Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara; hem demokrasiyle yönetilen ülkemizin yüz yıla yaklaşan tarihinin en yakın tanıklarından biri, hem de sahip olduğu tarihi eserler ile daha önceki imparatorluk dönemlerine de göz kırpan bir mega şehir. Türkiye dinamiklerini daha iyi anlamak için Ankara’nın tarihi yerleri mutlaka zaman yaratılarak yerinde görülmeli.
Ankara’nın tarihi hakkında; Tunç Çağı’na kadar dayanan geçmişi ile Ankara, MÖ 333 senesinde İskender tarafından fethedilmiş, 10 yıl sonra ise İskender’in ölümünün ardından Antigonid Hanedanı’na miras kalmıştır. Böylece Ankara, Romalılar, Bizanslılar ve Selçuklular arasında devredildiği bir dönem yaşamıştır ancak İstanbul’un gölgesinde kalan Ankara, sıradan bir taşra şehri olmanın ötesine gidememiştir.
Ankara’nın kısa tarihi ile ilgili diğer detaylar ise şöyle;
1402 senesinde Timur’un Ankara Savaşı’nda Osmanlıyı yenmesi ile el değiştiren şehir, kısa bir süre sonra yeniden Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Osmanlının çöküşünün ardından başlayan kurtuluş mücadelesinde, Mustafa Kemal ve arkadaşları, Ankara’yı konumu nedeniyle komuta merkezi olarak belirlemiştir. Bunda İstanbul’un düşmanlar tarafından ele geçirilmesinin de etkisi büyük olmuştur. 23 Nisan 1920 senesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara’da kurulmuştur. 13 Ekim 1923 senesinde ise Ankara artık Türkiye’nin resmi olarak yeni başkenti olmuştur. 29 Ekim 1923 senesinde ise Ankara, cumhuriyetin ilan edildiği şehir olmuştur ve günden güne gelişerek Türkiye’nin başta sanayi olmak üzere en gelişmiş şehirlerinden biri haline gelmiştir.
Ankara’nın en ünlüleri; Şüphesiz Ankara’nın en ünlü ziyaret noktası Anıtkabir. Tabi burası dışında Ankara’da görülmesi gereken birçok nokta bulunuyor. Ankara gezinizi planlarken nereleri görmeniz gerektiği konusunda yardımcı olması açısından Ankara gezilecek yerler yazımızı incelemenizi öneriyoruz.
Ankara gezi tavsiyesi; Ankara’ya geldiğinizde öncelikle mutlaka Anıtkabir’i ziyaret etmeniz gerektiğini belirtelim. Bunun dışında Ankara Kalesi’ne çıkıp başkente kuşbakışı bakmayı da ihmal etmeyin.
Ankara ile ilgili bütün önerilerimizi ve yazılarımızı incelemek için Ankara gezi rehberi sayfamızı mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ediyoruz.
Müze kart; Müzekart ile gezinizi çok daha ekonomik bir şekilde gerçekleştirerek Ankara’nın tarihi yerlerini daha avantajlı bir şekilde ziyaret edebilirsiniz.
Burası neresi? Ankara tarihinin en uzun süreli takipçilerinden biri, yapım yılı Galatların Ankara’ya yerleşmesine dayanan Ankara Kalesi. Kaledeki iç surların 7. ve 9. yüzyıllarda Bizanslılar tarafından inşa edildiği yönünde kayıtlar var. Bazı kayıtlar ise kalenin 16. yüzyılda hüküm sürmüş Hititler tarafından yapıldığını belirtmektedir. Selçuklular tarafından genişletilen kale, yirminin üzerinde kuleye sahip. Kalenin içinde Ankara Evleri ve Alaeddin Camii ziyaret edilebiliyor. Kale, 16 metreye kadar yükselen 42 kuleyi içeren 43 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır.
Kalenin Akkale Burcu üzerinde Mustafa Kemal Atatürk’ün yönlendirmesiyle hizmete açılan Eti Müzesi, uzun yıllar Ankara’nın ilk müzesi olma özelliğini korusa da; bugün yerini Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne devretmiş durumda. Kalenin altında ise II. Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından yapılan 1200 kişilik bir sığınak olduğu biliniyor.
Neden gitmeliyim? Farklı tarihsel dönemlerin bir karışımı olarak şehrin simgesi konumunda bulunan Ankara Kalesi, şehre gelenler için mutlaka görülmesi gereken bir yapıdır.
Kaçırmayın! Kaleye gelmişken şehri kuş bakışı izlemeli ve buradaki mekanlarda manzaraya karşı çayınızı yudumlamalısınız. Yakın çevrede Ankara’nın yöresel yemeklerinden tatma şansınız da olabilir.
Burası neresi? Estergon Kalesi, 29 Mayıs 2005 tarihinde kapılarını ziyaretçilerine açan yapılardan biri. Adını Tuna Nehri kıyısındaki tarihi kaleden alan ve Estergon Kültür Merkezi olarak da anılan bu mimari eserin özelliği ise tamamen Türk tarihine ayna tutması. Kale, Alanya Kalesi’ndeki Kızıl Kule örnek alınarak sekizgen bir yapı üzerine inşa edilmiştir. Selçuklular dönemindeki Karatay Medresesi’nden Özbekistan’daki İsfendiyar Han’a ve Kütahya’nın meşhur çinilerine kadar tüm tarihi ve kültürel öğeleri burada bir arada bulabiliyorsunuz.
Neden gitmeliyim? Türk kültürüne ait giyim, yeme içme, el sanatları gibi birçok farklı alanda çok özel eserleri incelemek ve bilgi sahibi olmak için Estergon Kalesi’ni listenize dahil etmenizi öneriyoruz.
Kaçırmayın! Kalenin sahip olduğu seyir terasında muhteşem manzaranın keyfini çıkarmayı da ihmal etmeyin.
Burası neresi? Ankara’nın Kalecik ilçesine hakim bir tepe üzerinde Kalecik Kalesi bulunuyor. Romalılardan kalma bir eser olan kale, önce Selçukluların sonra da Osmanlıların hakimiyeti altına girmiş bulunuyor. Kalenin Bursa tekfuru tarafından kızına çeyiz olarak yaptırıldığı farklı kaynaklarda belirtilmektedir. Tarihte burayı fetheden önemli isim Yıldırım Beyazıt olarak gösterilebilir. Kalenin duvarları büyük oranda tahrip olmuş olsa da kalenin temelleri seçilebilmektedir. Gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde bir burç ve kule kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Osmanlı tarihinde önemli yere sahip olan kaleyi, yolunuzu bu şirin ilçeye düşürmek için bahane edebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Kalecik’i baştan sona seyredebileceğiniz bu alan, sahip olduğu tarihi dokusu nedeniyle de görülmeye değer.
Kaçırmayın! İlçe aynı zamanda üzüm bağları ve Kalecik Karası olarak anılan şarapları ile meşhur. Kale ziyaretinizin ardından üzüm bağlarını ziyaret edebilir ve şarapları tadabilirsiniz. Özellikle üzüm festivali sırasında burayı ziyaret ederseniz geziniz çok daha eğlenceli bir hal alabilir.
Burası neresi? Selçuklu Dönemi boyunca asker uğurlamadan tutun da gelin alayı geçidine varıncaya dek türlü toplu geleneklere ev sahipliği yapan yer burası. 1222 yılında Selçuklu Hükümdarı Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılan köprü, eski Bağdat Ticaret Yolu’nun geçtiği Ankara Çayı üzerinde kent tarihinin en güçlü tanıklarından biri olarak bulunuyor. Kesme bazalt taşından inşa edilen köprünün yedi sivri kemeri mevcut. Köprünün boyutlarından bahsedecek olursak 77 metre uzunluğa ve 7 metre genişliğe sahiptir.
Neden gitmeliyim? Selçuklu dönemine ait bir eser olan Akköprü, Selçukluların köprü yapımı konusunda döneminden ne kadar ileri bir durumda olduğunu görmek için önemli bir fırsattır.
Burası neresi? Kalecik’e 7 km mesafede bulunan Kalesik Köprüsü, şehirdeki Selçuklu mimarisinin önemli örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. 7 göze sahip olan köprü 136 metre uzunluğa ve 3.4 metre genişliğe sahiptir. Köprünün yapım tarihi hakkında net bilgi bulunmamaktadır ancak 19. yüzyılda köprünün Develioğlu olarak anılan biri tarafından onarıldığı bilinmektedir. Bu nedenle köprü “Develioğlu Köprüsü” olarak da bilinmektedir. Bu bilginin bulunduğu kitabeden yola çıkarak köprünün 1800’lü yıllardan önce inşa edildiği düşünülebilir ve kuvvetle ihtimal 13. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. Köprü aynı zamanda 1967 ve 1987 yıllarında da restore edilmiştir.
Burası neresi? İsmet İnönü’nün 1925 ile 1973 yılları arasında ailesi ile birlikte yaşadığı evdeyiz. Burası aynı zamanda Atatürk’ün çok sayıda toplantı düzenlediği, Ankara’nın ilk balosunun verildiği ve ilk sergilerin, ilk konserlerin düzenlendiği yer. Bina ülkemizin birçok cumhurbaşkanı tarafından da çalışma yeri olarak kullanılmıştır.
Neden gitmeliyim? Pembe Köşk, Türkiye’nin siyasi anlamda geçmişine tanıklık etmiş ve en hareketli zamanların yaşadığı dönemin günümüze ulaşan bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır.
Burası neresi? 1950 yılında müze olarak hizmete açılan Atatürk Müze Köşkü, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in ilk yılları bakımından en önemli olaylara tanıklık eden bir mekan. Müzenin bulunduğu bina, 1921 senesinde Ankara Belediyesince Atatürk’e hediye edilmiştir. Burada 2002-2007 yılları arasında yapılan kapsamlı yapım ve onarım çalışmaları sayesinde bina yıllara direnen köşk, 19 Nisan 2007 senesinde tekrar ziyarete açılmıştır. Köşkün Kütüphane, Sergi Salonu, Elçi Kabul Salonu, Yatak Odası, Misafir Yatak Odası, Çalışma Odası, Yeşil Salon ve Çankaya Sofrası gibi bölümleri bulunuyor.
Neden gitmeliyim? Atatürk, Pembe Köşk’e taşındığı 1932 senesine kadar burayı ikametgahı olarak değerlendirmiştir. Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in ilanı gibi Türk yakın tarihi için çok önemli dönemlerde köşk, birçok yoğun çalışmaya ve karara tanıklık ettiği için görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor.
Burası neresi? Abidin Paşa Köşkü, 1860 senesinde vali konağı olarak inşa edilmiştir. Abidin Paşa, Ankara’da 8 sene valilik yaparak, idarecilik konusundaki üstün başarısını göstermiştir. Rivayete göre, Abidin Paşa konağın yerini belirlemek için Ankara’daki farklı noktalara ciğer astırmış ve ciğerin en geç bozulduğu yere konağın yapılması talimatını vermiştir. Köşk, aynı zamanda 1920 senesinde, Kurtuluş mücadelesi esnasında orduya subay da yetiştirmiştir ve bu subaylar Kurtuluş mücadelesi esnasında büyük zaferler elde etmiştir.
Neden gitmeliyim? Binada Atatürk’e ve kurtuluş mücadelesine dair bulunan pek çok fotoğraf sayesinde köşk, Ankara’nın önemli tarihi mekanları arasında bulunmaktadır. Köşk, şu anda Ankara Kulübü Derneği tarafından kullanılmaktadır.
Burası neresi? 2014 yılında restore edildiğinden bu yana; sanal turlar, canlandırmalar ve replikalar ile birlikte hizmet vermekte olan bir müzedeyiz. İki binadan oluşan Anadolu Medeniyetleri Müzesi hem Mahmutpaşa Bedesteni’ni hem de Kurşunlu Han’ı kapsıyor. Müze, 1921 senesinde Mustafa Kemal’ın ortaya attığı bir fikirle, Anadolu’nun birçok noktasından toplanan Hitit eserleri ile Roma Hamamı’nda kurulmuştur. Dünyanın sayılı müzeleri arasında sayılan Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde özellikle arkeolojik eserler dikkat çekici. Müze 1997 yılında Avrupa’da yılın müzesi seçilerek rüştünü dünya genelinde de ispatlamıştır.
Neden gitmeliyim? Paleolitik Çağ’dan günümüze kadar özellikle Ankara’nın tarihine ışık tutan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, ülkemizin en başarılı müzelerinden biri olarak kesinlikle görülmeye değer.
Burası neresi? 23 Nisan 1920 ile 15 Ekim 1924 yılları arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak hizmet veren, dolayısıyla da Ankara’nın tarihi yerleri arasında en önemlilerinden biri olan bina bugün müze biçiminde gezilebiliyor. Cumhuriyet tarihinin tanıklarından olan ilk meclis, 23 Nisan 1981 tarihinden bu yana Kurtuluş Savaşı Müzesi adıyla ziyarete açık. Müze koleksiyonunda Atatürk ve milletvekillerine ait kişisel eşyalardan istiklal madalyalarına uzanan geniş bir yelpaze var.
Müzede koridor, mescit, meclis başkanı odası, genel kurul salonu, başkatip odası, mebuslar odası, haberleşme ve silah odası, toplantı salonu uzantısı, encümen odası, riyaset divanı bölümleri bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? 1923 senesi içinde Lozan Barış Antlaşması, Ankara’nın başkentinin ilanı, Cumhuriyet’in ilanı gibi pek çok önemli karar bu meclis bünyesinde alındığı için, bina Türk yakın tarihinin en önemli binalarından biri olarak kabul edilmekte ve tarih meraklıları için Ankara’ya gelindiğinde mutlaka ziyaret edilmelidir.
Burası neresi? Başkent Ankara sınırları içinde, II. Türkiye Büyük Millet Meclisi Binası olarak hizmet veren bu yer; aynı zamanda Cumhuriyetin gelişmesi için alınan çok önemli kararlara ev sahipliği yapıyor. Meclis işlevini 1960 yılına kadar sürdürülen bina 1981 yılından bu yana müze olarak gezilebilmekte. Tavan süslemelerindeki Selçuklu ve Osmanlı izleri ilginizi çekebilir. Atatürk’ün 15-20 Ekim 1927 günleri arasında Nutuk’u okuduğu yer de, yine müze içinde yer alan TBMM Genel Kurul Salonu.
Neden gitmeliyim? Selçuklu ve Osmanlı mimarisinden unsurlara sahip olan bina, tarih sahnesinde de çok önemli bir yerde bulunuyor ve bu nedenle Ankara tarihi hakkında bilgiler edinmek isteyenler tarafından hayli fazla ziyaret ediliyor.
Burası neresi? Ankara deyince ilk akla gelen yer kesinlikle Anıtkabir. Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi varlığı tüm Türkiye’de her an hissedilse de; maddi varlığı Anıtkabir’de sonsuza dek istirahatine devam ediyor. 1960 yılında ilk kez Anıtkabir Atatürk Müzesi adıyla açılan Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’ne 2002 yılından bu yana bugünkü bölümleri ile ulaşabiliyorsunuz. Dört bölümden oluşan müzenin ilk bölümünde Atatürk’ün eşyaları, ikincisinde Çanakkale Savaşı ve Büyük Taarruz gibi savaşların panoramik anlatımları, üçüncüsünde Milli Mücadele ve devrimler, dördüncüsünde ise Atatürk Özel Kitaplığı bulunuyor.
Neden gitmeliyim? Müzede Atatürk’e ve kurtuluş mücadelesine yönelik çok özel sergiler bulunmaktadır. Bu nedenle müzenin, Ankara müzeleri arasında mutlaka zaman ayrılması gereken yerlerden biri olduğunu düşünüyoruz.
Burası neresi? Müze, 16. yüzyılda inşa edilmiş olan Çengel Han ve Safran Han içerisinde bulunmaktadır. Müze, Çengel Han’da gerçekleştirilen düzenleme çalışmalarının ardından 2005 yılının Nisan ayında ziyarete açılmıştır. Müzenin Safran Han bölümü ise 2016 yılında hazır hale gelmiştir.
Neden gitmeliyim? Ankara’da sanayi ve teknoloji ile alakalı ilk müze olması ve bu konuda da ülkemizin en önemli müze zincirlerinden biri olması Rahmi M. Koç Müzesi’nin Ankara şubesini de listeye eklemeyi zorunlu kılmaktadır.
Burası neresi? İki bin kadar taşınır esere sahip olan Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi kaydı ve denetimi altında bulunuyor. Müze, Ankara Kalesi içinde bulunmaktadır ve 2015 senesinde ziyaretçilerini ağırlamaya başlamıştır. Özel bir arkeoloji koleksiyonu barındıran müzede MÖ 3000 yılına kadar geriye dönmek mümkün. Bizans Dönemi ve Roma Dönemi eserleri de burada yakından görülebilir.
Neden gitmeliyim? Müzede antik döneme ve pek çok farklı medeniyete ait çok farklı nesneler ve antik kalıntılar sergilenmektedir.
Burası neresi? Alagöz Köyü, Sakarya Savaşı esnasında Türk orduları tarafından bölgenin komutası için karargah olarak seçilmiştir. Şu anki müzenin bulunduğu ev de karargah merkezi olarak belirlenmiştir. 1965 tarihine kadar sahipleri tarafından kullanılan yapı önce Milli Eğitim Bakanlığı’na, ardından da Anıtkabir Müze Müdürlüğü’ne devredilmiş ve 10 Kasım 1968 senesinde üst katı ziyaretçilere açılmıştır. İki katlı binanın alt katı ise 1983 senesinde ziyarete açılmıştır ve iki katta toplamda 12 odaya sahiptir.
Neden gitmeliyim? Atatürk’ün 22 gün süren ve Kurtuluş Savaşı’na yön veren önemli savaşlardan olan Sakarya Savaşı’nı genellikle bu binadan idare ettiğini duyduktan sonra bizce bu müze muhakkak ziyaret edilmelidir.
Burası neresi? Polatlı ilçesine bağlı 500 kişinin yaşadığı Yassıhöyük Köyü’nde, 1963 yılından bu yana Gordion Müzesi ziyaret edilebiliyor. Bu müze Eski Tunç Çağı başta olmak üzere Lidya Dönemi, Helenistik Dönem ve Roma Dönemi’ne uzanan geniş bir koleksiyona sahip. 5.000 metrekarelik devasa bir açık sergi alanına sahip müzenin koleksiyonunda yer alan Galat mezarı, Frig ve Roma mozaikleri özellikle dikkat çekici figürler olarak sayılabilir.
Neden gitmeliyim? Çok eski dönemlere ait kalıntıların sergilenmesi müzeyi tarihi anlamda Ankara’nın en değerli hazinelerinden biri yapmaktadır. Özellikle Kayabaşı Mozaiği, müzeye gelenlerin kesinlikle görmesi gereken tarihi eserlerin başında gelmektedir.
Burası neresi? Tarih ile ilgilenenleri olduğu kadar, ne yazık ki siyasetle ya da edebiyatla ilgilenenleri de etkisi altına alan bir müze var sırada. Cezaevi, 1925 yılında kurulmuştur ve 2006 yılında Sincan Cezaevi’ne taşınmıştır. Ulucanlar Cezaevi’nin geçmişteki mahkumları arasında Cevat Şakir Kabaağaçlı, Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet Ran, Ahmed Arif, Fakir Baykurt gibi edebiyat dünyasından isimler var. Müzede koğuşlarını görebileceğiniz dönemin siyasi suçluları arasında ise Bülent Ecevit, Muhsin Yazıcıoğlu, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Erdal Eren ve Yılmaz Güney sayılabilir.
Neden gitmeliyim? İyi ve başarılı bir müzecilik anlayışı ile çok güzel bir konuma getirilen Ulucanlar Cezaevi Müzesi, düzenli ve etkileyici bölümleri ile ziyaretçilerine tarihte cezaevinde yatmış önemli kişilerle ilgili detaylı gözlemler yapma olanağı sunmaktadır.
Kaçaırmayın! Müze gezinizin ardından Hamamönü’ne uğrayarak güzel bir Türk kahvesi içmeyi de ihmal etmeyin.
Burası neresi? Polatlı ilçesinde yer alan Sakarya Şehitleri Zafer Anıtı, 28 Ekim 1973 tarihinden bu yana ziyaret edilebiliyor. Anıt, 920 metre rakımdan 970 metre rakıma kadar ulaşmaktadır. 420 basamaklı bir yol boyunca daralan anıt gövdesi; savaşa dair fotoğraflara ve belgelere açılmasıyla ziyarete değer. Topçu ve Füze Okulu Komutanlığı izni ile müzeye girilebiliyor.
Neden gitmeliyim? Türk ordusu, Kurtuluş Savaşı sırasındaki birçok farklı yerde büyük mücadeleler vermiş ve zaferler kazanmıştır. Bu anıt ve müze de Sakarya Savaşı’nda kahramanca savaşan askerli yad etmek için mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor.
Burası neresi? 1969 yılından bu yana ODTÜ kampüs arazisi içinde ziyaret edilebilen ODTÜ Arkeoloji Müzesi, tarihi 5 bin yıl öncesine dayanan eserleri koleksiyonunda barındırıyor. Kemal Kurdaş tarafından kurulan müze, “özel müze” statüsünde ziyaretçilerine hizmet vermektedir. Müzede, ODTÜ arazisi içinde çıkarılmış olan Erken Tunç Çağı eserlerinin yanı sıra Frig Nekropolü’nde gerçekleştirilen kazılarda elde edilen 4 adet tümülüs de ziyaretçiler tarafından görülebilmektedir. Bu müzede Arkeoloji Sohbetleri gibi etkinliklere ya da geçici sergilere denk gelme olasılığınız da oldukça yüksek.
Neden gitmeliyim? Neolitik çağlardan kalma nesnelere ve kalıntılara meraklı iseniz, özenle hazırlanmış bu müzeyi ziyaret etmek sizin için çok keyifli olacaktır.
Burası neresi? 1928 yılında inşa edilmiş Rüstem Paşa Okulu’nda bulunan Beypazarı Kent Tarihi Müzesi, üç kattan oluşmaktadır. Müzede ilk çağlardan itibaren çeşitli nesnelerle birlikte Beypazarı bölgesinin tarihine ışık tutan çalışmalar yer almaktadır.
Neden gitmeliyim? Müze, İlk Çağ, Osmanlı-Selçuklu, Tanzimat Dönemi, Cumhuriyet Dönemi ve Günümüzdeki Beypazarı olmak üzere 5 bölümde semtin tarihini daha yakından inceleme olanağı bulunuyor.
Burası neresi? Özel müzeler sınıfına dahil olan bu müze, Atatürk’ün doğumunun 100. yılına özel olarak enstitü bünyesinde hayata geçirilen bir projeyi simgeliyor. Müze, 24 Kasım 1981 tarihinde kurulmuştur. Burada bilhassa etnografik eserlere rastlamak ve şehrin gelenek ve göreneklerinin korunmaya çalışıldığını fark etmek mümkün.
Müzede çoğunlukla Osmanlı dönemine ait 1008 adet eser sergilenmektedir. Müze fikri Refia Övünç isimli kişinin yıllarca biriktirmiş olduğu nesnelerin, MEB yetkilileri tarafından görülmesinin ardından Ankara’da kurulacak bir müzede sergilenmesinin yerinde olacağına karar vermesiyle ortaya çıkmıştır. Müze gümüş eşyalar, etnografik eserler ve Atatürk’e ait fotoğraflar olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır.
Neden gitmeliyim? Kaybolmaya yüz tutan kültürel değerlerin canlı kalmasını sağlamayı amaçlayan müze sayesinde, gerek yerli gerekse yabancı ziyaretçiler, Türk kültürünü ve etnografik zenginliğini yakından inceleme olanağı bulmaktadır.
Burası neresi? Bölgede bulunan Malıköy Tren İstasyonu, Sakarya Meydan Muharebesi için kilit rol oynamış yerlerden biridir. Savaş esnasında istasyon üs olarak kullanılan yerler arasında bulunmaktaydı. İstasyon, başta sağlıkla ilgili olmak üzere ordunun çeşitli ihtiyaçlarını karşılama noktasında kilit rol oynamıştır. İstasyon, 1964 senesinde müzeye çevrilerek ziyaretçi kabul etmeye başlamış ve 2008 senesinde tam anlamıyla bir müze olarak Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD tarafından hayata geçirilmiştir.
Müzede, savaşta şehit olan 5.713 asker için dikilmiş anıt, Mustafa Kemal’e ait sivil kıyafetli anıt, savaş sırasında kullanılmış olan 1897 tarihli lokomotif, 1909 senesine ait bir vagon ve çeşitli nesnelerin sergilendiği bölümler bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Malıköy İstasyonu’nun, savaşın kaderine doğrudan etkileyecek bir misyona sahip olması, burasının tarihe yön veren bir yere olarak kabul görmesini sağlamaktadır. Müzeyi ziyaret edenler, demiryollarının Cumhuriyet tarihi için ne kadar önemli görevler üstlenmiş olduklarına şahitlik edecektir.
Burası neresi? Altınköy, 500 dönümlük bir arazi içinde konumlandırılmış, ziyaretçilerine keyifli bir gezinti ile özellikle köy yaşamını ve köy yaşamında kullanılan nesneleri tanıma imkanı sunan bir açık hava müzesidir. Müze içinde bir köyde bulunan köy kahvesi, köy camisi, muhtarlık, evcil hayvanlar gibi birçok güzel detayı görebiliyorsunuz.
Neden gitmeliyim? Köy yaşamından uzaklaştığımız şu dönemde hem bizlerin hem de çocuklarımızın köy yaşamını tanıması açısından bu açık hava müzesinin çok önemli bir detay olduğunu düşünüyoruz.
Burası neresi? Ankara’da maneviyat arayanların ilk durağı Ankara’nın Ulus semtinde yer alan Hacı Bayram Veli Camii olabilir. Başka şehirlerde yaşasanız da burayı mutlaka duymuşsunuzdur. Yapılış tarihi 1427-1428 yıllarına denk gelen cami bu bakımdan Ankara camileri arasında da öne çıkıyor. Mimar Mehmet Bey tarafından inşa edilen cami, 17. yüzyıl cami özelliklerine sahiptir. Cami, 1940 yılında gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları ile aslına uygun olarak düzenlenmiştir. Caminin hemen yanında mihrap duvarına bitişik biçimde Hacı Bayram Veli Türbesi de var. Türbenin yapım tarihi için de 1429 yılı işaret edilmekte. Burası özellikle Ramazan ya da Kandil Gecesi gibi yılın özel dönemlerinde Türkiye’nin her yerinden çok sayıda ziyaretçi çekiyor. Cami ziyaretinde, burası bir ibadethane olduğu için kılık kıyafet bakımından hazırlıklı ve saygılı olmakta fayda var.
Neden gitmeliyim? Hacı Bayram Veli, İslam ve Türk tarihi açısından çok değerli zatlardan biridir. Kendisi Fatih’in hocası Akşemseddin’in hocasıdır ve İslam tarihinin şekillenmesi noktasında büyük katkılar sunmuştur. Cami ve türbe bu nedenle manevi açıdan çok değerli bir ziyaret noktasıdır.
Kaçırmayın! Eğer hac ve umre ile ilgili malzemeler bakacaksanız da camiye yakın konumda bulunan pek çok dükkanı ziyaret etmelisiniz.
Burası neresi? Karacabey Camii, sahip olduğu türbe, çeşme ve hamamı ile bir külliye olarak tasarlanmıştır. Caminin 15. yüzyılın ilk çeyreğinde yapıldığı tahmin edilmektedir. Hamam, cami avlusuna yakın bir konumda Hamamönü’de bulunmaktadır. Beş kubbeye sahip olan cami, çokgen gövdeli tuğla malzemeden örülmüş bir minareye sahiptir.
Neden gitmeliyim? Karacabey Camii, Ankara’daki özel ve mutlaka ziyaret edilmesi gereken dini yapılar arasında bulunmaktadır. Bu nedenle şehre gelmişken bu camiye de mutlaka
Burası neresi? Görüntüsüyle hem Selimiye hem de Sultanahmet camilerini andıran bir yapıdayız. Kocatepe Camii, süslemelerinde klasik Osmanlı mimarisini yansıtan ve çini, mermer, sarı maden ve altın varak gibi tüm enstrümanları kullanan bir tarihi eser. Caminin 16. yüzyıl estetiğine sahip olduğunu söyleyebiliriz. Caminin inşasına 1967 senesinde başlanmış ancak 20 sene sonunda Türkiye Diyanet Vakfı tarafından 1987 senesinde tamamlanmıştır.
Neden gitmeliyim? Burası, Ankara’nın en büyük cami projesi olarak hayata geçirildiği için, bu camiyi şehirden ayrılmadan önce görmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Samanpazarı semtinde yer alan Ahi Elvan Camii’nin yapılış yılı için 14. yüzyılın sonlarını işaret edebiliriz. Cami, 1392 ve 1413 yıllarında çeşitli tadilatlardan geçmiştir. Ankara’nın en önemli tarihi yerleri arasında öne çıkan bu cami dış mimari bakımından son derece sade ve gösterişsiz bir görüntü sunuyor.
Neden gitmeliyim? Mimari ile ilgilenenler özellikle ahşap destekli camilere klasik bir örnek olarak burayı incelemek için ziyaret edebilirler.
Burası neresi? Ankara’nın Ulus semtinde gezip görebileceğiniz onca tarihi eserden biri de, yapılış tarihi 17. yüzyılın ortalarını bulan Zincirli Camii olarak sayılabilir Ankaralı Şeyhülislam Mehmet Emin tarafından inşa ettirilen caminin kare planlı ve kubbesiz mimarisi ile dikkat çekiyor. Cami avlusunda ayrıca iki katlı bir medrese de bulunuyor. Bu caminin inşasında da tıpkı Hacı Bayram Veli Camii’nde olduğu gibi Ankara taşı kullanılmıştır.
Neden gitmeliyim? Ankara’nın en eski camilerinden biri olması nedeniyle Ankara gezisi esnasında Zincirli Camii’yi ziyaret etmelisiniz.
Burası neresi? Ankara gezinizde Ulucanlar Caddesi taraflarına gelirseniz; ilk kez yapılışı 15. yüzyıla dayanan Direkli Camii’nin sade mimarisini ziyaret edebilirsiniz. Caminin kitabesi bulunmadığı için yapılış tarihi net değildir. Burasının 18. yüzyılda da yenilendiği biliniyor. Ziyaretçilerin dikkatini çeken bölüm ise genellikle caminin mihrabı oluyor.
Neden gitmeliyim? Oldukça eski bir tarihe tarihlenen Direkli Camii, Ankara’ya gelenler için uğranması gereken ibadet mekanları arasında bulunuyor.
Burası neresi? Kerpiç duvarları ve sade yapısıyla ilk başta çok fazla dikkat çekmeyen Hacettepe Camii, sahip olduğu ahşap minare ile görenlerin ilgisini çekmektedir. Camiinin mihrabından yola çıkılarak 14. veya 15. yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir. Cami, 1985 senesinde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen yenileme çalışmalarının ardından ibadete açılmıştır.
Burası neresi? 17. yüzyılın sonlarında inşa edildiği tahmin edilen Çiçekçioğlu Camii, kerpiç duvarları ile dikkat çekmektedir. Caminin diğer adı ise “Yakup Haddadi Camii”dir” Yapı, özellikle sahip olduğu ahşap dokusu ile büyük ilgi görmektedir. Yaşına rağmen iyi bir şekilde korunmuş olan cami, Ankara’daki küçük ama huzur veren mekanlardan biridir.
Neden gitmeliyim? Özellikle sahip olduğu ahşap mimari ile Çiçekçioğlu Camii, Ankara’nın görülesi yerlerinden biridir.
Burası neresi? Sultan II. Abdülhamit tarafından yaptırılan bir cami olması nedeniyle Tacettin Camii Ankara programınızda yerini alabilir. Caminin yapım tarihi 1901-1902 yılları olarak biliniyor. Taştan bir minaresi olan camiye ait türbe batısında yer alıyor. Çatısı kiremitten olan cami aynı zamanda Karacabey İmareti yakınında konumlanmaktadır ve inşası sırasında kesme taşlar kullanılmıştır. Caminin planı ise uzunca bir dikdörtgen şeklindedir.
Neden gitmeliyim? Cami, küçük olsa da 1 asrı geçkin tarihi ile Ankara’nın görülmesi gereken tarihi yerleri arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Minber kitabesine göre, bugünkü Sultan Alaaddin Camii’nin tarihi 1178 yılına kadar uzanmaktadır. Ancak yıllar içinde özellikle 14. ve 15. yüzyılda yapılan çok sayıda yenileme çalışması, bu basit görünümlü caminin tarihi yapısını da etkilemiş durumda. Selçuklu Sultanı Alaaddin döneminde tamir gördüğü için bu cami sultanın ismi ile anılmakta.
Neden gitmeliyim? Selçuklu dönemi eserlerinden olan cami, basit ama huzur veren iklimi ile Selçuklu mimarisini yakından görmek için değerli eserler arasında bulunmaktadır. Burası aynı zamanda Selçuklu Türklerinin Ankara’da inşa ettiği ilk olma özelliğini taşımaktadır.
Burası neresi? Gelelim Mimar Sinan’ın Ankara’daki yegane eserine.. 1565 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın veziri ve Anadolu Beylerbeyi Cenabı Ahmet Paşa’nın ölümü üzerine inşa edilen bu eser avlusunda Cenabı Ahmet Paşa Türbesi ve Azimi Türbesi’ne sahip. Ayrıca bunların arkasındaki Osmanlı Mezarlığı da dahil edilince bu alan bir külliye olarak kabul edilebilir.
Burası neresi? Kızılcahamam’da yer alan Kırmızı Ebe Türbesi, Anadolu’nun erenlerden yana sahip olduğu geçmişine farklı bir bakış sağlıyor. Kırmızı Ebe ya da Ebe Valide olarak anılan Türk-İslam tarihi açısından çok önemli kadın erenlerden biri olan zatın mezarına ev sahipliği yapmaktadır.
Neden gitmeliyim? Kerametleri ile dönemin önemli erenlerinden biri olan Kırmızı Ebe’nin Türbesi, Türk-İslam tarihi ile ilgili görülmesi gereken dini mekanlar arasında bulunmaktadır.
Kaçırmayın! Türbeye gelmişken Gelin Kayası, Ayran Taşı ve Oruç Gazi Türbesi’ni de muhakkak ziyaret etmenizi öneriyoruz.
Efsanesi! Efsaneye göre oğlu Oruç ile burada yaşamakta olan Kırmızı Ebe, Türk askerlerine ayran ikram etmek ister. Herkes ayranını içtiği halde yayıkta yeni çalkalanan bu ayran hiç tükenmez. Bugün bu efsaneye konu olan tüm mekanlar aynı köy içerisinde ziyaret edilebiliyor.
Burası neresi? Mimari açıdan değerlendirildiğinde, yapım yılı 14. yüzyılı işaret eden bir yapıdayız. Burası Selçuklu türbelerine dair tipik özellikler sergilemektedir ve kümbet tarzı, beş kenarlı bir yapıda inşa edilmiştir. Türbenin altında bir cenazelik bulunup bulunmadığı kesin olarak bilinmese de, Selçuklu türbelerinin genel yapısı gereği olması gerektiği tahmin edilmektedir. Yapıdaki önemli özelliklerden biri ise kümbet kısmında üst sıralara çıkıldıkça taşların ebatlarının küçük seçilerek her sırada mümkün olduğu kadar aynı sayıda taşın kullanılmasıdır.
Neden gitmeliyim? Selçuklu mimarisi içinde türbe ile ilgili Ankara’da görebileceğiniz en tipik yapıların başında olması bu türbeyi görülmesi gereken yapılardan biri yapmaktadır.
Burası neresi? Hacıbayram Camii’ne bitişik olarak konumlanan Augustus Tapınağı, Ankara’nın Ulus semtinde yer alan en önemli Roma dönemi yapıtlarından biri. Tapınağın bulunduğu noktada daha önce Kibele ve Men isimli tanrılar için yapılmış bir tapınağın yeri aldığı belirtilmektedir. İsmini Roma İmparatoru Augustus’tan alan tapınak günümüzde iyi korunmuş bir yapı sayılabilir ve yapı MS 10. yüzyılda bu imparator için yapılmıştır. Tapınağın kaidesi ise 2 metre yüksekliğe sahiptir. Yapı, 1555 senesinde Ankarayı ziyaret etmiş olan Buspecque isimli Hollandalı tarafından ortaya çıkarılmıştır.
Neden gitmeliyim? Burada farklı dinlere kutsal yapıların yan yana olması da Anadolu geleneğini anlamak açısından ziyaretçilere yardımcı oluyor. Bunun yanı sıra Augustus Tapınağı, dünya genelinde korunması gereken eserler arasında bulunmaktadır ve Roma’nın Ankara için ne kadar büyük planlarının olduğunu bizlere göstermektedir.
Burası neresi? Ankara’nın tarihi yerleri arasında dikkat çeken bir başka arkeolojik değer, Çankırı Caddesi üzerinde konumlanan Roma Hamamı. Ulus Meydanı ile Yıldırım Beyazıt Meydanı arasında konumlanan bu yer; yıllar boyu yapılan kazılarda resmen açığa çıkmış ve bugün tam 65 bin metrekarelik bir alana yayılmış durumda. Sağlık Tanrısı Asklepion’a adanmış olan antik bölgenin yapımında taş ve tuğla kullanılmıştır.
Neden gitmeliyim? Roma Hamamı Ören Yeri’nde dönemin ekonomik, sosyal, kültürel ve ticari yapıları hakkında bilgi sahibi olabileceğiniz eserlerin bulunması, burayı Ankara’nın antik kentleri arasında önemli bir noktaya getirmektedir.
Burası neresi? Altındağ ilçesinin Ulus semtinde yer alan ve Belkıs Minaresi olarak da adlandırılan sütun, Roma İmparatoru’nun Ankara ziyareti onuruna bugünkü yerinde bulunuyor ve 362 senesinde inşa edildiği tahmin edilmektedir. 15 metre yüksekliğindeki bu yapının üzerinde herhangi bir yazıt yok. 2001 yılında Ankara Valiliği bu eseri restore ederek, geçen zamana karşı korumaya almış durumda.
Neden gitmeliyim? Sütunun tarihi niteliklerinin yanı sıra tepesinde yuva kurmuş leylekler sayesinde burası, Ankara’nın simgeleri arasında gösterilmektedir ancak ne yazık ki leylek dışkısının sütunlara zarar verdiği gerekçesi ile yuva bozulmuş ve yerine dikenli tel konmuştur.
Burası neresi? 250 metre uzunluğa, 15 metre genişliğe ve 22 metre yüksekliğe sahiptir. Oyaca kasabası içinde bulunan Külhöyük, Ankara’nın görülebilecek tarihi yerleri arasında yer almaktadır. 1992 senesinde kamulaştırma çalışmalarının tamamlandığı bölgede ardından araştırma çalışmaları başlamıştır. İlk olarak Eski Tunç Çağı’na ait kalıntıların çıkarıldığı bölgede sonrasında Eski Hitit dönemine ait çeşitli nesnelere de ulaşılmıştır.
Neden gitmeliyim? Külhöyük bölgesi, çeşitli antik dönemlere ait kalıntılara ev sahipliği yapması nedeniyle tarihle iç içe bir gün geçirmek için ziyaret edilmesi gereken noktalar arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Gavurkale, geçmişte Hitit ve Frigler tarafından yerleşim yeri olarak kullanıldığı düşünülen, Ankara’daki önemli antik bölgelerden biridir. Bölgedeki yerleşimin 6 ile 11. yüzyıllar arasına tarihlendiği tahmin edilmektedir. İlk olarak Von der Osten tarafından 1930 senesinde kazıların gerçekleştirildiği Gavurkale bölgesi, kraliyet mezarı olarak kullanıldığı tahmin edilen ve üzerinde kaya kabartmalarının olduğu bölgeyle dikkat çekmektedir. Bu kaya kabartmalarında normal boyutlarda iki erkek resmedilmiştir. Bölgenin kral mezarı olduğunu düşündüren şey ise kayaların karşısındaki mezar boyutunda kazılmış oyuklardır.
Neden gitmeliyim? Gavurkale, Ankara’nın antik dönemine ışık tutması nedeniyle görülmesi gereken, değerli bir alan. Yalnız köyün biraz dışında kalan kaleye ulaşabilmek için orta zorlukta bir tırmanış gerektiğini de belirtmemizde fayda var.
Burası neresi? Roma Hamamı’ndan daha önce bahsettiğimiz Ankara’da, Roma Tiyatrosu da 1982 yılında keşfedilmiştir. Bölgedeki kazı ve araştırma çalışmaları Anadolu Medeniyetleri Müzesi tarafından gerçekleştirilmiştir. Yapılış tarihi üzerinde çalışıldığında MS 2. yüzyılı işaret eden bu yapı, arkeoloji sevenler için bir durak olabilir. Seyirci oturma yerleri, heykel kalıntıları gibi bölümler burada gözlemlenebiliyor. Bölgedeki restorasyon çalışmalarının çok fazla aslına uygun olmadığı konusunda çeşitli tartışmalar yaşanmıştır.
Neden gitmeliyim? Roma medeniyetinin çok önem verdiği Ankara’da Roma mimarisini yakından incelemek için gidilebilecek yerlerin başında Antik Roma Tiyatrosu gelmektedir.
Burası neresi? Pirinç Han; Ankara’nın tarihi yerleri arasında en çok bilinen yerlerden olan Ankara Kalesi’ne çok yakın bir konumda. Hanın 1739-1740 yılları arasında inşa edildiği düşünülmektedir. Sadece bu konum avantajı bile, vaktiyle gezginleri soygunculardan koruyan bu tarihi yeri ziyaretçiler için cazip kılıyor. 40 dükkana sahip olan Pirinç Han son derece nostaljik bir havaya sahip olmakla birlikte aynı zamanda halen yaşayan bir atmosfere sahip. Burası günümüzde çok sevimli nesneler bulabileceğiniz bir antikacılar çarşısı olarak değerlendirilmektedir.
Neden gitmeliyim? Pirinç Han, gerek etkileyici atmosferi ile gerekse de Ankara’daki en eski ahşap hanlardan biri olması nedeniyle Ankara’nın mutlaka görülmesi gereken noktalarından biridir.
Burası neresi? Türkiye’nin başkenti Ankara’da ziyaret edebileceğiniz Suluhan; aynı zamanda 500 yıllık geçmişe sahip hareketli bir çarşı. Hanın II. Bayezid’in emirlerinden olan Hasan Paşa tarafından 1508-1511 yılları arasında yaptırıldığı bilinmektedir ve bu nedenle han aynı zamanda “Hasan paşa Hanı” olarak da anılmaktadır. Hanın içerisinde aktif bir şekilde ticaret devam etse de burası koruma altında. Dolayısıyla da tarihi esere çivi çakmak için bile izin almak gerekiyor.
Neden gitmeliyim? Ulus’ta konumlanan han, doğum günü partisi süslerinden nikah şekerlerine kadar çok farklı çeşitlerde malzemeyi bir arada sunuyor. Eğer AVM kültüründen sıkıldıysanız ve daha sakin ve samimi bir ortamda alışveriş yapmak istiyorsanız Suluhan’ı ziyaret edebilirsiniz.
Burası neresi? Pilavoğlu Han’ın 16. ya da 17. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. Han ilk inşa edildiğinde “Ali Han” olarak isimlendirilmiştir ve aynı zamanda “At Pazarı” olarak da bilinmektedir. Burası, birkaç yıl öncesinde kadar geçimini gündelik işlerle karşılayan yersiz yurtsuzlar için bir barınak görevi de görmekteydi.
Neden gitmeliyim? Biraz kafanızı dağıtmak ve bir şeyler yudumlayarak yorgunluğunuzu atmak isterseniz Tarihi Pilavoğlu Han’ı mutlaka ziyaret etmenizi öneriyoruz. Özellikle antika dükkanlarını gezmenin çok keyifli olduğunu ve Borges Cafe’de mutlaka bir şeyler yenip içilmesi gerektiğini de belirtmekte fayda var.
Burası neresi? Rahmi M. Koç Müzesi daha çok Çengel Han adı ile anılsa da; Safran Hanı da müzenin ek binası olma özelliğine sahip. Kayserili Hacı İbrahim Bin Mehmet tarafından Atpazarı adı verilen bölgeye yaptırılan bina tam olarak Osmanlı hanı özelliklerini taşıyor. Hanın 1512 senesinde 20 dükkan olarak inşa edildiği düşünülmektedir. Yapı bir dönem depo, bir dönem ise cezaevi görevi de görmüştür. İç avlusu ve içindeki eski dükkan yerleşimleri bugün bambaşka bir konseptte ilginizi çekebilir.
Neden gitmeliyim? Klasik bir Osmanlı mimarisine sahip olan han, Osmanlı dönemindeki yapıları incelemek isteyenler için Ankara’daki önemli durakların başında geliyor.
Burası neresi? Ankara’da Gazi Lisesi yakınlarında tarihi öneme sahip Eynebey Hamamı ziyaret edilebiliyor. 2001 yılında restorasyonu tamamlanan yapı, halihazırda sadece erkeklere hizmet verir bir durumda, aktif bir biçimde kullanılıyor. Hamamın restorasyon çalışmalarının oldukça başarılı olduğunu ve tarihi dokusunun korunduğunu söyleyebiliriz. Hamamın üzerindeki tabeladan 1502 senesinde inşa edildiği anlaşılmaktadır. Hamamın I. Murad döneminde subaşılığı görevi yürüten İnebey tarafından yaptırıldığı görülmektedir. Hamam içerisinde kese ve masaj hizmetleri de mevcut.
Neden gitmeliyim? Eynebey Hamamı, çok büyük hamam değil ancak tarihi dokusunun korunmuş olması burayı hamam keyfi yapmak ve ziyaret etmek için çekici kılan detaylardan bazıları.
Burası neresi? Ankara’da Karacabey Külliyesi’nin önemli bir parçası olan bu hamamın tarihi 1440 yılına dayanıyor. Hamamın yapımı ise 13 yıl sürmüştür. Hamamın içinde aynı anda 100 kişi faydalanabilmektedir. Hamamönü semtinin de adını bu hamamdan aldığını ve yapının şehrin en eskileri arasında gösterildiğini belirtebiliriz. Bugün bu tarihi atmosferi hem ziyaret etme hem de sıcak sularında arınma şanslarına sahipsiniz. Burada ayrıca gelin hamamı ve kına gecesi gibi etkinlikler de düzenlenebiliyor.
Neden gitmeliyim? Türkiye’nin en iyi hamamları arasında ilk sıralarda gösterilmesi, Tarihi Karacabey Hamamı hakkındaki merakları arttırmaktadır.
Burası neresi? Ankara’da tarihi hamam arayanlara, 15. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilen ve 2009 yılında restorasyondan geçen Şengül Hamamı’nı önerebiliriz. Burası kadınlar ve erkekler için ayrı kısımları bulunan klasik tipte bir çifte hamam. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün sahip olduğu mekan şu anda özel olarak işletiliyor.
Neden gitmeliyim? Avrupa Birliği tarafından “Tarihi Miras Kapsamında Türkiye’de Örnek Hamam” seçilmiş olması, Şengül Hamamı’nın görülmeye layık bir tarihi yer yapmaktadır. Burası aynı zamanda ülkemizin en temiz ve güzel hamamlarından biri olarak da kabl edilmektedir.
Burası neresi? Ulu Önder Atatürk’ün ebedi istirahatgahı olan Anıtkabır, sadece Ankara’nın değil ülkemizin en önemli anıt yapısıdır. Atatürk’ün ve Türk milletinin gücünü ve yaptıklarını simgeleyecek şekilde bir anıtın ortaya çıkarılması için bir yarışma düzenlenmiş ve yarışmayı 49 proje arasından İTÜ Mimarları Prof. Emin Onat ve Doç. Orhan Arda’nın projesi kazanmıştır. Projenin inşası 1944-1953 yılları arasında tamamlanmıştır. Vefatının ardından Etnografya Müzesi’ne defnedilen Atatürk’ün naaşı, 10 Kasım 1953 senesinde törenle Anıtkabir’e taşınmıştır.
Türk ve Osmanlı mimarisinin birçok unsurundan örnekleri Anıtkabir’de görmek mümkün olmaktadır. Toplamda 750.000 metrekarelik bir alanı kaplayan kabrin önünde ise 10 adet sütun yükselmektedir. Atatürk’ün naaşının kenarlarında bulunan 81 vazoda ise Türkiye’nin 81 ilinden getirilen topraklar bulunmaktadır. Atatürk’ün kabri 905 metre yüksekliğindedir ve vefat ettiği 09.05 saatini temsilen tercih edilmiş bir yüksekliktir. Anıtkabir’de bunun gibi daha pek çok sayısal işaretler bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Atatürk dünyanın görmüş olduğu en önemli liderlerden ve ülkemizin kurtuluşa erişmesinde başrol oynayan askeri personellerden biridir. Bu nedenle her Türk mutlaka Anıtkabir’i ziyaret etmeli ve Ata’mıza olan saygısını göstermelidir.
Kaçırmayın! Anıtkabir’e geldiğinizde Aslanlı Yol’u incelemeyi ve Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’ni ziyaret etmeyi es geçmeyin. Aslanlı Yol’da bulunan toplam 24 aslan heykeli 24 Oğuz boyunu temsil etmektedir.
Burası neresi? 12 Eylül 2000 tarihinde ziyarete açılan Duatepe Anıtı; sınırlarında Sakarya Meydan Savaşı’nın izlerini taşıyor. Ankara’nın tarihi yerleri arasında önem taşıyan bu tepe, Mustafa Kemal Atatürk’ün atından düşerek kaburga kemiklerini kırdığı ve buna rağmen görevini sürdürmeye devam ettiği yer.
Neden gitmeliyim? Duatepe’nin 1921 tarihinde düşmandan ilk olarak geri alınan tepenin de Duatepe olduğu belirtiliyor. Anıt, Mustafa Kemal ile şahlanan Anadolu halkının özgürlük mücadelesinin betimlendiği önemli yerlerden biridir.
Burası neresi? Ankara’daki Sıhhiye Meydanı’nda 1974 yapımı Hatti Anıtı görülebilir. Bu anıtın aslı Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde korunuyor. Hattilere ait olan heykelin Eski Tunç Çağı’na ait olduğu düşünülüyor. Anıttaki boğa simgesinin gök tanrıyı temsil ettiği yönünde bilgiler var.
Neden gitmeliyim? Ankara’nın en önemli meydanlarından birinde bulunması ve şehrin antik dönemine dair bir simge olması nedeniyle Hatti Anıtı, Sıhhiye Meydanı’na geldiğinizde görmekten keyif alacağınız anıtlardan biridir.
Burası neresi? 7 ton ağırlığında, 4.30 metre yüksekliğinde bir heykel olan Mimar Sinan Anıtı; Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nin bahçesinde konumlanmış durumda. 1490 ile 1588 yılları arasında yaşayan ünlü mimar Mimar Sinan’ı kendine has giysileri ile canlandıran eser, Atatürk’ün vasiyeti üzerine hayata geçirilmişir. Heykel Türkiye Emlak ve Kredi Bankası aracılığıyla heykeltıraş Hüseyin Anka tarafından yapılmıştır.
Neden gitmeliyim? Ünlü mimar Mimar Sinan’a saygı mahiyetinde bu güzel heykeli görmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Tarihi bir bina olan Azize Tereza Kilisesi, 1915 yılında burada bulunan Fransız Koleji’nin yerine inşa edilmiş durumda. Mimari açıdan en büyük önem, 2002 yılında restore edilen şapele veriliyor. Hem tarihi hem de kültürel açıdan farklı bir deneyim için, Ankara’daki Katolikler adına önem taşıyan bu yere uğramayı düşünebilirsiniz. İbadet vakitleri Çarşamba 18.00 ve Pazar 11.30 olarak ilan edilmiş durumda.
Neden gitmeliyim? Tarihi açıdan çok fazla bir beklentiniz olmasın ancak sade ve sakin ortamıyla kısa bir süre de olsa uğranabilecek yerlerden biri. Yapı, aynı zamanda Ankara’da görebileceğiniz en özenli kiliselerden biridir.
Burası neresi? Ankara’daki Katolik kiliselerinden biri olan Meryem Ana Latin Katolik Kilisesi, şehirdeki kalabalık Pazar ayinlerinin yeri olarak da gösterilebilir. Ayinlerin dili İngilizce. Burası şehirdeki Vatikan Büyükelçiliği ile aynı çatı altında kabul ediliyor.
Neden gitmeliyim? Farklı bir deneyim yaşamak isteyenler için kilisede gerçekleştirilen ayinlerin ilgi çekici olabileceğini düşünüyoruz.
Burası neresi? Beş asırlık bir geçmişe sahip olduğu söylenen Çıkrıkçılar Yokuşu; Ankara’nın günden güne gelişen yüzüne ve her an artan gökdelenlerine inat tarihi simgeleyen bir değer. Burada ev tekstili satanlar, perdeciler, konfeksiyoncular ve tuhafiyeciler ağırlıkta diyebiliriz. Ancak her yanı saran esnaf kalabalığı içinde aradığınız diğer şeylerin büyük bölümünü de bulabiliyorsunuz.
Neden gitmeliyim? Her tür zevke hitap eden birçok farklı kategorideki ürünlerin satıldığı Çıkrıkçılar Yokuşu, otantik bir alışveriş deneyimi için mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri. Bölge, alışveriş yapmasanız bile gezmekten ve vakit geçirmekten keyif alacağınız bir yer.
Burası neresi? Ankara’nın turistik yerleri arasında tarihi dokusuyla ön plana çıkan ve yakın çevresi için şirin bir merkez olmayı sürdüren Beypazarı, çarşısı ile de gezilmeye değer. Buradaki esnafın ataları neredeyse 600 sene önce de aynı tezgahları işletiyordu desek belki de abartmış olmayız. Ankara’yı gezmek için en güzel zamanlar olan bahar aylarında çarşıda da vakit geçirebilirsiniz. Çarşıdan Beypazarı kurusu alanların sayısı hiç de az değil.
Neden gitmeliyim? Yorgan, deri, dokuma, terzi gibi birçok kaybolmaya yüz tutmuş zanaat dallarından dükkanları görebileceğiniz Beypazarı Çarşısı’nda Türk kültürüne dair birçok farklı ürün satın alabilirsiniz.
Burası neresi? Ankara’ya kadar gelmişken, Ankara’nın tarihi yerleri kapsamında geleneksel Türk evi özelliği taşıyan iki katlı, yarı ahşap Ayaş Evleri’ni de görmek isteyebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Ayaş’ın tarihi en az Türklerin Oğuz boylarına kadar uzanıyor diyebiliriz ve geçmişte Türklerin ne tür evlerde yaşadığını görmek için bu evleri ziyaret edebilirsiniz. Bu yerleşim her yıl Temmuz ayının ilk haftasında düzenlenen Dut Festivali ile daha da güzel bir hal alıyor. Bu festival Ankara’nın festivalleri arasında da kendisine güzel bir yer buluyor.
Burası neresi? “Yaşayan Müze” olarak anılan Beypazarı’nda evler de karakteristik öneme sahip. Her birinin çatı katı olan iki ya da üç katlı bu yapılar, Beypazarı’nın çarşısı ve müzesi ile birlikte aynı ziyaret kapsamında gezilebilir. Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden olan Beypazarı Evleri içinde yaşamın hala devam ediyor olması da evlerin ayrı bir öneme sahip olmasını sağlamaktadır.
Toplamda 3500 civarında ev bulunmaktadır ve bu evler 200 yıllık bir geçmişe sahiptir. 2000’li yılların başında başlatılan proje ile restore edilen evler Osmanlı dokusunu muhafaza ederek günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır.
Neden gitmeliyim? Kapı tokmağı detaylarına kadar muhafaza evler, Osmanlı ev mimarisini ve sokak yaşamını yakından görmek için Ankara’da mutlaka görülmesi gereken tarihi yerler arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Başkent ziyaretinizde, özellikle de Ankara gezisi yaparken, şehrin bir yerleşim bölgesi olmaya Altındağ’dan başladığını gözlemleyebilirsiniz. Bunun en güzel örnekleri de Hamamönü olarak adlandırılan ve 2007 yılındaki yenileme çalışmaları sonrası daha da güzelleşen bölgede görülebiliyor. Tarihi Hamamönü Evleri’nin geçmişi 1900’lü yılların başlarına kadar uzanmaktadır. Evler, caddeler, sokaklar, hem esnaf hem de sanatçılardan oluşan çarşılar görülmeye değer.
Neden gitmeliyim? 19. yüzyılın başlarındaki Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerini sunan Hamamönü Evleri, Hamamönü semtine gelenlerin kesinlikle incelemesi gereken yerlerin başında gelmektedir. Kamil Paşa Konağı, İshak Ağa Konağı, Karacabey Camii, Taceddin Cami gibi çok önemli tarihi yapılar da burasını Ankara’nın önemli tarihi yerleri arasında sokmaktadır.
Burası neresi? Atatürk Orman Çiftliği, Cumhuriyetin ilanının ardından 1925 senesinde temelleri atılan Ankara’daki görebileceğiniz en büyük yeşil yürüyüş alanlarından biridir. Burası Atatürk’ün bağışlamış olduğu bir arazi üzerinde şekillenmiştir. Çiftlik içinde ülkemizde eşine az rastlanır bir hayvan çeşitliliği bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Atatürk Orman Çiftliği muhteşem doğasının yanı sıra içinde bulunan Türkiye’nin En Büyük Hayvanat Bahçesi ile özellikle çocuklu aileler için Ankara’da mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır.
Kaçırmayın! Çiftlik içindeki muhteşem kokoreçin tadına bakmak için Çiftlik Cafe Kokoreç’i mutlaka ziyaret etmenizi öneriyoruz. Doğal ürünlerden satın almak için de dükkanı ziyaret edebilirsiniz.
Listemize ek tavsiye gezi noktalarını aşağıda yer alan yorumlar kısmından bizlerle paylaşabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…
Yorumları Gör
Cumhurbaşkanlığı Atatürk Müze Köşkü
cumhuriyetimizin önemli kararlarının alınıp, önemli görüşmelerinin yapıldığı bu köşk gerçekten mimarisi ile ve ahşap işlemeciliği ile gerçekten buram buram tarih kokuyor.
Özellikle her katın tavan bezemeleri ve süslemeleri bir hayli güzel. Gazi Mustafa Kemal'in kullanmış olduğu eşyaları burada görebilmek mümkün.
ancak ikinci katındaki odalar geziye açık değil ve bu odalarda herhangi bir tarihi sergide bulunmamaktadır. Bence böyle bir Köşk'ün bütün katları değerlendirilmeleri ve ziyarete açık olmalıdır diye düşünüyorum.
Teşekkürler
Altınköy de bu listeye eklenmesi gereken çok güzel bir yer
Merhaba Seda Hanım,
Altınköy, en kısa sürede editörlerimiz tarafından listemize eklenecektir.
İlginiz için teşekkür eder, keyifli günler dileriz.
Merhaba Seda Hanım,
Altınköy, listemize eklenmiştir :)
İlginiz için teşekkür eder, keyifli günler dileriz.
Ahi Elvan, Direkli ve Hacettepe camilerinin fotoları başka camilere ait.
Salih Bey yorumunuz için teşekkür ederiz.
Ahi Elvan ve Direkli Camii fotoğraflarını düzenledik ancak araştırmalarımız Hacettepe Camii'nin fotoğrafının doğru olduğuna kanaat getirdik. Bu konuda eğer elinizde yanlış olduğuna dair farklı bir fotoğraf paylaşırsanız gerekli incelemeleri yapabilir ve uygun gördüğümüz taktirde fotoğrafı seve seve güncelleriz.
Tekrardan teşekkür ederiz. Güzel bir gün geçirmeniz dileğiyle.