Seul’un kuruluş yıllarına dayanan muhteşem antik saraylar, sur kapıları ve tapınaklarla Seul, buram buram tarih kokan başkentlerden biridir. Joseon Hanedanlığı’ndan başlayarak geçmişten günümüze birçok önemli tarihi eser hakkında bilgiyi Seul tarihi yerler listemizde bulabilirsiniz.
Seul tarihi hakkında; Seul’un tarihi yaklaşık 2000 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Şehrin gelişiminin ivme kazanması ise 1394’te Joseon Hanedanlığı’nın başkenti olarak atanmasıyla gerçekleşmiştir. Bu gelişme ile Seul, bölgenin siyasi ve ekonomik anlamda en güçlü noktalarından biri haline gelmiştir.
19. yüzyıla girildiğinde limanların açılması, elektrik tesislerinin kurulması, demiryolları, tramvay rayları, parklar, su işleri, okullar ve hastanelerin yapılmasıyla birlikte modern Seul’un temelleri de atılmaya başlamıştır. Japon sömürgesi nedeniyle bir süre sıkıntı yaşayan şehir, 1945’te Kore’nin bağımsızlığını kazanmasıyla Seul Metropolitan Şehri olarak yeniden adlandırılmış ancak Kore Savaşı’nın çıkmasıyla harabeye dönüşmüştür. Bu savaş esnasında şehir tam dört kez el değiştirmiştir.
1950’lerde Seul küllerinden doğarak savaşın izlerini çok hızlı bir şekilde silmiş ve hızla büyümüştür. Yarım yüzyıl gibi kısa bir sürede Seul, birçok kentsel sorunun üstesinden gelerek 10 milyon insanın çok rahat bir şekilde yaşayabildiği akıllı bir şehir haline gelmiştir.
1988 senesinde düzenlenen yaz olimpiyatlarına ev sahipliği yapması Seul’un nasıl muhteşem bir şehir haline geldiğini bütün dünyaya göstermiştir. 2002’de Dünya Kupası ise bu durumu perçinleyen önemli olaylardan biridir. Günümüzde Seul Kore’nin turistler tarafından en fazla ziyaret edilen şehirlerinin başında gelmektedir.
Seul’un en ünlüleri; Listemizde bulunan saraylar ve tapınaklar, Seul’de mutlaka görülmesi gereken tarihi yerler arasında bulunmaktadır. Seul Şehir Duvarı kalıntıları da görmeye değer tarihi noktalardandır.
Seul gezi tavsiyesi; Uzun yıllar dünyadan kapalı bir şekilde yaşamış olmasından dolayı şehirde Korece dışında bir dil konuşan birini bulmak zor olabilir. Bu nedenle şimdiden Korece pratiği yapmaya başlasanız iyi edersiniz, ya da canlandırma kabiliyetinizi geliştirmeye bakın 🙂
Seul’deki hemen her şeyi keşfedebilmek için ortalama 4-5 günlük bir plan yapmanız gerekiyor. Geziniz iki günden fazla sürecekse bir ulaşım kartı olan Tmoney kart mutlaka almalısınız ve metro sistemini ulaşım için çok fazla kullanacağınızı aklınızdan çıkarmayın. Çoğu mağazada kredi kartı kabul edildiğinden her ne kadar Seul güvenli bir şehir olsa da çalınmalara karşı tedbir olması açısından üzerinizde çok fazla nakit bulundurmasanız iyi olur. Seul mutfağını uygun fiyata deneyimlemek isterseniz sokak lezzetlerini deneyebilirsiniz. Satıcılar oldukça temizdir ve güvenle yiyebileceğiniz lezzetlerdir ancak damak tadı konusunda test etmeniz önemli.
Koreliler kibar ve güvenilir insanlardır. Bunu alışveriş esnasında da görüyorsunuz. Pazarlık yapmaya çalıştığınız taktirde teklifinizi beğenmezseniz bağırmadan ve el kol hareketi yapmadan ne kadar kibar bir şekilde reddettiklerini göreceksiniz. Son olarak birçok noktada wi-fi olmasına karşın bunların bir kısmı güvenlik açısından sıkıntılı olabileceği için kullanmanızı çok fazla önermiyoruz.
Müzekart; Discover Seoul Pass şehirdeki en yaygın olarak kullanılan turist kartıdır. Bunun yanı sıra ulaşım için kullanabileceğiniz MPass Kartı ve Kore genelinde geçerliliği olan Korea Tour Card da ekonomik bir Seul gezisi için değerlendirebileceğiniz seçenekler arasında yer alıyor.
Burası neresi? Gyeongbokgung, Seul’deki 5 ana sarayın en büyüğü olarak turistlerden yoğun ilgi görmektedir. Saray, 1395 senesinde güçlü Joseon hanedanlığı zamanında Lee Seong-Gye tarafından yaptırılmıştır. Yüzyıllar içinde birkaç kere yıkılan saray yeniden inşa edilmiştir. İkinci Dünya Savaşı sonrası orijinal haline tekrar kavuşmuş ve 20. yüzyılın sonlarında tamamen restore edilmiştir.
Kral Sejong, yaşadığı 15. yüzyılda bu sarayda Hangul ismi verilen Kore alfabesini yaratmıştır. Kral Sejong, ülkeyi geliştirme arzusu ve bilim, hukuk, sanat ve teknolojiyle olan alakası ile Kore tarihi içindeki en saygın karakterlerden biri olarak anılmaktadır.
Sarayı çevreleyen 2404 metre uzunluğundaki duvar boyunca ana kapıyla birlikte dört kapı bulunmaktadır. Ana kapı dışındaki kapılar şu şekilde isimlendirilmiştir: Sinmumun, Geonchunmun ve Yeongchumun.
Saray içinde hükümete ait resmi alanlar ve kraliyete ait özel alanlar olmak üzere farklı bölümler bulunmaktadır. Kraliyete ait özel alanlar ise kralın daireleri, kraliçenin daireleri, kralın annesinin daireleri gibi farklı bölümlerden oluşmaktadır. Sarayı, erkekler ve kadınlar için geleneksel Kore giysisi olan hanbok’u giyenler ücretsiz bir şekilde ziyaret edebilmektedir. Bu kostümler şehirde kiralanabilmektedir.
Neden gitmeliyim? Seul’un merkezinde bulunan saray, Majestelerini korumakla görevlendirilmiştir ve Seul’deki en fazla ilgi gören saray olarak Seul’de mutlaka görülmesi gereken tarihi yerler arasında bulunuyor. Sarayda salı günleri dışında her gün 10.00 ve 14.00’da düzenlenen muhafız değiştirme törenleri de saraydaki ilgi çekici anlardandır. Törenin geçmişi ise Joseon hanedanlığı döneminde kralın korunmasını sağlayan muhafızların nöbet değişimine kadar uzanan köklü bir gelenek olarak sürdürülmektedir.
Kaçırmayın! Saray arazisi içinde ayrıca Kore Ulusal Saray Müzesi ve Ulusal Halk Müzesi de yer almaktadır. Bu iki yer de kesinlikle görülmeye değerdir ve Kore’nin tarihi hakkında bilgi edinmek için muhteşem bir fırsattır. Müzelerle ilgili detayları yazımızın ilgili kısımlarında bulabilirsiniz.
Burası neresi? Gwanghwamun’un doğu kısmında kısa bir yürüyüşle gidilebilen bu saray da, Seul’deki 5 ana saraydan biridir ve en büyük ikinci saraydır. Oldukça popüler olan bu saray, 1405’te kral ve kraliçeler için ikinci bir konut olarak bir dinlenme yeri olması amacıyla inşa edilmiştir.
Bu saray, özellikle tapınak ve köşklerden oluşan “gizli bahçesi” olan “Huwon” ile turistler tarafından çok sevilmektedir. Bu bahçe sarayın arazisinin yaklaşık %60’ını kaplamaktadır. Özellikle ilkbaharda ağaçların çiçek açtığı zamanlarda ve sonbaharda yaprakların aldığı inanılmaz renklerle çok popüler bir destinasyon olmaktadır. Bahçenin ortasında bulunan büyük gölet de burayı keyifli bir yer haline getirmektedir.
Neden gitmeliyim? “Seul’un tarihi yerleri nelerdir?” diye soran biri için saraylar içinde çok önemli bir yere sahip olan Changdeokgung Sarayı’nın mutlaka görülmesi gereken bir yer olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Sarayın 1997 senesinden bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunuyor olması da bizlere ne kadar kıymetli olduğunu ispatlıyor.
Burası neresi? Tiyatrolar ve galerilerle çevrili, Seul Belediye Binası’nın karşısında bulunan bu 15. yüzyıldan kalma kraliyet konutu, Joseon hanedanlığının kraliyet saraylarından biri olarak kullanılmıştır. Yapı saray olarak kullanılmadan önce Joseon Hanedanlığı kralı Seongjong’un ağabeyi Büyük Prens Wolsan’ın ikametgahı olarak kullanılmıştır.
İsmi, orada yaşamış olan son kral tarafından babasının anısına “Erdemli Uzun Ömürlü Saray” anlamına gelmektedir. Saray şu anki ismini almadan önce Jeongneungdong ve Gyeongungung isimleriyle anılmıştır. Kral Gojong’un 1919’da ölümünün ardından saray çevresindeki binaların bir kısmı yıkılmış, yerlerine göletler ve patikalar yapılmıştır.
Farklı yapılardan oluşsan saraydaki batı tarzındaki tek bina 1910 senesinde inşa edilmiş olan Seokjojeon Salonu’dur. Salonun ana taht salonu olan Junghwajeon Salonu 1902’de iki katmanlı bir çatı ile inşa edilmiştir. Salon, bir yangında hasar gördükten sonra 1904 senesinde tek katmanlı bir çatıyla yeniden inşa edilmiştir. Sarayın ana kapısı olan Daehanmun pazartesi günleri dışında her gün gerçekleştirilen Joseon Hanedanlığı Kraliyet Muhafız Değiştirme törenine ev sahipliği yapmaktadır.
Saraydaki bir diğer ilgi çekici bina ise yabancı ziyaretçiler için bir ziyafet salonu olarak kullanılmış olan Jeonggwanheon Pavyonu’dur. Bina, 1900 yılında bir Rus mimar olan Al Sabatin tarafından inşa edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Başkent Seul’deki 5 ana saraydan en küçüğü olan yapı, çeşitli mimari tarzların bir arada bulunduğu eşsiz bir saraydır ve Seul’deki görülmesi gereken önemli mimari yapılardan biri olarak kabul edilmektedir. Siz de Seul şehir merkezinde olduğunuz bir anda vaktiniz olursa bu etkileyici mimari yapıyı inceleyebilirsiniz. Şehir merkezinin ve Belediye Binası’nın tam karşısında olması ve burasını ulaşılabilirlik açısından turistler için ilgi çekici bir durak haline getirmektedir.
Kaçırmayın! Seokjojeon Salonu’nda günümüzde Deahan İmparatorluğu Tarih Müzesi bulunuyor ve sarayı ziyaret edeceklerin bu müzeye de zaman ayırması gerektiğini düşünüyoruz. Bu arada Sarayı tepeden görmek isterseniz Seul Belediye Binası Seosomun’un 13. katındaki Jeongdong Gözlemevi ve Cafe Darak’a çıkabilir ve muhteşem manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.
Burası neresi? Seul’un beş büyük sarayından biri olarak kabul edilen ve Seul Tarih Müzesi’ne ev sahipliği yapan saray, şehrin görülmeye değer mimari güzelliklerinden biridir. Burası uzun bir süre kraliyetlerin ikinci ikametgahı olarak kullanılmıştır. Saray başlangıçta konumu nedeniyle Büyük Saray ya da Batı Sarayı olarak adlandırılmaktaydı.
Sarayın yapımına 1617 senesinde başlanmış ve 1623’te inşası tamamlanmıştır. Geleneksel Joseon hanedanı tasarımıyla yapılan bu saray kompleksinde geçmişte 100 civarında bina bulunmaktaydı. Ayrıca sarayı yakınlardaki Deoksugung Sarayı’na bağlayan bir de köprü yer almaktaydı.
Saray kompleksi içinde bulunan Heunghwamun Kapısı, sarayın ana kapısıdır. Geumcheongyo Köprüsü, kralın saray mensuplarıyla toplantı yaptığı Sungjeongjeon Salonu ve Jajeongjeon Salonu, Kral Yeongjo’nun portrelerinin saklandığı Taeryeongjeon Salonu ve bu salonun arka kısmındaki garip görünümlü Seoam isimli kaya görülmeye değer başlıca yerler arasında bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Fotoğraf çekmek ve Kore tarihini yakından tanımak için harika bir yer olan bu saray, bu konularda sohbet etmek ve bilgi sahibi olmak için Seul’deki meşhur tarihi yerler arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Beyaz Saray’ın Kore versiyonu olan Mavi Ev, Başkan’ın resmi ikametgahı olmasının yanı sıra devletle ilgili resmi dairelere de ev sahipliği yapmaktadır. Ana ofis üzerindeki mavi çiniler Başkanlık Konutu’nun imzasıdır ve ismi de buradan gelmektedir. Binaya girer girmez ilk dikkati çeken şey de budur.
Çeşitli binalardan oluşan bu kompleks yapı modern mimari ile bazı geleneksel Kore mimari unsurlarını bir araya getirmektedir. Kompleks Ana Ofis, Yeongbingwan (Konuk Evi), Chunchugwan (İlkbahar ve Sonbahar Köşkü), Nokjiwon (Yeşil çimen), Mugunghwa (Sharon’un Gülü) Vadisi ve Yedi Saray’dan oluşmaktadır.
Mavi Ev’in çatısı yaklaşık 150 bin kiremitten oluşmaktadır ve her bir kiremit yüzlerce yıl sağlam kalabilmesi için özenle pişirilmiştir. Mavi Saray, Joseon Hanedanı Kraliyet Bahçesi’nin bulunduğu yerde inşa edilmiştir. Kompleksin tamamı yaklaşık 250.000 metrekarelik bir alanı kaplamaktadır.
Neden gitmeliyim? Mavi Ev için çok geniş kapsamlı ve saatlerce süren turlar düzenlenmektedir. Bu turlara katılarak Kore diplomasisi için çok önemli olan bu yapılar topluluğunu yakından inceleme şansınız olabilir. Turlara katılmak için öncesinden çevrimiçi başvuru yapmanız gerekmektedir. Tur, toplantı odaları, resepsiyon odaları ve Kore cumhurbaşkanının basın toplantılarını düzenlediği Gül Bahçesi’nin bir versiyonu da dahil olmak üzere kompleksin birçok noktasını içermektedir.
Burası neresi? Gwangjang, Güney Kore’de ziyaret edebileceğiniz en eski ve en büyük geleneksel pazarlardan biridir. 42.000 metrekarelik bir alanda kurulu pazarda 5.000 binden fazla mağaza ve dükkan bulunuyor. Toplamda 20.000’in üzerinde kişi burada çalışıyor ve her gün 60.000’in üzerinde ziyaretçi pazara geliyor.
Market, 1957-1959 yılları arasında ilk olarak 10.000 metrekarelik bir alanda inşa edilmiş bir alışveriş merkeziydi. Burası zamanla genişleyerek ülkedeki en önemli alışveriş merkezlerinden biri haline gelmiştir. bindaetteok (maş fasulyesi krep), bibimbap (sote, sebze ve gochujang kırmızı biber salçası ile karıştırılmış pirinç), gimbap (Kore suşi), sundae (kan sosisi), tteokbokki (tavada kızartılmış baharatlı pirinç) kekler) ve çeşitli erişte türleri buraya ilk defa gelenler için denenebilecek geleneksel tatlar arasında bulunuyor. Giyimle alakalı olan kişiler için 2. katta bulunan hanbok mağazalarını ve vintage giyim mağazalarını da ziyaret etmelerini öneriyoruz.
Neden gitmeliyim? Seul’deki en geniş ve en iyi gıda pazarlarından biri olan Gwangjang, pek çok sokak lezzetini tadabileceğiniz sayısız tezgaha ev sahipliği yapıyor. Bu nedenle burası, gittiği şehirlerin geleneksel tatlarını denemeye meraklı ziyaretçiler için görülmeye değer mekanların başında gelmektedir.
Burası neresi? Aynı isimdeki 2009 senesinde açılan halk meydanı önünde yer alan Gwanghwamun Kapısı, Seul’e gelenlerin görmeden dönmemesi gereken tarihi noktalardan biridir. Kapı, Gyeongbokgung Sarayı’nın en ve en büyük kapısı olarak büyük ilgi görmektedir.
Saray’daki salı günleri hariç her gün 10.00 ve 14.00’da gerçekleştirilen muhafız değişim töreni tam olarak bu kapının önünde olmaktadır. Bu gelenek 1469 yılından bu yana aralıksız sürdürülmektedir. Kapı, son olarak 2010 senesinde orijinal haliyle ve yerel malzemeler kullanılarak restore edilmiştir.
Kapının önündeki halk meydanı büyük bir metro istasyonuna, dev bir çeşmeye ve Jaseon dönemindeki bazı hükümdarların heykellerine ev sahipliği yapmaktadır. Meydanda sık sık siyasi gösteriler de gerçekleştirilmektedir.
Neden gitmeliyim? Şehirdeki en önemli mimari yapılardan biri olarak kabul edilen kapı, Seul tarihinin bazı önemli evrelerini hatırlattığı için tarih meraklıları için şehrin özel noktalarından biridir.
Burası neresi? İncelen saçakları ve dalgalı çatı kiremitleri ile Heunginjimun, Seul’un kale duvarındaki sekiz kapıdan biridir. Kapının ismi “yükselen hayırseverlik kapısı” olarak tercüme edilmektedir ve Dongdaemun bölgesinde yer almaktadır. Kapı iki katlı bir yapıda inşa edilmiştir ve hem savunma hem de saldırı amaçlı kullanılmıştır.
Heunginjimun, 1396 senesinde geç Joseon dönemi tarzıyla inşa edilmiştir. Burası aynı zamanda Dongdaemun bölgesine giriş kapısı olarak da kullanılmaktadır ve bu nedenle Dongdaemun Kapısı (Büyük Doğu Kapısı) olarak da adlandırılmaktadır. Kapı zaman içinde hasar görerek 1869’da yeniden inşa edilmiştir. Kapıda ek koruma olarak yarım daire şeklindeki onseong ismi verilen bir de dış duvar bulunmaktadır. Dongdaemun Kapısı, Seul’deki sekiz ana kapıdan onseonga sahip tek kapı olma özelliğini taşımaktadır.
Neden gitmeliyim? Özellikle hava karardıktan sonra gerçekleştirilen aydınlatma ile muhteşem bir görünüme sahip olmaktadır. Bu nedenle siz de akşam saatlerinde bu etkileyici mimari yapıyı ziyaret edebilir ve güzelliğini seyredebilirsiniz.
Burası neresi? Seul Şehir Duvarı, 14. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş olmasına karşın, yüzyıllar boyunca çeşitli onarımlardan geçirilerek günümüze kadar ulaşmıştır. Tarihi dokusuyla UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen surlar, şehri çevreleyen dağlar boyunca planlanarak yapılmıştır. 2014 yılı itibariyle duvarın %70’i restore edilerek sağlamlaştırılmıştır.
Duvarın uzunluğu 10 milden fazladır ve yaklaşık 500 yıl boyunca şehrin korunması amacıyla resmi olarak kullanılmıştır. Surların inşası 97 gün sürmüştür ve inşası sırasında 200.000’e yakın kişi çalışmıştır. Sur duvarlarından şehre giriş için ise çeşitli kapılar yapılmıştır. Duvar, 97 bölüme ayrılmış ve her bölümde ülkenin farklı bölgelerinden gelen insanların çalışması sağlanmıştır. Böylece yapımı oldukça hızlı gerçekleşmiştir.
Neden gitmeliyim? Seul Şehir Duvarı, sadece Kore’nin zengin tarihi ve kültürel geçmişini yansıtmakla kalmıyor, aynı zamanda egzersiz yaparken şehrin manzarasının keyfini çıkarma imkanı da sunar. Surlar, çoğu turistin listesinde doğrudan bulunmasa da mutlaka yollarının kesiştiği Seul’un önemli tarihi yerleri arasında bulunuyor.
Burası neresi? Şehrin yaklaşık 500 metre yukarısında yükselen bu iletişim ve gözlem kulesi, Namsan Dağı’nın yamacındaki tünekten şehrin çarpıcı manzarasını seyretme imkanı sunmaktadır. Kore’deki ilk entegre iletişim kulesi olma özelliğini taşıyan yapı, 1969 senesinde inşa edilmiştir ve Seul’un ilk yayın kulesi olarak kullanılmıştır. 1980 senesinden itibaren ise kapılarını halka açarak ziyaret edilmeye başlamıştır.
Bir teleferik yardımıyla ziyaretçiler dağın yamacından kulenin dibine kadar gidebilir. Buradan da dilerseniz kuleye çıkabilir ve biri döner restoran olan dört gözlem güvertesinden birini değerlendirerek olağanüstü manzarayı seyre dalabilirsiniz.
Kulede iki restoran ve birkaç hediyelik eşya dükkanı bulunmaktadır. Kulede yükseklik korkusu olanlar da düşünülmüş. Bu kişiler için kulenin tepesine monte edilen 32 LED ekran ve kamera aracılığıyla bu kişilerinde 360 derecelik manzara deneyimi yaşamalarına olanak tanıyan dijital bir gözlemevi oluşturulmuştur.
Neden gitmeliyim? Bizce Seul’un en önemli tarihi yerleri arasında bulunan Seul Kulesi kesinlikle ziyaret etmeye değer bir nokta. Eğer yükseklik korkunuz yoksa kulenin tepesine çıkıp 360 derecelik manzaranın keyfini sürebilir ve dilerseniz döner restoranda bir şeyler yiyip içerek çok farklı bir deneyim yaşama şansını yakalayabilirsiniz.
Kaçırmayın! Kuleden şehrin manzarası ne kadar muhteşemse, şehrin birçok noktasındaki kule manzarası da o şekilde harika. Bu nedenle Seul gezisi sırasında gözleriniz mutlaka Seul Kulesi’ni arasın.
Burası neresi? Seodaemun Hapishanesi, Japon yönetimi sırasında bağımsızlık hareketi aktivistlerini hapsetmek amacıyla inşa edilmiştir. 21 Ekim 1908 senesinde açılan hapishane ilk olarak Gyeongseong Hapishanesi adıyla açılmıştır. 500 kişilik kapasiteli hapishanede 3500 kişinin hapsedilmesi nedeniyle hapishanenin genişletilmesi gerekti ve 3 Eylül 1912 tarihinde şu anki ismini aldı.
80 yıl sonra, hapishanede işkence gören ve özgürlük için hayatlarını veren Koreli vatanseverlerin anısına hapishane, 15 Ağustos 1992 tarihinde Seodaemun Bağımsızlık Parkı’na dönüştürülmüştür. Aynı tarihte 40 metrelik gizli bir çıkış ve tünel de keşfedilmiştir. 1995 senesinde ise salon ziyarete açılmıştır. Alandaki pek çok binadan 7 tanesi tarihi değeri nedeniyle korunmuştur. Bu binalar arasında 3 hapishane binası ve infaz alanı, tarihi alan olarak belirlenmiştir. Park son olarak 1998 senesinde dönüşüme uğramıştır.
Neden gitmeliyim? Hapishaneyi ziyarete gelenler bağımsızlık mücadelesinin verildiği gerçek hapishane hücrelerini inceleyebilmektedir. Zorlu koşullara ve işkence tekniklerine çeşitli sergiler ve ve fotoğraflar aracılığıyla tanıklık edebilirsiniz.
Burası neresi? Bongeunsa, Seul’un Gangnam semtinde bulunan Seul’un önde gelen tapınaklarından biridir. Seul tapınakları içinde çok önemli bir yere sahip olan ibadethane, 794 senesinde önemli bir keşiş olan Yeon-hoe tarafından kurulmuştur. Tapınağa ait orijinal bina günümüzde mevcut değil ve şu anki binanın temelleri 1498’e dayanmaktadır. Tapınağın bir kısmı 1939’da ve Kore Savaşı esnasında ise geri kalan kısmı yok olmuştur ve günümüze restore edilerek ulaşmayı başarmıştır.
Bongeunsa Tapınağı, Kore Seon (Zen) Budist mezhebinin ana tapınağıdır. Tapınak bir ibadethane olmasının yanı sıra Budist yaşamını yakından tanımak isteyenler için şehirde önemli duraklardan biridir. Tapınağın en dikkat çeken yerlerinden biri ise geleceğin Buda’sı olarak görülen Maitreya’nın 91 metrelik heykelidir.
Neden gitmeliyim? Bugün tapınak kompleksi, Budist bir keşişin hayatını yaşamak isteyenler için “Tapınakta Kalma Programı” sunan Seul’un çok ziyaret edilen cazibe merkezlerinden biri konumunda bulunmaktadır. Tapınak 13 türden 3.479 kutsal kitaba da ev sahipliği yapmaktadır.
Burası neresi? Jongmyo Tapınağı, dünyanın en eski Konfüçyüs kraliyet tapınaklarından biri olarak kabul edilmektedir. Birkaç salon ve bir revaktan oluşan mabet, günümüzde törenler, ayinler ve dans gösterileri için kullanılmaya devam etmektedir. Geçmişi 1394’e kadar uzanan tapınak, 1996 senesinde UNESCO Dünya Kültür Alanı olarak ilan edilmiştir.
Tapınak, Kore’nin eski Kral ve Kraliçelerine adanmıştır ve zamanın tahrip edici etkisine karşı dikkat çekici bir şekilde korunmuştur. Tapınağın en önemli 49 hükümdarın ruh tabletini barındırdığı belirtilmektedir.
Neden gitmeliyim? Hükümdarlara adanmış bir tapınak olması Jongmyo’yu diğer tapınaklardan özel kılan detaylarda biridir ve burası Busan’a gelenler için es geçilmemesi gereken dini ve mimari açıdan önemli noktalardan biridir.
Burası neresi? Jogyesa Tapınağı, Jogye Tarikatı’nın baş tapınağı olarak kabul edilmektedir. Geçmişi 1395 yılına dayanan tapınak şehrin kalbinde bulunmaktadır. Tapınak, kırmızı, yeşil, mavi ve sarı renkleriyle belki de Seul’de görebileceğiniz en renkli tapınaklardan biridir.
Tapınağın içinde 3 altın Buda bulunmaktadır. Modern tapınak binası 1910’da farklı bir yerde kurulmuştur. 1937’de ise yeniden inşa edildiği şimdiki yerine taşınmıştır. Tapınağın inşası 25 Ekim 1938’de tamamlanmıştır. Günümüzde Daeungjeon (Ana Dharma Salonu) Seul şehrinin en büyük tapınak binasıdır ve kendi başına bile her ziyaretçi için Seul’deki en önemli tapınaklardan biridir.
Neden gitmeliyim? Mayıs ayında Buda’nın doğum gününde tapınaklarda etkileyici şenlikler düzenlenmektedir. Siz de ziyaretinizi mayıs ayına denk getirebilirseniz bu görkemli şenliklere katılarak Seul ziyaretinizde çok güzel anılar biriktirebilirsiniz.
Burası neresi? Myogaksa Tapınağı, Mayıs 1942 senesinde kurulmuştur. Jongro Bölgesi’nde, Naksan Dağı’nın doğu tarafında yer alan bir Kore Budist Tapınağıdır. Kore Budizminin Gwaneum Tarikatı’nın idari merkezi olarak kullanılmaktadır. Tapınağın kurulması ise Taeheo Hongseon’un buraya bir tapınak inşa edildiği taktirde Seul halkının barış içinde yaşayacağı şeklindeki düşüncesine dayanmaktadır.
Neden gitmeliyim? Klasik bir Seul tapınağı olarak dikkat çeken yapı, şehirdeki tapınak mimarisini incelemek isteyenler için Seul’un meşhur tarihi yerleri arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Tarihi 5.000 yıl öncesine dayanan Kore’de 1950 yılında gerçekleşen ve 3 yıl boyunca süren Kore Savaşı, ülkenin yakın tarihi açısından çok önemli olaylardan biridir. Kore Savaş Anıtı, halkı ülkenin askeri tarihi hakkında eğitmek ve bilgilendirmek adına bir nevi müze olarak 1994 senesinde ordu karargahının bulunduğu yerde kurulmuştur.
Anıt içinde bulunan şeyler sadece Kore Savaşı ile ilgili değil. Burası, Kore’nin askeri tarihi hakkında tarih öncesi zamanlardan Kore Savaşı’na kadar kapsamlı bir inceleme sunmaktadır. Anıta bağışlanan objeler arasında büyük ölçekli silahlardan diğer savaş hatıralarına kadar binlerce obje bulunuyor ve bu objeler hem iç hem de dış mekanda sergileniyor. Müzede toplamda 6 kapalı sergi yer almaktadır. Dış kısımda çoğunlukla askeri teçhizat ve hatıra eşyalar görülmektedir.
Neden gitmeliyim? Kore tarihi için çok önemli bir dönüm noktası olan Kore Savaşı ve Kore’nin askeri tarihi hakkında önemli objeleri incelemek ve ülkenin tarihini yakından tanımak için bu önemli anıtı mutlaka Seul tarihi yerler listenize eklemelisiniz.
Burası neresi? Bodrum kat ve iki kattan oluşan Kore Ulusal Saray Müzesi içinde Joseon Hanedanlığına dair 40.000’den fazla ilgi çekici nesne bulunmaktadır. Bu nesneler hanedanlığın çeşitli aşamalarına kadar uzanmaktadır. Bu nesneler arasında en ilgi çekici olanları ise kral ve kraliçelere adanmış kraliyet sembolleri, antik silahlar, o dönem bilimin kullanımına dair objeler ve ayinlere dair belgelerdir.
Müze ilk açıldığı 1908 senesinde “Kore Kraliyet Müzesi” ismiyle bilinmekteydi ancak sonradan ismi mevcut ismiyle değiştirilmiştir. Müzenin ismi yıllar içinde birçok kez değiştirilmiştir. 1930’ların sonlarında “Yi Hanedanlığı Müzesi” olarak biliniyordu. 1946’da Kore’nin kurtuluşunun ardından “Doeksugung Müzesi” olarak değiştirilmiştir. Şu anki ismi ise 2005 senesinde belirlenmiş ve müze Gyeongbokgung arazisine taşınmıştır.
Neden gitmeliyim? Kore Ulusal Saray Müzesi, 1310’dan 1910’a kadar süren Joseon Hanedanlığının kültürü, yaşam tarzını ve tarihi hakkında bilgi sahibi olmak için Seul’deki en harika yerlerin başında gelmektedir.
Burası neresi? Seul müzeleri içinde en dikkat çekenlerden biri olan Kore Ulusal Müzesi içinde Kore’nin ve Kore halkının inanılmaz tarihini ve sanatını gösteren çok önemli tarihi eserler sergilenmektedir. Müze, 1945 senesinde kurulmuştur ve üç kattan oluşan oldukça büyük bir müzedir. Şehrin Yongsan bölgesinde bulunan müze içinde arkeoloji, tarih ve sanata dair eserler sergilenmektedir. Bu eserlerin geçmişi 1 milyon yıldan daha eskiye uzanmaktadır.
Neden gitmeliyim? Kore Ulusal Müze, Asya‘daki en büyük müzelerden biri olarak Kore’nin tarihi hakkında keyifli bir yolculuğa çıkmak için Seul’de mutlaka görmeniz gereken yerler arasında bulunmaktadır. Çok kapsamlı ve büyük bir müze olmasından dolayı en az üç saatlik bir zaman dilimini ayırmanız gerektiğini belirtmeliyiz.
Kaçırmayın! Müze ziyaretinizden önce veya sonra caddeden aşağı gittiğinizde karşınıza çıkan ve dinlenmek için çok güzel bir açık alan olan Yongsan Family Park’ı mutlaka ziyaret edin. Burası Kore Savaş Anıtı’na da çok yakın olduğundan bu anıtı da es geçmeyin.
Burası neresi? 21 Mayıs 2002 tarihinde Gyeonghuigung Sarayı içinde açılan müze, Seul’un tarihi ve kültürü hakkında pek çok şeyi kapsamaktadır. Üç katlı binada bulunan müze içinde özellikle Joseon dönemine ait kalıntılar başta olmak üzere tarih öncesi dönemden modern zamana kadar Seul tarihi hakkında nesneler görülebilmektedir.
Müzeyi ziyaret edenler, Seul’un Joseon Hanedanlığı döneminden gelişen ve heyecan verici modern bir teknolojik metropole dönüşmesinin izini sürmektedir.
Neden gitmeliyim? Çok çeşitli tarihi eserlerin sergilendiği müze, Seul ile ilgili eserleri toplayarak, koruyarak, araştırarak, ve sergileyerek, şehrin tarihini ve kültürünü uluslararası bir izleyici kitlesine tanıtarak kültürel farkındalığı arttırmayı ve toplum içinde bir bağ kurmayı amaçlamaktadır.
Burası neresi? Seul’de cami görmek isterseniz Kore’nin en önemli camilerinden biri olan Seul Merkez Cami’yi mutlaka görmenizi öneriyoruz. Çarpıcı mimarisi ile dikkat çeken ibadethane, Kore’deki ilk cami olma özelliğine sahiptir. Caminin birinci katında Kore Müslüman Federasyonu ve bir toplantı salonu yer almaktadır. İkinci katı erkekler ve üçüncü katıysa kadınlar için ayrılmıştır.
Itaewon’da bulunan cami 1976 senesinde ibadete açılmıştır. Bina sadece bir ibadethane olarak değil, aynı zamanda çocukların İslam dinini öğrenebilecekleri bir ibadethane olarak da hizmet vermektedir. Camide İngilizce, Arapça ve Korece dersler verilmektedir.
Neden gitmeliyim? Seul’dekni tek cami olması nedeniyle burası, ibadet edenlerin yanı sıra Korelilerin İslam üzerine yapılan konuşmaları dinlemek için hafta sonları ziyaret ettikleri turistik bir cazibe merkezi olarak da kabul görmektedir.
Burası neresi? Birkaç antik alandan oluşan bu koruma altındaki köy, 600 yıl önce Kore’de yaşamanın nasıl bir şey olduğunu sizlere hissettirmeyi başarıyor. Köy, Seul’un tam merkezinde, Gyeongbokgung Sarayı ile Changdeokgung Sarayı arasında bulunuyor. Bukchon, Korecede bulunduğu konum nedeniyle “Kuzey Köyü” anlamına gelmektedir.
Mahalle içinde geleneksel Kore evleri var. Bu evlerden yaklaşık 800-900 civarında bulunuyor. Turistler arasında çok popüler bir tarihi bölge olan bu köy, aynı zamanda bir yerleşim yeri olarak kullanılıyor ve evlerin hepsi dolu. Hanok ismi verilen bu geleneksel Kore evlerinin bir kısmı misafirhane ya da pansiyon olarak, bir kısmı da müze olarak ziyarete açık durumda tutulmaktadır.
Evlerden bir çoğu da geleneksel el sanatlarını ve Kore yaşamının diğer tarihi yönlerini yansıtmak adına kültür merkezi olarak değerlendirilmektedir. Bukchon Kültür Merkezi, Gahoe Müzesi, Bukchon Eski Koku Müzesi gibi yerler mahallenin en ilgi çekici noktaları arasında yer almaktadır.
Neden gitmeliyim? Kore geleneksel kültürü ve mirasını yakından tanımak için Bukchon Hanok Köyü’ne mutlaka uğramalısınız. Köy, bir öğleden sonranızı ayırmak için oldukça eğlenceli bir yerdir ve tarihi mimarisi, dar sokakları ile ziyaretçilere gerçekten geçmişteki Kore’deymiş hissi uyandırmayı başarıyor.
Nasıl alınır? Kartı çevrimiçi olarak resmi web sitesini kullanarak satın alabilirsiniz. Dilerseniz şehirde bazı satış ofislerinden de kartınızı satın alabilirsiniz:
Ne kadar süre geçerlidir? 24, 48 ve 72 saat geçerliliği olan seçenekleri bulunuyor. İlk kullanımdan sonra süre başlar. Kullanılmaya başlayan kartlarla ilgili geri ödeme yapılamaz.
Ücreti nedir? Ücretlendirme bilgileri şu şekildedir:
Avantajları nelerdir? Kartın avantajlarını kısaca şu şekilde sıralayabiliriz:
Hazırladığımız Seul tarihi yerler listemizle şu andan itibaren şehirdeki önemli tarihi duraklar hakkında bilgi sahibi oldunuz. Artık muhteşem bir Seul gezi planı yapabilir, Seul’un tarihi dokusunu keşfe çıkabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…