Almatı muhteşem bir şehir ve buraya vardığınızda çok özel zamanlar geçireceğinizden emin olabilirsiniz. Almatı’da olduğunuz süre boyunca etkileyici tarihi yerler de ziyaret etmenizi bekliyor olacak.
Almatı tarihi hakkında; Kazakistan’ın 2 milyon nüfusa sahip Almatı, ülkenin en önemli ve en büyük şehri konumunda bulunmaktadır. Şehre dair ilk bulgular MÖ 7-3. yüzyıllara kadar dayanmaktadır. İskit ve Sakalar tarafından burası 8. ve 13. yüzyıllar arasında İpek Yolu üzerindeki önemli duraklardan biriydi ve 13. yüzyılda Moğollar tarafından fethedildikten sonra sürekli bir gelişim ve değişim içine girerek günümüzdeki haline ulaşmıştır.
Şehrin geçmişi 19. yüzyılın ortalarına dayanmaktadır ve o dönemler Rus hakimiyetinde olan bölge, Ruslar tarafından doğu bölgesinin korunması amacıyla bir sınır kalesi olarak şehir haline getirilmiştir. Orta Asya bölgesindeki en gelişmiş şehirlerden biri olan Almatı, ülkenin en fazla turist çeken yerleri arasında bulunmaktadır.
Almatı’nın anlamı ise şehir topraklarında bol miktarda yabani elma yetişmesinden gelmektedir. Günümüzde de hala bu topraklarda yabani olarak yetişen elmalara bol miktarda rastlanmaktadır.
Almatı’nın en ünlüleri; Almatı’da yapılabilecek çok şey var. Bu şeylerin en başında ise Panfilov Parkı ve bunun içindeki anıtlar yer alıyor. Burası hem kafanızı dinlemek ve yeşilin tadını çıkarmak hem de şehri tarihini hissetmek için uğramanız gereken en ünlü yerler arasında bulunuyor.
Almatı gezi tavsiyesi; Almatı’ya geldiğinizde yeşilin tadını mutlaka çıkarın çünkü burası oldukça yeşil ve huzurlu bir kent. Dinlenebileceğiniz birçok park, özellikle de Panfilov Parkı sizi bekliyor. Hamamlar ise mutlaka deneyimlemeniz gereken tecrübelerin başında geliyor. Almatı yemeklerini yemeği ve şehrin doğal güzelliklerini keşfetmeyi de asla ihmal etmeyin deriz.
Almatı gezisi sırasında kullanılabilecek uygulamalar;
Burası neresi? Bir rahibe manastırı olan Iversky Seraphimovskiy Nunnery, sessizliğin ve huzurun tadını çıkarabileceğiniz, oldukça bakımlı ve yeni görünen bir yapıdır. Yapı, kentin ilk Ortodoks kilisesi olarak bilinen Aziz Sofia Kilisesi’nin yerine inşa edilmiştir.
Neden gitmeliyiz? Almatı Müslüman bir şehir olmasına karşın burada çok sayıda Ortodoks yaşamaktadır. Bu nedenle şehirde görülebilecek pek çok kilise bulunmaktadır. Burası da görülmeye değer bulduğumuz önemli Ortodoks ibadet yerlerinden biridir.
Burası neresi? Göz alıcı altın kubbeleriyle “göğe yükseliş” anlamına gelen isminin hakkını veren Ascension Katedrali, Almatı’da mutlaka görülmesi gereken tarihi yerler arasında bulunuyor. Constantin Arkadyevich Borisoglebsky’nin tasarımıyla inşa edilen binanın yapımı için yaklaşık 40 yıllık bir müzakere süreci gerekti ve 1904 yılında yapımına başlandı. Katedralin yapımında Andrei Pavlovich Zenkov isimli mühendisin büyük katkılarından dolayı burası “Zenkov Katedrali” olarak da bilinmektedir.
Bölgede bulunan Ortodokslar, Sovyet rejiminin baskılarının başladığı 1927 yılına kadar burada ibadetlerine devam etmiştir. Uzun yıllar boyunca çeşitli sosyal ve kültürel faaliyetler için bir merkez olarak kullanıldıktan sonra, katedralde gerçekleştirilen çeşitli tadilatlarla birlikte burası 1995 yılında yeniden bir kilise olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Neden gitmeliyiz? Kilise eşsiz güzelliğinin yanı sıra mimari ve mühendislik açısından da saygı duyulacak yapılardan biridir. 46 metre yüksekliğe sahip olan yapı, dünyanın en yüksek ahşap yapılarından biri olma özelliğini de taşımaktadır. Kilisenin tamamen ahşap malzemeden yapıldığına inanılsa da eser miktarda çivi ve metal gibi malzemelerin de kullanıldığı bilinmektedir. Bütün bu özellikleri göz önüne alındığında yapıyı kesinlikle görmeniz gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır.
Kaçırmayın! Katedral yemyeşil bir parkın içinde bulunuyor ve bizce bu parkta bir süre zaman geçirmek, bu şehre gelen herkesin mutlaka yapması gereken şeyler arasında bulunuyor. Etrafta koşturan çocuklar, keyifli insanlar yaşama enerjinizi arttıracaktır.
Burası neresi? 1909 yılında inşa edilen Aziz Nicholas Katedrali, çok süslü ve gösterişli, altın bir kubbeye sahiptir. Bir Rus Ortodoks Kilisesi olarak inşa edilen yapı, Bolşevikler ve Sovyet rejimi tarafından düzenli olarak kullanıldıktan sonra bir süre kapalı kaldı. Katedral 1980 yılında yeniden açılarak günümüze kadar ibadet etmek isteyenlere hizmet vermeye devam etmiştir. Bu bina da dönemin mimari özellikleri gereği şehirdeki birçok bina gibi ahşap malzeme ağırlıklı inşa edilmiştir.
Neden gitmeliyiz? Özenle boyalı duvarlar ve tavanlar, etkileyici süsleme elemanları katedralin ziyaret edilme gerekliliğini arttıran unsurların başında geliyor. Bir katedralden daha fazla bir manastırı andırması ve farklı mimarisi de burayı çekici kılan detaylardan.
Burası neresi? Almatı denilen bu özel şehirde görülmesi gereken yerlerden biri de bu camii, Baiken. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev tarafından 5 Aralık 2014 tarihinde açılan Baiken Camii, muhteşem görselliği ile şimdiden Almatı tarihi yerler listesindeki yerini aldı bile. Cami, 4 muhteşem minaresi ve devasa altın kubbesi ile dikkat çekmektedir.
Rozybakiev ve Zhandosov sokaklarının kesiştiği noktada inşa edilmiştir ve Bostandyk bölgesinin en büyük camisi konumunda bulunmaktadır. Burası 6000 metrekare gibi devasa bir alanda kurulmuştur ve aynı anda 3000 kişinin ibadet etmesine olanak tanıyan 6 kata sahiptir. Almatı’nın en modern camilerinden olan mekanda erkekler ve kadınların ibadet edebilmesi için ayrı bölmeler bulunmaktadır. 1200 araçlık otoparkı ise burayı tam bir ibadet kompleksi haline getiriyor.
Neden gitmeliyiz? Baiken Camii, etkileyici gündüz ve gece aydınlatmasıyla da ünlüdür. Caminin iç mekanlarından başlayıp halılarına kadar uzanan görkemli ışıklandırma ile burası Kazakistan’ın en ünlü ve güzel camilerinden biri olmuştur.
Burası neresi? Rus mimar Mikhail Brusilovsky tarafından projelendirilen Kazan Katedrali, 1898 yılında inşa edilmiş ve günümüzde hala ibadet etmek isteyenlere hizmet vermektedir. Katedralin iç mekanı şıklık, çarpıcılık ve akustik açısından çok etkileyicidir. Küçük olmasına rağmen katedral içinde bulunan ince detaylar burayı çok daha etkileyici yapmaktadır.
Neden gitmeliyiz? Burası Almatı’nın en eski Ortodoks Katedrali olduğu için dini yapılar içinde ayrı bir yere sahiptir. Almatı’nın en eski yerleşim yerlerine yürüyüş mesafesinde olması ise katedralin ardından keyifli bir gezintiye çıkmanız açısından iyi bir fırsat sunmaktadır.
Burası neresi? Timur mimarisi ile inşa edilen Almatı Merkez Camii, eski bir görünüme sahip olsa da aslında 1999 yılında inşa edilmiştir. Cami, daha önce 1890 yılında inşa edilmiş ve 1987 yılında yıkılmış olan başka bir caminin yerine inşa edilmiştir. Bina inşa edilirken kullanılan Türk kaligrafisi, kubbeleri ve minareleri olduğundan daha yaşlı görünmesine neden olmaktadır. Muhtemelen amaçlanan şey de buydu. Camide 7000 kişinin aynı anda ibadet edebiliyor olması burasının ne kadar büyük bir yer olduğu konusunda bize ipucu veriyor.
Neden gitmeliyiz? Kubbesinin etrafı Kuran ayetleri ile bezenmiş bu cami, ülkedeki din konusundaki hoşgörü iklimini görmek için her dinden insanın görmesi gereken yerlerden biridir. Büyük Çarşı’ya yakın konumu ise ulaşım açısından büyük kolaylık sağlamaktadır.
Kaçırmayın! Eğer ziyaretinizi bir cuma gününe denk getirmişseniz Almatı Merkez Camii’de cuma namazını kılabilir ve nüfusunun %70’i Müslüman olan ülkenin en önemli camilerinden birinde önemli bir ibadeti yerine getirme tecrübesini yaşayın.
Burası neresi? Almatı tarihi yerler listemizin bir diğer mimari yapısı. Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan yapı, hükumete ait bir bina olarak hizmet vermektedir ve resmi faaliyetler esnasında bulunduğu bölge ziyarete kapalı olabilmektedir. Belediye başkanı ofisi olarak kullanılan ve Sovyet dönemi mimarisinin izlerini taşıyan bina, mimari özellikleri ile büyük ilgi çekmektedir ancak burayı sadece dışarıdan görmekle yetinmeniz gerekiyor; hatta fotoğraf çekmek bile risk taşımaktadır.
Neden gitmeliyiz? Burası şehrin kalbi sayılabilecek yerlerden birisi ve özellikle tatil dönemlerinde yerli ve yabancı ziyaretçilerle dolup taşan bölge, tam bir şenlik alanına dönüşüyor. Yerin üstünde olabildiğince yeşillik bir alan olan bölgenin altında bulunan alışveriş merkezi ise keyifli zamanlar geçirmenize ve alışveriş yapmanıza olanak tanıyor.
Burası neresi? Koktobe yamaçlarında bulunan Almatı Televizyon Kulesi, 1975-1983 yılları arasında inşa edilmiştir. Kulenin yüksekliği tam tamına 371 metredir ve bu yüksekliği ile dünyadaki en yüksek 12 yapıdan biri olma özelliğine sahiptir. Gökyüzünün sonsuzluğuna doğru yükselen bu kule, halka kapalıdır ancak burayı uzaktan görmek çok keyif verici bir duygudur.
Neden gitmeliyiz? Fondaki dağlarla birlikte adeta kalabalığın içinde parlayan bir güzel gibi görünen bu kuleyi uzaktan da olsa görmenizi öneriyoruz. Almatı’da insanların en sevdiği televizyon programlarını izlemeleri için çok büyük çaba sarf eden bu kule şehre gelenlerin ziyaretlerini kesinlikle hak ediyor.
Kaçırmayın! Kuleyi görmeye gittiğinizde buraya yakın bir konumda olan Beatles Anıtı’nı da kesinlikle görmelisiniz.
Burası neresi? 28 Guardsmen-Panfilovsev ismi verilen bir parkta bulunan Memoiral Anıtı, Almanlara karşı II. Dünya Savaşı sırasında kazanılan zaferin 30. yıl dönümü şerefine yapılmıştır. 8 Mayıs 1975 yılında açılışı gerçekleştirilen anıt bölümden oluşmaktadır. Tavsiyemiz burayı ziyaret ederken sadece heykellere bakmayın; heykellere dair alt kısımlarda yazanlara da mutlaka dikkat edin.
Neden gitmeliyiz? Memorial of Glory, Almatı’nın tarihine ışık tutan ve geçmişe dair vatani duyguları yakinen hissetmenizi sağlayan bir ziyaret noktası. İşte bu nedenden dolayı bizce buraya gitmeli ve Almatı ruhunu tam anlamıyla hissetmelisiniz.
Burası neresi? 60’lar ve 70’lere damgasını vuran efsane müzik grubu Beatles’ın anısına yapılan anıt, 15 Mayıs 2007 tarihinde Koktobe Dağı’nda açılmıştır. Bu muhteşem grubun üyelerini Almatı’da bronz olarak bulmak gerçekten etkileyici bir deneyim olsa gerek. Yapımını ise sanatçı Eduard Kazaryan üstlenmiştir.
Neden gitmeliyiz? Beatles grubunun sadece ABD veya İngiltere’de değil dünyanın her yerinde ne kadar büyük bir etki bıraktığını görmenizi sağladığı için bu heykeli mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz.
Kaçırmayın! Almatı’ya geldiğinizde bu anıtın yanına giderek kesinlikle bir hatıra fotoğrafı çekmelisiniz.
Burası neresi? Sovyet dönemine ait bir bina olan yapı, şehirdeki önemli yönetimsel binalardan biridir. 1957 yılında inşa edilmiştir ve görkemli sütunları ile oldukça anıtsal bir yapıya sahiptir. Bu da binanın döneminin çok ilerisinde bir görüşle inşa edildiğini bizlere göstermektedir.
Neden gitmeliyiz? Rus mimarisi ile inşa edilmiş olan bu güzel yapı, etkileyici görünümü ile sizi kendisine hayran bırakacak. Tabi sırf bu binayı görmek için de Almatı’ya gitmek çok da mantıklı bir davranış olmaz.
Burası neresi? Dinmukhamed Kunaev, Sovyet Kazakistan’ın lideri olarak Almatı tarihi içinde önemli bir yere sahiptir. Yaşadığı ev 2012 yılında doğum günü günü olan 12 Ocak tarihinde müze olarak ziyarete açılmıştır. Kendisi 30 yıl boyunca bu evde yaşamıştır. Kunaev’in yeğeni olan Jannet Serikbayeva, müzenin araştırma görevlisi olarak buraya ziyarete gelenlere büyük bir keyifle rehberlik etmektedir.
Neden gitmeliyiz? Şu anda torunlarının gözetiminde bakılan, lidere ait bütün eşyalar geçmiş dönemin izlerini ve sıcaklığını ilk günkü gibi korumaktadır. Zengin kitaplıklar ve raflar, Kunaev’e dünyanın bütün bölgelerinin liderlerinden gelen hediyeler, epik olaylar, aile sevinci ve pek çok politik şahsi eşya müze ziyareti sırasında görülebilmektedir.
Burası neresi? Pek çok tarihi eserin sergilendiği Merkez Devlet Müzesi, 7 bölümden oluşmaktadır. Bu ana sergi alanlarında toplamda 300.000 tarihi eser sergilenmektedir. Bu eserler arasında arkeolojik kazılarda elde edilen eserlerden Kazakistan’da yaşamış olan çeşitli ırkların yaşamlarına dair etnik parçalara kadar çok farklı eserler bulunmaktadır. Serginin büyük çoğunluğunda Rusça bilgilere yer verilmiştir.
Neden gitmeliyiz? Eğer bir müzeseverseniz ve Kazakistan’daki arkeolojik ve etnik geçmişi yakından tanımak istiyorsanız burası Almatı’da kaçırılmaması gereken tarihi yerler arasında bulunuyor.
Burası neresi? 2002 yılında açılan Almatı Tarih Müzesi, sahip olduğu 35.000’den fazla eserle Almatı’nın tarihi içinde güzel bir yolculuğa çıkmanızı sağlıyor. Çoğunlukla İngilizce hizmet veren ve dokunarak kullanabileceğiniz ekranlı rehberler ise çok daha detaylı bir bilgilendirme için çok iyi düşünülmüş bir detay. Müzede aynı zamanda etkileşimli kiosklar da kurulmuştur. Müze ile ilgili bir diğer detay ise şehrin en eski binalarından birinde hizmet veriyor olmasıdır ancak Fransız bir mimar tarafından tasarlanan bina başarılı bir şekilde yenilendiği için bunu hissetmeniz pek mümkün olmamaktadır.
Neden gitmeliyiz? Almatı’nın ve Kazakistan’ın milliyetçi duygularını ön plana çıkaran müzede, epik unsurlarla ülkenin tarihini inceleme fırsatı bulabiliyorsunuz. Müze her ne kadar küçük olsa da şehrin gelişimine dair bütün kilometre taşlarına dokunabildiği için bu alanda oldukça başarılı sayılmaktadır.
Burası neresi? 1908 yılından kalma bu güzel ahşap bina restore edilerek halkın kullanımına sunulmuştur. Günümüzde burası hem turistler hem de yerli halk için memnuniyet verici ziyaret noktalarından biri konumunda bulunmaktadır. Binanın 100 yaşından fazla bir yaşa sahip olduğuna inanmak ise oldukça zor. Günümüzde bina içinde bir müzik aleti müzesi bulunuyor ve müze içinde pek çok farklı müzik aleti sergileniyor. Müzede sadece dombra, kobyz gibi Kazak enstrümanları değil, Türkiye, Ukrayna, Rusya gibi farklı ülkelere ait enstrümanlar da sergilenmektedir.
Neden gitmeliyiz? Müzede Kazak kültürüne ait çok farklı müzik aleti bulunuyor ve Kazak kültürünü daha yakından tanımak isteyenler için burası kesinlikle Almatı’da gezilecek yerler listesine dahil edilmesi gereken yerlerden biri.
Burası neresi? “28 Panfilov Savaşçı Parkı” içinde bulunan bu bina, özellikle yakından bakıldığında mimari açıdan oldukça etkileyicidir ve içeride ziyaretçileri savaşlar ile ilgili çok özel parçalar beklemektedir. Küçük bir müze olduğu için de kısa bir zaman dilimi yeterli olmaktadır ve rehbere ihtiyaç duymadan kendiniz de rahatlıkla ziyaret edebilirsiniz.
Neden gitmeliyiz? Kazakistan askeri anlayışını ve ülkedeki vatanseverliğin boyutunu anlayabilmek için Almatı tarihi yerler listenize mutlaka bu güzel müzeyi eklemelisiniz.
Burası neresi? Almatı’nın gözde meydanlarından olan Cumhuriyet Meydanı, çeşitli anıtları da görebileceğiniz ve şehrin tarihine göz kırpılacak yerlerden biri. Hükumet binalarının da bu meydan çevresinde bulunduğunu belirtelim.
Neden gitmeliyiz? Meydanlar, şehirler için çok önemlidir. Meydanlar, bir şehrin ruhunu en iyi hissedebileceğiniz yerlerdir. Cumhuriyet Meydanı da Almatı’nın kalbi olarak kabul edilen, insan sirkülasyonunun en fazla olduğu çok hareketli yerlerin başında gelmektedir. İşte bu nedenle burayı mutlaka rotanıza dahil etmelisiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…