Tarihi evleriyle UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne de dahil olan Safranbolu, tarih dolu bir gezi yapma imkanı sunuyor. Ziyaretinizi dolu dolu geçirmek için Safranbolu’nun tarihi yerleri hakkında hazırladığımız listemizi mutlaka incelemelisiniz…
Safranbolu tarihi hakkında; Safranbolu, Homeros’un İlyada destanında Paflagonya bölgesinde bulunan bir yerleşim yeri olarak anlatılmaktadır. Bölgedeki yerleşimin MÖ 3000’li yıllara dek uzandığı düşünülmektedir.
Safranbolu’nun tarihteki en parlak dönemleri Osmanlı zamanında olmuştur. 17. yüzyılda Gerede ile Karedeniz kıyısı arasındaki Osmanlı ticaret yolu sayesinde bölgedeki ekonomik ve kültürel kalkınma hayli hızlı olmuştur. 18. ve 19. yüzyılda özellikle bölgenin zenginleri tarafından genellikle kerpiçten inşa edilmiş olan evlerinin birçoğu günümüzde hala ayaktadır ve Safranbolu’nun tarihi yerleri bakımından ilk akla gelen yapılar olmaktadır.
19. yüzyılda nüfusun yaklaşık %30’u Rum iken, I. Dünya Savaşı’nın ardından gerçekleştirilen mübadele sonucu bölgedeki Rumlar, Safranbolu’dan ayrılmıştır. Günümüzde neredeyse tamamı Türk nüfusa sahip olan Safranbolu, bağlı olduğu Karabük’ten çok daha turistik ve ünlü bir yer olarak her yıl pek çok yerli ve yabancı ziyaretçiyi misafir etmektedir.
Safranbolu’nun en ünlüleri; Şüphesi Safranbolu deyince akla ilk gelen dünya mirası listesine alınmış olan Safranbolu Evleri oluyor. Bunun yanı sıra Yörük Köyü ve Sipahioğlu Konağı (özellikle hoşsohbet Filiz Teyze’nin eğlenceli rehberliği), İncekaya Su Kemeri, tarihi çarşıları, dere üstüne inşa edilmiş Kaçak Lütfiye Camii de Safranbolu’nun en meşhur tarihi yerleri arasında bulunmaktadır.
Safranbolu gezi tavsiyesi; Safranbolu gezinizi muhteşem Safranbolu lokumlarını denemeden asla bitirmeyin. Safranbolu evlerini çok iyi inceleyin ve muhteşem fotoğraflar çekin. Yörük Köyü’nü mutlaka ziyaret edin ve ödüllü ev yapımı baklavaların tadına bakın. Tokatlı Kanyonu’nun güzelliklerini keşfedin ve Kristal Teras’ta heyecan verici manzaranın tadını çıkarın.
Müzekart; Her sokağı tarih kokan Safranbolu’daki tarihi yerleri ziyaret etmek için herhangi bir turist kartına ihtiyaç duymuyorsunuz. Bu nedenle eğer rotanızda sadece Safranbolu varsa Müzekart satın alma gereği duymayacaksınız.
Burası neresi? Zaten Safranbolu dediğimiz anda görmeyi arzuladığımız en önemli yapı taşları; Safranbolu evleri. Farklı bir şekilde dizayn edilmiş olan evler asla ve asla birbirlerinin önünü kesmeden öylece duruyorlar. Sağlamlığı Osmanlı zamanında yaşanan depremlerle kanıtlanmış olan evler de şehrin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmesini büyük ölçüde etkilemiş gözüküyor. Evlerin sahip olduğu tarihi ve kültürel değerler sayesinde bu listeye girmesi ise 17 Aralık 1994 senesine denk gelmektedir.
İlk giriş katı taş, diğer katlara çıkınca ahşap bir mekan karşılıyor sizi. 3 neslin bir arada yaşamış olduğu bu evlerin orta yerinde genişçe bir salon ve bu salona açılan küçük odalar yer alıyor. Evin şekilleri evde yaşayan hane halkının genişliğine ve maddi durumuna göre şekillenmekteydi. Yani evin büyüklüğünden ve gösterişli olmasından hane halkı ile ilgili fikir edinmek mümkün olmaktaydı.
Neden gitmeliyim? Uzun lafın kısası Safranbolu’ya giderseniz eğer önünde fotoğraf çektirmeden dönmemeniz gereken en önemli yapıların başında Safranbolu evleri geliyor. İlçede 2000 civarında bu tarihi yapılardan olduğu tahmin edilmektedir. Bu evlerden 800 tanesi yasalarla koruma altına alınarak gelecek nesillere aktarılması garanti altına alınmıştır.
Burası neresi? Dışarıdan Safranbolu evleriyle aynı mimari tarza sahipmiş gibi gözükse de aslında bambaşka dünyaları içerisinde barındıran bu konağı gezmeden dönerseniz çok şey kaçırmış olacaksınız. Öncelikle konak iki haneden oluşuyor, yani Sipahioğlu ve Kasım Sipahioğlu olarak ayrılmış durumda. Duvarlar ve dokunabildiğiniz her yer size geçmişe dair bir şeyler fısıldıyor. Her duvarın ve her taşın arkasına bir yaşanmışlık gizlenmiş durumda.
İşçilik olarak günümüzden sanki 200 yıl ilerideymiş gibi dokunuşlar barındıran konağa girdiğiniz anda sıcacık bir gülümsemeyle sizi karşılayan konağın sahipleri, bir Tanrı misafiriymiş gibi ilgi ve alaka gösteriyorlar. Konağın 2. katında konak sahibinin torunu ikamet ediyor. 3. katında ise bilgilendirme sohbeti havasında bir konuşma gerçekleşiyor.
Sipahioğlu Konağı, Yörük Köyü içinde bulunuyor. Burası “müze köy” olarak anılmaktadır. Yörüklerin bu köye gelişlerinin 14. ve 15. yüzyıllarda gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Burası 1997 senesinde Turizm Bakanlığı tarafından koruma altına alınmış ve turizme kazandırılmıştır. Köyde toplamda 140 adet cumbalı ev bulunmaktadır ve bu evlerden 93 tanesi tescillenmiş durumda. Evlerden en gencinin en az 100 yaşında olduğu belirtilmektedir.
Neden gitmeliyim? Safranbolu’nun yaşayan evlerinden birini canlı bir şekilde görmek için Sipahioğlu Konağı’nı mutlaka Safranbolu tarihi yerler listenize dahil etmelisiniz. Konakta ikamet eden Filiz Teyze’nin keyif veren sohbeti ile ziyaretiniz çok daha keyifli bir hal alacaktır.
Kaçırmayın! Konağın meşhur rehberi Filiz Teyze’nin elleriyle yaptığı yemekleri, baklavayı, safranlı kahveyi, erken geldiyseniz doğal ürünlerle hazırlanmış kahvaltısını mutlaka denemenizi öneriyoruz.
Burası neresi? 1794-1797 yılları arasında III. Selim’in sadrazamlarından olan İzzet Mehmed Paşa tarafından yaptırılan ve 10 metre uzunluğa sahip olan bu kulenin saati, Londra’dan getirtilmiştir ve günümüzde hala tıkır tıkır çalışmaktadır. Kule, Türkiye’deki ilk saat kulesi olma özelliğine sahiptir.
Kuleyi korumayı kendine görev bilmiş İsmail Amca, yanına bir iskemle çekerek başlıyor tarihinden dem vurmaya. Öyle keyifli bir sohbeti var ki dinlerken sizi alıp bambaşka yerlere götürüyor. Kendisi bir kundura ustasıdır ve bu görevi 1965 senesinden bu yana sürdürmektedir. Bir saatin mekanizmasını yakından görmek ve çıkardığı sese tanık olmak isterseniz kuleye çıkmanızı öneriyoruz.
Kare bir formda yapılmış olan kulenin bir kenarı 4,65 metredir. Tepeye çıkabilmek için ise 42 basamaklı bir merdiven kullanılmaktadır ve çıkış için tek kapı bulunmaktadır. Kule içinde aynı zamana aydınlatma sistemi de bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Safranbolu Tarihi Saat Kulesi, ülkemizde orijinal kalabilmiş tek saat kulesi olma özelliğini taşımaktadır. Bunun yanı sıra kulenin çevresinde bulunan park içinde ülkemizdeki diğer saat kulelerinin 1/10 ölçekli çok güzel maketlerini görebiliyor olmak da burayı cazip kılan şeylerden biri.
Burası neresi? Yöresel bir alışveriş için mutlaka uğranması gereken yerler arasında olan çarşı, esnafının tebessümüyle çarşıyı daha sıcak hale getiriyor. Lokum ikram eden satıcıdan tutun da sizi gitmek istediğiniz yere kadar uğurlayan yöre insanı çarşıya canlılık katan unsurlardan.
Neden gitmeliyim? Bu çarşıda yöreye ait satın almak istediğiniz hediyelik eşyaları, yöreye ait lezzetli lokumları bulabilirsiniz. Fiyatların turistik bir bölgeye göre uygun olduğunu söyleyebiliriz. Dükkan sahipleri ise cana yakınlığı ile ziyaretçilerin Safranbolu hakkında çok olumlu düşüncelere sahip olmasını sağlamaktadır.
Burası neresi? 1661 senesinde kurulmuş olan Yemeniciler Çarşısı, Osmanlı Devleti’nin en önemli ayakkabı üretim noktalarından biri olmuştur. Köprülü Mehmet Paşa Camii ile yan yana bir konumda bulunmaktadır ve 48 adet ahşap dükkana ev sahipliği yapmaktadır. Dilimizde sıklıkla kullandığımız “pabucu dama atıldı” deyişi ise çarşı esnafının hatalı ürettiği ayakkabıların, dükkanlarının damına ibret olması amacıyla atılmasıyla ortaya çıktığı rivayet edilmektedir.
Çarşı, kurtuluş mücadelesi sırasında askerlerin ayakkabı ihtiyacını karşılaması nedeniyle de ayrı bir öneme sahiptir ve geçmişte ayakkabı olarak kullanılan ve oldukça sağlıklı olan “yemeni” isimli klasik ayakkabılar buradaki dükkanlarda üretilmiştir. Şu anda ne yazık ki birçok dükkan ayakkabı üretmek yerine hediyelik eşya satmaktadır. Yalnızca birkaç dükkan yemeni üretmeye devam etmektedir.
Neden gitmeliyim? Dükkanların neredeyse tamamı ayakkabı üretmeyi bırakmış olsa da Ahmet Demirezen Yemenicilik Müzesi, Safranbolu’ya gelenlere geleneksel yemeni üretimi hakkında birçok bilgi edinme imkanı sunmaktadır. Bu nedenle çarşıya uğradığınızda mutlaka bu müzeyi görmelisiniz. Sonrasında ise Arasta Kahvesi’nde bol köpüklü bir kahve içerek yorgunluğunuzu atabilir, kahvenin ön kısmındaki “Dua Meydanı”nı görebilir ve esnafa bol kazançlar için dua edebilirsiniz.
Burası neresi? Burası, Safranbolu Eski Çarşı içinde bulunan ve otantik ortamı ile ziyaretçilerin büyük ilgisini gören önemli çarşılardan biridir. 225 yıllık tarihi ile dikkat çeken çarşı, III. Selim döneminde Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Geçmişte 25 dükkanın bulunduğu çarşıda, günümüzde 15 dükkan bulunuyor ve bu dükkanlardan yalnızca 4 tanesi demircilik zanaatını icra ediyor.
Çarşı içinde demirden yapılmış pek çok alet edavat satılmaktadır ve içlerinde hediyelik olarak da çok güzel seçenekler bulunmaktadır ancak fiyat konusunda biraz tuzlu olduğunu belirtmemizde fayda var.
Burası neresi? 3 milyon yıl önce oluşumu başlamış mağara size tam bir tarihi yolculuk imkanı sunuyor. 6 kilometre uzunluğundaki mağaranın yalnızca 700 metresi ziyaretçilere açık durumda. Mağara Safranbolu ile Bulak Köyü arasında bulunuyor ve ismini de bu köyden alıyor. Mağaranın içindeki havanın birçok solunum yolu hastalığına iyi geldiği söylenmektedir.
Mağaraya ulaşmak için oldukça fazla sayıda bir merdiven basamağı çıkmanız gerekiyor ama bu sizin gözünüzü korkutmasın çünkü mağaranın görülmeye değer güzellikleri sizleri bekliyor. Mağaranın içinde bir şelale ve iki göl bulunuyor, mağaranın alt kısmında Safranbolu kullanım suyuna kaynak bulunuyor. Dikitleri ve sarkıkları, milyonlarca yıllık geçmişiyle büyüleyici bir tarihe tanıklık etmenizi sağlayacak.
Neden gitmeliyim? Tarihi bir mağara olan Bulak Mencilis Mağarası, Safranbolu’da görülebilecek en ilginç tarihi ve doğal yerler arasında bulunuyor. Mağaranın daha derinlerini keşfedebilmeniz için profesyonel olmanız ve bir rehber eşliğinde gitmeniz halinde buna izin verilmektedir.
Burası neresi? 17. yüzyılda Cinci Hoca diye bilinen Hüseyin Efendi tarafından yaptırılmıştır. Safranbolu çarşıda bulunan hamamın iki girişi bulunmaktadır ve her ikisi de farklı sokağa açılmaktadır. Erkekler ve kadınlar bölümü ayrı olarak günümüzde hala hizmet vermektedir. Hamamda yakın tarihte Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyon işlemleri gerçekleştirilmiştir.
Burası neresi? Safranbolu’nun tarihi yerleri arasında büyük öneme sahip cami, 1661 senesinde inşası tamamlanmış olup günümüzde varlığını yörenin en eski camisi olarak sürdürüyor. Caminin yapımına, ismini aldığı Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa’nın isteği üzere başlamıştır.
Safranbolu çarşısının içerisinde yer alan cami, bahçesinde yer alan güneş saatiyle ziyarete gelen kişilerin ilgisini yoğunlaştırdığı yerler arasında. Yıllar içinde yaşlanan camideki yaşlılık belirtileri gerçekleştirilen 2 restorasyon çalışması ile ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. Caminin avlusunda bulunan kütüphane, şadırvan, muvakkithane de dikkat çeken yapılar arasında bulunuyor. Muvakkithane, geçmişte zamanın belirlenmesi için kullanılmış mekanlara verilen isimdir.
Burası neresi? Asırlık camiler kategorisinde yer alan Kazdağlıoğlu Camii, 1779 tarihinde Kazdağlıoğlu Mehmet Ağa tarafından yaptırılmıştır. İbadethane Kazdağı Camii ya da Kazdağlı Camii olarak da anılmaktadır. Çok fazla büyük olmayan caminin inşası sırasında çok fazla süsleme de yapılmamıştır. Ana malzeme olarak taş ve tuğladan meydana gelen yapı, tek kubbeye ve tek minareye sahip. Minaresi tek şerefelidir. Sekiz köşegen kubbesi, kiremitlerle örtülmüştür.
Caminin kitabesi incelendiğinde Hacı Halil Mahallesinden Borlu Ayanı Kazdağlıoğlu Mehmet Ağa tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
Neden gitmeliyim? Safranbolu camileri içinde tarihi açıdan en değerli yerlerden biri olması nedeniyle bu güzel camiye vakit ayırmanızı öneriyoruz.
Burası neresi? Caminin alt tarafında bulunan çeşmenin kaçak ismine sahip olması nedeniyle camii de aynı isimle anılmaktadır. Bir kemer üzerinde iki kıyıyı birbirine bağlayan cami, daha önce benzeri görülmemiş bir mimariyle görenleri hayrete düşürüyor.
Cami, 1880 senesinde Muslubeyoğlu Hacı Hüseyin Hüsnü Efendi tarafından yaptırılmıştır. Ahşap minaresinin yapısı ve ahşap olması bu caminin şaşırtıcı olması için de başka bir sebep olmuş durumda. Camide ahşap mimari unsurlar sıklıkla kullanılmıştır. Genel olarak günümüze aslını koruyarak ulaşmayı başarmıştır.
Kaçak Camii’nin hikayesi; Caminin isminin “kaçak” olarak anılmasının hikayesi şöyledir: Caminin altında bulunan dere yatağında aynı zamanda bir de içme suyu bulunmaktadır. Bu su kaynağının kuruduğu zamanlarda bu durum halk içinde “suyun kaçması” olarak adlandırılmaktaydı. Cami de bu nedenle bu isimle anılmaktadır.
Burası neresi? Ulu Cami, geçmişte bir Rum mahallesi olan Kıranköy’de bulunmaktadır. İbadethane 1872 senesinde inşa edilmiştir. 1924 senesinde gerçekleştirilen mübadelede bölgede bulunan Rumların Yunanistan’a gitmesi neticesinde Aziz Stefan Kilisesi, 1954 senesinde camiye dönüştürülmüştür. Yapı özellikle muazzam taş işçiliği ile dikkat çekmektedir. Görülmeye değer bir yapı olan Ulu Cami, son olarak 2015 senesinde restore edilmiştir.
Burası neresi? Safranbolu’nu en önemli tarihi yerleri arasında bulunan İncekaya Su Kemeri’nin yapım yılı ve yaptıran kişi hakkında net bilgiler bulunmuyor. Köprünün dönemin sadrazamı İzzet Mehmet Paşa tarafından 1794 ile 1798 yılları arasında bakım çalışmalarından geçmiştir.
116 metrelik bir uzunluğa sahip olan kemerin en derin kısmının yerden yüksekliği 60 metreyi bulmaktadır. Genişliği 120-220 cm arasında değişen kemerin üzerinde yürümek oldukça tehlikelidir. 5 gözlü bir şekilde inşa edilmiştir ve yapımında taş ile horasan harcı kullanılmıştır. Burası geçmişte Safranbolu’ya su getirmek amacıyla kullanılmıştır.
Neden gitmeliyim? İncekaya Su Kemeri, Tokatlı Kanyonu üzerinde bulunduğu için, kemeri görmek isteyenler bu muhteşem kanyonun güzelliklerini de keşfetme fırsatına sahip olacaktır. Özellikle Kristal Cam Teras ile kanyonun nefes kesen manzarasını görmek size çok iyi gelecek. 80 metre yüksekliğe sahip olan cam terasın 80 tona kadar ağırlığı taşıyabileceği belirtilmektedir.
Burası neresi? Karabük’e gelen Türkler tarafından yerleşim yeri olarak kullanılan ilk yer olması, Hıdırlık Tepesi’ni manevi açıdan çok değerli kılmaktadır. Hıdrellez kutlamalarının yapıldığı yer olan tepe, aynı zamanda yağmur duası için de kullanılan bir mekan olmuştur.
Tepede Orhan Gazi döneminin en önemli askerlerinden biri olan Hıdır Bey’e ait bir türbe bulunmaktadır. Burası ecdadına saygı duyanlar tarafından çok fazla ziyaret edilmektedir. Kurtuluş dönemindeki kahramanlıklarıyla bilinen Dr. Ali Yaver Ataman’ın mezarı, Köstendil Kaymakamı Hasan Paşa’ya ait türbe ve iki adet namazgah da tepenin manevi atmosferini arttıran yerlerdendir.
Neden gitmeliyim? Hıdırlık Tepesi, hem burada bulunan türbe ve mezarlar ile muhteşem bir manevi atmosfere sahip hem de Safranbolu manzarasını seyretmek için gelinebilecek en ideal yerlerden bir. Bu nedenle Safranbolu gezilecek yerler listenize Hıdırlık Tepesi’ni muhakkak dahil etmelisiniz.
Burası neresi? Konağa ait kitabeden konağın 1904 yılında Kastamonu Valisi Enis Paşa ve Kaymakam Mir Ahmet Bey’in bölge halkının desteği ile yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Konak, 1976 senesine kadar hükumet konağı olarak kullanılmıştır. Çıkan bir yangın neticesinde büyük zarar gören yapıda, yenileme çalışmaları gerçekleştirilmiş ve 8 Şubat 2007 tarihi itibariyle müze olarak ziyarete açılmıştır.
22×18 metrelik bir alanda inşa edilen konağın yapımında kesme taş tercih edilmiştir. Zemin katın yanı sıra 2 kattan oluşan konak içinde bir de mahzen bulunmaktadır ve toplamda 800 metrekarelik bir kapalı alan bulunmaktadır. Giriş katta Safranbolu’nun tarihi hakkında ve müzenin geçmişiyle ilgili bilgiler sunulmaktadır. Bu katta aynı zamanda bir adet etnografya salonu bulunmaktadır. Müzenin birinci katında el sanatları ile ilgili sergi, ikinci katı ise Cumhuriyet dönemine ait kıyafetlerden oluşan sergiye ev sahipliği yapmaktadır.
Neden gitmeliyim? Safranbolu’nun geçmişi ve etnografik unsurlarını başarılı bir şekilde derlemiş olan Safranbolu Kent Müzesi, bu anlamda Safranbolu’da görülmesi gereken tarihi yerler arasında önemli bir müze olarak karşımıza çıkmaktadır.
Burası neresi? Kahvenin tarihi hakkında keyifli bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? Cevabınız evet ise, 2020 yılında ziyarete açılan Kahve Müzesi’ni çok seveceksiniz demektir. Müze içinde kahveyle ilgili birçok önemli detaya şahitlik edeceksiniz. Bu detaylar arasında Mustafa Kemal’in ve Sultan II. Abdülhamid’in kahve içtiği fincanların birer örneğini de görme şansına sahip olabiliyorsunuz.
Neden gitmeliyim? Türkiye’nin ve dünyanın ilk ve tek kahve müzesi olması, burasının Safranbolu müzeleri içinde ayrı bir öneme sahip olmasını sağlamaktadır. Türk kahvesinin tarihini incelemek adına önemli bir fırsat olan Kahve Müzesi içinde muhteşem sunumlara sahip Türk kahvesi türlerini deneme şansını da yakalayabiliyorsunuz.
Kaçırmayın! Müzenin bulunduğu yapın alt katı, Türkiye’nin ilk ve tek gezi tabakhanesine ev sahipliği yapmaktadır. Kahve Müzesi’ni ziyaretiniz sırasında burayı da mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz.
Burası neresi? Konak, 1888 senesinde Ziya Efendi tarafından yaptırılmıştır ve tamamlanması 5 yılı bulmuştur. Kendisi dönemin önemli bilge kişilerinden biri olarak kabul edilmiş olup devlet kademelerinde de görev yapmıştır. Konak aynı zamanda “Kaymakamlar Gezi Evi” olarak da anılmaktadır.
Konak toplamda 3 kattan oluşmaktadır ve 3 farklı girişi bulunmaktadır. Haremlik ve selamlık bölümlerinin bulunduğu yapıda, klasik Osmanlı sivil mimarisinin etkileri net bir şekilde görülmektedir.
Neden gitmeliyim? Safranbolu’ya dair pek çok etnografik objenin sergilendiği gezi evi, klasik Safranbolu ev yaşamını gözlemleyebilmek adına çok iyi bir fırsat.
Safranbolu şehrin tarihine tanıklık etmek için yeterli ancak şehri tamamen keşfetmek için tatil rotanızı Karabük‘e çevirmenizi öneriyoruz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…