Binlerce yıllık geçmişi ile yıllara meydan okuyan şehirler listesinde belki de ilk sırada gelmeyi fazlasıyla hak eden Adana’nın tarihi yerleri rotanızı çizerken sizler için hazırladığımız önerilere göz atabilirsiniz.
Tam 3000 yıllık bir tarihe sahip olan Adana, muazzam bir tarihi zenginliğe sahip kuşkusuz. İnsanoğlunun ilk yerleşik hayata geçtiği Neolitik Çağ’dan izler taşıyan Tebebağ Höyüğü ve birazdan bahsi geçecek olan birçok tarihi mekan, Akdeniz Bölgesi’nin en can alıcı şehirlerinden olan Adana’nın tarihi yerleri ve yapılarını sizler için derledik:
Adana tarihi hakkında; Klikya Ovası’nda, Seyhan Nehri üzerinde kurulmuş bir şehir olan Adana, ülkemizin güney bölgesinin en önemli şehirlerinden biridir. Araştırmalara göre bölgedeki ilk köklü medeniyet yerleşiminin Hititler tarafından olduğuna dair verilere ulaşılmıştır. Kaynaklar incelendiğinde şehrin adının Uru Adania, Danuna, Adanus, Adonis gibi isimlerle anıldığı görülmektedir. Bölgenin adının Adana olarak tescillenmesi ise 1878 senesinde, Osmanlı döneminde yayınlanan bir fermanla gerçekleşmiştir.
MÖ 7. yüzyıldan itibaren Çukurova ve Adana’ya İslam akınları başlamış ve bölgede İslamiyet yayılmaya başlamıştır. MÖ 1. yüzyıla gelindiğinde bölgede Roma hakimiyeti başlamıştır. MS 638 senesinde Emevilerin hakimiyetine geçen şehir, MS 1083 senesinde Anadolu Selçuklular tarafından ele geçirilmiş ve bölgedeki Türk hakimiyeti kalıcı olmuştur.
Adana’nın en ünlüleri; Taşköprü, Saat Kulesi, Varda Köprüsü bizce Adana’nın en ünlü tarihi yerleri arasında bulunuyor.
Adana gezi tavsiyesi; Adana için en önemli tavsiyemiz haziran, temmuz ve ağustos aylarında Adana’ya gitmemeniz yönünde olacaktır. Bu aylarda Adana sıcağı gerçekten çekilmiyor ve güneşe kurşun sıkan Adanalılara hak veriyoruz. Eğer mümkünse sonbahar ve ilkbahar ayları Adana gezisi için çok uygun olacaktır. Son olarak mutlaka şalgam ve kebap ikilisini bol bol yemeyi ve sokak lezzetlerine meraklıysanız şırdanın tadına bakmayı asla ihmal etmeyin. Sıcak bir zamanda gittiyseniz de bici biciyi deneyebilirsiniz ancak soğuk bir tatlı olan bici bicinin seveni olduğu kadar sevmeyeni de çok. Deneyerek siz de tarafınızı seçebilirsiniz 🙂
Daha fazla öneri için Adana’da yapılacak şeyler hakkında hazırladığımız listemize de mutlaka göz atın…
Müzekart; Adana’nın önemli tarihi yerleri için edineceğiniz Müzekart ile ziyaretinizi daha ekonomik bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz.
Burası neresi? Seyhan Nehri’nin üzerindeki konumu ve il sınırlarını aşan ünü ile öne çıkan Taş Köprü, adeta yüzyıllara meydan okuyan bir başyapıt. Roma imparatorlarından biri olan Hadrian’ın yaptırdığı düşünülen bu gösterişli yapı, merkez bölge olan Seyhan ilçesi ve Karşıyaka olarak da bilinen Yüreğir ilçesini birbirine bağlıyor. Tarihi atmosferi ile daha ilk görüşte büyüleyen Taş Köprü’ye merkezden 8A otobüs ile kolaylıkla ulaşabilirsiniz. İlk inşa edildiğinde 21 gözlü olan ancak günümüzde 14 ayaklı olarak ziyaretçilerini ağırlayan Taş Köprü, dünyanın en eski köprülerinden biri olarak da dikkat çekiyor. Taş Köprü’nün yapımına dair bulunan bilgilere ve Grekçe kitabelere Adana Arkeoloji Müzesi’nde rastlamanız mümkün.
Neden gitmeliyim? Adana‘nın en önemli tarihi eserleri arasında bulunan Taş Köprü, şehrin siluetinde en ön sırada yer alan ve şehrin simgesi olarak kabul edilen önemli bir noktadır. Bu nedenle Adana’ya gezi yapan bir gezgin mutlaka bu güzel köprüyü görmeli ve bol bol fotoğraflamalıdır.
Kaçırmayın! Adana festivalleri arasında dikkat çeken ve Taş Köprü’de gerçekleşen Tiyatro Festivali’nin güncel etkinlik takvimini takip edebilirsiniz.
Burası neresi? Varda Köprüsü olarak da bilinen tarihi Alman Köprüsü, Almanlar tarafından 1912 senesinde inşa edilmiş ve gelen ziyaretçilerine nefes kesen manzaralar vadediyor. Köprü, Adana şehir merkezine 50 km mesafede bulunan Karaisalı ilçe sınırları içinde yer almaktadır. Varda Köprüsü’nü özel kılan bir başka detay ise James Bond Skyfall filminin meşhur tren sahnesinin burada çekilmiş olması. Adana’nın tarihi yerleri listesinde ilk sıralarda olması gereken Varda Köprüsü, 200 metre uzunluğunda ve 99 metre yüksekliğe sahip.
“Varda Köprüsü’nün ismi nereden geliyor?” diye merak edenler de olabilir; Söylentiye göre inşası esnasında 21 işçinin hayatını kaybettiği köprünün yüksekliğini ölçmek için köprüden işçiler taş atarmış. Aşağıdaki işçiler de taş gelene kadar “Var daha, var daha” şeklinde seslenirmiş. Bunu duyan Alman işçiler de köprünün adını “Varda” şeklinde kısaltmış.
Neden gitmeliyim? Batı ve Doğu’nun en önemli köprüsü olarak tarihe geçen Alman Köprüsü, etkileyici mimarisi ve fotoğraf çekmek için belki de Adana’nın en önemli noktalarından biri olması nedeniyle görülmeye değer yerlerin başında gelmektedir. Özellikle tren geçtiği sırada muhteşem bir fon oluşturması, burasını dış çekimler için de çok cazip bir nokta haline getirmektedir.
Kaçırmayın! Köprüye çok yakın bir konumda bulunan Kapıkaya Kanyonu’na da uğrayıp, bu muhteşem doğa harikası güzelliği de mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz.
Burası neresi? Adeta Ceyhan üzerinde bir gerdanlık gibi salınan Misis Köprüsü, her ne kadar Varda Köprüsü ve Taş Köprü’nün gölgesinde kalmış olsa da burayı bilenler bilir… Hakikaten de Adana’daki başyapıtlardan biri olan Misis Köprüsü, 4. yüzyılda Roma İmparatoru II. Flavius Julius Costantinus tarafından inşa ettirilmiş ve 8. yüzyılda yeniden canlanmıştır. Köprü, tarih sahnesinde pek çok savaş ve çekişmeye tanıklık etmiştir ve köprü, günümüzde hala kullanılmaya devam etmektedir.
Neden gitmeliyim? Eski Adana – Halep kara yolu üzerinde yer alan Misis Köprüsü, Bizanslılar, Selçuklular ve Haçlılar arasındaki savaşlara tanıklık etmiş, depremlerden dolayı biraz hasar görmüş olsa da günümüze dek ilk günkü gibi ulaşmayı başarmış, Adana gezilecek yerler listenizin unutulmaz duraklarından olacak görkemli bir tarihi yapı.
Burası neresi? Şahmeran Kalesi, Adana il sınırları içinde yer alsa da şehir merkezine biraz uzakta, Ceyhan ilçesine 13 km mesafede bulunuyor. Kale, Ceyhan yolu üzerinde çok rahat bir şekilde görülmektedir. Kaleye çıkış için kullanılan yol biraz tedirgin edebilir.
Çukurova’nın ender yükseltilerinden birine konumlanmış olan kale, tarihsel olarak da büyük bir öneme sahip. Kale, Klikya bölgesini Haçlı seferlerinden korumak ve bölgenin ekonomik anlamda önemli bir role sahip olmasını sağlayan İpek Yolu’nun korunması için inşa edilmiştir. 12. yüzyıldan kalan yapının resmi adı Yılan Kalesi fakat Adanalılar “Şahmeran” demeyi tercih etmektedir ve bu isim, ünlü seyyah Evliya Çelebi tarafından kaleye 17. yüzyılda verilmiştir. Efsanevi Şahmeran’ın yaşadığı düşünülen Yılan Kalesi, mitolojik geçmişi ve tüm gizemi ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Binlerce yıldır nice medeniyeti beşiğinde sağlayan bu bölgenin en ön plana çıkan yapısı olan Yılan Kalesi, Adana’da görülmesi gereken tarihi yerler listenizin ilk sıralarında olmalı.
Neden gitmeliyim? Şehir merkezinden yaklaşık yarım saatlik bir yolculukla ulaşılabilen Yılan Kale, etkileyici bir görünüme sahiptir ve Adana’nın en yüksek noktalarından birisidir. Yılan Kale’de bulunan cafe ise bir şeyler yiyip içmek ve muhteşem manzaranın tadını çıkarmak için tercih edilebilecek yerlerden biri. Eğer kapsamlı bir Adana tarihi yerler gezisine çıktıysanız burasını görmeden Adana’dan ayrılmamanız gerektiğini bilmenizi isteriz.
Burası neresi? Adana’nın Feke ilçesinde yer alan ve MÖ 16. yüzyılda Hititler tarafından inşa edildiği düşünülen Feke Kalesi, yüzyıllar boyunca çok sayıda medeniyete de ev sahipliği yapmış. Şehir merkezine 125 km mesafede bulunan ve yıl boyu nefes kesen manzaralar sunan Feke Kalesi, o dönemler de İpek Yolu’nun da korucusuydu ve ticari açıdan büyük bir öneme sahipti. Kalenin giriş kapısı güney tarafında bulunmaktadır. Günümüzde kalenin restorasyon çalışmaları hala devam etmektedir.
Neden gitmeliyim? Günümüzde Feke Kalesi, şehri panoramik seyretmek isteyenlerin uğradığı tarihi bir yapı olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Kaledeki içinde hala su barındıran su sarnıçları ise burayı görmek için önemli sebeplerden biridir.
Kaçırmayın! Feke Kalesi’nin hemen alt tarafındaki Karakilise’yi de kale ziyaretiniz sırasında görmenizi öneriyoruz. Ortaçağ’da etkin bir şekilde manastır olarak kullanılmış olan yapı, MS 4 ile 5. yüzyıllarda, Bizanslılar tarafından inşa edilmiştir. Ziyaretçiler kilisenin ayakta kalmayı başarmış olan kuzey duvarını görebilmektedir.
Burası neresi? Anavarza Antik Kenti sınırları içerisinde bulunan Anavarza Kalesi kalıntılarını bizzat yerinde görmek, tek kelimeyle Adana seyahatinizin unutulmaz anlarından olacak. Hala ayakta durmayı başaran Anavarza Kalesi, ovaya oldukça hakim bir konumda, 200 metre yükseklikte arz-ı endam etmektedir. Özel aracınızla ulaşacaksanız eğer; Ceyhan – Kozan kara yolunun 28. km’sinde konumlanan Ayşe Hoca Köyü’ne sapmalı ve sonrasında da 4 km doğuya ilerlemelisiniz.
Neden gitmeliyim? Anavarza Kalesi, Çukurova’yı ayaklarının altında hissetmek ve etkileyici panoramik manzarasını seyretmek isteyenler için bulunmak bir fırsat. Kalede bulunan kilise kalıntıları ise tarihi açıdan kale bölgesini daha değerli kılmaktadır.
Burası neresi? Kalkerden meydana gelen ve bu açıdan diğer Adana kalelerinden ayrılan Kozan Kalesi, dik bir yamaç üzerindeki konumu ile de ziyaretçilerine asla unutamayacakları manzaralar vadediyor. Kale’nin ilk olarak Asurlular tarafından inşa edildiği düşünülmekle birlikte Hititlerin de yapmış olabileceği üzerinde durulmaktadır. Kozan ilçesinin tam kalbinde yer aldığı içinde kaleye çıktığınız takdirde tüm ilçeyi panoramik izleme fırsatınız olacaktır. Anavarza Kalesi’ne 40 dakikalık sürüş mesafesinde (36 km) olan Kozan Kalesi, 44 kule ve burca sahip olmakla birlikte merdivenler ile inilebilen gizli mahzenleriyle de dikkat çekiyor.
Neden gitmeliyim? Kozan Kalesi, Adana’yı korumak ve ticaret yollarının güvenliğini sağlamak üzere yapılmış kalelerin en güzel örneklerinden biridir ve muhteşem bir manzaraya ev sahipliği yapmaktadır. Kalenin çevresindeki düzenli piknik ve dinlenme alanları, düzenli yollara sahip olması gibi pek çok artısı ise Kozan Kalesi’ni şehirdeki diğer kalelerin önüne geçirmektedir.
Efsanesi: Vakti zamanında Anavarza kralının dünyalar güzeli kızına biri Türk diğeri gayrimüslim iki genç evlenmek için talip olmuştur. Kral da bu iki gençten birini tercih etmek için bu kaleye ilk suyu getiren gence kızını vereceğini söyler. Türk genç, su kemerlerini yapmış olmasına karşı suyu kaleye getiremez ve gayrimüslim genç suyu kaleye getirmeyi başarır. Kralın kızının gönlü ise Türk gençtedir. Kız, sevmediği biriyle evlenmek yerine kalenin en yüksek uç noktasından kendini atarak intihar etmeyi tercih eder.
Burası neresi? 11. ya da 12. yüzyılda inşa edildiği düşünülen Dumlu ya da Tumlu Kalesi, Çukurova Dağ Kaleleri olarak adlandırılan kategoride bulunuyor. Ceyhan ilçe merkezine sadece 17 km uzaklıkta bulunan Dumlu Kalesi’nin at nalı görünümlü, tam tamına 8 adet burcu vardır ve kalenin çevresi 800 metre genişliğindedir. Kale, 75 metre yüksekliğe sahip, sert kalker yapısıyla dikkat çeken bir tepe üzerinde konumlandırılmıştır. Kalenin içinde 3 farklı yan girişin olmasının yanı sıra Adana – Kozan yolu üzerinden kolaylıkla ulaşım sağlanabiliyor.
Dumlu Kalesi etkileyici bir yer ancak kaleye ulaşım konusunda atletik bir yapıya sahip olmanız gerekiyor. İçine girmek ise pek mümkün değil. Bu nedenle burayı ziyaret etmek isteyenler için zorlu bir yolculuk olacağı kesin.
Neden gitmeliyim? Dumlu Kalesi, Anavarza Kalesi ve Yılan Kale ile bölgenin en önemli kalelerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle fiziksel yeterliliği olan ziyaretçilerin mümkünse bu kaleyi de görmelerini öneriyoruz.
Burası neresi? Kozan ilçe merkezinin yaklaşık 12 km kuzeyinde yer alan Karasis Kalesi’nin inşa tarihi Milattan Önce 3. yüzyıla kadar uzanıyor. Kale, denizden yaklaşık 1000 metre yükseklikte bulunmaktadır. Karesis Kalesi, İmparator Seleukos Nikator tarafından askeri amaçlı yapılmış ve bölgeye güneyden gelebilecek tehlikelere karşı kontrol sağlanmıştır. Tarih boyunca pek çok medeniyete kucak açmış Karasis Kalesi’ni görmeden Adana seyahatinizi sonlandırmamalısınız.
Kaleye ulaşmak için iki farklı yol seçeneği bulunmaktadır: Bunlardan biri Kozan-Feke yolunun Kozan çıkışında bulunan petrolden çıkarak 10 km’lik bir yolu takip etmektedir. Diğer seçenekte ise Dağılca Mesire Alanı’ndan doğu istikametinde 8 km’lik bir yolu takip etmektedir.
Neden gitmeliyim? Akdeniz Bölgesi’nde eşine rastlanamayacak büyüklükte, geçmişin en önemli askeri üslerinden biri olması nedeniyle Adana gezisi için listeye Karasis Kalesi’ni de eklemeniz gerektiğini düşünüyoruz.
Burası neresi? Heybetli dağlara sırtını yaslamış, ilk görüşte kaya içine oyulmuş devasa bir yapıyı andıran Meydan Kalesi en çok da ilgi çekici konumu ile öne çıkıyor. Kalenin yapılış tarihi tam olarak bilinmemektedir ancak 12-13. yüzyıllarda inşa edildiği düşünülmektedir. Kalenin bulunduğu noktanın rakımı ise 1500 metreden fazladır. Kızıldağ Yaylası’na 5 km mesafedeki Meydan Kalesi’nin burçları ise yarım ay şeklinde ve kesinlikle fotoğraflamaya değer ve şüphesiz Adana’nın tarihi yerleri arasında da önemli bir yere sahip.
Neden gitmeliyim? Meydan Yaylası’na yakın bir konumda bulunan Meydan Kalesi, muazzam doğa manzarası ile kesinlikle görülmeye değer.
Burası neresi? Taş Köprü’nün Seyhan ayağında konumlanan ve Adana’nın sembolik yapılarından biri olan Sabancı Camii, Sabancı ailesinin yaptırmış olduğu camiyi çevreleyen Merkez Park da özellikle yerlilerin sıklıkla tercih ettiği bir dinlence noktası oluyor. Cami, Sabancı ailesinin katkıları ile 1998 senesinde ibadete açılmıştır. Adana Merkez Parkı’nın güney kesiminde yer alan Sabancı Camii, tam tamına 28.500 kişiye aynı anda ibadet yapma imkanı tanıyor. Toplamda 58.900 metrekarelik bir alanda inşa edilen cami, 12.900 metre gibi etkileyici bir kapalı alana sahiptir.
Sabancı Camii, İslamiyet’le ilgili simgeleriyle de dikkat çekmektedir. Caminin 5 kubbesi İslam’ın 5 şartına, 6 minaresi ise İman’ın 6 şartına işaret etmektedir. 99 metre uzunluğundaki 4 minareye sahip olması Allah’ın 99 ismini, ana kubbede bulunan 40 pencere ise Hz. Muhammed (SAV)’in peygamberliğe eriştiği yaşı ifade etmektedir. Bunun yanı sıra 4 kubbenin 4 halifeyi, 32 metre çapındaki ana kubbenin 32 farzı, avludaki 28 kubbenin ise Kuran-ı Kerim’de adı geçen 28 peygamberi işaret ettiği belirtilmektedir.
Neden gitmeliyim? Mimari özellikleri itibariyle de en çok da Mimar Sinan’ın “ustalık eserim” dediği Edirne Selimiye Camii’ne benzetilmektedir. Cami, ülkemizin ve Ortadoğu’nun en büyük camisi olma özelliğine sahiptir.
Burası neresi? Genellikle Ramazanoğulları Camii olarak adlandırılan Ulu Camii, Adana’nın merkez ilçesi olan Seyhan sınırları içerisinde bulunuyor. Sabancı Merkez Camii’nden sonra Adana’nın en büyük camisi olma unvanına sahip Ulu Camii, Memlük ve Selçuklu mimarilerinden izler taşımakla birlikte inşa tarihi 1541 yılına kadar uzanıyor. Cami, 34,50×32,50 ebatlarında, yaklaşık olarak bir kare planıyla inşa edilmiştir.
Ramazanoğulları (Ramazanoğlu Halil Bey’in oğlu Piri Mehmet Paşa) tarafından yaptırılan Ulu Camii, o dönemlerden günümüze ulaşan ve ilk günkü gibi duran nadir yapılardan… Caminin ilk olarak küçük bir mescit olarak yapıldığı ancak beyliğin büyümesiyle daha büyük bir ibadethane ihtiyacından dolayı büyütüldüğü tahmin edilmektedir.
Neden gitmeliyim? Ulu Camii, bizce Adana’nın en önemli tarihi eserleri arasında bulunmaktadır. Şehrin çarşı kısmında bulunması nedeniyle ulaşım konusunda da zahmetsiz bu güzel camiye mutlaka zaman ayırmalısınız.
Adana Ulu Camii Efsanesi: Efsaneye göre Ramazanoğlu Beyi bir rüya görür ve rüyasında bir cami yaptırması yönünde talimat verilmiştir. Bey, bu rüyanın ardından Ulu Camii’nin yapılmasını ister. Caminin inşası esnasında tekrar camiyle ilgili bir rüya görür ve bu sefer oğlunun kanını camiye akıtması istenir. Bunu da yapmak için ustalara oğlunu emanet eder ve kurban etmelerini ister. Ustalar Bey’in oğlunu kurban edemeyince yoldan geçen bir garip çocuğu kurban ederler. Yıllar sonra Bey, oğlunun ölmediğini öğrenince ustaları yanına çağırır ve durumun aslını anlatmalarını ister. Ustalar da durumu anlatınca Bey “Adana, garipler şehri olacak” der. Adana’nın bu kadar göç alması ve garibanlara ekmek kapısı olması bu efsaneye bağlanmaktadır.
Burası neresi? Hasan Kethüda olarak da adlandırılan Hasan Ağa Camii’nin, 1558 senesinde inşa edilmiş olmasına rağmen halen daha ilk günkü gibi duran kısımları bulunuyor. Cami Ramazanoğulları döneminde inşa edilmiştir ancak büyük oranda Osmanlı mimarisinin izlerini taşımaktadır. Camide yılların vermiş olduğu yorgunluk izlerini silmek için 2004 yılında restorasyon çalışmaları da gerçekleştirilmiştir. Geniş bir avlusu bulunmaktadır. Sarıyakup Mahallesi ile 8. Sokak arasında yer alan Hasan Ağa Camii’nin mimari özellikleri ise Osmanlı dönemini yansıtıyor. Sanatsal ve mimari yönden Adana’daki diğer camilerden ayrılan Hasan Ağa Camii’ne yürüme mesafesindeki Yağ Camii’ni de ziyaret edebilirsiniz.
Burası neresi? Tarsus Kapısı adı verilen bölgede bulunan Kemeraltı Camii, 1548 senesinde bir hayırsever tarafından yaptırılmış ve yaptıran kişinin Hacı Mustafa Bey olduğu düşünülmektedir. Özler Caddesi ve Abidin Paşa Caddesi’nin kesişiminde; Küçük Saat Meydanı’nın ise tam köşesinde bulunan Kemeraltı Camii, merkezi konumu ile de Adana’nın tarihi yerleri gezisine çıkan ziyaretçilerin ilk uğradığı yerlerden oluyor. Cami, günümüzde ibadete açık bir şekilde ziyaret edilebilmektedir.
Neden gitmeliyim? Cami, klasik bir Osmanlı cami mimarisi örneğidir. Caminin yapıldığı yıllarda yanında bir medresenin de inşa edildiği söylenmektedir ancak medreseden günümüze herhangi bir iz ulaşmamıştır. Medreseye ait kitabe ise Adana Müzesi içinde korunmaktadır. Camiye ait özellikle süslemeler günümüze ulaşamamıştır.
Burası neresi? Eski Belediye Caddesi’ndeki Büyük Çarşı’da bulunan Yağ Camii, her ne kadar küçük olsa da mimari detayları ile dikkat çekmeyi başarıyor. Bu ismi almasının sebebi ise geçmişte cami kapısının önünde yağ pazarının kurulmuş olması. Evliye Çelebi’ye göre ise caminin ismi “Eski Camii” olmuştur. Tabii çok çok eskiden buranın bir kilise olarak hizmet verdiği ve sonradan camiye çevrildiğini de ekleyelim. Cami, Saint Jacques isimli kişinin adına yaptırılmış bir Ermeni kilisesi iken 1501 senesinde Ramazanoğlu Halil Bey’in isteği üzerine cami olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Neden gitmeliyim? Yağ Camii, gösterişten uzak ve sade yapısıyla İslamiyet’in tam da emrettiği şekilde, tevazu içinde ziyaretçilerini kabul etmektedir. Yağ Cami, Adana’nın en önemli buluşma noktalarından ve simge yapılarından biri olarak kabul edilmektedir. Özellikle alışveriş noktalarına yakınlığı nedeniyle insanların sıklıkla uğradığı bu eşsiz camiye mutlaka zaman ayırmanızı öneriyoruz.
Burası neresi? Tam bir film platosu edasında olan Anavarza Antik Kenti, bu bölgenin en çok ilgi gören yapısı Anavarza Kalesi’nin kalıntıları ile ören yerleri turunuza hızlı bir başlangıç yapabilirsiniz. Çok önemli bir tarihin yattığı Anavarza bölgesi, günümüzde büyük oranda yer altında keşfedilmeyi beklemektedir. Kentin adı çeşitli kaynaklarda Anazarbos, Anazarba, Anazarbus gibi farklı isimlerle anılmaktadır. Anavarza Antik Kenti’nin geçmişinin MÖ 1. yüzyıla kadar dayandığı tahmin edilmektedir.
Kentte özellikle Helenistik dönemle Bizans ve Roma dönemine ait izlere sıklıkla rastlanmaktadır. Şehir Klikya bölgesi için çok önemli bir yere sahipti ve neokoros ve metropolis unvanlarını almıştır. Giriş kapısından içeri girdiğiniz sizi karşılayan 2700 metre uzunluğa ve 34 metre genişliğe sahip yol antik dünyadaki en büyük ve tek duble yol olma özelliğine sahiptir. Pek çok önemli geçiş törenin gerçekleştiği yol üzerinde 7.000’in üzerinde sütunun olduğu tahmin edilmektedir.
Neden gitmeliyim? Muhteşem bir giriş kapısına sahip olan Anavarza Antik Kenti, sahip olduğu Anavarza Kalesi ve diğer güzellikleri ile keşfedilmeyi bekliyor. Antik kentin giriş kapısı ise, şimdiye kadar belki de hiçbir ören yerinde karşınıza çıkmayacak kadar etkileyici.
Kaçırmayın! Ceyhan – Kozan kara yolu üzerinde konumlanan Anavarza Antik Kenti’nin yakınındaki Ayşe Hoca Köyü’nde mükellef bir köy kahvaltısı yapmayı da ihmal etmeyin.
Burası neresi? Adana’nın Aladağ ilçesinde yer alan ve antik kent meraklılarına sıra dışı bir deneyim yaşatacak olan Akören Ören Yeri, ucu bucağı görülmeyen ova tepelerinden birinde konumlanıyor. Harabelerin bulunduğu bölgeler Akören I ve Akören II olarak ayrıldığı için tamamını gezmek adına en az yarım gününüzü ayırmanız gereken bir yer.
Neden gitmeliyim? Akören beldesinin yaklaşık 2 km üzerinde kalan Gövören olarak da adlandırılan Akören I’de Bizans Dönemi’nden kalma bir kilise ve antik kalıntılara; beldenin doğu kesiminde yer alan ve Kayabaşı olarak da bilinen Akören II’de ise mezar odaları, kilise kalıntıları vb. görebilirsiniz. Akören I’de bulunan kilise üzerinde yazan 572 tarihi kentin geçmişiyle ilgili bizlere ipucu vermektedir. Akören II’deki mezar odalarında bulunan yazıtlarda ise bu bölümün MS 172 senesinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
Burası neresi? Araplardan Romalılara, Osmanlılardan Bizanslılara kadar pek çok medeniyetin ev sahibi olan Misis Antik Kenti ve Misis Köprüsü’nin tarihinin Milattan Önce 12. yüzyıla uzandığında dair arkeolojik buluntular bulunuyor. Kentin, Truva’da savaşmış önemli kişilerden biri olan Mospos tarafından kurulduğu düşünülmektedir. Kent, geçmişte Hititlerden Osmanlıya kadar sayısız topluluk tarafından yönetilmiş ve geçmişte her zaman bir cazibe merkezi olmayı başarabilmiştir.
Antik kent, Adana’nın 27 km doğusunda yer almaktadır. Su sarnıcı, kervansaray, kubbeli kale, kilise vb. kalıntılara rastlayacağınız Misis Antik Kenti’nde yapılan arkeolojik eserleri ise Adana Arkeoloji Müzesi’nde görebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunması ve bir geçit özelliği taşıması nedeniyle Misis Antik Kenti, Adana’nın antik kentleri içinde tarihi açıdan çok önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle bu değerli ören yerini ziyaret etmenizi ve kentin tarihi dokusunu damarlarınızda hissetmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Adana’nın yaklaşık 40 km doğusundaki Sirkeli Höyüğü’ne ulaşmak için Misis – Ceyhan kara yolunu kullanmanız gerekmektedir. Ceyhan Nehri’nin yanı başında yer alan Sirkeli Höyüğü, 30 metre yüksekliğe ve 300 metre genişliğe sahip. Kaya kabartmalarının olduğu höyük, Yılan Kalesi’ne de yakın bir mesafede bulunuyor. Kentte gerçekleştirilen kazılar neticesinde burasının Lawazantiya isimli geçmişteki en önemli ticaret ve kültür merkezlerinden birisi olduğu yönündeki düşünceler güçlenmektedir. Bölgedeki ilk yerleşimin Kalkolitik döneme (MÖ 5000) dayandığı düşünülmektedir.
Burası neresi? Adana’nın binlerce yıllık geçmişine ışık tutan başlıca müzelerden biri de Roma, Yunan, Bizans, Hitit, Osmanlı ve Selçuklulardan kalma eserlerin sergilendiği Adana Arkeoloji Müzesi. Bunun yanı sıra Fenike, Asur ve Ermeni medeniyetlerinden kalma eserlere de denk gelmeniz mümkün. Müze eserlerine göz atarken, Neolitik, Kalkolitik, Bronz, Proto-Hitit, Hitit, Yunan, Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı dönemlerine doğru zamanda yolculuğa çıkmanız kaçınılmaz.
Burası, 1924 yılından bu yana tarihin en önemli kaynak noktalarından biri olmuştur ve ülkemizdeki en eski müzelerden biridir. Adana ve çevresinden toplanan eserler ilk olarak polis dairesinde toplanmıştır. 1928 senesinde ise Halil Kamil Bey müze müdürü olarak atanmış ve eserler şu anda yıkılmış olan Cafer Paşa Camii’nde sergilenmeye başlanmıştır. 5 Ocak 1972 senesinde ise kendi binasında ziyaretçilerini kabul etmeye başlamıştır. Müze, 18 Mayıs 2017 senesinden bu yana yeni müze binasında ziyaretçilerini ağırlamaktadır.
Neden gitmeliyim? Türkiye’nin en eski 10 müzesi listesine de adını yazdıran Adana Arkeoloji Müzesi’nde Tarsus-Gözlükule, Mersin-Yümüktepe, Milis, Karatepe, Soğuksutepe gibi arkeolojik kazı çalışmaları sonucu elde edilen eserler sergileniyor. Müzeyi hakkıyla ziyaret etmek için yaklaşık 1,5 saat gibi bir zaman dilimine gerek olduğunu da belirtmemiz gerek.
Burası neresi? 15 Mart 1923 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk’ün eşi ile ziyaret ettiği Adana’da konakladığı yer günümüzde Atatürk Müzesi olarak hizmet veriyor. Ramazanoğullarından Suphi Paşa’ya ait olan bu tarihi konakta her yıl Atatürk’ün Adana’ya gelişi de resmi törenle kutlanıyor. Seyhan Caddesi üzerinde konumlanan ve merkezden rahatlıkla ulaşım sağlayabileceğiniz Atatürk Müzesi, Bakanlık tarafından “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” olarak kabul görmüş. Müzenin alt katındaki çalışma odası, kütüphane; üst katındaki sofa, yatak odası, çalışma odası, basın odası, mücahitler odası vb. odaları gezebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Atatürk’e dair pek çok detayla şekillendirilen odalar, sizi adeta o döneme götürmekte ve Atatürk’ü yanıbaşınızda hissedebiliyorsunuz. İşte bu nedenden ötürü Atatürk Evi kesinlikle Adana gezi planı içinde yer alması gereken önemli duraklardan biri.
Burası neresi? Bir diğer adıyla Eski Müze’de zamanında Toroslar’da ve Çukurova köylerinde yaşan Türkmen ve Yörüklerin kültürlerinden izler taşıyan çok sayıda paha biçilemez eşyaya ev sahipliği yapıyor.
Müze, 1845 senesine tarihlenmiş ve terkedilmiş bir kilise binasında yer almaktadır. Kilise, 1972 senesine kadar etnografya ve arkeoloji müzesi olarak hizmet vermiştir. Bu tarihte arkeolojik eserler için yeni bir müzenin açılmasının ardından yaklaşık 10 yıllık bir restorasyon çalışmasıyla 1983 senesinde sadece etnografik unsurların sergilendiği bir mekan haline dönüştürülmüştür.
Neden gitmeliyim? Müzenin bahçesinde sülüs, küfi ve nesih hatla yazılmış olan kitabe ve mezar taşları sergilenirken, müzenin kuzey ve güney kısımlarında ise 17. yüzyıldan kalma kadın ve erkek mezar taşları bulunuyor. Aynı zamanda Türk – İslam eserlerine de denk geleceğiniz Adana Etnografya Müzesi’ndeki temel bölümler ise şöyle; el dokuma ürünleri ve kilim örneklerinin yer aldığı Istar Bölümü, Yörük Çadırı, Şark Odası, Panolar ve Vitrinler.
Burası neresi? Adana – Ceyhan arasında; tarihi İpek Yolu üzerindeki Misis Mozaik Müzesi’ne ulaşmak için Adana merkezden yaklaşık yarım saatlik bir yol gitmeniz gerekiyor. Erken Roma Dönemi’ne ait, genelinde hayvan ve bitki türlerinin tasvir edildiği mozaikleri görebileceğiniz müzede 1959 yılından beri ziyaretçilerini ağırlamıştır. Müzedeki eserler, günümüzde Adana Müzesi içinde sergilenmektedir.
Burası neresi? 2015 yılında ziyarete açılan Adana Kuru Köprü Anıt Müzesi, tarihi holü, Geleneksel Adana Evi canlandırma odaları ve mimari özellikleri gibi detayları bizzat görebileceğiniz, ilginç konseptli bir müze. Hayata geçirilen proje, Etnografya Müzesi’yle iç içe bir şekilde bulunmaktadır. Adana tarihine ışık tutan ve farklı bir akış açısı ile bakmanızı sağlayan Adana Kuru Köprü Anıt Müzesi ve Geleneksel Adana Evi’ni dilerseniz bir rehber eşliğinde de gezebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? “Geçmişteki Adana evleri nasıldır?” diye merak edenlerin merakını sonuna kadar giderecek bu keyifli evi mutlaka görmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Adana’nın simge yapıları arasında olan Büyük Saat, 1881-1882 yılları arasında kesme taş ile inşa edilmiş ve tam tamına 32 metre yüksekliğe sahiptir. Kule, “Adana’nın tarihi yerleri nelerdir?” sorusu için de ilk akla gelecek cevaplardan biridir. Kulenin yapımına Vali Ziya Paşa başlamış ancak tamamlanması Vali Abidin Paşa tarafından gerçekleştirilmiştir. Oldukça sağlam bir şekilde inşa edilen kule, birçok badireler atlatmasına karşın sapasağlam bir şekilde ayakta kalmayı başarabilmiştir. Özellikle gece ışıklandırmaları ile daha da gösterişli bir hal alan Büyük Saat şehir merkezinin çarşı bölümünde konumlanıyor.
Neden gitmeliyim? Büyük Saat Kulesi, Adana’nın tarihi bölgesinde yer alan önemli yapılardan biridir. Kule, şehrin siluetinde de özel bir yere sahiptir. Kule, aynı zamanda Osmanlı dönemindeki en uzun saat kulesi olma özelliğine de sahiptir ve günümüzde de Türkiye’nin en uzun saat kulesi Adana’daki bu etkileyici kuledir.
Kaçırmayın! Büyük Saat Kulesi civarına geldiğinizde civardaki salaş ciğercilerden mutlaka ciğer yemenizi ve Bakırcılar Çarşısı’nı ziyaret etmenizi öneriyoruz. Zaten Adana’nın en merkezi yerinde olmasından dolayı toplu taşıma ile de çok kolay bir şekilde kulenin olduğu noktaya ulaşabilirsiniz.
Burası neresi? Daha girerek kapısı üzerindeki oyma taş işçiliği ile sizi sizden alacak olan tarihi Çarşı Hamamı, Büyük Saat Kulesi’nin tam karşısında yer alıyor. Ulu Camii’ni de yaptıran, Ramazanoğullarından Piri Paşa’nın 1529 senesinde inşa ettirdiği Çarşı Hamamı’nın kuzey ve güney duvarlarındaki işçiliği de mutlaka incelemelisiniz.
Neden gitmeliyim? Günümüzde halen daha hizmete açık olan hamam, yarım gün erkeklere, yarım gün de kadınlara hizmet veriyor. Eğer siz de tarihi bir hamamda temizlenmek ve hamam keyfi yapmak isterseniz Tarihi Çarşı Hamamı’nı ziyaret edebilirsiniz ancak çok fazla bir beklentiye girmezseniz hayal kırıklığı yaşama ihtimaliniz de azalacaktır.
Burası neresi? Adana’nın tarihi yerleri Anadolu’nun birçok bölgesi gibi sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış bir yer. Kazancılar Çarşısı’na 10 dakika yürüme mesafesinde bulunan bu ilginç isimli kilise, esasında tipik bir İtalyan Katolik Kilisesi. 1880’li yıllarda St. Paul adına inşa edilmiş. Kilise, 1915 senesine kadar bölgedeki Ermeni cemaat tarafından ibadet için aktif olarak kullanılmıştır. Bölgede bulunan Katolik ve Protestan cemaat günümüzde de kilisede ibadetlerini gerçekleştirmektedir ve Adana kiliseleri içinde en aktif olarak kullanılan kilisedir.
Adının neden “Bebekli” olduğuna gelince: Kilisenin üzerinde, çok da şaşırmayacağınız gibi Meryem Ana heykeli bulunuyor. Elinde tuttuğu yaklaşık 2.5 metrelik tunç heykeli bebeğe benzetilmiş ve bundan ötürü bölge halkı tarafından bu şekilde isimlendirilmiştir.
Burası neresi? Hem Kayalıbağ hem de Tepebağ mahallelerindeki geleneksel mimarilerin izlerini taşıyan tarihi Adana evlerini birebir görmek, fotoğraflamak ve bu mahallede Adana’nın kültürel zenginliklerini keşfetmek, kuşkusuz Adana’nın tarihi yerleri turunuza renk katacak. Genelinin kerpiçten yapılma ve tek katlı olduğu Adana evleri, aynı zamanda Tepebağ Evleri olarak da adlandırılıyor. Yığma ve ahşap karkas sistemde inşa edilmiş olan geleneksel Adana evlerinin bir kısmının içini de gezebilirsiniz.
Burası neresi? Adana – Halep kervan yolu üzerindeki stratejik konumu sayesinde tarih boyunca büyük bir öneme sahip olan Kurtkulağı Kervansarayı, Ceyhan ilçe merkezinin yaklaşık 12 km güneydoğusunda konumlanıyor. Kervansarayın 17. yüzyıldan kaldığı düşünülmektedir. Dikdörtgen bir planla inşa edilen yapı 45,75×23,60 ebatlarındadır. Kervansarayın sağ kısmında bulunan odaların bir yeraltı yoluna açılıyor olması ise geçmişte kervansarayın konaklama dışında başka amaçlar için de kullanıldığını düşündürtmektedir. Kurtkulağı beldesine bağlı olan bu tarihi kervansarayın tüm cephelerini, iç ve dış bedenlerini detaylı olarak incelemenizi şiddetle tavsiye ediyoruz.
Neden gitmeliyim? Kurtkulağı Kervansarayı, Adana il sınırlarındaki Osmanlı’ya ait en önemli yapılardan biridir.
Eğer sizin de Adana’da mutlaka görülmesi gereken tarihi yerler listemize eklememizi istediğiniz maddeler varsa bizimle yorum kısmından düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…
Yorumları Gör
Merhabalar, sayfanızdaki Gün ışında olan Adana’nın fotoğrafınız çok beğendim. Acaba instagramda paylaşabilir miyim. Foto sizden geldiğini yazabilirim ????
Saygılarımla,
Mildred UĞUR
Merhaba Mildred Bey;
Kaynak gösterdiğiniz sürece herhangi bir problem olmayacaktır.