New York şehrinin günümüzdeki halini alması uzun yılları buldu. Büyüklü ve küçüklü bir çok tarihi nokta New York’un geçmişi hakkında bizlere fikir veriyor. New York tarihi yerler listemizle dünyanın en önemli metropollerinden birinin geçmişinde keyifli bir yolculuğa çıkıyoruz.
New York tarihi hakkında; İtalyan Giovanni da Verrazano’nın 1524’de New York Limanı’nı keşfetmesiyle, şehirdeki hareketlilik başlamış oldu. 1609’da Henry Hudson’un Hudson Nehri’ne yelken açması ve 1624’de Hollandalıların bölgede ticari kolonisin kurması şehrin yavaş yavaş şekillenmesini sağlamıştır.
Hollandalılar yavaş yavaş Manhattan’ın güney kısmında bir kasaba inşa etmeye başladılar ve buraya “New Amsterdam” ismini koydular. Hayvan derisiyle ilgili ticari faaliyetler oldukça yaygın olarak burada sürdürüldü. 1500 kişilik nüfusun büyük bir kısmını Hollandalılar oluşturmaktaydı. İlk Yahudilerin şehre gelmesi de bu dönemde olmuştur.
1674 senesinde imzalanan Westminster Antlaşması ile Manhattan bölgesi İngilizlerin hakimiyetine geçmiş ve şehrin adı “New York” olarak kalıcı şekilde değiştirilmiştir. 1754’de şehirde Colombia Üniversitesi kurulmuştur. 18. yüzyıl ise İngilizlerle Amerikan yerlileri arasında Bağımsızlık Savaşı’na sahne olmuş ve önemli çatışmalar yaşanmıştır. 1789’de şehirde toplanan kongre ile George Washington başkan olarak seçilmiş ve New York geçici olarak Federal Başkent olmuştur.
Ekonomik büyümeler ve göçler ile New York 1835 senesinde ülkenin en büyük şehri konumuna gelmiştir. 20. yüzyılda dünya milyonlarca göçmenin New York üzerinden Amerika’ya göçüne tanıklık etmiştir. 2. Dünya Savaşı sonrası New York, dünyanın en büyük ekonomi bölgesi konumuna gelmiştir. Ekonominin kalbinde bulunan İkiz Kuleler’e 11 Eylül 2001’de gerçekleştirilen terör saldırısı ise şehrin yakın tarihindeki en önemli ve trajik olaylardan biridir.
New York’un en ünlüleri; Dini yapı olarak Aziz Patrik Katedrali ve Trinity Kilisesi, ikonik mimari yapı Flatiron Binası ve Amerika’nın sembol heykellerinden Özgürlük Heykeli New York’un en meşhur tarihi yerleri arasında bulunmaktadır.
New York gezi tavsiyesi; Manhattan bölgesi, New York’un adeta beşiğidir ve New York gezisi planlayanlar için turun en önemli kısmını Manhattan oluşturacaktır. Şehirdeki birçok tarihi nokta da Manhattan bölgesinde bulunduğundan tarihi bir tur düzenleyenler için Manhattan bölgesini mutlaka detaylı bir şekilde gezmenizi öneriyoruz.
Müzekart; New York Pass, New York Citypass ve New York Sightseeing Pass New York’ta en çok kullanılan turistik kartlar arasında bulunmaktadır. Bu kartlarla ilgili merak ettiğiniz şeylere yazımızın son kısmından ulaşabilirsiniz.
Burası neresi? “Duran Küçük Şapel” ismiyle de bilinen Aziz Paul Şapeli, 1766 senesinde Aşağı Manhattan bölgesinde, Broadway ve Fulton sokaklarında inşa edilmiştir. Bir piskoposluk şapeli olarak inşa edilen şapel, Manhattan bölgesinin günümüze ulaşabilen en eski kilisesi özelliğini taşımaktadır. Kilisenin yapıldığı arazi, dönemin Büyük Britanya Kraliçesi olan Anne tarafından tahsis edilmiştir. Şapel bittiği sırada New York’un en yüksek binası konumundaydı.
Şapelin inşa edilmesinin amacı, büyüyen cemaatin daha geniş bir kilisede ibadet etmesini sağlamaktı. Simetrik bir tasarıma sahip olan şapel, klasik bir revak ile ziyaretçilerini karşılamaktadır. Günümüzde aktif olarak ibadet toplulukları tarafından ziyaret edilen ibadethane, çeşitli sosyal ve kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapmaktadır. Şapel, yıllık 1 milyondan fazla ziyaretçiyi misafir etmektedir.
Neden gitmeliyim? 2016 senesinde restorasyondan geçirilen şapel, şu anda Manhattan bölgesinin ayaktaki en tarihi dini yapısı olması nedeniyle New York kiliseleri içinde ayrı bir öneme sahiptir. 11 Eylül saldırılarının ardından herhangi bir zarar görmemiş olan yapı, saldırıların ardından kurtarma çalışmaları için bir üs görevi görmesi nedeniyle de önemli bir yapıdır. Bina bu sebeplerden dolayı saldırıların olduğu zaman hayatta kalmanın önemli bir sembolü haline gelmiştir.
Burası neresi? Gerek tarihi gerekse de etkileyici mimarisi ile kendisine hayran bırakan Aziz Patrick Katedrali, Katolik mezhebine bağlı olarak hizmet veren bir ibadethanedir ve New York kiliseleri içindeki en büyük Katolik kilise olma özelliğine sahiptir. Burası yanı zamanda Katolik Başpiskoposluğunun idari binası olarak da kullanılmaktadır.
Bu dini yapı etkileyici Neo-Gotik tarzda inşa edilmiştir ve bronz kapıları, muhteşem sunağı ve yüzlerce vitray penceresi ile özellikle mimarisi ve estetiği ile tam bir sanat eseri görünümündedir. Katedral 2400 kişilik oturma kapasitesiyle oldukça geniş bir iç alana sahiptir. Dini açıdan ise New York’a kendini adamış pek çok önemli din adamının mezarının burada olması ibadethaneyi çok değerli kılmaktadır.
Neden gitmeliyim? 1879 senesinde inşa edilmiş olan bu etkileyici dini yapı, ABD’deki en büyük Gotik katedral olma özelliğine sahiptir ve her yıl 5 milyonun üzerinde ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Siz de bu güzel yapıyı görüp hayran olmak isterseniz mutlaka zaman ayırmanızı öneriyoruz.
Burası neresi? Kilise ilk olarak 13 Mart 1698 tarihinde ibadete açılmıştır. 1737 senesinde ise genişletilmiştir. Kilisenin inşası için ilk olarak 7 yıllığına kraliyete ait bir arsa kiralanmıştır. Sonrasında Kraliçe Anne, bu araziyi kilise için hibe etmiştir ve arazi kiliseye kalıcı olarak verilmiştir.
1790 senesinde kilisenin yerine yeni bir kilise inşa edilmiştir ancak 1839’da meydana gelen yoğun kar yağışı kiliseye büyük zarar vermiştir. Kilisenin tamiratı için görevlendirilen Richard Upjohn, üçüncü bir kilisenin inşa edilmesine karar vermiştir. 1846 senesinde açılan üçüncü kilise günümüzde hala hizmet vermeye devam etmektedir.
Neden gitmeliyim? Bir zamanlar New York’un en yüksek binası olan Trinity Kilisesi, 1852’de dikilen ve Devrim sırasında New York’ta İngiliz esaretinde hayatını kaybeden askerler ithaf edilen “Askerler Anıtı” ile ayrı bir öneme sahiptir.
Kilisenin bir diğer özelliği ise New York’taki bilinen en eski mezarlığa ev sahipliği yapmasıdır. Kilisenin bulunduğu arazinin satın alınmasından önce gömüldüğü tahmin edilen mezar, 1681 yılında 5 yaşındayken ölen Richard Churcher’e aittir. Kilisede aynı zamanda Rubert Fulton, Albert Gallatin, Francis Lewis gibi önemli bilim adamı ve politikacıların da mezarları bulunmaktadır.
Kaçırmayın! Trinity Kilisesi’ni ziyaret ettiğiniz sırada kilisenin cemaatinin bir parçası olan Aziz Paul Şapeli’ni de mutlaka görmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? 20. yüzyılın başlarında tamamlanan yapı, 2007 senesinde 100. yıldönümünü kutlamış şehrin sembol mimari yapılarından biridir. Bina, en parlak dönemlerinde, ülkenin zenginliğinin bir sembolü olarak Gümrük Binası şeklinde hizmet vermiştir. Gümrük Binası’nın Dünya Ticaret Merkezi’ne taşınmasıyla birlikte, 70’li yıllardan itibaren binanın cazibesi de azalmıştır.
Aktif kullanımının azalmasının ardından binada yenileme ve restorasyon çalışmaları başlamıştır. Bugün binayı ziyarete gelenler binanın ilk üç katında bulunan Kızılderili Ulusal Müzesi’ne düzenlenen okul gezilerinden dolayı pek çok çocuğun cıvıltısını duyabilecektir.
Binanın en önemli mimari unsurlarının başında 2. kattaki rotunda gelmektedir. Bu güzel görünümlü rotunda 41 metre uzunluğa, 26 metre genişliğe ve 14 metre derinliğe sahiptir. Kubbesinde Amerika’nın ilk kaşiflerini keşfeden tasvirler, 1937 senesinde New York’un en ünlü ressamlarından olan Ranigald Marsh tarafından çizilmiştir. Binanın genelinde de deniz temasına dair süslemeler hakimdir.
Binanın ön kısmında dört büyük kaidede yükselen etkileyici heykeller Daniel Chester French tarafından yapılmıştır. Bu heykeller “Kıtalar” olarak adlandırılmaktadır ve Asya, Kuzey Amerika, Avrupa ve Afrika’yı temsil etmektedir.
Neden gitmeliyim? Mimari açıdan oldukça değerli olan bu tarihi bina, içinde bulundurduğu müze ile de dikkat çekmektedir. Eğer Kızılderililerin tarihine yakından tanıklık etmek isterseniz New York tarihi yerler listenizde bu güzel bina mutlaka olmalıdır. Binanın en süslü odası olarak kabul edilen Koleksiyoncu Odası ise burasını daha etkileyici bir yer haline getirmektedir.
Burası neresi? Central Park içinde bulunan Bethesda Terrace, parkı ziyaret edenlerin görmeden dönmediği önemli mimari yapılardan biridir. Central Park içinde inşa edilen ilk yapılardan biri olan teras, 1859 yılında yapılmaya başlanmış ancak iç savaş nedeniyle yavaş ilerleyen inşaat 1863 yılında tamamlanmıştır.
Yapının mimari düzeninde iki büyük merdiven bir üst ve bir alt teras vasıtasıyla birbirine bağlanmaktadır. Kumtaşından inşa edilen teras, Rum tuğlası ile örülmüş ve merdivenlerde granit basamaklar kullanılmıştır. Frederick Law Olmsted ve Calvet Vaux, terasın tasarlanması esnasında doğayla bütünleşmiş güzel bir yapı ortaya çıkarmak istemiş ve sonunda da bunu başarmıştır.
Neden gitmeliyim? Bethesda Terası ve içinde bulunan aynı isimdeki çeşme, New York’un gürültülü ve yoğun havasından sıyrılıp doğanın kollarında huzur bulmak isteyenler tarafından mutlaka uğranan noktalar arasında bulunuyor. Siz de New York gezisi sırasında zaman ayırıp bu güzel yapıyı inceleyebilirsiniz.
Burası neresi? Dünyanın ilk gökdeleni olarak bilinen Flatiron Binası, Manhattan bölgesinde bulunuyor. Oldukça sıra dışı bir görünüme sahip olan bina üçgen şeklindedir ve yapımı 1902 senesinde tamamlanmıştır. Binanın ismi de buradan gelmektedir: Flatiron kelimesi İngilizcede ütü anlamına gelmektedir. Binanın yapımı sırasında yoğunluklu olarak kiremit tercih edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Flatiron Binası, New York’taki simge tarihi yapılar arasında bulunduğu için şehre gelenler için bu binayı görmek adeta bir zorunluluk oluyor 🙂 Şekli itibariyle oldukça ilgi gören bina, bu nedenle birçok film için de sahne olarak kullanılmıştır.
Burası neresi? Georgian-Federal mimari ayrıntılarına sahip olan bina, adını tüccar Peter Schermerhorn’dan almıştır. 1811-1849 yılları arasında yapılan yapı depo ve otel gibi çeşitli amaçlarla kullanılmıştır. Aynı zamanda 1990’lı yıllara kadar New York’un en eski balık restoranı olan Sweet’s Seafood House olarak kullanılmıştır.
Bina topluluğunun inşasında yumuşak yapılı ve elle yapılmış kırmızı tuğlalar kullanılmıştır. Bloklar topluluğu 1974’de New York eyaleti tarafından satın alınmıştır. 2003 senesinde restore edilen yapı, South Caddesi Limanı’nın bir parçasıdır.
Neden gitmeliyim? Ticari amaçla inşa edilmiş olan yapı, 19. yüzyılda bu alandaki en önemli mimari örneklerden biri olarak kabul edilmektedir.
Burası neresi? New York’taki ekonomiye dair en önemli binalardan olan New York Borsası, New York’ta mutlaka görülmesi gereken tarihi yerler arasında bulunuyor. Yapı, 1903 senesinde inşa edilerek New York silüetindeki yerini almıştır. Bina içinde her gün Amerikan ekonomisini hareketlendiren milyonlarca liralık işlemler gerçekleştirilmektedir. Bina halka açık olmamasına karşın dış mimarisini görmek bile insanı etkilemeye yetmektedir.
Burası neresi? Amerika Birleşik Devletleri’nin ilk başkanı olan George Washington bu binada yemin etmiş ve bu binayı ülkenin en önemli binalarından biri haline getirmiştir. Bu tarihi bina 1700’lü yıllarda inşa edilmiştir ve Yunan tarzında inşa edilmiş federal bir yapıdır. ABD Gümrük ve Hazine binası olarak da hizmet etmiştir.
Federal Hall, günümüzde İncil gibi eserlere de ev sahipliği yapan bir müze olarak Ulusal Parklar Servisi tarafından işletilmektedir. Ziyaretçiler dilerse rehberli turlara katılabilmekte ve Amerika Birleşik Devletleri’nin kuruluşu hakkında bilgi edinebilmektedir.
Neden gitmeliyim? Wall Street üzerinde görülebilen en etkileyici ve güzel binalardan olması nedeniyle bu yapıya mutlaka zaman ayırmanız gerekiyor. Pandemi nedeniyle kapalı olma ihtimaline karşı iletişim kanallarından bilgi almanız faydalı olacaktır.
Burası neresi? Dünyanın en büyük tren garlarından biri olan Grand Central Terminal, New York’taki en etkileyici mimari yapılar arasında gösterilmektedir. Terminal New York’un meşhur tarihi yerleri arasında olmasının yanı sıra bünyesinde bulunan 60 mağaza, 35 restoran ve gerçekleştirilen çok çeşitli etkinliklerle sosyal anlamda da şehrin gözbebeği sayılacak bir noktadır.
1900’lerin başında New Yorkluların burayı önemli bir kültürel ve ticari merkez görmesi nedeniyle şehirde bazı değişiklikler meydana gelmiştir. Terminal binası şehri merkezini canlandırarak ve ulaşımı kolaylaştırarak şehirlilerin her iki beklentisine de karşılık vermiştir. Terminal, Park Avenue ve 42. Cadde’nin kesiştiği noktada bulunmaktadır. Buraya yürüyerek, metroyla, otobüsle ya da trenle ulaşabilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Filmlerde de sıklıkla kendine yer bulan bu terminal, şehirde görülebilecek ünlü tarihi yerler arasında bulunmaktadır. Birçok etkinlik ve alışveriş noktası tek bir çatı altında toplandığı için burası yağmurlu zamanlarda da keyifli bir ziyaret noktası olmaktadır.
Burası neresi? 2. Dünya Savaşı tarihi ile meraklı olan ziyaretçiler için bu müze gerçekten görülmeye değer New York müzeleri arasında bulunmaktadır. Müze günümüzde hizmet dışı gerçek bir uçak gemisi içinde bulunuyor ve gemi içinde etkileyici bir savaş gemileri ve uçak koleksiyonu bulunuyor.
New York tarihi içinde önemli görevler üstlenen gemi ve uçakların sergilendiği müzenin adı da “Intrepid” isimli gemiden gelmektedir. Bu gemi Pasifik sularında Kamikaze uçaklarına karşı önemli çatışmalarda savaşmıştır. Müzedeki diğer sergilenen araçlar arasında bir tane Blackbird casus uçağı, Concorda SST, Growler denizaltısı, Uzay Mekiği Enterprise ve bir adet Uzay kapsülü yer alıyor.
Ziyaretçiler savaşlarda kullanılmış bu araçların yanı sıra askerlerin günlük yaşamlarında kullanmış oldukları çeşitli eşyaları ve yaşam alanlarını da görme şansına sahip olmaktadır.
Neden gitmeliyim? Amerika’nın ve New York’un savaş tarihi ile ilgili çok önemli nesneleri görebilmeniz için mutlaka bu etkileyici müzeyi ziyaret etmeniz gerekiyor. Müze giriş ücretinin ortalama bir Türk ziyaretçi için hayli fazla gelebileceğini de hatırlatmak isteriz.
Burası neresi? Müzenin binası 1959 senesinde tamamlanmıştır ve mimari açıdan şehirdeki ikonik binalardan biridir. Müze binasının tasarımı Frank Lloyd Wright tarafından gerçekleştirilmiştir. Müze, Empresyonizm, Post-Empresyonizm, Modern ve Çağdaş sanatta uzmanlaşmış bir sanat merkezi olarak varlığını sürdürmektedir.
Burası neresi? 19. yüzyılın son kısmında inşa edilen Metropolitan binası, 13 dönümlük bir arazi üzerinde bulunuyor ve Neo-klasik bir tarzdadır. Kurulduğu 1870 yılından bu yana müze içinde 5 bin yıl öncesinden günümüze kadar çok önemli tarihi eserler sergilenmektedir. Müze, New York’un Met Fitfht Avenue, Met Breuer ve Met Cloister binalarında ziyaretçilerini ağırlamaktadır.
Neden gitmeliyim? Müze içinde çeşitli savaş aletleri, Orta Çağ’a ait sanat eserleri gibi çok ilginç eserler görülebilmektedir. Müze binası içinde bulunan Dendur Tapınağı ise mutlaka görülmesi gereken tarihi eserler arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Brooklyn Müzesi içinde bulunan eserler daha çok modern ve yenilikçi anlayışla ortaya çıkarılmış eserlerdir. Müze içinde toplamda 1,5 milyon eser bulunmaktadır ve burası fiziki açıdan New York’un en büyük 3. mekanı olma özelliğine sahiptir.
Müzede Mısır medeniyetine dair pek çok eserin yanı sıra feminizm üzerine hazırlanmış çeşitli eserler de görülebilmektedir. Judy Fince’nin ünlü feminist eseri ”The Dinner Party” isimli eseri bu akıma dair görülebilecek en önemli eserler arasındadır. Müze içindeki dönem odaları da görülmeye değer yerler arasında bulunuyor.
Neden gitmeliyim? Sanata meraklı kişiler için New York gezilecek yerler listesine mutlaka dahil edilmesi gereken müzeyi tam anlamıyla gezebilmek için uzun bir süre ayırmanız gerekmektedir. Aynı zamanda müze içinde gerçekleştirilen çeşitli etkinlikler ile gezinizi daha da ilginç bir hale getirme şansını elde edebilirsiniz.
Burası neresi? Broad Caddesi’nin hemen köşesinde, 54 Pearl Caddesi’nde bulunan Fraunces Tavern, bir müze, restoran ve bar olarak hizmet vermektedir. New York’un en eski tavernası olan yapı, İngilizlerin New York’u tahliye etmesinin ardından George Washington’un askerlere veda ettiği yer olması nedeniyle de önemli bir noktadır.
1719 senesinde inşa edilmiş olan bina, 1762’de işadamı olan Samuel Fraunces tarafından satın alınmıştır. Kendisi bir gastronomi uzmanı olmasına karşın bina zaman içinde devrim faaliyetlerine de hizmet etmeye başlamış ve politik açıdan bir toplantı noktası haline gelmiştir.
Neden gitmeliyim? Sarı ve kırmızı tuğlaları ile Manhattan’ın mistik tarihi yapılarından kabul edilen Fraunces Tavern, bölgedeki çağdaş yapılar arasında çok özel bir konumda bulunuyor. Binanın birinci katındaki bar ve restoranda bir şeyler yiyip içebileceğiniz gibi ikinci ve üçüncü katında bulunan Fraunces Tavern Müzesi’ni de ziyaret edebilirsiniz.
Binanın restoran ve bar kısmı New York’taki en iyi yeme içme mekanları arasında bulunmaktadır. Burada en iyi likörleri ve ev yapımı biraları içebilirsiniz. Binanın müze kısmı ise ziyaretçilerine George Washington’un veda yemeğinin yendiği yeri, çeşitli galerileri ve sanat eserlerini görme olanağı sunmaktadır.
Burası neresi? Aşağı Doğu Yakası’nda bulunan Tenement Müzesi, ülkeye gelen ilk göçmenlerin geldikten sonra ülkede nasıl yaşadıkları hakkında bilgi edinmek üzere tasarlanmış tarihi bir müze olarak ziyaretçilerini kabul etmektedir.
Restore edilen bir dizi apartman dairesinden oluşan müzede çeşitli turlar gerçekleştirilmektedir. Bu turlarda 200 yıl önce yaşanan göç dalgasının izleri görülebilmektedir. Müzede aynı zamanda çeşitli canlandırmalar da gerçekleştirilmektedir. Özellikle 1869 senesinde bu dairelerden birinde yaşamış olan İrlandalı bir ailenin hüzün dolu öyküsü oldukça etkileyicidir.
Neden gitmeliyim? Amerika’ya gelen işçi sınıfından Alman, Yahudi, Çinli ve İtalyan ailelerin 1800’lü yıllarda 20. yüzyılın başlarına kadar olan yaşamlarına dair çok şeyler öğrenmeniz mümkün oluyor. Gerçekleştirilen turlar yaklaşık 1 saat sürmektedir ve farklı tur seçenekleri bulunmaktadır. Tabi turlar biraz pahalı olduğundan birden fazla tura katılmak biraz külfetli olmaktadır.
Burası neresi? Aşağı Manhattan ile Brooklyn Hights’ı birbirine bağlayan Brooklyn Köprüsü, 1883 senesinde inşa edilmiş tam bir mühendislik harikasıdır. Granit kuleleri ve çelik halatları ile dikkat çeken köprü, her yıl milyonlarca yaya, tren yolcusuna ve bisikletliye ev sahipliği yapmaktadır. Köprünün uzunluğu yaklaşık 1800 metredir.
Köprü inşası 14 yıl sürmüş ve 15 milyon dolar civarında bir maliyetle ortaya çıkmıştır. Köprü inşası oldukça tehlikeli bir süreçti ve inşa sırasında 20’den fazla insan hayatını kaybetmiştir. Binanın yaratıcısı John Augustus Roebling çelik asma köprüler konusunda döneminin en başarılı ismiydi.
Neden gitmeliyim? New York’un en ikonik yapılarından biri olan Brooklyn Köprüsü, şehrin sembollerinden biri olarak kesinlikle görülmeye değer noktalardandır. Köprü aynı zamanda çelik halat sistemiyle yapılmış dünyadaki ilk köprülerden biridir. Köprüyü ziyaret ettiğinizde bisiklet kiralamak mantıklı olacaktır çünkü gidiş dönüş toplamda yaklaşık 4 kilometrelik bir yürüyüşün ardından bütün günü yorgun geçirebilirsiniz.
Kaçırmayın! Köprüyü detaylıca inceledikten sonra Brooklyn Bridge Park’a uğrayarak çok keyifli zamanlar geçirebilirsiniz.
Burası neresi? Tarih meraklıları için New York’ta mutlaka görülmesi gereken tarihi yerler deyince ilk akla gelen yerlerin başında kesinlikle Wall Street Tarihi Bölgesi gelmektedir. Wall Street Bölgesi, günümüzde Amerikan borsasına ve ekonomisine yön verilen en önemli yerlerden biridir.
Burada Ulusal Tarihi Yerler kaydında bulunan 21 önemli tarihi nokta bulunuyor. Trinity Kilisesi, New York Federal Rezerv Bankası, Bowling Green Wall Street’te bulunan meşhur tarihi binalardan sadece birkaçıdır. Bölgenin düzensiz, ızgara biçimindeki yerleşim planı, 17. yüzyılda bölgedeki Hollanda sömürge döneminden kalan nadir fiziksel kalıntılardan biridir. Şehir o zaman “New Amsterdam” olarak anılmaktaydı.
Neden gitmeliyim? Bölgede bulunan pek çok tarihi binaya günümüzde rehberli turlar düzenlenmektedir. Bu turlar sayesinde ziyaretçiler hem binaların mimari özellikleri hakkında hem de tarihleri hakkında detaylı bilgiler edinme fırsatını yakalamaktadır.
Burası neresi? New York ile adı birlikte anılan bir meydan olan Time Meydanı, herkesin görmek istediğini hem tarihi hem modern noktalardan biridir. Burası ilk zamanlar Longacre olarak bilinmekteydi. Meydan, 1880’li yılların sonunda apartmanlarla çevrilmişti.
Kısa bir zaman sonra çehresi değişmeye başlayan meydana, şehrin ilk hızlı toplu taşıma sistemi geldi. Bu durum meydanın etkileyici bir hızla değişmeye devam etmesini sağlamıştır. 20. yüzyılın ilk yıllarında meydan, Broadway ve Yedinci Cadde ile birlemiş, adı da “Times” olarak değiştirilmiştir.
20. yüzyılın sonlarında seks ve uyuşturucu furyası Times Meydanı için kötü sonuçların habercisi olmuştur. Sonucunda bölgedeki suç oranı diğer yerlere göre daha fazla arttı. Bu durum meydanın şöhretini olumsuz yönde etkilense de, Times Meydanı bunun üstesinden gelmeyi başarmış ve bütün zorluklara rağmen dünyanın en kalabalık ve hareketli meydanlarından biri olmayı başarmıştır. 2012 – 2016 yılları arasında meydanda gerçekleştirilen dönüşüm yatırımları da burayı daha değerli kılmıştır.
Neden gitmeliyim? Günün her saati açık olan cafe, bar ve restoranları, renkli gece hayatı, alışveriş olanakları ile Times Meydanı, sadece New York’un değil dünyanın en önemli meydanlarının başında gelmektedir. Bu nedenle bu etkileyici meydanda mutlaka zaman geçirmeniz gerektiğini düşünüyoruz.
Burası neresi? Clinton Kalesi adını 19. yüzyılın başında New York Belediye Başkanı olan DeWitt Clinton’dan almıştır. Bir zamanlar şehrin korunması amacıyla insanları dışarıda tutmaya çalışan kale, günümüzde her yıl milyonlarca kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Kalenin yapımı 1808 yılına dayanmaktadır ve yıllar içinde çeşitli amaçlarla kullanılmıştır. Kalenin isminin bu şekilde belirlenmesi ise 1817 senesinde gerçekleşmiştir.
1821 senesinde kale içinden ordu çekilmiş ve yapı 1823 senesinde New York Belediyesi’ne devredilmiştir. 1855’ten kapatıldığı 1890 senesine kadar burada 8 milyondan fazla göçmen Amerika’ya girmeyi beklemiştir. 10 Aralık 1896’da New York City Akvaryumu olarak açılmıştır ve 1941 senesine kadar bu şekilde hizmet etmiştir.
Neden gitmeliyim? Bir savaş kalesi olarak inşa edilmiş olmasına karşın kaleden hiçbir zaman düşmana karşı ateş açılmamıştır. Bu özelliği ile önemli bir tarihi nokta olan Clinton Kalesi, günümüzde Ellis Adası ve Özgürlük Anıtı’na giden feribotların kalkış noktadır. Kale içinde düzenlenen rehberli turlarla ziyaretçiler kaleyi görme fırsatını yakalamaktadır.
Burası neresi? Halka açık bir park olan Bowling Green, Wall Street’te görülmesi gereken tarihi yerlerden biridir. Burası 1733 senesinde bir park olarak belirlenmiştir ve öncesinde de gene halka açık bir alan olarak hizmet vermiştir. Geçmişte parkın olduğu alan, Kızılderililer tarafından konseylerin gerçekleştirildiği bir alan olarak kullanılmıştır. Aynı zamanda sığır pazarı olarak da kullanılmıştır. Park, New York City içindeki en eski park unvanına sahiptir.
18. yüzyılın sonlarında Bowling Green çevresi New York’un en gözde yerleşim yerlerinden biri haline gelmiştir. Parkın çevresinde federal tarzda inşa edilmiş evler bulunmaktaydı. Parkın çevre düzenlemesi 2004 yılında yenilenmiş ve günümüzdeki halini almıştır.
Neden gitmeliyim? New York gezisi sırasında keyifli bir dinlenme molası için bu merkezi park iyi bir seçim olacaktır.
Burası neresi? Ellis Adası’na çok yakın bir adada bulunan Özgürlük Heykeli, şüphesiz New York’un en meşhur tarihi yerleri listemizde ilk akla gelen nokta oluyor. Ellis Adası’na giden feribotlar bir süre heykelin olduğu Liberty Adası’nda da durarak ziyaretçilerin bu etkileyici heykeli yakından görmelerini sağlıyor.
93 metre yüksekliğine sahip olan Özgürlük Heykeli, 1875-1886 yılları arasında yapılmış ve 28 Ekim 1886’da açılmıştır. Heykel ilk yapıldığı sırada Fransa ve ABD halkının arasındaki dostluğu temsil etmekteydi. Heykelin yapılma fikri 1865 yılında çatlak veren Amerikan İç Savaşı zamanlarında ortaya çıkmıştır. Heykele zaman içinde daha fazla anlamlar yüklenmiştir ve heykel günümüzde Amerika Birleşik Devletleri’nin kendisini temsil eden ve ülkedeki en bilinen anıtlardan biri haline gelmiştir.
Heykelin çıkış noktası bir Roma tanrıçasıdır. Tacın sivri uçları okyanusları ve kıtaları temsil etmektedir. Yüksekliği nedeniyle yıldırımlara açık bir konumda bulunan heykele senede 600’den fazla yıldırımın çarptığı söyleniyor. Heykelin yapımını üstlenen Fransız heykeltıraş Frederic-Auguste Bartholdi işin bakır kısmını hallederken, Eyfel Kulesi’nin yaratıcısı Alexandre Gustave Eiffel de heykelin çelik çerçevesini tasarlamıştır. Heykel yıllar içinde kazandığı değer ile ulusal bir anıt konumuna gelmiştir.
Neden gitmeliyim? New York’un ve ülkenin sembol yapısı olan Özgürlük Heykeli, şehre gelenlerin görmeden dönmemesi gereken önemli ziyaret noktalarından biridir.
Burası neresi? 11 Eylül Amerikan yakın tarihi için çok önemli tarihlerden biridir. Bu tarihte İkiz Kuleler saldırıya uğramış ve yıkılmıştır. Kulelerin yıkılmasının ardından aynı bölgede saldırıların anısına bir anıt ve müze yapılmıştır. Anıt 2001 ve 1993 yıllarında gerçekleştirilen saldırılarda hayatını kaybedenlere atfedilmiştir.
Neden gitmeliyim? 9/11 Anıtı New York tarihi için önemli hatırlatıcı bir simge olarak kabul görmektedir. Ziyaretçiler burayı görerek saldırının büyüklüğü ve şiddeti hakkında fikir sahibi olmaktadır. Anıtta saldırıda hayatını kaybedenlerin isimleri yazmaktadır ve yakınları tarafından burası önemli bir ziyaret noktası olarak ziyaret edilmektedir.
Kaçırmayın! Anıtın yanında bulunan müze de kesinlikle görülmesi gereken noktalardan biridir.
Burası neresi? Muhteşem bir güzelliğe sahip olan Green-wood Mezarlığı, 1838 senesinde kurulmuştur. Burası doğanın tadını çıkarmak ve sessizlik içinde huzur bulmak için New York’taki eşsiz mekanlardan biridir.
Mezarlıkta Jean-Michel Basquiat, Leonard Bernstein ve Boss Tweed gibi önemli isimlerinde aralarında bulunduğu 500 binden fazla insanın mezarlığı bulunmaktadır. Mezarlık Victoria döneminden kalma çok önemli mezarlara ev sahipliği yapmasından dolayı bir mezarlık olmasının yanı sıra etkileyici bir sanat merkezi görevini de üstlenmektedir.
Neden gitmeliyim? Mezarlığın girişinde bulunan Gotik tarzdaki dev kemer ve 1776 senesinde yapılan Brooklyn Savaşı sonrasında önem kazanan Battle Hill Tepesi’ne ev sahipliği yapması nedeniyle de görülmeye değer tarihi bölgeler arasında bulunmaktadır. Kulağa biraz ürkütücü gelebilir ancak mezarlıkta gerçekleştirilen ay ışığı turları sizin için farklı bir deneyim olabilir.
Burası neresi? Ellis Adası, 12 milyondan fazla göçmenin Amerika’da ayak bastığı ilk yer olması nedeniyle New York tarihi açısından çok önemli bir yerdir. Aşağı Manhattan bölgesinden kısa bir feribot yolculuğu ile buraya ulaşım sağlanmaktadır. Ada, adını 1700’lü yıllarda sahibi olan Samuel Ellis’ten almıştır.
Adada 1892 senesinden 1924 senesinde kadar milyonlarca göçmen çeşitli testlere tabi tutulmuştur. Birçok düşünür o zaman yapılan uygulamaların insanlık dışı olduğunu savunmuştur. Adada bulunan Özgürlük Anıtı, Özgürlük Müzesi Heykeli görülebilecek önemli yapılar arasında bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Amerika için önemli bir tarihi durak olan adaya vardığınızda sizi etkileyebilecek çok fazla şey bulunmuyor. Bu nedenle özel olarak Amerikan tarihine ilginiz varsa ve vaktiniz bolca buraya zaman ayırabilirsiniz, aksi halde bu noktayı es geçebilirsiniz. Ancak adada bulunan Ellis Island Immigration Museum ise adaya gelen göçmenlerden kalan birçok eşyayı görebileceğiniz ve hüzünlü anlar yaşamanıza sebep olan bir müze olarak görülmeyi hak etmektedir.
Burası neresi? Adına filmler de çekilen Chinatown Mahallesi, Uzakdoğu’nun New York şubesi olarak Manhattan bölgesinde bulunuyor. Burası New York’ta bulunan tek ve en eski Çin mahallesi olma özelliğine sahip. Günümüzde şehre gelen yeni Çinli göçmenler buraya gelerek hemşerilerinden yardım görürler. Batı Yarımküde’deki en yoğun Çin nüfusunun bölge olan Chinatown, 2010 yılında Ulusal Tarihi Yapılar listesine de dahil edilmiştir.
Mahallenin ana caddesi olan Mott Caddesi, mahallenin kurulduğu yer olması nedeniyle ayrı bir öneme sahiptir. Mahalleye geldiğinizde Çin yemeklerini 200’den fazla restoranda deneyebilirsiniz. Bunun yanı sıra Doyer Caddesi’nde gezintiye çıkabilir, Manhattan Bridge Arch’ın fotoğraflarını çekebilir, Mahayana Tapınağı’nı ziyaret edebilirsiniz.
Neden gitmeliyim? Chinatown’daki kalabalık ve dar sokaklarda yürümek size pek çok sürprizle karşılaşma şansı tanıyor. Çin kültürüne dair yiyecek içecek, giyim kuşam gibi pek çok farklı şeyi görebilir ve dilerseniz satın alabilirsiniz. Bizce sahip olduğu aura ile Chinatown kesinlikle New York’ta keşfedilmesi gereken yerlerden biri.
Burası neresi? Chinatown gibi farklı kültürleri tanıyabileceğiniz bir diğer durağımız Little Italy oluyor. Chinatown’un kuzey kısmında bulunmaktadır. Bura da tıpkı Chinatown gibi 2010’da “Ulusal Tarihi Yapılar” listesine dahil edilmiştir.
Neden gitmeliyim? New York’tasınız ancak İtalyan kültürünü yakından tanımak istiyorsunuz. O zaman mutlaka Little Italy bölgesine uğramanızı tavsiye ediyoruz. Burada İtalyanlara dair başta yeme içme alışkanlıkları olmak üzere pek çok şey görme ve öğrenme fırsatını bulabilirsiniz.
New York Pass nasıl alınır? Kartınızı web sitesi üzerinden hemen satın alabilirsiniz. Kartınızı satın aldıktan sonra New York Pass uygulamasını indirerek kartın avantajlarından faydalanmaya başlayabilirsiniz. Gittiğiniz turistik noktalarda uygulama üzerinden kartınızı tarayarak avantajlardan faydalanabilirsiniz.
New York Pass ne kadar süre geçerlidir? 1, 2, 3, 4, 5, 7 veya 10 günlük geçerliliği olan seçenekleri bulunmaktadır. Bu süre ilk geçişten itibaren başlar ve seçtiğiniz gün sayısı kadar art arda kullanabileceğiniz geçerlilik süresine sahip olacaksınız.
New York Pass ücreti nedir? Yetişkinler ve 3-12 yaş arası çocuklar için ücretlendirme aşağıdaki gibidir:
New York Pass’in avantajları nelerdir?
New York Citypass nasıl alınır? Kartınızı almak için New York Citypass resmi web sitesini ziyaret edebilirsiniz. New York Citypass ve New York C3 şeklinde iki alternatifiniz olacak. New York Citypass ile 6 turistik noktaya, New York C3 ile 3 turistik noktaya erişim hakkına sahip olabiliyorsunuz.
New York Citypass ne kadar süre geçerlidir? 9 gün boyunca geçerlidir. İlk kullanımdan sonraki arka arkaya 9 gün kartınızı kullanma hakkına sahip olabiliyorsunuz. Henüz kullanılmayan kartlar 365 gün boyunca iade edilebilmektedir.
New York Citypass’in ücreti nedir? Yetişkinler ve çocuklar için ücretlendirme aşağıdaki gibidir:
New York Citypass’in avantajları nelerdir?
New York Sightseeing Pass nasıl alınır? New gezisi sırasında size büyük bir fiyat avantajı sağlayacak olan bu kartı almak için New York Sightseeing Pass resmi web sitesini kullanabilirsiniz. Dilerseniz Sightseeing mobil uygulaması üzerinden de kartınızı temin edebilirsiniz. Satın aldığınız bileti satın alma tarihinden itibaren 24 ay içinde kullanmaya başlamanız gerekmektedir.
New York Sightseeing Pass ne kadar süre geçerlidir? Sightseeing Pass ilk kullanımdan sonra etkinleşmektedir. Cep telefonunuza ya da tabletinize indirmiş olduğunuz dijital geçiş kartınızla turistik noktalardan geçebilirsiniz. Eğer günlük kart seçeneğini tercih ederseniz 10 güne kadar geçerliliği bulunan seçeneklerden birini tercih edebilirsiniz. Esnek geçiş seçeneğinde ise 60 gün içinde seçeceğiniz turistik noktalara ziyaret etme hakkında sahip olacaksınız.
New York Sightseeing Pass’in ücreti nedir?
New York Sightseeing Pass’in avantajları nelerdir?
Not: Bahsetmiş olduğumuz kartlara ek olarak Freestyle Pass ve Explorer Pass seçenekleri de tercih edilen turistik kartlar arasında bulunmaktadır. Dilerseniz bu kartları da araştırabilir ve sizin için uygun olduğunu düşündüğünüz takdirde değerlendirebilirsiniz.
New York tarihi yerler listemizde şehrin en önemli tarihi durakla hakkında bilgileri ve fotoğrafları sizlerle paylaştık. Dilerseniz siz de yorum kısmından bizimle düşüncelerinizi paylaşarak yazımızın geliştiricilerinden biri olabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…