Düsseldorf’un tarihini keşfetmeye ne dersiniz? Şehrin tarihi hakkında derinlemesine bir tarihi bilgiye sahip olmak ve şehirdeki en önemli tarihi noktaları tanımak istiyorsanız Düsseldorf tarihi yerler yazımızı okumaya devam edin…
Düsseldorf tarihi hakkında; Günümüzde Almanya‘nın en önemli sanayi merkezi olan Düsseldorf’un tarihi, MS 8. yüzyılda Düssel Nehri kıyısında küçük bir köy olarak başlamıştır. Bataklık Ren bölgesinin bir parçası olan köy, Romalılar tarafından uzun bir süre önemsiz bir yer olarak addedildi ve bu nedenle de 10. yüzyıla kadar bir yerleşim yeri olarak kabul edilmedi. Bölgeyle ilgili ilk kayıtlar ise 12. yüzyılın ortalarına aittir.
İmparator Friedrich Barbarossa’nın zamanında Kutsal Roma İmparatorluğu’na katılan Düsseldorf, 1186 senesinde Berg Kontları’nın kontrolü altına girdi. Bir asır sonra Berg Kontu VIII. Adolf tarafından bölge kasaba statüsüne kavuşturuldu. 1380 senesinde Berg Dükalığı’nın merkezi olan bölge, ticari anlamda hızla büyümüştür.
17. yüzyılda kanlı bir mücadele sonucunda bölge, Pfalz-Neuburg Kontları altında büyümeye devam etti. Napolyon savaşları ise şehrin Fransızlar tarafından tamamen darp edilmesiyle sonuçlanmıştır. Sonrasında ise şehir, Prusya’ya devredilmiştir. Bunun neticesinde hızlı bir şekilde sanayileşen şehirde petrol, madencilik ve imalat sayesinde şehir Prusya’nın en değerli bölgelerinden biri haline gelmiştir.
Şehrin büyümesi Birinci Dünya Savaşı sırasında yavaşlasa da Hitler yeniden silahlanma programı ile yeniden alevlenmiştir. İkinci Dünya Savaşı’nda ise büyük bir yıkıma maruz kalan Düsseldorf, savaşın ardından yıllar içinde yeniden ekonomik anlamda canlanmış ve günümüzde ülkedeki en önemli sanayi ve ticaret noktalarından biri olmayı başarmıştır.
Düsseldorf’un en ünlüleri; Dini yapıları ziyaret etmekten hoşlananlar için Düsseldorf’taki en ünlü tarihi yerler arasında Aziz Lambertus Kilisesi’ni sayabiliriz. Bunun yanı sıra şehirdeki en yüksek kule olma özelliğini taşıyan Ren Kulesi de turistler için önemli cazibe merkezleri arasında bulunuyor.
Düsseldorf gezi tavsiyesi; Düsseldorf için 2 veya 3 günlük bir gezi planı yapmanızı öneriyoruz. Böylelikle Düsseldorf’taki tarihi yerler başta olmak üzere şehrin en önemli noktalarına rahatlıkla zaman ayırabilirsiniz. Ziyaret zamanı olarak ise ilkbahar ya da sonbahar ayları hem daha az yoğun olması hem de ılıman bir iklime sahip olması nedeniyle ideal olacaktır. Bu arada Düsseldorf’un barları ile meşhur olduğunu belirtelim ve eğer alkolle aranız iyiyse Eski Şehir bölgesinde bulunan barları mutlaka deneyimlemenizi öneriyoruz.
Müzekart; Düsseldorf gezisi sırasında bütçenizi rahatlatmak için Düsseldorf Card seçeneğini tercih edebilirsiniz. Kartla ilgili detayları yazımızın son kısmından inceleyebilirsiniz.
Burası neresi? Rokoko tarzına sahip olan kale, 1756-1773 yılları arasında inşa edilmiştir ve binanın tasarımı da bir Fransız mimar olan Nicholas de Pigage tarafından yapılmıştır. Saray Prenses Elizabeth Auguste için The Prince-Elector’un isteği üzerine inşa edilmiştir. Sarayın inşası Yedi Yıl Savaşları’na denk geldiğinden inşa sırasında gecikme yaşanmıştır.
Saray bir sayfiye ve keyif yeri olarak inşa edildiği için bu durum sarayın dış cephesine de yansımış ve saray tozpembe bir renge boyanmıştır. Sarayın peyzajındaki çiçek tarhları, çeşmeler ve süslü bahçeler de bu düşüncenin bir yansıması olarak ortaya çıkmıştır. Rivayete göre prenses, prensin başka kadınlarla birlikte olduğunu ve başka kadınlardan çocukları olduğunu bildiğinden bu güzel saraya hiç gelmemiştir. Söylenene göre saray daha sonra Karl Theodor tarafından bir av köşkü olarak kullanılmış ve ardından hizmetçilerin bakımına bırakılmıştır.
Günümüzde saraydaki salonlar çoğunlukla düğün, konser ve resitaller gibi çeşitli etkinlikler için kullanılmaktadır. Aynı zamanda Kasım-Aralık ayları arasında saray bahçesinde Noel pazarı kurulmaktadır. 61 hektarlık bir alana sahip olan saray bahçesinin büyük bir kısmı doğal koruma alanı statüsüne alınmıştır.
Neden gitmeliyim? Saray kompleksi günümüzde müze olarak ziyaret edilebilmektedir ve içeride döneme ait çeşitli eşyalar ve etkileyici mobilyalar görülebilmektedir. Aynı zamanda sarayın doğu tarafındaki Avrupa Bahçe Sanatı Müzesi ve batı tarafında bulunan Doğa Tarihi müzesi ile ziyaretçiler 18. yüzyıldan kalma muhteşem heykelleri, resimleri ve çeşitli sanat eserlerini yakından inceleyebilmektedir. Eğer siz de birkaç keyifli bir gezinti gerçekleştirmek istiyorsanız Düsseldorf gezi planı içine bu keyifli durağı da mutlaka dahil etmelisiniz.
Burası neresi? Hofgarten’in bir köşesinde arz-ı endam eden yapı, “die Venerie” olarak bilinmekteydi. Bir kule ve iki kanattan oluşan yapı, oldukça zarif ve gösterişli bir görünüme sahiptir. Kalenin geçmişine dair en erken bilgiler 18. yüzyılda yapıldığına dair ipuçları sunmaktadır. Günümüzde kale, efsanevi edebi bir şahsiyet olan Goethe’ye adanmış bir müze olarak ziyaret edilebilmektedir.
Neden gitmeliyim? Bina, şu anda Goethe’nin yaşamından ve eserlerinden oluşan kapsamlı bir koleksiyona ev sahipliği yapmaktadır ve ziyaretçiler, binayı ziyaret ederek ünlü edebiyatçıya dair önemli bilgileri edinme şansına sahip olabilmektedir.
Burası neresi? İki kapılı bir gümrük kapısı olarak inşa edilen Ratinger Tor, 1815’te tamamlanmıştır ve şehirde kalan tek şehir kapısı olma özelliğini taşımaktadır. Şehrin yeniden planlanması esnasında görevlendirilmiş olan mimar Adolph von Vagedes, gümrük kapısı olarak eski Orta Çağ kapısının yerini alan Ratinger Tor’u 115 metre doğuya taşıtmıştır.
Neden gitmeliyim? Düsseldorf’ta 19. yüzyıldan günümüze ulaşmayı başaran birkaç klasik yapıdan biri olan Ratinger Tor, şehrin neredeyse değişmeden ayakta kalan ender binalardan biri olması nedeniyle tarih sevenler için dikkat çekici bir ziyaret noktasıdır. Yapı, sahip olduğu tarihi ve mimari özellikleri sayesinde 1983 senesinde şehrin anıt listesine de dahil edilmiştir.
Burası neresi? Carsch Haus, sahip olduğu muhteşem Neoklasik kumtaşı cephesi ve Art Nouveau etkisinde kalmış olan etkileyici mimarisi ile günümüzde Düsseldorf’un önemli mimari yapıları arasında bulunuyor. 1915 senesinde inşa edilmiş olan yapı, şu anda bir alışveriş merkezi olarak kullanılıyor. İçi büyük oranda modernize edilmiş olmasına karşın, binanın dış kısmındaki tarihi dokunun korunmasına özen gösterilmiştir.
Bina İkinci Dünya Savaşı esnasında zarar görmüş sonrasında onarılarak eski görünümüne kavuşmuştur. Düsseldorf halkı için çok değerli olan bu bina, 1982 senesinde şehirdeki metro çalışması için yer açmak amacıyla yıkılmak üzereyken bir vatandaşın çabaları sayesinde kurtarılmış ve günümüze ulaşmayı başarmıştır. Carsch Haus, alışveriş merkezi olmadan önce bir kolej kütüphanesine ve daha sonra da bir tiyatroya ev sahipliği yapmıştır.
Neden gitmeliyim? Carsch Haus bir alışveriş merkezi olmasının ötesinde Düsseldorf tarihi için çok önemli mihenk taşlarından biridir ve şehrin mutlaka görülmesi gereken özel mimari eserlerinden biridir.
Burası neresi? Düsseldorf’ta savaş öncesi kalıntılara rastlamak nadirdir. Aslen 1260 senesinde inşa edilmiştir. 16. yüzyılda ise Berg dükleri döneminde iki kuleli ve üç kanatlı bir şekilde yeniden inşa edilmiş olan kale, Berg Kontu’na ev sahipliği yapmıştır. Genç Barok bir saray olan yapı, 19. yüzyılın sonlarında çıkan bir yangında büyük hasar gördü. Saraydan geriye kalan tek şey kulesi oldu ve bu nedenle “Kale Kulesi” olarak adlandırıldı. Bu etkileyici yapı, yangından önce 1794 senesinde Fransız bombardımanına ve yangından sonra ise 1943 senesinde hava saldırısına kurban gitmiş, her saldırıdan sonra da küllerinden doğarak yeniden inşa edilmiştir.
Schlossturm isimli kule doğrudan nehir kıyısında yer almaktadır ve kasaba halkı için büyük bir önem taşımaktaydı. Kule, şehrin zamanla büyümesiyle birlikte artık Düsseldorf’un merkezinde yer almaktadır. Kule, günümüzde bir nakliye müzesine ev sahipliği yapmaktadır ve ziyaret edilebilmektedir.
Neden gitmeliyim? Schlossturm’a dışarıdan bir bakışla eski şehrin en parlak dönemlerinde nasıl göründüğüne dair size bir fikir verecektir. Schifffahrtsmuseum isimli denizcilik ve nakliye üzerine kurulmuş olan müzeyi ziyaret etmeniz durumunda ise 16. yüzyıldan itibaren taşımacılıkta önemli roller üstlenmiş gemilere ait maketleri ve çeşitli objeler inceleme fırsatına sahip olabilirsiniz.
Burası neresi? Belediye Binası 1570-1573 yılları arasında mimar H. Tussmann tarafından inşa edilmiştir ve sonraki yüzyıllar içinde zaman zaman yeniden tasarlanmıştır. Bina, hepsi farklı zaman dilimlerinde inşa edilmiş olan üç farklı binadan oluşmaktadır. Düsseldorf’un tam göbeğinde bulunan bu eşsiz yapı, şehre gelenlerin kesinlikle gözüne çarpmaktadır.
Çarşı Meydanı’nın kuzey tarafında bulunan Eski Belediye Binası, 16. yüzyıldan kalma tuğla Rönesans cephesiyle bölgenin en çok dikkat çeken yapısıdır. İçeriye girdiğinizde, binanın mimari ihtişamını yansıtan kalıntıları görmek isteyenler, özellikle merdivenler boyunca uzanan korkulukları inceleyebilir.
Binanın meydana bakan cephesi, fenerlerle taçlandırılmış bir kubbe ile örtülmüştür. Sekizgen bir kat planı üzerine beş katlı merdiven kulesi ile karakterizedir. Kulenin her iki tarafındaki cephe ise kavisli kalkanlara sahiptir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında binanın sadece pazara bakan bu cephesi yeniden inşa edilmiştir. Sonrasında ise 1958-1961 yılları arasında F. Tamms ve H. Heyne tarafından cephenin arkasında yeni bir bina inşa edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Düsseldorf’un en eski yapılarından biri olan Belediye Binası, tarihi ve estetik unsurları nedeniyle Düsseldorf’ta görülmesi gereken tarihi yerler arasında bulunuyor. Merkezi konumu ise buraya ulaşımı kolaylaştırdığından buraya gelmek ve bu yapıyı görmek daha pratik bir hal alıyor.
Burası neresi? Düsseldorf’un simge yapıları arasında bulunan Rheinturm, 1979-1982 yılları arasında inşa edilmiştir. 234 metre yüksekliği ile Düsseldorf’taki en yüksek kule olma özelliğini taşıyan Ren Kulesi, mimar H. Deilmann tarafından tasarlanarak telekomünikasyon amacıyla inşa edilmiştir. Kule, Kuzey Ren-Vestfalya eyalet meclisi ve WDR’ye çok yakın bir konumda, şehrin güney kısmında yer almaktadır.
Kuleyi bu kadar ilgi çekici kılan nokta, muhteşem bir Düsseldorf manzarasını sunuyor olmasıdır. Bunun için Ren Kulesi’nin en üst kısmındaki cam cepheye çıkmanız gerekmektedir. Buraya çıkarak panoramik şehir manzarasının tadını çıkarabilir ve QOMO Restaurant‘ta lezzetli yemeklerin tadına bakabilirsiniz. Bu restoran 144 koltuk kapasitelidir ve 172,5 metre yüksekliğe sahiptir. Kendi ekseninde dönen kule, bir dönüşünü 72 dakikada tamamlamaktadır. Yani bir öğle yemeği esnasında Düsseldorf’u 360 derecelik bir açıyla seyredebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Kule, özellikle havanın güzel olduğu zamanlarda Köln Katedrali’ne kadar olan muhteşem bir manzara sunmaktadır. Aynı zamanda kulede bulunan restoranı ziyaret ederek, başta Asya mutfağından olmak üzere farklı lezzetlerin tadına bakabilirsiniz. Eğer restoranı dönerken ziyaret etmek istiyorsanız 13.00 ile 16.30 saatleri arasında ziyaret etmeniz gerektiğini bilmeniz faydalı olacaktır.
Burası neresi? Şehrin orkestrası Düsseldorfer Symphoniker’e ev sahipliği yapan Tonhalle, 1926 senesinde inşa edilmiştir ve şehrin önemli kültür mekanlarından biri olarak birçok konsere ev sahipliği yapmaktadır. Yapı, başlangıçta sosyal bir sergi olan Gesolei’nin bir parçası olarak inşa edilmişti ve bir planetaryuma ev sahipliği yapmaktaydı.
Yapının inşasında Ehrenhof’taki diğer binalarda olduğu gibi kireçtaşı temel üzerine tuğla duvar örülmüştür. Binanın tabanı kareye yakın bir plandadır. Konser salonunun üst katı ise bağımsız bir rotunda gibi bu zemin üzerine yükselmektedir. Binanın ana girişi bodrumun önündedir ve bağımsız bir parçasıdır. İçeride ise kümbet salonunun kuzey kısmında, adını kemerlerin yeşil renginden alan “yeşil tonoz” dikkat çekmektedir.
Bina İkinci Dünya Savaşı sırasında hasar almış ve bu hasar geçici olarak onarılmıştır. Kapsamlı tadilat ve dönüşüm ise 1975 ile 1978 yılları arasında Helmut Hentrich tarafından yapılan planlama çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma neticesinde konser salonu neredeyse baştan inşa edilmiştir. 2005 senesinde ise konser salonu modernize edilerek günümüzdeki görünümünü kazanmıştır.
Neden gitmeliyim? Bina, günümüzde hala birinci sınıf orkestraya ev sahipliği yapmaktadır ve zaman zaman burada konserler gerçekleştirilmektedir. Burası aynı zamanda pop ve rock sanatçıları tarafından konser salonu olarak da değerlendirilmektedir. Binayı ziyaret edenler muhteşem bir tarihe tanıklık etmenin yanı sıra bu kültürel etkinliklere de katılabilirler.
Burası neresi? Düsseldorf’un kalbi yalnızca yarım kilometrelik bir alanı kaplayan Eski Şehir bölgesinde atıyor. Bu küçük alanda 250 civarında bar bulunuyor ve bu özelliği ile dünyadaki en fazla bar yoğunluğuna sahip yerlerin başında geliyor ve burası Düsseldorf gezisi için en iyi başlangıç noktalarından biridir. Gotik tarzdaki bu mimari hazine içinde rönesans mermer mezarları, barok sunaklar ve mükemmel vitray pencereler gibi detaylar göze çarpıyor.
Her yıl pek çok ziyaretçi Ren ve Heinrich-Heine-Allee arasındaki bu küçük ama etkileyici bölgeye akın ediyor ve burası tarihe meraklı olanlar için de Düsseldorf tarihi hakkında pek çok önemli detayı keşfetme imkanı sunuyor. Burada şehrin kökeni yatıyor. Der Schlossturm, Lambertuskirche, Rathaus başta olmak üzere pek çok anıtsal tarihi eser burada görülebilir.
Neden gitmeliyim? Ulusal ve Uluslararası pek çok restoran, popüler barlar ve ilginç bira fabrikaları sizi Altstadt bölgesine davet ediyor. Sayısız mağaza ise ziyaretçilerin keyifle alışveriş yapmasına olanak tanıyor. Bölge aynı zamanda sanat ve kültür severler için de şehrin en önemli durakları arasında bulunuyor. Bu nedenle bu önemli bölgeyi mutlaka Düsseldorf tarihi yerler listenize eklemenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Tuğla Gotik tarzda inşa edilmiş olan Lambertus üç nefli bir salon kilisesidir ve şehrin kurulduğu yıl olan 1288 senesinde inşa edilmiştir. Kilise bu nedenle şehirdeki en eski yapılardan biridir. BU tarihi bina hem iç kısmındaki detaylar hem de dışarıdan görünümü ile görenleri kendisine hayran bırakan önemli bir eserdir.
Kilise, 1815 yılında meydana gelen bir yangın nedeniyle yok olmuş ve yenilenme sırasında nemli ahşap kullanılması nedeniyle inşa sonrasında bükülmüştür. Bu bükülme bir efsaneye dayandırılmış ve şeytanın kiliseyi sökmeye çalıştığı sırada kilisenin çatısının büküldüğü rivayet edilmektedir. Kilisenin 1950’li yıllarda yapılmış olan yeni batı portalı ise heykeltıraş Ewald Matare tarafından yapılmış bir eserdir.
Neden gitmeliyim? Aziz Lambertus Kilisesi, Düsseldorf halkı için kutsal sayılan bir ibadet yeridir ve Eski Şehir bölgesinin sembol yapılarından biri olarak kabul edilmektedir. Burası aynı zamanda manevi açıdan şehrin en önemli kutsama ve kutlama yeridir. Bütün bu sebeplerden dolayı da kilise, Düsseldorf’un en popüler tarihi ve turistik yerleri arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? 1990 senesinde inşa edilmiş olan Aziz Andreas Kilisesi, Düsseldorf’ta çok göz önünde olmayan ancak keşfedilmesi gereken bir mücevherdir. Kilisenin iç kısmında tamamen parlak renkler tercih edilmiştir. İç kısımdaki resim için rahibeler tam beş yıl çalıştılar. Kilisenin başrahibi Psarakis, her temsilin bu kilisenin geleneksel düzen çerçevesinde kendi zamanındaki konumunun bir simgesi olduğunu ifade ediyor. Rahip ziyaretçilerin sorularını sabırlı bir şekilde yanıtlamaktan da memnun oluyor.
Kilisenin inşası, tamamen cemaatin yapmış olduğu bağışlarla gerçekleştirildi. Kilisenin masrafları günümüzde de cemaatten gelen bağışlar ve mum satışlarıyla destelenmektedir. Kilisenin inşasında başrol oynayan topluluğun Düsseldorf’taki geçmişi, buraya geldikleri 1960 yılına dek uzanıyor. Kilisedeki her şeyin Yunanca yazılmış olması ise anlaşılırlıktan uzaklaşmasına neden oluyor.
Neden gitmeliyim? Harika duvar resimlerine sahip olan bu kilise, kilise mimarisine meraklı kişiler için muhteşem bir ziyaret deneyimi sunuyor. Kilisede şarkı söyleme ve dua etme merasimleri ise ziyaretçiler için farklı bir gözlem imkanı sağlıyor. Kilise mimari açıdan Yunanistan’daki tapınakları andırdığı için bu açıdan da keyif veriyor.
Burası neresi? Kilise, mimar Josef Kleesattel’in planlarına göre 1894 ile 1897 yılları arasında inşa edilmiştir. Kilise, farklı sıra dışı ve modern mimari yapısı ile Düsseldorf kiliseleri içinde farklı bir yere sahiptir. Kilisenin kubbesi “nükleer reaktör” metaforuna sahiptir ancak bu durum önden bakıldığında hiç fark edilmiyor. Bu kubbe 1953-1955 senesinde yapılmıştır ve ilk kubbe onun önüne geçerek onun görülmesini engelliyor. Kilisenin yeni kubbesi, savaşta hasar gören önceki kilisenin koro alanına inşa edilmiştir. Kilise, daha sonra 1955 ile 1995 seneleri arasında birkaç defa yenilenme çalışmalarına maruz kalmıştır.
Kilisede Üçlü Birlik ve 12 havariye atıfta bulunan sayısal semboller dikkat çekmektedir. Bunu sağlamak için mimar, apsisin temelleri üzerine dikilmiş, üç köşebentli kabuğun bir kubbe oluşturmak üzere birleştiği bir yonca figürü geliştirmiştir. Kubbe, büküm noktalarından on iki sütun üzerine oturmaktadır.
Neden gitmeliyim? Neo-Romanesk yapı ile modern mimarinin yan yana geldiği bu muhteşem güzellikteki kilise, eski ve yeni arasındaki ilişkiyi gözler önüne sermesi nedeniyle şehir için önemli tarihi noktalardan biri olma özelliğini taşımaktadır. Kiliseyi ziyaret edenler geleneksel Hristiyan mimari ikonografisinin savaş sonrası değişimine tanıklık edebilmektedir.
Burası neresi? Düsseldorf şehir merkezinin kuzey kısmındaki Hofgarten, 68 dönümlük oldukça geniş bir parktır. Geçmişi 1700’lü yıllara kadar uzanan bu park, Almanya’daki ilk halka açık park olma özelliğini taşımaktadır. Park, İngiliz peyzaj mimari unsurları dikkate alınarak tasarlanmıştır. Park içinde geniş çayırlar ve ormanlık alanlar bulunmakta ve buna bol miktarda akarsu ve gölet de eşlik etmektedir.
Parkın içinde bulunan ve Hofgärtnerhaus ya da Court Gardener House olarak da bilinen eski bir ev bulunmaktadır ve bu ev bahçenin mimari Maximilian Weyhe tarafından ikamet olarak kullanılmıştır. Eski ev günümüzde Tiyatro Müzesi (Theatermuseum Düsseldorf) olarak hizmet vermektedir. Bahçeye gelenler aynı zamanda ünlü Alman şair Johann Wolfgang Goethe’nin eserlerini de inceleme fırsatına sahip olmaktadır.
Neden gitmeliyim? Parka gelen ziyaretçiler muhteşem peyzajı içinde çok keyifli vakit geçirebileceği gibi çeşitli ilginç ve modern heykeli ve peri masalı figürünü görebilir, Märchenbrunnen ve Henry Moore’un heykellerinin de içinde bulunduğu pek çok anıtı inceleyebilir. Burası hem yerli ziyaretçiler hem de turistler için şehrin en önemli ve tarihi kaçış noktalarından biri olarak kesinlikle ziyaret edilmesi gereken noktalardan biridir.
Burası neresi? Japon tarzını yansıtan Eko Haus, şehrin Niederkassel bölgesinde 1993 senesinde açılmış önemli bir turistik ziyaret noktasıdır. Düsseldorf’ta büyük bir Japon nüfusu varlığını sürdürmektedir ve bu bahçe de şehirdeki Japonlara adanmıştır. Eko Haus’ta küçük bir geleneksel Japon evi yer almaktadır ve bu ev çevresinde şekillenmiş Japon bahçeleri ile muhteşem bir vahadır. Bahçe içinde aynı zamanda bir de Budist tapınağı bulunmaktadır ve görüntüsü ile adeta masal kitaplardan fırlamış hissi uyandırmaktadır.
Neden gitmeliyim? Eko Haus’u ziyaret ederek Japonlara özgü bir çay seremonisi deneyimi yaşayabilirsiniz. Aynı zamanda mürekkeple boyama sanatı, ikebana ve hat sanatı gibi Japonların yaygın sanat uygulamalarını tecrübe edebilir ve Japon kültürünü daha yakından tanıyabilirsiniz.
Burası neresi? MÖ 3. yüzyıldan günümüze kadar geniş bir zaman diliminden muhteşem eserlerin bulunduğu müzede 80.000’den fazla fotoğraf, heykel ve çeşitli çizimler görülebilmektedir. Müzede aynı zamanda 3.000’den fazla cam sanat eseri bulunmaktadır. Müze, geçmişte iki kere yeniden inşa edilmek durumunda kalmıştır ve 1902 senesinden kalma eski bir müzenin bulunduğu noktada yer almaktadır. Müzenin geçmişi ise Seçmen Johann Wilhelm von der Pfalz’ın katkılarıyla ortaya çıkmasına dek uzanmaktadır ve müzenin açılışı 1962 senesinde gerçekleşmiştir. Müze son olarak 2001 senesinde Oswald Mathias Ungers tarafından yeniden tasarlanarak günümüzdeki halini almıştır.
Müzede öne çıkan eserlerin başında Helmut Hentrich’e ait cam koleksiyonu ile çok özel İtalyan Barok eserleri bulunmaktadır. Modern koleksiyon kısmında ise, çalışmaları ile modern sanatın temellerini attığı kabul edilen Caravaggio ile Dali, Warhol ve Düsseldorf Resim ve Dışavurumculuk Okulu üyelerine ait sanat eserleri sergilenmektedir.
Neden gitmeliyim? Başta Gotik dönem olmak üzere Barok ve Goethe dönemlerine ait eserleri görebileceğiniz müze, ziyaretçilerine tek bir çatı altında beş farklı müzeyi ziyaret etme olanağı sunmaktadır. Müzeye gelenler aynı zamanda uygulamalı sanat, grafik ve cam sanatlarına dair koleksiyonları da görebilmektedir. Müzeyi önemli kılan detaylardan biri de 10.000’den fazla bardağın bulunduğu Avrupa’nın en büyük cam koleksiyonuna ev sahipliği yapmasıdır.
Burası neresi? Düsseldorf’a arabayla 25 dakika ve toplu taşıma ile sadece 40 dakika mesafede bulunan büyüleyici Neandertal Müzesi, Düsseldorf müzeleri içinde mutlaka zaman ayırmanız gereken, tarihi değeri çok yüksek yerlerden biridir. Neandertal Vadisi, ilk Neandertal insanın keşfedildiği yer olması nedeniyle şehrin önemli bir tarihi noktasıdır.
1996 yılında açılan müze içinde, insanlık tarihinin dört milyon öncesinden günümüze değin uzanan geçmişi anlatılıyor. Müzede 1856 yılına ait aynı isimdeki iskeletle birlikte bölgede daha yakın tarihlerde gerçekleştirilen kazılarda ortaya çıkarılan kalıntılar da bulunuyor. Müze içindeki eserler “Yaşam ve Hayatta Kalma”, “Araçlar ve Bilgi”, “Mit ve Din”, “Çevre ve Diyet” ile “İletişim ve Toplum” isimlerindeki temalarda gruplandırılmıştır.
Neden gitmeliyim? Hem geleneksel medya unsurlarından hem de sesli sunumlardan faydalanılan müzede, Afrika savanlarındaki ilk insanlara ait kalıntıları görebilir, heykelleri yakından inceleyerek onlarla resimler çektirebilirsiniz. Burası, Avrupa’da insanlığın evrimi üzerine kurulan en büyük müzelerden biri olması nedeniyle de Düsseldorf’taki önemli tarihi ve turistik yerler arasında bulunuyor.
Burası neresi? Heinrich-Heine-Allee metro istasyonunda yer alan ArcheoPoint’in sergi odasında 16. yüzyıldan kalma Flingern Burcu’ndan taş bloklar, tarihi sur duvarlarına ait parçalar ya da mamut dahil olmak üzere yeni metro hattının inşaatı sırasında çıkarılan tarihi ve arkeolojik buluntular sergilenmektedir. Müze odası, 2012 yılından bu yana ziyaretçilerini kabul ediyor.
Neden gitmeliyim? Ziyaretçiler galeriye gelerek çeşitli tarihi ve arkeolojik kalıntıları inceleyebilirler. Yaklaşık 160 metrekarelik bir odada bulunan sergi, buluntuların tarihi önemini deneyimlemeyi mümkün kılıyor. Yüzen galeri, özel aydınlatma sistemi ve dijital sunum ortamı gibi özellikleri sayesinde ArcheoPoint, ziyaretçilerine farklı bir müze ziyareti yapma imkanı sunuyor.
Burası neresi? Klasik arabalara meraklılar için Classic Remise, Düsseldorf’ta her şeyin bulunduğu çok önemli bir lokomotif görevi görüyor. Burası araba sevenlerin cennetidir ve bir gösteri odası, onarım ve restorasyon işlerinin gerçekleştirildiği bir birim, yedek parça mağazası ve otomobille ilgili giysi ve hediyelik eşyaların satıldığı komplike bir merkezdir.
2006 senesinde kapılarını açan Classic Remise Dusseldorf, aynı zamanda bir etkinlik mekanı olarak da kullanılmaktadır ve bu zamanlar mekanın ziyaretçi sayısı iki katına çıkmaktadır. Mekanın ismi 2010 senesinde Meilenwerk AG tarafından eski sahiplerinden satın alındığı için günümüzdeki ismini almıştır.
Neden gitmeliyim? Burası tarihi klasik arabalarla ilgili şehirdeki mutlaka uğramanız gereken turistik yerlerden biridir. Mekanda dilerseniz klasik arabalarla ilgili alışveriş yapabilir ve detayları öğrenebilir ya da sadece muhteşem klasik arabaların sergilendiği sergiyi ziyaret ederek bu etkileyici arabaları inceleyebilirsiniz.
Burası neresi? Şehre 1929 senesinde dahil edilen Kaiserswerth, Düsseldorf’un en eski ve en lüks mahallelerinden biri olmuştur. Burada yiyecek ve el işi ürünleri satan çok sayıda geleneksel Alman dükkanı bulunuyor ve Arnavut kaldırımlı sokakları arşınlarken bu dükkanları gezmek, buradan alışveriş yapmak çok keyiflidir.
Mahallede bulunan Kaiserswerth Sanat Arşivi (Kunstarchiv Kaiserswerth) başta olmak üzere, çeşitli kafe, restoran ve birçok sanat galerisi de bulunuyor. Bölgedeki 13. yüzyıldan kalma önemli bir tarihi yapı olan Aziz Suitbertus Kilisesi de görülmeye değer yerler arasındadır.
Barbarossa olarak da bilinen İmparator I. Frederick’in imparatorluk kalesi olan Kaiserpfalz’a ait kalıntıların bulunduğu nokta ise mahallenin ve Düsseldorf’un en önemli tarihi yerleri arasında bulunuyor. Günümüzde kalenin büyük bir kısmı harabe durumdadır ancak dört metreden kalın duvarlarının arta kalan kısmı hala büyüleyici bir şekilde durmaktadır.
Neden gitmeliyim? Kaiserswerth içinde bulunan Barok binaları keşfetmek ve sokaklar arasında gezintiye çıkmak ziyaretinizi çok keyifli bir hale getirecektir. Ayrıca Kaiserpfalz’a ait kalıntıları incelemek ve bu kalıntılar arasından muhteşem Ren manzarasının tadını çıkarmak için de bu bölgeye ve Kaiserpfalz’a uğramanızı tavsiye ediyoruz.
Kaçırmayın! Gün sonunu Kaiserswerth’te karşıladıysanız, nehir boyunca uzanan Galerie Burghof bira bahçesine gelerek Ren Nehri üzerindeki muhteşem gün batımını seyretmelisiniz.
Burası neresi? Eski Şehir ve nehir arasında bulunan bu gezinti yolu, ziyaretçilerine çok şey sunuyor: hafif esintili güzel bir hava, muhteşem gün batımı manzaraları, gurme festivalleri, dinlenmek için basamaklar ve çeşitli alışveriş olanakları. Bir buçuk kilometrelik bu yürüyüş yolu, Ren kıyısı tünelinin inşasının ardından 1990’dan itibaren yalnızca yayalara ayrılmıştır. Projenin tamamlanması için yaklaşık 570 milyon Mark harcandı.
Gezinti yolu boyunca tarihi anıtlar listesine de alınmış olan taşkın koruma duvarları görülebilmektedir. Bu duvarlar Tonhalle’deki tünelin girişinde başlar ve eyalet meclis binasında hafif bir eğri ile biter. Gezinti yolu, şehir merkezi ile yeni medya limanı arasında çok keyifli ve zarif bir bağlantı oluşturmaktadır.
Neden gitmeliyim? Düsseldorf’un en fazla ziyaret edilen gezinti yerlerinden olan Rheinuferpromenade, çok eğlenceli zaman geçirmek ve unutulmaz anlar yaşamak için uğranması gereken bir noktadır. Bölgeye gelenler burada dinlenmek, yürüyüş yapmak ya da bisiklet sürmek için bolca alana sahiptir.
Nasıl temin edilir? Kartınızı Düsseldorf Card web sitesi üzerinden kolaylıkla satın alabilirsiniz. Detayları öğrenmek için Pazartesi-Cuma günleri 09.00-17.00 saatleri arasında +49 211 17 202-854 numaralı telefonu arayabilir ve merak ettiğiniz soruların cevabını bulabilirsiniz. Kartınızı dilerseniz paylaşmış olduğumuz bu numarayı arayarak, şehirdeki turist bilgi ofislerini ziyaret ederek ya da Rheinbahn bilet makinelerini kullanarak da temin edebilirsiniz.
Ne kadar süre geçerlidir? 1, 2, 3 ve 4 günlük geçerlilik süresi olan seçenekleri bulunuyor.
Ücreti nedir? Kartla ilgili ücretlendirme detayları aşağıdaki gibidir:
Avantajları nelerdir? Kartla birlikte Düsseldorf şehir bölgesindeki bütün toplu taşıma araçlarını ekstra ücret ödemeden kullanabilirsiniz. Bunun yanı sıra birçok müze, turistik yer ve gezi fırsatından ücretsiz ya da büyük oranda indirimlerle faydalanabilirsiniz.
Düsseldorf tarihi yerler listemizde sizler için şehrin en önemli tarihi ve turistik noktaları hakkında bilgilere ve fotoğraflara yer verdik. Yazımızla ilgili görüş ve önerilerinizi bize yorum kısmından yazabilir ve yazımızı geliştirmemize katkı sunabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…