nasıl yazılmaz boğazkesen kalesi hele ki ballıca mağarası yani. kilise suyu emeri kalesi silahtar paşa camii felan
Merhaba Esma Hanım,
Değerli yorumunuz ve katkınız için çok teşekkür ederiz. Paylaşımınız doğrultusunda yazımızı güncelledik.
Keyifli ve güzel günler dileriz.
Erbaalı varmı
Ben tokatliyim ama ballıca mağarası nerede onu unutmayın o 1 de ağa ama tokat iyidir