Çağlar boyunca varlığını sürdüren Viyana’nın geçmişi hakkında bilgi edinmek mi istiyorsunuz? Öyleyse Viyana tarihi yerler listemizi mutlaka okumalısınız.
Viyana tarihi hakkında; Viyana ve çevresinde gerçekleştirilen arkeolojik araştırmalar şehrin geçmişinin MÖ 25.000’li yıllara kadar, Neolotik döneme uzandığı görülmektedir. Biraz daha yakın tarihe gelecek olursak MÖ 5. yüzyılda Keltlerin Vedunia isimli şehri kurduğu görülmektedir. MÖ 15’de ise Romalılar bölgeyi ele geçirmiş ve burada Vindobona isimli bir askeri bölge oluşturmuştur.
Yıllar içinde bölgedeki Roma hakimiyeti zayıfladıkça Viyana birçok defa el değiştirmiştir. Ostarrichi olarak adlandırılan bölgenin adı zamanla Österreich ve Avusturya adını almıştır. Babenberg Hanedanı’nın 1146’da bölgede varlığını göstermesi ile şehir ticari anlamda önemli bir merkez olmuş ve zenginleşmiştir.
Babenberglerden sonra bölgede hakim olan Habsburglar burada 600 yıldan fazla bir süre önemli bir imparatorluk kurmuştur. Habsburgların Macaristan’ı da ele geçirmesinin ardından şehir, 1556 senesinde Avusturya-Macaristan’ın başkenti olmuştur. 1529 ve 1683 senesinde Osmanlılar tarafından işgal edilse de ele geçirilememiştir.
1848 Devrimleri esnasında Francis Joseph imparator olmuştur. Bu dönemde şehir, modernleşme noktasında büyük adımlar atmıştır ve dünyanın en büyük şehirlerinden biri olmuştur. Birinci Dünya Savaşı ise şehrin gelişimine büyük köstek olmuştur.
1920’li yıllarda faşizm şehri kuşattı. 1945’te ise Sovyet birlikleri bölgeyi Nazi etkisinden kurtarmıştır. Etkileyici mimarisi ile dikkat çeken Viyana, 2001 senesinde UNESCO Dünya Mirası Sit Alanı olarak tescillenmiştir.
Viyana’nın en ünlüleri; Viyana özellikle saraylarıyla biliniyor. Hofburg Sarayı, Shönbrunn Sarayı, Belvedere Sarayı gibi önemli mimari yapılar mutlaka görülmesi gereken noktaların başında gelmektedir.
Viyana gezi tavsiyesi; Vaktiniz olursa Musikverein’de mutlaka bir klasik müzik konserine gidin. Demel Cafe mutlaka uğramalı ve muhteşem lezzetlerinin tadına bakmalısınız. Kesinlikle sizin için farklı bir yeme içme deneyimi olacaktır. Budapeşte‘ye de mutlaka uğramanızı öneriyoruz çünkü Viyana ile arası otobüs yolculuğuyla sadece 3 saat sürüyor ve Budapeşte de görülmeye değer bir şehir.
Budapeşte geziniz için okumanızı öneriyoruz: Budapeşte gezilecek yerler
Müzekart; Vienna City Card, Vienna Pass veya Vienna Flexi Pass seçeneklerinden birin tercih ederek Viyana gezisi sırasında çeşitli etkinliklere ve müzelere ücretsiz ya da indirimli bir şekilde giriş ve katılma şansına sahip olabilirsiniz.
Burası neresi? Viyana Devlet Opera Binası, dünyadaki en büyük ve görkemli opera binalarından biri olarak kabul edilmektedir. Yılda 300’den fazla gösteriye ev sahipliği yapan bina, şimdiye kadar dünyanın birçok önemli sanatçılarını ağırlamıştır. Binanın geçmişi ise ilk gösterinin sahnelendiği 1625 yılına kadar uzanmaktadır.
Günümüzdeki bina Fransız Erken Rönesans tarzıyla 1861 ile 1869 yılları arasında inşa edilmiştir. 110 sanatçıyı aynı anda ağırlayabilen sahneye sahip olan binada 2211 seyirci aynı anda gösteri izleyebilmektedir. Bu muhteşem tarihi bina aynı zamanda Viyana Filarmoni Orkestrası’na da ev sahipliği yapmaktadır.
Neden gitmeliyim? Müzikle ilgiliyseniz muhteşem bir konser salonu olan Wiener Musikverein’i ve Haus der Musik’i de mutlaka görmelisiniz. Haus der Musik içinde etkileşimli bir şekilde müzikle ilgili farklı bir bakış açısına sahip olma fırsatını yakalayabilirsiniz.
Burası neresi? Neo-Gotik tarzda inşa edilmiş olan bu muhteşem bina, günümüzde hala şehrin idari merkezi olarak görevini sürdürmektedir. Binanın inşası 1883 senesinde tamamlanmıştır ve mimari Friedrich Schmidt’tir. Binanın kemerli avlusu özellikle yaz aylarında birçok konser ve etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır.
Hanedan Odaları, Şehir Senatosu Odası, Belediye Başkanı’nın resepsiyon odası, Meclis Salonu’na giden etkileyici iki büyük merdiven Belediye Binası turlarının en önemli duraklarını oluşturmaktadır. Bina 113 bin metrekarelik bir kullanım alanına sahiptir ve 1575 odası bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Neo-Gotik tarzın en güzel örneklerinden biri olması nedeniyle bu güzel mimari yapıyı Viyana tarihi yerler listenize almanızı öneriyoruz. Binanın önündeki meydanda her daim gerçekleşen sportif, kültürel ve sanatsal etkinlikler de burasını daha cazip kılmaktadır.
Kaçırmayın! Bina içinde aynı zamanda Viyana Şehir Kütüphanesi de bulunmaktadır. Vaktiniz olursa bu kütüphaneyi de görebilirsiniz.
Burası neresi? 1707 senesinde inşa edilmiş olan Dorotheum, dünyanın en eski müzayede evi olarak kabul edilmektedir. Bina, Neo-klasik tarzda inşa edilmiş oldukça şık bir yapıdır.
Neden gitmeliyim? Dorotheum içinde çeşitli yüzyıllarda müzayedede satışa çıkarılmış birçok farklı sanat eserleri, antikalar ve mobilyalar sergilenmektedir.
Burası neresi? Viyana’nın etkileyici ulusal tiyatrosu Burgtheater, uzun süredir sergilenen Almanca oyunlar ve performanslar ile biliniyor. Tiyatro, İmparator II. Joseph tarafından 1776 senesinde kurulmuştur. 1945’te bombalamalar ve yangın nedeniyle yıkılmasının ardından, 1955’te yeniden açılmıştır ve o günden sonra da ülkenin en önemli tiyatro salonu olarak görev yapmaya devam etmiştir.
Neden gitmeliyim? Büyüklüğü ve sahnelenen performanslarının yanı sıra, burası etkileyici dış cephesindeki muhteşem dekoratif figürleri, sahneleri ve büstleriyle de görülmeye değer yapılardan biridir. Fransız Barok tarzında zengin bir dekorasyona sahiptir ve Gustav ve Ernst Klimt’in freskleriyle bezeli merdivenden oluşan iç mekanı da hayli etkileyicidir. Tiyatro içinde rehberli turlar da düzenlenmektedir.
Burası neresi? 1918 senesinden bu yana parlamentoya ev sahipliği yapan parlamento binası, büyük boyutu ile oldukça etkileyicidir. Sütunları ile Yunan mimarisinin esintilerinin görülebildiği bina, 1883 senesinde, yaklaşık 10 yıllık bir süre içinde tamamlanmıştır. Binanın süslemelerinde çok sayıda mermer heykel ve kabartmanın yanı sıra I. Franz Joseph’in Avusturya’nın 17 halkına atfedilen anayasasını tasvir eden muhteşem oymalar göze çarpmaktadır.
Binada dikkat çeken diğer önemli şey ise miğfer ve mızrakla süslenmiş 4 metrelik devasa heykelle Tuna, Han, Elbe ve Moldau nehirlerinin simgelendiği Pallas Athene Çeşmesi’dir. Aynı zamanda bina ile ilgili çeşitli sunumların gerçekleştirildiği Ziyaretçi Merkezi de ilgi çekicidir ancak 2021 senesinde hala süren yenileme çalışmaları nedeniyle ziyaretler kısıtlanmış olabilir. Bu nedenle bu konu hakkında bilgi almanız faydalı olabilir.
Burası neresi? 18. yüzyılın zarif mimari eserlerinden biri olarak bizi karşılayan Schönbrunn Sarayı, aynı zamanda muazzam güzellikte bir parka da ev sahipliği yapıyor. Burası yılda ortalama 10 milyon civarında ziyaretçi ağırlayan, çok kapsamlı ve etkileyici bir mekan. Yapılar topluluğu uzun bir süre Habsburg Hanedanı tarafından yazlık saray olarak kullanılmıştır. Sarayın ismi “güzel bir bahar” anlamına gelmektedir.
Viyana’da tarihi yerler deyince ilk akla gelen yerlerin başında bu etkileyici saray geliyor. Saray içinde geçmişte İmparatoriçe Maria Theresa’nın kullandığı odalar da dahil olmak üzere toplamda 1400’den fazla oda bulunmaktadır. İmparator Franz Joseph’in ceviz odası ve yatak odası sarayın en ilgi çekici noktaları arasında bulunuyor.
Maria Theresa’nın odaları arasında bahçedeki dairelere ve kızları tarafından dekore edilmiş olan çiçekli sanat eserleriyle dolu muhteşem kahvaltı salonu mutlaka görülmesi gereken noktalar arasında bulunuyor.
Neden gitmeliyim? Muhteşem sarayın yanı sıra Schönbrunn Bahçeleri ve Parkı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen çok önemli bir duraktır. Geniş manzaralara sahip bahçeler Barok tarzdadır ve Viyana’da mutlaka görülmesi gereken tarihi yerler arasında bulunmaktadır. Bahçeleri gezmenin Viyana’da ücretsiz yapılacak şeylerden biri olması da burasını cazip kılan detaylardan biridir. Labirente ve bazı binalara giriş için ise ücret vermeniz gerekiyor.
Kaçırmayın! Eğer çocuklu bir gezinseniz Çocuk Müzesi’ni ziyaret edebilir ve çocuğunuzu prens ya da prenses gibi giydirerek hatıra fotoğrafı çektirmeyi ihmal etmeyin.
Burası neresi? Viyana’nın önemli Barok yapılarından biri de Belvedere Sarayı’dır. Burası Yukarı Belvedere ve Aşağı Belvedere şeklinde iki binadan oluşmaktadır. Kompleks Prens Eugene için inşa edilmiştir. Sarayın inşasına 1700 yılında başlanmış ve 1716 senesinde Aşağı Belvedere’nin yapımı tamamlanmıştır. Yapının mimarı ise Lucas von Hildebrandt’tır. Yukarı Belvedere’nin tamamlanması da 1724’te gerçekleşmiştir.
Yukarı Saray’daki heykeller, zemin kattaki salon ve zengin freskleri burasını cazip kılan başlıca unsurlardır. Aynı zamanda etkileyici bir tören merdiveni de dikkat çekmektedir. Aşağı Saray’da ise dönem heykellerinden oluşan tarihi heykel koleksiyonun yanı sıra zengin tavan freskleri ile ünlü iki katlı Marble Hall görülmeye değer yerler arasında bulunuyor.
Aynı zamanda Kış Sarayı, Saray Ahırları, iki sarayı birbirine bağlayan Belverede Bahçeleri ve çeşmeleri de saray kompleksinin görülmeye değer diğer noktaları arasında bulunmaktadır. Bahçelerin peyzajını Dominique Gerard isimli Parisli bir bahçıvan gerçekleştirmiştir.
Neden gitmeliyim? Belvedere Sarayı mimari açıdan ziyaretçilerine zengin bir şölen sunuyor ve önemli tarihi olaylara tanıklık etmesi burasını Viyana tarihi açısından da önemli kılıyor. Bunun yanı sıra Saray içinde bulunan Österreichische Galerie Belvedere 12. yüzyıldan 16. yüzyıla kadarki döneme ait zengin ve heykel koleksiyonunu içermektedir. Bu görkemli sanat müzesi içinde Avusturya’nın en önemli sanatçılarından biri olan Gustav Klimt’e ait The Kiss isimli sanat eseri mutlaka görülmelidir.
Burası neresi? Hofburg Sarayı, Viyana’nın meşhur tarihi yerleri arasında bulunmaktadır ve şehre gelenlerin mutlaka görmesi gereken bir noktadır. Geçmişi 13. yüzyıla uzanan yapının ilk olarak müstahkem bir kale olduğu biliniyor. 2600’den fazla odası bulunan saray, 59 dönümlük bir alanı kaplıyor ve dünyanın en büyük saray komplekslerinden biri olarak kabul ediliyor. Yapı, I. Dünya Savaşı sonuna kadar Avusturya hükümdarlarının ikamet yeri olarak değerlendirilmiştir.
Yapıda, inşasından bu güne çeşitli eklemeler ve çıkarmalar yapıldığından Gotik, Rönesans, Barok, Rokoko gibi farklı mimari tarzların izleri görülebilmektedir. Kompleksin en eski bölümü olan Kraliyet Şapeli, sarayın yapıldığı ilk zamanlardan kalmadır ve günümüzde ziyaret edilebilmektedir.
İmparatorluk Odaları, Sisi Müzesi ve Gümüş Koleksiyonu için ziyaretçilere ayrı ayrı ziyaret etme olanağı sunulmaktadır:
İmparatorluk Odaları: içindeki Franz Joseph Apartments değiştirilmeden kalan önemli kısımlar arasında bulunuyor. Zengin dekoru ve Herkül’ü temsil eden sanat eserleri öne çıkan özellikleri arasındadır. Yemek odası ile enfes duvar halıları da görülmesi gereken yerlerdendir. Büyük Seyirci Odası, Muhafız Odası ve Oturma Odası da önemli yerler arasında bulunuyor.
Sisi Müzesi: Burası İmparatoriçe Elisabeth’e adanmıştır ve 19. yüzyılın lüks yaşamına etkileyici bir bakış sunmaktadır. Kendisine ait 300’ün üzerinde şahsi eşyası görülebilmektedir. Büyüleyici eşyalar arasında 16 yaşındayken Münih‘ten Avusturya’ya taşınırken giymiş olduğu elbisenin bir kopyası, vaftiz cübbeleri gibi etkileyici parçalar da bulunuyor.
Gümüş Koleksiyonu: Törenlere kullanılan ve günlük kullanılan takımları içeren koleksiyon 7000’den fazla parçaya sahiptir. 18. yüzyıla ait Doğu Asya porselenleri, Franz Joseph’in resmi akşam yemeklerinde kullanılan takımlar gibi önemli parçalar da bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Viyana İmparatorluk Hazinesi, Gümüş Koleksiyonu gibi önemli bölümlere sahip olan Horburg İmparatorluk Sarayı, şehre gelenler için önemli bir cazibe merkezidir.
Burası neresi? Viyana’daki önemli saraylardan biri olan Winterpalais, şehrin ünlü Inner Satdt semtindeki Barok tarzda inşa edilmiş bir yapıdır. Savoy Prensi Eugene burasını kışlık ikamet yeri olarak kullanmıştır. 1695 ile 1700 yılları arasında Jahann Bernhard Fischer Von Erlach tarafından tasarlanarak hayata geçirilmiş bir projedir.
Kışlık sarayın iç kısmı muhteşem bir şekilde tasarlanmıştır. Her bir sarayında Barok mimarisinin yansıması olarak varaklı ve gösterişli süslemelere yer verilmiştir. 1738 senesinde İmparatoriçe Theresa tarafından saray satın alınmıştır.
Burası neresi? Muhteşem müzelerden ve galerilerden sonra küçük bir alışveriş kaçamağı yapmak istiyorsanız sizi bu sevimli caddeye davet ediyoruz. Stephansplatz’ı Ring’deki Staatsoper’a bağlayan ve Karlsplatz’da sonlanan cadde, yayalara özeldir ve ıhlamur ağaçları, kaldırımdaki keyifli kafeleri, şık mağazaları ve butikleri ve güzel alışveriş pasajları ile herkesi memnun edebilecek bir yer.
Bugün caddede gördüğünüz binaların büyük çoğunluğu 18. yüzyıldan kalmış olsa da Malta Kilisesi, sokağın önemli bir ticaret merkezi olarak kabul gördüğü 13. yüzyıldan kalma daha eski ve tarihi bir yapıdır. Caddedeki diğer önemli tarihi binalar arasında 1698 yılında yapılmış olan Palais Esterhazy bulunuyor ve şu anda lüks giyim mağazalarına ev sahipliği yapmaktadır. 1739’da Georg Raphael Donner tarafından şehrin bilge yönünü yansıtmak amacıyla yaptığı Donner Çeşmesi de caddenin önemli sembolleri arasında bulunuyor.
Neden gitmeliyim? Hem Viyana tarihi için önemli yapıları incelemek hem de kısa, keyifli bir alışveriş zevki yaşamak için bu cadde tam biçilmiş bir kaftan…
Burası neresi? Bognergasse ve Naglergasse arasında bulunan Am Hoff Meydanı, Viyana’nın en çok ziyaret edilen tarihi yerleri arasında yer almaktadır. Tarihi açıdan önemli olması ise Orta Çağ’dan günümüze kadar varlığını korumuş önemli bir meydan olmasından gelmektedir.
Kare formda bir meydan olan Am Hof, çevresinde sivil yapılardan tutun da 14. yüzyıldan kalma tarihi kiliselere kadar birçok tarihi yapıya ev sahipliği yapmaktadır.
Neden gitmeliyim? Tarih meraklıları için muhteşem bir hazine niteliğinde olan Am Hof Meydanı, Kirche am Hof Kilisesi ve Palais Collalto gibi kaçırılmaması gereken tarihi duraklarıyla kesinlikle Viyana tarihi yerler listenize dahil etmeniz gereken bir yer.
Kaçırmayın: Noel ve Paskalya zamanlarında şehirde bulunursanız Meydan’da kurulan etkileyici pazarları da ziyaret etmenizi öneriyoruz. Özellikle el sanatlarından hatıralık ve hediyelik eşyalar satın almayı ihmal etmeyin.
Burası neresi? Stephanplatz, Viyana şehir merkezinde bulunan en önemli meydanlardan biridir. Burası sadece şehrin merkezi olmakla kalmıyor; aynı zamanda şehir halkı için tarihi açıdan da önemli bir konumda bulunuyor. İnsanların buluşma noktası olarak değerlendirdiği bu meydanda çok keyifli zamanlar geçirebilir ve eğlenceli geziler planlayabilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Stephanplatz’ı cazip kılan detayların başında şehrin tam merkezi bir konumu olması geliyor. Bu da Viyana’daki meşhur tarihi yerler için ulaşım açısından büyük kolaylık sağlamaktadır. Başta Aziz Stephan Katedrali olmak üzere önemli tarihi yapılar ve alışveriş yapmak için sahip olduğu büyük potansiyel nedeniyle burasını mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Burası neresi? Viyana Sanat Tarihi Müzesi ile Habsburg Kraliyet Ailesi’ne ait muhteşem sanat koleksiyonuna ait sergiyi görme şansına sahip olabiliyorsunuz. Müze içinde Raphael, Titian, Bellini, Caravaggio ve Vermeer gibi önemli sanatçıların tablolarının yanı sıra Velazquez’in portreleri de yer almaktadır. Müze içinde özellikle Rönesans, Barok ve Flaman tarzdaki resimler dikkat çekicidir.
Bu zengin koleksiyonun sergilendiği müze binası 1891 yılında inşa edilmiştir. Binanın özellikle kubbe kısmı ve merdiveni görenleri kendisine hayran bırakmaktadır. Binanın hemen karşısında ikizi olan Doğa Tarihi Müzesi yer almaktadır. Her iki bina da İmparator Franz Joseph döneminde tamamlanmıştır.
Neden gitmeliyim? Viyana’nın ve Avusturya’nın en zengin sanat koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan Sanat Tarihi Müzesi, Viyana’da görülmesi gereken tarihi yerler arasında bulunuyor. Koleksiyonun zenginliği nedeniyle burayı tam anlamıyla ziyaret edebilmeniz için geniş bir zaman dilimi ayırmanız gerekiyor.
Burası neresi? Askeri Tarih Müzesi, 1600’lü yıllardan 1950’lere kadar olan aralıktaki döneme ait Avusturya ordusu ile ilgili etkileyici bir koleksiyona ev sahipliği yapmaktadır. Aynı zamanda Arsenal Müzesi olarak da adlandırılmaktadır.
Bu dikkat çekici koleksiyon, şehre gelenler tarafından genellikle göz ardı edilse de, özellikle muhteşem silah koleksiyonuyla sizi etkilemeyi başaracaktır. Binanın muhteşem mimarisinin keyfini çıkarmayı da ihmal etmeyin.
Neden gitmeliyim? Askeri tarihe meraklı olun ya da olmayın, Avusturya’nın savaş tarihiyle ilgili bilgi edinmek için bu güzel müzeyi ziyaret etmelisiniz. Ziyaretiniz boyunca tüfeklerden toplara, tanklara ve eski uçaklara kadar çok çeşitli savaş nesnelerini görebilirsiniz.
Burası neresi? Modern sanatın birçok önemli büyük ismi Albertina Müzesi’nde birkaç farklı eserle temsil edilmektedir. Picasso, Cezanne, Magritte, Klimt, Münter müzede eserleri bulunan sanatçılardan yalnızca birkaçıdır.
Şehrin en özel sanat müzelerinden biri olan Albertina’da 1 milyondan fazla sanat eseri ve 65 binden fazla çizim bulunuyor. Eserlerin büyük çoğunluğu 17. yüzyıldan kalma görkemli bir sarayın duvarlarında sergilenmektedir. Bir diğer kısmı ise Albertina Modern isimli diğer binada bulunuyor. Müze içinde kalıcı sergilerin yanı sıra geçici sergiler de ziyaretçiler tarafından görülebilmektedir.
Neden gitmeliyim? Viyana’da sanata, sanat tarihine ve sanatçıya verilen önemi görmek için Albertina, Viyana tarihi yerler listenize mutlaka eklemeniz gereken yerler arasında bulunuyor.
Burası neresi? Viyana’daki büyüleyici müzelerden olan Doğa Tarihi Müzesi içinde özellikle Dinozor Salonu ve Göktaşı Sergisi büyük ilgi görmektedir. Göktaşı Sergisi dünyanın en büyüğü olma özelliğini taşımaktadır ve 2010’da Mars’tan Fas‘a düşen Tissint isimli göktaşı da burada görülebilmektedir.
1889 senesinde inşa edilen müze binası, başlı başına bir sanat eseri özelliği taşımaktadır. Bilhassa ana merdiven üstündeki tavan resimleri oldukça ilgi çekicidir. Müzeye yeni eklenen bir özellik olan Dijital Planetaryum ise müzenin modern yüzünü simgelemekte ve burasını daha da ilgi çekici kılmaktadır.
Neden gitmeliyim? Müze içinde 39 adet sergi salonunda insanlığın tarihi ve gelişimi hakkında kapsamlı bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Müzedeki en can alıcı eser ise MÖ 28 bin yılına kadar uzanan bir geçmişe sahip olan Willendorf Venüsü isimli heykelciktir.
Burası neresi? Viyana’da Yahudi nüfusu azımsanmayacak kadar fazla. Hem Yahudi varlığını kutlamak hem de Yahudi tarihini anmak amacıyla 1986 senesinde kurulmuştur. Judenplatz ve Dorotheergasse’de, iki farklı yerde bulunan müze, Avusturya’daki Yahudi kültürünü ve dinini tanıtmak için yüzyıllar öncesinden günümüze kadarki dönemle ilgili sergilere ev sahipliği yapmaktadır.
Judenplatz konumundaki müzede şehirdeki Yahudilerin sosyal, kültürel ve dini yaşamlarına ilişkin döşenmiş evler görülebiliyor. Sanat ve fotoğraf koleksiyonları da bulunmaktadır. Burada aynı zamanda otantik bir Ortaçağ Sinagogu da görülebilmektedir.
Dorotheergasse konumunda bulunan müzede ise II. Dünya Savaşı sonrası dönemde Yahudi yaşamıyla ilgili eserler bulunuyor. Burada aynı zamanda bir cafe ve kitapçı da bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Yahudi tarihi ile ilgili merakınız varsa ve Yahudilerin kültürünü, dinini daha yakından tanımak istiyorsanız bu müze grubunu listenize dahil etmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Psikoloji dünyasının en önemli isimlerinden Sigmund Freud’un anısına 1971’de kurulan müze, ünlü düşünürün hayatına büyüleyici bir bakış sunmaktadır. Müze, Freud’un 1891 senesinde taşındığı ve 47 yıl yaşadığı evde bulunmaktadır. Müze içinde psikanaliz tarihi ile ilgili pek çok oda ve sergi yer almaktadır.
Müzenin kütüphanesinde Freud’un el yazısıyla yazmış olduğu önemli çalışmalar da bulunmaktadır. Müze içinde aynı zamanda Freud’a ait kişisel eşyalar, antika koleksiyonu ve bir de modern sanat koleksiyonu görülebilmektedir.
Neden gitmeliyim? Freud’un eserlerini, hayatını ve psikanalizle ilgili düşüncelerini anlamak ve onu daha yakından tanımak isterseniz Viyana müzeleri içinde buraya mutlaka zaman ayırmalısınız.
Burası neresi? Mozart, Viyana’da çeşitli farklı adreslerde yaşamıştır ve Viyana’nın sembol isimlerinden biri olmuştur. Ünlü besteci 1784-1787 yılları arasında bu evde yaşamıştır ve burası, bestecinin yaşamış oluğu ayakta kalan tek yapı olma özelliğini taşımaktadır. Bina 17. yüzyılda inşa edilmiştir.
Bina, 2004 yılında tamamen yenilenmiş ve doğumunun 250. yıldönümü olan 27 Ocak 2006’da ziyarete açılmıştır. Bestecinin hayatına adanmış olan müzede sanatçının eserleri ve hayatı hakkında çeşitli sergiler sergilenmektedir. Birinci katta dört büyük ve iki küçük oda ile bir mutfak bulunmaktadır. Odalarda bestecinin giymiş olduğu ayakkabılar ve kıyafetler görülebilmektedir.
Neden gitmeliyim? Mozart hakkında bilgi edinmek isteyen sanata ve tarihe meraklı ziyaretçiler için şehrin en uygun ziyaret noktalarından biri kesinlikle burasıdır. Sanatçı, en iyi bestelerini burada kaleme almış ve hayatının en mutlu zamanlarını bu binada yaşamıştır.
Burası neresi? Viyana’nın en önemli kiliselerinden biri olan Aziz Stephen Katedrali, Gotik mimarisi ile dikkat çekmektedir. Kilise, 1722 senesinden bu yana Başpiskoposluğun katedral kilisesi olarak kullanılmaktadır. Katedralin, Viyana’daki en önemli tarihi yapılardan biri olmasının nedeni, Avusturya tarihi içinde birçok önemli olaya tanıklık etmiş olmasıdır. Kırmızı kiremitli çatısı ise onu şehrin en spesifik yapılarından biri haline getirmiştir.
Viyana’nın tarihi şehir merkezinde bulunan Aziz Stephen Kilisesi, ilk olarak 12. yüzyılda Romanesk bir kilise olarak inşa edilmiştir. 13. yüzyılda ise yerini Geç Romanesk tarzındaki bir kiliseye bırakmıştır. Kiliseye 14. yüzyılda koro, Aziz Tirna ve Aziz Catherine şapelleri eklenmiştir. 15. yüzyıla ise Güney Kulesi ilave edilmiştir.
17. ile 19. yüzyıllar arasında katedraldeki düzenlemeler devam etmiştir. II. Dünya Savaşı’nın ardından kilise yeniden inşa edilmiştir. Aziz Stephen Katedrali, muhteşem şehir manzaraları sunan kuleleri ile ünlüdür ve 136 metre yüksekliğe sahiptir. Kilisenin dış cephesindeki karmaşık heykellerle oluşturulmuş görünüm da hayli dikkat çekicidir.
Neden gitmeliyim? Mimari açıdan insanı etkileyen Aziz Stephen Katedrali, Viyana katedralleri içinde çok önemli bir yere sahiptir. 343 basamakla çıkılan Güney Kulesi (Steffl) içindeki gözetleme kulesine ise asansörle çıkılmakta ve ziyaretçilerine muazzam bir manzaranın tadını çıkarma imkanı sunmaktadır.
Burası neresi? Aziz Charles Borromeo, veba zamanlarında umut beslenen azizlerden biri olmuştur ve kilise de ona adanmıştır. VI. Charles zamanında şehir 1713 senesinde meydana gelen veba salgınından kurtulduktan sonra kilisenin inşasına başlanmıştır. Johann Bernhard Fischer von Erlach tarafından yapılan kilise, mimarın ortaya koyduğu en büyük eser olarak kabul edilmektedir.
Viyana’daki en özel Barok dini yapılardan biri olan kilise, inşasına başlanmasının ardından 24 yıl sonra, 1737 senesinde tamamlanmıştır. Kilisenin kubbesi 72 metredir ve kilisenin görkemi ile bütün oluşturmaktadır. Kubbenin yanlarında iki tane 33 metrelik kule yükselmektedir. Sarmal bir yapıya sahip kulelerde Aziz Charles’in hayatı tasvir edilmiştir.
Kilisenin iç kısmına gelindiğinde Aziz Cecilia’n etkileyici freskleri göze çarpmaktadır. Kilise içinde düzenli olarak koro konserleri gerçekleştirilmektedir. Kilisedeki mermer taş işçiliği, duvar resimleri, rölyefler ve heykeller burasını turistler için tam bir cazibe merkezi haline getirmektedir.
Neden gitmeliyim? Aziz Charles Kilisesi hem iç tasarımı hem de dış tasarımı ile Viyana’nın en ilgi çekici kiliselerinden biridir. Etkileyici mimarisi ve dekorasyonunun yanı sıra küçük bir de müzesi bulunuyor. Asansörle çıkılan kubbenin tepesinden ise harika freskler incelenebilmekte ve civardaki Künstlerhaus ve Musikverein gibi muhteşem binaların manzarası seyredilebilmektedir.
Kaçırmayın! Kilisenin önünde güzel bir bahçe ve bahçe içinde de keyifli bir havuz bulunmaktadır. Dilerseniz ziyaretinizden sonra bu bahçede dinlenebilir ve huzurlu ortamın tadını da çıkarabilirsiniz.
Burası neresi? Fransisken Kilisesi, 17. yüzyılda inşa edilmiş bir Roma Katolik kilisesidir. Burası aynı zamanda Aziz Jerome Kilisesi olarak da bilinir. Bir Rönesans cephesine sahip olması ile benzersiz olan kilisenin iç mekanındaki Barok detaylar da dikkat çekmektedir.
1707 senesinden kalma Yüksek Sunak ve 1550 senesinden günümüze taşınan önemli bir eser olan Maddonna and Child isimli çalışma kilisenin en önemli hazineleri arasında bulunmaktadır. Aynı zamanda Baltalı Madonna olarak bilinen resim de kilisedeki ilgi gören sanat eserlerinden biridir.
Burası neresi? Meryem Ana’ya adanmış olan Capuchin Kilisesi, Habsburg Hanedan üyeleri için son dinlenme yeri olarak da görev yapmaktadır. Burada 1633’ten bu yana yaşamış neredeyse bütün Avusturya imparatorları gömülüdür. Mezarlar kronolojik bir sıraya göre düzenlenmiştir. Mezarların buraya gömülmesi 1619 senesinde ölen İmparator Matthias ile başlamıştır. 1618’de ölen İmparatoriçe Anna da gene buraya gömülmüştür. Günümüzde hanedan üyelerinin buraya gömülme geleneği hala devam etmektedir ve törenler de bu kilisede gerçekleştirilmektedir.
Neden gitmeliyim? Capuchin Kilisesi içinde 150 civarında lahit yer almaktadır ve bir mezarlık olmasının ötesinde adeta bir sanat müzesi kıvamındadır. Gömülen kişilerden 12’si imparator ve 19’u imparatoriçedir. Kilise nispeten küçük olmasına karşın Avusturya tarihi için çok önemli hükümdarların burada gömülü olması burayı çok ilgi çekici bir yer haline getirmektedir.
Burası neresi? Etkileyici Barok iç tasarıma sahip olan Aziz Peter Kilisesi, 18. yüzyılda inşa edilmiştir. Kilisenin bulunduğu yerde daha öncesinde 8 ile 11. yüzyıllar arasında inşa edildiği düşünülen bir Roma kilisesi bulunuyordu. Kilise bir dini mekan olmasının yanı sıra çoğu ücretsiz olan birçok konsere ev sahipliği yapmaktadır. Kilisenin özellikle muhteşem fresklere sahip kubbesi dikkat çekmektedir.
Neden gitmeliyim? Kilise çevresinde çoğu 18. ve 19. yüzyıldan kalma birçok tarihi bina yer alıyor. Bu da gezginler için muhteşem fotoğraflar çekebilecekleri yerler anlamına gelmektedir. Burası aynı zamanda Viyana’daki en eski ikinci kilise konumunda olması nedeniyle önemli bir yere sahiptir.
Burası neresi? Kilise ilk olarak Tuna’daki balıkçılar tarafından 880 senesinde ahşap bir yapı olarak inşa edilmiştir. Zaten ismi de buradan gelmektedir ve anlamı “Nehir Kıyısındaki Maria” anlamına gelmektedir. 1394-1414 yılları arasında taştan yeniden inşa edilmiştir. Günümüzde Viyana’da ayakta kalmayı başarmış birkaç Gotik yapıdan biridir.
1805 senesinde Napolyon tarafından silah ve atlar için bir depo ve ahır olarak kullanılmıştır. İç mekandaki yüksek tonozlu etkileyici Gotik tavan ve vitray çalışmaları oldukça ilgi çekicidir. 56 metre yüksekliğindeki heybetli kulesi de hemen dikkat çekmektedir. 18. yüzyılda hayli kötü durumda olan kilise, 1930 yılında restore edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Gotik mimarisinin nadide örneklerinden biri olması nedeniyle Viyana kiliseleri içinde özel bir yere sahiptir. Yalnız şehirdeki diğer kiliselerden uzak bir konumda bulunduğundan burasını görmek istiyorsanız ziyaretinizi ona göre şekillendirmeniz faydalı olacaktır.
Burası neresi? 1000 yıldan daha uzun bir zamandır varlığını sürdüren kilise, muhtemelen Viyana’daki en eski kilise olma özelliği taşımaktadır. Kilisenin 8. ya da 9. yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir. Romanesk tasarımıyla dikkat çeken kilise, günümüzde de cemaatin ibadet için geldiği bir yer olarak değerlendirilmektedir. Aziz Rupert Tuna’da tuz ticareti yapanların koruyucu azizi olduğundan kilisenin tacirler açısından önemi büyüktür.
Şehir merkezinde bulunan Aziz Rupert Kilisesi, barların ve restoranların olduğu bir konumdadır. Bina eski şehir surlarının ayakta kalabilen birkaç parçasından birinin üzerinde yükselmektedir. Kilisenin çevresindeki evlerin çoğu 19. yüzyıldan kalma olduğundan kilise, bu yapılar arasında faklı olduğunu hemen belli etmektedir.
Neden gitmeliyim? Kilisenin merkezi bir konumda olması, onu fazla zahmete girmeden ziyaret etme imkanını sağlamaktadır. Burası aynı zamanda şehrin en eski kilisesi olarak bilindiğinden Viyana kiliseleri içinde kesinlikle zaman ayrılması gereken bir yerdir.
Burası neresi? 1862 senesinde kurulmuş olan bu büyük park, yaklaşık 28 dönümlük bir alanı kaplamaktadır. Parkın tasarımı ise belediyedeki ilk bahçıvan Rudolf Siebeck tarafından yapılmıştır. Oldukça bakımlı ve huzur veren bir ortamı bulunan parkın içinde yeşil alanlar, süs havuzları, heykeller, yürüyüş yolu ile muazzam bir parktır.
Neden gitmeliyim? Bu güzel parkın huzurunu hissetmek için ayırabileceğiniz fazladan birkaç saatiniz varsa buraya mutlaka uğramalısınız.
Kaçırmayın! Parkın en çok ziyaret edilen ve fotoğrafı çekilen yerlerinden olan Johan Strauss’un altın kaplamalı bronz heykeli, parka gelenlerin kesinlikle görmesi gereken noktaların başında gelmektedir.
Burası neresi? Anıt, 1679 senesinde meydana gelen büyük veba salgının ardından dikilmiştir. Barok mimari esintilerinin görüldüğü anıt, Viyana’nın ara sokaklarında dikkat çeken önemli bir yapıdır. Anıtın yapılma sözü İmparator Leopold tarafından salgının bitmesi üzerine verilmiştir. Sütunda İmparator Leopold diz çökmüş bir şekilde altındaki meleklerle ve kutsal üçlü tarafından tutulmaktadır.
Anıtın yerinde daha önce basit bir sembol yapı bulunmaktaydı. Şu anki görkemli anıt ise 69 fit yüksekliğinde ve oldukça etkileyici bir yapıdır. Anıt üzerinde birçok farklı ayrıntı çok ince bir şekilde ele alınmıştır.
Neden gitmeliyim? Veba salgını bazı kaynaklara göre Viyana’da 75 bin kişinin canını aldığı rivayet edilmektedir. Viyana tarihi için bu kadar önemli bir olayın bitişinin anısına yapılmış olan bu güzel anıt da Viyana gezisi planlayanların görmesi gereken anıtlardan biridir.
Burası neresi? Sovyet Savaş Anıtı, II. Dünya Savaşı esnasında hayatını kaybetmiş olan 17 bin Sovyet askerinin anısına dikilmiştir. Büyük bir mermer sütunun üstünde siyah bir asker ve altın rengi kalkanı dikkat çekmektedir. Kızıl Ordu, 1945 senesinde şehri Almanlardan kurtardıktan sonra dikilmiştir.
Neden gitmeliyim? Eğer II. Dünya Savaşı tarihine meraklıysanız şehir turunuz esnasında bu önemli anıtı da inceleyebilirsiniz.
Burası neresi? Binicilik okulunun geçmişi İmparator II. Maximillian’a kadar uzanmaktadır. Okul, 1562 senesinde İmparatorun Lipizzaner atlarını sosyete tanıtması ile resmi olarak kurulmuştur. Burası bugün Viyana gezilecek yerler listesinin en önde gelen cazibe merkezlerinden biridir. Burası 1735 tarihinden bu yana Hofburg Sarayı’nın arazisi içinde bulunuyor ve muhteşem binicilik gösterilerine ev sahipliği yapıyor.
Neden gitmeliyim? Bu tarihi binicilik okulunda ziyaretçiler unutamayacakları gösterileri seyretme imkanına sahip oluyor. Gösterilerin biletleri çok çabuk tükendiği için bilet almak için acele etmenizde fayda var. Mümkünse ahırları ziyaret etmenin yanı sıra sabah antrenmanını da içeren bir paket satın almanızı öneriyoruz.
Burası neresi? Viyana Hayvanat Bahçesi’nin geçmişi, İmparator I. Francis döneminde, 1752’de kurulmuş olan dünyanın aralıksız faaliyet gösteren en eski hayvanat bahçesine kadar uzanmaktadır. Bahçe içindeki birçok bina, orijinal Barok halini korumaktadır. 18. yüzyıldan kalma Imperial Breakfast Pavilion da bu binalardan biridir ve serinletici bir şeyler içip dinlenmek için muhteşem bir duraktır.
Viyana Hayvanat Bahçesi içinde 750’den fazla hayvan türü bulunmaktadır. Akvaryum ve etkileşimli Yağmur Ormanı Evi, hayvanat bahçesi içindeki en çok ziyaret edilen yerler arasındadır.
Neden gitmeliyim? Özellikle çocuklu aileler için Viyana Hayvanat Bahçesi, çok keyifli duraklardan biridir ve vakit açısından sıkıntısı olmayan ziyaretçilere görmesini önerdiğiniz bir yerdir.
Burası neresi? Viyana’nın bu ünlü demeli 1786’da kurulmuştur ve ziyaretçiler için unutulmaz bir yeme içme deneyimi sunmaktadır. Ludwig Dehne isimli bir pastacı çırağı tarafından açılmış ancak 1857 senesinde Christophe Demel tarafından satın alınmıştır. Burası, resmi ismiyle Hofzuckerbäckerei Demel olarak bilinmektedir. Bu zarif cafe içinde ziyaretçiler geleneksel asırlık tariflere sadık kalınarak hazırlanmış pasta ve yemekleri deneme fırsatı bulmaktadır.
Neden gitmeliyim? Geleneksel tatları geleneksel sunumlar eşliğinde tatmak için bu tarihi mekanı ziyaret etmenizi tavsiye ediyoruz.
Vienna City Card nasıl alınır? Hemen buradan online olarak satın alabilirsiniz.
Vienna City Card ücreti nedir? 24 saatlik 17€, 48 saatlik 25€ ve 72 saatlik 29€. 15 yaşına kadar olan bir çocuk ebeveyni ile birlikte tek kart ile seyahat edebilmektedir.
Vienna City Card ne kadar süre geçerli? 24, 48 ya da 72 saat geçerlidir.
Vienna City Card’ın avantajları nelerdir? Viyana Şehir Kartı ile toplu taşıma araçlarında ücretsiz seyahat hakkına sahip olabiliyorsunuz. Müzelerde, çeşitli turistik yerlerde ve restoranlarda çeşitli indirimler kazanabiliyorsunuz. Şu anda geçerli olmasa da ek ücret ödendiği taktirde havalimanından transfer hizmeti de sunduğu avantajlar arasında bulunuyor.
Vienna Pass nasıl alınır? Kartınızı online satın alabilirsiniz. Daha sonra kartınızı havaalanından ya da kartın müşteri hizmetleri merkezinden alarak kullanmaya başlayabilirsiniz.
Vienna Pass ücreti nedir? 1 günlük 79€, 2 günlük 109€, 3 günlük 139€ ve 6 günlük 169€
Vienna Pass ne kadar süre geçerli? Kalacağınız güne göre 1, 2, 3 veya 6 günlük seçeneklerden birini tercih edebilirsiniz. İlk kullanımdan itibaren süreniz başlar ve kaç günlük aldıysanız art arda gün sayısı kadar kartınızı kullanabilirsiniz.
Vienna Pass’in avantajları nelerdir? Viyana’daki 60’dan fazla gözde tarihi ve turistik ücretsiz giriş hakkına sahip olabiliyorsunuz. Aynı zamanda hop on – hop off otobüslere sınırısz binme seçeneği de sunuluyor. Çeşitli noktalara sıra beklemeden girme şansına da sahip olabiliyorsunuz. Bunun yanı sıra şehir rehberi de veriliyor. Dilerseniz ücretsiz bir şekilde iptal hakkınız da var. Sahip olacağınız bütün avantajlar için burayı inceleyebilirsiniz.
Vienna Flexi Pass nasıl alınır? Buradaki linki tıklayarak online bir şekilde kartınızı satın alabilirsiniz.
Vienna Flexi Pass ücreti nedir? Sizin için ücretlendirme seçeneklerini listeledik;
*3 etkinlik için yetişkin 40,50€, çocuk 20,25€
*4 etkinlik için yetişkin 49,50€, çocuk 24,75€
*5 etkinlik için yetişkin 58,50€, çocuk 29,25€
Vienna Flexi Pass ne kadar süre geçerli? İlk kullanımdan itibaren kalan geçiş haklarınızı 30 gün içinde kullanmanız gerekiyor. Herhangi bir nedenden dolayı kartı kullanmadan iade etmek isterseniz kartı aldıktan sonra 7 günlük süreniz bulunuyor.
Vienna Flexi Pass’in avantajları nelerdir? Eğer çok fazla turistik noktayı ziyaret etmeye vaktiniz yoksa seçeceğiniz 3, 4 ya da 5 farklı turistik yer için biletinizi satın alarak kara geçebilir ve %30’a varan indirimler kazanabilirsiniz. Tarihi yerler ve popüler turistik yerlerin yanı sıra bir defalık hop on – hop off otobüsüne binme hakkına da sahip olabiliyorsunuz.
Viyana tarihi yerler listesinde sizin için Viyana’da görmenizi istediğimiz yerleri listeledik. Eklemek istedikleriniz varsa ya da düşüncelerinizi bizimle paylaşmak isterseniz yorum kısmından bize yazabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…