Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden daha güzel ne olabilir ki? Brugge’nin Orta Çağ’dan kalma Arnavut kaldırımlı sokakları, sayısız tarihi, mimari ve sanatsal harikalara yol açıyor. Brugge’yi keşfederken karmaşık kanalları çevreleyen süslü evleri iyi inceleyin ve bu şehrin neden her türden gezgin için muhteşem bir favori güzergah olduğunu fark edin.
Brugge nerede & Hangi ülkede? Belçika’nın önemli turistik şehirlerinden biri olan Brugge, ülkenin kuzey kısmında Flaman bölgesinde yer almaktadır.
Brugge tarihi hakkında; Şehrin tarihi, Vikingler tarafından kurulduğu 9. yüzyıla kadar uzanıyor. Brugge adının eski İskandinav dilinden geldiğine ve “liman” anlamına geldiğine inanılmaktadır. Şehrin ismi “Bruj” ya da “Brüj” olarak da okunur.
Brugge tarihi, tam anlamıyla yükseliş, düşüş ve yeniden yükseliş tarihidir. 12. yüzyılda şehir çok önemli bir statü kazanmıştır. Bunda deniz taşımacılığının yanı sıra kara taşımacılığının da gelişmesi büyük pay sahibi olmuştur. Dünyanın her yerinden tacirler buraya ticaret yapmak için akın etmiştir. 14. yüzyılda artık şehir, Hansa şehirlerinin deposu haline gelmişti.
Brugge’deki hareketlilik Antwerp‘teki limanın gelişmesi ve kumaş endüstrisine olan ilginin azaldığı 15. yüzyılda düşüşe geçmiştir. Buna karşın şehirdeki sanatsal ve mimari gelişmeler devam etmiştir ve şehre bu dönemde birçok Gotik eser kazandırılmıştır.
16. yüzyıla gelindiğinde Brugge artık fakir ve sıradan bir şehir haline gelmiştir. Özellikle 1800’lü yıllarda şehir, ülkenin en fakir şehirlerinden biriydi. Ancak 20. yüzyılda Brugge, önemli bir turistik cazibe merkezi haline geldi. Yeni Zeebrugge limanı da şehrin ekonomik ve ticari açıdan gelişmesine katkıda bulunmuştur.
Brugge’nin en ünlüleri; Brugge’de şehri çevreleyen kanallar şehrin simge tarihi yerlerinden biridir. Tarihi Brugge Şehir Merkezi ise Brugge’de gezilmesi gereken en önemli tarihi yerler arasında bulunmaktadır. Bu bölge, içerisinde bulunan çok önemli tarihi eserler nedeniyle şehrin en fazla görülen tarihi noktalarının başında gelmektedir.
Brugge kaç günde gezilir? Brugge’de görülmesi gereken yerler için ortalama 2 günlük bir zaman dilimi ayırmanız yeterli olacaktır.
Brugge pahalı mı? Brugge, Avrupa’nın pahalı olarak bilinen destinasyonları ile kıyaslandığında orta pahalılıkta bir şehirdir.
Brugge nasıl bir yer? Güvenli mi? Brugge, güvenlik açısından standartların üzerinde bir ortam sunmaktadır. Yalnız başına bir kadın bile akşam saatlerinde güvenli bir şekilde bu şehirde dolaşabilmektedir. Şehrin gece aydınlatması oldukça iyidir ve insanlar hem gündüz hem de gece saatlerinde Brugge’de güvenli bir şekilde eğlenmenin tadını çıkarabilmektedir.
Brugge’yi ziyaret etmek için en iyi zaman? Bruges’i ziyaret etmek için en iyi zaman, havanın ılıman ve ağaçların daha yeşil olduğu haziran ile ağustos ayları arasıdır. Eğer sıcak havalardan hoşlanmıyorsanız Nisan-Mayıs ya da Eylül-Ekim ayları sizin için daha iyi bir seçenek olabilir.
Brugge-İstanbul arası saat farkı ne kadar? Brugge’de zaman İstanbul’dan 1 saat geridedir.
Brugge gezi tavsiyesi; Bu durum aynı zamanda size şehir içindeki gezinizde herhangi bir ulaşım aracına ihtiyaç duymayacağınız anlamına geliyor. Ve tabi ki bir Bruge gezisi planlıyorsanız keyifli bir tekne turu bu gezinin kesinlikle en önemli etkinliklerinden biri olacaktır.
Brugge restoran bahşiş oranları; Brugge’de genellikle birçok restoran hesaba %10-15 oranında bahşiş eklemektedir. Tabi siz çok güzel bir hizmet aldığınızı düşünürseniz ortalam %10 oranında bir bahşiş ekstradan verebilirsiniz.
Müzekart; Musea Brugge Card, Musempass, OKV Card Brugge’de kullanabileceğiniz başlıca indirim kartlarıdır. Kartlarla ilgili detaylara yazımızın son kısmında yer verdik.
Kullanılabilecek Kartlar ve Biletler
Nasıl temin edilir? Kartı web sitesi üzerinden online olarak satın alabilirsiniz.
Ne kadar süre geçerlidir? Kartın 3 günlük geçerliliği bulunmaktadır. Süre ilk kullanımdan itibaren aktif hale gelir ve kartı satın aldıktan sonra 1 yıl içinde aktif etmek gerekmektedir.
Ücreti nedir? Normal fiyatı 32€, 18-25 yaş arası için 24€ ancak bazı dönemlerde indirimli satın alınabilmektedir.
Avantajları nelerdir? Kartla birlikte aşağıdaki 13 lokasyona giriş hakkına sahip oluyorsunuz:
Burası neresi? Brugge’de ana meydanın güney kısmında, üzerinde yükselen çan kulesiyle dikkat çeken Halle, Brugge’nin en meşhur görülmesi gereken tarihi yerleri arasında bulunuyor. İlk olarak 1248 senesinde inşa edilen Halle, ilki 14. yüzyılda ve ikincisi 16. yüzyılda olmak üzere iki defa genişletilmiştir ve burası geçmişte şehrin ana pazar alanı olarak hizmet etmiştir.
Pitoresk bir avluyla çevrilmiş binanın balkonu, geçmişte şehrin yöneticileri tarafından yasaları duyurmak ve konuşma yapmak amacıyla kullanılmaktaydı. 83 metre yüksekliğe sahip çan kulesi ise, Belçika’da görülebilecek en güzel çan kulelerinin başında gelmektedir. Çan kulesi, Halle’nin inşasının üzerinden çok geçmeden, 1282’ye yapılmaya başlanmış ancak tamamlanması 1482’yi bulmuştur. Kulede hala 47 çandan oluşan bir Carillon asılıdır ve kule günümüzde yaklaşık 1 metre doğuya eğilmiş olmasına karşın çanlar hala çalışmaktadır.
Neden gitmeliyim? Çan kulesi günümüzde, Brugge’nin en şahane manzaralarını görmek için hizmet vermektedir. Bunun için 366 basamaklı bir merdiveni tırmanmak gereklidir. Yukarı çıkarken ikinci katta vatandaşlık belgelerinin tutulduğu Hazine Odası da görülmesi gereken yerlerdendir.
Burası neresi? Brugge’nin en popüler fotoğraf çekim noktalarından biri olan St. Boniface Köprüsü, Meryem Ana Kilisesi ile Groeninge Müzesi arasındaki kanalı geçen dar, tuğladan yapılmış bir yaya köprüsüdür.
Köprü, mütevazı bir yapıya sahip olmasına rağmen, 20. yüzyılda yapılmış şehrin en genç köprülerinden biridir. Bununla birlikte kanal oyunca uzanan konumu, onu geçenlere şehrin en sakin kanal manzaralarından bazılarının yanı sıra Meryem Ana Kilisesi’nin harika fotoğraflarını da sağladığı için hayli ünlüdür.
Neden gitmeliyim? Meryem Ana Kilisesi ve Gruuthouse Müzesi’nin muhteşem manzarasını çıkarmak için Aziz Boniface Köprüsü’nü mutlaka Bruges gezilecek yerler listenize dahil etmelisiniz. Aynı zamanda kalabalıktan kaçınmak için sabahın erken saatlerinde buraya gelerek elinizde kahve ile köprü boyunca huzurlu bir yürüyüşünn tadını da çıkarabilirsiniz.
Burası neresi? Binanın anıtsal cephesi görüldüğünde ne kadar önemli bir yapı olduğu hemen anlaşılmaktadır. Binanın temelleri 1376’da atılmıştır ve bu, belediye binasını Belçika’nın en eski binalarından biri yapmıştır. Binanın inşası 1421’e kadar sürmüştür. Bina, ülkedeki inşaat ustalarına ilham kaynağı oldu ve Brugge’deki Gotik mimarisi üzerinde büyük bir etkisi oldu. 1854-1871 yılları arasında bina genel bir restorasyondan geçmiş , 1792 yılında yıkılan heykellerin yerine 180’e yakın Neo-Gotik tarzda heykel yerleştirilmiştir.
Binayı ziyaret ettiğinizde, anıtsal bir merdiven yardımıyla 20. yüzyılın başlarına kadar uzanan bir tarihe sahip duvar resimlerinin bulunduğu birinci kattaki Gotik salona ulaşıyorsunuz. Bitişik kısımdaki tarihi odada ise orijinal belgeler ve tablolar sayesinde Brugge tarihi hakkında daha geniş bilgi sahibi olabiliyorsunuz. Binanın zemin katında da şehrin eski yöneticilerinin gerçek boyutlu portrelerini inceleyebiliyorsunuz. Eski belediye başkanları, krallar ve hatta Napolyon’un portreleri burada sergileniyor.
Neden gitmeliyim? Belediye Binası, günümüzde şehrin siyasi kalbinin attığı yerlerin başında geliyor ve “Brugge’deki tarihi yerler nerelerdir?” sorusunun cevabını arayan herkes için görülmesi zorunlu bir noktadır. Burası belediye toplantılarının yanı sıra evlilik törenlerine de ev sahipliği yapıyor. Ziyaretçiler aynı zamanda, bir zamanlar şehrin sivil ve dini yönetim merkezi olarak hizmet veren belediye binasının önündeki Burg Meydanı’nın evrimi hakkında da fikir edinme şansına sahip oluyor.
Burası neresi? Brugge’de yapılabilecek en güzel yürüyüşlerden biri, kesinlikle şehir merkezinden şehrin eski doğu surlarının izini süren Kruisvest Parkı’ndaki yel değirmenlerine doğru yapılandır.
Yel değirmenleri ilk olarak 13. yüzyılda surların tepesinde bulunuyordu; ancak bugün çimenlerle kaplı sur kalıntılarının tepelerinde duran ayakta kalan yel değirmenleri daha sonradan yapılmıştır.
Buradaki dört yel değirmeni hala tahıl öğütmek için kullanılmaktadır ve Sint-Janshuismolen değirmeninde ilkbaharın sonundan sonbaharın başına kadar bu süreci izlemeniz mümkün olmaktadır.
Neden gitmeliyim? Birbirine yakın olan bu değirmenler Markt’tan 15-20 dakika yürüme mesafesinde bulunmaktadır. Burası hem yürüyüş yaparak hem de bisiklet sürerek gelebileceğiniz ve manzaranın keyfini çıkararak çok güzel fotoğraflar çekebileceğiniz etkileyici noktalardan biridir.
Burası neresi? Tarihi kapı ilk olarak 1297-1299 yılları arasında inşa edilmiştir. Mevcut kapı ise bu kapının kalıntıları üzerine 1367 senesinde yapılmıştır. Kapı, yüzyıllar boyunca uğradığı birçok değişiklikle bugünkü haline sahip olmuştur.
Kapının sol şeridinde bronzdan bir kafatası heykeli eklenmiştir. Bu heykel, 17. yüzyılın sonunda Fransız birliklerinin başında şehri fethetmeye çalışan François Straeten’in idamını anmak için konmuştur. Heykel uzun bir süre tarihi kapıda tutulmuştur.
Neden gitmeliyim? Tarihi kapı, Brugge tarihi için ayrı bir öneme sahip olduğundan ziyaretçiler tarafından es geçilmemesi gereken noktalardan biridir. Burası aynı zamanda Brugge şehrinin masalsı yönünü keşfetmek için de güzel bir fırsattır.
Burası neresi? Gent Kapısı, şehirde geçmişte bulunan 7 kapıdan geriye kalan dört Orta Çağ kapısından biridir. Kapı, yabancılar için şehre bir giriş iken Bruges kasabasında yaşayan yerli halk için ise dış dünya ile arasında bir sınır görevi görmüştür. Kapı, şehrin savunması için de çok önemli bir görev üstlenmiştir ve bunun yanında ticari açıdan ürün ve malların girişinin sağlandığı çok hareketli bir geçit olmuştur.
Yolun üzerinde bulunan nişte bir heykel de dikkat çekmektedir. Bu heykel, veba salgını zamanlarında şehri vebadan koruduğuna inanılan Aziz Adrian’a aittir.
Neden gitmeliyim? Gent Kapısı, şehrin önemli tarihi simgelerinden biridir ve özellikle spot ışıklarla aydınlatıldığı akşam saatlerinde muhteşem bir görünüme kavuşmaktadır. Bu kapı aynı zamanda şehre gelenlerin içine girebildiği tek kapı olması nedeniyle ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir.
Burası neresi? 12. yüzyılda inşa edilen Aziz John Hastanesi, Brugge’de görülebilecek en eski bina olarak dikkat çekmektedir. Hastane binası, bir diğer önemli mimari yapı olan Meryem Ana Kilisesi’nin batı giriş kapısının karşısına düşmektedir. Bu tarihi binanın içinde bir zamanlar koğuş olarak kullanılan yerde eski belgelerden ve cerrahi aletlerden oluşan bir sergi görülebilmektedir. Bu sergide hastanenin geçmişi hakkında bilgi sahibi olmak mümkündür.
Eski hastane duvarlarının içinde aynı zamanda 15. yüzyılda yaşamış önemli sanatçılardan biri olan Hans Memling’in eserlerinden oluşan küçük bir koleksiyonun sergilendiği Memling Müzesi de görülebilmektedir. Eserler arasında en önemli olanı ise 1489 tarihli Aziz Ursula’nın Mezarı‘dır. Aziz John Sunağı için yapılmış olan Aziz Catherine’nin Mistik Evliliği isimli eser de görülmesi gerekenler arasında bulunuyor.
Neden gitmeliyim? Burası Avrupa‘nın en eski hastane binalarından biri olarak kabul edildiğinden Avrupa’da önemli mimari yapılardan biri olarak görülmesi gereken bir yapıdır. Binada şu anda önemli tabloların yanı sıra heykeller, mobilyalar ve gümüş eşyalar gibi önemli objeler de sergilenmektedir. Ayrıca dikkat edilmediği taktirde gözden kaçabilen arka kapıdan girilen 17. yüzyıldan kalma eczane kısmı da burayı cazip kılan tarihi noktalar arasında bulunuyor.
Kaçırmayın! Hastaneyi ziyaret ettiğinizde, hastaneye yakın bir konumda, güneyde bulunan Walstraat Caddesi’ni de görmenizi öneriyoruz. Burada 16. ve 17. yüzyıldan kalma üçgen çatılara sahip oldukça etkileyici evler arasında keyifli bir gezintiye çıkabilirsiniz.
Burası neresi? Loppem Kalesi yerelde Kasteel Van Loppem olarak bilinir ve Flaman bölgesindeki Batı Flanders’da yer alır. Kale, bozulmamış mimarisini ve zengin iç mekanlarını korumasıyla biliniyor. Kalenin iyi bir biçimde düzenlenmiş gotik iç mekan tasarımı, Belçika’nın savaş tarihini tasvir ediyor. İçinde bir göl de bulunan bahçesi de kalenin ilgi çekici kısımları arasında bulunuyor.
Neden gitmeliyim? Loppem Kalesi’nde bilgilendirici ve keyifli bir ziyaretin ardından, kendinizi romantik parkta ve kaleyi çevreleyen bahçe labirentinde kayberecek güzel bir gün geçirebilirsiniz.
Burası neresi? Burg Meydanı’nın doğu tarafına düşen ve çarpıcı ahşap oymalara sahip The Liberty Of Bruges, girişi belediye binasına dahil olan çarpıcı bir Rönesans eseridir. Brugge Özgürlük Sarayı, 16. yüzyıldan kalma bir binanın yerine 1722-1727 yılları arasında yapılmıştır. Daha sonra 1984 yılına kadar bir adliye binası olarak kullanılan bina, şimdi belediye meclisi tarafından yönetim merkezi olarak kullanılıyor.
İçeride bulunan tarihi odalardan ikisi ise günümüzde Brugse Vrije Müzesi olarak ziyaretçiler tarafından hayranlıkla gezilebilmektedir. Binada özellikle ilgi çekici olan şeylerin başında 1529’da ressam Lanceloot Blondeel tarafından tasarlanmış ve Guyot de Beaugrant tarafından siyah mermer ve meşe ile yapılmış olan şöminedir ve bu salon, Rönesans sanatının Brugge’deki en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Neden gitmeliyim? Rönesans mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan The Liberty of Bruges, bu açıdan Brugge’deki mutlaka görülmesi gereken tarihi yerler arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Bir dizi tarihi evden oluşan Dijver Konakları, şehrin önemli mimari eserleri arasındadır. 15. yüzyıldan kalma Heren van Gruuthuse konağı yapılar arasında en dikkat çekenlerinden biridir. Konağın 22 odadan oluşan bir kısmı muhteşem antika ve uygulamalı sanat eserlerinden oluşan etkileyici bir koleksiyona ev sahipliği yapan Gruuthusemusem olarak ziyaret edilmektedir. Burada dantel işlemeler, oymalar, silahlar ve daha birçok önemli obje görülebilmektedir.
18. yüzyıldan kalma bir binada bulunan Brangwyn Müzesi de sergilenen seramik, kalay eşyalar ve çeşitli süs eşyaları ile muhteşem bir koleksiyona sahiptir. Burası aynı zamanda etkileyici bir Brugge manzarasının tadını çıkarma şansı da sunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Bu konaklar sahip olduğu tarihi doku ile oldukça ilgi görmektedir. Konaklardan bazıları ise günümüzde müze olarak kullanılmakta ve burada önemli tarihi eserler sergilenmektedir. Müzeyi ziyaret edenler şehrin tarihinde keyifli bir yolculuk yapma fırsatını yakalıyor.
Burası neresi? Arkeoloji Müzesi içinde ziyaretçiler, tarih öncesi dönemlerden günümüze Brugge tarihi hakkında detaylı bilgiler edinme fırsatını yakalıyor. Müzede eski taş aletler, eski toprak kaplar, bir Merovenj ahşap çark ile farklı dönemlere ait birçok farklı malzeme ve alet görülebiliyor.
Neden gitmeliyim? Çeşitli sergilere sahip olan müzedeki çok iyi bir şekilde hazırlanmış arka plan bilgileri ile ziyaretçiler memnun edici ve keyifli bir müze ziyareti gerçekleştirmektedir. Müzede bulunan ve 4. veya 5. yüzyıldan kalma olduğu düşünülen, 1899 senesinde keşfedilen “Brugge Teknesi” ise müzenin en dikkat çeken parçalarının başında gelmektedir.
Burası neresi? Brugge’nin en etkileyici sanat koleksiyonlarından birine sahip olan Groeninge Müzesi’ni ziyaret etmek için Dijver Kanalı’na gitmeniz gerekiyor. Eski Flaman resimlerinin bağışlanmasıyla oluşan mükemmel koleksiyona ek olarak, müze aynı zamanda modern bir sanat galerisi ve eski Brugge manzaralarından oluşan muhteşem bir koleksiyona da sahiptir. Tabi müzenin en dikkat çekici yeri muhtemelen ilk beş odasıdır çünkü burada Eski Flaman ustalarının oldukça sıra dışı tabloları sergilenmektedir.
Müzede 15. ve 16. yüzyılın başlarında Hollanda resminin en önemli isimleri olan Jan Van Eyck, Hans Memling, Hugo Van der Goes, Gerard David gibi çok önemli isimlerin eserleri görülebilmektedir. Müzede ayrıca 18. yüzyılın sonları ile 19. yüzyılın başlarına ait Joseph-Benoît Suvée, Jean Bernard Duvivier, Joseph Ducq gibi çok önemli sanatçıların eserlerini de bulacaksınız.
Neden gitmeliyim? Birçok ünlü sanatçı ve yazarın evi olan Brugge’de, galiba bunun yansıması olarak çok önemli müzeler bulunuyor. Brugge müzeleri içinde mutlaka zaman ayrılması gereken bir nokta olan Groeninge Müzesi Flaman ve Belçika resim sanatına genel bir bakış atarak hayranlıkla izlemek için ziyaret edilebilecek yerlerden biridir.
Burası neresi? Halk arasında “The Old Stone” olarak adlandırılan Brugge’deki İşkence Müzesi, Avrupa’nın en eski hapishanelerinden birinde bulunmaktadır. Müze, yıllar önce yaygın olan yargı sistemi hakkında tüyler ürpertici gerçekleri sunmakta ve sergilemektedir.,
Müze, insanların nasıl cezalandırıldığını tasvir etmek için alet olarak kullanılan nesnelere ve balmumu heykelciklere ev sahipliği yapmaktadır. İnsani açıdan ürkütücü bir durum olsa da bu müzeyi ziyaret etmek geçmişte insanlara ne gibi ağır davranışlarda bulunulduğunu gözler önüne sermektedir.
Neden gitmeliyim? Geçmişte ceza olarak insanlara neler yapıldığının tarihini bilmek ve incelemek isteyen herkes için bu müze kesinlikle Brugge’deki etkileyici yerlerden biridir.
Burası neresi? Diamonds Museum, Bruges’in kalbinde, Katelijnestraat’ta yer almaktadır. Belçika dünyanın en büyük büyük elmas ihracatçılarından biri olduğundan burada dünyanın en iyi elmas müzelerinden birinin bulunması elbette şaşırtıcı değildir. Müze, her gün düzenlenen Diamond Polishing Show ile ziyaretçilerini kendisine çekmektedir.
Neden gitmeliyim? Müze ziyaretçileri geçmişi Brugge’de 500 yıl öncesine uzanan elmas kesme ve cilalama sürecini bir uzman eşliğinde gözlemleme şansını yakalamaktadır. Buraya geldiğinizde siz de göz açıcı mücevher koleksiyonlarının yanı sıra, Orta Çağ dönemlerinin elmas kesiminin birkaç sırrını da öğreneceksiniz.
Burası neresi? Brugge şehrindeyseniz, Salvador Dali sergisi, Brugge’de görülecek yerler listenizde mutlaka bulunmalıdır. Salvador Dali’nin sanat eserlerini ve hayatına dair önemli şeyleri sergileyen bu kalıcı sergi, şehrin saygın yapıtlarından biri olan Belfry’de yer almaktadır.
Neden gitmeliyim? Salvador Dali sergisine gelerek zamanınızı sanatçının grafik çalışmalarına, heykellerine, çizimlerine ve suluboyalarına hayran kalarak geçirebilirsiniz. Bu görsel ve işitsel deneyimi kesinlikle kaçırmamanızı tavsiye ediyoruz.
Burası neresi? Memling Müzesi, Onze-Lieve-Vrouwekerk’in hemen karşısında bulunan küçük bir koleksiyonla ziyaretçilerini karşılayan bir müzedir. Müze, Flamanların en ünlü ressamlarından biri olan Hans Memling’i temsil ettiği için tüm resim severler ve sanat sakinleri için Brugge’de mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yerdir.
Müze, adını Hans Memling’ten almıştır. Hans Memnling’in resimleri, eski St. John’s Hastanesi’nin 1978 yılında hastane olarak faaliyetlerini durdurmasının ardından bu müzede korunmaya başlamıştır. Sanatçıya ait 6 tablo burada görülebilmektedir.
Neden gitmeliyim? Memling Müzesi, sanatçının eserlerini yakından görmek ve ilham almak için ziyaret edebileceğiniz keyifli yerler arasında bulunmaktadır. Bu nedenle burayı Brugge gezilecek yerler listenize dahil etmeniz faydalı olacaktır.
Burası neresi? 1856 yılından kalma De Halve Maan, ülkenin en eski bira fabrikalarından biridir. Burası altı nesildir işletilen bir aile işletmesidir. İçeriye giriş için cüzi bir ücret alınıyor ancak bu ücret size yüksek alkol içerikli Straffe Hendrik’ten ücretsiz bir şişe deneyimleme imkanı da sunmaktadır. İçriye girdiğinizde üreticiye biralar hakkında merak ettiğiniz ve öğrenmek istediğiniz her şeyi sorabilirsiniz.
Neden gitmeliyim? De Halve Maan Bira Fabrikası Müzesi’nde yaklaşık 45 dakika süren turlar, ziyaretçilere Belçika’yı dünyanın en iyi bira üreten ülkelerinden biri yapan bira yapım tekniklerine dair merkezden bir bakış sunmaktadır.
Burası neresi? Brugge’de çok sayıda çikolata dükkanının yanı sıra Choco-Story Müzesi de ziyaretçilerine bu lezzet hakkında zengin bilgiler edinme imkanı sunuyor. Brugge’nin en popüler turistik mekanlarından biri olan bu müzedeki sergiler, Amerika’daki kakaonun keşfini anlatıyor ve bu yeni yieceğin Avrupa’da nasıl popülerlik kazandığını inceliyor.
Wijnzakstraat’ta yer alan müze, ilk olarak Van Belle ailesi tarafından kurulmuştur. Müze, sizi çikolataların 4000 yıllık tarihi ve evrimi boyunca sayısız fotoğraf ve tat eşliğinde gezdirmektedir.
Neden gitmeliyim? Çikolata yapım sanatı da ziyaretçilere sonuçlarını yerinde deneme fırsatı sunan canlı gösterilerle sergilenmektedir. Siz de bu lezzet kokan müzeyi ziyaret ederek kako çekirdeğinin lezzetli ikramlıklara dönüşümünün tarihine göz atma fırsatına sahip olabilirsiniz.
Burası neresi? Belçika’nın en çekici binalarından biri olan Saaihalle’de bulunan Patates Kızartması Müzesi, oldukça farklı ancak Belçika için çok değerli bir ziyaret noktasıdır. Bilindiği üzere patates kızartması, Belçika mutfağı için olmazsa olmaz unsurlardan biridir ve müzede Belçika kızartmasının ve buna eşlik eden birçok sosun tarihini inceleyebiliyorsunuz.
Daha önce patates kızartması üzerine dünya üzerinde bir müze olduğuna dair bilgi edindiğinizi düşünmüyoruz çünkü burası dünyadaki ilk ve tek patates müzesi olma özelliğini taşıyor.
Neden gitmeliyim? Müzede sadece patates kızartmasının ve sosların tarihini öğrenmekle kalmıyorsunuz; Aynı zamanda bu lezzetlerin tadına da bakabiliyorsunuz. Eğer siz de Brugge’de ne yenir? diye merak ediyorsanız ve ülkenin en meşhur lezzetlerinden birini tatmak istiyorsanız bu müzeye mutlaka yolunuzu düşürmelisiniz.
Burası neresi? Şehrin tam merkezinde bulunan Historium Bruges, ziyaretçilere Bruges’in görkemli tarihinin yeni teknolojilerle düzenlenmiş bir turuna katılma imkanı sunuyor.
Historium fikri, ilk olarak 2006 yılında Flaman bir aileden çıkmıştır. 25 Kasım 2012 senesinden bu yana da faaliyet göstermekte ve ziyaretçiler tarafından ziyaret edilebilmektedir.
Neden gitmeliyim? Brugge’ün en popüler müzelerinden biri olan Historium, sizi Orta Çağ’ın Brugge şehrine taşıyacak ve şehirde o zamanlar hayatın nasıl olduğunu anlamanıza yardımcı olacaktır. Burası hem çocuklar hem de yetişkinler için tarih dolu mükemmel bir ziyaret noktasıdır.
Aklınızda bulunsun! Küçük bir ek ücret karşılığında Historium Kulesi’ne de tırmanabilirsiniz. Bu kule, Bruges Pazar Meydanı ve çevresinin muhteşem panoramik manzarasının tadını çıkarma imkanı sunmaktadır.
Burası neresi? Basilica of the Holy Blood, Bur Meydanı adlı merkezi buluşma noktasının kilit yerlerinden biridir ve Burgge’nin kiliseleri içinde önemli bir yere sahiptir. Kilisenin bu kadar ünlü olmasının en önemli sebebi ise, 1149’da Alsaceli Dietrich tarafından İkinci Haçlı Seferi’nden dönülürken Kutsal Topraklardan getirilen, İsa’nın kanının bir damlasının bulunduğu rivayet edilen kristal şişedir. Özellikle her yıl Mayıs ayında düzenlenen törende kilise yoğun bir kalabalığı ağırlamaktadır.
Katedralin üç kemerli ve yaldızlı heykelleriyle oldukça gösterişli ön cephesi, 1529-1534 yılları arasında inşa edilmiştir. Kilisenin kendisi ise Flanders Kontu tarafından 12. yüzyılda inşa edilmiştir. Bazilika, Romanesk tarzda bir alt şapel ile Filistin’den getirilen Aziz Basil’in kalıntılarını barındıran Geç Gotik bir üst şapelden oluşmaktadır.
Neden gitmeliyim? Kutsal Kan Kilisesi hem dini açıdan çok önemli bir yapı olması hem de devasa büyüklükte, etkileyici bir kilise olması nedeniyle listenize almanız gereken duraklardan biridir.
Burası neresi? 112 metre yüksekliğindeki kulesiyle ün yapmış Meryem Ana Kilisesi, Belçika’nın en yüksek kulesine sahiptir. Kilisenin yerinde daha önce daha küçük bir kilise bulunmaktaydı ve bu muhtemelen Hollanda’nın en eski kilisesiydi ve bir Roma tapınağının kalıntıları üzerine inşa edildiği tahmin edilmektedir.
Kilisenin tepesindeki metre yüksekliğindeki yaldızlı Meryem Ana heykeli, uzaktan görülebilmektedir ve kiliseye ayrı bir cazibe katmaktadır. Heykel, kilisenin restorasyonları sırasında iki defa kiliseden ayrılmıştır. Kilisede aynı zamanda Michelangelo’nun da içinde olduğu önemli sanatçılara ait heykellerden oluşan muhteşem bir hazine de bulunmaktadır. Michelangelo’nun meşhur Madonna ve Çocuk heykeli güney koridorun sonunda bulunan şapelin sunağında görülebilir.
Neden gitmeliyim? Dünyanın en yüksek kulelerinden birine sahip olması ve muhteşem sanat eserlerine ev sahipliği yapıyor olması, renkli ve ilgi çekici bu kiliseyi Brugge’de görülmesi gereken tarihi ve turistik yerler arasında gösterilmesi için geçerli sebeplerdir.
Burası neresi? Tarihi 12. yüzyıla kadar uzanan katedral, Brugge kiliseleri içinde en eski olanlardan biridir. Daha sonra kilise 12oo’lü yıllarda kırmızı tuğlalardan Gotik tarzda yeniden inşa edilmiştir. Yüzyıllar içinde kiliseye farklı eklemeler de yapılmıştır. Neo-Romanesk tarzdaki kule ise 1844-1871 yılları arasındaki gerçekleştirilen aşamalı çalışmalarla tamamlanmıştır. Bütün bu eklemeler sonucunda ortaya 100 metre uzunluğa sahip ve zengin bir iç mekanla bezeli etkileyici bir kilise ortaya çıkmıştır.
Neden gitmeliyim? Yüzyıllar boyunca dört yangından sağ çıkmayı başaran kilise, Barok perdesi, Altın Post Şövalyeleri’nin armalarıyla süslü 15. yüzyıldan kalma korosu, Charlemagne’nin kutsal emanetlerini ve bir portresini barındıran aynı isimdeki şapeli ile dikkatleri üzerine çeken önemli bir dini yapıdır.
Burası neresi? Mütevazı bir şapel olan Aziz James Şapeli, 13. yüzyılda bir kiliseye terfi etmiştir. 15. yüzyılda ise eklemelerle birlikte günümüzdeki boyutuna ulaşmıştır. Kilisenin en bilinen özelliği bölgedeki zengin bağışçılardan sayısız sanat eserine ev sahipliği yapmasıdır ve bölgenin en zengin kiliselerinden biridir. Kilisenin iç mekanında 16. ve 18. yüzyıl arasında yapılmış çok değerli tablolar görülebilmektedir.
Burgonya Dükü tarafından himaye edilen kilise, 18. yüzyılın başlarına gelindiğinde mevcut Barok tarzıyla yeniden şekillendirilmiştir. Gotik mimarinin güzel örneklerinden biri olan kilise binasına gelenler çok özel heykelleri de görme şansına sahip olabiliyor.
Neden gitmeliyim? Şehir merkezine yakın olması, sakinliği ve muhteşem Rönesans dönemi sanat eserleriyle dolu olması, Aziz James Kilisesi’ni cazip kılan detaylar arasında bulunuyor.
Burası neresi? Bu Geç Gotik kilisesi, 1428’den kalmadır ve Kudüs‘teki Kutsal Kabir Kilisesi örnek alınarak inşa edilmiştir. Adornes ailesi, Kutsal Topraklar’a giderek hac vazifelerini yerine getirmelerinin ardından bu kiliseyi yaptırmışlardır. Kilisedeki mimari unsurlar, mobilyalar ve diğer özel kalıntılar Adornes ailesinin Kudüs’e olan büyük bağlılığının ve sevgisinin önemli bir göstergesi olmuştur ve özel şapel günümüzde de ailenin mensupları tarafından özel ayinler için kullanılmaktadır.
Ziyarete gelenler için kilisenin en ilgi çekici yerlerinin başında 15. ve 16. yüzyıllardan kalma oldukça ince vitray çalışmalarıdır. Burada aynı zamanda İsa’nın mezarının bir kopyası da görülebilmektedir. (İsa’nın mezarının günümüzde Kutsal Kabir Kilisesi’nde olduğuna inanılmaktadır.)
Neden gitmeliyim? Dışarıdan bakıldığında Belçika’daki diğer kiliselere göre farklı bir görünüme sahip olan Jeruzalemkerk, farklı yapıdaki kulesiyle oldukça ilgi çekicidir.
Burası neresi? Şehrin tam göbeğinde bulunan Markt, çevresindeki muhteşem tarihi binalarla, Brugge’nin en ilgi çekici tarihi yerleri arasında bulunuyor ve şehrin ana meydanlarından biri olarak kabul ediliyor. Meydanın doğu kısmına baktığımızda 1887’den kalma Batı Vlaanderen eyalet hükumetinin koltuğu olan Neo-Gotik tarzdaki Provinciaal Hof binasını görebiliyoruz. Batı tarafında ise 15. yüzyıldan kalma Huis Bouchoute yer alıyor.
Meydana hakim olan binalar çoğunlukla Orta Çağ ve Gotik tarzın bir karışımıdır. Meydanın ortasında ise 13. yüzyılın başlarında Fransız sömürgesine karşı iki bölgesel kahraman olan Jan Breydel ve Pieter de Conink’in heykelleri yer almaktadır. Meydan bir zamanlar Brugge bölgesinin ticari faaliyetlerine yön veren önemli bir ticaret merkezi olması nedeniyle bu isimle anılmaktadır ve 12 ile 15. yüzyıllar arasında en parlak dönemlerini yaşamıştır.
Neden gitmeliyim? Daha birçok tarihi yapının bulunduğu Markt, Brugge’nin muhteşem mimari zarafetine hayran kalmanın en iyi yoludur. Aynı zamanda burada bulunan birçok kafelerden ve restoranlardan birinde ziyaretçilerin ve yerli halkın kalabalığına katılmak ve tarihi dokunun keyfini çıkarmak için de bu ana buluşma noktasını Brugge tarihi yerler listenize mutlaka eklemelisiniz.
Burası neresi? Reie ve Dijver kanallarının kesiştiği noktada bulunan Rozenhoedkaai, Arnavut kaldırımlı hoş bir meydandır. Buraya geldiğinizde kendinizi seçkin simge yapıların manzarasına sahip pitoresk Orta Çağ evlerinin arasında bulacaksınız. Burası şehrin en çok fotoğraflanan noktaları arasında bulunmaktadır ve ziyaretçiler için sosyal medyaya atılabilecek birbirinden güzel kareler yakalama imkanı sunmaktadır.
İsmi, geçmişte tespih satıldığı ve teknelerin yüklenip boşaltıldığı yer olarak anılan ve “Tespi Rıhtımı” anlamına gelen bu ikonik bölge, artık turistlerin ve yerel halkın Bruges’in romantik atmosferinin tadını çıkarabileceği ve şehrin zamansız güzelliğini yakalayabileceği huzurlu bir gezinti yolu olarak çokça tercih edilmektedir.
Neden gitmeliyim? Bruges’e gelen ziyaretçiler, Rozenkhoedkaai’den tekne turuna katılarak şehirde huzurlu bir yolculuk yapma fırsatına sahipler. Huzurlu kanallar boyunca süzülürken, çarpıcı mimariye hayran kalabilir ve şehrin büyüleyici geçmişine dair fikir edinebilirsiniz.
Burası neresi? Burg Meydanı, şehrin en yerlerinden biridir ve Bruges’teki meşhur tarihi yerler arasında bulunmaktadır. Meydanın geçmişi 2. yüzyıla dayanmaktadır ve 800’lü yıllarda Flanders Kontluğu’nun yönetim merkezi haline gelmiştir. Brugge çevresindeki kırsal bölgeler, 1795 senesine kadar meydanda bulunan Brugge Özgürlük Sarayı’ndan yönetilmiştir.
Neden gitmeliyim? Meydanda İsa’nın kanının bir miktarının bulunduğuna inanılan Kutsal Kan Bazilikası ve Belediye Binası gibi şehrin önemli tarihi yapılarına ev sahipliği yapmaktadır ve şehre gelen her ziyaretçi için zaman geçirmesi zorunlu bir bölgedir.
Burası neresi? Birçok kalıcı Gotik esere ev sahipliği yapan Brugge tarihi merkezi, Avrupa’daki önemli ticari ve kültürel merkezlerden biridir. Tarihi yürüyüş alanı, sahip olduğu özellikleri ile 2000 senesinde UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne de dahil edilmiştir. Bölge yıllar içinde çeşitli değişimlere uğramış olsa da Orta Çağ tarihi yerleşim havasını korumayı başarıyor.
Neden gitmeliyim? Çok büyük olmayan tarihi şehir merkezi, tarihin tadını çıkarmak için bir gezinti yapılabilecek en güzel yerlerden biridir. Burası aynı zamanda Brugge gezisi için de çok iyi bir başlangıç noktasıdır.
Burası neresi? Minnewater, Orta Çağ’da Bruges’in yoğun dış limanının bir parçasıydı. Günümüzde, yalnızca kuzey ucundaki Gotik Sluishuis, sakin olmaktan uzak geçmişine dair bizlere bir ipucu sunmaktadır. 1245 senesinde Konstantinapolisli Margaret tarafından kurulan bu manastır, günümüzde Benediktin rahibelerine ev sahipliği yapmaktadır.
Sluishuis’in yanında durduğunuzda, çimenli, ağaçlarla gölgelenmiş avlunun etrafına dizilmiş beyaz 17. yüzyıl evleriyle Brugge’deki Beguinage’ye giden köprünün güzel bir manzarasını görebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Bir zamanlar gemilerin ve mavnaların yanaştığı bir yer olan Minnewater, günümüzde halka açık bir yeşil alan olarak ziyaret edilmektedir ve sakinliği ile insanların dinlenmek için tercih ettiği bir yer olmaktadır ve burada vakit geçirmek kesinlikle Brugge’de yapılacak en iyi şeylerden biridir.
Burası neresi? 17. yüzyıldan kalma sıra sıra dizilmiş tarihi beyaz boyalı evleriyle dikkat çeken Beguinage, UNESCO tarafından Dünya Mirası Alanı olarak tescillenmiştir. Bölge 1245 yılında Konstantinapolisli Margaret tarafından kurulmuştur ve günümüzde Benedictine rahibelerine ev sahipliği yapmaktadır. Giriş kapısı ile kilise arasında bulunan bu evlerden biri günümüzde Begijnhof Müzesi’ne ev sahipliği yapmaktadır. Müze, buradaki yaşama dair büyüleyici bir bakış sunmaktadır.
Orta Çağ’da savaşlar çok fazla olduğundan erkekler sıklıkla kadınlarını arkada bırakıp savaşmak zorunda kalıyordu. Yıllar içinde yalnız kalan kadınlar, Roma Katolik Kilisesi’nin kadınları arasında katılarak dini bir hareket oluşturdular. Bu kadınlar, dünyadan tamamen izole bir manastır yaşamından ziyade, küçük sitelerde kendi hallerinde yaşamlarına devam ediyorlardı. İşte bu kasabalardan biri de Beguinage olmuştur.
Neden gitmeliyim? Kasabanın bu sakin ve huzurlu ikliminde bir gezintiye çıkmak ve tarihini öğrenmek için Begijnhof Müzesi’ni ziyaret etmek için bu güzel bölgeyi mutlaka Brugge tarihi yerler listenize dahil etmelisiniz.
Burası neresi? Geçmiş günlerin atmosferini hala hissedebileceğiniz yerlerden biri olan Hansa, özellikle 13. ve 15. yüzyıllar arasında önemli bir ticari merkez olarak değerlenmiştir. Tarihi Hansa Mahallesi, Brugge tarihi içindeki en müreffeh dönemlere şahitlik etmiş önemli noktalardan biridir.
Neden gitmeliyim? Jan Van Eyck Meydanı ve Eski Tolhouse gibi fotojenik ve etkileyici yerlere sahip olan Hansa Meydanı, tarihi mahallelerde dolaşmayı ve keşfetmeyi sevenler için çok keyifli rotalardan biridir.
Burası neresi? Burg Meydanı ile Balık Pazarı’nı birbirine bağlayan, oldukça akılda kalıcı bir isme sahip bir sokak vardır. Blinde Ezelstraat ya da “Kör Eşek Sokağı” olarak adlandırılan bu yer, her basamağı fark edilmeye değer bir şeylerle süslenmiş çok keyifli bir yerdir.
Yerel hikayeler, sokağın adının bir zamanlar burada yaşamış olan kör bir eşeğe ithafen verildiğini söylerken, diğerleri Den Blinden Ezel, yani Kör Eşek Hanı’na atfen bu ismin verildiğini söylemektedir. Ancak ismin nereden geldiğine dair gerçek köken hala bir gizem olarak kalmaktadır ve bu da sokağın çekiciliğine tuhaf bir doğa da katmaktadır.
Neden gitmeliyim? Sokağın dikkat edilmesi gereken eğlenceli tarih parçası, Belediye Binası ile Nüfus Dairesi arasındaki duvardır. 1970’lerdeki temizlik ve restorasyon sırasında dokunulmadan bırakılan bu küçük parça, sade siyah bir kare oluşturmuştur. Bu, küçük sokaktaki yoğun trafikte biriken önemli miktardaki kir ve pisliği göstermektedir.
Burası neresi? Brugge aynı zamanda şehrin yerel dantel ustaları tarafından yapılmış muhteşem dantel işleriyle de ünlü bir şehirdir. Şehirde hala dantel yapan ve satan dükkanlar bulunmaktadır. “Rococo’s Lace” mağazası da 1833 yılından bu yapan şehrin köklü mağazalarından biridir.
Rococo Dantel Mağazası dantel satmanın yanı sıra ziyaretçilerine dantel işinin nasıl yaratıldığını da göstermektedir ve bu, Bruges seyahatinizde çocukların da katılabileceği harika aktivitelerden biridir.
Neden gitmeliyim? Mağaza özellikle şehirde geçirecek fazla zamanı olanlar için mükemmel bir yerdir. Burası bulabileceğiniz en çağdaş dantel işlerinden bazılarını sunar ve dilerseniz size özel yapılan dantelinizi de alabilirsiniz.
Burası neresi? Eğer Brugge için geniş bir zaman dilimi ayırdıysanız Flanders’e günübirlik bir gezi planlamanızı öneriyoruz. Burada Flanders savaş alanlarını ve anıtlarını bir gün içinde gezebilir ve Brugge’nin tarihi hakkında detaylı bilgiler edinebilirsiniz. Anıtların özellikle bulunduğu Ypres kasabası arabayla bir saatten daha kısa bir mesafede bulunmaktadır.
Ypres kasabasına geldiğinizde Menin Kapısı ve Rijselpoort (Lilletor), çeşitli savaş mezarlıkları ve anıtlar da dahil olmak üzere çok önemli savaş alanları görülebilmektedir. Aynı zamanda çeşitli güzel kiliseler, eski bir meydan, Groke Markt ve 13. yüzyıldan kalma Lakenhalle de bölgedeki görülebilecek önemli tarihi noktalardan birkaçıdır.
Neden gitmeliyim? Askeri tarihe meraklılar için Flaman bölgesi çok önemli hazineleri barındırıyor ve kesinlikle günlük bir turu hak ediyor.
Burası neresi? Brugge şehrinin en ikonik özelliklerinden biri de tarihi şehir merkezi çaprazlayan kanal ağıdır. Venedik ile kıyaslandığında bu kanalların onlardan geri kalır bir yanı yoktur. Bu kanallar, yüzyıllar boyunca şehrin damarları olmuş ve su ihtiyacını karşılamada büyük rol oynamıştır.
Neden gitmeliyim? Brugge’de yapılacak en güzel şeyler arasında şüphesiz kanal turları gelir. Turlar boyunca her köşe başında sizi farklı bir muhteşem manzara karşılar. Bu gezintiler sırasında suya yansıyan gizli bahçeleri, romantik köprüleri ve Brugge’nin Orta Çağ yönünü keşfedebilirsiniz.
Listemiz son olarak 04.08.2024 tarihinde editörlerimiz tarafından güncellenmiştir. Brugge tarihi yerler listemizde şehrin mutlaka görülmesi gereken tarihi ve turistik noktalarını sizin için listeledik. Artık size düşen güzel bir Brugge gezisi planlamak ve dönüşte yorumlarınızı bizimle paylaşmak. 🙂
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…
Moskova nerede? & Hangi ülkede? Moskova, Rusya'nın batısında, St. Petersburg'un yaklaşık 640 kilometre güneydoğusunda yer…