Bursa’nın en güzel ilçelerinden biri olan Mudanya’nın doğal güzelliği kadar tarihi zenginliği de oldukça fazla! Mudanya’nın tarihini ve kültürünü yakından tanıma fırsatı bulabileceğiniz yerleri ve yapıları sizler için bir araya toplayarak, mükemmel bir liste haline getirdik. Kültür ve tarih dolu bir gezi planı çıkarmak için Mudanya’nın tarihi yerleri hakkında hazırladığımız yazımızı incelemeniz yeterli!
Mudanya tarihi hakkında; Kolofonlular tarafından kurulan Mudanya’nın geçmişinin MÖ 7. yüzyıla kadar dayandığı bilinmektedir. Bölgenin önceki adının “Myrleia” olduğu bilinmektedir ve isminin “yüce ana tanrıça boğazı” anlamına geldiği belirtilmektedir. Şehir MÖ 3. yüzyılda Makedonlar ve Bithynialılar tarafından yakılmıştır. Sonrasında ise Makedon Kral bölgeyi damadı Pnisas’a vererek, kızı Apame’nin adına bir şehir kurmasını istemiştir.
Uzun süre Roma İmparatorluğu’nun önemli bir kolonisi olan şehir, MS 395’de imparatorluğun bölünmesinin ardından 1321 senesinde Osmanlı’nın hakimiyetine girmiştir. Aradaki boşlukta ise şehirde Arap ve Selçuklu baskısının olduğu tahmin edilmektedir.
Osmanlı döneminde Mudanya, ipek ticareti içinde önemli bir liman görevi görmüştür. Osmanlının son dönemlerinde ise Mudanya’daki lezzetli zeytinler ve bu zeytinlerden elde edilen zeytinyağları nedeniyle bölge büyük bir öneme sahipti. Bölge özellikle Osmanlı’daki Hristiyan azınlığın yaşadığı önemli noktalardan biri olmuştur. Bölgedeki mimari yapıda da bunun izlerini görmek mümkün olmaktadır.
Mudanya 6 Temmuz 1920 tarihinde İngilizler tarafından işgal edilmiştir. Daha sonra ise Yunanlılar bölgede hakimiyet kurmuş ve 12 Eylül 1922 senesinde, bölge Halit Paşa önderliğinde düşman işgalinden kurtarılmıştır. 3-11 Ekim 1922 tarihleri arasında imzalanan Mudanya Mütarekesi ise Kurtuluş Savaşı’nın sonlanışının resmi belgesi ve TBMM’nin ilk resmi zaferi olması nedeniyle yakın tarihimizdeki en önemli olaylardan biri olarak kabul edilmektedir.
Mudanya’nın en ünlüleri; Mudanya Mütareke Evi Müzesi, Kemerli Kilise, Tahir Paşa Konağı ve Taş Mektep, Mudanya’nın en ünlü tarihi yerleri arasında sayılabilir.
Mudanya gezi tavsiyesi; Geçmişte bölgede Rum azınlıklar sıklıkla yaşadığı için birçok kilise ve manastır kalıntısı göreceksiniz. Bunun yanı sıra bu azınlıkların mimari özelliklerini yansıtan günümüze kadar ulaşabilmiş muhteşem evleri mutlaka görmeniz gerekiyor. Tabi deniz kenarı bir beldede deniz ürünlerini tatmayı ve eğer mevsim serinlemeyi gerektiriyorsa denize girmeyi de ihmal etmeyin. Mudanya ile ilgili bütün detaylar için Mudanya gezi rehberi sayfamızdaki yazıları takip edebilirsiniz.
Müzekart; Bölgede bulunan Mudanya Mütareke Evi Müzesi’ni Müzekart ile ücretsiz bir şekilde ziyaret edebilirsiniz. Sadece bu müzeyi ziyaret etmek pek ekonomik olmayacaktır ancak Bursa gezilecek yerler listesindeki birçok yeri de geziniz sırasında göreceğinizi düşündüğümüz için Müzekart satın almanızın faydalı olacağını düşünüyoruz.
Burası neresi? Kemerli Kilise, Mudanya’ya bağlı şirin mi şirin bir kasaba olan Trilye’de yer almaktadır. Eski dönemlerde Rumların yaşadığı Trilye, Hristiyan kültürünün etkisiyle birçok kilise ve manastıra ev sahipliği yapmıştır. Bu yapıların kimi zaman içinde yok olurken; kimi günümüze kadar ayakta kalmayı başarmıştır. Kemerli Kilise, Trilye’nin ayakta kalabilmiş tarihi yapılarından ve kültürel miraslarından biridir. Bugün yeterli bakımı ve onarımı göremese de turistlerin ilgisini çekmeye devam eden Kemerli Kilise, Ortodokslar için oldukça önemlidir.
Panagia Pantobasilissa Kilisesi ve Trigleia Manastırı Kilisesi olarak da adlandırılan Kemerli Kilise, halk arasında Küçük Ayasofya olarak anılmaktadır. Mısır’ın İskenderiye şehrinden getirilen sütunlarla özel olarak dizayn edilen Kemerli Kilise’nin 13. yüzyıl sonlarında inşa edildiği tahmin edilmektedir. Kilise, 1855 senesinde meydana gelen depremde ne yazık ki büyük hasar görmüş ve çan kulesi ile kubbesi bu depreme yenik düşmüştür. Buna karşın kilisenin günümüze ulaşabilen kısımları bile yapının ne kadar değerli olduğunu bizlere kanıtlamaktadır. Yapı yakın zamanda bir Ermeni aile tarafından satın alınmıştır ancak yapı ile ilgili şu ana kadar herhangi bir restorasyon çalışması başlatılmamıştır.
Neden gitmeliyim? Dr. J. Covel’in hazırladığı el yazma belgelere göre Panagia Pantobasillissa’ya (Bakire Meryem’e) adanmış olan kilise, duvarlarına resim yapılan ilk kilise unvanını taşımaktadır. Tarihi ve dini açıdan oldukça anlamlı olan Kemerli Kilise, Mudanya tarihi yerler gezisinde mutlaka ziyaret edilmesi gereken yapılardan biridir.
Burası neresi? Mudanya’nın en güzel köylerinden biri olan Dereköy, bir zamanlar, yine Rumların yaşamış olduğu bir yerleşimdi. Adını Rumcada dere anlamına gelen ”Potamia” kelimesinden alan Dereköy, Hristiyan kültürüne dair birçok yapıya ev sahipliği yapmıştır. Bu yapılardan biri olan Dereköy Kilisesi, zamana karşı direnip, günümüze kadar varlığını korumayı başarmıştır. Rum Ortodoks Kilisesi olarak bilinen Mudanya Dereköy Kilisesi, Ortodoks dünyasının önem verdiği anıtsal bir yapıdır. 1857 tarihinde inşa edilmiş olan kilise, mübadele göçleriyle Rumların şehirden ayrılması sonucu, 1922-1972 yılları arasında köye yerleşen Türkler tarafından cami olarak kullanılmıştır.
Zaman içerisinde yıpranan ve tahrip edilen Mudanya Dereköy Kilisesi içinde bulunan vaiz kürsüsü günümüzde Bursa’nın müzeleri arasında en önemlilerinden biri olan Bursa Arkeoloji Müzesi’nde koruma altına alınmıştır. Alçı ve ahşap süslemeleriyle ince bir işçiliğe sahip olan kilisede, pencereler üzerinde yer alan alçı kabartma kerubimlerden oluşan madalyonlar dikkat çekmektedir. Yeşil, bordo, kırmızı ve altın yaldız renkleriyle boyanmış olan kabartmaların bir kısmı, bölgeyi ziyaret eden Yunan turistler tarafından sökülüp, tahrip edilmiştir. Mudanya’nın en önemli tarihi ve kültürel miraslarından biri olan Dereköy Kilisesi, ilçeyi daha yakından tanımak amacıyla mutlaka ziyaret edilmelidir.
Burası neresi? Mudanya’nın Aydınpınar Köyü’nde bulunan Hagios Apostoloi Kilisesi, Bursa Metropoliti Konstantios döneminden kalan tarihi bir kilisedir. 1846-1870 yılları arasında inşa edildiği bilinen kilise, Mudanya’nın kültür mozaiğinin önemli bir parçasıdır. 1922-1980 yılları arasında Türkler tarafından cami olarak kullanılan kilise, defalarca işlem görmüş ve tahrip edilmiştir. Müslümanlar tarafından bir süre minare olarak kullanılan çan kulesi de sonrasında yıktırılmış ve yerine minare yaptırılmıştır. Yıllar içerisinde harap bir hale gelen Mudanya Hagios Apostoloi Kilisesi, her şeye rağmen sağlam yapısı sayesinde zamana karşı direnebilmiştir.
Neden gitmeliyim? Hagios Apostoloi Kilisesi, ahşap süslemeleri, taş üzerine oyulmuş haç işareti, oyma tekniği, motifleri ve orijinal vitraylarıyla ziyaretçilerine görsel bir şölen sunmaya devam etmektedir. Ayrıca ana giriş kapısının üzerinde bulunan kitabede yazan Rumca ”Tanrım evlerin ne kadar sevilir” cümlesi dikkat çekmektedir. Bina günümüzde kullanılmamaktadır.
Burası neresi? Adından da anlaşılacağı üzere Mudanya’nın Trilye kasabasında bulunan Trilye Kilisesi-Yemekhane, 19. yüzyıla ait bir yapıdır. Önceleri kilise olarak kullanılan yapı, Mübadele sonrası 1927 senesinde öksüzler evi olan Taş Mektep öğrencilerinin yemekhanesi olarak hizmet vermiştir. Oldukça geniş ve ferah bir alana sahip olan Trilye Kilisesi düğün, nişan, sünnet düğünü ve mevlit gibi etkinlere de ev sahipliği yapmıştır.
Neden gitmeliyim? Bir süreliğine sinema salonu olarak da hizmet veren Trilye Kilisesi, 2009 senesinde restorasyonu tamamlanarak günümüzde kültür merkezi olarak kullanılmaktadır. İlk olarak “Faruk Çelik Kültür Merkezi” olarak isimlendirilen yapı, daha sonra “Trilye Kültür Merkezi” ismini almıştır. Bu nedenle tarihi dokusunu incelemenin yanı sıra gerçekleştirilen kültürel faaliyetlere dahil olmak için de bu tarihi binayı ziyaret edebilirsiniz.
Burası neresi? Mudanya’nın en önemli ve en büyük Ortodoks kilisesi olan Mudanya Ortodoks Kilisesi’nin, kim tarafından ve ne zaman yapıldığı belli değildir. Hakkında kesin bilgilere ulaşılamamış olan kilisede, yalnızca kuzey cephesindeki pencerelerden birinde 1834 tarihli yedi satırlık bir kitabe bulunmaktadır. Kitabedeki metinde ”İyi hemşerimiz Anastasıou oğlu Iordines anımsamak için ve dindarlığından dolayı, bu kutsal kilisenin yüzeyindeki bütün yontulmuş taşları Palaikhorio’daki zeytinliğinden getirerek bağışlamıştır. Mudanya (Moundanion) O’na minnettardır” yazmaktadır.
Neden gitmeliyim? Halk arasında ”Papazın Evi” olarak da adlandırılan Mudanya Ortodoks Kilisesi, yapısı bozulmadan günümüze kadar gelebilmiş, önemli tarihi eserlerden biridir. Mübadele dönemi sonrası ibadethane özelliğini kaybeden kilise, bir süre sinema salonu olarak kullanılmış, 1993’te ise Mudanya Belediyesi tarafından kültür merkezi ilan edilmiştir. Bu tarihten itibaren Uğur Mumcu Kültür Merkezi olarak hizmet veren yapı, Mudanya tarihi yerler listesine eklenmeli ve mutlaka ziyaret edilmelidir. Belki ziyaretiniz esnasında merkezde gerçekleştirilen bir sanatsal ve kültürel faaliyete denk gelebilir ve tatilinizi daha keyifli hale getirebilirsiniz.
Burası neresi? Trilye’nin 5 kilometre uzağında, antik liman kenti olan Kapanca’nın bir kilometre doğusunda yer alan Aya Yani Manastırı, Ortodokslar için hac yeri niteliğindedir. Adını Trilye’ye ismini veren üç papazdan biri olan Aya Yani’den alan kilisenin tarihi 700’lü yıllara kadar dayanmaktadır. Uzaktan bir kale gibi görünen Aya Yani Kilisesi’nden geriye yalnızca kalıntıları kalmıştır.
Neden gitmeliyim? 1880 yılında kısmen yanmış, sonrasında onarılarak 1922 tarihine kadar faaliyetlerine devam etmiştir. Mübadele ile birlikte Rumların bölgeyi terk etmesiyle kaderine terk edilen Aya Yani Kilisesi, o günden itibaren kullanılmamış, zamanla yıpranarak, harabeye dönmüştür. Manastırın bulunduğu yer özel mülkiyet olduğu için içini ziyaret etmek biraz sıkıntılı olabilmektedir. Lakin Aya Yani Manastırı yine de Mudanya tarihi yerler listesine eklenmesi gereken önemli yapılardan biridir.
Burası neresi? Agios Sergios Manastırı olarak da adlandırılan Medikion Manastırı, Mudanya’da, Trilye-Eşkel Limanı karayolu üzerinde bulunmaktadır. 8. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen Medikion Manastırı’nın kuzeybatısında bir de Rum Mezarlığı bulunmaktadır. İlk aşamada çiftlik olarak kullanılmış olan manastırdan geriye yalnızca duvarları ve her biri 200 kg ağırlığında olan görkemli giriş kapıları kalmıştır. Hagios Sergios’a adandığı düşünülen manastırın adı 11. yüzyılda Medikion Manastırı olarak değiştirilmiştir.
Burası neresi? Mudanya’nın Trilye ilçesinde bulunan Dündar Evi, diğer adıyla Hagios Ioannes Rum Kilisesi (Yuannes Kilisesi) 19.yüzyıl mimarisinin başarılı örneklerinden biridir. Bizans’a özgü motifleri de içinde barındıran yapı, biri ibadet için kullanılan üç kattan oluşmaktadır. Kemerli taş bir giriş kapısına sahip olan Dündar Evi, ahşap işçiliğiyle özenle inşa edilmiş duvarları ve iç atmosferiyle dikkat çekmektedir.
Dündar Evi, mübadele döneminde Rumların bölgeyi terk etmesiyle, ibadethane özelliğini kaybederek, özel mülkiyete dönüştürülmüştür. Alan kişinin amacı burasını restore ederek otel haline getirmek olsa da ne yazık ki bürokratik engeller nedeniyle bu gerçekleşememiştir. Bugün binanın batı cephesi, konut olarak kullanılmaktadır. Mudanya’nın tarihsel açıdan önemli miraslarından biri olan Dündar Evi’nde, ayrıca Roma dönemine ait mezar sitilinde Latince bir satırlık yazı ile hemen yanında erkek, kadın ve elinde meyve tabağı tutan hizmetkar figürleri yer almaktadır.
Neden gitmeliyim? Mudanya’daki Bizans dönemine ait önemli eserlerden biri olan yapı, sahip olduğu etkileyici mimari detaylar ile görülmeye layık yerler arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Mudanya Mütareke Evi, 11 Ekim 1922 tarihinde, Türk-Yunan savaşını sonlandıran Mudanya Mütarekesi’nin imzalandığı tarihi mekandır. İsmet Paşa önderliğinde gerçekleştirilen mütareke toplantısına ev sahipliği yapan Mudanya Mütareke Evi Müzesi, Atatürk başkanlığındaki Ankara Hükümeti’nin fiilen kabul edildiği ilk yer olması açısından önemlidir. Mütareke Evi, ilk olarak Rus asıllı Alexander Ganyanof isimli birine ait iken; sonrasında Şeker Kralı olarak da bilinen Mudanyalı iş adamı Hayri İpar tarafından satın alınmıştır. Mudanya’nın tarihi simgesi olan Mütareke Evi, 1937’den itibaren müze olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Barışı simgeleyen ve Barış Evi olarak anılan Mütareke Evi Müzesi, 19. yüzyıl mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. İki büyük salonu ve 13 odası ile birlikte iki kattan oluşan müzenin birinci katında, çalışma odaları ve mütarekenin imzalandığı salon bulunurken; ikinci katında Asım Gündüz Paşa ile İsmet İnönü’nün ve onlara eşlik eden yaverlerinin yatak odaları yer almaktadır. Müzede, Kurtuluş Savaşı ve mütarekeye ait belgeler ve döneme ait eşyaların yanı sıra, itilaf devletleri için görevlendirilen General Harington, General Charpy, General Mombelli ve İsmet Paşa’nın balmumu heykelleri de sergilenmektedir.
Tahir Paşa Konağı, 18.yüzyıl Osmanlı mimarisinin ve Lale Devri’nin en güzel örneklerinden biri olarak, Mudanya’nın merkezinde Şükrü Çavuş Mahallesi’nde bulunmaktadır. Mudanya’nın en önemli kültürel miraslarından biri olan Tahir Paşa Konağı, 1724 yılında inşa edilmiş, 1985 yılında ise kamulaştırılarak, uzun yıllar boyunca ilçe halk kütüphanesi olarak hizmet vermiştir. 2012 yılından itibaren Mudanya Belediyesi‘ne devredilen ve o günden itibaren müze olarak kullanılan Tahir Paşa Konağı’nda, aynı zamanda mülkün sahibi olan Tahir Paşa ve Mudanya’yla ilgili bir takım eşyalar ve belgeler sergilenmektedir. Tahir Paşa Konağı, iç duvarları ve tavanlarındaki çiçek kabartmalı gravürleri ile günümüze kadar var olmayı başarmış, ihtişamlı bir konaktır.
Neden gitmeliyim? Konağın bir bölümünde Fransa’dan getirtilip bugüne kadar Bursa’da himaye edilmiş Tahir paşa ve ailesine ait eşyalar sergilenmektedir. Bu eşyalar: 18. yüzyıla ait Fransız ürünü ördekli avize, el yapımı dövme gümüş mineli saat, Tahir Paşa’nın günlük giysileri, tören kostümü, kılıcı Şeyh Şamil’in hediyesi olan Çerkez yamçısı, dört koltuk ve güllü abanoz ağacından yapılmış sandalyelerdir. Bunun dışında Tahir Paşa Konağı Müzesi’nde, Cüneyt Pekman arşivinden alınan eski Mudanya fotoğrafları, Girit odaları ve Mudanya Bandosu köşesi bulunmaktadır. Konaktaki görevli rehber ise ziyaretçilerin takdirini kazanan ve konakla ilgili çok detaylı bilgiler edinebileceğiniz biri.
Burası neresi? Mudanya’nın en güzel mahallesi olan Girit Mahallesi, mübadeleden önce Rumların yaşadığı bir mahalleydi. Mudanya İskelesi güzergahında, deniz kıyısı üzerinde bulunan Girit Mahallesi, diğer adıyla Halit Paşa Mahallesi, denize paralel uzanan üç cadde ve bunları dikine kesen dar sokaklardan oluşan, oldukça şirin bir mahalledir. Muhteşem manzarası ve mistik atmosferiyle insanları geçmişe götüren bu mahallede bulunan konakların her biri 18. yüzyıla aittir. İtalyan mühendis ve mimar Piçiretu tarafından planlanan ve dizayn edilen mahalle ve konakları, zamana karşı direnerek, bozulmadan ve yıpranmadan bugüne gelmeyi başarmıştır. Mahallede bulunan evler çoğunlukla iki katlı ve ahşap malzemeden inşa edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Bir kısmı yalılardan oluşan Girit Mahallesi, vitrayları, geometrik tavan süslemeleri, rengârenk çiçekli bahçeleri, kalem işlemeleri, ahşap dokulu konak ve köşkleriyle özellikle turistler tarafından yoğun ilgi görmektedir. Rum mahallesini tarihini iliklerinize kadar hissedeceğiniz mistik bir atmosfere sahip olan Girit Mahallesi’ni listenize sizler de mutlaka eklemelisiniz. Zaten tarihi ve turistik özellikleri nedeniyle mahallenin restore edilerek Bursa turizmine kazandırılması hedeflenmektedir.
Burası neresi? Mudanya’ya bağlı bir kasaba olan Trilye, otantik atmosferi ve sahip olduğu tarihi yapılarıyla Bursa’nın en güzel kasabalarından biridir. İlçe merkezinden 11 kilometre uzaklıkta bulunan ve eski bir Rum köyü olan Trilye, Bizans ve Rum mimarisini yansıtan, 2-3 katlı ahşap ve kerpiçten yapılma konaklardan oluşmaktadır. Her köşesi tarih kokan Trilye’de Rumlardan kalma yedi kilise, üç manastır ve üç ayazma bulunmaktadır. Evlerin özelliklerinden bahsetmek gerekirse genellikle giriş katlar ocaklık ve zeytin mahseni olarak kullanılmıştır. Ortada alçak tavanlı bir ara katın ardından yatak odalarının olduğu son kata çıkılmaktadır. Genellikle ahşap ve kerpiç malzemelerden inşa edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Tabi her şeyden önce Trilye gezilecek yerler listesi oluşturan herkesin aklına ilk gelen Trilye Evleri oluyor. Zira ahşap dokusu ve muhteşem Bizans mimarisi ile masmavi denizin kıyısına konuşlanmış olan Trilye Evleri, kasabaya girdiğiniz an şahane bir manzara ile sizleri karşılamaktadır. Gezisinde, Trilye Evleri’ni görmeden dönmek olmaz!
Burası neresi? Mudanya’ya bağlı bir kasaba olan Trilye’de (Zeytinbağı) bulunan Taş Mektep, aslen Trilyeli olan, lakin uzun yıllar Yunanistan‘da eğitim gördükten sonra, bir metropolit (din adamı) olarak Trilye’ye dönen Chrisostomos tarafından 1904- 1909 yılları arasında yaptırılmıştır. Chrisostomos’un bir süre müdürlük yaptığı Taş Mektep’te, Kıbrıslı Rum lider Başpiskopos Makarios’un eğitim gördüğü rivayet edilmektedir. Trilye için önemli bir tarihi değer olan Taş Mektep, batı mimarisini yansıtan Neo-klasik tarzda, oldukça görkemli bir binadır. Taş Mektep, Türkiye için önemli olduğu kadar dünya mimarisi ve tarihi açısından da oldukça önemli bir yapıdır.
Mübadele döneminden sonra Rumların Trilye’yi terk etmesiyle Kazım Karabekir tarafından öksüz ve yetim çocuklar için Darü’l-eytam okulu olarak hizmet vermeye devam etmiştir. Uzun yıllar boyunca çocukların eğitimi için kullanılan bina, 1988 yılında yıkılması tehlikesiyle karşı karşıya olduğu için boşaltılmıştır.
Neden gitmeliyim? 28 yıllık bir süre boyunca kaderine terk edilen Taş Mektep, 2017 yılı itibariyle Mudanya Belediyesi tarafından restore edilmeye başlamıştır. Yalnız restorasyon çalışmasında ne yazık ki binanın aslına sadık kalınmamıştır. Günümüzde tekrar hayata döndürülerek, kültür turizmine kazandırılan Taş Mektep, Mudanya tarihi yerler gezisinde mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında gelmektedir.
Burası neresi? Montania Tren Garı Binası, Fransızlar tarafından 1849 yılında gümrük binası olarak yaptırılmıştır. Uzun bir süre gümrük olarak kullanılan bina, 19.yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı’nın tren yollarına yönelmesiyle, tren garına dönüştürülmüş lakin ancak 1892 yılında kullanılabilmiştir. Bu tarihten itibaren Bursa‘daki fabrikalarda üretilen ipekler demiryolu vasıtası ile Mudanya’ya ve buradan da deniz yolu ile İstanbul‘a taşındı.
TBMM kararı ile 1953 yılında, kardan çok zarar ettiği gerekçesiyle kapatılan Montania Tren Garı, 1980’li yılların sonunda rayları sökülüp, restore edilerek otele dönüştürüldü. Günümüzde hala otel olarak kullanılmaya devam eden Montania Tren Garı Binası, deniz kıyısında bulunan tarihi dokusu bozulmamış görkemli bir yapı olarak varlığını sürdürmektedir.
Neden gitmeliyim? Bu tarihi binayı isterseniz konaklamak için dilerseniz de sadece tarihi dokusunu incelemek için ziyaret edebilirsiniz.
Burası neresi? Mudanya’da yine Trilye ilçesinde yer alan Tarihi Zeytinyağı Fabrikası, Osmanlı Dönemi mimarisinin önemli bir örneğidir. Osmanlı döneminde ülkedeki büyükelçilerin, sadrazamların ve valilerin sofralarından eksik olmayan meşhur Trilye zeytininin ve zeytinyağının üretildiği bu fabrikadan çıkan ürünlerin Amerika’ya varana kadar birçok ülkeye ihraç ettiği bilinmektedir. Günümüzde eski iş makinalarını içerisinde barındırmaya hala devam eden Tarihi Zeytinyağı Fabrikası, görülmeye değer yapılardan biri!
Neden gitmeliyim? Zeytinyağı ile meşhur bir yere gelmişken zeytinyağına dair bir fabrikayı görmeyi kim istemez ki? Bu nedenle bu fabrikayı mutlaka görmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? 2012 yılında bir inşaat çalışması esnasında tesadüfen bulunmuş olan Myrleia Antik Kenti, Mudanya’nın Hisarlık mevkiinde yer almaktadır. Arkeolojik çalışmalar sonucunda edinilen bulgulara göre MÖ 7. yüzyılda İyonya’dan gelen Kolophonlular tarafından kurulduğu tahmin edilen Myrleia Antik Kenti’nin açık hava müzesine dönüştürülmesi için Mudanya Belediyesi tarafından birçok çalışma yapılmaktadır. Bölgenin Mudanya’nın ilk kurulduğu yer olduğu belirtilmektedir.
Neden gitmeliyim? Antik kent içerisinde, Helenistik ve Roma dönemlerine ait olduğu belirlenen çanak ve çömlek parçaları, pişmiş toprak künklerden oluşan su sistemleri, cadde ve sokakların altına döşenen atık su sistemleri ve kuzeye doğru gittikçe liman kalıntıları bulunmuş ve birçoğu sergilenmek için koruma altına alınmıştır. Ancak ne yazık ki 2012 senesinde antik kentin üzerine bir AVM inşa edilmiş ve antik kente dair kalıntılar kalın camlar altında korunmuştur(!). Yani şu an bu kent bir alışveriş merkezinin bodrum katına bulunmaktadır.
Burası neresi? Mudanya’nın batısında Eşkel-Trilye güzergâhı arasında yer alan Kapanca Antik Limanı Roma, Bizans ve Osmanlı döneminde de kullanılmış olan bir limandı. İlk olarak Antik çağda Cenevizliler tarafından tuz ve çeşitli yöresel ürünlerin sevkiyatı için kullanılmaya başlanan Kapanca Limanı, süre gelen yıllarda İstanbul ile Bursa arasında bağlantıyı sağlayan en önemli nokta konumundaydı. Bursa’dan İstanbul’a gerçekleştirilecek olan bütün gemi sevkiyatları Kapanca Limanı’ndan gerçekleştiriliyordu. Ayrıca Kapanca’dan Bursa Nilüfer güzergahında işleyen tarihi bir kervan yolunun en önemli noktası olan antik liman, zamanla kullanılmamaya başlamış ve kendi haline bırakılmıştır.
Neden gitmeliyim? Kapanca Antik Limanı, günümüzde muazzam manzarası ve masmavi sularıyla doğal bir görünümle özellikle yaz aylarında Mudanya’nın en önemli kamp alanlarından biri olarak olarak kullanılmakta ve yerli-yabancı birçok turist tarafından ziyaret edilmektedir. Tabi bu güzellik özellikle hafta sonları boş bırakılmadığı için oldukça kalabalık olabilmekte.
Burası neresi? Mudanya’nın merkezinde, İskele Meydanı’ndaki parkta bulunan Şükrü Çavuş ve Şehitler Anıtı Kurtuluş Savaşı dönemi sırasında, Mudanya’yı İngiliz işgalinden kurtarabilmek için ilk kurşunu atarak, üç düşman subayını yere serip, şehit düşen kahraman asker Şükrü Çavuş anısına yaptırılmıştır. Bunun yanın sıra Türk ordusunda görev alan Mudanyalı sekiz şehidi de temsil eden Mudanya Şükrü Çavuş ve Şehitler Anıtı, yöre halkı için oldukça anlamlı bir yapıdır.
Anıt üzerinde yer alan isimler; başta 25 Haziran 1920 yılında şehit olan Şükrü Çavuş olmak üzere, Şükrü Çavuş, Ali oğlu Tahir, Talat, Mestan oğlu Osman, Aziz oğlu Mehmet, Hasan oğlu Mehmet, Kürt Hasan, Kamber oğlu İbrahim, Halil oğlu Mehmet’tir.
Neden gitmeliyim? Şükrü Çavuş ve Şehitler Anıtı’nda her yıl, Mudanyalılar tarafından bir anma töreni düzenlenmektedir. Sizler de Mudanya’ya gitmişken bu anıtı ziyaret ederek şehitlerimizi anabilirsiniz.
Burası neresi? Mudanya’nın Trilye ilçesinde yer alan Zeytinbağı Fatih Camii, esasen 610-850 yılları arasında, haç formunda inşa edilen tarihi bir kilisedir. Yapı, Aziz Theodore’ye adanmıştır. Cami olmadan önce Hagios Stephanos Kilisesi olarak Trilye’de yaşayan Rumların ibadet ettiği bir mekandı. Fatih Camii, yapısını bozmadan günümüze kadar gelebilmiş ender Bizans mimarisi örneklerinden biri olması açısından oldukça önemlidir.
Kitabesinde 1560 tarihinde, Kanuni Sultan Süleyman döneminde camiye çevrildiği belirtilen bina, her ne kadar camiye çevrilmiş olsa da kilisenin genel yapısı bozulmadan korunmaya çalışılmıştır.
Neden gitmeliyim? Haç şeklinde inşa edilen en eski kilise örneklerinden biri olan Zeytinbağı Fatih Camii, mutlaka ziyaret etmeniz gereken tarihi bir miras.
Burası neresi? 1653 yılında, Mısır Mirlivası (Tuğgeneral) Hasan Paşa tarafından yaptırılan Hasanpaşa Hamamı, neredeyse dört asırlık tarihi bir binadır. Yapıldığı tarihte hamamın elde ettiği gelir, hemen yanında yer alan ve yine Hasan Paşa tarafından yaptırılan Hasanpaşa Camii ve diğer vakıflara bağışlanmıştır. Hasan Paşa’nın mezarı da cami avlusunda bulunmaktadır. Mudanya’nın Hasanbey Mahallesi’nde yer alan bina, yöre halkı tarafından ”Yukarı Hamam” ve ”Eski Hamam” olarak da anılmaktadır.
Neden gitmeliyim? Zaman içerisinde tahrip edilerek, neredeyse yıkılma aşamasına gelmiş olan bu tarihi bina Mudanya Belediyesi tarafından koruma altına alınmış ve restorasyon çalışmaları başlatılmıştır. 17 Mart 2017 tarihinden itibaren bir kültür merkezi olarak turizme kazandırılan Hasanpaşa Hamamı, Mudanya’nın en önemli ve en eski kültürel miraslarından biri olarak ziyaretçilerini bekliyor!
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…