Bartın’ın binlerce yıldır medeniyetlere ev sahipliği yapan beldesindeki en tarihi noktaları Amasra tarihi yerler yazımızda listeledik…
Amasra tarihi hakkında; Geçmişte “Amastis” olarak bilinen Amasra, Paphlagonia antik bölgesinin bir parçasıydı ve güzelliği ile Homeros’un İlyada’sında kendisinin güzelliğinden bahsedilmiştir. Bizanslılar tarafından bir kale içinde inşa edilen ve Bizanslıların merkezi olarak görev üstlenen şehir, 13. ve 14. yüzyılda sırasıyla Selçuklular ve Osmanlılar tarafından ele geçirilmiş ve bir Türk bölgesi olarak varlığını sürdürmüştür. Köklü bir geçmişe sahip olan Amasra’nın hala büyük bir kısmının sular altında saklandığı tahmin edilmektedir.
Amasra’nın en ünlüleri; Amasra’ya gelenler için en ünlü noktalar şüphesiz Amasra Kalesi’nin kalıntıları ve Kemere Köprüsü olmaktadır. Bu nedenle beldeyi ziyaret edenlerin görmesi gereken en ünlü tarihi yapıları arasında bu yerler gelmektedir.
Amasra gezi tavsiyesi; Deniz ürünleri sevenler için ızgara yengeç ve nefis midye dolmalar mutlaka denenmesi gereken lezzetler arasında bulunuyor. Denize girmek isteyenler için ise Büyük Liman, Küçük Liman, Bozköy Plajı, Çakraz Plajı, Göçkün Plajı gibi çok güzel noktalar bulunmaktadır.
Müze kart; Müzekart seçeneği ile Amasra Müzesi’ni ekstra ücret ödemeden ziyaret edebilirsiniz.
Burası neresi? Bartın’ın ilçesi Amasra’nın simgesi haline gelen tarihi yapısı Amasra Kalesi ile listemize başlıyoruz. Bir yerin tarihi dokusunu hissedebilmemizde en etkin rol oynayan yapılardan biri olan kaleler, binlerce yıllık tarihleriyle bir insan ömrünün görebileceği şeylerden çok daha fazlasına tanıklık ediyor. Amasra’nın ilçe merkezinde yer alan Amasra Kalesi de tam olarak öyle bir kale.
Kale’nin Bizans döneminde inşa edildiği düşünülmektedir ve Cenevizliler ile Osmanlılar döneminde de tadilattan geçirildiği bilinmektedir. Boztepe Adası’nda bulunan Sormagir Kalesi ve ana karadaki Zindan Kalesi olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. İki kale, Kemere Köprüsü ile birbirine bağlanmaktadır ve köprünün yan tarafında bulunan “Karanlık Kapı” ismi verilen tonozlu bir kapıdan ulaşılmaktadır. Kalenin doğu duvarı 65 metre, güney duvarının uzunluğu ise 300 metre kadardır. Güney surlarının üzerinde toplamda 8 tane burç bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Amasra Kalesi, Amasra’nın en önemli tarihi yerleri arasında bulunmakta ve simge yapılarından biri olarak kabul edilmektedir. Fatih’in burası için “dünyanın gözü” tabirini kullanması da buranın güzelliği konusunda sizlere fikir verecektir.
Burası neresi? Amasra özellikle ağaç işlemeciliği ile meşhur bir belde. Beldedeki yerel halkın üretmiş olduğu muhteşem ağaçtan el emeği ürünler günümüzde özellikle Çekiciler Çarşısı’ndaki dükkanlarda ziyaretçilerin beğenisine sunulmaktadır. Bu dükkanlarda bilhassa ıhlamur, şimşir, dişbudak, kiraz ve kızılağaç gibi sağlam ağaçlardan yapılmış ürünler satılmaktadır. Çok büyük olmasa da ürünlerin çeşitliliği ve esnafının saygılı olması burasını çekici kılan detayların başında gelmektedir.
Neden gitmeliyim? Özellikle Amasra’ya özgü hediyelik eşyalar satın almak isteyenler için bu çarşı, Amasra’da mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır. Tabi son yıllarda pek çok yerde olduğu gibi bu çarşıda da Çin malı ürünlerin istilası yoğunluk kazandığından alışverişinizi yaparken yerli ürünler almaya özen göstermeniz faydanıza olacaktır. Aksi halde sevdiklerinize özel bir hediye yerine sıradan ve sağlığa zararlı hediyeler almış olabilirsiniz.
Burası neresi? Bir yerin tarihi noktalarını gezmeyi sevenlerdenseniz ve tarihi eserlerden oluşan bir gezi rotası oluşturuyorsanız, hiç şüphesiz tarihi eserlerin sergilendiği müzeleri de listenize eklemeniz gerekiyor. İlçenin tek müzesi olan Amasra Müzesi, Bartın’da 1955 yılından beri gerçekleştirilen tarihi çalışmalar sonucunda ortaya çıkan eserlerden oluşuyor. 1982 yılında açılan binasında halen hizmet vermekte olan müze, arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği iki bölümden oluşuyor. Her bölümle ilgili 2’şer adet sergi salonu bulunmaktadır. İlçenin Kum Mahallesi’nde yer alan müzeye, Küçük Liman olarak bilinen koyun yanında yer alan otoparkın oradan giderek ulaşabilirsiniz.
Neden gitmeliyim? 3000 yıllık tarihi bir geçmişe sahip olan Amasra’daki ilk ve tek müze olması nedeniyle Amasra Müzesi, beldeye gelenlerin mutlaka görmesi gereken duraklar arasında yer almaktadır. Bu içinde beldenin geçmişine ışık tutan birçok Osmanlı ve Bizans eserlerinin bulunması da burasını cazip kılmaktadır.
Burası neresi? Amasra’nın simgesel tarihi yapılarından bir diğeri de, ilçenin Zindan Adası ile karası arasında yer alan tarihi Kemere Köprüsü. Köprü fazla büyük bir yapı değil, ancak küçüklüğü dahi ayrı bir mimari hava kattığı için oldukça etkileyici bir manzara oluşturuyor. Kemerli yapısı ile oldukça dikkat çeken yapının yapım tarihi net olarak bilinmese de Roma Dönemi’nde yapıldığı biliniyor. Eskiden kapalı olarak inşa edilen köprünün arka tarafında yer alan koy, teknelerin bakım ve onarımı için kullanılıyormuş. Daha sonradan denizde sirkülasyonun sağlanması amacıyla alt tarafı açılan köprü, kayık ve teknelerin geçebileceği şekilde restore edilmiş.
Ancak köprü açıldıktan sonra özellikle de 2015 yılında denizde yaşanan akıntı nedeniyle yıkılma tehlikesi geçirdiği için Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptığı projeyle 2016 senesinde yeniden restore edilerek turizme kazandırılmış. Tavşan Adasını ve denizin manzarasını izleyebileceğiniz noktada yer alan Kemere Köprüsü’nü görmeden dönmemenizi öneririz.
Neden gitmeliyim? Kemere Köprüsü, arama motorlarının fotoğraf arama kısmında Amasra ile ilgili arama yaptığınızda karşınıza ilk çıkan görsellerin başında gelmektedir. Bu da bu tarihi köprünün Amasra için ne denli özel bir yere sahip olduğunu göstermektedir.
Burası neresi? Cenova Şatosu isminin bize çok ilgi çekici geldiğini yadsıyamayız. Amasra Kalesi’nin içinde yer alan alanda bulunan Cenova Şatosu, isminden de anlaşılacağı gibi eski tarihlerde bölgede yaşayan Cenova Ailesi için inşa edilmiş. Ailenin yaşadığı şato, ailenin uzun süre yaşadığı ve armalarının bulunduğu bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde oldukça yıpranan yapı, yine de tarihi bir gezi için mutlaka uğranması gereken noktaların başında geliyor.
Burası neresi? Amasra Feneri, bir ada üzerinde bulunmaktadır ve 7 metrelik yüksekliği ile 1863 yılından bu yana Karadeniz’deki denizcilere yol göstermektedir. Fener, kurmalı bir merceğe sahiptir. Günde birkaç kere kurulması gereken fener, önceleri gazla çalışırken, yakın zamanda elektrikli sisteme dönüştürülmüştür. Fener 10 saniyede bir ışık vererek denizcilere konum bilgisi vermektedir. Fener, günümüzde 4. kuşak olarak Ahmet Demirci tarafından kontrol edilmektedir.
Neden gitmeliyim? Amasra Feneri, Karadeniz’de bulunan en eski fenerlerden biri olması nedeniyle, Amasra’nın tarihi yerleri arasında özel bir yere sahiptir. Muhteşem bir manzarayı seyretme imkanını sunması ve yunus sürülerinin geçiş yolu üzerinde olması da burayı çekici kılan detaylar arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Küçük Liman Bölgesi’nde yer alan tarihi konak, mimari yapısıyla ilçede en çok dikkat çeken yapılardan birisi. 1890 yılında dönemin şehirde yer alan ilk madencilerden biri olan Edhem Ağa’nın ailesi için yaptırdığı konak, uzun yıllar aile için kullanılmış. Özel tutulan mimarlar tasarladığı konak, işçiliğiyle de dikkat çekiyor. Yeşilçam döneminde filmler için de kullanılan konakta, Kadir İnanır ve Türkan Şoray’ın meşhur filmi “Gönderilmemiş Mektuplar” da çekilmiş. Günümüzde konak hala özel konut olarak kullanıldığı için sadece dışarıdan görebiliyorsunuz.
Burası neresi? Amasra’nın Antik Liman Bölgesi olarak bilinen Küçük Liman Plajı’nda yer alan tarihi Direkli Kaya, eskiden liman olarak kullanılıyormuş. Cenevizliler ve Bizanslılar döneminde aktif olarak kullanılan liman, antik merdivenlere ve iskeleye ev sahipliği yapıyor. Yüksekliği ise 7 metredir. Beldenin en önemli turistik bölgelerinden biri olan Direkli Kaya’nın olduğu bölümde Kraliçe Amastris’in havuzunun olduğu düşünülmektedir.
Neden gitmeliyim? Tarihi yapısı günümüzde bozulmuş olsa da, antik dokuyu limana geldiğinizde hissedebiliyorsunuz. Günümüzde denize girilen alanda, kayaların üzerinde güneşlenen insanları ya da balık tutanları görebilirsiniz.
Burası neresi? İlçeye gelenlerin mutlaka uğradığı Kuşkayası Yol Anıtı, Bartın ve Amasra yolu üzerinde yer alıyor. Amasra’nın ilçe merkezine sadece 4 km uzaklıkta yer alan tarihi alan, oldukça kolay bir ulaşım güzergahında bulunuyor. Roma Dönemi’nde yapılan antik yol, eski yol olarak da biliniyor. Bölgede yapılan tarihi araştırmalara göre Gaius Julius Aguilla’nın isteği üzerine, dönemin Kralı olan Tiberius Germanicus’un adına yaptırılan anıt, M.S 41-54 yıllarında inşa edilmiş. Devasa kayaların oyularak şekil verilmesiyle yapılan anıtlar, ilk gördüğünüz anda dikkatinizi çekmeyi başarıyor.
Anıtların olduğu alanda iki ayrı kitabe yer alıyor. O dönemlerde hakimiyeti simgelemesi için pek çok yerde yapılan kartal figürü ve başsız insan figürlerinin yer aldığı anıt, aynı zamanda eskiden antik yolu kullananların konaklayabildiği dinlenme tesisi olarak kullanılmış. Kuşkayası Yol Anıtı’na gitmek isterseniz, Taşköprü Mevkisi’ne gelmeniz gerekiyor.
Neden gitmeliyim? Kayalara oyulmuş bu etkileyici figürler, gerçekten görülmeye değer tarihi noktalardan biridir. Tabi bu güzel eserleri inceleyebilmek için biraz yorucu bir merdiven tırmanış gerçekleştirmeniz gerektiğini de belirtmemiz gerekiyor 🙂
Burası neresi? Amasra Kalesi’nin alanı içerisinde yer alan tarihi Küçük Kilise, üzerinde herhangi bir kitabesi yer almadığı için kim tarafından yaptırıldığı net olarak bilinmiyor. Ancak mimarisi gereği Bizans örneği teşkil eden kilise, Bizans Dönemi’nde, 9. yüzyılda inşa edilmiş bir yapı olarak kabul ediliyor. Tarihi kaynaklarda da Bizans şapeli olarak karşımıza çıkan kilise, uzun yıllar kullanıldıktan sonra bölgenin fethedilmesiyle birlikte 15. Yüzyılda camiye dönüştürülmüş.
Uzun yıllar ibadethane olarak kullanılan kilise, 1930 yılında ibadete kapatılmış. Moloz taş ve tuğladan inşa edilen yapı, uzun yılar atıl bir şekilde boş kalmış. Ancak Amasra Müzesi’yle ilgili restore çalışmaları yapıldığı sırada, kilise de restore edilmiş. 2002 yılında ise Kültür ve Sanat Evi olarak hizmet vermeye başlamış.
Not: Kilise, günümüzde Kültür ve Sanat Evi olarak kullanıldığı için, bazı zamanlar ziyarete kapalı olabiliyor. Bununla ilgili net bir bilgi olmadığı için ne zaman açık ne zaman kapalı olduğuna dair ne yazık ki, bilgi veremiyoruz. Ancak bölgeyi ziyaret ettiğiniz sırada Kültür ve Sanat Evi’nin açık olduğu bir ana denk gelirseniz ve şanslıysanız ziyaret etmenizi öneririz.
Burası neresi? Amasra’nın Bizans hakimiyetinde olduğu 9. yüzyılda kilise olarak inşa edilmiştir. Beldenin Fatih Sultan Mehmed Han tarafından fethedilmesinin ardından 1460 senesinde cami olarak kullanılmaya başlanan yapı, Amasra Kalesi içinde yer almaktadır. Hutbelerin fethin ardından kılıçla okunması ise caminin en önemli özelliklerinden biridir. Bu gelenek ise Hz. Muhammed (SAV) zamanında Mekke’de Cuma hutbesini kılıç çekerek okumasının ardından sürdürülmüştür.
1887 senesinde beşik tonozlu çatının tehlikeli bir boyuta ulaşması nedeniyle yıkılmış ve bunun yerine ahşaptan bir çatı yapılmıştır. Yapı büyük oranda ilk hali korunarak günümüze kadar ulaşmıştır.
Neden gitmeliyim? Camideki kılıçla hutbe okunması geleneğinin sürdürülmesi burayı ilgi çekici kılmaktadır. Bu nedenle ziyaretinizi cuma gününe denk getirirseniz cuma namazını bu camide kılmanızı ve bu farklı geleneğe şahitlik etmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Amasra’ya geldiğinizde tarihi bir tur planladığınızda görmeniz gereken yerlerden birisi de, ilçe merkezinde yer alan antik tiyatro. Roma Dönemi’nde inşa edilen antik tiyatro, ilçenin Aya Yorgi tepesinde yer alıyor. MÖ 12. yüzyılda kurulan antik kent, 5 bin yıllık tarihe sahip oldukça önemli bir miras. Fenikelilerin yaşam alanı olarak kullanılan antik kentin bulunduğu alandan çıkarılan eserler, Amasra Müzesi’nde sergileniyor.
Bugün antik kentin olduğu alanda tarihi çalışmalar hala devam ediyor. Yapıldığı dönemde 5 bin yıllık izleyiciye ev sahipliği yapan tiyatro, tamamen ayakta kalamamış olsa da, tarihin dokusunu hissettirebiliyor. 19. Yüzyılın son dönemlerinde mezarlık olarak kullanılan antik alanın, ileri de daha çok değer göreceğini ümit ediyoruz.
Burası neresi? Amasra gezilecek yerler listemizde yer alan hem tarihi hem de doğal güzellik diyebileceğimiz bu doğa harikası lav sütunları, Amasra’nın Güzelcehisar mevkiinde yer alıyor. 80 milyon yıllık oluşum olan soğumuş lavlar, elle şekil verilmiş gibi çizgi halinde sütunlar halini almış. Oldukça etkileyici bir manzaraya sahip olan sütunlar, yanında yer alan iskele kısmından kolaylık izlenebiliyor. Güzel bir günde hem denize girebileceğiniz plajı, hem de oturup gün batımı izleyebileceğiniz bir iskelesi olan alana gelerek, doğa harikası tarihi lav sütunlarını izleyebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Amasra’daki Lav Sütunları, beldenin tarihine ışık tutabilecek en önemli doğal kaynakların başında gelmekte ve muhteşem bir manzara sunmaktadır. Bu nedenle Amasra’dan ayrılmadan önce bu noktayı kesinlikle görmenizi tavsiye ediyoruz.
* Sizler için hazırladığımız Amasra tarihi yerler listemiz burada sona eriyor. Gezinize yardımcı olacağını umduğumuz yazımızı beğendiyseniz ve eklemek istediğiniz başka gezi noktaları var ise, aşağıdaki yorumlar kısmına yazarak bizimle paylaşabilirsiniz. 🙂
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…