Toplamda 8 ilçesi bulunan şehir, pek çok doğa güzelliklerine ve tarihi miraslara ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle ülkenin çok önemli mağaralarına sahip kentte, Karadeniz’in harika plajları da yer almaktadır. Bunca güzelliğe ev sahipliği yapan Zonguldak’ın tarihi yerleri ile keyifli bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?
Zonguldak tarihi hakkında; Kömür etrafında gelişen bir şehir olan Zonguldak, bu konuda Türkiye’nin de en önemli şehri konumunda bulunmaktadır. Bu durum geçmişte de böyleydi, günümüzde de bu şekilde…
Zonguldak’ın tarihine göz gezdirdiğimizde şehrin Dorlar tarafından MÖ 500’lü yıllarda kurulduğu düşüncesi güçlenmektedir. Şehrin adı ilk kurulduğunda “Mariandyn” olarak belirlenmiştir. Aynı dönemlerde Megara ve Boiotia toplulukları şehrin ismini Herakleia Pontika olarak değiştirerek güçlü bir Yunan kolonisi ile bölgede hakimiyet kurmuştur. Şehrin adı zamanla “Ereğli” ismine doğru evrilmiştir.
MÖ 2. yüzyılda şehirde Bitinya Krallığı’nın egemenliği ortaya çıkmıştır. Ardından sırayla Romalılar, Bizanslılar, Cenevizliler ve Osmanlılar şehirde hakimiyet kurmuştur. Osmanlı zamanında şehir “Bender-i Ereğli” olarak anılmıştır. Zengin kömür rezervleri nedeniyle şehir, I. Dünya Savaşı’nda stratejik açıdan büyük öneme sahipti ve özellikle Fransızların ağır baskısı altında kalmıştır. Buna karşın bölge halkının büyük direnişi sayesinde şehir 18 Haziran 1920 tarihinde düşman işgalinden kurtarılmıştır.
Zonguldak’ın en ünlüleri; Zonguldak’a geldiğinizde Ereğli Müzesi ve Maden Müzesi’ni mutlaka görmenizi öneriyoruz. Bastoncular Çarşısı ise tarihi bir zanaat olan bastonculuk ile ilgili gözlemler yapmak için ziyaret edilebilir.
Zonguldak gezi tavsiyesi; Zonguldak tarihi değerlerinin yanı sıra doğal güzellikleri ile de görülesi yerler arasında bulunuyor. Özellikle mağaraları mutlaka listenizde dahil etmelisiniz. Gökgöl Mağarası, Cehennemağzı Mağaraları, Sofular Mağarası, Cumayanı Mağarası ziyaret edebileceğiniz başlıca mağaralar arasında bulunuyor.
Zonguldak için kaç günlük bir gezi planlamalı diye soracak olursanız eğer, sadece tarihi eserler için bir günlük bir gezi yetecektir. Tabi gezinize diğer turistik ve doğal görülmesi gereken noktaları da eklerseniz 2 veya 3 günlük bir gezi planı yapmanız gerekecektir.
Müzekart; Zonguldak’ta görülmesi gereken tarihi yerlerin çoğunluğu ücretsiz giriş imkanı sunduğu için Zonguldak gezisi için Müzekart edinmeniz gerekmiyor.
Burası neresi? Filyos Antik Kenti, aynı zamanda Tieion adıyla da bilinir. Filyos Nehri alanında yer alır. MÖ 7. yüzyılda kurulmuş olduğu düşünülen kent, eşsiz bir deniz manzarasına sahip. Şehir, Çaycuma’ya 30 km mesafede yer almaktadır. Burası kurulduğu dönemden yıkıldığı zamana kadar siyasi arenada çok fazla söz sahibi olamamıştır ve MÖ 70 yılında Romalılar tarafından yakılmıştır. Sessiz sakin bir şekilde varlığını sürdürmeye devam eden kent, MS 5. yüzyılda, Bizanslılar tarafından önemli bir dini merkez olarak kabul görmüştür.
Antik kentten geriye kalan en önemli kalıntı ise kaleye ait kalıntılardır. Kalenin Roma, Bizans ve Orta Çağ dönemlerinde kullanıldığı düşünülmektedir. Kale içinde su kemerleri, tiyatro, kule, mezar gibi önemli yapılar yer almaktadır. Kale içindeki çalışmalar 2006 yılından bu yana Prof. Dr. Sümer Atasoy’un önderliğinde devam etmektedir. Bu kazılar esnasında pek çok önemli kalıntı gün yüzüne çıkarılmıştır.
Neden gitmeliyim? Tios Antik Kenti, Zonguldak tarihi ve Karadeniz’in antik dönemine dair ipuçları yakalanabilmesi açısından çok önemli bir araştırma noktası olarak bizleri karşılamaktadır. Karadeniz Bölgesi içinde kazılan ilk ve tek antik nokta olması da önemini bizlere göstermektedir. Araştırmalar nihayet bulduğunda belki de Karadeniz’deki en büyük antik bölgenin ortaya çıkacağı tahmin edilmektedir.
Burası neresi? II. Abdülhamid zamanında sancakbeyliği görevinde bulunan Hali Paşa Karamahmutoğlu tarafından yaptırılan ve o dönemin en güzel sivil mimari örneklerinden biri olan Halil Paşa Konağı’nda bulunmaktadır. Konak 3 kattan oluşan kagir bir yapıdır ve konağın bulunduğu yerde daha önce eski bir kilise yer almaktaydı. Binada Roma döneminden kalma çeşitli parçalar süsleme amaçlı olarak kullanılmıştır. Bina geçmişte ortaokul ve lise olarak da hizmet vermiştir. 1988 senesinde ise Kültür Bakanlığı’nın himayesine geçmiş ve konakta ciddi bir restorasyon çalışması gerçekleştirilmiştir.
10 yılın sonunda binadaki çalışmalar tamamlanarak 1 Ağustos 1998 tarihinde konak müze olarak ziyarete açılmıştır. Müzenin zemin ve birinci katı arkeolojik eserlere, ikinci katı ise etnografik unsurlara ayrılmıştır. Arkeoloji bölümünde Grek, Roma, Hellen ve Bizans gibi bölgede hakimiyet kurmuş olan medeniyetlere ait eserlere ayrılmıştır. cam ve mermerden yapılmış çeşitli nesneler, farklı madenlerden yapılmış eşyalar, takılar bu bölümde dikkat çeken önemli parçalar arasında yer almaktadır.
Müzenin etnografya bölümüne geldiğimizde bölgede yaşamış erkek ve kadınların giymiş olduğu kıyafetler, çeşitli mutfak eşyaları, tespih, saat gibi nesneler göze çarpmaktadır. Binanın son katında Osmanlı dönemindeki ev tarzına uygun bir şekilde döşenmiş odalar ziyaretçileri beklemektedir. Son olarak konağın bahçesine geldiğimizde ise çeşitli heykeller, mezar başları gibi daha büyük hacimli eserler görülebilmektedir.
Kaçırmayın! Zonguldak’ın tarihi hakkında detaylı bilgiler edinmek için benzer özelliklerde, “Çanakçılar Seramik” isimli kuruluşun özel çabaları ile kurulmuş olan “Çanakçılar Özel Etnografya ve Arkeoloji Müzesi” de görülmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Zonguldak deyince birçoğumuzun aklına ilk gelen şey elbette “kömür” oluyor. Kömür üretimi Zonguldak’ın en önemli geçim kaynaklarından ve şehrin kültürüne etki etmiş önemli olgulardan biridir. Müze, gerekli çalışmaların ardından 9 Aralık 2016 tarihinde ziyarete açılmıştır. Müzenin bulunduğu nokta, 1880 senesinde üretime açılmış olan Taşkömürü Kurumu tarafından eğitim ocağı olarak da kullanılmıştır. Alan bu görevini günümüzde de hala yerine getirmektedir.
Müzede fuaye alanı, teşhir salonları, toplantı salonu, depolar, hediyelik eşya dükkanı, kafeterya ve idari odalar bulunmaktadır. Ziyaretçiler, bahçe kısmını geçtikten sonra fuaye alanında karşılanmaktadır. Bu alanda ziyaretçilere Zonguldak için kömürün ne anlam ifade ettiği videolar eşliğinde anlatılmaktadır. Ardından ise toplantı salonunda ziyaretçiler Zonguldak’taki kömürcülük faaliyetleri ile ilgili çeşitli tarihi ve teknik bilgiler edinme fırsatını yakalamaktadır.
Müzenin ikinci katında iş güvenliği, iş sağlığı ve kömürcülük gibi konularda çeşitli eğitim kitapları ve malzemeler sergilenmektedir. Son kata gelindiğinde ise kömürün tarihi ile ilgili keyifli bir yolculuğa çıkıyor ve kömürün oluşumu ve türleri hakkında bilgilenme imkanına sahip oluyor.
Neden gitmeliyim? Burası ülkemizde bir ilk yaşatmış ve Türkiye’nin ilk maden kömürü üzerine kurulmuş müzesi olmuştur. Müzede görevli rehberlerin ilgili ve bilgili olması sayesinde müze ziyaretinin ardından hem maden işçilerinin ne kadar kıymetli olduğunu anlama hem de kömürcülük hakkında çok detaylı bilgiler edinme imkanına da sahip olabiliyorsunuz.
Burası neresi? Kurtuluş mücadelesinin en ateşli dönemlerinde İstanbul’dan kaçırılarak Zonguldak’a getirilen “Alemdar” isimli gemi, bölgeyi gasp eden Fransızlar tarafından ele geçirilmeye çalışmıştır. Bölge halkı ise buna izin vermek istemez ve gemiyi karaya oturtarak Fransızların gemiyi almasına müsaade etmemiştir. Bu onurlu mücadele devam edince Fransa, Karadeniz Ereğli halkının direnci karşısında bölgeyi işgal etmeyi başaramamıştır.
Fransızların işgali karşısında, Ereğli halkı Alemdar’ı gizlice denize indirmiş ve Fransızların saldırılarını engellemiştir. Bunun üzerine 18 Haziran 2021 tarihinde Fransa ile Türkiye arasında anlaşma imzalanmıştır. Bu antlaşma kurtuluş mücadelesi sırasındaki ilk uluslararası antlaşma olması nedeniyle önem arz etmektedir.
Alemdar gemisinin yakın tarihimiz açısından bu kadar önemli bir yeri olması nedeniyle, 2008 senesinde geminin birebir kopyası yapılmış ve 8 Ağustos 2008 tarihi itibari ile müze olarak ziyaretçilerini ağırlamaya başlamıştır. Müze içinde denizcilikle ilgili çeşitli heykeller ve objeler de görülebilmektedir.
Neden gitmeliyim? “Alemdar” gemisi, sadece Karadeniz Ereğlisi’nin değil, Anadolu’daki milli mücadelenin de önemli simgelerinden biri olmuştur. Bu gemi sayesinde Karadeniz Ereğli’de düşman işgalinin önüne geçilmiştir. Alemdar isimli gemi ile Fransızlara karşı gerçekleştirilen savaş, Kurtuluş Savaşı sırasında gerçekleştirilen ilk ve tek deniz savaşı olma özelliğini taşımaktadır.
Burası neresi? Devrek’te bulunan bu şirin çarşı, tarihi çok eskilere dayanan bir zanaat dalını ayakta tutmaya çalışmaktadır. Çarşı içinde 14 adet dükkan ve atölye bulunmaktadır. Bu atölyelerde sağlamlığı ile bilinen kızılcık ağacından muhteşem bastonlar imal edilmekte ve satışı gerçekleştirilmektedir. Çarşı esnafının misafirperverliği ise ziyaretçilerin buradan çok mutlu ve memnun bir şekilde ayrılmasını sağlamaktadır. Çarşı, 2019 yılında açılmış olmasına karşın kısa bir sürede büyük ilgi görmüştür.
Neden gitmeliyim? Öncelikle burada kimse size ürün satmak için yapışmıyor, kafanızı şişirmiyor. Çünkü dükkan sahipleri esnaftan önce birer zanaatkar olduklarının bilincinde davranıyor. Bu da gezinizi rahat bir şekilde gerçekleştirmenizi sağlıyor. Burası aynı zamanda bastonun nasıl yapıldığını görme konusunda da size imkan sunuyor. Bu nedenle bu minik çarşıyı mutlaka Zonguldak gezilecek yerler listenize dahil etmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Aslında doğal bir güzellik olmasına karşın, bu çınarların tarihsel bir de geçmişi bulunuyor. Ereğli sınırında bulunan bu 8 adet çınarın, Osmanlı imparatorlarından Fatih Sultan Mehmet Han’ın emriyle dikildiği belirtilmektedir. Sultanın, İstanbul’un fethi sırasında kullanılmak üzere Ereğli’den çok sayıda taş ve usta götürülmesi nedeniyle, Ereğli’nin fetihte büyük katkılarının olduğunu söylediği ve bu nedenle bu çınarların dikilmesini emrettiği belirtilmektedir.
Neden gitmeliyim? Anıtlar Yüksek Kurulu de 550 yılı aşkın bir süredir Ereğli’nin önemli değerlerinden olan bu çınarları koruma altına almıştır. Çınarların olduğu bölge, günümüzde piknik ve dinlenme yeri olarak değerlendirilmektedir. Burası günümüzde Ereğli halkının en fazla rağbet gösterdiği mesire yerlerinin başında gelmektedir.
Burası neresi? Daha önce endüstriyel amaçla kullanılmış olan 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan bu tarihi tünel, günümüzde Zonguldak’ın turizmine katkı sunması amacıyla değerlendirilmektedir. Tünelin el işçiliği ile açıldığı düşünülmektedir. Fener’den girilen tünel 500 metre uzunluğa sahip ve tünelin sonunda kendinizi deniz kenarındaki balıkçı barınaklarında buluyorsunuz. Tünel, 2017 senesinde ışıklandırılarak insanların rahat bir şekilde ilerlemesine olanak sağlayacak bir hale getirilmiştir.
Neden gitmeliyim? Öncelikle ıssız bir yer olması nedeniyle şu an için bizce burada gezinti yapmak pek tekin değil. Tabi bu durumda bile burada yürüyüş yapmak oldukça farklı bir deneyim ancak farklı ışıklandırmalar, duvarlarda resim sergileri, tanıtım kitapçıkları gibi çeşitli hamlelerle burasının çok daha turistik bir ziyaret noktası olacağı şüphesiz.
Zonguldak’ın tarihi yerleri hakkında hazırladığımız listemiz burada son buluyor. Eğer sizin de listemizde görmek istediğiniz tarihi duraklar varsa bunları bize yorum kısmından yazabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…