Basel nerede & Hangi ülkede? İsviçre’nin önemli büyük şehirlerinden olan Basel, Ren Nehri boyunca konumlanmış gezmesi çok keyifli bir destinasyondur.
Basel hakkında; Ren nehri boyunca kurulmuş olan Basel, şu anda 200.000 kişilik bir nüfusa sahiptir ve bu nüfus oranıyla İsviçre’nin en kalabalık üçüncü şehri konumunda bulunmaktadır. En büyük iki şehir ise Cenevre ve Zürih şehridir.
Basel ile ilgili tarihin ilk olarak dayandığı belirtilse de bölgedeki Romano-Galya kalelerinin kalıntıları incelendiğinde şehrin geçmişinin çok daha eskilere uzandığı tahmin edilmektedir. Aslında bu önemli İsviçre şehri, Augusta Raurica piskoposunun See’sini şehre taşıdığı 5. yüzyıla kadar hak ettiği değeri görmemiştir. 15. yüzyılın ortalarında ilk üniversitenin kurulması ise şehrin yükselmesinde önemli bir rol üstlenmiştir.
Günümüzde İsviçre Ren bölgesinin başlangıcın, Fransa ve Almanya sınırına yakın bir konumda bulunan Basel, özellikle dış ticaret ve bankacılık gibi faaliyetler için ülkenin en önemli merkezlerinden biri haline gelmiştir.
Basel ortalama gezi süresi; Basel’in önemli turistik durakları için eğer çok detaylı bir gezi düşünceniz yoksa 1 günlük bir ziyaret yeterli olacaktır. Bununla birlikte daha detaylı bir gezi gerçekleştirmek ve şehri aceleye getirmek istemiyorsanız 2 ya da 3 günlük bir planın daha güzel olacağını belirtmeliyiz.
Basel pahalı mı? Basel İsviçre’nin en zengin şehirlerinden biridir ve İsviçre’nin para birimi de oldukça değerli olduğundan Basel’in pahalı bir şehir olduğunu söyleyebiliriz. Hatta hiçbir şekilde uygun bir ülke olmayan Fransa bile Basel’in yanında uygun fiyatlı kalıyor.
Basel nasıl bir yer? Güvenli mi? Basel, en az Avrupa’daki diğer şehirler kadar güvenli bir şehirdir. Ne var ki özellikle turistleri hedef alan küçük yankesicilik olaylarına burada da rastlanabilmektedir. Bu nedenle değerli eşyalarınızı asla ortalıkta ya da dikkat çekebilecek yerlerde bırakmamaya özen göstermelisiniz.
Basel’i ziyaret etmek için en iyi zaman; Bütün sanat galerilerini gezmek ve güzel havanın tadını çıkarmak için Basel’e gelinebilecek en güzel mevsim yaz mevsimidir. Bununla birlikte ilkbahar ve yaz ayları farklı tonları yakalamak isteyenler için ideal olabilir. Havanın genellikle yağışlı olduğu kış mevsimi ise çok fazla tercih edilmez ancak otel fiyatları diğer zamanlara göre daha uygun olduğu için ekonomik olması açısından tercih edilebilir.
Yardımcı uygulamalar:
-Gezi için;
-Ulaşım için;
Şehir içi ulaşım; Basel’i gezerken çok fazla ulaşım araçlarına ihtiyaç duymazsınız ve şehrin birçok önemli noktasını yürüyerek rahat bir şekilde dolaşabilirsiniz. Şehir içinde ulaşım araçlarına ihtiyaç duyduğunuzda ise Basel, kısa bekleme sürelerine sahip ve oldukça modern araçlarla hizmet veren bir toplu taşıma ağına sahiptir.
Basel şehir içi ulaşım ağında en önemli yükü yeşil ve sarı renkli tramvaylar çekmektedir ve bu araçlar şehrin simgelerinden biri haline gelmiştir. Otobüslerle şehir içi bir yerden başka bir yere gitmenin yanı sıra Almanya ve Fransa gibi komşu ülkelere de rahat ve hızlı bir şekilde ulaşmak mümkün olabilmektedir.
Tasarruf kartları; Basel birçok yere göre pahalı sayılabilecek bir şehir olduğundan Basel’e geldiğinizde başta Basel Card olmak üzere bazı indirim kartlarından size uygun olanını almanızı öneriyoruz.
Basel-İstanbul arası saat farkı; Basel İstanbul’dan 1 saat geride bulunmaktadır. Yani şu anda İstanbul’da saat 20.50 iken Basel’de saatler 19.50’yi göstermektedir.
Basel’de ne yenir? Ne içilir? Basel hakkında en hızlı şekilde öğrenmeniz gereken şeylerin başında harika yemek seçenekleriyle dolu olması geliyor. Bu şehirde gerçekten muhteşem lezzetleri tadabilirsiniz. Şehrin yemek kültürü hakkında detaylara ulaşmak için Basel yeme içme rehberi yazımızı inceleyebilirsiniz.
Restoran bahşiş oranları; Aldığınız hizmeti yeterli ve keyif verici bulmanız durumunda hesabın %5’i civarında bir miktarın eklenmesi adettendir. Hizmetin beklentinizin çok üzerinde olması durumunda ise bu oran %10 civarına çıkarılabilir ancak bundan daha fazla anormal kabul edilecektir.
Basel’in en ünlüleri; Basel modern mimari özelliklere sahip olduğu kadar, özellikle Altstadt bölgesinde yoğunlaşmış olan tarihi binalarıyla da oldukça ünlüdür. Kentte bulunan birçok tarihi kamu binası kesinlikle görülmeye değerdir. Özellikle Basel Katedrali, Spalentor, Basel Tiyatrosu ve Pazar Meydanı’ndaki Belediye Binası es geçilmemesi gereken duraklardan sadece birkaçıdır.
Basel gezi önerileri; Birçok Avrupa şehri gibi Basel de en iyi yürüyerek keşfedilebilecek bir şehirdir. Arnavut kaldırımlı çok sayıda keşfedilmesi gereken sokak bulunduğundan rahat spor ayakkabılar giymenizi öneriyoruz.
Rehberli turlara dahil olarak Basel’in mutlaka görülmesi gereken yerleri hakkında detaylı bilgilere sahip olabilir. Bu turlar farklı dil seçenekleriyle düzenlenmektedir. Bu arada şehrin resmi dili İsviçre Almancası olmasına karşın İngilizce ve Fransızca da oldukça yaygın kullanılmaktadır. Tabi bu sanat şehrini dolaşırken yerel dilde bazı kelime ve kelime gruplarını bilmeniz gerekebileceği için yanınızda günlük dile hitap eden basit bir Almanca konuşma kitabı bulundurmanız faydalı olabilir.
Burası neresi? Rathaus ya da Belediye Sarayı, kırmızı cephesiyle 1501’de inşa edildi. Belediye binası günümüzde Basel hükümetinin ve parlamentonun merkezidir. Eski Şehir bölgesinin ortasında yer alan yapı, kırmızı cephesi, muhteşem kulesi ve eğlenceli cephe boyaması ile oldukça dikkat çekici simge yapılardan biridir.
Neden gitmeliyim? Rathaus’un tarihsel akışını bilmek isteyenler için rehberli tur hizmeti konulmuştur ve bu turlar sayesinde binanın geçmişini yakından tanıma ve anlama fırsatına sahip olabilirsiniz.
Burası neresi? Çoğu kimse bilmiyor ancak Orta Çağ’da Basel, şehir kapılarıyla dolu bir şehirdi. Bu şehir kapılarından üçü hala duruyor. En güzeli ve en görkemli olanı Spalen Kapısı veya diğer adıyla Spalentor’dur ve 1400 yılından bu yana ayakta durmaktadır.
Neden gitmeliyim? Şehirdeki tarihi bir dönüm noktası olan şehir kapısı, 14. yüzyılda Basel’in nasıl bir hale geldiğinin hikayesini sunar.
Burası neresi? Tam bir Orta Çağ ruhu arıyorsanız yolunuzu Haut-Koenigsbourg Şatosu‘na çevirin. 12. yüzyılda inşa edilen şatonun zindanları, balo salonları ve kuleleri Orta Çağ ruhunu iliklerinizde hissettirecek. Alsas şarap bölgesinin ortasında yer alan şatonun önü açık olduğu için Vosges Dağları, Kara Orman ve Ren Nehri’ni görebiliyorsunuz.
Ziyaretiniz sırasında birçok kule, cumbalı pencere ve çeşitli etkileyici odalar görebilirsiniz. Yapı sekiz yıl gibi kısa bir süre içinde restore edilerek ilk günkü ihtişamına kavuşmuştur. Kalenin Fransızların eline geçmesi ise 1919 yılında imzalanan Versailles Antlaşması ile gerçekleşmiştir.
Neden gitmeliyim? Birçok kralığın kurulmasına ve birçok hükümdarın devrilmesine tanıklık etmiş bu şato Basel’deki önemli turistik yerler arasında bulunmaktadır.
Aklınızda bulunsun! Şatonun kafesini ziyaret ederek soluklanmanızı tavsiye ediyoruz.
Burası neresi? Geçmişi 13. yüzyıla kadar uzanan Bottmingen Kalesi, Basel’in hemen dışında bulunan özel mimari yapılardan biridir. Kaleye bisikletle yaklaşık 20 dakikalık bir sürüş sonrasında ulaşılabilmektedir. İlk olarak 1363’te piskoposluk soyundan gelen bir aile tarafından inşa edilen yapı, 1720’de Johannes Deucher tarafından Fransız erken Barok kır konutuna dönüştürülmüştür. Yapı günümüzde çeşitli organizasyonlar için de değerlendirilmektedir.
Neden gitmeliyim? Günümüzde tamamen restore edilerek sağlamlığı arttırılan kale, pitoresk ortamı ile şehirden romantik bir kaçış noktası arayanlar için mükemmel bir seçenektir. Burası aynı zamanda kale olarak İsviçre genelinde ayakta kalmayı başarmış nadir yapılardan biri olması nedeniyle çok önemlidir.
Burası neresi? Basel’in en görkemli evlerinden biri olan Haus zum Kirschgarten, 1775-1780 yılları arasında klasik tarzda inşa edilmiştir. Günümüzde müze olarak varlığını sürdüren bu tarihi bina, Basel ipek üreticisinin ev ve ofisiydi. Bina şu anda İsviçre’nin ev hayatını en iyi anlatan müzeler arasında gösteriliyor.
Neden gitmeliyim? Döşenmiş 25 oda, zengin bir 18. yüzyıl ticaret ailesinin mobilyalarının yanı sıra uluslararası alanda önemli dekoratif koleksiyonlar sergileniyor. Sergiler toplamda iki kata yayılmış olan odalarda görülebilmektedir. Müze olarak kullanılan binadaki sergiler, ziyaretçilere Basel’in tarihini aktarmasının yanı sıra bugününü ve geleceğini ele almak için de oldukça iyi bir yerdir.
Burası neresi? Basel’in Orta Çağ’dan kalan 60 metrelik iki kuleli kilisesi, şehrin simgelerinden biri olmuştur. Pembeli kırmızılı kumtaşı duvarları ve desenli çatısı ziyaretçileri hemen kendine çekiyor. 1356’ya kadar dayanan kilisede melek, peygamber, kötülüğü simgeleyen yılanlar gibi birçok tasvirin izini görme şansını kaçırmayın.
Neden gitmeliyim? Basel Katedrali, muhtemelen Basel’deki en ünlü simge yapıların başında gelmektedir. Kırmızı kumtaşı tuğlaları ve renkli çatı kiremitleri ile bu ikiz kuleli kilise kadar Basel’in siluetine yakışan başka bir simge yapı bulmak pek kolay olmayacaktır.
Ne yapılır? Katedralin bulunduğu meydan, Basel’deki en popüler buluşma noktalarından biridir ve genellikle konser ya da sergi gibi etkinlikler için kullanılır. Pfalz-Ren’in muhteşem manzarasını sunan teras ise şehrin en popüler seyir noktalarının başında gelmektedir.
Burası neresi? Eski Kent bölgesini ziyaret etmeden “Basel’i gezdim” denmez. Şehrin cazibesini ve Avrupalı imajını yaşatan Altstadt, Basel’in büyüsünü ziyaretçilere gösteriyor. Burada her köşe başında sizi selamlamak için bekleyen küçük tarihi kalıntılar var.
Eski Şehir bölgesi Ren Nehri tarafından Grossbasel ve Kleinbasel olmak üzere ikiye bölünmüştür. Her iki bölüm de oldukça özel ve keyifli deneyimler sunmaktadır. Kleinbasel özellikle sabah saatlerinde, gün doğumunu seyretmek ve Ren Nehri’nin keyfini çıkarmak için çok güzel bir noktadır. Grossbasel ise küçük ve şirin meydanları ve sizi dolaşmaya davet eden dolambaçlı sokakları ile büyülüyor.
Neden gitmeliyim? 15. yüzyıldan kalma Altstadt bölgesi, o dönemden günümüze ulaşan binalarla modern yapıların muhteşem bir uyumunu ziyaretçilerine sunuyor. Bölge bulunan binaların birçoğu da dünya genelinde büyük bir üne sahiptir.
Burası neresi? Burası Basel’in Venedik’i olarak bilinen şirin mi şirin bir mahalledir ve geçmişte Basel’in aristokrat kesimi burada yaşamıştır. Günümüzde ise keyifli bir yerleşim bölgesi olan mahalle, Ren Nehri boyunca uzanıyor ve kestane ağaçlarıyla, eski şehir duvarının ayakta kalan kısmıyla şehrin en huzur veren bölümlerinden biridir.
Mahalle günümüzde de hala Basel’in eski varlıklı ailelerine ev sahipliği yapmaktadır.
Neden gitmeliyim? Huzurlu bir keşif noktası olan St. Alban Bölgesi, özellikle buradaki Orta Çağ döneminden kalma Basel Kağıt Fabrikası içindeki müzesi ile dikkate değerdir.
Burası neresi? Bu hayvanat bahçesinin üstlendiği misyon çok güzel. Hem hayvanlara en iyi şekilde yaşam alanı sunuluyor, hem de nesli tükenmekte olan hayvanlara titizlikle bakılıyor. 17 hektarlık alanda 600’den fazla hayvanla dostluk kurabilirsiniz. Basel Hayvanat Bahçesi, Avrupa’daki en çocuk dostu hayvanat bahçesi olarak gösterilmişti.
Aynı zamanda “Zolli” olarak da bilinen Basel Hayvanat Bahçesi, 1874 senesinde kurulmuştur ve bir hayvanat bahçesinden çok daha fazla görevler üstlenmiştir. Burada hayvanların bakımlarının yanı sıra Hint gergedanı ve cüce su aygırı gibi nadir bulunan cinsler de yetiştirilmektedir.
Neden gitmeliyim? Çocuklu aileler için Basel’de görülecek yerlerden biri olan Hayvanat Bahçesi, çok keyifli zamanlar geçirebileceğiniz ve çocuklarınız açısından eğlenceyi ve öğrenmeyi birleştiren bir ziyaret noktasıdır.
Burası neresi? Basel’in hareketli görülmesi gereken yerlerinden yorulduğunuzda, çocuğunuzla gidebileceğiniz daha sakin bir durak arıyorsanız Lange Erlen Hayvanat Bahçesi’ni mutlaka görmenizi öneriyoruz. Nehir kenarında geniş bir yeşillik alan olan parka tramvay veya bisikletle gidebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Park içinde doğal ortamlarında özgürce dolaşan çeşitli yerel vahşi yaşamdan geyik, vaşak, yaban domuzu gibi çeşitli hayvanlarla tanışabilirsiniz. Kuğular, ördekler, balıkçıllar gibi göllerdeki hayvanları görebilir, renkli tavus kuşlarının güzelliklerine hayran kalabilirsiniz. Ayrıca çocuklarınız geniş park alanlarında enerjilerini atabilir.
Burası neresi? 1500’lü yıllarda Spalentor yakınlarında bulunan üniversite ve bahçe, turistlerin gelmek istediği mekanlardan ikisi. Botanik Bahçesi’nin kuruluşunda anatomist ve botanikçi Caspar Bauhin başrol oynamıştır. Botanik bahçe içinde dört farklı seranın yanı sıra dış mekan alanında çok çeşitli bitkileri incelemek mümkün olmaktadır.
Bahçe ilk olarak Ren Nehri kıyısındaki eski üniversite binasının altında kalan Rheinsprung’da bulunmaktaydı. Daha sonraları üç kez yer değiştiren bina son olarak 1898’de Spalentor’un şu anki yerinde bulunmaktadır. Günümüzde 50 yıllık tropik sera yeniden inşa edilmektedir ve 2023 senesinde yeniden açılması planlanmaktadır.
Neden gitmeliyim? Botanik bahçesi içinde çeşitli dillerde yayın yapan kulaklıklar takarak daha verimli bir gezi yapabilirsiniz.
Aklınızda bulunsun! Bahçeye köpeklerin girmesine izin verilmemektedir.
Burası neresi? İsviçre’nin en büyük arkeoloji parkı, Roma dönemine ait bir sit alanı ve açık hava müzesidir. Ren Nehri’ne bir kilometre mesafede yer alan müzede su kemeri, kiremit fırını, antik tiyatro gibi yapılar var. Ayrıca, bu kazı alanının henüz yüzde yirmisi açığa çıkarıldı. İlerleyen günlerde kim bilir hangi yapılara/eserlere ulaşılacak…
Arkeoloji parkı içindeki heybetli tiyatro 2.000 koltuk kapasitesi ile döneminin çok ötesinde bir yapı olmuştur. Bunun yanı sıra yapılan kazı çalışmalarda gün yüzüne çıkarılan 270’ten fazla günlük eşya ve madeni para da ilgi çekicidir.
Neden gitmeliyim? Özel atölyelerin de yer aldığı arkeoloji parkı içinde antik dönemi etkileyici bir şekilde deneyimleme ve Roma zamanına gitme imkanına sahip olabilirsiniz.
Ne yapılır? Ağustos ayı içerisinde Augusta Raurica’da gerçekleştirilen İsviçre’nin en büyük Roma festivalini burada deneyimleyebilirsiniz.
Burası neresi? Basel, müzelere yabancı bir şehir değil. İsviçre’nin en eski müzesi Basel sınırları içindedir. Kunst Müzesi’nde 1400-1600 ve 1800 olmak üzere iki kategoride sergiler açılmıştır. Basel Güzel Sanatlar Müzesi, İsviçre’deki en büyük ve en önemli kamusal sanat koleksiyonudur ve ulusal öneme sahip bir miras alanı olarak listelenmiştir. Müzenin geçmişi, 1661 senesine kadar uzanmaktadır.
Neden gitmeliyim? Çağlar boyunca sanat hakkında bilmeniz gerekenleri buradan öğrenme fırsatınız var. Kunst Müzesi’nin Avrupa’nın en iyi koleksiyonlarına sahip olduğu söylenir.
Burası neresi? Avrupa’da ülke sınırları biraz esnek olduğu için bazı yerleri tarif etmek zor olabiliyor. Vitra Tasarım Müzesi, Basel’e ait olmasına rağmen Alman topraklarında bulunuyor. 5 dakikalık tren yolculuğu ile bu güzel müzeye ulaşabiliyorsunuz. Vitra Tasarım Müzesi, 1989 senesinde Vitra Şirketi ve şu anda Fahri Yönetim Kurulu Başkanı olan Rolf Fehlbaum tarafından hayata geçirilmiş bir projedir.
Ne açıdan bakılırsa bakılsın, dünyanın en önemli tasarım müzelerinden biri olduğuna karar verilir. Binanın iskeleti Kanadalı mimar Frank O. Gehry tarafından çıkarılmış. Değişen sergiler kimi zaman çarpıcı, kimi zaman kışkırtıcı kimi zaman da cana yakın çalışmalar içeriyor. Müzeye yıllar içinde farklı eklentiler eklenmiş ve bir kompleks yapı haline gelmiştir.
Neden gitmeliyim? Vitra Design Museum, dünyanın en önde gelen tasarım müzelerinden biri olması nedeniyle Basel müzeleri içinde zaman ayırmanızı önerdiğimiz yerlerden biridir. Müze, tasarımın tarihini araştırmakta ve onu aktararak mimari, sanat ve gündelik kültürle ilişkilendirmektedir.
Burası neresi? Sanatın Mekkesi denilse, herhalde kimse itiraz etmez. Ernest Beyeler’in evinde toplanan eserler sanatseverlere heyecan verici bir yolculuk yaptırıyor. Ernest’in özel koleksiyonunda 200’den fazla eser var. Picasso’nun “Yeşil Kadın” tablosunu görmeden dönmeyin.
Müze içinde aynı zamanda Picasso, Monet, Klee, Warhol ve daha birçok önemli sanatçıların başyapıtları görülebilmektedir. Mimar Renzo Piano tarafından ortaya çıkarılmış muhteşem müze binası ise etkileyici bir manzaraya sahip pastoral bir parkta yer almaktadır.
Neden gitmeliyim? Uluslararası düzenlenen sergilerin kalitesiyle tanınan Fondation Beyeler, klasik, modern ve çağdaş sanattan seçkin bir eser koleksiyonuna ev sahipliği yaptığı için Basel’de görülmeye değer sanat galerileri arasında yer almaktadır ve Basel’de en çok ziyaret edilen sanat müzesi olarak kendisine sağlam bir yer edinmiştir.
Burası neresi? Dünyada kağıdın nasıl yapıldığının sürecini kendi gözlerinizle görebilirsiniz. Orta Çağ’da tam kapasiteli çalışan kağıt fabrikası, restore edilerek müzeye dönüştürülmüş. Kağıdın işleniş biçimleri, dizgi ve kitap ciltlemeleri gibi şeyler müzenin araştırdığı konular.
Müze dört kata yayılmıştır ve bu katlarda ziyaretçiler otantik bir ortamda bilgilendirici, destekleyici sergilerin yanı sıra becerilerin eyleme dönüştürülebildiği çeşitli atölye çalışmalara katılma olanağına sahip olmaktadır.
Neden gitmeliyim? Kağıt dünyasına dair şaşırtıcı bilgiler edinebileceğiniz gibi, Workshop yerinde kendi kağıdınızı yapıp eve götürebilirsiniz 🙂
Burası neresi? Burası oyuncaklarla dolu çok eğlenceli ve renkli bir müzedir. Sadece çocuklar için değil, yetişkinler de iyi zaman geçirebilir. Özellikle çocukluğuna dönmek isteyenler bu kapıdan içeri girmeli. Spielzeug Welten, türünün Avrupa’daki en büyük müzesi olma özelliğini hala taşıyor.
Neden gitmeliyim? 6000’den fazla oyuncağa ev sahipliği yapan müze, bu konuda Avrupa’daki sayılı oluşumlardan biridir. Müzede aynı zamanda 2500 civarındaki Teddies koleksiyonu da burayı çok ilgi çekici kılmaktadır. Koleksiyondaki en yaşlı ayının geçmişi 1904 yılına kadar uzanmaktadır.
Burası neresi? İç mekan kadar etkileyici dış cephe, tarih müzesinin herkesçe bilinen bir gerçeği. Halı, ahşap heykeller, müzik alanındaki eserler, arkeolojik kalıntılar gibi miraslar Barfüsser Platz’da turistler ile buluşuyor. Müzedeki kalıcı sergi, Basel’in tarihi kimliğini İsviçre, Alman ve Fransız kültürlerinin kavşağında aydınlatmaktadır.
Neden gitmeliyim? Üç ayrı binada ziyaretçilerini kabul eden Basel Tarih Müzesi, Yukarı Ren bölgesindeki en önemli kültür ve tarih müzelerinin başında geldiğinden bu önemli müzeye zaman ayırmalı ve Basel gezilecek yerler listenize dahil etmelisiniz.
Burası neresi? Müze binası mimar Mario Botta tarafından doğrudan Ren Nehri üzerinde inşa edilmiştir ve bina içinde 20. yüzyılın en yenilikçi ve en önemli İsviçreli sanatçılardan biri olan Jean Tinguely’nin en büyük eser koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapmaktadır. Müze, 1996 senesinde şehrin Kleinbasel tarafında açılmıştır ve Roche şirketi tarafından bir kültürel sorumluluk taahhüdü olarak desteklenmektedir.
Neden gitmeliyim? Kimilerine fantastik olan müzede kimsenin sıkılmayacağını garanti ediyoruz. Makineleri çalıştırmak için düğmelere basmaktan çekinmeyin 🙂
Burası neresi? İsviçre’de eski uygarlıklara ithaf edilen tek müzedir. Müze yönetimi Mısır, Yunan, Etrüsk, Orta Doğu ve Roma tarihi ile yakından ilgilenir. Koleksiyonlar ilk kez 17. yüzyılda bir araya getirildi. Peter Ludwig’in büyük bir bağışından sonra, 1986’da bugünkü şeklini aldı.
Neden gitmeliyim? Basel Eski Eserler Müzesi ve Ludwig koleksiyonu, Akdeniz’in 5.000 yıllık kültürünü gözler önüne serdiğinden Basel’in önemli turistik ve kültürel durakları arasında yer almaktadır. Müzenin, Basel şehir merkezindeki ulaşılabilir konumu da burayı ziyaret etmeyi cazip kılmaktadır.
Basel’de başta müzeler olmak üzere görebileceğiniz birçok tarihi ve turistik nokta bulunuyor. Bunlarla ilgili fotoğrafları incelemek ve detayları okumak için daha önce hazırlamış olduğumuz Basel tarihi yerler listemizi mutlaka incelemenizi tavsiye ediyoruz.
Burası neresi? Ren Nehri üstünde 5 köprü bulunuyor ve bunlardan biri de Mittlere Brücke. 1226’da inşa edilen köprü, günümüzde Basel’in sembolleri arasındadır ve turistlerin sıkça geçtiği yerdir. Köprü, Konstanz Gölü ile Kuzey Denizi arasındaki en eski Ren geçişlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Orta Çağ dokusunu kaybetmeden 2000’li yıllara gelebilmesi ise çok önemli bir detaydır.
Köprü geçmişte yerel trafik için kullanılmış ancak 14. yüzyılda uzun mesafeli ticaret için çok önemli bir nokta halin gelmiştir. Elektrikli tramvayın devreye girmesinin ardından eski köprü, 1905’ten itibaren günümüzdeki köprüye yerini bırakmak zorunda kalmıştır.
Neden gitmeliyim? Ren Nehri üzerindeki en eski köprülerden biri olması nedeniyle bu tarihi köprüye zaman ayırmanızı öneriyoruz.
Burası neresi? Basel’in yaşanmışlıkları tarih sevenler için güzel şeyler sunuyor ancak unutulmaması gereken bir nokta var. Ren Nehri, Basel’i daha da güzel yapan başrol oyuncusudur. Almanya’daki Köln gibi Basel de Ren Nehri’ne çok şey borçlu. Sıcaklıklar yükseldiğinde ise bu nehir, şehrin serinlik kaynağı oluyor.
Ne yapılır? Ren Nehri’ni ve çevresini keşfetmek istiyorsanız nehir üzerinde düzenlenen feribot turlarına katılabilirsiniz. Bunun yanı sıra Ren Nehri’nde yüzebilir, su sporlarına kendinizi kaptırabilirsiniz. Dilerseniz de nehir kıyısındaki mekanlardan birine oturarak manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.
Bütün pazarların, plazaların, caddelerin ve alışveriş merkezlerinin parıldayan ışıklarla aydınlatıldığı Basel’de alışveriş için en uygun zaman Noel zamanı olan Aralık ayıdır. Buna karşın Basel’de yıl boyunca müthiş bir alışveriş ortamına sahiptir.
Burası neresi? İster alışveriş yapmak için isterseniz de sadece gezinmek için Spalenberg’i tercih edebilirsiniz. Basel’in Eski Kent bölgesinde yer alan bu cadde üzerinde butikler ve galeriler, Arnavut kaldırımlı sokaklardaki tarihi ve otantik binalara dağılmış durumdadır. 13. ve 14. yüzyıldan kalma binaların içinde gerçekten hoş bir atmosfer bulunuyor ve farklı bir alışveriş deneyimi sizi bekliyor.
Neden gitmeliyim? İsviçre’de alışveriş yapmak için bütçe ayırdıysanız, Spalenberg Basel’deki en iyi alışveriş caddesidir.
Basel’e kasım ya da aralık aylarında gelmeyi planlıyorsanız alışveriş için şehrin farklı noktalarında kurulan Noel pazarlarını tercih edebilirsiniz. Barfüsserplatz, Münsterplatz ve Claraplatz bölgelerinde kurulan bu pazarlar hem gezintiye çıkmak için hem de hatıra ve hediyelik eşyalar satın almak için tercih edebileceğiniz önemli alternatiflerin başında gelmektedir.
Barfüsserplatz: Burada kurulan pazar en büyüğüdür ve dağ evlerinde dekore edilmiş 140 civarındaki tüccar Noel ürünlerinin yanı sıra mevsimlik lezzetleri satmaktadır. Dar bir alanda olmasına rağmen en fazla rağbet gören Noel pazarı burasıdır.
Münsterplatz: Daha geniş bir alana konumlanmış olan pazarda yaklaşık 40 esnafın dükkanı bulunmaktadır. Gezinmenin daha kolay olduğu pazara gelerek Ren Nehri ve Gotik Basel Minster’in keyfini de sürebilirsiniz.
Claraplatz: Kleinbasel’de bulunan Claparaplatz, şehirde kurulan en küçük Noel pazarıdır. Buna karşın özel parçalar bulabilme ihtimaline karşı bu küçük Noel pazarını da ziyaret etmenizde fayda olduğunu düşünüyoruz.
Basel’e yaklaşık 67 kilometre mesafede bulunan Solothurn, Rönesans ve Barok binaları ile sizi kendisine çekiyor. Buraya gelenler 16 ile 18. yüzyıllar arasındaki Fransız mimarisinin ihtişamını sonuna kadar görme fırsatına sahip olmaktadır. Schloss Waldegg – Waldegg Kalesi bir zamanlarda burada yaşamış olan Fransız büyükelçilerinin ihtişamlı yaşamlarına dair fikir vermek adına görmeniz gereken noktalar arasında bulunuyor.
Kasabada bulunan Marktplatz, 1545’ten kalma mekanik bir figüre sahip 12. yüzyıldan kalma bir saat kulesine ev sahipliği yapmaktadır. Bu bölgede dolaşırken rengarenk boyanmış figürlere sahip birkaç çeşme de görmeniz gereken şeyler arasında bulunuyor.
Yaklaşık 2 saatlik bir tren yolculuğu ile gidebileceğiniz Zürih kasabası, Basel’den günübirlik gidebileceğiniz çok keyifli rotalardan biridir.
200.000’lik dinamik bir nüfusa sahip olan Basel’de geceleri eğlenebileceğiniz birçok önemli nokta bulunuyor. Gençlerin yoğun olduğu barlara gitmek istiyorsanız Steinenvorstadt bölgesini tercih edebilirsiniz. Kleinbasel bölgesinde de gece geç saatlere kadar açık kalan eğlenceli barlar bulunmaktadır.
İsviçre’nin en büyük Roma festivali, Basel’de bulunan Augusta Raurica’da Ağustos ayının son hafta sonunda gerçekleştirilmektedir. Ünü bölge dışına taşan bu festivalde, Roma dönemine ait kostümler giymiş binlerce insan toplanmakta ve oldukça etkileyici görüntüler ortaya çıkmaktadır. Festival sırasında modern bilimsel araştırmalar da otantik kalıntıların ve eğlenceli gösterilerin ortasında oldukça eğlenceli bir şekilde aktarılmaktadır. Bu yıl festival tarihi olarak 6-7 Ağustos 2022 tarihi belirlenmiştir.
Basel gezisi için şubat veya mart ayını tercih ettiyseniz Eski Kent bölgesinde pazartesi sabah 04.00’da başlayan bu festivali kaçırmamanız gerekiyor. 3 gün boyunca burada gerçekleştirilen geçit töreni yapan binlerce maskeli ve kostümlü insan göreceksiniz.
Avrupa’daki en önemli elli yerel festivalden biri olarak kabul edilen Basler Fasnacht, 2017 senesinde UNESCO tarafından somut olmayan kültürel miraslar listesine dahil edilmiştir. Festival boyunca kalabalığı eğlendirmeye çalışan küçük müzik grupları kesinlikle izlemeye değer şeylerin başında geliyor. Festival esnasında aynı zamanda şeker ve diğer lezzetli şeyler konfetilerle insanların üzerine fırlatılmaktadır.
Basel’i sade ve net bir şekilde tanımak ve gezmek isteyenler için Hop On Hop Off Basel otobüs turları çok iyi birer seçenek olacaktır. Böylelikle şehrin en güzel yerlerini hızlı bir şekilde görebilir ve 2000 yıla yakın Basel tarihi hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Turlar yaklaşık 2 saat sürmektedir ve 12 duraktan oluşmaktadır. Otobüslerde sunulan ücretsiz wifi hizmeti ise gezinizi sevdiklerinizle sosyal medya üzerinden paylaşmanıza olanak sunmaktadır.
Basel’in ülke sınırındaki konumu, ona İsviçre’deki diğer bütün şehirlere göre farklı bir avantaj sağlıyor. Dreiländereck’e geldiğinizde İsviçre, Almanya ve Fransa sınırlarının buluştuğu yer olan Üç Ülke Köşesi’ni bulacaksınız. Burası aynı zamanda Ren Nehri’ne bakan bir anıttır ve epik bir selfie çekiminin ardından rahat bir yürüyüş için muhteşem bir yerdir.
Diğer İsviçre şehirleri gibi Basel de çikolatanın merkezlerinden biridir. Basel’de geleneksel İsviçre çikolatalarından dünya genelinde yaygın olan çikolatalara kadar çikolatanın her türlüsünü bulmak mümkün. Chocolatier Beschle de misafirlerine hem bu çikolataları tatma hem de çikolata üretim aşamalarını göstererek çikolata yapmayı öğretme gibi unutulmaz bir deneyim imkanı sunuyor.
Basel bölgesi Zürih Başkonsolosluğu‘nun görev bölgesinde yer almaktadır. Zürih Başkonsolosluğu’na dair bilgiler ise aşağıdaki gibidir;
İsviçre Avrupa’da bulunan bir şehir olmasına karşın AB’de olmadığı için mevcut cep telefonunuzu bu şehirde kullanırken ekstra ücretlendirmeye tabi olabilirsiniz. Bu nedenle sürprizlerle karşılaşmamak adına İsviçre’ye geldiğinizde yerel bir operatörden SIM kart temin etmeniz faydalı olabilir.
İsviçre’de tercih edebileceğiniz birden çok GSM operatör seçeneği bulunuyor. Bunlardan en yaygın olanı Swisscom isimli operatördür ve ülkedeki ağın %60’ına sahiptir. Swisscom’u Sunrise, VTX ve Salt isimli operatörler takip etmektedir. Kısa süreli bir ziyaret gerçekleştireceksiniz ön ödemeli seçenekleri tercih etmeniz mantıklı olacaktır.
İnternet ihtiyacınız halinde ise birçok otobüste, müzede çeşitli sosyal alanlarda sunulan ücretsiz wifi hizmetinden faydalanabilirsiniz. Böylece sevdiklerinizde görüntülü konuşabilir ve gezdiğiniz yerleri onlara da gösterebilirsiniz.
Not: Yazımız son olarak 11.06.2022 tarihinde güncellenmiştir.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…