Köln tarihi hakkında bilgi edinmek mi istiyorsunuz. Öyleyse detaylı bir şekilde hazırladığımız Köln tarihi yerler listemizi inceleyebilirsiniz. Yazımızda sizler için Köln’de görmeden dönmemeniz gereken tarihi duraklar hakkında bilgilere ve fotoğraflara yer verdik…
Köln tarihi hakkında; Köln MÖ 38 senesinde yani bundan yaklaşık 2.000 yıl önce Romalılar tarafından kurulmuş köklü bir şehirdir. Şehrin inşasını hızlandırmak isteyen Romalılar Cermen kabilesiyle güçlerini birleştirmiştir ve Köln, yeni başkent olarak belirlenmiştir ve “Oppidum Ubiorum” olarak adlandırılmıştır.
MS 260 sonrasında Köln, Franklar tarafından sürekli olarak kuşatılmıştır. Romalılar bu kuşatmalara daha fazla dayanamayınca son Roma Valisi MS 425’te Köln’ü terk etti. Dini açıdan da önemli bir merkez olan Köln, MS 800’de Büyük Carl tarafından başpiskoposluk ilan edilmiş ve bu sayede Katolik Kilisesi’nin gücü ortaya çıkmıştır.
1794’te şehri ele geçirmek için harekete geçen Fransızlar, bu amacına 1801’de ulaşmıştır. Fransızların şehri ele geçirdiği dönem, Köln’ün en durgun olduğu dönemlerden biriydi ve Fransızlar, başta kanalizasyon çalışmaları olmak üzere birçok önemli yenilikle şehrin büyümesine katkı sunmuştur.
1815’de Prusya’ya devredilen Köln, İkinci Dünya Savaşı sırasında büyük darbe almış ve şehrin yaklaşık 4’te 3’ü yok edilmiştir. Savaştan sonra uzun bir yenilenme çalışmasına giren şehir, günümüzde Almanya’nın en önemli şehirlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Köln’ün en ünlüleri; Köln’ün en ünlü tarihi yerleri arasında Köln Katedrali kesinlikle ilk sıralarda yer alıyor. Eski Kent Bölgesi ise barındırdığı pek çok tarihi yapı ile ziyaretçilerin en fazla ilgi gösterdiği yürüyüş noktalarının başında gelmektedir.
Köln gezi tavsiyesi; Öncelikle Tarihi Eski Kent’i mutlaka keşfetmenizi öneriyoruz. Vaktiniz olursa Ren Nehri üzerinde gerçekleştirilen tekne turlarına katılmayı da ihmal etmeyin. Köln Katedrali ise uzun uzadıya incelemeniz gereken durakların başında geliyor. Tarihi teleferiğe binerek Köln’e gökyüzünden bakmak da yapmadan dönülmemesi gereken şeyler arasındaki yerini alıyor.
Müzekart; KölnCard kullanarak 1 veya 2 günlük gerçekleştireceğiniz gezinizde %50’ye varan indirimler elde etme fırsatını yakalayabilirsiniz.
Burası neresi? Ren Nehri’nin sol yakasına yakın bir konumda bulunan Köln Katedrali, şehrin en yüksek simgesel yapılarından biridir. Katedral resmi olarak Aziz Petrus ve Aziz Meryem Katedrali (Hohe Domkirche Sankt Petrus) olarak adlandırılmaktadır. Gotik mimarisinin Köln’deki en güzel örneklerinden biri olan yapı, aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası Listesi‘nde de bulunmaktadır.
Orta Çağ’ın en iddialı mimari eserlerinden biri olarak yapımına 1248’de başlanan katedral, Avrupa’nın da en büyük katedrallerinden biridir. Katedralin tam olarak tamamlanması ise 1880 senesine kadar sürmüştür. 157 metre yüksekliğindeki ikiz kuleleri ile adeta göğe yükselen bu muhteşem yapı, aynı zamanda etkileyici iç mekanıyla da Köln’de mutlaka görülmesi gereken tarihi yerlerden biridir.
Katedral, 6.166 metrekarelik bir alana yayılmış durumdadır ve çatısı 56 sütunla desteklenmektedir. Antik kutsal emanetlerin ve çeşitli el yazmalarının saklandığı Hazine Odası başta olmak üzere katedral birçok önemli eseri de barındırmaktadır. Üç kralın yaldızlı mabedi de ziyaretçileri çeken önemli detaylardan biridir.
Neden gitmeliyim? Güney Kulesi’nde 500 basamakla çıkılarak ulaşılan muhteşem panoramik Köln manzarası, mimari açıdan eşsiz bir yapı olması, içinde bulunan etkileyici eserler ile Köln’e gelen herkes için bu katedral olmazsa olmaz tarihi yerlerden biridir.
Burası neresi? Romanesk bir üslupla Köln’ün mimari mirasları arasına kazandırılan Aziz Gereon Bazilikası, Köln’deki en sıra dışı kiliselerden biridir. Garip bir yapı olmasının nedeni ise 12. ve 13. yüzyıllarda dört aşamada inşa edilmiş olması ve üzerine yapıldığı 7. yüzyılda, Roma döneminden kalma kilisenin hala görülebiliyor olmasıdır.
Aziz Gereon’a adanmış olan bu farklı bazilika, Orta Çağ duvar resimleri, mozaikler ve antik kalıntılarla oldukça ilgi çekici bir yapıdır. Bazilikanın nefinin olması gereken yerde önceki yapının ongen kubbesi görülebilmektedir. Kubbe, 500’lü yıllarda inşa edilen Ayasofya ile 15. yüzyıldaki Floransa Katedrali arasındaki batı dünyasında inşa edilmiş en kubbe olma özelliğine sahiptir.
Neden gitmeliyim? Hem sade ziyaretçiler için hem de mimari anlamda detaylı bilgiye sahip olan ziyaretçiler için Aziz Gereon Bazilikası, Köln’de görülebilecek çok özel mimari yapılardan biridir.
Burası neresi? Antik bir Roma mezarlığının üstüne inşa edilmiş olan Aziz Ursula Bazilikası, mezarlıkta gömülü olduğu rivayet edilen 11.000 bakireyi onurlandırmak amacıyla inşa edilmiştir. Geç Antik döneme ait olan yapı, ismini ise bu bakirelerle Köln’de şehit düştüğüne inanılan Breton prensesi Ursula’dan almıştır.
Kilisede farklı dönemlere ait oldukça zengin gösterişli mobilyalar görülebilmektedir. Kutsal Ursula’nın Barok mezarı, Geç Antik döneme ait “Clematius Yazıtı”, sunağın arkasında bulunan iki türbe ve bakirelerin yüzlerini güler şekilde temsil eden büstler kilisede görülebilecek önemli nesnelerdir.
Neden gitmeliyim? Manevi geçmişi etkileyici olan bazilika, özellikle mimari açıdan bilgili ziyaretçiler için çok etkileyici bir mimari yapıdır. Özellikle Altın Oda görülmeye değer noktaların başında gelmektedir. Odanın duvarları altınlarla kaplanmış kalıntılarla donatılmıştır ve kemiklerle dekore edilmiştir.
Burası neresi? 12. yüzyıldan beri Köln’ün silüetinin bir parçası olan Aziz Martin Kilisesi, şehrin en tanınmış dini yapılarından biridir. Yapı, İkinci Dünya Savaşı sırasında çok büyük darbe almış ve yenilenerek ancak 1985 senesinde yeniden ibadete açılabilmiştir.
Kilisenin inşa edildiği yerde 12. veya 13. yüzyıla tarihlenen bir Roma şapeli bulunmaktaydı. Roma şapelinin kalıntılarını incelemek isterseniz kilisenin mahzenine inmeniz gerekmektedir. Kilisenin kendine özgü kulesi onu eşsiz bir mimari değer kılmaktadır.
Neden gitmeliyim? Aziz Martin Kilisesi, günümüzde Eski Köln bölgesi denilince mutlaka görülmesi gereken duraklardan biri olarak kabul edilmektedir ve “Köln’ün tarihi yerleri nelerdir?” sorusunun cevabını arayanlar için listeye eklenmesi gereken bir yapıdır.
Burası neresi? 11. yüzyıldan kalma Köln’deki Romanesk tarzındaki ayakta kalan üç kiliseden en büyüğüdür. Kilisenin bulunduğu yerde daha önce bir Roma tapınağı yer almaktaydı ve bu tapınağın 690 yılından önceki bir tarihe tarihlendiği tahmin edilmektedir. Yapıldığı yıldan kalma kilisenin orijinal ahşap kapıları hala çok iyi durumdadır ve koridorun güney tarafında görülebilmektedir.
Kilise, karmaşık desenlere sahiptir ve Mesih’in yaşamını betimleyen kabartmalar oldukça ilgi çekicidir. Kilisedeki mezarlar ve etkileyici ahşap resimlerin yanı sıra Çarmıha Gerilmiş İsa dikkat çekmektedir. Ayrıca çok sayıda muazzam vitray pencereler ve zengin mobilyaların da önemli bir kısmı korunabilmiştir.
Neden gitmeliyim? Köln’de görebileceğiniz en önemli Romanesk tarzı yapılardan biri olması nedeniyle burası Köln kiliseleri içinde ayrı bir öneme sahiptir.
Burası neresi? Bergischer Dom olarak da bilinen Altenberg Katedrali, Rheinland’daki erken Gotik mimarinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Zengin bir şekilde döşenmiş iç mimarisiyle dikkat çeken yapı, 1259’da inşa edilmiştir. Gotik vitraylarıyla oldukça dikkat çekici olan dini yapının içinde birçok prensin ve başrahibin mezarı da yer almaktadır.
İbadethaneye daha önce hiç piskopos atanmadığından dolayı aslında tam anlamıyla bir katedral sayılmaz ancak heybetli boyutları nedeniyle bu unvanı kazanmıştır.
Neden gitmeliyim? Gotik mimarisiyle öne çıkan yapı, resmi olarak katedral olmamasına karşın katedral olarak kabul edilmesi nedeniyle ilgi çekmektedir.
Burası neresi? Kademeli kemerli bir köprü olan Hohenzollern Köprüsü, 1907 ile 1911 yılları arasında inşa edilmiştir. Köln ana tren istasyonundan yaklaşık 3 dakikalık bir yürüme mesafesinde yer almaktadır. Her biri üç kemerli üç bitişik makas kemer köprüsünden oluşmaktaydı. Köprünün bir bölümü karayolu ve tramvay trafiğine, diğer iki bölümü ise demiryolu raylarına ayrılmıştı.
Yapı o kadar sağlamdı ki İkinci Dünya Savaşı sırasında şehirde ayakta kalmayı başaran tek köprü olmuştur ancak 6 Mart 1945’te Wehrmacht tarafından müttefiklerin Ren Nehri’ni geçmesini zorlaştırmak amacıyla havaya uçurulmuştur.
Savaşın ardından 1948’de iki raylı olarak açılmış ve ardından 1959 ve 1987 yıllarında iki makas kemeri daha eklenerek genişletilmiştir. Günümüzde Hohenzollern Köprüsü, altı hatlı bir demiryolu köprüsü olarak hizmet vermektedir ve her iki tarafında yürüyüş yollarıyla bisiklet yolları bulunmaktadır. Bu arada köprünün uzunluğu 409 metre ve genişliği 26 metredir.
Neden gitmeliyim? Köln’ün tarihi köprülerinden biri olan Hohenzollern Köprüsü popüler bir ziyaret noktasıdır. Burada ziyaretçiler bisiklet sürebilmekte ve yürüyüş yapmaktadır. 2008 senesinden bu yana aşıklar tarafından asılan aşk kilitleri ise burasını özellikle aşık çiftler için çok özel bir ziyaret noktası haline getirmiştir.
Burası neresi? Köln’ün şehir merkezi kadar Eski Kent bölgesi de es geçilmemesi gereken tarihi yerler arasında bulunuyor. Burası bünyesinde pek çok tarihi eser barındırdığı için turistlerin mutlaka zaman geçirdiği önemli bölgeler arasında bulunuyor ve ziyaretçilerine Ren Nehri’nin keyif veren manzarasını görme imkanı da sunuyor.
Pek çok meydana sahip Eski Şehir bölgesinde dar sokaklarda dolaşabilir ve tarihi yapılar arasında birçok farklı keşfe yelken açabilirsiniz. Bu dar sokaklarda pek çok geleneksel eski ev göreceksiniz ve bunları fotoğraflamayı ihmal etmeyin çünkü bu evler oldukça fotojeniktir.
Neden gitmeliyim? Eski Köln’de bulunan Köln Katedrali, Aziz Martin Kilisesi, Belediye Binası, Ludwig Müzesi, Roma-Germen Müzesi, Heinzelmannchen Çeşmesi gibi tarihi eserler bu bölgeyi çok değerli kılmaktadır. Burası aynı zamanda Alter Markt ve Heumarkt gibi duraklarıyla alışverişin, muhteşem kafe ve restoranları ile de yeme içmenin kalbi olarak kabul edilmektedir.
Burası neresi? Kimileri için Köln’ün en gözde mahallelerinden biri olan Belçika Mahallesi, güneyde Aachener Strabe ile kuzeydoğuda Friesenplatz arasında yer almaktadır. Mahalle yoğun bir tarihi dokuya sahip ve mahalledeki birçok tarihi bina burada dolaşmayı çok keyifli bir hale getiriyor.
Belçika Mahallesi, özellikle alışveriş tutkunları için Köln’de mutlaka görmeniz gereken yerler arasında bulunuyor. Burası alışılmış alışveriş duraklarının aksine daha çok eşsiz ve özel olarak üretilmiş parçaları bulabileceğiniz bir yer. Özellikle genç modacılar ve yerel kuyumcular birçok tasarım ürünü bulabileceğiniz yerler arasında bulunuyor.
Mahallede ayrıca popüler barlar, restoranlar ve kafeler de bulunuyor. Bu mekanlarda bölgesel biraların ve çeşitli içki ve yiyeceklerin tadına bakabilir, çok keyifli zamanlar geçirebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Tarihi sokaklar arasında yürümek, özel bir alışveriş deneyimi yaşamak ve çeşitli mekanlarda zaman geçirmek için bu güzel mahalleye zaman ayırabilirsiniz.
Burası neresi? Şehrin Eski Kent bölgesinin en ikonik yapılarının başında tarihi belediye binası olan Kölner Rathaus geliyor. Almanya’da bu türdeki en eski kamu binası olan Rathaus, 900 yılı aşkın zengin bir tarihe sahiptir. Çan kulesi ile ünlü olan belediye binasının zili her gün 09.00 ile 18.00 arasında üçer saat arayla çalmaktadır.
Orta Çağ’da yönetici sınıfının odak noktası olan bu bina, yaşının getirdiği etkiyle farklı mimari akımların izlerini taşımaktadır. Bu izler arasında 14. yüzyıldan kalma ana bina, 15. yüzyıldan kalma 61 metre yüksekliğindeki kule ve Rönesans tarzı bir sundurma ve manastır dahildir. Hatta binada 20. yüzyılın mimari unsurlarına bile rastlamak mümkündür. Ayrıca sekiz peygamberin Gotik figürlerine sahip Hansa Salonu da dikkat çeken kısımlar arasında bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Belediye Binası, Köln’ün en eski binalarından biridir ve tarihi açıdan büyük öneme sahip bir destinasyondur. Şehrin merkezi bir konumunda bulunması ise burayı ulaşım açısından kolay bir nokta haline getirmektedir.
Burası neresi? 1180 ve 1250 yılları arasında uzun bir inşa sürecinde büyüyen bu kale suru, Ren Nehri üzerinde şehrin gözetlenmesi ve korunması amacıyla inşa edilmiştir. Şehrin etrafında geçmişte toplamda 12 adet bu kulelerden bulunduğu belirtilmektedir ve Bayenturm bu kuleler içinde en iyi şekilde korunmuş olanlardan biridir. Kule imparatorluk tarafından değil, Köln halkı tarafından yapılan anıtsal bir yapıdır.
Kuleler arasında stratejik açıdan en önemlisi Bayenturm olmuştur. Kulelerin ve surların inşası için 1 milyon tondan fazla taş kullanılmıştır. Bayenturm’un alt odaları hapishane, üst odaları bekçi odaları ve gümrük memurları için çalışma alanları değerlendirilmiştir.
Neden gitmeliyim? Bayenturm, Köln için geçmişten günümüze kadar her zaman odak noktası olan bir yapı olmuştur. Şehrin gelişimi bu kulenin konumuna göre planlanmıştır. Bir şehir için böylesi önemli olan bu kuleyi Köln tarihi yerler listenize dahil etmeli ve Köln’e geldiğinizde mutlaka görmelisiniz.
Burası neresi? Belediye Binası’nın altında bulunan Praetorium’da ziyaretçiler uzun bir geçmişe sahip Roma kalıntılarını görebilmektedir. Geçmişte Köln İmparatorluk Valisinin resmi ikametgahı olan iyi korunmuş bu Roma dönemine ait kalıntılar Köln’deki Roma şehrine dair günümüze kadar ulaşan en önemli buluntular arasında yer almaktadır. Kazı çalışmalarının devam ettiği bölgenin yakın zamanda bir müze haline getirilerek kapsamlı bir şekilde ziyaret edilebilecek bir konuma getirilmesi planlanmaktadır.
Neden gitmeliyim? Köln’deki Roma dönemine ait en etkileyici kalıntılardan olan bu antik bölgeye şehir merkezinde bulunması nedeniyle ulaşılabilmektedir. Özellikle Belediye Binası’nı görmeye geldiğinizde bu önemli antik kalıntılara da zaman ayırabilirsiniz.
Burası neresi? 1900’den sonraki sanat eserlerini sergileyen Ludwig Müzesi, 1980’lerde katedralin yakınlarındaki modern, müze amacıyla inşa edilmiş olan çok güzel bir binada kurulmuştur. Müzenin kuruluş hikayesi 1970’lerde Ludwigs, Peter ve Irene’nin 20. yüzyıl sanatına ait milyonlarca dolarlık bir koleksiyonu bağışlamasıyla ortaya çıkmıştır.
Picasso ve Rus Avangard’ın pek çok eserinden oluşan geniş koleksiyon arasında Warhol’un “Brillo Kutuları” ve Roy Lichtenstein’in “Belki” gibi Pop Art’ın en ikonik eserleri de yer almaktadır. Bunun dışında Erich Heckel, Kirchner, August Macke ve Karl Schmidt-Rottluf gibi çeşitli sanatçıların eserleri de görülmeye değerdir.
Neden gitmeliyim? Modern sanat tutkunları için kaçınılmaz bir durak olan Ludwig Müzesi, Avrupa’nın en kapsamlı koleksiyonunun yanı sıra sunduğu sürrealist eserlerle de ziyaretçilerin hayran kalacağı bir sanat merkezidir.
Kaçırmayın! Galerideki etkileyici sanat eserlerini gezdikten sonra müzeye çok yakın bir konumda bulunan tam bir şaheser olan katedralin manzarasının keyfini çıkarmayı ihmal etmeyin.
Burası neresi? Kolumba Müzesi, Aziz Kolumba Kilisesi’nin kalıntıları üzerine kurulmuş şehrin önemli ziyaret noktalarından biridir. Katedral Gotik bir üslupla inşa edilmiştir. Orijinal kilise İkinci Dünya Savaşı sırasında yerle bir edilmiştir. 1954 senesinde yetersiz de olsa birkaç odada müze yeniden açılmıştır.
Mevcut müze binasının yerine Pritzker Ödüllü mimar Peter Zumthor tarafından tasarlanan güzel bir bina inşa edilmiştir. Bu binanın kökleri 1990’lı yıllarda piskoposluğun müze için yeni bir bina yapmaya karar vermesine dayanmaktadır. 1997 senesinde ise bir yarışma düzenlenmiş ve proje 2007’de tamamlanmıştır.
Müze, şehrin eski müzelerinden biridir. Hristiyanlığın tarihine odaklanan sergi, farklı dönemlere ve dünyanın farklı bölgelerinde Hristiyanlığın etkilerine odaklanmaktadır. Bu nedenle ziyaretiniz sırasında sürprizlere hazırlıklı olmalısınız. Müzede zaman zaman Andy Warhol, Leiko Ikemura, Bruno Jakob, Richard Serra gibi çok önemli sanatçılara ait geçici sergilere de yer verilmektedir.
Neden gitmeliyim? Hristiyanlık tarihini merak edenler için Kolumba Müzesi, oldukça tatminkar ve ziyaret etmesi keyifli yerlerden biridir. Yeni binada eski binaya dair kalıntıların bırakılmış olması da müze binasının daha etkileyici bir yapı haline gelmesine katkı sunmuştur.
Burası neresi? Aziz Cecilia Kilisesi (Cäcilienkirche), 1160 yılında tamamlanmış ve günümüze kadar neredeyse aynı şekilde ulaşmayı başarmış tarihi yerlerden biridir. Kilise, 1956’da Orta Çağ’dan günümüze kuyumculuk, ahşap, heykel, vitray, resim ve daha birçok farklı sanat dalına ait çeşitli eserlerden oluşan muhteşem bir koleksiyonu inceleme fırsatı sunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Köln’deki Orta Çağ dönemine ait en geniş koleksiyona ev sahipliği yapan bu müze-kilise bizce Köln’de görülmesi gereken çok önemli tarihi yerler arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Köln Katedrali’nin güneybatısında bulunan Uygulamalı Sanat Müzesi, tarihten günümüze uzanan 100.000 adet dekoratif sanat eserini barındırmaktadır. Sergiler kronolojik olarak düzenlenmiş ve mobilya, silah, mücevher, porselen, halı ve endüstriyel tasarımlar gibi farklı nesnelerden oluşmaktadır.
Yerel halk tarafından kısaca MAKK olarak adlandırılan müze, şehirdeki kısmen daha yeni müzelerden biridir ve 1888 senesinde kurulmuştur. Müzedeki en önemli parçalar arasında döneminin en saygın marangozlarından biri olan David Roentgen’in 18. yüzyılda yapmış olduğu muhteşem chinoiserie dolabı oldukça ilgi çekicidir. Müzede aynı zamanda endüstriyel tasarıma isimlerini altın harflerle yazdırmış olan Frank Lloyd Right, Ray Eames ve Philippe Starck gibi çok önemli sanatçıların eserlerine de rastlanmaktadır.
Neden gitmeliyim? Özellikle endüstriyel tasarıma meraklı sanat sever ziyaretçiler için bu alandaki tarihi parçaları görmek amacıyla burası bulunmaz bir fırsattır. Türünün tek örneği olan müze, aynı zamanda evi için dekorasyon fikirleri arayanlar kişilere de muhteşem bir ilham kaynağı olacaktır.
Burası neresi? Köln Katedrali’ne sadece birkaç dakikalık yürüme mesafesinde bulunan Roma-Germen Müzesi, Paleolitik dönemden Orta Çağ’ın başlarına kadar şehrin zengin arkeolojik mirasına büyüleyici bir bakış sunmaktadır.
Müzenin bulunduğu yer savaş esnasında bir bomba sığınağı inşa edilirken katedralin yanında bir Roma villasının ortaya çıkarılmasıyla keşfedilmiştir. Daha sonra burası tamamen kazılmış ve merkezinde güzel Dionysus mozaiğinin yerini değiştirmek yerine antik bölgenin çevresine 1970’lerde bir müze inşa edilmiştir.
2. yüzyıldan kalma bu mozaiğin yanı sıra 1. yüzyıldan kalma Poblicius’un 15 metre yüksekliğindeki mezar anıtı da gerçekleştirilen keşifler arasında yer almaktadır. Müzede ayrıca diğer mozaik eserler, muhteşem cam işçiliği ile ortaya çıkarılmış camdan eserler, yerli çanak çömlekler, heykeller ile Roma ve Germen mücevherleri de sergilenmektedir. Müzedeki sergilenen en değerli parçaların başında ise üzerinde “iç, sonsuza dek iyi yaşa” şeklinde Yunanca bir yazı bulunan 4. yüzyıldan kalma bir kupadır.
Neden gitmeliyim? Köln’deki Roma dönemine ait pek çok eserin ve çok önemli mozaiklerin sergilendiği müze, bu konuda bilgi sahibi olmak isteyenler için Köln müzeleri içinde mutlaka zaman ayrılması gereken özel rotalardan biridir.
Burası neresi? Kokunun tarihinde etkileyici bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? Öyleyse Köln’deki Koku Müzesi’ni mutlaka ziyaret listenize eklemelisiniz. 18. yüzyılın başında kurulan John Maria Farina, 1723 senesinden bu yana ayakta duran en büyük koku fabrikası olma özelliğine sahiptir.
45 dakikalık rehberli turların düzenlendiği fabrika içinde koku üretimine dair çok çeşitli ekipmanları görebileceksiniz. Ayrıca kolonyanın nasıl oluştuğunu görebilir ve çok çeşitli kokuların taklitlerini koklayabileceksiniz.
Neden gitmeliyim? Kokunun geçmişine yolculuk yapmak, kokunun nasıl üretildiğini gözlemlemek adına bu sıra dışı müzeye zaman ayırmanızı öneriyoruz.
Burası neresi? Nazi rejimi ve sonrasında Almanya’daki hayatı merak edenler için Dokümantasyon Merkezi, Köln’de görülmeye değer tarihi müzelerden biridir. Bu önemli merkez, bilhassa Köln vatandaşları için Nazi dehşetinin çıplak bir anlatımını sunmaktadır. Merkez 1988 senesinden bu yana hizmet vermeye devam etmektedir. Merkez, binayı Gestapo’ya kiralayan ve kendi amaçları için kullanan sahibi olan işadamı Leopold Dahmen’in baş harfleri olan LE-DE Haus olarak da adlandırılmaktadır.
Anma anıtı, etkileşimli müze ve bir araştırma tesisi olan merkez, mahkumların Gestapo tarafından hapsedildiği gerçek binada kurulmuştur. Ziyaretçiler en etkileyici deneyimi hapishane hücrelerinde, duvarlara mahkumlar tarafından yazılmış yazıları okuduğunda yaşamaktadır.
Neden gitmeliyim? Merkez, Nazi dönemi ve sonrasında yaşanan insanlık dramlarına odaklanmakta ve ziyaretçilere o döneme dönüp, gerçekçi bir şekilde hissetmelerine olanak tanımaktadır.
Burası neresi? Köln Çikolata Müzesi’nin geçmişi Hans Imhoff’un Stollwerck çikolata fabrikasını satın aldığı 1972’ye kadar uzanmaktadır. Fabrikayı satın aldığında karşısında kırık makineler, çikolata ambalaj malzemeleri ve çikolata imalatında kullanılan çeşitli malzemeler bulmuştu. Bu malzemelerden ilham alan fabrika sahibi, çekirdekten paketlenmiş çikolataya kadar süreci takip eden bu malzemeleri korumayı, restore etmeyi ve sergilemeyi arzulamıştır.
Neden gitmeliyim? Etkileşimli sergilerin büyük ilgi gördüğü müzede kalıp koleksiyonları, antika çikolata kutuları ve paketleme malzemelerinin yanı sıra çikolata çeşmesinden ücretsiz tadımlık çikolatalar da deneyebiliyorsunuz. Hatta dileyenler eve götürmek için kendi çikolatasını bile tasarlayabilmektedir.
Burası neresi? Rönesans tarzında inşa edilmiş bir cephanelik içinde bulunan Köln Şehir Müzesi içinde, şehrin 2.000 yıllık tarihinde yolculuk yapma fırsatını yakalıyorsunuz. Müze 1888 senesinde kurulmuştur. Orta Çağ’dan günümüze kadar şehirde yaşamış insanların manevi, ekonomik ve günlük yaşamlarını nasıl geçirdiklerini görebiliyorsunuz.
Müzenin zemin katında Orta Çağ’ın sonlarından itibaren savaşların konu alındığı Köln’ün siyasi tarihi gözler önüne seriliyor. Müzenin üst bölümü ise şehrin kültürel ve ekonomik tarihiyle ilgili konulara yer verilmiştir. Müzede toplamda 300.000 civarında nesne sergilenmektedir ve koleksiyona her yıl yaklaşık 1.000 civarında yeni parça eklenmektedir.
Neden gitmeliyim? Köln’ün tarihi hakkında detaylı bilgiler edinmek istiyorsanız Köln Şehir Müzesi’nin tam size göre olduğunu söyleyebiliriz.
Burası neresi? Şehrin kuzey tarafında, hayvanat bahçesinin yanında Köln’ün en güzel parkı bulunuyor. Londra’daki Cyristal Palace’dan esinlenilerek meydana çıkarılan bu cam saray 1860’da inşa edilmiştir. Cam saray etrafındaki 11,5 hektarlık devasa alan çimenlere, müstakil bahçelere ve seralara ev sahipliği yapmaktadır. Bahçe içinde 10.000’den fazla bitki türü bulunmaktadır.
İlk olarak bir limonluk olarak tasarlanan bu yapı, daha sonra çeşitli restorasyon çalışmalarının ardından günümüzde konserler, söyleşiler ve çeşitli özel etkinlikler için değerlendirilmektedir. Parkın içerisinde ise tropik yağmur ormanları için ana sera başta olmak üzere şeker kamışı, vanilya, kakao gibi tropikal bitkiler için küçük tropik ev, subtropikal ev ve kaktüs evi gibi çok çeşitli cam yapı bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Bitkilere meraklıysanız binlerce bitki türünü görebileceğiniz bu etkileyici ve tarihi bahçe kesinlikle ilginizi çekecektir. Botanik bahçesi hem çocuklar hem de yetişkinler için o kadar rahatlatıcı ki, gezinizin ardından ruhunuzun dinlendiğini hissedeceksiniz.
Burası neresi? Şehrin ortasında yeşil bir vaha olan Melatenfriedhof, içinde birçok tarihi barındıran şehrin önemli mezarlıklarından biridir. 200 yıldan eski bir tarihe sahip olan mezarlık alanı içinde 50.000’den fazla mezar arasında anıtlar ve etkileyici parklar da bulunuyor.
Her zaman görülmeye değer bir mezar olan Melaten Mezarlığı, 2010 senesinde 200. yaşını kutladı. Mezarlığın kökeni 1794 senesinde, Fransız dönemi sırasında Köln’de mezarlık sisteminin değişmesiyle ortaya çıkmıştır. Buna göre şehir surları içindeki bölgeye cesetlerin gömülmesi yasaklanmıştı. Melaten Mezarlığı da 1810 senesinde kutsanmıştır. Mezarlığın açılışı 29 Haziran 1810 tarihinde katedral papazı Michael Joseph Dumont tarafından gerçekleştirilmiştir.
Bugün 435.000 metrekarelik bir alana sahip olan tarihi mezarlık ünlü komedyen Dirk Bach Willi Ostermann, Millowitsch ailesi ve Farina ailesi gibi Köln’deki çok saygın kişilerin mezarlıklarına da ev sahipliği yapmaktadır. Burası sadece bir mezarlık değil, aynı zamanda büyüleyici bir sanat alanıdır. Mezarlar, motifler, heykeller ve çeşitli anıtlara ev sahipliği yapmaktadır. Klasik mezarlardan Neo-klasik ve Neo-Barok mezarlara kadar çok farklı dönemlere ait mezar türleri de burada incelenebilmektedir.
Neden gitmeliyim? Şehrin en eski mezarlığı olan Melaten, ziyaretçilerine keyifli ve huzurlu bir yürüyüş yapma imkanı sunmasının yanı sıra çeşitli anıtsal mezar ve heykelleri de görmelerine olanak sunmaktadır.
Nasıl alınır? Köln Katedrali’nin karşısında bulunan Turist İletişim Merkezi, bütün bilet makineleri, birçok otel ve pansiyonun resepsiyonu, çeşitli seyahat acenteleri ve tur operatörleri satın almak için kullanılabilecek yerler arasında bulunmaktadır.
Geçerlilik süresi ne kadar? 24 saat ve 48 saat geçerlilik süresi bulunmaktadır. İlk kullanımdan sonra süre işlemeye başlamaktadır.
Ücreti nedir? Ücretlendirme detayları şu şekildedir:
Grup biletleri en fazla beş kişiye kadar kullanılabilmektedir.
Avantajları nelerdir? Kartın sunduğu başlıca avantajları kısaca şu şekilde sıralayabiliriz:
Hazırladığımız Köln tarihi yerler listemizde sizler için Köln’ün en önemli tarihi duraklarıyla ilgili bilgileri paylaştık. Listemizi okuduğunuza göre artık hemen bir gezi planı yaparak bu güzel şehrin etkileyici tarihinde yolculuğa çıkabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…