Aachen’e gitmeyi düşünüyorsanız yeni ve benzersiz yerler keşfetmek için sabırsızlanıyor olmalısınız. Aachen gezilecek yerler içinde tarihi anıtlar, doğal mekanlar, eğlenceli bölgeler, tavsiye üzerine gideceğiniz sürprizler var.
Aachen Dom Katedrali, Avrupa’nın mimari, tarihsel ve dinsel açıdan en ilham verici binalarından biridir. Büyük İmparator Charlemagne tarafından inşa edilen katedral Almanya’nın en önemli hazinelerinden bazılarına sahip. Ayrıca 30 Alman kralı burada taçlandırıldı. Dini liderler ve krallar öldükten sonra Aachen Katedrali’ne gömülürdü.
Spa merkezleri sizin için olmazsa olmaz ise Carolus Thermen Bad tam size göre. Dünyanın en iyi spa merkezleri arasında gösterilen bu yer inanılmaz derecede ekonomik. Sodyum, klorid ve hidrojen karbonatının verdiği minareller hastalıklara iyi geliyor.
Bu görkemli saray hem sivil yönetim merkezine hem de Alman impartorluğunun büyük kutlamalarına hizmet vermek için inşa edilmiş. Zaman içinde Flaman salonları için bir model haline geldi. İkinci Dünya Savaşı sırasında ağır hasarlar almış ancak her seferinde daha iyi biçimde onarılmış.
Çikolata seven yerli ve yabancılar Aachen West Tren İstasyonu’nun yakınında bulunan Lindt’in Evi’ne gelirler. Bu fabrika mağazası size cennetten tatlar sunacak. Daha iyisi ise, perakende satış mağazalarından yüzde 25-30 civarı daha ucuz alışveriş yapılıyor. Aklınıza gelebilecek her çeşit çikolatayı burada bulacağınızdan emin olabilirsiniz.
Aachen termal kaplıcaları ile ünlüdür. 1827’de 266 metre uzunluğunda neo-klasik bir bina inşa edilmiş. Ortasında termal su pompalayan iki çeşme dikkat çeker. Zengin mineraller ve kükürtlü su daha binaya gelmeden önce bile kokusunu dışarıya verir. Buradan su içen bazı ünlü isimler sarhoş olmuş. Bunlar; Büyük Peter, Büyük Frederick, Giacomo Casanova ve George Frideric Hansel’dir. Nisan ve Eylül ayları arasındaki Pazar günleri büyük salonda Latin dans performansları düzenlenir.
Bu dokuz dönümlük hayvanat bahçesinde 200 türü kapsayan 1000 canlı yaşar. Maymun, zebra, vaşak, çita, antiloplar ve devekuşları bunlardan bazılarıdır. Çoğu hayvanat bahçesinden farklı olarak, Tierpark’ta tüm hayvanları beslemek yasak değil. Tierpark’ın amacı hayvanlarla bağlantı kurmamıza yardımcı olmak. Hayvanat bahçesindeki yetkililerden yem alıp, beslemenin yasak olmadığı hayvanların yanına gidebilirsiniz. Eğer yanınızda çocuk varsa kesinlikle bundan zevk duyacaktır.
Bu müze 18. ve 19. yüzyıllarda Aachen’de ne kadar gösterişli bir yaşam tarzının olduğunu anlatıyor. Yapı mimarisi Barok ve Rokoko karışımıdır. Dış cephesi de güzel olan binanın asıl cazibesi iç dekorasyonda. Mutfağı, çinileri, mobilyaları, müzik aletlerini, tabloları, fayans odasını ve manzara odasını görmenizi tavsiye ederiz.
13. yüzyılın sonlarında Batı Avrupa’nın en güçlü şehir kapılarından biriydi. Bununla beraber, orjinal şehir surlarından kalma iki kapıdan biridir. Yıllar içinde asker kışlası, evsizlerin barınağı ve pansiyon olarak kullanıldı. Buradaki asker heykelini de görmeyi unutmayın.
Opera, tiyatro, bale ve müzik Aachen Tiyatrosu ile buradaki halka tanıtıldı. Geziniz sırasında bir gösteriye denk gelemeseniz dahi sadece binaya bakmak bile hayranlık uyandıracaktır.
14. yüzyıldan kalma bu kapıya, Aachen’in bağımsız olduğu zamanlarda asker yerleştirildi. Bugün Alman gençliği ve izci grupları tarafından kullanılıyor. Kemerden geçmekten başka yapacak bir şey yok. Üstteki heykele dikkat edin 🙂
Aachen’in güzel manzaralarından biridir. Deniz seviyesinden 264 metre yükseklikteki bölgede gözetleme kulübeleri de dikkat çeker. Neolitik Çağ’dan kala bu yere uğramanızı tavsiye ederiz.
Modern sanat müzesidir. Müze binası bir zamanlar şemsiye fabrikasıydı. 1928’de Bauhaus tarzında inşa edilmiştir. Burada sergilenen bazı özel eserler Amerikan pop art ve fotogerçekçiliktir. Ayrıca, 1960’lardan günümüze kadar Avrupa sanatının dönüşümünü ve gelişimini sergiliyor. Zaman zaman çağdaş ve yerel sanatçıların sergileri de yapılır.
Barthold Suermondt 105 kişisel eserini şehre bağışladığında müze inşası başladı. Daha sonra Irene ve Peter Ludwig de koleksiyonlarının önemli bir bölümünü müzeye verdi. Müze binasının planında Venedik Sarayı’ndan esinlenilmiştir.
Bu ürpertici uzun, keskin dişli ve pullu cildi olan buzağı heykeli Aachen’in sembollerinden biridir. Bahkauv hakkında yerliler çeşitli söylentiler çıkarmış. Gece avlandığı, ortalıkta dolaştığı dilden dile aktarılarak bugünlere gelmiş. Orjinal metal çeşmesi İkinci Dünya Savaşı’nda parçalanmıştı. 1967’de tekrar yapılan heykelin kuyruğundan su akmaya devam ediyor.
Merak uyandırıcı ögelerle desteklenen müze gazetenin tarihini anlatıyor. Yazılı basına ilgi duyan biriyseniz mutlaka görmelisiniz.
Genç ve öğrenciler arasında oldukça popüler bir bardır. Samimi ve güler yüzle hizmet herkesi memnun ediyor. Kahvaltı veya öğle yemeği için Molkerei’yi tercih edebilirsiniz. Akşam ışıkları DJ parçalarıyla beraber atmosferik bir ortam oluşturuyor.
Aachen üniversite kentidir ve öğrencileri bu caddeyi çok sever. Sevimli küçük cadde kafeler, barlar ve restoranlarla doludur. Geçimini buradan sağlayan Alman, Türk, İtalyan öğrenciler var. Gününüzü bir kokteyl ile bitirmek isterseniz doğru adres burası.
Sadece yüzme havuzları turistik çekim gücü sağlamaz. Ancak bu sadece yüzme havuzu değil. Art Noveau salonunda 1920’li yıllardaki Almanya’yı çağrıştıran muhteşem bir 100 yıllık tarihi banyo var. Merak uyandırıcı değil mi? Günümüzde spor kulüpleri ve halk tarafından da kullanılıyor.
Cafe Madrid orta yaş kesim üstüne hitap eden bir mekan. Diğer mekanlara göre biraz lüks olduğunu söylemeliyiz. Kahvaltı, brunch ve öğle yemeği için tercih edilir.
Avrupa tarihinin en eski ve en önemli hazinelerinden biri olan yer, Ortaçağ döneminden kalma geniş ve çeşitli bir Roma antik koleksiyonuna ev sahipliği yapar. Burada tutulan kilise yapıtları, geçmiş Avrupa dünyasına göz kırpıyor. Katedral bölümü Aachen’in Roma Katolik Piskoposluğunun bir parçasıdır ve Almanya’da UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde listelenen ilklerden biridir. Burada rahatlıkla birkaç saat geçirebilirsiniz.
Granusturm aslında Charlemagne’deki imparatorluk sarayının parçası olarak inşa edilmiş bir anıt. Yaklaşık 20 metre yüksekliğindedir ve 8.85 metre genişliği vardır. Günümüzde ziyaret alan tarihi yapılardandır.
Mimar Adam Franz Friedrich Leydel, 1825’te bu tarihi çeşmeyi tasarlamış. Altın kadınlar güneş ışınları üzerine vurunca ışıl ışıl parlar. 2008’de geniş kapsamlı bir yenileme süreci yaşadı ve ardından popülaritesi daha da arttı.
Aachen’den arabayla sadece 10 dakikada Belçika, Almanya ve Hollanda sınırlarının birleştiği nokta olan Dreilandereck’e gidebilirsiniz. Burada 3 saniyede üç ülke gezebiliyorsunuz 🙂 Hollanda sınırları içinde en yüksek yer olan Dreilandereck öz çekimler için harika ortam sunuyor. Kafeler, hediyelik eşyalar, ağaçlı yollar arasında dolaşmak size her şeyi unutturacak.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…