Şehir hakkında; nüfusunun yarısı göçmenlerden oluşan Toronto, Ontorio Eyaleti’nin başkentidir. Kanada’nın en büyük şehri ve ülkenin ticaret merkez olup yüksek yaşam standartlarına sahiptir.
Yaklaşık 6 milyon nüfusa sahip olan ülkenin % 54’ü göçmenlerden oluşmaktadır. Toronto şehri içerisinde; Chinatown, Greektown, Little İtaly ve Portugal gibi pek çok göçmenin yaşadığı mahalleler mevcuttur.
Suç unsuru oldukça düşük olan güvenli şehirde yapılan araştırmalara göre “Economist İntelligence Unit” ve “Mercer Quality of Living Survey” tarafından dünyanın en yaşanılası şehirleri arasında yerini almıştır.
Şehrin ünlüleri; Toronto’nun panaromik manzarasını ayaklar altına seren CN Tower ve hemen yanı başında Rogers Centre’den başlayarak, sırasıyla en ünlü tabiat parkı High Park, sınırsız eğlence ve adrenalini sonuna kadar yaşayabileceğiniz Wonderland, dünyanın en gözde şelalesi Niagara Falls ve daha birçok nokta.. Yazının devamını okuyarak sizler için hazırladığımız listeye göz atın!
Müze kartları; Toronto’nun CityPASS kartını yetişkinler için 140 $, 4-12 yaş arası çocuklar için 63 $’a satın alarak, 9 gün boyunca kullanım sağlayabilirsiniz. Bu sayede görülmesi gereken en popüler CN Kulesi, Kanada’nın Ripley Akvaryumu, Casa Loma, Kraliyet Ontario Müzesi ve Toronto Hayvanat Bahçesi ve Ontario Bilim Merkezi’ne girişler dahildir.
Gezi önerisi; Toronto’nun simgesel yapısı Cn Tower’da şehrin iştah açıcı manzarasına karşı yemek yemeyi, dünyanın en uzun caddesi olan Yonge’de uzun yürüyüşler yaparak alışveriş dükkanlarını ziyaret etmeyi, Niagara’da tekne turuna çıkmayı ve Wonderland’de çığlık çığılığa doyasıya eğlenmeyi sakın ha ihmal etmeyin!
Ziyaret edebileceğiniz zaman; Kış aylarının yoğun kar yağışıyla birlikte 0 derecenin altına düşen sıcaklıkları neredeyse Nisan ayına kadar devam etmektedir. Bu durum sebebiyle birçok yeri gezmeniz pek olası değildir. Şehri ilkbahar-Sonbahar aylarında özellikle Ağustos-Ekim arasında ziyaret etmenizi öneririz.
Mimar Raymond Moriyama tarafından tasarlanan ikonik ödüllü müze binası içerisinde, 13 binden fazla ayakkabı koleksiyonunu barındırmaktadır.
Sonja Bata’nın küresel ayakkabı endüstrisine katılım sağlamasıyla ayakkabının yapımı, stili ve tüm tarihi gelişimi hakkında her şeye rastlayabileceğiniz dünyanın en geniş koleksiyonlarından biri olan Bata Shoe Museum’un kurulmasını sağlamıştır.
Çin ayakkabılarından, eski Mısır sandaletlerine ve takunyalara kadar dünyanın dört bir yanından her dönemi yansıtan çok çeşitli ayakkabı stili sergilenmektedir.
Tüm bunların yanı sıra saha araştırmalarına sponsorluk yapan müze, araştırma bulgularını belgeleyen ve teşvik eden ayakkabı araştırmaları için uluslararası alanda kabul görmüş bir merkezdir.
Müze içerisinde çocuklarınızla birlikte keşfedici ve eğitici vakit geçirebileceğiniz etkinliklerde yer almaktadır. Ayakkabı temalı el sanatları, farklı çeşitteki ayakkabıları deneyebilecekleri ve ISpy oyunu oynayabilecekleri aktiviteler saat 16:00’a kadar sürmektedir.
Kalıcı olarak sergilenmekte olan üç sergiye ek olarak 20. Yy’da ünlülerin giydiği ayakkabıların bulunuğu “Dünya Sahnesindeki Ayak İzleri” teması içerisinde; Gandi’nin deri sandaleti, Prenses Diana’nın topuklu ayakkabıları, Elton John’un platform botlarının yanı sıra Madonna, John Lennon, Napoleon Bonaparte gibi ikon isimlerin ayakkabıları yer almaktadır.
Uzun uğraşlar sonucu kişisel bir koleksiyondan dünyaca ünlü bir müzeye dönüşen Bata Shoe Museum’u ziyaret ederken keyif alacağınıza eminiz. 🙂
327 Bloor St W, Toronto, ON M5S 1W7, Kanada
10:00-17:00 Pazar: 12:00-17:00
Yetişkin: 14 $ / 5-17 Yaş: 5 $
Toronto Üniversitesi ile iş birliği içerisinde olan müze 1914 yılında halka açılmıştır. Her yıl binlerce kişinin ziyaret etmesi sonucu genişletilmesine karar verilen müze binasına dünyaca ünlü Daniel Libeskind tarafından sıra dışı görüntüsü ile dev bir kristali andıran bir bina tasarlanmıştır.
Daniel Libeskind, tarihi görünüme sahip binayı modern dünyaya entegre ederek günümüz şartlarına uyumlu hale getirmeyi amaçlamıştır.
ROM adıyla da bilinen müze, sanat, dünya kültürü ve doğa tarihi müzesidir. Dört katlı müzenin içerisinde iki ana galeri salonu mevcuttur; 2. katta Doğal Tarih Galerileri, 1. , 3. ve 4. katlarda Dünya Kültür Galerileri olmak üzere on üç milyondan fazla eseri barındırır. Bunun dışında dünyanın dört bir yanında büyük sergilere geçici süreliğine yer vermektedir.
Değerli taşlar ve mineraller, antik kültürler ve tekstil, moda gibi daha birçok sergi arasında en ünlüsü Britanya Kolombiyası Burgess Shale’dan gelen Kambriyen fosilleri olan Cretaceous Dinazorları Koleksiyonu’dur.
Bunların yanı sıra Afrika sanatı, Avrupa ve Kanada tarihine ait parçaları içeren müze; Montreal Museum of Fine Arts’tan sonra 2. Büyük müze olma özelliğini taşımaktadır.Yaklaşık 40 galeriden oluşan sergi alanları ile oldukça yorucu bir gün geçirmeye hazır olun. 🙂
Max Allen ve Simon Waegemaekers tarafından 1975 yılında Kanada Halı ve Tekstil Müzesi olarak kurulmuştur. Kanada’nın en dikkat çeken görsel ve sanat etkinliklerinden biridir.
200’den fazla ülkeden 15 bin kadar eserin toplanıp sergilendiği müzenin amacı; bilgiyi, yaratıcılığı ve farkındalığı teşvik ederek halkı etkilemektir.
Kanada Tekstil Müzesi’nde; 2 bin yıllık geleneksel kumaş, giysi, halı ve boncuk işlerinin yer aldığı Toronto’nun kültürel mirasını yansıtan sanat müzesinde ulusal ve uluslar arası çağdaş sanatçıların eserleri sergilemektedir.
Kanada’nın ulusal seramik müzesi Gardiner Museum; 1984 yılında George ve Helen Gardiner tarafından kurulmuştur. Hem tarihsel hem de çağdaş seramikler, dünyanın en eski sanat formlarından biridir.
Antik Amerikan seramikleri 18. yüzyılın Avrupa porselenleri olmak üzere iki ana koleksiyondan oluşan müze sergilerinde, yaklaşık olarak 4 bin eser yer almaktadır.
Birçok sayıda mimari ödül almaya hak kazanan müze içerisinde; Queen’s Park manzarasına kuş bakışı manzaraya sahip bir restorana, “Toronto’nun En İyi Hediye Dükkanı” olan Vogue’ye ve ailecek farklı vakit geçirebileceğiniz kil stüdyosuna rastlayabilirsiniz.
Bu müzede hiçbir şey göründüğü gibi değil ! Geziniz sırasında gördüğünüz her şeyin gerçekçiliğini sorgulayacak ve bir imkansızlığın içine sürükleneceksiniz. Sizi kandıracak, zihninizle eğlenceli ve heyecan verici oyunlar oynayacak olan bu müzeye gelin ve ilizyon dünyasını keşfedin.
İlizyon Müzesi; yanılsamayı hem sosyal hem de eğlenceli turlar eşliğinde deneyimselleştirmektedir. Yanınıza kameranızı almayı sakın unutmayın. Eğik odalar, hologramlar, ters odalar, girdap tünelleri ve daha birçok nokta tam İnstagram’a yakışır düzeyde.
80’den fazla ilizyon, hologram ve sergisiyle her yaştan insana hitap eden dikkat çekici duyusal deneyimi sunar. Votex tünelinde denge hissini test ederken, Ames ve Tilted odalarında yer çekimi yasalarını deneyimleyip Dilemma oyunlarını adeta bir bilim adamı edasıyla çözeceksiniz.
İster eğlence ister eğitim her ne amaç ile gelirseniz gelin size unutamayacağınız bir macera yaşatacak.
1943 yılında Kanada ile özdeşleşmiş kış sporu olan hokey tarihine adını yazdırmış isimler adına kurulmuş bir müzedir.
Dünyanın her noktasından gelen hokey malzemelerinin yer aldığı koleksiyonda; atış, kaleci ve simülasyon oyunları bulunmaktadır. Bunun yanı sıra büyük oyuncuların ve takımların başarılarına adanmış sergiler de mevcuttur.
Dünyanın ilk ve tek hockey müzesi olan Hockey Hall Of Fame’de, Kanada’nın ikonik oyununu deneyimleme şansını kaçırmayın!
1834 yılında faaliyete geçen Toronto Polis Merkezi,geçmişten günümüze kullanılan polis araçları, üniformalar ve teçhizatları sergilemektedir.
Bağışlar ile inşa edilen müze, Toronto’daki polis mesleğinin anlayışını eski ve yeninin harmanlanmış haliyle bizlere sunmaktadır.. Kısa video gösterilerinde; görev sırasında öldürülen polislerin ve suçluların nasıl yakalandıklarına dair görüntüler gösterilmektedir.
Ücretsiz olarak giriş yapabileceğiniz bu müzeye, hediyelik eşya dükkanından yapacağınız alışveriş ile bağışta bulunabilirsiniz.
2014 yılında açılan müze, İber Yarımadası’ndan Çin’e kadar Müslüman medeniyetlerin sanatsal, entelektüel ve bilimsel mirasını sergileyen 1000 esere ev sahipliği yapmaktadır.
Müzenin misyonu; Müslüman medeniyetlerinin dünya mirasına olan katkılarının sergilenip anlaşılması yönündedir. Batı’da İslam’a adanmış tek müze olma özelliğini taşıyan Aga Khan Museum, yılda dört adet özel sergi düzenlemektedir.
1900 yıllarında Ontorio Sanatçılar Cemiyeti tarafından kurulan, asıl adıyla Toronto Sanat Müzesi olarak bilinen Ontorio Sanat Galerisi, ilk resmi sergisini 1913 yılında açmıştır.
Yapıldığı ilk yıldan itibaren içerisinde 90 binden fazla eser yer alan müzede; Rönesans, Barok dönemlerinin eserleri ile Kanada sanatının büyük çoğunluğunu kapsayan, Kanada sanatının öne çıkan eserlerine sahip koleksiyonları görmeniz mümkün.
Şehir merkezinin batı yakasında benzersiz görünümlü modern bir binada yer alan Ünlü Ontario Sanat Galerisi (AGO), Toronto’da ziyaret edebileceğiniz sayılı yerlerden biridir.
Bau-Xi Huang tarafından 1965 yılında kurulan Bau-Xi Gallery, ilk etapta Vancouver’ın güneyinde bulunan Granville’de kurulmuştur. Ressam Joseph Plaskett’ten fotoğrafçı Barbara Cole ve heykeltıraş Paul Vexler’e kadar birçok kişinin eserleri, bu sanat galerisinin yapı taşlarını oluşturmaktadır.
Günümüzde Huang’ın üç çocuğu; Phen, Lieng ve Tien’in yönettiği Bau-Xi Gallery; orijinal West Coast’ı, sanat ve fotoğrafçılık için Toronto’da iki galeriyi ve 2002’de, Seattle’daki Foster / White Gallery’yi satın almışlardır.
Çağdaş Sanat Galerisinde; Eric Louie’nin sergisinden tutun fotoğraf galerisine ve George Byrne’e kadar harika eserleri yer almaktadır.
Her yıl Mayıs ayında Toronto’da gerçekleşen bu festivalde; müze, kafe ve galerilerin birleşiminden bir tema oluşturularak fotoğraf sergisi düzenlenmektedir. Rastgele Toronto’nun bir mahallesinden yürürken, bisiklet veya aracınızla geçerken bile görebileceğiniz sergiler tahmin edeceğiniz üzere ücretsizdir.
200’den fazla noktada 1500’den fazla yerel veya yabancı sanatçılar tarafından farklı çalışmalar sergilenmektedir. Toronto sokaklarını eğlenerek keşfetme zamanı! Eğer bu festivale denk gelirseniz mutlaka gidin ve görün.
Toronto’nun hatta Kanada’nın ünlü simgesi olan CN Tower, 553 metre uzunluğuna sahip olup dünyanın en uzun ikinci kulesidir. 1976 yılında yapımının tamamlanmasıyla dünyanın en yüksek yapısı olma özelliğini taşıyorken, bu özelliğini 2007 yılında Birleşik Arap Emirlikleri’nde yer alan Burç Halif’e devretmiştir.
“CN” ismini; kuleyi inşa ettiren demir şirketinin adı “Canadian National” dan almıştır. Daha sonra Canada Lands Company’e satılan kulenin adı, Canada’s National Tower adıyla anılmaya başlanmıştır. “CN” kısaltması yaygın olarak kullanılmaya devam eden yapı Amerikan İnşaat Mühendisleri Derneği tarafından Modern Dünyanın Yedi Harikası listesine dahil edilmiştir.
Toronto’nun telekomünasyon merkezi olan CN Tower aynı zamanda eğlence ve yemek mekanlarıyla da turistik bir cazibe merkezidir.
İçerisine birinci sınıf kalitede yemek yeme fırsatı sunan 360° Restoran; dünyanın en yüksek şarap mahsenine sahip olması sebebiyle Guinness World Records’a girmeye hak kazanmıştır. 72 dakika boyunca yavaşça dönerek 360 derecelik göz kamaştıran şehir manzarası eşliğinde, yemek yeme zevki yaşatmaktadır.
Cesur ziyaretçiler için muhteşem bir deneyim sizleri bekliyor! 360° Restoran’ın çatısında yaşayabileceğiniz adrenalin dolu Edgewalk ile güvenlik raylarına bağlanarak kulenin çevresi boyunca yürüyebilirsiniz.
Gece Toronto şehrini renklendiren LED Night Lighting ‘i görmenin seyir keyfi bambaşka. Yıl içerisinde farklı renklere bürünün CN Tower’ın aydınlatma programını inceleyebilirsiniz.
Havanın açık olduğu zamanlarda Niagara Şelaleleri ve New York Eyaleti dürbün yardımı ile rahatlıkla görülebilmektedir. Turistik gezinize CN Tower’ı mutlaka eklemenizi öneriyoruz.
Niagara Şelaleri’nin eşsiz manzarası eşliğinde 360 derecede dönen iki adet restoranı bulunan Skylon Tower’da ödüllü ülke mutfağının keyfini çıkarın.En tepeye çıktıkça, Ontorio bölgesini, Buffalo ve hatta Toronto şehrini bile görebilirsiniz. Bu görüntüyü tarif etmek inanın güç, kendiniz tanıdık olmalısınız.
Her yaşa hitap eden 3D ve 4D Falls Film “Niagara Şelalesi Efsaneleri” ve Family Fun özellikle çocuklu aileler için oldukça ilgi çekici. Hintli “Sis Hizmetçisi” efsanesinin anlatıldığı filmde; gezinize ufak bir ara verip heyecanlı aktiviteye zaman ayırabilirsiniz. Ayrıca Skylon Tower’da yıl içerisinde pek çok etkinlik düzenlenmektedir. Gideceğiniz tarihte neler olup olmadığını web sitesini ziyaret ederek haberdar olabilirsiniz.
Toronto’da yer alan farklı milletlerden biri de İtalyanların küçük mahallesi; Little İtaly’dir. Bu mahalle College Street üzerinde yer aldığı için burası College Street West olarak da adlandırılmaktadır.
Dar bir cadde üzerinde sıralanan 2-3 katlı binaların alt katında dükkanlar yer alırken üst katlar ev olarak kullanılmaktadır. En iyi popüler restoranlar, barlar, kafeler bu cadde de bulunur.
Burada mutlaka geleneksel İtalyan tarzı bir kafeye girip en iyi espressoyu yudumlamayı es geçmeyin!
1700 yılının sonunda Kuzey Amerika’nın en büyük Çinli iş insanının Toronto’da bir işletme açmasından sonra 1800 ve 1900’lü yıllar arasında pek çok Çinli şirket Elizabeth Caddesi’nde, Queen Caddesi Batı’dan kuzeyde Batı Dundas Caddesi’ne kadar işletmeler açılmaya devam etmiştir.
Mahalleyi keşfe çıkmanın en güzel yolu yürüyerek gezmektir. Bölgeye yakın olarak Ontirio Sanat Galerisi, Kensington Pazarı, Bau-Xi Gallery ve Art Square Gallery’ye rastlamanız mümkün.
Chinatown’un iki en önemli festivali bulunmaktadır; Toronto Chinatown Festivali ve Çin Yeni Yılı kutlamaları. Bu festivallerde geleneksel Asya dans grupları, müzik grupları, yöresel sokak yemekleri ve uzak doğu dövüş sanatı gibi eğlenceli gösterilere ev sahipliği yapmaktadır.
Çinli göçmen sayısının artmasıyla Chinatown West olarak adlandırılan bölge, Spadina Bulvarı ile McCaul Sokağı arasında konumlanmaktadır. Bu Çin Mahallesi’ndeki dükkan ve işletmeler; Çin şirketleri, hediyelik eşya dükkanları, eczaneler, bankalar, avukatlar, mimarlar ve kitapçılar gibi daha birçok meslek gruplarının neredeyse hepsi Çinli.
İnsanın içine enerji dolduran Chinatown’da; Çin, Vietnam, Japon mutfaklarının leziz yemeklerinin tadabilir, cadde boyu kurulan Asya pazarlarını gezebilirsiniz.
Younge ve Dundas caddelerinin kesiştiği noktada yer alan Dundas Square, New York atmosferini yaşayabileceğiniz yüksek gökdelenler, kafe ve restoranlarla çevrilmiş oldukça turistik bir meydandır.
Şehrin merkezinde bulunan Younge-Dundas Square, Toronto’nun en büyük alışveriş merkezi Eaton Center’ın tam karşısında yer alıyor olup etkinlik, performans ve sergilerin sıklıkla düzenlendiği topluluk alanıdır.
Younge-Dundas Meydanı, 2002 yılında şehre hareket katmak amacıyla kurulmuştur. Yaz aylarında ücretsiz konser ve film gösterilerinin gerçekleştirildiği meydanda North by Northeast gibi festivallerde düzenlenmektedir.
Toronto’ya geldiğiniz takdirde şehrin kalbinin attığı bu meydana uğramamanız pek mümkün değil. Keyfini çıkarmaya bakın. 🙂
1960 yıllarında müzisyen ve hippi insanların yaşam merkezi olan Yorkville, zamanla bir alışveriş bölgesi haline dönüşmüştür. Yonge ve Bloor’un kesiştiği noktada, sanat galerileri, müzeler, dükkan ve restoranların bulunduğu Toronto’nun lüks semti Yorkville’i keşfetmeye hazır olun.
Tasarımcı butiklerinden, lüks mağazalara, kadın- erkek giyiminden, ayakkabı ve aksesuarına kadar her kategoriyi kapsayan mağazalar bulunmaktadır.
Farklı bir aktivite seçeneği olarak Varsity Sineması’nda tiyatro ve film gösterilerine giderek, film öncesinde şarap, kokteyl ve bira gibi yiyecek-içecek sipariş ederek VIP alanlarda rahatlıkla izleyebilirsiniz.
Bloor-Yorkville Icefest, Yorkville Exotic Car Show, Bloor Street Entertains, Toronto Santa Speedo Run and Holiday Magic etkinliklerine ev sahipliği yapan bölgenin mutlaka ki gezilmesi gerekmektedir.
Göletler, bahçeler, dereler, parkurlar… Başlangıçta Howards’a ait olan 165 dönümlük arazi mülkiyeti, 1873’te Toronto şehrine verildi. Böylece parkın kullanımı vatandaşlara açılmış oldu. Büyük parkın içinde güzel havalarda uzunca vakit geçirebilirsiniz. Özellikle temmuz ve ağustos zamanlarında açık hava tiyatrosunda oyunlar sergilenmektedir.
Toronto şehir merkezinin en önemli doğal noktalarından biri olan High Park, böcekler, kuşlar, amfibiler ve sürüngenler, balıklar ve memeliler dahil olmak üzere sayısız vahşi yaşam türüne ev sahipliği yapmaktadır.
Park içerisinde; hayvanat bahçesi, açık yüzme havuzu, tenis kortları, buz pateni pisti, futbol sahası, yürüyüş parkurları ve evcil köpeklerin serbestçe dolaşabilecekleri kendi alanları mevcuttur.
High Park’a baharı getiren kiraz çiçeklerini görmek için Nisna ve Mayıs aylarında ziyaret etmeniz gerekiyor.
Sekiz tenis kortu, iki voleybol sahası, yapay buz pisti, piknik alanı, çocuk havuzu ve çocuk oyun alanlarının yer aldığı Tribity Bellwoods, Dundas Caddesi’nin batı’nda yer almaktadır.
Bu parktan çıkmak istemeyeceğiniz için yanınıza abur cuburlarınızı almayı ihmal etmeyin. Lounge ve Chill Out’ta çimlere uzanın ve güneşin tadını çıkarın! Dinlenmek için harika bir nokta.
Toronto’nun iç limanına 10 dakikalık mesafede yer alan adalarda; bolca yeşilliğin içindeki piknik alanları, sakin sokakları, eski evler ve sahilde vakit geçirebileceğiniz mekanlar ile dolu bir kaçış noktası.
Centre, Ward’s ve Algonquin olmak üzere üç ayrı adadan oluşan Toronto Island, birbirlerine köprü ve yollar ile bağlıdırlar. Özellikle çocuklu ailelerin birincil tercih noktası, geniş piknik alanları, bisiklet yolu ve bir plaja sahip olan Centre Adası’dır. Tüm bunların yanı sıra 30’a yakın eğlence parkında keyifli vakit geçirebilir, midilliye binebilir ve paten kiralayabilirsiniz.
Toronto Adalar’ına yapılan feribot yolculuğu keyifli bir gezinin başlangıcı demek. Adalarda güzel yürüyüşler, kürek, yelken, yüzme ve diğer açık hava etkinlikleri için birçok fırsatlar mevcut. Ailece vakit geçirebileceğiniz yerlerin başında geldiğini söyleyebiliriz.
Kanada’nın büyük şehri Toronto, turistlere bir sürü yer vadediyor. Tatiliniz sırasında kültürel etkinliklere denk geldiyseniz zamanınızı verimli şekilde kullanabilirsiniz. Yükselen gökdelenlerin ortasında nefes alabileceğiniz ve Toronto şehrinin silüetinin muhteşem manzarasına bakabileceğiniz harika bir yer.
Toronto’nun harikalar diyarı, şehrin en ünlü eğlence parkı olan Wonderland’de adrenalini ve heyecanı doruklarda yaşayacağınız bir güne kim hayır diyebilir ki?
1981 yılında hizmete açılan Wonderland, 200’den fazla oyun alanını içermektedir. Aksiyon Bölgesi, Uluslararası Festival, Uluslararası Sokak, KidZville, Ortaçağ Faire, Gezegen Snoopy, Splash Works ve Beyaz Su Kanyonu olmak üzere sekiz bölgeden oluşmaktadır.
Parkın içerisinde, her ziyaretçinin tutkusuna göre büyüklü küçüklü tren çeşitleri, düşme kulesi vb. tarzda birçok oyun alanı mevcuttur. Bunların yanı sıra stres atmak için Splashtastic oyun alanında vakit geçirebilirsiniz. Bu eğlence parkı ailenizle birlikte mükemmel bir geçirmenin en iyi yoludur. 🙂
Toronto Belediye Binası’nın önünde bulunan Nathan Phillip Square, yazın konser ve dans etkinliklerine ev sahipliği yaptığı gibi, kışında Noel aylarında bir buz pateni pisti kurulup keyifli bir aktivite noktası haline getirilmektedir.
Kanada halkının en sevdiği etkinliklerden biri de buz pateni yapmaktır. Torontolular kış aylarında patenlerini kaptığı gibi açık hava pistlerine akın etmektedirler. Hem eğlenilebilecek hem keyif alınabilecek başka bir aktivite düşünülemez!
Kanada’nın en geniş meydanlarından biri olan Nathan Phillips Square’yi etrafında yükselen büyük binalar çevrelemektedir. Yıl boyunca meydanda çok çeşitli yeni yıl kutlamaları, anma günü kutlamaları, konserler ve özel etkinlikler düzenlenir.
Işıklarla renklendirilmiş pist ve müzikle canlandırılan şahane atmosfer eşliğinde farklı bir etkinlik yaşama zevkini kaçırmayın. Ayrıca meydanda bulunan simgesel yapıdaki Toronto yazısı fotoğraf çekilmek için güzel bir nokta.
Raymond Moriyama’nın tasarladığı ve 1969’da tamamlanan Ontorio Bilim Merkezi, şehir merkezinin on kilometre kuzeydoğusunda Don Vadisi’ne bakan bir alanda bulunmaktadır.
Merkeze gelen ziyaretçiler teknoloji, telekomünikasyon, optik, biyoloji, fizik, uzay yolculuğu ve meteoroloji alanlarındaki en son gelişmelerle yüz yüze getirmektedir.
Toronto’nun en popüler cazibe merkezlerinden bir tanesi olan Ontario Bilim Merkezi, yenilikçi düşüncenin kamu merkezi ve bilim, teknoloji ve toplum hakkında ilgi çekici ve düşündüren deneyimler yaşatıyor.
Ontario Bilim Merkezi, çocukları eğlendirmek için birçok ilginç sergiye sahip olan bir tesistir. Aynı zamanda içerisinde KidSpark bulunan keşif alanı bulunmaktadır.
Her yaşa hitap eden sekiz ayrı salonda 500’den fazla interaktif deneyimi sunmaktadır. Ontario’nun tek IMAX Dome Tiyatrosu’nda film izleyebilir, uzay istasyonunda galaksinin harikalarını keşfederek insan vücudu hakkında bilgi edinmek için Asta Zeneca Human Escape sergi salonunu ziyaret edebilirsiniz.
1974 yılında belediye tarafından ilk olarak Metro Toronto Hayvanat Bahçesi adıyla kurulan park, 1998 yılında Toronto eyaleti ve Toronto Zooloji Derneği’nin yardımıyla Toronto Hayvanat Bahçesi olarak yeniden adlandırılmıştır.
Dünyanın en büyüklerinden biri olup yaklaşık 700 dönüm arazi üzerine kurulmuş hayvanat bahçesi, 500 türü barındıran 5 binden fazla hayvana ev sahipliği yapmaktadır.
Hayvanat Bahçesi; Hint-Malaya, Avustralya, Amerika, Avrasya, Afrika, Kanada Bölgesi ve Tundra Trek olmak üzere yedi bölgeye ayrılmıştır.
Koruma, eğitim ve eğlence bir arada olan Toronto Zoo’yu ziyaret etmenin asıl nedeni elbette ki hayvan çeşitlerini yakından gözlemlemektir ancak bunun yanı sıra çocuk ve yetişkinler için günlük etkinlikler düzenlenmektedir.
Yaz sezonunda Waterside Tiyatrosu’nda ki şovları, Splash Island su oyun alanını, deve ve midilli gezileri gerçekleştirilmektedir. Parkın ödüllü sergilerini ziyaret etmeden buradan ayrılmayın!
Dünyanın dört bir yanından getirilen deniz ve tatlı su canlıları, Ripley’s Aquarium of Canada’da bir araya getirilerek her yaşa hitap eden bir cazibe merkezi haline dönüştürülmüştür.
10 farklı galeride sergilenen 20 bin su canlısının dünyasını keşfetmeye hazır olun! 97 metrelik bir tünele sahip olan akvaryum, Kuzey Amerika’nın en uzun su altı akvaryumudur.
Dünya standartlarında ki akvaryum, hem eğlendirici hem de eğitici yönünüzü geliştirerek kaliteli bir deneyim yaşamanızı sağlar. Bunun yanı sıra çeşitli etkinlik ve programlara ev sahipliği de yapmaktadır.
Bunlardan bazıları; Friday Night Jazz, yoga dersleri, fotoğrafçılık dersleri,çocuklar için günlük kamplar, paint nite ve vatozlarla suya girme deneyimidir.
Toronto’nun en yeni turistik yerlerinden bir tanesi CN Kulesi’ne yakın olan Ripley Akvaryumu’dur. Bu müthiş tesis her türlü deniz canlısının hayatını sergiliyor. Ancak en etkileyici özelliği hareketli olan büyük su altı tünelidir. Kendinizi ve çocuklarınızı şımartabileceğiniz bu gezi noktasını listenize eklemeyi unutmayın!
Şehrin kalabalığından uzaklaşıp doğanın içinde kaybolacağınız Edwards Gardens, Alexander Milne’nin özel mülkiyeti olup 1944 yılında Rupert Edwards tarafından satın alınarak bir bahçe yaratılmıştır.
Edwars bahçeyi, 1955 senesinde Toronto Hükümeti’ne satarak, halka açık bir park olması için ilk adımı atmıştır. O günden sonra Edwards Bahçeleri olarak adlandırılan park, doğa sever herkesin gözde mekanı haline gelmiştir.
İçerisinde Çocuk Eğitim Bahçesi’nin yer aldığı bölümde çeşitli bitki türlerin dokunup koklamalarını teşvik edecek duyusal bahçe ve dinazorların yiyeceği bitkilerin yer aldığı Dinazor Bahçesi bulunmaktadır. Yaz aylarında düzenlenen Edwards Gardens Yaz Müziği Serisi’sinden ücretsiz olarak yararlanabilirsiniz. Oturma alanlarının kısıtlı oluşundan dolayı yanınıza oturabileceğiniz bir şey almanızı öneririz.
Toronto’nun en popüler turistik noktalarından biri olan African Lion Safari, Buffalo ve Niagara Şelaleleri’ne yaklaşık bir buçuk saat uzaklıkta bulunmaktadır.
Aslanları, zürafaları, gergedanları ve daha birçok hayvanı görebileceğiniz Toronto Afrika Safari turunda, 9 km boyunca Safari Parkuru’nu kendi aracınız veya rehberli otobüs turları ile tamamlayabilirsiniz.
Avusturya kara kuğusu, Afrika pembe sırtlı pelikan gibi kuşları görmek için “Afrika Kraliçesi” adlı 15 dakikalık tekne gezisiyle Water Safari Gölü’nde bir tura çıkabilirsiniz.
Dünyanın dört bir yanından gelen hayvanları görebileceğiniz, onlarla doğal olarak etkileşime geçebileceğiniz alanda kaliteli vakit geçirebilirsiniz.
Çocuklu ailelerin bir numaralı eğlence kompleksi Great Canadian Midway, Niagara Şelalesi’nin bir blok mesafesinde yer almaktadır.
Burada interaktif oyunlar, XD Theatre Motion Simulator ve ürpertici crawly Ghost Blasters Dark Ride ile Skee-Ball ve Roll-a-Ball oynayarak tadını çıkarın!
80 yılı aşkın süredir varlığını devam ettiren Kraliyet Botanik Bahçeleri, Ontori Gölü’nün batı kıyısında konumlanmaktadır. Koleksiyon Arboretum, Hendrie Park, Laking Bahçesi, RBG Merkezi ve Kaya Bahçesi’nden oluşan 40 bin bitkiyi barındırır.
Kanada’nın en büyük botanik bahçesi olup alanın yalnızca %10’u botanik bahçe olarak yetiştirilmektedir. Geriye kalan kısımlar ormanlık, bataklık, çayır alanların bulunduğu doğal habitat bölgesi olarak yönetilmektedir.
Her mevsim büyüleyici güzelliğini gözler önüne seren bahçenin kışın manzarası bir başka. Royal Botanic Gardens’ı çevreleyen renkli ışıklar tam İnstagram profilinizi süsleyecek cinsten.
Niagara Şelalesi, Kuzey Amerkia’nın doğusunda ABD ile Kanada sınırları arasında Niagara Nehri’nin üzerinde bulunan üç şelaleden oluşmaktadır. Bu şelalelerden en büyüğü Horseshoe diğer ikisi de sırasıyla, “American Falls” ve “Bridal Vells Fall” dur.
Kuzey kutbundan gelen çöküntülerle birlikte oluşan Niagara Şelalesi,“suların şimşeği” anlamına gelen ismini Kızılderililerden almıştır. Zimbabve ve Zambiya sınırlarının arasında yer alan Viktoria Şelalesinden sonra ikinci, Venezuella’daki Angeles Şelalesinden sonrada ikinci en yüksek şelale olma özelliğine sahiptir.
Nehrin üzerine Sırp asıllı Amerikalı bilim adamı olan Nikola Tesla tarafından ilk hidroelektrik santrali kurulmuştur. Bu santral sayesinde hem Kanada’ya hem de ABD’ye elektrik üretimi sağlanmaktadır.
Her iki ülke de ziyaretçilerine tekne gezisi düzenlemekte olup, Amerika kısmından gelenler için mavi Kanada kısmından gelenler içinse kırmızı yağmurluk verilerek nehre dökülen her bir şelaleye yakından bakma imkanı sunmaktadırlar. Bu tur sırasında epeyce ıslanacağınızı belirtmemizde fayda var.
Skylon Kulesi Seyir Platformu, Niagara’nın bütün ihtişamıyla ayaklarınızın altında oluşunu izleyebileceğiniz yegane noktadır. Biraz adrenalin peşindeyseniz o zamana tam size göre bir şey var ki o da; Whirlpool Aero Car’dır. Nehrin üzerinde gerilmiş bir halat düşünün ki o halatın ucunda siz nehrin üzerinde süzülüyorsunuz…
Gece renkli ışıkların Niagara üzerinde oluşturduğu atmosferi söylemeden geçmeyelim. Adeta göz banyosu yapacağınız hoş bir manzara ile karşı karşıya kalacaksınız.
Toronto’nun en geniş caddelerinden Queen Street, Doğu ve Batı olmak üzere iki bölüme ayrılmıştır. Sanat galerileri, hareketli bar ve gece kulüplerinin dizildiği en popüler restoranların yanı sıra şık butik ve kahve dükkanları da oldukça ilgi çekicidir.
Toronto şehrinin en popüler caddesi olan Yonge Street, uzunluğuyla Guiness Dünya Rekorlar listesine girmiştir. Kentin en dinamik caddelerinden biri olup alışveriş, film, tiyatro gibi birçok etkinlik gerçekleştirilmektedir.
Yonge Caddesi adı üstünde “Genç” olarak isimlendirilen enerjik ve capcanlı akşamlarında Toronto’nun gözde eğlence mekânı diyebiliriz. Geceleri cıvıl cıvıl olan yerde tiyatro gösterileri, müzikaller, konserler ve diğer sahne sanatları icra ediliyor. Sosyalleşmek için oldukça güzel bir noktadır.
Niagara Şelalesi’ne yalnızda 20 dakika uzaklıkta konumlanan NOTL Bölgesi,günlük bir gezinti yapmak için oldukça harika bir yerdir. Niagara on the Lake; küçük butik mağazalarını gezip, şirin pastanelerinde mola verebileceğiniz ve at arabasıyla gezintiye çıkabileceğiniz çiçeklerle bezenmiş eski bir kasaba…
Oldukça meşhur şarap ve bira imalathanelerini, damıtım tesislerini, tiyatro gösterilerini ve ikonik tarihsel yapılarını keşfetmeye hazır olun! Kendinizi bir anda geçmiş dönemlere ışınlanmış gibi hissedebilirsiniz burayı gezerken.
Kasabanın muhteşem üzüm bağları arasında bisiklet sürün ve sıcak şarap eşliğinde leziz yemeklerin tadına bakmak için kısa bir mola verin.
Toronto’dan 1 saat 41 dakika kadar uzaklıkta bulunan Niagara-on-the-Lake gitmek için Busbud otobüs firmasını kullanabilirsiniz.
1848 yılında Alman asıllı Kanadalı Jhon Nicholas tarafından kurulmuş olan köyün gelir kaynağı un ve buğday fabrikasıydı. Köy hayatının etkileyiciliği turistleri bu bölgeye çekmeye başlamış ve Cinespace Film Stüdyoları’nın kurulmasına neden olmuştur.
Kanada’nın televizyon dizisi The Forest Rangers ve Dr. Simon Locke ,1967 filmi The Fox ve 2006 filmi The Sentinel gibi ünlü filmler ve televizyon şovlarından sahneler köyün her noktasında çekilmiştir.
Humber Nehri’nin iki kolu arasında konumlanmış olan Kanada’nın küçük kasaba şehri Kleinburg Village, şehrin kalabalığından uzaklaşıp kafanızı dinleyebileceğiniz ideal bir destinasyondur.
Sanata ilginiz varsa, McMichael Canadian Sanat Koleksiyonu’nda yer alan çağdaş ve geleneksel sanat eserlerine göz atabilirsiniz. Butik mağazalar, restoranlar ve orman manzarası eşliğinde hoş saatler geçirebilirsiniz.
1794 yılında kurulan şehirde, mevsimsel çiçeklerle dekore edilmiş, tarihi ev ve binalarıyla turistik bir cazibe noktası haline gelmiştir ve Toronto’nun önemli tarihi yerleri arasında bulunmaktadır. Unionville’yi ziyaret ederek Ontorio’da geçmişe doğru yolculuk yapacağınızı söylemeliyiz.
Toronto şehir merkezinden 30 dakika uzaklıkta konumlanan şirin kasabanın caddesinde; Frederick Horsman Varley’in en büyük kalıcı eser koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan Varley Sanat Galerisi yer almaktadır.
Unionville’nin sizlere sunduğu en iyi restoran ve kafelerde leziz tattaki yemekleri mutlaka denemeniz gerekiyor! Gidebileceğiniz bazı mekanlar: Ambiyan; otantik Hint mutfağını egzotik baharat karışımlarıyla tam ağzınıza layık bir mekan. 25-35- 45 $’lık menüleri mevcut. Jakes On Main Bar and Grille; Viktorya dönemine ait tarihi konakta klasik pub yemek çeşitlerini yaklaşık 24 $ karşılığında tadabilirsiniz.
Toronto ile arasında 21 km olan Unionville’ye 46 dakikalık bir tren yolculuğu ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Toronto şehir merkezinde bulunan Union Station’dan kalkan trenin bilet fiyatı 8,20 $ şeklindedir.
Kanada’nın en büyük ikinci şehri olan Montreal, 16. Yy’da Fransız sömürge geçmişine sahiptir. Misyonerlik yerleşimi olarak başlamış olup kısa zaman sonra 1763 yılında İngilizlerin Yeni Fransa‘yı fethetmesinden sonra geliştirdikleri bir ticaret merkezine dönüşmüştür.
Dünyadaki en iyi üniversitelerinden biri olarak görülen McGill Üniversitesi ve ziyaretçiler tarafından epey ilgi gören Montreal Güzel Sanatlar Müzesi kentte yer almaktadır. Aynı zamanda 1976 Yaz Olimpiyatları ve Expo 67 gibi uluslararası etkinliklerin ev sahipliğini yapan şehir, kültürel faaliyetlerde de oldukça etkindir. Montreal Uluslararası Caz Festivali ve Montreal Dünya Filmleri Festivali bunlardan bazılarıdır.
Eğlence parkı, yürüyüş parkurları, bisiklet yolu, su parkı ve bahçelerin yer aldığı Jean Drapeau Park’da kendinize göre etkinlikler bulabilir ve keyifli vakit geçirebilirsiniz.
Toronto’dan 4 saat 33 dakikalık tren yolculuğu yaparak en düşük bilet fiyatı 29,16 $’a Montreal’e ulaşım sağlayabilirsiniz.
Kanada’nın Britanya Kolumbiyası eyaletinde bulunan Vancouver, ülkede ki en büyük üçüncü şehirdir. Farklı kültürleri içerisinde barındıran kentin tarihi yaklaşık olarak 6 bin öncesine dayanmaktadır.
Gemicilik alanında son derece gelişmiş olup 1972 yılında George Vancouver adındaki bir kaptanın buraya geldiği ve şehrin adını buradan aldığı söylenmektedir.
Vancouver; batı, doğu ve şehir merkezi olarak üç bölgeye ayrılmıştır. Şehir merkezinde alışveriş ve eğlence yoğunluktadır. Burada gezebileceğiniz bazı noktalar; Stanley Park and the West End, Yaletown False Creek ve Gastown-Chinatown’dur.
Şehre geldiğiniz vakit gitmeniz gereken; Granville Adası, Antropoloji Müzesi, Vancouver Akvaryumu, Vancouver Art Galeri ve Punjabi Market gibi listeyi daha da uzatabileceğimiz birçok alternatif mevcuttur.
Toronto’dan Vancouver’a tren yolculuğu yaparak ortalama 291.00 $’ ulaşım sağlayabilir seyahat edeceğiniz tren hakkında detaylı bilgileri edinebilirsiniz.
Dünyanın en zengin şehirlerinden biri olan Calgary, 1914 yılında Alberta’da petrolun bulunmasıyla başlayarak sahip olduğu diğer doğal kaynaklar ile zenginleşmiştir. 1973’de Arap petrolüne ambargo uygulanmasıyla petrol fiyatları artış göstermiş ve bu nedenden dolayı bölge oldukça gelişmiştir.
Şehrin muhteşem Kanada Kayalık Dağları’nda ünlü turizm kasabaları olan Banff, Lake Louse ve Canmore her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Calgary şehrinde; Princes Island Park, Calgary Zoo, Glenbow Museum, TELUS Spark gibi çeşitli gezi noktaları da mevcuttur. ABD şehirlerinden daha fazla kaynak ve prestije sahip olan şehri ziyaret etmelisiniz.
CN Kulesi’nin hemen yanında, eski adıyla SkyDome günümüzde ise Rogers Centre olarak bilinen dünya standartlarındaki eğlence tesisi, 1889 yılından itibaren Toronto Blue Jays’e ev sahipliği yapmaktadır. Eşsiz bir mimari tasarıma ve uygun havalarda çatısı açılabilen bir sisteme sahiptir.
Toronto ve Montreal yıllar boyu tatlı bir rekabet içinde olmuştur. Montreal’in Olimpik Stadyumu’na 1989’da bu spor arenasıyla cevap verilmiş. Sadece spor ile sınırlandırmak doğru olmaz. Binlerce kişiyi bir araya toplayan konser organizasyonları da Rogers Centre’de yapılmaktadır.
Adres: 10 Lower Spadina Ave Suite 300, Toronto, ON M5V 2Z2, Kanada
Çalışma Saatleri:09:00-17:00 **Pazar günü kapalı**
Telefon Numarası:+1 647-777-4106
911’i arayarak ihtiyacınız dahilindeki acil birimini isteyebilirsiniz.
Türkiye’de kullanmış olduğunuz telefon hattınızı Toronto’da kullanmak sizin için maliyetli olacaktır. Telefon hattı satın alabilmeniz için öncelikli olarak telefonunuzun kilitli olup olmadığının kontrolünü yaptırmalısınız. Hat ile uyumlu olması gerekmektedir.
Uygunluğu onaylandıktan karşınıza iki seçenek çıkacaktır. Biri ülkemizde olduğu gibi kontorlü yani ön ödemeli diğeri ise faturalı hattır. Rogers, Bell, Freedom Mobile ve Virgin Mobile markalarından kendinize uygun olanı seçerek kullanım sağlayabilirsiniz. Bizim size önerimiz Kanada’nın %99’unu kapsaması nedeniyle Virgin Mobile markasını kullanmanız yönünde. Karar sizin. 🙂
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…