Geçtiğimiz yüzyıllar boyunca Tahran’da yaşamış önemli kişiler ve hükümdarlar, günümüze ulaşmayı başarmış çok önemli yapılar inşa ettiler. Aşağıda, Tahran’ın geneline yayılmış, kesinlikle ziyaret etmeye değer en önemli tarihi durakları sıraladık. İşte Tahran tarihi yerler listemiz;
Tahran tarihi hakkında; Kayıtlarda Tahran’dan ilk bahsedildiği zaman, şu anki şehrin kuzeyinde küçük bir köy olduğu 11. yüzyıla kadar uzandığı görülmektedir. Bu köyün ismi “Rey” olarak adlandırılmıştır. Arkeolojik araştırmalar köydeki ilk yaşam kalıntılarının MÖ 6.000 yılına kadar uzandığını bizlere göstermektedir.
Şehir 11. yüzyılda Selçuklu İmparatorluğu’nun başkenti olmuş ve sonrasında 1220 yılında Moğollar tarafından istila edilmiştir. Şehrin askeri açıdan stratejik bir öneme sahip olması, Orta Doğu‘da çıkarları olan topluluklar için burayı her zaman önemli bir hedef haline getirmiştir.
1788 yılından bu yana İran’ın başkenti olan Tahran, günümüzde Orta Doğu’daki en büyük şehirlerden biridir. Ashkan Rezvani Naraghi 19. yüzyıldan 20. yüzyılın ortalarına kadar Tahran’ın tarihi hakkında bir araştırma yapmış ve hızlı, dinamik bir dönüşüm gerçekleştiren oldukça canlı bir şehir sonucuna ulaşmıştır.
1906 yılındaki Anayasa Devrimi, 1921-1941 Rıza Şah dönemi, 1941-1979 Muhammed Rıza Şah dönemi, 1977-1988 yılları arasında meydana gelen İslam Devrimi gibi olaylar, Tahran tarihi için en önemli dönüm noktaları arasında bulunmaktadır ve şehrin geleceğine yön vermiştir.
Tahran’ın en ünlüleri; Tahran’ın en ünlü tarihi yerleri arasında ilk sırada bizce Gülistan Sarayı ile Sadabad Sarayı yer alıyor. Alışveriş yapmak isteyenler için ise Tahran Kapalı Çarşısı, Tecriş Pazarı kesinlikle görülmeye değer noktalar arasında bulunuyor. İran Ulusal Müzesi, İran Halı Müzesi, İran Züccaciye ve Sermaik Müzesi gibi yerler de müze ziyaretinden hoşlanan tarih severler için es geçilmemesi gereken duraklardandır.
Tahran gezi tavsiyesi;
Burası neresi? Tahran Çarşısı’nı biraz geride bıraktığınızda sizi Tahran’ın en büyülü tarihi yapılarından biri olarak kabul edilen Gülistan Sarayı karşılıyor. Burası, göz kamaştırıcı güzelliği ile 2013 yılında UNESCO tarafından Dünya Miras Alanı olarak da kabul görmüş bir noktadır.
Gülistan Sarayı İran şahlarının taç giyme törenlerine ev sahipliği yapmasıyla ünlüdür. Burada Ahmed Şah, Kaçar hanedanından Mozaffaruddin Şah, Rıza Şah ve Muhammed Rıza Pehlevi de dahil olmak üzere birçok kralın taç giyme töreni bu sarayda gerçekleşmiştir.
Sarayın ana binası Şah Tahmasb döneminde inşa edilmiştir, ancak kompleksin içindeki saray ve konak yapılarının büyük çoğunluğu Kaçar döneminden kalmadır. Bu yapıların en güzel örneklerinden biri ise Kraliçe Victoria tarafından Nasser al-Din Shah döneminde hediye edilmiş olan Shams Ol-Emareh konağıdır.
Neden gitmeliyim? Özellikle Nevruz’un ilk üç günün her yıl 15.000’e yakın kişi tarafından ziyaret edilen Gülistan Sarayı, Tahran’ın en önemli tarihi yerleri arasında bulunuyor. Muhteşem mimari yapıların yanı sıra Zoroufs, Negar Khane ve Etnografya Müzelerine de ev sahipliği yapan Gülistan Sarayı, ziyaretçiler için es geçilmemesi gereken bir noktadır.
Burası neresi? Sa’ad Abad kompleksinin bir parçası olan Yeşil Saray, kompleksin en güzel yapılarından biri olarak kabul ediliyor. Yapı “Şahvand Sarayı” olarak da adlandırılıyor. Kaçar döneminde inşa edilen saray yapısı, Rıza Şah tarafından düzenlenerek bir yıl boyunca kendisinin ikametgahı olarak kullanılmış ve sonrasında bir misafirhane olarak değerlendirilmiştir.
Binanın inşasında Zencan ve Horasan bölgelerindeki madenlerden çıkarılan mermer kullanılmıştır ve bu da sarayın dış cephesinde muhteşem bir yeşil tonuna sahip olmasını sağlamıştır. Aynalı salon ve yedi yılda dokunmuş olan İran halısı ise sarayın diğer etkileyici özellikleri arasında sayılabilir. Sarayda bulunan süs eşyalarının neredeyse tamamı 1974-1975 yılları arasında Avrupa’dan getirilmiştir ve bu da saraya Avrupai bir hava katmıştır.
Neden gitmeliyim? Kaçar döneminden kalan bu yapı muhteşem mimarisinin yanı sıra sunmuş olduğu etkileyici manzarası nedeniyle de ziyaretçiler için Tahran’da görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor.
Burası neresi? Tahran’ın ünlü ABD Büyükelçiliği, 1979 senesinde büyük bir krizin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Burada 52 diplomat öğrenciler tarafından rehin alınmış ve 444 gün boyun tutsak edilmiştir. Günümüzde bu devasa tarihi yapı, Öğrenci Basij Örgütü tarafından kontrol edilmektedir ve müze olarak değerlendirilmektedir.
Neden gitmeliyim? Büyükelçilikte yaşanan bu tarihi olayı daha yakından öğrenmek için görsel ve sözlü olarak gerçekleştirilen ücretsiz turlar ziyaretçiler açısından önemli bir fırsattır. Elçilik binası aynı zamanda, geçmişte casusluk amacıyla kullanılmış olan odaları görmek ve devrim öncesinde ABD Büyükelçiliği’nde yürütülen çalışmalar hakkında fikir edinmek için de kesinlikle büyüleyici yerlerden biridir.
Burası neresi? Geçmişte tüccarları ve seyyahları ağırlayan Hanat Kervansarayı, İran Kralı Naser al-Din Shah Qajar’ın hükümdarlığının son demlerinde, 19. yüzyılın sonlarında tuğladan inşa edilmiştir. 52 odalı kervansaray giriş holü ve avlu olmak üzere iki kısımdan meydana gelmektedir. Kervansarayın dış kısmında başta baharat ve bakliyat olmak üzere çeşitli gıda malzemeleri satan dükkanlara ayrılmış ve bu dükkanlar daha sonra ise depo olarak kullanılmıştır.
Kervansaray toplamda 10.000 m²’lik bir alana sahiptir ve binanın mimarisinde İran bahçelerinden esinlenilmiştir. Kervansarayın ismi “Hanat” kelime anlamı olarak “odalar” anlamına gelmektedir ve kervansarayın bu şekilde adlandırılmasının nedeni de çok sayıda odaya sahip olmasıdır.
1978 senesinde meydana çıkan bir yangında büyük zarar gören anıtsal yapı, 2010 yılında Nevruz törenlerine ev sahipliği yapacak olması nedeniyle yeniden ziyarete açılmıştır. Binanın yeniden açılmasının ardından kervansaray içinde çeşitli canlı performanslara ev sahipliği yapan geleneksel bir restoran açılmıştır. Kervansaray kompleksi, 2003 tarihinde alınan kararla milli anıtlar listesine de dahil edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Şuş Meydanı ve Muhammediye Meydanı’na yakın bu kervansaray, ülkede görebileceğiniz en büyük kervansaraylardan biridir. Bir restoranın da hizmet verdiği kervansaray, ziyaretçilerin geleneksel tarihi bir anıtı ziyaret etme deneyimi yaşamasına olanak tanıyor.
Burası neresi? Tahran’ın dünya çapında bilinen simgesel yapılarından biri olan Azadi Kulesi, devrimden önce “Şah’ın Anıt Kulesi” olarak bilinmekteydi. Tahran’ın batı girişini işaret eden Azadi Kulesi, Azadi Kültür Kompleksi’nin bir parçasıdır.
Bu anıt kule, Muhammed Rıza Şah’ın isteğiyle Pers İmparatorluğu’nun 2500. kuruluş yıldönümü şerefine beyaz mermerden yapılmıştır. Yapımı 1971 senesinde tamamlanmış olan Azadi Kulesi, 48 metre yüksekliğindedir ve mimar Hossein Amanat tarafından tasarlanmıştır.
Neden gitmeliyim? Azadi Meydanı ve Azadi Kulesi, Tahran’ın en önemli tarihi yerleri arasında bulunuyor ve bizce Tahran’a gelen herkes için görülmesi gereken noktalardan bir tanesidir. Kulenin sahip olduğu etkileyici mimarisi de burayı özel kılan detaylardandır.
Ne yapılır? Kulenin bodrum katında 400 m²’lik bir alanda bulunan Azadi Müzesi’ni ziyaret edebilir ve Sasaniler ve İslam öncesi döneme ait çeşitli kalıntıları, eski İranlıların günlük yaşamda kullandıkları eşyaları inceleyebilirsiniz.
Burası neresi? Silindirik bir tasarıma sahip olan Şehir Tiyatrosu, hem geleneksel hem de modern mimari unsurlarını bir arada taşıyor. Tiyatro binası, İran’ın son şahı olan Rıza Pehlevi’nin isteği üzerine inşa edilmiştir. 1970’li yılların sonlarına doğru tamamlanan yapı, ayakta durmayı başaran sütunları, çatıdaki geometrik desenleri ve seramik karolarla dikkat çekmektedir. Tiyatronun devasa girişi ahşaptan yapılmıştır ve bu tarz ona sıcak ve topraksı bir his kazandırmıştır.
Neden gitmeliyim? Birkaç aşamadan oluşan Şehir Tiyatrosu, Tahran’da sahne sanatları için gidilebilecek en iyi yerlerin başında geliyor.
Burası neresi? İnşası 1938 yılında tamamlanan saray, özellikle kubbesiyle dikkat çekiyor. Sarayın kubbesi, İsfahan’daki Şeyh Lütfullah Camii’nin kubbesinden esinlenilerek Usta Hossein Lor Zadeh tarafından çini ile işlenmiştir. İran’ın kuzeyindeki Ramsar bölgesindeki bulunan ve kraliyet saraylarından biri olan yapı, aynı zamanda Ramsay Kraliyet Sarayı olarak da bilinmektedir.
Saray günümüzde bir müze olarak hizmet vermektedir ve 2000 yılından günümüze ziyaretçilerini kabul etmektedir. Halk arasında “Tamashagah Khazar” olarak adlandırılmaktadır. Ramsar’ın 60.000 m² alanı kapsayan bahçesi ve içerideki ilgili yapılar İran Kültürel Miras Örgütü’nün koruması altındadır. Müzede çeşitli tarihi mobilyaların yanı sıra bronzdan ve mermerden heykeller ve dünyada ün yapmış önemli ressamlara ait resimler sergilenmektedir.
Neden gitmeliyim? Mermer Sarayı günümüzde 1978 yılında milli anıt olarak tescil edilmiş şehirdeki önemli yapılardan biri olarak kabul edilmektedir. Kompleksteki özellikle mermer, alçı ve ayna işçiliği oldukça dikkat çekmektedir ve önemli sanat eserlerini görmek amacıyla burayı Tahran tarihi yerler listenize dahil etmelisiniz.
Burası neresi? Naser Khosrow Caddesi’nde bulunan Dar-ul Funun Okulu, Naseruddin Şah döneminde, Amir Kabir’in yaratıcılığıyla bilim insanları yetiştirmek amacıyla 10 Ocak 1852 tarihinde 30 öğrencisiyle resmi olarak açılmıştır. Okulun inşa edilen ilk binası 1929 yılına kadar ayakta kalmıştır ve sonrasında yerine 2 katlı ve 32 derslikli yeni bir bina yapılmıştır. Okuldan çok önemli sanatçılar, politikacılar ve bilim insanları yetişmiştir.
Okulda öğrenciler jeoloji, tıp, matematik, eczacılık, tarihi gibi birçok önemli bilim alanlarında eğitim görmekteydi. Ülkede yeteri kadar Almanca konuşan ve tercüman olmadığından dersler Fransızca verilmekteydi. Bu nedenle okula kayıt yaptıracak öğrencilerin Fransızca ile ilgili bir yeterlilik sınavından başarılı olması beklenmekteydi. Okulda daha sonra İngilizce ve Rusça dersleri de öğretilmeye başlandı.
Neden gitmeliyim? Darulfunun Okulu’nun İran tarihi içinde ayrı bir yeri verdir ve burası İran’ın modern tarihindeki ilk üniversitesi olarak kabul edilmektedir.
Burası neresi? Si-e Tir Caddesi’nin sonuna geldiğinizde sizi Tahran’ın en önemli simgelerinden biri olan Portal of Bagh-e Meli karşılıyor. Bu tarihi yapının geçmişi 14. yüzyılın başlarına uzanıyor ve Rıza Şeyh’in isteği üzerine yapılmıştır. Kapının zamanla yıpranmasının ardından 1922 senesinde ise Cafer Khan Kaşani tarafından bakımı gerçekleştirilmiştir.
“Ulusal Bahçe” anlamına gelen Bagh-e Meli, Azadi Kulesi’nin inşasından önce şehrin sembolü olarak kabul edilmekteydi. Azadi Meydanı’nın yapılmasının ardından Bagh-e Meli zamanla eski popülerliğini yitirmiştir. Yapı, geçmişte Tahran’ın önemli askeri bölgelerinden biri olarak kabul edilen Mashkh Meydanı’nın giriş kapısıydı ve ismi de meydanın milli bahçeye dönüştürülmesinin ardından değiştirilmiştir. Bu değişimin ardından bahçenin içinde ve çevresinde çeşitli müzeler ve önemli resmi binalar inşa edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Şehrin göbeğinde olan bu tarihi yapı, Golestan Sarayı, Züccaciye ve Seramik Müzesi, Moghadam Müzesi gibi birçok tarihi ve turistik noktaya yakın olması nedeniyle, Tahran tarihi yerler ziyareti için çok iyi bir başlangıç noktası olarak kabul edilmektedir.
Burası neresi? Pehlevi hanedanlığından kalma bir yapılar kompleksi olan Niavaran Sarayı’nın yapımına Hicri takvime göre 1337 yılında Muhammed Rıza Pehlevi’nin isteği üzerine başlanmış ve Hicri 1346 tarihinde tamamlanmıştır.
Sarayın bulunduğu yerde daha önce Fath Ali Shah Kaçar döneminde inşa edilmiş daha küçük bir saray yapısı bulunmaktaydı. Daha öncesinde ise sarayın bulunduğu arazide bir kamış bahçesi bulunmaktaydı ve kamış üretilen yer anlamına gelen “Ney Avar” olarak adlandırılmaktaydı.
11 hektarlık yemyeşil bir bahçeye sahip olan saray, günümüzde canlı müzik icra edilen ve kalabalık olan bir kafe olarak hizmet vermektedir. Ahmed Shahi Köşkü, Sabehqaraniyeh ve Jahan Nama Müzesi ise Niavaran Saray kompleksinin en bilinen kısımları arasında bulunmaktadır. 1986 yılında halka açılan saray kompleksi, 2,5 katlı bir yapıdır ve toplamda 9.000 m²’lik bir alanı kaplamaktadır.
Neden gitmeliyim? Niavaran Saray Kompleksi, halkın bir kısmı tarafından çok önem verilen bir yerken, bir kısmı tarafından ise nefret edilen bir yer olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte kompleks içinde çok önemli müzeler ve kısımlar bulunduğu için burası, Tahran’ın önemli tarihi ve turistik yerleri arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Tahran’ın en huzur veren bölgelerinden Zafaraniyeh semtindeki Sadabad Saray kompleksi, tarihi yapıları ve doğal güzellikleri ile Tahran’daki en meşhur turistik yerlerden biri olmaya devam ediyor. Yapı, Kaçar hanedanlığı, Birinci ve İkinci Pehlevi dönemi ve yakın dönem gibi Pers tarihinin çok önemli en az dört dönemine tanıklık etmiş çok özel yapılardan biridir.
Kaçar hanedanlığı döneminde inşa edilmiş olan Sadabad Saray kompleksi, geçmişte krallar için yazlık bir ikamet yeri olarak kullanılmaktaydı. Kompleksin en gösterişli yapısı, geçmişte Rıza Şah’a ait olan Yeşil Saray‘dır. 18’den fazla saraydan oluşan kompleksin içinde, 1953 darbesinin ardından birçok konak inşa edilmiş ve bu yapılar Pehlevi ailesi tarafından ikametgah olarak kullanılmıştır. Konaklar günümüzde ise resmi hükümet toplantıları için kullanılmaktadır.
Neden gitmeliyim? Elbruz Dağı’nın eteklerindeki bu muhteşem saray kompleksi içinde, günümüzde kraliyet ailesine ait eşyaların sergilendiği çok özel bir müze kompleksi yer alıyor ve bu da ziyaretçiler için Tahran tarihi açısından çok önemli bir deneyim sunuyor.
Burası neresi? Mesudiye Sarayı, Kaçar hanedanlığı döneminden kalma en önemli tarihi binalardan biridir. 1879 tarihinde inşa edilmiş olan saray yapısı, Tahran tarihi ile ilgili çok önemli olaylara tanıklık etmiştir. İlk eğitim bakanlığının kurulması, ilk resmi kütüphanenin açılması gibi olaylar bu sarayda gerçekleşmiştir.
Saray Naser Al-Din Shah tarafından oğlu Masoud Mirza için inşa edilmiştir. Sarayın bahçesi 5 hektarlık geniş bir alana yayılmıştır. Bahçe içinde sarayın yanı sıra bahar evi ve çeşitli konaklar da yer almaktadır. Özellikle restoran kısmı ziyaretçiler tarafından sarayın çok fazla tercih edilen kısımlarından biridir.
Sarayın öne çıkan özellikleri arasında alçı süslemeleri, mozaikler ve bahçeleri yer almaktadır. Günümüzde buraya gelenler öncelikle sarayın vitray pencereli muhteşem kafesinde “brunch” yapmayı tercih etmektedir. Sonrasında ise sarayın etrafında dolaşarak keyifli bir fotoğraf çekme telaşına kapılmaktadır.
Neden gitmeliyim? Tahran’ın merkezi konumundaki Mesudiye Sarayı, şehrin tarihine ışık tutması nedeniyle Tahran tarihi yerler listenize eklemeniz gereken yerler arasında bulunuyor.
Burası neresi? Tahran şehir merkezindeki en eski caddelerinden biri olan Naser Khosrow Caddesi üzerinde bulunan Saray-e Roshan, büyüleyici duruşuyla dikkat çekiyor. Şehirdeki ilk ticaret merkezlerinden biri olarak 1932 tarihinde inşa edilen binadaki Gotik esintiler hayli dikkat çekicidir ve bu da bu yapıyı İran sınırları içinde çarpıcı bir şekilde sıra dışı yapmaktadır.
Binada İran’da neredeyse hiç olmayan çeşitli heykeller görülmektedir ve bu heykellerde daha çok Avrupa mimarisinin izlerine rastlanmaktadır. Bununla birlikte merkez kısımda bulunan ve bir Zerdüştlük sembolü olan Ahura Mazda ise yapıda belirgin bir Pers aroması hissedilmesine olanak tanıyor.
Neden gitmeliyim? Bu pasaja denk geldiğinizde güzelliğinden ötürü çantanıza elinizi atıp fotoğraf makinenizi çıkarmaktan kendinizi alıkoyamayacaksınız ve binanın birkaç fotoğrafını çekmek isteyeceksiniz. Yıllar boyunca farklı ülkelerden gelenler için büyüleyici bir destinasyon olan Roshan Pasajı, ruhunda İran sanatı bulunan ziyaretçiler için Tahran’ın en önemli tarihi yerleri arasında olacaktır.
Burası neresi? Tahran’daki en önemli müzelerin başında gelen Züccaciye Müzesi, ülkede çoğunlukla “Abnigeh” şeklindeki kısa ismiyle bilinmektedir. Müzede antik çağlardan başlayarak günümüze dek uzanan cam sanatının en güzel örneklerini ve çanak çömlek eserlerini görebileceksiniz. Müzeyi her yıl ortalama 2 milyon kişi ziyaret etmektedir.
Müzenin içinde bulunduğu bina tarihi açıdan çok önemlidir ve 7000 m²’lik bahçesiyle oldukça etkileyici, Pehlevi hanedanına ait bir binadır. Bina Si-e Tir Caddesi üzerinde yer almaktadır. Sekizgen bir formda inşa edilen binanın yapımı, Pehlevi döneminin en önemli politikacılarından biri olarak kabul edilen Ahmed Ghavam’ın isteği üzerinde gerçekleşmiştir. Kendisi tarafından bir süre özel mülk olarak kullanılan yapı, daha sonra Mısır Büyükelçiliği olarak değerlendirilmiş ve 1976 senesinde ise müzeye dönüştürülmüştür.
Neden gitmeliyim? Günümüzde kültürel etkileşim, el sanatları ve turizm amacıyla değerlendirilen müzeye gelen ziyaretçiler, “Çoğa Zanbil” tapınağından elde edilen ve geçmişi MÖ iki binli yıllara kadar uzanan çok önemli eserleri görme şansını yakalamaktadır. Bu özellikleri sayesinde İran Züccaciye ve Seramik Müzesi, Tahran’ın en üst düzey simge yapılarından biri olarak kabul edilmekte ve Tahran’ın ilk on müzesi arasında yer almaktadır.
Burası neresi? İran deyince halılar ilk akla gelen şeylerden biridir. Halı dokuma tezgahı şeklinde bir cepheye sahip olan İran Halı Müzesi de İran’ın halı kültürünü ve geçmişini yakından tanımak için çok önemli bir duraktır. Müze kompleksi halı ve kilimlerin sergilendiği iki bölümden oluşuyor ve müzenin teşhir alanı toplamda 3.400 m²’dir. Müzenin kuruluşu 1976’da gerçekleşmiştir ve mimar Abdol-Aziz Mirza Farmanfarmaian tarafından tasarlanmıştır. Müzenin dış kısmındaki delikli yapı, yaz güneşinin iç sıcaklığa etkisini azaltacak şekilde tasarlandı.
Halı ve kilim koleksiyonunda 15. yüzyıldan itibaren günümüze kadarki İran halıları görülebiliyor. Müzenin zemin katında 130’dan fazla İran halısına yer verilmiş. Bu halılar arasında 1949 senesinde Sibirya’da keşfedilmiş olan 2500 yıllık “Pazirik” halısı göz önünde bulundurulduğunda İran’da halı dokuma sanatının Ahameniş dönemine kadar uzandığı anlaşılabiliyor.
Müzenin üst katı ise çoğunlukla geçici sergiler için kullanılıyor ve genellikle kabile çalışmalarına ayrılıyor. Müzenin giriş holünde bir de küçük bir dükkan bulunuyor ancak burada satılan kartpostallarda garip bir şekilde müze parçalarından hiçbirine yer verilmemiş. Müzede aynı zamanda bir de 7.000 kitaptan oluşan bir kütüphane bulunuyor.
Neden gitmeliyim? Çarpıcı güzellikteki İran halılarını görmek ve İran’ın halı tarihinde yolculuk yapmak isterseniz bu müzeyi görmenizi tavsiye ediyoruz.
Burası neresi? Tahran’da yeni açılmış olan Kasr Hapishane Müzesi, psikoloji ve fiziksel işkenceleri ile ünlenmiş olan Pehlevi dönemi hapishane kompleksine karanlık ve hüzünlü bir bakış sunuyor. Hapishanenin olduğu yerde daha önce 1790 yılında yapılmış Kaçar döneminden kalma bir saray bulunmaktaydı ve 1929 senesinde Pehlevi döneminde sarayın yıkılması ve yerine bir hapishane yapılması emredildi.
Yeni binanın tasarımı İran’a yerleşmiş Gürcü bir mimar olan Nikolai Markov tarafından gerçekleştirilmiştir. Bina, kapatılana ve ardından 2012 yılında müzeye dönüştürülene kadar yaklaşık 90 yıl boyunca bir hapishane olarak hizmet vermeye devam etmiştir. Hapishanede Arabistanlı Lawrence, Asghar Ghatel, Abdülhüseyin Teymourtaş başta olmak üzere pek çok ünlü isim hapsedilmiştir.
Neden gitmeliyim? Hapishaneyi ziyaret edenler, devrimden hemen önce ve devrim esnasında hapishanede hayatın nasıl olduğuna dair çok yoğun ve gerçekçi bir bakış elde etmektedir. Bu nedenle kalbi dayanmayacaklar için çok da uygun olmayabilir.
Burası neresi? 1000 m²’lik bir alanı kaplayan müze içinde salonlar, kütüphane, mikrofilm odası, okuma odası ve bilgisayar odasından oluşmaktadır. Müzenin kütüphanesi Astan-e-Qods Razavi tarafından yönetilmektedir ve burada 40.000 kitap bulunmaktadır.
Müze, Baq-e-Melli yakınlarında ve Dış İşleri Bakanlığı’nın güneyinde bulunmaktadır. Müze içinde Kaçar döneminden kalma çeşitli ipek ve yün halılar, Ahameniş döneminden Kaçar dönemine kadar olan gümüş ve altın sikkeler, Safevi döneminden Kaçar dönemine kadar olan sandalye, masa, tablo, yazı ve pul gibi önemli eşyalar görülebilmektedir.
Neden gitmeliyim? Burası İran’daki ilk özel müze ve muhteşem el yazmalarının bulunduğu bir kütüphane olması nedeniyle Tahran tarihi için çok önemli binalardan biri olarak kabul edilmektedir.
Burası neresi? Tahran Müzik Müzesi, şehrin kuzey bölgesinde güzel bir bahçe içinde bulunuyor. Müze 3 katlı binada 1.400 m²’lik alanda bulunuyor. Müzenin toplam alanı ise 3.650 m²’dir. İran müzik tarihine ait 2.000’in üzerinde kayıt ve 450’ye yakın müzik aleti ile geçmişte ve günümüzde çalınmış olan çeşitli kültürlere ait bütün Fas halk müziği gelenekleri bu müzede toplanmış durumda.
Tahran Müzik Müzesi içinde üflemeli çalgılarla ilgili koleksiyon, yaylı çalgılar, ulusal müzik aletleri, ihtisas kütüphanesi, çalgı yapım atölyesi, değerli çalgılar sergi salonu, performans salonu ve müzik kayıt stüdyosu gibi çeşitli bölümler bulunmaktadır.
Müzede aynı zamanda müzik tutkunları tarafından İran müziği ile ilgili en zengin arşiv olarak kabul edilen Golshan Ebrahimi’ye ait arşiv de yer alıyor. Bu arşiv içinde 4.167 makara, 4.442 kaset ve 1.826 saat müzik eğitimi olmak üzere 12.000 saatten fazla müzik kaydı ve 2.000’den fazla müzikle ilgili resim bulunuyor.
Neden gitmeliyim? Tahran müzik tarihi hakkında bilgi edinmek ve müziğin büyüleyici dünyasında keyifli bir yolculuğa çıkmak isteyenler için Tahran Müzik Müzesi, Tahran’daki önemli müzeler arasında bulunuyor. Müzede, geçmişte ve günümüzde çalınan İran enstrümanlarını ve hatta yeni icat edilmiş bazı enstrümanları görme şansına sahip olabiliyorsunuz.
Aklınızda bulunsun! Müzede mobil sesli tur rehberi hizmeti de sunulmaktadır. Müze ziyaretiniz esnasında antik Fas müziklerini dinlemek için bu hizmetten faydalanabilirsiniz. Müzedeki dinlendirici atmosferini hissetmek için kafesine gidebilir ve bir fincan kahve içebilirsiniz.
Burası neresi? Safevi döneminin ünlü ressam ve hattatının adını alan Reza Abbasi Müzesi, iki salondan oluşmaktadır;
İslam Öncesi Salon: Bu salon tarih öncesi döneme odaklanmaktadır ve Ahameniş, Part ve Sasani dönemleriyle ilgili kalıntılar sergilenmektedir.
İslam Sanatları Salonu: Bu salonda ise Selçuklu, Teimoori ve Safevi dönemlerine ait metal eşyalar, takılar ve dokumalar gibi nesneler görülebilmektedir. Sergilenen nesneler arasında Kaçar dönemine ait kitap kapakları ve kalemlik gibi bazı nesneler de bulunmaktadır.
Müzede aynı zamanda 6.000 kitaba ve birçok Farsça yayının bulunduğu bir de kütüphane yer almaktadır.
Neden gitmeliyim? Gerek İslam öncesi döneme gerekse de İslam sanatlarına odaklanan Reza Abbasi Müzesi, Tahran’da görülmesi gereken müzeler arasında bulunuyor ve siz de müze ziyaretlerinden hoşlanıyorsanız bu müzeyi görmenizi tavsiye ediyoruz.
Burası neresi? İran Merkez Bankası aynı zamanda Ulusal Mücevher Müzesi olarak da hizmet veriyor ve burası, İran’ın en önemli hazinelerinden birine ev sahipliği yapıyor. Firdevsi Caddesi üzerinde bulunan müzede, Safeci, Afşar, Kaçar ve Pehlevi dönemleri başta olmak üzere farklı dönemlerden birçok kraliyet mücevheri sergilenmektedir. Bunların dışında Kiani tacı, İmparatoriçe tacı, Güneş tahtı ve Naderi tahtı gibi çok özel parçalar da görülebilmektedir.
Neden gitmeliyim? Ülkenin banknot desteğinin %75’ini tek başına karşılayan Ulusal Mücevher Koleksiyonu, Tahran’ın sanatsal değer, tarih ve benzersizlik bakımından oldukça saygın bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Koleksiyonun değeri dünyanın en önemli mücevher uzmanları tarafından dahi tam olarak hesaplanamamaktadır ve koleksiyon, dünyanın en önemli 10 mücevher koleksiyonundan biri olarak kabul edilmektedir.
Aklınızda bulunsun! Müzede fotoğraf çekmeye izin verilmiyor ve ziyaretçilerin ziyaretini mümkün olduğu kadar kısa tutması isteniyor.
Burası neresi? Sadabad Saray Kompleksi içinde bulunan Beyaz Saray ya da Abyaz Sarayı olarak bilinen bina, günümüzde Mellat Saray Müzesi ismiyle ziyaret edilmektedir. Geçmişte bu saray Şah ve Farah ile Pehlevi hanedanlığına yazlık saray olarak hizmet vermiştir. Adından da anlaşılacağı gibi sarayın cephesi tamamen beyaz renktedir ve toplamda 54 odadan oluşmaktadır.
Sarayın mimarisinde Fransız kraliyet saraylarından esinlenilmiştir. Saray içindeki en önemli obje ise Marie Enterwant’ın masası ile Behzad’ın ustasının muhteşem tablolarıdır. Sarayın yapımına 1931 senesinde Rıza Şah’ın emriyle başlanmış ve 1936 senesinde tamamlanmıştır. Sarayın tasarımı ise mimar Khorsandi tarafından yapılmıştır.
Sarayın ziyafet salonu en ilgi çekici noktasıdır. Burası Pehlevi tarafından İran ve diğer ülkelerin krallıklarından hediye edilen nesnelere, eserler ve çağdaş sanat eserlerine ev sahipliği yapan özel bir sanat müzesi olarak hizmet vermektedir.
Neden gitmeliyim? Abartılı mobilyalar ve tabloların bulunduğu Beyaz Saray, ziyaretçiler için İran’ın gösterişli yüzünü görmek amacıyla gelinebilecek eşsiz yapılardan biridir. Örneğin İran’da şimdiye kadar dokunmuş en uzun halı olduğu belirtilen 143 metrelik halı oldukça ilgi çekicidir. Saray aynı zamanda geçmişte çok önemli politik olaylara ev sahipliği yapması nedeniyle de Tahran tarihi açısından çok önemli bir yere sahiptir.
Burası neresi? Firdevs Bahçesi içindeki tarihi bir ev içinde bulunan Sinema Müzesi, Tahran’daki görülmeye değer yerler arasında yer alıyor. Müzenin bulunduğu bina 1264 senesinde Muhammed Şah Kaçar tarafından bir saray olarak inşa edilmiştir. Üç kattan oluşan köşk, toplamda 1.000 m²’lik bir alana sahiptir ve 2002 senesinden bu yana Sinema Müzesi olarak ziyaretçilerini kabul etmektedir.
Neden gitmeliyim? Sinema Müzesi’nin bulunduğu Firdevs Bahçesi, Tahran’da yürüyüş yapmak için gidilebilecek en güzel yerlerin başında gelmektedir. Bununla birlikte müze içindeki sergiler, İran sinemasını merak eden ziyaretçiler için oldukça önemli bir kaynak niteliğindedir. Müze içinde bulunan iki adet sinema salonu, kafeler ve dükkanlar da ziyaretçiler için burayı ilgi çekici bir yer haline getiriyor.
Burası neresi? Muhteşem bir somut başarı örneği olan Çağdaş Sanat Müzesi, İran’daki en önemli sanat merkezlerinden biridir. Mimar Kamran Diba, binayı tasarlarken klasik Pers mimarisi ile modern mimari unsurları çok iyi bir şekilde birleştirerek ortaya muhteşem bir şaheser çıkarmayı başarmıştır. Özellikle antik Pers döneminin rüzgar yakalayıcıları modernize edilerek binanın tepesine oturmuş dört yapıda somutlaştırılmıştır.
Müze, kısaca KMoCA olarak bilinir ve ilk olarak 1977 senesinde İran kraliçesinin destekleriyle kurulmuştur. İslam Devrimi sonrasında kapatılan müze, 2012 senesinde yeniden ziyarete açılmıştır. Müze içinde 4.000 parçadan oluşan koleksiyon ağırlıklı olarak Batı modern sanat eserlerine odaklanıyor. Müzede özellikle Avrupa’nın 19. ve 20. yüzyıl sanat eserleri sergileniyor.
Neden gitmeliyim? Müze içinde toplamda 9 adet sanat galerisi bulunuyor ve bu galeride sergilenen eserler ziyaretçilerin Avrupa modern sanat dünyasını daha yakından tanımalarına olanak tanıyor.
Burası neresi? Moghadam Müzesi, tarihi, mimarisi ve bina içinde bulunan eski eserler bakımından çok büyük bir değer taşıyan Kaçar döneminden kalma tarihi yapılardan biridir. Bu tarihi konak, esasen Mohammad Taghi Khan Ehtesab-ol-Molk isimli dönemin saraylarından birine ait olan Kaçar döneminden kalma oldukça lüks bir evdir.
Kaçar binalarının en lüks örneklerinden biri olan bu yapı, Ehtesab-Ol-Molk’un vefatının ardından oğlu Mohsen’e miras kaldı. Mohsen’in ölümünden sonra evin denetimi Tahran Üniversitesi’ne geçti ve 2009 yılında restore edilen ev, müze olarak ziyarete açıldı.
Neden gitmeliyim? Günümüzde bu eski köşkte kumaş koleksiyonları, nargile, madeni para, mühür, çini, oyma taş vs. çok değerli eşyalar saklanmaktadır. Müze, geç Kaçar dönemiyle ilgili Tahran’da görülebilecek en önemli noktaların başında gelmektedir.
Burası neresi? Zaman Müzesi, tarihi eserlerin değerli bir hazinesi haline gelen muhteşem alçı süslemelere sahip evlerden birinde bulunmaktadır. Burası tarihi Kaçar dönemine kadar uzanan bir Pehlevi binasıdır. Mevcut belgelere göre müzenin şu anki bahçesi 1346 yılında Khodadad tarafından satın alınmış ve kendisi sanata çok meraklı olduğundan burayı adeta bir sanat mabedi haline getirmiştir.
1999 yılında ziyarete açılan ve 2003 yılında ulusal anlamda tescillenen Zaman Müzesi içinde, Profesör Mahmud Hesabi gibi İranlı ünlülerin saatlerinin yanı sıra, Nasır el-Nasır el-Ali gibi ünlülerinde saatleri ve saat temalı diğer eşyaları muhafaza edilmektedir. Ziyaretçiler güneş saati, lüks ve dekoratif saatler gibi çeşitli saatleri de bu müzeyi ziyaret ettiğinde görebilmektedir.
Neden gitmeliyim? Müzede bulunan değerli hazinelerin yanı sıra müzenin bulunduğu binanın etkileyici mimarisi ve kendine has sıvası da ziyaretçiler için burayı çok çekici kılmaktadır. Bu arada müzenin avlusunda da farklı dönemlere ait çeşitli saat türleri de görülmeye değerdir.
Burası neresi? 2010 senesinde alına Kutsal Savunma Müzesi, 1980-1988 yılları arasında İran ile Irak arasında meydana gelen kanlı savaşa adanmış, İran’ın yakın tarihindeki bu önemli olayı anlamak için ziyaret edilmesi gereken önemli tarihi müzelerden biridir.
Abbas Abad bölgesinde bulunan müzede, savaşa dair kalıntılardan ve fotoğraflardan oluşan eşsiz ve ilginç bir koleksiyon sergileniyor. İçeri girdikten sonra sergi toplamda 7 odadan oluşuyor ve girişte genellikle ziyaretçilere programın taslağını sunan bir görevli bulunur.
Neden gitmeliyim? Holy Defence Museum, 1 milyon insanın hayatına mal olan önemli savaşın anılarını aktaran ve insanların savaşın acımasızlığını daha derinden hissetmesini sağlayan yerler arasında bulunuyor. Dilerseniz müzenin dükkanından bu savaş ve savaşta hayatını kaybedenler hakkında basılmış kitaplardan da alabilirsiniz.
Burası neresi? Fotoğrafçılıkla ilgili çeşitli sergilerin olduğu İran Fotoğraf Müzesi, fotoğrafa meraklı ziyaretçilerin Tahran’a geldiklerinde mutlaka zaman ayırması gereken duraklar arasında bulunuyor. Müze günümüzde Tahran Belediyesi Kültür Örgütü’ne bağlı olarak faaliyetlerini sürdürmektedir ve Haft-e-Tir Meydanı’nda yer almaktadır. Müzenin kuruluşu 1974 senesinde Dünya Müzeler Günü’nde gerçekleşmiştir. Bahman Celali ve Tahran Kültür ve Sanat Örgütü tarafından kurulan müzedeki en eski kamera ise 1900’lü yıllarından başına aittir.
Neden gitmeliyim? İran fotoğraf sanatına dair tarihi bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız Fotoğraf Müzesi, sizin için Doha’da görülmesi gereken önemli tarihi mekanlardan biridir. City Photo House Museum, Orta Doğu’daki fotoğraf sanatına adanmış ilk profesyonel müze olması nedeniyle de ayrı bir öneme sahiptir.
Burası neresi? Hasan Abad Meydanı, kubbe şeklinde ve simetrik binalardan dolayı oldukça farklı bir atmosfere sahiptir. Özellikle meydanda bulunan iplik dükkanları burayı turistler için cezbedici bir yer yapmaktadır. Bu dükkanlar sayesinde sonbahar ve kış aylarında meydan oldukça kalabalıktır ve Tahran’daki birçok önemli cadde bu meydanda kesişmektedir.
Hassan Abad Meydanı, Kaçarlar döneminde 1800’lü yılların sonunda kurulmuştur. Meydan kurulmadan önce arazi üzerinde Mirza Yousef Ashtiani’ye ait büyük bir bahçe bulunmaktaydı. Tahran’ın genişlemesiyle birlikte bahçenin yerini sekiz kubbeli binalar aldı ve zamanla burası şehrin önemli meydanlarından biri haline geldi.
Neden gitmeliyim? Hem iplik dükkanlarını ziyaret etmek hem de çevredeki tarihi yapıları incelemek için bu önemli meydanı ziyaret listenize dahil etmelisiniz.
Burası neresi? Baharestan Sarayı’nın bulunduğu bu meydan, Tahran’ın en eski meydanlarından biridir. Buradaki saray ise Mirza Hüseyin Han Sepahsalar tarafından kurulmuştur. Meydanın ortasında bulunan heykel ise Ayetullah Modarres’in heykelidir. Meydanın kuzey kısmında daha önce Fathali Şah’ın Negarestan bahçesi bulunmaktaydı ancak inşa çalışmaları ile bu bahçe yok olmuş ve yerine Tahran Üniversitesi kurulmuştur.
Neden gitmeliyim? Baharestan bölgesi, Tahran’ın en eski yerleşim yerlerinden biri olduğundan, burada birçok tarihi yapıyı inceleyebilir ve Tahran’ın geçmişteki yüzünü görme şansına sahip olabilirsiniz.
Burası neresi? Tahran’ın merkezinde, güney kısımdaki Molavi Caddesi’ne yakın bir konumda bulunan Tahran Çarşısı, büyük çatılı geçitlerin yanı sıra pazarlara, dükkanlara, tekkelere ve birçok pasaj ve koridora ev sahipliği yapmaktadır.
İstanbul‘daki Kapalı Çarşı’nın bir benzere olan Tarihi Tahran Çarşısı’nın uzunluğu, koridorlarla birlikte toplamda 10 kilometreyi bulunuyor ve çarşı boyunca 180 dükkan sıralanıyor. Çarşının yapım zamanı olarak bazı kaynaklar 19. yüzyılda Kaçarlar dönemini, bazı kaynaklar ise 17. yüzyılda Safeviler dönemini işaret etmektedir.
Neden gitmeliyim? Hayli kalabalık ve curcunalı bir ortama sahip olan Tahran Çarşısı, ziyaretçilerine tipik bir İranlı gibi alışveriş yapma deneyimi sunması nedeniyle şehre gelenler için uğranması gereken alışveriş durakları arasında yer alıyor. Özellikle baharat türevi yenebilecek şeyler turistler için hayli ilgi çekicidir.
Burası neresi? Tecriş, Tahran’daki birçok önemli noktanın kesişim noktalarından biridir ve buradaki çarşı, Tahran’daki popüler turistik yerler arasında bulunuyor. Tecriş Çarşısı, Tahran şehir merkezinde bulunan Tahran Tarihi Çarşısı’nın mimari unsurlarına çok benzerlik göstermektedir ve geçmişi 200 yıldan fazladır.
Çatılı bir yapıya sahip olan Tecriş Çarşısı, her gün binlerce insanın mal almak ve satmak için uğradığı önemli ticaret merkezlerinden biridir. Çok katlı binaların inşası nedeniyle hasar görmüş olsa da günümüzde varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Çarşı içinde elektronik eşyalardan baharata, sanat eserlerinden ev eşyalarına kadar bir çok ürünü bulmak mümkün olmaktadır.
Neden gitmeliyim? Çok çeşitli alışveriş olanaklarını sunan Tecriş Çarşısı, bir İranlı gibi alışveriş yapma deneyimi yaşamak isteyenler için görülmesi gereken noktalar arasında bulunuyor.
Burası neresi? Tahran’ın Oudlajan isimli bölgesinde bulunan Pamenar Camii, 13. yüzyıldan kalma çok önemli tarihi bir yapıdır ve ulusal bir miras alanı olarak tescillenmiştir. Caminin bulunduğu mahallede Qavam ailesi, Mostofi Ailesi, Nasirullah, Seyed Hassan Modarres gibi İran’ın çok önemli siyasi isimleri yaşamıştır.
Caminin minaresi yapının en dikkat çekici kısmıdır. Minare firuze renkli çini işlemelerle süslenmiş ve tuğladan yapılmıştır. Bu da minareye oldukça farklı bir hava katmaktadır ve bölgeden geçenlerin dikkatini çekmesini sağlamaktadır.
Neden gitmeliyim? Geçmişte Tahran’ın en lüks semtini görmek ve bu muhteşem minareyi incelemek için Pamenar Camii’ne mutlaka zaman ayırmanızı tavsiye ediyoruz.
Burası neresi? Mescid-i Emam, Mescid-i Şah ya da Sultani Camii isimleriyle de bilinen imam Humeyni Camii, Naser Khosro Caddesi’nin yakınlarında, Tahran Kapalı Çarşı’ya yakın bir konumda bulunuyor. Caminin inşası Şah Kaçar döneminde gerçekleşmiştir.
Caminin mimarisinde dikkat çeken unsurlar arasında dört ivanlı avlusu ve ivanlardaki tonozlu mukarnaslar bulunuyor ve bunlar 17. yüzyıldan kalma İsfahan’ın kraliyet saraylarını anımsatıyor. Bununla birlikte gösterişli çini süsmeleri caminin Kaçar dönemine ait olduğunu bizlere gösteriyor.
Neden gitmeliyim? Şehrin en büyük ve tercih edilen camilerinden biri olması ve Kapalı Çarşı’ya olan yakınlığı, İmam Humeyni Camii’ni turistler için Tahran’ın mutlaka görülmesi gereken tarihi ve turistik yerlerinden biri haline getiriyor.
Burası neresi? Hac Rajab-Ali Camii, Boozarjomehri Caddesi’nde bulunan Tahran’ın eski camilerinden biridir. Caminin yapımı 1850’li yıllara dek uzanmaktadır. Cami geçmişte bahçeler, geniş yaz ve kış bostanları, balkon ve güzel bir okuldan oluşan kompleksti ancak bu yapıların çoğu günümüzde dükkan ve ev olarak kullanılmaktadır.
Caminin süslemesinde kullanılan muazzam Kaçar çiniler oldukça dikkat çekicidir. Çini eserlerin ortasında çini sanatçısının ismi ve eserin ortaya çıkarıldığı tarihin bulunduğu bir daire yer almaktadır. Bu daire içinde Ostad Mohammed Gholi Shirazi ve 1262 Hicri tarihi yazılıdır.
Neden gitmeliyim? Tahran’da ayakta duran en eski camilerden biri olması, bu yapıyı diğerlerinden daha değerli kılmaktadır ve üzerindeki çini işlemeleri ise kesinlikle görmeye değerdir.
Burası neresi? Mostafa Humeyni Caddesi’ndeki Sipehsalar Camii, 19. yüzyılda Haj Mirza Hassan Khan Sepahsalar ve kardeşi Moshirodoleh tarafından kurulmuştur. Cami, 37 metre yüksekliğindeki kubbesiyle dikkat çekmektedir ve İran mimarisi ile İstanbul’daki Sultanahmet Camii mimarisinin bir karışımı olarak Tahran’da inşa edilmiş ilk cami olma özelliğine sahiptir. Caminin adı, 1979 yılındaki İran Devrimi sonrasında Shahid Motahhari Camii olarak değiştirilmiştir.
Medrese şeklinde planlanan kompleks 62 metre uzunluğa ve 61 metre genişliğe sahip, yaklaşık bir kare şeklindedir ve 60 odacığı bulunmaktadır. Yapı içinde odaların yanı sıra revaklar, koridorlar, iki katlı bina, minareler, gece ibadet yerleri ve kütüphane gibi farklı kısımlar da yer almaktadır. Caminin ana giriş kapısı ve cephesi oldukça farklı bir Kaçar stiline sahiptir. Kaçar tarzındaki çiçek motifli çiniler de avluyu süslemektedir.
Neden gitmeliyim? Geçmişin izlerini hala üzerinde taşıyan Sipehsalar Camii, özellikle etkileyici mimarisi ile görülmeye değer bir yapıdır. Özellikle gece saatlerinde buradan geçiyorsanız caminin muhteşem ışıklandırmayla birlikte çok daha güzel bir görünüme kavuştuğunu görebilirsiniz.
Burası neresi? Tahran Kapalı Çarşı’ya yakın bir konumda bulunan kilise, Tahran’da Ermeniler tarafından inşa edilmiş ilk kilise olma özelliğini taşıyor. Kilise Kaçar Kralı Feth Ali Han’ın izniyle Tahran’a getirilen bir düzine Ermeni aile tarafından yaptırılmıştır.
Tahran’daki en eski kilise olarak kabul edilen Aziz Thaddeus Kilisesi’nin 12. yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir. Kilisenin inşa edildiği arazinin bir kısmı Hristiyan nüfusunun defnedilmesi için kullanılmıştır. Kilisede bazı Ermeni şahsiyetlerin yanı sıra bazı yabancılar da defnedilmiştir. Gürcü bir prens de dahil olmak üzere birçok yabancı kültürel ve politik isim de buraya gömülmüştür.
Neden gitmeliyim? Tahran’ın en eski kilisesini görmek için bu tarihi yapıyı mutlaka ziyaret listenize dahile etmelisiniz.
Burası neresi? 1970 yılında tamamlanmış olan Aziz Sarkis Katedrali, Tahran’da görebileceğiniz en büyük kilisedir. Katedral İran’da yaşayan Markar Sarkissian isimli bir Ermeni tarafından yaptırılmıştır ve katedralin tasarımı ise mühendis Eugene Aftandilian tarafından yapılmıştır.
Katedral 36,5 metre uzunluğa ve 17,8 metre genişliğe sahiptir. Katedral ilk inşa edildiğinde duvarlarına bağlı olan kubbesi, zamanla çökme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığından kubbenin daha fazla zarar görmemesi için dört tane sütunla desteklenmiştir.
Neden gitmeliyim? Burası Tahran’da yapılacaklar listesinde ilk sıralarda bulunmasa da, yoğun güvenlik önlemleri altında bir İslam Cumhuriyeti’nde Hristiyan yaşamının nasıl geliştiğini kaçırmamalısınız.
Burası neresi? Rey Ateş Tapınağı ya da Mil Tepesi olarak da bilinen Behram Ateş Tapınağı’nın geçmişi, neredeyse 1800 yıl öncesine yani Sasani dönemine kadar uzanmaktadır ve Rey şehrinin 12 kilometre güney doğusunda yer almaktadır. Bununla birlikte tapınağın daha da erken dönemlerde inşa edildiğine dair bazı inanışlar da bulunuyor. Ghal’eh Noe Köyü’nün yüksek tepelerindeki saray veya ateş tapınağının kalıntıları oldukça dikkat çekicidir.
Ateş Tapınağı, Değirmen Tepesi olarak adlandırılan yüksek bir tepe üzerinde yer almaktadır. Anıtın doğu tarafında dört sütunlu bir revak bulunmaktadır. Ateş Tapınağı’nın bazı kısımları İskender’in saldırıları sırasında yok olmuş, geriye iki yüksek sütun ve anıtın bazı parçaları kalmıştır. Anıtın yapımında çamur, tuğla, moloz taşlar ve sıva kullanılmıştır.
Neden gitmeliyim? İlk olarak 1913 yılında Fransız Jack Du Morgan tarafından onarılan anıt, daha sonra çeşitli araştırmacılar tarafından incelenmiştir. Bahram Ateş Tapınağı, Tahran’ın en değerli antik kalıntılarından biri olması nedeniyle Tahran’ın önemli tarihi yerleri arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Darband Caddesi’nde bulunan Zahirodoleh Mezarlığı, Tahran’ın kuzey kısmına düşmektedir. Mezarlığın içinde bulunduğu bahçe 3.000 m²’lik bir alana yayılmıştır ve “Rahi Mo’ayeri”, “Iraj Mirza” ve “Furooq Farokhzad” başta olmak üzere pek çok önemli sanatçının son dinlenme yeri olmuştur.
Neden gitmeliyim? Bu mezarlık, İran’ın en ünlü kişilerinin defnedildiği yer olması nedeniyle, diğer mezarlıklardan daha ayrı bir öneme sahiptir. Bu tarz anıtsal noktalar ilginizi çekiyorsa listenize burayı da dahil edebilirsiniz.
Burası neresi? 33 metre yüksekliğe ve 22 metre genişliğe sahip bir kubbeye sahip olan bu türbe, Ray dağlarının güney eteklerinde bulunuyor. Etrafı taş duvarlarla çevrilmiş kubbe, Dylamit döneminden kalma bir yapıdır.
Neden gitmeliyim? Hem Şii hem de Sünni mezhepler için önemli bir figür olan Shahrbanu’nun türbesi, bu nedenle İslam dini için Tahran’daki önemli türbelerden biri olarak kabul edilmekte ve Müslümanlar tarafından sıklıkla ziyaret edilmektedir.
Shehr Banu Efsanesi: İslami kaynaklara göre, Shahrbanu, İran’ın Müslümanlar tarafından fethi esnasında yakalanmıştır. Arap soylular tarafından koca olarak bir seçim yapması istendiğinde kendisinin İmam Hüseyin’le evlenmek istediği rivayet edilmektedir. Şii kaynakların çoğunda kendisinin oğlu Ali’yi dünyaya getirmesinden kısa bir süre sonra öldüğü ve Hz. Muhammed’in ailesiyle birlikte Cennet el-Baki’ye gömülmüştür.
Burası neresi? İmamzade Yahya Vadisi’nde Oodlajan bölgesinde bulunan İmamzade Yahya Türbesi, 1490 yılından kalmasına karşın, zamanla yıpranmasından ötürü 1902 senesinde aynı ölçülere göre yenilenmiş ve onarılmıştır. 2,5 metre yüksekliğindeki bir kaidenin üzerine antik bir sanduka yerleştirilmiştir. Sandukanın uzunluğu 1.06 metre ve yüksekliği 1.18 metredir. Türbenin yapısı incelendiğinde Moğollar döneminden kaldığı anlaşılmaktadır.
Neden gitmeliyim? İmamzade Yahya bölgesine uğradıysanız bu türbeyi de Tahran tarihi yerler listenize dahil edebilirsiniz.
Burası neresi? 9,5 hektarlık bir alanda kurulmuş olan bu eski mezarlık, Mirzadeh Eshqi ve Dehkoda gibi önemli politikacı ve sanatçıların son dinlenme yeridir. Mezarlığın doğusunda da aynı isimle bir türbe yer almaktadır. Türbe Abol Hassan Ali Ebnal Hossein Ebne Babvaih Qomi’nin mezarına ev sahipliği yapmaktadır. Türbenin kubbesi turkuaz renkli çinilerle kaplıdır ve Safevi döneminden kalmadır.
Neden gitmeliyim? Turkuaz kubbeli türbe ve ünlü kişilerin son dinlenme olan bu eski mezarlık huzurlu bir iklimde sakin bir gezinti yapmak isteyenler için idealdir.
İçeriğimizle ilgili görüşlerinizi ve eklemek istediklerinizi yorum kısmından paylaşarak, yazımızın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.
Münih nerede & Hangi ülkede? Avrupa'nın önemli ülkelerinden Almanya'nın kültürel açıdan en önemli şehri olarak…
Sofya Nerede & Hangi Ülkede? Sofya, Bulgaristan sınırları içerisinde bulunmakta olup, ülkenin başkentidir. Adını, bulunduğu…
Hap Niteliğinde Bilgiler Şehir hakkında: Azerbaycan'ın modern başkenti olan Bakü, eski Farsçada "Tanrı’nın Şehri" olarak adlandırılırken,…
Phuket Nerede & Hangi Ülkede? Phuket, Tayland'ın güney eyaletlerinden biri olup ülkenin en büyük adasıdır.…
Budapeşte gezisine çıkmadan önce birlikte keşfedelim; Şehir Hakkında: Macaristan’ın başkenti Budapeşte, ülkenin hem politik hem…
Selanik gezisine çıkmadan önce birlikte keşfedelim; Şehir Hakkında; Selanik, uzun yıllar Osmanlı topraklarında bulunan, günümüzde…