Osmanlının köklerinin atıldığı Bursa, tarihsel açıdan ülkemizin en köklü yerleşim yerlerinin başında geliyor. Hazırladığımız Bursa tarihi yerler listemize bu güzel şehrimizin köklü tarihine tanıklık edeceksiniz…
Bursa tarihi hakkında;
Roma Dönemi: Bithynialılar tarafından MÖ 7. yüzyılda “Prusa” adı ile kurulan şehir, MÖ 88 yılında Pontus Kralı’nın Bithynia’yı yenilgiye uğratmasıyla bölge tamamen Roma hakimiyeti altına girmiştir. Roma döneminde “Prusa Olympium” adını alan şehir, İmparator Theodose’nin ölümüyle birlikte bu imparatorluk iki oğul arasında paylaştırılmıştır ve Bursa, Doğu Roma yani Bizans İmparatorluğu sınırları içerisinde kalmıştır. Bu dönem içerisinde şehirde önemli gelişmeler meydana gelmiştir.
Osmanlı Dönemi: Bursa, güçlenen Osmanlı Beyliği’nin hükümdarı Osman Bey tarafından 1307 yılında kuşatmış ve 1326’da Osman Bey’in oğlu Orhan Bey tarafından ele geçirilmiştir. 1335 yılında Bursa başkent ilan edilmiş ve büyük ölçüde yerleşim ve büyüme kat edilmiştir. Surlar içerisinde yer alan şehri Orhan Bey genişleterek, cami, hamam, imarethane, darüşşifa, medreseler inşa ettirmiştir. Böylelikle yerleşme kültürü oluşmaya başlamıştır.
Cumhuriyet Dönemi: Yunan işgali altında kalan Bursa, 2 yıl 2 aylık esaretin ardından 1922 yılında kurtarılmıştır. O dönem kentin çoğunluğu gayrimüslim olduğu için silahlanıp dağlara çıkanlar olmuş. Kalanlar da, Kuvay-ı Milliye için istihbarat toplama görevinde bulunmuşlar. Yunanların şehri terk etmesinde Türk ordusunun başarısı olduğu kadar silahlı gönüllülerinde katkısı oldukça büyüktür. Cumhuriyet Dönemi’nde, kısa süre içerisinde toparlanan Bursa şehri, gerek kültürel gerek sosyal anlamda büyük gelişmeler kaydetmiş ve Türkiye’nin dördüncü büyük kenti konumuna gelmiştir.
Bursa’nın en ünlüleri; Meşhur Ulu Cami şüphesiz ki Bursa’nın en ünlü tarihi yerleri sıralamasında ilk sırada yer alacaktır. Bunun yanı sıra Osmanlı’nın kuruluşunda ve gelişmesinde önemli rol oynayan yöneticilere ait türbeler ve onların adlarına kurulan külliyeler de görülmeye değer ünlü yerler arasında bulunmaktadır.
Bursa gezi tavsiyesi; Bursa’ya geldiğinizde gezi rotanızı belirledikten sonra gideceğiniz yerlerin adreslerini mutlaka iyi bir şekilde kafanızda planlamanız gerekiyor çünkü birçok kişi Bursa’daki yönlendirme tabelalarının yetersiz olduğu noktasında hemfikir. Trafiğe karışmamak adına birbirine yakın noktaları gruplayarak mümkün olduğunca yürüyerek gezmeniz trafik stresinden uzak rahat bir gezi yapmanızı sağlayacaktır. Tabi Bursa’ya gelmişken kestane şekeri ve İskender kebabını mutlaka deneyin.
Burası Neresi? Niğbolu Zaferi’nin ardından Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılan Ulu Cami’nin inşası, 1399 yılında tamamlanmıştır. Şehrin merkezi konumu olan Atatürk Caddesi üzerinde bulunan cami, deprem, yangın gibi türlü hasarlar görmüş ve bunların üzerine restore edilerek şuan ki görünümüne kavuşmuştur. Caminin inşasının ardından ilk namazın Somuncu Baba tarafından kıldırılmış olması ise camiye dair önemli detaylardan biridir.
Erken Dönem Osmanlı Mimari eserleri arasında yerini alan ihtişamlı yapı, şehrin en ünlüsü olarak anıtsal olma özelliğine sahiptir. Yirmi kubbesi olan caminin şöyle bir hikayesi bulunuyor; kazanılan zaferin ardından şehre yirmi cami yaptırmak isteyen Yıldırım Bayezid’ın bu isteğine karşın Emir Sultan Hazretleri, yeni kurulmakta olan Bursa’ya yirmi caminin fazla geleceğini düşünmektedir. Bunun yerine yirmi kubbeli bir cami yapımının daha uygun olacağı fikrini avunmuş ve bu fikir Beyazid tarafından uygun görülmüştür.
Caminin en özgün ve nadide sanat eserlerinden biri olan minber, Antepli Hacı Mehmed bin Abdülaziz ed-Devvaki tarafından kündekari tekniği ile yapılmıştır. Ebrenin bir kül olarak tasvir ettiği düşünülen minberin gerçek boyutlarıyla örtüşen, doğu yakasında güneş sistemi, batı yakasında ise galaksi sistemi bulunuyor. Ayrıca mihrabı ise Mehmed Usta tarafından yaptırılmıştır.
Caminin duvarları çeşitli hattatlar tarafından yapılmış 200 hat levhası ve duvar yazısıyla hat sanatları müzesi olarak da adlandırılmaktadır. Bu hatlarda; sure, ayet, Ayet’el-Kursi, hadis, Esma’ül-Hüsna yazıları, Allah’ın ve Hazreti Muhammed’in isimleri işlenmiştir.
Neden gitmeliyim? 3165 metrekarelik iç hacmi ile ülkemizin en büyük camilerinden biri olan Ulu Cami, ülkemizdeki bu isimdeki en büyük cami olma özelliğine sahiptir. Yapı tarihi değeri ile Bursa’nın simgesel tarihi yerleri arasında bulunduğundan ötürü şehre gelenler tarafından mutlaka ziyaret edilmektedir.
Burası Neresi? 1580 yılında vefat eden Üftade Mahmud Muhiddin tarafından Uludağ’ın yamacındaki dik bir arazi üzerine yaptırılan Üftade Camii, 1855 yılında gerçekleşen depremde zarar görmüş ve Serazkar Rıza Paşa tarafından 1869 senesinde restore edilmiştir.
Günümüzde hala ibadete açık olan cami; tekke, mescid, semahane, harem, selamlık, çilehane ve çeşmeden meydana gelen bir külliye niteliği taşımaktadır. İçerisinde yer alan türbede; Üftade Mahmud Mühiddin ve oğulları Mustafa, Ahmet, Mehmet, Hayrettin’in sandukaları yer alır.
Tekkenin Üftade Hazretleri tarafından 1500’lü yıllarda yapılmış olduğu düşünülmektedir. 1925 senesine kadar faaliyet gösteren tekke, dergah ve tekkelerin kapatılması üzerine hizmeti sona ermiştir. Sonrasında Üftade Hazretlerinin torunları tarafından ikamet edilmiş ola tekenin bu şekilde kullanılması sebebiyle günümüze kadar ulaşabilmiştir. Sonrasında müzeye olarak kullanıma açılmış olup, Üftade Hazretleri’nin kullandığı eşyalar, giydiği kıyafetler, Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretleri’nin sokaklarda ciğer sattığı zamanlar kullandığı sırığı sergilenmektedir.
Neden gitmeliyim? Üftade Hazretleri Bursa’nın manevi anlamda en önemli isimlerinden biri olduğundan bu önemli cami de şehrin görülmesi gereken tarihi yerleri arasında bulunmaktadır.
Burası Neresi? 1365-1366 yıllarında Sultan I. Murad tarafından yaptırılmıştır. Bizans İmparatorluğu’nun eski yerleşim alanlarından biri olan semtte inşa edilen bu yapı, yalnızca camiden ibaret değildir. Aynı zamanda medrese, türbe, hamam ve imaretten oluşmaktadır. Cami ve medresenin üst üste yapılmış olması, mimari açıdan Osmanlı mimarisinin klasik üslubundan ayrılır. Camide iki katlı revak şekli baka hiçbir yapıda bulunmadığı için tektir.
Burası Neresi? Bursa’nın sahip olduğu önemli yapılar arasında yerini alan Yeşil Cami, sahip olduğu mimari görünümü ile ziyarete gelen turistler için oldukça cazip yerlerden bir tanesidir. Osmanlı Devleti’nin ilk yerleşim noktası olan Bursa, haliyle tarihi yapılar açısından oldukça zengin olup bunlardan en önemlisi Bursa Yeşil Cami ve Yeşil Türbe’dir.
Sekiz köşeli Yeşil Türbe 15 metre çapa sahip ve 6.6 metre yükseliğe sahip olup kubbesinin her yüzünde küçük pencereler yer almaktadır. Dış duvarları Yeşil Cami’de de kullanılan yeşil ve firuze renkli çinilerle süslenmiş ancak bu çinilerden sadece girişin solunda olanlar orijinal çiniler. Diğerlerinin çeşitli tadilatlar sırasında yenilenmiş olduğu düşünülüyor.
Çelebi Mehmet Han tarafından Mimar Hacı İvaz Paşa’ya yaptırılan Yeşil Cami’nin yapımı 1919 yılında tamamlanmıştır. Ters bir T harfi şeklinde tasarlanan cami, adını kubbelerinin yapımında kullanılan yeşil çinilerden almış. Tabi bu çiniler günümüze kadar ulaşamamıştır.
Neden gitmeliyim? Bu cami hakkında farklı bir bilgi yer alıyor ki oda; ibadethane olmasının yanı sıra devlet dairesi olarak da kullanılması. Toplantı salonları, hünkar ve saray daireleri yer alıyor. Erken Dönem Osmanlı Mimari’sinin en iyi örnekleri arasında gösterebileceğimiz cami ve türbe ziyaretiniz sırasında mutlaka görmeniz gereken yerler arasında bulunmalı!
Burası Neresi? Orhan Gazi 1326 senesinde Bursa’yı fethettiğinde, kent kale içinden ibaretti. Sonraki yıllarda bir kentleşme meydana gelmeye başlamış ve ilk kez Sultan Orhan tarafından 1339 yılında bu uygulanmaya başlamıştır. O zamanlarda Çakır Hamam’dan set başı boyunca Gökdere yatağının bataklık zeminine kadar uzanan cami, medrese, imaret, hamam ve handan oluşan bir külliye yaptırılmıştır.
Caminin kapısı üzerinde yer alan kitabede; Karamanoğlu Mehmed Bey tarafından 1413 yılında yaktırıldığı, Çelebi Sultan Mehmed döneminde ise onarıldığı belirtilmektedir. Yıllar içerisinde meydana gelen afetler sonucu zarar gören yapı birçok kez onarım görmüştür. 1905 yılında Vali Reşid Paşa döneminde yapılan restorasyon esnasında daha önce bulunmayan bir doğu kapısı açılmıştır.
Neden gitmeliyim? Manevi anlamda oldukça yoğun bir hissiyat yaşatan Gazi Orhan Bey Camii, Ulu Cami’den daha eskidir ve Bursa’nın en eski camilerinden biri olması nedeniyle Bursa’da tarihi yapılar içinde zaman ayrılması gereken bir nokta olarak bizleri karşılamaktadır.
Burası Neresi? Yıldırım Bayezid tarafından Bursa’nın doğusunda kalan bir tepenin üstüne yapılan külliyede bulunmaktadır. 14. yüzyıl eseri yapı; ince işçiliği, kesme taş cephesi, son cemaat yeri ve en önemlisi Bursa Kemeri’nin ilk olarak kullanılması üzerine ilgi çekmektedir.
Neden gitmeliyim? Külliye içindeki en önemli yapılardan biri olan Yıldırım Bayezid Camii, özellikle kesme taş işçiliği ile büyük dikkat çekmektedir.
Burası Neresi? II. Murad Cami, 1425-1426 yıllarında zaviyeli cami tipleri arsında en sade halini yansıtmaktadır. Bu kadar sade olmasına karşın, hem dış cephesi, hem de iç mekanlarının süslemesi oldukça zengindir. Dış cephede kullanılan taş ve tuğlanın işlenişi ve iç kısımda renkli motifler çiniler caminin sanatsal açıdan ne kadar zengin bir içeriğe sahip olduğunu bizlere göstermektedir. Cami, Muradiye Külliyesi’nin önemli noktalarından biridir.
Burası Neresi? Mudanya ilçesinin önemli yapıları arasından biri olan Baş Melekler Kilisesi, dünyanın en eski üçüncü kilisesi olarak bilinmektedir. Yaklaşık 1300 yıllık tarihi geçmişe sahip olan kilisenin diğer adı Taksiyarhon’dur. 780-797 seneleri arasında inşa edilmiştir. Özel mülkiyet olan kilise, İstanbul Fener’de bulunan Ekümenik Patrikhane tarafından Bursa Metropolitliğine atanan Elpidophoros Lambriniadis’e satılmıştır.
Daha sonra İstanbullu bir iş insanı tarafından satın alınan kilisenin anahtarı muhtara verilmiştir. Geçmiş yıllarda akıl hastaları tedavi edilirmiş bu kilisede. Kilise, 1448 ve 1819 yıllarında tamir edilmiştir. Restorasyonu devam eden kilisenin yakın zamanda hizmete açılması bekleniyor.
Neden gitmeliyim? Ziyaret etmek isteyenlerin muhtara müracaat ederek görebildiği kilise, Bursa kiliseleri içinde tarihi en eskiye dayanan yapıların başında gelmektedir. Eğer sizin de vaktiniz olursa Mudanya’ya mutlaka uğrayıp bu özel kiliseyi görmenizi öneriyoruz.
Burası Neresi? 16. yüzyılda Sultan II. Selim’in izni ile yaptırılan Geruş, Altıparmak Caddesi’nin güneyinde yer almaktadır. Geruş ismi, İbranice kovulmuş anlamına gelmektedir. İspanya‘da sınır dışı edilip Osmanlı İmparatorluğu tarafından kabul görmüşlerdir. Gelenlerin bir kısmı Bursa’ya yerleştirilmiş.
Musevi topluluğun ibadetlerini gerçekleştirebilecekleri bir sinagog inşa edilmiştir. İsminin taşıdığı anlam dolayısıyla bu dinin mensupları tarafınca farklı bir öneme sahiptir. Arap Şükrü Sokağı’nda yer alan sinagog, hala ibadete açıktır ve 100-150 kişinin aynı anda ibadet edebileceği büyüklüktedir.
Neden gitmeliyim? Dönem dönem zarar görmüş olsa da sinagog, günümüze sağlam bir şekilde ulaşmayı başarmıştır. Özellikle 1855 senesinde yaşanan deprem sonrasında zarar görmüş ve Fransız mimar Parville tarafından onarımı gerçekleştirilmiştir. Yapının iç kısmındaki süslemeler ise görenleri kendine hayran bırakacak cinsten.
Burası Neresi? Bursa’nın Hocaalizade semtinde yer alan Fransız Kilisesi, adından da anlaşıldığı üzerine Fransızlar tarafından 19. yüzyılda yaptırılmıştır. Misyonerlik amacıyla açıldığı söylenmektedir. Asıl ismi Santa Maria Kilisesi’dir ve barok tarzı ile inşa edilmiştir. Soeurs de Charites adındaki Fransız rahibelerinin yönetimindeki kilisenin bir takım kaynaklarda Protestan, diğerlerinden ise Katolik olduğu belirtilmektedir.
Neden gitmeliyim? Aslında dış görüntüsü çokta kiliseye benzemeyen binanın içerisinde; dispanser, yetimhane ve hasta bakım yeri bulunmaktaymış. Farklı dönemlerde inşa edilmiş olan kilise, 1970’li yıllarda İtalya‘dan gelen ailelerin ibadetlerini gerçekleştirebilmeleri adına kullanıma açılmıştır. 2004 yılında ise onarım geçirerek kültür merkezine dönüştürülmüştür.
Burası Neresi? 15. yüzyılda İspanya‘nın Mayorka Adası‘ndan sürülen Yahudiler, Osmanlı İmparatorluğu’na sığınmıştır. Seferad Yahudileri tarafından inşa edilen kilise adını, bir zamanlar yaşadıkları ada olan Mayor adı verilmiştir. 1975 senesine kadar açık olan sinagog, 2004 yılında restore edilerek kültür merkezi olarak hizmet vermeye başlamıştır. Kış aylarında ısınması daha kolay olduğu için Mayor Sinagogu kullanılırken yaz aylarında Geruş Sinagogu tercih edilmektedir. Getirdiği restorasyonların ardından 2001 yılında kullanıma açılmıştır.
Burası Neresi? 19 Ağustos 1902 tarihinde kurulan Arkeoloji Müzesi nerede diyecek olursanız, 1972 yılında Kültür Park içerisindeki modern binanın yapılmasıyla buraya taşınmıştır. Müzenin kuruluş hikayesinde dönemin Milli Eğitim Müdürü Azmi Beyin büyük gayretleri olmuştur. Müzede; Doğu Roma Dönemi sonlarına kadar Bursa ve çevresinden satın alma, bağış ve devir yoluyla Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden koleksiyona katılan eserler ve Orta Miyosen Dönemi fosil buluntuları teşhir ediliyor.
Bursa tarihi geçmişi açısından oldukça zengin bir geçmişe sahip olup, tarih öncesi çağlardan günümüze kadar önemini korumuş; 60 bini geçen eser sayısıyla ülkemizin en zengin koleksiyonuna sahiptir.
Dört bölümden oluşan müzede; Salon 1, Taş Eserler Salonu, Salon 2 ve Üç Pınar Tümlüsü Araba Buluntuları Salonu bulunmaktadır. Salon 1’de; Miyosen Dönem Frig Krallığı eserleri yer alıyor. Neolotik Çağ’dan Kalkolitik Çağ’a kadar hepsini görmeniz mümkün.
Taş Eserler Salonu’nda; Miletepolis Antik Kenti’nde, Roma Dönemi’nden bronz Apollon Heykeli, Athena Büstü ve bazı diğer heykeller sergileniyor.
Salon 2’de; Antandros Kenti, Ahmetler Nekropolü, Arkaik ve Klasik Çağ kalıntıları sergilenen salonda, bunların yanı sıra mühürler, tıbbi gereçler ve süs eşyaları da tarihi sırasına göre dizilmiştir.
Üç Pınar Tümlüsü Araba Buluntuları Salonu; MÖ 6. yüzyıldan kaldığı belirlenen parçalar; tekerlek buluntuları, at koşu takımlarını vs. görebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Arkeoloji Müzesi, 100 yılı aşkın bir süredir Bursa ve çevresindeki arkeolojik keşiflerin sergilenmesi için kullanılmaktadır. Bu da özellikle tarih meraklısı gezginler için görülmesi şart müzelerin başında gelmesini sağlamaktadır.
Burası Neresi? 19. yüzyıl sonlarında yapıldığı tahmin edilen Atatürk Evi Müzesi, Bursa’nın Çekirge Caddesi üzerinde yer alıyor. Atatürk’ün şehri ikinci ziyaretinde Bursa Belediyesi bu binayı Miralay Mehmet Bey’den satın alarak kendisine hediye etmiş ve daha sonra, Atatürk şehri her ziyaret ettiğinde bu evde kalmıştır. Ev, 1973’te Cumhuriyetin 50. yılında müzeye dönüştürülerek hizmete açılmıştır. İçerisinde; Atatürk’ün yatağı, fincan takımları, süs eşyaları, çinili soba gibi kullanmış olduğu orijinal eşyalar olduğunu söyleniyor.
Neden gitmeliyim? Ulu Önder’imize ait şahsi eşyaların sergileniyor olması Atatürk Evi’ni Bursa tarihi yerler listenize almanız için çok önemli bir sebep diye düşünüyoruz.
Burası neresi? Eski bir ipek fabrikasının değerlendirilmesiyle ortaya çıkan Bursa Anadolu Arabaları Müzesi, 1998-2002 yılları arasında düzenlenerek 28 Haziran 2002 tarihinde ziyarete hazır bir hale getirilmiştir. Müze toplamda 17 bin metrekarelik bir alanda yer almaktadır. Müze içinde çift beygirli Bursa at arabasından tutun da en güncel otomobillerin tarihçesine kadar çok geniş bir yelpazede arabaların geçmişinde keyifli bir yolculuk yapabiliyorsunuz.
Neden gitmeliyim? Pek çok önemli eserin sergilendiği müze içinde bulunan 2600 yaşındaki savaş arabası müzenin en kıymetli parçaları arasında bulunmaktadır ve müzeyi çok daha ilgi çekici bir hale getirmektedir. Müze, aynı zamanda ülkemizin Anadolu arabaları üzerine kurulmuş ilk ve tek müzesi olması özelliğini taşımaktadır.
Burası Neresi? Mudanya ilçesinin merkezinde bulunan ve 19. yüzyıl sonlarıyla tarihlendirilen müze, 1937 yılında Mudanya Belediyesi’ne bağlı olarak açılmış, 1959 yılında ise Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne devredilmiştir. TBMM Hükümeti’nin siyasi olarak kazandığı ilk başarının göstergesi olan Mudanya Mütarekesi bu evde imzalanmıştır. Ev, aynı zamanda M. Kemal Atatürk başkanlığındaki Ankara Hükümeti’nin, Türk halkının tek temsilcisi olarak kabul edildiği yer özelliğini de taşıyor. Müzenin bulunduğu bina 10 Ekim 2014 tarihinde yani Mudanya Mütarekesi’nin 92. yıldönümünde yenilerek ziyarete açılmıştır.
Burası Neresi? Merkeze 55 kilometre uzaklıkta yer alan müze; İran’ın Şemah kasabasından gelip Bursa Yenişehir’e yerleşen Şemaki ailesi tarafından 18. yüzyılda inşa edilmiştir. Osmanlı mimarisinin en iyi eserlerinden biri olan evi süsleyen kalem işçiliği 19. yüzyıla aittir. 1945 tarihinden itibaren müze olarak hizmet veren ev; zemin katında taşlık, sağında mutfak ve kiler, solunda iki kışlık odasıyla iki kattan oluşuyor. Zamanla yıpranan konak 1980-1991 yılları arasında restore edilerek, Şemaki ailesinin kullandığı şekilde ziyarete açılmıştır. Konağın yapıldığı dönemde bahçesinde bir de hamam olduğu söylenmektedir ancak günümüzde hamama dair kalıntı bulunmamaktadır.
Neden gitmeliyim? Dönemin kültürel özelliklerini en iyi şekilde yansıtan bu ev, Yenişehir’in önemli kültür varlıkları arasında yer almaktadır.
Burası Neresi? Çelebi Sultan Mehmet’in 1419 yılında Yeşil Türbe’nin binalarından biri olarak imaret, cami, türbe ve han ile birlikte yaptırdığı Yeşil Medrese, 1975 yılından beri Türk İslam Eserleri Müzesi olarak hizmet veriyor. Burası aynı zamanda “Sultaniye Medresesi” olarak da bilinmektedir. Müzede 12. ve 20. yüzyıllar arasındaki maden, ahşap, el yazması kitaplar, seramik, etnografik malzemeler, mezar taşları, silah, işleme, kitabeler ve sikkeler var. Yalnız sergilenen eserlerin büyük kısmının önemli olmasına karşın Türk İslam eserleri ile ilgili olmaması nedeniyle zaman zaman eleştiri almaktadır. Eserler toplamda 8 odada sergilenmektedir. Aynı zamanda bahçede de ziyaretçileri 15. ve 19. yüzyıllar arasından kalma çeşitli mezar taşları ve kitabe örnekleri bulunmaktadır.
Burası Neresi? Sultan I. Murad’ın annesi adına 1388’de imarethane olarak inşa edilen Nilüfer Hatun İmareti, 14. yüzyıl çerçevesinde Osmanlı mimarisinin en iyi örneklerinden biridir ve ters T planlıdır. Şu anda, İznik Müzesi olarak işlevi devam ettiren müze, Cumhuriyet Dönemi’nde depo olarak kullanılırmış. İmarethane 1960 yılında müze olarak ziyarete açıldı.
Neden Gitmeliyim? İznik çevresinde yapılan çalışmalar sonucu elde edilen arkeolojik kalıntılar ve eserler müzenin bahçesinde sergilenmektedir. Bunlar; Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait lahitler, steller, kabartmalar, erzak küpleri, İslami mezar taşları, Ilıpınar Höyüğü’nden elde edilen bulguların sergilendiği müze içindeki ara mekanda Prehistorik, Helenistik, Roma ve Bizans çağı eserleri, takı ve sikkeleri ve 11.–14. yüzyıl seramik malzemeleri ile 15.-17. yüzyıla ait İznik çini örnekleridir.
Burası Neresi? Bursa’nın Muradiye Mahallesi’nde bulunan ve 17. yüzyılla tarihlendirilen evin yerinde Sultan II. Murad’ın bir köşkü bulunduğu tahmin ediliyor. Osmanlı Evi Müzesi; bodrum, zemin ve birinci kat olmak üzere 3 kattan oluşuyor. Sivil mimari örneklerinden olan müze, 1946 yılında kamulaştırılarak restore edilmiş ve 1958’de sergi düzenlenmesi yapılarak hizmete açılmıştır. Müzenin tam anlamıyla hizmet vermesi ise 2004 senesinde gerçekleşmiştir.
Neden gitmeliyim? Müze içerisinde; Anadolu Folklör Vakfı kurucu üyelerinden Esat Uluumay’ın 18 farklı koleksiyonu, 45 senede derlemiştir. 15. yüzyıla kadar uzanan Osmanlı Anadolu ve Rumelisi’nin 70 kıyafet ve 400 parça takının bulunduğu müzede; ayrıca Türk kahvesi, hamamı ve silah, bıçak, kılıç, boncuk gibi eserler bulunmaktadır. Müze özellikle geleneksel kıyafetleri ilgisi olan ziyaretçiler için Bursa’da görülmesi gereken müzeler arasında yer almaktadır.
Burası Neresi? 1992 senesinde köy meydanında açılan Cumalıkızık Etroğrafya Müzesi ve Sanat Evi, geçmiş dönemlerde kullanılan eşyaların yöre halkı tarafından verilmesi üzerine 18, 19 ve 20. yüzyıllara ait koleksiyon oluşturulmuştur. Yalnızca evin içerisinde ki vitrinlerde sergilenen eserler değil, bahçede yer alan; at arabaları, dibek taşı, yalak, üzüm çiğneme teknesi gibi nesneler, müzenin içinde ev eşyaları, mutfak eşyaları, aydınlatma ve ısınma araçları, av malzemeleri de bulunmaktadır. Müze, 22 Haziran 2015 tarihinde Büyükşehir Belediyesi’nin çabaları ile yenilenerek daha modern bir yüzle ziyarete açılmıştır.
Neden gitmeliyim? Cumalıkızık, sahip olduğu 700 yıllık köklü geçmiş ile ülkemizdeki UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan yerler arasında bulunmaktadır. Bu müze de bu önemli köyün geçmişine ışık tutarak ziyaretçilerin köyü daha iyi tanımalarına olanak tanımaktadır.
Burası Neresi? Hünkar Köşkü, Yıldırım ilçesinde Uludağ’ın yamaçlarında şehrin en iyi konumunda yer alır. 1844 senesinde “Av Köşkü” olarak Padişah Abdülmecit adına yaptırılmıştır. Yapımı 19 günde tamamlanan köşk, Atatürk ile birlikte Kurtuluş Savaşı komutanlarını 12 gün boyunca konuk etmiştir. Köşkün yapımında Fransız ampir tarzı tercih edilmiştir. Bunun yanında 1925,1931 ve 1935 senelerinde Atatürk’ün Bursa’yı ziyaretleri esnasında burada kaldığı bilinmektedir.
İçerisinde bulunan kabul salonu, Atatürk’ün kaldığı oda, manevi kızları Sabiha ve Ülkü’nün yatak odası ve havuzlu salonun yanı sıra yemek odasında bulunan porselenler, çakıl mozaik zemin ve çinili çeşme görülmesi gereken değerler arasında yer almaktadır. Temenyeri adı verilen köşk, zaman zaman Atatürk’ünde kalması sebebiyle “Kasr-ı Hümayun”, “Kasr-ı Milli”, “Cumhuriyet Köşkü”, “Atatürk Köşkü” adlarıyla da anılmaktadır.
Neden gitmeliyim? Müze olarak ziyaret edilebilen konakta ziyaretçiler bahçedeki eserlerin yanı sıra konak içinde Atatürk’e ait önemli eşyaları da görme fırsatını yakalamaktadır. Köşk müze olmasının yanı sıra bir sosyal tesis olarak da hizmet verdiği için uygun fiyata lezzetli yiyecekler deneme fırsatına da sahip olabilirsiniz.x
Burası Neresi? Müzenin misyonu Bursa’nın fethini yeniden yaşatmak olup, Osmanlı’nın hükmü altına girmesinden sonra yaşanan süreci aktarmaktır. 360 derecelik bir yapı içerisinde, Bursa’nın fetih edilişi her detayıyla yansıtılmıştır. Bu özelliği ile dünyanın en büyük panoramik müzesi olarak listelerde yerini almıştır. Müzenin temelleri 15 Eylül 2015 tarihinde atılmış ve 1 Kasım 2018 senesinde kapılarını ziyarete açmıştır. Resmi açılış ise 15 Şubat 2019 senesinde gerçekleşmiştir. Müzenin inşası sırasında minimum enerji sarfiyatı hedeflenerek yeşil bina formuna göre hareket edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Bursa şehri için gurur kaynağı olan müze, yalnızca fetihten değil beylik dönemlerinden Osmanlı Cihan Devleti’ne dönüşüm de resmediliyor. Adeta bir arşiv niteliği taşıyor olup, herkesin gidip görmesi gereken bir yer olarak önemi büyüktür. Müzenin en önemli amaçlarından bir diğeri ise eğitimi vereceği katkı olacaktır. Müzeyi ziyaret edecek öğrencilerin Türk tarihi hakkında detaylı bilgileri sıkılmadan öğrenmeleri hedeflenmektedir.
Burası Neresi? Yaklaşık olarak 8 bin 500 yıllık bir göç tarihini detaylı olarak yansıtan Bursa Göç Tarihi Müzesi içerisinde; arşivler taranarak, göç etmiş ailelerle birebir görüşülerek, üniversitelerin konu hakkında detaylı desteği alınarak, ortaya çıkarılan bilgiler doğrultusunda farklı bir müze konsepti oluşturulmuştur. Göçler esnasında yaşananlar canlandırılarak kronolojik şekilde aktarılmaktadır. Tabi bunlar yanında göçler sonucu ortaya çıkan olumlu sonuçlar, şehre ve kültüre olan katkıları de incelenerek sunulmuştur.
Neden gitmeliyim? Ülkemizin yoğun göç alan sanayi ve tarım açısından önde gelen şehirlerinden biri olan Bursa’daki göç serüvenini incelemek için bu etkileyici müzeyi ziyaret etmenizi öneriyoruz. Müze
Burası Neresi? MÖ 7. yüzyılda Bithynialılar’ın gelip buraya yerleşmesi sonucu kurulmuştur. Bithynia Kralı Prusias, Kartacalı general Hannibal’ın tavsiyesi üzerine MÖ 185 yılında Prusias ad Olympum adını verdiği kenti bir tepenin üzerine inşa ettirmiş ve çevresini surlarla çevrelemiştir.
Zaman içerisinde Prusias olan ismi Prusa ve daha sonra Bursa olarak değişmiştir. Bithynialılar tarafından inşa edilen Bursa Kalesi, yıllar içerisinde yaşanan kuşatmalar sebebiyle hasara uğramıştır. Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde birçok kez onarımdan geçmiştir. 1326 senesinde Bursa’yı fetheden Orhan Gazi, Osmanlı topraklarına katmıştır. İki kilometre uzunluğundaki surların; Hisar (Saltanat) , Kaplıca, Zindan, Pınarbaşı (Su), Yer (Zemin) olmak üzere beş kapısı bulunmaktadır. Surlar da burçlarla desteklemiştir.
Neden gitmeliyim? Bursa’da bulunan tarihi yerler arasında özel bir yere sahip olan Bursa Kalesi, şehrin önemli simgelerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Burası Neresi? Bursa’ya 85 kilometre uzaklıkta konumlanıyor olup, MÖ 4. yüzyılda Antigones’in bölgede hakimiyet kurması üzerine kendi ismini verdiği Antigonia ismini vermiştir. Daha sonra Büyük İskender’in valilerinden biri olan Lysimakhos, şehrin kurucusu Antigones ile bir savaşa girmiş ve kazanarak şehre sahip olmuştur. Böylelikle şehrin ismi, eşi Nike’den esinlenerek “Nikaia” olmuştur. Helenistik kültürünün etkisinin azalmasıyla birlikte Bithinya krallığının hakimiyetine girmiştir.
123 senesinde yaşanan depremle büyük bir yıkıma uğramıştır. İlk olarak surlarla çevrili olarak gördüğümüz antik kent, 5 kilometre uzunluğunda ve 13 metre uzunluğundadır. bu surlar Anadolu içerisinde görülen en iyi savunma surları olduğunu söylemek mümkün. Geçirilen savaş ve depremler sonucunda çokça onarım görmüştür. Kentin; İstanbul, Yenişehir, Osmaneli ve Göl adında dört kapısı mevcuttur. Bu kapılardan yalnızca Göl Kapısı yıkık durumdadır.
Burası Neresi? Doğu Roma İmparatorluğu’nun sınır uçtaki kalesi olması nedeniyle, Latince “Kalecik” anlamını taşıyan Kastel ismi ile adlandırılmıştır. 1306 senesinde Dimboz Muharebesi ardından Osmanlılar tarafından ele geçirilen kale, Kestel olarak değişmiştir.
IV. Mehmet döneminde Vahi Mehmet Efendi tarafından bir sınır kalesi olmak çıkartılmış ve yerleşim merkezi olarak kullanılmaya başlanmıştır. 1877 yılında Osmanlı ile Rusya arasında yaşanan savaş sonrası, bir çok göçmen buraya yerleşmiştir. Göçlerin artmasıyla büyümüş 1938 yılında merkez, 1960 yılında belde ve son olarak 1990 yılında ilçe olmuştur.
Neden gitmeliyim? Muhteşem bir manzara sunan Kestel Kalesi, günümüzde ziyaretçilerine bir cafe olarak hizmet vermektedir. Mekan çok üst düzey bir hizmet anlayışına sahip olmasa da manzara eşliğinde bir şeyler yemek ve içmek için Kestel’de tercih edilebilecek güzel yerler arasında bulunmaktadır.
Burası Neresi? Nilüfer ilçesindeki en eski yerleşim noktaları arasında olan Ürünlü Mahallesi, Roma Dönemi’ne dayanan tarihi geçmişi ile Kite Köyü’ne kadar uzanmaktadır. Burada bir bölümü hala ayakta kalan tarihi Kite Kalesi’nin kalıntısı yer almaktadır. Genel çerçevede bakıldığında oldukça harap halde olan kale; farklı boyutlarda, üç duvar kalıntısı ve burçların izleri yer almaktadır. Ayrıca içerisinde bulunan MÖ 3. yüzyıla ait antik seramik parçalar bulunmuştur.
Kite adı; Romalıların Mora Adası’nı ele geçirdiği dönemlerde, adanın Kite adı verilen kenette yaşayan kişiler buraya yerleştiklerinde ismini vermişlerdir. Kuruluşu Osmanlı Devleti’ne kadar dayanan Kite, hala en büyük yerleşim yeri olma niteliğini göstermektedir.
Burası Neresi? Ulubat’ta Gölayağı kıyısında yer alan kale, Bizans imparatoru Aleksios Komnenos tarafından 1081-1118 yıllarında Selçuklu akınlarına karşı Rhyndakos Ovası’nı amacıyla yaptırdığı öne sürülmektedir. Diğer bir düşünceye göre burada aslında daha önceden kalenin var olduğunu ve surların bekitilmesi üzerine önem kazandığıdır.
Osmanlı’ya tam olarak ne zaman geçtiği bilinmese de, Orhan Gazi’nin batıya doğru ilerleyişi sırasında Mihalıç ve Kirmastı ile geçmiş olabileceği varsayılmaktadır. Marmara’ya açılan noktada bulunduğu için önemli görülen kalenin büyük bir kısmı tahrip olmuş olsa da surlarının ve giriş kapılarının önemli ölçüde hala durmaktadır.
Burası Neresi? Kentin surları, tiyatronun kesme taşları alınarak örülmüştür. Yani savunma için tiyatro feda edilmiş. Öncelik olarak sahnesi daha sonra oturma basamakları, dış duvarları, kemer ve tonozları büyük derecede tahrip olmuş durumdadır. Kalan kısımlar ise surların kapılarında kullanılmak üzere sökülmeye devam edilmiştir. Tiyatronun 15.000 kişilik bir kapasiteye sahip olduğu belirtilmektedir.
Harap halde kalan tiyatro kalıntılarının üzerine atılan toprak, moloz ve çöpler sebebiyle üzerinde 9.5 metre derinliğinde bir tabaka oluşmuştur maalesef ki. Yapılan kazılar sonucunda 45 metre doğu batı uzunluğundaki sahnenin tamamı ortaya çıkarılmıştır. Yapılan kazı çalışmaları İl Kültür Müdürü Dr. Bedri Yalman tarafından yürütülüyor olup, bulunan eserler İznik müzesi tarafından koruma altına alınmıştır.
Neden gitmeliyim? Bursa’nın tarihi yerleri arasında önemli bir yere sahip olan İznik, pek çok tarihi zenginliğe sahip. Bunlardan biri olan Roma tiyatro kalıntıları da antik Roma döneminden günümüze ulaşabilmiş önemli ziyaret duraklarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde bölgedeki araştırma ve restorasyon çalışmalarının devam ettiği görülmektedir ve bu nedenle sadece çitlerin arkasından görülebilmektedir.
Burası Neresi? Osmanlı Devleti’nin ikinci padişahı olan Orhan Gazi 1281-1362 arasında yaşamış olup Bursa ve çevresini Bizanslılardan almış devlet teşkilatlarını oluşturmuştur. Orhan Gazi Türbesi, Hisar semtindeki Tophane Parkı’nda önceki yıllarda manastır olarak kullanılan Sainte Elie’nin üzerine inşa edilmiştir.
İlk yapıldığında Osman Gazi Türbesi ile aynı atı altında bulunan Orhan Gazi Türbesi, 1801 yılında gerçekleşen yangın sonucu hasar görmüştür. 1855 yılında olan deprem ile türbenin büyük bir kısmı yıkılmıştır. Bunun üzerine 1863 yılında Sultan Abdülaziz tarafından aslına uygun olarak yeniden yapılmıştır.
Neden gitmeliyim? Türbenin tam ortasında yer alan sanduka Orhan Gazi’ye ait olup, etrafı pirinç korkuluklar ile çevrilidir. Ayrıca içerisinde; Orhan Gazi’nin eşi Nilüfer Hatun, oğlu Kasım Çelebi ve kızı Fatma Hatun, Cem Sultan’ın oğlu Abdullah ve Şehzade Korkut, Yıldırım Bayezid’in oğlu Musa Çelebi, Emir Süleyman ve Sultan 2.Bayezid’in oğlu Şehzade Korkut’un sandukaları bulunmaktadır.
Burası Neresi? Ertuğrul Bey’in üç oğlundan biri olan Osman Gazi, babasının vefat etmesi sonucu 23 yaşında beyliğin başına geçmiştir. 1298’de Bilecik ve Yarhisar’ı fethet etmesinin ardından Selçuklu Sultanı kendisine uç beyliği verilmiştir. Söylenen göre 11 yıl boyunca Bursa kuşatmasında fethetmeye yakın bir zamanda Söğüt’te vefat etmiştir. Vasiyeti üzerine Orhan Gazi tarafından Saint Elia Manastırı’nın bir kısmı türbeye dönüştürülerek içerisine defnedilmiştir.
Orhan Gazi ile aynı yerde bulunan Osman Gazi Türbesi, yıllar içerisinde meydana gelen deprem ve yangınlar sonucu, 1868 yılında Sultan Abdülaziz tarafından günümüzdeki görünümünde yeniden inşa ettirilmiştir. Osman Gazi’nin sandukasının yanında, oğlu Alaaddin Paşa Hüdavendigâr’ın oğlu Savcı Bey, Orhan Gazi ve Asporça Hatun’un oğlu İbrahim Bey, Asporça Hatun ve isimleri bilinmeyen sandukalar bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda önemli bir rol oynayan Osman Gazi’nin ve yakınlarının türbesini ziyaret ederek, Osmanlı Devleti’nin geçmişindeki ilk ve en önemli insanları ziyaret etmiş olacaksınız.
Burası Neresi? Bursa’daki türbeler arasında Hamzabey Camii’nin bahçesinde bulunan; II. Bayezid’ın kızı Hatice Sultan’ın eşi, ünlü vezirlerden Kara Mustafa Paşa’nın türbesi yer almaktadır. Kara Mustafa Paşa’nın oğlu tarafından yaptırtılmıştır. Mimari açıdan da oldukça ilgi çekici bir yapı olan türbenin ışıklandırılması için 18 adet pencere açılmıştır. Mustafa Paşa dışında, dört sandukanın daha bulunduğu türbe 1958 yılında Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından onarılmıştır.
Burası Neresi? Şahzade Mustafa Türbesi’nin kapısının üzerinde ki kitabede; Kanuni Sultan Süleyman’ın Konya Ovası’nda boğdurduğu yazmaktadır. Bu ölümün ardından Konya’da bulunan annesi Mahidevran ve eşleri, kızları ve oğlu Şehzade Mehmed Bursa’ya gönderilmiştir. Asker arasında çıkan “Şehzade Mustafa öldüyse oğlu var, tahta o geçer.” söylentilerinin ardından Kanuni Sultan Süleyman torununun da boğdurulmasını emretmiştir.
Babasının ölümünden sonra Şehzade Mustafa da boğularak babasının yanına defnedilmiştir. II. Selim tarafından yaptırılan türbenin kitabesinde; “Şah Selim bin ilan Süleyman emr edüp oldı hoş bu ravzâ-i cennet-nümâ /Dedi tarihin Edâyî bendesi merkad-i gülzâr-ı Sultan Mustafa” dizeleri yer alır.
Neden gitmeliyim? Döneminin sanatsal unsurlarını etkin bir şekilde yansıtmayı başaran türbe, Osmanlı tarihine ışık tutması açısından da büyük öneme sahiptir. Türbe, Muradiye Külliyesi içinde bulunduğundan geldiğinizde bu güzel külliyeyi görme imkanına da sahip olabiliyorsunuz.
Burası neresi? Caminin tam karşısında yer alan Yeşil Türbe de aynı mimar Hacı İvaz Paşa tarafından, 1421 senesinde inşa edilmiştir. Türbenin süslemelerine Nakkaş Ali ve Nakkaş Mehmed el Mecnun yardımcı olmuşlardır. Zamanla çeşitli sebeplerden dolayı hasar gören türbe, 1945 yılında Mimar Macit Rüştü Kural tarafından yenilenerek restore edilmiş.
Neden gitmeliyim? İçerisindeki zemin katta sanduka oda, bodrumda ise tonozlu mezar odası olmak üzere, Çelebi Mehmet Sultan’ın kızları Selçuk Hatun, Ayşe Hatun, Hafsa Hatun ve Sitti Hatun’un, oğulları Mahmut ve Yusuf’un mezarları bulunmaktadır.
Burası Neresi? 1389 yılında Yıldırım Beyazıd tarafından inşa edilen türbenin planı Orhan Gazi’nin Türbesi’yle aynıdır. 1854 senesinde yaşanan deprem felaketi sebebiyle tamamı yıkılmış olup, temelleri üzerine günümüzdeki mevcut halinin yapıldığı bilinmektedir. Sultan I. Murad’ın yanında oğlu Şehzade Yakup, torunu Emir Süleyman, Emir Süleyman’ın oğlu Orhan ve Sultan II. Bayezid’in oğlu Şehzade Mehmed’in sandukaları yer almaktadır. Geri kalan diğer üç sandukanın kime ait olduğu hakkında herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır.
Burası Neresi? 1406 yılında Yıldırım Bayezid’in oğlu Emir Süleyman inşa ettirilen türbe, revaklı olması sebebiyle bu türbeden yapılan Osmanlı türbelerine örnek olmuştur. Yıldırım Beyazid’in yanı sıra oğlu İsa Çelebi’nin sandukası da burada yer almaktadır.
Neden gitmeliyim? Osmanlı’ya ait önemli kişilerin sandukalarının yer aldığı türbe, aynı zamanda Osmanlı dönemindeki ilk revaklı türbe olması münasebetiyle de önemli bir yere sahiptir.
Burası Neresi? Aynı külliye içerisinde yer aldığı Muradiye Külliyesi’nde caminin güneybatısında yer almaktadır. Sultan II. Murad, “Allah’ın rahmeti, ister güneş ve ayın parlaklığı, isterse cennetin yağmuru veya çiği olsun, mezarımın doğrudan üzerine yağsın.” vasiyeti üzerine, mezarının bulunduğu alanın kubbesi açık bırakılmış ve yağmur sularının mezara girmesi sağlanmıştır. İki oğlu ve bir kızının mezarı da burada yer alır. Ayrıca II. Murad’ın, Bursa’da gömülen son Osmanlı padişah olduğu bilinmektedir. Türbe yakın zamanda restore edilerek daha ziyaret edilebilir, temiz bir yere dönüştürülmüştür.
Burası Neresi? Yıldırım Bayezid’in kızı ve Emir Sultan’ın eşi Hundi Hatun’un isteği üzerine inşa edilen Emir Sultan Camii, şehirde bulunan camiler arasında en yüksek kubbeye sahiptir. 1795 uğradığı hasar sonucu tamamen yıkılan kubbe, III. Selim tarafından orijinal şekilde yeniden yaptırılmış.
Cami, bulunduğu semte adını vermiş olup, asırlık ağaçlarla çevrili şehrin birçok noktasından görülmektedir. 1429 senesinde tek kubbeli olarak yapılmış olup 1507 yılında bir avlu ve üçte revak eklenmiştir.
Emir Sultan Cami’nin hemen yanı başında bulunan türbede; Emir Sultan, oğlu Emir Ali, eşi Hundi Hatun ve iki kızı yatmaktadır. Türbe duvarlarında yer alan kemerli büyük pencereler içeriye bolca ışığın girmesine olanak sağlar ve böylelikle dikkat çekmektedir. Şehir halkı tarafından sevilen ve peygamber soyundan geldiğine inanılan Emir Sultan’ın türbesi orijinalinden epeyce bir uzaklaşmış olmasına rağmen hala sık olarak ziyaret edilmektedir.
Burası Neresi? Osmanlı Devleti’nin mimarlık açısından bütünlüğünü yansıtan külliye, 1390 yılında Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılmıştır. Yıldırım Külliyesi’nin içerisinde; cami, medrese, imaret, darüşşifa, mektep, hamam ve türbe yer alır. Külliye içindeki cami “Ters T” planı ile inşa edilmiştir. Sanatsal açıdan bakıldığında Beylikten Devlete geçişin de bir göstergesi olduğunu görebiliriz. Osmanlının ilk hastanesi olarak kabul gören Yıldırım Darüşşifası, külliyenin bir parçasıdır. 2001 yılında onarımı tamamlanan yapı, göz hastanesi olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Burası Neresi? Bursa’nın fethedilmesinin ardından kale içindeki kenti genişletmek için Gökdere’nin sularıyla bataklık haline dönüşmüş alanlar kurutulmuş. Bursa Kalesi dışına inşa edilen ilk külliye Orhan Külliyesidir. Külliye; cami, medrese, imaret, misafirhane-zaviye, han ve hamamdan oluşmaktadır.
Aşağı Hisar adıyla anılan yerde; medrese ve imaret 1935 yıllarına kadar mevcut iken günümüze hiçbir iz kalmamıştır. Emir Han (Bey Hanı); Külliyenin bir parçası olan Emir Han, Osmanlıların ilk bedestenidir. Han toplamda 38 dükkandan oluşuyor olup, tekstil ürünleri, hediyelik eşya ve kitap satış alanlarında hizmet vermektedir.
Neden gitmeliyim? Yine külliyeye ait başka bir parçası olan 1339 yapımı hamam olan yapı, Bursa şehrinin ilk hamamıdır. Çifte hamam niteliği taşıyan hamam, belirli bir dönem çarşının ihtiyacını karşılıyorken, 1584’te meydana gelen yangın felaketi ile büyük ölçüde hasar görmüştür. Restorasyonların ardından kadınlar bölümü hamam hamam olarak kullanılmaya devam edilirken, erkek kısmı ise kahve olarak kullanılmıştır.
Burası Neresi? Osmanlı Sultanları tarafından yaptırılmış olan Muradiye Külliyesi, son külliyedir. 1425-1426 yılları arasında Sultan II. Murad tarafından inşa ettirilmiştir. Cami, medrese, hamam, darüşşifa ve türbeden oluşan Muradiye Külliyesi’ne; Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezid ve Kanuni Sultan Süleyman zamanında yapılan türbeler eklenmiştir.
Neden gitmeliyim? Her şeyiyle tam bir kompleks yapı olan külliye içindeki Muradiye Camii, II. Murad Türbesi, II. Murad Medresesi ve diğer türbeler burasını hem manevi açıdan hem de ecdadımıza saygı anlamında Bursa’daki en önemli tarihi yerler arasında sokmaktadır.
I. Murad Kim? Babası Orhan Gazi’nin ölümünden sonra Osmanlı Devleti’nin başına geçen Sultan Murad’a halk arasında, “Gazi Hünkar” ya da Hüdavendigar denmekteydi. Gençlik yıllarını Bursa’da yer alan medreselerde ilim adamlarının ara yıllarını da harp meydanlarında geçirmiştir.
Durmaksızın Rumeli’den Anadolu’ya, Anadolu’dan Rumeli’ye seferler gerçekleştiren Sultan Murad, kardeşi Süleyman Paşa’nın Rumeli’ye açtığı kapıyı devirip geçmiştir. 30 yıllık padişahlık sürecinde 37 meydan savaşında bulunmuş ve hepsini kazanmıştır.
Osmanlı’nın ilk şehit sultanı Murad, Kosova Muharebesi’ne yararlılar arasından geçerken Sırp Miloş Kopiloviç tarafından şehit edilmiştir. Bursa’ya nakledilen naaşı Çekirge’deki türbesine defnedilmiştir.
Burası Neresi? I. Murad Hüdavendigâr’ın emriyle Bursa’nın en güzel tepelerinden birine inşa edilen külliyede; cami, türbe, medrese, imaret, çeşme ve hamam bulunmaktadır. Roma ve Bizans dönemlerinden itibaren Bursa’nın kaplıca ve şifa merkezi olan Çekirge Semti yer alır.
Neden gitmeliyim? I. Murad, Osmanlı tarihinde çok önemli bir yere sahiptir ve onun naaşının bulunduğu türbenin mutlaka ziyaret edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Burası Neresi? İznik merkezde, Orhan Gazi’nin büyük oğlu “Rumeli Fatihi” olarak adlandırılan Şehzade Süleyman Şah tarafından yaptırılan medresenin, 1335-1359 tarihlerinde yapıldığı düşünle de bu konu hakkında net bilgi bulunmamaktadır. Açık avlusu olan U şeklindeki medresenin içerisinde, bir dershane ve on bir öğrenci hücresi bulunuyor.
Moloz ve tuğlalar ile örülmüş duvarlarının bazı notalarından devşirme malzeme kullanılmıştır. Sütunları granit ve mermerden oluşan bu yapı, bir sıra taş, üç sıra tuğla örgülü olarak almaşık tekniği ile inşa edilmiştir. Orijinali bozulmadan restore edilmiş ve tarihi el sanatlarına ait ticaret yeri olarak faaliyet göstermiştir.
Neden gitmeliyim? Geleneksel kültürü devam ettirmeye yönelik onarılarak düzenlenmiş ve “Çiniciler Çarşısı” adıyla hizmete açılmıştır. İçinde seramik ürün satışının yapıldığı medresede, dokuz adet sanat atölyesi yer alıyor. Sadece üretimi değil öğretim ve satım da yapılmaktadır.
Burası Neresi? Yıldırım semtinin en yüksek tepesinden konumlanan medrese, Osmanlı Beyliği’nin devlete geçişinin önemli bir göstergesi olduğunu söylemek mümkün. Yıldırım Bayezid tarafından 1399 yılında yaptırılan Yıldırım Medresesi, kubbeli büyük bir dershanedir. Diğer emsal medreselere bakıldığında buranın en büyük alana sahip olduğu görülür. Çeşitli tarihlerde restore edilen yapının son onarımı ise 1948 yılında gerçekleştirilmiştir.
Medrese caminin kuzeybatısında olup, yirmi öğrenci odası ve bir de büyük dershaneden oluşan önü kapalı ilk Osmanlı Medresesi olma özelliğine sahiptir. Ön cephesi kesme, yanları ise moloz taş ve tuğladan yapılmış olan yapı, önemli bir Erken Dönem Osmanlı mimarisidir. Bahçesinde bulunan mermer yapıdaki şadırvan, günümüzde dispanser olarak faaliyet göstermektedir.
Burası Neresi? Bursa’nın Osmangazi ilçesinde Beşikçiler ile Muradiye arasında yer alan Fatih Dönemi’nin ünlü şair ve devlet adamı Ahmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. 15. yüzyılda yapılan medrese, Ezine Pazarı’ndaki Geyikli Köyü’ne vakfedilmesi üzerine Geyikli Medresesi olarak isimlendirilmiştir.
Yılların çeşitli dönemlerinde yenilenerek kendini korumayı başaran yapı, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından “Osmanlı Halk Kıyafetleri, El Sanatları Müze ve Araştırma Merkezi” olarak kurulması üzere Bursa Valiliği’ne devredilmiştir. Böylelikle 2004 yılından bu yana medrese binası, “Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi” olarak hizmet vermektedir.
Burası Neresi? Bursa’da yaptırılmış olan son medresedir. II. Murad tarafından yaptırılmış olup; cami, imaret, zaviye, muvakkithane ve hamam yapıları da bulunmaktadır. Caminin 40 metre batısında yer alan medresenin, öğrencilerin konaklayabileceği 14 oda, bir dershane ve bir de kütüphanesi mevcuttur. 1951 yılında onarılan yapı, bir dönem Verem Savaş Dispanseri olarak kullanış olup günümüzde “Döne Ocak Kanser Erken Tanı Merkezi” olarak hizmet vermektedir.
Burası Neresi? Koza Han 1491 yılında İstanbul’daki cami ve imaretine gelir getirmesi amacıyla II. Bayezid tarafından yaptırılmıştır. Han, uzun bir dönme boyunca devletin ticaretle ilgili görevlilerinin ve ticaret işlerini yürütmek üzere yerleşmiştir. Günümüzde handa yerli ve yabancı turistlere yönelik ipek eşarplar satılmakta.
Ulu Cami ve Orhan Cami arasında bulunan geniş alana kurulan yapımında, kesme taş ve tuğlanın kullanıldığı Koza Han, iki katlı olup odaların önü revaktır. Üst katta 50 alt katta ise 45 olmak üzere 95 odası bulunmaktadır. Üst katta bulunan dükkanlarda; ipek ve ipek ürünleri satılırken, alt kattaki güneye açılan kapı Orhan Cami’ye kuzeyine açılan kapısı ise Kapalı Çarşı’ya açılır. Hanın iç avlusunda soluk alabileceğiniz kafe ve çay bahçesi bulunuyor.
Neden gitmeliyim? Bursa’da mutlaka görülmesi gereken tarihi yerler arasında bulunan Koza Han, tarihi bir atmosferde alışveriş yapmak ve bir bardak çay eşliğinde soluklanmak için tercih edilebilir. Özellikle ipek konfeksiyonu üzerine alışveriş için Koza Han, Bursa’da ziyaret edebileceğiniz en önemli durakların başında gelmektedir.
Burası Neresi? Pirinç Han, II. Bayezid tarafından 1508 yılında, Yakup Şah ile Abdullah oğlu Ali yine cami ve imaretine katkı sağlamak amacıyla yapılmıştır. Önceden tahıl ve pirinç satılması sebebiyle Pirinç Hanı adını almış. 19. yüzyılın öncesine kadar yabancı tüccarlar konaklamaktaymış. Bu sebeple Bursa’ya gelen yabancı tüccarlar tarafından sıkla ziyaret edilmektedir. Han iki kattan oluşmaktadır. Hanın üst katında 40 ve alt katında 38 oda bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Yapının duvarları üç sıra tuğla ve moloz taşı ile örülmüş olup, yıllar içerisinde geçirilen depremler sonucu zarar görmüş ve çeşitli onarımlarla orijinal halini hala korumaktadır. Ayrıca zemin katı yeme içme yerleri olarak kullanılmaktadır. Hanın üst kısmında ise çoğunlukla kitaplarla ilgili dükkanlar yer almaktadır.
Burası Neresi? İpek Han’ı; Paytoncular, Arabacılar, Sultan Han, Eski İpek Han, Yeni İpek Han, Han-ı Hariri gibi çok çeşitli isimle duyarsanız şaşırmayın! 15. yüzyılda Yeşil Külliyesi’ne gelir sağlamak amacıyla inşa edilmiştir. Bursa’da ipek alım satım işlerini yapıp üstüne büküm işlemlerine yapan kişilere kazaz denirmiş, dolayısıyla buraya Kazazhane de denmiş. 1958 senesinde çıkan bir yangında ne yazık ki han büyük zarar görmüş ve ardından kesme taş ile yeniden inşa edilmiştir. Hanın kapısı ise daha sonra inşa edilmiş ve haliyle orijinal kapı değildir. Handa toplam 81 oda bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Bursa’nın en popüler tarihi yerleri arasında sıralanabilecek; Koza Han, Balibey Han ve Emir Han’ın içerisinde restoran ve kafeler mevcutken, İpek Han yalnızca küçük çay ocakları ve önlerine atılmış birkaç tabureden meydana gelmektedir. Daha sakin bir atmosfere sahip olması ise kalabalığı sevmeyen ziyaretçiler için burasını daha cazip kılmaktadır.
Burası Neresi? Bursa’nın fethinden sonra Orhan Bey tarafından yaptırılan Emirhan, Ulu Cami’nin kuzeyinde bir zamanların at pazarının yer aldığı noktada bulunmaktadır. Orhan Gazi Külliyesi’ne ait bir han olarak inşa edilmiştir. 1522 yılına dek Bezzaziye Hanı, Eski Bezazistan veya Bey Hanı olarak da adlandırılan han, son olarak Emir Bey Hanı ismini almıştır. Kesme taş ve tuğla ile yapılmış olan hanın 73 odasının önü de revaklıdır.
Neden gitmeliyim? Alt katı eşya deposu olarak kullanırken üst katlarda insanlar kalmaktadır. Gelenler hanın avlusunu gezebilir, çay ocaklarında oturabilir ve dükkanlarını ziyaret edebilirsiniz. Böylece Bursa gezisi sırasında tarihi bir hanın içinde güzel bir çay molası verebilirsiniz.
Burası Neresi? Bir diğer adıyla Lonca Hanı olarak bilinen Geyve Hanı, 15 yüzyılda Hacı İvaz Paşa tarafından Yeşil Cami’ye gelir sağlaması amacıyla yaptırılmış olup, caminin Hacı İvaz Paşa tarafından yapılarak Sultan I. Mehmet’e temin edilmiştir. Yapıldığı ilk zamanlar Hacı İvaz Paşa olarak adlandırılmış ancak daha sonra Geyve Han’ı olarak değişmiştir. Sırasıyla ismi Ütücüler Hanı, Payigah ve Lonca Hanı olarak değişime uğramıştır. Geçmişten beri birçok kez restore edilmesine karşın orijinalliğini hala korumakta olan han; toplamda 56 odaya sahiptir. Burada, toptan tekstil ürünlerinin satıldığı dükkanlar yer alır.
Neden gitmeliyim? Ev tekstili ile ilgili ihtiyaçlarınızı karşılamak için han içindeki dükkanları ziyaret edebilirsiniz.
Burası Neresi? Mahmut Paşa tarafından yaptırılan han, diğer adlarıyla Mahmut Paşa veya Fidan Han olarak bilinmektedir. Merkezde bulunan han, İstanbul’daki Mahmutpaşa Külliyesi’ne gelir getirmesi amacıyla yaptırılmıştır. Toplamda 105 dükkana sahip olup, çoğu kafe ve tekstil üzerine satış yapmaktadır. Tarz ve görüntü olarak Koza Han’ı andırmaktadır.
Burası Neresi? Tuz Pazarı Caddesi’nde yer alan Tuz Han, Osmangazi Belediyesi tarafından yapılan Tarih ve Kültür Yolu Canlandırma Projesi kapsamında Çarşı Bölgesi’nde yaptığı çalışmalar kapsamında Bursa’ya kazandırılmıştır. Han, Tuz Pazarı Camii’ne gelir amacıyla inşa edilmiştir. Timurtaş Paşa’nın oğlu Umur Bey 1454-1455 yıllarında hanın inşasının tamamlanmasını sağlamıştır. 2 kattan oluşmaktadır. Osmanlı zamanında baharat ticaretinin önemli noktası olan bu han, dönem içerisinde meydana gelen deprem ve yangın gibi felaketlerinden etkilenmiştir. Zaman zaman tadilattan geçen handaki son restorasyon çalışmaları 2007 senesinde gerçekleştirilmiştir. Bu sebeple belirli bir dönem depo olarak kullanılmış.
Neden gitmeliyim? Belediye tarafından restore edilmesi üzerine eski yapısına bürünmüştür. Artık depo olarak değil tekrardan eski ticari popülerliğine kavuşmuş olup, hizmetlerine devam etmektedir. Han, günümüzde Bursa’nın ticari açıdan cazibe merkezlerinden biri olmayı başarmıştır.
Burası Neresi? Osmanlı’nın ilk üç katlı hanı olan Balibey; Bursa’nın en önemli ticari yerlerinden biri olup, Hisar kapı atında yer almaktadır. 15. yüzyılın sonlarında yapılmıştır. Hanın yapılışı Fatih Sultan Mehmed Han dönemine denk gelmektedir ve ve o dönem Niğbolu Sancak Beyi olan Hamza Bey’in oğlu Bali Bey tarafından yaptırılmıştır. Yenişehir’de bulunan mescide ve imaretine gelir getirmesi amacıyla yaptırılmıştır. Han içinde toplamda 64 oda bulunmaktadır. Yapının tamamı, bir kaç bölümü hariç günümüzde hala sağlam bir şekilde durmaktadır. 18. yüzyılın sonlarına doğru hanın bazı odaları Rum Hastanesi olarak kullanılmıştır. Belediye tarafından 2008 senesinde restore edilerek diğer hanlar ile birlikte Bursa şehrine kazandırılmıştır.
Neden gitmeliyim? Aynı zamanda bir sosyal tesis olarak halkın hizmetine sunulan han, bir şeyler yiyip içmek için Bursa’da tercih edebileceğiniz keyifli seçenekler arasında bulunmaktadır. Handa aynı zamanda geleneksel sanatları icra eden sanatçıları canlı bir şekilde izleme fırsatını da yakalayabiliyorsunuz.
Burası Neresi? Cumhuriyet Caddesi üzerinde yer alan han, 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı Semiz Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır. Koza ve Mahmutpaşa Hanları’ndn sonra üçüncü büyük han olan Galle Han, Anadolu’ya buğday göndermek amacıyla kullanılmaktaydı ve bu nedenle “Tahıl Han” ismiyle de anılmıştır. Kesme taş ve tuğla ile örülmüş olan bu yapı, zaman içinde oldukça büyük hasarlar almıştır. 1690 ve 1845 yıllarında restore edilmiş olup, Cumhuriyet Caddesi tarafında ikiye bölünmüştür. Bu sebeple yalnızca yıkılmayan alt kat odaları farklı iş yerleri olarak kullanılmaktadır ancak han, ne yazık ki kaderine terk edilmiş durumda eski gösterişli günlerine dönmeyi beklemektedir.
Burası Neresi? Merkezde Ulu Cami’nin batısında yer alan Kapan Han, 14. yüzyılda Sultan I. Murad tarafından yaptırılmıştır. Alım satım yapımı sırasında devletin vergi aldığı han anlamına geldiği biliniyor olup, belgelerde bir otel gibi kullanıldığı anlaşılmaktadır. Birçok kez onarılan yapı, avlu çevresinde iki katlı olarak inşa edilmiştir. 1958 senesinde çıkan yangında büyük zarar görüp yeniden inşa edilmesine karşın han, eski günlerinden çok uzakta kalmıştır. Han günümüzde tekstil ticareti yapan kişilere hizmet vermektedir.
Buranın tam karşısında Pars Bey tarafından inşa edilen Doğangözü Han’ı 1738 yılına kadar bulunmaktaymış ancak bu tarihten itibaren arsaya dönüştürülmüştür.
Burası Neresi? Burası 1490-1508 yılları arasında inşa edilmiş oldukça tarihi bir yapıdır. Eski hal binası olarak inşa edilen han, Tuz Pazarı çarşısının ortasında yer almaktadır. Kubbeli Han’da bulunan 25 adet dükkanda süt ürünleri ve bakliyat satışları yapılmaktadır. Peynir, tereyağı, zeytin, bakliyat, pastırma, zeytinyağı, bal, pekmez ve daha çok çeşit şarküteri ürünleri mevcuttur. Ayrıca Bursa’nın ünlü İskender kebabının tereyağı da buradan satın alınmaktadır.
Neden gitmeliyim? Hem tarihi bir hanı incelemek hem de şarküteri ile ilgili ihtiyaçlarınızı gidermek isterseniz Kubbeli Han’a mutlaka uğramalısınız.
Burası Neresi? Hypoje adı verilen mezar odaları, toprağın altına yapılan ve neredeyse çok büyük bir kısmı günümüze kadar ulaşmıştır. Mezarların 4. veya 5. yüzyıla ait olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle Türkiye’deki günümüze ulaşabilmiş en iyi fresklerden bir tanesi olduğunu söylemek mümkün. Bu fresklerde; bitkisel ve geometrik motifler ve hayvan figürlerinden oluşur. Mezarlık içinde geçmişteki çok varlıklı bir ailenin üyelerine ait mezarların olduğu düşünülmektedir.
İçerisinde yer alan resimlerin renklerinin parlaklığı ve canlılığı hala ilk günkü gibi gözüküyor. Yer altı mezarını hemen yakınında kayalıkların üzerine oyulan basamaklar yer almaktadır. Nicaea Antik Kenti‘ndeki nekropolde cenaze törenlerinin yapıldığı yer olduğu tahmin edilmektedir.
Neden gitmeliyim? Hypoje Yeraltı Mezarları, benzer dönemde inşa edilmiş mezarlara göre daha süslü ve gösterişli bir şekilde inşa edilmiştir ve günümüze kadar oldukça sağlam bir şekilde ulaşmayı başarmıştır. Bu da mezarlığı diğerlerine göre daha ilgi çekici kılmaktadır.
Burası Neresi? 1905 yılında II. Abdülhamit’in tahta çıkışı şerefine yapılan Bursa Saat Kulesi, Tophane Parkı içinde yer almaktadır. Bu noktadan görülen Bursa manzarası sebebiyle, belirli bir dönem boyunca yangın kulesi olarak kullanılmıştır. Yapı, 6 katlı olup, 33 metre yüksekliğe sahiptir. İsmini ise dört bir duvarda bulunan saatlerden almıştır.
Neden gitmeliyim? Şu anda herhangi bir amaç için kullanılmayan Saat Kulesi, yerli ve yabancı turistleri ağırlamaya devam ediyor. Orhan Gazi ve Osman Gazi’nin türbelerinin de burada yer alması buna katkı sağlıyor elbette. Bursa’nın simgesel noktaları arasında yerini alan bu yer Bursa tarihi yerler geziniz arasında yerini almalı!
Burası Neresi? Bursa’nın Altıparmak semtinde bulunan Yüzen Taşlar Heykeli, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin isteği üzerine kinetik heykeller üzerinde çalışmaları olan ve bu akımın öncüsü olarak kabul gören Christian Tobin tarafından yapılmıştır. Toplamda 45 ton olduğu bilinen heykelin yüksekliği ise 6.3 metredir ve 2012 senesinde tamamlanmıştır.
Ülkede tek bu heykel, yüksekliği ile dünyada tek olma özelliğine sahiptir. Gemlik Ovaakça’da çıkarılan Diabas Taşı ile yaptığı heykelde, Osmanlı Taş Mimarisinin özelliklerini yansıtan bir çalışma ortaya koymuştur.
Heykelin üzerinde bulunan hareketleri taşların nasıl işlediğine dair ardında büyük bir mühendislik zekası yatıyor. Birbiri ile hiç bir bağlantısı olmayan taşlar, yalnızca ağırlık merkezlerinin dengelenmesi ile suda oluşan basıncın yapmış olduğu kuvvet hareket ettirir.
Heykelin bir de ilginç bir benzetmesi vardır ki oda; Karagöz ve Hacivat‘tı temsil edişidir. Heykellerden bir tanesi Karagözün hareketli ve hırçın yapısını simgeleyen tepesinden hızlıca fışkıran suları diğeri de Hacivat’ın bilge ve komik karakterini yansıtan taşın yan kısımlarından dalgalı olarak hareket eder. Yalnızca suyun gücüyle ile hareket eden heykeller ışıklandırma sonucu oluşan heykelin gölgesi de geleneksel Gölge Oyunları’na işaret etmektedir.
Neden gitmeliyim? Eğer estetiğe ve fiziğe merakınız varsa, tarihi bir değeri olmasa bile bu önemli mimari eseri görmenizi ve incelemenizi öneriyoruz.
Burası Neresi? Roma dönemi eseri MS 1. yüzyılda yapılmış olup, Cassius Philiscus anısına yaptırılmıştır. Kaidenin üzerinde bulunan anıt, üzerine yerleştirilen toplam 5 farklı parçadan meydana gelmektedir. II. yüzyılda Asklepiodos’un oğlu L. Cassius Philiscus adına yapılmıştır. Altta kalın olarak başlayarak yukarı doğru çıktıkça incelen yapı, 6 parça ve 15.5 metre yüksekliğindedir.
Bu dikilitaş anıtın altında mezar bulunduğu ve hatta çevrede yapılan izinsiz kazılarda rastlanan iri moloz taş ve duvar izlerinin bulunması üzerine bir tümülüs mezar odası sitilinde yapılmış olduğunun göstergesidir. Halk arasında burası “Beştaş”, “Dikilitaş”, “Nişantaşı” olarak isimlendirilmektedir. Beştaş Anıtı, mezar odası ve üzerindeki sütun ile kendine özgü görülmeye değer bir mezar anıtıdır.
Burası Neresi? Gökdere üzerinde yer alan Boyacıkulluğu Köprüsü, Bursalı bir tüccar olan Hoca Sinan tarafından 1433 yılında yaptırılmıştır. Yapımında moloz ve taş olup, yalnızca kemer kısmında kesme taşlar kullanılmıştır. Pek çok kez restore edilmiş ancak hala orijinalliğini korumaktadır. 1844 senesinde meydana gelen sel felaketi de köprüye büyük zarar vermiş ve köprü önemli bir tadilattan geçmiştir. Köprüye 1997 senesinde iki göz eklenerek bugünkü şeklini alması sağlanmıştır. Şu an da hala köprü kullanılmaktadır.
Burası Neresi? Osmangazi ilçesinde yer alan köprü, Nilüfer Çayı’nın üzerinde yer almaktadır. 1969 senesinde yapımı tamamlanan köprünün Abdal Çelebi adındaki bir tüccarın yaptırdığı bilinmektedir. Orijinalinde on iki gözlü olacak şekilde inşa edilmiş ancak her iki ucu toprak altında kalmıştır. 64 metre uzunluğunda ve ve 4.75 metre genişliğe sahip köprü, 1978 yılından sonra restore edilerek trafiğe kapatılmıştır. Bursa’daki tarihi köprüler içerisinde kendine özgü yapısını hala korumaktadır.
Burası Neresi? II. Murad döneminde Irgandı Ali oğlu tüccar Hoca Muslihuddin tarafından Hacı İvaz Paşa’nın vakfiyesinde şahit gösterdiği Abdullah oğlu Timurtaş’a 1442 senesinde yaptırıldığı varsayılmaktadır. Irgandı Köprüsü’nün üzerinde toplamda 32 dükkan bulunmaktadır. Yalnız Bursa’ya gelen Evliya Çelebi Seyahatname’sinde, burada 200 dükkanın olduğunu söylemiştir. Bu dükkanların kuzeydoğusunda mescid, diğerleri ise ahır ve depo olarak kullanılmıştır. 1855 depreminde hasar gören köprünün üzerinde çarşı, 19. yüzyılda konut şeklinde ahşap dükkanlar üstü açık bir çarşı haline getirilmiştir ve geleneksel el sanatlarına yönelik dükkanlar olarak işlev görmektedir.
Neden gitmeliyim? Irgandı Köprüsü, dünyanın en eski köprülü çarşısı olma özelliği nedeniyle sadece ülkemizde değil dünyada önemli bir yere sahiptir ve bu nedenle Bursa tarihi yerler listesinde olması gereken yerlerden biridir.
Tarihi ve coğrafi kültürüyle zengin bir at yapıya sahip olan Türkiye’de bulunan tüm müze ve ören yeri Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından satışa sunulan Müzekart ile ziyaret edilebilirsiniz. Bakanlığa bağlı olan 323 müze ve ören yerlerine 1 sene boyunca sınırsız giriş imkanına sahip olabiliyorsunuz. Kartın çeşitleri;
Museum Pass ile müze ve ören yerlerini ilk giriş zamanınızdan itibaren 15 gün boyunca ziyaret edebiliyorsunuz. Fiyatı ise 375 TL’dir.
Müzekart+ ile ise tüm müze ve ören yerlerine, ilk giriş yaptığınız günden itibaren 1 yıl boyunca sınırsız giriş hakkına sahipsiniz. Fiyatı 70 TL’dir.
Nasıl Alınır? Tüm kart basım istasyonlarından, fotoğraflı T.C. kimlik kartı, pasaport ya da sürücü belgesi ile Müzekart’ınızı alabilirsiniz. Ya da web sitesi üzerinden alarak 5 gün içerisinde adresinize teslim edilmektedir.
** Farklı kart ve fiyat bilgisi için detaylı bilgi alabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…
Yorumları Gör
Çok işime yaradı.
4. Sırada bulunan iznik yeşil cami bursa yıldırım da değil iznik ilçesindeki.
Merhaba Ebru Hanım,
Uyarı için teşekkür ederiz. İncelemelerimiz neticesinde her iki ilçede de bu isimde birer cami olduğunu gördük. En kısa sürede gerekli düzenlemeyi yapacağımızı bilmenizi isteriz :)
Keyifli günler dileriz :)