Şehir hakkında; İpek Yolu üzerinde konumlanan Erzincan Doğu Anadolu Bölgesi sınırları içerisinde yer alıyor olup, tarih boyunca Hitit, Urartu, Pers, Med ve Helen medeniyetlerinin hüküm sürdüğü bu topraklar Malazgirt zaferinden sonra Türk şehri olmuştur. Toplam nüfusu yaklaşık 234 bin civarı olan Erzincan, hem kültürel hem doğal güzellikleri ile gelen ziyaretçilerine keyifli anlar yaşatıyor. Güzel şehrimiz için hazırlamış olduğumuz Erzincan’da gezilecek yerler listemizi inceleyebilirsiniz.
Kaç Günde Gezilir; Erzincan tatil planınız için 1-2 gününüzü ayırmanız yeterli olacaktır.
Ziyaret Etmek İçin En İyi Zaman; Karadeniz’ yakın olması sebebiyle Elazığ ve Malatya şehirleri hariç Doğa Anadolu Bölgesi’ndeki illere kıyasla ılık bir iklimin hakim olduğunu söylemek mümkün. Fakat yinede karasal iklimin baskın özellikleri görülmektedir. Kışları soğuk ve kar yağışlı geçerken yazları ise sıcak geçmektedir. Şehri ziyaret etmek için haziran, temmuz ve eylül aylarını tercih edebilirsiniz.
Havaalanı/Merkez Ulaşım; Havaalanından şehir merkezine nasıl gidebileceğinize dair bilgi almak için Ulaşım Rehberi yazımızı okuyabilirsiniz.
Müze Kartları; Türkiye’nin çoğu ilinde geçerli olan ücretsiz giriş yapabilmenizi sağlayan Müzekart ile Erzincan’da yer alan müzeleri ve turistik yerleri ziyaret edebilirsiniz.
Ne Yenir; Şehirde yemelere doyamayacağınız lezzetler olan un çorbası, ayran aşı, Erzincan döneri, babikko, kelecoş, evelik dolması, boranı ve daha fazlası için Erzincan’ın yöresel yemekleri yazımıza göz atabilirsiniz.
Burası Neresi? Anadolu’daki en eski kalelerden biri olan Kemal Kalesi’nin tarihi geçmişi Hitit-Urartu dönemine dek uzanmaktadır. Sarp kayalar üzerinde konumlanmış olan kale, iç içe bir yapıda olup etrafı surlar ile çevrilidir. Bu kalenin Erzincan’da bir eşi benzerinin daha olmadığından Evliya Çelebi Seyahatname adlı eserinde bahsetmiştir. Kara bölgesinde yapılan savaşların önemli bir savunma noktası olan kale, doğal oluşumu ve konumu itibariyle bir başka benzeri bulunmamaktadır.
Yerleşme tarihinin başlangıç noktası olan Kemah Kalesi’nin yapılış tarihi konusunda herhangi bir bilgi olmayıp yapılan çalışmaların neticesinde Kemah’ın da üzerinde yer aldığı bölge tarihinin Paleolitik Çağ’a yani yontma taş devrine uzandığı söylenmektedir. Yine Erzincan Ovası’nda ve Erzurum’da yapılmış olan kazılarda elde edilen arkeolojik bulgular, bölge tarihinin M.Ö. 4000-3000 yıllarına kadar dayandığına işaret etmektedir.
Kaynaklardan el edilen bilgilere göre Hayaşalar’dan sonra, Bizanslılar Dönemi’ne kadar Kemah’ta Urartular, İskit ve Kimmerler, Medler, Persler, Partlar ve Romalıların yaşadığı bilinmektedir. Roma’nın dağılmasının ardından Kemah, M.S. 10. yüzyıla kadar Arsak Devletinin önemli şehirlerinden biri olmuştur. 379-678 yılları arasında Bizanslıların hüküm sürdüğü bu topraklar, İslamiyetin ardından Arap akınına uğramıştır. Türklerin egemenliği altına girinceye dek Araplar ve Bizanslılar arasında birkaç defa el değiştirmiştir. Kemah, Arap kaynaklarında Kamah, Kemh ve Kamh şeklinde geçmektedir.
Osmanlı Devleti’nin yükselme döneminde Yavuz Sultan Selim’in 1514 yılında Çaldıran Muharebesini kazanmış olmasıyla Doğu Anadolu Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Yine aynı dönemde kale bir isyancı çete tarafından ele geçirilmiş ve etrafı tehdit etmektedirler. Bu durumu takiben 1515 tarihinde Kemah Kalesi’ni dolayısıyla Kemah’ı Osmanlı topraklarına katman suretiyle Yavuz Sultan Selim kuşatmaya bizzat kendisi katılmıştır. Osmanlı hakimiyetine giren Kemah, idari olarak sancak niteliği kazanmıştır.
Burası Neresi? Erzincan’ı gizemi kulan Abrenk Kilisesi, şehrin Tercen ilçesinde yer alıyor olup Üçpınar Köyü sınırlarında konumlanıyor. Kilise mimari açıdan oldukça göz alıcı olup kilisede bulunan kitabede inşa tarihi 1854 olarak belirtilmiştir. Yapımında kullanılan taş işlemeleri ilgi çekici durumda olan kiliseye bir şapel ve 12. yüzyıla dayanan dikili taşlar eşlik etmektedir. Anadolu’nun sapa sağlam ayakta kalan Ermeni manastırlarından biri olan Abrenk Kilisesi, her ne kadar güzelliği ile dikkat çekse de bakımsız kalması sebebiyle koruma altına alınması gerekmektedir.
Burası Neresi? Erzincan‘ın en merak edilen gezi noktası olan Otlukbeli Gölü, adını taşıdığı ilçede konumlanıyor olup yaz dönemleri turistlerin ilgisini bir hayli çekmektedir. Yerel halka tarafından da mesire alanı olarak kullanılan alan, ilçe merkezine 6 kilometre mesafede bulunuyor. Yüz ölçümü 6 bin 500 metrekare olan gölün derinliği ise 15 ile 19 metre arasındadır. 1994 senesinde Doğal Sit Alanı olarak tescil altına alınan Otlubeli Gölü’ne yapılan setler sayesinde bol miktarda maden suları birikmektedir. Doğa fotoğrafları çekmeyi sevenler için eşsiz bir manzaraya ev sahipliği yapan doğal anıt olarak ilan edilen göl keşif tutkunları içinde oldukça ideal bir noktadır.
Burası Neresi? Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde yer alan Kadıgölü, soğuk su kaynakları ve yeşilin her türlüsünü içerisinde barındırıyor olup kentte huzur bulabileceğiniz nadir noktalardan biridir. Yüksek ve kayalık dağlardan bölgeye ulaşan yeraltı suları, geçmiş zamanlarda Kemaliye ilçesinin elektrik üretimi Kadıgölü’nden karşılanırmış. Son dönemlerde yeniden elektrik üretimine başlaması için çalışmalara başlanmıştır. Bu güzel yeşilliklerin arasında gizlenmiş olan Orta Cami, Kemaliye ilçesinin en büyük camisi olup Kadıgölü’yü keşfedenlerin mutlaka ziyaret ettiği bir yapıdır.
Burası Neresi? Erzincan’da keşfedilmesi gereken önemli yerlerin başında bulunan Aygır Gölü, Üzümlü ilçesinde konumlanıyor. Şehir merkezine 45 kilometre mesafede yer alan gölün önemli özelliğinden biri de; Türkiye’nin en büyük krater göllerinden biri olmasıdır. Turizm yönünden oldukça önemli bir yer olmanın yanında göl ve çevresinde kamp ve kaya inişleri gerçekleştirilmekte. Göl içerisinde bot gezisi ve dağ yürüyüşü gibi aktiviteleri yapma imkanına sahipsiniz. Tüm güzelliğini gözler önüne seren Aygır Gölü’ne gitmişken ilçede yer alan Altıntepe Ören Yeri’ni de ziyaret edebilirsiniz.
Burası Neresi? Erzincan’ın en güzel köylerinden biri olan Girlevik Köyü’yle aynı ismi taşıyan Girlevik Şelalesi, merkeze 35 kilometre kadar uzaklıkta yer alıyor olup özellikle yöre halkının yaz dönemlerinden serinlemek ve iğde ağaçlarının altında piknik keyfini tatmak için tercih ettikleri bir yer. Keyifli vakit geçirip eğlenmek için bu şelaleyi tercih edebilir ve şelalenin etrafında yetişen endemik bitkileri inceleyerek doğa yürüyüşleri gerçekleştirebilirsiniz.
Neden Gitmeliyim? Kaliteli oksijeni yaz aylarında size ferah bir atmosfer sağlarken, müthiş manzarasıyla da gözlerinize hitap ediyor. Fotoğraf makinelerinizin ellerinizden düşmeyeceğini garanti edebilirim. 🙂 Üç katlı farklı kollardan 30 metre yükseklikten düşen su, yerli ve yabancı pek çok turistin dikkatini çekmektedir. Bahar dönemlerinde rengarenk çiçeklerin açtığı şelale ve çevresi her sene harikulade bir görünüme kavuşuyor.
Kaçırmayın! Kış ayları havanın sıfırın altına inmesi üzerine Girlevik Şelalesi’nin donmasına sebep olmaktadır. Donmuş haliyle bile cazibesini kaybetmeyen Girlevik, kalın buz sarkıtları meydan gelmektedir. Bundan mütevellit buz tırmanıcıları için müthiş bir ortam oluşturmaktadır. Eğer sizinde ilginiz varsa veya izlemeyi seviyorsanız kış mevsiminde gelmeniz doğru bir tercih olabilir. Ayrıca çevresinde yer alan lokantalarda alabalık ve ızgaraların tadını çıkarabilirsiniz.
Burası Neresi? Karasu Nehri’nin hemen kenarında tüm güzelliği ile gözler önüne seren Beytahtı Mesire Yeri, yaz aylarında yoğun olarak tercih edilen yerlerden biri olup gezginlerin de uğrak noktasıdır. Karah yolu güzergahında yer alan mesire alanı içerisinde soğuk su kaynakları mevcut. Yeşile doyacağınız Beytahtı’nda ki küçük gölün etrafı piknik yapmak için oldukça idealdir. Şehir merkezine 15 kilometre uzaklıkta yer alıyor olup, doğa ile kucaklaşmak için tercih edilen yerlerin başında bulunuyor.
Burası Neresi? Erzincan’ın Refahiye ilçesine bağlı Altköy mevkiinde konumlanan Köroğlu Mağarası’na ulaşım kolay olmakla birlikte, mağaraya taş merdivenlerle çıkılıyor. İçinde kesilmiş taşlarla yapılan oturma bankları mevut olan mağara adını Köroğlu’nun kır atına ait olduğu düşünülen mağara içindeki izlerden almıştır. Oluşumların ilginçliği keşif yapmayı sevenler için ideal bir noktadır.
Burası Neresi? Erzincan’ın coğrafyasını etkileyici kılan bir yer varsa, kuşkusuz orası da Karanlık Kanyon’dur. Kemaliye ilçesinde yer alan kanyon dünyanın en büyük kanyonları arasına adını yazdırıyor olup, pek çok doğa sporu yapmak için elverişlidir. Gelen misafirler bir buçuk saatlik bir bot turunun ardından kanyonu ulaşım sağlayabiliyorlar. Sarp ve bir o kadarda dik kayalıklar arasında yer alan bu devasa boyutlardaki kanyon görenleri kendine hayran bırakıyor. Dilediğiniz gibi fotoğraf çekip bu gezinizi ölümsüzleştirmek sizlere ziyadesiyle keyif verecektir. Adı çok bilinir olmayan bu etkileyici kanyonda kano, rafting, jumping gibi doğa sporlarını gerçekleştirebilirsiniz.
Burası Neresi? Toros Dağları’nın bir uzantısı olan Munzur Dağları, Erzincan’ın güneyi ile Tunceli‘nin kuzeyinde konumlanıyor. Volkanik kayalardan meydana gelen bu dağ zincirinin üç bin metreyi aşan 10 adet zirvesi bulunuyor. Sahip olduğu bu özellikle ile Doğu Anadolu Bölgesi’nin batı bölümündeki en yüksek dağ zinciri olma niteliğini taşımaktadır. Yüksek kayalık yapısıyla alana geçit vermediği için insandan soyutlanmış uzak bir bölge olarak kalmıştır. Elbetteki akarsuların yardığı vadiler hariç.
Neden Gitmeliyim? Dağların yüksek noktalarında, dağ çayırları ve kaya habitatları mevcut. Daha alçaklar ise meşe ormanlarıyla bezenmiş durumdadır. Ovacık ilçesine yakın bir noktada yer alan kalıntılar Munzurların sahip olduğu doğal zenginliklerden yalnızca bir tanesi. İçerisinde barındırdığı bitki türleriyle ülkemizin en zengin bölgelerinden biri olup, dünya üzerinde sadece bu bölgede yetişen yedi bitki türüne ev sahipliği yapmaktadır. 11 kelebek türünün bulunduğu dağlar bu özelliği ise uluslararası bir öneme sahip.
Burası Neresi? Tüm bu doğal güzelliklerinin yanında kaplıca ve içmeleriyle de oldukça zengin bir bölgedir. Şehir merkezine 15 kilometre kadar uzaklıkta yer alıyor olup su sıcaklığı 31 derecedir. Ekşisu Kaplıcası’nın suları içerisinde; magnezyum, sodyum ve karbondioksit yer almaktadır. Sağladığı yararlar arasında özellikle mide, solunum ve romatizma bulunuyor.
Burası Neresi? Suyunun sıcaklığı 33 derece kadar olan Erzincan Ilıcası, pek ok hastalığa ev sahipliği yapıyor olup 12 kapalı havuza sahiptir. Her sene şehri ziyaret eden kişilerin ilgi odağı olan ılıcanın suları, cilt rahatsızlıklarına, romatizmaya, kalp ve damar hastalıklarına iyi gelmektedir. Ekşisu Kaplıcası’nın yakınında yer alan Erzurum Ilıcası’na ulaşım oldukça kolaydır.
Burası Neresi? Tarihi yerlerin arasında yerini alan hamamların içerisindeki Çadırcı Hamamı, eski Erzincan’dan kalan en dayanıklı ve klasik Osmanlı mimarisini yansıtan bir yapıdır. 1548 senesinde Erzincan’ın önde gelen isimlerinden Şeyh Ahmed bin Mahmud tarafından inşa edilmiştir. Bölümlerinden oluşan hamamın bölümleri pandantifli kubbelerle örtülü şekilde olup soyunma, soğukluk ve sıcaklık kısımları mevcuttur. Günümüzde hamam işlevi görmemektedir.
Burası Neresi? Erzincan’a 1 kilometre mesafedeki Taşçı Hamamı, Kemah yolu güzergahında konumlanan Orman Fidanlık Müdürlüğü’nün bahçesinde bulunur. Çadırcı Hamamı gibi Osmanlı mimarisinin etkilerini görebileceğiniz Taşçı Hamamı, tarihe ve mimariye meraklı olanlar için birebir yerdir. 19. yüzyılın başlarında yapılan bu hamam 1939 senesinde hasar görmüş ve arından kullanıma kapatılmıştır. 1991 senesinde Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü tarafından tarihi eser olarak tescil edilmiş olup 2010 senesinde ise tekrar restore edilerek açılmıştır.
Burası Neresi? Erzincan’ın ileri gelen isimlerinden Nafız Paşa’nın 1870 senesinde yaptırmış olduğu bu klasik Osmanlı eseri olan hamamın çatısı tuğla ile örtülmüş olup erkekler ve kadınlara ait olmak üzere iki bölümden meydana gelmektedir. Şimdilerde kullanıma açık olmayan hamamın girişinde iki adet kitabesi yer almaktadır.
Burası Neresi? Erzincan şehir merkezine 12 kilometre uzaklıkta bulunan Ergan Kayak Merkezi, Türkiye’nin en uzun liftlerini bünyesinde bulunduran teleferik ve telesiyej tesisine ev sahipliği yapıyor. Ergan Dağı Kış Sporları Turizm Merkezi kayak alanı 1800 metre, 2662 metre ve 2455 metre uzunluklarına sahip olup, ülkemizin en yeni kayak merkezi olma niteliğini taşımaktadır.
Neden Gitmeliyim? Saatte 2700 kişinin yararlanabileceği yer, yeni teknoloji telesiyej sistemi ve saatte 100 kişi taşıma kapasiteli teleferik sistemi yer alıyor. Telesiyej iki etaptan oluşuyor olup, ilk etabı 1740 metre rakımlı Ardıçlı Gölü’nde başlıyor ve 2340 rakımlı Yayla Düzü’nde sona ererken II. etap ise 2340 metre rakımlı Yayla Düzü’nden başlıyor ve 2950 rakımlı olan bölümde sona eriyor.
Kaçırmayın! Konaklayabileceğiniz tesislerinde yer aldığı kayak merkezine Arpalık mevkiinden, 8 kişilik 22 adet gondol-teleferik hattı ile Ardıçlı Gölü’nde kurulu olan kayak alanının başlangıç noktasına ulaşım sağlayabilirsiniz. Munzur Dağı’nın yamaçlarına kurulmuş olan Ergan Kayak Merkezi, bu bilinirliliği az olan ancak kış tatiliniz için gönül rahatlığı ile tercih edebileceğiniz bir nokta.
Burası Neresi? Erzincan il merkezine 44 kilometre mesafede yer alan Sakaltutan Kayak Merkezi, orta ve zor düzeylerdeki pistlere sahiptir. Kış tatiliniz için tercih edebileceğiniz kayak merkezinde 60 kişilik yatak kapasitesine sahip bir kayak eviyle birlikte 1026 metre uzunluğunda 110 askılı bir teleski bulunmaktadır. Kayak evi içerisinde; 100 kişilik restoran, spor odaları ve saunalar yer alırken sezon aralık ayında başlayıp, mart ayında son bulmaktadır. Kış ayınca kar kalınlığı 100 cm olan kayak merkezi, kış turizmi için oldukça önemli bir yere sahiptir.
Burası Neresi? 1951 senesinde beş tane mahallesi olan Kemah’a 297 köy ve 126 mezraa bağlıdır. 16. yüzyıla kadar zaman içerisinde Kemah Kalesi, Doğu Anadolu ve etrafına hakimiyet kurmuş olup devlet ya da milletlerin kesişim noktası olmuştur. Diğer bir deyişle bölgede uzun veya kısa süreli olarak kurulup yıkılan devlet veya beyliklerin geniş alanlara yayılamadıklarından dolayı daha dar sınırlar içerisinde birbirleri ile çekişmeye dayalı bir hakimiyet anlayışını benimsemişlerdir.
Bu açıdan kaleler bu küçük devletler için son derece vazgeçilmez savunma ve kalkan alanlarını oluşturmaktadır. Kuşkusuz ki bu kaleler arasında en mühimi savunmanın kolaylaştığı doğal süreçlerin ortaya çıkardığı Kemah Kalesi’dir. Fakat 16. yüzyılın ardından Osmanlı İmparatorluğunun döneminin hemen sonrasında ilçeden geçmekte olan demiryolu yükselme yaratacağı yerde aksine göçleri hızlandırmıştır.
20. yüzyılın başında 3250 kişinin yaşadığı Kemah ilçesi Cumhuriyet döneminde yapılan ilk nüfus sayımında 1590’a kadar gerilediği görülmektedir. Bu dönemden başlayarak günümüze dek gelen dönem içerisinde ilçe merkezi ve köylerinden dışarıya yoğun bir göç hareketi yaşanmaktadır. Son olarak 2016 senesinde yapılan sayımlarda 7 bin 125 kişidir.
*Kemah ile Erzincan arasında 55 kilometre vardır.
Burası Neresi? Tercan ilçesinin tarihi hakkında detaylı bir bilgi bulunamamış olsa da 1190 senesinde Mama Hatun tarafından kurulduğu söylenmektedir. Zaman içinde pek çok devletin hüküm sürdüğü bu topraklar 1938 senesinde Tercan ilçesine bağlanmıştır. 1192 yılında ölen Saltuklu Erzincan sahibesi Mama Hatun için yapılan bu türbe Saltuklu dönemine aittir. Dairesel planlı olarak inşa edilen türbe, mimarı Ahlatlı Ebul-nema bin Mufad-dalü`l-Ahval`dır. Anadolu’da bulunan türbe mimarisi içindeki kendşne has eser olarak dikkat çeker.
Neden Gitmeliyim? Tuzla suyu ile Karasu’nun birleştiği noktada konumlanan Kötür Köprüsü’nün tamamı yontma taş kullanılarak inşa edilmiş olup günümüzde yalnızca ayakları sağlam kalmıştır. İlçeye bağlı Üç pınar köyündeki Vank tepesine inşa edilen Abrenk Kilisesi aynı zamanda bir Vank kilisesi olma özelliğini taşımaktadır. Kapısında asılı olan kitabeye göre 1854 yılında yapılmış olan kilisenin yanında bir şapel ve iki dikili taş yer almaktadır.
İlçe merkezine bağlı olan Oğulveren Köyü’nde yer alan Kefrenci Tapınağı, mimari açıdan Pers mimarisine benzemekte olup inşa tarihi hakkında herhangi bir bilgiye ulaşılamamaktadır. İlçe merkezine 20 kilometre mesafede yer alan Çadırkaya beldesindeki Oklu Baba, savaş sırasında bu tepe de şehit olmuştur. Halk zaman zaman buraya gelerek dua ederler.
İlçe merkezine 20 kilometre kadar uzakta yer alan Çadırkaya beldesindeki Pekeriç Kalesi, yaklaşık olarak 100 metre uzunluğa sahip bir kaya üzerinde konumlanmaktadır. Kayalardan oyulmuş olan bu kale içerisinde kayalardan oyulmuş oda, sarnıç, merdiven bulunur. Kalıntılardan yola çıkarak buranın eski bir yaşam merkezi olduğu kanısına varabilirsiniz.
*Erzincan ile Tercan arası 91 kilometredir.
Burası Neresi? Anadolu yarımadasının tam ortasında konumlanan Sivas, Roma döneminde Sebasteia adıyla bilinmekteymiş. Adı pek çok kaynakta Sebastia’dan türediği ve kent merkezinin Roma İmparatorluğu devrinde yapıldığına dair bilgiler yer almaktadır. Kentin ilk kuruluş noktası bugünkü kent merkezi olan Topraktepe adındaki yükselti olup Roma İmparatoru Justinianus tarafından yaptırılmış olan bir kaledir.
Neden Gitmeliyim? 1884 senesinde dönemin valisi Halil Rıfat Paşa tarafından yaptırılan Hükümet Konağı bölgede görülmesi gereken yerlerin başında yer alıyor. Binanın ilk iki katı kesme taşlardan yapılırken üçüncü katı ise 1913 yılında ahşap olarak inşa edilmiştir. Kare planlı, köşeleri pahlanmış sekizgen gövdeli Ahi Emir Ahmet Kümbeti 1332 – 33 yılında yaptırılmıştır. Bina içerisinde 1960 yılında ortaya çıkarılan bir de mezar bulunmuştur.
Neo-klasik ve Ampir tarzındadır ve iki katlı yapı olan Ziya Bey Yazma Eserler Kütüphanesi ise 1908 yılında yapılmış olup şehirdeki kültür birikiminin bir yansımasıdır. Günümüze sap sağlam ulaşmış olan taç yapısıyla harika bir görüntü sunan Buruciye Medresesi, Sivas’ın ve Anadolu’nun en ünlü yapıları arasında yerini alıyor. Selçuklu Sultanı Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde 1271 yılında senesinde yapılmış olan medrese İran yakınlarındaki Borucerd’den gelme Muzaffer Borucerdi tarafından, fizik, kimya, astronomi öğrenimi gayesiyle yapılmıştır.
Anadolu’nun en yüksek taç kapısına sahip olan görkemli ön cephesi ile Sivas Çifte Minare’nin günümüze ulaşan tek özgün yapısıdır. Bu yükselen iki minare Sivas’ın sembolik yapısı haline gelmiştir. Selçuklu zamanında hastaların tedavi gördüğü ve aynı zamanda tıp tahsilinin de yapıldığı önemli yapılardan biri olan Şifaiye Medresesi ve Darüşşifası Anadolu’nun en büyük şifahanesidir.
*Sivas ile Erzincan arası 212 kilometredir.
Burası Neresi? Tunceli‘de 1968-1970 yılları arasında yapılan kazı çalışmalarının neticesinde elde edilen bilgiler ışığında yöreye Kalkolitik Çağda İ.Ö. 5500-3500 yerleşildiğini göstermektedir. Burada yapılan çalışmalarda kale görünümünde evlere, ocaklara, dibeklere, çeşitli öğütme araçlarına, çeşitli hayvan resimlerine, tunçtan yapılmış iğne ve kazma gibi çeşitli madeni eşyalara rastlanmıştır.
Neden Gitmeliyim? Munzur Vadisi Milli Parkı’na gitmeden, doğal ortamda kendisi yetişen sarımsağını yemeden, Kutudere mesire yerinde kavurma yemeden, yaz aylarında Pülümür Suyu’na girip serinlemeden, Munzur Suyu’nun çıkış yeri olan Ovacık ilçesinde bulunan 40 Gözeleri ziyaret etmeden ve orada piknik yapmadan bölgeden ayrılmayın.
*Tunceli ile Erzincan arası 140 kilometredir.
Burası Neresi? Palandöken’in yamaçlarında kurulmuş olan Erzurum köklü bir tarihe sahip olup Anadolu’daki en köklü yerleşim alanlarından biridir. Etrafı tarihi yapılar ile çevrili olan şehir içerisinde pek çok tarihi ve doğal güzellik mevcut. Erzurum’un geçmişine en iyi anlayabileceğiniz ilk durak kuşkusuz Erzurum Arkeoloji Müzesi olup bununla birlikte Erzurum Atatürk Evi, Yakutiye Medresesi (Türk İslam Eserleri ve Etnografya Müzesi)’dir.
Neden Gitmeliyim? Anadolu’nun en eski yerleşim yeri olduğundan bahsetmiştim. Bu zaman içerisinde pek çok medeniyete ev sahipliği yapan şehir içerisinde epeyce tarihi yapıyı barındırıyor. Bunların başında; Erzurum Saat Kulesi, Lalapaşa Cami, Erzurum Murat Paşa Cami, Erzurum Kalesi, Çifte Minareli Medrese, Üç Kümbetler, Erzurum Ulu Cami, Cimcime Sultan Türbesi, Rüstempaşa Bedesteni, Çobandede Köprüsü, İbrahim Paşa Cami, Derviş Ağa Cami ve Öşvank Kilisesi yer alıyor.
Sadece tarihi ile değil doğal güzelliği ile de dillere destan olan Narman Peribacaları, Nene Hatun Milli Parkı, Tortum Gölü, Tortum Şelalesi ve Çoruh Nehri’ni görmeden dönmeyin! Kış sporlarının Türkiye’deki önemli merkezlerinden biri olan Pakandöken Kayak Merkezi’ne ev sahipliği yapan Erzurum’a kış aylarında yüzlerce kayaksever ziyaret ediyor ve keyifli bir kış tatili yapıyorlar.
Eğer siz de kış sporlarına karşı ilginiz varsa ve kış mevsiminde Erzurum’a yolunuz düşerse Palandöken Kayak Merkezi’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz.Son olarak kaplıcalar hem dinlenmeniz hem de şifa bulmanız adına vazgeçilmez noktaları arasında yer alıyor olup Pasinler Kaplıcası ve Erzurum Ilıca Kaplıcası Erzurum’un en popüler iki kaplıcasıdır.
*Erzurum ile Erzincan arası 188 kilometredir.
Burası Neresi? Beyzade Sağlıklı Yaşam Merkezi, içerisinde hamam, fitness salonu, kapalı havuz bulundurmakla birlikte bir tanesi de aquaparktır. Doğu Anadolu Bölgesi’nin ilk kapalı aquaparkı olma özelliği taşıyan üç bin metrekarelik bir alanı kaplıyor olup olimpik yüzme havuzu, çocuk havuzu, kaydırak havuzu ve sosyal tesisleri bünyesinde barındırmaktadır.
Tam tarihi bilinmeyen Erzincan şehrinin M.Ö. 1050 yıllarında Hititler ve Urartular’a ev sahipliği yaptığı bilinen bilgiler arasında olup, bölgede yer alan en sağlam yapı Urartu antik kentlerinden biri olan Altıntepe Ören Yeri’dir. İçerisinde; tapınak, saray, kabul salonu, açık hava tapınağı, depo ve mezarlık kalıntıları yer alan ören yeri merkeze 15 kilometre uzaklıktadır. Tercan Üçpınar Köyü’nde konumlanan 1854 tarihli Abrenk Kilisesi bir şapel ve iki dikili taşı eşlik etmektedir. Orta Çağ Türk mimarisinin en mühim eserleri arasında yerini koruyan Mama Hatun Türbesi, Saltukoğulları Hükümdarı ikinci İzzettin’in kızı Mama Hatun’un kendi adına yaptırdığı bu külliyede, kervansaray, hamam ve mescit yer alıyor. Tarihe ışık tutan yerler hakkında bilgi almak için Erzincan’ın tarihi yerleri yazımızı okuyabilirsiniz.
Bir Anadolu şehri olan Erzincan’da daha çok geleneksel kültür hakim olup gece hayatı geleneksel canlı müzik yapan kafelerden oluşmaktadır. Gidebileceğiniz mekanlar arasında; Cafetelli, Balcoon Cafe, Cafe Latte, Kulem Kafe’nin yanı sıra Mozaik Cafe & Bar ile Eriza Butik Otel Teran Cafe de keyifli bir gece eğlencesi sunmaktadır.
Şehrin en popüler tatları arasında tulum peyniri, karakovan balı, tava leblebisi ve cimin üzümü yer almaktadır. Bunun yanında bakır el sanatlarıyla da ön plana çıkıyor olup, Tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda bulunan sanat atölyelerinden çeşitli bakır ürünlerinden ve çarşı etrafında bulunan dükkanlarda yöresel ürünlerden kendiniz ve sevdikleriniz için satın alabilirsiniz.
Erzincan’ın şehir içi ulaşımda; belediye otobüsleri, halk otobüsleri, minibüsler ve taksiler ile sağlanmaktadır. Can Kart satın alarak seyahatinizi indirimli hale getirebilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…