Hakkında; Toros Dağları’na yaslanmış Seyhan Nehri’nin hemen yanında benzersiz konumdaki Adana, zengin geleneği ve tarihi ile her sene binlerce turisti kendisine çekmeyi başarıyor. 15 ilçenin bulunduğu Adana’nın 60 kilometre batısında Mersin – Tarsus, doğusunda Osmaniye, Hatay ve Kahramanmaraş, kuzeyinde ise Kayseri ve Niğde ile sınırlarını paylaşıyor. Tarihi ve lezzet durakları ve doğal güzellikleri ile Adana’da yapılacak şeyler listesi ile karşınızdayızi;
Kullanılan kartlar; Müzekart edinerek şehirde birçok gezi noktasını avantajlı şekilde ziyaret edebilirsiniz.
Şehir içi ulaşım; Büyükşehir belediye otobüsleri, özel halk otobüsleri, dolmuş ve taksiler şehir içi ulaşım araçları olarak kullanılmaktadır. 2010 senesinde 13 istasyonlu bir metro hattının faaliyete açılarak Akıncılar ve Hastane durakları arasında hizmet vermeye başlamıştır.
İkonik gezi noktaları; Sabancı Merkez Cami başta olmak üzere sırasıyla Taş Köprü, Tarihi Kazancılar Çarşısı, uzunluğu ilke ülkemizin en büyüğü olan Saat Kulesi ve Bebekli Kilise ikonik gezi noktalarının başında yer alıyor.
Pazar günü ne yapılır; Son zamanlarda Adana’da olduğu kadar tüm Türkiye’de de namını salmış uzadıkça uzayan peyniri ile Levent Börekçilik’te Adana böreği ile bir pazar kahvaltısı ile güne başlayarak yediklerinizi Merkez Park’ta yürüyüş yaparak eritebilirsiniz. 🙂
Burası Neresi? Adana Ulu Cami’nin büyüklüğü ve tarihi geçmişi yönünden şehrin en mühim eserleri arasında yerini almaktadır. Selçuklu, Memlüklu ve Osmanlılar dönemine ait karakteristlik özellikleri barındıran bu yapının üç farklı kitabesinden, ilk kez 1513 senelerinde Ramazan oğlu Halil Bey tarafından yapılmaya başlandığı ve 1541 yılında Halil Beyin oğlu Piri Mehmet Paşa tarafından bitirilerek ibadete açıldığı anlaşılır nitelikte.
Kareye benzer dikdörtgen biçimindeki Ulu Cami’nin batı ve doğu kısımlarında iki büyük kapısından avluya giriş yapılmaktadır. 16. ve 17. asır çinileri ile ilgiyi üzerine çeken camiye batı ve doğu kapılarından giriş yapılıyor. Caminin asıl ibadet yerine ilave olarak bölgenin sıcak olması ve daha fazla kişinin ibadet edebilmesi için avlunun bir bölümü ahşap örtü sistemi ile örtülerek büyük bir son cemaat yeri haline getirilmiştir.
Yarı sivri kemerlerin konturları bitki süsleri ile motiflenerek, enine doğru uzayıp giden dikdörtgen plandaki asıl ibadet yeri Kıble duvarına paralel konmuş dört sütun ile nef teşkil ederek sütunlar çok hafif sivri kemerlerle birbirine bağlanmaktadır. Kıble duvarlarında çevresi siyah mermerden yapılmış olan bir bordürle bezenmiş mihrabı ile caminin Kıble duvarını kaplayan XVI. ve XVII. yüzyıla ait Çinileri ilk bakışta tüm ilgiyi üzerine çekmektedir.
Diğer bilinen ismi ile Ramazanoğlu Cami olarak biliniyor olup diğerleri ile farklı olan özelliği mimarların değişik elemanlarda yine değişik üslupları bir uyum içerisinde kullanmış olmasıdır. Selçuklu izlerini taşıyan minare bölümünde Memluk üslubundan esintilere rastlamak mümkün.
Bildiğimiz Osmanlı camilerine kıyasla dikey bir kitle etkisi hakim olup caminin tüm kemerlerinde doğu avlu kapısının iç ve dış cephelerinde siyah beyaz memerler sıkla kullanılmış. Mihrap duvarı beyaz zemin üzerinde lacivert, kırmızı firuze renklerle farklı görseller eklenmiştir.
İçerisindeki türbede ise Halil Bey ve oğlu Piri Paşa yatıyor. Medrese ise günümüzde öğrenci yurdu olarak hizmet vermekte. Külliye Piri Bey’in yaptırmış olduğu Vakıf Sarayı adı ile bilinen Tuz Hanı selamlık ile birlikte oluşmuştur. 1998 depreminde hasar alan cami ve külliye 1998-2004 yılları arasında restorasyon Cami günümüzde bütün ihtişamıyla ibadethane olarak faaliyet göstermeye devam etmekte.
Anlatılana göre Ramazanoğlu Beyi gördüğü rüya üzerine bir cami yaptırması söylenmiştir. Buna göre Ulu Cami’nin inşa edilmesini istemiştir. Camini yapıldığı sırada yine cami ile ilgili bir rüya görür ve oğlunun camiye kanını akıtmasını ister. Ustalara oğlunu kurban etmeleri üzere teslim eder.
Bu işi yapamayan ustalar yoldan geçen bir çocuğu kurban ederler. Seneler sonra Ramazanoğlu Bey, ustaları çağırarak durumun aslını öğrenmek ister. Durumu öğrendikten sonra “Adana, garipler şehri olacak” diyerek Adana’nın bu denli göç alması ve gariplere ekmek kapısı olması bu efsaneye bağlanmaktadır.
Burası Neresi? Türkiye‘nin ikinci Ortadoğu’nun dördüncü büyük camisi olan Sabancı Merkez Cami, beş kubbesi İslam’ın beş şartını, altı minaresi ise imanın altı şartını temsil etmektedir. Minarelerin uzunlukları 99 metre kadar olup Allah’ın 99 ismini, ana kubbedeki 40 pencere ise Hz. Muhammed’e peygamberlik görevinin verildiği yaş anlamına geliyor.
Adana’nın merkezi noktasında konumlanan cami açık ve kapalı alanları ile toplamda 28 bin kişinin aynı anda ibadet edebilmeleri için imkan sunuyor. İslamiyet’te ve Kuran-ı Kerim’de mevcut olan bazı rakamlar ile ilişkilendirilebilecek şifreler gizli mimarisinde.
Mimari işini Necip Dinç’in üstlendiği caminin kapsadığı alan 6 bin 600 metrekare olup toplamda ise 52 bin 600 metrekare üzerine kuruludur. 32 metre çapındaki ana kubbesi olan cami, 9 fil ayağı üzerine oturtulmuş. Genel görüntüsüne bakıldığında Sultan Ahmet Camisi’ne benziyor olup Sabancı Merkez Camisi, plan ve iç dizayn olarak Selimiye Camisi’ni andırıyor.
1998 senesinde ibadete açılan caminin 12 yan kubbesi, 32 metrelik kubbe çapı ve 54 metre kubbe yüksekliği ile kayıtlarda yer alan ilk niteliğe sahip. Dünya üzerindeki en büyük ve orjinal İznik çini panoları ile döşeli olup mihrap cephesi ile giriş kapılarının ve pencerelerin üzeri altın kaplama yazılarla döşelidir. Camiye 5 kapı, şadırvanlı avluya 3 abidevi kapıyla giriş yapılıyor olup hepsinin toplamı 8 cennet kapısını simgelemektedir.
Burası Neresi? Seyhan Nehri üzerinde konumlanan Adana Taş Köprü, IV. yüzyılda Roma İmparatoru Hadrianus tarafından inşa edilmiştir. Yüzyıllar boyu Avrupa ile Asya arasında önemli bir geçiş yolu oluşturmuş olup Harun Reşit birtakım eklerle Adana Kalesi’ne birleştirmiştir. IX. yüzyıl başında Harun Reşit’in oğlu olan 7. Abbasi Halifesi Memun tarafından da restore edilmiş olup III. Ahmet, Kel Hasan Paşa, Adana Valisi Ziya Paşa tarafından da farklı dönemlerde tamirat görmüştür.
Bu onarımların tüm yazıtları mevcut olup sonuncusu ise 1949 senesinde yapılmıştır. Köprünün toplam uzunluğu 319 metre ve yüksekliği ise 13 metredir. 21 kemerden meydana gelen köprünün 14’ü günümüze kadar ulaşabilmiştir. Ortada yer alan büyük kemerde iki aslan kabartması olduğunu göreceksiniz. Dünya’nın hala faaliyet gösteren en eski köprülerinden biri olarak biliniyor.
Burası Neresi? Büyük Saat Kulesi Kazancılar Çarşısı Ali Münif Caddesi üzerinde yer alıyor olup Eski Adana merkezi olarak kabul gören yerin tam göbeğindedir. 1881 senesinde dönemin valisi Ziya Paşa tarafından yapımına başlanmış ve 1882 yılında yerine gelen Vali Abidin Paşa tarafından tamamlanmıştır.
Kesme taşlar kullanılarak yapılan kule, tarih içerisindeki modernleşmeyi simgelemektedir. Belediye Başkanı Hacı Yunus’un inşaata oldukça büyük katkıları olmuştur. O zamandan bu yana Adana’nın en önemli yerlerinden biri olarak görülmüştür.
Kulenin toplam uzunluğu 32 metre olup kare bir prizma biçimindedir. Kule duvarları tuğlalar ile inşa edilmiştir. Bu saat kulesinin yapıldığı zamanlarda Osmanlıda Saat Kuleleri mevcuttu. Aralarındaki en uzunu ise Büyük Saat Kulesi, ikincisi ise Dolmabahçe Saat Kulesi’dir.
Sultan II. Abdülhamit tarafından 1890-1895 yılları arasında yaptırılan saat kulesinin yapımının bitmesinin ardından bugün hala çalışmakta olan Almanya‘dan özel olarak saat getirilmiştir. 1998 senesinde meydana gelen Adana depreminde dahi ayakta kalmayı başarabilmiş olan kule trafiğe kapalı bir alanda bulunuyor. Saat her yarım saatte bir çan şeklinde uyarıyor.
Kaçırmayın! Büyük Saat Kulesi etrafında gezerseniz salaş ciğercilerden mutlaka ciğer yemenizi ve Bakırcılar Çarşısı’nı ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
Burası Neresi? Geleneksel Adana evlerinin özelliklerini yansıtan bu yapı, tescilli bir taşınmaz kültür varlığı olarak döneminin mimarisini en iyi anlatan örneklerdendir. Adana’yı dokuz kez ziyaret eden Mustafa Kemal Atatürk, 1923 senesinde yapmış olduğu ilk ziyarette eşi Latife Hanım ile birlikte Adana’da eski ismiyle Suphi Paşa Konağı’nda iki gece konaklamışlardır.
Neden Gitmeliyim? 1925’te ise tekrardan ziyaret ettiğinde yine burada kalmıştır. 1981 senesinde kamulaştırılıp onarım çalışmaları yapılarak Müze Müdürlüğü’ne bağlı olarak faaliyete açılmıştır. Günümüzde Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi olarak hizmet veriyor olup, havuzlu geniş bir bahçesi içerisinde yer alıyor.
Müze içerisinde; Atatürk’ün şehri ziyaret ettiği zamanları anlatan devasa boyutlardaki fotoğraflar, Kuvayı Milliye dönemine ait eşyalar, etnografik ürünler, gazete arşivleri sergilenmektedir. Toplamda iki kattan oluşuyor olup alt katında çalışma odaları, kütüphane, sofa, yatak odası, basın odası ve mücahitler odası bulunuyorken üst katında ise Hatay odası, silah odası, yaver odası ve Kuvay-i Milliye Odası bulunuyor.
Burası Neresi? Tarihte pek çok medeniyetin yaşamlarını sürdükleri bölgede elde edilen tarihi kalıntılara, eserlere ve sergilendiği müzeleri bünyesinde barındırmaktadır. Bunlar arasında da en önemlisi Misis Antik Kenti mutlaka yapmanız gereken şeylerden biridir.
Neden Gitmeliyim? Misis Höyüğü kazılarında bulunan tarihi eserlerin yer aldığı Adana Misis Mozaik Müzesi, Adana-Ceyhan arasında İpek yolu güzergahında konumlanıyor olup Adana’ya 26 kilometre uzaklıktadır. Araştırmalar neticesinde müzede yer alan mozaiklerin Genç Roma dönemine ait olduğu kanısına varılmış, mozaiklere pek çok hayvan ve bitki motiflerinin işlendiği görülmektedir.
Misis Antik Kenti, ilk olarak Hitit olmak üzere Makedonya, Asurlar, Roma, Slevkoslar, Bizans, Asurlar, Memlükler, Selçuklular ve Osmanlı Devleti’nin kültürlerinden izleri barındırmaktadır. Misis Antik Kenti’nin 4. yüzyıl sonlarına ait bir tapınağın zemin mozaikleri sergileniyor.
1959 senesinde Adana Bölge Müzesi’ne bağlı olarak halkın ziyaretine açılarak Mozaik Müzesi’de Misis Höyüğü’nün batı yönündeki sırt üzerinde yer alıyor. Rastlantı sonucu bulunan mozaiklerin tümü Misis Höyüğü’nde çalışan Prof. Bossert ve Dr. Ludyying Budde tarafından arkeolojik bir kazı sırasında ortaya çıkarılmıştır.
Burası Neresi? Tipik bir Anadolu çarşısını andıran hediyelik eşya alışverişi dendiği zaman akıllara ilk olarak gelen yerlerden biri olan Tarihi Kazancılar Çarşısı, kendiniz ve sevdikleriniz için küçük bir şeyler alabileceğiniz bir yer. Sadece hediyelik eşya olarak düşünmeyin elbette. Kendine has yöresel lezzetlerini de tadabilirsiniz.
Neden Gitmeliyim? 500 senelik bir geçmişe sahip olan Tarihi Kazancılar Çarşısı, yaklaşık olarak 500 yıllık bir tarihe sahip olup Adana’nın yöresel el işi ve zanaat ustalarının atölyelerine de ev sahipliği yapıyor. Ağaç oymacılığından bakır kalaylamalar, kebap lokantalarından konsept kafelere kadar herkese hitap eden çarşısını yapılacaklar listenize ekleyin.
Burası Neresi? Anvarza Antik Kenti’nin kale ve kent kalıntıları başta olmak üzere kapsadığı alan oldukça büyük bir alandır. Kaleyi meydana getiren kale surların önemli bir kısmı günümüze ulaşmış olup üzerinde konumlandığı kaya kütlesini batı yönünde bulunan antik kentten, çevresini saran duvarların bir kısmı ve iç kısımda bulunan birkaç yıkıntı haldeki yapı dışında pek bir şey durmuyor.
Neden Gitmeliyim? Anavarza ismi ile bilinen kale zaman içerisinde kayıtlarda Anazarba, Ayn-zarba ve Anazarbus gibi isimlerle anılmıştır. Kaleye çıkış kayalıkların çoğu yerinin dik olmasından ötürü güney yönünden yada doğu yönünden sağlanmaktadır. Toplamda üç bölüme ayrılan kalenin birinci surunda; Ermeni prenslerinden Toras’ın 1057 yılında yaptırdığı üç nefli küçük kilisenin de içinde bulunduğu askeri bir kışla, iki sur arasında kalan düzlükteki üç katlı kule içerisinde yer alan bitişik odalar ile depolar ve su tankları mevcut.
Burası Neresi? Günümüzde yoğun olarak Tepedağ ve Kayalıbağ mahallelerinde rastlayabileceğiniz geleneksel Adana evleri, kentin tarihi yönünün en nadide parçalarından birini gözler önüne sermektedir. Adana nüfusunun büyük çoğunluğunu meydana getiren Türkmen ve Yörüklerin 19. yüzyıl ortalarına dek konar-göçer bir yaşam sürmeleri Seyhan Nehri kıyısındaki yapıların devamlı olarak taşkınlar sonucu yıkılması ve tekrardan inşa edilmesi sebebiyle Adana’nın şehir mimarisi fazla gelişim gösterememiştir.
Genel olarak tek katlı ve kerpiçten yapılan evlerin görüldüğü kent, Seyhan Nehri’nin ıslahı, bölgenin başlıca geçim kaynağı olan pamuk üretiminin gelişim göstermesi ve onunla birlikte gelen sanayileşme sayesinde hızla gelişerek Adana’nın ekonomik yapısının güçlenmesine haliyle de mimari yönden etkilenmesine imkan sağlamıştır.
Zaman içerisinde kerpiç evler yerini daha dayanıklı ve görsel seyri yüksek kagir ve karkas sistemli 2-3 kattan oluşan evler almıştır. Yani Geleneksel Adana Evleri ya da Tepebağ Evleri olarak nitelendirilen yapı tarzı meydana gelmeye başlamıştır.
Geleneksel evler yığma ve ahşap karkas sistemde yapılarak çevre illerdeki sık kullanılan taşa nispeten burada sivil mimarlık örneklerinin tuğla olarak inşa edildiği görülmekte. Bu yapıların şehrin iklim yapısının sıcak ve nemli oluşunun altında gelişmiş olduğunu söylemek mümkün.
Bu evler kalın duvarları olan az pencereli, taşlık ve iç avlunun bulunduğu giriş katları ile sıra pencereli, çıkmalar ile süslenmiş üst katlar, düz toprak damlar ve saçaklar, iklim koşullarına dayanıklık gösteren mimari öğelerden meydana gelmektedir
Dar ve kıvrımlı sokaklarda Evler yan yana gelecek şekilde inşa edilmiş olup kentin dokusunun sokakların genişlik durumuna göre değiştiği ve çıkmaz sokakların oldukça önemli olduğu görülmektedir.
19. yüzyılın sonunda ve 20. yüzyılın başlarında Seyhan Nehri’nin kenarında yapılmış olan konaklar ile Ulucami Mahalesi’nde yer alan anıtsal değer taşıyan sivil mimari örnekler geleneksel yapı mimarisinin en seçkin örneklerindendir. Bu konaklar arasında; Hacı Yunuszade Mehmed Efendi Konağı ve Bosnalı Salih Efendi Konağı ayrı bir önem taşımaktadır.
Bunlar; çatılarındaki esinti ve manzaraya açık olup dört kata kadar çıkan yükseklikleri ile Tepebağ ve Sarıyakup Mahallesi’ndeki 1-2 katlı mütevazi konutlardan sokak-yapı ve avlu-parsel ilişkileri, alan büyüklüğü ve kullanımı, çatı biçimlenişleri gibi özellikleri ile ayrışırlar. Kentin içerisinde yaşayan farklı dine mensup kültürlerin bu konutların mimarisinin çeşitlenmesinde önemli faktördür.
Evler genel olarak serin esen rüzgarı alabilecek şekilde yapılmış olup arazilerin sokak cephesi yönünde konumlandırılırken arka bölümde de bir avlunun oluşturulduğunu görmek mümkün. Çevresi bir duvar yada yapı ile sarılmış olan evlerde çok fazla yeşilliğe rastlanıldığı söylenemez. Her evin kendine özgü olarak açık, kapalı veya yarı açık olacak şekilde avlular mevcuttur.
Tek katlı evlere çok nadir rastlanıyor olup genellikle iki katlı olarak inşa edilen evlerin giriş katı, ara kat ve üst kat olarak yapılmış iki buçuk yada üç katlı örneklere de rastlanmaktadır. Konutlara giriş genellikle taşlıktan verilmiştir. Giriş katında; depo, kiler ve benzeri servis mekanları yer alıyorken üst katta ise; zemin kattaki servis mekanlarının üzerinde yapılan ara katlar basık tavanlı, kalın duvarlar üzerindeki küçük pencereli mekanları ile kışlık kat niteliğindedir.
Bu katlarda mutfak mevcut olup ara katı bulunmayan evlerde ise sofanın veya avlunun bir köşesinde oluşturulmuştur. Anadolu’daki çoğu yaşam alanında da olduğu gibi dış sofali ve iç sofalı plan şekli farklı biçimlerde kullanılmış durumdadır.
Burası Neresi? Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde Eski Cami adı ile geçen Yağ Cami, günümüzde bu ismi önceki dönemlerde kapısının önünde kurulan yağ pazarından almıştır. Eski Belediye Caddesi üzerindeki Büyük Çarşı semtinde konumlanıyor olup hemen yanındaki medrese ile beraber bir külliye meydana getirmektedir.
Daha önceleri bir kilise olarak kullanılırken sonraları camiye dönüştürülmüştür. Medrese üzerinde bulunan kitabede yapının 1501 senes,nde Ramazan oğlu Halil Beyin emri üzerine camiye çevrildiği ve bundan tam 57 sene sonra Piri Paşa tarafından medresenin yaptırıldığı okunmaktadır. Minare ise camiye çevrilmesinin akabinde 24 sene sonra yani 1525 yıllarında yapılmaktadır.
Bölgenin yarattığı etki ile bu yapı içerisinde de büyük bir son cemaat yeri mevcut olup buranın ardından caminin harım bölümüne üç kapı açılmaktadır. Dikdörtgen biçiminde inşa edilen yapı, sütunlar ile bölünerek yüksek kemerleri taşıyan ve boyları birer metreyi geçmeyecek şekilde beş sahına bölünmüştür. Caminin avluya giriş yapılan kapısı başka bir güzelliğe sahiptir. Kapıda görülen abidevi yapı caminin mütevazi mimarisi ile tezatlık oluşturmaktadır.
1558 senesinde Piri Paşa tarafından inşa ettirilen medreseye kapısından girildiğinde karşısında bulunan ibadet alanı ile doğu ve batı yönlerindeki odalar ile çevrilmiş büyükçe bir avlu ile karşılaşılıyor.
Doğu yönünde medresenin kubbeli dershanesi yer alırken avlunun çevresinde yan yana sıralanan dershane, mutfak, yatakhaneler ve çeşitli odalardan meydana gelen medrese bölümlerinin en dikkat çeken kısmı ise kare biçimindeki ve üzeri kubbeli dershanesidir.
Özellikle de saçakları dönemin ahşap işçiliğini yansıtması yönünden önemlidir. Diğer odalar ise beşik tonozlar ile örtülmüştür. Son zamanlarda yapılan çalışmalar ile medresenin doğu kanadında yer alan ve avluya açılan odalar dış cepheye açık dükkan sırası haline getirilmiş olup 1998 Adana Ceyhan depremi sonrası restore edilmiştir.
Burası Neresi? Adana’nın önemli bir simgesi olan Altın Koza Film Festivali ilk olarak 1969 senesinde Adana Belediyesi ve Adana Sinema Kulübü’nün önderliğinde Koza Film Şenliği ismi ile düzenlenmiştir. Bu tarihten günümüze dek her sene içeriğinin daha da bir zenginleşmesi ile ilerleyen Altın Koza Festivali yalnızca Adana halkı için değil Türkiye‘nin dört bir yerinden herkesin dikkatini çeken önemli etkinliklerden biri haline dönüşmüştür.
Neden Gitmeliyim? Uluslararası olan bu festival 18. etkinliği kapsamında hizmete açılan Adana Sinema Müzesi ise açıldığı zamandan bu yana dek büyük ilgi ve beğeni toplamıştır. İçerisinde; fotoğraf, kitap, afiş ve diğer dokümanlarla Türk sinema tarihine ışık tutar niteliktedir. Adana’nın bir de öyle bir özelliği var ki oda; müze içerisinde afişlerde gördüğünüz yönetmen, oyuncu, senarist, yapımcı veya kameramanlardan en az bir isim Adanalıdır.
Hal böyle olunca Adana’nın Yeşilçam ve Türk sinema tarihindeki yeri tartışmaya açık bir konu değil. 🙂 Tarihi Tepedağ Mahallesi’nde yer alan konaklardan birinin onarılması ile meydana gelen müze sinema severlerin ilgi odağı haline gelmiştir. Müzenin her bir noktasında sinemaya ömrünü adamış insanları kendine hayran bırakan Adanalı sanatçıların fotoğraflarına, eserlerine, eşyalarına ve maket heykellerine rastlayacaksınız.
Bu sanatçılardan bazıları; Yılmaz Güney başta olmak üzere, Şener Şen, Ali Şen, Abidin Dino, Orhan Kemal, Ali Özgentürk, Nurhan Tekerek, Muzaffer İzgü, Aytaç Arman, Mahmut Hekimoğlu, Meral Zeren, Orhan Duru, Bilal İnci, Menderes Samancılar ve çok daha fazla kişinin fotoğrafları ve eşyaları ile ziyaretinize sunulmuş siz ziyaretçilerini beklemektedir.
Kaçırmayın! Sinema sektörüne olan katkıları ile değerli sanatçılarımızı daha yakından tanıyacağınız bu müzeyi hem sevecek hemde halka açık büyük sinema kütüphanesinde bilgi edineceksiniz. Aynı zamanda arşivden seçeceğiniz bir filmi de dilerseniz izleyebilirsiniz.
Burası Neresi? Cumhuriyetin ilan edilmesinin ardından 1924 senesinde kurulan Adana Arkeoloji Müzesi, Türkiye’deki en eski on müze olma niteliğine sahiptir. Hititlere ait olan Kapı Arslanı, Augustus heykeli, lahitler, sunaklar ve çeşitli mimari parçaların sergilendiği müzede, Medusalı Lahit ile insan boyutundaki bronz Karataş heykeli en dikkat çeken eserlerden biridir.
1928 senesinde Taşköprü’nün başlarındaki günümüzde yıkılmış olan Cafer Paşa Cami Medresesi’nde halkın ziyaretine açılmış durumdadır. 1950 senesinde Kuru Köprü’de bulunan ve bir zaman Etnoğrafya Müzesi olarak faaliyet gösteren Adana Kuru Köprü Anıt Müzesi’ne taşınmıştır.
Neden Gitmeliyim? Zaman içerisinde Tarsus-Gözlükule, İçel-Yumuktepe, Yüreğir/Misis, Ceyhan/Sirkeli-Tatarlı Höyüğü kazılarında elde edilen eserler bu müzede toplanmıştır. Seyhan ilçesinde 1907 yılında inşa edilen Milli Mensucat Fabrikası, Türkiye’nin 7. Adana’nın ise ilk tekstil fabrikasıdır. Bu fabrika yazar Orhan Kemal uzun seneler burada memur olarak çalışmış.
Hatta öyle ki Murtaza isimli romanında gece bekçisi olarak anlatılan kişi bu fabrikanın bekçisidir. Güneyin önemli sanayi kuruluşlarından biri olan Milli Mensucat Fabrikası, Milli Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından bir müzeye çevrilmeye başlanmıştır.
Toplamda 68 bin 500 metrekare alanı kapsayan Ortadoğu‘nun en büyük müzesinin 12 bin 500 metrekarelik bölümünü arkeoloji oluştururken 2017 senesinden bu yana ziyarete açılmıştır. İçerisinde Arkeolojik Müzesi’nin yanında tamamlandıktan sonra Kent Müzesi, Tarım Müzesi, Sanayi Müzesi, Etnografya Müzesi, Çocuk Müzesi ve Mozaik Müzesi mevcut olacaktır.
Burası Neresi? Adana’nın en önemli yerlerinden biri olan Seyhan Nehri üzerine 1956 senesinde kurulan baraj gölü günümüzde işlek bir turizm noktası haline dönüşmüştür. Gölün çevresinde olduğu gibi üzerinde de yapılacak aktivitelerin sayısı bir hayli fazla.
Neden Gitmeliyim? Bunların arasında en keyiflisi ise bir tekne kiralayarak küçük bir gezi yapmak yer alıyor. Doğu ve Batı köprülerinin altından tekne ile geçip bakir koylara demir atarak lezzetli bir kahvaltı eşliğinde sefa sürebilirsiniz. Kişi başına 45-50 TL ödeme yaparak sahip 3 saatliğine kiralayabileceğiniz tekne boyutları ufak olduğunda az kişide olsanız turu gerçekleştirebilirsiniz.
Burası neresi? Varda Köprüsü olarak bilinen tarihi Alman Köprüsü, adından da anlaşıldığı üzere Almanlar tarafından 1912 senesinde yapılmıştır. Misafirlerine enfes manzaralar sunan bu köprü, Adana merkeze 50 kilometre kadar uzaklıkta yer alıyor. Karaisalı ilçe sınırları içerisinde konumlanan Varda Köprüsü’nü niteleyen şeylerden biri de James Bond Skyfall filminin meşhur tren sahnesinin burada çekilmiş olmasıdır.
Adana’nın tarihi yerleri arasında ilk sıralarda yer alan bu yapı, 200 metre uzunluğunda ve 99 metre yüksekliğe sahiptir. Peki ismi nereden geliyor bu köprünün diyecek olursanız; denilene göre inşa edildiği sıralarda köprünün yüksekliğini ölçmek amacıyla işçiler köprüden işçiler taş atarlarmış. Aşağıda bulunan işçiler ise taş düşene kadar “var daha, var daha” derlermiş. Bunu duyan Alman işçiler de köprünün adını “Varda” şeklinde kısaltmış ve ismini bu şekilde almıştır.
Neden gitmeliyim? Batı ve Doğu’nun ön mühim köprüsü olma özelliğini taşıyan Alman Köprüsü, büyüleyici mimari yapısı ve fotoğraf çekmek için Adana’da yapılacak şeylerden biridir. Hatta trenin geçtiği esnada harikulade bir fon oluşturması, bölgeyi dış çekimler için de oldukça cazip bir nokta haline dönüştürmüştür.
Burası Neresi? Adana Pozantı yolundan ulaşabileceğiniz 600 metre rakıma sahip olan Belemedik Vadisi, her mevsim ayrı bir güzelliğe bürünüyor olup dağ, orman ve akarsuların oluşturduğu ekosistemin bir parçası olan bakir bir doğa harikasıdır. Belemedik Vadisi’ni özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında ziyaret ediyorsanız fotoğraf çekmeyi sevenler için Adana’da yapılacak şeyler listesine mutlaka dahil edilmesi gereken yerler arasında bulunuyor.
Burası Neresi? Adana’nın Sular mevkiinde bulunan Adana Tren Garı, Türkiye Cumhuriyeti Demiryollarına bağlı olarak hizmet vermektedir. Toplamda 450 bin metrekarelik bir arazi üzerine kurulan olan gar, 1912 yılında tamamlanarak yine aynı tarihte faaliyete açılmıştır. Yapıldığı döneme istinaden ahşap payanları ile diğer garlardan değişik bir tarza sahiptir. Nostaljik havası ile yarattı atmosfer eşliğinde hoş kareler çekebileceğinizi düşünüyorum.
Burası Neresi? Türkiye’nin en büyük parkı olan Merkez Park, Seyhan Nehri’nin iki yakasında yer alıyor olup 2004 senesinde Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılmıştır. Güney yönünde Sabancı Camisi ve kuzey yönünde Galleria alışveriş merkezi kalıyor olup merkezi bir noktadır.
Parkın tarihi; Parkın bulunduğu konumda daha önceki yıllarda narenciye bahçeleri, şehir otogari ve nehrin taşması sonucu boş bırakılan alanlardan meydana gelmekteydi. Zaman içerisinde otogar şu anki yerine taşınmış olup 1998 de buradaki 100 ev yıkılarak iki yakayı birbirine kavuşturan Sinanpaşa asma köprüsü inşa edilmiştir.
400 binden fazla bitki barınıyor olup 40 çeşit ağaç, 67 çeşit bitki ile bezenmiştir. Fıskiyeli uzun havuzları, alabildiğince geniş çimenlik alanları ve nehrin üzerine yapılmış olan iki asma köprü yaya geçişleri için inşa edilmiştir.
12 havuz, 2,2 hektarlık bir çocuk oyun alanı, paten pisti, amfi tiyatro ve dinlenme terasları yer alıyor. Aynı zamanda park ve cadde arasında kalan kısımda 3 kilometre uzunluğa sahip koşu ve bisiklet parkuru yer almaktadır. Spor yapmak isteyenler için gerekli alet edavat mevcut.
Seyhan bölümünde 195 bin metrekarelik bir yeşil alanın bulunduğu parkta 67 çeşitten 28 bin 378 ağaç ve yeşil çalı, 25 tür kaktüs ve yer örtücü bitkiden 379 bin 724 bin 15 tür aromatik kokulu bitkiden ise 50 bin tane dikilmiştir. Çocuk oyun alanları içerisinde ise 0-16 yaş arası ve engelli çocuklarda dahil olmak üzere tüm çocuklar için bedensel ve zihinsel gelişimlerine imkan sağlayan oyunları mevcuttur.
Paten sahasında mini bir amfi ve yer satrancı ile 10 değişik seçenek içerisinde kültür fizik ekipmanı kurulmuştur. Amfi tiyatro 300 kişilik olup seyir ve gösteri amacıyla inşa edilmiştir. Gondol turu yapmak için Adana’ya gidince yapılması gereken aktivitelerden biri. Yaklaşık 15 dakika süren turun ücreti 5 TL’dir.
Çocuklar için Toros Ekspresi mini bir tren turudur. 2005 senesinden bu yana aktif olarak bu mini tren turu çocuklarınız ile gerçekleştirebileceğiniz eğlenceli şeylerden biri. Tren turu 12 dakikalık bir gezi süresini kaplıyor olup yol boyunca çocuk şarkıları çalmaktadır. Saat 09:30 ile 19:00 arasında yapılıyor ve ücreti ise 2 TL’dir. Çocuklarınız ile birlikte binebilirsiniz.
Hayvanları yakından görmek ve tanımak gayesi ile düzenlenen bu bahçede çocuklarınız gönül rahatlığı ile sevebilirler. Çay bahçesinde yer alan bu hayvanlar için bahçenin içinde özel bir yer mevcut.
Burası Neresi? Dünyanın en yüksek ikinci şelalesi olan Kapuzbaşı Şelalesi, ziyaretçilerini etkileyen bir güzelliğe sahiptir. Aladağ’ın zirvesinden gelen kar ve buzul sularından beslenen ve sıcak yaz aylarında buz gibi suyu ile serinliği iliklerinize kadar hissettiriyor. Zamanti Irmağı’nın iki tarafında bulunan ve ırmağın üzerini kapatan bir köprünün baş kısmında yer alan 20 metre yüksekliğinde Yeşilköy Şelalesi mevcuttur.
Neden Gitmeliyim? Aladağ Milli Parkı sınırları içerisinde yer alan Kapuzbaşı Şelalesi, Aladağ trekking parkurunun en can alıcı duraklarından biridir. Yıl boyu gürül gürül akan su ve yüksekliğinin bir hayli fazla olması sebebiyle ülkemizin en büyük şelaleleri arasında yerini alıyor. Dağın eteklerinden delicesine akan yan yana 7 şelale doğanın bir armağanı olarak sunulmuştur bizlere.
Kar beyaz rengi, çevresindeki piknik alanları, suyun dinginlik veren sesi ile birlikte harikulade bir gün geçirmek için kaçınılmaz bir ortam sunuyor. Ayrıca Adana ve Kayseri arasındaki geçişlerini tamamlayan gruplar burada çadır kampı kuruyorlar. Yaz aylarında ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
Burası Neresi? Eski Yunancada “keçi” manasına gelen AIKS’ten türetilen ve Ayas adını alan bu şirin liman kentinde hem doğa ile iç içe olabilir, hem de tarihi kalıntıları bizzat yerinde ziyaret edebilirsiniz. Yumurtalık olarak da adlandırılan Ayas, Adana’nın denize kıyısı olan 2 ilçesinden biri olup tipik bir Akdeniz sahil kentidir. Ayas’ta yer alan antik kenti de ziyaret etmeyi ihmal etmeyin gemişken. Memluk, Venedik, Cenova gibi pek çok medeniyetin bir dönem hüküm sürdüğü Ayas’ın sembolik yapısı haline gelen Süleyman Kulesi’ni fotoğraflamak yapılması gereken şeylerden biri.
Burası Neresi? Çoban Dede Türbesi ve Parkın bulunduğu alanın bir bölümü 2015 yılında kuş cenneti ve mini hayvanat bahçesine çevrilmiştir. Hayvanat bahçesi içerisinde; memeliler, su kuşları, yırtıcı kuşlar, süs tavukları gibi hayvanlar mevcutken küçük bir göletin etrafında yer alan hayvanların dışında hayvanlar için veterinerler ve poliklinikler de bulunmaktadır. Doğal yaşamda yaralanmış halde veya hasta olan dostlarımız burada iyileştirilerek rehabilite edilmekte ve gelen misafirlerle tanıştırılmaktadır.
Burası Neresi? Toplamda 29 hektarlık bir alanı kapsayan park, 1952 senesinde orman teşkilatı tarafından ağaçlandırılarak Kumluk I ve Kumluk II olmak üzere mesire yeri olarak Mülga Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü’ne devredilmiştir. 2012 senesinde ise Kumluk I ve Kumluk II Mesire Yerleri, Kumluk Tabiat Parkı olarak adlandırılmış olup Adana’ya 45 kilometre uzaklıkta yer almaktadır.
Neden Gitmeliyim? Karavan ve çadır kampı yapmayı sevenler için oldukça elverişli bir noktadır. Arkadaşlarınız ve ailenizle birlikte rahatlıkla zaman geçirebileceğiniz bir ortama sahip Karataş Tabiat Parkı, halk tarafından genellikle piknik yapmak amaçlı kullanılmaktadır. Park içerisinde; yüzebilir, fotoğraf çekebilir, balık tutabilir ve uzun doğa yürüyüşlerini gerçekleştirebilirsiniz. Çocuklar içinse oyun alanları, lokantalar, otopark, lavabo, duş alanları ve soyunma kabinleri gibi ihtiyaçlarınıza uygun yerler mevcuttur.
Burası Neresi? Adana ve ülkemizin bilinmeyen doğal güzelliklerinden biri olan Bahçecik Şelalesi, Karaisalı ilçesinde yer alıyor olup el değmemişliği ile ihtişamına ihtişam katmaktadır. Huzuru iliklerinize kadar hissedeceğiniz bu yerde gözlerini kapatın ve kuş cıvıltılarının dinletisine tanık olun.
Neden Gitmeliyim? 20 metre yükseklikten dökülen su yağış olduğu zamanlar çok daha canlı. Şehvetle akan suyun yarattığı görsel şölenin izlemelere doyulmuyor desem yeridir. Yaz aylarında suyun içerisinde yer alan piknik masalarında bir yandan serinlerken bir yandan piknik yapıyorsunuz. Muhteşem değil mi? 🙂
Kamp severleri şöyle bir alalım. Zira güzel bir haberim var sizlere. Türkiye’de kamp yapılacak en iyi yerler arasında bulunan Bahçecik’te dilerseniz çadır kampı kurabilirsiniz. Şelalenin döküldüğü nehrin tam kıyısında yer alan kamp ve mesire yerinde hafızanıza kazınacak keyif dolu saatler sizleri bekliyor olacak.
Burası Neresi? Ne varmış yani Adana’da deniz yoksa? Deniz yoksa Seyhan Nehri var. Adana’yı Adana yapan güzelliklerden biri olan Seyhan Nehri, ilgi çeken noktalardan biridir. Akdeniz’e dökülen önemli ırmaklarımızdan biri olan Seyhan’un uzunluğu 850 kilometre olup havza alanı ise 20 bin 600 kilometrekaredir.
İki mühim kolu olup biri; Uzun Yayla’dan doğarak Orta Toroslar doğrultusunda akan Zamantı, Seyhan Nehri’nin en uzun koludur. İkincisi ise; Göksu Nehri olup Çukurova’ya inmeden burada birleşiyor ve Adana’dan geçerek Akdeniz’e kavuşuyor.
Kenti Seyhan ve Yüreğir olmak üzere iki semte ayıran nehir üzerinde Yedigölze, Çatalan ve Seyhan Hidroelektrik Santralleri bulunuyor. Çukurova’nın tarım sulamalarında önemli bir etkisi olup pamuk üretimi için duyulan su miktarı hususunda Seyhan Nehri büyük bir görev üstleniyor.
Özellikle yaz dönemlerinde sıcaktan bunalan Adanalıların kaçış noktası haline gelen bir yerdir. Farklı su sporlarının yapıldığı nehir Adana’na yapılacak şeyler listenizin olmazsa olmazı!
Burası Neresi? Tektonik çöküntüler sonucunda meydana gelen Kapıkaya Kanyonu üzerinden geçen Çakıt Deresi’nin toplam uzunluğu 20 kilometredir. 7250 metrelik bir kısmı turizme kazandırılmış olan ve içerisinde yürüyüş yolları barındıran kanyondan geçilebilmektedir.
Karaisalı Kaymakamlığı’nın yapmış olduğu incelemeler sonrasında 2011 senesinde geliştirilen proje neticesinde turizme kazandırılarak 2014 senesindeki düzenlemeler ile yapılan baraj sayesinde anyonun güzelliğine güzellik katılmıştır. Doğa sevenler, dağcılar, doğa yürüyüşçüleri, fotoğraf tutkunları ve kanyon meraklıları tarafından yoğun olarak ziyaret edilmeye başlanmıştır.
Muhteşem manzaralara tanık olacağınız kanyonun girişi yaklaşık olarak 16 metre yüksekliğindeki köprüler ile bağlanmıştır. Köprüyü geçtikten sonra 200 metreyi bulan kayalıklar sizi karşılıyor olacak.
Kanyonun içerisinde doğru ilerledikçe görecekleriniz karşısında hayranlık duyacaksınız. Kanyon içerisinde siz ziyaretçiler düşünülerek kurulmuş dinlenme alanları ve seyir terasları ile doğanın keyfini sonuna kadar çıkartın.
Çınar ağaçları, meşe, kızıl çam, zakkum ve erguvanların yoğun bulunduğu bölgede bazı endemik çeşitteki yüzlerce türde bitki bulunuyor. Sonbahar aylarında gelirseniz turuncu, kahverengi ve yeşilin sağladığı renk ahengi içerisinde kendinizi kaybedebilirsiniz. Benden söylemesi.
Kanyonun girişinde yer alan noktada çadır kampı yapabilirsiniz. Yada kanyon içerisinde çadırınızı kurabileceğiniz elverişli başka alanlarda mevcut. Az sayıda da olsa kamp yapan kişiler görebilirsiniz. Ancak tercih etmemeniz hususunda uyarıda bulunmam gerekiyor. Kaya düşmesi veya su seviyesinin artması gibi tehlikeler yaşanabilir!
Zor ve tehlikeli geçişleri olan kanyonlardan geçmek istiyorsanız kuşkusuz yanınıza bölgeyi iyi tanıyan deneyimli birini almanız yararlı olacaktır. Yüzme biliyorsanız bu sizin için bir avantaj ancak bilmiyorsanız can yeleği alın yanınıza.
Su içerisinde kaymayacak bileğinizi koruyacak bir ayakkabı, rahat hareket etmeniz açısından sırt çantası, midenizi bastıracak bir kaç atıştırmalık, su içerisinde giyebileceğiniz kıyafetler, yedek kıyafet ve havlu getirmeniz sizi kurtaracaktır.
Burası Neresi? Çukurova Belediyesi tarafından iş insanı Sakıp Sabancı’ya ithafen yapılmış olan ve adının verildiği Sakıp Sabancı Parkı, 2004 senesinde hizmete açılmıştır. Parkın içerisinde pek çok türden ağaç yer alırken süs havuzu, çocuk oyun alanı ve yürüyüş yolları bulunuyor. Aileniz ve sevdikleriniz ile birlikte hafta sonu veya hafta içi fark etmeksizin rahatlıkla gelebileceğiniz muhteşem bir park.
Park içerisinde ağaçların bodur yapıda oluşu sebebiyle gölge yerleri bulmak çok zor. Parkın içerisindeki Atatürk resimleri sergisi ziyarete açık olup serginin dışı camdan yapılmış bir bina ve binanın üstü ise teras olarak düzenlenmiş. Burada yer alan küçük kafelerden tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz.
Dinazor Parkı; yeryüzünde yaşam sürmüş 62 metre büyüklüğe sahip en büyük iki dinozor ve yine çeşitli boyutlarda 54 adet dinozor maketleri 33 metrekarelik bir alanda sergileniyor. Maketler; ses ve hareket duyarlı olup üzerine çocukların binebileceği şekilde düzenlenmiştir. Aynı zamanda burada iki tane masal ağacı da yer almaktadır.
Burası Neresi? Mersin’in Tarsus ilçesinde bulunan hayvanat bahçesi, 2014 yılından beri hizmet veriyor olup içerisinde birbirinden çeşitli hayvanların yaşamlarını devam ettirdiği bu sevimli bahçedir. Esasında diğer hayvanat bahçelerinden pek de farkı olmasa da yerel ve çevre halk arasında oldukça yoğun ilgi çekiyor.
Neden Gitmeliyim? Otuzdan fazla hayvan türüne ev sahipliği yapan hayvanat bahçesinde, özel bir alan yapılmış olup gelen ziyaretçilerin hayvanları beslemelerine olanak sağlanıyor. Hayvanların doğal yaşam alanlarına uygun olarak tasarlanan hayvanat bahçesi zaman ayrılması gereken eğlenceli şeylerden biri.
Burası Neresi? Malum yaz sıcaklarında insanın bir de hamama giresi gelmiyor haliyle. Bu sebeptendir ki daha çok kışın yapılacaklar listesinde yerini alan hamamların keyfi bu aylarda çıkıyor. Giriş kapısı üzerindeki ustalıkla yapılan oyma taş işçiliği ile dikkatleri üzerine çeken Adana Çarşı Hamamı ana cadde üzerinde konumlanıyor.
Büyük Saat Kulesi’nin hemen karşısında yer alan hamam, Ramazanoğulları’ndan olan Piri Paşa tarafından 1529 tarihinde yaptırılmıştır. Ön yüzünde yer alan dükkanlar yüzünden neredeyse görünmez hale gelen hamam, günümüzde özel kişilerce işletilmeye devam etmektedir.
Tek hamam şeklinde tasarlanmış olup ilk kısmını oluşturan soyunmalık bölümü kare biçiminde ve kalın kesme taşlardan meydana gelmektedir. Büyük kubbesi üzerinde bırakılan aydınlık feneri sayesinde içeriye bolca ışık giriyor. Soyunmalık kısmının güney duvarları üzerine yapılan büyük kemerler bir eyvan biçiminde inşa edilmiştir.
Burası Neresi? İki katlı olan mekan oldukça büyük ve salaş bir ortam. Giriş yer alan ocakbaşında sıralanan insanlar dikkatinizi çekiyor hemen. Bir ocakbaşı olan Birbiçer Kebap Salonu’nda; ciğer, kaburga, kebap gibi envayi çeşit lezzeti bulabilirsiniz. Masaya oturduğunuz an hizmet başlıyor.
Neden Gitmeliyim? Roka, maydanoz, yeşillikler, domates, soğan ve sirkeli nar ekşili salatalar büyük porsiyonlar halinde önünüze yığılıyor. Ciğer şişin popüleritesi taze oluşundan geliyor diyebilirim. Yanınada bir yan aldınız mı. Of mideniz bayram yeri. 🙂 Yılların deneyimi lezzetli yemek ve kaliteli sunum ile birleşince ortaya harika bir yemek çıkıyor. Fiyat skalasınında oldukça uygun oluşu tuzu biberi.
Burası Neresi? 1975 senesin Bakımyurdu Caddesi’nde başlayan bu serüven Doğan Adamak’ın oğulları Emre ve Yunus Adamak’a bayrağı devretmesi ile hala devam ediyor. Kadayıf üzerine servis edilen süt kaymağı ile cevizli ve fıstıklı olmak üzere iki çeşit alternatif mevcut. Kadayıfta kullanılan ceviz Tokat Niksar’fan fıstık ise Gaziantep’ten getiriliyor olup lezzetinin sırrı bu olsa gerek diyorum. Kaymaklı kadayıfın porsiyonu 8 TL, cevizlisi kilogramı 28 TL, fıstıklısının kilogramı 32 TL, kuru baklavanın kilogramı ise 50 TL’dir.
Burası Neresi? 1958 senesinde babasının başlatmış olduğu işi ustalıkla devam ettiren Cabbar Usta, kaburgayı kemiksiz olarak kuşbaşı şiş biçiminde veriyor. Adana kebabını kaburga etinden yapıyor olup kış aylarında ise ezme salatasının içerisine taze sarımlak ekleyerek ufak dokunuşlar yapıyor. Yüreğir Sanayi Çarşısı içerisinde yer alan bu küçük salaş mekan ağzının tadını bilenler tarafından çok sık ziyaret ediyor. Buranın en gözdesi Kaburga etinden yaptığı Adana kebabı ve kaburga şişidir. Deneyin derim!
Burası Neresi? Yaklaşık 50 senedir faaliyet gösteren Ciğerci Kel Mahmut, Mahmut Usta’nın oğlu tarafından işletiliyor olup her gün saat 06:30’dan 11:00’a kadar ciğer servis edilirken ciğerin bitmesi üzerine yalnızca Adana kebabı ve kuşbaşı ile saat 17:00’a kadar hizmet veriyor. En favori ise erkek kuzu ciğerinden yaptıkları ciğerdir.
Burası Neresi? 1934 senesinden beri börekçilik yapan aile günümüzde Rıza Özgüral ile yeğenleri Serkan ve Kutlay devam ettiriyor. Aksaşm saat 18:00’dan sabah 04:30’a kadar servisi devam eden adeta gece börekçisi olan Rıza, Trakya eski koyun kaşar peyniri ve Konya taze inek kaşarının karışımı ile yaptığı peynirli börek ve kıymalı böreği yok satıyor. Porsiyonunu 8 TL’ye olan böreğin kilosu ise 25 TL’dir.
Burası Neresi? Lezzeti ile ön planda olan Kebapçı Ufuk’un yeri, sunduğu dolu tabaklar ile önce gözünüzü sonra midenizi doyuruyor. Elde kıyılan kıymadan hazırladıkları kebapları eğer kalabalık bir grup ile giderseniz metre kebap ya da kiloyla kebap pişirdiklerini göreceksiniz. Siz daha masaya oturur oturmaz önünüze koyulan meze ve salatalar arasında özellikle öyle bir lezzet var ki oda; tahinli salatası.
Burası Neresi? Ucuz ve lezzeti dillere destan olan Kardeşler Bol Kepçe Lokantası, ismi gibi eli açık her yemeği oldukça bol şekilde sunuyor. Mideniz tıka basa dolana kadar yiyebileceğiniz bu restoran yerli halk dışında pek kimse tarafından bilinmiyor. Oturun ve sadece bir porsiyon Adana tabağı söyleyin yanına kuşbaşı et, ciğer, tavuk şiş ve kanat gibi parçalarının bulunduğu karışık ızgara tabağı ilave olarak geliyor.
Neden Gitmeliyim? Salatalar ise sınırsız olarak ikram ediliyor. Ne şaşalı bir mekan ne manzaralar ve lüksü asla vaat etmiyor bunların hepsi göz dolduran şeyler. Burası sizin karnınızı doyuracak! Fiyatı ile lezzet kalitesi takdire şayan olup kebap çeşitleri ile geniş bir seçenek sunuyor.
Burası Neresi? Karataş’ta Yumurtalık plajlarına giderseniz gerçekleştirebileceğiniz etkinlikler arasında yer alan dalış, deneyimli çalışanları ile gelen misafirlerine imkan tanıyor olup aynı zamanda eğitimde vermektedirler.
Adana’da şehir merkezinde bulunan firmaların şubelerinde gelmeden önce randevu alabilir veya ilçeleri ziyaret ettiğiniz zaman aktiviteye katılım sağlayabilirsiniz. Tekneler ile Akdeniz’e açılıyor ve dalış yapacağınız en uygun noktaya demirleyerek bu tecrübeyi edinebiliyorsunuz.
Burası Neresi? Çukurova Havzası’na can veren nehirlerden biri olan Ceyhan Nehri üzerinde son zamanlarda yapılan çalışmalar ile bazı yerlerde rafting yapılmaktadır. Rafting yapmanın yanı sıra doğa severlerin katılımı ile farklı etkinliklerde gerçekleştirilmektedir. Yoğunluğa bağlı kalarak farklı zaman dilimlerinde 2 ile 4 hafta sürelerde dağlarda vakit geçirmeniz mümkün. Bu süre zarfında rafting yapabilir ve balık tutabilirsiniz. Lisanslı olarak yapılan işlemler tura katılan kişilerin ekipmanları ile ilgileniyor. Eğer erkenden yaparsanız rezarvasyonunuzu yüzde elli daha az bir fiyata geliyor.
Burası Neresi? Adana’nın merkez ilçesinde yer alan organizasyon firmaları ziyaretçilerine yamaç paraşütü deneyimi imkanı sağlıyor. Katılımı yüksek olan bu aktiviteler son derece tecrübeli eğitmenler tarafından verilerek harika bir keyif yaşatıyorlar. Gökyüzünde süzülürken bu anları ölümsüzleştirerek kendinize bir anı yaratabilirsiniz.
Neden Gitmeliyim? 15 dakika boyunca uçuş yapılıyor olup havada geçireceğiniz bu etkinlik esnasında GoPro kamera ile hem video hem de fotoğraf çekilmektedir. Seyhan Baraj Gölü’nün batısında yer Adana Rüzgar Tepesi olarak bilinen noktadan başlayan tur baraj gölü akabinde muhteşem doğayı ayaklarınızın altına serecektir. Ayrıca her sene 29-30 Ekim tarihlerinde burada yamaç paraşütü uçuş festivali düzenlenmektedir.
Tur hakkında; Sabah 06:30’da belirtilen buluşma alanı önünden hareketle saat 07:00’da yola koyuluyor. Ve gezmeye Niğde- Develi yolu güzergahından gidilerek Uç hisar Kalesi ve Güvercinlik Vadisi başlanıyor. Burada verilen fotoğraf molasının akabinde araçlara binilerek yola devam ediliyor ve Kapadokya dendiğinde akıllara ilk gelen şeylerden biri olan çömlek yapım atölyelerinde soluğu alıyorsunuz. Buradan alışveriş yaptıktan sonra Avanos’a geiçiliyor.
Kızılırmak’ta küçük bir mola verilerek bir sonraki durak olan Onyx Taşı ve Gümüş Atölyesi geziliyor. Dilediğiniz gibi alışveriş yaptıktan sonra sırayı Paşabağları alıyor. Bölgedeki St. Simon Şapeli kalıntılarını ve nadir görülen üç başlı mantar kaya oluşumlarını da gördükten sonra Dervent Vadisi ya da Hayal Vadisi olarak da bilinen peri bacası oluşumlarının bulunduğu Develi Vadisini görmek için Ürgüp’e devam ediliyor. Ürgüp’te bir fotoğraf molası veriliyor.
Buradan devam edilerek Yeraltı Şehri’nde soluk alınıyor. Dikkat çekici mimarisi ve büyüleyici atmosferin ardından geri dönüş yolu başlıyor. Akşam saat 21:00’da Adana’ya varılmış oluyor. Kapadokya Turu için kişi başı 100 TL ödemeniz gerekiyor.
Fiyata Dahilindeki Hizmetler;
Fiyat Dahilinde Olmayan Hizmetler;
**Sizler için hazırlamış olduğumuz yapılacak listesi burada son buluyor. Yazımızda Adana’da yapılacak şeyler hakkında elimizden geldiğince bilgi vermeye çalıştık. Sizde deneyim ve önerilerinizi bizimle paylaşırsanız seviniriz. İlginizi çekebileceğini düşündüğümüz diğer yazılar;
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…