Tarih boyunca medeniyetlere ev sahipliği yapan topraklar üzerinde kurulu olan Manisa, tarihi ve kültürel ögeleriyle kıymetli ”Şehzadeler şehri”miz. Manisa tarihi yerler listemizde Osmanlı kokan şehrin en önemli duraklarını listeledik…
Manisa tarihi hakkında; Manisa’nın tarihi MÖ 500’lü yıllara kadar uzanmaktadır. Anadolu ile Ege bölgesi arasında bir geçiş noktası olarak bulunan Manisa’daki ilk yerleşimin ise MÖ 14. yüzyılda olduğu tahmin edilmektedir. Bölgede gerçekleştirilen kazılar neticesinde 26000 yıl öncesinden günümüze ulaşan fosil kalıntılarına ulaşılması ise, Manisa’nın Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri olduğunu göstermektedir.
Manisa, Osmanlı döneminde Saruhan Sancağı olarak konumlandırılmıştır. Cumhuriyetin ilanı ile il statüsüne kavuşan şehrin ismi 1927 senesinde “Manisa” olarak değiştirilmiştir. Günümüzde Manisa, özellikle tarım ve sanayi anlamında ülkemizin önde gelen şehirlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Manisa’nın en ünlüleri; Sardes Antik Kenti, Manisa antik kentleri içinde mutlaka zaman ayrılması gereken meşhur yerlerin başında gelmektedir.
Manisa gezi tavsiyesi; Eğer ziyaretinizi 21-24 Mart tarihleri arasına denk getirirseniz düzenlenen mesir macunu festivaline mutlaka katılmalısınız. Gezi için geniş bir zaman dilimine sahipseniz Spil Dağı Milli Parkı’nı da keşfe çıkabilirsiniz.
Müzekart; Sardes Antik Kenti, Manisa Arkeoloji Müzesi ve Akhisar Müzesi için giriş ücreti ödememek adına Müzekart satın almak gerekmektedir. Müzekart ile hem bu noktaları hem de Türkiye’deki birçok önemli müze ve ören yerine ek ücret ödemeden, kartınızı göstererek ziyaret edebilirsiniz.
Burası neresi? Gediz Ovası’na tepeden bakan kalenin, 12. ve 13. yüzyıl başlarında Bizans tarafından yapıldığı biliniyor. Bu yapılar “Neokastron” olarak adlandırılmaktadır. Türklerin akınlarından korunma amacıyla yapılan kale, Yunusemre ilçesinin sınırları içinde yer alıyor ve şehir merkezine 20 kilometrelik bir mesafede yer almaktadır. Daha sonraları bölgeye gelen Yörükan gruplarının yoğurt depolamak için kullandığı kale, Yoğurtçu Kalesi adını almıştır.
Kale, iç ve dış kale olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Kalenin bulunduğu konum 3 taraftan da oldukça dik bir yamaçta bulunduğu için ele geçirilmesi oldukça zor olmuştur. Dış surun üzerinde belirli aralıklarla bulunan kuleler de kalenin daha korunaklı olması noktasında büyük önem arz etmektedir. Kalenin, kareye yakın bir planda inşa edildiği görülmektedir ve yapımında moloz taş kullanılmıştır.
Neden gitmeliyim? 800 yılı aşkın tarihi ile Manisa’nın önemli tarihi yerleri arasında bulunan Yoğurtçu Kalesi, günümüzde ilgisizlikten dolayı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu nedenle bu güzel kalenin daha fazla kişi tarafından ziyaret edilmesi ve dikkat çekmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Burası neresi? Spil Dağı’nın kuzeyinde bulunan kale, iç kale (sandık kalesi) ve dış kale olmak üzere ikiye ayrılıyor. Spil Dağı’nın eteklerinde kurulmuş olan kale, bölge halkı arasında “Sandıkkale” olarak da bilinmektedir. Yapımıyla ilgili net olarak çalışmalar yapılmadığından 12. yüzyıl yapımı olabileceği düşünülüyor. Bizans mimarisinin izlerini taşıyan kale, tahrip olmuş olsa da hala ayakta.
Kale, bölgeye Saruhanlıların gelmesinin ardından Bizanslılardan Saruhanlıların egemenliğine geçmiştir. 16. yüzyılda ise kale, Osmanlı şehzadelerinden Korkut’a sığınak olarak kullanılmıştır ve 1513 senesinde Sultan Selim tarafından saldırılmış, Korkut öldürülmüştür.
Kalede çok detaylı mimari özellikler bulunmamaktadır ve günümüze çok kısıtlı bir kısmı sağlam bir şekilde ulaşabilmiştir. Geçmişte 13 adet kuleden oluştuğu tahmin edilen kalenin şu anda bir kulesinin kalıntıları bulunmaktadır. Günümüzde atıl bir kale olarak bulunan yapının bir bölümünde ziyaretçiler çaput bağlayarak dilekte bulunmaktadır.
Neden gitmeliyim? Manisa Kalesi, mimari açıdan büyük şeyler vadetmese de sunduğu muhteşem Manisa manzarası ile ziyaretçilerin gönlünü kazanmayı başarıyor.
Burası neresi? Manisa tarihi yerler yazımızda en önemli kalıntılardan olan antik kentlerden bahsetmemek olmaz. Manisa’nın antik kentleri arasında önemli bir yere sahip olan Aigai Antik Kenti, Manisa şehir merkezine 49 km uzaklıkta bulunuyor. Köseler Köyü yakınlarında bulunan kent, Nemrut Kale adıyla da anılıyor ve Heredot’un paylaşmış olduğu 12 Aiolis kentinden biri olarak kabul ediliyor.
Bölgedeki kazı çalışmaları 2004 senesinde başlamıştır. Tahmin edilen tarihi MÖ 8. yüzyıla kadar inen antik kent, Helenistik dönemde önemli ticaret noktalarından biri haline gelmiş. Günümüzde kazı çalışmalarının halen devam ettiği alanda, 3 katlı agora, yapıyı taşıyan taşlar, meclis binası, tiyatro ve tapınak gibi pek çok antik kalıntı bulunuyor.
Burası neresi? Akhisar ilçesinin üzerine kurulduğu antik kent olan Thyateria antik kenti, tarihi MÖ 3000 yılına kadar dayanıyor. Thyateira ismi aynı zamanda Akhisar ilçesinin antik dönemde kullanılan ismidir. Thyateira Kilisesi’nin içinde bulunduğu antik kent, çevre yolların kesiştiği konum olması nedeniyle askeri ve ticari olarak önemli noktalardan biriydi.
Yapılan incelemeler ve araştırmalar neticesinde kentin tarihinin Bronz dönemine kadar uzandığı görülmektedir. Elde edilen buluntulara göre burasının geçmişte çok önemli bir dokumacılık merkezi olduğu görülmektedir. Aynı isimdeki kilise ise dini anlamda da önemli olduğunu göstermektedir. Elde edilen bu kalıntıların bir kısmı, şu anda Akhisar merkezindeki “Tepe Mezarı” ismi verilen bölgede görülebilmektedir.
Antik kent, Roma döneminde çok önemli bir savaşa da ev sahipliği yapmıştır. Kilikya’lı komutan Procopius, MÖ 366 senesinde arkasında ayaklanan lejyonları da alarak tahtın varisi olan Valens ile karşı karşıya gelmiş ve savaş sonunda ayaklanma bastırılmıştır.
Neden gitmeliyim? Şehre dair kalıntılar, kent merkezinde sergilendiği için ulaşım anlamında oldukça kolay bir konumda bulunmaktadır. Manisa’nın önemli antik kentleri arasında bulunması ve gün yüzüne çıkarılan eserlerin çokluğu nedeniyle Thyateira Antik Kenti, Manisa’nın en meşhur tarihi yerleri arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Sardes Antik Kenti, Sart adıyla da biliniyor. Salihli ilçesinin Sart kasabasında bulunan antik kent, yaklaşık 4000 yıllık tarihe sahip. Hristiyanlığın yayılmasında önemli rol oynayan, Batı Anadolu’nun önemli yedi kilisesinden biri de bu kent sınırları içinde yer alıyor.. Kentte gerçekleştirilen araştırmalar neticesinde buradaki ilk yerleşimin Demir Çağ’ında olduğu anlaşılmaktadır.
Burası, Lidyalılara başkentlik yapması ve Kral Yolu’nun başlangıç noktası olması nedeniyle büyük öneme sahiptir. Şehirde bulunan mezarlık, mahkeme binaları, Bintepe, çeşitli ev kalıntıları, hamamlar, akropoller, ibadethaneler görülebilecek en önemli kalıntılar arasında bulunmaktadır. Özellikle de Gymnasium ve Artemis Tapınağı oldukça ilgi çekicidir. Bu tapınak 17. yüzyılda yıkılmış ve aslına uygun olarak İmparator Tiberius tarafından yeniden yaptırılmıştır.
Neden gitmeliyim? Paranın ilk kez basıldığı Lidya Uygarlığından kalma bu antik kentte, tarımın ve ticaretin ne derece önemli olduğu şüphesiz ortada. Sizde bu tarihi dokuyu ve yaşanmışlığı hissetmek istiyorsanız, Sardes Antik Kenti’ni ziyaret etmelisiniz. Antik kentin çok geniş bir alana yayılmış olması nedeniyle her yerini görmek mümkün olamamaktadır ancak kısıtlı bir bölümünü görmek bile insanı etkilemeyi başarmaktadır.
Burası neresi? Antik kentin büyük kısmı şehrin yerleşim yerinin altında kalmış olsa da bazı kalıntılar hala gözle görülebiliyor. Antik dönemde Permagon Kralı II. Attalos Philadelphos tarafından kurulan yerleşim alanı, pek çok tapınağa ve festivale ev sahipliği yaptığından ”Küçük Atina” ismiyle de anılmış.
Neden gitmeliyim? Antik kentin en dikkat çeken yapısı ise 6. yüzyılda yapıldığı bilinen Aziz Jean Kilisesi. Kilise, havarilerden Ioannes adına yapılmıştır ve Ege’deki Hristiyanlığa ait 7 kiliseden biri olması nedeniyle oldukça önemlidir. Manisa’ya gittiğinizde mutlaka uğramanız gereken tarihi yerlerden biri olan antik kentteki kilise kalıntıları incelendiğinde, yüksekliği ve kalınlığından geçmişte bu yapının hayli heybetli olduğu anlaşılmaktadır.
Burası neresi? Lidya Krallığı’ndan kalan en önemli tarihi yapılardan birisi de Bintepeler Tümülüsü olarak da bilinen mezarlardan oluşuyor. Görüntü olarak Mısır piramitlerini andıran tümülüsler, Salihli ilçesinin sınırları içinde yer alıyor. Tümülüslerin MÖ 6. ve 7. yüzyıllarda yapıldığı düşünülmektedir. Yaklaşık 150 bin dönümlük bir alanı kaplayan bölgede çeşitli büyüklüklerde 90 civarında tümülüsün olduğu belirtilmektedir.
Ölen kişinin çevresinin, mezarına toprak getirmesi geleneğiyle yola çıkılan yapıda, önemli devlet adamlarının saygınlığı çok olduğundan, getirilen toprak sayısı da fazlaca olurmuş. ”Toprağın bol olsun” anlayışının ortaya çıktığı dönem yaklaşık 3000 yıllık tarihe sahip.
Neden gitmeliyim? Birçok defa definecilerin saldırısına uğramış bu önemli tarihi değerler günümüzde de hala defineciler, yol çalışmaları gibi çeşitli sebeplerle büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalmış durumda. Bu nedenle bu tarihi eserler daha fazla kişi tarafından ziyaret edilmeli ve dikkatin bu yöne çekilmesi gerekmektedir.
Burası neresi? Salihli ilçesinin Adala kasabası sınırları içinde bulunan köprü, kasabaya 6 km mesafede bulunuyor. Köprünün herhangi bir kitabesi olmadığından, ne zaman ve kim tarafından yapıldığına dair bir bilgi yok ancak Osmanlı mimarisinin izlerini taşıdığından, Osmanlı Dönemi’nde yapılmış bir köprü olabileceği düşünülüyor. Köprü ile ilgili bir diğer düşünce ise, köprünün Lidyalılar zamanında yapıldığı yönündedir. Geçmişte köprünün bulunduğu Gediz Irmağına “Kız Çayı” dendiği bilinmektedir. Köprünün ise Krezüs’ün kızı adına yapıldığı için “Kız Çayı” olarak adlandırıldığı rivayet edilmektedir.
6 gözenekli sütun üzerine inşa edilen köprü, Demirköprü Barajı’nın inşasından sonra işlevini kaybetmiş. Kaya bir zeminde yapılmış olan köprü, oldukça sağlam bir yapıda bulunmaktadır. Köprünün uzunluğu 97,5 metredir ve zeminden en yüksek noktası 11,5 metredir. Köprünün inşasında genellikle bazalt gibi volkanik kökenli taşlar kullanılmıştır ve bazı noktalarındaki işçiliğin farklı olması, bize köprünün zaman içinde tadilattan geçtiğini göstermektedir.
Neden gitmeliyim? Özellikle doğa yürüyüşü yapanlar için güzel bir rota üzerinde bu köprü de bulunmaktadır. Keyifli bir yürüyüş esnasında karşınıza çıkacak olan bu etkileyici köprüyü görebilir ve mimari açıdan inceleyebilirsiniz.
Burası neresi? 18. yüzyıl Osmanlı mimarisinin izlerini görebileceğiniz Kula Evleri, Manisa’nın merkezinde bulunan Kula Mahallesi’nde bulunuyor. Klasik Türk Evi yapısıyla inşa edilen evler genellikle iki katlıdır ve ahşaptan yapılmıştır. Zemin katlar ise taşıyıcı görev görmesi nedeniyle taştan inşa edilmiştir.
Muhtemelen mahremiyetin korunması amacıyla alt katlar ya penceresiz yapılmış ya da çok az pencereye yer verilmiştir. Evler çoğunlukla cumbalı olarak inşa edilmiştir. Geniş Türk aile yapısına uygun olarak çok odalı ve ortak yaşam alanları de oldukça geniş bir şekilde planlanmıştır.
Neden gitmeliyim? Mahallenin ara sokaklarından dolaşırken tarihin dokusunu hissedebilir, harika fotoğraflar çekilebilirsiniz.
Burası neresi? Mimar Sinan’ın usta ellerinden çıkmış mimari yapı olan Muradiye Camiyi, Mimar Sinan çizmiş olmasına rağmen, yaşının ilerlemesi nedeniyle yapımını görememiş. Mahmut Ağa’nın yapımını başlattığı cami, 1583-1585 yılları arasında III. Murad adına külliye olarak yaptırılmıştır.
Yapının avlusu etrafında “U” şeklinde dizilmiş odalar, mutfak, yemekhane gibi çeşitli yaşam alanları bulunmaktadır. Avluda bulunan kütüphane, 1812 senesinde yapılmıştır ve günümüzde Mimar Sinan Çocuk Kütüphanesi olarak hizmet vermektedir. Medrese ve imarethane bölümleri ise müze olarak değerlendirilmektedir.
Neden gitmeliyim? Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde bulunan caminin içindeki kesme taştan yapılmış çinileri görmenizi tavsiye ederiz.
Burası neresi? 1510 Yılında Sultan II. Bayezit’ın eşi ve Şehzade Ahmet’in annesi Hüsnüşah Sultan adına yaptırılan cami, 500 yılı aşkın süredir ayakta. Medrese, imaret ve bir sübyan mektebinden meydana gelen cami, Kurtuluş Savaşı zamanında zarar gördüğünden dolayı restore edilmiştir. Burası, Manisa’nın camileri içinde en merkezi ve en en fazla tercih edilenleri arasında bulunmaktadır.
Tarihi dokusunu kaybetmeyen cami, şehir merkezindeki Yeşilırmak kenarında bulunuyor. Cami dikdörtgen bir plana sahiptir ve tek minaresi bulunmaktadır. Zigzag şeklinde desenlerle süslü olan minaresi çok hoş görünmektedir. Yer ve tavan kısmındaki döşemelerde ahşap malzeme tercih edilmiştir. Camiye gelir getirmesi amacıyla Kurşunlu Han yapılmıştır.
Burası neresi? Manisa’nın en bilinen camilerinden olan Sultan Cami, Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Hafsa Sultan tarafından külliye olarak yaptırılmıştır. İçinde medrese ve sıbyan mektebi bulunan cami, dönemin mimarı Acem Ali tarafından 1522 yılında tamamlanmıştır. Camiye 15938 senesinde hamam ve 1539 senesinde darüşşifa eklenmiştir. Cami son olarak 2007 senesinde başlayan ve yaklaşık bir yıl süren bir restorasyon çalışmasından geçmiştir.
Neden gitmeliyim? Manisa mesir macunu festivali de burada gerçekleştiğinden, halk dilinde ”Mesir Cami” olarak da anılıyor. Bu nedenle eğer mesir macunu festivali sırasında Manisa’da olursanız mutlaka bu camiye uğramanız gerekiyor 🙂
Burası neresi? İvaz Paşa tarafından 1484 yılında yaptırılan cami, Manisa’nın Karaköy ilçesinde bulunuyor. Büyük kubbesi ve tek minaresi bulunan cami, aynı zamanda İvaz Paşa’nın mezarına da ev sahipliği yapıyor. Bursa‘da da aynı isimli cami olduğundan genellikle karıştırılan cami, Manisa’nın en eski camilerinden sayılıyor.
Neden gitmeliyim? Manisa’nın camileri içinde önemli bir yere sahip olan İvaz Paşa Cami’yi listenize eklemenizi öneriyoruz. Günümüze ulaşana kadar çok defa bakım çalışmasına tabi tutulan camide birçok nokta boyanarak aslından uzaklaşmış olsa da şu haliyle bile Manisa’da mutlaka görülmesi gereken tarihi yerler arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Yavuz Sultan Selim’in eşi ve aynı zamanda Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Hafsa Sultan’ın isteği üzerine yaptırılan hamam, 1523 yılında yapılmıştır. Hamamın dahil olduğu külliyenin inşası, Kanuni’nin şehzade olarak Manisa’da bulunduğu 1513-1520 yılları arasında başlamıştır.
Çifte hamam olarak yapılan yapı, külliyenin yapımı bittikten sonra tamamlanmıştır. Soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık diye üç ayrı bölümden oluşan külliye, Manisa’nın ilçe merkezindeki Mimar Sinan mahallesinde bulunuyor. Konumu külliyenin kuzeydoğu kısmına düşmektedir. Hamamın kuzeyi kadınlara, güney kısmı ise erkeklere ayrılmıştır.
Burası neresi? Şehzadeler ilçesindeki Çaybaşı Mahallesi’nde bulunan hamam, kesin olarak bilinmese de ulaşılan belgelere göre 1300’lü yıllarda, Saruhanoğulları Beyliği döneminde yapıldığı düşünülüyor. Ailenin soylularından Gülgün Hatun tarafından yaptırıldığı düşünülen hamam, döneminin en büyük hamamı olarak kabul ediliyor. Burası “Dere Hamamı” olarak da bilinmektedir. Günümüzde de restore sürecinden geçen hamam, hala kullanılıyor.
Ilıklık, sıcaklı ve soyunmalık olarak 3 bölümden meydana gelen hamam, yapıldığı dönemde sultanların güzelleşmek ve şifa bulmak amacıyla kullanıldığı bir yer olarak kabul edilmekteydi. Hamamın göbek taşının etrafında 5 adet özel oda bulunmaktadır. Hamamın inşası sırasında kesme taş, moloz ve tuğla kullanılmıştır.
Burası neresi? Saruhan Bey’in torunu İshak Çelebi’nin isteği üzerine yapılan hamam, Ulu Cami’nin bir parçası ancak hemen yanından geçen yoldaki çukur nedeniyle, Çukur Hamamı adını almış. Kiremit ile yapılan hamam da, tıpkı Sultan Hamamı gibi Soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden oluşuyor.
Burası neresi? Hamamla ilgili herhangi bir kaynak olmadığından hamamın kim tarafından ve kaç yılında yapıldığı net olarak bilinmiyor. Bazı kaynaklarda ise İvaz Paşa’nın yaptırdığı söyleniyor ve bu nedenle “İvaz Paşa Hamamı” olarak da adlandırılmaktadır. Hamamın genel özellikleri incelendiğinde klasik bir Osmanlı hamamı olduğu görülmektedir. Moloz taş ve eski kalıntılar kullanılarak yapılan hamam, günümüzde de hamam olarak kullanılmaya devam edilmektedir.
Hamamın yan kısımları kapalıdır. Ön kısmında ise iki antik sütun üzerinde yükselen 3 kemer dikkat çekmektedir. Hamamın bu cephesi oldukça süslüdür ve kırmızı kiremitlerle örtülüdür. Hamamın soyunma kısmı kare plana sahiptir. Hamam son olarak 2006-2007 yılları arasında restore edilmiştir.
Burası neresi? Hüsrev Ağa Camii’nin karşısındaki hamam, Sakarya ilçesinde bulunuyor. Hüsrev ağa tarafından, camiye gelir kaynağı olması için 1588 yılında yaptırılan hamam, tek plan üzerinden yapılmış. 2018 yılında restore sürecine giren hamam, sosyal ve kültürel etkinliklerin yapılması için hazırlanmış.
Burası neresi? Bir şehrin tarihi değerlerinden bahsederken tarihi eserlerin sergilendiği müzelerden bahsetmemek olmaz. 1934 yılında Muradiye Külliyesi’nin medresesinde açılmış olan Manisa Müzesi, Antik Çağ’dan beri hayatın olduğu topraklarda bulunan eser ve kalıntıların sergilendiği yerlerden biri. Müzenin tam anlamıyla ziyarete açılması ise 1943 senesinde gerçekleşmiştir.
Müzede arkeoloji ve etnografya bölümleri olmak üzere iki kısımda eserler sergilenmektedir. Arkeolojik çalışmalar sonucu Bizanslılar, Lidyalılar ve Osmanlı dönemine ait çıkarılan pek çok eserin sergilendiği müzede; mozaikler, fildişi objeler, seramikler, heykeller, gümüş eşyalar ve sikkeler bulunuyor. Etnografya bölümünde ise başta Ulu Cami’nin minberinin kapısının ahşap kanatları olmak üzere çeşitli silahlar, yazmalar ve daha birçok bölgeye has önemli etnografik nesneler görülebilmektedir.
Neden gitmeliyim? Antik Çağ’dan Osmanlı dönemine kadar görebileceğiniz birçok esere sahip olan müzede gezerken, tarih içerisinde zaman yolculuğuna çıkmış gibi hissedebilirsiniz.
Burası neresi? Manisa’da Türkiye’nin 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in doğduğu ev, günümüzde Kula Belediyesi tarafından müzeye dönüştürülmüş. İki katlı ve moloz taştan yapılmış olan ev içerisinde Kenan Evren’e ait giysiler, ailesiyle beraber resimleri ve günlük kullanım eşyaları bulunuyor. Müze içerisinde bir bölüm de Kula’nın tarihinin anlatıldığı bir kısım var. Kula Kenan Evren Etnografya Müzesi’ni ziyaret edebilmeniz için belediye izni gerekmektedir.
Neden gitmeliyim? Müze içinde Kenan Evren’in hayatına dair çeşitli düzenlemeler ve Kula’nın tarihi hakkında anlatılar bulunmaktadır.
Burası neresi? Müze binası ilk olarak 1933 senesinde Ali Şefik Hastanesi olarak hizmete açılmıştır. sonrası dönemlerde ortaokul ve öğretmen evi olarak da kullanılmıştır. 2006 senesinde binanın müze olmasına karar verilmiş ve 2011 senesine kadar gerekli çalışmalar gerçekleştirilmiştir. İçerisinde farklı dönemlere ait pek çok eserin bulunduğu müze, 2012 yılında açılmıştır.
Toplamda 11 bölümden oluşan müze özellikle arkeoloji bölümüyle dikkat çekmektedir. 1451 eserin sergilendiği müzede görebileceğiniz önemli eserler arasında; MÖ 500 yılına ait Eros heykeli ve Herakles’in mührü bulunuyor. Ayrıca farklı önemlere ait altın yüzükler, kolyeler ve günlük kullanım eşyaları da müze içerisinde görebileceğiniz diğer buluntular arasında yer alıyor. Etnografya kısmında ise özellikle Osmanlı dönemine ait günlük kullanım eşyaları, silahlar, yöresel kıyafetler ve çok çeşitli etnografik unsurlar sergilenmektedir.
Burası neresi? Doğal bir kaya oluşumu olan Ağlayan Kaya, ağlayan bir insan şeklini andırmasından ötürü bu isimle anılmaktadır. Yapı, Spil Dağı’nın kuzeybatısında bulunmaktadır. Burası halk arasında dolaşan efsanesi ile dikkat çeken, hem doğal hem de tarihi bir durak olarak Manisa’da görülmesi gereken önemli tarihi yerler arasında bulunmaktadır.
Ağlayan Kaya Efsanesi; Geçmişte Manisa’da Niobe isminde anaç bir kadının yaşadığı rivayet edilir. Bu kadının 6 kız ve 6 erkek olmak üzere 12 çocuğu olmuş ve kendisi bu özelliği ile çok övünürmüş. Halk arasında da kendisinden daha üstün kimsenin olmadığını ve en güçlü tanrılardan Leto’nun bile kendisiyle boy ölçüşemeyeceğini söylemekteymiş.
Bunu duyan Leto sinirlenmiş ve çocukları Artemis ve Apollon’u göndererek Niobe’nin 12 çocuğunu da öldürmüş. Bu acıya dayanamayan Niobe ise olduğu yerde taş kesilmiş.
Manisa tarihi yerler yazımızı beğendiyseniz ve eklemek istediğiniz yerler var ise aşağıdaki yorumlar kısmından bize iletebilirsiniz. 🙂
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…