Şehir hakkında; Türkiye‘nin yüz ölçüsü yönünden küçük şehirlerinden biri olan Gümüşhane, Karadeniz’in doğu kısmında konumlanmaktadır. Doğu bölümünde Bayburt, batı bölümünde Giresun, kuzey bölümünde Trabzon ve güney bölümünde ise Erzincan şehri çevrelemektedir. Dağlık ve engebeli arazı yapısına sahip olup kuzeyinde Zigana Dağları, güneyinde ise Trabzon Dağları yer almaktadır. Torul, Kelkit, Kürtün, Şiran ve Köse adındaki beş ilçeye sahip şehirde yapılan nüfus sayımlarına göre toplamda 151 bin kişi yaşamaktadır. Şehir hakkında detaylı bilgi edinmek için hazırlamış olduğumuz Gümüşhane’de gezilecek yerler yazımızı okumaya devam edin…
Kaç Günde Gezilir; Gümüşhane gezi planınız için 1-2 gün ayırmanız yeterli olacaktır.
Ziyaret Etmek İçin En İyi Zaman; Karadeniz Bölgesi’nde yer almasına karşın karasal iklimi etkisi altındadır. Bu sebepten dolayı kış ayları soğuk ve sert geçmektedir. İlkbahar ayları ise gürül gürül şelaleleri, muhteşem yayla manzaraları ile Karadeniz’in kaliteli oksijenini içinize çekmek için oldukça idealdir.
Havaalanı/Merkez Ulaşım; Gümüşhaneye ne zaman ve nasıl gideceğinize dair detaylı bilgileri edinebileceğiniz yazımızı inceleyebilirsiniz.
Müze Kartları; Türkiye’nin çoğu ilinde geçerli olan ücretsiz giriş yapabilmenizi sağlayan Müzekart ile Gümüşhane’de yer alan müzeleri ve turistik yerleri ziyaret edebilirsiniz.
Ne Yenir; Şehri ziyaret ettiğinizde lezzetlerine doyamayacağınız mantı çorbası
katıklı çorba, gendime pilavı, evelik dolması, kartol yahnisi, borani, asude kuymağı, fıtfıt haşılı ve çok daha fazlası için buyurun Gümüşhane’nin yöresel yemekleri yazımıza.
Burası Neresi? Gümüşhane tarih içerisinde ev sahipliği yapması şehrin toplamda 16 kaleyi bünyesinde barındırmasına neden olmuştur. Bu kalelerin yerleşim ve geçit alanlarının üzerinde konumlanıyor olması ise eski dönemde bölgenin ticaret yolunun öneminin ne denli büyük olduğuna kanıt niteliğinde adeta. Bu kaleler arasında Esenyurt Kov Köyü sınırları içerisinde yer alan Kov Kalesi, 2008 senesinde onarım çalışmaları tamamlanarak ziyarete açılmıştır. Merkeze 21 kilometre uzaklıkta yer alan Gümüşhane – Erzincan Devlet Karayolu güzergahında yer alıyor olup kaleye 6 kilometrelik stabilize yolla ulaşılmaktadır.
Bunun yanında yine aynı bölgede antik bir kentin bulunduğu düşünülmektedir. Arkeolojik Sit Alanı olarak ilan edilen kale ve çevresi Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki günümüze kadar ulaşabilen en görkemli kalesidir. III. Aleksios tarafından 1361 senesinde inşa edildiği varsayılan kalenin, Selçuklu Dönemi’nde kullanıldığı bilinen bilgiler arasındadır. Mimari yönden dikdörtgen planlı ve duvarları köşeli olarak yapılan kale yuvarlak ve düzgün burçlar ile desteklenmiştir. Yapımında moloz taşlar kullanılmış olup içerisinde düzgün bir şekilde olmayan kare şeklinde bir iç kale yer almaktadır. İç kalenin doğu yönünde sarnıç ve mutfak gibi yer mevcuttur.
Dış Kalenin Ortaçağ’ın ortalarında inşa edildiği sanılmakta olup en yüksek noktasının rakımı 1.760 metre kadardır. 130 metre yüksekliğe sahip bit ana kaya kütlesi üzerine kurulan yapının tüm bölümleri bu ana kaya kütlesi ile bir bütünlük içerisindedir. Kaleye ulaşım sağlamak için batı yönünden uzanan eğimli yolu kullanmanız gerekiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gümüşhane Valiliği’nin iş birliği neticesinde restorasyon Yüzey Araştırmaları yapılmış olan kalede Atatürk Üniversitesi’nin kale içi ve çevresinde yaptığı yüzey araştırmalarında Ortaçağ ve yakın döneme ait keramik parçaları elde edilmiştir.
Burası Neresi? İki farklı konağın birleştirilmesi üzerine geniş bir kullanım alanına sahip olan müzenin zemin katında mutfak, depo, üç oturma odası, bir oda ve tuvaletler yer alıyor. Çift kanattan oluşan ahşap kapıyla zemin kata giriş yapılıyor olup, yalnızca konağın birinden iç merdivenle ile birinci kattaki misafir odası, kayınvalide odası, çocuk yatak odası, kiler, ara salon, yöresel kilim tezgahlarının sergilendiği bölüm, gelin-damat odası, misafir odası ve mutfağa çıkılmaktadır. İlk katın giriş ve çıkışlarının yapıldığı iki adet kapıya sahiptir. Çatı katında yapılan restorasyon sonucu genişletilmiş ve iki büyük oda çıkartılmıştır.
Neden Gitmeliyim? Bu salonlarda Osmanlı dönemine ve yakın döneme ait etnografya eserlerin sergilendiği on adet vitrin mevcuttur. 2006 senesinde ziyarete açılan Gümüşhane İkizevler Kent Müzesi, tarihi Gümüşhane konaklarının bir örneğini teşkil etmekte olup 1920 senesinde inşa edilmiştir. Ahşap çatkı arası dolu tekniği ile yapılan müze, üç katlıdır. İlk katı giriş olarak kullanılırken ikinci katında tarihi ve kültürel eserler sergileniyor. Üçüncü katta ise Gümüşhane etrafında yapılan kazılarda elde edilen tarihi kalıntılar sergilenmektedir.
Burası Neresi? Çoruh Vadisi’ne doğru bakan bir tepe üzerine konuşlandırılmış olan Baksı Müzesi, ismini bir zamanlar Baksı olan köyden almıştır. Ancak köyün günümüzdeki ismi Bayraktar Köyü’dür. İçerisinde çağdaş sanat ve geleneksel el sanatlarına aynı çatı altında birleştirerek iç içe yer vermektedir. Bayburt doğumlu sanatçı ve eğitimci Hüsamettin Koçan’ın girişimleriyle 2000 senesinde 30 dönümlük bir araziyi kaplayan Baksı Müzesi’nde; sergi salonları, atölyeler, konferans salonu, kütüphane ve konuk evleri yer almaktadır.
Neden Giymeliyim? 2005 senesinde bu müzenin hayata geçirilmesi üzerine bir vakıf kurularak ilk olarak sanatçılar olmak üzere pek çok sayıdaki gönüllünün el vermesiyle gerçek anlamda toplumsal bir projeye dönüştürülen müze, on sene süren bir zamanı ardından devletten hiçbir yardım almaksızın tamamen kendi katkılarıyla 2010 senesinde tamamlanabilmiştir. Pek çok önemli sanatçının eserlerinden meydana gelen çağdaş bir sanat koleksiyonuna sahip olup halk resimlerinin koleksiyonları ve yerel el sanatlarının yansıtıldığı kendine has örnekler bir arada sunuluyor.
Aynı zamanda araştırmacılar ile sanatçıları için kültürel ve modern sanatı bir arada buluşturarak kültürel etkileşim yaratma hususunu, sıkla göçün yaşanmasıyla parçalanan geleneksel ortamı yeniden canlandırmayı ve kültürel belleğin devamının getirilmesi gayesini kendini ilke edinmiştir. Elbette ülkemizin en yoğun olarak göç verdiği Bayburt ilimizin canlılığını ve ekonomisini artırmakta hedefleri arasında. Gözünüzün alabildiği kadar yeşil bir alana ona bir o kadar uyum sağlayan bir bina sizlerde epey bir merak uyandıracak. Gümüşhane geziniz sırasında mutlaka listenizi eklemeyi ihmal etmeyin!
Burası Neresi? Gümüşhane’nin kendine özgü mimari özelliklerinin en ilgi çekici örneklerinden biri varsa o da hiç kuşkusuz eski konaklarıdır. Milli kültürümüzde önemli ölçüde katkısı olan sanat değerlerimizdendir. Türk konut mimarisinin mühim parçası olan bu konakların sanatsal yapısında, doğal şartların getirileri yanında inanç, örf, adet, gelenek, kültür gibi sosyal etkilerin yansıdığını görebilirsiniz.
Neden Gitmeliyim? Mimari özelliği, kullanılan malzemeler, çatısı ve balkonlarıyla geçmiş dönemin zarifliğini en ince ayrıntısına kadar bize yansıtıyor olup geniş bahçe içerisinde iki ve üç katlı olarak sokağa ve manzaraya karşı inşa edilmiştir. Yapımında mahalli taşı, kerpiç ve ahşap malzemeleri kullanılıyor olan konakların odalarında sedir, yüklük, çiçeklik, ocak gibi geleneksel kültürün parçaları mevcuttur.
Evlerin neredeyse çoğu iç sofalı, çatılar ise yapıyla bir o kadar uyumlu, taşkın ve kademeli saçak düzenlemeleri vardır. Oda kapılarından ve tavanlarda geleneksel ahşap süslemelerin görüldüğü evlerin dış cephelerinde bitkisel ve geometriksel karakterli süslemelerin yanı sıra kapı tokmağı, anahtar deliği çerçevesi gibi madeni süslemeler ile şekillendirilmiştir. Bir bölgeyi tanımanın en iyi yolu tartışmasız yüzyıllar boyu ayakta kalan bu tarihi yapılarını yakından görüp incelemektir.
Kaçırmayın! Adil Balyemez Evi diğer bilinen ismiyle Balyemez Konağı’nın tarihi 19. yüzyıla dayanıyor olup zemin, birinci ve çatı katlarından meydana gelmektedir. Girişler zemin kattan yapılıyor olan konağın doğu yönünden Harşit Çayı manzarası eşlik ediyor. Şimdilerde restoran ve kafe olarak işletilen bu konak özel davet ve kutlamalarda, şirket eğitimlerinde ve yemeklerinde vb. özel etkinliklerde de hizmet vermeye devam etmektedir.
1874 senesinde inşa edilen Hasan Fehmi Ataç Konağı; diğer evlerde olduğu gibi zemin, birinci kat ve çatı katından meydana gelmektedir. Geniş bir bahçe içerisine konumlandırılan konak dikdörtgen yapıda olup klasik mimari özellikleri burada da görebilirsiniz. Hemen önündeki 679 metrekarelik parselin 561 metrekaresi Gümüşhane İl Özel İdaresi tarafından 2005 senesinde onarılarak kiraya verilmiştir. 750 kişilik kapasiteye sahip bahçesi ve yöre mutfağından yemekler sunulmaktadır. Konaklama hizmeti de sağlayan konak, suit, tek, çift ve 3 kişilik toplam 7 oda ve 15 yatak kapasitelidir.
Hacı İmam Konağı 19. yüzyılda inşa edilmiş ve diğer tüm evler gibi üç katlı şekildedir. Klasik Gümüşhane evlerinin mimari yapısına uygun olarak yapılmış olup Gümüşhane İl Özel İdaresi tarafından onarılan konak, Kültür Sanat evi olarak hizmet vermenin yanında restoranı, Türk mutfağı ve özellikle Gümüşhane mutfağından farklı lezzetlerle siz ziyaretçilerine hizmet vermektedir.
Burası Neresi? Tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan Süleymaniye Mahallesi, gümüş renkli yamaçlarını arkasına almış Gümüşhane‘nin en eski yerleşim yeri olma niteliği taşımaktadır. Antik kent olarak adlandırılan bu bölge Türklerin, Ermenilerin ve Rumların çok uzun seneler bir arada huzur ve barış içerisinde yaşadıkları Kanuni Sultan Süleyman’ın yadigarı ve doğal kentsel bir sit alanıdır. İlk zamanlar İskender Dönemi hakimiyeti altına girmiş olan mahalle, arkasından Pontus Devleti’nin ve Doğu Roma İmparatorluğu içerisinde bulunmuştur. Ardından Selçuklu ve Moğol egemenliğine girip oradan da Akkoyunluların, Karakoyunluların ve Trabzon Rum Devleti’nin eline geçmiştir.
13. yüzyılda 10 mahallede 60 bin kişilik bir nüfusa ev sahipliği yapmış olup 1461 senesinde Osmanlı İmparatorluğu’na geçmiştir. Günümüzde bulunduğu bölgeye Kanuni Sultan Süleyman tarafından taşınmış olan mahallede 1900’lü yılların başlarında madencilik tamamen sona ermiştir, bu sebeple şehir çok fazla göç vermiştir.
Osmanlı İmparatorluğu zamanında 1520-1566 yıllarında Canca, Kurutuluş Savaşı’na dek Gümüşhane ve en son olarak Süleymaniye Mahallesi olarak adlandırılan bu yerleşim yeri şimdilerde halk arasında Eski Gümüşhane olarak bilinmektedir. Şehrin güneybatısında yer alıyor olup 4 kilometre uzaklıktadır. Zamanında; Asurlar, Urartular, Medler, Pers Krallığı, Makedonlar, Pontus Krallığı, Roma İmparatorluğu, Emeviler, Selçuklular ve en son olarak Osmanlı İmparatorluğu gibi tarihte önemli rolleri üstlenen pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.
Neden Gitmeliyim? İçerisinde pek çok tarihi yapıyı barındıran bölge bu yönden oldukça zengindir. Bunlar arasında; Rum Erkek Lisesi, Cami Sağir Mescidi, Cami Sağir Mahallesi Kaya Kilisesi, Süleymaniye Hamamı, Dere Hamamı, Dükkan, Ulu Cami, Ulu Cami Çeşmesi, Ulu Cami Haziresi, Paşa Hamamı, Güzeller Mahallesi Çeşmesi, Bagios Lonnes Kaya Kilisesi, Hagios Lonnes Kilisesi, Hacı Tahir Efendi Türbesi,Kavaklık Hamamı, Hagios Stephanos Kilisesi ve Güzeller Mahallesi Cami yer alıyor.
Fatih Sultan Mehmet tarafından Trabzon-Potnus Rum Devleti’ne son verilmesi üzerine 1461 yılında Türklerin egemenliğine geçen bölge, 1915 yılında Ermeni Tehciri ve 1924 yılında Lozan Antlaşması sonucu gerçekleşen göç değişimi ardından Rumlar buradan ayrılmak durumunda kalmıştır. Böylesine dolu bir tarihe Süleymaniye’ye uğramadan dönemezsiniz. 🙂
Burası Neresi? Orta Çağ’da inşa edildiği bilinen ve Fatih Sultan Mehmet’in zamanında ise topraklarına katıldığı bilinen savunma ve gözetleme aması taşıyan Torul Kalesi’ne yakın mesafede ki zirve üzerine yapılan cam seyir terası yerden 240 metrelik yüksekliği ile aynı anda 50 kişiyi taşıyabilen cam teras, 90 metrekarelik bir alandır. Hem Türkiye’de ki örnekleri arasında en yükseklerden birisi hem de karayoluna 2 kilometrelik mesafesiyle en yakın ve ulaşılabilir cam teraslardan biri olma niteliğine sahiptir. Gelenlerin karşılaştıkları manzara karşısında büyüleniyor ve fotoğraf makinelerine sarılıyorlar adeta.
Burası Neresi? Gümüşhane’nin turizmine büyük katkıları olan Karaca Mağarası, Torul ilçesinde bulunuyor olup aynı adını aldığı Karaca Mahallesi’ne oldukça yakındır. Girişi bir insan girebilecek boyutta olup içeriği doğru gittikçe genişleyen mağaranın toplam uzunluğu 256 metre olan mağara yatay bir yapıya sahiptir. Beş salondan meydan geliyor olup hepsi birbiri ile bağlantılıdır.
Neden Gitmeliyim? Salonları birbirine kavuşturan mağara duvarları damlataş sütunlarından meydana gelmektedir. Geziniz sırasında birbirinden dikkat çekici damlataşlar, sarkıtlar, dikitler ve kalsit kritalleri, sütunlar ve bayraklara rastlayacaksınız. Karaca Mahallesi’nden 20 dakikalık bir yürüyüş yolculuğunun ardından rahat bir şekilde ulaşım sağlayacağınız Karaca Mağarası, kışın sıcak yazın ise serin yapısıyla doğal klima özelliği ile özellikle astım hastalarına iyi geldiği biliniyor. 12 ile 17 derece arasında değişen ısısı, %70 oranındaki nemi, polen ve tozlardan arınmış kaliteli oksijeni ile hastaların çok daha kolay nefes almalarına olanak sağlamaktadır.
Dolomitik kireç taşlarıyla gelişim gösteren karstik oluşumlarıyla kendini ön plana çıkartan mağara, önceki dönemlerde hak tarafından biliniyor olması ve keşfedilmesi hakkında çeşitli efsanelerinden dilden dile dolaşmasına karşın bilimsel açıdan ilk defa Karaca Mahallesi’nde Jeoloji Mühendisi Şükrü Eroz’ün 1990 yılında yapmış olduğu çalışmalar ile ünlenmiş, 1996 yılında resmi olarak turizme açılmıştır. Burada yeme-içme, dinlenme ve hediyelik eşyaları satın alabileceğiniz alanlar mevcuttur.
İçerisinde görülen beyazdan laciverte çeşitli renklerdeki travertenlerin ortaya çıkmasına sebep olan suyun içerisindeki demir ve magnezyum gibi erimiş mineral maddelerin çok yoğun olduğu olduğu kanısına varılmaktadır. Tavandan ve duvarlar sızan sular mağaranın taban kısmında gölcükler meydana getirmektedir. Ve hatta mağaranın sonunda olan gölcüklerin 1 metre kadar derinliktedir. Oluşumu hala devam eden 1 cm uzunluktaki sarkıt ve dikitler tam tamına 12 yılda oluşmaktadır. Mağara 15 milyon yıllık bir yaşa sahip olup barındırdığı renk ve motifler açısından dünyada bir benzerine çok nadir rastlanabilinmektedir.
Burası Neresi? Gümüşhane‘nin Şiran ilçesine 14 kilometre uzaklıkta bulunan Tomara Şelalesi, Seydibaba Köyünde yer almaktadır. Suları tepe yamaçtan kayalar arasından ve yer altından kaynayarak dikey şekilde akarak yatağını oluşturmaktadır. En mühim özelliği ise hemen kaynağında oluşmasıdır. Bu noktadan çıkan su oldukça soğuktur. Bölgede pek çok farklı tür ağaca rastlayabileceğiniz gibi 25 metre yükseklikten akan gürül gürül suyun yaz aylarında size yaşatacağı ferahlığı hayal edin. Dar ve derin bir vadi içerisinden akışına devam eden şelalenin kış aylarında suyu artmakta olup yaz aylarında ise sıcak havanın etkisiyle azalır fakat tamamen kesilmemektedir.
Her ne kadar dik yamaçlardan meydana geliyor olsa da yöre halkı piknik yapmak için kullanmaktadırlar. Çevresine tesisler yapılmış olup yolu iyi duruma getirilmiştir. Şelaleye girişte herhangi bir ücret ödenmemekle birlikte otoparkı ücretlidir. Burası her sene düzenlenen ve ilki 2009 senesinde yapılmaya başlanan Şiran Tomara Şelalesi Kültür ve Turizm Festivali’ne ev sahipliği yapmaktadır. Şenlikler kapsamında halk oyunları, Bayraktepe yürüyüşü, kros ve bisiklet yarışmaları, konser, müzik ve eğlence programları gibi etkinlikler gerçekleştirilmektedir. Yapabilecekleriniz arasında yayla gezileri, ekoturizm faaliyetleri, tarihi alan gezileri, doğa yürüyüşü, fotoğrafçılık, atv, bisiklet aktiviteleri bulunuyor.
Anlatılan bir efsaneye göre; Seydi Baba Köyü’ndeki bir çoban her öğle saatinde sürüsünü ıssız bir noktada yatırarak abdestini alır ve namazını kılarmış. Sürünün susuz kaldığını iddia eden köylüler çobanı dava etmişler. Bir gün bu çobanı takip etmeye karar verirler. Yine öğle zamanı sürüsünü ıssız noktaya indiren çoban, elindeki deyneği toprağa vurmuş ve yerden çıkan su ile abdest alıp namazını kılmış sürüsü de suyunu içirmiş. Kendisini takip ettiğini farkederek sinirlenmiş kavalını bir tarafa, bıçak kılıfını başka bir tarafa fırlatmıştır. Bu iki nesnenin düştüğü noktadan suların fışkırdığı söylenmektedir.
Burası Neresi? Gümüşhane’nin Kürtün ilçesinde konumlanan Çağlayandibi Şelalesi doğal bir ağaç müzesi olma özelliği taşıyor olup Örümcek Ormanları’nın eteklerinde yer alıyor. Yılın her mevsiminde eşsiz güzelliğini gözler önüne seren şelale, 2014 senesinde tabiat parkı olarak ilan edilmiştir. 1 milyonluk bir yatırım ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından yürüyüş yolları, köprü ve tesisler yapılarak çevresi geliştirilmiştir.
Neden Gitmeliyim? Avrupa ve Kafkaslar’ın en yüksek ve en geniş ladin ve göknar ağaçlarının yer aldığı ve doğal ağaç müzesi olarak adlandırılan Örümcek Ormanları’na 4 kilometre mesafede bulunan şelale sahip olduğu flora ve fauna açısından da çok zengin bir bölgede bulunuyor. Şelale suyu doğal şartlar ile 15 metre yükseklikten akarken yağmur damlası gibi etrafa saçılan suyun etkisi yarattığı atmosfer ile size muhteşemliği hissettiriyor. 150 metrelik bir yürüyüş yolunun ardından ulaşım sağlayacağınız şelale, denizden tam 870 metre yükseklikte yer alıyor olup sonbahar aylarında sunduğu rengarenk görüntü ile ziyaretçileri her daim kendisine çekmeyi başarıyor.
Burası Neresi? Limni Gölü Tabiat Parkı, Gümüşhane’nin Torul ilçesindeki Zigana Köyü’nde bulunuyor olup Büründüğü manzara ve ulaşım yollarının virajlı ancak oldukça düzgün oluşu kolaylık sağlar. 1721 rakıma sahip olan Saranoy Yaylası’nda konumlanan bu göl, ilk etapta bir mesire alanı tescil edilmiştir sonrasında zaman içerisinde tabiat parkı olarak kayıtlara geçmiştir. Şehirdeki önemli turizm alanı olan mesire alanında yapılan çevre düzenlemeleri ile tesis, çocuk oyun alanları, kamelyalar, mesire ve bungalov konaklama seçenekleri gibi pek çok yer yapılmıştır.
Neden Gitmeliyiz? Gümüşhane merkez ilçeye 60 kilometre uzaklıkta yer alan gölün çevresi yemyeşil bir dünyaya sahip olup farklı bitki ve kuş türleri ile keyifli bir görselliğe sahiptir. Sarıçam ve ladin ağaçlarıyla bezenmiş alanda dönem dönem ayı, tilki, ceylan, karaca gibi yabani hayvanlara rastlamanız mümkün. Koruma altına alınmış olan tabiat parkına yapacağınız kısa bir yolculuğun ardından güzel ve keyifli birkaç gün gerçekleştirmek ya da piknik yapmak için huzurlu bir mekan olarak karşınıza çıkıyor. Göl, küçük ve sakin yapısıyla Türkiye’nin saklı cennetlerinden biri olarak görülebilir.
Burası Neresi? Gümüşhane’nin Torul ilçesi sınırları içerisinde yer alan Artabel Gölleri Tabiat Parkı, 1998 senesinde 5859 hektarlık bölümü tabiat park ilan edilmiştir. Şehrin 3331 metrelik en yüksek tepesi Abdal Musa Tepesi’nin yamaçlarında bulunan ve Türkiye‘nin sayılı Milli Parklardan bir tanesidir. Parkın içerisinde buzul göl, krater göl, yaban hayat ve çeşitli bitkiler mevcut. Yaz dönemlerinde yayla amacıyla pek çok kişi gelmekle birlikte keyifli vakit geçirmek için gelen ziyaretçi sayısı oldukça fazladır.
Neden Gitmeliyim? Sadece yazın değil sonbahar aylarında da tercih edilen bu yerin her mevsim ayrı bir cezbediciliği vardır. Artabel Gölleri Tabiat Parkı’nın kuzeydoğusunda Karanlık Göl olmak üzere pek çok göl yatağını bünyesinde barındırmaktadır. Fotoğraf makinelerinizin şarjlarını dolu tutun, zira her gördüğünüz noktayı çekmekten kendinizi alıkoyamayacaksınız. Gelecek nesillere bu güzelliği bırakmaları gayesiyle titizlikle korunmaktadır. Doğa ile iç içe hoş vakit geçirmek amacıyla ziyaret edilmesi gereken noktalar arasında yerini alıyor.
Gülaçar Köyü’nden Artabel Gölleri’ne yürüyüş yolu güzergahından 3 kilometreden başlayarak akan dereleri ve zengin bitki çeşitlerini görebilirsiniz. Bilhassa birbirlerine yürüme mesafesinde yer alan üç göl turizm yönünden oldukça ilgi çekicidir. Tabiat parkı dağ ekosistemleri, jeolojik ve jeomorfolojik yapısı, buzul gölleri, yüksek dağ dorukları ve zengin flora ve fauna özellikleriyle mühim bir alandır. Ana jeomorfolojik birimler V tipi sırtlar, keskin sırtlar ve dağ göllerinden meydana gelmektedir.
Dağ gölleri ise; Artabel’in başı yükseltisinde yer alan Karanlık Göl, Sofrabaşının Tepe batısında Beş göller adıyla bilinen 4 göl, Gavurdağı zirve yamacında Karagöller adıyla bilinen 3 göl bulunmaktadır. Burada peygamber çiçeği, kaplan otu, baylık otu, saman çiçeği, altın çiçeği, bodur mazı gibi çeşitli bitki türleri ile domuz, çakal, geyik, ayı, kartal gibi hayvan türlerini barındırmaktadır.
Burası Neresi? 1998 senesinde koruma altına alınan Örümcek Ormanları 2639 dekarlık bir alanı kapsıyor olup Kürtün’e 17 kilometre mesafede yer alıyor. Avrupa ve Kafkaslar’ın en boylu ve çaplı ladin ve göknarlarının barındığı ormanda ortalama 417 yaşına varan ağaçlar 4 asıra şahitlik etmenin verdiği gururla tüm heybetini sergiliyor. Doğal kaynak değerleri olarak yüksek boyuttaki ağaçların belirlenmesi, benzerleri ile karşılaştırılması ve bu tür ormanların kendi kendilerine yenilenebilmesi, güçlerinin dış etmenler ile bozulmamasına dayalı.
Neden Gitmeliyim? Bu sebeple eşsiz ve olağan üstü doğal güzelliğe sahip olduğu bilimsel veriler ile ortaya konulan bölge, Tabiatı Koruma Alanı statüsü ile yasal koruma altına alınmış durumdadır. Kendi türünün sınırları içerisinde bir eşi benzerine çok az rastlanan ladin ve göknar ağaçlarından dörder tanesi Tabiat Anıtı olarak tescillenmiştir. 263 hektarlık bölümünde yer alan Doğu Ladinleri, Doğu Karadeniz Göknarları, Doğu Kayınları, Sakallı Kızılağaçlar ve Adi porsuklarla bezenmiş olan korumaya altına alınmaya değer görülmüştür. Patikarları bir labirenti andırıyor olup gökyüzüne değen ağaçları, sert yamaçları, dereri ve şelaleleri ile Gümüşhane’nin yeşil yüzünü yansıtan Örümcek Ormanları gelenlere unutulmaz deneyimler yaşatmak için harika bir nokta.
Burası Neresi? 2032 metre yükseklikteki Zigana Yaylası’nın bir diğer özelliği ise kayak merkezi olmasıdır. Buraya Gümüşhane’nin Trabzon yolu güzergahı üzerinde 60 kilometre ileride yer alan Zigana tünelini geçtikten sonra doğuya 3,5 kilometre düz yolu takiben ulaşım sağlanır. Yaz dönemlerinde çim kayağı, kış dönemlerinde ise kayak turizmi için uygun beldelerden bir tanesidir. Hem nemli deniz hem de kara ikliminin arasında kalmış değişik bir yerdir. Buradan 3 kilometre patika yol üzerinden ulaşım sağlanan Limli Gölü’nü ziyaret etmelisiniz.
Burası Neresi? Kürtün sınırları içerisinde bulunan Erikbeli Yaylası 1500’lü senelerden beri konaklama amaçlı kullanıldığı bilinen bilgiler arasındadır. Kadırga, Sazalanı, Çatma, Oğuz ve Ören yaylalara giderken bir mola verebileceğiniz bir yer olma niteliği taşıyor olup doğa ile iç içe olabileceğiniz bir yayladır. Sahip olduğu doğal çim alanlarıyla yazın cim kayağı yaparken, kışın uzun sürmesi üzerine kayak turizmine uygun oluşu kar kayağı sporlarına oldukça elverişlidir. Tüm bunların yanı sıra dağcılık, doğa yürüyüşleri, atlı spor gibi etkinliklerinin yapılmasına çok uygun olduğu için 1991 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Turizm Merkezi olarak ilan edilmiştir.
Burası Neresi? Yağmurdere bucağı Dumanlı Köyü içerisinde yer alan Taşköprü Yaylası, şehir merkezine 50 kilometre uzaklıktadır. Özel sektörde hizmet veren otel ve bungalov evlerin bulunduğu konaklama işletmelerinin bulunduğu yaylayı günübirlik olarak ziyaret edebileceğiniz. Burada yeme-içme olanakları yönünden oldukça müsaittir. Alabalık tesisleri, marketler, fırınlar, lokantalar, kıraathaneler,manavlar, marketler, kasaplar, çay bahçeleri PTT şubesi, cami, otopark, akaryakıt istasyonu, futbol sahası, oto tamirhanesi gibi çok seçenek mevcut.
Yayla içerisinde çim ve kar kayağına elverişli parkurlar değerlendirilebilir. Yaylanın çevresindeki doğal güzelleri, tarihi eserleri, zengin flora ve faunası, foto safari ve botanik turizmi için oldukça uygundur. İsmini yayladan geçen Erzurum Deresi, Karadeniz’e doğru Yanbolu Deresi üzerindeki kesme taşlardan yapılmış, Taşköprü’den almıştır. Halkın demesine göre Fatih Sultan Mehmet, Trabzon seferine bu yol üzerinden gitmiştir.
Burası Neresi? Gümüşhane merkezden Torul Karaca Mağarası’na doğru devam ederek Krom Vadisi’ne ulaşılıyor. Buradan da düz yolu takip ederek Gümüşhane merkezden 40 dakika sonra, yaylaya ulaşmanız mümkün.
Burası Neresi? Gümüşhane’nin Kürtün ilçesinde bulunan Boyunyurt Yaylası, bölgede görülmesi gereken önemli yerlerden biridir. Özellikle de bahar ve yaz aylarında çok fazla ziyaretçi gelmektedir. Karadeniz Bölgesi’nde bulunan huzur dolu yeşillik alanın keyfini çıkartabilirsiniz. Yaz dönemlerinde yaylada farklı etkinlikler yapılıyor. Eğer bu etkinliklere denk gelirseniz tatilinizden bir başka keyif alırsınız. Kendi aracınız ile gelecekseniz tabelaları takip ederek kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Ancak kendi arabanız ile gelmeyecekseniz tur şirketleriyle de gelebilirsiniz.
Burası Neresi? Gümüşhane ilinin az bilinen güzelliklerinden biri olan Kazıkbeli Yaylası, Kürtün’e bağlı olan Söğütlü Köyü içerisinde yer almaktadır. Merkez ilçeye 37 kilometre mesafede bulunuyor olup, köye ise 6 kilometre mesafededir. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde gezmeniz gereken en mühim yerler arasında yer alan Kazıkbeli’nde alt yapı hizmetleri bulunuyor. Bu hizmetler arasında manav, bakkal, lokanta, pansiyon, otel, sağlık ocağı mevcut. Burada konaklamak isterseniz ya burada bulunan tesislerde veya çadır kampı yapabilirsiniz.
Burası Neresi? Gümüşhan’ye 50 kilometre mesafede yer alan Zigana Tüneli’nden geçtikten hemen sonra sağa dönüp kuzeydoğu yönüne devam ederek ulaşılan Zigana Kayak Tesisleri’nden 17 kilometre sonra Kadırga Yaylası’na ulaşım sağlayabilirsiniz. Her sene geleneksel olarak temmuz ayının üçüncü haftası yapılan Kadırga Yayla Şenlikleri’ne pek çok insan katılarak eğlenceli vakit geçirmektedirler.
Burası Neresi? Yayla ismini, Güvenç Abdal’dan almış olup şehir merkezine 57 kilometre mesafede yer alıyor. Bu yaylada düzenlenen ve her sene yapıldığı için geleneksel hale dönüşen şenliklere katılarak tatilinizi keyifli hale getirebilirsiniz.
Burası Neresi? Gümüşhane merkeze 36, Torul ilçe merkezine ise 12 kilometre mesafede yer alan Torul Soğuksu Yaylası, mesire alanı olarak kullanılıyor olup zengin bitki örtüsü ve çeşitli hayvanlara ev sahipliği yapmaktadır. Kaliteli oksijeni ile adeta bir klima özelliğine sahip olup çevresinde tuvalet, su deposu, çeşme, yağmurdan kaçmak için barınak, kamelyalar ve bekçi gibi pek çok tesis bulunmaktadır.
Burası Neresi? Gümüşhane’nin Harşit Çayı üzerinde konumlanan Kürtün Barajı, enerji üretmek maksatı ile 1999-2002 senelerinde yapılmış olup Doğankent projesi içerisinde inşa edilen 18 barajdan biridir. Ön tarafı beton olarak yapılan barajın taşıdığı bu özellik Türkiye‘de ilk olma niteliğine sahiptir. 2003 senesinde faaliyete açılan barajın gövde yüksekliği 113 metre kadar olup piknik yapmak için oldukça elverişlidir.
Neden Gitmeliyiz? Etrafında bulunan çok sayıdaki kamelyalar, gelen ziyaretçiler için piknik yapabilme ve keyifli vakit geçirmeniz için harika bir ortam sunar. Bunun yanı sıra alabalık üretimi yapılan barajda olta ile tatlı su balığı tutma imkanına sahip olabilirsiniz. Sağladığı kaliteli oksijen eşliğinde yemeklerinizi yiyebilirsiniz.
Burası Neresi? Gümüşhane’ye 35 kilometre uzaklıkta yer alan Çakırgöl Dağı’na, Karaca Mağarası- Krom Vadisi- Cami Boğazı yol güzergahından ilerleyerek ulaşım sağlayabilirsiniz. 2005 senesinde bakanlık tarafından yapılan çalışmaların neticesinde Gümüşhane Çakırgöl Kış Sporları Turizm Merkezi olarak tescil edilmiş olup bu turizm merkezinde 7 mekanik tesis ve 11 kayak pistinin yapılması planlamaktadır.
Burası Neresi? Vadinin zengin maden kaynaklarına sahip olması sebebiyle yüzyıllar önce binlerce insanı ağırladığı rivayet edilmektedir. İçerisinde tescillenen 15 kilise ve şapelin yanında bir kemer köprü ve Nanak Köyü’nde surlarının bir bölümü hala ayakta kalabilmiş bir kale bulunmaktadır. Rumlardan kalan taş evler günümüzde tüm orijinalliği ile gözler önüne serilmektedir. Pek bilgi bulunamıyor olsa da Osmanlılardan önce yerleşmiş olan ve madenlerde çalışan yerel halkın, Bizans Dönemi’nde ilkel dinlerini bırakarak Hristiyanlaştığı ve zamanla Hristiyan papazların etkisiyle dillerini unutarak bugünkü Yunanca’ya çok yakın Rumca kullanmaya başladıkları bilinen bilgiler arasında yer alıyor.
Neden Gitmeliyim? Yaz aylarında yakın çevre tarafından rağbet gören Krom Vadisi, yüksek rakımı ve temiz havası ile ilgi çekmeye devam ediyor. Gümüşhane merkeze 39 kilometre uzak mesafede yer alan vadi, Yağlıdere Köyü sınırları içerisinde konumlanıyor. Önemli ticaret yolları üzerine yer alan vadide I. Dünya Savaşı yıllarına pek çok sayıda etnik unsur bir arada yaşamıştır. 1923 senesinde gerçekleşen nüfus mübadelesine dek yaklaşık 1500-2000 Rum’un Yunanistan’a göç etmiştir. Osmanlı zamanında önemli geçin kaynağı krom madeniymiş. Buraya eski ticaret yolundaki kalıntıları takiben yürüyerek yürüş yaparak ulaşabilirsiniz. Ancak dikkat edin halk tarafından buraya gelenlere defineci gözü ile bakılıyor.
Burası Neresi? Zigana Geçidi’nin 3 kilometre doğusunda yer alan kayak merkezi, Gümüşhane iline 30 kilometre ve Trabzon Havaalanı’na 60 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Asfalt yollara sahip olup oldukça da bakımlıdır. Zigana Kayak Merkezi, Karadeniz Bölgesi’nin kış turizmini canlandıran mühim bir yerdir. Büyük bir bölümü ormanlarla bezeli olan Zigana’da kar kalınlığı 100 cm ile 150 cm arasında değişmektedir. Bir özelliği de var ki oda bu kalınlığı sezon boyu aynı kalmasıdır.
Her yıl yerli ve yabancı ziyaretçilerini misafir eden kayak merkezi, Türkiye’nin doğa ile iç içe geçen kayak merkezleri arasında yerini alıyor. Benzersiz güzelliğe sahip olan merkezde 661 metre uzunluğa ve saatte 843 kişi kapasiteye sahip. Kayak merkezi içerisinde kayak malzemeleri alabileceğiniz bir alan ve kayak dersi veren profesyonel eğitmenler mevcuttur.
Ocak ayında başlayan ve mart sonunda son bulan sezonu ile genişliği 100 metre ile 200 metre arasında değişen ve orta ile zor olarak adlandırılan 2 adet pisti bulunuyor 1900 metre ile 2500 metre yüksekliğindeki pistlere sahiptir. Ayrıca 1 adet teleskiye ve 1 adet baby lifte de bulunmaktadır. Burada konaklayabileceğiniz bir işletme yer alıyor olup içerisinde ısıtma sistemi, özel banyolu ve televizyonlu odalar, 150 kişi kapasiteli bir restoran, canlı müzik hizmeti gibi olanaklar mevcut. Hem Gümüşhane’ye hem de Trabzon’a yakın olması günübirlik turlar düzenlemek için oldukça elverişlidir.
Burası Neresi? Anadolu Türkmen tarihinin önemli merkezleri arasında yer alan eski ismi ile Kürtün-i Bala olan Kürtün, eskiden Doğankent ilçesine bağlı bir köymüş. Ta ki 80 sene öncesinde Kürtün-i bala olarak adlandırılan Kürtün ilçesi olmadan önce. 300 sene boyunca Trabzon’a bağlı bir sancak olarak kalmış. Daha sonraları Türkmen, Çepniler sahile gelince burada yer alan Harşit merkezi Doğankent’e gelmiştir.
Hayvancılık ve tarım ihtiyacının doğması üzerine daha aşağılara en yakını olan Şadı Köyü’ne doğru göç etmişlerdir. Ardından Harşit havzasına ve oradan istikametle şimdiki Espiye ilçesine kadar ilerlemişlerdir. Türkmen Çepnilerin merkezi olmasına karşın tarih boyunca pek çok Türk boyunu da bünyesinde barındırmıştır. Çepniler, Hazarlar ve Peçenekler Kürtün ve yöresine Malazgirt Savaşı’ndan önce buraya gelmiştir.
*Kürtün ile Gümüşhane arası 60 kilometredir.
Burası Neresi? Gümüşhane’nin sınırları içerisinde yer alan Zigana, kayak merkezi ile ön plana çıkıyor olup Trabzona’a olan uzaklığı 70 kilometredir. Sahip olduğu pistler 1900 metre rakımdan başlayarak 2 bin 500 metreye kadar yükselmektedir. Hem Gümüşhane’den hem de Trabzon’dan günübirlik olarak ulaşım sağlanabilinmektedir. Ayrıca burada harika manzara eşliğinde konaklama imkanı bulunmaktadır. Aralık ayında başlayan sezon mart ayında son buluyor olup pamuk kadar temiz karlar arasında kış tatilinizin tadını çıkarırken burada yayla evlerini ziyaret edebilirsiniz.
*Zigana ile Gümüşhane arası 38 kilometredir.
Burası Neresi? 1923 senesine dek Rum nüfusunun yoğunluk olarak yaşadığı Kromni Vadisi, son derece önemli olan İpek Yolu üzerinde konumlanmaktadır. İçerisinde; 2 manastır, 33 şapel ve 34 kilisenin bulunuyor olup aralarında Zembelek Kilisesi, Çayıroğlu Kilisesi, Muaharakaya Kilisesi, Alikinos Kilisesi, Ortayayla Kilisesi, Muhara Kilisesi, Soruhan Kilisesi sağlam kalmış durumdadır.
Eski Rum yerleşkesi olan İmera Köyü’nün günümüzdeki ismi Olucak’tır. Kromni Vadisi 1. derce İmera Köyü ise 3. derece arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmiştir. Köyü ziyaret ettiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerler arasına eklemeniz gereken 1350 yılında inşa edilen İmera Manastırı bulunuyor. Bunca kilisenin yapılmasının altında burada yaşam süren azınlık grubunun Osmanlı’nın 1923 çöküş döneminde propaganda amaçlı yaptığına bağlamak mümkündür.
*İmera Köyü ile Gümüşhane arasında 37 kilometre vardır.
Burası Neresi? Benzersiz doğal güzellikleri ile her bir noktasında başka bir muhteşemlik barındırıyor olup Karadeniz’in yegane görülmeye değer şehridir. Bölgede Karadeniz’e has yemeklerin, kültürel değerlerin, eşsiz tarihi ve doğa birikiminin bulunduğu Trabzon mutlaka görmeniz gereken yerler arasında yer almalı. Günümüze dek son derece sağlam bir şekilde gelmiş olan Trabzon Kalesi ve surları günümüzdeki surların en eski bölümü Roma devrine kadar uzanmaktadır. Kale deniz kıyısından başlayarak arka kısımlardaki tepelere doğru uzanıyor olup şehir merkezinde bulunmaktadır.
Neden Gitmeliyim? Yöredeki en popüler yapı olan Sümela Manastırı, değil şehrin Karadeniz Bölgesi’nin en ihtişamlı yapısıdır. Trabzon’un Maçka ilçesindeki Altındere Köyü’nde konumlanan manastır, Karadağ’ın yamaçlarında sarp bir kayalık üzerine inşa edilmiştir. Halk arasında Meryem Ana ismi ile biliniyor olup vadiden 300 metre yükseklikte bulunuyor. Yer aldığı konumu itibari ile manastırların şehir dışında, ormanlarda, mağaralarda ve su kenarlarında kurulma geleneğini devam ettirmiştir. Bunun yanında Vazelon Manastırı, Kızlar Manastırı, Kaymaklı Manastırı, Peristera Manastırı ve St. Eugenius Kilisesi bulunuyor.
Bir şehri tanımanın en iyi yolu kuşkusuz müzelerini ziyaret ederek bilgiler almaktır. Trabzon Müzesi, Trabzon Ayasofya Müzesi, Cevdet Sunay Müzesi, Geleneksel Yaşam Sergisi ve Atatürk Köşkü’ne gitmelisiniz. Yayla turizminin ön plana çıktığı şehirler arasında önemli bir yere sahip olan Trabzon’da; Erikbeli Yaylası, Lapazan Yaylası, Haçka Obası Yaylası, Garester Yaylası, Şolma Yaylası, Sultan Murat Yaylası, Şekersu Yaylası ve Haldizen Yaylası görülmeye değer nitelik taşıyor.
*Trabzon ile Gümüşhane arası 101 kilometredir.
Burası Neresi? 1987 senesinde milli park olarak ilan edilen Altındere Vadisi, 4 bin 800 hektarlık bir alanı kapsıyor olup milli parkın kaynak değerini sahip olduğu jeomorfolojik yapısı ile flora ve faunası oluşturmaktadır. Kaliteli oksijeni, cıvıldaşan kuşların sesleri ve ihtişamlı manzarasıyla Trabzon Maçka sınırları içerisinde yer alıyor. Göz kamaştıran güzelliği ile Doğu Karadeniz’de yer alan en etkileyici manzaraya sahip.
Neden Gitmeliyim? Nemli iklim yapısına sahip olan vadi, ormanlarla kaplı olması sebebiyle binlerce farklı çeşitten bitki ve hayvanı içerisinde barındıran Altındere’de, M.S. 4. yüzyılda inşa edilen ve Türkiye ile dünyanın en önemli inanç merkezleri arasında yer alan Sümela Manastırı’na da ev sahipliği yapmaktadır. Deniz seviyesinden toplamda 1,300 metre yükselikteki manastır, etkileyici mimarisi ve bir o kadar etkileyici olan manzarasıyla bölgedeki en popüler turistik yapılarından.
Milli park içerisindeki manastır oldukça yoğun ziyaretçi sayısına ulaşarak en ilgi çekici yapısı olmayı başarmıştır. 909 hektarlık bölümü orman alanlarıyla bezeli olan parkın 3812 hektarlık bölümü ise yüzyıllardır bölge halkı tarafından mera olarak kullanılmaktadır. 65 kilometre uzunluğundaki orman yolu ve 2 bin 605 kilometre uzunluğundaki yayla patikasını doğa yürüyüşleri için tercih edebilirsiniz
Her bir noktası ayrı bir tarihi yapı barındıran Gümüşhane’de ilk durağınız Keçi Kalesi olmalıdır. Merkez ilçede bulunan kale sarp bir kayalık üzerinde konumlanıyor olup ulaşımı zordur. İhtişamlı bir mimari güzelliğe sahip olup içerisindeki gizli su yolları görülmeye değer nitelik taşımaktadır. Fatih Sultan Mehmet tarafından alınan Torul Kalesi’nin yapılışı hakkında herhangi bir bilgi bulunmuyor olup pek çok araştırmacının kanısı Cenevizlilere ait olduğudur. Hurura Köyü’ndeki Hagios Georgios Manastırı 14. yüzyıldan kalma bir eser olup Trabzon Prensi Aleksios Komnenos tarafından yaptırılmıştır. Bir tepenin üzerinde bulunan manastırdan günümüze kalan kilise kalıntıları görülmeye değer nitelik taşıyor. Şehirde görebileceğiniz daha nicesi için Gümüşhane’nin tarihi yerleri yazımıza göz atabilirsiniz.
Gümüşhane’de gerek kendiniz gerekse sevdikleriniz için bir hediye alacaksanız kuşkusuz ilk öncelik gümüş objelerdir. Bunu takiben gıda ürünleri ve el sanatı işleri gelmektedir. Bunlar arasında gide ürünü olarak dut pekmezi, marmelat, taze elma, pestil ve köme gelirken Kelkit ilçesinde yapılan ve tarihi Orta Asya’ya uzanan zilli kilimler ile Kürtün ilçesinde yapılan ipek halılarla gümüş objeler el sanatı işçiliğine merak salanların dikkatini çekmektedir.
Her geçen gün gelişen yapısıyla ilgiyi üzerine çeken Gümüşhane’de gece hayatı akşam saatlerinde canlı müzik performanslarının sergilendiği Günbatur Köyü’ndeki Cafe Tuanna’dan ibarettir. Çeşitli organizasyonların gerçekleştirildiği Köprü Cafe&Restaurant bulunurken şehir dışında konumlanan Babaocağı Lokantası, Teras Restoran, Hancıoğulu Restoran ve Lezzet Bombası’nı akşam yemeği için tercih edebilirsiniz.
Merkez ilçede yaya olarak gezebilirken toplu taşıma araçları olarak belediye otobüsleri, dolmuş ve minibüsler kullanılmaktadır. Otobüsler 07:30 ile 22:00 arasında çalışmakta olup üniversite ile Hacıemin arasında faaliyet göstermektedir.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…