Ege ve Akdeniz Bölgesi’nin zengin kültürel dokusunu taşıyan Ayvalık ziyaretçilerine tarih dolu bir gezi vadediyor. Ayvalık tarihi yerler listemizde beldenin tarihi yerlerini sizler için listeledik;
Ayvalık tarihi hakkında; İlk yerleşimin Misyalılar tarafından gerçekleştirildiği Ayvalık, tarih boyunca Cisthna, Taliani ve Kydonia gibi farklı isimlerle anılmıştır. MÖ 300’lü yıllarda Makedonyalılar tarafından ele geçirilen bölge, daha sonra Romalıların eline geçmiştir. Yaklaşık 400 yıl Roma’nın hakimiyetinde kaldıktan sonra Ayvalık’ın hakimiyeti Bizanslılara geçmiştir.
Ayvalık’a yerleşenler çoğunlukla korsan saldırılarından kaçanlar olmuştur. Bölgede büyük oranda yaşayan Rum halkı, 1821 senesinde çıkan isyanda Yunanların yanında olmuş ve bundan sonra bölge boşaltılmıştır. Rumlar daha sonra bölgeye tekrar dönmüş olsa da Ayvalık, eski canlı günlerine kavuşamamıştır.
Tarihler 29 Mayıs 1919’u gösterdiğinde Yunanlılar İngilizlerle birlikte Ayvalık ve çevresini işgal etmiştir. 15 Eylül 1922 senesinde ise büyük mücadeleler sonucu Ayvalık düşmandan arındırılmıştır. O günden sonra da Ayvalık, Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli sayfiye noktalarından biri haline gelmiştir.
Ayvalık’ın en ünlüleri; Ayvalık’ın en ünlü yeri sanırım efsanelere de konu olan Şeytan Sofrası. Burası özellikle nefes kesen manzarası ile dikkat çekiyor.
Ayvalık gezi tavsiyesi; Rahmi Koç Müzesi’ni mutlaka ziyaret edin. Yel değirmeninin orda fotoğraf çekin. Farklı bir mimariye sahip Hayrettin Paşa Camii’ni inceleyin. Doğada vakit geçirmeyi seviyorsanız Ayvalık’ta kamp seçeneklerini değerlendirin. Ayvalık’a dair bütün yazılarımız ve önerilerimiz için Ayvalık gezi rehberi sayfamızı da incelemeyi unutmayın.
Müzekart; Ayvalık içinde bir turistik kart kullanmanızı gerektirecek tarihi bir nokta bulunmuyor. Ziyaretinizi genişletmeyi ve Balıkesir ve çevre şehirleri de görmeyi planlıyorsanız Müzekart edinmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Ayvalık’ın ilk kilisesi olarak bilinen yapının, 15. yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor. Rumların yerleşim bölgesi olarak, kilisenin etrafını tercih etmesiyle kiliseyi 17. yüzyılda büyütülme ihtiyacı duyulmuş. Kilise dışarıdan bakıldığında, sade ve tek renk yapısıyla pek dikkat çekmese de, kilisenin içine girdiğinizde rengarek motiflerin ve dekorun etkisi altında kalacaksınız. Kilisenin genelinde Neo-Klasik tarzın etkileri görülmektedir. Dışı ne kadar sadeyse, içerisi de o kadar gösterişli olan kilise, Kurtuluş Savaşı döneminden sonra uzun süre tekel deposu amacıyla kullanılmış. Günümüzde kilise içinde 1600’lü yıllardan kalma çeşitli eserler, oyuncaklar ve sanayi araçları sergilenmektedir.
Neden gitmeliyim? Taksiyarhis Kilisesi, 2012 yılında Kültür Bakanlığı tarafından restore edilerek Rahmi Koç Müzecilik Vakfı’na tahsis edilmiş, zarar görmeden günümüze ulaşabilmiş. Kilise, 2014 senesinden bu yana müze olarak ziyaretçilerini kabul etmektedir. Mavi renkli duvarları ve altın rengindeki işlemeleriyle iç açan kilise, çoğu zaman etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. Sergi ve müzik festivallerine ev sahipliği yapan müzeyi ziyaret etmeden dönmemenizi tavsiye ederiz.
Burası neresi? Asıl adı Yeniçahori olan Küçükköy, 1462 yılında Fatih Sultan Mehmet’in adayı almasıyla kuruluyor. Yeniçeri anlamına gelen Yeniçahori, bölgeyi korsanlardan korumak için 300 azap muhafızı ve 200 yeniçerinin yerleşmesiyle kurulmuş. İlerleyen yıllarda Müslüman Boşnakların ve Midilli’den gelenlerin yerleşmesiyle karma hal alan köy, pek çok tarihi yapıya da ev sahipliği yapıyor.
Neden gitmeliyim? Köyün tarihini anlamak ve hissetmek için köy meydanına bir de kent müzesi kurulmuş. Müze, Ayvalık Belediyesi’nin katkıları ile 2014 senesinde ziyarete açılmış. Küçükköy’le ilgili tarihi eşyaların ve görsellerin yer aldığı müzenin ismi ilk olarak “Göç Müzesi” olarak belirlenmiştir. Küçükköy meydanında, cami avlusu içinde, eskiden köy okulu olarak kullanılmış çok eski bir bina içinde bulunuyor. Müze içinde özellikle bu bölgeye göç eden göçmenlerle ilgili dokümanlar ve nesneler görülebiliyor.
Kaçırmayın! Müzeyi ziyaret ettikten sonra, hemen yanındaki dev çınar ağacının gölgesinde bulunan çay bahçesinde, karadut suyu içmenizi öneririz.
Burası neresi? Cunda’nın tarihi değirmenlerinden biriyle bitişik halde olan Agios Yannis Kilisesi, eski tarihlerde kilise olarak kullanılsa da, daha sonradan atıl bir hale gelmiş. Zamanla yıpranan yapı, Rahmi Koç tarafından alınarak, restore edilmiş ve işletme olarak açılmış. Muhtar Kent’in babası Necdet Kent’in kitaplarını bağışlamasıyla kurulan Sevim ve Necdet Kitaplığı’nı da içinde barındıran değirmenin, aynı zamanda panoramik Cunda manzaralı kafesi de mevcut. Kahvaltı için tercih edebileceğiniz Ayvalık’taki kahvaltı mekanları arasında bulunan cafede dilerseniz sadece güzel bir kahve içerek de günü noktalayabilirsiniz.
Bina 1944 senesindeki depremde büyük hasarlar görmüş ve bir süre bu şekilde durmuştur. Sit alanı olarak ilan edilen bölgenin Rahmi Koç Müzecilik Vakfı tarafından koruma altına alınması ve ziyarete açılması ise 1997 senesinde gerçekleşmiştir.
Neden gitmeliyim? Cunda’nın en önemli tarihi yerleri arasında bulunan Agios Yannis Kilisesi, Cunda’nın manzarasını seyredebileceğiniz Balıkesir’deki 3 gün batımı terasından biri. Dilerseniz kitaplıkta dolaşarak vakit geçirebilir, ya da çayınızı yudumlarken Cunda’nın eşsiz manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
Burası neresi? Ayvalık Cunda Adası’nda Bakkal Sokağı’nda bulunan tarihi kilise, Kent kitaplığının bulunduğu değirmenin aşağı kısmında yer alıyor. Denizden geçerken de rahatlıkla görebileceğiniz kilise kalıntısıyla ilgili net ve geniş kapsamlı herhangi bir arkeolojik çalışma yapılmadığından, geçmişiyle ilgili çok fazla veri bulunmuyor. 1850 yılında yapıldığı söylenen kiliseden günümüze, kilisenin 3 duvarı kalmış. Kalan duvarların pencerelerinden baktığınızda göreceğiniz Ayvalık manzarası, kendinizi zaman makinesinde hissetmenizi sağlayabilir. Kiliseye ait çan ise günümüze İzmir Bergama Müzesi içinde görülebilmektedir. Yürüyerek kolaylıkla gidebileceğiniz kiliseyi, Cunda sokaklarını keşfederken ziyaret edebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Günümüzde her ne kadar atıl bir durumda olsa da Cunda Adası’nın kurulduğu dönemki en görkemli dini yapı Panaya Kilisesi olmuştur. Bu nedenle döneminin en özel dini yapısını mutlaka görmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Ayvalık merkezde bulunan Kemalpaşa Mahallesi’ndeki Ayazma Kilisesi Faneromeni adıyla da biliniyor. Kilise, Neo-Klasik tarzda inşa edilmiştir. Kilise girişindeki duvar yazısında 1890 yılında yapıldığı yazılan kilise, 1920 mübadele sonrası boş kalarak atıl bir duruma düşmüş. 2001 yılında Kültür Bakanlığı tarafından korumaya alınan kilise, 2016 yılında belediye tarafından restore sürecine başlamış ve 2018 yılında ziyarete açılmıştır. Bugün ise ziyarete açılmış halde ziyaretçilerini bekliyor.
Neden gitmeliyim? Ayvalık’ın tarihi ara sokaklarında dolaşırken her an karşınıza çıkabilecek kiliseyi görmenizi tavsiye ederiz.
Ayazma Kilisesi Efsanesi: Efsaneye göre küçük bir kız çocuğu her gece Meryem Ana’yı rüyasında görmektedir. Meryem Ana devamlı aynı yerde durmakta ve kilisenin bulunduğu topraktan su içmektedir. Meryem Ana, küçük kıza suyu göstermektedir. Küçük kız, Rüyasını etrafındakilere anlatınca kent meclisi bahsettiği yeri kazar ve gerçekten su fışkırır. Suyun olduğu yerde Ayazma Kilisesi inşa edilir ve su da koruma altına alınır.
Burası neresi? Ayvalık Sarımsaklı’da bulunan kilise, bölgenin eski kiliselerine bakıldığında, günümüze kadar en sağlam ulaşan yapılardan. Restorasyon sürecinde olan kilisenin, Mübadele dönemi öncesinde Sarımsaklı’da yaşayan Rumlar tarafından inşa ettirilen yapı, Ayvalık’ın tek kilisesi olma özelliğini taşımaktadır. Günümüzde cami olarak kullanılan yapı, restorasyon süreci bittikten sonra, daha da ilgi çekici hale gelecektir.
Neden gitmeliyim? Siz de tarihin ruhunu hissetmek isteyenlerdenseniz, Ayvalık’ın tarihi yerleri içinde kilise olarak en sağlam bir şekilde günümüze ulaşan Aya Athanasiu Kilisesi’ni görmelisiniz.
Burası neresi? Saatli Cami aslında 1850 yılında inşa edilmiş bir kilise. Ayvalık merkezde bulunan kilise, Ayos İanni Kilisesi adıyla da biliniyor. Cumhuriyet’in ilanından sonra, özellikle mübadele döneminde Türkler’in yoğunluklu olarak yaşamaya başlamasıyla, 1928 yılında kiliseden camiye çevrilmiş. Çan kulesi ilerleyen yıllarda saat kulesi olarak değerlendirilmiş. Birkaç küçük değişiklik dışında, minare eklemesi yapılarak yapısı korunmuş durumda.
Neden gitmeliyim? Aynı zamanda Ayvalık’ın en yüksek yapılarından olan Saatli Cami’yi ziyaret etmeyi unutmayın. Tarihi açıdan çok önemli bir yapı olan Saatli Camii, estetik açıdan da görenleri kendisine hayran bıraktığından Ayvalık gezilecek yerler listesinin olmazsa olmazları arasında bulunuyor.
Burası neresi? Hayrettin Paşa Cami, aslında Ayvalık’ta yapılan ilk kiliselerden birisi. Meryem Ana’nın isimlerinden biri olarak bilinen Panaya adını taşıyan kilise, 1850 yılında inşa edilmiş. Kilise iken yapı, Meryem Ana’nın isimlerinden biri olması nedeniyle “Panaya” olarak anılmıştır. Cumhuriyet ile birlikte, 1928 yılında kilise, cami olarak kullanılmaya başlanmış. Etkileyici 7 sütunu ve renkli motifleriyle dikkatleri çeken yapı, tarihi birikiminin yanı sıra, görsel estetiğiyle de görenleri büyülüyor. Mavi tavan rengiyle, geniş duran ve ferahlık hissi veren kilisenin yan kısmında bulunan yapı, eskiden papazların kaldığı evlerden ve Rum okulundan oluşmaktaymış. Günümüzde binalardan birisi okul olarak işlevine devam ediyor. Hayrettin Paşa Cami’yi ziyaret etmek isterseniz, Ayvalık merkez sokaklarında dolaşarak keşif turu yapabilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Ayvalık’taki en eski kilise yapısı olma özelliğini taşıyan Hayrettin Paşa Camii, Ayvalık’ın en büyük ibadet mekanı olması nedeniyle de büyük önem taşımaktadır.
Burası neresi? Ayvalık merkezde bulunan Sakarya Mahallesi’ndeki cami, Ayvalık’ta cami olarak inşa edilen ilk yapı. 19. yüzyılda Sultan II. Abdülhamid tarafından yaptırılan cami, kare mimarisi ve kırmızı taşlarıyla dikkat çekiyor. Tek minareye ve kubbeye sahip olan camiyi, Ayvalık merkeze gittiğinizde rahatlıkla ziyaret edebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Eskiden büyük oranda Rum nüfusa sahip olan Ayvalık bölgesinde, birçok cami daha önce kilise olarak kullanılmaktaydı. Hamidiye Camii ise bu yapılardan cami olarak inşa edilen ilk yapı olma özelliği ile ayrılmaktadır.
Burası neresi? 1790 yılında Rum Ortodokslar tarafından inşa edilen kilise, yine Saatli Cami gibi Cumhuriyet sonrasında camiye döndürülmüş. Kesme taş ve moloz malzemeleriyle inşa edilen yapı, Ayvalık merkezde, Hamdi Bey Mahallesi’nde bulunuyor. 1923 yılında camiye döndürülen kiliseye mihrap eklenerek, çok fazla değişiklik yapılmadan dönüşüm gerçekleştirilmiş. Caminin kendisi 30 metre iken inşa edilen minaresi 38 metredir. Caminin etrafında bulunan asırlık çınar ağaçlarından dolayı camiye Çınarlı Camii adı verilmiş, ancak cami aynı zamanda Alibey Cami adıyla da biliniyor.
Neden gitmeliyim? İki dinin mensupları için de çok önemli bir ibadet noktası olan Alibey Camii, Ayvalık’ın en özel tarihi yapıları arasında yer almaktadır.
Burası neresi? Ayvalık’ın Cunda Adası’nda bulunan Pateriça koyunun en son kısmında yer alan Manastır, 16. yüzyılda, 1771 senesinde Aynoroz keşişleri tarafından yapılmış. Daha önceden olan eski bir yapının üstüne kurdukları düşünülen manastır, zeytin ağaçlarının içinde denize sıfır konumuyla, Ayvalık’ın önemli yapılarından birisi. Yapının inşasında çoğunlukla sarımsak taşı kullanılmıştır.
Mübadele döneminde ve Cumhuriyet sonrası özel mülk olarak kullanılan manastır, 2003 yılında Suzan Sabancı Dinçer’e satılmış. Restorasyon sürecine giren manastır, 2011 senesinde müze haline getirilmiş. Haftanın sadece bir günü ve kısıtlı saatlerde ziyarete açık olan müzeye ulaşım da zorlu olduğundan, planlı gitmenizi öneririz.
Neden gitmeliyim? Muhteşem bir manzaraya sahip olması, bu tarihi yapıyı ziyaretçilerin nazarında daha ilgi çekici bir durak haline getirmektedir.
Burası neresi? Ayvalık’ta en çok dikkat çeken noktalardan birisi de eski adı Agia Paraskevi, bugün ki adıyla da Taşlı Manastır’ın bulunduğu Tımarhane Adası. Çamlık koyunun hemen karşısında kalan yer, ada dense de aslında bir yarımada. Tımarhane Adası denmesinin sebebi ise yaklaşık 100 yıl önceye kadar adada, psikolojik sorunu veya alkol sorunu olanların terapi amacıyla bırakıldığı yer olmasıymış. İnzivaya çekilen hastalar, türlü hayvan ve çiçeklerin olduğu adada, kuş seslerinin içinde iyileşip öyle giderlermiş.
Adanın üzerinde bulunan manastırın yapım tarihi net olarak bilinmiyor, ancak çevresindeki kayaların şekilleniş biçimi nedeniyle uğultulu ses çıkarması, ziyaretçiler tarafından fazlasıyla dikkat çekiyor.
Neden gitmeliyim? Cunda eteğinde bulunan ada, harika bir gezi gününüze dahil olabilir. Manastırdan geriye günümüze çok bir şey kalmamış olsa da bulunduğu adadan Tavuk Adası ve Çamlık Koyu’nun eşsiz manzarası ziyaretini değerli kılacaktır.
Burası neresi? Ayvalık Cunda Adası’nın Pateriça Koyu’nda kalan Agios Yorgis Manastırı, Aya Yorgi olarak da biliniyor. Yabani güvercinlerin yuvası haline gelen adaya Güvercin Adası deniyor. Yapım tarihi net olarak bilinmeyen manastırın Ortaçağ yapısı olduğu düşünülüyor. Eskiden hırsızlık yapan veya cinayet işleyen korsanların, yaşlandıkları zaman bu manastıra kapanarak, arındıkları ve emekliliklerini inzivada geçirdikleri rivayet edilenler arasında. Manastırı görmek istiyorsanız, deniz yoluyla ulaşabilirsiniz. Pateriça koyunda bulunan tekne veya kayıklara binerek, 1. derece sit alanı olan, yaşanmışlıklarla dolu manastırı ücretsiz ziyaret edebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Doğanın bütün zorlu şartlarına göğüs gererek günümüze kadar uzanan bu manastırı ve adanın güzelliğini keşfetmek için mutlaka uğramanızı tavsiye ediyoruz.
Burası neresi? Ayvalık’a gittiğinizde deniz, kum ve güneş üçlüsünün dışında, sokakların tarihi dokusunu hissetmek de, gezinizin dolu dolu geçmesini sağlayabilir. Yüzyıllardır biriken yaşanmışlıklarıyla, çok fazla değiştirilmeden korunan Ayvalık sokakları, Rum evleri ve Arnavut kaldırımlarıyla, çeşit çeşit asma çiçekleriyle başınızı döndürebilir. Günün sıcak saatlerinde Ayvalık’ın gölge sokaklarından yürüyerek, çoğunluğu sarımsak taşından yapılmış evleri inceleyebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Meşhur Macaron Kahve’sinde ya da Şeytan’ın Kahvesi’nde koruk suyu içerek günün yorgunluğunu atabilirsiniz. Fotoğraf çekmek için en güzel görsellere sahip olan Ayvalık sokakları, perşembe pazarı ve antika pazarıyla birlikte her zaman cıvıl cıvıl. Her çeşit dükkan ve tasarım atölyesini bulabileceğiniz Ayvalık sokaklarında alışveriş yapıp, sevdiklerinize hediye almayı da unutmayın.
Burası neresi? Cunda’nın sahil şeridinde yer alan Despot Evi, ilk görüldüğü anda dikkatleri çekmeyi başarıyor. 1862 yılında Rum-Ortodoks rütbesine sahip Despot tarafından yapılan ev, 1977 yılında öldürülmesiyle, Osmanlı Devleti tarafından satın alınmış. Belli bir süre devlet dairesi olarak kullanılan bina, 1921 yılında Öksüz çocuk yurdu olarak hizmet vermeye başlamış. 1980’li yıllara kadar okul ve yurt olarak kullanılan yapı, yurdun yeni binaya geçmesiyle birlikte boş kalarak, zamanla kullanılmayacak hale gelmiş.
Yıllarca atıl bir şekilde bekleyen Despot Evi, 2018 senesinde aslına uygun bir şekilde restore edilerek otel olarak işletilmeye başlanmış.
Neden gitmeliyim? Despot Evi, şu anda turistik amaçla ziyaret edilemiyor ancak siz gene de binayı yakından görerek bu tarihi yapının etkileyici fotoğraflarını çekebilirsiniz. Konaklayacak bir yer arayışında iseniz de Cunda’daki konaklama seçenekleriniz arasına bu tarihi yapıyı dahil etmek iyi bir fikir olabilir.
Burası neresi? Ayvalık ziyaretinizde görmeden dönmemeniz gereken tarihi dokulardan bir diğeri de tarihi değirmenler. Cunda Adası’nda yer alan değirmenlerden 3 tane bulunuyor. Değirmenlerden biri özel bir işletme tarafından restoran olarak kullanılırken, bir diğer değirmen kullanıma açık değil. Üçüncü değirmen ise yanındaki Agios Yannis Kilisesi’yle birlikte Rahmi Koç tarafından alınarak restore edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Sahip olduğu muazzam Cunda manzarası nedeniyle, değirmenin olduğu nokta ziyaretçiler tarafından sıklıkla tercih edilmektedir. Özellikle de gün batımında buradaki manzaranın eşsiz olması, harika fotoğraflar yakalamanıza olanak tanıyor.
Burası neresi? Eski adıyla ”İlyas Peygamber Tepesi” olarak anılan tepe, Kurtuluş Savaşı döneminde atılan ilk kurşun nedeniyle, anıt olarak ”İlk Kurşun Tepesi” adını almış.
Neden gitmeliyim? Ayvalık’ın hakim tepesi denebilecek noktada bulunan kale, manzarasıyla da Ayvalık’ın en güzel görüntüsüne sahip. Güzel bir yaz akşamında Ayvalık’ın eşsiz manzarasını izleyerek, seyre dalabilirsiniz.
Burası neresi? Ayvalık ile Cunda arasındaki köprü, Türkiye’nin ilk boğaz köprüsü olarak kabul ediliyor. 1964 yılında yapılan köprü, İstanbul Boğaz Köprüsü’nün yapılmasından 9 yıl önce yapılmış. 54 metre uzunluğundaki köprü, özellikle yaz sezonunda yoğun olarak kullanılıyor. Ayvalık’ı ziyaret ettiğinizde, Cunda’ya kara yoluyla geçmek isterseniz, Türkiye’nin ilk boğaz köprüsünden geçebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Türkiye’nin İlk Boğaz Köprüsü, İstanbul’daki adaşından 9 sene önce hizmet vermeye başlamasıyla Ayvalık’ın görülecek önemli noktalarından biridir ve Cunda’ya geçmek isteyenler için geçilmesi gereken bir köprüdür.
Burası neresi? Ayvalık’a giden herkesin mutlaka görmesi gereken Şeytan Sofrası’ndan bahsetmemek olmaz. Eşsiz manzarası ile Ayvalık’a tepeden bakan Şeytan Sofrası, akıllarda kalan hikayesiyle de herkesin dikkatini çekiyor. Mitolojik hikayeye göre cennetten kovulan şeytan Dünya’da bir cennet ararken burayı bulur ve bastığı yerde ayak izi kalır. Şeytanın ayak izini görmeye gelen insanlar, dileklerini de dilemeyi ihmal etmiyor.
Neden gitmeliyim? Aynı zamanda geniş bir seyir terasına sahip olan tepede, birden fazla kafe ve restoran bulunuyor. Yalnız son zamanlarda cafe ve restoranların yoğun istilasına maruz kaldığını üzülerek belirtmemiz gerekiyor. Akşamları gün batımını izlemek için çıkabilirsiniz. Ayvalık merkezden Sarımsaklı yönüne geldiğinizde tabelalar yönlendiriyor. Dilerseniz şehir merkezinden ve Sarımsaklı’dan kalkan Şeytan Sofrası minibüslerine de binerek tepeye ulaşabilirsiniz.
Burası neresi? Ayvalık sokaklarında bulunan bu define niteliğindeki pazarda, tarihe dair pek çok yaşanmışlığı barındıran çeşitli antika ve kullanılmış ürünleri bulmak mümkün olabiliyor. Pazar, cumartesi ve pazar günleri açılıyor. Ziyaret etmek isteyenler otobüs durağının hemen arkasında bu keyifli pazarı ziyaret edebilir ve pek çok farklı ürünü inceleme fırsatını yakalayabilir.
Neden gitmeliyim? Ayvalık Antika Pazarı, sahip olduğu içerikler ile Ayvalık çevresinden de pek çok ziyaretçiyi kendisine çekmeyi başarıyor. Pazar içinde antika kitaplardan, çok eski kullanılmış kişisel ürünlere kadar sayamayacağımız pek çok farklı nesneyi bulmak mümkün olabiliyor.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…