Sanat eserlerine ve tarihi anıtlara ev sahipliği yapan Londra, güzelliğin ve kültürün somut bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Londra tarihi yerler listemizde şehir turu yaparken gözünüze çarpacak önemli tarihi duraklar hakkında bilgiler edinebileceksiniz.
Londra tarihi hakkında; Thames Nehri kıyısında bulunan Londra’nın tarihi Romalılar dönemine kadar uzanmaktadır. Şehir günümüzde Birleşik Krallık’ın finans merkezi olarak kabul görmektedir. Her zaman yoğun nüfuslu ve zengin bir bölge olan şehir, İngiltere’nin güneydoğusundaki ayrıcalıklı konumunu kendi avantajına kullanmıştır.
3. yüzyılda şehir, Romalılar tarafından Londinium olarak adlandırılmıştır ve o zamanlar şehrin nüfusu 50.000 dolaylarında gezmekteydi. 5. yüzyıldan itibaren saldırıların merkezinde olan şehir, 8. yüzyılda Essex Krallığı’nın başkenti olmuştur.
9. yüzyılda şehir Vikinglerin saldırısına uğramıştır. Bu saldırıların sonucunda Danimarkalılar şehre yerleşmiştir. 9. yüzyılda şehir Büyük Kral Alfred tarafından ele geçirilmiştir. 11. yüzyılda Londra, artık İngiltere’nin önemli noktalarından biri olmuştur ve uzun yıllar başkenti olmayan İngiltere için bu konuda en büyük adaylardan biri haline gelmiştir.
Sürekli büyüyen Londra’nın nüfusu 20. yüzyılın başına geldiğimizde 700 binden 4 milyon 500 bine çıkmıştır. Buna paralel olarak şehir gelişmiş ve genişlemiştir.
Londra’nın en ünlüleri; Buckingham Sarayı, Tower of London, Tower Bridge gibi noktalar Londra’nın en meşhur tarihi yerleri arasında bulunuyor ve Londra’ya gelen herkes için ziyaret edilmesi öneriliyor. British Museum ise müze açısından oldukça zengin bir şehir olan Londra’ya gelenler için kaçırılmaması gereken müzelerin başında geliyor.
Londra gezi tavsiyesi; Öncelikle Londra dünyanın en pahalı şehirlerinden biri ve para konusunda sınırsız bir bütçeniz yoksa bu şehirde çok planlı hareket etmeli ve gezinizi uygun fiyatlara mal etmenin yollarını bulmalısınız. Örneğin şehir turu yapmak istiyorsanız halk otobüsünü tercih edebilir, şehrin muhteşem manzarasını ücretsiz bir şekilde seyretmek istiyorsanız Sky Garden’i tercih edebilirsiniz.
Önceden evsiz olan bireylerin topluma kazandırılmasına yönelik hayata geçirilen proje neticesinde bu kişiler sokak turları düzenliyor ve normal bir tura göre daha uygun ücretler talep ediliyor. Bu nedenle bir tura katılmak isterseniz bunu değerlendirebilirsiniz.
Müzeler ise Londra’nın en değerli hazineleri ve devlete bağlı müzeler hem yerli halk hem de turistler için ücretsiz. Bu nedenle Londra gezisi planlayanlar için müzeleri iyi araştırmalarını ve bol bol müze ziyareti yapmalarını tavsiye ediyoruz.
Londra’ya ilk gelecekler için şehirde sadece tarihi eserleri ve tarihi mekanları değil, görülmesi gereken birçok muhteşem durak bulunuyor. Özellikle de Londra gezilecek yerler yazımızdaki noktaları listenize ekleyebilir ve Londra’daki en klasik görülecek yerler hakkında fikir edinebilirsiniz.
Kraliyet geleneğinin günümüzde hala devam ettirildiği Londra’da Kraliyet ailesine dair detaylar ve saraylar da görülmesi gereken şeyler arasında bulunuyor. Buckingham Sarayı, Kensington Sarayı, Windsor Şatosu gibi parlemento evleri Londra’daki meşhur yapılar arasında bulunuyor.
Alışveriş konusunda ise Ocak ayı tercih edilmesi gereken bir zaman dilimi. Bu ay içinde birçok mağazadan çok çeşitli ürünler çok uygun fiyata alınabiliyor. Özellikle West End, Covent Garden ve Westfield bölgeleri Londra’da alışveriş için tercih edilebilecek noktalar arasında bulunuyor.
Müzekart; Londra pahalı bir şehir ve eğer bütçeniz kısıtlı ise bu şehrin güzelliklerini keşfetmek için mutlaka bir turist karta ihtiyaç duyacaksınız. Londra’da en tercih edilen turist kartı ise London Pass isimli karttır. Bu kartlı ilgili merak ettiklerinizi yazımızın son bölümünde inceleyebilirsiniz.
Burası neresi? Londra denince ilk akla gelen yerlerden olan Londra Kulesi, Thames Nehri’nin kuzey kıyısında bulunan ve Londra tarihi içinde önemli rol oynamış mimari yapılardan biridir. Başlangıçta “Beyaz Kule” olarak adlandırılan yapı, William the Conqueror tarafından 1078 senesinde inşa edilmiştir ve 19. yüzyılın sonlarına kadar değişmeden kalmayı başarmıştır.
Bina günümüze kadar kraliyet sarayı, siyasi bir hapishane, infaz yeri, cephanelik, darphane, hayvanat bahçesi gibi pek çok farklı amaç için kullanılmıştır. Dikdörtgen bir formda inşa edilmiş olan kule, özellikle hapishane olarak kullanılmasıyla ünlüdür. Londra’nın meşhur tarihi yerleri arasında bulunan Londra Kulesi’ni senede 2,5 milyondan fazla kişi ziyaret etmektedir.
Neden gitmeliyim? Londra’nın bu eski anıtında, günümüzde 23578 adet kraliyet mücevherinden oluşan devasa bir koleksiyon sergilenmektedir. Mücevherler “Kraliyet Mücevherleri” bölümünde bulunmaktadır. Ziyaretçiler aynı zamanda “Beyaz Kule” isimli bölümde birçok savaş zırhını görme fırsatına sahip olmaktadır. Yeşil Kule, Beuchamp Kulesi, Ortaçağ Sarayı, Aziz Peter ve Vincula Şapeli ile Kraliyet Silahhanesi de görülmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır.
Kulenin bir önemli özelliği ise, özel dönem kıyafetleri giymiş olan görevlilerin etkileyici bir şekilde ziyaretçilere rehberlik etmesidir. Böylece ziyaretçiler o günleri adeta hissederek kuleyi ziyaret edebilmektedir. Kule oldukça geniş bir alanda bulunduğu için çok hızlı bir gezi planı yapmanızı önermiyoruz. Burasını ziyaret etmek için biraz daha geniş bir zaman dilimi ayırmanız faydalı olacaktır.
Kaçırmayın! Londra Kulesi’nin sembollerinden kuzgunlar mutlaka görülmesi gereken, kulenin vazgeçilmez unsurlarından biridir. Efsaneye göre kuzgunlar ortadan kaybolursa kule ve onunla birlikte krallık da çökecektir.
Burası neresi? Londra’nın en ünlü tarihi eserlerinden biri olan Big Ben, Gotik tarzda inşa edilmiştir ve Augustus Pugin tarafından tasarlanmıştır. Kule, başlangıçta Saat Kulesi olarak biliniyordu ancak 2012 senesinde “Elizabeth Kulesi” olarak adlandırılmıştır ve bu isim kulenin resmi ismidir. Big Ben ismi ise 13 tondan daha ağır olan büyük çandan gelmektedir.
Saat kulesinin yüksekliği 93 metredir. 1843 senesinde yapımına başlanan kule, 1859 senesinde açılmıştır. Big Ben’i Parlamento Binaları için düzenlenen turlara dahil olarak ziyaret etme şansına sahip olabilirsiniz ancak yalnızca Birleşik Krallık vatandaşlarının Big Ben’in içini görmesine izin verilmektedir.
Neden gitmeliyim? Yapı, dünyadaki en eski demokrasi sembollerinden biri olarak bilinmektedir ve şehrin sembollerinden biri olması nedeniyle görülebilecek önemli mimari yapıların başında gelmektedir. Hatta geçmişte 2000 kişiyle gerçekleştirilen ankette Birleşik Krallık’ın en önemli simgesi kabul edilmiştir.
Burası neresi? 1834 senesinde çıkan yangında Westminster Sarayı’nın ayakta kalan unsurlarından biri olan Jewel Tower, 14. yüzyıldan kalma tarihi bir şaheserdir. 1365-1366 yıllarında III. Edward’ın hazinelerini muhafaza etmek amacıyla inşa edilen anıt, aynı zamanda King’s Privy Wardrobe ya da Jewel House olarak da bilinmektedir.
Binanın inşasında muhteşem bir yığma dış duvar örülmüştür. Kule, dönemin önde gelen mimarlarından Henry Yevele tarafından tasarlanmıştır. Kuledeki odalardan biri 1450’de Suffol Dükü’nün ihanet suçuyla suçlanması nedeniyle hapishane olarak da kullanılmıştır.
Yapı şu anda İngiltere’nin geçmişinden kalma demir kılıçlar ve Romanesk heykeller gibi eserlere ev sahipliği yapmaktadır. Toplamda 3 katlı bir sergi oluşturulmuştur ve 2013’ten bu yana ziyaret edilebilmektedir. Sergide aynı zamanda Westminster’in modeli ve 18. yüzyıldan kalma bir katip ofisine de rastlanmaktadır.
Burası neresi? Viktorya dönemi Gotik mimari tarzıyla inşa edilmiş olan Tower Bridge, Londra’nın en tarihi simge yapıları arasında bulunmaktadır. Köprünün inşası için 1876 senesinde bir proje yarışması başlatılmış ve 1884 senesinde kazanan proje belirlenerek 1886 senesinde inşaya başlanmıştır. İnşaat toplamda 8 sene sürmüştür.
Köprü, ilk olarak 1894 senesinde açılmıştır. Çift kanatlı bir yapıya sahip olan köprü, hareketli bir şekilde dizayn edilmiştir ve John Wolf Barry ile Horace Jones tarafından tasarlanmıştır. Köprü aynı zamanda atmosferine uygun bir şekilde led ışıklarla donatılmıştır.
Günde 3 defa açılan köprünün her bir açılışı yaklaşık 5 dakika kadar sürmektedir. Soluk mavi çizgilere sahip olan köprü, muhteşem mimari detayları ile hayli dikkat çekicidir. Köprü, Londra Kulesi’ne yakınlığı nedeniyle “Kule Köprüsü” olarak adlandırılmıştır.
Neden gitmeliyim? Tower Bridge, sadece İngiltere’nin değil dünyanın en ünlü köprülerinden biridir ve bu özelliği ile Londra gezisi planlayanların mutlaka gezi listesine eklediği yerlerden biri olmayı başarmaktadır. Eğer şanslıysanız köprünün açıldığı zamana denk gelirseniz çok büyülü bir beş dakika geçirebilirsiniz.
Burası neresi? Londra’nın olağanüstü tarihi yerleri arasında sayılan Buckingham Sarayı, II. Elizabeth’in resmi ikametgahı olarak kullanılmaktadır ve “Londra’nın tarihi yerleri nelerdir?” sorusunun ilk akla gelen cevaplarından biridir. Londra’nın kalbinde bulunan saray, muazzam bahçelere, zengin Kraliyet koleksiyonuna, resim galerilerine ev sahipliği yapmaktadır. Sarayda toplamda 775 oda bulunmaktadır. 78 tane banyo bulunması ise bu tarz sayılara alışık olmayan bünyeler için oldukça dudak uçuklatıcı 🙂
1703 senesinde Westminster Dükü’ne ait olan ve “Buckingham Evi” olarak adlandırılan yapı, 1763 senesinde III. George tarafından Kraliçe Charlotte için alınmış ve “Kraliçe Evi” olarak anılmaya başlamıştır. 19. yüzyılda çeşitli değişiklikler yapılan saray, 1837 senesinde Kraliçe Victoria’nın resmi ikametgahı olarak kullanılmaya başlamıştır. Kraliyet mensuplarının halkı selamladığı ön cephedeki balkon da binaya eklenen en önemli unsurlardan biridir.
Neden gitmeliyim? Göz alıcı muhteşem odaları ziyaret edebileceğiniz gibi gelenekselleşmiş olan muhafızların nöbet değişimi seremonisini de izleyebilirsiniz. Bu değişim seremonisi 11.30 ile 12.00 saatleri arasında gerçekleştirilmektedir. Kraliyet kutlamaları ve ulusa sesleniş konuşmalarını izlemek de gayet keyifli olaylardandır.
Kaçırmayın! Her yönüyle muhteşem bir yapı olan saray içindeki enfes “Taht Odası” mutlaka ziyaret edilmesi gereken noktalar arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Londra’nın ikonik tarihi yerleri arasında Kensington Sarayı, bir kraliyet ikametgahı olarak ön plana çıkmaktadır. Kensington Gardens’ta yer alan saray, 17. yüzyıldan bu yana İngiliz Kraliyet ailesine ev sahipliği yapmaktadır.
Neden gitmeliyim? Şu anda saray, Cambridge Dükü ve Düşesi’nin resmi konutudur ve devlet odaları ziyaret edilebilmektedir. Sarayda ayrıca kraliyet koleksiyonuna ait bazı resimler ve eserler de görülebilmektedir. Şehirdeki diğer saraylara göre bir tık küçük olmasından dolayı burası için çok fazla zaman ayırmanıza gerek olmayacak. Geziniz güneşli bir güne denk geldiyse dilerseniz bahçesinde keyifle vakit geçirebilirsiniz.
Burası neresi? Bir zamanlar çok gözde bir ortaçağ sarayı ve Tudor kraliyet ikametgahı olan Eltham Sarayı, milyoner Stephen ve Virginia Courtauld tarafından yeniden hayata kazandırılmıştır. 1933 senesinde kiralanan yapının içine günümüzün modern unsurlarını barındıran bir ev inşa edilmiştir.
Yapı, 14 ile 16. yüzyıllar arasında hükümdarlar tarafından sık sık kullanılan bir ikamet adresi olmuştur. Hükümdarlar özellikle avlanma amacıyla buraya gelmekte ve av sonrası burada konaklamaktaydı.
Neden gitmeliyim? Art Deco tarzındaki malikane ve 19 dönümlük ödül almış muhteşem bahçeler, Eltham Sarayı’nı Londra’da gezilmesi gereken tarihi yerler arasında saymamızı sağlamaktadır.
Burası neresi? Kew Sarayı, dönemin önemli tüccarlarından olan Samuel Fortrey tarafından 1631 yılında inşa edilmiştir. 17. yüzyıl mimarisinin önemli örneklerinden olan saray, kendine has dekoratif tuğlaları ve duvarlarıyla ünlüdür ve Kew Botanik Bahçeleri içindeki ayakta kalan en eski yapıdır.
Kew Sarayı, 1728 ile 1898 yılları arasında kraliyet ailesinin çeşitli üyeleri tarafından malikane olarak kullanılmıştır. Botanik Bahçeleri de evde konaklayanlar tarafından yapılmıştır. Sarayın zemin ve birinci katları Gürcü krallarının ve kraliçelerinin o dönemki yaşamlarını yansıtacak şekilde restore edilirken, ikinci katı olduğu şekilde bırakılmıştır.
Neden gitmeliyim? Kraliyet ailesinin yaşamına dair izleri görebilmek adına Kew Sarayı, Londra sarayları içinde listeye eklenmesi gereken yapılardan biridir. Kew Gardens ve Big Pagoda, sarayı ziyarete gelenler tarafından mutlaka görülmesi gereken noktalar arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Londra tarihinin ikonik simgelerinden olan Aziz Paul Katedrali de Londra’da mutlaka görülmesi gereken tarihi yerler arasında bulunuyor. 17. yüzyılda inşa edilen dini yapı, 300 yıldır varlığını sürdürmektedir ve Londra Piskoposluğunun ana kilisesidir. Kilise, 1666 senesinde çıkan büyük bir yangınla yok olan “Eski Kilise” yerine inşa edilmiştir. Yapımına 1675 senesinde başlanmış ve 1711 senesinde tamamlanmıştır.
Katedralin kubbesi, dünyanın en büyük ikinci kubbesi olarak bilinmektedir ve ağırlığı yaklaşık 65.000 ton ağırlığındadır. 528 merdivenlik bir yolculuğun ardından karşılaşacağınız 360 derecelik muhteşem şehir manzarası da bu dini yapıyı çekici kılan detaylar arasında yer alıyor.
Neden gitmeliyim? Özellikle muhteşem kubbesi ve etkileyici manzarası ile St. Paul Katedrali, Londra kiliseleri içinde kesinlikle zaman ayrılması gereken tarihi noktaların başında gelmektedir.
Burası neresi? Önemli bir mimari ve tarihi durak olan Westminster Manastırı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne de dahil edilmiştir. Burası, 1066 senesinde Kral Edward tarafından yaptırılmasının ardından bu yana Londra’nın tam göbeğinde sıkışmış bir kraliyet kilisesidir ve İngiltere’nin siyasi, sosyal ve kültürel meselelerinde çok önemli roller oynamıştır. Koridorlarında bu olaylara ait anıtlar görülebilmektedir. Burası aynı zamanda İngiliz kralları için taç giyme ve mezar yeri olarak da kullanılmıştır. Kate ve Prens William da bu manastırda evlenmiştir.
Turistler arasında çok fazla ilgi gördüğü için manastırı ziyaret edebilmek için beklemeye hazırlıklı olmalısınız. Manastırın öne çıkan özellikleri arasında 13. yüzyılda inşa edilmiş olan Gotik tarzındaki nef ve süslü taç giyme töreni sandalyesi sayılabilir. Kilise günümüzde hala aktif olarak cemaati tarafından ibadethane olarak değerlendirilmektedir.
Neden gitmeliyim? Westminster Manastırı, bugün hala kraliyetin gücünü simgeleyen önemli bir ibadethane olarak hizmet vermektedir. Kraliyete ait ilk cenaze töreni ve ilk taç giyme töreninin bu manastırda yapılmış olması da İngiliz kraliyet ailesi için bu yapıyı çok değerli kılmaktadır. Parlamentonun hemen karşısında bulunmaktadır ve taç giyme törenleri ile kraliyet düğünlerine ev sahipliği yapmaya devam etmektedir.
Kaçırmayın! Hazır buraya kadar gelmişken çevrede bulunan Parlamento binalarını ve Big Ben’i de görmeyi ihmal etmeyin.
Burası neresi? Londra’nın en eşsiz tarihi yerlerinden biri olan Soutwark Katedrali, Anglikan ve Katolik olmak üzere iki farklı katedralden oluşuyor. 15. yüzyılda inşa edilmiştir. Katedralin resmi adı “Cathedral Church of St Saviour and St Mary Overie” olarak geçmektedir. Katedralin bulunduğu yerde öncesinde bir Roma evi bulunmaktaydı.
Katedralin güney koridorunda William Shakespare’nin bir anıtı bulunmaktadır. Kuzey koridorunda ise 14. yüzyılın önemli şairlerinden John Gower’in mezarı bulunmaktadır. Katedral, bin yıla yakın bir zamandır ibadethane olarak hizmet vermektedir. Kilise, 20. yüzyılda büyük bir restorasyondan geçirilmiştir.
Neden gitmeliyim? Soutwark Katedrali, Londra’nın tarihi, gücü, dini ve insanlar arasındaki muhteşem bağı görebilmek adına ziyaret edilmesi gereken duraklar arasında bulunuyor.
Kaçırmayın! Soutwark Katedrali sırasında tarihi Borough Pazarı’nı ziyaret ederek leziz yiyeceklerden mutlaka tatmalısınız.
Burası neresi? Londra’nın en önemli ve en büyük meydanlarında biri olarak kabul edilmektedir. Burası, İspanya kıyılarında bir savaşta İngilizlerin Fransızlara karşı kazandığı zaferi hatırlatmaktadır. İngiliz Lordu Nelson’un heykeli de meydanda yer alıyor.
Şehrin merkezi yerlerinden biri olması nedeniyle Trafalger Meydanı, yıl boyunca ve özellikle de yılbaşı gecesi çok büyük kutlamalara ev sahipliği yapmaktadır ve şehrin sembol noktalarından biri olarak kabul edilmektedir. Dileyen ziyaretçiler meydanın daimi ev sahipleri olan güvercinleri de besleyebilir.
Neden gitmeliyim? Gerçekleştirilen etkinlikler, çeşmeler, Ulusal Galeri’ye olan kolay erişimi ve etkileyici insan seli, Trafalgar Meydanı’nı Londra’da mutlaka görülmesi gereken tarihi yerler arasına sokuyor.
Burası neresi? Londra’nın en ünlü caddelerinden biri olan Baker Caddesi, ikonik şeyler için gidilecek ilk yerlerin başında gelmektedir. Cadde, Marylebone Mahallesi’nin tam kalbinde yer almaktadır. Özellikle meşhur kurgusal dedektif Sherlock Holmes kitaplarında sıklıkla bu caddenin adı geçmektedir ve sokak boyunca Sherlock Holmes ile ilgili birçok dükkana ve bir müzeye rastlamak mümkün olmaktadır.
Neden gitmeliyim? Bir şeyler yemek içmek, kitapçıları dolaşmak, tarihi binaları incelemek başta olmak üzere eğlenceli pek çok etkinlik için bu tarihi caddeyi ziyaret etmenizi öneriyoruz. Özellikle de Sherlock Holmes hayranları için Baker Street, Londra’da mutlaka görülmesi gereken tarihi yerler arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Londra’nın en iyi müzeleri arasında ilk sıralarda gösterilen British Museum, aynı zamanda dünyadaki önde gelen tarih ve antropolojiye dair müzelerden biridir. Babil taş işçiliğinden Samuray zırhına, Roma İmparatorluğu’ndan çanak çömleklere kadar dünyanın dört bir yanından toparlanmış en büyük ve en saygın koleksiyonlardan bazıları bu müzede sergilenmektedir.
Müzenin tarihi İrlandalı bir fizikçi ve doğa bilimci olan Sir Hans Sloane’ye kadar uzanmaktadır. 18. yüzyılda vefat eden bilim insanı yaşamı boyunca 71.000 eserlik büyük bir koleksiyona sahipti ve vefatının ardından 15 Ocak 1759 senesinde müze kurulmuştur.
Neden gitmeliyim? Çok zengin bir koleksiyona sahip olan British Museum, dünyanın en eski ulusal halk müzesi olması nedeniyle Londra müzeleri içinde çok özel bir yere sahip olmuştur. Müze içinde birçok Mısır mumyası, Parthenon heykelleri, Rosetta Taşı başta olmak üzere çok farklı eserler sergilenmektedir.
Burası neresi? Londra’nın tarihi caddelerinin arasına sıkışmış Churchill Savaş Odaları, İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz hükumeti için bir komuta merkezi olarak hizmet vermiştir. Yeraltı sığınma noktaları olarak kullanılan bu odalar, Alman bombardımanlarından kurtulma konusunda büyük görevler üstlenmiştir.
Odalar, artık ihtiyacın kalmadığı 1945 senesinden ziyarete açıldığı 1980 senesine kadar dokunulmadan öylece kalmıştır. Bu tarihten itibaren ise meraklı ziyaretçiler tarafından ilgi odağı olmuştur. Toplamda 200 civarında odanın olduğu düşünülmektedir. Müze, işitsel ve görsel teknolojik imkanlar sayesinde Churchill’in hayatını keşfetmek için mutlaka ziyaret edilmesi gereken noktalardan biri olarak karşımıza çıkıyor.
Neden gitmeliyim? Sahip olduğu önem sayesinde müze, 2006 senesinde Avrupa Müze Konseyi tarafından ödüle layık görülmüştür. İkinci Dünya Savaşı’nın tarihi ve Londra’nın bu savaştaki rolünü anlamak isteyen her ziyaretçinin mutlaka Londra tarihi yerler listesine eklemesi gereken noktalar arasında bulunmaktadır.
Kaçırmayın! Buradaki ziyaretinizi İmparatorluk Savaş Müzesi ziyareti ile birleştirerek sadece İkinci Dünya Savaşı hakkında değil, aynı zamanda tarihin diğer zamanlarında İngilizlerin savaş dünyasındaki konumu hakkında da bilgilenme olanağına sahip olabilirsiniz.
Burası neresi? Londra’nın koşturmacasından uzakta gizlenmiş olan Brunel Müzesi, şehrin farklı bir yanını tutuyor. Geçmişte bir pazar yeri ve evsizler için gece kalacakları bir yer olarak kullanılan alan, 2006 senesinde bir cafe ve çatı bahçesi eşliğinde bir sergi alanı olarak değerlendirilmeye başlamıştır.
Sergi alanında yapımı 18 yıl süren ve yapımı esnasında ne gibi zorluklarla karşılaşıldığını gösterilmektedir ve rehberli turlarla 195 yıl önce yani 1827 senesinde nasıl inşa edildiği çok daha canlı bir şekilde hayal edilebilmektedir.
Neden gitmeliyim? Tam bir mühendislik harikası olan Brunel Müzesi ziyareti ile ilk su altı tünelinin tarihinde eşsiz bir yolculuk yapma olanağına sahip olacaksınız. Ziyaretinizi bir rehber eşliğinde düzenlenen tura katılarak gerçekleştirmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? İngiliz Edebiyatı meraklıları için Charles Dickens’in Londra’daki ayakta kalan tek evi olan bu güzel evde ilgi çekici pek çok şey karşımıza çıkıyor. Ünlü edebiyatçının ölümsüz eserleri arasında bulunan “Oliver Twist” ve “Nicholas Nickleby” isimli eserler bu binada kaleme alınmıştır ve ziyaretçiler ünlü yazara ait fotoğrafları ve çeşitli öğeleri inceleyebilmektedir.
Evin büyük bir kısmı yazarın yaşadığı dönemdeki orijinal haline dönüştürülmüştür ve ziyaretçiler tarafından da bu durum takdir edilmektedir. Yazara ait 100 binin üzerine eşyanın sergileniyor olması ise, burasını türünün en önemli ve zengin müzelerinden biri haline getirmektedir.
Neden gitmeliyim? Charles Dickens gerek İngiltere’nin gerekse dünyanın en değerli yazarlarından biri olarak kabul edilmektedir ve bu müzede ziyaretçiler yazarı çok daha yakından tanıma olanağına sahip olmaktadır.
Burası neresi? Ulusal Galeri, Londra’nın simge tarihi yapıları arasında, Avrupa sanat dünyasının merkezi olarak ön plana çıkmaktadır. Galeri 13. yüzyıldan 1900’lü yıllara kadarki sanat dünyasının nabzını tutmaktadır ve 2300’den fazla resme sahip muazzam bir koleksiyona ev sahipliği yapmaktadır.
Neden gitmeliyim? Ulusal Galeri içinde Mesih’in Vaftizi, Ansidei Madonna gibi 15. ve 16. yüzyılın çok önemli İtalyan tabloları başta olmak üzere 20. yüzyıla kadar olan döneme ait çok değerli eserleri görmek mümkün olabilmektedir.
Burası neresi? 14 farklı galeriye ev sahipliği yapan müze içinde İngiltere’nin denizcilik tarihine ışık tutan önemli ziyaret noktaları arasında yer almaktadır ve Greenwich’te gününüzü en iyi şekilde geçirmenize olanak tanımaktadır. Amiral Nelson’un Trafalgar Savaşı esnasında ölümcül bir şekilde yaralandığında giydiği üniforma da müzede sergilenen önemli nesneler arasında bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Müze içinde denizciliğe dair çeşitli sanat eserleri, haritalar, çizelgeler ve binlerce nesneyi kapsayan denizcilikle ilgili muhteşem bir koleksiyon sergilenmektedir. Böylece burası, türünün dünyadaki en büyük müzesi olmayı başarmıştır.
Burası neresi? Gotik tarzda inşa edilmiş olan Albert Anıtı, Victoria dönemine ait tarihi kalıntılardan biridir. Anıt, Kraliçe Victoria’nın kocası olan Prens Albert’in ölümünün anısına inşa edilmiştir. Anıtta çeşitli sanatçıların dokunuşlarına dair izlere rastlanmaktadır.
Granit ve mermerden yapılmış olan anıtta prensin 14 metrelik bir heykeli de bulunmaktadır. Anıtın yapımına 1861 senesinde Prens Albert’in ölümünün ardından başlanmış ve 1871 senesinde tamamlanmıştır.
Neden gitmeliyim? Albert Anıtı içinde tamamı İngiliz sanatçılara ait olan Londra’nın önemli anıtlarından biridir.
Kaçırmayın! Albert Anıtı ziyaretinizden sonra dilerseniz Royal Albert Hall içerisinde gerçekleşecek güzel bir konser ile gezinizi daha keyifli bir hale getirebilirsiniz.
Burası neresi? Highgate Mezarlığı, Londra’nın kuzey kısmında bulunan, tarihi mezar taşları ve etkileyici atmosferi ile ünlü bir mezar yeridir. Mezarlık içinde Kraliyet Akademisyenleri, Londra Belediye Başkanları, sanatçı Anna Mahler, yazar George Elliot, ünlü filozof Karl Marx gibi çok ünlü isimler gömülmüştür. Hangi ünlü isimlerin gömülü olduğuna dair tam listeye mezarlığa ait siteden ulaşabilirsiniz.
Mezarlık içinde 200 bine yakın insan gömülmüştür. Popüler isimlerin mezarlarını ziyaret etmek için mezarlık içinde rehberli turlar da düzenlenmektedir. Mezarlık Doğu Mezarlığı ve Batı Mezarlığı şeklinde kısımlara ayrılmıştır.
Neden gitmeliyim? Başta Karl Marx olmak üzere pek ünlü ismin mezarını görmek ve etkileyici mezar taşlarını incelemek isterseniz Londra tarihi yerler listenizde Highgate Mezarlığı’na da yer açmanızı tavsiye ederiz.
Burası neresi? Eylül 1954’te bir sigorta şirketi için gerçekleştirilen inşaat çalışmaları esnasında inşaatçılar tarafından Walbrook Nehri’nin kıyısında bir Roma tapınağı keşfedilmiştir. Tapınağın atfedildiği Mithras, MS 1. yüzyılda ortaya çıkmış ve genellikle güneş tanrısı Sol ile ilişkilendirilen bir Roma tanrısıdır. Tapınağın ilk olarak MS 240-250 dolaylarında inşa edildiği düşünülmektedir. Tesadüfen bulunan bu etkileyici yapı, 1700’lü yıllara kadar ilk günkü haliyle kalmayı başarmıştır ve Londra’nın antik kentleri içinde öncelikli olarak görülmesi gereken bir noktadır.
Tapınağın bulunduğu noktanın sahibi olan medya devi Bloomberg, arkeolojiye verdiği değer neticesinde buraya destek sunmuş ve tapınağın yeniden hayata dönmesi için gerekli çalışmaların gerçekleşmesini sağlamıştır. Tapınak, büyüleyici ve mükemmel bir şekilde sunularak ziyaretçileri kendisine hayran bırakmayı başarmaktadır.
Neden gitmeliyim? London Mithraeum, Bloomberg’in Avrupa genel merkezinin bulunduğu yerdedir ve şimdi tapınağın yanı sıra Roma dönemine ait 400 civarında yazılı tablet parçaları başta olmak üzere çeşitli Roma eserleri görülebilmektedir. Bu antik müzeyi ziyaret edenler 1800 yıl önce tapınakta ibadet edenlerin ritüellerini hayal etme ve Londra’nın gelişiminde oynadıkları rol üzerinde düşünme olanağına sahip olmaktadır. Burası aynı zamanda bütçesi kısıtlı olan ziyaretçiler için Londra’da bedava yapılacak en keyifli şeyler arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Londra’nın tarihi yerleri arasında Roma döneminden kalan bir diğer eser de Roma Duvarı kalıntılarıdır. Romalılar döneminde yapılmış olan duvar, 18. yüzyıla kadar korunmuştur. Bir savunma duvarı olarak inşa edilmiş olan duvar, o zamanlar çok önemli bir Roma şehri olan Londinium’u korumak amacıyla yapılmıştır. Geçmişte duvarla birlikte bir de kale bulunmaktaydı.
Neden gitmeliyim? Günümüzde yüksek apartmanların ve binaların arasına sıkışmış durumda olan Roma Duvarı, Londra’daki Roma dönemine dair günümüze ulaşan önemli kalıntılar arasında bulunmaktadır. Günümüzde duvarın 350 metrelik bir kısmı ayakta kalmayı başarmıştır.
Londra geziniz sırasında bütçenize katkı sunmak istiyorsanız en çok tercih edilen turist kartı olan London Pass edinmenizi tavsiye ediyoruz. Kartınızı satın aldıktan sonra mobil olarak telefonunuza indirebilir ve kullanacağınız zaman telefonunuzdan kartınızı gösterebilirsiniz.
London Pass nasıl temin edilir? London Pass’i online olarak buradan temin edebilirsiniz. Kartınızı mobil olarak kullanabileceğiniz gibi posta yoluyla da size ulaşmasını isteyebilirsiniz.
Ne kadar süre geçerli? 1 günden 10 güne kadar farklı geçerlilik süreleri bulunmaktadır. Şehirde geçireceğiniz zaman dilimine göre size uygun olan seçeneği tercih edebilirsiniz. Kartınızı satın aldıktan sonra 2 yıl içinde kredinizi kullanmanız gerekmektedir. İlk kullanımdan sonra süreniz başlamakta ve aldığınız gün sayısı kadar kullanım hakkınız olmaktadır.
Ücreti nedir? Satın alacağınız pakete göre kartın fiyatı değişkenlik göstermektedir. Gün sayısı arttıkça gün başına düşen ortalama ücret de azalmaktadır. Ücret konusundaki detayları hemen alt satırda paylaşmış olduğumuz tablodan inceleyebilirsiniz.
Avantajları nelerdir? London Pass ile şehirdeki 80’den fazla tarihi ve turistik noktaya ücretsiz erişim imkanına sahip olabiliyorsunuz. Kartın avantaj sağladığı noktalar için şuradan detayları inceleyebilirsiniz.
London Pass + Travel seçeneğini tercih etmeniz durumunda Oyster Seyahat Kartı ile haftanın herhangi bir günü ve herhangi bir saatinde Londra metrosuna, otobüslere, Overground ve DLR’yi ücretsiz bir şekilde kullanmanızı sağlamaktadır.
Kartla ilgili diğer bütün detaylar için London Pass sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Londra tarihi yerler listemizle ilgili eklemek istediğiniz yerleri veya düşüncelerinizi bize yorum kısmından yazarak, yazımızı geliştirmemize katkı sunabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…