Kardeş ülke Azerbaycan, modern yüzünün yanı sıra tarihi zenginliği ile de dikkat çekmektedir. Hazırladığımız Azerbaycan tarihi yerler listemizde Azerbaycan’dan ayrılmadan önce mutlaka görmeniz gereken tarihi noktalar hakkında bilgileri derledik…
Azerbaycan tarihi hakkında; Azerbaycan toprakları, ilkel devlet tipi olarak kabul edilen ilk etnik siyasi birliklere ev sahipliği yapmıştır ve bu özelliği ile dünyaya örnek olmuş, hükümet ve devlet kültürünün gelişmesine büyük katkıda bulunmuş bir coğrafyadır.
Azerbaycan toprakları her zaman dış güçlerin gözdesi olmuş, MS 3. yüzyılda Sasaniler ve 7. Arap Halifesi tarafından işgal edilmiştir. İranlı ve Arapların gelmesiyle birlikte Azerbaycan’da İslamiyet tanıtılmış ve İslamiyetle birlikte Türk halkları arasında birlik ve beraberlik oluşmuştur.
16. yüzyılda Şah İsmail tarafından ülke toprakları tek bir çatı altında toplanmış ve burada Safeviler Devleti’ni kurmuştur. Ülke zamanla büyümesine karşın 18. yüzyılda ülke çeşitli hanlıklara ve saltanatlara bölünmek zorunda kaldı.
19. ve 20. yüzyılda Ruslar ve Ermeniler tarafından ablukaya alınan Azerbaycan, bu buhrandan kurtulmayı başarmış ve 28 Nisan 1920 tarihinde Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin kuruluşu ilan edilmiştir. 30 Ağustos 1991’de ise Azerbaycan bağımsız bir devlet olmuştur.
Azerbaycan’ın en ünlüleri; Azerbaycan’ın başkenti Bakü, Azerbaycan gezisi gerçekleştirenlerin en çok zaman ayıracağı yer olacaktır. Azerbaycan’da görülmesi gereken pek çok tarihi nokta bu şehir yer almaktadır ve özellikle İçeri Şehir bölgesi en fazla zaman geçirilecek yerlerin başında gelmektedir.
Azerbaycan gezi tavsiyesi; Ülkenin en çok merak edilen şehri Bakü olmasına karşın eğer vaktiniz genişse Şeki, Lahiç, Kebele, Gence, Şamahı gibi görülebilecek birçok güzel şehrinin olduğunu belirtmeliyiz. Ülke, yeme içme konusunda da çok güzel tatlar sunuyor. Piti çorbası, Lüle kebabı, Şah pilavı Azerbaycan mutfağı içinde mutlaka tatmanız gereken lezzetler arasında yer alıyor.
Azerbaycan ile ilgili bütün yazılarımız için: Azerbaycan gezi rehberi
Müzekart; Ülkenin en fazla ziyaret edilen şehri olan Bakü’ye geldiğinizde Go Baku Card ve Baku Card seçeneklerini değerlendirerek Bakü’deki birçok tarihi ve turistik noktayı daha ekonomik bir şekilde ziyaret edebilirsiniz. Kartlarla ilgili bilgilere daha önce paylaşmış olduğumuz Bakü tarihi yerler yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Burası neresi? Bakü’nün Eski Kent bölgesinde bulunan Kız Kulesi ya da Maiden Tower, Azerbaycan’ın en önemli görülmesi gereken tarihi yerleri arasında bulunuyor. Şehrin en eski yapılarından biri olan kulenin 6. veya 7. yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor. Azerbaycan’ın sembollerinden biri olarak kabul edilen Kız Kulesi, sekiz katlı, silindirik bir yapıya sahiptir. Kulenin eklenti yapılan yüksek kısımları 12. yüzyılda eklenmiştir. Kız Kulesi’nin tam olarak hangi amaçla yapıldığına dair net bir bilgi bulunmamaktadır ancak bir tapınak olarak kullanıldığı düşünülmektedir.
29,5 metre yüksekliğe sahip olan kulenin çapı ise 16,5 metre civarındadır. Kule içinde “Kubey Mesud ibn Da’ud” yazan bir yazıt bulunmaktadır ve tarihçiler bu ismin kulenin mimarına ait olduğunu tahmin etmektedir. Kule günümüzde bile oldukça sağlam bir yapıdadır ve duvar kalınlığı 5 metreye yakındır. Bu kalınlık yukarılara gittikçe bir miktar daralmaktadır. Kulenin sağlam duvarları ve temeli kulenin bu kadar dayanıklı olmasını sağlamıştır.
Neden gitmeliyim? Kız Kulesi, bugün Azerbaycan’ın ambleminde ve para biriminde görülen ülkenin en önemli simge yapılarından biridir. Başkent Bakü’de bulunması ise onu ulaşılabilirlik açısından kolay bir yer haline getirmekte ve Azerbaycan’a gelenler için görülmesi zorunluluk haline gelen bir nokta olmaktadır.
Kız Kulesi, günümüzde UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiş halka açık bir tarihi duraktır. Ziyaretçiler kuleye gelerek hem eski fotoğrafları inceleyebilir hem de bir kısmı yenilenmiş olan tarihi merdivenlerden tırmanarak Bakü’nün muhteşem manzarasının tadını çıkarabilirler.
Burası neresi? Chirag Gala, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’nün kuzey kısmında bulunan bir kaledir. Kale, Shabran bölgesine 20-25 km mesafede yer almaktadır. Tarihçiler kalenin MS 5. yüzyıl dolaylarında Sasani kralları tarafından düşmanlardan gelen saldırıları savuşturmak amacıyla yapıldığını belirtiyor.
Kalenin ismi ise Azericede “Lambalı Kale” anlamına gelmektedir. Yapılış amacı dikkate alındığında bir gözetleme kulesi olarak kullanılan kale, Azerbaycan’da görülmesi gereken tarihi yerler arasında bulunuyor. Kalenin 18. yüzyıla kadar bir savunma kalesi olarak kullanılmaya devam ettiği belirtilmektedir.
Kaleni düzenli bir şekli yoktur ancak dikdörtgen bir yapıda olduğunu söyleyebiliriz. Çevredeki kıyı ovalarının hepsini görebilen 17 kuleden meydana gelir. Kale, Bakü ve Derbent’teki kalelerden oluşan bir savunma sisteminin parçası olarak görev yapmaktaydı.
Neden gitmeliyim? Azerbaycan’a gelen turistler tarafından sıklıkla ziyaret edilen bir tarihi yapı olan Chirag Gala, zirvesine tırmananlara muhteşem bir manzaranın tadını çıkarmayı vadediyor.
Burası neresi? Ruslar tarafından 1830 ile 1860 yılları arasında inşa edilmiş olan Zaqatala Kalesi, gri taş oldukça sağlam bir yapıya sahip olmasına karşın çok da heybetli değildir. Kale ilk yapıldığında Şamil’in Dağıstan merkezinde bulunan gerilla ordusundan gelebilecek saldırılara karşı korunmak amacıyla kullanılmıştır.
Neden gitmeliyim? Özellikle duvarları sağlam bir şekilde günümüze ulaşan Zakalata Kalesi, Azerbaycan’ın tarihine tanıklık eden önemli kalelerden biri olarak ziyaretçiler tarafından ziyaret edilebilmektedir.
Burası neresi? Nahçıvan’da bulunan bu antik kale, Azerbaycan’daki Atabey Hanedanlığı’nın ikametgahı olmuştur ve Orta Çağ’da Doğudaki en güçlü ve büyük kalelerden biri olmuştur. Sarp bir dağın tepesine konumlandırılmış olan kale, aslında daha önce Selçuklular ve Safeviler tarafından da kullanılmış bir kalenin yeniden inşa edilmiş halidir.
Kale, ele geçirilemez olması ile ünlüydü ancak efsanevi Türk-Moğol hükümdarı Timurlenk tarafından 1401’te kuşatılmış ve ancak 14 sene sonunda ele geçirilebilmiştir. Söylentiye göre Timur kaleyi, hazinesini saklamak için kullanmıştır ve yerel halka göre kale çevresinde hala hazineden geriye bir şeyler bulunuyor.
Neden gitmeliyim? Kaleye dair destansı tarihi keşfetmek için kaleyi ve kalenin altındaki açık konseptteki müzeyi ziyaret etmenizi öneriyoruz. Aynı zamanda kaleden Nahçıvan’ın efsane manzarasının tadını çıkarmak için de 1.500 basamağı tırmanarak zirveye ulaşabilirsiniz.
Burası neresi? Azerbaycan’ın Kelbecer yerleşkesinde bulunan Dadivank Manastırı, 9 ile 13. yüzyıllar arasından kalma bir dini yapıdır. Arnavut Prensi Vakhtang’ın eşi tarafından inşa edilmiştir. Ermenicede “Baba Manastırı” anlamına gelmektedir. Manastır, Arzu Hatun Kilisesi, Hasan Kilisesi, bazilika ve 2 adet şapelden meydana gelmektedir.
Manastır kompleksi, 1992 senesinde Ermeni güçler tarafından işgal edilmiş ve 1954 tarihli UNESCO Lahey Sözleşmesi hiçe sayılarak geçmişini ve kökenlerini silmeye yönelik tahribatlara ve değişikliklere maruz kalmıştır.
Neden gitmeliyim? Manastır, ulaşması güç bir konumda bulunmasına karşın, kesinlikle çabaya değecek bir güzelliğe sahiptir.
Burası neresi? Kiş Köyü’nde bulunan Kiş Kilisesi, 12. yüzyıldan kalma bir Kafkas Arnavut kilisesidir. Yapılan jeolojik araştırmalar ise burasının ibadethane olarak kullanılmasının MÖ 3.000’li yıllara kadar uzandığını göstermektedir.
Burası aynı zamanda Kafkas Alban Apostolik Kilisesi olarak da hizmet vermiştir. İbadet yeri olarak kullanılmasının ardından kilise, 17. yüzyıla kadar bir Gürcü piskoposunun özel konutu olarak kullanılmıştır. Kilisede 2000-2003 yılları arasında Norveçli bir kaşif ve bilim adamı olan Thor Heyerdahl önderliğinde gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları neticesinde kilise, bir anıt müze olarak ziyarete açılmıştır.
Neden gitmeliyim? Azerbaycan-Arnavut mimarisinin en nadide örneklerinden biri olan Kiş Kilisesi, Kafkasya’nın da en eski kiliselerinden biri olma özelliğine sahiptir.
Burası neresi? “Azerbaycan’ın tarihi yerleri nerelerdir?” diye soranlar için ilk cevaplardan biri kesinlikle Şirvanşahlar Sarayı olacaktır. 15. yüzyılda Şirvanşah Krallığı tarafından yaptırılan saray, bir kalenin etrafında şekillenen kompleks bir yapıdır. Sarayı yaptıranlar hükümdar Şirvanşah 1. Halilullah ve oğlu Faruk’tur. Yapı hem kraliyet açısından hem de dini açıdan büyük bir öneme sahip olmuştur.
Aynı zamanda bir ibadethane olarak kabul gören saray içinde Sufi bir azizin de mezarının olduğuna inanılıyor ve sarayın içindeki kuyuların iyileştirici özelliğe sahip olduğu düşünülüyor. 1501’de Faruk’un savaşta öldürülmesi nedeniyle bir kısmı yarım kaldı. 1578’de Osmanlıların Bakü’yü fethinin ardından sarayın restorasyonu ve eksik işleri tamamlanmış ve 17. yüzyıla kadar saray, Türk paşalarına ev sahipliği yapmıştır.
Şirvanşahlar Sarayı, 18. yüzyılda 1. Peter tarafından düzenlenen Rus işgali esnasında büyük zarar gördü ve yapı sonradan Ruslar tarafından yenilense de yapıdaki pek çok orijinal Arap unsurlar ortadan kalktı. Günümüzde ziyaretçiler geldiğinde ilk olarak kendilerini geniş bir avluda buluyorlar. Özellikle Taht Odası’nda Sovyetler tarafından denizden kurtarılan ve müzeye yerleştirilen çok güzel ve özgün nesnelerle kitabeler bulunuyor. Sarayda aynı zamanda bir cami, Şirvanşahların Türbesi ve saray müneccimi Seyyid Yahya Bakuvi’nin mezarı da görülebiliyor.
Neden gitmeliyim? Azerbaycan’ın mimari açıdan incilerinden biri olarak kabul edilen Şirvanşahlar Sarayı, 1964 senesinde Kız Kulesi ile birlikte müzeye dönüştürülerek devlet tarafından koruma altına alınmıştır ve UNESCO tarafından da Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir.
Burası neresi? Şeki Hanları Sarayı, 18. yüzyılın sonlarında, 1797 senesinde Muhammed Hasan Han tarafından yaptırılmış ve Şeki Hanları tarafından ikametgah olarak kullanılmıştır. Şeki Hanları, 1813 yılında işgal sırasında Rus İmparatorluğu tarafından ilhak edilene kadar Şeki Hanları tarafından kontrol edilmiştir. Sarayın inşası toplamda 10 yıl sürmüştür ve sarayda 6 oda, 4 koridorlar iki aynalı balkon bulunmaktadır.
Şeki Hanları Sarayı, iki katlı bir yapıdır ve uzun saçaklara sahip kırma çatı ile örtülüdür. Sarayın cephelerinde herhangi bir çivi ya da yapıştırıcı bir madde kullanılmamıştır. Ahşap cephenin içi renkli camdan mozaiklerle kaplıdır. Her bir cam pencerede yaklaşık 5.000 cam parçası vardır. Sarayın iç kısmı da dışı gibi gösterişlidir ve dikdörtgen odaları altınlar, aynalar, çiçekli çiniler ve renkli mozaiklerle keyifli bir şekilde dekore edilmiştir. Aynı zamanda iç duvarları incelediğinizde 18. yüzyıla tarihlenen freskleri göreceksiniz.
Şeki şehrinde bulunan saray 2019’da Dünya Mirası olarak tescillenmesinin ardından restorasyon çalışmalarına dahil edilmiştir ve şu anda oldukça iyi durumdadır. Sarayın mimarisi incelendiğinde Safevi, Kaçar ve Rus yapı geleneklerinden etkilendiği görülmektedir. Saraydaki gösteriş 18. yüzyılda Şeki bölgesinde ipek böceği yetiştiriciliği ve ipek ticaretinin getirdiği zenginliği kanıtlar niteliktedir.
Neden gitmeliyim? 18. yüzyıldan kalma, cömert süslemeler ve mozaik cephesiyle dikkat çeken Şeki Hanları Sarayı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de bulunuyor ve Azerbaycan’da kesinlikle görülmesi gereken tarihi yerler arasındadır. İçeride fotoğraf çekilmesine izin verilmediğini belirtmemizde fayda var.
Kaçırmayın! Şeki Hanları Sarayı’nın hemen yanında bulunan Şeki Kalesi’ni de ziyaret etmeyi ihmal etmeyin. Bunun yanı sıra Bakü’nün batı kısmında bulunan Şeki şehri, Kafkasya’daki en eski yerleşim yeri olduğundan oldukça ünlüdür ve buradaki yerleşimin 2500 yıl öncesine dayandığı tahmin edilmektedir. Hanları ziyarete geldiğinizde el dokuma sanatının yaygın olduğu bu yerleşim bölgesini de gezmenizi tavsiye ediyoruz.
Burası neresi? Han Sarayı, 18. yüzyıldan kalma mimari bir anıttır ve 20. yüzyıla kadar Nahçıvan hanlarının ikametgahı olarak kullanılmıştır. Doğu mimari üslubunun izlerini taşıyan yapı, 1998 yılından itibaren Halı Müzesi olarak faaliyet göstermeye başlamıştır.
Binada günümüzde 8 salonda müze olarak hizmet vermektedir. İlk etapta 359 objeye ev sahipliği yapan sarayda günümüzde 2.000’den fazla objeye sahiptir ve bunların 305 tanesi halı sanatına ait eserlerdir. Müzede halıların yanı sıra ev eşyaları, çanak çömlek çalışmaları, mangal örnekleri, çiniler ve milli kıyafetler gibi nesneler de görülebilmektedir.
İki katlı bir yapı olan Han Sarayı, önceden iki bölümden oluşmaktaydı. Hanın güney kısmı idari işler ve önemli kişilerin ağırlanması için, kuzey kısmı ise hanın ailesi için kullanılmaktaydı. Bu bölümlere geçiş, iki katlı balkonun kemerli koridorundan sağlanmaktaydı.
Neden gitmeliyim? Başta sarayın muhteşem mimarisini görmek, sonrasında ise etkileyici halıları ve diğer etnik tarihi nesneleri incelemek için bu güzel saraya mutlaka zaman ayırmanızı tavsiye ediyoruz.
Burası neresi? Hakim Hanım’ın mezarının bulunduğu alanda 13. yüzyılda inşa edilmiş olan mescit, 1936 senesindeki çatışmalarda Bolşevikler tarafından yıkılmış ve 2008 yılında restore edilmiştir. Cami, Şirvanşah 2. Ferruzhad tarafından inşa edilmiştir. Camideki restorasyon çalışmaları orijinali baz alınarak gerçekleştirilmiştir.
Neden gitmeliyim? Bibiheybet Camii, Azerbaycan camileri içinde mutlaka zaman ayrılması gereken ibadethanelerden biridir. Caminin ülkenin merkezi Bakü’de olması ise burasını ziyareti kolaylaştırmaktadır.
Burası neresi? Herkesin Azerbaycan’da en çok bildiği yerlerden olan Ateşgah Tapınağı, Surakhany bölgesindedir ve Bakü’ye 30 kilometre mesafede bulunmaktadır. Bu tarihi tapınak “Sonsuz Ateş Yeri” olarak adlandırılmaktadır. Antik yapılar topluluğunun 1713 yılında yapıldığı belirtilmektedir. Tapınakta 24 hücre ve merkezi bir ibadethane yer almaktadır.
Zerdüştler için bir ibadet yeri olarak yapılan kale tarzındaki tapınak, kompleks bir yapıya sahiptir. Buna karşın yapının, 18. yüzyılda ticaret yolları üzerinde olması nedeniyle bölgeye gelen Hindular tarafından ibadet etmek amacıyla da inşa edilmiş olabileceği düşünülmektedir ve Hindu nüfusunun 19. yüzyılda azalmasıyla tapınağın terk edildiği tahmin edilmektedir.
Tapınak günümüzde restore edilmiş haliyle ziyaret edilebiliyor ve müze olarak hizmet veren kısımlar, ziyaretçilerin Ateşgah’ın tarihi hakkında bilgiler edinmesine olanak tanıyor. Tapınakta aynı zamanda bir de kremasyon bölümü bulunuyor ve bu işlem ölülerin bedenlerinin 1000 derecelik ateşte yakılması şeklinde gerçekleştiriliyor.
Neden gitmeliyim? 2007 senesinde Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı’nın çıkarmış olduğu kararname ile burası, devletin tarihi ve mimari bölgelerinden biri olarak koruma altına alınmıştır. Tapınak, günümüzde yılda ortalama 15.000 ziyaretçiye ev sahipliği yapmaktadır ve Azerbaycan’da mutlaka görülmesi gereken tarihi yerler arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Mümine Hatun Türbesi, Azerbaycan’ın en ünlü mimarlarından biri olan Acemi Nahçıvani’nin önemli bir eseridir. Anıt, Nahçıvan’ın merkezinde yer almaktadır. Atabeyler Külliyesi içinde bulunan türbe, külliyeden günümüze ulaşan tek yapı olma özelliği taşımaktadır ve yerli halk tarafından “Atabey Kubbesi” olarak da adlandırılmaktadır. Bu da türbenin, Atabey Devleti’nin ata türbesi olduğunun bir işaretidir.
Türbe, 1186 senesinde inşa edilmiştir ve bu tarih başın üst kısmındaki çerçevede işaretlenmiştir. Tarihi kaynaklardan edinildiğine göre anıtın inşasına Atabey Şemseddin Eldaniz döneminde başlanmış ancak kendisinin ölümünden sonra oğlu Mohammad Jahan Pahlavan tarafından tamamlanmıştır. Hükümdarın kendisinin de bu mezara gömüldüğü belirtilmektedir. Türbenin tamamlanması 11 yıl sürmüştür.
Anıtın inşası esnasında çamura yumurta ilave edilmiş ve daha farklı maddeler de eklenerek güçlü bir yapı inşa edilmiştir. Mezarın kendisi iki bölümden oluşmaktadır. Alt kısım türbe kısmıdır ve burası oldukça sade yapıdadır. Kubbe kısmı ise tek motifin bulunduğu yerdir ve 4 dairesel madalyon bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Şehrin merkezinde yükselen bu etkileyici türbe, Nahçıvan mimarlık ekolünün güzelliklerini görebilmek adına Azerbaycan tarihi yerler listenizde mutlaka bulunması gereken noktalardan biridir. Türbe, Haydar Aliyev’in gayretleri ile 1997 senesinde bir müze olarak ziyaret edilmeye başlandı ve Nahçıvan’ın dünyaya açılan bir kapı olduğunu göstermek amacıyla hala bu amaçla görülebilmektedir.
Burası neresi? Shamakhi bölgesinde bulunan Diri Baba Türbesi, üzerinde bulunan yazıtlardan anlaşıldığına göre, 1402 senesinde türbe-mezar formunda inşa edilmiştir. Yapının en önemli mimari noktası ise, eşsiz bir şekilde kayaların üzerine yerleştirilmiş olmasıdır.
Türbenin birinci katında iki oda bulunmaktadır. Bu odaların hizmetliler için tasarlandığı düşünülmektedir. Birinci kattaki merdivenler kullanılarak ikinci kattaki geniş kubbeli odaya geçilmektedir. Bu oda aşağıdaki iki odanın toplam büyüklüğü kadardır. Odayı örten kubbe oldukça ilgi çekicidir ve kubbeli köşe borazanları, taş üzerine oyulmuş süslemeleri desenlerle oldukça çekicidir.
Neden gitmeliyim? Yapının özgünlüğü, mimarin mezarı bir kayaya inşa etmesidir ve bu ziyaretçiler için oldukça ilgi çekicidir. Burası aynı zamanda yerel halk için de kutsal bir noktadır ve anıt koruma altındadır. Dilerseniz bölgede gerçekleştirilen özel turlar eşliğinde de Diri Baba Türbesi’ne ziyaretinizi gerçekleştirebilirsiniz.
Diri Baba efsanesi: Yöre halkı arasında türbe hakkında çeşitli efsaneler bulunuyor. Söylentiye göre Diribaba isimli mübarek bir kişinin buraya gömüldüğüne ve yüzyıllar boyunca bozulmadan kaldığına inanılmaktadır. Buna istinaden bölge insanı pek çok mistik olayı bu türbeyle ilişkilendirir ve bu nedenle türbenin inşasından bu yana birçok hacı ve ziyaretçiyi kendine çekmektedir.
Burası neresi? “İçeri Şehir” ya da “Kale” olarak da bilinen Eski Şehir bölgesi, Bakü’nün merkezindeki en tarihi bölgedir ve UNESCO tarafından da Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir. Tarihi surlarla çevrili olan bu alan, kuleler arasında bulunmaktadır ve gezmesi oldukça keyifli bir noktadır. Buraya gelenler, şehrin bu koruma altındaki bölgesinde muhteşem mimari tarihi eserler görme ve onları fotoğraflama şansına sahip olmaktadır.
Şehrin tam merkezini kaplayan İçeri Şehir’in 5 giriş kapısı bulunmaktadır ve 12. yüzyılda yapıldığı düşünülen surlarla çevrelenmiştir. Özellikle Goşa Gala Kulesi bölgenin en önemli girişlerinin başında gelmektedir. Surların yüksekliği 27 metreyi bulmaktadır ve iç kısmı karmaşık yapısı ile bir labirenti andırmaktadır.
İçeri Şehir denince ilk akla gelen tarihi yapı şüphesiz Kız Kulesidir. 13. yüzyılda inşa edilmiş olan Şirvanşahlar Sarayı da Azerbaycan’ın en ünlü tarihi yerleri arasında bulunmaktadır. Bölge sadece mimari unsurları ile değil, seramik, halı ve Azerbaycan’ın geleneksel kıyafetlerini görmek için de bulunmaz bir fırsattır. Bölgedeki pek çok heykel, kabartma, kemerler ve çeşitli süslemeler de turistler için burasını bir cazibe merkezi haline getirmektedir.
Neden gitmeliyim? Gerek tarihi mimari unsurları, gerek geleneksel el sanatlarını görmek için sunduğu fırsatları ile mutlaka zaman ayrılması gereken yerlerden olan İçeri Şehir, sahip olduğu mağazalar ile aynı zamanda alışveriş yapmak için de şehrin en keyifli noktalarından biridir. Bölge özellikle antika meraklısı ziyaretçileri ziyadesiyle memnun edecek bir zenginliğe sahiptir.
Burası neresi? Bakü’ye yaklaşık 65 kilometre mesafede bulunan Gobustan Milli Parkı, Azerbaycan’daki 40.000 yıl önceki yaşama dair izleri gözler önüne seren çok önemli bir antik bölgedir. Azerbaycan’ın en eski yerleşim yeri olduğu düşünülen bölgede dans sahneleri, av ritüelleri, hayvan figürleri gibi o dönemin yaşamını yansıtan çok önemli çizimler bulunmaktadır ve bu çizimlerin yaklaşık 6.000 adet olduğu düşünülmektedir. Antik milli parkın alanı ise 4.500 hektardan fazladır. Bölgenin bu kadar önemli bir tarihi nokta olması devlet tarafından 1966 senesinde ulusal tarihi eser olarak tescillenmesini sağlamıştır.
Neden gitmeliyim? Azerbaycan’ın antik kentleri içinde önemli bir yere sahip olan Gobustan Milli Parkı, Azerbaycan’ın en ilgi çekici mimari ve tarihi noktalarından biri olarak kabul edilmektedir. Sahip olduğu değerler neticesinde 2007 senesinde UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne dahil etmiş olduğu bu tarihi bölgeyi mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz.
Kaçırmayın! Tarihi Gobustan Milli Parkı’nı ziyaretiniz sırasında Gobustan Çamur Volkanları’nı da mutlaka görmenizi öneriyoruz. Burası Azerbaycan’ın tek çamur volkanıdır ve yaklaşık 100 yıldır buradan şifalı olduğuna inanılan çamur çıkmaktadır.
Burası neresi? En eski insan yerleşimlerinden birine ait Gamigaya kaya çizimleri meraklı ziyaretçiler için her zaman bir cazibe noktası olmuştur. “Azerbaycan’ın tarihi yerleri nerelerdir?” sorusunun önemli cevaplarından biri olarak kabul edilen bu çizimler, Türk ırkının atalarının yaşamlarına dair önemli ipuçları sunmaktadır.
Çizimlerin gerçekliğine dair yapılan pek çok çalışma olumlu sonuçlanmış ve çizimlerin 5-6 bin yıl öncesine ait olduğu anlaşılmıştır. 1968’de gerçekleştirilen araştırma ve analizlerde gök cisimlerinin görüntüleri de dahil olmak üzere eski insanların inançlarına ve yaşamlarına dair pek çok bilgi sağlamaktadır. Çizimler arasında birçok hayvana ait figürler de yer almaktadır.
Neden gitmeliyim? Nahçıvan’da bulunan Gamigaya çizimleri, Gobustan’dan sonra Azerbaycan’daki en büyük ikinci antik alan olarak kabul edilmektedir.
Burası neresi? Azerbaycan’da yaşam izlerinin bulunduğu en eski mağara olması nedeniyle dikkat çeken Azkih Mağarası (Azıh Mağarası), insanlık tarihi için de en eski yerleşim noktalarından biri olarak kabul edilmektedir. Karabağ bölgesindeki Fuzuli kasabası içinde yer almaktadır.
Mağara, 1960 senesinde arkeolog olan Mammadali Hüseynov tarafından keşif gezisi esnasında gün yüzüne çıkarılmış önemli bir tarihi noktadır. Kendisi burada yaptığı incelemeler neticesinde burasının insanlık tarihi için çok önemli bir yer olduğu sonucuna ulaştı. Mağarada yaşayan insanlara Azykhantrops denmekteydi. Mağaradaki ilk insan kalıntılarına ise 1968’de ulaşılmıştır ve bu bir insanın çene kemiği olmuştur. Bu kalıntıların 350-400 bin yıl öncesine ait olduğu görülmüştür.
Neden gitmeliyim? İnsanlı ve Azerbaycan tarihi hakkında çok önemli bir değer olması nedeniyle Azkih Mağarası Azerbaycan’a gelen turistlerin ziyaret etmesi ve görmesi gereken tarihi yerleri arasında yer almaktadır. Mağarada insan kemiklerinin yanı sıra çeşitli hayvanlara ait kalıntılar ve taş aletlerin izlerine rastlanmış olması da burasının tarih için çok önemli bir keşif olduğunu bizlere göstermektedir.
Azerbaycan tarihi yerler listemizde, ziyaretçilerin görebileceği tarihi eserler hakkında detaylı bilgilere yer verdik. Siz de bize yorum kısmından düşüncelerinizi yazabilir ve makalemizi geliştirmemize yardımcı olabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…