Frankfurt Nerede & Hangi Ülkede? Frankfurt, Almanya’nın merkezindeki Hesse eyaletinde Main Nehri üzerinde yer almaktadır.
Frankfurt Hakkında; Dünyanın dört bir yanından insanı kendine çeken şehir Frankfurt, yalnızca yüksek yaşam standardı ile değil pek çok sanat etkinliğiyle de ünlenmiştir. Her yıl, 30’dan fazla fuara ev sahipliği yapan şehir milyonlarca insanın ziyaretine uğruyor.
Almanya’nın federal eyaletlerinden biri olan Hessen’in en büyük şehri olan Frankfurt, eski dönemlerde kralların ve imparatorların taç giydiği Kutsal Roma İmparatorluğu’nun da merkezi kabul edilmiş. Ünlü yazar Johann Wolfgang von Goethe’nin doğduğu şehirde gezilecek yerler ise bir hayli fazla.
Ortalama Gezi Süresi; Frankfurt’ta 3 gün geçirmeniz şehrin tüm güzelliklerini görebilmek için yeterli olacaktır.
Frankfurt Pahalı mı? Mercer’in 2016 Yaşam Maliyeti Araştırması’na göre Frankfurt, Münih’ten sonra Almanya’nın en pahalı ikinci şehri olarak belirlenmiş. Şehirde yaşam oldukça pahalı iken turistler için yeme içme ve konaklama gibi seçeneklerinde pahalılığından müzdarip.
Şehirde iki kişi ortalama sınıf bir restoranda yemek yeme maliyeti 56-60€ arası iken bir bardak yerel bira 4€. Ortalama konforda bir otel ise gecelik 60€ gibi ücretlerden başlıyor. Şehirde bir hafta geçirmeyi düşünüyorsanız, iki kişi için 1000€ harcamayı gözden çıkartmanızı tavsiye ederiz.
Ziyaret için En İyi Zaman; Frankfurt karasal iklim tipine sahip bir şehir. Bu sebeple ziyaret için en uygun dönemler ilkbahar sonu (nisan-mayıs) ve sonbahar başı (Ağustos –Eylül) aylarıdır. Şehri bu dönemlerde ziyaret ederseniz ılık havanın ve yeşil manzaraların tadını keyifle çıkartabilirsiniz.
Tasarruflu Kartlar; Şehirde pek çok ihtiyacınıza yanıt bulabileceğiniz Frankfurt Card’ı gitmeden önce online sipariş edebilirsiniz. Tüm toplu taşıma araçlarını ücretsiz ve sınırsız olarak kullanabileceğiniz bu kart ile Frankfurt müzelerine ve Palmengarten ( Botanik Bahçeleri) girişte %50’ya varan indirimlerle girebilirsiniz. Çeşitli mağazalarda ve perakende mağazalarda da indirimler kazandıran tasarruf kartı, Frankfurt Havalimanı’na gidiş dönüş gezilerde de dahildir. Kart yalnızca 1 ve 2 günlük olarak oluşturulabiliyor. 1 günlük kart 11€ iken, 2 günlük kart çıkartma ücreti 16€’dur.
Ulaşım; İstanbul – Frankfurt arası aktarmasız uçuşlar ortalama 3 saat sürüyor. Pegasus Havayolları ve Türk Havayolları gibi firmaların aktarmasız seferleri ile ortalama 900-1000₺ arası ücret ödeyerek, uçak bileti satın alabilirsiniz. Diğer yandan Ankara, İzmir, Gaziantep ve Adana gibi illerimize ait havalimanlarından Frankfurt’a ulaşım sağlayabilirsiniz.
Yardımcı Uygulamalar; RMV – Toplu taşıma hakkında merak edilen her şey.
Pangea Guides – Frankfurt Gezilecek Yerler haritaları..
Frankfurt – S Bahn & U Bahn – Tren ve metro ile gidilebilecek gezi noktaları..
İstanbul- Frankfurt Saat Farkı; İstanbul saati, Frankfurt-Almanya saatinden 1 saat ileridedir.
Frankfurt’ta Ne Yenir? Frankfurt’a yolu düşenlerin mutlaka denemesi gereken birçok spesiyali bulunuyor. Alman mutfağını yakından tanıyacağınız şehirde, yerel bazda pek çok özel lezzeti de tadabilirsiniz. Ancak şehrin ünlü sosislerinin genellikle domuz etinden yapıldığını belirtelim. Tereddütsüz deneyebileceğiniz tatlar arasında ise ekşi sütten yapılan bir peynir çeşidi olan Handkase, şehre özgü sos Grüne Soße, leziz elma şarabı apfelwein ve damağınızda harika bir tat bıracak Frankfurter Kranz (pasta)… Şehrin en ünlüleri bir yana dursun diğer lezzetlerini de sıraladığımız ”Frankfurt’ta ne yenir” yazımızda listenin devamına ulaşabilirsiniz.
Restoran Bahşiş Oranları; Şehirde 10€ ve üzeri hesap tutarlarının %10’unu bahşiş bırakmak bir gelenektir. 100€’luk bir hesaba, 7-10€’luk bir bahşiş bırakmak makul karşılanır.
Burası neresi? Frankfurt’un en ikonik noktası diyebileceğimiz Römerberg, şehri ziyaret edenlerin uğramadan geçmediği tarihi bir meydan. 15. Yüzyıldan bugüne şehrin belediye binası olarak hizmet veren Römer’e ev sahipliği yapan meydan, Ortaçağ binalardan tarihi pazarlara kadar şehrin en önemli noktalarına ev sahipliği yapıyor. Römer’de bir zamanlar Kutsal Roma İmparatorları’nın taç giyme törenleri düzenlenirdi. Tüm bu tarihsel süreç boyunca Fransız ve İtalyan tüccarlarında uğrak yeri olan Römerberg günümüzde de şehrin en popüler gezi noktası olarak gösteriliyor.
Meydanın doğusunda yer alan Römer’in karşısındaki Ostzeile yarı ahşap 3 bina, Römerberg’in simgesi haline gelmiş 18. ve 16. yüzyıl yapıları. İkinci Dünya Savaşı’ndaki bombardımanlarda neredeyse yok edilen binalar 1981-1983 yıllarında yeniden inşa edildi. Ancak mimarisi orijinaline uygun ve hala çok rağbet görüyor…
Meydanın tam orta noktasında karşınıza çıkacak heykel çeşme Gerechtigkeitsbrunnen olarak bilinen Adalet Çeşmesi. 1543 yılında inşa edilen çeşme hala meydanın simgesi olarak görülüyor. Çeşmede, adalet terazisini tutan tanrıça Justitia heykeli bulunuyor. Meydanın hemen güneyinde Frankfurt tarihine ışık tutan Tarih Müzesi ve müzenin hemen önünde 11. Yüzyıl başlarında inşa edilmiş gotik mimarideki kilise Alte Nikolaikirche yer alıyor.
Burası neresi? 1871 yılından beri ziyaretçilerini ağırlayan Palmengarten, Frankfurt’un en önemli 3 botanik bahçesinden biri. Almanya’nın en güzel Akdeniz bahçelerinden biri olarak gösterilen alan, şehirdeki en yeşil alan olarak bilinir. 22 hektarlık geniş bir alan üzerine kurulu Palmiye Bahçesi olarak anılan bahçede 13 binden fazla tropikal ve subtropikal bitki çeşidi yer alıyor. Dilerseniz Amerika, Afrika ve Kanarya Adaları’ndan getirilen meyve ve bitkilerden oluşan 1200 metrekarelik yazlık bahçeyi ziyaret edebilirsiniz.
Burası neresi? Frankfurt’un en büyük dini binası ve en eski üniversite kilisesi olarak gösterilen Frankfurt (Dom) Katedrali, yapımı 13. Yüzyıla dayanan oldukça eski bir dini yapı. Kurulduğu günden itibaren Kutsal Roma İmparatorluğu’nun seçim ve taç giyme törenlerinin yapıldığı kilise olan katedral, İmparatorluk tarihinin en önemli binası olarak gösterilir. Hatta öyle ki 19. yüzyılda ulusal birliğin simgesi olarak gösterilmiş.
Neden gitmeliyim? Katedralin 328 metre uzunluğundaki çarpıcı kulesi onu şehrin her yerinden görmenize olanak sağlar. 1867 yılında yangınla tahribata uğramış ve 2. Dünya Savaşı’ndan sonra orijinaline uygun olarak yeniden inşa edilmiş Frankfurt Katedrali, Romanesk mimarideki kat planlarına, Hz İsa Mesih’in yaşamını tasvir eden 15. yüzyıldan kalma tabloyla süslenmiş yüksek sunaklara sahiptir. Kilisenin iç ve dış mimarisindeki figürler, sütun ve detaylar görenleri kendine hayran bırakıyor.
Katedralin içerisinde yer alan müze ise 1987 yılında hizmet vermeye başlamış. Kraliyet seçimleri ve taç giyme törenlerine ev sahipliği yapan katedralin olaylı tarihi hakkında derinlemesine bilgiler sunan müze, kilise hazinesini gözler önüne seriyor. En dikkat çeken eserler ise 7. Yüzyıldan kalma bir mezardan kalma değerli buluntular ve 14. Yüzyıldan 20. Yüzyıla kadar gelen rölyefler…Katedrale girişler ücretsiz iken müze bölümünü gezmek için 2€ ödemeniz gerekiyor.
Burası neresi? Frankfurt’un kalbinde bir ortaçağ kulesi olan Eschenheimer Turm, 15. Yüzyılın başlarında inşa edilmiş şehrin en eski gökdeleni. Bir zamanlar şehri kuşatan yaklaşık 60 kule ve duvardan oluşan devasa surun bir parçası olarak bugüne gelen kulenin ilk başta görünümü Galata Kulesi’ni anımsatsa da en üst noktasında 5 ayrı minik kulenin daha olduğunu görebilirsiniz. Günümüzde şehrin en ünkü simgelerinden biri olan Eschenheimer Turm’un zemin katında leziz yiyecek ve içecekler sunan bir restoran/bar da yer alıyor.
Burası neresi? Frankfurt şehir merkezinde turlarken karşınıza çıkacak tarihi yapılardan bir diğeri de St. Paul Kilisesi… ’’Alman Demokrasisinin Beşiği’’ olarak bilinen kilise, ülkenin özgürlük ve demokrasi sembolü olarak gösteriliyor. Paulsplatz ismiyle bilinen Protestan kilisesi ilk bakışta yalnızca bir dini bina izlenimi verse de içerisine girer girmez, Alman demokrasi tarihini anlatan resimlerle çevrili duvarlar ile karşılaşacaksınız. Kilisenin dini işlevinin dışındaki en önemli görevi özgürce seçilen ilk Alman Parlamentosu’nun ve 1848 yılında Alman Ulusal Meclisi’nin açılış yeri olması.
İkinci Dünya Savaşı’nda ağır tahribat gören St. Paul Kilisesi, Frankfurt’un ilk olarak yeniden inşa edilen binası olarak da tarihe geçti. Parlamentonun 100. yılını kutlamak için ise yeniden inşa edildiği 1948 yılından beri dini hizmetler için kullanılmıyor. Şuanda kilisede yer alan salonlar bir dizi tören ve sergiye ev sahipliği yapmak için dönüştürülmüş.
Burası neresi? Dünyaca ünlü sanat galerisi Stadel Museum, 1815 yılında kurulmuş. Bu sebeple de Almanya’nın en eski müzelerinden biri olarak gösteriliyor. Orta Çağ’dan günümüze kadar uzanan Dürer, Rembrandt, Rubens, Renoir, Picasso ve Cezanne gibi pek çok ünlü ustanın seçkin koleksiyonu bir yana dursun daha çağdaş eserleri ile adını duyuran Francis Bacon ve Gerhard Richter gibi sanatçıların koleksiyonlarıyla da karşı karşıya kalıyorsunuz.
Neden gitmeliyim? Sanat severlerin hayranlıkla ziyaret ettiği müzede 3 bin 100 adet tablo, 660 heykel ve 4 bin 600’den fazla fotoğraf ile 100 binden fazla çizim yer alıyor. Oldukça zengin bir unvana sahip sanat müzesinin büyüklüğü de kısa bir gezintiyi olanaksız kılıyor. Özellikle de yukarıda saydığımız sanatçıların hayranıysanız 2 saat gibi bir süre harcayacağınızdan emin olabilirsiniz. 2012 yılında 450 bin ziyaretçisiyle en yüksek ziyaretçi sayısına ev sahipliği yapan Stadel Museum aynı yıl AICA tarafından 2012 Yılı Müzesi seçildi.
Burası neresi? Frankfurt Goethe House, Almanya’nın en ünlü yazarı ve şairi Johann Wolfgang von Goethe’nin doğduğu ev… 18. yüzyılın tipik burjuvazi mimarisinde inşa edilen ev, ünlü yazarın ailesiyle birlikte çocukluğunu geçirdiği ve oldukça ünlü Faust eserini kaleme aldığı önemli bir gezi noktası. Merkezi konumu ve ihtişamlı burjuva mimarisiyle gözlerden kaçmayan yapı, 2. Dünya Savaş’ında maalesef ki yıkılmış. Ancak sonradan orijinaline yakın şekilde tekrar inşa edilmiş.
Neden gitmeliyim? Main nehri kıyısında hem yürüyüş yapabileceğiniz hem de kültürel bir gezi yapabileceğiniz müzede Berlichingen, Genç Wertherlerin Kederi ve Faust’u yazdığı masada dahil olmak üzere ünlü yazara ait kütüphane ve pek çok iç mekan mobilyası orijinal haliyle sergileniyor. Bugün Goethe’nin evi hem Goethe’yi anma amaçlı hem de 18. yüzyılda soyluların nasıl yaşadığına dair bir anıt olarak ziyarete açık.
Burası neresi? Almanya’nın en büyük doğa tarihi müzesi olan Senckenberg Museum, özellikle çocuklu ailelerin ve şehre gelen tüm turistlerin mutlaka ziyaret ettiği gezi noktalarından biri. Dinozor fosilleri koleksiyonu sebebiyle oldukça dikkat çeken müze, 90 bin kuş derisine sahip kuş koleksiyonuna da ev sahipliği yapıyor. Müzenin her salonunda farklı bir yolculuğa çıkacağınızdan emin olabilirsiniz. Pek çok türdeki hayvanın doldurulmuş halleri biraz can sıksa da yerli halkın da çocuklarıyla sıklıkla ziyaret ettiği ve okul gezilerinin düzenlendiği bir tur noktası haline gelmiş durumda.
Neden gitmeliyim? Ne yazık ki turistler giriş ücretlerinin biraz yüksek olmasından şikayetçi. Ancak yine de yaşamın evrimini ve son biyolojik çeşitliliği gözlemleyebilmek için olmazsa olmazlar arasında. Hemen her odada ise bir görsel şölen ile karşılaşabilmeniz mümkün. Senckenberg Müzesi’ni etraflıca gezmek 2 saatinizi alabilir. Özellikle ikinci kata çıktığınızda yorulmuş hissedenler için kafe bölümü açılmış. Burada küçük bir mola verip gezinize devam edebilirsiniz.
Burası neresi? Farklı mimarisiyle dikkat çeken modern sanat müzesi Museum MMK, Viyanalı mimar Hans Hollein tarafından tasarlanarak 1991 yılında ziyarete açılmış. Dünyanın dört bir yanından en ünlü sanatçıların sergilerinin getirtildiği post-modern müze, Avrupa’nın en önemli müzelerinden biri olarak gösteriliyor.
Geçici ve kalıcı koleksiyonlara sahip müzede Avrupa ve Amerikan sanatının 1. Sınıf sanat eserlerini görebilmeniz mümkün… 4 bin 500’den fazla uluslararası sanat eserine sahip MMK, ne yazık ki ziyaretçiler tarafından pek beğenilmiyor ve hatta ‘’zaman kaybı!’’ olarak nitelendiriyor. Yine de bir şans vermenizi ve yorumlarınızı bildirmenizi tavsiye ederiz.
Burası neresi? 1984 yılında ziyarete açılan Deutsches Filmmuseum ( Alman Film Müzesi), Almanya’nın 7 film müzesinden biri olarak gösterilir. Almanya’nın ve dünyanın sinema tarihini gözler önüne seren müze, film endüstrisinin tarihini keşfetmek için harika bir gezi noktası.
Main Nehri kıyısında Frankfurt Müze Bölgesi’nde yer alan Alman Film Müzesi, eski ve yeni film teknolojilerinin kalıcı bir sergisine ve dünya sinemasından pek çok değişen kısa süreli sergilere ev sahipliği yapar. 2006 yılında koleksiyonları, arşivleri, bilimsel projeleri ve kütüphanesi ile Alman Film Enstitüsü ile birleşen müze, interaktif salonlarıyla da eğlenceli saatler vaat ediyor.
Burası neresi? Özellikle mimarlık öğrencilerini ve mimariyle ilgilenenleri yakından ilgilendiren Alman Mimarlık Müzesi, 18. Yüzyıldan kalma tarihi bir binada 1984 yılında ziyarete açılmış. Main nehri kıyısında gezilebilecek popüler noktalardan biri olan Alman Mimarlık Müzesi, ülkede sadece mimari ve yapı kültürüne ait ilk müze olma özelliğini taşıyor.
Dünyanın dört bir yanından binalar ve gelişimleri hakkında derinlemesine bilgi sunan ve mimarlık tarihine ışık tutan müzede, özellikle de Alman mimarisinin dönüşümüne seyirci olacaksınız. Müzenin ilk katında Frankfurt şehrinin tarihsel süreç içerisindeki gelişimi yeniden inşa edilen binaları ve dünyanın dört bir yanındaki ünlü gökdelenler hakkında maket, fotoğraf ve bilgi metinlerine ulaşabilirsiniz.
Burası neresi? Frankfurt’un en ünlü meydanı olarak gösterebileceğimiz Hauptwache, ismini bölgenin merkezindeki barok mimarisindeki eski bir polis karakolu olan Hauptwache’den alıyor. Hauptwache binası, bir dönem polis yerleşkesi olarak kullanıldıktan sonra hapishaneye çevrilmiş şuanda ise hoş bir restorana ev sahipliği yapıyor. Alte Oper, Eschenheimer Turm, Goethe’nin Evi, St. Paul Kilisesi gibi şehrin en önemli gezi noktalarına yürüme mesafesinde bulunan meydan, Frankfurt’un en kalabalık turistik noktası olarak kabul edilir.
Frankfurt’un ana alışveriş caddesi Zeil’in de içinde bulunduğu Hauptwache Meydanı, özellikle Noel döneminde rengarenk ışıklarla süslü Noel pazarlarına ve birbirinden lezzetli yemekler yiyebileceğiniz renkli restoranlara ev sahipliği yapıyor.
Burası neresi? En güzel Frankfurt manzarasını seyredebileceğiniz popüler fotoğraf durağı Eiserner Steg, Main Nehri üzerinde bulunan 174 metre uzunluğundaki bir demir beton köprü… Yalnızca insanların kullanabildiği yapı, 1868-1869 tarihleri arasında inşa edilmiş. Ne yazık ki şehirdeki birçok yapı gibi 2. Dünya Savaşı’nda yıkılmı. Halktan gelen talep doğrultusunda da 1993 yılında yeniden inşa edilmiş. Hem de tamamen halktan toplanan ücretlerle…
Her gün 10 binden fazla yayayı ağırlayan bu ünlü demir köprü, şehir merkezini ve Römerberg’i, Main Nehri’nin güney kıyısındaki Sachsenhausen ile birleştiriyor. Frankfurt’a gidenlerin fotoğraf çektirmeden dönmediği köprüye giderken yanınıza bir kilit almayı ve dilek listenizi de oluşturmayı ihmal etmeyin!
Burası neresi? Muhteşem mimarisiyle görür görmez etkisi altına alan Alte Oper ( Eski Opera Binası), şehrin kalbinde harika bir konumda yer alıyor. Frankfurt’ta görülmesi gereken en özel ve en güzel yerlerden biri olan opera binası, sanatseverlerin mutlaka bir etkinliğe katılımda bulunduğu muazzam bir 1880 yılında inşa edilen destansı binanın yer aldığı nokta da Opernplatz ( Opera Meydanı) ismini almış.
Özellikle gece saatlerinde ışıklandırmalarıyla büyüleyici bir görünüme kavuşan Alte Oper’de herhangi bir etkinliğe katılmıyorsanız bile çevresinde bulunan kafelerde bu güzel manzara karşısında bir şeyler içmenizi tavsiye ederiz.
Burası neresi? Frankfurt’u ortadan ikiye böylen Main Nehri, 527 kilometrelik uzunluğu ile Ren Nehri ile Tuna Nehri’ni birbirine bağlar. Frankfurt kenti de, nehrin geçtiği şehirler arasında en büyüğü olduğu için Main Nehri ile özdeşleşmiştir. Şehrin tam ortasından geçen nehrin bir kenarı iş merkezlerinin ve gezilecek yerlerin bulunduğu Mainhattan denilen bölge iken diğer kıyı müzeler ve pubların bulunduğu özellikle de yerli halkın yaşam sürdüğü diğer bir kısım.
Harika manzaralar sunan nehrin her iki tarafında da yürüyüş alanları mevcut ve her iki alanda muhteşem manzaralara ev sahipliği yapıyor. Diğer yandan nehir üzerinde pek çok tarihi ve turistik köprü de bulunuyor. Nehirde düzenlenen tekne gezileri ise turistlerin en çok ilgi gösterdiği aktivitelerden. Yalnızca huzurlu bir yürüyüş için de tercih edebilir bir destinasyon.
Burası neresi? Şehrin oksijen dolu kaçış noktası olan Grüneburgpark, Frankfurt’un Westend ilçesinde bulunmaktadır. 1789 yılında tasarlanan park günümüzde büyük değişikliklere uğramış ve peyzajında tekrardan düzenlemelere gitmiştir. Bu parkta aklınıza gelen birçok aktiviteyi gerçekleştirebildiğiniz gibi belirli zamanlarda düzenlenen organizasyonlara da katılabiliyorsunuz.
29 hektar genişliğindeki alanı sarmal yolları ve muazzam peyzajı ile fotoğrafçılar, yürüyüşçüler, bisikletçiler ve patenler için harika bir parkurdur. Güneşli günlerde Frankfurtluların piknik yapmak, futbol oynamak ve güneşlenmek için ziyaret ettiği park içerisinde Schönhof Pavillon ismiyle bilinen küçük bir köşk ve oldukça popüler bir kafede yer alıyor.
Neden gitmeliyim? Kore Bahçesi ve Botanik Bahçe olmak üzere iki ayrı bahçeye sahip parktaki Kore Bahçesi 2006 yılında açılmış ve 4 mevsimi temsil eden 4 alana ayrılmış. Bu bahçede küçük şelaleler, göletler ve pitoresk iki pavillon yer alıyor. Kore Bahçesi, Kore Cumhuriyeti’nin Frankfurt’a bir armağanı… Botanik bahçe ise dünyanın dört bir yanından getirilmiş bitki türlerinin yer aldığı Wolfgang Goethe Üniversitesi tarafından yönetilen özel bir bahçe ve Palmengarten’in aksine ücretsiz girişe izin veriyor.
Burası neresi? Bir zamanlar Frankfurt’ta yaşayan ünlü Bethmann ailesine ait bir bahçe olan Bethmann Park, şehrin gürültüsünden kalın duvarlarla izole edilmiş saklı bir cennet. Şehrin varlıklı ailelerinden biri olan Bethmann ailesinin üyesi Yahudi bankacı Moritz von Bethmann, aile bahçelerini 1783 yılında halka açık hale getirdi.
Napolyon, Goethe, Franz Joseph gibi pek çok ünlü ismin uğradığı bahçe, 1952 yılında ise resmi olarak devlete bağışlandı. Hareketli şehrin ortasında sessiz bir vaha olarak nitelendirilen Bethmann Park’ı, huzurlu bir yürüyüş ve Çin Pagodası’nda sessiz bir an için ziyaret edilebilirsiniz. Şehir merkezinde bir Çin bahçesi olan Çin Pagodası, şehrin ana alışveriş caddesi Zeil’e oldukça yakın bir konumda yer alıyor. Hatta öyle ki Zeil’in kalabalığından kaçan halk burada dingin ve huzurlu birkaç saatin kendilerini tazelediğine inanıyor. Şehirde fazla vaktiniz varsa ve kendinize sakin bir gün ayırmak istiyorsanız bir kitap ve kahve eşliğinde buradaki çimlere yayılmanızı tavsiye ederiz.
Çocuklu aileler ve yaşlı ziyaretçilerin sıklıkla uğradığı Bethmann Parkt’a, dev bir satranç tahtası ve çocuk oyun alanı da yer alıyor. Leziz yemekler sunan birkaç kafe de mevcut…
Burası neresi? Frankfurt’ta macera dolu bir gün için ziyaret edebileceğiniz Şehir Ormanı, 5 bin hektarlık bir alan üzerine kurulu. Şehrin akciğerleri olarak nitelendirilen orman bölgesi, aynı zamanda Almanya’nın en büyük ortak şehir ormanı. Bir zamanlar büyük İmparatorluk Ormanı’nın bir parçası olan Frankfurt City Forest, 1372 yılında IV. Karl’dan satın alındı ve halka açıldı. Bugün ise 450 kilometre uzunluğundaki patika ağı ile koşucular, bisikletçiler ve yürüyüşçüler için pek çok imkan sunuyor. Orman şehrin 7 kilometre güneyinde ve 25 dinlenme kulübesi, 6 oyun alanı ve 9 gölete sahip.
Burası neresi? Kurpark Bad Homburg, Almanya’nın en güzel ve en büyük parklarından biri olmakla birlikte şehir merkezine yalnızca 20 kilometrelik bir mesafede yer alıyor. Yaklaşık 40 hektarlık bir alan üzerine kurulu Kurpark, 150 yıldan fazla süredir sevgiyle korunmuş ve hala büyük ölçüde orijinalliğini koruyor. Kendinizi rengarenk bir bahçe içerisinde bulacak, 136 bitki çeşidi ve 82 farklı türden ağaç ile karşılaşacaksınız. Parkın en önemli özelliği ise yoğun bitki grupları, kıvrımlı yolları ve sevimli bir göl ile İngiliz tarzında tasarlanmış olması. Parktaki hemen her bitki türü oldukça eski bir tarihe sahip.
Parkta karşınıza çıkacak en önemli tarihsel simgeler ise 1918 yılında heykeltıraş Hans Dammann tarafından yapılan Elisabeth Çeşmesi, 1910’dan kalma İmpatoriçe Auguste Victoria Çeşmesi, 1908 yılında Anton Lussman tarafından tasarlanan Landgrave Çeşmesi ve daha birçok sanat eseri… Diğer yandan park golf sahaları ve oyun alanlarıyla da ünlü. Bölgenin eğlenceli birçok etkinliği de burada gerçekleştiriliyor.
Burası neresi? Frankfurt’ta doğa ile iç içe bir gün geçirmek istiyor, biraz da kumsal havası almalı diyorsanız Langener Waldsee, tam da size göre bir gezi noktası olacaktır. Bilindiği üzere şehrin denize kıyısı yok. Frankfurtluların deniz, kumsal ve güneşin özlemini çektiği dönemlerde uğradığı bir doğal güzellik olan bu göl kıyısı, oldukça sevilen bir dinlenme bölgesi aynı zamanda.
Neden gitmeliyim? Şehrin 15 kilometre güneyinde 58 hektarlık bir alan üzerinde bulunan göl, Ren-Main bölgesinde konumlanıyor. 900 metre uzunluğunda bir kum plaj ve 7 hektarlık yüzme alanı sunan göl tesisinde sörf, yelken, balık tutma ve kamp yapma gibi etkinlikler de sizleri bekliyor. Özellikle çocuklu aileler için küçük bir uyarı vermek gerekirse gölün kuzey kıyısında büyük bir alan, çıplak güneşlenmek isteyenler için ayrılmış.
Küçük bir uyarı! Plajda şezlong ve şemsiye hizmeti bulunmuyor. Ancak buz gibi bira sunan yiyecek ve içecek işletmeleri mevcut…
Burası neresi? Opera Meydanı’nın hemen yanında bir kamu parkı olan Rothschild Parkı, Frankfurt kökenli ünlü Rothschild ailesinin mülküydü bir zamanlar. 1938 yılında, aile mülkü değerinin çok altında bir tutarda satışa sundu ve devlet tarafından satın alındı. İkinci Dünya Savaşı’nda ise tahrip edilen park sonradan restore edilerek kamu parkı haline getirildi. 4.5 hektar büyüklüğündeki bahçede, özellikle çocukların memnun kaldığı büyük bir oyun alanı yer alıyor.
Neden gitmeliyim? Çocuklarınız bolca eğlenirken, sizlerde bu huzurlu parkın etkileyici atmosferinde keyifli zaman geçirebilirsiniz. Çocuksuz ziyaretçiler için ise güneşli bir günde çimlere uzanmanın ve piknik yapmanın mutluluğu paha biçilemez.
Burası neresi? Frankfurt’ta bulunan hayvanat bahçesi Zoological Garden, 1858 yılından beri Alman halkının severek ziyaret ettiği noktalar arasında yer alıyor. Bir hayvanat bahçesinde olması gereken tüm alanların bulunduğu Zooloji Bahçesi, 600’den fazla farklı türe ve 4 bin 500’den fazla hayvana yaşam alanı sağlıyor.
Neden gitmeliyim? Çocuklu ailelerin vazgeçilmezi olan bahçe, Avrupa’nın en iyi hayvanat bahçelerinden biri olarak gösteriliyor. Özellikle sürüngenler bölümü çok seviliyor. Şehrin merkezinde zahmetsiz bir yolculuk sonrası ulaşabileceğiniz Zoological Garden’ın tamamını gezmek için 3-4 saat ayırmanız gerekli. Bu sebeple genellikle müzelerin daha kalabalık olduğu Pazar günlerinin bir kısmını hayvanat bahçesi gezisi için ayırabilirsiniz.
Burası neresi? Opel Zoo, Frankfurt’a yakınındaki alternatif bir hayvanat bahçesi. Zoological Garden’a göre daha pahalı olduğu bilinen bahçe, 27 hektarlık geniş bir alan üzerine konumlandırılmış. 1.400’den fazla hayvan ve 200 farklı türe ev sahipliği yapmasının yanı sıra en ünlü hayvanları ise Afrika filleri, zürafalar, zebralar ve çıtalar. Çocuklar için eğlenceli bir gezi noktası olacak yemyeşil bahçenin içerisinde midilliler ise oldukça fazla rağbet görüyor. Vahşi yaşam bir kenara dursun tırmana ormanı isimli oyun parkuru ve daha pek çok interaktif oyun alanı da harika bir deneyim sunuyor. Frankfurt’tan Opel Zoo’ya, Königstein’e giden 261 numaralı otobüs ile ulaşım sağlayabilirsiniz.
Main Nehri üzerinde yer alan Frankfurt’tan; Römemberg Meydanı’nı, Stadel Müzesi’ni ve Palmiye Bahçeleri’ni görmeden dönmemeniz gerekiyor. Main Nehri üzerine kısa bir tekne turu, Frankfurt City Forest’te doğa yürüyüşü, Zoological Garden’da 600’den fazla türde hayvanı gözlemlemek ise mutlaka yapmanız gerekenlerden! Şehirde yapılacak şeylerin tamamını sıraladığımız, Frankfurt yapılacak şeyler listemiz çok yakında sizlerle!
Frankfurt Şehir Gezisi: 1 ya da 2 saat
Frankfurt’tan: Ren Vadisi’ne Günlük Gezi
Frankfurt’tan Kara Orman ve Strazburg Günü Gezisi
Hızlı Giriş: Städel Müzesi Frankfurt Giriş Bileti (Hafta Sonu ve Tatil)
Burası neresi? Frankfurt geziniz sonrası rotayı yakınlardaki mutluluk verici gezi noktalarına çevirmek istiyorsanız Freiburg kasabası, sizin için biçilmiş kaftan… Şehre, 3 saat uzaklıktaki bu şirin kasaba, ülkenin Fransa sınırına 3 kilometre, İsveç sınırına ise 42 kilometre mesafede yer alıyor. Almanya’nın en eski üniversitelerinden birine sahip yerleşim yeri tam bir öğrenci şehri olmakla birlikte toplamda 200 bin gibi küçük bir nüfusa sahip.
En önemli özelliği ise Almanya’nın kasvetli şehirlerine nazaran en çok güneş alan yerleşim yeri olması. Bu sebeple de pek çok turistin uğrak noktası haline gelmiş. Özellikle yerel halkın kibarlığı ve misafirperverliğiyle de çok methediliyor. Huzur dolu bir kasaba olan Freiburg, leziz yemekleri ve pek çok festivali ile keyifli zaman geçirebileceğiniz şirin bir destinasyon.
Burası neresi? Frankfurt’a 3 saat 30 dakikalık mesafede yer alan Moschau kasabası, Eifel Bölgesi’nde yer alan ünlü bir durak noktası. Belçika sınırına yakın konumda bulunan kasaba tarihi kent merkezi, ahşap evleri ve dar sokaklarıyla görenleri kendine hayran bırakıyor. Monschau’nun en önemli özelliği ise yaz aylarında neredeyse patlama yaşayan nüfusu. Çünkü bu dönem Avrupa’nın pek çok şehrinden gelen konukların katılımı ile gerçekleştirilen Açık Hava Müzik Festivali zamanı. Kasabanın ev sahipliği yaptığı festival dönemi oldukça renkli görüntülere sahne oluyor.
Almanya’nın rüya kasabası, yemyeşil bir vadi içerisinde yarı ahşap evleri ve minik kafeleriyle hayranlık uyandırıyor. Kasabaya gitmişken bir kısmı tahrip olmuş 13. Yüzyıldan kalma Monschau Kalesi’ni görmeyi ihmal etmeyin. Zaten açık hava konserleri de kalenin batı kanadında düzenleniyor. Özellikle çocuklu turistlerin uğradığı 2004 yılında açılan Eifel Milli Parkı’da muhteşem bir durak noktası olacaktır.
Burası neresi? Frankfurt’a 1 saat 30 dakikalık mesafede yer alan Heidelberg, Baden-Württemberg eyaletine bağlı bir yerleşim yeri. Tarihi yapıları, hoş mimarisi ve doğal güzellikleriyle Almanya’nın en çok turist ağırlayan noktalarından biri olan şehir, romantik yönüyle dikkat çekiyor. Romantik yönü bir yana dursun buranın aslında tam bir kültür şehri olduğunu belirtelim. Şehir sokaklarında gezerken neredeyse her köşede bir kitap okuyan genç görebilmeniz mümkün. Almanya’nın en eski üniversitesine sahip olduğu içinde köklü eğitim statüsünden dolayı tam 30 bin öğrencinin yaşadığı bir şehir haline gelmiş. Aynı zamanda Heidelberg Üniversitesi, Avrupa’nın en büyük tıp ve eczacılık eğitimlerinin sunulduğu okul olarak biliniyor. Goethe, Hegel, Marx Weber gibi isimler de bu üniversitenin mezunları arasında.
Neden gitmeliyim? Heidelberg’e gelip de görülmeden dönülmemesi gerekenler arasında ise Avrupa’nın en uzun yaya caddesi Hauptstrasse, Markplatz Meydanı’nın kale tarafına doğru ilerlediğiniz ihtişamıyla göz dolduran Büyük Dük Sarayı ve Neckar Nehri üzerindeki taş köprü olmazsa olmazlardan. Köprüyü geçtikten sonra hemen sizi karşılayacak ‘’Filozoflar Yolu’’ ise şehrin en ünlü noktalarından biri. Burada şehrin leziz yemeklerini tadabilirsiniz. Heidelberg’in doğa ile iç içe atmosferinden ayrılırken, muhteşem bir iç huzur ve harika fotoğraflara sahip olacağınızın garantisini verebiliriz…
Burası neresi? Alman şehirlerinden uzaklaşıp biraz da farklı kültürler ile tanışmak isterseniz Fransa’nın Strazburg şehri tam da size göre bir tercih olacaktır. Frankfurt’tan 2 saat 30 dakika kadar kısa bir sürede ulaşacağınız bu Fransız şehrinde zamanın nasıl geçtiğini anlamak mümkün değil. Köklü tarihi ve eşsiz güzelliği ile hala Orta Çağ’dan fırlamış bir görünüme sahip Strazburg, Fransa’nın doğusunda Almanya sınırında bulunuyor.
1988 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne dahil edilmesinin ardından adını bir öğrenci kenti olmasıyla da uluslararası alanda duyurmuştur. ‘’Avrupa’nın başkenti’’ unvanı taşımasının yanı sıra 1949 yılından bu yana Avrupa Birliği görüşmelerine de ev sahipliği yapar. Hatta Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de burada bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Alman- Fransız kültürünün bir sentezini göreceğiniz Strazburg özellikle de şarap bağları ile ünlenmiştir. Şehrin fiziksel özellikleri bir kenara dursun, Rönesas döneminden fırlamış bir tabloyu anımsatan sokakları ile başlı başına bir açık hava müzesidir diyebiliriz. Strazburg gezilecek yerler listenize Notre Dame Katedrali, La Petite France, Kleber Meydanı, Kammerzeli Evi ve Le Palais Rohan’ı mutlaka dahil etmelisiniz.
Öneri! Şehirde konaklamayı düşünüyorsan, Straburg’da nerede kalınır yazımıza mutlaka göz at.
Burası neresi? Frankfurt’tun gece hayatı çoğu Avrupa şehrine göre sakin kalsa da bölgedeki gençlerin sıklıkla gittiği mekanlar da bulunuyor. Öncelikle üniversite şehri olması sebebiyle şehirde genç nüfusun bir hayli fazla olduğunu belirtelim. Kentteki gece hayatı da bu doğrultuda şekillenmiş. Daha çok club ve bar tarzı mekanlar üzerine kurulu gece eğlencesinin nabzını tutan önemli bir mekan da Tanzhaus West…
Şehirde yaşayan gençler arasında oldukça popüler olan bu mekan eski bir fabrikanın içerisinde yer alıyor. Elektronik müzikten, hip-hopa kadar oldukça geniş bir müzik yelpazesi de var. Yaz aylarında ise birbirinden eğlenceli DJ performansları ve canlı konserlere ev sahipliği yapıyor.
Burası neresi? Rock müzik hayranlarının ve alternatifcilerin tercih edebileceği Batschkapp, Frankfurt’un 40 yıldır hizmet veren gece mekanı. Diğer mekanlara göre nispeten küçük olan kulüp Avrupa’nın en iyi alternatif müzik konserlerine ev sahipliği yapmaktadır. Birçok önemli sanatçı burada sahne almış. Onlardan bazıları ise; Eric Burdon, Red Hot Chili Peppers, Ginger Baker, Robert Cray, Pogues… Her Cuma ve Cumartesi gecesi bir mini konser seyredebilirsiniz.
Burası neresi? 1952 yılından beri caz tutkunlarının vazgeçilmez durağı olan Jazzkeller, Frankfurt’un en ünlü caz kulübü. Louis Armostrong, Dizzy Gillespie, Eddie Harris, Chet Baker gibi tüm zamanların en iyi caz sanatçılarına ev sahipliği yapan kulüp Çarşamba ve Cuma geceleri faaliyet göstermektedir.
Burası neresi? Almanya’nın en ünlü beşinci caddesi ve Frankfurt’un simgesi haline gelmiş bir alışveriş caddesi olan Zeil, yolunuzun mutlaka düşeceği dükkanlar ve koşuşturma dolu bir ana cadde. 19. Yüzyılın başlarından beri alışverişin nabzının attığı yer olarak bilinen Zeil’de dünyanın önde gelen markalarının mağazalarına uğrayabileceğiniz gibi yalnızca küçük bir gezinti de yapabilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Hauptwache’den Konstablerwache’ye kadar uzanan yaya caddesinde H&M, Adidas, Calvin Klein, Swaroski gibi markalar başta olmak üzere toplamda 50 mağaza bulunuyor. Diğer yandan sayısız Frankfurt restoranı ve kafede tam bu noktada yer alıyor. Zeil bölgesinde şehrin en ünlü alışveriş merkezi olan ”Zeilgalerie” isimli 10 katlı modern bir alışveriş merkezi de bulunuyor. Şehrin tam kalbinden geçen caddede yer alan binalar İkinci Dünya Savaşı’ndaki yıkımların ardından yeniden inşa edilmiş.
Burası neresi? Zeil’e oldukça yakın bir konumda yer alan Kleinmarkthalle, Frankfurt’un geleneksel bir pazar atmosferinde alışveriş yapabileceğiniz her türlü taze yiyeceğe ulaşabileceğiniz iştah kabartıcı bir pazar. Peynir çeşitlerinden tutunda et ve balık ürünlerine her türlü meyve sebzeden şarap ve zeytinyağı çeşitlerine kadar onlarca türde gıda ürünü görebileceğiniz Kleinmarkthalle, Frankfurtluların da sıklıkla alışveriş yaptığı noktalardan.
Şehrin merkezinde kapalı bir pazar olan Kleinmarkthalle içerisinde çok sayıda yiyecek içecek işletmesi de bulunuyor. Dolu dolu birkaç saat geçirebileceğiniz pazarda satılan biraların ve tatlıların tadına bakmanızı da tavsiye ederiz. Pek çok restoranda tadacağınız Frankfurt’un leziz yemekleri de bu tazecik ürünlerden hazırlanıyor.
Burası neresi? Frankfurt’un kalbinde Alte Oper’e çok yakın bir noktada bulunan Goethestraße, Almanya’nın ve hatta dünyanın en lüks markalarının bulunduğu elit bir cadde. Lüks marka tutkunlarının mıknatıs gibi çekildiği caddede yalnızca turist göreceğinizden emin olabilirsiniz. Birinci sınıf uluslararası tasarımcıların yeni koleksiyonlarını takip edebileceğiniz Arnavut kaldırımlı cadde büyük bir alan kaplamıyor. Ancak sınırlı alanda ne kadar çok para harcayabileceğinizin bir göstergesi diyebiliriz. Louis Vuitton, Jımmy Choo, Prada, Hermess ve Burberry gibi markaları burada bulabilirsiniz. Ancak asla, outlet ürün olmadığını belirtelim!
Burası neresi? Şehrin en renkli caddelerinden bir diğeri de Berger Straße… Pek çok kafe, pub ve ilginç tarzdaki butik mağazalara ev sahipliği yapan cadde, alışverişi rahat kahve molalarıyla birleştirmek isteyenler için birebir. Merkezde yer alan bu keyifli ve renkli cadde her bütçeye uygun mağazaları ve yeme içme mekanlarıyla birçok ihtiyacınızın elinizin altında olacağı bir düzene sahip. Vintage ürünler satan küçük mağazalarda burada dikkatinizi çekecek işletmeler arasındadır.
Diğer yandan Alman kültürünü yansıtan ürünler satan turistik mağazaları da bu cadde üzerinde bulabilirsiniz. Berger Straße’yi ne kadar alışveriş caddesi olarak tanımlasak da, akşamları gece hayatıyla da popülerleştiğini küçük bir not düşelim. Cadde üzerinde yer alan bar ve pub tarzı mekanlar, uzun yıllardır şehirde akşam saatlerinin nabzını tutuyor. Bir de Avrupa’dan Asya’ya, dünya mutfağından lezzetler sunan alanında profesyonel restoranları da unutmamak gerek!
Frankfurt’ta tüm Almanya’da olduğu gibi ulaşım ağı gelişmiş ve konforludur. Frankfurt’un Rhine-Main Transport Association (RMV) ismiyle bilinen ulaşım ağı içerisinde metro, tramvay ve otobüs gibi toplu taşıma araçları kullanılmaktadır. Hemen her istasyonda bulunan bilet makineleri İngilizce seçenek sunar ve dilediğiniz kadar bilet satın almanıza olanak sağlar. Şehirde kaldığınız süre boyunca toplu taşıma hakkında detaylı bilgi alabileceğiniz RMV uygulamasını telefonunuza indirmenizi tavsiye ederiz.
Şehri aileniz ile birlikte ziyaret ediyorsanız 5 kişiye kadar kullanabileceğiniz Frankfurt Ulaşım Kartlarından satın almanızı tavsiye ederiz. 1-2 günlük ulaşım ihtiyacını 23€-33€ gibi rakamlar karşılığında toplu bir şekilde ücretsiz hizmet alabileceğiniz ulaşım kartını bu adresten inceleyebilirsiniz.
Metro; Şehrin en önemli gezi noktalarına hızlı ulaşım garantisi sunan metro hattı, S-bahn 9 banliyö treni ve U-bahn dokuz tramvay ve metro hattından oluşuyor. Trenler şehir merkezinde her 2-5 dakikada bir çalışır. Metro ve tramvay hatlarının uğradığı 90 istasyon bulunuyor. Tek yön 1 yetişkin bilet ücreti: 2.75€, 2 kilometreden az bir yolculuk için: 1.85€.
U1: Nordweststad, U2: Bad Homburg-Gonzenheim, U3: Oberursel, U4: Hauptbahnhof’tan Enkheim’e doğru ilerliyor, U5: Kuzey Preungesheim’dan şehir merkezine, U6: Ostbahnhof, U7: Bergen-Enkheim, U8: Kuzey Riedberg’den Frankfurt-Süd, U9: Nieder-Eschbach
Tren; Şehir merkezinden çevre şehirlere ve kasabalara uzanan tren hizmeti, Frankfurt halkının sıklıkla kullandığı konforlu bir ulaşım ağıdır. Darmstadt, Rödermark, Hanau, Wiesbaden-Mainz gibi güzergahlara tren aracılığıyla seyahat edebilirsiniz. Detaylı harita için RMV web sitesini ziyaret edin.
Otobüs; Toplu taşıma sistemindeki kalan gereksinimleri sağlayan otobüs hattı, şehrin hemen her noktasına sefer düzenleyen ve çevre şehirlere de konforlu ulaşım sağlayabileceğiniz bir ulaşım türüdür. Trenin aksine biraz daha fazla sürede ulaşabileceğiniz otobüsler için biletleri metro ve tren istasyonlarındaki makinelerden veya otobüs şoförlerinden satın alabilirsiniz.
Diğer yandan Frankfurt’ta gece otobüsleri de bulunuyor. 01:00-04:00 arasındaki ulaşım eksikliğini tamamlamak için 24 saat çalışan bu otobüslerden faydalanabilirsiniz.
Taksi; Şehirde taksi ile ulaşım toplu taşımanın aksine pahalı olacaktır. Taksi başlangıç tarifesi 3.50€ olup, kilometre başına 2€ artmaktadır.
T.C Frankfurt Başkonsolosluğu
Adres: Kennedyallee 115-117, 60596 Frankfurt am Main Deutschland.
Çalışma saatleri: 08:30-17:30
Telefon: +49 30 30 807090
İtfaiye ve Ambulans: 112
Polis: 110
Almanya’da çalışan kilitli bir telefonunuz var ise ön ödemeli bir SIM kart satın alarak yurt dışı kullanım ücretini en aza indirgeyebilirsiniz. Frankfurt’ta süpermarket, elektronik market ve büfelerde kart satışı yapılmaktadır. Alman ülke kodu ile +49 ile başlar bu sebeple arama yapmadan önce numaranın başına +49 eklemeniz gerekmektedir. Frankfurt’un alan kodu ise 69’dur.
Frankfurt’ta, bir cep telefonundan uluslararası bir arama yapıyorsanız +49 69 1234 5678 şeklinde aramanız gerekir. Sabit bir hatta arama yapıyorsanız ise 69 1234 5678 şeklinde tuşlamanız yeterlidir. Uluslararası bir kapsama sahip cep telefonunuz yok ise şehirde yer alan elektronik marketlerden ucuz fiyatlı telefon satın alabilirsiniz.
Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone, Türkiye hattına sahip vatandaşlar yurt dışı seyahatlerinde hattını kullanıma açtırmak isterlerse GSM şirketlerinin mobil uygulamalarından bu işlemi gerçekleştirebilirler. ( Ayarlar > işlem merkezi > Yurt dışı işlemleri > Yurt dışı kullanımı /açık olarak seçmeniz yeterli olacaktır.)
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…