Köklü tarihini doğal güzellikleriyle harmanlayan Sinop, Karadeniz gezinizin unutulmaz duraklarından biri olacak. İşte Sinop’un tarihi yerleri ile ilgili hazırladığımız listemiz;
Sinop tarihi hakkında; Paflagonya ismi verilen bölge içinde bulunan Sinop’ta ilk yerleşim kalıntılarının ilk olarak Tunç Çağı’na ait olduğu görülmektedir. Şehir, MÖ 7. yüzyılda bir Helen kenti olarak kurulmuş ve Karadeniz’in en önemli ticaret şehirlerinden biri olmayı başarmıştır.
Pontus Kralları, Romalılar ve Bizanslılar başta olmak üzere pek çok topluluk buradaki ticaretin büyümesine katkı sağlamıştır. 13. yüzyılda bölge Trabzon Devleti’nin egemenliğinde iken Selçuklu Devleti’ne vergi vermekteydi ancak vergi vermeyi istemeyen Trabzon Devleti’ne karşı Selçuklular savaş başlatmış ve 1214 senesinde Sinop’u ele geçirmiştir.
Çeşitli beylikler tarafından idare edilen Sinop, 15. yüzyılda Candaroğullarının yönetiminde iken Osmanlılara katılmıştır. Osmanlılar, şehrin liman kenti olmasından faydalanmış ve donanmasını güçlendirme noktasında Sinop’u değerlendirmiştir. 1853 senesinde Ruslarla gerçekleşen savaşta, Sinop büyük zarar görmüş ve küçülerek kale içine kadar gerilemiştir.
Sinop’un en ünlüleri; Özellikle Tarihi Sinop Cezaevi ve Sinop Kalesi Sinop’un en ünlü tarihi yerleri arasında bulunmaktadır. Bu nedenle eğer Sinop’a gezi planınız varsa bahsettiğimiz bu yerleri mutlaka görmelisiniz.
Sinop gezi tavsiyesi; Hamsilos Tabiat Parkı başta olmak üzere şehirdeki doğal güzellikleri mutlaka Sinop gezi planınıza dahil etmenizi öneriyoruz. Ve tabi ki Sinop mutfağı denince akla ilk gelen şeylerden biri olan cevizli Sinop mantısını da mutlaka denemelisiniz.
Müzekart; Sinop Arkeoloji Müzesi ve Sinop Tarihi Cezaevi ziyaretleriniz sırasında Müzekart kullanabilirsiniz.
Burası neresi? Çok zengin bir koleksiyona sahip Sinop Arkeoloji Müzesi’nin temelleri 1921 senesinde atılmıştır. Bölgeden elde edilen eserlerdeki artış nedeniyle 1941 senesinde müzenin kurulması kaçınılmaz olmuş ve 1970 senesinde şu anda bulunduğu müzeye taşınmıştır. 2001 senesinde bakım çalışmalarının yapıldığı müze 2006 senesinde yeniden ziyarete açılmıştır.
Müzenin koridor kısmında çeşitli heykeller sergilenmektedir. Bu bölümde MÖ 4. yüzyıla ait bir antlaşmayı içeren taş kitabe de görülebilmektedir. Küçük buluntular salonunda İlk Tunç Çağı’ndan Bizans dönemine kadar olan zaman dilimine ait çeşitli kap kacak, ev aletleri gibi küçük nesneler sergilenmektedir. Taş eserler salonunda mezarlarla ilgili kalıntılar görülebilmektedir. Amphora salonunda ise çok sayıda amphora görülebilmektedir. Amphora antik dönemde iki kulplu bir şekilde üretilen ve içinde çoğunlukla zeytinyağı, su gibi sıvıların saklandığı çömlek türüdür.
Sikke bölümünde çok sayıda sikke ve değerli maden sergilenirken, ikona salonunda çeşitli dönemlere ait ikona örnekleri görülebilmektedir. Bahçe kısmı da büyük ebattaki mermer eserlere, mezar taşlarına ve heykellere ayrılmış durumdadır.
Neden gitmeliyim? Sinop’un tarihi eserleri hakkında en geniş koleksiyona sahip olması nedeniyle Sinop Arkeoloji Müzesi, tarih konusunda Sinop’taki en önemli duraklarınızdan biri olacaktır. Müzeyi dolu dolu gezmek isterseniz 2-3 saatlik bir zaman dilimi ayırmanız gerektiğini de belirtelim.
Burası neresi? Sinop’un Ayancık ilçesinin İnaltı Köyü’nde kısa bir zaman önce keşfedilen İnaltı Mağarası, Turizm Bakanlığı tarafından 1995 yılında gönderilen ödenek sonucu çevre düzenlemesi, ışıklandırma ve ulaşım gibi çeşitli proje çalışmalarıyla 2001 yılında ziyarete açılmıştır.
Mağaranın denizden yüksekliği 1070 metredir ve 75 milyon yıllık bir mağara olduğu düşünülmektedir. Derinliği yaklaşık 2700 metre olan mağaranın şu anda 400 metrelik bölümü ziyaret edilebilmektedir. Mağarada gerçekleştirilen araştırmada çok uzun zaman önce mağara içinde insanların yaşadığına dair çeşitli buluntular ortaya çıkarılmıştır.
2004 yılında ise yol çalışmaları, jeneratör ve büfe gibi çalışmalarla ziyaretçilerin kolay ulaşmasına yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Günümüzde mağara içi yürüyüş yollarının projeleri hazırlanmış ve Turizm Bakanlığı’na bildirilmiş olup gelişimi için çaba harcanmaktadır.
Neden gitmeliyim? Doğal ve tarihi bir oluşum olan İnaltı Mağarası, muhteşem bir güzellik olması nedeniyle ziyaretçilerde hayranlık uyandırmaktadır. Mağaranın havasından ötürü astım gibi solunum yollarıyla ilgili çeşitli hastalıklara faydalı olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle Sivas’ta mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunan bu mağarayı ziyaret etmenizi ve bu güzelliğin keyfini çıkarmanızı öneriyoruz.
Kaçırmayın! Önerimiz mağaraya giderken aç olmanız yönünde olacaktır. Mağaraya girmeden önce karı koca gözleme yapan çiftten özellikle kestaneli gözleme ile çay keyfi yapmayı ihmal etmeyin. Belki de yediğiniz en güzel gözleme bu olabilir!
Burası neresi? Yapılış tarihiyle ilgili kesin bir bilgi bulunmayan Sinop Kalesi’nin, MÖ 7. yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor. Uzunluğu 2,050 metre olan kalenin yüksekliği ise 25 metreyi bulmakta. Roma, Anadolu Selçukluları ve Bizans dönemlerinde birkaç kez onarım görmüş olan kale; Osmanlı, Selçuklu ve İsfendiyaroğulları tarafından da stratejik önemi ve şehri koruma amacıyla onarılmış ve kullanılmıştır. Kale, hapishane olarak da kullanılmıştır ancak tam olarak hangi tarihte bu amaçla kullanılmaya başlandığı hakkında net bir bilgi bulunmamaktadır.
Evliya Çelebi’nin de kitabında bahsettiği Sinop Kalesi’nin ilk inşasında Kumkapı, Tersanekapı, Yenice Kapısı, Tabakhane Kapısı, Lonca Kapısı ve Deniz Kapısı isimli toplamda 6 kalesi bulunmaktaydı. Zamanla aldığı hasarlar ve yıpranmalar neticesinde günümüzde kalenin sadece Kumkapı ve Lonca kapıları sağlam bir şekilde bulunmaktadır. Kalenin inşasında kesme, moloz ve tuğla taşlar birlikte kullanılmıştır.
Kale, UNESCO tarafından 2003 yılında Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Şehrin merkezinde yer alan ve Sinop’un anıtsal tarihi yerleri arasında bulunan Sinop Kalesi, mimarisi ve manzarasıyla da adeta ziyaretçilerini büyüleyecek bir görünüme sahip. Kaleye çıkmak merdivenleri itibariyle biraz yorucu olsa da kalenin ihtişamlı manzarasına karşı çayınızı yudumlarken bu zahmete değdiğine dair bize hak vereceksiniz.
Burası neresi? Boyabat Kalesi, görünen ihtişamlı güzelliğinin yanı sıra altında yer alan yer altı şehriyle de dikkat çekiyor. Çok sayıda merdivenlerin bulunduğu bu yeraltı tünelleri aşağıda bulunan çaya kadar inmenize de imkan sağlıyor. Kalenin gizemini korumasında başlıca etken olan yer altındaki tünellere girmek istiyorsanız, sensörlü ışıklarda karanlıkta kalmamak için yanınızda mutlaka bir el fener bulundurmalısınız.
Paphlagonlular tarafından MÖ 600’lü yıllarda inşa edilmiş olduğu düşünülen kalede Roma, Bizans ve Osmanlının izlerine de rastlanmaktadır. Kaleye çıkış için kaya tüneli şeklindeki 252 basamaklı bir merdivenden çıkmak gerekmektedir. Biraz yorucu olsa da bu yolculuk ziyaretçiler için oldukça mistik olmaktadır.
Neden gitmeliyim? Tarihi yapı, ülkemizin 5. görkemli kalesi unvanını kazanarak ne kadar değerli bir yapı olduğunu göstermiştir. Buna karşın ülkemizde çok fazla tanınmayan Boyabat Kalesi’nin iyi bir tanıtım çalışması ile çok daha fazla kişinin ilgisini çekeceğini düşünüyoruz.
Burası neresi? 12. yüzyılda inşa edilen Karadeniz’in hırçın dalgalarına komşu Tarihi Sinop Cezaevi, tarih boyunca tersane ve 1560 senesinden itibaren de zindan olarak kullanılmıştır. “Anadolu’nun Alkatraz’ı” olarak tanımlanan yapının alt katlarında deniz suyunun yarıya kadar geldiği ve mahkumlar bu deniz suyunun içinde tutularak onlara işkence yapıldığı tarih kitaplarında geçmektedir.
Bina, resmi olarak 1887 senesinden itibaren zindan olarak kullanılmaya başlamıştır. Hapishanede toplamda 28 koğuş ve bir tane atölye yer almaktadır. Uzun yıllar boyunca zindan olarak kullanılan yapıda, pek çok ünlü isim de hapis yatmıştır. Bu isimler arasında Sebahattin Ali, Refik Halit Karay, Osman Deniz, Mustafa Suphi gibi pek çok ünlü isim bulunuyor. Tarihi yapı, 1999 yılından bu yana müze olarak ziyaretçilerini ağırlıyor.
Neden gitmeliyim? Hüzün turizmi açısından ülkemizde son yıllarda önemli bir yer edine Tarihi Sinop Cezaevi, soğuk koğuşları, paslanmış parmaklıkları ve hüzünlü ortamı ile gelenleri derinden etkilemektedir. Yakın zamanda binanın, “Sinop Adalet Müzesi” olarak hizmet vermeye başlayacağı düşünülüyor ve bu proje ile hapishanede yatanların hareketli heykelleri yapılarak, binanın çok daha interaktif bir şekilde değerlendirilmesi planlanmaktadır. Proje hayata geçtiği zaman cezaevinin daha da ilgi çeken bir hüzün durağı olacağını düşünüyoruz.
Burası neresi? 1863 yılında inşa edilmiş ve denizden 38 metre yükseklikte bulunan İnceburun Feneri, 12 metrelik görkemli bembeyaz kulesinin yanı sıra küçükken coğrafya derslerinde anlatıldığı üzere Türkiye‘nin en kuzey noktasında yer almasıyla da dikkat çekiyor. İnceburun Deniz Feneri şehir merkezinden yaklaşık 20 dakikalık bir mesafede bulunuyor. Buruna en yakın mesafede Kurtkuyusu Mezrası ismi verilen köy bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Deniz fenerinin ışıklarıyla denizin gece yeşiline dönmesi muhteşem bir manzara sunarken bu ihtişamlı yapı heybetiyle de sizi cezbedecek. Ülkemizin en eski deniz fenerlerinden biri olması da bu feneri önemli kılan diğer bir detay.
Burası neresi? Osmanlı-Rum savaşları zamanında 19. yüzyılda Rus donanmalarının denizden gelebilecek saldırılarını önlemek, liman ve tersanelerin güvenliğini sağlamak için Sinop Yarımadası’nın güneydoğusunda yapılan Paşa Tabyaları, Venedik Tabyaları’ndan sonra dünyadaki 2. en değerli tabyaları oluşturuyor.
Yarım ay şeklinde yapılan tabyalarda toplamda 11 adet top noktası yer almaktadır. Bu alanlardan atılan topların menzilleri 600 ile 900 metre arasında değişmektedir. Aynı zamanda cephanelik ve koğuş olarak kullanılmış olan noktalar da bulunmaktadır. Tabyalar denizden 43 metre yükseklikte yer almaktadır.
2014 senesinde kiraya verilen tabyalar ne yazık ki günümüzde çeşitli organizasyonlar için kullanılmakta, bazı tabyalar ise bu organizasyonlarda lazım olan eşyalar için depo görevi görmektedir. Bu durum ise tabyaları ziyarete gelen birçok tarih severin tepkisine neden olmaktadır.
Burası neresi? Osmanlı döneminde medrese olarak kullanılan Pervane Medresesi, günümüzde şehrin önemli sembollerinden biri olarak kabul ediliyor. Medrese binasının 1262 senesinde Selçuklu Vezirlerinden olan Muinüddin Süleyman Pervane tarafından şehrin ikinci defa alındığı zaman yaptırıldığı bilinmektedir. Medrese kuzey ve güney yönünde uzanmaktadır ve dikdörtgen bir formda inşa edilmiştir. Medresenin orta kısmında sekizgen bir şekle sahip şadırvan oldukça dikkat çekici ve huzur veren bir unsurdur.
Neden gitmeliyim? Medrese binası 1932 ile 1970 yılları arasında müze olarak kullanılmıştır. Sonrasında ise 2002 senesinden itibaren Sinop Valiliği tarafından bir çarşı olarak kullanılmak üzere düzenlenmiştir. Medresenin içinde bulunan çay bahçesinde çay içerek gezinin yorgunluğunu atabilir, el sanatları ve hediyelik eşyaların sergilendiği dükkanları ziyaret ederek hatıra ve hediyelik eşya satın alabilirsiniz.
Burası neresi? Ahşap sanatıyla inşa edilen Alaaddin Camii, Sinop’un fethinin ardından, 1214 senesinde Sultan Alaaddin’in isteği üzerine yapılmıştır. Cami inşasında ahşabın yanında taş da kullanılmıştır. Minaresinin caminin dışında olması ise ibadethanenin en ilgi çekici özelliklerinden biridir.
Selçuklu cami mimarisinin en güzel örneklerinden olan yapı, son olarak 2008-2009 yılları arasında onarımdan geçmiştir. Caminin, Karadeniz Bölgesi’nde Selçuklulardan kalan tek cami olduğu tahmin edilmektedir.
Burası neresi? 2000 yılında halkın ziyarete açılan Balatlar Kilisesi, 3. veya 4. yüzyılda yani Roma döneminde hamam olarak kullanılmış ve 5. yüzyılın başlarında yani Bizans döneminde ise kiliseye çevrilmiştir. Kilise, Osmanlılar zamanında Rum manastırı olarak da hizmet vermiş ve 2000 boyunca aktif olarak kullanılmıştır.
Kilisedeki kazı ve araştırma çalışmaları devam ettiği için kısıtlı bir ziyaret imkanı sunulmaktadır.
Burası neresi? Sinop’un gizli kalmış hazinelerinden biri olan Boyabat Kaya Mezarları, Sinop’un tarihi ve turistik yerleri arasında çok önemli bir yere sahiptir. Mezarların yerden yüksekliği 200 metreyi bulmaktadır ve bölgenin kalkerli yapısı sayesinde kayaların işlenmesiyle yapılmıştır. Mezarların, MÖ 7. yüzyılda Pathagonyalılar döneminde yapıldığı düşünülmektedir. Bulunduğu konum nedeniyle “Salar Köyü Kaya Mezarı” olarak da isimlendirilmektedir. Bu tarihi eser, günümüzde ne yazık ki gerekli özeni görememiş ve ilgisiz kalmıştır.
Neden gitmeliyim? Boyabat’ın ve Sinop’un önemli tarihi yerleri arasında bulunan Boyabat Kaya Mezarları, geçmişten günümüze miras kalan çok önemli antik yapılardan biridir. Bu neden bu güzel tarihi eseri mutlaka ziyaret etmeli ve geçmişin izlerini hissetmelisiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…
Yorumları Gör
resmini koyduğunuz yer sinop kalesi değil, alakası bile yok. lütfen değiştiriniz
Merhaba sayın can öz;
Bahsetmiş olduğunuz görsel düzenlenmiştir. Göstermiş olduğunuz ilgi ve hassasiyetten dolayı teşekkür eder, iyi günler dileriz.