İnanılmaz tarihi, bir itfaiyeciyi kıskandıracak su jeti ve daha birçok etkileyici noktası ile Cenevre İsviçre’nin önemli cazibe merkezlerinin başında geliyor. Alplerle çevrelenmiş Cenevre’deki maceranıza başlamak için en mükemmel yerleri Cenevre tarihi yerler listemizde sizin için sıraladık…
Cenevre tarihi hakkında; Cenevre’deki yerleşim izleri ilk olarak MÖ 58 yılında Romalıların yerleşmesiyle olmuştur ve şehir Orta Çağ boyunca hızla gelişerek Avrupa’daki en önemli ticari merkezlerden biri haline gelmiştir. Stratejik konumu nedeniyle devamlı ilgi odağı olan şehir, birkaç kez işgal edilmiş ve son olarak 1602 senesinde Savoy dükünün saldırılarının püskürtülmesinin ardından bağımsız bir cumhuriyet olarak kurulmuştur.
1600’lü yıllarda Nantes Fermanın’ın hükmünü yitirmesiyle Cenevre zulme uğrayan Protestanlar için bir sığınak görevi görmüştür. Sonraki yüzyıllarda ise zengin aristokratlar buraya gelerek ünlü malikaneler kurmuştur. Voltaire, Jean-Jacques Rousseau gibi önemli düşünce ve sanat insanları da bölgeye gelerek şehrin kültürel anlamda gelişmesine katkıda bulunmuştur.
Şehir, sonraki yıllarda da ekonomi ve bankacılık anlamında dünyanın önder şehirlerinden biri olmuştur ve Avrupa’daki sanayi devriminin lideri olarak büyümesini sürdürmüştür. 1946 yılında kurulan Birleşmiş Milletler Avrupa Genel Merkezi Cenevre’nin barış sığınağı sağlayan tarihinin en önemli olaylarından biri olarak kabul edilmektedir.
Cenevre’nin en ünlüleri; Cenevre Gölü ve çevresi kuşkusuz Cenevre’ye gelenler için en önemli ziyaret bölgesidir. Özellikle tarihi noktaları merak edenler için ise Aziz Pierre Katedrali, Geneva Water Fountain, Milletler Sarayı ve Cenevre Eski Kent bölgesi gibi yerler Cenevre’nin en ünlü tarihi yerleri arasında bulunmaktadır. Patek Philippe Müzesi ve Ariana Müzes ise özellikle müze gezmeyi sevenler için kaçırılmaması gereken noktalardan sadece bir kaçıdır.
Cenevre gezi tavsiyesi;
Müzekart; GenevaPass ve Swiss Travel Pass turistler tarafından Cenevre’de en fazla tercih edilen indirim kartları arasında bulunmaktadır. Bu kartlarla ilgili merak edilenler için yazımızın son kısmını inceleyebilirsiniz.
Burası neresi? Adeta bir masal kitabından fırlamış bir illüstrasyonu andıran Chateau de Chillon, İsviçre‘nin en büyük gölünün doğu ucunda bulunan 13. yüzyıldan kalma etkileyici bir kaledir. Ünlü şair Lord Byron’un bir eserine de ilham kaynağı olan kale, Cenevre’nin en çok ziyaret edilen tarihi yerleri arasında bulunuyor. Kale yılda 400 binin üzerinde ziyaretçiyi ağırlıyor.
Kale içinde gerçekleştirilen rehberli turlar ile dönem mobilyaları ve sanat eserleriyle dolu avlular, kuleler, zindanlar görülebilmekte ve kalenin Orta Çağ geçmişi anlaşılabilmektedir. Kale 100 metreye 50 metre genişliğinde dikdörtgen bir formda inşa edilmiştir. Kalenin adı ise üzerine yapıldığı kaleyle aynıdır ve “kayalık” anlamına gelmektedir.
Neden gitmeliyim? Cenevre’ye çok yakın bir konumda bulunan bu kale, özellikle tarih meraklıları için oldukça etkileyici ve muazzam bir yapı olarak ziyaretçilerini bekliyor. Kaleyi ilgi çekici kılan detaylar arasında mimarisinin yanı sıra Cenevre Gölü’nü ve Alp dağlarını görene muhteşem manzarası da bulunuyor.
Burası neresi? 12. yüzyılda adından da anlaşılacağı gibi Maison ailesi tarafından inşa edilmiş olan bu tarihi ev, Cenevre’deki en eski ev olarak kabul ediliyor. Cenevre şehri tarafından 1963 senesinde satın alınan ev, yeniden düzenlenerek Cenevre Tarih Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.
Maison Tavel, 4 katın yanı sıra bir yeraltından oluşmaktadır. Bu katlarda ve yeraltında Orta Çağ’daki Cenevre şehrinin tarihine odaklanan çeşitli sergiler, tarihi eserler ve sanat eserler bulunmaktadır. Müzede aynı zamanda Cenevre’nin tarihi hakkında hazırlanmış muhteşem multimedya gösterisi ve tavanda şehrin devasa 3 boyutlu haritası da kaçırılmaması gereken unsurlar arasında bulunmaktadır. Yeraltı kısmında mağarayı andıran tuvaletler ve vestiyer de görülebilmektedir. Burada aynı zamanda 6300 litrelik devasa bir fıçı da bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Orta Çağ zamanında Cenevre’nin nasıl bir yer olduğunu ve o dönemin insanlarının yaşantısını canlandırmak için bu tarihi evi mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Burası neresi? Rhone Nehri’nin büyüleyici suları üzerinde 1862 senesinde inşa edilmiş olan tarihi köprü, 252 metre uzunluğunda ve 26,8 metre genişliğindedir. Köprü adını Cenevre’ye hakim bir konumda bulunan ve şehrin korunmasında da etkili olan Blanc Dağı’ndan almıştır. Köprünün dikkat çekici özelliklerinden biri ise her iki tarafında asılmış Cenevre ve İsviçre bayraklarıdır.
Neden gitmeliyim? Mont Blanc Köprüsü, tek başına mükemmel bir cazibe merkezi değildir ancak Jet d’Eau başta olmak üzere Cenevre için önemli bazı simgesel yapılara çarpıcı bir bakış sunması nedeniyle görülmeye değer noktalardan biridir. Mont Blanc Köprüsü aynı zamanda fotoğrafçılık yeteneklerinizi geliştirebileceğiniz ve etkileyici kareler yakalayabileceğiniz bir yerdir.
Burası neresi? Kraliçe Victoria şerefine 1891 ile 1894 yılları arasında inşa edilen Victoria Hall, dünyaca ünlü akustiği ile Cenevre’nin en önemli konser salonudur. Cenevre’nin ana konser salonu olan Victoria Hall, mimari açıdan pek de ilgi çekici değildir. Konser salonu, varlıklı bir İngiliz konsolosu olan Daniel Barton ile onun yakın arkadaşı mimar John Camoletti’nin Cenevre’de akustik açıdan muhteşem bir konser salonu inşa etme fikriyle ortaya çıkmıştır.
Neden gitmeliyim? Turistik ziyarete kapalı olan Victoria Hall, iç mimarisindeki güzelliği ile dikkat çekiyor ve bir klasik müzik konserine katılmak için değerlendirilebilecek önemli bir sanatsal noktadır.
Burası neresi? Tren İstasyonu’nun arkasındaki Grottes semtinde bulunan bu kıvrımlı ve farklı yapıdaki konut kompleksi oldukça ilgi çekicidir. 1982 ile 1984 yılları arasında İspanyol sanatçı Gaudi’den esinlenerek üç mimar tarafından planlanmış ve hayata geçirilmiştir.
Rölyefli balkonları, ferforje korkulukları ile dikkat çeken komplekste tek bir çizgi bile bulmak mümkün değildir. Bu da binalar ile mavi renkli sevimli çizgi film kahramanları şirinlerin mantara benzeyen oval yapıdaki evleriyle kıyaslanmasını kaçınılmaz yapmıştır ve ismi de bu şekilde konmuştur.
Neden gitmeliyim? Şehrin tarihi ambiyansında keyifli ve renkli bir mola yeri arıyorsanız burası tam da aradığınız yer olabilir.
Burası neresi? Atina Sarayı’nın salonları ve 1985 senesinde restore edilmiş olan ünlü Salle des Abeilles’i zemin katta barındırmaktadır. Bina 1863 yılından bu yana Société des Arts’ın merkezi olarak kullanılmaktadır. Sarayın inşasında Helensever Jean-Gabriel Eynard ve eşi Anna Eynard-Lullin isimli cömert patronların katkısı çok fazla olmuştur.
Gabriel Diodati ve Charles Schaeck isimli mimarlar tarafından hayat bulan sarayın Grand Salon’unda 863 yılında Kızıl Haç kurulmuştur. Uluslararası Tarih Bilimleri Komitesi ve Uluslararası Çocuklara Yardım Birliği gibi dünya genelinde öneme sahip çeşitli kurumlar da burada kurulmuştur.
Neden gitmeliyim? Sarayın salonları günümüzde çeşitli etkinlikler için kiralanmaktadır. Özel bir akşam yemeği ya da konferans için burada ağırlanma şansınız bulunuyor 🙂
Burası neresi? Uluslararası bölgenin sınırındaki Palais Wilson, 19. yüzyıldan kalma tarihi bir yapıdır ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi olarak kullanılmaktadır. Burası Milletler Cemiyeti’nin ilk koltuğu olarak da bilinmektedir.
19. yüzyılda 5 katlı yapı toplamda 225 odadan oluşacak şekilde inşa edilmiş olan saray yapısı, Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Birleşmiş Milletler’den önce gelen Milletler Cemiyeti’nin bankası olarak hizmet etmiştir. Binanın İnsan Hakları Komisyonu’na adanması ise 1937 senesinde gerçekleşmiştir.
İlk olarak Hotel National olarak inşa edilen yapının adı, Milletler Cemiyeti’nin kuruluşu sırasında büyük bir rol oynamış olan ABD Başkanı Woodrow Wilson’un ölümünün ardından “Palais Wilson” olarak değiştirilmiştir.
Neden gitmeliyim? Palais Wilson ve göl adeta birbirini tamamlayacak şekilde konumlanmıştır. Gölün perspektifi ve buradan Mont Blanc’ın muhteşem manzarası kesinlikle görmeye değerdir. Sarayın Perle du La gibi çeşitli gezinti noktalarına yakınlığı da burasını turistler için cazip bir destinasyon yapmaktadır.
Burası neresi? Bütün dünya uluslarının çeşitliliğinin ve bir araya gelmesinin simgesi olan Milletler Sarayı, tarihiyle ve ilginç hikayeleriyle oldukça ilginç bir yapıdır. Saray 1929 ile 1936 yılları arasında inşa edilmiştir ve Birleşmiş Milletler’in Avrupa genel merkezine ev sahipliği yapmaktadır. Her yıl 25.000’den fazla delegenin ağırlandığı saray, New York‘taki merkezin ardından Birleşmiş Milletler’in en büyük merkezi olma özelliğini taşımaktadır. Saray aynı anda 2.000’den fazla kişiyi ağırlayacak şekilde tasarlanmıştır.
Neden gitmeliyim? Birleşmiş Milletlere dair önemli bir arşive ev sahipliği yapan Milletler Cemiyeti Müzesi ile ziyaretçiler bu kuruluş hakkında detaylı bilgiler edinme fırsatına sahip olmaktadır. Ofis çevresini kaplayan 45 hektarlık Ariana Parkı da sarayı ilgi çekici kılan detaylar arasındadır.
Burası neresi? Cenevre’de Jet d’Eau şehirle özdeşleşmiş en önemli yapıların başında gelmektedir. Cenova Gölü ile Rhone Nehri’nin birleştiği yerde bulunan Jet d’Eau, 500 litre suyu 140 metre yüksekliğe kadar çıkarabilmektedir. Bu da yapının çevresinde bulunan insanlar için adeta görsel bir şölen anlamına gelmektedir.
Fıskiyenin yapılış amacıyla şu anki kullanım amacı arasında hiç alaka yoktur. Fıskiye ilk olarak 1886 senesinde şehrin rezervuar sistemindeki fazla basıncın yok edilmesi amacıyla ortaya çıkan bir fikirden doğmuştur. O zaman 30 metre yüksekliğe kadar su fışkırtan yapı, halkın büyük ilgisiyle karşılaşması nedeniyle günümüzdeki haline evrilmiş ve bugünlere kadar gelebilmiştir.
Neden gitmeliyim? Jet d’Eau kesinlikle Cenevre’nin en önemli simgesel tarihi yapılarından biridir ve bizce Cenevre’ye gelenler bu simge yapıyı görmeden şehirden ayrılmamalıdır.
Burası neresi? Cenevre’nin ticari geçmişinin önemli simge yapılarından biri olan Molard Kulesi, eski Cenevre Limanı’nın koruyucu kulelerinden biriydi. Etkileyici Molard Meydanı’na bakan bu askeri kalenin tarihi 14. yüzyıla kadar uzanmaktadır ve günümüzde manzaranın bir parçası olarak çok sayıda restoranla çevrelenmiştir. Kulenin kendisi ise küçük ama çok keyifli bir şarap barına ev sahipliği yapmaktadır.
Kulenin bulunduğu Molard Meydanı, Cenevre’nin nabzını tutan önemli bir buluşma ve alışveriş meydanı olarak şehirde oldukça ünlüdür. Buraya gelen ziyaretçiler kuleyi görmenin yanı sıra birinci sınıf bir alışveriş deneyimi yaşayabilir, oteller, kafeler ve harika restoranlar sayesinde ihtiyacı olan bütün eğlence olanaklarını burada bulabilir.
Neden gitmeliyim? Günümüzde şarap barı olan Molard Kulesi’nde hem içeceklerin keyfini sürebilirsiniz hem de Cenevre şehrinin etkileyici manzaralarının tadını çıkarabilirsiniz.
Burası neresi? Cenevre’nin Meinier Belediyesi sınırlarında bulunan harap durumdaki Rouelbeau Şato kalıntıları, Cenevre’de Orta Çağ döneminden kalma görülebilecek en büyüleyici yerlerden biridir ve son Orta Çağ kalelerinden biri olması nedeniyle ayrı bir öneme sahiptir. Günümüzde maalesef kaleye dair sadece zemini kaplayan taşlar kalmıştır.
Özellik tarih meraklısı ziyaretçilerin ilgisini çeken kalenin geçmişi 1318 yılına kadar uzanmaktadır. Yakın zamanda keşfedilen ve 1339 tarihli bir metin, kalenin ahşaptan yapılmış orijinal haline ait şaşırtıcı bir tanımını sunmaktadır. Kale bölgesi 1921 yılında tarihi bir anıt olarak tasarlanmıştır ancak kalenin yeniden inşa fikri ne yazık ki hayata geçirilmemiştir.
Neden gitmeliyim? 12 yıl boyunca gerçekleştirilen kazılar, kalenin orijinal ahşap haliyle ilgili birçok fikir ve bilginin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Muhteşem bir doğa ile çevrelenmiş bu kale kalıntıları, tarihle iç içe sıra dışı patikalarda yürüyüş yapmak isteyenler için Cenevre’de mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir.
Burası neresi? Cenevre’deki Eski Kent bölgesi, Reform’un merkezi olarak kabul edilen Aziz Petrus Katedrali’nin hakimiyeti altında şekillenmektedir. Eski Kent’e geldiğinizde tarihi binaları, Arnavut kaldırımlı sokakları, meydanları, gizemli müzeleri ve sahipleri tarafından korunmaya devam eden ünlü gizli geçitleri keşfetme fırsatı yakalayacaksınız.
Eski Kent’te Aziz Petrul Katedrali’nin dışında mutlaka görülmesi gereken yerler arasında Maison Tavel, Old Arsenal, Place du Bourg-de-Four ve The Treille Promenade gibi yerler bulunmaktadır. Bölgenin gölden yüksekliği yaklaşık 25 metre kadar olduğundan buraya gelenlerin ufak bir tırmanışa karşı hazırlıklı olması gerekiyor.
Neden gitmeliyim? Orta Çağ’ın Cenevre’sini görmek ve en sevilen efsaneler arasında yolculuk yapmak istiyorsanız Eski Kent bölgesi kesinlikle Cenevre gezilecek yerler listenizde olması gereken bir bölgedir. Benzersiz tarihi ve otantik atmosferi ile çoğu zaman insanların ilgi odağı olan bölgedeki meydanlarda çok popüler restoranlar ve kafeler insanların bir şeyler yiyip içmesi ve dinlenmesi için mükemmel olanaklar sunmaktadır.
Burası neresi? Place de Neuve, şehrin eski surlarının eteğinde bulunan, Cenevre’nin en önemli merkezlerinden biridir. Meydan geçmişte, Henri Dunaut ve Kızıl Haç’ı kuran diğer kişiler için bir infaz yeri olmuştur. Meydanın merkezinde de o dönemi hatırlatan, önemli bir İsviçre ulusal kahramanı olan General Dufour’un bir heykeli yer almaktadır. Heykel 1884 yılında dikilmiştir.
Cenevre’nin kültürel zenginliğinin önemli merkezlerinden biri olan de Neuve, birçok önemli kültürel mekana ev sahipliği yapmaktadır. Meydandan birkaç dakikalık yürüme mesafesindeki Arts de Grütli de birçok çağdaş kültürel etkinliğe ev sahipliği yaparak Neuve Meydanı’nı sanatsal anlamda beslemektedir.
Neden gitmeliyim? Grand Theatre, Rath Müzesi ve Müzik Konservatuvarı gibi Cenevre’nin önemli tarihi tarihi yerlerine kolayca ulaşım imkanı sunan Neuve Meydanı, şehrin en merkezi konumlarından biri olması nedeniyle Cenevre’ye gelenlerin kesinlikle görmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Burası neresi? Eski Kent bölgesindeki bu etkileyici meydan, Cenevre’nin en güzel meydanlarından biri olarak kabul edilmektedir. Aziz Pierre Katedrali’ne sadece birkaç metrelik mesafedeki Bourg de Four Meydanı, Cenevre’ye giden bütün rotalar için bir kesişme noktası olmuş ve bu da 11. yüzyıldan itibaren meydanın pazarlar ve panayırlar için kaçırılmayacak bir yer haline gelmesini sağlamıştır.
Meydandaki 18. yüzyıldan kalma çeşme oldukça etkileyicidir. Meydanda bulunan tarihi evler, zamanla Avrupa’nın çeşitli bölgelerinden Cenevre’ye akın eden mültecilerin barınabilmesi için yükseltildi. Siz de bu evlerin muhteşem teraslarından birine çıkabilir, manzara eşliğinde keyifli bir mola verebilir ve susuzluğunuzu giderebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Cenevre’deki en popüler buluşma noktalarından olan meydan, canlı terasları ve eşsiz atmosferleri ile keşfedilmeyi bekliyor. Çok sayıda mağazaya, restorana, galeriye ve lüks butiğe ev sahipliği yapan meydan, yürüyüş yapmak ya da alışveriş için de Cenevre’de gelinebilecek en ilgi çekici yerlerden biridir. Özellikle Noel zamanındaki ışıklı süslemelerle şaşırtıcı derecede güzelleşmektedir.
Burası neresi? “Cenevre’nin Greenwich Köyü” olarak bilinen Carouj, Fransız-İtalyan mimari tarzının çarpıcı bir karışımı olarak dikkat çekiyor. Bu da bu sevimli kasabayı Cenevre’de görülmesi gereken önemli bir kültürel ve tarihi bir yer haline getiriyor. Kasaba, 1816 yılında bağımsız bir yerleşim yeriyken günümüzde Cenevre’nin bir mahallesi olarak varlığını sürdürmektedir ve ilk olarak 18. yüzyılda Torinolu İtalyanlar tarafından kurulmuştur.
Arve Nehri’nin arka kısmında sessizce duran Carouge kasabası, dikkat edilmezse kolayca gözden kaçabilecek yerlerden biridir. Ziyaretçiler, eşsiz bir mimariye sahip olan kasabada, Arnavut kaldırımlı sokaklarda çok sayıda kafe, bistro ve şirin butikleri keşfetme şansına sahip olabilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Yerli halk arasında “Küçük İtalya” olarak da anılan kasaba, Cenevre’nin lüks sokaklarından bunalanlar için etkileyici bir kaçış noktasıdır. Kasabada ünlü ve zincir kafe ve mağazaları bulmanız pek mümkün değil, ancak Chat Noir, Rue Vautier ve Bar du Nord gibi yerli halkın çok sık takıldığı yerlere gelerek unutulmaz anlar yaşayabilirsiniz.
Burası neresi? Cenevre seyahat için gidilebilecek büyüleyici bir yer ve buradan 45 dakikalık bir yolculukla ulaşabileceğiniz Yvoire ise Cenevre çevresinde görülebilecek tarihi yerler arasında bulunuyor. Fransa’nın büyüleyici Orta Çağ kasabalarından olan Yvoire, keyifli bir gün geçirmek isteyenler için günübirlik rotalar arasında ilk tercih edilen yerlerin başında gelmektedir.
Fransız kasabalarının klasik Arnavut kaldırımlı sokaklarına sahip Yvoire, sahip olduğu bu özelliği ile ziyaretçileri kendisine çekmeyi başarmıştır. Kaldırımlar boyunca dizilmiş çeşitli yerel butikler, mağazalar ve sanat galerini ziyaret edenler bölgesel sanat eserlerini ve nesneleri inceleme ve satın alma fırsatını yakalamaktadır.
Neden gitmeliyim? Muhteşem havası ve mimarisi Yvoire’yi, Cenevre’ye gelenler için şahane bir günübirlik rota haline getirmektedir. Antik balıkçı köyüne gelen ziyaretçiler, etkileyici bahçeler, Yvoire Kalesi ile çeşitli kafe ve mekanları ziyaret ederek huzur dolu bir gün geçirme fırsatına sahip olmaktadır.
Burası neresi? Geçmişi 14. yüzyıla kadar uzanan Hermans kasabası Fransız sınırına karşı bulunan Cenevre’nin huzur ve tarih kokan, sessiz sayfiye yerlerinden biridir. Huzur ve güzelliği bir arada sunan Hermans’taki evler günümüzde restore edilmiştir ve manzaralı küçük bir köy için tek kelimeyle mükemmel bir hale getirilmiştir.
Neden gitmeliyim? Oldukça dost canlısı köylülerin yaşadığı yerde insanlardan köyde neler yapılabileceği konusunda tavsiyeler almak mümkündür. Köyde ziyaret edilebilecek çeşitli restoranlar ve hediyelik eşya dükkanları bulunmaktadır.
Burası neresi? Arkeolojik sit alanında keşfedilmiş olan Aziz Pierre Katedrali, Cenevre’nin en önemli kiliselerinden birinin zengin tarihine ev sahipliği yapıyor. Katedralin bulunduğu bölgede 1980’li yıllardaki inşaat çalışmaları esnasında tesadüfen Roma dönemine dek uzanan birçok önemli antik eser ortaya çıkmıştır.
Eski Kent bölgesinin kalbinde bulunan Aziz Pierre Katedrali’nin 12. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir ve Protestan reformunun simgesi olmadan önce yüzyıllar boyunca birçok dönüşümden geçmiştir. Katedralin tepesine 157 basamakla çıkılmaktadır ve sonrasında gördüğünüz manzara kesinlikle bu çabaya değmektedir. 6 tondan daha ağır olan ve katedralin simgesi olan La Clémence isimli çan ise belirli aralıklarla çalmaya devam etmektedir.
Neden gitmeliyim? Kazılar sonrasında ortaya çıkarılan eserler Cenevre’nin tarihi ve katedralin geçmişi hakkında çok önemli ipuçları sunmaktadır. Roma mahzeni, keşiş hücreleri ve Allobrogian mezar başta olmak üzere bir zamanlar burada duran bazilikanın kalıntılarına tanıklık etmek ziyaretçiler için çok önemli bir deneyimdir.
Burası neresi? Bir Protestan Kilisesi olan yapı, 4. yüzyıldan kalma bir kutsal alanın ve 10. yüzyıldan kalma bir Romanesk kilisenin temelleri üzerine inşa edilmiştir. Reform sırasında kilise, Protestanlar için bir ibadet yeri olarak kullanılmıştır.
Neden gitmeliyim? Aziz Gervais Kilisesi’nin bulunduğu bölgede bir Gallo-Roma tapınağının kalıntılarına ve Cenevre’deki insanlığın ilk izlerine dair keşiflerin yapıldığı arkeolojik bir alan da ziyaret edilebilmektedir.
Burası neresi? Bir Rus Ortodoks Kilisesi olan Eglisse Russe, Cenevre’nin keşfedilmesi gereken dini yerlerinden biridir. Etkileyici kilisenin yapımı için finansör olarak katkı sunan Rus Büyük Düşesi Anna Fyodorovna uzun yıllar boyunca İsviçre’de ikamet etmiştir. 1866 yılında nihayet tamamlanan Rus Ortodoks Kilisesi, İsviçre’de yaşayan Rus nüfusu için çok önemli bir manevi toplanma merkezi olarak hizmet vermiştir.
Kilisenin altın rengindeki soğan kubbeleri, kiliseyi standart İsviçre kiliselerinden ayırmaktadır. Binanın cepheleri oldukça heybetlidir ve bu cephelere uyan muhteşem parlak renkli tavanları, özenli ikonları ve baş döndürücü tütsüleri ile kilise, ziyaretçiler için keşfedilmeyi bekleyen muhteşem bir hazinedir.
Neden gitmeliyim? Muhteşem mimarisi ile dikkat çeken Rus Kilisesi, aynı zamanda 16. yüzyıldan günümüze kadar uzanan zaman dilimine ait Rus Kraliyet ailesiyle ilgili bazı muhteşem sanat eserlerine de ev sahipliği yaptığı için ziyaretçiler için kaçırılmaması gereken noktalar arasında bulunuyor.
Burası neresi? 1852 ile 1857 yılları arasında inşa edilmiş olan Notre-Dam Bazilikası, Cenevre’deki Katolik cemaatinin ana ibadet yeridir ve yıllarca süren çalkantılı tarihinin ardından Roma Katolik Kilisesi’ne bağlanmıştır. Cornavin Tren İstasyonu’nun yakınlarında bulunan hacılar, Santiago de Compostela’ya giderken bu bazilikaya da uğrarlar.
1875 yılının Haziran ayında kilise karşıtı hükümet iktidara gelmiş ve ardından bazilika işgal edilerek kapatılmıştır. Bazilikanın geri alınması ise 1911 senesinde olmuştur. Kumtaşından yapılmış mimarisiyle dikkat çeken bazilika, 13. yüzyıldaki Gotik mimari tarzından ilham alınarak inşa edilmiştir.
Neden gitmeliyim? İbadethane çok büyük olmasa da müthiş mimarisi ile Cenevre’de mutlaka zaman ayrılması gereken dini noktalar arasında bulunuyor.
Burası neresi? Modern binaların arasında bir anda beliren Kutsal Üçlü Kilisesi, 1853 yılında tamamlanmıştır. Güzel vitraylarıyla dikkat çeken kilise, şehre gelenler için önemli dini duraklar arasında bulunmaktadır. Bu vitray pencereler 1958 ile 1981 yılları arasında Jacques Wesem tarafından yapılmıştır.
Neden gitmeliyim? Kilise heybetli görünüşüyle Cenevre’de dikkat çeken ibadethanelerden biridir ve kilise mimarilerine meraklı olanlar için zaman ayrılması gereken bir yapıdır.
Burası neresi? 1715 yılında inşa edilmiş olan Fusterie Kilisesi, Cenevre’de inşa edilmiş ilk kilisedir ve Kalvinizm inanışına sahip olanlar için özel olarak yapılmıştır. Mekan, özellikle sahip olduğu muhteşem akustiği ile ünlenmiştir. Bu da burada birçok ilgi gören kilise konserlerinin gerçekleştirilmesi sonucunu doğurmuştur.
Barok stilinde inşa edilmiş olan kilise, Cenevre’de görülmesi gereken en güzel ve en etkileyici yerlerden biri olarak kabul edilmektedir. Kilisenin tasarımı Jean Vennes tarafından yapılmıştır ve 750 kişinin aynı anda faydalanabileceği bir büyüklüğe sahiptir.
Neden gitmeliyim? Mimarisiyle göz dolduran bu küçük ve sevimli kilise, şehrin turistik ve ticari bölgesine yakın bir konumda olması nedeniyle ziyaretçiler için oldukça cazip destinasyonlardan biridir.
Burası neresi? Esasen Notre-Dame-la-Neuve Şapeli olarak bilinen yapı, John Calvin, Theodore Beza ve John Knox ile bağlantılı olan ve Protestan Reformu’nun önemli simge yapılarından kabul edilen bir şapeldir. Oditoryum, Aziz Pierre Katedrali’nin hemen bitişiğinde yer almaktadır. Gotik tarzda ve mütevazı yapı, 15. yüzyılda daha önce 5. yüzyıldan kalma dini binaların bulunduğu arsada inşa edilmiştir.
1536 yılından itibaren yapı, önemli konferansların verildiği bir salon olarak kullanılmıştır. 1559 senesinde ise Cenevre Üniversitesi’nin bir parçası olarak hizmet etmiştir. Cenevre’nin reformu kabul etmesinin ardından Avrupa’nın birçok yerinden mülteciler burayı bir sığınma yeri olarak kullanmıştır. Yıllar içinde binada deformasyonlar başlayınca 1954 ile 1959 yılları arasında binada restorasyon çalışmaları gerçekleştirilmiştir.
Neden gitmeliyim? Ünlü reformcular için bir anıt niteliği taşıyan Calvin Oditoryumu içinde hala Avrupa dillerinde vaazlar verilmektedir ve hem reform hem de dini açıdan Cenevre’deki önemli tarihi yerler arasında bulunmaktadır. Bina günümüzde hala önemli bir ibadet yeri olarak kullanılmaktadır.
Burası neresi? 1859 senesinde Cenevre hükümetinin azınlıklara karşı daha ılımlı davranması ve şehir sınırları içinde dini binalar inşa etmesine müsaade etmesiyle inşa edilmiştir. La Grande Sinagogu olarak da bilinen bu popüler dini yapı, Cenevre’nin ilk sinagogu olması nedeniyle ayrı bir önem taşımaktadır. Sinagog ilk inşa edildiğinde şehirde toplamda 200 kişilik bir Aşkenaz cemaati bulunmaktaydı.
Tarihi bir anıt olarak Cenevre’nin önemli tarihi yerlerinden biri olarak kabul edilen Beth Yaakov Sinagogu, 1997 senesinde, orijinal tasarımına sadık kalınarak restore edilmiştir. Sinagog, Bizans tarzında inşa edilmiş olan büyük kubbesiyle dikkat çekmektedir ve cephesi gri ve açık turuncu çizgilerle bezenmiştir. Sinagogdaki ibadetler Aşkenazi ritüellerine sadık kalınarak gerçekleştirilmektedir.
Neden gitmeliyim? Beth Yaakov, şehirdeki ilk sinagog olması ve Cenevre’deki dini hoşgörünün başlangıcında sembol bir yapı olması nedeniyle Cenevre’de mutlaka görülmesi gereken dini yapılar arasındadır.
Burası neresi? Petit-Saconnex Camii olarak bilinen camii, 1978 senesinde Suudi merkezli bir kuruluş olan Müslüman Dünya Birliği tarafından finanse edilerek inşa edilmiş bir yapıdır. Burası İsviçre’deki en büyük camidir ve 22 metre yüksekliğinde minareye sahiptir. Cami içinde ibadet alanının yanı sıra konferans salonu, kütüphane, okul ve cenaze törenleri için morg bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Cenevre Camii, İsviçre’deki en büyük dört camiden biri olması ve Müslümanlar için önemli bir ibadethane olması nedeniyle özellikle Müslüman ziyaretçiler için Cenevre’deki mutlaka görülmesi gereken tarihi yerlerden biridir.
Burası neresi? Cenevre’de insanlar için “müze” kelimesi” Doğa Tarihi Müzesi ile eşdeğerdir ve insanlar “müzeye gidiyorum” dediklerinde burayı kastetmektedir. Bina inşasının birkaç yıl sonra 1966 senesinde ziyarete açılan Doğa Tarihi Müzesi, İsviçre’nin ekolojik tarihine çok özel bir vurgu yaparak yılda 250.000’den fazla ziyaretçiyi kendisine çekmeyi başarıyor.
Müzedeki sergiler arasında dünyanın dört bir yanından çeşitli hayvanların toplamda 200’ün üzerinde dondurulmuş hayvan bulunuyor. Müzenin birinci ve ikinci katlarına geldiğinizde ise nesli tükenmiş olan hayvanlarında arasında bulunduğu tropikal canlılara ait dondurulmuş hayvan koleksiyonu bulunmaktadır. Bu nedenle tahnitçilikten hoşlanmayanlar için zemin katı geçip doğrudan üst katları gezmek daha mantıklı olacaktır. Müzedeki kaçırılmaması gereken tuhaflık ise, artık müzenin simgesi olarak kabul edilen iki başlı kaplumbağa Janus’tur.
Müzenin üst katları ise yer bilimleri, astronomi ve insanın evrim sürecine adanmış sergilere ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle müzenin üçüncü katında yer alan NASA’nın müzeye hediye etmiş olduğu ay taşları ziyaretçiler için oldukça ilgi çekicidir.
Neden gitmeliyim? İsviçre’nin en büyük doğa tarihi müzesini ziyaret etmek, sizi hafızalarda bir yolculuğa çıkaracaktır. İnsanlığın evrimine götürecek bir yolculuğa çıkmanın yanı sıra, müze binası 60’li yılların mimarisine ve iç tasarımına doğrudan bir dalış yapma fırsatı da sunacaktır. Burası aynı zamanda doğa dünyası ile ilgili oldukça eğitimi bir bakış sunduğu için de çok önemli bir yere sahiptir.
Burası neresi? Cenevre’nin uluslararası bölgesinde, Birleşmiş Milletler Binası’nın ana girişinin karşısında yer alan Uluslararası Kızılhaç Müzesi, 1988 yılında açılmıştır. Üç ana bölümden meydana gelen müzede, İsviçre ve dünyadaki insani yardım eylemlerinin tarihiyle ilgili sergilere yer verilmektedir. Müzenin bölümleri insan onurunu korumak, aile bağlarını geri kazanmak ve doğal riskleri azaltmak temaları üzerine kurulu sergilere ev sahipliği yapmaktadır.
Neden gitmeliyim? Cenevre’nin önemli müzeleri arasında yer alan bu müze, insanların dünya üzerindeki yardım organizasyonları hakkında fikir sahibi olarak bilinçlenmesi noktasında önemli bir rol üstlenmektedir.
Burası neresi? Doğu ve Uzak Doğu’dan toplanan muhteşem sanat eserlerine ve çeşitli tarihi objelere ev sahipliği yapan Cenevre Uzak Doğu Sanatı Müzesi, farklı kültürlere meraklı kişiler için etkileyici bir duraktır. Müze içinde toplamda 9.000’in üzerine obje sergilenmektedir ve burası Cenevre’deki ilginç müzelerden biridir.
Müze Baur Vakfı tarafından idare edilmektedir. Vakfın kurucusu ve önemli bir İsviçreli koleksiyoncu olan Alfred Baur tarafından 45 yıllık bir zaman dilimi içinde satın alınmış etkileyici nesneler burada görülebilmektedir. Bu nesneler koleksiyonu, 8. yüzyıldan başlayarak 19. yüzyıla kadar Uzak Doğu’ya ait seramik eşyalar, savaş aletleri, Japon baskıları gibi birçok özel objelerden meydana gelmektedir.
Neden gitmeliyim? Uzak Doğu’nun önemli koleksiyonlarından olan bu müze, 10 asırdan uzun bir geçmişe sahip olan Çin ve Japon kültürünü yakından tanımak isteyenler için 1 saatlik bir zaman dilimi ayrılması gereken bir müzedir.
Burası neresi? Şehir merkezinde hareketli Jonction semtinde, Patek Philippe Müzesi ve MAMCO’nun yanında bulunan Cenevre Etnografya Müzesi, 1901 yılında kurulmuştur. Müze insan kültürleriyle ilgili çalışmalara yer vermektedir. Dünyanın dört bir yanından insanlığın kültürüne dair toplanan toplamda 70.000’in üzerindeki muhteşem sergi ziyaretçiler için tam bir şölen niteliği taşımaktadır.
Müze içinde kalıcı sergilerin yanı sıra geçici sergiler de bulunmaktadır. Aynı zamanda yaklaşık 18.000 fotoğraflık devasa bir fotoğraf koleksiyonu ve dünyanın her yerinden çeşitli etnik müzik dinleyebileceğiniz bir de kütüphane bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Eğer dünya üzerindeki insan kültürleri hakkında bilgi edinmek istiyorsanız MEG’i kesinlikle ziyaret etmek isteyeceksiniz. Müze, 2017 yılında “Avrupa’da Yılın Müzesi” ödülüne layık görülmüştür ve İsviçre’deki en önemli iki etnografik koleksiyona ev sahipliği yapması nedeniyle de ülkenin en özel müzelerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Burası neresi? Dünya edebiyatının en bilinen isimlerinden biri olan Jean-Jacques Rousseau, Cenevre’nin en ünlü vatandaşlarından biridir ve ona adanmış bu ev de onun mirasına yeni bakış açıları kazandırmak amacıyla kurulmuştur.
Yerel dilde “Maison Rousseau et Littérature” olarak isimlendirilen bu altı katlı ev, şehrin en önemli noktalarından Eski Kent bölgesinde yer almaktadır. Ziyaretçiler sanatçının çalışmaları ile güncel olaylarla ve zamanımızın en önemli sorunlarıyla yüzleşebilmektedir. Batı İsviçre’nin önemli edebiyat kurumlarından olan MRL tarafından düzenlenen edebi sempozyumlar ve tartışmalar da Rousseau’nun çalışmalarını irdelemek için çok önemli etkinlikler arasında gösterilmektedir.
Neden gitmeliyim? Rousseau’nun yaşamına ve sanatına odaklanan müze, kendisini tanımak isteyenler için eşsiz bir arşiv niteliği taşımaktadır. Burası aynı zamanda edebiyatla ilgili ilk evlerden biri olması nedeniyle ayrı bir öneme de sahiptir.
Burası neresi? Voltaire’ye adanmış bir dokümantasyon merkezi olan bu müzede, Voltaire’nin Cenevre’de yaşadığı süre boyunca kaldığı “Saint Jean” mülkünü inceleme ve kendisini daha yakından tanıma imkanını yakalayabilirsiniz. Müzede Voltaire ve 18. yüzyıla dair yaklaşık 25.000 cilt kitap ve çeşitli tablo ve baskı koleksiyonu yer almaktadır.
Aydınlanma için tam anlamıyla bir fırsat olan Voltaire Müzesi, gerçekleştirilen rehberli turlar için randevu ile ziyaretçilerini karşılıyor. Bu ev, Voltaire tarafından 1755 ile 1760 yılları arasında kullanılmıştır. Müze binası, 1929 yılında Cenevre şehri tarafından satın alınmış ve Theodore Besterman tarafından 1952’de müze olarak kurularak açılışı gerçekleşmiştir.
Neden gitmeliyim? Voltaire’nin yaşamına ve eserlerine adanmış olan müze, Voltaire ile ilgili dünyanın en önemli arşivlerinden biri olarak kabul edilmekte ve her yıl birçok kişi tarafından ziyaret edilmektedir.
Burası neresi? Eski Kent’in merkezindeki bu küçük müzede, 19. yüzyıl başlarına kadar kullanılmış beş ilgi çekici top sergilenmektedir. Müze aynı zamanda savaş temalarına sahip renkli ve etkileyici mozaik işlemeleri ile de ziyaretçiler tarafından çok beğenilmektedir.
17. yüzyılda inşa edilmiş olan bu antik cephanelik, daha sonra 1877 senesine kadar askeri bir depo olarak kullanılmış bir tahıl ambarıydı. Müzenin birinci katı günümüzde Cenevre Devlet Arşivlerine ev sahipliği yapıyor ve müzenin duvarlarında Cenevre tarihi ile ilgili tasvirlere yer verilmiş olan, Alexandre Cingria’nın eseri olan üç adet fresk dikkat çekiyor.
Neden gitmeliyim? Bu ünlü toplar ve savaş temalı mozaikler ile ziyaretçiler Cenevre’nin geçmişte kendini düşmanlarına karşı nasıl savunmak zorunda kaldığını hatırlatıyor.
Burası neresi? Maison Tavel’in hemen köşesinde bulunan bu müze, özellikle antik çağa merakı olan ziyaretçiler için muhteşem bir ziyaret yeridir. 1977 senesinde kurulmuş olan müze içinde hem Avrupa hem de Afrika başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerine ait antik dünyadan çeşitli kumaşlar, heykeller ve sanat eserleriyle dolu 7.000’in üzerinde nesneden oluşan mükemmel bir hazinedir.
Neden gitmeliyim? Barbier-Mueller Müzesi, bu iki zıt dünyayı mükemmel bir şekilde bir araya getirmeye başaran dünyadaki nadir müzelerden biridir ve ziyaretçiler için gerçekten eşsiz bir deneyim sunmaktadır. Müzede bulunan eşyalar günümüzde başka hiçbir yerde bulunamadığı için çok önemlidir ve bu da müzedeki koleksiyonu dünya üzerinde türünün en özel örneği yapmaktadır.
Burası neresi? Sanat ve Tarih Müzesi, antik çağlardan başlayarak batının kültür ve medeniyet tarihine odaklanan ve bununla ilgili 1 milyonun üzerinde nesneye ev sahipliği yapan devasa boyutta bir müzedir. Müze arkeoloji, güzel sanatlar ve uygulamalı sanatlar olmak üzere üç farklı kanatta sergilere ev sahipliği yapmaktadır.
Müzenin arkeoloji kısmında antik Mısır, Yunan ve Roma döneminden eserler bulunmaktadır. Güzel sanatlar kısmında Van Gogh ve Renoir gibi çok önemli sanatçılar başta olmak üzere Rönesans dönemine ait eserler görülmektedir. Uygulamalı sanatlar bölümü ise Orta Çağ dönemine ait mobilyalar, silahlar ve çeşitli gündelik yaşam eşyalarına ev sahipliği yapmaktadır.
Neden gitmeliyim? Gerek arkeoloji gerekse de sanat tarihine meraklı olan ziyaretçiler için Cenevre’deki en zengin koleksiyonlardan biri Sanat ve Tarih Müzesi içinde yer almaktadır.
Burası neresi? Patek Philippe Müzesi, Cenevre’deki saat yapımcılığının en temel noktasından nasıl zirveye ulaştığını gözler önüne seren etkileyici müzelerden biridir. Müzede, 16. yüzyıldan başlayan saat üretim tarihinde önemli yere sahip olan etkileyici saat koleksiyonu görülebilmektedir. 4 katlı müze 200 yılında ziyaretçilerini kabul etmeye başlamıştır.
Müzeyle ilintili şirket Antoni Patek tarafından 1834’te kurulmuştur. Kendisi askeri kariyerinin ardından İsviçre’ye yerleşmiş Polonyalı bir saat yapımcısıydı ve saatle ilgili pek çok önemli buluşa imza atmıştır. Müzede de kendisine ait son koleksiyonlarından modern şaheserlerin yanı sıra müzik kutuları, tabancalar ve müzenin dört katına yayılmış çeşitli biblolar sergilenmektedir.
Neden gitmeliyim? Yaklaşık 5 asırdır süren gelişim süreciyle saatçilik sektörünün zirvesinde yer edinen Cenevre’deki saatçilik tarihini yakından incelemek için bu güzel müzeye zaman ayırmalısınız.
Burası neresi? “Müzeler Tapınağı” lakaplı Rath Müzesi, 1826 yılında açıldığında Cenevre’de güzel sanatlara adanmış tek müzeydi. Binanın kendisi de Cenevre’deki yüksek kültürün merkezi olarak kabul edilen Neuve Meydanı’nda, adeta mimari bir zafer olarak yükselmektedir.
Rath Müzesi, muhteşem Sanat ve Tarih Müzesi’nin bir üyesi olarak İsviçre sanatının en önemli örneklerinin yanı sıra Avrupa’nın birçok yerinden gelen sergilere de ev sahipliği yapmaktadır. Serginin büyük bir kısmı her 3 ayda bir yenilendiği için ziyaretçiler müzeye her geldiğinde yeni bir şeylerle karşılaşma şansına sahip olmaktadır.
Neden gitmeliyim? Değişen sergileriyle Rath Müzesi, şehrin en eski ve en beğenilen sanat müzelerinin başında gelmesi nedeniyle Cenevre’de görülecek tarihi ve turistik yerlerin başında gelmektedir.
Burası neresi? 19. yüzyılda Gustave Revilliod tarafından kurulan Ariana Müzesi, seramik ve cam sanatına adanmış çok etkileyici bir müzedir. İsviçre Seramik ve Cam Müzesi olarak da adlandırılan müze içinde Avrupa, Orta Doğu ve Asya‘dan birçok seramik, porselen, çanak çömlek ve cam dahil olmak üzere her türlü fırında yapılan el sanatı örneği sergilenmektedir ve ateş sanatlarında uzmanlaşmış Avrupa’nın en büyük müzelerinden biridir.
Etkileyici bir Neo-Barok ve Neo-Klasik binada bulunan müzede, geçmişi 1300’lü yıllara kadar uzanan 20.000’i aşkın obje sergilenmektedir. Bu nesnelerin büyük çoğunluğu günlük yaşamda kullanılan nesnelerin sanatsal tasviri gibidir ve bu da ziyaretçiler için büyüleyici ve ilgi çekici bir deneyim imkanı sunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Seramik ya da cam sanatına ilgi duyun ya da duymayın, müzedeki sergilerin kesinlikle ilginizi çekeceğini düşünüyoruz ve bu müzeyi Cenevre gezi planınıza dahil etmenizi tavsiye ediyoruz. Müzenin tarihi mimari binası da oldukça etkileyicidir. Müze binası, geniş kemerli tavanı destekleyen devasa sütunları ve ışıltılı mermer zeminleri ile kesinlikle görülmeye değer. Müzenin iç mekanı kelimenin tam anlamıyla lüks ve nefes kesicidir.
Burası neresi? Bilim Tarih Müzesi, 1966 senesinde park La Perle du Lac’a bakan gölün yanında, 1830 yılında inşa edilmiş olan küçük ve şirin bir Neo-Klasik bina olan Villa Bartholoni’de açılmıştır. Müze içinde 17. ile 19. yüzyıllar arasına tarihlenen mikroskop, teleskop, termometre gibi eski bilimsel ölçüm cihazları başta olmak üzere çok çeşitli bilimsel nesne görülebilmektedir.
Neden gitmeliyim? Her bilim severin mutlaka listesinde bulunması gereken Bilim Tarih Müzesi, çeşitli sergilere ve bazı basit deneylere de ev sahipliği yaptığından basit bilimi anlamak isteyenler için de kaçırılmayacak bir fırsattır. Çocukları olanlar için de es geçilmemesi gereken müze, genç meraklı beyinlerin bilimle tanışması ve eğlenmesi için de tasarlanmıştır.
Burası neresi? Şehrin merkezinde Plainpalais Ovası’nda yer alan Krallar Mezarlığı, Cenevre Panteleonu olarak da adlandırılmaktadır çünkü burada Cenevre şehrinin birçok seçkin kişisinin son dinlenme yeri bulunmaktadır. Mezarlık, patikalar ve mezarlar boyunca Cenevre şehrinin tarihi ile ilgili huzurlu bir yolculuğa çıkma şansı tanımaktadır.
Mezarlık üç hektarlık geniş ve yeşil bir alan içinde bulunuyor. Mezarlık içinde reformcu Jean Calvin, yazar Luis Borges, filozof Jean Hersch başta olmak üzere yaklaşık 350’ye yakın ünlünün mezarı bulunmaktadır. Günümüzde Krallar Mezarlığı’na kimin gömüleceği Cenevre şehrinin idari konseyi tarafından kararlaştırılmaktadır.
Mezarlığın kuruluş amacı ise 15. yüzyılda Avrupa‘da meydana gelen büyük veba salgınında hayatlarını kaybedenleri gömmek için bir yer inşa etmekti. İlk olarak 1469 senesinde bataklık bir alana hastalananların tedavisi için bir hastane ve sonrasında hastanenin yakınlarında 1482 yılında bir mezarlık yapılmıştır.
Neden gitmeliyim? Cenevre’nin tarihine tanıklık eden mezarlık, şehrin birçok önemli şahsiyetine ait mezarlıkları görebilmek için ziyaret edilecek anıtsal bir alandır.
Burası neresi? İngiliz Bahçesi yani Jardin Anglais’te yer alan İsviçre Ulusal Anıtı, Cenevre’nin 12 Eylül 1814’te İsviçre Konfederasyonu’na girişini temsil ettiği için şehrin önemli anıtsal yapılarından biridir. Anıtın açılışı 1869 senesinde, bu ittifakın 50. yıldönümünde gerçekleşmiştir.
Heykel, bir kaide üzerine oturtulmuş gururla duran iki genç kadını temsil etmektedir ve Robert Derer tarafından bronzdan yontulmuştur. Göle ve İsviçre’ye net bakışlar atan bu iki kadın bir kılıç ve bir kalkan tutmaktadır. Kadınlardan biri Cenevre’yi diğeri ise simgelemektedir ve birbirlerinin bellerini kavramaktadır.
Neden gitmeliyim? Ulusal Anıt, Cenevre ile İsviçre arasındaki güçlü bağları temsil ettiği için Cenevre tarihi için önemli simgelerden biridir.
Burası neresi? İsviçre’nin büyük reformcularına bir saygı niteliği taşıyan Reform Duvarı, Parc de Bastions’un en ünlü kısımlarının başında gelmektedir. 1909’de açılan Ulusal Reform Anıtı ile kendini Protestan Reformu’na adamış olan Guillaume Farel, Jean Calvin, Théodore de Beze ve John Knox’un gibi çok önemli şahsiyetler onurlandırılmıştır. Duvarda görülmeye değer oyma ve heykeller yer almaktadır.
Neden gitmeliyim? Tarih tutkunu kişiler için Reform Duvarı, İsviçre tarihi açısından çok önemli kişileri hatırlamak için görülmesi gereken önemli noktalardan biridir. Anıtı ziyaret ettiğinizde Fransız sanatçılarının, bu gurur duygusunu yaşatmak için ne kadar iyi bir iş çıkardığına tanıklık edeceksiniz.
Burası neresi? Nefes kesici Brunswick Anıtı, Cenevre şehrinin en değerli hazinelerinden biridir. Mimari açıdan çok etkileyici olmasa da Cenevre’nin karakterini çok iyi bir şekilde yansıttığı için Brunswick Anıtı, görülmeye değer noktalar arasında bulunuyor ve 1879 senesinde dikilmiştir.
Brunswick Dükü için inşa edilen bu anıt, Neo-Gotik mimari unsurlarını taşımaktadır. Anıttaki yontma ve oyma çalışmaları son derece dikkat çekicidir. Anıtın kemerleri, ona çok rustik bir hava katmaktadır ve anıt adeta bir tapınak gibi tasarlanmıştır. 21 metre yüksekliğe sahip olan yapı, Scaligeri ailesine ait 14. yüzyıldan kalma mezarın bir kopyası şeklinde inşa edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Cenevre’nin tarihindeki çeşitli dönemleri temsil eden Brunswick Anıtı, bu açıdan Cenevre’de görülecek önemli tarihi yerler arasında bulunmaktadır. Sadeliği ve zarafeti bir arada sunan anıtı görmek Cenevre’ye gelenler için adeta bir zorunluluktur.
Burası neresi? Birleşmiş Milletler Binası’nın yakınlarında şehrin merkezi bir konumunda bulunan Kırık Sandalye Anıtı, 1997 senesinde dikilmiştir. Sanatçı Daniel Benset tarafından tasarlanmış olan bu anıt, kırık bir bacakla dikkat çekiyor ve bu nedenle de “Kırık Sandalye” olarak anılıyor. Anıt ilk olarak üç ay oyunca sergilenmek üzere yapılmış olsa da sonradan kalıcı olmasına karar verilmiştir.
Yaklaşık 5 tonluk ve 12 metrelik anıt, birçok sivilin ölmesine ve yaralanmasına neden olan kara mayınlara ve misket bombalarına karşı bir direnişi simgelemektedir. Kara mayınları ve misket bombaları sorunu, Ottawa Anlaşması’nda ABD, Çin ve Rusya gibi ülkelerin anlaşmayı imzalamamasına neden olmuştur ve insanlığın alması gereken daha çok fazla yol olduğunu politikacılara ve Cenevre’ye gelenlere göstermiştir.
Neden gitmeliyim? Mayınlara ve bombalara karşı önemli bir sembol haline gelen Kırık Sandalye Anıtı, farklı bir anıtsal yapı olmasının yanı sıra politik bir gönderme olması nedeniyle de Cenevre’deki önemli simgesel yapılardan biri olarak kabul edilmektedir.
Nasıl temin edilir? Kartı temin etmek için web sitesini ziyaret edebilir ve kartınızı kolay bir şekilde sipariş edebilirsiniz.
Ne kadar süre geçerlidir? 24, 48 ya da 72 saat geçerliliği olan seçenekleri bulunmaktadır.
Fiyatları ne kadar? 24 saat için 30 CHF, 48 saat için 40 CHF ve 72 saat için 50 CHF ücret talep edilmektedir. Çocuklar için ise özel olarak 6 CHF ücret karşılığında kartı temin edebilirsiniz.
Avantajları nelerdir? 50’den fazla turistik noktayı ve aktiviteyi bedava ya da daha ucuza ziyaret etmek ve gerçekleştirmek için Geneva City Pass’e sahip olmalısınız. Kartın sunduğu bütün avantajlar için şu sayfayı inceleyebilirsiniz.
Nasıl temin edilir? Swiss Travel Pass resmi web sitesi üzerinden kartınızı kolay bir şekilde temin edebilirsiniz. Kartın fiyatları da gene site üzerinden incelenebilmektedir.
Ne kadar süre geçerlidir? Kartın 3 günden 15 güne kadar farklı gün seçeneği bulunmaktadır.
Avantajları nelerdir? Kartla birlikte hem şehirde hem ücretsiz bir şekilde seyahat edebilirsiniz hem de 480’in üzerinde müze ve sergiyi ücretsiz bir şekilde ziyaret edebilirsiniz.
Cenevre tarihi yerler listemizi inceleyerek siz de tarihle iç içe muhteşem bir Cenevre gezisi gerçekleştirebilirsiniz. Görüş, öneri ve tecrübelerinizi bize yorum kısmından yazabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…