Gaziantep Mutfak Kültürü
Gaziantep, ülkemizin kültürel değerlerini yansıtan harika şehirlerinden biridir. Yüzyıllarca yerleşim yeri ve ticari bir güzergâh olarak insanların üzerinde yaşamlarını idame ettirdiği Gaziantep’te birbirinden farklı onlarca yöresel lezzeti deneyimleyebilirsiniz. Kültür çeşitliliğinin getirdiği farklı lezzetlerden tutun da insanların yaşam tarzlarına bağlı olarak ortaya çıkan lezzetlere kadar onlarca farklı lezzetin tek bir coğrafyada birleştiği yer Gaziantep’tir. Sadece yöresel lezzetleri ile değil başka kültürlerden etkilendiği lezzetleri de pratik olarak insanlarına sunan bir yapısı bulunmaktadır. Şehirde sürekli olarak gerçekleşen yemek festivallerinden de anlaşılacaktır ki Gaziantep’in en iddialı olduğu alanlardan biri de yöresel lezzetleridir.
Her kültürün kendi lezzet damağı bulunur. Gaziantep ise üzerinde birçok medeniyetin yaşamış olduğu, zamanında İpek Yolu’nun geçtiği bir yer olarak yöresel lezzetler konusunda birçok kültürün lezzetlerini barındırıyor. Üstelik Gaziantep mutfağı hakkında Dünya genelinde insanların beğenileri olduğu da söylenebilir. Mutfağın çeşitliliğinden midir bilinmez ama farklı lezzetler deneyimlemeyi seven yüzlerce gurmenin uzun uzun deneyimlerde bulunduğu bir şehirdir.
Baharatı seven bir yanınız ve farklı lezzetler deneyimlemekten hoşlanan bir yapınız varsa mutlaka Gaziantep mutfağının yöresel lezzetlerini deneyimlemeniz gerekir. Yolunuz Gaziantep’e düşerse mutlaka tadına bakmanız gereken onlarca lezzet hakkında bir ön değerlendirme okumak isterseniz yazımızın devamını okuyabilirsiniz. Bu yazımızda Gaziantep mutfağı hakkında daha önce hiç duymadığınız yöresel lezzetler hakkında merak edilenleri bulacaksınız.
Pratik Bilgiler
Gaziantep’ten Alınabilecek Yiyecekler: Gaziantep mutfağının muazzam zenginliği kimi zaman bu şehri ziyaret edenlerin başını döndürüyor. İnsan bazen bu zenginliğin içerisinde hangi birini alacağını şaşırıyor. Gaziantep denildiğinde ilk akla gelen elbette baklava olacaktır. Bugün Gaziantep’teki tüm restoran ve pastaneler paket halinde taze baklama satmaktadır. Bununla birlikte meşhur Antep fıstığı alabilir, biraz kahke ve yanında içebileceğiz paketler halinde menengiç kahvesi satın alarak dönüş yoluna geçebilirsiniz.
Gaziantep’in En Meşhur Tatlısı: Gaziantep, yöresel yemekleriyle olduğu kadar tatlılarıyla da meşhurdur. Gaziantep gezinizde şehrin hemen her restoranında tadabileceğiniz başlıca tatlılar şu şekildedir; baklava, şöbiyet, bülbülyuvası, kadayıf, tatlı-tuzlu-sade üretilen kahke de yine deneyebileceğiniz tatlılar arasındadır.
Gaziantep’ten Alınabilecek Doğal Ürünler: Gaziantep dönüşü eve veya sevdiklerinize götürebileceğiniz doğal ürünler arasında safran ve sarı kantaron sabunları, kurutulmuş dolmalık biber veya kırmızı pul biber, yine doğal salça gibi mutfaklık ürünlerden satın alabilirsiniz.
Ali Nazik kebabı, İç Anadolu bölgesi dâhil ülkemizin birçok bölgesinde yapılan ancak kaynağı Gaziantep’e ait olan yiyeceklerden biri. Baharatlı salçalı sosundan tutun da közlenmiş patlıcanların harmanlanmasına kadar her hali ile sevenlerinin vazgeçemediği bir yiyecek. Genellikle ana öğünlerin yanında meze gibi servis ediliyor. Ancak sevenleri için durum biraz daha farklı çünkü bir tabak Ali Nazik kebabı ile koca bir ekmeği bitirebilirsiniz.
Gaziantep’te insanlar Ali Nazik kebabını ana yemek olarak servis etmek istediklerinde etli soslarının yanına pilav ile menüye ekliyor. Böylece ana yemek haline gelen meze doğrusu sofralarda hiç yabancı kalmıyor. Üzerine biçilen her iki role de çok iyi uyduran Ali Nazik kebabını ana yurdu Gaziantep’te tatmanız önerilir.
Batma kaymak, adını başka yerlerde pek sık duyamayacağınız Gaziantep’e özgü kahvaltılık tatlılardan biri. Yöresel ve başka yerlerde bulunamıyor olmasının ise bazı nedenleri var. Tarifte bulunan sıvı kıvamlı kaymak sadece Antep’in bazı köylerinde yapılıyor. Gerçek anlamda bir batma kaymak deneyimlemek için tek yol Antep’te yöresel lezzetler sunan bir kahvaltı mekânına gitmek olacaktır.
Bal, sıvı süt kaymağı ve tabi ki Antep fıstığının bir araya gelerek ne kadar leziz olabileceğini ilk başta hayal edemeyebilirsiniz. Ancak bu lezzet deneyenleri bir porsiyon da paket yaptırmaya zorlayabilir. Batma kaymak bir çeşit kahvaltılık tatlı olmasına rağmen ülkemizde adını pek duymamış olabilirsiniz. Bunun en temel nedeni sıvı kıvamlı süt kaymağının tam olarak sadece Gaziantep köylerinde yapılabiliyor olması. Gaziantep’te mutlaka denenmesi gereken yöresel lezzetlerden biri de kesinlikle batma kaymak olacaktır.
Gaziantep mutfağında etin ayrı bir yeri bulunuyor. Sadece et değil yemekler yapılırken ne eti olduğu da önemli. Bazı yemeklerde kuzu eti tercih edilirken bazı yemeklerde özellikle dana eti tercih ediliyor. Patlıcan kebabı da aslen Gaziantep’e dayanan yöresel lezzetlerden biridir. Ülkemizin dört bir yanında yapılan patlıcan kebabı yöre değiştirdikçe farklı usuller ile yapılmaya başlanmış. Ancak patlıcan kebabının ana vatanı Gaziantep olarak biliniyor.
Gaziantep’te patlıcan kebabı yedikten sonra diğer yerlerde yediklerinizden çok daha farklı bir lezzet olduğu konusunda diğer herkesle hem fikir olacağınıza eminiz. Kuzu döş eti ve taze patlıcanlar ile yapılan patlıcan kebabı bir de mangal ateşinde pişti mi tam olarak Antep usulü oldu denebilir. Patlıcan kebabı yemek için Gaziantep’te bulunan restoranları ziyaret edebilirsiniz.
Ülkemizin hemen her yerinde fazlasıyla tadılan ve insanların acıkma hissini de götüren lahmacun köken olarak Gaziantep yöresine aittir. Kıyma ve pidenin birleşimiyle sıcak sıcak tüketilmesi gereken lahmacunu ister acılı ister acısız yiyebilirsiniz. İsteğe göre marul, domates, limon ya da nar ekşisi sos da kullanılarak lahmacunun tadı zenginleştirilebilir.
Lahmacun, adını her yerde duyduğumuz leziz yiyeceklerden biri. Ülkemizin her köşesinde yapılan ve birbirinden farklı birçok normu bulunan lahmacun da Gaziantep usulü olarak kendine farklı yer bulan tarifler arasındadır. Lahmacunu Gaziantep usulü tattığınızda daha önce yediklerinizden çok daha farklı olduğunu göreceksiniz. Bu lezzeti farklı kılan ise kıymanın yapıldığı malzemedir. Az yağlı kaliteli kıymalar ile yapılan Gaziantep usulü lahmacunlara eklenen biber salçası ile tadı tamamen farklı ve ayrıcalıklı hale geliyor. Bu arada Gaziantep’te lahmacun sipariş ederken acılı ya da acısız lahmacun tercihini sipariş vermeden önce yapmanız önerilir. Acılı lahmacun yemek için midenizin dayanıklı olduğundan emin olun.
Kebap kültürü özellikle de Gaziantep ve yöresinde oldukça gelişmiştir. Kebaplar çok çeşitlilik göstererek kişilerin en çok tercih ettiği yemekler arasında da gösteriliyor. Yazımızın içeriğinde de yine Gaziantep’e özgü çeşitli kebap yemeklerinden bahsedeceğiz. Ayva kebabı da yine bu kebap türleri arasında yer alıp en çok tüketilen yiyecekler arasında gösteriliyor.
Kuzu eti ve ayvayı bir arada düşünmek başta biraz tuhaf gelebilir ama ayva kebabını deneyimledikten sonra fikirleriniz değişecektir. Ayva kebabı Gaziantep’te ayvanın adeta bir tabak gibi kullanıldığı ancak yemeğe kattığı lezzeti ile fark yarattığı bir yemek türüdür. Fazla iddialı bir yemek olduğunu söylemek de yanlış olmaz çünkü bu lezzeti Türkiye‘nin sayılı yerlerinde deneyimleyebilirsiniz.
Gaziantep’te yöresel lezzetlerde az kalorili ve lezzetli bir yemek arayışına gidiyorsanız bunun pek mümkün olmadığını söylemekte fayda var çünkü neredeyse her yemeğin içinde et bulunuyor. Ayva kebabı da bu bol kalorili yemeklerden biridir.
Meyvelere kebap özelliği kazandıran Gaziantep kültüründe elma kebabına da rastlamanız mümkündür. Her ne kadar kulağa yabancı gibi gelse de söz konusu Gaziantep ise bir hayli yaratıcı ve farklı lezzetlere açık olmanızı öneririz. Elma kebabı da bu lezzetlerden biridir. Elmadan kebap olmaz diyenleri bir kenara bırakın. Etli bol soğanlı elma kebabı menülerini denerken birkaç porsiyon birden sipariş etmenizi öneririz. Çünkü tek porsiyonda bu lezzete doymanız mümkün olmayabilir. Kıyma, baharat, biber, domates ve elmayı başlarda yan yana düşünmek zor olabilir. Bu besinler bir araya geldiğinde ortaya çıkan farklı tadın turistler tarafından oldukça ilgi ile karşılandığı söylenebilir.
Özellikle Gaziantep kültürünü yakından tanımak isteyenlerin deneyimlemesi gereken elma kebabı, içerisinde yer verdiği çeşitli besin değerleriyle birlikte hem sağlıklı hem de lezzetli bir görünüme sahiptir.
Nohut dürüm hemen hemen her yörede yapılan ancak yine ana vatanı Gaziantep olan yemeklerden biridir. Her kültürün kendi damak zevki olduğunu göz önünde bulundurursak nohut dürümün de Antep’te bir hayli farklı olduğunu söyleyebiliriz. Vegan yemek kültürünü benimseyenlerin de sıkça tükettiği bir besin olan nohut dürüme Gaziantep’te etli yemekler kategorisinde rastlayabilirsiniz.
Nohut dürüm Antep usulü yapılırken kemikli et suyunda pişen nohutlar dürüme sarılarak tüketilir. Çoğu zaman kemiklerin etleri sıyrıldıktan sonra dürümün içine parça parça katılan etler ile kahvaltıda tüketiliyor. Restoranlarda çok sık rastlayamayacağınız bir lezzet. Ancak dürüm satan küçük işletmelerin birçoğunda etli nohut dürüm yiyebilirsiniz. Gündüzleri aperatif olarak ya da sabahları kahvaltıda tüketiliyor.
Gaziantep’te dolaşırken acıkma hissi duyan kişilerin herhangi bir restoran ya da dürümcüde aperatif olarak sipariş vereceği nohut dürüm kişilerin açlığını bastıracaktır. Gaziantep’in özel lezzetleriyle süslenen nohut dürümü yerinde yemenizi tavsiye ederiz.
Klasik pirinç ya da bulgur pilavından ziyade farklı tür pilavları deneyimlemeyi isteyenler için Gaziantep yöresine özgü firik pilavı önerilir. Bulgurların tütsülenerek özel bir lezzete dönüştüğü Firik pilavı evlerde de rahatlıkla yapılabilen bir yiyecek türüdür. Gaziantep’e gelen ve herhangi bir restoranın önünden geçen kişiler de firik pilavını görünce hayır diyemeyeceklerdir.
Firik pilavı, Gaziantep’in pek bilinmeyen ancak yöresel lezzetleri arasında sıkça tüketilen yemeklerinden biridir. Ham koparılan bulgurların ateşte tütsülenmiş olarak yemeğe katıldığı bu tarifte normal bir bulgur pilavı tadı almamanızın en büyük nedeni de tütsüleme işlemidir. Yöresel lezzetleri deneyimlemeyi seviyor ve farklı tatlara açık biri iseniz firik pilavını denemeniz tavsiye edilir. Firik pilavını ülkemizin birçok yerinde deneyebilirsiniz ancak yapılanların hiçbiri Gaziantep’te denediğinizin tadını tutmayacaktır. Bu lezzeti benzersiz yapan en önemli faktör tütsüleme işlemi.
Gaziantep’te kebabın her türlüsünü bulabileceğinizi söylemiştik. Simit kebabı da bunlardan biridir. Sarımsakla donatılan ve özel şişlerde hazırlanarak sıcacık biçimde servis edilen simit kebabını Gaziantep yöresinde fazlasıyla görebilirsiniz. Yolu Antep’e düşenlerin mutlaka tercih etmesi gereken simit kebabı kişilerde özel bir lezzet de bırakacaktır.
Gaziantep dendiğinde akla gelen en leziz yemeklerden biri de simit kebabıdır. Söz konusu kebap olduğunda Antep’te simidin bile kebabı yapılabilir. Üstelik hazırlanan her bir kebabın tadı ve lezzeti birbirinden farklıdır. Bu lezzet şişte hazırlanıyor, sarımsakla harmanlanıyor ve fırında pişiriliyor. Ülkemizin genelinde insanlar evlerinde de bu tarifi deneyebilir. Bulgur, kuzu kıyma, baharatlar ve sarımsak ile yapılan bu kebap ta tadı damakta kalan lezzetler arasında yer alıyor. Yediğinizde başlarda acı bir tat alsanız da sonrasında ağzınız tada alışıyor ve insanın yedikçe yiyesi geliyor. Gerçek anlamda yöresel lezzetler arasında farklılık katan seçeneklerden biri olarak değerlendirilebilir.
İçli köfte, adını ülkemizin genelinde duyurmuş ve neredeyse her yörede yapılan lezzetlerden biri. Tabi ki yöreden yöreye köftelerin lezzetlerinde de farklılık oluyor. Gerçek anlamda bir içli köfte yemek için ise en uygun yerlerden biri de Gaziantep. Yılın her mevsimi yapılabilen ve sürekli olarak tüketilen içli köfte farklı yörelerde farklı isimler ile adlandırılabiliyor. Kimi zaman oruk kimi zaman da kibbe gibi farklı isimler ile duyduğumuz içli köfte patates, ince bulgur, irmik ve ekmek ile yapılıyor. Baharatları listeye eklemeye gerek görmüyoruz.
Gaziantep’te tükettiğiniz neredeyse her yiyecekte baharat esintisi görebilirsiniz. Bu arada köfte yapılırken kuzu kıyma tercih ediliyor. Yöre halkı kıymanın ana malzemesinin yemeğin lezzeti üzerinde büyük farklılık yaratacağına inanıldığı için ince çekilmiş kuzu kıymadan başka bir kıyma ile içli köfte yapmıyor. Yolunuz Gaziantep’e düşerse içli köftenin bir de Antep usulü ile yapılmış olanlarını denemeniz önerilir.
Et ve sebzeyi aynı yemekte görmek isterseniz pimpirim aşı tam size göre bir lezzet olabilir. Bununla birlikte yüksek kalori oranına sahip bir yemektir. İçerisinde bulunan sebzeler ve et ile birlikte bir porsiyon pimpirim aşı yaklaşık 45 dakikalık bir yürüyüş yapmanıza neden olabilir. Kalori oranını bir kenara bırakırsak pimpirim aşı aynı zamanda bir hayli baharatlı olan yiyeceklerden biri. Eğer baharata duyarlılığınız yoksa pimpirim aşını ana yemek olarak deneyimleyebilirsiniz. Ekşi, baharat ve acıyı aynı anda tatmanın nasıl olacağı hakkında ufak da olsa merak içerisindeyseniz mutlaka pimpirim aşını deneyin. Gaziantep’te birçok restoranda bu yemeği sipariş etmeniz mümkün.
Gaziantep kültürünü detaylı olarak araştıran kişiler Gaziantep yemekleri arasında mutlaka pirpirim aşı yemeğine de denk gelecektir. Et ve sebzelerin bir arada olduğu klasik yemeklerden biri olarak görülse de pirpirim aşı içerisinde yer alan özel lezzetler kişilerin sevebileceği lezzet türlerindendir.
Antep fıstığında baklava olur da börek olur mu demeyin. Çünkü Gaziantep, çok çeşitli yemek kültürünü bir arada sunan ve Antep fıstığını böreklerde de gösteren bir kültüre sahiptir. Antep fıstıklı şekerli börek de yine bu noktada değerlendirebileceğiniz özel yemekler arasındadır.
Sahan kaymağı ve Antep peyniri ile yapılan Antep fıstıklı şekerli börek, pek bilinmeyen ancak sevenlerinin de vazgeçemediği yiyeceklerden biridir. Malzemelerin her yerde bulunamıyor olması da beraberinde bu lezzeti ana vatanı olan Gaziantep’te deneyimlemeyi zorunlu hale getiriyor. Özellikle tuzsuz Antep peynirini her yerde bulmanız mümkün değil. Bu nedenle yolunuz Gaziantep’e düşerse şekerli börek lezzetini bir de Antep fıstığı ile deneyimleyebilirsiniz. Gaziantep’te yemeklerden tutun da tatlılara kadar her türlü lezzetin içerisinde Antep fıstığı görebilirsiniz. Doğrusu Gaziantep mutfağında fıstığın bir hayli büyük yeri bulunuyor. Antep fıstıklı şekerli börek de her yerde deneyimleyemeyeceğiniz lezzetler arasında yer almakta.
Mahşe (Şıhıl Mahşi) daha çok bilinen adı ile kabak mıhşısı yine Gaziantep yöresinde yapılan yöresel tatlılardan biridir. Kabakla yapılan tatlıları sevenlerin dahi denedikten sonra diğer tatlıların yüzüne bakmadığını söylemek de mümkün.
Mahşe, temelde kabak dolması benzeri bir görüntüsü olan ancak kelimenin tam anlamı ile tatlı severlerin göz bebeği olabilecek bir tarif. Bu lezzet oluşturulurken kabaklar kızartılıyor ve dolduruluyor. Hem iç malzemeleri hem de yapılışı ile kabak dolmalarından bir hayli farklı bir lezzettir. Görüntüsü sizi yanıltmasın, kabaktan böyle bir tatlının yapılabilmesi sizi gerçekten şaşırtabilir. Sizi görünümüyle olduğu kadar lezzetli tadıyla da şaşırtacak olan mahşeyi Gaziantep’in birçok yerinde görebilir ve tadabilirsiniz.
Antep’e özgü yiyeceklerden bir diğeri de cacıklı Arap köftesidir. Bu tarif hem ıspanak hem de pazı ile yapılabiliyor. Tarifin köftesi yapılırken Gaziantep’te mutlaka içesine et eklenir. Ancak ülkemizin farklı bölgelerinde tarif benimsenirken köftenin içindeki et pek sevilmemiş olacak ki etsiz tarifler yapılmış.
Gaziantep’te orijinal bir cacıklı Arap köftesi deneyimlemek isterseniz mutlaka yöresel restoranlardan birine uğrayın. Yapımı bir hayli uzun olan ancak tadının unutulamadığı yemekler arasında yer alan cacıklı Arap köftesini deneyimlerken çok da acılı olmadığını hatırlayıp rahatça sipariş edebilirsiniz.
Cartlak kebabı, Gaziantep’in yöresel et yemeklerinden biridir. Bir hayli lezzetli olmasının yanı sıra kolay da yapılabilmesi nedeni ile ülkemizin dört bir yanında insanlar evlerinde dahi cartlak kebabı yapabiliyor. Bazıları tarafından da Çağırtlak kebabı olarak bilindiğini de söylemek gerekir.
Bu unutulmaz lezzetin ana malzemeleri ise kuzu ciğeri ile ciğer yağı. Her ikisini de kasaplarda bulmanız bazı durumlarda zor olabilir. Ancak cartlak kebabı için kuzu ciğeri aramaya değecektir. Gaziantep restoranlarında kolayca bulabileceğiniz bu kebap türünü restoranda fazla uğraş sergilemeden işinin ehli ustaların elinden deneyebilirsiniz. Tuz, karabiber ve kimyon ile harmanlanan kebabın tadı gerçekten damakta kalıyor.
Kebap kültürünün Gaziantep yöresinde fazlasıyla zengin olduğunu belirtmiştik. Cartlak kebabı da yine yöresel et yemekleri arasında yer alan ve Gaziantep’e özgü lezzetlerle donatılan en önemli yiyecekler arasındadır.
Yağlı köfte, Antep usulü yapılan bizim bildiğimiz çiğ köftenin bir kardeşi olarak nitelendirilebilir. Antep köylerinde çayla tüketilen harika lezzetlerden biri olan yağlı köfteyi yapmak sanıldığı kadar zor değil. Tıpkı çiğ köfte yapar gibi gerçekleştirilen bir süreci bulunan yağlı köfteyi saf zeytinyağı ile yaparsanız tadının çok daha güzel olduğunu göreceksiniz. Bu köfte için yöre halkı kel köfte ismini de kullanıyor. Ayrıca Antep’te etsiz yapılan nadir yiyeceklerden biri olduğunu da dile getirmek gerekir. Et sevmiyorsanız çay saatlerinde yağlı köfte sizin için harika bir atıştırmalık olabilir.
Yağlı köfte, kalori yönünden oldukça ağır bir besindir. İçerisinde bulunan birçok besin değeri nedeni ile de insanlar tarafından yemek gibi yenebiliyor. Gaziantep’te yöresel lezzetler satan restoranlardan yağlı köfte sipariş ederek ayranla ya da çayla tüketebilirsiniz. Yeni lezzetler denemeyi seviyorsanız bu etsiz tarifi deneyebilirsiniz.
Ekşili taraklık tava da yine Gaziantep kültürünün kendine has et yemeklerinden biri. Üstelik bu yemeğin içerisinde de daha önceden duyduğumuz meyvelerden biri olan ayva bulunuyor. Anteplilerin neden ayva ya da elma gibi meyveleri yemeklere katmak istediği bilinmez ama UNESCO tarafından yaratıcı yemek kültürü olan şehirlerin arasında listelendiğini açıklıyor.
Hem görüntüsü hem de lezzeti ile deneyenleri kendinden geçiren ekşili taraklık tava da yine kalorisi bol lezzetler arasında yer almakta. Baharatlar, ayva, domates, soğan ve pirzola ile yapılan bu yemeği akşam menüsünün yıldızı ilan edebilirsiniz. Tarifin püf noktası ise içerisinde bulunan nar ekşisinin kıvamı ve eklenme zamanı olmakta. Restoranlarda deneyimleyebileceğiniz adını sık duyurmuş bir lezzettir.
İç katması, Gaziantep’te daha çok tene katması olan bilinen yöresel bir tariftir. Genellikle bu iç haşlanmış lahana ve asma yaprağı ile tüketiliyor. Bir çeşit ara öğün olarak değerlendirebileceğiniz iç katması hakkında az bilinenlerden biri de turşu ile çok yakıştığıdır. Bu lezzeti Türkiye’nin başka yörelerinde görmeniz mümkün değil. Taze asma yaprakları ya da haşlanmış lahana ile tercihe göre tüketilen iç katmasını Gaziantep restoranlarında meze olarak da deneyimleyebilirsiniz. Baharatlı, bulgurlu, salçalı ilginç bir tarif olduğunu da söylemek gerekir. İç katması Gaziantep’in kendine özgü olan ve fazla yayılmamış yöresel tatlarından biri. Yiyenlerin kendini durduramaması nedeni ile diyet düşmanı olduğu da söyleniyor.
Sizlerde Gaziantep’e özgü olan iç katmasını tadarak lezzet çıtanızı yükseltebilirsiniz. Bıraktığı tat ve sunduğu lezzet bakımından birçokları tarafından fazlasıyla tercih edilen yiyecekler arasında gösterilir.
Kakırdaklı börek ya da daha yaygın bir ifade ile kakırdak böreği aslında unutulmaya yüz tutmuş tarifler arasında yer alıyor. Gaziantep’in adını çok duyurmamış ancak civar köylerinde sürekli yapılan bu börek kahvaltıda ya da aperatif olarak çayın yanında öğlen tüketilmekte. Bu lezzetin yapılması için kurban bayramını bekleyen yöre halkı, kurban kuyruğu ile kışa hazırlık olacak şekilde bir hayli fazla kakırdaklı börek yapmaktadır.
Pek bilinmez ancak kakırdak yağının yemeklerde lezzetli bir tat olması için de yöre halkı tarafından kullanılıyor. Kurbanın neredeyse her yerinden faydalanan Antep haklı, kakırdaklı börekle bunu bir kere daha ispatlamış olabilir. Kakırdaklı börek deneyimlemek için börekçi dükkânlarını ziyaret edebilir, kahvaltıda dahi çayınızın yanında tüketebilirsiniz.
Keme kebabı, keme mantarının et ile birlikte hazırlandığı bir çeşit kebap tarifidir. Keme kebabı tüketmek için mutlaka Mart ve Nisan ayları civarında Antep’e gelmeniz gerekir. Bunun nedeni ise keme mantarının bu aylarda toplanarak tüketilebiliyor olmasından kaynaklıdır. Keme kebabını en iyi Antepli kebap ustalarının yaptığı da su götürmez gerçeklerden biridir.
Keme kebabını her yerde ve her zaman tüketmeniz mümkün değil. Mantar türünün her yerde bulunmaması nedeni ile fazla yaygınlaşmayan bu lezzet de Gaziantep’in yöresel lezzetleri arasında yer alıyor. Söz konusu yöresellik olduğunda Gaziantep’in kendine özgü birçok yöresel lezzeti bulunuyor. Mantar ve etin birlikte ne kadar iyi gittiğini görmek isterseniz Keme kebabını denemeniz önerilir. Mantarın kendine has tadı ve et ile olan harmanlanmasının baharatlar eşliğindeki lezzetini keşfedin.
Loğlazlı aş diğer bir adı ile loğlaz aşı yöresel bir bulgur pilavı olması nedeni ile sürekli yapılıyor. Gaziantep’te ana yemeklerin yanında restoranlarda dahi servis edilen loğlazlı aş, içerisinde loğlaz, bulgur, tereyağı ve benzeri malzemeler barındırıyor. Genellikle farklı tatlar deneyimlemek isteyenleri ilk görüşte şaşırtan ve sonrasında da damaklarda tadını bırakan bir lezzet olarak ifade edilmekte. Tabi ki baharatları unutmamak gerek.
Bir çeşit bulgur pilavı olarak değerlendirilse de bize sorarsanız apayrı bir yemek gibi doyuruculuğu bulunuyor. Damakta bıraktığı baharatlı tadını tekrar tekrar hissetmek için birkaç porsiyonu peş peşe tüketmekten kendinizi alamayabilirsiniz.
Gaziantep gezilerinde mutlaka tüketilmesi gereke loğlazlı aş, özellikle de içerisindeki yöreye özgü el yapımı baharatlarıyla kişilere bağımlılık yapabilir.
Loğlaz piyazı adı unutulmaya yüz tutmuş yöresel mezelerden biridir. Ülkemizde pek bilinmemesinin en büyük nedeni de börülce denilen ana maddenin her yerde bulunamıyor olması. İçinde bulundurduğu börülceden kaynaklı olarak yöre halkı tarafından börülce piyazı olarak da adlandırılıyor. Diğer tüm piyazlarda olduğu gibi loğlaz piyazı da yağ, baharat, soğan ve sarımsak gibi bileşenlerle hazırlanıyor. Börülcelerin haşlanma süresi, yumuşamış hali ile tarife katılması piyazın lezzeti üzerinde etkili olan püf noktalardır.
Her yerde bulamayacağınız bu piyazı Gaziantep restoranlarında kolayca bulabilir ve deneyebilirsiniz. Gaziantep’e iş, gezi, seyahat ya da herhangi bir nedenden dolayı giden kişilerin lezzet olarak ilk defa deneyimleyeceği loğlaz piyazı, içerisindeki özel hazırlanmış karışımlar ile birlikte güzel bir tat da sunacaktır.
Omaç, Gaziantep’te yapılan bir çeşit ekmek köftesidir. Çay ve ayranla tüketilen bir başka köfte tarifi olarak oldukça hafif bir lezzet olduğu söylenebilir. Bu lezzet yapılırken daha önceden bulunan bayat ekmekler kullanılmaktadır. Anadolu halkının kalanları değerlendirme ve israftan uzak kalma kültürünün doğal bir sonucu olan omaç denendiğinde gerçekten leziz bir tadı olduğunu ispatlıyor.
Genelde bahar aylarında tüketilen, ağır Antep yemeklerine oranla bir hayli sakin olan bir lezzettir. Bu lezzeti Gaziantep’e özel yapan en önemli malzeme ise taze Antep peyniridir. Omaç tüketiminin lezzetli ve bir o kadar da bağımlılık yapan bir yanı var.
Diğer bahsettiğimiz aperatif yiyeceklere ek olarak değerlendirebileceğiniz omaç, yine çay ve ayranın yanında lezzetli olarak tüketilen yiyecekler arasındadır. Ayaküstü bir şey atıştırmak isteyenler omaçı tercih edebilir.
Sini köfte, yine Antep usulü, Antep fıstığı ve kıyma eşliğinde yapılan ara öğünlerden biridir. Soğan, ceviz içi, et, bulgur ve baharatlar eşliğinde yapılan sini köfte diğer köftelerden bazı yönleri ile ayrılıyor. İçerisinde bulunan ceviz içi ve Antep fıstığı köftenin çok daha farklı bir tadı olmasını sağlıyor. Bununla birlikte kırmızı toz biber kullanımı bir yandan hafif bir acılık katarken Antep fıstığının tadının damağa gelmesi ilk kez deneyenlerde hoş bir izlenim yaratmakta. Sini köfte Gaziantep’te misafirlere de sıkça yapılan bir lezzettir.
Yolunuz Gaziantep’e düşerse mutlaka sini köftenin farklı lezzetini deneyin. Çünkü bu yiyeceği deneyimleyerek hem Antep fıstığının tadından yararlanacak hem de içinde varsa kırmızıbiberin acısını da hissedebileceksiniz.
Gaziantep’te köfte çeşidinin de fazla olması dikkat çekiyor. Bu köfte çeşitleri arasında yer alan ve ülkemizin birçok noktasında da ele alınan sini köftesi, kişilerde özel bir lezzet oluşturarak Gaziantep’i ziyaret edenlerin vazgeçilmez lezzetleri arasında da gösterilmektedir. Sizler de yeni lezzetler için sini köftesini deneyimleyebilirsiniz.
Süzek yapması, Gaziantep yöresel lezzetlerinden biri olarak biliniyor. Türkiye genelinde adının pek duyulmamış olması şaşırtıcı olan yöresel tatlardan biridir. İçerisinde kuzu kıyma, pirinç, salça, baharatlar ve sarımsak bulunan bu köfte benzeri yiyecek elle yoğurularak hazırlanıyor. Günümüzde makineler tarafından yoğurulan birçok yemek olsa da süzek yapması bunlardan biri olarak değerlendirilemez. Tamamı ile elde yapılan tarifin insanda tekrar tekrar yeme isteme uyandırdığı da birçokları tarafından söyleniyor.
Domates ve benzeri sebzeler ile birlikte servis edilebilen süzek yapmasının birçok püf noktası da bulunuyor. Birden fazla püf noktası olmasındandır ki her yerde yapılamıyor. Gaziantep’te süzek yapması adını duyarsanız deneyimlerken baharatlar ve kuzu etinin tadını bir arada bulduğunuz başka birçok lezzetten çok daha farklı olduğunu görebilirsiniz.
Gaziantep yöresine özgü tarifiyle yapılan tene katması bir nevi bulgur karışımı olarak da nitelendirilir. Çiğ köfte görünümüne de sahip olmasıyla birlikte yörede en çok tüketilen yiyeceklerin başında gelen tene katması haşlanmış lahana ya da asma yaprağının arasına konularak yenilir. Yanında mutlaka turşunun da bulundurulması gereken tene katması kişilere özel lezzetler sunmaktadır.
Soğanların kavrulması, tuz, karabiber ve salçanın da bir araya getirilerek ekstra lezzet kazandırılması yemeğin insanlarda damak tadı bırakmasına da sebep olmaktadır. Gaziantep bölgesindeki kişilerin her mevsim yaptığı, lokantalarda ve restoranlarda da misafirlere sunduğu tene katması daha çok tadımlık olarak tüketilmektedir. Ancak yine kişileri doyurmaya yetecek kadar zengin ürün içeriğine sahip olan bu yiyecek evlerde de kolaylıkla yapılabilir.
Her ne kadar evlerde yapılsa dahi içerisinde yer alan özel ve yöresel ürünleri daha yakından tatmanız için Gaziantep’i ziyaret edebilirsiniz. Gaziantep yöresini yakından tanımak isteyenlerin mutlaka tatması gereken Tene Katması, kişilerde ekstra damak tadı da bırakacaktır.
Haveydi köftesi de Antep usulü yapılan çiğ köfte benzeri köftelerden biridir. Etli ve etsiz olarak yapıldığı farklı versiyonları bulunuyor. Bu lezzeti deneyimlemek için Gaziantep evlerine çaya misafir olabilir ya da yöresel lezzetler satan marketlerden alabilirsiniz.
Çay ve ayranla tüketilen, çoğu zaman yanında acı biber servis edilen haveydi köftesi bağımlılık yapabilecek türden bir lezzete sahiptir. Baharatlar, bulgur, soğan ve tereyağı gibi malzemeler ile oluşturulan köftenin oldukça fazla püf noktası bulunduğundan herkes başarılı olarak yapamıyor. Tüm püf noktaları ile alanında uzman ustaların elinden çıkmış haveydi köftelerini çay ile birlikte Gaziantep mutfağında deneyimlemeniz mümkün.
Ara sıcak olarak da değerlendirilen ve büyük bir keyifle tüketilen haveydi köftesinin yanında beş çayı içmeniz de mümkündür. Gaziantep’in tarihi yerlerini gezerken evlerde yaptığınız ya da restoranlardan aldığınız haveydi köftesi ve yanındaki termos çayla vaktinizi çok daha verimli ve eğlenceli biçimde geçirebilirsiniz.
Topaç yemeği Gaziantep yöresine ait olup bir nevi köfte olarak da nitelendirilen bir yemek türüdür. Daha çok ara sıcak olarak tercih edilen topaç, kişilerin acıkma hissini ortadan kaldırarak özel damak tadı da bırakır. Bulgurla hazırlanan topaç yemeğinde malzemeler yeteri ve gerektiği kadar kullanılmalıdır. Fırında ya da ocakta kızartılan topaç, sıcak olacak biçimde sunuma hazır hale getirilir.
Bir köfteyi andıran topaç yemeği, Gaziantep mutfaklarında olduğu kadar ülkemizdeki diğer tüm yerlerde de fazlasıyla tercih edilen bir yemek türüdür. Son derece basit hazırlanışıyla birlikte çok lezzetli ve görkemli sunumuyla da insanların dikkatini çeken topaç yemeğini herkesin tüketmesinde yarar vardır.
Özellikle de Gaziantep mutfağını araştıran, Gaziantep’e ilk defa gelen kişilerin zaman fark etmeksizin acıktıkları sırada lokanta ya da restoranlarda topaç yemeğini söyleyerek açlıklarını giderebilirler.
Meyvenin yemeğe dönüştüğü Gaziantep’te yenidünya kebabı insanlarda lezzetli tatlar bırakıyor. Kıymaların kızartılarak ve içerisine çeşitli baharatların da eklenerek yenidünya meyvelerinin içerisine konulmasıyla oluşturulan kebap yemeği Gaziantep yöresinde fazlasıyla tercih edilmektedir. Her mevsim pişirilen ve her pişirilmesinde de özel lezzetler bırakarak kişilere farklı damak tatları yaşatan yenidünya kebabı evlerde de çok rahat biçimde yapılabilir.
İsmini yenidünya meyvesinden alan yenidünya kebabında taze yenidünya meyveleri kullanılarak baharatlarla karışımı yapılan kıymalar yenidünyaların merkezine yerleştirilir. Gaziantep ziyaretinde acıkanların mutlaka yemesi gereken yenidünya kebabı çeşitli lokantalarda, restoranlarda sunuma hazır hale getirilmektedir. Kuru soğan, domates ve yeşilbiber ile de süslenen yenidünya kebabını Gaziantep’e gelecek olan kişilerin mutlaka denemesinde yarar vardır.
Kebaplar arasında fazlasıyla çeşitlilik gösterildiği Gaziantep’te adını ilk defa duyacağınız kebap yemeklerinden biri de yenidünya kebabıdır. Yenidünya meyvelerinin içerisine eklenen et ve diğer besinlerin özel bir sunumla kişilere aktarıldığı bu yiyecek, kişilerde ekstra lezzet de oluşturacaktır.
Gaziantep’e özgü yapılan yoğurtlu yemekler arasında yoğurtlu ufak köfte de önemli bir yere sahiptir. Yoğurt tadını vermesiyle birlikte içerisinde kullanılan bulgur köftesi, dana kuşbaşı ve nohutlar da yemeğin lezzetine zenginlik katmaktadır. Yapması ve hazırlaması çok emek isteyen yoğurtlu ufak köfte yemeğini ülkemizde birçok yerde yapılırken görebiliriz. Kökeni Gaziantep’e ait olan yoğurtlu ufak köfte yemeğinin üzerine serpilen çeşitli baharatlar yine göze hitap açısından tercih edilebilir.
Yoğurtlu sos ile hazırlanarak sunum yapılan yoğurtlu ufak köfte yemeğini tadanlar bir daha bu lezzeti tatmak isteyecektir. Özel baharatları, isteğe göre içerisine katılacak sarımsakları ve acı biberleriyle birlikte sunuma hazır hale getirilen yoğurtlu ufak köfte yemeği evlerde rahatlıkla da yapılabilir. Gaziantep’e yolu düşenlerin lokanta, restoran gibi yerlerde rahatlıkla bulabileceği yoğurtlu ufak köfte yemekleri yöreye ait özel lezzetlerle misafirlere sunulmaktadır.
Çiğdem kökü bitkisinden esinlenerek yapılan ve Gaziantep yöresine ait olan yoğurtlu çiğdem aşı kişilere özellikle de ana yemeklerde sunulan lezzetli yemekler arasındadır. Gaziantep mutfağının geniş ana yemek yelpazesi arasında kendisine yer bulan yoğurtlu çiğdem aşı içerisinde ayıklanan nohutları, haşlanan eti görebileceksiniz. Tereyağı ve zeytinyağı ile karışan yoğurdun enfes tadını alarak da yine damaklarınıza bir yeni lezzet daha ekleyebileceksiniz. Yemek pişirildikten sonra kızaran tereyağı ve zeytinyağı karabiber ve çeşitli baharatlar ile birlikte çiğdem aşının üzerinde gezdirilerek yemeğe enfes bir görünüm de kazandırılır.
Leziz görüntüsüyle sofralara gelen yoğurtlu çiğdem aşı Gaziantep’e gelen yerli ya da yabancı turistler tarafından da fazlasıyla tercih edilen yemekler arasındadır. Ülkemizin her yerinde yemeklerde çok fazla tercih edilen yoğurtlu çiğdem aşı aslında Gaziantep yöresine ait olmakla birlikte birçok yoğurtla yapılan yemekler arasında da favori gösterilmektedir.
Ülkemizde ev hanımlarının yemeklerde fazlasıyla tercih ettiği ciğer yahni yemeği köken olarak Gaziantep yöresine aittir. Gaziantep yöresinin ana yemekleri arasında gösterilen ciğer yahni, kokusuyla dahi insanları etkileyebilecek derecede kıvamdadır. İçerisinde barındırdığı zengin çeşit baharatlarıyla dikkat çeken ciğer yahniyi Gaziantep’e gelen herkesin tatması gerekiyor. Isıtılan zeytinyağı üzerine doğranan soğan ile birlikte sotelenen ciğer yahni, çorbadan sonra yenilebilecek ana yemekler arasında yer alır.
Ciğer yahni servis edilirken yanında mutlaka haşlanmış patateslere de yer verilir. Haşlanan patateslerin sotelendikten sonra tadı ve enfes görünümü için tuz, karabiber, isteğe göre acı biber kullanılabilir. Tüm gerekli malzemeleriyle birlikte hazırlanan ve sofralara gelen ciğer yahni kişilerde ekstra lezzet bırakarak sürekli olarak tercih edilebilecek yemekler arasında da gösterilebilir.
Gaziantep’te baharın gelmesiyle birlikte çıkan taze sarımsaklar halkı fazlasıyla sevindirir. Nitekim çıkan taze sarımsaklarla birlikte Gaziantep mutfağının vazgeçilmez yemeklerinden biri olan sarımsak aşı yemeği ocaklarda pişmeye başlar. Nohut ve etin bir arada pişirilerek sarımsakla süslendiği sarımsak aşı damaklarda çok güzel tatlar da bırakır.
Gaziantep gezisine katılanlar, Gaziantep’e iş için gelenler ya da yolu Gaziantep’ten geçenler için özellikle bahar ve yaz aylarında acıkma hissini gidermeleri için sarımsak aşını tercih etmeleri gerekir. Un, yoğurt ve zeytinyağı da kullanılarak leziz bir tadın çıkması amaçlanan sarımsak aşı yemeğini tadan kişiler tariflerini de almak isteyecektir. Gaziantep’e özgü olan ve Gaziantep evlerinde, restoranlarında fazlasıyla pişirilen sarımsak aşı yemeğini sizler de tadabilirsiniz.
Gaziantep yöresine ait olan yoğurtlu taze fasulye yemeği, çeşitli gıda ürünlerinin bir araya gelmesiyle oluşturulan özel bir lezzettir. Gaziantep mutfaklarında, evlerinde fazlasıyla yapılarak misafirlere de sunulan yoğurtlu taze fasulyeyi Gaziantep’e uğrayanların mutlaka tatması gerekiyor. İçerisinde nohuttan karabibere, kuşbaşı etten yumurtaya kadar birçok tadı bir arada tadabileceğiniz yoğurtlu fasulyeye asıl tadını veren ise kullanılan tereyağları ve yoğurttur.
Acıkma hissi duyan kişilerin Gaziantep lokantalarında, restoranlarında mutlaka tatması gereken Gaziantep yoğurtlu fasulye yemeği kişilere enerji vererek açlık hislerini de kapatır. Evlerde de çok kolay ve pratik biçimde yapılan yoğurtlu fasulye yemeği yolu Gaziantep’e düşen kişilerin vazgeçilmez yemekleri arasında yer almıştır.
Gaziantep bölgesinde gezi turları düzenleyen, Gaziantep’e gelen yerli ya da yabancı turistlerin mutlaka tatması gereken yoğurtlu fasulye yemeği, içerisinde sunduğu bol besin miktarından kaynaklı olarak kişilerin açlık hissini de kapatacaktır.
Borani İran ve Mizrahi mutfağında yoğurtla hazırlanan bir meze çeşididir. Anadolu’nun çeşitli yerlerinde özelliklede Gaziantep’te farklı şekillerde yapılmaktadır. Genellikle ıspanağın ekşi kök kısmı kullanılarak yapılan yemeğin içine yapıldığı yöreye göre börülce, bulgur, pazı ya da taze fasulye de konulabiliyor.
Türk gastronomi mutfağını en iyi şekilde yansıtan yemeklerden biri olan ve Gaziantep’e giden herkesin mutlaka yemesi gereken lezzetlerden biri olan Borani oldukça doyurucu ve besleyici bir ana yemektir. İçerisinde gerçekten yok yok… Küp küp doğranmış kuzu etleri, taze ıspanak yaprakları, haşlanmış nohut, tereyağı ve en önemlisi yemeğin ana malzemesi olan süzme yoğurt. Genellikle kuru soğan ile birlikte servis edilen bu yemeğin üzerine gezdirilen naneli yağ ise Gaziantep’e gelen turistlere adeta bir lezzet şöleni yaşatıyor.
Kuzu eti ve dana eti ülkemizde en çok tüketilen gıdaların başında gelmektedir. Yaşadığımız ülke coğrafyasında İslamiyet’ten beri helal gıda statüsünde olduklarından bu hayvanlar ülkemiz gastronomi kültüründe önemli yere sahiptirler. Külbastı dana eti ya da kuzu eti ile özel yöntemler kullanılarak hazırlanan bir et yemeğidir. Çeşit çeşit taze baharatların kullanıldığı külbastıda mühürlenen et içerisinde suyunu bırakmadığından muhteşem bir lezzet imkânı sunuyor.
Külbastı, genel olarak Gaziantep yöresine özgü bir yemektir ancak ülkemizin her bölgesinde yapılmaktadır. Özellikle doğu Anadolu bölgesinde daha sık rastlanan bu yemek gastronomi turizmi açısından büyük önem taşımaktadır.
Gaziantep’i ziyaret eden yabancı turistler tarafından büyük ilgi ve alaka gören külbastı, Türkiye’de yaşayan herkes tarafından da mutlaka tadılması gereken eşiz bir lezzettir.
Ülkemizde bilindiği gibi birçok kebap çeşidi var. Bunlardan en sağlıklı olanlarından biri de şüphesiz ki Gaziantep yöresinde yapılan soğan kebabı. Özellikle vitamine ve doğal antibiyotiğe ihtiyaç duyduğumuz kış aylarında yenilebilecek en sağlıklı yemek. Sağlıklı olmasının yanında kokusunu duyup lezzetini alanlara da eşsiz bir lezzet şöleni yaşatıyor.
Türk mutfağın en çok lezzet barındıran mutfağı şüphesiz Gaziantep mutfağıdır. Çeşit çeşit yemekleri arasından kış aylarında Gaziantep’i ziyaret edenlere en çok tavsiye edilen yemek soğan kebabı oluyor. Sadece dış kabuğu soyulmuş ve ortadan ikiye bölünmüş soğanların içine iliştirilmiş kuzu kıymayla hazırlanıp fırında ağır ağır pişen bu eşsiz lezzetin en önemli özelliği ise köftenin sadece kuzu kıyma, tuz ve baharatla yapılması. Servis esnasında üzerine gezdirilen nar ekşisi ise lezzetine lezzet katıyor.
Hem sunduğu lezzet hem de sağlığa oldukça yararlı olmasından dolayı Soğan Kebabı, Gaziantep bölgesine gelen kişilerin mutlaka tercih etmesi gereken yiyeceklerden biridir.
Gastronomi kültürü açısından Türkiye coğrafyasının ne denli önemli bir bölge olduğunu yansıtan en özel yemeklerden biri mücedderedir. Müceddere yemeğinin kökeni Arap ve İran kültürüdür. Yıllardır bu kültür ile iç içe yaşamamızdan ötürü, birbirimizle çeşitli kültür alışverişine girmiş bulunmaktayız.
Müceddere bir çeşit pilav yemeğidir. Ancak beyaz pirinç yerine bulgur ve mercimek kullanılmaktadır. Oldukça lezzetli ve doyurucu olan bu yemek ülkemizde Gaziantep ve çevresinde sık olarak tüketilmektedir.
Arap kültürüne ait bir yemek olan müceddere ülkemizde bu kadar sık tüketilmesi ülke gastronomi turizmi açısından önem arz etmektedir. Özellikle ülkemizi ziyaret eden yabancı turistlerin ilgisini çeken bu yemek, farklı kültürler arasındaki geçişin en önemli göstergesi olarak sayılabilir. Müceddere Gaziantep bölgesini ziyaret eden tüm bireylerin mutlaka tatması gereken özgün bir lezzettir.
Gaziantep birçok farklı kültürü içerisinde barındıran bir şehir olduğu için mutfağı oldukça zengin. Bu zengin mutfağa ait olan yemeklerden biri de yoğurtlu patates. Mutfaklarda en çok kullanılan malzemelerden olan patates ve yoğurdun birleşiminden oluşan bu eşsiz lezzetin içerisinde ayrıca et, yumurta ne nohut da var. Genellikle bulgur veya pirinç pilavı ile servis edilen bu yemek, servis sırasında üzerine gezdirilen safran ile harika ve bambaşka bir lezzete dönüşüyor.
Yapımı kolay bir o kadar da lezzetli olan bu yemek tamamen Türk mutfağını yansıtıyor. İçerisinde bulunan malzemelerle oldukça doyurucu bir ana yemek olan yoğurtlu patates, herkesin damak zevkine hitap ediyor. Bu özelliğiyle de Gaziantep’e gelen yerli ve yabancı turistler tarafından çok fazla tercih ediliyor.
Gaziantep mutfağının en lezzetli ve en önemli yemeklerinden biri olan kabaklama, Türk mutfağını derinden yansıtan bir yemektir. İçerisinde etten sebzeye, bakliyattan eşiz doğal kokulu baharatlara kadar, birçok farklı unsuru içerisinde barındırmaktadır. Selçuklu Türklerinden beri hayatımızda var olan bu yemek kış aylarında ülkemizin çeşitli bölgelerinde sıklıkla yapılmaktadır.
Gaziantep mutfağına özgü olmasına rağmen ülkemizin birçok bölgesinde yapılan ve tüketilen bir yemek olan kabaklama, özellikle soğuk kış aylarında sofralarımızı süsler ve içerisinde barındırmış olduğu, çeşit çeşit malzemelerle bağışıklık sistemimizi de güçlendirerek sağlığımız adına olumlu bir etki bırakmaktadır.
Bir tencere yemeği olan kabaklama, hem ekinin, hem bakliyatın hem de proteini içerisinde barındıran bir sulu yemek olduğu için bölgeye ziyarete giden yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekmekte, ilgi uyandırmaktadır. Türk mutfağının önemli lezzetlerinden olan kabaklama herkes tarafından mutlaka tadılması gereken özel bir yemektir.
Öcce, tarihi Osmanlı dönemine kadar dayanan özellikle Gaziantep ve Kilis bölgelerimize özgü Türk mutfağının önemli yemeklerden bir tanesidir. Osmanlı mutfağında daha farklı malzemelerden yapılan Öcce, zamanla evrilerek günümüzde ana malzeme ve yapılış olarak farklı bir hal almıştır.
Öcce Türk mutfağının yine önemli yemeklerinden biri olan mücvere oldukça benzemektedir. Ancak kullanılan malzemelerden ötürü birbirinden ayrılırlar. Görsel anlamda bir benzerlik görülse de, kullanılan içerik anlamında iki yemek de son derece özgün Türk mutfağı yemeklerindendir.
Öcce bahar yemeği olarak da adlandırılmaktadır. Baharın gelişiyle beraber taze soğan ve taze sarımsakların eşsiz kokusu eşliğinde oluşmasından ötürü bu isimle de anılmaktadır.
Gaziantep mutfağı gastronomi anlamında önemli turizm şehirlerindendir. Bu şehri ziyaret edecek olan bireylerin mutlaka tatması gereken lezzetlerden biri de öccedir. Yapılışından ötürü kendine özgü bir yapısı olan bu lezzet, yabancı turistlerin de bir hayli ilgisini çekmektedir.
Geldik listemizin sonuna. Küşleme olmadan Gaziantep yemeklerine son vermek olmazdı. Şahane tadıyla ilk defa deneyenleri kendine hayran bırakan küşleme bir tür kebap yemeğidir. Kendine özgü bir lezzeti bulunur.
Peki, küşleme nedir? Küşleme, koyunların omurga bölümünde bulunan et kısmına deniliyor. Her koyunda 100-150 gram kadar küşlemelik et çıkmaktadır. Koyunun bu bölgesindeki et sinirsiz olması nedeniyle oldukça yumuşaktır. Bu nedenle lokum gibi bir yapıya sahiptir. Yöreye özgü baharatlarla birlikte adeta damak çatlatan bir lezzet olan küşlemeyi Gaziantep seyahatlerinizde mutlaka tatmalısınız.
Küşleme kebabını bugün Gaziantep’in genelindeki tüm restoran ve lokantalarda yiyebilmek mümkündür. Fiyat aralığı orta seviye olup çok fazla bütçeyi sarsan bir yemek değildir. Yine küşleme kebabının yanında yöreye özgü mezeler de alarak bu lezzeti ikiye katlayabilirsiniz.
Beyran, Gaziantep’e özgü bir çorba olarak biliniyor. Aslında genel olarak Türk mutfağının geçmişi en uzun yöresel lezzetlerinden biri olduğunu da söylemek mümkün. Gaziantep halkı tarafından oldukça sevilen ve sürekli tüketilen bir çorba olarak Beyran çorbası aynı zamanda kış aylarının vazgeçilmezi olarak değerlendirilmekte.
İçerisinde bulunan kuzu eti, sarımsak ve yoğun baharatlar beraberinde kış aylarında daha dirençli ve güçlü bir bağışıklığa sahip olmanızı mümkün kılıyor. Antep’te kış aylarında çok sık yapılan bu çorba aynı zamanda hasta çorbası olarak da biliniyor. Gaziantep’te birçok restoranda beyran çorbası deneyimlemeniz mümkün. Baharatlı yiyeceklerden hoşlanıyorsanız beyran çorbasına tek kâsede doymayabilirsiniz.
Yuvalama çorbası, Gaziantep kültüründe günlük yemekler arasında yer alan ve insanların sürekli tükettiği besinlerden biridir. Çorba denilip geçilemeyecek kadar da besin değerine sahiptir. Çorba denildiğinde akla pek gelmeyen nohut ile yapılan bu lezzet özellikle kış aylarında sıkça yapılıyor. Direnç arttırıcı ve hastalık düşmanı olarak da görülmektedir. Antep’te yörenin halkı yeni doğum yapan annelere sütlerinin artması için yuvalama çorbası içirirler. Faydaları saymakla bitmeyen yuvalama çorbası hakkında uzmanlar düzenli tüketimde mideyi kuvvetlendirdiğini de dile getiriyor. Ana yemek kadar kaloriye sahip bu çorbanın içinde minik köfteler bulunuyor. Basit bir çorba olarak değerlendirmeyin. Neredeyse ana yemek kıvamında doyuruculuğu var.
Gaziantep’i özellikle de kış aylarında ziyaret eden kişilerin hem yüksek besin değerlerinden yararlanması hem dirençlerini artırması hem de yeni tatlar deneyimlemesi açısından yuvalama çorbası önemli bir yere sahiptir.
Kölük aşı, bulgur ve mercimek ile yapılan bir çeşit çorbadır. Bir hayli doyurucu olan ve yöre halkının baharatlar ile harmanlayarak akşam yemeklerinde çorba olarak tükettiği bir yöresel lezzet olarak biliniyor. Kölük aşı yapmak için mutlaka Gaziantep’e gitmeniz gerekmez. Ancak baharatından mıdır, baklagillerinden midir bilinmez evde yapılan kölük aşı ile Gaziantep’te tükettikleriniz arasında ciddi anlamda bir lezzet farkı olmakta.
Gaziantep’te arkadaşlarınız ya da sevdikleriniz ile yaptığınız gezilerde akşam restoranda yemek yemek için sipariş verirken çorba olarak kölük aşını tercih edebilirsiniz. Mercimek, bulgur, soğan, margarin ve baharatlardan oluşan basit gibi görünen ancak tadı damaklarda kalan bir lezzet olduğunu söylemek gerekir.
Sizler de Gaziantep ziyaretlerinizde çorba olarak tüketebileceğiniz kölük aşı yiyeceğini fazlasıyla sevecek hatta evlerinizde yapmak için de tarifini isteyeceksiniz.
Şiveydiz, Gaziantep mutfağına özgü olan ve yöre halkının doğal antibiyotik olarak adlandırdığı bir yemektir. Sadece yöre halkı değil aynı zamanda doktorlar da şiveydiz için bir hayli sağlıklı bir besin olarak bahsediyor. Bol sarımsak ve soğanlı şiveydiz tarifi kendiniz evde de yapabileceğiniz kolay bir tariftir. Mutlaka Gaziantep’te deneyimlemeniz gerekmez ancak her lezzetin kendi yöresinde asıl tadına ulaşabileceğinizi de unutmamalısınız.
Şifa çorbası olarak da bilinen şiveydiz çorbasını ana vatanı olan Gaziantep’te içebilirsiniz. Birçok restoran ve lokantada bulabileceğiniz şiveydiz çorbası size hastaysanız iyi gelecek, sağlıklıysanız da yine direncinizi artıracak yönde olumlu bir etki gösterecektir.
Tennuri çorbası, Antep mutfağının vitamin deposu çorba tariflerinden biri olarak biliniyor. Baharatlar, mercimek, nane, soğan, pirinç ve nohutun bir arada bulunduğu bu çorba yöre halkı tarafından oldukça sık yapılarak tüketilmekte. Bu leziz çorbanın içerisinde bir hayli malzeme olması başta insanları deneyimlemek konusunda karamsarlığa itse de çorbanın tadı gerçek anlamda lezzetli. Çok fazla baharat olmayan sakin çorba tarifleri arıyorsanız, Gaziantep’te mutlaka tennuri çorbasının tadına bakın. Bu tarifi her yerde bulunmaz yapan ise yapılırken uygulanması gereken püf noktaları. Tennuri çorbası yaparken nohut, pirinç ve mercimeklerin pişme oranı çorbanın lezzeti üzerinde büyük farklılıklar ortaya çıkarabiliyor. Bu nedenle Gaziantep çorbacılarında usta ellerden tennuri çorbası içmek harika bir seçenek olabilir.
Lebeniye çorbası pirinç, nohut, yoğurt ve un ile yapılan yöresel lezzetlerden bir diğeridir. Bu çorba günlük hayatta yöre halkı tarafından çok sık yapılıyor. Çorbanın üzerine eklenen soğan ve kıyma ile daha da lezzetli bir hale geldiği söylenebilir. Gaziantep’te çorbalar yapılırken içerisine et ve baklagiller sıklıkla katılıyor. Sade ve sakin çorbalarına pek sık rastlanmaz. Yörenin gelenekleri gereği baharatlara düşkünlük olması da hem çorba hem de ana yemeklerde hazırlanırken bol baharat kullanılmasına neden oluyor.
Farklı lezzetler deneyimlemeyi seviyorsanız lebeniye çorbası sizi memnun edebilir. Esasen yoğurt çorbası benzeri bir görüntüsü olsa da tat olarak yoğurt çorbasından çok daha farklıdır. Hatta biraz daha baharatlı bir tadı olduğu da söylenebilir. Çorba olmasına rağmen bir hayli doyurucudur. Birçok çorbacıda kolayca bulabileceğiniz bir lezzet olması yönü ile Gaziantep’e gittiğinizde kolayca deneyebilirsiniz.
Maş çorbası, kelimenin tam anlamı ile Gaziantep’e özgü olan çorbalardan biridir. Şehrin kendisi ile bütünleşmiş olan nefis maş çorbasını yapmak gerçekten ustalık istiyor. Maşların haşlanma sürecinden tutun da çorbanın diğer malzemelerine kadar her yönü ile özgün bir çorba deneyimlemek isterseniz Gaziantep çorbacılarında maş çorbası içebilirsiniz. Yöre halkının günlük olarak da sıkça yaptığı bir çorba olması nedeni ile sık bulunan bir niteliğe sahip.
Maş çorbasını denerken çorbanın içerisinde pirinç, kuru soğan, baharatların kattığı farklı bir lezzete tanıklık edebilirsiniz. Özellikle baharatların doğru oranda kullanılmaması maş çorbasının tadını bozabiliyor. Deneyimli Antep ustaları tarafından yapılan bir maş çorbası içme fırsatı bulduysanız mutlaka farklı bir tat ve lezzet deneyimlemiş olacaksınız.
Çorba kültürünün de fazlasıyla geliştiği ve çeşitlilik gösterdiği Gaziantep yöresinde maş çorbası içerek belki de şimdiye kadar içtiğiniz tüm çorbaları bir kenara bırakacaksınız. Özel ürünlerle hazırlanan ve servis edilen maş çorbası size özel tatlar da bırakacaktır.
Gaziantep’in kendine has çorbalarından biri olan öz çorbası, yöre halkı tarafından misafir geldiğinde ikram edilen bir çorbadır. Aslında basit zannedilen ancak bir hayli yorucu bir süreç sonunda yapılabilen bu çorbanın buğdayın özü ile yapıldığını biliyor muydunuz? Yapılışı bir hayli zahmetli olmasından mıdır yoksa tadının güzelliğinden midir bilinmez halk tarafından misafir geldiğinde yapılıyor.
Çorbanın bu kadar leziz olmasının anahtarı ise kemik suyu ile yapılmasından geliyor. Bazı durumlarda hindi suyu ile de yapılabilir. Kimileri öz çorbasına tarçın eklerken kimileri de kırmızıbiber tozu ile süslemeyi tercih ediyor. Bazı farklılıklar olsa da genel olarak öz çorbası Gaziantep’in yöresel lezzetleri arasında yer almaktadır. Yapılışı zor olmasından olsa gerek ülkemiz genelinde pek bilinen bir çorba değil. Yine de şehir içinde restoranlarda öz çorbası bulabilirsiniz.
Yemeklerde ilk olarak çorbayla başlanması sindirim sistemi açısından da önemli bir alışkanlıktır. Ülkemiz genelinde de yine çorbayla yemeğe başlanmaktadır. Çok bilinen çorbaların aksine yöresel olmasıyla ön plana çıkan ve Gaziantep’e özgün olan şirinli çorbası, içerisinde özel tatlara da yer vermektedir. Suda haşlanan pirinçler başta olmak üzere şeker ve pekmezin de karışım yapılarak pişirilen şirinli çorbası servis yapılırken ceviz ya da fıstıkla da süslenir.
Sadece yemeklerde değil, tatlı niyetine de içilebilen şirinli çorbası kişilerde özel tatlar bırakarak evlerde, restoranlarda kolaylıkla ele alınabilir. Gaziantep bölgesine yolu düşenlerin mutlaka deneyimlemesi gereken şirinli çorbası, içerisindeki özel tatlar ile birlikte de yine insanları lezzet olarak fazlasıyla etkileyecektir.
Çorbaya ve çorba çeşitlerine fazlasıyla önem veren kişilerin mutlaka deneyimlemesi gereken Gaziantep yöresine özgü olan şirinli çorbası, sıcak olarak servis edildiğinde çok daha lezzetli bir görünüm verecektir.
Soğuk kış aylarında içimizi ısıtacak eşsiz bir lezzet olan börek çorbası Türk mutfağının en özel lezzetlerinden biridir. Genel kanı olarak Gaziantep bölgesine özgü olduğu bilinse de ülkemizin farklı coğrafyalarında, farklı yorumlarla yapılmaktadırlar. O yüzden Börek Çorbasını bir bölgeye özgüdür şeklinde tanımlamaktansa Türk mutfağının önemli lezzetlerinden biridir olarak tanımlamak daha doğru olacaktır.
Görsel anlamda yine Türk mutfağının önemli lezzetlerinden olan yuvalama yemeğine benzese de Börek çorbası hazırlanışı anlamında yuvalamadan ayrılmaktadır. Hazırlanışı ve yapılışı anlamında oldukça kolay olan börek çorbası, seneni her vakti hazırlanabilir ve tüketilebilir.
Börek çorbası ismen çorba olarak anılsa da, ana yemek olarak da sunulabilir. Mantılar haşlanmadan önce fırına girdiğinden dolayı yıllarca çorba olarak anılan bu yemek, doyuruculuğundan ötürü ana yemek olarak da sunulup servis edilebilir.
Gaziantep mutfağının en önemli yemeklerinden biri olan alaca çorbası, aynı zamanda Türk mutfağının da önemli değerlerindendir. Alaca çorbasının tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Hititler dönemine kadar dayanan Alaca çorbası bu topraklarda 2 bin yıllık bir geçmişe sahiptir.
Alaca Çorbasının ana malzemesi buğdaydır. Ancak geçmişten günümüze uzun serüveninden dolayı zamanla çeşitli değişikliklere uğramış ve hem malzemeleri anlamında hem de yapılışı anlamında farklılıklar meydana gelmiştir.
Alaca çorbası yapıldığı malzemelerden dolayı aynı zamanda kış çorbası olarak da adlandırılmaktadır. Alaca çorbası kışın hem içinizi ısıtacak, hem de kullanıldığı malzemelerin tamamen doğal olmasından dolayı sağlık açısından oldukça faydası görülecek bir Türk mutfağı ürünüdür.
Ülkemizde sabah kahvaltısında çorba içme alışkanlığından dolayı, Alaca çorbası kahvaltı olarak en çok tercih edilen çorbaların başında gelmektedir. Gaziantep ve Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde sık sık yapılan alaca çorbası bölgeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin mutlaka tatması gereken yerel lezzetlerden bir tanesidir.
Avrat salatası, Gaziantep’te ünlü olan salata çeşitlerinden biridir. Gaziantep’te yapılmakta olan çeşit çeşit yemeğin yanına yakışan bu salata çeşidi, Gaziantep’te oldukça meşhurdur. Ayrıca avrat salatası Gaziantep’e özgü olmasına rağmen Türkiye’nin pek çok elinde yapılmakta olan salata çeşitlerinden biridir. Sofraların olmazsa olmazı ve yemeklerin yanında fazlasıyla tercih edilen salata çeşitleri arasında sofralarda avrat salatasına da yer vermek gerekir.
Kolay ve hızlı bir şekilde hazırlanabilmeleri sayesinde günlük hayatta fazlası ile tercih ediliyor. Avrat salatası da oldukça kolay ve hızlı bir şekilde yapılmakta olan salata çeşitleri arasında yer alıyor. Avrat salatasının diğer salata çeşitlerini ayıran şeyse içerisinde nar pekmezi bulunuyor olmasıdır. Eğer farklı bir salata çeşidi denemek istiyorsanız Avrat salatası bu tercihler arasında olabilir. Gaziantep gezilerinde acıkma hissi duyan kişilerin tercih ettiği restoranlarda yemeklerin yanına mutlaka avrat salatası da istemesi gerekmektedir. Damakta bırakacağı tat ile birlikte vazgeçilmez tatlar arasına girmeyi başaracak olan bu salata evlerde de kolaylıkla yapılabilir.
Sulu salata, kulağa farklı gelse de oldukça lezzetli olan bir salata çeşididir. Gaziantep yöresine özgü olan bu salata çeşidinin bir diğer adı ise buzlu avrat salatasıdır. Sulu salata yani bir diğer adı ile buzlu avrat salatası, diğer salata türlerine göre bazı farklılıklar içerir. Gaziantep yöresine özgü olan sulu salatanın diğer salata tariflerine göre en değişik yanı ise salata hazırlandıktan sonra sosunun hazırlanıyor olmasıdır.
Tadının oldukça güzel olması ile tanınmış olan bu salata türü, aynı zamanda da farklılığı ile dikkat çekiyor. Ayrıca buzlu avrat salatasına Türkiye’nin birçok ilinde rastlayabilirsiniz. Sulu salata eğer denemediyseniz kesinlikle denemeniz gereken salata türleri arasında yer alıyor. Domates, soğan, maydanoz, yeşilbiber, sarımsak ve salatalık içeren bu salatanın farklılıklarından biri içerisine buz eklenmesidir. Özellikle de sıcak yaz aylarında Gaziantep’te gezenlerin sırf içlerinin serinlemesi için bile tercih edilen bu salata türü besin olarak da oldukça zengindir.
Gaziantep’e özgü olan bir diğer salata türü ise kaşık salatasıdır. Kaşık salatası, Gaziantep yöresine özgü olsa da İç Anadolu bölgesinde de oldukça sık yapılmakta olan ve klasik salatalara benzeyen bir salata türüdür. Eğer siz de pek çok kişi gibi klasik salata türlerinden vazgeçemiyorsanız kaşık salatasını tercih edebilirsiniz. Klasik salata olarak da anılmakta olan kaşık salatası, birçok salata türleri gibi oldukça kolay hazırlanıyor.
Birçok salatada olduğu gibi kaşık salatasını güzel bir şekilde hazırlayabilmek için bazı püf noktaları bilmeniz gerekiyor. Kaşık salatası yaparken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta domates ve salatanın suyunu salmamasını sağlamaktır. Gaziantep yöresine özgü olan kaşık salatasına hazırlarken salatanın suyunu salmaması da dikkat ederek salatayı hazırlarsanız hazırladığınız salatanın tadı çok daha güzel olacaktır. Kaşık salatası, Gaziantep yöresine özgü olsa ülkemizin birçok noktasında ele alınan bir salata türüdür. İçerisindeki zengin besin değerleriyle birlikte Antep’e özgü hazırlanan tatların birleşmesi, insanlarda daha lezzetli tatlar da bırakmaktadır. Gaziantep’e gelenler bu salatayı yemeklerin yanında mutlaka tercih etmelidirler.
Salata türlerinden bir diğeri ise Gaziantep usulü yeşil mercimek salatasıdır. Gaziantep yöresine özgü olan yeşil mercimek salatasında kullanılmakta olan yeşil mercimek; pilav ve çorba yapımında da kullanılmakta olan besin değeri oldukça yüksek bir baklagiller türüdür. Yeşil mercimek, aynı zamanda lif ve vitamin deposu olduğu için diyet listelerinin de vazgeçilmezi olarak yer alıyor. Özellikle diyet yapan kişilerin tercih edeceği Antep usulü yeşil mercimek salatası daha az kalori içeren bir salata türüdür.
Gaziantep yöresinin en sevilen türlerinden biri olan yeşil mercimek salatası, Türkiye’nin dört bir yanında yapılmakta olan ve sevilen bir salata türüdür. Oldukça kolay olan yapımı sayesinde istediğiniz zaman, hızlı bir şekilde Gaziantep usulü yeşil mercimek salatası hazırlayarak fazla kalorili olmayan bu salata ile karnınızı doyurabilirsiniz. İçerisinde mercimek, maydanoz, dereotu ve pirinç gibi ürünlerin yer aldığı bu salata türüne zeytinyağı da eklenerek özel bir tat verilmektedir. Gaziantep sofralarında daha çok denk geleceğiniz Antep usulü yeşil mercimek salatasını afiyetle yiyebilirsiniz.
Gaziantep yöresine özgü olan muhammara, hem kahvaltılarda hem de atıştırmalık olarak tercih edebileceğiniz bir tariftir. Güneydoğu’nun birçok bölgesinde yapılmakta olan muhammara tarifleri, farklılıklar gösterebilir. Bu neden ile her yerde yapılmakta olan muhammara tarifi birbiriyle aynı değildir. Malzemeleri bir miktar fazla olsa da yapımı oldukça kolay olan Gaziantep yöresine özgü muhammara, hem sabah kahvaltılarında tüketebileceğiniz hem de akşam yemeklerinde sofraya koyup çeşitlilik sağlayabileceğiniz bir tarif.
Gaziantep’te oldukça meşhur olup fazlası ile tüketilmekte olan muhammara tarifi, kesinlikle denenmesi gereken tarifler arasında yer alıyor. Güneydoğu bölgesinde yapılıp sıklıkla tüketilmekte olan muhammara tarifi, yapıldığı yöre göre farklı malzemeler içerebilir. Bu nedenle gittiğiniz her yerde muhammaranın tadına bakabilirsiniz. Ancak muhammarayı kendi yöresi olan Gaziantep’te de denemeyi unutmayın.
Gaziantep yöresine özgü olan bir diğer salata tarifi ise babagannuş salatasıdır. Yapılışı oldukça kolay olan Gaziantep yöresine özgü babagannuş salatası, farklı yörelere göre değişik manaları ifade edebilir. Muazzam bir tada sahip olan babagannuş salatası adındaki patlıcan salatası, özellikle Gaziantep’te yemeklerin yanından eksik olmayan bir salata türüdür.
Gaziantep yöresine özgü olan babagannuş salatasını diğer salata türlerinden ayıran en önemli özellik ise patlıcanın izle olarak közleniyor olmasıdır. Közlenmiş patlıcan ile ve közlenmiş biber ile yapılmakta olan Gaziantep yöresine özgü babagannuş salatası, tadı ile pek çok kişinin dikkatini çekiyor. Gaziantep yöresine özgü olan babagannuş salatası da kesinlikle denenmesi gereken salatalar listesinde yer alıyor. Eğer bir gün yolunuz Gaziantep’e düşer ise tadı ile ünlü olan babagannuş salatasını kendi yöresinde yemenizi tavsiye ederiz.
Nasıl Yapılır: Tarife Git
Antep fıstığını, Gaziantep mutfağının birçok yemeğinde görebilmeniz mümkün. Antep katmeri de bu lezzetlerden biri. Yufka, kaymak ve fıstıkla hazırlanan katmer, genellikle sabah tüketiliyor. Hatta sadece katmer satan dükkanlar, öğle saatlerine gelince kapanıyor. Bu yüzden katmer yemek isteyenlerin erken davranmasında fayda var.
Kahke, Gaziantep’in kendine özgü lezzetlerinden bir diğeridir. Zengin mutfak kültürü ve üzerinde yaşamış insanların yıllar boyunca tükettiği besinler Gaziantep’i yemekler konusunda bir hayli ünlü yapmaya yetmiş olacak ki kahkenin de ana vatanı Antep olarak biliniyor.
Kahke, herhangi bir yerde yapılamayacak kadar uğraştırıcı ve püf noktaları çok olan bir tarif. Buzdolabına koyulduğunda altı ay kadar saklanabiliyor olması insanların Gaziantep’e uğradığında mutlaka yanında almalarına da neden oluyor. Un, su, tuz, mahlep ve nohut mayası ile yapılan bu tarifi tahmin edersiniz ki her yerde yapmak mümkün değil. Yolunuz Gaziantep’e düşerse mutlaka kahkenin tadına bakmanız önerilir. Bununla birlikte sevdikleriniz için de hediye olarak alabilirsiniz. Dışarıda 3 ay kadar sağlıklı bir şekilde tüketilebildiği biliniyor.
Su, şeker ve isteğe bağlı olarak portakal, limon suyu konulan şerbet ilk önce kaynatılır ve bir kenarda bekletilir. İrmik unu ile hazırlanan hamurun üzerine bolca Antep fıstığı serpiştirilir, fırında üzeri kızarana kadar pişirilir. Pişen tatlının üzerine ılık şerbet dökülür. Dilimlenir ve servis edilir.
Gaziantep denildiğinde akla ilk gelenlerden biri de tatlılardır. Gezgin ve gurmelerin fındıklı, fıstıklı tadı damaklarda kalan tatlı lezzetlerini deneyimlemek için özellikle gittiği yerlerden biri Gaziantep’tir. Yörede tatlılara ayrıca ehemmiyet veriliyor. Hatta ülkemizde tatlının sanata dönüştüğü yer olarak Antep parmakla gösterilir. Yörenin ünü tüm dünyaya gitmiş tatlısı da kesinlikle baklavadır.
Baklavayı Gaziantep’e özgü bir hale getiren birden fazla faktör bulunuyor. İncecik hamurunun usta ellerde açılmasından tutun da aralarına serpilen fıstıkların tazeliğine kadar her yönden yöreye has bir tatlıdır. Gaziantep’te baklava yemek için yörenin birçok bölgesinde bulunan tatlıcılarını ziyaret edebilirsiniz. Yılın her dönemi istediğiniz zaman taze, çıtır, sıcacık bir baklava deneme imkanınız bulunuyor. Fırından yeni çıkan baklavaların üzerine dökülen kaynar şerbet, baklavaya özel bir tat da vermektedir. Her bölgede, her evde yapılan baklavalara Gaziantep’te ayrı bir lezzet katılmaktadır. Antep’e yolu düşenler mutlaka baklava yemeden geri dönmemelidir.
Şöbiyet, Gaziantep’e özgü bir baklava türüdür. Bu tatlıyı başka bir yörede ve başka bir yerde deneyimlemeniz mümkün değil. Antep’in yılların tecrübesine sahip ustalarının elinden çıkan şöbiyet lezzetini diğer baklavalardan farklı kılan birçok husus var. Baklava yufkasının inceliğinden tutun da çıtır çıtır lezzetine kadar her yönü ile eşsiz bir lezzettir. Antep’te şöbiyet deneyimliyorsanız üzerinde mutlaka bol Antep fıstığı olduğundan emin olmalısınız. Çünkü bu lezzet o kadar seviliyor ki düğün, özel gün ve bayramlarda özellikle yapılıyor. Antepliler hakkında bildiğimiz bir şey varsa o da sevdikleri her şeyi Antep fıstığı ile süsledikleridir. Kimi zaman ana yemeklerde bile Antep fıstığı görmeniz mümkündür.
Şöbiyeti diğer tatlılardan ayıran başka bir husus da sadece Antep fıstığı ile yapılmasıdır. Kimi yerler sipariş üzerine cevizli versiyonlarını da üretmekte. Şöbiyet tatlısının içerisinde bulunan kaymak da oldukça yöreseldir. Bu kaymak hazırlanırken irmik ve süt ile hazırlanır. Tatlıyı orijinal yapan en büyük unsur ise doğal şeker kullanılmasıdır. Ülkemizin her yerinde yediğiniz baklavalardan ne kadar farklı olabileceğini deneyene kadar fark edemeyebilirsiniz. Her yönü ile yöresel ve kendine has bir lezzet olduğundan sadece Gaziantep’te yemeniz mümkün.
Bülbülyuvası yine Gaziantep’in adını sıkça duyurmuş tatlılarından biridir. Antep fıstığı ile bezenmiş top top baklavaları denemeden karar vermemeniz önerilir. Diğer yöresel baklavalara oranla daha hafif bir tadı olması nedeni ile turistler tarafından çok seviliyor. Eğer Antep usulü bir bülbülyuvası deneyecekseniz karşınıza gelen lezzette gerçek anlamda bir emek olduğunu unutmayın. Hazırlanış sürecinin bir hayli uzun olması bülbülyuvasını daha özel hale getiriyor.
Bülbülyuvası hazırlanırken hamuruna mutlaka organik yumurta ve içme suyu konmalıdır. Kıvam belirlenirken bu ikisinin önemi büyüktür. Tamamı ile yöresel olarak yapılan bir tatlı olduğundan doğal olmayan hiçbir şey eklenerek hazırlanmaz. Tatlının bu kadar sevilmesinin nedenlerinden biri de bu olsa gerek. Bunun yanı sıra oldukça az şerbet eklenen bir şerbetli tatlıdır. Hafifliğinin şerbetin az eklenmesinden de geliyor. Bülbülyuvasını denemek için herhangi bir Antep tatlıcısına gidebilirsiniz. Usta bir Antep aşçısının elinden çıkan bülbülyuvası insana birden fazla porsiyon yedirebilir. Karnınız tamamen tok gitmemeniz önerilir.
Gaziantep’te şerbetli tatlı dendiği zaman akla ilk gelenler baklava türleri olsa da kadayıf da yörenin kültüründe büyük yere sahip tatlılardan biridir. Özellikle tel kadayıf ve burma kadayıfın doğal bir şekilde yapılışından ortaya çıkan kadayıf tatlısının tadına doyum olmuyor. Taze ve ıslak olan kadayıf, tatlıyı üreten ustaların elinde üretilir. Hazır olarak temin edilen bir malzeme bulunmadığından olacak ki yöresel bir lezzeti bu kadar hissedebiliyorsunuz.
Kadayıf yemek için Gaziantep tatlıcılarına gidebilirsiniz. Bunun yanı sıra Antep usulü yapılan kadayıfların yapım aşamasında doğal buğday kullanılır. Doğal buğday kadayıfın çok daha kolay kıvam almasını ve lezzetli olmasını sağlıyor. Tüm püf noktaları ile gerçek bir kadayıf yemek isterseniz yönünüzü Gaziantep’e çevirmeniz gerekir.
Fıstık ezmesi, Gaziantep’e yolu düşüp de sevdiklerine birer hediye götürmek isteyenlerin en çok aldıkları şeylerden biridir. Yörenin tatlı niyetine sürekli tükettiği fıstık ezmesini bir kere deneyince bir paket de yanınıza almadan masadan kalkamıyorsunuz. Fıstık ezmesi tatlısı yapılırken mutlaka yörenin kendi taze fıstıkları kullanılır. Böylece fıstık ezmesi lezzeti daha da unutulmaz bir hal almakta.
Antep usulü yapılan fıstık ezmelerinin içerisinde mutlaka doğal şeker kullanılır. Toz şekerin doğrudan kullanılmıyor olmasına dikkat çekmek gerekir. Özel olarak işlemlerden geçen şekerler sonunda fıstık ezmesi tatlısına konulmak üzere hazır hale getirilir. Bunun yanı sıra fıstık ezmesinin Antep’e özgü gizli bir tarifi olduğu da söyleniyor. Diğer yörelerde yapılan fıstık ezmelerinin tadının asla Antep’te yenilen fıstık ezmesine yaraşamamasının ana nedeni de bu özel tarif olarak düşünülüyor. Yolunuz Gaziantep’e düşerse sevdiklerinize de bir porsiyon götürmek üzere sipariş edebilirsiniz. Çünkü böyle bir lezzeti başka bir yerde denemeleri mümkün olmayabilir.
Fıstıklı dolama sorma her yerde göremeyeceğiniz, baklava kadar ünü olmamasından kaynaklı denemek için mutlaka Gaziantep’e gelmeniz gereken lezzetlerden biridir. Antep usulü hazırlanan incecik hamurlar, taze fıstıklar ile taş fırınlarda pişerek hazırlanan bu lezzeti evlerinizde kendiniz yaparak denemeniz mümkün değil. Taş fırınlarda pişmesinin kattığı yöresel lezzetten tutun da yörenin kendi mahsullerini kullanarak taze olarak üretmesine kadar her hali ile aslının sadece Antep’te yenebileceği lezzetler arasında yer alıyor.
Fıstıklı dolama sarma lezzetinin diğer tatlılara oranla biraz daha ağır olduğu söylenebilir. Antep fıstığının tatlıya kattığı lezzeti sevenlerdenseniz bu tatlı size eşsiz gelebilir. Genellikle insanların birkaç porsiyon sipariş edip bir porsiyon ile doyduğu bir tatlı olarak da biliniyor. Fıstıklı dolama sarmanın tadının damakta iz bırakan bir yapısı var. Ancak tatlının bir hayli ağır olması nedeni ile fazla tüketilemiyor. Bir porsiyonu iki kişi yediğinizde bile doyabilirsiniz.
Türkiye’nin gastronomi başkenti Gaziantep, damak çatlatan lezzetlere ev sahipliği yapıyor. Gaziantep yöresel yemekleri içeriğimiz yeterince iştah açıcı olduysa tatil rotanıza Gaziantep’i eklemenizi tavsiye ediyoruz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…