Sakinliği ve muhteşem doğasıyla olduğu kadar etkileyici tarihi ile de dikkat çekiyor Manavgat… Antalya’nın merkezine 80 km mesafede bulunan bu huzur iklimindeki önemli tarihi durakları Manavgat tarihi yerler yazımızda listeledik…
Manavgat tarihi hakkında; Manavgat’ta ilk yerleşimin MÖ 5. ile 6. yüzyıllar arasında gerçekleştiği düşünülmektedir. Bölgenin göç ve ticaret yolları üzerinde olması nedeniyle Manavgat, geçmişten günümüze her zaman gözde yerleşim yerlerinden biri olmuştur. MS 500 yıllarında çoğunlukla göçmen topluluklara ev sahipliği yapmış olan bölge, 1220 senesinde Selçuklular tarafından ele geçirilmiştir. Yaklaşık 250 yıl Selçuklu hakimiyetinde kalan Manavgat, 1472 senesinde Osmanlı topraklarına dahil olmuştur. Bölge 1914 senesinde ilçe statüsünü kazanmıştır.
Manavgat’ın en ünlüleri; Kuşkusuz Side Antik Kenti, Manavgat’ın en ünlü tarihi yerleri arasında başı çekmektedir. Bu nedenle Manavgat’a gelenlerin muhakkak Side Antik Kenti için geniş bir zaman dilimi ayırmasında fayda var.
Manavgat gezi tavsiyesi; Köprülü Kanyon’u mutlaka keşfedin ve doğa harikası bu yerin tadını sonuna kadar çıkarın. Heyecanlı etkinlikleri seviyorsanız kesinlikle rafting yapın. Side Antik Kenti için geniş bir zaman dilimi ayırın ve her detayı inceleyin. Manavgat Şelalesi’ni seyre dalın ve Manavgat’ın muhteşem plajlarında denizin ve kumun tadını çıkarın.
Müzekart; Müzekart ve Museumpass Akdeniz seçenekleri ile Manavgat’taki müze ve antik kentleri ekstra ücret ödemeden ziyaret edebilirsiniz.
Burası neresi? Bucakşeyhler Mahallesi sınırları içinde bulunan Lyrbe Antik Kenti, Manavgat’ın antik kentleri arasında görülmesi gereken başlıca yerlerden biridir. Antik kentin adı geçmişten günümüze tartışma konusu olmuştur ve Stadiasmus Maris Mayni isimli gemicinin yazmış olduğu kitaba göre şehrin adı “Seleukeia” iken, gerçekleştirilen kazılar bunun tersini göstermekte ve şehrin adının “Lyrbe” olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle birçok kaynakta şehrin her iki adı da yan yana paylaşılmaktadır.
Kenti ziyaret ettiğinizde kentin tamamının günümüze ulaşamadığını görüyorsunuz ancak geriye kalanlar bile insanı etkilemeyi başarıyor. Roma, Bizans ve Helenistik dönem kalıntılarına ev sahipliği yapan şehirde hamam, agora, tapınaklar, sarnıçlar ve kiliseler gibi önemli kalıntılar bulunmaktadır. 1972-1979 yılları arasında Prof. Dr. Jale İnan’ın öncülüğünde gerçekleştirilen kazılarda şehrin günümüzde bilinen birçok hazinesi ortaya çıkarılmıştır.
Neden gitmeliyim? Özellikle kalabalıktan hoşlanmayan ve sakin bir şekilde tarihi bölgelerin keyfini sürmek için diğer antik kentlere göre daha sakin olan Lyrbe Antik Kenti’ni ziyaret etmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Manavgat bölgesinde geçmişte kurulmuş olan Pisidiya’nın en önemli kentlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Şehrin zorlu bir bölgede bulunması, geçmişte burasının düşman işgallerinden doğal bir şekilde korunmasına olanak tanımıştır. Özellikle geçmişte su ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiş su kemerleri zamanın olanakları düşünüldüğünde insanı hayrete düşürmektedir.
Şehir, MÖ 547 senesinde kadar Lidyalıların egemenliği altında bölgedeki ticaretin önemli merkezlerinden biri olarak kabul görmüştür. Daha sonra Pers hakimiyetine giren şehe, MÖ 334 senesinde şehri ele geçiren Makedon Kral Büyük İskender tarafından MÖ 330 senesinde bağımsızlığı teslim edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Şehrin en sağlam kalan yapısı olan antik tiyatro kısmı ziyaretçiler için keşfedilmesi gereken en önemli duraktır. Burası sahip olduğu muhteşem kanyon manzarası nedeniyle ziyaret edilmelidir.
Kaçırmayın! Selge Antik Kenti, Manavgat’ın en önemli doğal güzelliklerinden biri olan Köprülü Kanyon Milli Parkı içinde bulunmaktadır. Bu nedenle buraya geldiğinizde bu güzel parkın da keyfini sürmenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Geçmişi MS 2. yüzyıla kadar uzanan Side Antik Kenti, Manavgat çevresinde gezilecek yerler arasında bulunmaktadır. Yaklaşık 400 metre genişliğinde bir yarımada üzerinde bulunan Side, antik dönemde Pamfilya’nın en değerli şehirlerinden biriydi ve MS 7. yüzyıla kadar da önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Şehir ilk olarak Lidya Krallığı’nın egemenliğinde iken daha sonra Persler tarafından ele geçirilmiştir. Büyük İskander’in seferi sırasında direniş göstermeden teslim olan şehir sıklıkla el değiştirmiş ve MÖ 188 senesinde imzalanan Apemia Barışı ile özgürlüğüne kavuşmuştur. Kendi adına para bastırması ise şehrin ekonomik açıdan ne kadar ileri gittiğini göstermektedir. Şehre yakın bölgelerde birçok önemli devlet adamının eğitim görmesi için gönderilmesi ise şehrin kültürel anlamda da dönemin çok ilerisinde olduğuna bir kanıt niteliği taşımaktadır.
V. ve VI. yüzyılda ise artık kent parlak dönemlerinin sonuna gelmiştir ve bu dönemde Doğu Pamfilya Metropolitliği oluşumunun başkenti olmuştur. Ardından Arap baskınları nedeniyle bunalan halk, bölgeyi terk etmiştir. 20. yüzyıla gelindiğinde ise bu önemli şehrin kalıntıları üzerinde Girit’ten gelen göçmenler tarafından yerleşim yeri kurulmuş ve adına da “Selimiye” denmiştir.
Agora, tiyatro, anıtsal çeşme ve hamam, antik kentin en görülesi kalıntıları arasında yer almaktadır. Özellikle tiyatro kısmı, antik kent için çok büyük önem taşımaktadır ve burada geçmişte çok önemli sayısız gösterilerin gerçekleştiği bilinmektedir. Antik kentin hamam bölümü, günümüzde müze olarak değerlendirilmekte ve bilhassa bu bölgeden çıkarılmış olan eserlerin sergilenmesi noktasında değerlendirilmektedir.
Neden gitmeliyim? Side Antik Kenti, Antalya’nın en değerli antik kalıntıları arasında gösterilmektedir ve sadece ülkemizde değil dünya genelinde büyük saygı görmektedir. Manavgat’a sadece 7 km mesafede bulunması nedeniyle Manavgat’a gelenler için Side Antik Kenti mutlaka görülmesi gereken önemli noktaların başında gelmektedir.
Kaçırmayın! Şehrin hemen girişinde bulunan Nymphaeum ismi verilen anıtsal çeşmeyi de mutlaka görmelisiniz. Burası 21 sütundan oluşmaktadır ve gerçekleştirilen yenileme çalışmaları ile etkileyici bir anıta dönüşmüştür. Aynı zamanda geçmişte devletle ilgili önemli kararların alındığı Devlet Agorası ve Antik Büyük Hamam da görülmeye değer noktalar arasında bulunmaktadır.
Burası neresi? Kuşkusuz Manavgat’a gelenler için en değerli tarihi hazinelerden biri Apollon ve Athena Tapınakları olmaktadır. Bu iki tapınak da “Roma Barışı” döneminde inşa edilmiştir ve geçmişi MÖ 150 yıllarına kadar dayanmaktadır. Apollon Tapınağı’nın adı Side’nin ana tanrısı olan Apollo’dan gelmektedir. Athena da Side’yi koruyan tanrılardan biri olarak bilinmektedir. Tapınaklar tarih içinde bazilika yapımı için yağmalanmış ve bazı sütunları alınmıştır. 1982-1990 yılları arasındaki restorasyon çalışmaları neticesinde tapınakların eski görünümlerine kavuşmaları sağlanmıştır.
Neden gitmeliyim? Hemen denizin üstünde bulunan bu muhteşem tapınaklar, etkileyici bir görünüme sahiptir. Günümüzde Athena Tapınağı neredeyse tamamen yok olmuştur ancak Apollon Tapınağı görkemli bir şekilde ziyaretçilerine selam vermektedir.
Kaçırmayın! Özellikle gün batımı esnasında Apollon Tapınağı’nın muhteşem görünümünü fotoğraflamanızı öneriyoruz.
Burası neresi? Romalılara özgü tiyatro mimarisi ile inşa edilmiş olan Side Antik Tiyatro, Side Antik Kenti ziyaretiniz sırasında görebileceğiniz en değerli yerler arasında bulunmaktadır. Birçok antik tiyatro gibi Side Antik Tiyatrosu da yarım ay şeklinde yükselmektedir ve bu özelliğin kolay bir şekilde kazanılması için tiyatro, bir yamaca inşa edilmiştir. Tiyatro sahnesindeki gösterileri aynı anda 15.000 kişi seyredebilmektedir. Tiyatro sahnesi 3 kattan oluşmaktadır ve sahne ile birleşik durumda bulunan Dionysos Tapınağı üzerindeki Dionysos frizinde bu tanrının hayatına dair bilgiler verilmektedir.
Neden gitmeliyim? Gladyatör savaşlarından dini ayinlere kadar pek çok önemli gösteriye ev sahipliği yapmış olan Side Antik Tiyatro, etkileyici mimarisi ile kesinlikle incelenmeye değer yapıların başında gelmektedir.
Kaçırmayın! Side Antik Tiyatro’yu ziyaret ettiğinizde çok yakın bir konumda bulunan Athena ve Apollon tapınaklarını da mutlaka gezi listenize almanızı tavsiye ediyoruz.
Burası neresi? Etenna Antik Kenti, Sırtköy bölgesinde bulunmaktadır. Burası halk arasında “Dedekalesi” olarak da anılmaktadır. Pisidya kenti olma özelliği taşıyan Etenna Antik Kenti, deniz seviyesinden 900 metre yüksekte bulunmaktadır. Anıt mezar, bazilika, kilise gibi kalıntılara rastlanmaktadır ancak bu kalıntılar büyük oranda günümüze ulaşamadan yok olmuştur. Kentin kuruluş tarihi hakkında net bir bilgi bulunmasa da MS 1. ve 2. yüzyıllar arasında kurulduğu tahmin edilmektedir. Tarihte Akdeniz bölgesinde ilk para basan şehirlerden biri olması nedeniyle şehrin ticarete önem verdiği düşünülmektedir.
Neden gitmeliyim? Etenna Antik Kenti’nden geriye çok fazla bir kalıntı kalmadığı için listenizde son sıralarda yer vermeniz uygun olacaktır. Eğer vaktiniz kalırsa ve antik kentlere özel ilginiz varsa zaman ayırabilirsiniz.
Burası neresi? Side Antik Kenti’nin hamamında bulunan Side Müzesi içinde Roma, Bizans ve Helenistik döneme ait pek çok kabartma sergilenmektedir. Hamam, 2. yüzyılda inşa edilmiştir ve 1961 senesinde restorasyon çalışmalarının ardından kapılarını ziyaretçilerine açmıştır. Arkeolog Arif Müfid Mansel’in 1946-1966 yılları arasında bölgede gerçekleştirmiş olduğu kazılar neticesinde elde edilen pek çok eser günümüzde müzede sergilenmektedir. Müze kapalı ve açık olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır.
Neden gitmeliyim? Küçük olmasına karşın, Side Antik Kenti’ni daha iyi anlamak ve tanımak için Side Müzesi, Side gezilecek yerler listesine mutlaka dahil edilmesi gereken müzelerden biridir.
Kaçırmayın! Hera, Afrodit ve Athena’yı simgeleyen Üç Güzeller Heykeli, kuşkusuz müzenin en değerli eserleri arasında bulunmaktadır. MS 2. yüzyıla dayanan geçmişi ile bu eşsiz heykeli mutlaka incelemenizi öneriyoruz.
Burası neresi? Köprüçay Nehri üzerinde inşa edilen Oluk Köprü’nün Roma döneminden kalma bir eser olduğu ve MS 2. yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir. Köprü daha önceleri “Eurymedon Köprüsü” olarak isimlendirilmiştir. Antalya merkeze 80 km mesafede, Selge Antik Kenti’ne çok yakın bir konumda, Köprülü Kanyon sınırları içinde bulunmaktadır. Köprü, 3,5 metre genişliğe ve 13 metre uzunluğa sahiptir. Özellikle rafting tutkunları, nehirden geçerken bu güzel köprünün de tadını çıkarmaktadır.
Neden gitmeliyim? Yüksekliği ile hayli ilgi gören bu mimari şaheser, fotoğraf tutkunları için muhteşem bir fon oluşturmaktadır. Köprünün olduğu bölge aynı zamanda rafting ve kamp için de mükemmel bir fırsattır. Eğer bu konulara meraklı biriyseniz Oluk Köprü bölgesi sizin için kesinlikle listede olması gereken yerlerden biridir.
Burası neresi? Köprüçay üzerinde bulunan Aspendos Köprüsü, 4. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilmiş ve 13. yüzyılda Selçuklular tarafından restore edilmiştir. Side civarında bulunan köprü, bölgenin önemli tarihi yapıları arasında bulunmaktadır. Köprünün uzunluğu 225 metredir. Köprü, akarsuyun yapısına göre şekillendirilmiş ve 35 derece kıvrımlı bir şekilde inşa edilmiştir.
Neden gitmeliyim? Aspendos Tiyatrosu’na çok yakın bir konumda bulunan bu tarihi köprü, ulaşımın kolay olması ve rafting tutkunları için burasının son durak olması burasını Manavgat gezilecek yerler listesine dahil etmek için geçerli sebeplerden…
Siz de Manavgat’ta mutlaka görülmesi gereken tarihi yerler hakkında fikirlerinizi bize yorum kısmından yazabilir, ziyaretçilerimizle tecrübelerinizi paylaşabilirsiniz.
Hamburg Nerede? Hamburg, Avrupa’nın Almanya şehrinde bulunmaktadır. Ülkenin Berlin’den sonra ikinci büyük şehridir. Hamburg Hakkında: Almanya’nın…
İstanbul’un Anadolu yakası Karadeniz kıyısında bulunan Şile, şehir merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıktadır. İstanbul’un en…
Tiran Nerede? Hangi Ülkede? Tiran, Balkanlar’da bulunan Arnavutluk’un başkenti, aynı zamanda en büyük şehridir. Arnavutluk…
Arnavutluk'un başkenti Tiran'ı ziyaret ettiğinizde, yoğun kargaşa yaşayan bir ülkenin geçmişini ve bugününü keşfedeceksiniz. Gelin…
Bir peri masalı için adeta bir fon gibi duran romantik ve ilham verici bir şehirden…
Napoli nerede? & Hangi ülkede? İtalya Yarımadası'nın batı kıyısında Roma'nın 120 mil güneydoğusunda bulunan Napoli,…