Bergen gezilecek yerler muhteşem gezi noktalarıyla turistik gezi sayısını epey artırmış. Yerel halk da doğanın sunduğu güzellikleri korumayı iyi bilmiş. Diğer yandan Bergen Uluslararası Festivali, Nattjazz Festivali ve Bergenfest gibi popüler sanat ve müzik etkinlikleri düzenlenerek, ülkenin kültürel yönlerine vurgu yapılıyor.
Siz de bu deneyimlerden mahrum kalmak istemiyorsanız Bergen gezilecek yerler listesinden detayları alabilirsiniz.
Listenin ilk sırasında;
Avrupa’nın en fazla balığa sahip olan akvaryumu olarak bilinir. Nordnes Yarımadası’nın sonunda bulunan akvaryum, 60 tank ve iki büyük yüzme havuzu ile hizmet veriyor. Tanklar içindeki Norveç somonu ve yılan balığı gözlerinizi kamaştıracak.
Çocuklarla seyahat ediyorsanız, Bergen Akvaryumu bir ailenin keyifle zaman geçirebileceği yerlerdendir. Tesisin içinde üç boyutlu film gösterimleriyle su dünyası hakkında bilgiler veriliyor.
Bergen’i tanımak için en iyi fırsat Bergen Müzesi’ne adım atmaktır. Müzenin bulunduğu topraklar, Bergen’in ilk yerleşim bölgesiymiş. 800 yıllık tarihi birikim Norveç özelinde değerli ipuçları veriyor. Tüm bunlar 1955-1972 arası yapılan kazı çalışmalarıyla anlaşıldı.
Kazılardan çıkarılan hazineler Bryggens Müzesi’nin sergilerini oluşturuyor. Orta Çağ zamanlarına götüren ve Bergen halkının yaşamını nasıl devam ettirdiğine dair çarpıcı eserler göreceksiniz.
Her yaştan insanı eğlendiren açık hava müzesidir. 19. yüzyılın nasıl olduğunu merak ediyorsanız buraya gelmelisiniz. Geçmişten günümüze çok iyi korunan 50 yapı sanki zamanın hiç ilerlemediğini söylüyor. Meydanlarda dolaşıp, dar geçit yollarına adım atıp eski kenti gezebilirsiniz.
“The Seven Mountains” hikayelerine inananlardansanız bu manzarayı görmeye can atıyorsunuz demektir. Turistler füniküler ile 8 dakikada dağın zirvesine çıkıyor. Daha sonra deniz seviyesinden 1050 metre yükseklikten çevrenize hayran hayran bakacaksınız.
Hansa Müzesi 13. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar Hansa ticaretine muhteşem bir bakış açısı getiriyor. 16. yüzyıldan kalma en iyi korunmuş binalar arasında yer alan Hansa Müzesi, eskiden tüccar olan birinin eviydi. Evin bölümlerine ve eşyalarına pek dokunulmamış.
Zamanınızı iyi kullanmak adına rehberli turlara katılıp maksimum fayda sağlayabilirsiniz. Dört dilde tercüman bulunuyor.
Burası ünlü bir Norveçli besteci olan Edvard Greig’in evidir. Norveç’teki en romantik yerlerden olduğunu söylemeden geçmeyelim. Büyük alana adım attığınız andan itibaren 19. yüzyıl ile tanışacaksınız. Rivayetlere göre Edvard birçok eserini burada bitirmiş. İlham aldığına yönelik söylentileri siz de duyacaksınız.
Geçmiş günlerin anısına bu ev güzelce korunmuş, bakımı yapılmış ve müzeye çevrilmiş. Konuta ek olarak konser salonu bile inşa edilmiş! Ünlü bestecinin mezarına doğru giderken hoparlörden eserlerini dinleyeceksiniz. Çok iyi tasarlanmış bir müze olduğu her halinden belli oluyor.
Orta Çağ’da Norveç kiliseleri her zaman hayranlık uyandırırmış. 750 küsür kiliseden sadece 30’u bugün ayaktadır. Stave Kiliseleri’nin yeri başkadır. Ejderha başları, oyma kapılar ve dikey tahtalar mimari açıdan farklılık yaratmış. Bu mimarinin en iyi örneği de Fantoft Stavkirke’dir. 1150’de Bergen’in güneyinde inşa edilen kilise, 1883’te bugün bulunduğu yere taşınmış.
Bergen’in en tanınmış müzelerinden olduğu kesin. Ne yapın edin, sanat dolu müzeye gelin ve gezin. Bu müze bin sanat eseriyle Norveç’in en büyük müzesidir. Yüzlerce tarihi eseri incelerken ayaklarınıza kara sular inebilir. Ama keyifli bir aktivite olacağı kesin.
İngilizcesi “leprosy” olan cüzzam, tarih boyunca korkulan bir hastalık olmuş. Deride ve çevresel sinir sisteminde bozulmalar meydana getiren hastalık, insanların dışlanmasına neden oluyordu. Cüzzama yakalananlardan bazıları topluluktan bile sürülmüşler. Bergen’deki Aziz George Hastanesi, cüzzam araştırmalarına öncülük etmiş ve tedavide denemeler yapmıştır.
Bugün hastane, bu hastalığa yakalanan milyonlarca kişinin anıtı olarak duruyor. Lepra Müzesi, erken tıp hakkında olabildiğince çok bilgi edinebileceğiniz nadir yerlerden biri. Araştırmalar için neler yapıldığını öğrendikçe siz de takdir edeceksiniz.
Bergen’in Balık ve Çiçek Pazarı harika bir turistik cazibe merkezidir. Burası turistlerin gide gele popüler yaptığı bir nokta. Daha sonra pazara yapılan yatırımlar artırılmış. Taze deniz ürünlerini burada bulabilir, egzotik yemek tariflerini not alabilirsiniz.
Pazar yeri aslında 1200’lü yıllara dayanıyor. Tüccarlar ve balıkçılar bu bölgede ticaretlerini yapardı. Günümüzde de eskisi gibi çok çeşitli malzemeler bulmak mümkün.
Bergen’in en yüksek dağıdır. İsmini tercüme edersek “güçlü rüzgarlı dağ” diyebiliriz. Turistler, öğrenciler, macera sevenler, yürüyüş düşkünleri için birçok hizmeti vardır. Kış sporlarını yaparken dik yamaçlara dikkat etmelisiniz.
Hoş bir köpek parkıdır. Düzgün, bakımlı bir çim veya geniş açıkhava oyun alanları bekliyorsanız beklentiniz boşa çıkacak. Çünkü bu park tamamen “doğal”dır. Farklı türde araziler, ağaçlar, göller gibi tabiatın sunduğu yaşam kaynakları hayvan dostlarımıza kaliteli gün vadediyor.
Vikinghallen, şehrin en tanınmış spor merkezlerinden biridir. Tif Viking tarafından yönetilen ve organize edilen merkez, üyelerine ve ziyaretçilere en etkili ve en sağlıklı egzersizleri yaptırmayı amaçlıyor. Bu merkezi sıradan bir spor salonu ile karıştırmayın. Tabi ki burada da spor aletleri var ama üyeler aktif olarak sporun içine sokuluyor. Turnuvalar, organizasyonlar ve maratonlarla bölgede farkındalık yaratıyor.
Lyse Manastırı, güneybatı Norveç’te bulunur. “Lyse” ismi ise Lyseljorden’den gelir. Türkçe karşılığı “Işık Avcısı”dır. 12. yüzyılda Bergen Piskoposu tarafından kurulan manastır ülkenin en önemli yapıları arasında yerini almış. Buraya gelen ilk keşişler, daha önce İngiltere‘deki Fountains Manastırı’nda kalıyordu.
Bergen’in en popüler turistik yerlerinden biridir. Restoranlar, atölyeler ve butik dükkanlarla doludur. Dar geçitler ve eski ahşap tüccar evleri orada durmuş, keşfedilmeyi bekliyor.
Eski Bergenhus Kalesi, 16. yüzyılın sonlarından beri Bergen limanına hakim durumdadır ve İskandinavya’daki en etkileyici yapılardan biri olarak göze çarpar. Kalenin müze bölümünde, 1940-45 Alman işgali sırasında kadınların ve direniş gruplarının katkısını mükemmel biçimde gözlemleyebilirsiniz.
Bergen’in görkemli katedrali 1181’de inşa edilmiş. 1623 ve 1640 yılları arasında yangından dolayı hasar görmüş ve restorasyonlarla bugünkü şeklini almıştır. Bir not daha ekleyelim. Mimar Christian Christie, 1880’li yıllardaki yenileme çalışmaları sırasında Rococo tarzı iç mekanı ekledi.
Cesur mimarilere hayransanız, Grieg Salonu’ndan gözlerinizi alamayacaksınız. Modern mimarisinin bu etkileyici örneği, mükemmel akustik ile birleşince ortaya şahane bir konser, opera ve bale sahnesi çıkmış.
Bergen’de adım attığınız her yer müze… Üniversite içinde Doğa Tarihi Koleksiyonu, Kültürel Tarih Koleksiyonu ve Denizcilik Müzesi gibi saatlerce vakit geçirebileceğiniz yerler var. Botanik bahçesini de unutmayalım.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…