Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tarih kokan şehri Batman… Bulunduğu konum nedeniyle birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bu şehrin 10 bin yıllık öyküsü bulunuyor. İnsanlık tarihine ışık tutan Batman şehrinde ziyaret edeceğiniz her tarihi nokta sizlere farklı dönemlere ait izleri yansıtacak. Hadi hep birlikte Batman tarihi yerler yazısını inceleyelim…
Batman tarihi hakkında; GAP bölgesindeki 9 il arasında en genç olanı Batman’dır. En genç illerimizden olan Batman’ın tarihi ise 10.000 yıl öncesine kadar dayanmaktadır ve Sümerler zamanında bölgede yerleşimin başladığına inanılmaktadır ve Sümerlilerin İluh Tepesi civarında bulunduğu düşünülmektedir.
Tarihi kaynaklara göre MED kralı Abtyagestin’in torunu Kyros, rakibi olan Erpagazso’ya MÖ 550 senesinde yenilince Media bölgesinin en uç noktasına çekilmek zorunda kalmıştır. Bazı kaynaklar ise Kyros’un Pers hakimiyetine girmemek için bu bölgeye çekildiğini rivayet etmektedir. Bataklık bir bölge olan bu topraklarda suni olarak oluşturulan adacığa “Elekhan” adı verilmiştir. Bu isim “han obası” anlamına gelmektedir.
Partlar, Romalılar, Sasaniler, Bizans, Artulular, Moğol, Karakoyunlular, Akkoyunlular gibi birçok topluluk tarafından ele geçirilen Batman ve çevresi, 1500 senesinde ise Safeviler tarafından ele geçirilmiştir.
1940’lı yıllara gelindiğinde bölgede petrol rezervlerine ulaşılması şehrin hızlı bir şekilde gelişmesine olanak tanımış ve 1957 senesinde ilçe olan bu coğrafya, 16 Mayıs 1990 tarihinde Türkiye’nin 72. ili olarak kabul edilmiştir.
Batman’ın en ünlüleri; Hasankeyf Ören Yeri ve oradaki geçmişe dair izler Batman’ın en önemli tarihi yerleri arasında bulunmaktadır ve bu konuda herkesin hemfikir olacağını düşünüyoruz. Yakın zamanda sular altında kalacağı için acele edip Batman’ın bu tarihi değerini yakından görmenizi tavsiye ediyoruz.
Batman gezi tavsiyesi; Öncelikle Batman’da kış mevsimi çok sert geçtiği için keyifli bir gezi için bu mevsimin çok uygun olmayacağını belirtmemiz gerek. İlkbahar, yaz ya da sonbahar daha ideal bir tercih olacaktır. Batman’da bulunan ve 1998 senesinde hizmet vermeye başlayan havaalanı ile gerek Batman’a gelişiniz gerekse Batman Havalimanı’ndan şehir merkezine ulaşım noktasında sorun yaşamayacağınızı bilmenizde de fayda var. Yağlı ve sütlü yemeklerin hakim olan Batman mutfağı ise şehre gelenlerin denemeden Batman’dan ayrılmaması gereken detaylar arasında bulunuyor.
Müzekart; Batman içinde Müzekart’a ihtiyaç duyacağınız herhangi bir tarihi nokta bulunmuyor.
Listemizin ilk sırasında;
Burası neresi? MS 363 yılında Bizanslılar tarafından Dicle Nehri kıyısında inşa edilen Hasankeyf Kalesi, Süryani piskoposluğunun merkezi olarak kullanılmıştır. Bizanslıların doğuda yaptığı en sağlam kale olarak bilinmekte olup ele geçirilmesi zor ve çok korunaklı olmasıyla ön plana çıkmaktadır. Yapı bu dönemde önemli bir dini merkez olarak görev görmüştür. Bu sebeple kalenin asıl adı Hısno Koyfa, Türkçe anlamıyla Kaya Kalesi’dir. Dicle Nehri’nden yaklaşık 200 metre kadar yükseklikte olan kalenin manzarası tüm şehri ayaklar altına seriyor.
Neden gitmeliyim? Ilısu Barajı projesi sonucunda teknelerle ulaşımın sağlandığı kale, sahip olduğu etkileyici manzara ile Batman’ı seyre dalmanıza olanak tanıyor. Böylesi tarihi bir yapıdan manzara seyretmeyi kim istemez ki 🙂
Burası neresi? Eski Sason Kalesi olarak bilinen Bozıkan Kalesi, Zavasar Dağı’nın güneyinde Kapıs ve Kus nehirlerinin birleştiği noktada bulunan yüksek bir kayanın tepesinde stratejik bir öneme sahip olan bölgede konuşlandırılmıştır. Sason ilçesine 25 km mesafede, kuzey tarafında aynı isimdeki köyde bulunmaktadır. Kaleden günümüze iç kale ve dış sur duvar kalıntıları gelebilmiştir.
Kalenin düzenli bir planı bulunmamaktadır ve bölgenin coğrafi yapısına göre şekillendirilmiştir. Deniz seviyesinden yaklaşık 1300 metre yüksekte yer almaktadır. İç kale ve dış kalenin uyumu ile kalenin sağlam bir güvenlik duvarı oluşturduğu görülmektedir.
Burası neresi? Sason ilçesine 4 km uzaklıkta yer alan Pertükan Kalesi, ulaşımın kolay olduğu bir noktada yer alması sebebiyle birçok devletin hakimiyeti altına girmiştir. Kalenin duvarlarında oluşan çökme ve hasarların savaş esnasında meydana geldiği görülmektedir. Unutulmaya yüz tutmuş bu tarihi yapıyı ziyaret ederek turizme kazandırma çalışmalarına katkıda bulunabilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Pertükan Kalesi, günümüze sağlam bir şekilde ulaşmayı başaramamıştır. Tabi Sason ilçesine kadar geldiyseniz en azından zaman ayırıp kaleye dair kalıntıları görmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? MS 416 yılında Pers Hanedanlığı’nın dini merkez olarak kullanması amacıyla kayalık bir tepenin üzerine inşa edilmiştir. İpek Yolu’nun tüm ulaşımını kontrol etmesi itibariyle bir üs haline dönüşmüştür. Uzun yıllar İran İmparatorluğuna bağlı Nasturi piskoposluğunun merkezi olarak kullanılmıştır. MS 639 Müslüman ordusu tarafından ele geçirilmiş olan Kozluk Kalesi’nin şuan ki görüntüsü oldukça harap bir haldedir.
Burası neresi? 4. yüzyılın başlarında Bizans ve Pers ordusu arasında başlayan savaş sırasında Bizanslılar tarafından savunma amacıyla inşa edilen Rabat Kalesi’nden günümüze sadece kuzeydoğu ve kuzeybatı yönlerindeki surlar gelebilmiştir. Kalenin inşası sırasında düzgün kesme taşların yanı sıra cas harcı ve moloz taşlar da kullanılmıştır.
Neden gitmeliyim? Kalenin içeriye doğru genişleyen yapısı sebebiyle kullanıldığı dönemde büyük bir topluluğa ev sahipliği yaptığı tahmin edilmektedir. Bu keşfedilmeyi bekleyen tarihi yapıyı ziyaret ederek gün yüzüne çıkmasına katkı sağlayabilirsiniz.
Burası neresi? Yapımına 2010 senesinde başlanan Batman Müzesi, 2015 senesinde ziyarete açılmıştır. Paleolitik Çağ’dan günümüze kadar çok derin bir tarihe sahip olan Batman’da böylesi bir müzenin eksikliği uzun süredir hissedilmekteydi. Müze içinde Paleolitik-Neolitik, Ilısı ve Hasankeyf olmak üzere 3 teşhir salonu bulunmaktadır. Müze içinde toplamda 500 civarında eser ziyaretçilerle buluşmaktadır.
Müzenin içinde bulunduğu Müzepark ise ilk, orta ve lise öğrenimini gören gençler için özel olarak tasarlanarak onlara tarih bilincini ve sevgisini aşılamayı amaçlamaktadır. Bu bölümde arkeoloji ile ilgili çeşitli video gösterileri de izlenebilmektedir.
Neden gitmeliyim? Müzepark içinde tarih sevgisini kazanmanın yanı sıra, Anadolu’nun en eski yerleşimlerinden biri olan Batman’ın tarihi hakkında detaylı bilgiler edinmek için Batman Müzesi ve Müzepark’ın mutlaka ziyaret edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Burası neresi? İmam Abdullah Zaviyesi, Dicle Nehri’nin kuzey tepesinde bulunan mezarlığın tam ortasında yer almaktadır. Hz. Muhammed’in soyundan gelen İmam Abdullah, MS 638 yılında Hasankeyf Kalesi’ni Bizans hakimiyetinin altından kurtarmak için yapılan İslami akınlarında, ünlü komutan İyaz Bin Ganem’in yardımcısı olarak görev aldığı kuşatma esnasında şehit düşmüştür. Osmanlı döneminin sonlarına kadar da saygınlığını ve etkinliğini devam ettiren zaviye, birçok kez onarım görerek günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır.
Neden gitmeliyim? Kare şeklinde inşa edilen türbenin yanında bir kule ve mescit yer almaktadır. Türbe ile kule arasında bulunan kapı, 14. yüzyılın sanat işçiliği kullanılarak yapılmış olup şuanda Diyarbakır Müzesi’nde koruma altına alınmıştır. Kültür Bakanlığı tarafından onaylanmış olan İmam Abdullah Zaviyesi her yıl Haziran ayının ilk haftasında anma törenlerine şahitlik etmekte olup çevre halk, türbe etrafında adaklar adayarak dilekler dilemektedir.
Burası neresi? Caminin girişindeki kapının üzerinde yazan kitabeye göre, 1705 yılında Garzan aşiretinden Murtaza Bey oğlu İbrahim tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Cami minaresi beş köşeli olarak inşa edilmiş olup mimari açıdan oldukça ince işçiliğe sahiptir. Üç buçuk asırdır varlığını koruyan İbrahim Bey Cami, göz dolduran görüntüsü ile geçmişi günümüze yansıtmaya devam ediyor. Caminin en dikkat çeken özelliklerinden bir tanesi ise minaresinin çift yollu olarak inşa edilmiş olmasıdır. Yollardan birinde 99, diğerinde ise 100 basamak bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Yaklaşık 300 yıllık bir geçmişe sahip olan cami, sahip olduğu çift yollu minare ile Batman tarihi yerler listesindeki Osmanlı döneminden kalma en önemli dini yapıların başında gelmektedir.
Burası neresi? Dicle Nehri’nin kale ve Hasankeyf Köprüsü arasında bulunan El Rızk Cami, 1409 yılında Ebu’l Mefâhir Süleyman tarafından inşa edilmiştir. Camiden günümüze ulaşabilen minarenin üzerinde bulunan Arapça yazılar ve süslemesi hayranlık verici düzeyde güzeldir. Cami, 2019 senesinde taşınarak Arkeopark’taki yeni yerine götürülmüştür.
Burası neresi? Mor Kiryakus Manastırı, kim tarafından hangi tarihte yapıldığı bilinmese de tahminen MÖ 5. yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir. Dicle Nehri’nin kıyısından başlayarak Suriye sınırına kadar devam eden ve Hasankeyf piskoposluğuna bağlı bölgeye Turabidin denmektedir. Bölgede yer alan seksene yakın kilise ve manastırlar içerisinde en önemlisidir. Manastır, 1940’lı yıllara kadar aktif olarak kullanılmıştır ancak kalan cemaatin de bölgeyi terk etmesinin ardından kullanılmamıştır. Manastır, Mezopotamya’nın zengin kültürünü ziyaretçilerine yansıtmayı çok iyi başarmaktadır.
Neden gitmeliyim? Manastır içerisinde İncil’den mesajları içeren iki adet taş kitabe, kilise çanı, el yazması kitaplar ve İnciller Midyat ilçesinde bulunan Mor Gabriel Manastırı’nda koruma altına alınmıştır.
Burası neresi? İlk çağ Süryanileri tarafından inşa edildiği sanılan Mor Aho Manastırı, halk arasındaki ismiyle “Mahar Kilisesi” olarak bilinmektedir. Yüzyıllar boyunca cemaatinin olmayışı sebebiyle bakımsız kalması sonucu harabeye dönen manastır, Kültür Bakanlığı tarafından tescillenerek koruma altına alınmıştır. Manastırın bulunduğu yalan 20×30 metre ebatlarında yaklaşık 600 metrekarelik bir alanı kapsamaktadır. Yapımında kesme taşın yanı sıra moloz taş ve ces yani sönmüş kireç kullanılmıştır.
Neden gitmeliyim? 1500 yıllık köklü tarihi ile ziyaret edilmeyi hak eden yapıyı mutlaka listenize eklemeyi ihmal etmeyin.
Burası neresi? Mezopotamya ile Anadolu arasındaki geçiş yolu üzerinde Dicle Nehri’nin kenarına konuşlandırılmış olan Hasankeyf, bulunduğu konum itibariyle stratejik bir öneme sahiptir. Tam olarak hangi tarihte kurulduğu bilinmeyen Hasankeyf’te yapılan çalışmalar sonucu 3.500 yıldan 12.000 yıl kadar öncesine ait buluntulara rastlanıldığı arkeologlar tarafından belirtilmektedir.
Sırasıyla; Sümerler, Akadlar, Asurlar, Babiller, Medler, Persler, Bizanslılar, Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler, Artuklular, Marvaniler, Selçuklular, Eyyubiler, Moğollar, Osmanlılar ve son olarak Türkler’e ev sahipliği yapmış olan Hasankeyf binlerce yıllık kültür ve etnik yapının birleşiminden meydana gelmiştir. Hasankeyf’in isim serüveni burada yaşamış olan farklı topluluklardan gelmektedir. Süryaniler tarafından “Hesna Kepha”, Arapça’da “Hisn Kayfa” ve son olarak Osmanlı egemenliği altında “Hasankeyf” olarak adlandırılmasıyla birlikte son halini almıştır.
Neden gitmeliyim? Bölge sahip olduğu tarihi ve doğal yapısı nedeniyle 1981 yılında sit alanı olarak ilan edilip koruma altına alınmıştır. Ziyarete açık olan etabına ücretsiz olarak giriş yapabilirsiniz. Hasankeyf ören yeri içerisinde yer alan Hasankeyf Kalesi, Yolgeçen Hanı ve mağaraları hakkında bilgi edinmek için yazımızı okumaya devam edin.
Burası neresi? Hallan Çemi Höyüğü, Sason Çayı’nın batısında yer alan Hallan Çemi Tepesi’nde konumlanan çok katmanlı bir höyüktür. neolitik dönemde MÖ 11. yüzyılın sonunda küçük toplulukların yaşadıklarına dair kalıntılara ulaşılmış olup Türkiye’nin güneydoğusunda ortaya çıkarılan en eski yerleşim yeridir.
Neden gitmeliyim? Bölgedeki araştırmalar 1991-1995 yılları arasında yoğunluk kazanmıştır. Arkeolojik çalışmalarının ardından elde edilen bulgular neticesinde insanların ilk kez tarımla uğraştığı, tohum ekerek mercimek ve bezelye elde ettikleri görülmektedir. Hatta domuzun ilk defa burada evcilleştirildiğine dair güçlü buluntular elde edilmiştir. İnsanlık tarihinin geçmişini merak ediyorsanız Batman’a yolunuz düştüğü takdirde mutlaka uğramanız gereken noktalardan bir tanesidir.
Burası neresi? Yapıldığı ilk günden itibaren günümüze hiç bozulmadan gelen Hasankeyf Mağaraları, yaklaşık 4 bin adet civarlarında olup Sümerliler, Asurlular ve Babiller tarafından yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. El işçiliği ile meydana gelen bu mağaralar binlerce yıllık tarihi birikimi ile geçmişe hayran uyandıracak cinsten. Mağaralara muhteşem fiziksel hesaplamalar neticesinde sifon sistemi ile su taşınması ise mağarada yaşamış insanların ne denli dahi olduğunu bizlere göstermektedir.
Burası neresi? 1944 yılında inşası tamamlanan On Kemerli Köprü, döneminin en ihtişamlı mimarlık harikası olarak gösterilmektedir. Yapı, “Zilek Köprüsü” olarak da anılmaktadır ve 508 metre uzunluğa sahiptir. Batman’dan 7 km uzaklıkta bulunan Batman Çayı üzerine konuşlandırılmış olan bu köprü, tren geçişinin sağlanmasının yanı sıra insan ve hayvanların da kullanabileceği uygunlukta inşa edilmiştir.
Burası neresi? Memikan Köprüsü’nün yapıldığı tarih ve kim tarafından yapıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte, bölgede bulunan diğer köprüler ile karşılaştırıldığında kullanılan malzemelerin benzerliği sebebiyle 6. yüzyılda bölgeye Müslümanların hakimiyeti sonrasında yapıldığı veya antik dönemden kalma bir köprünün kalıntıları üzerine inşa edildiği düşünülmektedir. Geçmiş dönemde ticari ilişkilerde stratejik bir noktada yer alan Memikan Köprüsü yapılan restorasyon çalışmaları ile yeni bir görünüme kavuşmuştur.
Neden gitmeliyim? Memikan Köprüsü’nün geçmişte askeri ve ticari açıdan çok önemli bir konuma sahip olduğu anlaşılmaktadır. Geçmişte bu denli önemi olan bir köprüye mutlaka zaman ayırmalı ve heybetini seyretmelisiniz.
Burası neresi? 1460-1487 yıllarından kalan, Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın oğlu Zeynel Bey adına yapılmış olan bu anıt mezar, Abdurrahman oğlu Pir Hasan tarafından inşa edilmiştir. Bu bilgiler kümbette bulunan kitabeden edinilmiştir. Gene aynı kitabeden kendisinin Otlukbeli Savaşı sırasında şehit düştüğü anlaşılmaktadır. Zeminden 4,5 metre yüksekliğe kadar taşla inşa edilmiş olan türbenin geri kalan kısmı ise tuğla ile örülmüştür.
Neden gitmeliyim? Anadolu’da yapılan ilk anıt mezar özelliğini taşıyan yapı, zamanla tahribata uğramış olsa da günümüze kadar gelmeyi başarmıştır ve Batman’ın mutlaka görülmesi gereken tarihi yerleri arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Günlük yaşantımızda ağızlara pelesenk olmuş Yolgeçen Hanı sözünün çıkış noktası, Hasankeyf Kalesi’nin altında bulunan doğal mağaranın adından gelmektedir. Kalenin içerisine giden gizli bir ulaşım yolu olarak kullanılmakta olan mağarada Dicle Nehri’nin karşı kıyısına geçmek için bekleyen insanların konakladığı girenin çıkanın belli olmayıp her tür insanın yoğun olarak kullanması sebebiyle Yolgeçen Hanı adını almıştır.
Neden gitmeliyim? Yolunuz buraya düştüğü takdirde mağara ağzının Dicle Nehri’ne açıldığı bu muhteşem yapıyı görmenizi tavsiye ederiz. Hem bir şeyler yiyip içerek açlığınızı da burada giderebilirsiniz. Yalnız yaptığımız araştırmalar neticesinde fiyatlandırma ve hizmet konusunda pek çok ziyaretçinin Yolgeçen Hanı’ndan memnun kalmadığını gördüğümüzü de belirtmemiz gerekiyor.
Batman tarihi yerler yazımıza katkıda bulunmak ve görüşlerinizi belirtmek isterseniz aşağıda yer alan yorumlar kısmından bizimle paylaşmayı unutmayın lütfen… 🙂
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…
Yorumları Gör
bir batmanlı olarak batmanın sanlıdığı gibi değilde güzel bir şehir olduğunu söyleyebilirim.
ama herkes batmanı küçümsüyor nedense.
Ülkemizin her bir köşesinin olduğu gibi tarihi ve doğa güzelliklerini bünyesinde barındıran Batman ilimizde oldukça kıymetlidir. Keyifli okumalar dilerim:)