Bir şehir olarak Muskat, sahip olduğu güzellikler ile tıpkı Alaattin gibi sihirli bir halının üzerinde muhteşem bir yolculuğa çıkmış gibi hissedeceksiniz. Hazırladığımız Muskat tarihi yerler listemizde şehrin en önemli tarihi noktaları ile ilgili bilgileri ve fotoğrafları bulabilirsiniz.
Muskat’ın tarihi hakkında; Bir imparatorluğun ve saltanatın başkenti olmasına karşın, Muskat yüzyıllar boyunca dış dünya tarafından zar zor fark edilen bir şehir olmuştur. Şehrin tarihine dair ilk kanıtlar MÖ 2. yüzyıldan kalma yazılardan Ptolemy’den gelmiştir. Bundan sonra çabalara rağmen, şehir 13. yüzyıla kadar bir belirsizliğe bürünmüştür.
Muscat’ın oluşum yılları hakkında çok az şey biliniyor ancak 14. yüzyıla gelindiğinde burası önemli bir ticaret limanı olmuştur. Bu başarı onu bir hedef haline getirince 1580’de Portekizliler burayı ele geçirmiştir. Ancak burası sadece Portekizlilerin hedefi olmamıştır ve limanı Osmanlılardan korumak için Portekizliler Al JAlali ve Al Mirani kalelerini inşa etmek zorunda kalmıştır.
1649’de Portekizliler Muskat’tan sürülmüş ve şehir 1793’de Umman’ın başkenti olarak Afrika’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyanın başkenti olmayı sürdürmüştür. 19. yüzyılda ise İngilizler, Muscat’ı Hindistan, Afrika ve Orta Doğu’daki çıkarları için bir geçiş noktası olarak kullanmış ve bu durum şehrin giderek fakirleşmesine neden olmuştur.
Şehrin fakirleşmesiyle birlikte aşiret saldırıları da artmış ve 1915 ile 1963 yılları arasında Sultan İngilizlerden iki defa yardım almak zorunda kaldı. Sultan Qaboos’un yönetimi ele almasıyla birlikte ise şehirde refah ve barış hakim olmuş, yeniden yapılanma çalışmaları sayesinde Muskat günümüzde bir metropol haline gelmiştir.
Muskat’ın en ünlüleri; Al Alam Sarayı ve dünyanın en büyük camilerinden biri kabul edilen Sultan Qaboos Ulu Camii, Muskat’ın en meşhur tarihi yerleri arasında bulunuyor. Bunun yanı sıra Al Jalali ve Al Mirani kaleleri, her ne kadar içine girilemese de şehrin tarihinde önemli bir yere sahip olduğundan görülmesi gereken noktalardır.
Muskat gezi tavsiyesi; Umman ve Muskat halkı, dünyadaki en sıcakkanlı insanlardan olduğundan burada çok fazla yabancılık çekmeyeceğinizi söyleyebiliriz. Herhangi bir şeye ihtiyacınız olduğunda yerli halktan çekinmeden yardım isteyebilirsiniz, seve seve yardımcı olacaklardır.
Umman’a girişte kapı vizesi almanız gerekiyor. Vizenizi aldıktan sonra rahat bir şekilde ülkeye giriş yapabiliyorsunuz. Ülkede para birimi olarak Umman Riyali kullanılıyor ve 1 Umman Riyal, 2021 yılı itibariyle yaklaşık olarak 35 Türk Lirası’na karşılık geliyor. Yani ülkenin para birimi Türk Lirası karşısında hayli değerli! Tabi bu değer oranı sizi ürkütmesin, Muskak’taki fiyatlar da ona göre ve ülkemizle kıyaslandığında şehrin çok pahalı bir yer olmadığını söyleyebiliriz ancak çok da ucuz olduğunu düşünmeyin 🙂
Son olarak Muskat çok keyifli bir şehir ancak burası için 1 günlük bir gezi planı yeterli olacaktır. Daha geniş bir şekilde şehri gezmek isterseniz de taş çatlasın 2 gün gerekecektir. Şehrin en önemli tarihi noktaları genellikle birbirine yürüme mesafesinde olduğu için bu yerleri kısa bir süre içinde görebilirsiniz.
Müzekart; Muskat’ta kullanabileceğiniz herhangi bir turist kartı bulunmadığı için girişte ücret gereken noktalara girerken bu ücreti ödemeniz gerekiyor. Bu nedenle Muskat gezisi esnasında yanınızda bir miktar bölgenin para biriminden nakit bulundurmanız faydalı olacaktır.
Burası neresi? Eski Şehir’e girerken sizi Muskat Kapı Müzesi karşılıyor. Aslen bir kapısı olan bu tarihi eser, o zamandan beri şehrin tarihini gösteren ve ünlü sulama sistemlerini anlatan bir müze haline gelmiştir. Kapının tepesine tırmandığınızda ise sizi muhteşem bir manzara bekliyor.
Kapı, surlarla çevrilmiş Muskat şehri ile Corniche yolu arasında bulunuyor. Kapı, 1970 yılına kadar aslı görevini yerine getirmekteydi. 2001 yılının Ocak ayında ise müze olarak şehre ve şehre gelen ziyaretçilere hizmet etmeye devam etmiştir.
Neden gitmeliyim? Ziyaretçilere farklı bir dünyanın kapılarını aralayan müze, Umman Sultanlığı’nın ortaya çıkışı ve gelişimi, aynı zamanda Muskat’ın tarihi ve eserlerini yakından tanımak için Muskat’ta mutlaka ziyaret edilmesi gereken tarihi yerler arasında bulunuyor.
Burası neresi? Al Alam Sarayı’na yakın bir konumda bulunan Umman Fransız Müzesi, yaklaşık 170 yıllık tarihi bir ev içinde bulunuyor. Sultan Faysal Bin Turki, evi 1896 yılında Fransa‘nın Muskat’taki ilk konsolosu Paul Ottavi’ye konsolosluk binası olarak kullanılması amacıyla hediye etmiştir. Evin müze olarak kullanılması ise Sultan Qaboos tarafından 1992 senesinde gerçekleşmiştir.
Müze odalarında Deniz Seyrüsefer Salonu’nun yanı sıra Umman ve Fransız gemilerinin maketleri, geleneksel kostümlerin sergilendiği bir salon ve iki ülke arasındaki kültürel bağı yansıtan birçok farklı eser ve resim sergilenmektedir. Eserler ve tarihi nesneler iki kattaki salonlarda görülebilmektedir.
Neden gitmeliyim? İki ülke arasındaki ilişkilerin incelenebileceği müze, Maskat şehrindeki 19. yüzyıl sömürge yaşamının ilginç bir görüntüsünü sunması nedeniyle de görülmeye değer tarihi noktalardan biridir.
Burası neresi? 1998 senesinde ziyarete açılan Beyt El Zübeyr Müzesi, Eski Muskat şehrinde bulunan Muskat müzeleri içinde mutlaka zaman ayrılması gereken noktalardan biridir. Müze, isminden de anlaşılacağı gibi Zübeyr ailesi tarafından finanse edilmektedir ve ülkenin en iyi koleksiyonlarından birine sahip olduğu söylenmektedir.
Burası küçük bir müze olmasına karşın, geleneksel silahlar, mücevherler, yöresel kıyafetler, ev eşyaları ile Umman’daki kentsel ve kırsal yaşamı temsil eden çeşitli modellerle ziyaretçilerine dolu dolu ve çok keyifli bir müze gezisi yapma imkanı sunmaktadır. Kompleks beş ayrı binanın (Bait Al Bagh, Bait Al Dalaleel, Bait Al Oud, Bait Al Nahdhah ve Gallery Sarah) yanı sıra geleneksel bir şekilde tasarlanmış bir bahçe, kafe ve hediyelik eşya dükkanından oluşmaktadır.
Neden gitmeliyim? Beyt El Zübeyr Müzesi, Umman ve Muskat’taki günlük yaşamı, etnografik unsurları daha iyi anlamak için en mükemmel yerlerden biridir. Müze, aynı zamanda ülkedeki mimari açıdan çok önemli yapılardan biri olarak kabul edilmektedir ve 1999 senesinde Umman’da ilk kez verilen Sultan Qaboos’un Mimari Mükemmellik Ödülü’ne layık görülmüştür.
Burası neresi? Naseeb Evi olarak da bilinen 19. yüzyıldan kalma bir binada bulunan müze, Muskat’ta görülmesi gereken meşhur tarihi yerler arasında bulunuyor. Ev, bir tüccar olan Naseeb Bin Muhammed tarafından yaptırılmıştır. Evin adı birinci katta cephe boyunca uzanan balkondan almıştır ve “barandah” kelimesi veranda kelimesinin yerel telaffuzudur. Müzenin açılışı resmi olarak 16 Aralık 2006 tarihinde Miras ve Kültür Bakanı Majesteleri Seyyid Haitham Bin Tariq Al Said tarafından gerçekleştirilmiştir.
Müze, Muskat’ın Al Khoud bölgesinde bulunuyor ve uluslararası koleksiyonlardan ödünç alınan kemiklerle yapılmış olan dinozor iskeleti müzenin en ilgi çekici noktalarının başında geliyor. Etnografik unsurların sergilendiği müze, sadece Muskat’ın değil, bütün Umman’ın bölgesel, ticari ve kültürel anlamda tanımak açısından çok önemlidir. Müzenin zemin katı sergi alanı olarak kullanılmaktadır.
Neden gitmeliyim? Müze, Muskat’ın jeolojik oluşum döneminden günümüze kadar olan tarihini, tektonik hareketlerin resimlerini gösteren etkileşimli teknolojiyle desteklenen çeşitli belgeleri içeriyor.
Burası neresi? Silahlı Kuvvetler Müzesi, Ruwi bölgesindeki Fort Al Falaj Evi içinde yer almaktadır. Müzeyi ziyaret edenler, Umman Silahlı Kuvvetleri’nin tarih boyunca gelişimini hem görsel hem de sesli olarak gösteren silahlar, giysiler, aletler ve diğer savunma araçlarını görebiliyor.
Müzenin bulunduğu tarihi kale, 1845’te Seyyid Bin Said bin Sultan döneminde inşa edilmiştir. Müzenin açılışı ise Sultan Qaboos tarafından 1988 senesinde gerçekleşmiştir. Müzede İslam öncesi Umman döneminden Rönesans dönemine kadar olan dönemlere ait çeşitli silah ve diğer askeri malzemeleri inceleme fırsatına sahip olabiliyor.
Neden gitmeliyim? Burası, Umman Sultanlığı içindeki tek askeri müze olma özelliğini taşımaktadır ve özellikle Umman’ın askeri tarihini merak edenler için Muskat tarihi yerler listesine dahil edilmesi gereken bir müzedir. Ziyaretçiler müzede özellikle Umman’ın kurulduğu 1970 senesinden günümüze Umman ordusunun gelişimini görebilmektedir.
Burası neresi? Doğa Tarihi Müzesi Muskat’ta Al Khuwayr’daki Miras ve Kültür Bakanlığı binasında bulunuyor. Umman topraklarındaki canlı yaşamına dair ilk belirtilerden günümüze olan olan yaşam döngüsünü tasvir eden başlıca müzelerden biri olarak kabul edilmektedir. Müze 30 Aralık 1985 tarihinde açılmıştır.
Müze, küçük bir boyutta olmasına karşın Umman’ın biyolojik zenginliğini göstermeyi güzel bir şekilde başarıyor. Müze, Umman topraklarında vahşi doğada yaşayan, nadir bulunan doldurulmuş hayvanları, deniz organizmalarının iskeletlerini, geçmişte bölgede yaşamış ve nesli tükenmiş olan kuş ve sürüngenleri içermektedir.
Müzede sergilenen nesneler arasında Al Huquf’ta bulunan 260 milyondan daha yaşlı olduğu tahmin edilen ağaç fosilleri, Rustaq’ta bulunan 270 milyondan daha yaşlı mercan fosilleri gibi çok nasıl nesneler de bulunuyor. Ayrıca bazı nadide maymun türlerine ait dişler ve 15 ile 35 milyon yıl öncesine tarihlenen çeşitli hayvan dişleri de bulunuyor.
Neden gitmeliyim? Çeşitli sürüngen, kelebek, balina ve ağaç fosillerinin sergilendiği Doğa Tarihi Müzesi, Umman’daki canlıların tarihine odaklanan ve dünya genelinde beğeni toplayan önemli biyoloji müzelerinden biri olarak kabul ediliyor.
Burası neresi? 1978 senesinde açılan Ulusal Müze, daha öncesinde Nadir Bin Faysal Bin Turki’nin evi olarak bilinmekteydi. Müze, 1988 senesinde Muskat’a bağlı Ruwi’ye taşınmış ve Ulusal Müze adını almıştır. Mevcut müze, 2013 yılında kurulmuş ve 2016 yılında ise açılmıştır.
Müzede ziyaretçiler Umman geleneksel yaşamına dair birçok farklı bilezik, kolye, yüzük, bakır aleti ana salonda görebilmektedir. Müzede aynı zamanda gümüş eşyaların, geleneksel Umman gemilerinin prototipinin, bazı belge ve posta pullarının sergilendiği bir bölüm de bulunuyor.
Neden gitmeliyim? Umman kültürüne dair çeşitli nesneleri görmek ve bu kültürü daha takından tanımak için bu önemli müze mutlaka Muskat tarihi yerler listenizde bulunmalıdır.
Burası neresi? Sultan’ın tören sarayı olarak kullanılan Al Alam Sarayı, Eski Muskat’ın kalbinde yer alıyor ve 16. yüzyılda Portekizliler tarafından savunma amacıyla yapılan Al Jalali ile Al Mirani kaleleri tarafından çevrilidir. Sultan Kabus’un sarayı incelendiğinde Fars, Arap ve Hint mimarisinin etkileri net bir şekilde görülebilmektedir.
Bait Al Alam isimli esas sarayın geçmişi 200 yıldan fazladır. Canlı altın ve mavi renklerden bir cepheye sahip olan saray ise 1972’de kraliyet ikametgahı olarak mevcut sarayın yerine yeniden inşa edilmiştir. Sarayın ön cephesi iki altın ve iki mavi sütunda çevrelenmiştir. Saray günümüzde çoğunlukla seçkin misafirleri ağırlamak, toplantılar yapmak gibi resmi işler için kullanılmaktadır.
Saray, çevresindeki gösterişten uzak binaların aksine, titizlikle parlatılmış mermer yüzeylere sahip zarif ve gösterişli bir şekilde tasarlanmıştır. Esas olarak törenler için kullanılmasına karşın saray içinde kendi havuzu, spası ve duvarlarla çevrili bahçeleri olan bir misafir villasına da ev sahipliği yapmaktadır.
Neden gitmeliyim? Saray Sultan’ın konutu olduğu için girişe izin verilmiyor ancak dışarıdan bu muhteşem sarayı inceleyebilir ve fotoğraflarını çekebilirsiniz. Bu muhteşem kraliyet konutu, Umman kraliyet ailesinin üst kademelerine göz alıcı bir bakış sunuyor.
Burası neresi? Etkileyici Mirani Kalesi’nin hemen altında bulunan Al Khor Camii, Maskat camileri içinde en güzellerinden biridir. Çağdaş bir mimari ile inşa edilen bu renkli cami, Arap, Fars ve Hint mimari tarzlarının bir karışımı şeklinde inşa edilmiştir. Camide Umman kraliyet ailesine mensup kişiler de zaman zaman dua ettiği için “Aile Camii” şeklinde de adlandırılmaktadır.
Orijinal caminin tam olarak ne zaman inşa edildiği bilinmiyor. Bir zamanlar Mescid Al Shuhadaa veya Şehitler Camii olarak bilinen ibadethane, 17. ve 18. yüzyılda Portekizlilerin işgali sırasında ölen birçok Ummanlı için cenaze namazının kılındığı yer olması nedeniyle manevi açıdan çok önemli bir noktadır. Cami 1980 senesinde Sultan Qaboos tarafından gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarıyla günümüzdeki şeklini almıştır.
Al Alam Sarayı’nın hemen arkasında bulunan Al Khor Camii, mavi kiremitlerle bezeli dış kısmı ve iç kısmındaki etkileyici unsurlarla sizi kendisine hayran bıraktırıyor. İçerideki vitray pencereler ve kaligrafiyle kaplanmış tavana baktığınızda gözlerinizi ayıramayacaksınız.
Neden gitmeliyim? Al Khor Camii, Umman’daki en eski ve en güzel camilerden biri olduğundan “Muskat’ın tarihi yerleri nerelerdir?” sorusunun cevabı arayan gezginler için mutlaka listede bulunması gereken önemli bir dini noktadır.
Burası neresi? Sultan Qaboos Ulu Camii, dünyanın en büyük üçüncü camisidir ve gökyüzünden uçakla giderken bile görülebilecek kadar büyük ve gösterişlidir. Umman’ın ana camisi olarak hizmet veren Ulu Camii’nin büyüklüğü anlamanız için birkaç sayısal bilgi vermek gerekebilir: Caminin zemini toplamda 21 tonluk halı ile kaplanmıştır, cami içindeki avizenin uzunluğu 14 metredir ve 20.000 kişi aynı anda bu camide ibadet edebilmektedir. Caminin kubbesi ise yerden 50 metre yüksekliktedir.
Cami, 4 Mayıs 2001’de ibadete açılmıştır. Caminin yapımı 6 yıldan fazla sürmüştür. Cami içindeki halılar arasında dünyanın en büyük ikinci el dokuması İran halısı da yer almaktadır. Caminin muazzam güzellikteki 5 minaresi ise özellikle gece gökyüzünde çok güzel görünmektedir. Caminin iç duvarlarında İslam sanatı ve çeşitli yazı stilleriyle Allah’ın birçok ismi de yazılıdır.
Neden gitmeliyim? Muskat’ın başlıca dini cazibe merkezlerinin başında gelen Sultan Qaboos Ulu Camii, çok önemli bir yapıdır ve şehre gelen herkes için mutlaka görülmesi gereken tarihi eserler arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Al Alam Sarayı’nın sol tarafında yer alan Al Mirani Kalesi, Portekizliler tarafından Al Jalali Kalesi ile aynı zamanda yapılmış tarihi bir kaledir. Muskat’taki en önemli kalelerden biridir. Halka kapalı olan bu kalenin varlığı limanın güvenliği için büyük bir öneme sahipti.
Umman Denizi’ne bakan kale, batı duvarının sonundaki yüksek kayalık bir tepenin manzarasına hakim olduğundan Al Gharbiya Kalesi olarak da adlandırılmaktadır. Bazılarına göre ise kalenin adı aslen “Amiral” anlamına gelen Portekizce bir kelime olan “Mirante” kelimesinden geldiğini söylerken, kimilerine göre kalenin adı “Miran Şah” isimli bir Pers liderinden gelmektedir. Kaleye ulaşmak için kayaya oyulmuş merdivenlerden çıkılması gerekmektedir.
Neden gitmeliyim? Muskat’taki simge tarihi yerler arasında bulunan Al Mirani Kalesi, Al Jalali Kalesi ile birlikte Muskat’ın ikonik görünümüne büyük katkı sunan bir yerdir. Kale günümüzde sadece dışarıdan görülebilse de bu bile kalenin etkileyiciliğinin farkına varmak için yeterli olmaktadır.
Al Mirani efsanesi: Efsaneye göre Potekizli komutan bir Hindu’nun kızına aşık olur ve onunla evlenmek ister. Düğün hazırlıklarının başladığı sırada Hindu da komutan üzerinde ayrıntılı bir numara yaptı ve onu kale içindeki bütün malzemelerin elden geçirilmesi gerektiğine ikna etti. Zamanla kale içindeki bütün barutu ve tahılı ortadan kaldırarak kalenin savunmasız kalmasını sağladı ve kale el değiştirdi. Portekizliler ise kısa bir süre içinde Muskat’tan kaçmak zorunda kaldı ve düğün de asla gerçekleşmedi.
Burası neresi? El Mirani Kalesi’ne komşu olan El Celali Kalesi, aynı dönemde Portekizliler tarafından 16. yüzyılda yapılmış şehrin önemli bir simgesel tarihi noktasıdır. Doğu tarafında kaldığı için “Al Sharqia Kalesi” olarak da bilinmektedir. Kimisi ise kalenin adının “büyük güzellik” anlamına gelen “Al Jalal” olduğunu ifade etmektedir. Bazı kimseler de kalenin isim kökeninin Pers lideri “Jalal Shah” olduğunu söylemektedir.
Kale, toplar için deliklerin olduğu bir duvarla birbirine bağlanan iki kuleden oluşmaktadır. Tamamen izole bir yapıda olması ve kayalık cephesinden ulaşılamıyor olması kalenin fethinin neredeyse imkansız olmasını sağlamıştır. Kaleye ancak küçük bir köprü ve merdiven yardımıyla ulaşılabilmektedir. Kale 20. yüzyılın büyük kısmında hapishane olarak kullanılmıştır.
Neden gitmeliyim? Muskat’ın tarihi kalelerinden biri olan yapı, heybetli görüntüsüyle ziyaretçileri kendisine hayran bırakmaktadır. Aynı zamanda kalede düzenlenen çeşitli askeri gösteriler esnasında muhteşem gayda performanslarına ve havai fişek gösterilerine tanıklık etme fırsatına da sahip olabilirsiniz. Kalenin bulunduğu konumun Eski Muskat’ın en güzel manzaralarından bazılarını sunması da burasını cazip bir destinasyon haline getirmektedir. Kale ise özellikle gece ışıklandırması ile muazzam bir görünüme sahip olduğundan kaleyi bir de gece görmenizi tavsiye ediyoruz.
Burası neresi? Nakhal Kalesi, sultanlığın en önemli tarihi eserlerinden biridir. Kale, içindeki müze için ziyaret edilmektedir ve burada tarihi değeri olan silahlar sergilenmektedir. Müze, Umman Turizm Bakanlığı’nın denetiminde işletilmektedir. Husn Al Heem olarak da adlandırılan kale, başkent Muskat’tan 120 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır ve Wadi Ar Rakeem’deki Nakhal vilayetinin girişinde bulunmaktadır.
Tarihi, güvenlik amacıyla inşa edildiği İslam öncesi döneme, 9. yüzyılın başlarına kadar uzanmaktadır ve kurulan keçi pazarıyla ünlenmiştir. Mevcut kalenin kuleleri ve girişinin ise 1834’te İmam Said Bin Sultan döneminde inşa edildiği biliniyor. Kalenin bugünkü halini alması ise 20. yüzyılın sonlarında Sulan Kabus tarafından gerçekleşmiştir.
Kale boyunca uzanmış palmiye ağaçları ile dikkat çekmektedir ve dağların arka planında muhteşem bir görüntü ortaya çıkmaktadır. Kale, Nakhal Dağı’nın eteklerinde düzensiz kayaların üzerinde inşa edildiğinden mimarisi de düzensiz şekildedir ve belirli bir planı bulunmamaktadır. İncelediğiniz zaman kalenin sanki kaya ile bir bütün olduğunu düşünebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? İyi bir şekilde döşenmiş olan kalelerin odaları, eski sakinlerinin yaşam tarzlarına yönelik fikir edinmek için muhteşem bir fırsattır. Burası aynı zamanda, Umman’da görülebilecek en görkemli kalelerden biri olması nedeniyle de görmeye değer tarihi eserler arasında yer almaktadır.
Burası neresi? Yapımına 2007 senesinde başlanan Opera Binası, 2011 senesinde tamamlanmıştır. Yaşı itibariyle tarihi açıdan büyük bir değer olmasa da sahip olduğu mimari ve kültürel unsurlar nedeniyle Muskat’ın görülmesi gereken yerleri arasında bulunduğunu söyleyebiliriz. Burası aynı zamanda Arap Yarımadası içindeki ilk opera binası olması nedeniyle de ayrı bir öneme sahiptir.
Sultan Qaboos, halkın sanatsal faaliyetlere daha fazla dahil olmasını istediği için bu binanın inşasını emretti. Teknolojik ve akustik unsurların da üst düzeyde kullanıldığı bina, bir gösteriyi izlerken size vaat edilen muhteşem gösteri deneyimine katkıda bulunuyor. Mimariye ilgi duyanlar için arazide bir gezintiye çıkmak da çok keyifli olacaktır.
Neden gitmeliyim? Biraz pahalı bir ziyaret noktası olsa da buraya mutlaka uğramanızı tavsiye ediyoruz. Dil konusu biraz problem ve bu nedenle bir oyun izlemek pek anlamlı gelmeyebilir ancak buna rağmen bu riski alıp bu ambiyans içinde bir oyun izleme tecrübesini yaşayabilirsiniz.
Burası neresi? Riyam Park Anıtı, Mutrah Kordonu’na bakan bir tepenin üzerinde devasa bir fincan şeklinde inşa edilmiştir. Anıt, Umman’ın 20. kuruluş yıldönümü şerefine dikilmiştir ve Muskat’ın en ikonik tarihi yerleri arasında bulunmaktadır. Anıt, şeklinden dolayı dev bir tütsü brolürü olarak da anılmaktadır ve özellikle akşam saatlerinde gerçekleştirilen aydınlatma ile muhteşem bir görüntüye bürünüyor.
Neden gitmeliyim? Anıtın içinde bulunduğu parkta yemyeşil bahçeler, çocuklar için küçük bir eğlence parkı, birkaç kahve dükkanı ve çok sayıda piknik yapılabilecek gölgelik alan, ziyaretçiler için çok keyifli geçirmeye olanak sunmaktadır.
Hazırlamış olduğumuz Muskat tarihi yerler listemizde sizin için şehirde mutlaka görülmesi gereken tarihi durakları listeledik. Yazımızla ilgili görüş ve önerilerinizi bize yorum kısmından yazabilir ve yazımızın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…