Yüzyıllar boyunca birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış olan Antalya tam bir hazine… Antalya tarihi yerler listemize göz atarak bu hazineyi keşfetmeye ne dersiniz…
Tarihin karanlık sayfalarına ışık tutmak ve eski antik yapılar hakkında bilgi almak için Antalya yazımızı inceleyebilirsiniz. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Geçmişini bilmeyen, geleceğine yön veremez” sözünü hatırlatarak, sizleri yazımıza davet ediyoruz.
Antalya tarihi hakkında; Antalya’nın 2 km kadar iç kısmında bulunan Karain Mağarası’nda bulunan en eski kalıntılar, Antalya’daki yaşamın Paleolitik döneme kadar uzandığını göstermektedir. Antalya, Akdeniz şeridini kaplayan diğer şehirler kadar yaşlı olmasa da oldukça eski yerleşim yerlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Antalya’nın MÖ 1. yüzyılda II. Attalus tarafından kurulduğu bilinmektedir. Şehir ilk kurulduğu zaman kurucusunun adından esinlenilerek Attaleia olarak adlandırılmıştır. Bergama Krallığı Roma’ya geçtiğinde bölge, bir Roma şehri olmuştur. İmparator Hadrian, MS 130 senesinde burayı fethettiğinde bölgede bir zafer takı da inşa edilmiştir.
Daha sonra şehir ilk önce Bizanslılar tarafından ele geçirilmiş, ardından ise 1207 senesinde Selçuklu Türkleri tarafından fethedilmiştir. Şehir sonrasında “Antalya” olarak anılmaya başlanmıştır. Şehir ardından Moğollar tarafından ve sonrasında 1391 senesinde Osmanlılar tarafından ele geçirilmiştir. 1918 yılında, I. Dünya Savaşı’ndan sonra İtalyanların eline geçen şehir 1921 senesinde Atatürk önderliğinde Türklerin eline geçmiştir.
Antalya’nın en ünlüleri; Antalya’ya geldiğinizde birçok ünlü şehir sizi bekliyor olacak. Özellikle tarihi noktalar konusunda çok uzun bir listeye sahip olan şehrin görülmesi gereken bütün noktaları için Antalya gezilecek yerler listemizi incelemenizi öneriyoruz.
Antalya gezi tavsiyesi; Antalya’da görülmesi gereken birçok önemli antik kenti ziyaret etme fırsatı bulacaksınız. Antik kentleri layıkıyla ziyaret etmek ise hayli geniş bir zaman gerektirdiği için Antalya gezi planı yaparken mümkün olduğunca uzun bir tatil planlamanızı öneriyoruz.
Müze kart; Müzekart ve Museum Pass Akdeniz sahipleri Antalya’daki pek çok antik kenti ve tarihi noktayı ücretsiz bir şekilde ziyaret edebilmektedir. Müzekart satın alındığı günden itibaren 1 yıl, Museum Pass Akdeniz ise 7 gün boyunca ücretsiz ziyaret imkanı sunmaktadır.
Burası neresi? MS 150 yılında yapılmış olan tapınağa, ışığın ve güzelliğin tanrısı olarak bilinen Apollon’un adı verilmiştir. Geçmiş zamanlarda kentin tanrıçası olarak kabul edilen Apollo adına ithaf edilmiş olan eser, Antalya Side’de ayakta kalmayı başarmış yapılardandır ve Side tarihi yerler listesinde de mutlaka bulunması gereken yerlerden biridir.
Neden gitmeliyim? Tarihi kalıntıları görülmeye değer güzellikte olan Apollon Tapınağı, yıl içerisinde birçok yerli yabancı turist tarafından ziyaret edilmekte ve Manavgat tarihi yerler listesinin en önemli maddelerinden birini oluşturmaktadır. Roma dönemine ait bu yapıyı görmenizi ve dönemin en ihtişamlı eserlerinden biri olan bu tapınağı yakından incelemenizi öneriyoruz.
Burası neresi? 1800 yıllık tarihi olan Aspendos Antik Kenti, Türkiye’nin en önemli tarihi yerlerinden biri ve aynı zamanda en iyi korunan antik tiyatrolardan biridir. Hikâyesiyle insanları büyüleyen tiyatro, eski mimarinin en güzel örneklerindendir.
Neden gitmeliyim? Mimar Zeno tarafından yapılan açık hava tiyatrosu konserler ve etkinlikler için hala kullanılmaktadır. İçerisindeki ses ve akustik dağılım sayesinde kendine hayran bırakan yapı birçok yerli ve yabancı turistin ilgisini çekmektedir. Birçok yazıya ve makaleye konu olan Aspendos Tiyatrosu, güzelliğiyle kendine hayran bırakan harika yapılardan biridir. Halk arasında ismi Belkıs olarak da bilinir.
*Bir yıl boyunca Müzekart ile 2 kez, Müzekart+ ile ise sınırsız ziyaret edebilirsiniz.*
Burası neresi? Antalya’nın Aksu ilçesine bağlı olan Perge Antik Kenti, iyi şekilde korunmuş ve günümüze kadar gelmeyi başarmış tarihi bir yapıdır. Şehir MÖ 1200 senesinde kurulmuştur. Hitit imparatorluğu döneminde kullanılan kent sonrasında Romalılar ve Bizanslılar tarafından da kullanılan önemli bir yerleşim yeri olmuştur.
Kentin içerisinde tiyatro, Helenistik kapı, hamam, stadyum ve sütunlu cadde bulunur. Bu yapılardan çoğu günümüze kadar gelmeyi başarmıştır ancak doğal afetler ve dış etmenler sebebiyle bazı yapılar hasar görmüştür.
Neden gitmeliyim? Günümüze kadar ulaşan kalıntılar, ziyaretçilerin Belek’teki geçmişin izlerini yakından görmelerine olanak tanımaktadır. 15.000 kişilik etkileyici tiyatrosu da burayı görülesi tarihi noktalardan biri yapmaktadır.
Burası neresi? İskender’in kuşattığı kent olan Patara, Batı Akdeniz’de yer alan eski çağlarda Likya Uygarlığının başkentliğini yapmış bir sahil kasabası. MÖ 8. yüzyıllara uzanan geçmişiyle Patara köklü bir tarihe sahip. Antik kent günümüze de iyi bir şekilde ulaşmayı başarmış; tapınak, tiyatro, hamam, meclis, horrea ve stadyumu ile ihtişamlı bir ören yeri resmi teşkil ediyor. Ayrıca Patara dünyanın ilk meclis binasını içinde barındırmasıyla da önemli bir yere sahip.
Neden gitmeliyim? Antik kent, Hristiyanlar için de son derece önemli çünkü Noel Baba olarak bilinen Saint Nicholas’ın Pataralı olduğuna dair rivayetler var. Ayrıca Patara’ya girerken Roma devrine ait mezarlara rastlayabilirsiniz. Likya Uygarlığının önemli bir sahil kasabası olan Patara tarihe de tanıklık etmiş bir kent. Ayrıca el değmemiş plajlara sahip olan kentte geçtiğimiz senelerde keşfedilen deniz fenerinin bilinen en eski deniz feneri olduğu söyleniyor. Patara Plajı ince kumu ve sığ denizi ile de bölgenin en güzel plajları arasında.
*Bir yıl boyunca Müzekart ile 2 kez, Müzekart+ ile ise sınırsız ziyaret edebilirsiniz.*
Burası neresi? Tanrılar kenti olarak anılan Olympos, tarihi dokusuyla Antalya’nın doğa harikaları arasında yer alıyor. Şehir Osmanlı donanmasının 15. yüzyılda Doğu Akdeniz’i himayesi altına aldığı dönemde terk edilmiş ve Osmanlı’nın eline geçmiştir. Önemli tarihinin yanı sıra önemli bir plaj haline gelen Olympos, ülkemizin güney sahilini kapsayan Olympos-Beydağları Milli Parkı’nın bir kısmını oluşturuyor. Toros Dağları’nın batı kanadında bulunan Beydağları’nın tepelerinden aşağıya indikçe yemyeşil çam ve sedir ağaçları arasından Akdeniz’in muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Olympos, zamanında antik Likya medeniyetinin en önemli kenti olma özelliğini de taşımıştır ve bu nedenle Antalya’nın mutlaka görülmesi gereken antik kentleri arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Xanthos Antik Kenti Antalya’nın Kaş ilçesinde bulunmaktadır. Şehirle ilgili yapılan araştırmalarda şehre dair en eski tarihin MÖ 8. yüzyıl olduğu ortaya çıkmaktadır. Xanthos halkı, Persler tarafından istilaya uğramışlar ve kazanamayacaklarını anlayınca kadın ve çocuklarını öldürüp kenti ateşe vermişler, kendilerini de bu ateşe atarak intihar etmişlerdir. Yangından kurtulanlar şehri tekrar kurmuştur ve uzun süre önemli şehir merkezlerinden biri olarak ayakta kalmıştır. Xanthos Kenti III. Antiochus tarafından ele geçirilmiş ve uzun müddet Likya’nın başkenti olmuştur. Kent Romalılar tarafından işgal edilmiştir. Roma İmparatoru Markus Aurelius tarafından tekrar inşa edilmiştir. Fakat daha sonra kent Arap akınlarının olduğu dönemde terk edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Bu antik kentin halkı, kahramanca mücadeleleri ile ünlüdür. Homeros’un “İlyadası“nda bahsedilen en eski şehirlerden biri olması da burasını turistler için ilgi çekici antik kentlerden biri yapmaktadır.
*Bir yıl boyunca Müzekart ile 2 kez, Müzekart+ ile ise sınırsız ziyaret edebilirsiniz.*
Burası neresi? Myra Antik Kenti’nin bu denli popüler olmasının sebebi Hristiyanlık dininin en sevilen azizlerinden biri olan Nicholaus’un bu şehirde yaşamış olmasıdır. Bu kentte en dikkat çeken yapı St. Nicholaus Kilisesi yani bilinen adıyla Noel Baba Kilisesi’dir. Bu tarihi kentteki mezar kalıntıları günümüze kadar gelebilmiştir. Antik tiyatro alanında bulunan ve kabartma ve yazılarla süslenen bu mezarlıklar göz kamaştırıcı nitelikte.
Neden gitmeliyim? Burası, Büyük Likya Birliği’nin 6 büyük şehrinden biri olarak kabul edilmektedir.
*Bir yıl boyunca Müzekart ile 2 kez, Müzekart+ ile ise sınırsız ziyaret edebilirsiniz.*
Burası neresi? Sularla çevrili kentin yerleşim yeri oldukça geniştir. Kentin günümüze ulaşan yapıları; doğal su kaynağı sağlayan sarnıçlar, vaftiz mağarası, görkemli yapıdaki hamam, oldukça geniş sütunlu caddeleri, dükkanları ve tapınakları bulunmaktadır. Kentin geçmişi MÖ 7. yüzyıla kadar tarihlenmektedir ancak şehrin tarih sayfalarında yeri MÖ 1. yüzyıla uzanmaktadır. Syedra Kenti yapılarıyla tam bir Roma kenti olduğunu kanıtlamakta. Roma İmparatorluğuna karşı ayaklanmaların olduğu dönemde imparatorluktan yana olan halka Septimus Severus’tan teşekkür mektubu yazılarak sütunlu caddelere asılmıştır. Bu mektup Alanya Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.
Neden gitmeliyim? Alanya’nın tarihi hakkında en önemli kalıntılardan biri olduğu için Syedra Antik Kenti mutlaka görülmesi gereken noktalar arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Antalya’nın Kaş ilçesinde bulunan Kekova’nın en güzel manzarasına sahip Simena Antik Kenti’ne sadece denizden ulaşım sağlanabilmektedir. Şehir stratejik konumu ile geçmişte çok büyük bir öneme sahipti ve tarihi MÖ 4. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Simena Antik Kenti günümüzde Kaleköy olarak adlandırılmaktadır. Burada karşılaşacağınız tarihi kalıntılar; Likya Bölgesi’nde ki en küçük antik tiyatro, hamam, tapınak ve mezarlardır. Üçağız’dan kalkan tekneler ya da Kaş ve Demre’den motor turları ile günübirlik ziyaret edebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Kekova Özel Çevre Koruma Alanı içerisinde yer alıp 1. derece arkeoljik sit alanıdır. Muhteşem bir Kekova manzarasına sahip Simena Kalesi kentin simgesi haline gelmiştir.
*Bir yıl boyunca Müzekart ile 2 kez, Müzekart+ ile ise sınırsız ziyaret edebilirsiniz.*
Burası neresi? Bergama Krallğına bağlı olarak Koçhisar Tepesi’nde kurulmuş olup antik kentin en zengin şehirlerinden biridir. Kentte Selçuklu Camii’si, Bizans Kilisesi ve sarnıç bulunmakta. Kentin geçmişi MÖ 5. yüzyıl dolaylarına dayanmaktadır. Gereken ilgi gösterilmediği için günümüzde harabe haldedir. Fazla bilinirliğe sahip olmayışından dolayı da ziyaretçi sayısı oldukça azdır. Antalya’ya yolunuz düştüğü takdirde bu unutulmaya yüz tutmuş tarihi bölgemizin turizme kazandırılması adına ziyaret etmeyi ihmal etmeyin.
Neden gitmeliyim? Şehrin büyük bir kısmı harap durumda evet, ama buna rağmen geriye kalanlar Sillyon kentinin geçmişte ne kadar büyük bir yer olduğunu gözler önüne sermektedir.
Kaçırmayın! Stadyumun batı kısmına düşen “sıtma pınarı” ismi verilen buz gibi suyun da keyfini sürmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Denilene göre Büyük İskender’in alamadığı şehirlerden bir tanesidir. Şehri ele geçiremeyen Büyük İskender yakınındaki Sagalassos şehrine saldırmış ve tüm erkekleri kılıçtan geçirmiştir. MÖ 300’lü yıllarda gerçekleşen bu kuşatma şehirle ilgili tarihteki ilk önemli bilgi olarak geçmektedir. Cesaretleri ile bilinen Termossos ordusu yardıma gitmişler fakat daha fazla orduya sahip Büyük İskender savaşın galibi gelmiştir. Burası, Antalya’nın şehir merkezinden 30 km mesafede, kuzeybatı tarafında yer almaktadır.
Neden gitmeliyim? Bir kartal yuvasını andıran şehir Toros Dağları’nın eteklerinde yer almaktadır. Ziyaret etmek isteyenleri hayli zorlayacak dik bir yamaç üzerinde olup yinede kimseyi bu görkemli yapıyı görmekten alıkoymamaktadır. Gymnasium, hamam binası, sütunlu cadde, soylu ailelerin heykelleri, şehrin en yüksek tepesinde yer alan tiyatro, tapınak ve mezar gibi birçok kalıntıyı görme şansına sahipsiniz.
*Bir yıl boyunca Müzekart ile 2 kez, Müzekart+ ile ise sınırsız ziyaret edebilirsiniz.*
Burası neresi? Bu kentin adı Likya dilince “Ary-ka-wanda” yani “yüksek kayalığın yanındaki yer” demektir. Kent Şahinkaya kayasının bitiminde başlayan bir arazi üzerine kurulmuştur. Kentin tarihi MÖ 5. yüzyıla dayanmaktadır. En üst noktada yer alan yapı; gözetleme kulesidir. Bu bölgedeki kalıntılar kentin ilk yerleşim yeri olduğuna işaret etmektedir. Buranın kuzey kısmında Güneş Tanrısı Helios adına yapılmış bir tapınakta bulunmaktadır. Gözetleme kulesinden sonraki en yüksekteki yapı stadiondur. Bir altında yer alan tiyatro bir sonrakinde ise odeon vardır. Bunların yanı sıra hamam ve mezar kalıntıları da bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Kentin adıyla ilgili dilsel araştırmalar neticesinde filolojik açıdan Anadolu diline ait olduğu düşünüldüğü için şehrin bölgedeki en eski yerleşim yerlerinden biri olduğu kanısına varılmaktadır. Bu da antik kenti daha da ilgi çekici yapmaktadır.
Burası neresi? Limyra Antik Kenti içerisinde yer alan; Xatabura anıt mezarı, Perikle Anıtı, kaya mezarları ve evleri görmek için tepeye tırmanmak gerekiyor. MÖ 5. yüzyılda kurulmuş olan kentteki kazılar 1969 senesinde başlamıştır. Kentteki en önemli yapı yolun hemen alt kısmında yer alan sütun başıdır. Burada İmparator Augustus’un manevi oğlu Gaius Caesar’ın mezar anıtı bulunmaktadır. Kudüs’ten Roma’ya dönerken Limyra Antik Kenti’nde vefat etmesi üzerine anıt yapılmıştır. Sütunlu cadde içerisinde akan derede ziyaret eden misafirler piknik yapabilir, dileyenler ise bu dereye girebilirler.
Neden gitmeliyim? Şehir, geçmişte Likya Birliği’nin başkenti olarak kullanılmış ve bölgenin en özel şehirlerinden biri olmuştur. Hatta şehir, birlikteki alınan kararlarda 3 oy hakkına sahiptir. Geçmişin metropolleri hakkında fikir edinmek için bu antik kenti görmeniz gerektiğini düşünüyoruz.
Kaçırmayın! Ayrıca bu kentin içerisinde “Abdal Musa’nın Gözcüsü” olarak bilinen Horasanlı derviş Kâfi Baba’nın Türbesi bulunmaktadır. Geldiğinizde bu türbeyi de ziyaret etmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Bir yanı orman diğer yanı deniz kenarına konuşlanmış bu kent tarih ile doğanın muhteşem birleşimine tanıklık ediyor. Önemli bir liman kentidir. Şehir, denizcilik konusunda dönemin en ileri topluluklarından olan Rodoslular tarafından MÖ 7. yüzyılda kurulmuştur. Bir süre sonra Persler tarafından ele geçirilen şehir, MÖ 3. yüzyılda Büyük İskender tarafından fethedilmiştir. 3 önemli limanı bulunmaktadır. Bunlar; Kuzey Limanı, Güney Limanı ve Merkez Liman’dır. Bu 3 nokta da denize girmek mümkündür.
Neden gitmeliyim? Geçmişin önemli liman bölgelerinden olması, Phaselis’teki yapılaşmanın ve gelişmenin muadil bölgelerden daha fazla olmasını sağlamıştır. Günümüze ulaşan kalıntılar da bunun bir göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kaçırmayın! Antik kentteki limanlarda denizin keyfini sürmeyi ihmal etmeyin.
Burası neresi? Yazılan kitabelere yerleşim yerinin adı Lyrboton Kome’dir. Bulunan bir yazıta göre Elaibaris yani Yağ Çiftliği olarak bilinmektedir. Çevresinde tarım ve zeytinlik alanları bulunmaktadır. 2.200 bir keşif olan Lyrboton Antik Kenti, zeytinyağı üretimi konusunda bölgenin lideri konumunda bulunmaktaydı. Hatta bir vakıf kurarak zeytin üretimini daha kurumsal ve profesyonel bir şekilde yürütmesi, şehri döneminin çok ilerisinde bir üretim yeri haline getirmiştir.
Neden gitmeliyim? Burasının büyük bir zeytinyağı üretim merkezi olması bölgeyi benzersiz kılmaktadır. Kentin en önemli yapısı ” Erdem” anlamına gelen Arete Kulesi’dir. Ayrıca içerisinde 1 hamam, 4 kilise, 100’e yakın sayıda sarnıç ve 80 üzerinde mezar bulunmaktadır.
Burası neresi? Şehri isminden dolayı Rodosluların, MÖ 500 senesinde kurduğu varsayılmaktadır. Kent Kumluca’nın batısında bulunan tepelerin üzerine konuşlandırılmıştır. Buradan şehri seyretmenin hazzını tatmanız gerekiyor. Kentin restorasyonu ve çevre düzenlemesi Kumluca Belediye’si tarafınca yapılmıştır. Likya’nın en zengin adamı ve en ünlü hayırseveri olan Opramoas’un tiyatronun arka kısmında bulunan bir anıt mezarı ile Agora ve Stadium’un bazı kalıntıları bulunmaktadır.
Şehirde yaşamış olan ünlü tıpçı Heraklietos tarafından MÖ 575 senesinde kurulan hastanenin, bölgedeki hasta insanlar için şifa bulma merkezi olarak çok fazla ziyaret edildiği belirtilmektedir.
Neden gitmeliyim? Antik kentteki, başta tiyatro olmak üzere günümüze kadar gelmeyi başarmış kalıntıları, bölgeye gelen ziyaretçiler için çok keyifli bir antik gezintinin kapılarını aralamaktadır.
Burası neresi? Kenti çevreleyen sınırların kayalık oluşundan dolayı Phellos yani “Taşlık ülke” ismi verilmiştir. En dikkat çekici eserleri arasında lahitler yer almaktadır. Lahdin yanında elinde kadeh tutan mezar sahibi kişinin tasviri yer alır. Bölgedeki kalıntılar, antik kentin tarihinin MÖ IV. yüzyıla kadar uzandığını göstermektedir.
Neden gitmeliyim? Özellikle lahiddeki kabartma figürler başta olmak üzere önemli kalıntılar burasını oldukça değerli kılan unsurların başında gelmektedir.
Burası neresi? Xanthos Antik Kenti ile birlikte 1988 senesinde UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ne girmiştir. MÖ 4. yüzyılda kurulmuş olan şehir, Likya Dönemi’nin en önemli dini merkezlerinden bir tanesidir. Likya Dönemi’ne ait ve Likya dilinde yazılmış en uzun metinler kentte yer almaktadır. 3 önemli tapınak vardır. Bunlardan ilki Ana Tanrıça Leto’nun diğeri Artesmis ve bir diğeri ise Apollon’a ithafen inşa edilmiştir. Bu tapınaklar dışında manastır, çeşme, Roma tiyatrosu gibi önemli kalıntılar günümüze kadar ulaşmıştır.
Neden gitmeliyim? Antalya’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi içinde bulunan önemli antik kentlerinden biri olması nedeniyle Letoon Antik Kenti mutlaka görülmelidir.
Burası neresi? II. Abdülhamit’e ithafen 1901 yılında yaptırılan saat kulesi yerden 14 metre yükseklikte ihtişamlı bir yapıdır. Bizans döneminden kalma bir burcun üzerine inşa edilen yapı günümüze kadar sağlam bir şekilde ayakta kalmayı başarmıştır.
Neden gitmeliyim? Saat kulesinin dört bir yanı saatlerle çevriliyken ortasında da bir çan bulunur. Çanın üzerinde ise Greek alfabesine göre yazılmış harfler ve Hz. İsa resmi bulunmaktadır. Günümüzde saatler dijital saatlerle değiştirilmiştir. Bu sebeple eski orijinalliğini kaybetmiştir. Antalya Cumhuriyet Mahallesi‘nde bulunan tarihi yapıyı kesinlikle görmeli ve bu anı ölümsüzleştirmelisiniz.
Burası neresi? Akdeniz’in en uç kısmında bulunan Gelidonya Feneri konumuyla ve muhteşem mimarisiyle görenleri kendine hayran bırakıyor. Fenerin yapımı 1934-1936 yılları arasında gerçekleşmiştir. Akdeniz’in en çok akıntıya sahip olduğu bölgede bulunan Fener, birçok gemi için mezar olmuştur. Ardesan merkeze 5 km uzaklıkta olan fenere gitmek isterseniz birçok yerde görebileceğiniz yönlendirme tabelalarını takip edebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Harika bir gün batımı ve Akdeniz manzarası izlemek için tercih edebilirsiniz. Fener, denize olan 237 metre yüksekliği ile Türkiye kıyılarındaki en yüksek fener olma özelliğini de taşımaktadır.
Burası neresi? 130 yılında Hadrinus’un Antalya’yı ziyaret etmesine hitaben yapılmıştır. Antalya surlarının arasında yapılan kapı, surların girişi kapatmasıyla ne yazık ki uzun yıllar kullanılamamıştır. Günümüzde ihtişamlı görüntüsünü hala koruyan kapı Antalyalılar tarafından ’ Üç Kapılar ‘ olarak da anılmakta. Günümüze adar gelmeyi başarmış olan güzide yapı, yerli yabancı birçok ziyaretçinin ilgisini çekiyor.
Neden gitmeliyim? Hadrian Kapısı, geçmişin etkileyici günlerini hayal etmek için görülmesi gereken, Antalya’nın popüler tarihi mekanları arasında bulunan önemli bir mimari yapıdır.
Burası neresi? Alanya’nın tarihi yerleri arasında önemli bir yere sahip olan Alara Han, 13. yüzyılda Alaeddin Keykubad tarafından yapılmış bir Selçuklu Dönemi kervansarayıdır. İpek Yolu’dan geçen Selçuklu yönetiminde ki kervansarayların ve inzivaya çekilmiş dervişlerin konakladığı han olduğu bilinmektedir. Bir hükümdarın konaklayacağı kadar ihtişama sahip mimari yapısı ile tüm Anadolu Hanları arasında en önemlisidir.
Burası neresi? Anadolu Selçuklu Hükümdarı 1. Alaaddin Keykubat tarafından 1230 yılında yaptırılmıştır. Yivli Minare Camii’sinin en belirgin özelliği diğer Anadolu Türk Mimari’sinde ki yapılara benzememesidir. Ayrıca bilinen en eski yapı olarak günümüze ulaşabilmiştir.
Neden gitmeliyim? Cami, Antalya’daki Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Kesme taştan yapılmış kaidesi ile dikkat çeken cami, renkli çinileri ve minaresinin 8 yivli olması ile de mimari ve estetik açıdan büyük fark oluşturmaktadır.
Burası neresi? 1231 yılında Selçuklu Hükümdarı Alaeddin Keykubad döneminde yapılmıştır fakat yıllar içerisinde yıkılmıştır. 16. yüzyılda Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman döneminde tekrar yapılmıştır. Tek minaresi vardır. Kale Alaeddin, Kale veya Süleymaniye adları ile de bilinir.
Neden gitmeliyim? Pencere ve kapılardaki el işçiliği oyması Osmanlı Dönemi işçiliğinin en güzel örneklerinden bir tanesidir.
Burası neresi? Alaeddin Keykubad tarafından Kızıl Kulesi’nin yapımından sonra inşa edilmeye başlanmıştır. Alaeddin Keykubad’ın Kızıl Kule’nin girişinde yer alan kitabede yazdırdığı üzere iki denizin sultanı olma hayali vardı. Bunun üzerine bu tershaneyi yaptırmıştır. Tersanenin uzunluğu 57 metre ve derinliği 40 metredir. Tershanenin içerisinde bir mescit ve askerlerin kalacağı bir yer bulunmaktadır. Tersanede gemi ile ilgili depolama, üretim ve tamirat gibi akla gelebilecek her türlü çalışma gerçekleştirilmekteydi. Tersanedeki çalışmalar 1960 yılına kadar da devam etmiştir.
Tersane günümüzde müze olarak hizmet vermektedir. Ziyaretçiler gemiciliğe dair antika üretim ve tamir eşyalarını, çeşitli tekne ve gemi kalıntılarını ve gemicilikle ilgili çeşitli nesneleri görebilmektedir.
Neden gitmeliyim? Alanya Tersanesi, sadece Alanya’nın değil, Antalya’nın da en önemli tarihi yapılarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle yolunuzu bu tersaneye mutlaka düşürmeli ve tarihi tersanenin detaylarını incelemelisiniz.
Burası neresi? Günümüzde Hristiyan ve Müslümanlar tarafından ibadet etmek amaçlı kullanılmaktadır. Kitabesinde 1873 yılında onarım gördüğü belirtilmektedir. Kitabe şuanda Alanya Müzesi’nde sergilenmektedir. Grek ve Karamanlıca dillerinde yazılmıştır.
Neden gitmeliyim? Her yıl baharın gelmesi ile birlikte kutlama amaçlı insanlar buraya piknik yapmak için gelirler. Siz de eğer vaktiniz bol ise hem kiliseyi ziyaret edebilir hem de piknik yaparak stres atabilirsiniz.
Burası neresi? Gemili Mescit, isminden de anlaşıldığı üzere içerisinde 170 adet gemi çiziminin yer aldığı bir mescittir. Selçuklu Dönemi’nde, 13. yüzyılda inşa edilmiştir. Alanya’da yapılan denizciliğe yönelik bilgileri barındırmaktadır. Alanya Kalesi’ne çıkarken yol üzerinde bulunur.
Burası neresi? Selçuklu döneminde, 13. yüzyılda, Alaeddin Keykubad tarafından Alanya Kalesi’ni ve tersaneyi denizden gelebilecek olası saldırılara karşı korumak amacıyla yapılmıştır. Kale Alanya’nın simgesi haline gelmiştir. Yapımında kırmızı tuğlalar kullanılmıştır. Bu nedenle ismi Kızıl Kule olarak adlandırılmıştır. Kuleye tırmanmak ne kadar yorucu olsa da Alanya’nın muhteşem manzarasını ayaklarınızın altına seriyor.
Mimari özelliklerine değinecek olarak kule sekizgen planlı inşa edilmiştir. Duvarları ise 12,5 metre yüksekliğe sahiptir. Kulenin yüksekliği ise 33 metre ve çapı ise 29 metredir. Kulenin tepesine çıkmak için 85 basamaktan oluşan taş bir merdiven kullanılmaktadır.
Neden gitmeliyim? Özellikle muhteşem Alanya manzarası için tırmanışı göze almalı ve kulenin tepesine çıkmalısınız.
Burası neresi? Kulenin mimari yapısına bakıldığında 2. yüzyılda yapıldığı varsayılmaktadır. Kulenin alt katında latin tarzı bir mezar olduğu bilinmekte. Fakat ne zaman ve kim için yapıldığı, zamanla kule duvarlarından sızan suyun fresk kalıntılarını tahrip ettiği görülmekte. Bu mezarın bir benzeri İtalya’da görülmüştür.
Neden gitmeliyim? Antik Çağ’dan günümüze uzanan bu özel kule, keyifli bir yürüyüşün ardından sizi karşıladığı için Antalya gezisi esnasında gerçekleştirebileceğiniz keyifli bir ziyaret alternatifidir.
Efsanesi! Bir rivayete göre buranın gözetleme kulesi olarak kullanıldığı ve gelen gemiler bu kuleden takip edilmektedir. Diğer bir söylentiye göre ise; sağlam yapısı sebebiyle savunma amaçlı olarak kullanılmış ve işaret ateşleri buradan yakıldığı belirtilmektedir.
Burası neresi? Alara Kalesi, sivri bir sarp kayanın üzerine Alara Çayı’nın hemen yanına Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilmiş olup Selçukluların fethinden sonra 1232 yılında Alaeddin Keykubad döneminde bölümler eklenerek büyütülmüştür. Selçuklu Dönemi mimarisinin inceliklerini yansıtan bir eser… Kulenin yapılma nedeni Alara Han’ında konaklayan kervanları korumaktır. Kale içerisinde hamam, görevli odaları ve saray halen varlığını korumakta.
Neden gitmeliyim? Kaleye 120 basamak çıkarak ulaşılsa da manzarasını gören hiç kimse pişman olmuyor.
Burası neresi? Helenistik Dönem’den kalan yapıların üzerine inşa edilmiştir. Kale kumandanlarının kaldığı kale; kara tarafından gelebilecek saldırılara karşı yapılmıştır. Kale, I. Alaaddin Keykubat tarafından Kızıl Kule’nin inşasından 1 sene sonra yaptırılmıştır. Selçuklu döneminde gelen ulular burada misafir edilmekteydi. Kalenin içerisinde sarnıçlar, hamamlar ve çok sayıda ocaklar bulunmaktadır.
Burası neresi? Sedir ağaçlarının çokça bulunması sebebiyle gemi yapımında kullanılmıştır. Ayrıca Antonius’un Kleopatra’ya hediye ettiği söylenmektedir. Yazıtlarda bahsedilene göre Hermes ve Serapis’in tapınakları bulunmaktadır. Kent surlarının büyük çoğunluğu yıkılmış durumdadır. Kentin kuzey batı surlarının arka tarafına doğru büyük bir nekropol ve kül kutuları ve önemli eserler Alanya Müzesi’nde sergilenmektedir.
Burası neresi? Helenistik Dönem’de yarımada üzerine inşa edilmiş olup Alanya’nın en önemli simgelerindendir. Kent, 1221 yılında Alaeddin Keykubad tarafından alındıktan sonra tekrar yaptırılmıştır. Su ihtiyacının karşılanması üzerine 400 sarnıç yapılmış olup bu sarnıçla günümüzde halen kullanılmaktadır. Kaleye çıkan yol yamaçlarının üzerinde restoran ve cafeler yer almaktadır.
Neden gitmeliyim? Alanya manzarasının en güzel göründüğü konumlardan biri olan kale, hafızanıza kazınacak muhteşem kareler görmenize olanak tanıyor.
Burası neresi? Antalya’nın en kapsamlı arkeoloji ve tarih müzesi olan Antalya Müzesi içinde, Antalya’daki ilk yaşamdan günümüze değin binlerce yıllık yaşama dair pek çok eser kronolojik bir şekilde sergilenmektedir. Müzede bulunan bölümlerde çocukların yüzyıllar öncesinde oynadığı oyuncaklardan çok çeşitli mozaik eserlere kadar farklı eserler sergilenmektedir.
Müzenin kuruluşu ise aslında bir kurtuluş hikayesini bünyesinde barındırıyor. Müze, 1922 senesinde I. Dünya Savaşı esnasında, bölgedeki tarihi eserlerin korunması amacıyla kurulmuştur. Öğretmen Süleyman Fikri Erten’in bu konudaki emekleri hayli büyük olmuştur. Sırayla Alaaddin Camii, Yivli Camii’de bulunan müze, bugünkü 30 bin metrekarelik binasına 1972 senesinde taşınmıştır.
Neden gitmeliyim? Antalya Müzesi, sahip olduğu değerler sayesinde 1988 senesinde “Avrupa Konseyi Yılın Müzesi” ödülünü kazanmıştır. Bu ödül, müzenin, hedeflerine ulaşma ve Antalya’nın tarihini aktarma konusunda ne kadar başarılı olduğunu göstermektedir.
Burası neresi? Özel bir müze olarak hizmet veren Suna İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi, 1993-1995 yılları arasında restore edilen “kültür varlığı” olarak tescillenmiş iki bina içinde hizmet vermektedir. Binalardan biri Aya Yorgi Kilisesi’dir. Etnografik unsurlara yer verilen müzede bölgedeki insanların geçmiş dönemdeki yaşamlarına dair ipuçları ve ev yaşamına dair örnekler sunulmaktadır.
Neden gitmeliyim? Kaleiçi’ndeki geçmiş dönem yaşantının nasıl olduğuna dair gözlemler yapmak için bu müzeyi mutlaka ziyaret etmeniz gerektiğini düşünüyoruz.
Burası neresi? 1967 senesinde ziyaretçilerini ağırlamaya başlayan Alanya Arkeoloji Müzesi içinde hem arkeolojik hem de etnografik eserlere yer verilmiştir. Müzedeki ilk eserler Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nden getirilmiştir. Bu eserler Tunç Çağı’ndan itibaren çeşitli dönemlere aittir.
Neden gitmeliyim? Müzede çok çeşitli dönemlerden birçok farklı eser bulunmaktadır. Bu da müze gezmeyi sevenler için burayı çok cazip bir durak yapmaktadır.
Burası neresi? Atatürk’ün Antalya ziyareti sırasında konakladığı köşk, 1986 senesinde müze olarak hizmet vermeye başlamıştır. Müze iki kattan oluşmaktadır. Müzenin ilk katında fotoğraf ve belgelerden oluşan sergi, belgesel odası, büro ve yemek odası bulunmaktadır. Ziyaretçiler ikinci kata geldiğinde ise Atatütrk’ün kişisel eşyaları sergilenmektedir.
Neden gitmeliyim? Atatürk tarafından da dünyanın en güzel şehirlerinden biri olarak kabul edilen Antalya’ya gelindiğinde kendisinin şahsi eşyalarının da bulunduğu bu müze Antalya’da görülmesi gereken yerler listesine dahil edilmelidir.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…