“Wroclaw Gezilecek Yerler” yazısındaki maddeler, güzel bir gezinti yaparken elinizin altında bulundurmak isteyeceğiniz şehir duraklarından oluşuyor.
Eğitim, sanat ve kültürün tarihle birleştiği Wroclaw, II. Dünya Savaşı’nda en büyük yıkımları yaşayan yerlerden biri. Buna rağmen koruduğu gelenekleri ve değerleriyle 2016 yılında Avrupa Kültür Başkenti seçilmiş. “Cüceler Şehri” olarak nam salmış şehri turlarken keşfedilecek harika noktalar, değerli tarihi mekânlar ve eğlenceli duraklar bulacaksınız.
Listenin ilk sırasında;
Gezgin ve turistlerin mutlaka uğradığı yerlerin başında gelen Old Town bölgesi, birbirinden güzel kafe, bar, restoran ve alışveriş yapabileceğiniz küçük dükkânlarla dolu. Bölgede yer alan Market Meydanı, Avrupa’nın en büyük alanlarından sayılıyor. Eski Belediye Binası ve St. Mary Magdalena Kilisesi gibi pek çok tarihi mekân da göreceğiniz Stare Miasto’da şehir turuna ilk adımı atabilirsiniz.
Şehrin Old Town’daki ana meydanında bulunan St. Elizabeth Kilisesi, muhteşem bir Wroclaw manzarası vaat ediyor. Kilisenin 83 metrelik kulesinden şehrin renkli yapılarını tepeden izleyebiliyorsunuz. Ziyaret etmek isterseniz kiliseye 10.00-18.00 saatleri arasında gidebilirsiniz.
Polonya’daki adıyla Ostrow Tumski, Wroclaw’da kentin en çarpıcı binalarından bazılarına ev sahipliği yapıyor. Adada bulunan ana nokta olan, ikiz kulelere sahip Aziz John Katedrali’nin yanında 3 kilise, 2 manastır ve küçük bir de saray görebilirsiniz. Ortaçağ kasabalarını andıran ada, sizi tarihte bir yolculuğa çıkaracak.
Avrupa’nın pek çok şehrinde olduğu gibi Oder Nehri üstünde kurulmuş Tumski Köprüsü’nde, binlerce asma kilit göreceksiniz. İnsanlar dileklerini dileyip kilitleri bu köprüye asmışlar ve bugün tüm köprü asma kilitlerle kaplanmış.
Kilitlerin ağırlığı yüzünden köprü zarar görmeye başlayınca toplatılmasına karar verilmiş ancak halk buna karşı çıkmış. Katedral Adası ile Sand Adası’nı birbirine bağlayan bu 1889 yapımı yeşil köprünün üzerinde mutlaka bir fotoğrafınız olsun.
19.yy’den kalma bir saray olan Ballestrem, zengin bir Silezya ailesine aitmiş. II. Dünya Savaşı’ndan sonra işgal edilen ve yıkılan bina, 2012 yılında satıldıktan sonra yenilenip bugünkü haline getirilmiş. Kendi görkemini bulunduğu caddeye de taşıyan saray, sergilenen orijinal eserler ve süslemelerle görülmeyi hak ediyor.
Rynek’in kuzeybatı köşesinde, Jasi Malgosia adındaki iki büyüleyici ev var ancak bu evler daha çok Hansel ve Gretel olarak biliniyor. İki binayı birbirine bağlayan barok tarzı bir kemer bulunuyor ve kemerde Latince “ölüm hayatın geçidi” yazıyormuş.
Şehir kalabalığından bunaldığınız an kaçacak yer ararsanız size önerimiz Japon Bahçesi olacak. Japon ve Asya’ya ait birçok bitkinin yetiştiği bahçe, köprüler ve dinlenme alanlarıyla masalsı bir hava yaratmış. Ayrıca muazzam sazanlara ve farklı balık türlerine sahip bir gölet manzarasının da keyfini çıkarabilirsiniz.
1841 yılında Langhans tasarımına göre güncel olarak inşa edilen Opera Binası, 1600 kişilik kapasite ve ihtişamlı bir mimariye sahip. Oldukça şık bir tarzı bulunan binada keyifli bir akşam geçirebilir, etkinliklerden birine katılıp unutulmaz bir konser dinleyebilirsiniz. Detaylı bilgi için buraya bakabilirsiniz.
Jozef Maksymilian Ossolinski tarafından Polonya halkı için kurulan enstitü Ossolineum, 1827’de Lviv‘de açılmış. Polonya kültürünün en önemli merkezlerinden biriyken savaştan sonra, Wroclaw’a transfer edildi. Ülkedeki en eski ve büyük bilimsel kütüphanelerden biri olan kurum bilim ve yayıncılık alanında çalışmalar yürütüyor.
Hafta içi her gün 7.00-20.00 arası açık olan enstitü, cumartesi 14.00’da kapanıyor. Pazar günü ise hizmet vermiyor.
Tiananmen Meydanı Kurbanları Anıtı, 1989 yılında Çin halkının Tiananmen Meydanı’nda verdiği mücadele anısına yapılan hayli çarpıcı bir anıt. Hikâyeyi ve anıtı bir arada dinlediğinizde etkilendiğinizi göreceksiniz.
Balmumu Müzesi, özellikle çocuklar için eğlenceli bir yer olabilir. James Bond serisiyle tanınan Daniel Craig ve efsanevi Kleopatra’dan Michael Jackson ya da Shrek film karakterlerine kadar pek çok tanıdık simayı göreceğiniz müzede, siz de eğlenceli dakikalar geçirebilirsiniz.
Ziyaret saatleri:
Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe: 9.45-19.45
Cuma, Cumartesi, Pazar: 9.00-20.00
Efsanelere konu olmuş cüce heykelleri şehirde her yerden karşınıza çıkabiliyorlar. En yaygın efsanenin 1980’li yıllarda oluşmuş bir grubun simgesi olduğu yönünde. Şehir sokaklarında yürüdüğünüzde farklı konseptlere bürünmüş yüzlercesini görebilirsiniz.
Wroclaw’ın kültür şehri olmasının en büyük öncüsü ve nedeni olan üniversite, gösterişli binası ve etkinlikleriyle şehrin her kesiminden insanı davet ediyor. Ana yapısı 1728 ile 1742 yılları arasında inşa edilen Wroclaw Üniversitesi’ni keşfetmeye başlamak için batı ucundaki mavi kapıdan girin ve maceraya katılın.
*Kültür turizminin peşinden koşup kendinizi geliştiren bir seyahat arıyorsanız; listenizde olması gereken yerlerden olan Wroclaw uçuş fiyatlarını öğrenebilirsiniz.
Yazı ile ilgili fikir ve görüşlerinizi aşağıda yer alan yorumlar butonundan bizlerle paylaşabilir, yazımızın geliştiricilerinden biri olabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…