Özellikle tatilcilerin en sevdiği beldelerden olan Kuşadası’nın doğal güzelliklerinin yanı sıra, bir de tarihi dokusunu hissedebileceğiniz pek çok nokta bulunuyor. Kuşadası keşif turunuzda size yardımcı olabilmesi için hazırladığımız listemizi keyifle okumanızı dileriz. Hazırsanız Kuşadası tarihi yerler keşfimize başlayalım;
Kuşadası tarihi hakkında; Kuşadası’ndaki ilk yerleşimlerin MÖ 3000’li yıllara denk geldiği düşünülmektedir. İlk yerleşen toplulukların ise Orta Anadolu’dan göç etmiş Lelegler ve Karyalıların olduğu tahmin edilmektedir. Bölgedeki ılıman iklimin tarım yapmaya elverişli olduğu gören topluluklar zeytin, incir ve üzüm yetiştirmeye başlamıştır.
MÖ 10. yüzyılda kurulan 12 İyon şehri Ege Bölgesi’nde büyük bir hakimiyet kurmuştur. Kuşadası’nda kurulan Panionion Antik Kenti ise bu şehirlerin önemli kararlar aldığı meclis görevi görmesi bakımından çok önemlidir.
Şehir, MÖ 500’lü yıllarda Persler, MÖ 200 yılında ise Romalılar tarafından istila edilmiştir. Bölge, ilerleyen zamanda deniz ticareti için önemli bir liman görevi görmeye başlamış ve Cenevizliler ve Venedikliler tarafından ele geçirilmiştir. 1413 senesinden sonra ise bölgede Osmanlı hakimiyeti başlamıştır. Bölgenin İpek Yolu üzerinde olması gibi ticari sebepler burasını Osmanlılar için çok cazip bir nokta haline getirmiştir.
I. Dünya Savaşı sonrasında 1919 senesinde bölge Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir. 7 Eylül 1922 senesinde ise Kuşadası, resmi olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin bir parçası haline gelmiştir. Belde, günümüzde Aydın’ın tarihi değerleri ve muhteşem denizi ile çok fazla tercih edilen turistik noktalarından biridir.
Kuşadası’nın en ünlüleri; Beldenin simge yapılarından biri haline gelen Güvercinada Kalesi, Aydın tarihi yerler listesinin en ünlü duraklarının başında gelmektedir.
Kuşadası gezi tavsiyesi; Kuşadası gece hayatı, hava karardıktan sonra eğlenmeyi sevenler için çok ideal. Özellikle Barlar Sokağı, birçok farklı mekanı bünyesinde barındırdığı için gece eğlencesi yapmak isteyenlerin tercih edebileceği yerler arasında bulunuyor. Başta Kadınlar Plajı olmak üzere Kuşadası’nın muhteşem plajlarının tadını çıkarmayı da ihmal etmeyin. Tarihi bir gezi konusunda Kuşadası’ndaki tarihi noktalar yeterli gelmez ise gezinizi biraz daha genişletip kapsamlı bir Aydın tarihi yerler gezisi planlamayı düşünebilirsiniz.
Müzekart; Kuşadası sınırları içinde Müzekart’a ihtiyaç duyacağınız bir durak bulunmuyor. Tabi Kuşadası çevresindeki görülmesi gereken tarihi yerler için mutlaka Müzekart edinmenizde fayda var.
Burası neresi? Güvercinada Kalesi, Kuşadası merkezde Hacıfeyzullah Mahallesi’ne bağlı olan tarihi bir adada bulunuyor. Güvercinada Kalesi’nin b kısmı 1820’li yıllarda Mora İsyanı döneminde Barbaros Hayrettin Paşa tarafından yapılmış. Kalenin surları ise İlyas Ağa tarafından yaptırılmış. Ancak Evliya Çelebi’nin de Seyahatname’sinde böyle bir kaleden bahsetmesinden dolayı, kalenin eski bir yapının üzerine inşa edildiği düşünülüyor ve ilk inşasının 13. ve 14. yüzyılda gerçekleşmiş olabileceği tahmin ediliyor. Daha sonraları pek çok kez bakım ve restorasyon sürecinden geçen kalenin, kapalı kaldığı dönemler de olmuş. Eskiden adanın karayla herhangi bir bağlantısı yokmuş ancak 1957 yılında adaya giden bir köprü yapılmış. Şehir merkezinden keyifli bir yürüyüş yaparak, kolay bir biçimde adaya ulaşabiliyorsunuz.
Neden gitmeliyim? Büyük bir özenle şekillendirilen Güvercinada Kalesi, beldenin simge yapılarından biri haline gelmiştir. Burası özellikle panoramik Kuşadası manzarası seyretmek ve fotoğraf çekmek için en ideal yerlerin başında gelmektedir.
Not: Adanın kenarında bulunan otoparkın günlük ücreti 20₺ olduğundan, aracınızı köprüye girmeden önce bırakmayı tercih edebilirsiniz.
Burası neresi? Kuşadası’nın Davutlar mevkiine yaklaşık 10 km uzaklıkta bulunan Kurşunlu Manastırı, Meryem Ana adına denizden 690 metre yükseğe inşa edilmiş bir yapı. 11. yüzyıl Bizans eseri olduğu düşünülen tarihi yapı, keşiş odalarından, şapele kadar keşişlerin yaşamlarını idame ettirebilecekleri pek çok bölümüyle, döneminde ne kadar yoğun olarak kullanıldığını kanıtlıyor. Manastırın 19. yüzyıla kadar aktif bir şekilde kullanıldığı düşünülüyor. Günümüzde manastır ne yazık ki bakımsızlıktan yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış durumda.
Neden gitmeliyim? Özellikle manastırın içinde bulunan tavan fresklerini görmenizi tavsiye ederiz. Manastır yüksek bir seviyede olduğundan, zorlu bir yamacı aşmanız gerekiyor.
Burası neresi? Kuşadası’nın Efes’le olan bağı sadece km yakınlığı değil. Antik dönemde Efes şehrinin su ihtiyacını karşılayabilmesi için pek çok bölgeden su kemerleriyle su ihtiyacını karşıladığı biliniyor. Bunların içinde Kuşadası’nda yapılan kemerlerde bulunuyor. Kimisinin tarihi çok daha eskilere dayanırken, kimisi daha genç yapılar olarak karşımıza çıkıyor. Şehrin içinde gezerken, ya da Selçuk’a doğru yol alırken dağların arasında pek çok yerde su sarnıçlarını görebiliyorsunuz. Bahçecik Boğazı Su Kemeri, Değirmendere Su Kemeri ve Urgancı Kemeri bu kemerlerin bilinenlerinden.
Neden gitmeliyim? Günümüzde kemerlerin altından yol geçmekte ve araç trafiğine aktif bir şekilde dahil edilmektedir. Başarılı bir şekilde restore edilmiş olması da özellikle Değirmendere Kemeri’ni Kuşadası’nın mutlaka görülmesi gereken tarihi yerleri arasın sokmaktadır.
Burası neresi? Sadrazam Öküz Mehmet Paşa Camii olarak da bilinen Kaleiçi Camisi, Kuşadası’nın en eski camisi olarak kabul ediliyor. Şehir merkezinde bulunan cami Öküz Mehmet Paşa tarafından, 1618 yılında Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı ile birlikte yaptırılmış. Kendisi, Kuşadası’nın kurucusu olarak bilinmektedir. Caminin adı 2019 senesinde “Öküz Mehmet Paşa Kaleiçi Camii” olarak değiştirilmiştir.
Kare şeklinde planla yapılan caminin üstünü büyük bir kubbe örtüyor. Cami inşası sırasında kesme taş, kırma taş, mermer ve tuğla malzemelerinin birlikte kullanıldığı görülüyor. Son olarak 1830 yılında büyük bir onarıma giren camiyi ziyaret etmek istiyorsanız, şehir merkezinde birine sormanız bile yeterli. Camide gerçekleştirilen en son onarım ise 2014 senesinde gerçekleştirilmiştir.
Neden gitmeliyim? Kaleiçi Camii, Osmanlı mimarisinden günümüze devreden Kuşadası’ndaki en eski camilerden biri olması nedeniyle incelenmesi ve zaman ayrılması gereken yapılardan biridir. Kuşadası’nın çarşıda bulunması itibariyle de konum olarak kolay bir noktada bulunmaktadır.
Burası neresi? 1618’de Öküz Mehmet Paşa tarafından Kaleiçi Camii’yle beraber yaptırılan tarihi kervansaray, Kuşadası merkezde iskele yakınında bulunuyor. Geniş avlusu, dikdörtgen yapısı ve heybetli tuğla duvarlarıyla Kuşadası’nın en dikkat çekici yapılarından olan kervansaray, 1966 senesinde restore edilmiş ve günümüzde turistik tesis olarak kullanıma açılmış durumda. Kervansaray içinde tahminen 1 cami (aynı isimle anılıyor), 2 fırın, 1 ahır, 22 dükkan ve 11 istirahat odası bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Kervansarayı dilerseniz muhteşem mimarisini incelemek, dilerseniz konaklamak ve dilerseniz de bir şeyler yemek ve içmek için değerlendirebilirsiniz.
Burası neresi? Diğer adıyla Melia Antik Kenti olarak bilinen tarihi yerleşim yeri, Kuşadası’nın Davutlar Beldesi’nde bulunan Dilek Dağı’nın Çatallar Tepe kısmında yer alıyor. Antik İyondan, Karya geleneğine kadar pek çok yaşanmışlık ve iz taşıyan antik kentten günümüze çok fazla eser kalmamış. Basamak basamak taşlar halinde kalan yapı ise Antik İyonluların Arkaik Panionion adını verdikleri yapıya ait. Burası, 12 İyon kentinin kurduğu Panonion Birliği için bir meclis görevi görmüştür ve bir tiyatro şeklinde inşa edilmiştir. MÖ 7. yüzyıldan beri kullanılan bölgeye gittiğinizde, tarihi kalıntıların yanı sıra, doğanın harika manzarasına da hayran kalacaksınız.
Neden gitmeliyim? Tarihin en önemli devlet birliklerinden İyon Birliği’nin meclisinde oturarak geçmişte bu basamaklarda oturan insanların bölge adına ne kadar önemli kararlar aldığını hayal etmek Kuşadası gezisi için çok keyif veren anlardan biri olacaktır.
Burası neresi? Kuşadası’nın tarihi simgelerinden biri haline gelen Kaleiçi, aslında bir nevi Kuşadası’nın tarihi çarşısı diyebiliriz. Öküz Mehmet Paşa tarafından yaptırılan surların iç kısmında kalan sokaklar, tarihi dokuyu öyle güzel yansıtıyor ki, kendinizi geçmiş tarihte hissedebilirsiniz. 1600’lerin başında yapılan Kaleiçi’ne, Kale Kapısı’nı geçtikten sonra girebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Pek çok dükkan, ve el işi tezgahları bulunan sokaklarda alışveriş yapabilir, sevdiklerinize hediyeler alabilirsiniz. Bu tarihi sokaklar muhteşem fotoğraf kareleri yakalamak ve tarih içinde keyifli bir yürüyüş yapmak için de değerlendirilebilecek yerlerden biri.
Burası neresi? Kuşadası’nın ana noktalarından birisi olan Kale Kapısı, Öküz Mehmet Paşa tarafından tıpkı, Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı ve Kaleiçi gibi yaptırılmıştır. 17. yüzyıl eseri olan Kale Kapısı yakın geçmişe kadar karakol olarak kullanılmış. 20. yüzyılın başlarında gün karardığında kapı kapatılır ve o saatten sonra içeriye kimsenin girmesine izin verilmezmiş. Ancak günümüzde Kaleiçi’ne giriş kapısı olarak kullanılıyor. Kapının sahip olduğu benekli yapı ise, inşası sırasında harcın içine tuğla katılmasıyla elde edilmiştir.
Rivayete göre Kale Kapısı’ndan geçip, yuvarlak taşa basan kişiler bir daha Kuşadası’nı terk edemezmiş. Sizde Kuşadası çarşıya indiğinizde Kale Kapısı’ndan geçerek, Kuşadası’nın birer sakini olabilirsiniz. 🙂
Neden gitmeliyim? Kuşadası tarihi yerler listemize aldığımız bu tarihi Kale Kapısı, etkileyici görünümü ile ziyaretçilerin dikkatini çekmektedir.
Burası neresi? Kuşadası tarihi yerler listesi yapmışken, tarihin izlerini gözlemleyebileceğiniz müzeleri yazmadan geçemezdik. Kuşadası’nın Caferli Mahallesi’nde bulunan müze, Hasan Tonbul ve eşi Gürsel Tonbul’un otuz yılı aşkın süredir yaptığı birikimler sonucu 2011 yılında hizmete açılmış bir müze. Müze, 2012 yılında ise özel müze statüsüne sahip olmuştur. Bir zeytinyağı fabrikasını andıran görünüme sahip olan müze, 3000 metrekarelik bir alan üzerine kurulmuştur ve 11 adet sergi salonu bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Zeytinyağının üretim aşamalarının yansıtıldığı objelerin yer aldığı sergi salonunda tek başınıza ya da ailenizle keyifli bir gezi yapabilirsiniz. Müzede insanları etkilemek değil zeytinyağının tarihinin geçmişten günümüze nasıl bir gelişim ve değişim gösterdiği objektif olarak insanlara sunulmak istenmiştir.
Burası neresi? Kuşadası’nda bulunan müzelerden bir diğeri de Necati Korkmaz Mikro Minyatür Müzesi. Türkiye’nin ilk mikro minyatür müzesi olma özelliğini taşıyan müze, 2018 Ekim ayında ziyaretçilere kapılarını açtı. Müze çok eski bir Rum evinin restore edilmesiyle Kuşadası’na kazandırılmıştır. Müzenin içinde bulunan minyatür eserler, heykeltıraş Necati Korkmaz tarafından 30 yıldır emek verilerek yapılmış. Sadece büyüteç ile baktığınızda görebileceğiniz eserlerin içinde toplu iğne başına geçirilen boksörlerden, dünyanın en küçük çini vazolarına kadar pek çok eser yer alıyor. Müze, yabancı basında da kendisine çokça yer bulmayı başarmıştır.
Neden gitmeliyim? Alışılmışın dışında bir konu ile bizleri karşılayan müzede çok farklı ve ilgi çekici sanat eserlerinin bulunuyor olması, bu müzeyi çok keyif veren bir durak haline getirmektedir. Dünyanın en küçük sanat eserlerini görmek için bu müzeyi kesinlikle ziyaret etmelisiniz. Müze, aynı zamanda “dünyanın en küçük satranç takımı” konusunda da dünya rekoruna hazırlık yapmaktadır.
Kuşadası tarihi yerler yazımızı beğendiyseniz ve eklemek istediğiniz tarihi yerler var ise, aşağıdaki yorumlar kısmından bize iletebilirsiniz. 🙂
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…